ABOUT THE SPEAKER
Jody Williams - Nobel peace laureate
Jody Williams won a Nobel Peace Prize for her efforts to eradicate landmines. Now she’s teaming up with five other female peace laureates to empower women to fight violence, injustice and inequality.

Why you should listen

In more than 100 years of Nobel Peace Prizes, only a dozen women have ever won. Civil-rights and peace activist Jody Williams, received the award in 1997 as the chief strategist of the International Campaign to Ban Landmines, which established the first global treaty banning antipersonnel mines.

Williams believes that peace is defined by human (not national) security and that it must be achieved through sustainable development, environmental justice, and meeting people’s basic needs. To this end, she co-founded the Nobel Women’s Initiative, endorsed by six of seven living female Peace laureates. She chairs the effort to support activists, researchers, and others working toward peace, justice, and equality for women and thus humanity. Williams also continues to fight for the total global eradication of landmines.

More profile about the speaker
Jody Williams | Speaker | TED.com
TEDWomen 2010

Jody Williams: A realistic vision for world peace

Jody Williams: Dünya barışı için gerçekçi bir görüş

Filmed:
821,241 views

Nobel Barış Ödülü sahibi Jody Williams, barışın gerçekten ne anlama geldiğini, ve keskin bir bakış açısından dünya barışına aşk getiriyor ve bunun için çalışanların yaratıcı mücadelelerinden - ve bağışlarından - hikayeler anlatıyor.
- Nobel peace laureate
Jody Williams won a Nobel Peace Prize for her efforts to eradicate landmines. Now she’s teaming up with five other female peace laureates to empower women to fight violence, injustice and inequality. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:15
I'm actuallyaslında here
0
0
2000
Ben aslında
00:17
to make a challengemeydan okuma to people.
1
2000
2000
burada insanlara meydan okumak için bulunuyorum.
00:19
I know there have been manyçok challengeszorluklar madeyapılmış to people.
2
4000
3000
Biliyorum ki insanlar bir çok mücadeleye davet edilmiştir.
00:22
The one I'm going to make
3
7000
2000
Benim yapıcağım ise
00:24
is that it is time for us to reclaimıslah
4
9000
2000
barışın gerçekten ne anlama geldiğini
00:26
what peaceBarış really meansanlamına geliyor.
5
11000
3000
yeniden talep etmenin zamanı olmasıdır.
00:29
PeaceBarış is not "KumbayaSana saygı, my LordLord."
6
14000
3000
Barış, "Yanıma gel Lord'um." değildir.
00:32
PeaceBarış is not the doveGüvercin and the rainbowGökkuşağı --
7
17000
3000
Barış, kumru ve gökkuşağı değildir --
00:35
as lovelygüzel as they are.
8
20000
3000
onlar kadar güzel olsa da.
00:38
When I see the symbolssemboller
9
23000
2000
Gökkuşağı ve kumrunun
00:40
of the rainbowGökkuşağı and the doveGüvercin,
10
25000
2000
sembollerini görünce,
00:42
I think of personalkişisel serenitySerenity.
11
27000
3000
kişisel huzuru düşünüyorum.
00:45
I think of meditationmeditasyon.
12
30000
2000
Meditasyonu düşünüyorum.
00:47
I do not think
13
32000
2000
Barışın ne olduğu
00:49
about what I considerdüşünmek to be peaceBarış,
14
34000
3000
hakkında düşünmüyorum,
00:52
whichhangi is sustainablesürdürülebilir peaceBarış
15
37000
3000
sürerliği olan bir barış
00:55
with justiceadalet and equalityeşitlik.
16
40000
3000
adalet ve eşitlik içinde
00:58
It is a sustainablesürdürülebilir peaceBarış
17
43000
2000
Bu, sürdürebilecek bir barış
01:00
in whichhangi the majorityçoğunluk of people
18
45000
3000
ve burada bu gezegendeki
01:03
on this planetgezegen
19
48000
2000
insanların bir çoğunun
01:05
have accesserişim to enoughyeterli resourceskaynaklar
20
50000
3000
sağlam bir yaşam için
01:08
to livecanlı dignifiedağırbaşlı liveshayatları,
21
53000
3000
gerekli kaynaklara ulaşımı var
01:11
where these people have enoughyeterli accesserişim
22
56000
3000
ve bu insanların gerektiği kadar
01:14
to educationEğitim
23
59000
2000
eğitime de erişimi var
01:16
and healthsağlık carebakım,
24
61000
2000
ve sağlık bakımına
01:18
so that they can livecanlı in freedomözgürlük from want
25
63000
3000
ki böylece arzu ve korkulardan özgür
01:21
and freedomözgürlük from fearkorku.
26
66000
3000
yaşayabilsinler.
01:24
This is calleddenilen humaninsan securitygüvenlik.
27
69000
3000
Buna insan güvenliği denir.
01:27
And I am not a completetamamlayınız pacifistbarışsever
28
72000
3000
Ve ben tam anlamıyla bir barışsever değilim,
01:30
like some of my really, really heavy-dutyAğır hizmet,
29
75000
3000
benim bazı gerçekten ağır ışı olan,
01:33
non-violentşiddet friendsarkadaşlar,
30
78000
2000
ve şiddetten uzak arkadaşlarım gibi,
01:35
like MaireadYücel McGuireMcGuire.
31
80000
2000
Mairead McGuire gibi.
01:37
I understandanlama that humansinsanlar
32
82000
2000
İnsanların karman çorman olduğunu
01:39
are so "messedhaberci up" --
33
84000
3000
anlıyorum --
01:42
to use a niceGüzel wordsözcük,
34
87000
2000
düzgün bir kelime kullanmak için,
01:44
because I promisedsöz verdim my momanne
35
89000
2000
çünkü anneme söz verdim ki
01:46
I'd stop usingkullanma the F-bombF-bomba in publichalka açık.
36
91000
2000
S-bombasını halk içinde kullanmayı durduracağım
01:48
And I'm tryingçalışıyor harderDaha güçlü and harderDaha güçlü.
37
93000
3000
Ve daha daha çok bunu yapmaya çalışıyorum.
01:51
MomAnne, I'm really tryingçalışıyor.
38
96000
2000
Anne, gerçekten deniyorum.
01:53
We need a little bitbit of policepolis;
39
98000
2000
Bizim çok az polise ihtiyacımız var,
01:55
we need a little bitbit of militaryaskeri,
40
100000
2000
bizim çok az orduya ihtiyacımız var
01:57
but for defensesavunma.
41
102000
2000
savunma için ihtiyacımız var bunlara
01:59
We need to redefineyeniden tanımlamak
42
104000
2000
Bu dünyada bizi güvenli
02:01
what makesmarkaları us securegüvenli
43
106000
2000
yapan şeyleri
02:03
in this worldDünya.
44
108000
2000
tekrar tanımlamalıyız.
02:05
It is not arminghazırlanıyor our countryülke
45
110000
2000
Bu ülkemizi tepeden tırnağa
02:07
to the teethdiş.
46
112000
2000
silahlandırmak değil.
02:10
It is not gettingalma other countriesülkeler
47
115000
2000
Başka ülkelerin tepeden tırnağa
02:12
to armkol themselveskendilerini to the teethdiş
48
117000
2000
silahlanması değil;
02:14
with the weaponssilahlar that we produceüretmek
49
119000
2000
bizim ürettiğimiz silahlarla
02:16
and we sellsatmak them.
50
121000
3000
ve bizim sattığımız.
02:19
It is usingkullanma that moneypara more rationallyrasyonel
51
124000
3000
Bu parayi daha doğru kullanmak
02:22
to make the countriesülkeler of the worldDünya securegüvenli,
52
127000
4000
ve böylece ülkelerin güvenliğini sağlamak,
02:26
to make the people of the worldDünya securegüvenli.
53
131000
3000
insanların güvenliğini sağlamak.
02:30
I was thinkingdüşünme about
54
135000
2000
Son zamanlarda
02:32
the recentson ongoingsongoings
55
137000
2000
Kongre'de olanları
02:34
in CongressKongre,
56
139000
2000
düşünüyordum.
02:36
where the presidentDevlet Başkanı is offeringteklif
57
141000
3000
Başkan, Stratejik Silahları Azaltma Antaşmasıyla ilgili oylamayı
02:39
8.4 billionmilyar dollarsdolar
58
144000
3000
kazanmak için 8.4 milyar dolar
02:42
to try to get the STARTBAŞLAT voteoy.
59
147000
2000
teklif ediyor.
02:44
I certainlykesinlikle supportdestek the STARTBAŞLAT voteoy.
60
149000
2000
Ben kesinlikle Stratejik Silahları Azaltma Antaşmasıyla ilgili oylamayı destekliyorum.
02:46
But he's offeringteklif 84 billionmilyar dollarsdolar
61
151000
3000
Ama 84 milyar dolar teklif ediyor
02:49
for the modernizingmodernize
62
154000
3000
nükleer silahları
02:52
of nuclearnükleer weaponssilahlar.
63
157000
2000
modernize etmek için.
02:54
Do you know the figureşekil that the U.N. talksgörüşmeler about
64
159000
3000
BM'nin Bin Yıllık Kalkınma Hedefleri'ni yerine getirmesi
02:57
for fulfillingyerine the MillenniumMillennium DevelopmentGeliştirme GoalsGol
65
162000
3000
için 80 milyar dolardan bahsettiğini
03:00
is 80 billionmilyar dollarsdolar?
66
165000
3000
biliyor musunuz?
03:05
Just that little bitbit of moneypara,
67
170000
2000
Sadece bu kadarcık para,
03:07
whichhangi to me, I wishdilek it was in my bankbanka accounthesap --
68
172000
2000
bana göre, keşke benim banka hesabımda olsaydı --
03:09
it's not, but ...
69
174000
2000
değil, ama...
03:11
In globalglobal termsşartlar, it's a little bitbit of moneypara.
70
176000
3000
Küresel bakımdan bu çok az para.
03:16
But it's going to modernizemodernize weaponssilahlar
71
181000
2000
fakat bu silahları modernleştirecek
03:18
we do not need
72
183000
2000
ihtiyacımız olmayan silahları
03:20
and will not be gottenkazanılmış ridkurtulmuş of in our lifetimeömür,
73
185000
3000
ve ömrümüz boyunca kurtulamayacağımız silahları
03:23
unlessolmadıkça we get up off our ...
74
188000
2000
ve bu eğer biz sesimi duyurup
03:25
and take actionaksiyon to make it happenolmak,
75
190000
3000
harekete geçmezsek
03:28
unlessolmadıkça we beginbaşla to believe
76
193000
2000
ve bu son iki günde
03:30
that all of the things that we'vebiz ettik been hearingişitme about
77
195000
2000
duyduğumuz tüm bu şeylerin
03:32
in these last two daysgünler
78
197000
2000
insan güvenliğini sağlamak için bir araya gelmiş
03:34
are elementselementler of what come togetherbirlikte
79
199000
2000
ögeler olduğuna inanmazsak
03:36
to make humaninsan securitygüvenlik.
80
201000
3000
bu gerçekleşecek
03:39
It is savingtasarruf the tigersKaplanlar.
81
204000
3000
bu kaplanları kurtarmakla ilgili
03:42
It is stoppingDurduruluyor the tarTar sandskum taneleri.
82
207000
3000
bu katranlı kumları durdurmak
03:45
It is havingsahip olan accesserişim
83
210000
3000
bu ,kanseri tehşis edebilecek
03:48
to medicaltıbbi equipmentekipman
84
213000
2000
tıbbi malzemeye
03:50
that can actuallyaslında tell who does have cancerkanser.
85
215000
3000
erişimi sağlamak
03:53
It is all of those things.
86
218000
2000
tüm bunlar bahsettiğim.
03:55
It is usingkullanma our moneypara for all of those things.
87
220000
3000
paramızı bunlar için kullanmamız önemli olan
03:58
It is about actionaksiyon.
88
223000
2000
harekete geçmemiz
04:00
I was in HiroshimaHiroşima
89
225000
2000
birkaç hafta önce
04:02
a coupleçift of weekshaftalar agoönce,
90
227000
2000
Hiroşima'daydım
04:04
and His HolinessPapa Hazretleri --
91
229000
2000
Patrik cenapları ile birlikte.
04:06
we're sittingoturma there in frontön of thousandsbinlerce of people in the cityŞehir,
92
231000
3000
Şehirde binlerce insanın önünde oturuyoruz
04:09
and there were about eightsekiz of us NobelNobel laureatesÖdülü sahipleri.
93
234000
2000
Ve 8 nobel ödüllü bir aradayız
04:11
And he's a badkötü guy. He's like a badkötü kidçocuk in churchkilise.
94
236000
3000
ve o kötü bir adam,kilisedeki kötü çocuk
04:14
We're staringbakmak at everybodyherkes, waitingbekleme our turndönüş to speakkonuşmak,
95
239000
3000
insalara bakınıyor,konuşma sıramızın gelmesini bekliyoruz.
04:17
and he leanseğilir over to me, and he saysdiyor,
96
242000
2000
ve bana doğru eğilerek şöyle diyor;
04:19
"JodyJody, I'm a BuddhistBudist monkkeşiş."
97
244000
3000
Jody,Ben bir Budist rahibiyim
04:23
I said, "Yes, Your HolinessPapa Hazretleri.
98
248000
3000
Ben de evet cenapları diyorum
04:26
Your robebornoz givesverir it away."
99
251000
2000
Üstünüze giydiğiniz şeyden anlaşılıyor bu.
04:28
(LaughterKahkaha)
100
253000
2000
(kahkaha)
04:30
He said, "You know
101
255000
2000
Ve O şöyle diyor; biliyorsun,
04:32
that I kindtür of like meditationmeditasyon, and I praydua etmek."
102
257000
3000
meditasyonu seviyorum ve dua ediyorum
04:35
I said, "That's good. That's good.
103
260000
2000
Ben de bu iyi bu iyi diyorum
04:37
We need that in the worldDünya.
104
262000
2000
Dünyamız için buna ihtiyacımız var diyorum
04:39
I don't followtakip et that, but that's coolgüzel."
105
264000
3000
Ben bunu yapmıyorum ama bu iyi bir şey diyorum
04:42
And he saysdiyor, "But I have becomeolmak skepticalşüpheci.
106
267000
3000
Ve O da şöyle diyor; ama ben şüpheci oldum
04:45
I do not believe
107
270000
3000
meditasyonun ve duanın
04:48
that meditationmeditasyon and prayernamaz
108
273000
3000
dünyayı değiştirebileceğine
04:51
will changedeğişiklik this worldDünya.
109
276000
2000
inanmıyorum.
04:53
I think what we need
110
278000
2000
Sanırım ihtiyacımız olan şey
04:55
is actionaksiyon."
111
280000
2000
hareket geçmek
04:57
His HolinessPapa Hazretleri, in his robeselbiseler,
112
282000
2000
Cenapları,yeni kıyafetiyle
04:59
is my newyeni actionaksiyon herokahraman.
113
284000
3000
benim yeni kahramanım
05:02
I spokekonuştu with AungAung SunGüneş SuuSuu KyiKişi hayatını kaybetti
114
287000
2000
Birkaç gün önce
05:04
a coupleçift of daysgünler agoönce.
115
289000
2000
Aung Sun Suu Kyi ile konuştum.
05:06
As mostçoğu of you know,
116
291000
2000
Pek çoğunuzun bildiği gibi
05:08
she's a herokahraman for democracydemokrasi in her countryülke, BurmaBurma.
117
293000
3000
O ülkesi Burma'da bir demokrasi kahramanı.
05:11
You probablymuhtemelen alsoAyrıca know
118
296000
2000
Ve belki yine biliyorsunuzdur
05:13
that she has spentharcanmış 15 of the last 20 yearsyıl
119
298000
2000
ülkesine demokrasi getirmek için
05:15
imprisonedhapsedilmiş for her effortsçabaları
120
300000
3000
çabaladığı son 20 yılın 15'ini
05:18
to bringgetirmek about democracydemokrasi.
121
303000
2000
hapishanede geçirdi.
05:20
She was just releasedyayınlandı a coupleçift of weekshaftalar agoönce,
122
305000
3000
Birkaç hafta önce ancak serbest bırakıldı.
05:23
and we're very concernedilgili to see how long she will be freeücretsiz,
123
308000
3000
Ve biz de ne kadar süre serbest kalacağı konusunda gerçekten endişeliyiz.
05:26
because she is alreadyzaten out in the streetssokaklar in RangoonRangoon,
124
311000
2000
Çünkü şimdiden Rangoo'da sokaklarda
05:28
agitatingkarıştırmasız for changedeğişiklik.
125
313000
2000
değişim getirmek için çabalamaya başladı.
05:30
She is alreadyzaten out in the streetssokaklar, workingçalışma with the partyParti
126
315000
3000
Sokaklarda,partisiyle birlikte
05:33
to try to rebuildyeniden inşa etmek it.
127
318000
2000
partiyi yeniden inşa etmek için çalışıyor.
05:35
But I talkedkonuştuk to her for a rangemenzil of issuessorunlar.
128
320000
3000
Kendisiyle bazı konularla ilgili konuştuk.
05:38
But one thing that I want to say,
129
323000
2000
Ve size aktarmak istediğim bir şey var
05:40
because it's similarbenzer to what His HolinessPapa Hazretleri said.
130
325000
3000
çünkü bu patrik cenaplarının söylediğine benziyor
05:43
She said, "You know, we have a long roadyol to go
131
328000
3000
Şöyle dedi:Önümüzde uzun bir yol var
05:46
to finallyen sonunda get democracydemokrasi in my countryülke.
132
331000
3000
demokrasiyi ülkemize getirmek için
05:49
But I don't believe in hopeumut
133
334000
3000
Fakat emek vermeden
05:52
withoutolmadan endeavorçaba.
134
337000
3000
başarıya inanmıyorum
05:55
I don't believe in the hopeumut of changedeğişiklik,
135
340000
3000
eğer harekete geçmezsek
05:58
unlessolmadıkça we take actionaksiyon
136
343000
2000
değişime,değişimin olabileceğine
06:00
to make it so."
137
345000
2000
inanmıyorum
06:02
Here'sİşte anotherbir diğeri womankadın herokahraman of mineMayın.
138
347000
3000
İşte benim bir diğer kadın kahramanım
06:05
She's my friendarkadaş, DrDr. ShirinShirin EbadiEbadi,
139
350000
3000
Dostum doktor Shirin Ebadi.
06:08
the first MuslimMüslüman womankadın
140
353000
2000
Kendisi Nobel Barış ödülünü alan
06:10
to receiveteslim almak the NobelNobel PeaceBarış PrizeÖdülü.
141
355000
2000
İlk Müslüman kadın.
06:12
She has been in exilesürgün
142
357000
2000
Son bir buçuk yıldır
06:14
for the last yearyıl and a halfyarım.
143
359000
2000
sürgündeydi
06:16
You asksormak her where she liveshayatları -- where does she livecanlı in exilesürgün?
144
361000
3000
Ona nerede yaşadığını,sürgünde nereye gönderildiğini sorduğunuzda
06:19
She saysdiyor the airportshava alanları of the worldDünya.
145
364000
3000
cevabı dünyanın dör bir yanındaki havalanları olur.
06:22
She is travelingseyahat because she was out of the countryülke
146
367000
3000
O seyehat ediyor çünkü seçim zamanında
06:25
at the time of the electionsseçimleri.
147
370000
2000
ülke dışındaydı.
06:27
And insteadyerine of going home,
148
372000
2000
Ve eve dönmek yerine
06:29
she conferreddoğan with all the other womenkadınlar that she worksEserleri with,
149
374000
3000
birlikte çalıştığı tüm diğer kadınlarla bir araya geldi,görüştü
06:32
who said to her, "StayKonaklama out. We need you out.
150
377000
3000
Ve bu kadınlar ona,ülke dışında kal,senin ülke dışnda olman lazım bizim için,dediler
06:35
We need to be ableyapabilmek to talk to you out there,
151
380000
2000
Seninle oradan konuşabilmemiz lazım dediler
06:37
so that you can give the messagemesaj
152
382000
2000
ki burada ne olup bittiğine dair
06:39
of what's happeningolay here."
153
384000
2000
dışarıya mesaj verebilesin.
06:41
A yearyıl and a halfyarım --
154
386000
2000
bir buçuk yıl--
06:43
she's out speakingkonuşuyorum
155
388000
2000
O,ülkesi dışında ülkesindeki kadınlar adına konuşuyor
06:45
on behalfadına of the other womenkadınlar in her countryülke.
156
390000
3000
sesini duyurmaya çalışıyor.
06:48
WangariWangari MaathaiMaathai --
157
393000
2000
Wangari Maathai--
06:50
2004 PeaceBarış laureateÖdülü sahibi.
158
395000
2000
2004'te Barış ödülü aldı.
06:52
They call her the "TreeAğaç LadyBayan,"
159
397000
2000
Ona 'ağaç kadın' diyorlar.
06:54
but she's more than the TreeAğaç LadyBayan.
160
399000
2000
ama O, aslında bundan da fazlası.
06:56
WorkingÇalışma for peaceBarış
161
401000
2000
Barış için çalışmak
06:58
is very creativeyaratıcı.
162
403000
2000
yaratıcılık ister.
07:00
It's hardzor work everyher day.
163
405000
2000
Her gün çok çalışmanız gerekir.
07:02
When she was plantingdikim those treesağaçlar,
164
407000
2000
O, ağaçları dikerken
07:04
I don't think mostçoğu people understandanlama
165
409000
2000
çoğu insanın
07:06
that, at the sameaynı time,
166
411000
3000
onun başka insanlara ağaç diktirme
07:09
she was usingkullanma the actionaksiyon
167
414000
2000
eylemini
07:11
of gettingalma people togetherbirlikte to plantbitki those treesağaçlar
168
416000
3000
aslında ülkesindeki otoriter hükümeti nasıl yeneceğine
07:14
to talk about how to overcomeüstesinden gelmek
169
419000
3000
dair konuşmak,sesini duyurmak için kullandığını
07:17
the authoritarianotoriter governmenthükümet in her countryülke.
170
422000
3000
anladığını sanmıyorum.
07:20
People could not gathertoplamak
171
425000
2000
İnsanlar toplandıklarında
07:22
withoutolmadan gettingalma bustedbaskın and takenalınmış to jailhapis.
172
427000
3000
yakalanmaktan ve hapse atılmaktan kurtulamıyorlardı.
07:25
But if they were togetherbirlikte plantingdikim treesağaçlar for the environmentçevre,
173
430000
3000
Ama çevre için ağaç dikmek adına bir araya geldiklerinde
07:28
it was okay --
174
433000
2000
sorun yoktu
07:30
creativityyaratıcılık.
175
435000
2000
işte bu yaratıcılık.
07:33
But it's not just iconicikonik womenkadınlar
176
438000
3000
Yalnızca sembol haline gelmiş kadınlar değil
07:36
like ShirinShirin,
177
441000
2000
Shirin gibi
07:38
like AungAung SunGüneş SuuSuu KyiKişi hayatını kaybetti, like WangariWangari MaathaiMaathai --
178
443000
3000
Aung Sun Suu Kyi gibi,Wangari Maathai gibi dünyayı değiştirmeye çalışan
07:41
it is other womenkadınlar in the worldDünya
179
446000
3000
dünyadaki diğer kadınlar da
07:44
who are alsoAyrıca strugglingmücadele togetherbirlikte
180
449000
2000
birlikte çaba sarf ederek
07:46
to changedeğişiklik this worldDünya.
181
451000
2000
dünyayı değiştirmeye çalışıyorlar.
07:48
The Women'sKadın LeagueLig of BurmaBurma,
182
453000
2000
Burma Kadınlar Birliği--
07:50
11 individualbireysel organizationsorganizasyonlar of BurmeseBirmanya womenkadınlar
183
455000
3000
ki bu Burmalı kadınların kurduğu 11 ayrı örgütten oluşur
07:53
camegeldi togetherbirlikte because there's strengthkuvvet in numberssayılar.
184
458000
3000
bu birlik toplandı;çünkü sayının fazlalığı gücün göstergesidir.
07:56
WorkingÇalışma togetherbirlikte is what changesdeğişiklikler our worldDünya.
185
461000
3000
Dünyayı değiştiren şey birlikte çalışmaktır
07:59
The MillionMilyon Signaturesİmzalar CampaignKampanya
186
464000
2000
Bir milyon imza kampanyasıyla
08:01
of womenkadınlar insideiçeride BurmaBurma
187
466000
2000
Burma'daki kadınlar
08:03
workingçalışma togetherbirlikte to changedeğişiklik humaninsan rightshaklar,
188
468000
3000
ülkelerin insan hakları ve
08:06
to bringgetirmek democracydemokrasi to that countryülke.
189
471000
2000
demokrasi getirmek için birlikte çalışıyorlar
08:08
When one is arrestedtutuklandı and takenalınmış to prisonhapis,
190
473000
3000
Biri tutuklanıp hapse gönderildiğinde
08:11
anotherbir diğeri one comesgeliyor out and joinskatılır the movementhareket,
191
476000
3000
diğeri gelip harekete katılıyor
08:14
recognizingtanıyan that if they work togetherbirlikte,
192
479000
3000
ve bunu yaparken eğer birlikte çalışırlarsa
08:17
they will ultimatelyen sonunda bringgetirmek changedeğişiklik
193
482000
2000
sonunda ülkelerine değişimi getirebileceklerini
08:19
in theironların ownkendi countryülke.
194
484000
2000
biliyorlar.
08:21
MaireadYücel McGuireMcGuire in the middleorta,
195
486000
2000
Mairead McGuire ortada
08:23
BettyBetty WilliamsWilliams on the right-handsağ el sideyan --
196
488000
2000
Betty Williams ta sağda
08:25
bringinggetiren peaceBarış to NorthernKuzey Irelandİrlanda.
197
490000
2000
Kuzey İrlanda'ya barış getiriyorlar.
08:27
I'll tell you the quickhızlı storyÖykü.
198
492000
2000
Size bunun hikayesini anlatacağım hemen
08:29
An IRAIRA driversürücü was shotatış,
199
494000
2000
Bir İrlanda Cumhuriiyet Ordusu askeri vuruluyor
08:31
and his cararaba plowedsürülmüş into people
200
496000
2000
ve arabası da insanlara çarpıyor
08:33
on the sideyan of the streetsokak.
201
498000
2000
sokaktaki
08:35
There was a motheranne and threeüç childrençocuklar.
202
500000
2000
Bir anne ve üç çocuğuna çarpıyor.
08:37
The childrençocuklar were killedöldürdü on the spotyer.
203
502000
2000
Çocuklar kaza yerinde hayatlarını kaybediyorlar
08:39
It was Mairead'sYücel'in sisterkız kardeş.
204
504000
2000
O anne Mairead'ın kızkardeşi
08:41
InsteadBunun yerine of givingvererek in
205
506000
2000
Bu şiddet karşısında
08:43
to griefkeder, depressiondepresyon, defeatyenilgi
206
508000
3000
acı,depresyon ve yenilmişlik duygusuna kapılıp
08:46
in the faceyüz of that violenceşiddet,
207
511000
3000
gitmektense Mairead
08:49
MaireadYücel hookedbağlanmış up with BettyBetty --
208
514000
2000
Betty ile bir araya geliyor--
08:51
a staunchsadık ProtestantProtestan and a staunchsadık CatholicKatolik --
209
516000
3000
biri sıkı bir Protestan,diğeri de sıkı bir Katolik
08:54
and they tookaldı to the streetssokaklar
210
519000
2000
ve sokaklarda gösteri yapmaya başlıyorlar
08:56
to say, "No more violenceşiddet."
211
521000
3000
"şiddete hayır"
08:59
And they were ableyapabilmek to get
212
524000
2000
Ve onbinlerce insanı,özellikle kadınları ve bir de erkekleri
09:01
tensonlarca of thousandsbinlerce of, primarilyÖncelikle, womenkadınlar, some menerkekler,
213
526000
3000
etkileyerek
09:04
in the streetssokaklar to bringgetirmek about changedeğişiklik.
214
529000
3000
değişim getirebilmek için gösteri yapıyorlar
09:08
And they have been
215
533000
2000
Ve Kuzey İrlanda'ya değişim getiren dalganın
09:10
partBölüm of what broughtgetirdi peaceBarış to NorthernKuzey Irelandİrlanda,
216
535000
2000
parçası oluyorlar
09:12
and they're still workingçalışma on it,
217
537000
2000
ve hala bununla ilgili çabalarını sürdürüyorlar
09:14
because there's still a lot more to do.
218
539000
3000
çünkü daha yapılacak çok şey var.
09:17
This is RigobertaRigoberta MenchuMenchu TumTum.
219
542000
2000
Bu Rigoberta Menchu Tum
09:19
She alsoAyrıca receivedAlınan the PeaceBarış PrizeÖdülü.
220
544000
2000
Nobel Barış Ödülü sahibi aynı zamanda.
09:21
She is now runningkoşu for presidentDevlet Başkanı.
221
546000
2000
Şu anda başkanlık seçimlerinde aday
09:23
She is educatingyetiştirmek the indigenousyerli people of her countryülke
222
548000
3000
ülkesindeki yerli insanlara
09:26
about what it meansanlamına geliyor to be a democracydemokrasi,
223
551000
3000
demokrasinin ne anlama geldiğiyle ilgili
09:29
about how you bringgetirmek democracydemokrasi to the countryülke,
224
554000
3000
ülkeye nasıl demokrasi getirileceğiyle ilgili
09:32
about educatingyetiştirmek, about how to voteoy --
225
557000
2000
oy kullanmayla ilgili
09:34
but that democracydemokrasi is not just about votingoylama;
226
559000
3000
fakat demokrasinin yalnızca oy kullanmadan ibaret olmadığıyla ilgili eğitim veriyor
09:37
it's about beingolmak an activeaktif citizenvatandaş.
227
562000
2000
demokrasinin aktif bir vatandaş olmakla ilgili olduğunu öğretiyor.
09:39
That's what I got stucksıkışmış doing --
228
564000
2000
Bu yaparken çıkmaza girdiğim bir şey
09:41
the landmineKara mayını campaignkampanya.
229
566000
2000
mayın kampanyası
09:43
One of the things that madeyapılmış this campaignkampanya work
230
568000
3000
Bu kampanyanın işe yaramasını sağlayan şey
09:46
is because we grewbüyüdü from two NGOsSivil toplum örgütleri
231
571000
3000
iki sivil toplum örgütüyken
09:49
to thousandsbinlerce
232
574000
2000
tüm dünyada
09:51
in 90 countriesülkeler around the worldDünya,
233
576000
2000
90 ülkede binlerce insana ulaşmamızdı
09:53
workingçalışma togetherbirlikte in commonortak causesebeb olmak to banyasak landminesKara mayını.
234
578000
3000
Mayınların yasaklanması için birlikte çalıştık
09:57
Some of the people who workedişlenmiş in our campaignkampanya
235
582000
2000
Kampanyamızda görev alan insanlardan bazıları
09:59
could only work maybe an hoursaat a monthay.
236
584000
2000
belki de ayda yalnızca bir saat çalışabildi
10:01
They could maybe volunteergönüllü that much.
237
586000
2000
Bu kadar vakit ayırabiliyorlardı.
10:03
There were othersdiğerleri, like myselfkendim,
238
588000
2000
Ve bir de benim gibi
10:05
who were full-timetam zamanlı.
239
590000
2000
tam zamanlı çalışanlar vardı
10:07
But it was the actionseylemler, togetherbirlikte, of all of us
240
592000
3000
değişim getiren
10:10
that broughtgetirdi about that changedeğişiklik.
241
595000
2000
hepimizin ortak çabalarıydı.
10:12
In my viewgörünüm, what we need todaybugün
242
597000
2000
bence ,bugün ihtiyacımız olan şey
10:14
is people gettingalma up
243
599000
2000
insanların
10:16
and takingalma actionaksiyon
244
601000
2000
harekete geçmesi
10:18
to reclaimıslah the meaninganlam of peaceBarış.
245
603000
2000
ve barışın anlamını vurgulamasıdır
10:20
It's not a dirtykirli wordsözcük.
246
605000
2000
bu kötü bir kelime değil
10:22
It's hardzor work everyher singletek day.
247
607000
2000
her gün çok çalışmayı gerektiren bir kelime
10:24
And if eachher of us
248
609000
2000
Ve her birimiz
10:26
who caresbakımları about the differentfarklı things we carebakım about
249
611000
2000
önemsediğimiz farklı şeylere önem verirken
10:28
got up off our buttsizmarit
250
613000
2000
harekete geçip
10:30
and volunteeredgönüllü
251
615000
2000
bu iş için gönüllü olursak
10:32
as much time as we could,
252
617000
3000
ve mümkün olduğunca bunun için zaman ayırabilirsek
10:35
we would changedeğişiklik this worldDünya,
253
620000
2000
bu dünyayı değiştirebilirz
10:37
we would savekayıt etmek this worldDünya.
254
622000
2000
bu dünyayı kurtarabiliriz
10:39
And we can't wait for the other guy. We have to do it ourselveskendimizi.
255
624000
2000
başka birinin bunu yapmasını bekleyemeyiz,bunu kendimiz yapmak durumundayız
10:41
Thank you.
256
626000
2000
Teşekkürler.
10:43
(ApplauseAlkış)
257
628000
3000
(Alkış)
Translated by nihal zemheri
Reviewed by osman oguz ahsen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Jody Williams - Nobel peace laureate
Jody Williams won a Nobel Peace Prize for her efforts to eradicate landmines. Now she’s teaming up with five other female peace laureates to empower women to fight violence, injustice and inequality.

Why you should listen

In more than 100 years of Nobel Peace Prizes, only a dozen women have ever won. Civil-rights and peace activist Jody Williams, received the award in 1997 as the chief strategist of the International Campaign to Ban Landmines, which established the first global treaty banning antipersonnel mines.

Williams believes that peace is defined by human (not national) security and that it must be achieved through sustainable development, environmental justice, and meeting people’s basic needs. To this end, she co-founded the Nobel Women’s Initiative, endorsed by six of seven living female Peace laureates. She chairs the effort to support activists, researchers, and others working toward peace, justice, and equality for women and thus humanity. Williams also continues to fight for the total global eradication of landmines.

More profile about the speaker
Jody Williams | Speaker | TED.com