ABOUT THE SPEAKER
Sarah Kay - Poet
A performing poet since she was 14 years old, Sarah Kay is the founder of Project VOICE, an organization that uses spoken word poetry as a literacy and empowerment tool.

Why you should listen

Plenty of 14-year-old girls write poetry. But few hide under the bar of the famous Bowery Poetry Club in Manhattan’s East Village absorbing the talents of New York’s most exciting poets. Not only did Sarah Kay do that -- she also had the guts to take its stage and hold her own against performers at least a decade her senior. Her talent for weaving words into poignant, funny, and powerful performances paid off.

Sarah holds a Masters degree in the art of teaching from Brown University and an honorary doctorate in humane letters from Grinnell College. Her first book, B, was ranked the number one poetry book on Amazon.com. Her second book, No Matter the Wreckage, is available from Write Bloody Publishing.

Sarah also founded Project VOICE, an organization that uses spoken word poetry as a literacy and empowerment tool. Project VOICE runs performances and workshops to encourage people to engage in creative self-expression in schools and communities around the world.

More profile about the speaker
Sarah Kay | Speaker | TED.com
TED2011

Sarah Kay: If I should have a daughter ...

Sarah Kay: Bir Kızım Olursa ..

Filmed:
14,428,001 views

TED2011'de iki defa alkış yağmuruna tutulan konuşmasına şair Sarah Kay "Bir kızım olursa, bana anne yerine, B noktası diyecek.." diyerek başladı. Koca gözlü bir bebekten, New York'un Bowery Şiir Kulübü'nde terleyen gence sonra da V.O.I.C.E. projesiyle kendini anlatma gücüne sahip çocuklar yetiştiren bir öğretmene dönüşümünü anlatırken, "B" ve "Hiroshima" şiirl performanslarıyla nefes kesiyor.
- Poet
A performing poet since she was 14 years old, Sarah Kay is the founder of Project VOICE, an organization that uses spoken word poetry as a literacy and empowerment tool. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:15
If I should have a daughterkız evlat,
0
0
3000
Bir kızım olursa,
00:18
insteadyerine of "MomAnne,"
1
3000
2000
Bana anne yerine,
00:20
she's gonna call me "PointNoktası B,"
2
5000
3000
B Noktası diyecek,
00:23
because that way she knowsbilir that no mattermadde what happensolur,
3
8000
3000
Çünkü bu şekilde, ne olursa olsun
00:26
at leasten az she can always find her way to me.
4
11000
3000
en azından her zaman bana ulaşmayı başarabilir.
00:29
And I'm going to paintboya solargüneş systemssistemler on the backsyedekler of her handseller
5
14000
3000
Ve güneş sistemini avcunun içine resmedeceğim,
00:32
so she has to learnöğrenmek the entiretüm universeEvren
6
17000
3000
böylece tüm evreni öğrenmiş olacak
00:35
before she can say, "Oh, I know that like the back of my handel."
7
20000
3000
"Ah, ben bunu avcumun içi gibi bilirim." demeden de önce.
00:38
And she's going to learnöğrenmek
8
23000
2000
Ve bilecek ki,
00:40
that this life will hitvurmak you hardzor in the faceyüz,
9
25000
3000
hayat acımadan yüzünün ortasına vuruverir,
00:43
wait for you to get back up just so it can kicktekme you in the stomachmide.
10
28000
3000
ayağa kalkmanı bekler ve bu sayede midene de bi yumruk indirebilir.
00:46
But gettingalma the windrüzgar knockedçaldı out of you
11
31000
2000
Ancak rüzgar seni sarhoş ettiğinde
00:48
is the only way to remindhatırlatmak your lungsakciğerler
12
33000
2000
ciğerlerin havanın tadını ne kadar
00:50
how much they like the tastedamak zevki of airhava.
13
35000
2000
sevdiklerini anlayabilir.
00:52
There is hurtcanını yakmak, here,
14
37000
2000
Tam burada acı var
00:54
that cannotyapamam be fixedsabit by Band-AidsYara bandı or poetryşiir.
15
39000
2000
yara bantları ya da şiirin iyileştiremeyeceği.
00:56
So the first time she realizesanlar
16
41000
2000
Ve Süper Kahramanının
00:58
that WonderMerak ediyorum WomanKadın isn't cominggelecek,
17
43000
2000
gelmeyeceğini anladığı ilk anda,
01:00
I'll make sure she knowsbilir
18
45000
2000
bilecek ki, pelerinini
01:02
she doesn't have to weargiyinmek the capepelerin all by herselfkendini
19
47000
2000
tek başına giymek zorunda kalmayacak.
01:04
because no mattermadde how widegeniş you stretchUzatmak your fingersparmaklar,
20
49000
2000
Çünkü ellerini ne kadar açarsan aç,
01:06
your handseller will always be too smallküçük
21
51000
2000
iyileştirmek istediğin acıyı yakalamak için
01:08
to catchyakalamak all the painAğrı you want to healiyileşmek.
22
53000
2000
hiç bir zaman yeterince büyük olmayacak.
01:10
Believe me, I've trieddenenmiş.
23
55000
2000
Emin ol, denedim.
01:12
"And, babybebek," I'll tell her,
24
57000
2000
"Ve bebeğim" diyeceğim ona,
01:14
don't keep your noseburun up in the airhava like that.
25
59000
2000
"burnunu havada tutma öyle.
01:16
I know that trickhile; I've donetamam it a millionmilyon timeszamanlar.
26
61000
2000
Bu numarayı ben de denedim, milyonlarca kez hem de.
01:18
You're just smellingkokulu for smokeduman
27
63000
2000
Sadece duman kokusu almanı sağlar
01:20
so you can followtakip et the trailiz back to a burningyanan houseev,
28
65000
3000
onu takip edersen de yanan bir eve ulaşırsın,
01:23
so you can find the boyoğlan who lostkayıp everything in the fireateş
29
68000
2000
ya yangında herşeyini kaybeden çocuğu bulup
01:25
to see if you can savekayıt etmek him.
30
70000
2000
kurtarmaya çalışırsın,
01:27
Or elsebaşka find the boyoğlan who litAydınlatılmış the fireateş in the first placeyer,
31
72000
4000
ya da yangını başlatan çocuğu bulup
01:31
to see if you can changedeğişiklik him."
32
76000
2000
onu değiştirmeye çalışırsın."
01:33
But I know she will anywayneyse,
33
78000
2000
Ama biliyorum ki hep bildiğini yapacak,
01:35
so insteadyerine I'll always keep an extraekstra supplyarz
34
80000
2000
bu yüzden ona hep destek sağlayacağım
01:37
of chocolateçikolata and rainyağmur bootsbot ayakkabı nearbyyakında,
35
82000
2000
çikolata ve yağmur çizmeleriyle.
01:39
because there is no heartbreakkalp kırıklığı that chocolateçikolata can't fixdüzeltmek.
36
84000
3000
Çünkü çikolatanın tamir edemeyeceği hiçbir üzüntü yoktur.
01:43
Okay, there's a fewaz heartbreakskalp kırıklıklarını that chocolateçikolata can't fixdüzeltmek.
37
88000
2000
Tamam, belki de bütün üzüntülere iyi gelmeyebilir,
01:45
But that's what the rainyağmur bootsbot ayakkabı are for,
38
90000
2000
ama tam da bu yüzden var yağmur çizmeleri.
01:47
because rainyağmur will washyıkama away everything, if you let it.
39
92000
4000
Çünkü izin verdiğinde yağmur yıkayıverir tüm hüzünleri.
01:51
I want her to look at the worldDünya
40
96000
2000
Ondan tabanı camlı teknesinden
01:53
throughvasitasiyla the undersidealt of a glass-bottomcam-alt boattekne,
41
98000
2000
aşğıdaki dünyayı izlemesini isteyeceğim,
01:55
to look throughvasitasiyla a microscopemikroskop
42
100000
2000
ve mikroskopla incelemesini
01:57
at the galaxiesgalaksiler that existvar olmak
43
102000
2000
insan zekasının ucunda
01:59
on the pinpointyerini belirlemek of a humaninsan mindus,
44
104000
2000
var olan galaksileri,
02:01
because that's the way my momanne taughtöğretilen me.
45
106000
2000
çünkü annem de bana böyle öğretmişti,
02:03
That there'llorada olacak be daysgünler like this.
46
108000
2000
böyle günlerin olabileceğini.
02:05
There'llOrada olacak be daysgünler like this, my mommaAnne said. ♫
47
110000
3000
♫ Böyle günler gelecek, demişti annem. ♫
02:08
When you openaçık your handseller to catchyakalamak
48
113000
2000
Ellerini yakalamak için açıp da
02:10
and windrüzgar up with only blisterskabarcıklar and bruisesçürükler;
49
115000
2000
yakaladıkların sadece yara izleri olduğu;
02:12
when you stepadım out of the phonetelefon boothkabin and try to flyuçmak
50
117000
3000
telefon kulübesinden çıkıp uçmaya çalışırken
02:15
and the very people you want to savekayıt etmek
51
120000
2000
kurtarmak istediğin insanların aslında
02:17
are the onesolanlar standingayakta on your capepelerin;
52
122000
2000
pelerinine basanlar olduğunu farkettiğin;
02:19
when your bootsbot ayakkabı will filldoldurmak with rainyağmur,
53
124000
2000
çizmelerin yağmurla dolup da,
02:21
and you'llEğer olacak be up to your kneesdizler in disappointmenthayal kırıklığı.
54
126000
2000
dizlerine kadar hayal kırıklığına gömüldüğün günler..
02:23
And those are the very daysgünler you have all the more reasonneden to say thank you.
55
128000
3000
İşte böyle günler aslında teşekkür etmen gereken günlerdir.
02:26
Because there's nothing more beautifulgüzel
56
131000
2000
Çünkü dalgaların kumsalı öpmekten vazgeçmeyi
02:28
than the way the oceanokyanus refusesreddediyor to stop kissingöpüşmek the shorelinekıyı,
57
133000
3000
reddetmesinden daha güzel birşey yoktur,
02:31
no mattermadde how manyçok timeszamanlar it's sentgönderilen away.
58
136000
3000
kaç defa yıkıp geçtiği mühim değil.
02:34
You will put the windrüzgar in winsomeşirin, losekaybetmek some.
59
139000
3000
Rüzgarla bazen kazanıp, bazen kaybedeceksin.
02:37
You will put the starstar
60
142000
2000
Yıldızlarla
02:39
in startingbaşlangıç over, and over.
61
144000
2000
yeniden başlamayı öğreneceksin.
02:41
And no mattermadde how manyçok landarazi minesmayınlar eruptpatlamak in a minutedakika,
62
146000
3000
Bir dakikada silinip giden topraklara inat,
02:44
be sure your mindus landstoprakları
63
149000
2000
aklın zemine sağlam basacak,
02:46
on the beautygüzellik of this funnykomik placeyer calleddenilen life.
64
151000
2000
hayat denen komik yerin güzellik zeminine.
02:48
And yes, on a scaleölçek from one to over-trustingaşırı güvenme,
65
153000
3000
Ve evet, güven duyma skalasında
02:51
I am prettygüzel damnLanet olsun naivesaf.
66
156000
2000
oldukça safım.
02:53
But I want her to know that this worldDünya is madeyapılmış out of sugarşeker.
67
158000
3000
Ama kızım bilecek ki bu dünya şekerlemeden yapıldığı için
02:56
It can crumblekek so easilykolayca,
68
161000
2000
çabucak parçalanabilir,
02:58
but don't be afraidkorkmuş to stickÇubuk your tonguedil out and tastedamak zevki it.
69
163000
3000
ama dilini çıkarıp da tadına bakmaktan korkmayacak.
03:01
"BabyBebek," I'll tell her, "rememberhatırlamak, your mommaAnne is a worriersavaşçı,
70
166000
3000
"Bebeğim," diyeceğim ona "unutma, annen bir savaşçıydı,
03:04
and your poppaBaba is a warriorsavaşçı,
71
169000
2000
baban da bir savaşçı,
03:06
and you are the girlkız with smallküçük handseller and bigbüyük eyesgözleri
72
171000
2000
ve sen de minicik ellerin ve koca gözlerinle
03:08
who never stopsdurak askingsormak for more."
73
173000
2000
daha fazlasını isteyen bir kızsın."
03:10
RememberHatırlıyorum that good things come in threesÜçlü
74
175000
2000
Unutma ki iyi şeyler hep üçtür,
03:12
and so do badkötü things.
75
177000
2000
kötü şeyler de öyle.
03:14
And always apologizeözür dilemek when you've donetamam something wrongyanlış,
76
179000
2000
Ve hata yaptığında her zaman özür dile.
03:16
but don't you ever apologizeözür dilemek
77
181000
2000
Ama asla gözlerindeki parıltı
03:18
for the way your eyesgözleri refuseçöp to stop shiningparlıyor.
78
183000
3000
sönmek istemediği için özür dileme.
03:21
Your voiceses is smallküçük, but don't ever stop singingşan.
79
186000
3000
Sesin kısık olabilir ama şarkı söylemeyi bırakma.
03:24
And when they finallyen sonunda handel you heartachegönül yarası,
80
189000
2000
Ve sana kalp acıları bıraktıklarında,
03:26
when they slipkayma warsavaş and hatredkin underaltında your doorkapı
81
191000
3000
kapının altına savaş ve nefret attıklarında
03:29
and offerteklif you handoutsdinleyici notları on street-cornerssokak köşeleri
82
194000
2000
ve sokak köşelerinde ellerine
03:31
of cynicismkinizm and defeatyenilgi,
83
196000
2000
kötümserlik ve yenilgi tutuşturduklarında,
03:33
you tell them that they really oughtgerektiğini to meetkarşılamak your motheranne.
84
198000
5000
işte o zaman, onlara, gidip annenle tanışmalarını söylemelisin.
03:39
Thank you. Thank you.
85
204000
4000
Teşekkür ederim. Teşekkürler.
03:43
(ApplauseAlkış)
86
208000
2000
(Alkışlar)
03:45
Thank you.
87
210000
2000
Teşekkür ederim.
03:47
(ApplauseAlkış)
88
212000
3000
(Alkışlar)
03:50
Thanksteşekkürler.
89
215000
2000
Teşekkürler.
03:52
(ApplauseAlkış)
90
217000
2000
(Alkışlar)
03:54
Thank you.
91
219000
2000
Teşekkür ederim.
03:56
(ApplauseAlkış)
92
221000
4000
(Alkışlar)
04:00
All right, so I want you to take a momentan,
93
225000
3000
Pekala, şimdi kendinize biraz zaman ayırıp,
04:03
and I want you to think of threeüç things
94
228000
2000
gerçek olduğunu bildiğiniz üç şey
04:05
that you know to be truedoğru.
95
230000
2000
düşünmenizi istiyorum.
04:07
They can be about whateverher neyse you want --
96
232000
2000
İstediğiniz herşey hakkında olabilirler --
04:09
technologyteknoloji, entertainmenteğlence, designdizayn,
97
234000
2000
teknoloji, eğlence, tasarım,
04:11
your familyaile, what you had for breakfastkahvaltı.
98
236000
2000
aileniz, kahvaltıda yedikleriniz.
04:13
The only rulekural is don't think too hardzor.
99
238000
3000
Tek şart, çok düşünmemelisiniz.
04:16
Okay, readyhazır? Go.
100
241000
2000
Hazır mısınız? Başlayın.
04:24
Okay.
101
249000
2000
Tamam.
04:26
So here are threeüç things I know to be truedoğru.
102
251000
2000
İşte benim doğru olduğunu bildiğim üç şey:
04:28
I know that Jean-LucJean-Luc GodardGodard'ın was right
103
253000
2000
Jean-Luc Godard'ın "iyi bir öykü
04:30
when he said that, "a good storyÖykü
104
255000
2000
başı, ortası ve sonu olandır,
04:32
has a beginningbaşlangıç, a middleorta and an endson,
105
257000
2000
bu sırayı takip etmese bile."
04:34
althougholmasına rağmen not necessarilyzorunlu olarak in that ordersipariş."
106
259000
3000
dediğinde haklı olduğunu biliyorum.
04:37
I know that I'm incrediblyinanılmaz nervoussinir and excitedheyecanlı to be up here,
107
262000
3000
Bu sahnede olduğum için çok gergin ve heyecanlı olduğumu,
04:40
whichhangi is greatlyçokça inhibitinginhibe my abilitykabiliyet to keep it coolgüzel.
108
265000
2000
bunun da sakinleşmemi engellediğini biliyorum.
04:42
(LaughterKahkaha)
109
267000
2000
(Kahkahalar)
04:44
And I know
110
269000
2000
Ve biliyorum ki,
04:46
that I have been waitingbekleme all weekhafta to tell this jokeşaka.
111
271000
2000
bu epiriyi yapmak için bir haftadır bekliyorum.
04:48
(LaughterKahkaha)
112
273000
2000
(Kahkahalar)
04:50
Why was the scarecrowkorkuluk inviteddavet to TEDTED?
113
275000
3000
Bir korkuluğu neden TED'e davet etmişler?
04:53
Because he was out standingayakta in his fieldalan.
114
278000
3000
Çünkü alanında göze çarpan oymuş.
04:56
(LaughterKahkaha)
115
281000
3000
(Kahkahalar)
04:59
I'm sorry.
116
284000
3000
Özür dilerim.
05:02
Okay, so these are threeüç things I know to be truedoğru.
117
287000
3000
Neyse, işte bunlar doğru olduğunu düşündüğüm üç şey.
05:05
But there are plentybol of things I have troublesorun understandinganlayış.
118
290000
3000
Ancak, anlamakta zorlandığım bir çok şey de var.
05:08
So I writeyazmak poemsşiirler to figureşekil things out.
119
293000
4000
Birşeyleri anlayabilmek için şiir yazıyorum.
05:12
SometimesBazen the only way I know how to work throughvasitasiyla something
120
297000
2000
Bazen birşeyi çözümleyebilmek için bildiğim tek yol
05:14
is by writingyazı a poemşiir.
121
299000
2000
şiir yazmak.
05:16
And sometimesara sıra I get to the endson of the poemşiir
122
301000
2000
Ve bazen şiirin sonuna geldiğimde
05:18
and look back and go, "Oh, that's what this is all about,"
123
303000
2000
bakıyorum ve "Ha, yani hepsi bumuymuş?" diyorum.
05:20
and sometimesara sıra I get to the endson of the poemşiir
124
305000
2000
Bazen de şiirin sonuna geldiğimde
05:22
and haven'tyok solvedçözülmüş anything,
125
307000
2000
hala bi şey anlamamış oluyorum,
05:24
but at leasten az I have a newyeni poemşiir out of it.
126
309000
2000
ama en azından bir şiir yazmış oluyorum.
05:26
SpokenKonuşulan wordsözcük poetryşiir is the artSanat of performanceperformans poetryşiir.
127
311000
3000
Sözel şiir, şiir performans sanatıdır.
05:29
I tell people it involvesgerektirir creatingoluşturma poetryşiir
128
314000
2000
İnsanlara, bunun sadece kağıt üstünde
05:31
that doesn't just want to sitoturmak on paperkâğıt,
129
316000
2000
oturmak istemeyen şiiri yarattığını söylerim,
05:33
that something about it demandstalepler it be heardduymuş out loudyüksek sesle
130
318000
3000
o şiir genelde duyulmayı isteyendir,
05:36
or witnessedtanık in personkişi.
131
321000
2000
bizzat şahit olunmayı isteyen.
05:38
When I was a freshmanBirinci sınıf öğrencisi in highyüksek schoolokul,
132
323000
2000
Okuldaki ilk yılımda
05:40
I was a livecanlı wiretel of nervoussinir hormoneshormonlar.
133
325000
4000
yerinde duramayan bir tiptim.
05:44
And I was underdevelopedaz gelişmiş
134
329000
2000
Tamamen gelişmemiş
05:46
and over-excitableaşırı heyecanlı.
135
331000
2000
ve çok heyecanlı.
05:48
And despiterağmen my fearkorku
136
333000
2000
Ve uzun süre izlenmeye
05:50
of ever beingolmak lookedbaktı at for too long,
137
335000
2000
olan korkuma rağmen,
05:52
I was fascinatedbüyülenmiş by the ideaFikir of spokenkonuşulmuş wordsözcük poetryşiir.
138
337000
3000
Sözel şiir fikrinden büyülenmiştim.
05:55
I feltkeçe that my two secretgizli lovessever, poetryşiir and theatreTiyatro,
139
340000
3000
En sevdiğim iki şey, şiir ve tiyatro, bir araya gelmiş ve
05:58
had come togetherbirlikte, had a babybebek,
140
343000
3000
çocukları olmuş gibi düşünürdüm.
06:01
a babybebek I neededgerekli to get to know.
141
346000
2000
Benim tanımam gereken bir bebek.
06:03
So I decidedkarar to give it a try.
142
348000
2000
Böylece bunu denemeye karar verdim.
06:05
My first spokenkonuşulmuş wordsözcük poemşiir,
143
350000
2000
İlk sözel şiirim,
06:07
packedpaketlenmiş with all the wisdombilgelik of a 14-year-old-yaşında,
144
352000
4000
14 yaşında birinin tüm bilgisiyle donatılmış,
06:11
was about the injusticeadaletsizlik
145
356000
2000
ve kadınsı görünmemenin
06:13
of beingolmak seengörüldü as unfeminineunfeminine.
146
358000
2000
haksızlığı ile ilgiliydi.
06:15
The poemşiir was very indignantkızgın,
147
360000
2000
Şiir oldukça öfkeli ve
06:17
and mainlyağırlıklı olarak exaggeratedabartılı,
148
362000
2000
ve bayağı abartılıydı,
06:19
but the only spokenkonuşulmuş wordsözcük poetryşiir that I had seengörüldü up untila kadar that pointpuan
149
364000
3000
doğrusu o zamana dek duyduğum tek sözel şiir
06:22
was mainlyağırlıklı olarak indignantkızgın,
150
367000
2000
öfke doluydu,
06:24
so I thought that that's what was expectedbeklenen of me.
151
369000
2000
bu yüzden benden beklenenin bu olduğunu düşündüm.
06:26
The first time that I performedgerçekleştirilen,
152
371000
2000
Şiiri ilk okuduğumda
06:28
the audienceseyirci of teenagersgençler hootedbile and holleredbağırdı theironların sympathysempati,
153
373000
3000
gençlerden oluşan izleyici bağırıp çağırmaya başladı,
06:31
and when I camegeldi off the stageevre I was shakingsallama.
154
376000
3000
sahneden indiğimde hala titriyordum.
06:34
I feltkeçe this tapmusluk on my shoulderomuz,
155
379000
2000
Omzuma biri dokundu,
06:36
and I turneddönük around to see
156
381000
2000
dönüp baktığımda
06:38
this giantdev girlkız in a hoodiehoodie sweatshirtKazak emergeçıkmak from the crowdkalabalık.
157
383000
2000
kapüşonlu kazağı olan kocaman bir kız bana doğru yürüdü.
06:40
She was maybe eightsekiz feetayaklar talluzun boylu
158
385000
2000
Boyu iki buçuk metre falandı heralde,
06:42
and lookedbaktı like she could beatdövmek me up with one handel,
159
387000
2000
ve tek eliyle beni yere yapıştırabilirmiş gibi görünüyordu,
06:44
but insteadyerine she just noddedbaşını salladı at me
160
389000
2000
ama bunun yerine başını salladı ve
06:46
and said, "Hey, I really feltkeçe that. Thanksteşekkürler."
161
391000
3000
"Hey, gerçekten güzeldi. Teşekkürler." dedi.
06:49
And lightningŞimşek struckvurdu.
162
394000
2000
Bir aydınlanma oldu.
06:51
I was hookedbağlanmış.
163
396000
2000
Artık işin içindeydim.
06:53
I discoveredkeşfedilen this barbar on Manhattan'sManhattan'ın LowerDaha düşük EastDoğu SideYan
164
398000
3000
Manhattan'ın Aşağı Doğu Yakasında bir bar keşfettim
06:56
that hostedbarındırılan a weeklyhaftalık poetryşiir openaçık micmikrofon,
165
401000
3000
haftada bir şiir gecesi düzenliyordu,
06:59
and my bewilderedşaşkın, but supportivedestekleyici, parentsebeveyn tookaldı me
166
404000
3000
şaşkına dönmüştüm ama destekçi anne ve babam
07:02
to soakemmek in everyher ounceons of spokenkonuşulmuş wordsözcük that I could.
167
407000
3000
dile dökebildiğim her mısrada boğulmam için beni oraya götürdüler.
07:05
I was the youngestEn genç by at leasten az a decadeonyıl,
168
410000
3000
En az 10 yıl farkla bardaki en genç bendim,
07:08
but somehowbir şekilde the poetsşairler at the BoweryBowery PoetryŞiir ClubClub
169
413000
3000
ama bir şekilde Bowery Şiir Kulübü'ndeki şairler
07:11
didn't seemgörünmek botheredrahatsız by the 14-year-old-yaşında wanderinggöçebe about --
170
416000
3000
14 yaşında ortalarda dolanan bu kızdan rahatsız olmadılar --
07:14
if factgerçek, they welcomedmemnuniyetle karşıladı me.
171
419000
2000
hatta, beni aralarına aldılar.
07:16
And it was here, listeningdinleme to these poetsşairler sharepay theironların storieshikayeleri,
172
421000
2000
Ve orada hikayelerini paylaşan şairleri dinlerken
07:18
that I learnedbilgili that spokenkonuşulmuş wordsözcük poetryşiir didn't have to be indignantkızgın,
173
423000
3000
sözel şiirin öfkeyle dolu olması gerekmediğini öğrendim,
07:21
it could be funeğlence or painfulacı verici
174
426000
3000
neşe ya da acıyla ilgili,
07:24
or seriousciddi or sillysaçma.
175
429000
2000
ciddi ya da aptalca olabilirdi.
07:26
The BoweryBowery PoetryŞiir ClubClub becameoldu my classroomsınıf and my home,
176
431000
3000
Bowery Şiir Kulübü evim ve okulum haline geldi.
07:29
and the poetsşairler who performedgerçekleştirilen
177
434000
2000
Şiirlerini okuyan her şair
07:31
encouragedteşvik me to sharepay my storieshikayeleri as well.
178
436000
2000
hikayelerimi paylaşmam için beni yüreklendiriyordu.
07:33
Never mindus the factgerçek that I was 14 --
179
438000
2000
14 yaşımda olduğuma bakmadan --
07:35
they told me, "WriteYazma about beingolmak 14."
180
440000
3000
bana "14 yaşında olmakla ilgili yaz" dediler.
07:38
So I did and stooddurdu amazedşaşırmış everyher weekhafta
181
443000
2000
Öylede yaptım ve her hafta
07:40
when these brilliantparlak, grown-upYetişkin poetsşairler
182
445000
3000
bu yetişkin müthiş şairler benimle birlikte gülüp
07:43
laughedgüldü with me and groanedinledi theironların sympathysempati
183
448000
2000
acılarını dile getirdiklerinde ve beni alkışlayıp
07:45
and clappedçırptı and told me, "Hey, I really feltkeçe that too."
184
450000
3000
"Ben de hissetim, çok iyiydi." dediklerinde şaşırıp kaldım.
07:49
Now I can dividebölmek my spokenkonuşulmuş wordsözcük journeyseyahat
185
454000
3000
Şimdi sözel şiir seyahatimi
07:52
into threeüç stepsadımlar.
186
457000
2000
üç adıma ayırabilirim.
07:54
StepAdım one was the momentan I said,
187
459000
2000
İlki, "Yapabilirim. Bunu yapabilirim"
07:56
"I can. I can do this."
188
461000
2000
dediğim andı.
07:58
And that was thanksTeşekkürler to a girlkız in a hoodiehoodie.
189
463000
2000
Bu da, o kapüşonlu koca kız sayesindeydi.
08:00
StepAdım two was the momentan I said,
190
465000
2000
İkincisi, "Buna devam edeceğim,
08:02
"I will. I will continuedevam et.
191
467000
2000
Sözel şiiri seviyorum,
08:04
I love spokenkonuşulmuş wordsözcük. I will keep cominggelecek back weekhafta after weekhafta."
192
469000
3000
ve her hafta buraya gelmeye devam edeceğim." dediğim andı.
08:07
And stepadım threeüç beganbaşladı
193
472000
2000
Ve üçüncü adımı
08:09
when I realizedgerçekleştirilen that I didn't have to writeyazmak poemsşiirler that were indignantkızgın,
194
474000
2000
tabi asıl hissettiğim bu değilse, öfkeyle dolu şiirler yazmak zorunda olmadığımı
08:11
if that's not what I was.
195
476000
2000
anladığım zaman attım.
08:13
There were things that were specificözel to me,
196
478000
2000
Bana özel gelen şeyler de vardı,
08:15
and the more that I focusedodaklı on those things,
197
480000
3000
bunlara ne kadar odaklanırsam,
08:18
the weirderdaha garip my poetryşiir got,
198
483000
2000
şiirlerimin o kadar tuhaflaşıp,
08:20
but the more that it feltkeçe like mineMayın.
199
485000
2000
bir o kadar da gerçekten benimmiş gibi hissettiriyordu.
08:22
It's not just the adageatasözü "writeyazmak what you know."
200
487000
3000
Şu ünlü "bildiğini yaz" sözü değil bu,
08:25
It's about gatheringtoplama up all of the knowledgebilgi and experiencedeneyim
201
490000
3000
bu aslında, şimdiye dek biriktirdiğin tüm bilgini ve deneyimini
08:28
you've collectedtoplanmış up to now
202
493000
2000
bir araya getirmek
08:30
to help you divedalış into the things you don't know.
203
495000
3000
ve bilmediğin şeylerin arasına dalmakla ilgili.
08:33
I use poetryşiir to help me work throughvasitasiyla what I don't understandanlama,
204
498000
2000
Ben şiiri anlamadığım şeylerin üstesinden gelmek için kullanıyorum,
08:35
but I showgöstermek up to eachher newyeni poemşiir
205
500000
2000
ama her yeni şiire
08:37
with a backpacksırt çantası fulltam
206
502000
2000
daha önce bulunduğum heryerle dolu
08:39
of everywhereher yerde elsebaşka that I've been.
207
504000
2000
bir çantayla başlıyorum.
08:41
When I got to universityÜniversite, I metmet a fellowadam poetşair
208
506000
3000
Universiteye başladığımda, benim gibi
08:44
who sharedpaylaşılan my beliefinanç in the magicsihirli of spokenkonuşulmuş wordsözcük poetryşiir.
209
509000
3000
sözlü şiirin büyüsüne inanan bir şairle tanıştım.
08:47
And actuallyaslında, PhilPhil KayeKaye and I
210
512000
2000
Ve aslında Phil Kaye ve benim
08:49
coincidentallytesadüfen alsoAyrıca sharepay the sameaynı last nameisim.
211
514000
3000
soyadlarımız tesadüfen aynı.
08:52
When I was in highyüksek schoolokul I had createdoluşturulan ProjectProje V.O.I.C.E.
212
517000
3000
Lisedeyken V.O.I.C.E projesini başlatmıştım
08:55
as a way to encourageteşvik etmek my friendsarkadaşlar to do spokenkonuşulmuş wordsözcük with me.
213
520000
3000
arkadaşlarımı sözel şiire yüreklendirmek için.
08:58
But PhilPhil and I decidedkarar to reinventyeniden icat ProjectProje V.O.I.C.E. --
214
523000
3000
Ama Phil ve ben V.O.I.C.E projesini yeniden düzenledik --
09:01
this time changingdeğiştirme the missionmisyon
215
526000
2000
bu sefer farklı bir amaçla,
09:03
to usingkullanma spokenkonuşulmuş wordsözcük poetryşiir as a way to entertaineğlendirmek,
216
528000
3000
sözel şiirin eğlendirmek, eğitmek ve ilham vermek
09:06
educateEğitmek and inspireilham vermek.
217
531000
2000
için kullanmak amacıyla.
09:08
We stayedkaldı full-timetam zamanlı studentsöğrencilerin, but in betweenarasında we traveledseyahat,
218
533000
2000
Tam zamanlı öğrenciliğe devam ettik ama arada
09:10
performingicra and teachingöğretim
219
535000
2000
seyahatlere çıktık ve
09:12
nine-year-oldsdokuz yaşındakiler to MFAMFA candidatesadaylar,
220
537000
3000
9 yaşındakilerden, MFA adaylarına
09:15
from CaliforniaCalifornia to IndianaIndiana to IndiaHindistan
221
540000
3000
Kaliforniya'dan Indiana'ya hatta Hindistan'a
09:18
to a publichalka açık highyüksek schoolokul just up the streetsokak from campuskampus.
222
543000
3000
ya da kampüsün az ilerisindeki liseye kadar heryerde şiirler okuduk.
09:21
And we saw over and over
223
546000
2000
Ve her seferinde
09:23
the way that spokenkonuşulmuş wordsözcük poetryşiir
224
548000
2000
sözel şiirin kilitleri nasıl da
09:25
cracksçatlaklar openaçık lockskilitler.
225
550000
2000
açtığını gördük.
09:27
But it turnsdönüşler out sometimesara sıra,
226
552000
2000
Ancak bazen de şiirin gerçekten
09:29
poetryşiir can be really scarykorkutucu.
227
554000
2000
korkutucu olduğu ortaya çıkıyor.
09:31
TurnsDöner out sometimesara sıra,
228
556000
2000
Bazen de
09:33
you have to trickhile teenagersgençler into writingyazı poetryşiir.
229
558000
3000
gençleri şiir yazmaları için kandırmanız gerekiyor.
09:36
So I camegeldi up with listslisteleri. EveryoneHerkes can writeyazmak listslisteleri.
230
561000
3000
Ben de listeler uydurdum. Herkes liste yapabilir.
09:39
And the first listliste that I assignatamak
231
564000
2000
Ve uyguladığım ilk liste
09:41
is "10 Things I Know to be TrueGerçek."
232
566000
3000
"Doğru olduğunu bildiğiniz 10 şey"di.
09:44
And here'sburada what happensolur, and here'sburada what you would discoverkeşfetmek too
233
569000
3000
İşte eğer listelerimizi sesli olarak paylaşsaydık
09:47
if we all startedbaşladı sharingpaylaşım our listslisteleri out loudyüksek sesle.
234
572000
2000
keşfedeceğiniz çok şey olurdu.
09:49
At a certainbelli pointpuan, you would realizegerçekleştirmek
235
574000
2000
İlk olarak farkederdiniz ki
09:51
that someonebirisi has the exactkesin sameaynı thing,
236
576000
3000
birileri de sizinkiyle aynı şeyi
09:54
or one thing very similarbenzer,
237
579000
2000
ya da çok benzer bir şeyi,
09:56
to something on your listliste.
238
581000
2000
listesine yazmış..
09:58
And then someonebirisi elsebaşka
239
583000
2000
Ve sonra başka birileri de
10:00
has something the completetamamlayınız oppositekarşısında of yoursseninki.
240
585000
3000
sizinkiyle tamamen zıt olanı.
10:03
ThirdÜçüncü, someonebirisi has something you've never even heardduymuş of before.
241
588000
3000
Üçüncü olarak, birilerinin daha önce hiç duymadığınız bi şeyleri.
10:06
And fourthdördüncü, someonebirisi has something you thought you knewbiliyordum everything about,
242
591000
3000
Dördüncü olarak, sizin çok iyi bildiğinizi sandığınız bir şeyi
10:09
but they're introducingtanıtım a newyeni angleaçı of looking at it.
243
594000
3000
farklı bir açıdan bakarak yazdığını farkedersiniz.
10:12
And I tell people that this is where great storieshikayeleri startbaşlama from --
244
597000
3000
Ve ben isanlara iyi bir hikayenin burada başladığını söylüyorum --
10:15
these fourdört intersectionskavşak
245
600000
2000
sizin tutkuyla bağlı olduğunuz
10:17
of what you're passionatetutkulu about
246
602000
2000
ve diğerlerinin yatırım yapmış olabileceği
10:19
and what othersdiğerleri mightbelki be investedyatırım in.
247
604000
2000
dört kesişim noktasından.
10:21
And mostçoğu people respondyanıtlamak really well to this exerciseegzersiz.
248
606000
3000
Ve çoğu insan bu egzersizi çok seviyor.
10:24
But one of my studentsöğrencilerin, a freshmanBirinci sınıf öğrencisi namedadlı CharlotteCharlotte,
249
609000
3000
Ancak, öğrencilerimden biri, Charlotte adında birinci sınıf öğrencisi,
10:27
was not convincedikna olmuş.
250
612000
2000
pek de ikna olmamıştı.
10:29
CharlotteCharlotte was very good at writingyazı listslisteleri, but she refusedreddetti to writeyazmak any poemsşiirler.
251
614000
3000
Charlotte liste hazırlamakta çok başarılıydı ama şiir yazmayı hep reddediyordu.
10:32
"MissBayan," she'do ediyorum say, "I'm just not interestingilginç.
252
617000
3000
"Hocam," diyordu "Çok da ilginç biri değilim.
10:35
I don't have anything interestingilginç to say."
253
620000
3000
Söyleyecek pek ilginç sözüm yok."
10:38
So I assignedatanmış her listliste after listliste,
254
623000
2000
Ben de ona liste üstüne liste yazdırdım,
10:40
and one day I assignedatanmış the listliste
255
625000
2000
en sonunda da yeni bir liste:
10:42
"10 Things I Should Have LearnedÖğrendim by Now."
256
627000
2000
"Şimdiye kadar öğrenmiş olmam gereken 10 şey."
10:44
NumberNumarası threeüç on Charlotte'sCharlotte'nın listliste was,
257
629000
2000
Charlotte'un listesindeki üç numara şuydu,
10:46
"I should have learnedbilgili not to crushezmek on guys
258
631000
2000
"Kendimden üç kat yaşlı erkeklere aşık olmamayı
10:48
threeüç timeszamanlar my ageyaş."
259
633000
2000
öğrenmiş olmalıydım."
10:50
I askeddiye sordu her what that meantdemek,
260
635000
2000
Ne demek istediğini sorduğumda
10:52
and she said, "MissBayan, it's kindtür of a long storyÖykü."
261
637000
2000
"Hocam, bu uzun bi hikaye" dedi.
10:54
And I said, "CharlotteCharlotte, it soundssesleri prettygüzel interestingilginç to me."
262
639000
3000
Ben de " Charlotte, bana çok ilgi çekici göründü." dedim.
10:57
And so she wroteyazdı her first poemşiir,
263
642000
2000
Ve böylece ilk şiirini yazdı,
10:59
a love poemşiir unlikeaksine any I had ever heardduymuş before.
264
644000
3000
şimdiye kadar duyduklarıma hiç benzemeyen bir aşk şiiri.
11:02
And the poemşiir beganbaşladı,
265
647000
3000
Şiir şöyle başlıyor,
11:05
"AndersonAnderson CooperCooper is a gorgeousmuhteşem man."
266
650000
2000
"Anderson Cooper muhteşem bi adamdır."
11:07
(LaughterKahkaha)
267
652000
2000
(Kahkahalar)
11:09
"Did you see him on 60 MinutesDakika,
268
654000
2000
"Onu hiç 60 dakikada,
11:11
racingyarış MichaelMichael PhelpsPhelps in a poolhavuz --
269
656000
2000
havuzda Michael Phelps'le yarışırken --
11:13
nothing but swimyüzmek trunksMayo on --
270
658000
2000
sadece mayosu üstündeyken --
11:15
divingDalış in the waterSu, determinedbelirlenen to beatdövmek this swimmingyüzme championşampiyon?
271
660000
2000
suya dalıp, bu yüzme şampiyonunu geçmeye çalışırken gördünüz mü?
11:17
After the raceyarış, he tossedattı his wetıslak, cloud-whitebulut-beyaz hairsaç
272
662000
3000
Yarışma sonrası, ıslak, bulut beyazı saçlarını savurarak
11:20
and said, 'You're' Sen a god.'
273
665000
2000
"Sen tanrısın" dediğini?
11:22
No, AndersonAnderson, you're the god."
274
667000
2000
Yo Anderson, asıl tanrı sensin."
11:24
(LaughterKahkaha)
275
669000
2000
(Kahkahalar)
11:26
(ApplauseAlkış)
276
671000
4000
(Alkışlar)
11:30
Now I know that the numbernumara one rulekural to beingolmak coolgüzel
277
675000
3000
Şimdi biliyorum ki, havalı olmanın birinci kuralı
11:33
is to seemgörünmek unfazedunfazed,
278
678000
2000
etkilenmemiş gibi görünüp
11:35
to never admititiraf etmek that anything scareskorkutuyor you
279
680000
3000
sizi birşeylerin korkuttuğunu, etkilediğini ya da
11:38
or impressesbüyülemektedir you or excitesheyecanlandıran you.
280
683000
2000
heyecanlandırdığını asla itiraf etmemekmiş.
11:40
SomebodyBiri oncebir Zamanlar told me
281
685000
2000
Bi defasında bir bana
11:42
it's like walkingyürüme throughvasitasiyla life like this.
282
687000
2000
hayat boyu şu şekilde yürümekten bahsetti.
11:44
You protectkorumak yourselfkendin
283
689000
2000
Kendinizi ortaya çıkabilecek acılar ve
11:46
from all the unexpectedbeklenmedik miseriessefaletin or hurtcanını yakmak that mightbelki showgöstermek up.
284
691000
3000
ızdıraplardan bu şekilde korursunuz.
11:49
But I try to walkyürümek throughvasitasiyla life like this.
285
694000
2000
Bense hayatta böyle yürümeyi tercih ediyorum.
11:51
And yes, that meansanlamına geliyor catchingbulaşıcı all of those miseriessefaletin and hurtcanını yakmak,
286
696000
3000
Ve evet, bu acı ve ızdırapları yakalamak anlamına geliyor,
11:54
but it alsoAyrıca meansanlamına geliyor that when beautifulgüzel, amazingşaşırtıcı things
287
699000
3000
ama ayrıca güzel ve büyüleyici şeyleri de.
11:57
just falldüşmek out of the skygökyüzü,
288
702000
2000
gökten düştüklerinde,
11:59
I'm readyhazır to catchyakalamak them.
289
704000
2000
onları yakalamaya hazırım.
12:01
I use spokenkonuşulmuş wordsözcük to help my studentsöğrencilerin
290
706000
2000
Sözel şiiri öğrencilerime merakı yeniden keşfetmelerine
12:03
rediscoveryeniden keşfetmek wondermerak etmek,
291
708000
2000
yardım etmek için kullanıyorum,
12:05
to fightkavga theironların instinctsiçgüdüleri to be coolgüzel and unfazedunfazed
292
710000
3000
havalı ya da etkilenmemiş gibi görünme güdülerini engellemek için
12:08
and, insteadyerine, activelyaktif pursuesürdürmek beingolmak engagednişanlı with what goesgider on around them,
293
713000
3000
ve bunun yerine etrafta olan bitenle iç içe olabilmeleri için,
12:11
so that they can reinterpretantlaşmayı and createyaratmak something from it.
294
716000
3000
işte bu sayede olanları yeniden yorumlayıp bir şeyler üretebilirler.
12:14
It's not that I think that spokenkonuşulmuş wordsözcük poetryşiir
295
719000
2000
Sözel şiirin ideal sanat şekli falan olduğunu
12:16
is the idealideal artSanat formform.
296
721000
2000
söylemiyorum.
12:18
I'm always tryingçalışıyor to find the besten iyi way to tell eachher storyÖykü.
297
723000
3000
Ben her zaman bir öyküyü en iyi şekilde anlatmaya çalışıyorum.
12:21
I writeyazmak musicalsmüzikaller; I make shortkısa filmsfilmler alongsideyanında my poemsşiirler.
298
726000
3000
Şiirin yanı sıra müzikaller ve kısa filmler de yapıyorum.
12:24
But I teachöğretmek spokenkonuşulmuş wordsözcük poetryşiir
299
729000
2000
Sözel şiiri öğretiyorum
12:26
because it's accessibleulaşılabilir.
300
731000
2000
çünkü ulaşılması mümkün.
12:28
Not everyoneherkes can readokumak musicmüzik
301
733000
2000
Herkesin nota okuma becerisi,
12:30
or ownssahibi a camerakamera,
302
735000
2000
ya da kameraları olmayabilir
12:32
but everyoneherkes can communicateiletişim kurmak in some way,
303
737000
2000
ama herkes bir şekilde iletişime girmek zorunda,
12:34
and everyoneherkes has storieshikayeleri
304
739000
2000
ve herkesin bize birşeyler öğretebilecek
12:36
that the restdinlenme of us can learnöğrenmek from.
305
741000
2000
bir hikayesi var.
12:38
PlusArtı, spokenkonuşulmuş wordsözcük poetryşiir allowsverir for immediateacil connectionsbağlantıları.
306
743000
3000
Ayrıca, sözel şiir anlık bağlantılar yaratabilir.
12:41
It's not uncommonnadir for people to feel like they're aloneyalnız
307
746000
2000
İnsanlar sık sık yalnız olduklarını düşünürler
12:43
or that nobodykimse understandsanlar them,
308
748000
2000
ya da kimsenin onları anlamadığını,
12:45
but spokenkonuşulmuş wordsözcük teachesöğretir
309
750000
2000
ama sözel şiir onlara
12:47
that if you have the abilitykabiliyet to expressekspres yourselfkendin
310
752000
3000
eğer kendini açıklama yeteneğin ve
12:50
and the couragecesaret to presentmevcut those storieshikayeleri and opinionsgörüşler,
311
755000
2000
fikirlerinle hikayeni anlatma cesaretin varsa
12:52
you could be rewardedödüllendirdi
312
757000
2000
bir oda dolusu dostla
12:54
with a roomoda fulltam of your peers,
313
759000
2000
ya da seni dinleyen bir toplulukla
12:56
or your communitytoplum, who will listen.
314
761000
2000
ödüllendirileceklerini öğretir.
12:58
And maybe even a giantdev girlkız in a hoodiehoodie
315
763000
2000
Belki kapüşonlu koca bir kız gelip
13:00
will connectbağlamak with what you've sharedpaylaşılan.
316
765000
2000
paylaştığınız şeyi hissettiğini söyleyecektir.
13:02
And that is an amazingşaşırtıcı realizationgerçekleşme to have,
317
767000
3000
Ve bu farkına varılacak büyüleyici bir şeydir,
13:05
especiallyözellikle when you're 14.
318
770000
2000
özellikle 14 yaşındaysanız.
13:07
PlusArtı, now with YouTubeYouTube,
319
772000
2000
Ayrıca, şimdi youtube sayesinde,
13:09
that connection'sbağlantının not even limitedsınırlı to the roomoda we're in.
320
774000
2000
bağlantılarımız içinde bulunduğumuz odadakilerle sınırlı değil.
13:11
I'm so luckyşanslı that there's this archiveArşiv of performancesperformansları
321
776000
3000
Öğrencilerimle paylaşabileceğim bir performans arşivim
13:14
that I can sharepay with my studentsöğrencilerin.
322
779000
2000
olduğu için çok şanslıyım.
13:16
It allowsverir for even more opportunitiesfırsatlar
323
781000
2000
Bu onlara bağlantı kurabilecekleri
13:18
for them to find a poetşair or a poemşiir
324
783000
3000
şiir ya da şair bulabilme
13:21
that they connectbağlamak to.
325
786000
2000
olanağını sağlıyor.
13:23
It is temptingcazip -- oncebir Zamanlar you've figuredanladım this out --
326
788000
2000
Bir kere farkettiğinizde
13:25
it is temptingcazip to keep writingyazı the sameaynı poemşiir,
327
790000
2000
aynı tür şiiri yazmak işten değil,
13:27
or keep tellingsöylüyorum the sameaynı storyÖykü, over and over,
328
792000
3000
ya da aynı hikayeyi tekrar tekrar anlatmak,
13:30
oncebir Zamanlar you've figuredanladım out that it will gainkazanç you applausealkış.
329
795000
2000
bu türün size alkış getireceğini farkettiğinizde.
13:32
It's not enoughyeterli to just teachöğretmek that you can expressekspres yourselfkendin.
330
797000
3000
Yani kendini ifade etmeyi öğretmek yeterli olmuyor;
13:35
You have to growbüyümek and explorekeşfetmek
331
800000
2000
aynı zamanda büyüyüp keşfetmeyi
13:37
and take risksriskler and challengemeydan okuma yourselfkendin.
332
802000
2000
risk alıp kendine meydan okumayı da öğrenmelisin.
13:39
And that is stepadım threeüç:
333
804000
3000
Bu da üçüncü adım:
13:42
infusingbeslerken the work you're doing
334
807000
2000
sizi siz yapan özel şeylerle
13:44
with the specificözel things that make you you,
335
809000
2000
yaptığınız işi harmanlamak,
13:46
even while those things are always changingdeğiştirme.
336
811000
2000
bunların her zaman değiştiğini bilseniz bile.
13:48
Because stepadım threeüç never endsuçları.
337
813000
3000
Çünkü üçüncü adım asla bitmez.
13:51
But you don't get to startbaşlama on stepadım threeüç,
338
816000
2000
Ancak üçüncü adıma geçmeniz için,
13:53
untila kadar you take stepadım one first: I can.
339
818000
3000
birinci adımı atmanız gerekir: "Yapabilirim."
13:56
I travelseyahat a lot while I'm teachingöğretim,
340
821000
2000
Ders verirken çok seyahat ederim,
13:58
and I don't always get to watch all of my studentsöğrencilerin reachulaşmak theironların stepadım threeüç,
341
823000
3000
ve her zaman öğrencilerimin üçüncü adıma ulaştığını göremeyebilirim,
14:01
but I was very luckyşanslı with CharlotteCharlotte,
342
826000
2000
ama Charlotte konusunda şanslıydım,
14:03
that I got to watch her journeyseyahat unfoldaçılmak the way it did.
343
828000
3000
seyahatinin benimki gibi başladığını izleyebildim.
14:06
I watchedizledi her realizegerçekleştirmek
344
831000
2000
Onun,
14:08
that, by puttingkoyarak the things that she knowsbilir to be truedoğru into the work she's doing,
345
833000
3000
bildiği şeyleri yaptığı işe katarak
14:11
she can createyaratmak poemsşiirler that only CharlotteCharlotte can writeyazmak --
346
836000
3000
gözbebekleri, asansörler ve Kaşif Dora'yla ilgili --
14:14
about eyeballsgözbebekleri and elevatorsasansörler and DoraDora the ExplorerExplorer.
347
839000
3000
sadece Charlotte gibi şiir yazabileceğini farketmesini izledim.
14:17
And I'm tryingçalışıyor to tell storieshikayeleri only I can tell --
348
842000
2000
Ve ben de sadece benim anlatabileceğim bunun gibi
14:19
like this storyÖykü.
349
844000
2000
öyküler anlatıyorum.
14:21
I spentharcanmış a lot of time thinkingdüşünme about the besten iyi way to tell this storyÖykü,
350
846000
3000
Bu öyküyü en iyi nasıl anlatabileceğimi günlerce düşünüyorum,
14:24
and I wonderedmerak if the besten iyi way
351
849000
2000
acaba en iyi yol
14:26
was going to be a PowerPointPowerPoint or a shortkısa filmfilm --
352
851000
2000
PowerPoint ya da kısa bir film mi olurdu --
14:28
and where exactlykesinlikle was the beginningbaşlangıç or the middleorta or the endson?
353
853000
2000
ve acaba bu öykünün başı, ortası ve sonu nerede?
14:30
And I wonderedmerak whetherolup olmadığını I'd get to the endson of this talk
354
855000
3000
Ve acaba bu konuşmanın sonuna gelip
14:33
and finallyen sonunda have figuredanladım it all out, or not.
355
858000
3000
herşeyi anlayabilmiş olacak mıyım?
14:36
And I always thought that my beginningbaşlangıç was at the BoweryBowery PoetryŞiir ClubClub,
356
861000
2000
Ve her zaman başladığım yerin Bowery Şiir Kulübü olduğunu sanardım,
14:38
but it's possiblemümkün that it was much earlierdaha erken.
357
863000
3000
ama sanırım bu çok daha önceydi.
14:41
In preparinghazırlamak for TEDTED,
358
866000
2000
TED'e hazırlanırken,
14:43
I discoveredkeşfedilen this diarygünlüğü pagesayfa in an oldeski journaldergi.
359
868000
2000
eski bir günlükte şu sayfayı buldum.
14:45
I think DecemberAralık 54thinci was probablymuhtemelen supposedsözde to be 24thinci.
360
870000
4000
Sanırım Aralık 54 derken 24'ünü kastetmişim.
14:49
It's clearaçık that when I was a childçocuk,
361
874000
2000
Belli ki, çocukken
14:51
I definitelykesinlikle walkedyürüdü throughvasitasiyla life like this.
362
876000
2000
hayatta şu şekilde yürüyormuşum.
14:53
I think that we all did.
363
878000
2000
Sanırım hepimiz öyle yaptık.
14:55
I would like to help othersdiğerleri rediscoveryeniden keşfetmek that wondermerak etmek --
364
880000
3000
Başkalarına merakı yeniden keşfetmeleri
14:58
to want to engagetutmak with it, to want to learnöğrenmek,
365
883000
2000
öğrenmek istemeleri ve onunla içiçe girebilmeleri,
15:00
to want to sharepay what they'veonlar ettik learnedbilgili,
366
885000
2000
öğrendiklerini ve doğru olduğunu farkettikleri
15:02
what they'veonlar ettik figuredanladım out to be truedoğru
367
887000
2000
doğru olduğunu farkettikleri
15:04
and what they're still figuringendam out.
368
889000
2000
paylaşmaları için yardım etmek istiyorum.
15:06
So I'd like to closekapat with this poemşiir.
369
891000
3000
Bu yüzden kapanışı bu şiirle yapacağım.
15:09
When they bombedbombalanmış HiroshimaHiroşima,
370
894000
3000
Hiroşima bombalandığında,
15:12
the explosionpatlama formedoluşturulan a mini-supernovaMini süpernova
371
897000
3000
Patlama minik bir süpernova oluşturdu,
15:15
so everyher livingyaşam animalhayvan, humaninsan or plantbitki
372
900000
3000
ve yaşayan her hayvan, insan ya da bitki
15:18
that receivedAlınan directdirekt contacttemas
373
903000
2000
güneş ışınlarıyla olan
15:20
with the raysışınları from that sunGüneş
374
905000
2000
doğrudan bağlantısı olan her canlı
15:22
was instantlyanında turneddönük to ashkül.
375
907000
2000
aniden küle dönüştü.
15:24
And what was left of the cityŞehir soonyakında followedtakip etti.
376
909000
2000
Ve şehirden arta kalan ne varsa onlar da.
15:26
The long-lastinguzun ömürlü damagehasar of nuclearnükleer radiationradyasyon
377
911000
2000
Nükleer radyasyonun kalıcı zararı
15:28
causedneden oldu an entiretüm cityŞehir and its populationnüfus
378
913000
3000
tüm şehri ve içindekileri
15:31
to turndönüş into powderpudra.
379
916000
3000
toza çevirdi.
15:34
When I was borndoğmuş, my momanne saysdiyor I lookedbaktı around the wholebütün hospitalhastane roomoda
380
919000
3000
Doğduğumda, hastane odasını inceleyen gözlerimde, diyor annem
15:37
with a starebakıyorum that said, "This? I've donetamam this before."
381
922000
4000
"Bu mu? Bunu daha önce de yapmıştım." gibisinden bir bakış varmış.
15:41
She saysdiyor I have oldeski eyesgözleri.
382
926000
2000
Dediğini göre gözlerim yaşlıymış.
15:43
When my GrandpaBüyükbaba GenjiGenji diedvefat etti, I was only fivebeş yearsyıl oldeski,
383
928000
3000
Büyükbabam Genji öldüğünde, sadece beş yaşındaydım,
15:46
but I tookaldı my momanne by the handel and told her,
384
931000
2000
annemi elinden tutup da dediğim
15:48
"Don't worryendişelenmek, he'llo olacak come back as a babybebek."
385
933000
3000
"Üzülme, bir bebek olarak geri gelecek." sözü
15:51
And yethenüz, for someonebirisi who'skim apparentlygörünüşe göre donetamam this alreadyzaten,
386
936000
3000
hiç de 'bunu daha önce de yapmış' birine göre değildi.
15:54
I still haven'tyok figuredanladım anything out yethenüz.
387
939000
3000
Belli ki henüz herşeyi çözememişim.
15:57
My kneesdizler still buckletoka everyher time I get on a stageevre.
388
942000
3000
Sahneye çıktığımda dizlerim hala titriyor.
16:00
My self-confidencekendine güven can be measuredölçülü out
389
945000
2000
Kendime güvenimi bir çaykaşığıyla ölçüp
16:02
in teaspoonsçay kaşığı mixedkarışık into my poetryşiir,
390
947000
2000
şiirime karıştırdığımda,
16:04
and it still always tastestadı funnykomik in my mouthağız.
391
949000
3000
ağzımda hala garip bir tat bırakıyor.
16:07
But in HiroshimaHiroşima, some people were wipedyok cleantemiz away,
392
952000
3000
Ama Hiroşima'da, bazı insanlar silinip gitti,
16:10
leavingayrılma only a wristwatchkol saati or a diarygünlüğü pagesayfa.
393
955000
3000
geride sadece bi kol saati ya da günlük sayfası bırakarak.
16:13
So no mattermadde that I have inhibitionsinhibisyon to filldoldurmak all my pocketscepler,
394
958000
3000
Ceplerime doldurduğum onca çekinceye rağmen,
16:16
I keep tryingçalışıyor,
395
961000
2000
yine de deniyorum,
16:18
hopingumut that one day I'll writeyazmak a poemşiir
396
963000
2000
umut ediyorum ki bir gün
16:20
I can be proudgururlu to let sitoturmak in a museummüze exhibitsergi
397
965000
2000
var olduğumun kanıtı olarak bi müzede sergilenebilecek
16:22
as the only proofkanıt I existedvar.
398
967000
2000
bir şiir yazabilirim.
16:24
My parentsebeveyn namedadlı me SarahSarah,
399
969000
2000
Ailem bana Sarah adını vermiş,
16:26
whichhangi is a biblicalİncil'deki nameisim.
400
971000
2000
kutsal bir ad.
16:28
In the originalorijinal storyÖykü, God told SarahSarah she could do something impossibleimkansız
401
973000
3000
İncilde dediğine göre Tanrı Sarah'ya imkansız birşeyler yapabileceğini söylemiş
16:31
and she laughedgüldü,
402
976000
3000
O da gülmüş,
16:34
because the first SarahSarah,
403
979000
2000
çünkü ilk Sarah,
16:36
she didn't know what to do with impossibleimkansız.
404
981000
2000
imkansızla ne yapılabileceğini bilmiyormuş.
16:38
And me? Well, neitherne do I,
405
983000
3000
Ben mi? Hayır, ben de bilmiyorum,
16:41
but I see the impossibleimkansız everyher day.
406
986000
2000
ama imkansızı hergün görüyorum.
16:43
Impossibleİmkansız is tryingçalışıyor to connectbağlamak in this worldDünya,
407
988000
3000
İmkansız bu dünyayla bağlantı kurmaktır,
16:46
tryingçalışıyor to holdambar ontoüstüne othersdiğerleri while things are blowingüfleme up around you,
408
991000
2000
etrafınızda birşeyler uçup giderken, başkalarına tutunmaktır,
16:48
knowingbilme that while you're speakingkonuşuyorum,
409
993000
2000
siz konuşurken sadece sıralarını
16:50
they aren'tdeğil just waitingbekleme for theironların turndönüş to talk -- they hearduymak you.
410
995000
3000
beklemeyen -- sizi dinleyen insanlara.
16:53
They feel exactlykesinlikle what you feel
411
998000
2000
Sizin hissettiğinizin aynısını
16:55
at the sameaynı time that you feel it.
412
1000000
2000
aynı zamanda hisseden insanlara.
16:57
It's what I strivegayret for everyher time I openaçık my mouthağız --
413
1002000
2000
Ağzımı her açışımda kurmaya uğraştığım
16:59
that impossibleimkansız connectionbağ.
414
1004000
2000
o imkansız bağlantı işte bu.
17:01
There's this pieceparça of wallduvar in HiroshimaHiroşima
415
1006000
3000
Hiroşima'da bir duvar var
17:04
that was completelytamamen burntyanmış blacksiyah by the radiationradyasyon.
416
1009000
3000
radyasyondan tamamen kararmış.
17:07
But on the frontön stepadım, a personkişi who was sittingoturma there
417
1012000
2000
Ama bir adım önünde, oturmakta olan birisi
17:09
blockedbloke edilmiş the raysışınları from hittingisabet the stonetaş.
418
1014000
2000
ışınların oraya vurmasını engellemiş.
17:11
The only thing left now
419
1016000
2000
Orada geriye kalan tek şey
17:13
is a permanentkalıcı shadowGölge of positivepozitif lightışık.
420
1018000
2000
pozitif ışığın kalıcı gölgesi.
17:15
After the A-bombAtom bombası,
421
1020000
2000
İlk bombadan sonra,
17:17
specialistsuzmanlar said it would take 75 yearsyıl
422
1022000
2000
uzmanların dediğine göre 75 yıl gerekliymiş
17:19
for the radiation-damagedradyasyon zarar görmüş soiltoprak of HiroshimaHiroşima CityŞehir
423
1024000
3000
Hiroşima'nın radyasyondan ölen toprağının
17:22
to ever growbüyümek anything again.
424
1027000
2000
yeniden yeşerebilmesi için.
17:24
But that springbahar, there were newyeni budstomurcukları poppinghaşhaş up from the earthtoprak.
425
1029000
3000
Ama bu baharda, topraktan fırlayan yeni tomurcuklar gördüm.
17:27
When I meetkarşılamak you, in that momentan,
426
1032000
2000
Sizinle tanıştığım şu an
17:29
I'm no longeruzun a partBölüm of your futuregelecek.
427
1034000
2000
artık sizin geleceğinizin bi parçası olamam.
17:31
I startbaşlama quicklyhızlı bir şekilde becomingolma partBölüm of your pastgeçmiş.
428
1036000
2000
Hızla geçmişinize dönüşüyorum.
17:33
But in that instantanlık, I get to sharepay your presentmevcut.
429
1038000
3000
Ama sadece şu an, şimdiki zamanınızı paylaşıyorum.
17:36
And you, you get to sharepay mineMayın.
430
1041000
2000
Ve siz, siz de benimkini.
17:38
And that is the greatestEn büyük presentmevcut of all.
431
1043000
2000
Ve bu yaşayabileceğiniz en iyi an.
17:40
So if you tell me I can do the impossibleimkansız,
432
1045000
2000
Eğer bana imkansızı yapabileceğimi söylerseniz,
17:42
I'll probablymuhtemelen laughgülmek at you.
433
1047000
2000
herhalde size gülerim.
17:44
I don't know if I can changedeğişiklik the worldDünya yethenüz,
434
1049000
2000
Dünyayı değiştirebilir miyim bilmiyorum henüz,
17:46
because I don't know that much about it --
435
1051000
2000
çünkü dünyayı o kadar da iyi tanımıyorum --
17:48
and I don't know that much about reincarnationReenkarnasyon eitherya,
436
1053000
2000
reenkarnasyonu da pek bilmiyorum,
17:50
but if you make me laughgülmek hardzor enoughyeterli,
437
1055000
2000
ama beni yeterince güldürebilirseniz,
17:52
sometimesara sıra I forgetunutmak what centuryyüzyıl I'm in.
438
1057000
3000
hangi yüzyılda olduğumu unutabilirim.
17:55
This isn't my first time here. This isn't my last time here.
439
1060000
3000
Buraya ilk kez gelmiyorum. Buraya son gelişim de değil.
17:58
These aren'tdeğil the last wordskelimeler I'll sharepay.
440
1063000
2000
Paylaşacağım son sözler de değil bunlar.
18:00
But just in casedurum, I'm tryingçalışıyor my hardestEn zor
441
1065000
3000
Ama yine de, bu kez doğrusunu yapmak için
18:03
to get it right this time around.
442
1068000
3000
çok uğraşıyorum.
18:06
Thank you.
443
1071000
2000
Teşekkür ederim.
18:08
(ApplauseAlkış)
444
1073000
4000
(Alkışlar)
18:12
Thank you.
445
1077000
2000
Teşekkür ederim.
18:14
(ApplauseAlkış)
446
1079000
2000
(Alkışlar)
18:16
Thank you.
447
1081000
2000
Teşekkür ederim.
18:18
(ApplauseAlkış)
448
1083000
4000
(Alkışlar)
Translated by Diba Szamosi
Reviewed by Sancak Gülgen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Sarah Kay - Poet
A performing poet since she was 14 years old, Sarah Kay is the founder of Project VOICE, an organization that uses spoken word poetry as a literacy and empowerment tool.

Why you should listen

Plenty of 14-year-old girls write poetry. But few hide under the bar of the famous Bowery Poetry Club in Manhattan’s East Village absorbing the talents of New York’s most exciting poets. Not only did Sarah Kay do that -- she also had the guts to take its stage and hold her own against performers at least a decade her senior. Her talent for weaving words into poignant, funny, and powerful performances paid off.

Sarah holds a Masters degree in the art of teaching from Brown University and an honorary doctorate in humane letters from Grinnell College. Her first book, B, was ranked the number one poetry book on Amazon.com. Her second book, No Matter the Wreckage, is available from Write Bloody Publishing.

Sarah also founded Project VOICE, an organization that uses spoken word poetry as a literacy and empowerment tool. Project VOICE runs performances and workshops to encourage people to engage in creative self-expression in schools and communities around the world.

More profile about the speaker
Sarah Kay | Speaker | TED.com