ABOUT THE SPEAKER
Madeleine Albright - Former US Secretary of State
Since leaving office as US Secretary of State in 2001, Madeleine Albright has continued her distinguished career in foreign affairs as a businesswoman, political adviser and professor.

Why you should listen

Madeleine Albright is one of America’s leading authorities on foreign affairs. Unanimously confirmed as the first female Secretary of State in 1997, she became the highest-ranking woman in U.S. government history. During her four-year tenure, Albright reinforced U.S. alliances, advocated for democracy and human rights, and promoted American trade, business, labor and environmental standards abroad.

Since then, Albright has continued her distinguished career as a businesswoman, political adviser and professor. She is chair of Albright Stonebridge Group, a global strategy firm, and Albright Capital Management LLC, an investment advisory firm focused on emerging markets. Albright also chairs the National Democratic Institute for International Affairs and the Pew Global Attitudes Project and serves on the boards of the Council on Foreign Relations, the Aspen Institute and the Center for a New American Security. She also teaches diplomacy at Georgetown’s School of Foreign Service.

More profile about the speaker
Madeleine Albright | Speaker | TED.com
TEDWomen 2010

Madeleine Albright: On being a woman and a diplomat

Madeleine Albright: Kadın ve diplomat olmak üzerine

Filmed:
828,183 views

Amerika Birleşik Devletleri eski dışişleri bakanı Madeleine Albright politika ve diplomasi hakkında cesurca konuşurken, kadın sorunlarının dış politikanın merkezinde bir yere sahip olduğunu iddia ediyor. Önemsiz bir konu olmanın aksine, kadın sorunlarının genellikle yaşam ve ölümle doğrudan ilgili olup en ciddi sorunlardan olduğunu söylüyor. Paley Center'da Pat Mitchell ile samimi ve komik bir söyleşi.
- Former US Secretary of State
Since leaving office as US Secretary of State in 2001, Madeleine Albright has continued her distinguished career in foreign affairs as a businesswoman, political adviser and professor. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:15
PatPat MitchellMitchell: What is the storyÖykü of this pintoplu iğne?
0
0
2000
Pat Mitchell: Bu rozetin hikayesi nedir?
00:17
MadeleineMadeleine AlbrightAlbright: This is "BreakingKırma the GlassCam CeilingTavan."
1
2000
2000
Madeleine Albright: Bu camdan tavanı kırmayı temsil ediyor.
00:19
PMPM: Oh.
2
4000
2000
PM: Öyle mi?
00:22
That was well chosenseçilmiş, I would say, for TEDWomenTEDWomen.
3
7000
3000
O zaman TEDWomen için iyi bir tercih olmuş.
00:25
MAMA: MostÇoğu of the time I spendharcamak when I get up in the morningsabah
4
10000
2000
MA: Sabahları kalktığımda zamanımın büyük ölçüsünü
00:27
is tryingçalışıyor to figureşekil out what is going to happenolmak.
5
12000
2000
o gün neler olacağını kestirmeye çalışmakla geçiririm.
00:29
And noneYok of this pintoplu iğne stuffşey would have happenedolmuş
6
14000
2000
Ve Saddam Hüseyin olmasaydı,
00:31
if it hadn'tolmasaydı been for SaddamSaddam HusseinHüseyin.
7
16000
2000
bu rozet olmayacaktı.
00:33
I'll tell you what happenedolmuş.
8
18000
2000
Ne olduğunu anlatayım.
00:35
I wentgitti to the UnitedAmerika NationsMilletler as an ambassadorBüyükelçi,
9
20000
3000
Birleşmiş Milletlere bir elçi olarak gittim.
00:38
and it was after the GulfKörfez WarSavaş,
10
23000
2000
Körfez Savaşı'ndan sonraydı.
00:40
and I was an instructedtalimat ambassadorBüyükelçi.
11
25000
2000
Görevlendirilmiş bir elçiydim.
00:42
And the cease-fireAteşkes had been translatedtercüme
12
27000
2000
Ateşkes, bir seri
00:44
into a seriesdizi of sanctionsyaptırımlar resolutionsçözünürlükleri,
13
29000
3000
zorlayıcı önleme dönüştürmüştü.
00:47
and my instructionstalimatlar
14
32000
2000
Ve benim görevim,
00:49
were to say perfectlykusursuzca terriblekorkunç things about SaddamSaddam HusseinHüseyin constantlysürekli,
15
34000
3000
Saddam Hüseyin hakkında sürekli korkunç şeyler söylemekti,
00:52
whichhangi he deservedhak -- he had invadedişgal anotherbir diğeri countryülke.
16
37000
3000
bunları hak ediyordu da -- başka bir ülkeyi işgal etmişti.
00:55
And so all of a suddenani, a poemşiir appearedortaya çıktı in the paperskâğıtlar in BaghdadBağdat
17
40000
3000
Bir gün Bağdat'taki gazetelerde bir şiir yayınlandı,
00:58
comparingkarşılaştıran me to manyçok things,
18
43000
2000
beni, eşsiz bir sürüngenin de arasında bulunduğu
01:00
but amongarasında them an "unparalleledeşsiz serpentYılan."
19
45000
3000
pek çok şey ile karşılaştırıyordu.
01:03
And so I happenedolmuş to have a snakeYılan pintoplu iğne.
20
48000
2000
Böylece bir yılan rozeti takmaya başladım.
01:05
So I woregiydiği it when we talkedkonuştuk about IraqIrak.
21
50000
2000
Irak'la ilgili konuşmalarım sırasında takıyordum.
01:07
(LaughterKahkaha)
22
52000
2000
(Gülüşmeler)
01:09
And when I wentgitti out to meetkarşılamak the pressbasın,
23
54000
2000
Basınla görüşmeye gittiğimde,
01:11
they zeroedzeroed in, said, "Why are you wearinggiyme that snakeYılan pintoplu iğne?"
24
56000
2000
tam hedefe vurarak "O yılan rozetini niye takıyorsunun?" diye sorduklarında
01:13
I said, "Because SaddamSaddam HusseinHüseyin comparedkarşılaştırıldığında me to an unparalleledeşsiz serpentYılan."
25
58000
3000
"Çünkü Saddam Hüseyin beni eşsiz bir yılana benzetti." diye cevap verdim.
01:16
And then I thought, well this is funeğlence.
26
61000
2000
Sonra bunun eğlenceli olduğunu düşündüm
01:18
So I wentgitti out and I boughtsatın a lot of pinsiğne
27
63000
3000
ve gidip
01:21
that would, in factgerçek, reflectyansıtmak
28
66000
2000
o gün neler olacağını düşündüğümü yansıtan
01:23
what I thought we were going to do on any givenverilmiş day.
29
68000
2000
birçok rozet aldım.
01:25
So that's how it all startedbaşladı.
30
70000
2000
Bu rozet hikayesi böyle başladı.
01:27
PMPM: So how largegeniş is the collectionToplamak?
31
72000
2000
PM: Koleksiyonunuz ne kadar geniş?
01:29
MAMA: PrettyOldukça bigbüyük.
32
74000
2000
MA: Bir hayli geniş.
01:31
It's now travelingseyahat.
33
76000
2000
Şimdi seyahat halinde.
01:33
At the momentan it's in IndianapolisIndianapolis,
34
78000
2000
Şu anda Indianapolis'te,
01:35
but it was at the SmithsonianSmithsonian.
35
80000
2000
daha önce Smithsonian'da idi.
01:37
And it goesgider with a bookkitap that saysdiyor, "ReadOkuma My Pinsİğne."
36
82000
3000
Yanında da "Rozetlerimi Okuyun" isimli bir kitap gidiyor.
01:40
(LaughterKahkaha)
37
85000
2000
(Gülüşmeler)
01:42
PMPM: So is this a good ideaFikir.
38
87000
3000
PM: Bu iyi bir fikir.
01:45
I rememberhatırlamak when you were the first womankadın
39
90000
2000
İlk kadın Dışişleri Bakanı olduğunuzda
01:47
as SecretarySekreter of StateDevlet,
40
92000
2000
sürekli
01:49
and there was a lot of conversationkonuşma always
41
94000
2000
ne giydiğiniz
01:51
about what you were wearinggiyme,
42
96000
2000
nasıl göründüğünüz
01:53
how you lookedbaktı --
43
98000
2000
hakkında sürekli konuşulduğunu hatırlıyorum --
01:55
the thing that happensolur to a lot of womenkadınlar,
44
100000
2000
bu birçok kadının başına geliyor,
01:57
especiallyözellikle if they're the first in a positionpozisyon.
45
102000
3000
özellikle de konumlarında ilk olan kadınlara.
02:00
So how do you feel about that -- the wholebütün --
46
105000
3000
Peki bunun tümü hakkında ne düşünüyorsunuz?
02:03
MAMA: Well, it's prettygüzel irritatingrahatsız edici actuallyaslında
47
108000
2000
MA: Bu aslında çok rahatsız edici,
02:05
because nobodykimse ever describesaçıklar what a man is wearinggiyme.
48
110000
3000
çünkü bir erkeğin ne giydiği konusunda kimse konuşmaz.
02:08
But people did payödeme attentionDikkat to what clothesçamaşırlar I had.
49
113000
3000
Ama insanlar benim kıyafetlerime dikkat ettiler.
02:11
What was interestingilginç was that,
50
116000
2000
İşin ilginç yanı,
02:13
before I wentgitti up to NewYeni YorkYork as U.N. ambassadorBüyükelçi,
51
118000
2000
New York'a Birleşmiş Milletler elçisi olarak gittiğimde,
02:15
I talkedkonuştuk to JeaneJeane KirkpatrickKirkpatrick, who'dkim olur been ambassadorBüyükelçi before me,
52
120000
3000
benden önce elçi olan Jeane Kirkpatrick ile konuştum
02:18
and she said, "You've got to get ridkurtulmuş of your professorprofesör clothesçamaşırlar.
53
123000
3000
ve bana "Profesör kıyafetlerinde kurtulmalısın.
02:21
Go out and look like a diplomatdiplomat."
54
126000
2000
Dışarı çık ve bir diplomat gibi gözük." dedi.
02:23
So that did give me a lot of opportunitiesfırsatlar to go shoppingalışveriş yapmak.
55
128000
3000
Bu da bana sık sık alışverişe gitmek için bahane oldu.
02:26
But still, there were all kindsçeşit of questionssorular
56
131000
3000
Ama hala, şapka giydin mi, eteğin ne kadar kısaydı
02:29
about -- "did you weargiyinmek a hatşapka?" "How shortkısa was your skirtetek?"
57
134000
3000
gibi sorular vardı.
02:32
And one of the things --
58
137000
2000
Hatırlarsanız Condoleezza Rice
02:34
if you rememberhatırlamak CondoleezzaCondoleezza RicePirinç was at some eventolay and she woregiydiği bootsbot ayakkabı,
59
139000
3000
bir davette çizme giymişti
02:37
and she got criticizedeleştirdi over that.
60
142000
2000
ve bunun için eleştirilmişti.
02:39
And no guy ever getsalır criticizedeleştirdi. But that's the leasten az of it.
61
144000
3000
Hiçbir erkek bunun için eleştirilmez. Bu en hafifi.
02:42
PMPM: It is, for all of us, menerkekler and womenkadınlar,
62
147000
3000
PM: Bu, kadın erkek hepimiz için
02:45
findingbulgu our waysyolları of definingtanımlarken our rolesroller,
63
150000
3000
hayattaki rollerimizi tanımlamak
02:48
and doing them in waysyolları that make a differencefark in the worldDünya
64
153000
3000
ve onu, dünyayı değiştirmek ve geleceği şekillendirmek için
02:51
and shapeşekil the futuregelecek.
65
156000
2000
nasıl yerine geitrdiığmız.
02:53
How did you handlesap that balancedenge
66
158000
3000
Bu dengeyi nasıl tutturdunuz?
02:56
betweenarasında beingolmak the toughsert diplomaticdiplomatik
67
161000
3000
Bu ülkenin, dünyanın geri kalanına
02:59
and stronggüçlü voiceses of this countryülke
68
164000
3000
sert diplomatik ve güçlü sesi olmak ile
03:02
to the restdinlenme of the worldDünya
69
167000
2000
kendiniz hakkında ne hissettiğiniz,
03:04
and alsoAyrıca how you feltkeçe about yourselfkendin
70
169000
2000
anne olmak, büyükanne olmak, yetiştirmek
03:06
as a motheranne, a grandmotherbüyükanne, nurturingbesleyici ...
71
171000
3000
arasındaki dengeyi nasıl ayarladınız?
03:09
and so how did you handlesap that?
72
174000
2000
Bununla nasıl başa çıktınız?
03:11
MAMA: Well the interestingilginç partBölüm was I was askeddiye sordu
73
176000
2000
MA: İşin ilginci, benim ilk
03:13
what it was like to be the first womankadın SecretarySekreter of StateDevlet
74
178000
2000
kadın dışişleri bakanı olduğum açıklandıktan
03:15
a fewaz minutesdakika after I'd been namedadlı.
75
180000
2000
birkaç dakika sonra bu bana soruldu.
03:17
And I said, "Well I've been a womankadın for 60 yearsyıl,
76
182000
2000
Benim cevabım, "60 yıldır kadınım
03:19
but I've only been SecretarySekreter of StateDevlet for a fewaz minutesdakika."
77
184000
3000
ama sadece birkaç dakikadır dışişleri bakanıyım." oldu.
03:22
So it evolvedgelişti.
78
187000
2000
Zamanla gelişti.
03:24
(LaughterKahkaha)
79
189000
2000
(Gülüşmeler)
03:26
But basicallytemel olarak I love beingolmak a womankadın.
80
191000
2000
Ama temelinde kadın olmaktan çok memnunum.
03:28
And so what happenedolmuş --
81
193000
2000
Böylece ne oldu? --
03:30
and I think there will probablymuhtemelen be some people in the audienceseyirci
82
195000
2000
eminim seyirciler arasında da bunu
03:32
that will identifybelirlemek with this --
83
197000
2000
kendiyle özleştirecekler vardır --
03:34
I wentgitti to my first meetingtoplantı, first at the U.N.,
84
199000
3000
B.M.'deki ilk toplantıma gittim.
03:37
and that's when this all startedbaşladı,
85
202000
2000
Her şey orada başladı,
03:39
because that is a very maleerkek organizationorganizasyon.
86
204000
3000
çok erkek bir organizasyondu.
03:42
And I'm sittingoturma there -- there are 15 membersüyeler of the SecurityGüvenlik CouncilKonseyi --
87
207000
3000
Güvenlik Konseyi 15 kişiden oluşur
03:45
so 14 menerkekler satoturdu there staringbakmak at me,
88
210000
4000
ve ben orada otururken 14 erkek bana bakıyordu,
03:49
and I thought -- well you know how we all are.
89
214000
2000
ben de düşünüyordum. Hepiniz bilirsiniz.
03:51
You want to get the feelingduygu of the roomoda,
90
216000
2000
Odadaki havayı anlamaya çalışırsınız,
03:53
and "do people like me?"
91
218000
2000
insanlar beni sevdiler mi,
03:55
and "will I really say something intelligentakıllı?"
92
220000
2000
gerçekten zekice bir şey söyleyebilecek miyim?
03:57
And all of a suddenani I thought, "Well, wait a minutedakika.
93
222000
3000
Birden şöyle düşündüm. Bir dakika,
04:00
I am sittingoturma behindarkasında a signişaret that saysdiyor 'The' UnitedAmerika StatesBirleşik,'
94
225000
3000
"Birleşik Devletler" yazısının arkasında oturuyorum.
04:03
and if I don't speakkonuşmak todaybugün
95
228000
2000
Bu gün konuşmazsam
04:05
then the voiceses of the UnitedAmerika StatesBirleşik will not be heardduymuş,"
96
230000
3000
Birleşik Devletler'in sesi duyulmayacak.
04:08
and it was the first time that I had that feelingduygu
97
233000
2000
O zaman hayatımda ilk defa
04:10
that I had to stepadım out of myselfkendim
98
235000
2000
kendimi çekingen kadın modundan
04:12
in my normalnormal, reluctantisteksiz femalekadın modekip
99
237000
4000
çıkarıp bir ülke adına konuşmam gerektiği
04:16
and decidekarar ver that I had to speakkonuşmak on behalfadına of our countryülke.
100
241000
3000
hissine kapıldım.
04:19
And so that happenedolmuş more at variousçeşitli timeszamanlar,
101
244000
3000
Bu daha sonra da başıma geldi,
04:22
but I really think that there was a great advantageavantaj in manyçok waysyolları
102
247000
4000
ama kadın olmanın gerçekten
04:26
to beingolmak a womankadın.
103
251000
2000
pek çok açıdan avantajlı olduğunu düşünüyorum.
04:28
I think we are a lot better
104
253000
2000
Bence kişisel ilişkilerde
04:30
at personalkişisel relationshipsilişkiler,
105
255000
2000
daha iyiyiz
04:32
and then have the capabilitykabiliyet obviouslybelli ki
106
257000
2000
ve gerektiğinde bir şeyi
04:34
of tellingsöylüyorum it like it is when it's necessarygerekli.
107
259000
3000
olduğu gibi anlatabilme kapasitesine sahibiz.
04:37
But I have to tell you, I have my youngestEn genç granddaughtertorunu,
108
262000
2000
Ama size şunu söylemeliyim, en küçük torunum
04:39
when she turneddönük sevenYedi last yearyıl,
109
264000
2000
geçen yıl yedi yaşına bastığında,
04:41
said to her motheranne, my daughterkız evlat,
110
266000
2000
annesine, kızıma,
04:43
"So what's the bigbüyük dealanlaştık mı about GrandmaBüyükanne MaddieMaddie beingolmak SecretarySekreter of StateDevlet?
111
268000
3000
"Büyükanne Maddie'nin dışişleri bakanı olmasının ne önemi var?
04:46
Only girlskızlar are SecretarySekreter of StateDevlet."
112
271000
2000
Sadece kızlar dışişleri bakanı oluyorlar zaten." dedi.
04:48
(LaughterKahkaha)
113
273000
2000
(Gülüşmeler)
04:50
(ApplauseAlkış)
114
275000
9000
(Alkış)
04:59
PMPM: Because in her lifetimeömür -- MAMA: That would be so.
115
284000
3000
PM: Onun yaşantısında -- (MA: Öyle)
05:03
PMPM: What a changedeğişiklik that is.
116
288000
2000
PM: Ne kadar büyük bir değişim.
05:05
As you travelseyahat now all over the worldDünya,
117
290000
3000
Şimdi dünyayı dolaştığınızda,
05:08
whichhangi you do frequentlysık sık,
118
293000
2000
sık sık yapıyorsunuz bunu,
05:10
how do you assessbelirlemek
119
295000
2000
kadınların ve kızların
05:12
this globalglobal narrativeöykü around the storyÖykü of womenkadınlar and girlskızlar?
120
297000
3000
yerini nasıl görüyorsunuz?
05:15
Where are we?
121
300000
2000
Neredeyiz?
05:17
MAMA: I think we're slowlyyavaşça changingdeğiştirme,
122
302000
2000
MA: Bence yavaş yavaş değişiyoruz,
05:19
but obviouslybelli ki there are wholebütün pocketscepler
123
304000
2000
ama tabii ki hiçbir şeyin
05:21
in countriesülkeler where nothing is differentfarklı.
124
306000
2000
değişmediği ülkeler de var.
05:23
And thereforebu nedenle it meansanlamına geliyor that we have to rememberhatırlamak
125
308000
3000
Bu yüzden birçoğumuzun büyük fırsatlara
05:26
that, while manyçok of us have had hugeKocaman opportunitiesfırsatlar --
126
311000
3000
sahip olduğunu -- Pat, sen de alanında önemli bir lidersin --
05:29
and PatPat, you have been a realgerçek leaderlider in your fieldalan --
127
314000
3000
ama kendi başının çaresine
05:32
is that there are a lot of womenkadınlar
128
317000
2000
bakabilecek durumda olmayan
05:34
that are not capableyetenekli
129
319000
2000
birçok kadının olduğunu unutmamalıyız.
05:36
of worryingendişe verici and takingalma carebakım of themselveskendilerini
130
321000
2000
Ve kadınların kadınlara
05:38
and understandinganlayış that womenkadınlar have to help other womenkadınlar.
131
323000
3000
yardım etmesi gerektiğini hatırlatmalıyız.
05:41
And so what I have feltkeçe --
132
326000
2000
Ve ben şunu hissettim --
05:43
and I have lookedbaktı at this
133
328000
2000
buna ulusal güvenlik
05:45
from a nationalUlusal securitygüvenlik issuekonu --
134
330000
2000
açısından da baktım --
05:47
when I was SecretarySekreter of StateDevlet, I decidedkarar
135
332000
3000
ben dışişleri bakanıyken
05:50
that women'sBayanlar issuessorunlar had to be centralmerkezi to AmericanAmerikan foreignyabancı policypolitika,
136
335000
3000
kadın sorunlarının Amerika dış politikasında
05:53
not just because I'm a feministfeminist,
137
338000
2000
merkezde olması gerekiyordu.
05:55
but because I believe that societiestoplumlar are better off
138
340000
4000
Sadece feminist olduğumdan düşünmedim bunu.
05:59
when womenkadınlar are politicallypolitik olarak and economicallyekonomik biçimde empoweredgüçlenmiş,
139
344000
3000
Bence kadınların politik ve ekonomik olarak güçlendiği
06:02
that valuesdeğerler are passedgeçti down,
140
347000
2000
toplumlar daha iyi durumda olurlar, değerler aktarılır,
06:04
the healthsağlık situationdurum is better,
141
349000
3000
sağlık durumu daha iyidir,
06:07
educationEğitim is better,
142
352000
2000
eğitim daha iyidir,
06:09
there is greaterbüyük economicekonomik prosperityrefah.
143
354000
2000
ekonomik kalkınma daha iyidir.
06:11
So I think that it behoovesgörevim us --
144
356000
3000
Bence kadınların ekonomide ve politikada
06:14
those of us that livecanlı in variousçeşitli countriesülkeler
145
359000
3000
söz hakkına sahip olduğu ülkelerdeki kadınlar olarak
06:17
where we do have economicekonomik and politicalsiyasi voiceses --
146
362000
3000
diğer kadınlara
06:20
that we need to help other womenkadınlar.
147
365000
2000
yardım etmeliyiz.
06:22
And I really dedicatedadanmış myselfkendim to that,
148
367000
2000
Ve kendimi hem B.M.'de hem de dışişleri bakanı olarak
06:24
bothher ikisi de at the U.N. and then as SecretarySekreter of StateDevlet.
149
369000
3000
buna adadım.
06:27
PMPM: And did you get pushbackPushback
150
372000
2000
PM: Peki bunu dışişleri politikasının
06:29
from makingyapma that a centralmerkezi tenantkiracı of foreignyabancı policypolitika?
151
374000
3000
merkezine koyduğunuzda itirazlarla karşılaştınız mı?
06:32
MAMA: From some people.
152
377000
2000
MA: Bazı insanlardan.
06:34
I think that they thought that it was a softyumuşak issuekonu.
153
379000
3000
Sanırım bunun önemsiz bir konu olduğunu düşünüyorlardı.
06:37
The bottomalt linehat that I decidedkarar
154
382000
2000
Ama benim düşünceme göre
06:39
was actuallyaslında women'sBayanlar issuessorunlar are the hardestEn zor issuessorunlar,
155
384000
3000
kadın sorunları en ciddi sorunlar,
06:42
because they are the onesolanlar that have to do with life and deathölüm
156
387000
3000
çünkü onlar birçok açıdan,
06:45
in so manyçok aspectsyönleri,
157
390000
2000
yaşamla ve ölümle ilgili sorunlar
06:47
and because, as I said,
158
392000
2000
ve dediğim gibi
06:49
it is really centralmerkezi to the way that we think about things.
159
394000
3000
bence düşünce tarzımızın merkezindeler.
06:52
Now for instanceörnek,
160
397000
2000
Örneğin,
06:54
some of the warssavaşlar that tookaldı placeyer
161
399000
2000
ben görevde iken
06:56
when I was in officeofis,
162
401000
2000
olan birçok savaşın
06:58
a lot of them, the womenkadınlar were the mainana victimskurbanlar of it.
163
403000
3000
ana mağdurları kadınlardı.
07:01
For instanceörnek, when I startedbaşladı,
164
406000
2000
Mesela ben başladığımda
07:03
there were warssavaşlar in the BalkansBalkanlar.
165
408000
3000
Balkanlar'da savaşlar vardı.
07:06
The womenkadınlar in BosniaBosna were beingolmak rapedtecavüz.
166
411000
3000
Bosna'daki kadınlara tecavüz ediliyordu.
07:09
We then managedyönetilen to setset up a warsavaş crimessuçları tribunalMahkemesi
167
414000
3000
Biz daha sonra bu tarz meselelerle ilginen
07:12
to dealanlaştık mı specificallyözellikle with those kindsçeşit of issuessorunlar.
168
417000
3000
bir savaş suçları mahkemesi kurmayı başardık.
07:15
And by the way, one of the things that I did at that stageevre
169
420000
3000
Oradayken yaptığım şeylerden biri de
07:18
was, I had just arrivedgeldi at the U.N.,
170
423000
3000
B.M'ye katıldığımda
07:21
and when I was there, there were 183 countriesülkeler in the U.N.
171
426000
3000
183 ülke vardı.
07:24
Now there are 192.
172
429000
2000
Şimdi 192.
07:26
But it was one of the first timeszamanlar that I didn't have to cookpişirmek lunchöğle yemeği myselfkendim.
173
431000
3000
Kendime öğle yemeği hazırlamak zorunda olmadığım ilk zamanlardandı.
07:29
So I said to my assistantYardımcısı,
174
434000
2000
Asistanıma,
07:31
"InviteDavet the other womenkadınlar permanentkalıcı representativestemsilcileri."
175
436000
3000
"Diğer kadın temsilcileri davet et" dedim.
07:34
And I thought when I'd get to my apartmentapartman
176
439000
2000
Evime gittiğimde orada dolu kadın olacağını
07:36
that there'dkırmızı be a lot of womenkadınlar there.
177
441000
2000
düşünmüştüm.
07:38
I get there, and there are sixaltı other womenkadınlar, out of 183.
178
443000
3000
Sadece 6 kadın vardı, 183 kişi arasından.
07:41
So the countriesülkeler that had womenkadınlar representativestemsilcileri
179
446000
3000
Kadın temsilcisi olan ülkeler
07:44
were CanadaKanada, KazakhstanKazakistan, PhilippinesFilipinler,
180
449000
2000
Kanada, Kazakistan, Filipinler,
07:46
TrinidadTrinidad TobagoTobago, JamaicaJamaika,
181
451000
2000
Trinidad Tobago, Jamaica,
07:48
LichtensteinLichtenstein and me.
182
453000
3000
Lichtenstein ve ben.
07:51
So beingolmak an AmericanAmerikan, I decidedkarar to setset up a caucusKafkas.
183
456000
3000
Amerikalı olarak bir toplantı düzenlemeye karar verdim.
07:54
(LaughterKahkaha)
184
459000
2000
(Gülüşmeler)
07:56
And so we setset it up,
185
461000
2000
Bunu düzenledik
07:58
and we calleddenilen ourselveskendimizi the G7.
186
463000
2000
ve kendimize G7 adını verdik.
08:00
(LaughterKahkaha)
187
465000
2000
(Gülüşmeler)
08:02
PMPM: Is that "GirlKız 7?" MAMA: GirlKız 7.
188
467000
2000
PM: Bu, 7 kız anlamına mı geliyor? (MA: Yedi kız.)
08:04
And we lobbiedLobi
189
469000
2000
MA: Ve biz, kadın sorunları hakkında
08:06
on behalfadına of women'sBayanlar issuessorunlar.
190
471000
2000
lobi yapmaya başladık.
08:08
So we managedyönetilen to get two womenkadınlar judgesyargıçlar
191
473000
3000
Bu savaş suçları mahkemesine
08:11
on this warsavaş crimessuçları tribunalMahkemesi.
192
476000
2000
iki kadın yargıç getirilmesini başardık.
08:13
And then what happenedolmuş
193
478000
2000
Peki ne oldu,
08:15
was that they were ableyapabilmek to declareilan that rapekolza was a weaponsilah of warsavaş,
194
480000
3000
tecavüzün bir insanlık dışı bir savaş silahı olarak
08:18
that it was againstkarşısında humanityinsanlık.
195
483000
2000
kabul edilmesini sağladılar.
08:20
(ApplauseAlkış)
196
485000
5000
(Alkış)
08:25
PMPM: So when you look around the worldDünya
197
490000
2000
PM: Dünyaya baktığımızda
08:27
and you see that, in manyçok casesvakalar --
198
492000
2000
özellikle Batı dünyasında
08:29
certainlykesinlikle in the WesternWestern worldDünya --
199
494000
2000
kadınların liderlik pozisyonlarına geldiğini
08:31
womenkadınlar are evolvinggelişen into more leadershipliderlik positionspozisyonları,
200
496000
3000
ve başka yerlerde de
08:34
and even other placesyerler
201
499000
2000
bariyerlerin yavaş yavaş yıkıldığını
08:36
some barriersengeller are beingolmak broughtgetirdi down,
202
501000
3000
görüyoruz,
08:39
but there's still so much violenceşiddet,
203
504000
3000
ama hala şiddet olayları
08:42
still so manyçok problemssorunlar,
204
507000
2000
ve birçok sorun var,
08:44
and yethenüz we hearduymak there are more womenkadınlar
205
509000
2000
ama uzlaşma masalarında
08:46
at the negotiatingmüzakere tablestablolar.
206
511000
2000
daha fazla kadın var.
08:48
Now you were at those negotiatingmüzakere tablestablolar
207
513000
2000
Siz bu uzlaşma masalarındayken
08:50
when they weren'tdeğildi, when there was maybe you --
208
515000
3000
pek kadın yoktu, belki siz
08:53
one voiceses, maybe one or two othersdiğerleri.
209
518000
2000
tek bir ses, belki bir iki daha.
08:55
Do you believe, and can you tell us why,
210
520000
3000
Siz, bu durumda
08:58
there is going to be a significantönemli shiftvardiya
211
523000
3000
şiddet, barış, çatışma ve çözüm
09:01
in things like violenceşiddet
212
526000
2000
konularında ciddi bir değişim
09:03
and peaceBarış and conflictfikir ayrılığı and resolutionçözüm
213
528000
3000
olacağına inanıyor musunuz?
09:06
on a sustainablesürdürülebilir basistemel?
214
531000
2000
İnanıyorsanız neden?
09:08
MAMA: Well I do think, when there are more womenkadınlar,
215
533000
3000
MA: Ben daha fazla kadın olunca
09:11
that the toneton of the conversationkonuşma changesdeğişiklikler,
216
536000
4000
görüşmenin tonunun değiştiğine gerçekten inanıyorum,
09:15
and alsoAyrıca the goalshedefleri of the conversationkonuşma changedeğişiklik.
217
540000
3000
bence görüşmenin amacı da değişiyor.
09:18
But it doesn't mean that the wholebütün worldDünya
218
543000
2000
Ama bütün dünyanın
09:20
would be a lot better
219
545000
2000
kadınlar tarından yönetilmesi durumunda da
09:22
if it were totallybütünüyle runkoş by womenkadınlar.
220
547000
2000
çok daha iyi durumda olacağına inanmıyorum.
09:24
If you think that, you've forgottenunutulmuş highyüksek schoolokul.
221
549000
3000
Böyle düşünüyorsanız, lise yıllarınızı unutmuşsunuz demektir.
09:27
(LaughterKahkaha)
222
552000
3000
(Gülüşmeler)
09:30
But the bottomalt linehat
223
555000
2000
Ama neticede
09:32
is that there is a way,
224
557000
2000
masada daha fazla kadın olduğunda
09:34
when there are more womenkadınlar at the tabletablo,
225
559000
3000
bir anlaşmaya varma
09:37
that there's an attemptgirişim
226
562000
2000
konusunda
09:39
to developgeliştirmek some understandinganlayış.
227
564000
2000
çaba oluyor.
09:41
So for instanceörnek, what I did when I wentgitti to BurundiBurundi,
228
566000
3000
Mesela Burundi'ye gittiğimde
09:44
we'devlenmek got TutsiTutsi and HutuHutu womenkadınlar togetherbirlikte
229
569000
3000
Tutsi ve Hutu kadınlarını
09:47
to talk about some of the problemssorunlar
230
572000
2000
bir araya getirererek
09:49
that had takenalınmış placeyer in RwandaRuanda.
231
574000
2000
onlarla Rwanda'da olan olayları konuştuk.
09:51
And so I think the capabilitykabiliyet of womenkadınlar
232
576000
3000
Bence kadınların kendini
09:54
to put themselveskendilerini --
233
579000
2000
karşısındakinin yerine koyma becerileri daha gelişmiş.
09:56
I think we're better about puttingkoyarak ourselveskendimizi into the other guy'sadam shoesayakkabı
234
581000
3000
Bence biz kendimizi başkasının yerine koyup
09:59
and havingsahip olan more empathyempati.
235
584000
2000
empatiye sahip olmakta daha iyiyiz.
10:01
I think it helpsyardım eder in termsşartlar of the supportdestek
236
586000
3000
Bence odada başka kadınların olması
10:04
if there are other womenkadınlar in the roomoda.
237
589000
2000
destek açısından da yardımcı oluyor.
10:06
When I was SecretarySekreter of StateDevlet,
238
591000
2000
Dışişleri bakanıyken, benden başka
10:08
there were only 13 other womenkadınlar foreignyabancı ministersBakanlar.
239
593000
3000
sadece 13 kadın dışişleri bakanı vardı.
10:11
And so it was niceGüzel when one of them would showgöstermek up.
240
596000
3000
Ve birinin gelmesi iyi oluyordu.
10:14
For instanceörnek, she is now the presidentDevlet Başkanı of FinlandFinlandiya,
241
599000
3000
Örneğin şimdiki Finlandiya başkanı
10:17
but TarjaTarja HalonenHalonen was the foreignyabancı ministerbakan of FinlandFinlandiya
242
602000
3000
Tarja Halonen, o zaman dışişleri bakanıydı
10:20
and, at a certainbelli stageevre, headkafa of the EuropeanAvrupa UnionBirliği.
243
605000
3000
ve bir ara da Avrupa Birliği başkanı.
10:23
And it was really terrificMüthiş.
244
608000
2000
Bu harika bir şeydi.
10:25
Because one of the things I think you'llEğer olacak understandanlama.
245
610000
2000
bunu bence siz de anlayabilirsiniz.
10:27
We wentgitti to a meetingtoplantı,
246
612000
2000
Bir toplantıya gitmiştik,
10:29
and the menerkekler in my delegationtemsilci seçme,
247
614000
2000
ve ben "Bu konu hakkında
10:31
when I would say, "Well I feel we should do something about this,"
248
616000
3000
bir şeyler yapılması gerektiğini hissediyorum" dediğimde,
10:34
and they'dgittiklerini say, "What do you mean, you feel?"
249
619000
3000
erkekler "Hissetmekle ne demek istiyorsun?" dediler.
10:37
And so then TarjaTarja was sittingoturma acrosskarşısında the tabletablo from me.
250
622000
3000
Tarja benim karşımda oturuyordu.
10:40
And all of a suddenani we were talkingkonuşma about armssilâh controlkontrol,
251
625000
3000
Birden silah kontrolü hakkında konuşmaya başladık,
10:43
and she said, "Well I feel we should do this."
252
628000
2000
o da "Bunu yapmamız gerektiğini hissediyorum." dedi.
10:45
And my maleerkek colleaguesmeslektaşlar kindtür of got it all of a suddenani.
253
630000
3000
Erkek çalışma arkadaşlarım bunu o anda anladılar.
10:48
But I think it really does help
254
633000
2000
Bence dış politika
10:50
to have a criticalkritik masskitle of womenkadınlar
255
635000
3000
meseleleriyle ilgilenen pozisyonlarda
10:53
in a seriesdizi of foreignyabancı policypolitika positionspozisyonları.
256
638000
3000
ciddi miktarda kadın olmalı.
10:56
The other thing that I think is really importantönemli:
257
641000
3000
Bence çok önemli olan diğer bir konu da:
10:59
A lot of nationalUlusal securitygüvenlik policypolitika
258
644000
2000
Birçok ulusal güvenlik politikası
11:01
isn't just about foreignyabancı policypolitika,
259
646000
2000
sadece ulusal güvenlikle ilgili değil,
11:03
but it's about budgetsbütçeleri, militaryaskeri budgetsbütçeleri,
260
648000
3000
bütçelerler, askeri bütçelerle
11:06
and how the debtsborçları of countriesülkeler work out.
261
651000
3000
ve ülkelerin borçlarının nasıl olduğuyla ilgili.
11:09
So if you have womenkadınlar
262
654000
2000
Bu yüzden,
11:11
in a varietyvaryete of foreignyabancı policypolitika postsMesaj,
263
656000
3000
çeşitli dış politika pozisyonlarında
11:14
they can supportdestek eachher other
264
659000
2000
kadınlar olursa, onlar
11:16
when there are budgetbütçe decisionskararlar beingolmak madeyapılmış in theironların ownkendi countriesülkeler.
265
661000
3000
kendi ülkerinde karar verilme aşamasında birbirlerine yardımcı olabilirler.
11:19
PMPM: So how do we get
266
664000
2000
PM: Peki o noktaya nasıl geleceğiz?
11:21
this balancedenge we're looking for, then, in the worldDünya?
267
666000
3000
Dünyadaki bu denge durumuna?
11:24
More women'sBayanlar voicessesleri at the tabletablo?
268
669000
2000
Masalarda daha fazla kadın sesi
11:26
More menerkekler who believe
269
671000
2000
ve dengenin daha iyi olduğuna
11:28
that the balancedenge is besten iyi?
270
673000
2000
inanan erkekler?
11:30
MAMA: Well I think one of the things --
271
675000
2000
MA: Şöyle olabilir:
11:32
I'm chairmanbaşkan of the boardyazı tahtası of an organizationorganizasyon
272
677000
2000
Ben Ulusal Demokratik Enstitü adında
11:34
calleddenilen the NationalUlusal DemocraticDemokratik InstituteEnstitüsü
273
679000
2000
kadın adayları destekleyen bir kuruluşun
11:36
that worksEserleri to supportdestek womenkadınlar candidatesadaylar.
274
681000
3000
yönetim kurulundayım.
11:39
I think that we need
275
684000
2000
Bence
11:41
to help in other countriesülkeler
276
686000
2000
diğer ülkelerde
11:43
to traintren womenkadınlar
277
688000
2000
kadınların politik pozisyonlarda olması için
11:45
to be in politicalsiyasi officeofis,
278
690000
2000
yardım etmeliyiz
11:47
to figureşekil out how they can in factgerçek
279
692000
2000
ve onların politikada seslerini
11:49
developgeliştirmek politicalsiyasi voicessesleri.
280
694000
2000
nasıl çıkaracaklarını düşünmeliyiz.
11:51
I think we alsoAyrıca need to be supportivedestekleyici
281
696000
3000
Bence ayrıca iş alanları yaratma
11:54
when businessesişletmeler are beingolmak createdoluşturulan
282
699000
3000
konusunda destek sağlamalı
11:57
and just make sure that womenkadınlar help eachher other.
283
702000
2000
ve kadınların birbirlerine yardım etmelerini sağlamalıyız.
11:59
Now I have a sayingsöz
284
704000
2000
Benim güçlü olarak
12:01
that I feel very stronglyşiddetle about,
285
706000
2000
inandığım bir şey var.
12:03
because I am of a certainbelli ageyaş
286
708000
2000
Belli bir yaşı geçtim
12:05
where, when I startedbaşladı in my careerkariyer,
287
710000
2000
ve kariyerime ilk başladığımda
12:07
believe it or not, there were other womenkadınlar who criticizedeleştirdi me:
288
712000
3000
ister inanın ister inanmayın beni eleştiren başka kadınlar vardı:
12:10
"Why aren'tdeğil you in the carpoolsürmek linehat?"
289
715000
3000
"Niçin arabanda değilsin?"
12:13
or "Aren'tDeğil your childrençocuklar sufferingçile
290
718000
2000
ya da "Çoğunlukla onlarla olmadığın için
12:15
because you're not there all the time?"
291
720000
2000
çocukların çekmiyor mu?"
12:17
And I think we have a tendencyeğilim to make eachher other feel guiltysuçlu.
292
722000
3000
Bence birbirimizi suçlu hissettirme eğilimimiz var.
12:20
In factgerçek, I think "guiltsuçluluk" is everyher woman'skadının middleorta nameisim.
293
725000
4000
Hatta, bence "suçluluk" bütün kadınların göbek adı.
12:24
And so I think what needsihtiyaçlar to happenolmak
294
729000
2000
Bence olması gereken
12:26
is we need to help eachher other.
295
731000
3000
birbirimize yardımcı olmamız.
12:29
And my mottosloganı is that there's a specialözel placeyer in hellcehennem
296
734000
2000
Ve benim inandığım şu ki
12:31
for womenkadınlar who don't help eachher other.
297
736000
3000
cehennemde birbirine yardımcı olmayan kadınlar için özel bir yer var.
12:34
(ApplauseAlkış)
298
739000
8000
(Alkış)
12:42
PMPM: Well SecretarySekreter AlbrightAlbright, I guesstahmin you'llEğer olacak be going to heavencennet.
299
747000
3000
PM: Bakan Albright, bence siz cennete gideceksiniz.
12:46
Thank you for joiningbirleştirme us todaybugün.
300
751000
2000
Bize katıldığınız için teşekkür ederim.
12:48
MAMA: Thank you all. Thanksteşekkürler PatPat.
301
753000
3000
MA: Hepinize teşekkür ederim. Teşekkürler Pat.
12:51
(ApplauseAlkış)
302
756000
2000
(Alkış)
Translated by Meric Aydonat
Reviewed by Sancak Gülgen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Madeleine Albright - Former US Secretary of State
Since leaving office as US Secretary of State in 2001, Madeleine Albright has continued her distinguished career in foreign affairs as a businesswoman, political adviser and professor.

Why you should listen

Madeleine Albright is one of America’s leading authorities on foreign affairs. Unanimously confirmed as the first female Secretary of State in 1997, she became the highest-ranking woman in U.S. government history. During her four-year tenure, Albright reinforced U.S. alliances, advocated for democracy and human rights, and promoted American trade, business, labor and environmental standards abroad.

Since then, Albright has continued her distinguished career as a businesswoman, political adviser and professor. She is chair of Albright Stonebridge Group, a global strategy firm, and Albright Capital Management LLC, an investment advisory firm focused on emerging markets. Albright also chairs the National Democratic Institute for International Affairs and the Pew Global Attitudes Project and serves on the boards of the Council on Foreign Relations, the Aspen Institute and the Center for a New American Security. She also teaches diplomacy at Georgetown’s School of Foreign Service.

More profile about the speaker
Madeleine Albright | Speaker | TED.com