ABOUT THE SPEAKER
Edward Tenner - Historian of technology and culture
Edward Tenner is an independent writer, speaker, and editor analyzing the cultural aspects of technological change.

Why you should listen

Edward Tenner is an independent writer and speaker on the history of technology and the unintended consequences of innovation. He writes for The Atlantic on history and current events, and was a founding advisor of Smithsonian's Lemelson Center, where he remains a senior research associate. He was executive editor for physical science and history at Princeton University Press, he has been a visiting lecturer at Princeton and has held visiting research positions at the Institute for Advanced Study, Woodrow Wilson International Center for Scholars, and the Princeton Center for Information Technology Policy. He is now a visiting scholar in the Rutgers School of Communication and Information and an affiliate of the Center for Arts and Cultural Policy of Princeton's Woodrow Wilson School.

More profile about the speaker
Edward Tenner | Speaker | TED.com
TED2011

Edward Tenner: Unintended consequences

Edward Tenner: Tesadüfi sonuçlar

Filmed:
873,460 views

Her yeni buluş dünyayı, hem hedeflenen, hem de beklenmeyen yollarla değiştiriyor. Tarihçi Edward Tenner yenilik yapma yeteneğimiz ile sonuçlarını öngörme yeteneğimiz arasındaki değeri bilinmeyen boşluğu tasvir edecek hikayeler anlatıyor.
- Historian of technology and culture
Edward Tenner is an independent writer, speaker, and editor analyzing the cultural aspects of technological change. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:15
I didn't always love unintendedistenmeyen consequencessonuçları,
0
0
3000
Tesadüfi sonuçları her zaman sevmedim
00:18
but I've really learnedbilgili to appreciateanlamak them.
1
3000
2000
ama sahip oldukları değeri anlamayı öğrendim.
00:20
I've learnedbilgili that they're really the essenceöz
2
5000
2000
Gelişmeyi sağlayan şeyin özünü
00:22
of what makesmarkaları for progressilerleme,
3
7000
2000
oluşturduğunu öğrendim,
00:24
even when they seemgörünmek to be terriblekorkunç.
4
9000
3000
korkunç göründüklerinde bile.
00:27
And I'd like to reviewgözden geçirmek
5
12000
2000
Ve bugün tesadüfi sonuçların
00:29
just how unintendedistenmeyen consequencessonuçları
6
14000
3000
nasıl bir rol oynadıklarını
00:32
playoyun the partBölüm that they do.
7
17000
3000
değerlendirmek istiyorum.
00:35
Let's go to 40,000 yearsyıl before the presentmevcut,
8
20000
5000
Günümüzden 40.000 yıl öncesine gidelim,
00:40
to the time of the culturalkültürel explosionpatlama,
9
25000
4000
kültürel patlamanın zamanına,
00:44
when musicmüzik, artSanat, technologyteknoloji,
10
29000
5000
müzik, sanat, teknoloji gibi
00:49
so manyçok of the things that we're enjoyingkeyfi todaybugün,
11
34000
2000
bugün zevk aldığımız, TED'de gösteriliyor olan
00:51
so manyçok of the things that are beingolmak demonstratedgösterdi at TEDTED
12
36000
3000
birçok şeyin doğduğu zamana
00:54
were borndoğmuş.
13
39000
2000
gidelim.
00:56
And the anthropologistantropolog RandallRandall WhiteBeyaz
14
41000
3000
Antropolog Randall White
00:59
has madeyapılmış a very interestingilginç observationgözlem:
15
44000
3000
çok ilginç bir gözlemde bulunuyor:
01:02
that if our ancestorsatalarımız
16
47000
2000
eğer 40.000 yıl önce
01:04
40,000 yearsyıl agoönce
17
49000
2000
yaşayan atalarımız
01:06
had been ableyapabilmek to see
18
51000
3000
neler yaptıklarını
01:09
what they had donetamam,
19
54000
2000
görebilselerdi,
01:11
they wouldn'tolmaz have really understoodanladım it.
20
56000
2000
sonuçlarını gerçekten anlamazlardı.
01:13
They were respondingtepki vermek
21
58000
2000
Sahip oldukları mevcut
01:15
to immediateacil concernsendişeler.
22
60000
3000
sorunlara çözüm buluyorlardı.
01:18
They were makingyapma it possiblemümkün for us
23
63000
2000
Onların yaptıklarını bizim de yapabilmemizi
01:20
to do what they do,
24
65000
2000
mümkün kılıyorlardı,
01:22
and yethenüz, they didn't really understandanlama
25
67000
2000
ancak, nasıl yaptıklarını tam olarak
01:24
how they did it.
26
69000
2000
anlamıyorlardı.
01:26
Now let's advanceilerlemek to 10,000 yearsyıl before the presentmevcut.
27
71000
5000
Şimdi günümüzden 10.000 yıl öncesine gidelim.
01:31
And this is when it really getsalır interestingilginç.
28
76000
2000
Ve bu herşeyin ilginç bir hale geldiği zaman.
01:33
What about the domesticationevcilleştirme of grainstahıl?
29
78000
3000
Tahılın yetiştirilmesinden, tarımın
01:36
What about the originskökenleri of agriculturetarım?
30
81000
3000
kökenlerinden bahsedelim.
01:39
What would our ancestorsatalarımız 10,000 yearsyıl agoönce
31
84000
3000
10.000 yıl önce yaşayan atalarımız
01:42
have said
32
87000
2000
teknoloji
01:44
if they really had technologyteknoloji assessmentdeğerlendirme?
33
89000
2000
değerlendirmesi yapabilselerdi, ne derlerdi?
01:46
And I could just imaginehayal etmek the committeeskomiteler
34
91000
2000
Komitelerin tarımın insanlığı, en azından
01:48
reportingraporlama back to them
35
93000
2000
gelecek birkaç yüzyıl içinde,
01:50
on where agriculturetarım was going to take humanityinsanlık,
36
95000
3000
nereye götüreceği hakkında
01:53
at leasten az in the nextSonraki fewaz hundredyüz yearsyıl.
37
98000
3000
rapor sunduklarını hayal edebiliyorum.
01:56
It was really badkötü newshaber.
38
101000
2000
Durum gerçekten kötüydü.
01:58
First of all, worsedaha da kötüsü nutritionbeslenme,
39
103000
2000
Öncelikle, daha kötü beslenme,
02:00
maybe shorterdaha kısa life spansaçıklıklı.
40
105000
2000
belki daha kısa ömre sebep oldu.
02:02
It was simplybasitçe awfulkorkunç for womenkadınlar.
41
107000
2000
Durum kadınlar için tek kelimeyle korkunçtu.
02:04
The skeletaliskelet remainskalıntılar from that perioddönem
42
109000
2000
O dönemden geriye kalan iskelet kalıntıları
02:06
have showngösterilen that they were grindingbileme graintahıl morningsabah, noonÖğle vakti and night.
43
111000
5000
insanların sabah, öğlen, akşam tahıl öğütüyor olduklarını gösteriyordu.
02:11
And politicallypolitik olarak, it was awfulkorkunç.
44
116000
3000
Ve politik açıdan, durum korkunçtu.
02:14
It was the beginningbaşlangıç of a much higherdaha yüksek degreederece
45
119000
3000
İnsanlar arasında çok daha yüksek bir eşitsizlik
02:17
of inequalityeşitsizlik amongarasında people.
46
122000
3000
evresinin başlangıcıydı.
02:20
If there had been rationalakılcı technologyteknoloji assessmentdeğerlendirme then,
47
125000
3000
Eğer o dönemde rasyonel teknoloji değerlendirmesi olsa idi,
02:23
I think they very well mightbelki have said,
48
128000
2000
bence söyleyecekleri şey şu oldurdu:
02:25
"Let's call the wholebütün thing off."
49
130000
3000
"Bütün herşeyi iptal edelim."
02:28
Even now, our choicesseçimler are havingsahip olan unintendedistenmeyen effectsetkileri.
50
133000
4000
Şimdi bile, tercihlerimiz tesadüfi etkiler doğuruyor.
02:32
HistoricallyTarihsel olarak, for exampleörnek,
51
137000
2000
Örneğin, bu konu hakkında
02:34
chopsticksyemek çubukları -- accordinggöre to one JapaneseJaponca anthropologistantropolog
52
139000
3000
tez yazan bir Japon insanbilimciye göre,
02:37
who wroteyazdı a dissertationtez about it
53
142000
2000
tarihsel açıdan,
02:39
at the UniversityÜniversitesi of MichiganMichigan --
54
144000
2000
çin yemek çubukları
02:41
resultedsonuçlandı in long-termuzun vadeli changesdeğişiklikler
55
146000
3000
Japon halkının diş yapısında
02:44
in the dentitiondiş, in the teethdiş,
56
149000
2000
uzun süreli değişikliklere
02:46
of the JapaneseJaponca publichalka açık.
57
151000
2000
sebep oldu.
02:48
And we are alsoAyrıca changingdeğiştirme our teethdiş right now.
58
153000
3000
Ve biz de günümüzde dişlerimizi değiştiriyoruz.
02:51
There is evidencekanıt
59
156000
2000
İnsan ağzının ve
02:53
that the humaninsan mouthağız and teethdiş
60
158000
2000
dişlerinin giderek daha da
02:55
are growingbüyüyen smallerdaha küçük all the time.
61
160000
2000
küçüldüğüne dair kanıtlar var.
02:57
That's not necessarilyzorunlu olarak a badkötü unintendedistenmeyen consequencesonuç.
62
162000
3000
Bu aslında kötü bir tesadüfi sonuç değil.
03:00
But I think from the pointpuan of viewgörünüm of a NeanderthalMağara adamı,
63
165000
2000
Ama bence bir Neandertalin bakış açısından,
03:02
there would have been a lot of disapprovalret
64
167000
2000
şimdi sahip olduğumuz küçük, zararsız
03:04
of the wimpishwimpish choppersHelikopterler that we now have.
65
169000
3000
dişlere karşı büyük bir hoşnutsuzluk olurdu.
03:07
So these things are kindtür of relativebağıl
66
172000
3000
Yani bu konular sizin ya da atalarınızın
03:10
to where you or your ancestorsatalarımız happenolmak to standdurmak.
67
175000
4000
ne düşündüğüne bağlı olarak değişiyor.
03:14
In the ancienteski worldDünya
68
179000
2000
Antik dünyada
03:16
there was a lot of respectsaygı for unintendedistenmeyen consequencessonuçları,
69
181000
3000
tesadüfi sonuçlara büyük bir saygı duyuluyordu
03:19
and there was a very healthysağlıklı senseduyu of cautiondikkat,
70
184000
3000
ve çok sağlıklı bir dikkat duygusu vardı,
03:22
reflectedyansıyan in the TreeAğaç of KnowledgeBilgi,
71
187000
2000
ve bu, Bilgi Ağacı, Pandora'nın Kutusu
03:24
in Pandora'sPandora'nın BoxKutusu,
72
189000
2000
ve özellikle
03:26
and especiallyözellikle in the mythefsane of PrometheusPrometheus
73
191000
2000
teknoloji hakkında son zamanlarda yapılan
03:28
that's been so importantönemli
74
193000
2000
benzetmelerde çok önemli
03:30
in recentson metaphorsmetaforlar about technologyteknoloji.
75
195000
2000
olan Prometheus efsanesine yansımıştı.
03:32
And that's all very truedoğru.
76
197000
3000
Bunların hepsi doğru.
03:35
The physicianshekimler of the ancienteski worldDünya --
77
200000
2000
Antik dünyanın doktorları --
03:37
especiallyözellikle the EgyptiansMısırlılar,
78
202000
2000
özellikle bugün bildiğimiz haliyle
03:39
who startedbaşladı medicinetıp as we know it --
79
204000
2000
tıbbı başlatan Mısırlılar --
03:41
were very consciousbilinçli
80
206000
2000
neyi tedavi edip, edemeyecekleri
03:43
of what they could and couldn'tcould treattedavi etmek.
81
208000
2000
hakkında çok bilinçliydiler.
03:45
And the translationsÇeviriler of the survivinghayatta kalan textsmetinler say,
82
210000
5000
Geriye kalan metinler şunu söylüyor:
03:50
"This I will not treattedavi etmek. This I cannotyapamam treattedavi etmek."
83
215000
2000
"Bunu tedavi etmeyeceğim. Bunu tedavi edemem."
03:52
They were very consciousbilinçli.
84
217000
2000
Onlar çok bilinçliydiler.
03:54
So were the followerstakipçileri of HippocratesHipokrat.
85
219000
2000
Hipokrat'ın takipçileri de bilinçliydi.
03:56
The HippocraticHipokrat manuscriptsel yazmaları alsoAyrıca --
86
221000
2000
Hipokrat metinleri de, son yıllarda
03:58
repeatedlydefalarca, accordinggöre to recentson studiesçalışmalar --
87
223000
3000
yapılan çalışmalara göre, zarar vermemenin
04:01
showgöstermek how importantönemli it is not to do harmzarar.
88
226000
3000
ne kadar önemli olduğunu tekrar tekrar gösteriyor.
04:04
More recentlyson günlerde,
89
229000
2000
Daha yakın zamanda,
04:06
HarveyHarvey CushingCushing,
90
231000
2000
nöroşirurjiyi
04:08
who really developedgelişmiş neurosurgeryNöroşirürji as we know it,
91
233000
2000
aslında bugün bildiğimiz haliyle geliştiren,
04:10
who changeddeğişmiş it from a fieldalan of medicinetıp
92
235000
3000
ameliyat sonucu ölümlerin çok olduğu
04:13
that had a majorityçoğunluk of deathsölümler resultingkaynaklanan from surgerycerrahlık
93
238000
4000
bir tıp alanından, umut verici bir görüntüye sahip
04:17
to one in whichhangi there was a hopefulumutlu outlookgörünüm,
94
242000
3000
bir tıp alanına dönüştüren Harvey Cushing
04:20
he was very consciousbilinçli
95
245000
2000
her zaman doğru şeyi
04:22
that he was not always going to do the right thing.
96
247000
3000
yapmayacağına dair çok bilinçliydi.
04:25
But he did his besten iyi,
97
250000
2000
Ama elinden geleni yaptı
04:27
and he kepttuttu meticuloustitiz recordskayıtlar
98
252000
2000
ve bu tıp dalını değiştirmesini
04:29
that let him transformdönüştürmek that branchşube of medicinetıp.
99
254000
3000
sağlayan detaylı ve dikkatli kayıtlar tuttu.
04:32
Now if we look forwardileri a bitbit
100
257000
3000
Şimdi 19. yüzyıla doğru
04:35
to the 19thinci centuryyüzyıl,
101
260000
2000
biraz baktığımızda,
04:37
we find a newyeni stylestil of technologyteknoloji.
102
262000
2000
yeni tarz bir teknoloji buluyoruz.
04:39
What we find is,
103
264000
2000
Bulduğumuz şey
04:41
no longeruzun simplebasit toolsaraçlar,
104
266000
3000
artık basit araçlar değil,
04:44
but systemssistemler.
105
269000
2000
ama sistemler.
04:46
We find more and more
106
271000
2000
Ne olduğunu teşhis etmeyi
04:48
complexkarmaşık arrangementsdüzenlemeler of machinesmakineler
107
273000
2000
gittikçe zor hale getiren karmaşık
04:50
that make it harderDaha güçlü and harderDaha güçlü
108
275000
2000
makine düzenlerini
04:52
to diagnoseteşhis koymak what's going on.
109
277000
2000
daha fazla buluyoruz.
04:54
And the first people who saw that
110
279000
2000
Ve bunu gören ilk insanlar 19. yüzyılın
04:56
were the telegrapherstelegraphers of the mid-orta19thinci centuryyüzyıl,
111
281000
3000
ortasında yaşamış telgrafçılardı.
04:59
who were the originalorijinal hackershacker.
112
284000
2000
Onlar ilk bilgisayar korsanlarıydı.
05:01
ThomasThomas EdisonEdison would have been very, very comfortablerahat
113
286000
3000
Thomas Edison bugünün bir yazılım şirketinin atmosferinde
05:04
in the atmosphereatmosfer of a softwareyazılım firmfirma todaybugün.
114
289000
3000
çok ama çok rahat olurdu.
05:07
And these hackershacker had a wordsözcük
115
292000
3000
Bu korsanların, telegraf sistemlerinde
05:10
for those mysteriousgizemli bugsböcek in telegraphtelgraf systemssistemler
116
295000
3000
bulunan gizemli hatalar için kullandıkları bir kelime vardı,
05:13
that they calleddenilen bugsböcek.
117
298000
2000
ve o kelime, böcekti.
05:15
That was the originMenşei of the wordsözcük "bugböcek."
118
300000
4000
Bu "böcek" kelimesini kökeniydi.
05:19
This consciousnessbilinç, thoughgerçi,
119
304000
2000
Ancak bu bilinci genel nüfusa,
05:21
was a little slowyavaş to seepanlaşılmak throughvasitasiyla the generalgenel populationnüfus,
120
306000
3000
çok ama çok bilgili olan insanlara bile
05:24
even people who were very, very well informedbilgili.
121
309000
3000
yayılması biraz uzun sürdü.
05:27
SamuelSamuel ClemensClemens, MarkMark TwainTwain,
122
312000
2000
Samuel Clemens, Mark Twain,
05:29
was a bigbüyük investorYatırımcı
123
314000
2000
tüm zamanların,
05:31
in the mostçoğu complexkarmaşık machinemakine of all timeszamanlar --
124
316000
3000
en azından 1918'e kadar, A.B.D. Patent
05:34
at leasten az untila kadar 1918 --
125
319000
2000
Ofisine kayıtlı
05:36
registeredkayıtlı with the U.S. PatentPatent OfficeOffice.
126
321000
2000
en karmaşık makinesinin büyük birer yatırımcılarıydı.
05:38
That was the PaigePaige typesetterdizgici.
127
323000
2000
Bu makine Paige dizgi makinesi idi.
05:40
The PaigePaige typesetterdizgici
128
325000
2000
Paige dizgi makinesi
05:42
had 18,000 partsparçalar.
129
327000
2000
18.000 parçadan oluşuyordu.
05:44
The patentpatent had 64 pagessayfalar of textMetin
130
329000
3000
Patent 64 metin sayfası ve 271 figüre
05:47
and 271 figuresrakamlar.
131
332000
4000
sahipti.
05:51
It was suchböyle a beautifulgüzel machinemakine
132
336000
2000
Çok güzel bir makineydi
05:53
because it did everything that a humaninsan beingolmak did
133
338000
3000
çünkü bir insanın dizgicilikte yapabileceği herşeyi
05:56
in settingayar typetip --
134
341000
2000
yapabiliyordu --
05:58
includingdahil olmak üzere returningdönen the typetip to its placeyer,
135
343000
2000
örneğin bir harfi yerine geri götürebiliyordu ki
06:00
whichhangi was a very difficultzor thing.
136
345000
2000
bu yapması çok zor birşeydi.
06:02
And MarkMark TwainTwain, who knewbiliyordum all about typesettingdizgi,
137
347000
2000
Ve dizgicilik hakkında herşeyi bilen Mark Twain
06:04
really was smittenvurulmuş by this machinemakine.
138
349000
3000
bu makineye gerçekten aşık olmuştu.
06:07
UnfortunatelyNe yazık ki, he was smittenvurulmuş in more waysyolları than one,
139
352000
3000
Ne yazık ki, birden fazla nedenden aşık olmuştu,
06:10
because it madeyapılmış him bankruptiflas etti,
140
355000
2000
çünkü makine, iflas etmesine neden oldu
06:12
and he had to tourtur the worldDünya speakingkonuşuyorum
141
357000
2000
ve zararını telafi etmek için dünyayı
06:14
to recouptelafi etmek his moneypara.
142
359000
3000
dolaşarak konuşmalar verdi.
06:17
And this was an importantönemli thing
143
362000
2000
Ve 19. yüzyıl teknolojisine dair
06:19
about 19thinci centuryyüzyıl technologyteknoloji,
144
364000
2000
önemli birşeydi bu,
06:21
that all these relationshipsilişkiler amongarasında partsparçalar
145
366000
2000
parçalar arasındaki bütün bu bağlar
06:23
could make the mostçoğu brilliantparlak ideaFikir falldüşmek apartayrı,
146
368000
4000
en parlak fikrin yerle bir olmasına neden olabilirdi,
06:27
even when judgedkarar by the mostçoğu expertuzman people.
147
372000
2000
en uzman insanlar tarafından değerlendirildiğinde bile.
06:29
Now there is something elsebaşka, thoughgerçi, in the earlyerken 20thinci centuryyüzyıl
148
374000
3000
Şimdi 20. yüzyılın başlarında herşeyi daha da karışık hale
06:32
that madeyapılmış things even more complicatedkarmaşık.
149
377000
3000
getiren başka birşey daha var.
06:35
And that was that safetyemniyet technologyteknoloji itselfkendisi
150
380000
3000
Ve bu da, güvenlik teknolojisinin kendisinin
06:38
could be a sourcekaynak of dangerTehlike.
151
383000
2000
bir tehlike kaynağı olabileceğiydi.
06:40
The lessonders of the TitanicTitanic, for a lot of the contemporariesçağdaşlarının,
152
385000
3000
O dönemde yaşayanlar için Titanikten alınan ders,
06:43
was that you mustşart have enoughyeterli lifeboatsfilika
153
388000
2000
gemide herkes için yeterli can yeleği
06:45
for everyoneherkes on the shipgemi.
154
390000
2000
olması gerektiğiydi.
06:47
And this was the resultsonuç
155
392000
3000
Ve bu da can yelekleri
06:50
of the tragictrajik losskayıp of liveshayatları
156
395000
2000
olmayan insanların trajik bir şekilde
06:52
of people who could not get into them.
157
397000
2000
hayatlarını kaybetmesinin bir nedeniydi.
06:54
HoweverAncak, there was anotherbir diğeri casedurum, the EastlandEastland,
158
399000
3000
Ancak, başka bir vaka daha vardı, Eastland adlı
06:57
a shipgemi that capsizedalabora in ChicagoChicago HarborLiman in 1915,
159
402000
4000
bir gemi 1915 yılında Şikago Limanında alabora oldu
07:01
and it killedöldürdü 841 people --
160
406000
3000
ve 841 kişi hayatını kaybetti --
07:04
that was 14 more
161
409000
2000
bu sayı Titanikte ölen
07:06
than the passengeryolcu tollGeçiş ücreti of the TitanicTitanic.
162
411000
3000
kişi sayısından 14 kişi fazlaydı.
07:09
The reasonneden for it, in partBölüm, was
163
414000
2000
Bunun nedeni, kısmen,
07:11
the extraekstra life boatstekneler that were addedkatma
164
416000
3000
eklenen fazladan cankurtaran sandalları
07:14
that madeyapılmış this alreadyzaten unstablekararsız shipgemi
165
419000
3000
zaten dayanıksız olan gemiyi daha da
07:17
even more unstablekararsız.
166
422000
2000
dayanıksız yapmış olmasıydı.
07:19
And that again proveskanıtlıyor
167
424000
2000
Bu yine kanıtlıyor ki,
07:21
that when you're talkingkonuşma about unintendedistenmeyen consequencessonuçları,
168
426000
3000
tesadüfi sonuçlardan bahsederken,
07:24
it's not that easykolay to know
169
429000
2000
doğru dersleri çıkarmayı
07:26
the right lessonsdersler to drawçekmek.
170
431000
2000
bilmek o kadar da kolay değil.
07:28
It's really a questionsoru of the systemsistem, how the shipgemi was loadedyüklü,
171
433000
3000
Aslında sorun sistem ile alakalı, geminin nasıl doldurulduğu,
07:31
the ballastbalast and manyçok other things.
172
436000
3000
denge ve diğer birçok şeyle alakalı.
07:35
So the 20thinci centuryyüzyıl, then,
173
440000
3000
Yani 20. yüzyıl, o zaman
07:38
saw how much more complexkarmaşık realitygerçeklik was,
174
443000
2000
gerçeğin ne kadar çok karmaşık olduğunu gördü,
07:40
but it alsoAyrıca saw a positivepozitif sideyan.
175
445000
3000
ama olumlu bir yön de gördü.
07:43
It saw that inventionicat
176
448000
3000
İcatların acil durumlardan
07:46
could actuallyaslında benefityarar from emergenciesAcil durumlar.
177
451000
2000
gerçekten yararlanabileceğini gördü.
07:48
It could benefityarar
178
453000
2000
Trajedilerden
07:50
from tragediestrajediler.
179
455000
3000
yararlanabilirdi.
07:53
And my favoritesevdiğim exampleörnek of that --
180
458000
2000
Ve bunun en sevdiğim örneği şu --
07:55
whichhangi is not really widelygeniş ölçüde knownbilinen
181
460000
2000
ki aslında geniş ölçüde teknolojik
07:57
as a technologicalteknolojik miraclemucize,
182
462000
2000
bir mucize olarak bilinmiyor,
07:59
but it mayMayıs ayı be one of the greatestEn büyük of all timeszamanlar,
183
464000
3000
ama tüm zamanların en büyüklerinden biri olabilir --
08:02
was the scalingölçekleme up of penicillinpenisilin in the Secondİkinci WorldDünya WarSavaş.
184
467000
4000
İkinci Dünya Savaşı'nda penisilinin çoğaltılmasıydı.
08:06
PenicillinPenisilin was discoveredkeşfedilen in 1928,
185
471000
3000
Penisilin 1928'de keşfedildi,
08:09
but even by 1940,
186
474000
2000
ama 1940 yılına kadar bile,
08:11
no commerciallyticari and medicallyTıbbi olarak usefulişe yarar quantitiesmiktarları of it
187
476000
3000
ticari ve tıbbi olarak yeterli miktarda
08:14
were beingolmak producedüretilmiş.
188
479000
2000
üretilmiyordu.
08:16
A numbernumara of pharmaceuticalfarmasötik companiesşirketler were workingçalışma on it.
189
481000
3000
Birkaç ilaç şirketi bunun üzerinde çalışıyordu.
08:19
They were workingçalışma on it independentlybağımsız olarak,
190
484000
2000
Bağımsız olarak çalışıyorlardı
08:21
and they weren'tdeğildi gettingalma anywhereherhangi bir yer.
191
486000
2000
ve hiçbir yere varmıyorlardı.
08:23
And the GovernmentHükümet ResearchAraştırma BureauBüro
192
488000
2000
Ve Devlet Araştırma Bürosu, temsilcileri
08:25
broughtgetirdi representativestemsilcileri togetherbirlikte
193
490000
2000
biraraya getirdi ve bunun
08:27
and told them that this is something
194
492000
2000
yapılması şart olan birşey olduğunu
08:29
that has to be donetamam.
195
494000
2000
söyledi.
08:31
And not only did they do it,
196
496000
2000
Ve yapmakla kalmadılar,
08:33
but withiniçinde two yearsyıl,
197
498000
2000
ama iki yıl içinde,
08:35
they scaledpullu up penicillinpenisilin
198
500000
2000
penisilini, bir litrelik şişelerde
08:37
from preparationhazırlık in one-literbir litre flasksŞişeler
199
502000
3000
hazırlamaktan, 10.000 galonluk
08:40
to 10,000-gallon-galon vatsfıçılar.
200
505000
4000
varillerde çoğalttılar.
08:44
That was how quicklyhızlı bir şekilde penicillinpenisilin was producedüretilmiş
201
509000
4000
Penisilinin üretilmesi bu kadar hızlı oldu ve
08:48
and becameoldu one of the greatestEn büyük medicaltıbbi advancesgelişmeler of all time.
202
513000
4000
tüm zamanların en büyük tıbbi gelişmelerinden biri haline geldi.
08:52
In the Secondİkinci WorldDünya WarSavaş, too,
203
517000
2000
İkinci Dünya Savaşı'nda da,
08:54
the existencevaroluş
204
519000
2000
güneş radyasyonunun
08:56
of solargüneş radiationradyasyon
205
521000
2000
varlığı, Büyük Britanya'nın
08:58
was demonstratedgösterdi by studiesçalışmalar of interferencegirişim
206
523000
3000
radar istasyonları tarafından belirlenen
09:01
that was detectedtespit by the radarradar stationsistasyonlar of Great Britainİngiltere.
207
526000
4000
parazit çalışmaları ile ortaya çıkartıldı.
09:05
So there were benefitsfaydaları in calamitiesfelaketler --
208
530000
3000
Yani fafetlerin, uygulamalı bilim ve
09:08
benefitsfaydaları to puresaf scienceBilim,
209
533000
2000
tıbba olan yararlarına
09:10
as well as to applieduygulamalı scienceBilim
210
535000
2000
ek olarak, kuramsal bilime de
09:12
and medicinetıp.
211
537000
3000
yararları vardı.
09:15
Now when we come to the perioddönem after the Secondİkinci WorldDünya WarSavaş,
212
540000
3000
Şimdi İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki döneme geldiğimizde,
09:18
unintendedistenmeyen consequencessonuçları get even more interestingilginç.
213
543000
4000
tesadüfi sonuçlar daha da ilginçleşiyor.
09:22
And my favoritesevdiğim exampleörnek of that
214
547000
2000
Ve bunun en sevdiğim örneği
09:24
occurredoluştu beginningbaşlangıç in 1976,
215
549000
3000
1976'da başlayarak gerçekleşti,
09:27
when it was discoveredkeşfedilen
216
552000
2000
Lejyoner hastalığına
09:29
that the bacteriabakteriler causingneden olan LegionnairesLejyoner diseasehastalık
217
554000
3000
neden olan bakterinin doğal suyun içinde
09:32
had always been presentmevcut in naturaldoğal watersdeniz,
218
557000
3000
her zaman varolduğunu, fakat Lejyonella basilinin,
09:35
but it was the precisekesin temperaturesıcaklık of the waterSu
219
560000
4000
azami derecede üremesi için gerekli sıcaklığa
09:39
in heatingısıtma, ventilatingHavalandırma and airhava conditioningşartlandırma systemssistemler
220
564000
3000
yükselten şeyin ısıtma, havalandırma ve
09:42
that raisedkalkık the right temperaturesıcaklık
221
567000
4000
iklimleme sistemlerindeki
09:46
for the maximummaksimum reproductionüreme
222
571000
3000
suyun tam sıcaklığı olduğunu
09:49
of LegionellaLejyoner hastalığı bacillusBacillus.
223
574000
2000
keşfettiler.
09:51
Well, technologyteknoloji to the rescuekurtarmak.
224
576000
2000
Günü kurtaran yine teknoloji oldu.
09:53
So chemistskimyacılar got to work,
225
578000
2000
Kimyagerler işe koyuldu
09:55
and they developedgelişmiş a bactericidebakterisit
226
580000
2000
ve bu sistemlerde geniş çapta kullanılır
09:57
that becameoldu widelygeniş ölçüde used in those systemssistemler.
227
582000
3000
hale gelen bir bakterisit geliştirdiler.
10:00
But something elsebaşka happenedolmuş in the earlyerken 1980s,
228
585000
4000
Ama 1980'lerin başında başka birşey meydana geldi
10:04
and that was that there was a mysteriousgizemli epidemicsalgın
229
589000
2000
ve o da Amerika'nın her yerinde bant sürücülerin
10:06
of failuresarızaları of tapebant drivessürücüler
230
591000
3000
arızalanmasına sebep olan
10:09
all over the UnitedAmerika StatesBirleşik.
231
594000
2000
gizemli bir salgındı.
10:11
And IBMIBM, whichhangi madeyapılmış them,
232
596000
3000
Ve bu sürücüleri üreten IBM
10:14
just didn't know what to do.
233
599000
3000
gerçekten ne yapacağını bilmiyordu.
10:17
They commissioneddevreye a groupgrup of theironların besten iyi scientistsBilim adamları
234
602000
3000
Araştırmak için sahip oldukları en iyi bilimadamları ile
10:20
to investigateincelemek,
235
605000
2000
bir ekip görevlendirdiler
10:22
and what they foundbulunan was
236
607000
2000
ve bütün bu bant sürücülerin
10:24
that all these tapebant drivessürücüler
237
609000
2000
havalandırma kanalının
10:26
were locatedbulunan nearyakın ventilationHavalandırma ductskanalları.
238
611000
3000
yakınında yer aldığını buldular.
10:29
What happenedolmuş was the bactericidebakterisit was formulatedformüle
239
614000
3000
Meydana gelen durum şuydu: bakterisit kalay zerreleri ile
10:32
with minutedakika tracesizleri of tinteneke.
240
617000
2000
hazırlanıyordu.
10:34
And these tinteneke particlesparçacıklar were depositedyatırılır on the tapebant headskafalar
241
619000
3000
Ve bu kalay zerreleri bant başları üzerinde kalıntı bırakıyor
10:37
and were crashinggürültüyle çarpmak the tapebant headskafalar.
242
622000
3000
ve bant başlarını bozuyorlardı.
10:40
So they reformulatedYeniden formüle the bactericidebakterisit.
243
625000
3000
Böylece yeni bir bakteri öldürücü hazırladılar.
10:43
But what's interestingilginç to me
244
628000
2000
Ama bana ilginç gelen şey
10:45
is that this was the first casedurum
245
630000
2000
ilk kez mekanik bir aracın
10:47
of a mechanicalmekanik devicecihaz
246
632000
2000
en azından dolaylı bir biçimde
10:49
sufferingçile, at leasten az indirectlydolaylı olarak, from a humaninsan diseasehastalık.
247
634000
3000
bir insan hastalığından zarar görmesiydi.
10:52
So it showsgösterileri that we're really all in this togetherbirlikte.
248
637000
3000
Yani bu gösteriyor ki, hepimiz gerçekten bu işin içindeyiz.
10:55
(LaughterKahkaha)
249
640000
2000
(Kahkahalar)
10:57
In factgerçek, it alsoAyrıca showsgösterileri something interestingilginç,
250
642000
3000
Aslında, ilginç birşey daha gösteriyor.
11:00
that althougholmasına rağmen our capabilitiesyetenekleri and technologyteknoloji
251
645000
3000
Yeteneklerimiz ve teknoloji geometrik olarak
11:03
have been expandinggenişleyen geometricallygeometrik olarak,
252
648000
2000
büyümekte olmasına rağmen,
11:05
unfortunatelyne yazık ki, our abilitykabiliyet to modelmodel theironların long-termuzun vadeli behaviordavranış,
253
650000
3000
ne yazık ki, artmakta olan uzun dönem davranışlarını
11:08
whichhangi has alsoAyrıca been increasingartan,
254
653000
2000
biçimlendirme yeteneğimiz
11:10
has been increasingartan only arithmeticallyarithmetically.
255
655000
3000
sadece aritmetik olarak artmakta.
11:13
So one of the characteristickarakteristik problemssorunlar of our time
256
658000
3000
Yani zamanımızın en tipik problemlerinden biri
11:16
is how to closekapat this gapboşluk
257
661000
2000
yeteneklerimiz ile öngörümüz
11:18
betweenarasında capabilitiesyetenekleri and foresightöngörü.
258
663000
3000
arasındaki boşluğu nasıl kapatacağımız.
11:21
One other very positivepozitif consequencesonuç
259
666000
3000
20. yüzyıl teknolojisinin bir başka
11:24
of 20thinci centuryyüzyıl technologyteknoloji, thoughgerçi,
260
669000
3000
gayet olumlu neticesi de
11:27
was the way in whichhangi other kindsçeşit of calamitiesfelaketler
261
672000
4000
başka tür hangi afetlerin olumlu gelişmelere
11:31
could leadöncülük etmek to positivepozitif advancesgelişmeler.
262
676000
3000
yönlendirebileceği idi.
11:34
There are two historianstarihçiler of business
263
679000
3000
Maryland Üniversitesi'nde Brent Goldfarb
11:37
at the UniversityÜniversitesi of MarylandMaryland,
264
682000
2000
ve David Kirsch adında iki
11:39
BrentBrent GoldfarbGoldfarb and DavidDavid KirschKirsch,
265
684000
2000
ticaret tarihçisi, büyük yeniliklerin
11:41
who have donetamam some extremelyson derece interestingilginç work,
266
686000
2000
tarihi üzerine, büyük bölümünün hala yayımlanmadığı
11:43
much of it still unpublishedyayınlanmamış,
267
688000
3000
son derece ilginç bir çalışmayı
11:46
on the historytarih of majormajör innovationsyenilikler.
268
691000
2000
kaleme aldılar.
11:48
They have combinedkombine the listliste of majormajör innovationsyenilikler,
269
693000
3000
Büyük yeniliklerden oluşan bir liste oluşturdular
11:51
and they'veonlar ettik discoveredkeşfedilen that the greatestEn büyük numbernumara, the greatestEn büyük decadeonyıl,
270
696000
3000
ve başkalarının oluşturdukları bütün listelere yansıdığı gibi,
11:54
for fundamentaltemel innovationsyenilikler,
271
699000
2000
önemli yenilikler için
11:56
as reflectedyansıyan in all of the listslisteleri that othersdiğerleri have madeyapılmış --
272
701000
4000
en önemli sayı, en önemli dönem
12:00
a numbernumara of listslisteleri that they have mergedbirleşti --
273
705000
2000
Büyük Depresyon'un yaşandığı
12:02
was the Great DepressionDepresyon.
274
707000
3000
dönemdi.
12:05
And nobodykimse knowsbilir just why this was so,
275
710000
3000
Ve kimse bunun neden böyle olduğunu bilmiyor,
12:08
but one storyÖykü can reflectyansıtmak something of it.
276
713000
3000
ama bir hikaye konuyu biraz aydınlatabilir.
12:11
It was the originMenşei of the XeroxXerox copierFotokopi makinesi,
277
716000
3000
Geçen yıl 50. yıldönümünü kutlayan
12:14
whichhangi celebratedünlü its 50thinci anniversaryyıldönümü
278
719000
3000
Xerox makinesinin kökenini anlatan
12:17
last yearyıl.
279
722000
2000
bir hikaye bu.
12:19
And ChesterChester CarlsonCarlson, the inventormucit,
280
724000
5000
Mucidi Chester Carlson
12:24
was a patentpatent attorneyavukat.
281
729000
3000
bir patent avukatıydı.
12:27
He really was not intendingmüstakbel
282
732000
3000
Aslında patent araştırmasında
12:30
to work in patentpatent researchAraştırma,
283
735000
2000
çalışmayı hedeflemiyordu,
12:32
but he couldn'tcould really find an alternativealternatif technicalteknik job.
284
737000
4000
ama başka teknik bir iş gerçekten bulamıyordu.
12:36
So this was the besten iyi job he could get.
285
741000
2000
Yani bu sahip olabileceği en iyi işti.
12:38
He was upsetüzgün by the lowdüşük qualitykalite and highyüksek costmaliyet
286
743000
4000
Mevcut patent kopyalarının düşük kalitesi ve
12:42
of existingmevcut patentpatent reproductionsreprodüksiyon,
287
747000
3000
yüksek maliyetinden memnun değildi
12:45
and so he startedbaşladı to developgeliştirmek
288
750000
3000
ve bu yüzden bir kuru fotokopileme
12:48
a systemsistem of drykuru photocopyingFotokopi,
289
753000
3000
sistemi geliştirdi, 1930'lu yılların
12:51
whichhangi he patentedpatentli in the lategeç 1930s --
290
756000
3000
sonlarında patentini aldı ve böylece
12:54
and whichhangi becameoldu the first drykuru photocopierFotokopi makinesi
291
759000
4000
bu sistem 1960 yılında ticari olarak kullanabilir
12:58
that was commerciallyticari practicalpratik
292
763000
2000
ilk kuru fotokopi makinesi
13:00
in 1960.
293
765000
2000
oldu.
13:02
So we see that sometimesara sıra,
294
767000
2000
Yani görüyoruz ki, bazen,
13:04
as a resultsonuç of these dislocationsçıkık,
295
769000
2000
bu değişimlerin bir sonucu olarak,
13:06
as a resultsonuç of people
296
771000
2000
insanların asıl hedeflenen
13:08
leavingayrılma theironların originalorijinal intendedistenilen careerkariyer
297
773000
3000
kariyerlerini bırakıp, yaratıcılıklarının
13:11
and going into something elsebaşka
298
776000
2000
bir fark yaratabileceği başka bir alana
13:13
where theironların creativityyaratıcılık could make a differencefark,
299
778000
2000
girmelerinin bir sonucu olarak,
13:15
that depressionscoğrafi terim taslakları
300
780000
2000
bunalımlar ve
13:17
and all kindsçeşit of other unfortunateşanssız eventsolaylar
301
782000
3000
başka her türlü talihsiz olayların yaratıcılık
13:20
can have a paradoxicallyParadoksal olarak stimulatinguyarıcı effectEfekt
302
785000
3000
üzerinde paradoksal olarak teşvik edici
13:23
on creativityyaratıcılık.
303
788000
2000
bir etkisi olabilir.
13:25
What does this mean?
304
790000
2000
Bu ne anlama geliyor?
13:27
It meansanlamına geliyor, I think,
305
792000
2000
Bence bu, beklenmeyen
13:29
that we're livingyaşam in a time of unexpectedbeklenmedik possibilitiesolasılıklar.
306
794000
2000
ihtimallerin devrinde yaşıyor olduğumuz anlamına geliyor.
13:31
Think of the financialmali worldDünya, for exampleörnek.
307
796000
3000
Mesela finansal dünyayı bir düşünün.
13:34
The mentorakıl hocası of WarrenWarren BuffettBuffett, BenjaminBenjamin GrahamGraham,
308
799000
3000
Warren Buffett, Benjamin Graham'ın akıl hocası
13:37
developedgelişmiş his systemsistem of valuedeğer investingyatırım
309
802000
5000
1929 iflasında, yaptıkları zarar sonucu,
13:42
as a resultsonuç of his ownkendi losseskayıplar
310
807000
2000
değer yatırımı sistemini
13:44
in the 1929 crashkaza.
311
809000
2000
geliştirdi.
13:46
And he publishedyayınlanan that bookkitap
312
811000
2000
Ve kitabı 1930'lu yılların
13:48
in the earlyerken 1930s,
313
813000
3000
başında yayınladı.
13:51
and the bookkitap still existsvar in furtherayrıca editionssürümleri
314
816000
2000
Ve bu kitap hala günümüzde basımda
13:53
and is still a fundamentaltemel textbookders kitabı.
315
818000
2000
ve hala önemli bir ders kitabı.
13:55
So manyçok importantönemli creativeyaratıcı things can happenolmak
316
820000
4000
İnsanlar felaketlerden ders çıkardığı zaman
13:59
when people learnöğrenmek from disastersafetler.
317
824000
3000
pek çok önemli ve yaratıcı şey meydana gelebilir.
14:02
Now think of the largegeniş and smallküçük plaguesveba that we have now --
318
827000
4000
Şimdi, günümüzde varolan tahtakurusu, öldüren arılar, istenmeyen e-postalar gibi
14:06
bedyatak bugsböcek, killerkatil beesArılar, spamistenmeyen e --
319
831000
5000
büyük ve küçük vebaları düşünün
14:11
and it's very possiblemümkün that the solutionsçözeltiler to those
320
836000
3000
ve büyük bir ihtimalle bunlara getirilen çözümler
14:14
will really extenduzatmak well beyondötesinde the immediateacil questionsoru.
321
839000
3000
mevcut sorunun çok daha ötesine uzayacaktır.
14:17
If we think, for exampleörnek, of LouisLouis PasteurPasteur,
322
842000
3000
Mesela, 1860'larda ipek sanayisi için
14:20
who in the 1860s
323
845000
2000
ipekböceklerinin
14:22
was askeddiye sordu to studyders çalışma
324
847000
2000
hastalıklarını incelemesi
14:24
the diseaseshastalıklar of silkipek wormssolucanlar for the silkipek industrysanayi,
325
849000
4000
istenen Louis Pasteur'u düşünürsek,
14:28
and his discoverieskeşifler were really the beginningbaşlangıç
326
853000
3000
bulguları aslında hastalıkta virüs teorisinin
14:31
of the germmikrop theoryteori of diseasehastalık.
327
856000
2000
başlangıcını oluşturdu.
14:33
So very oftensık sık, some kindtür of disasterafet --
328
858000
3000
Çoğu zaman, bir tür felaket --
14:36
sometimesara sıra the consequencesonuç, for exampleörnek,
329
861000
3000
bazen örneğin o dönemde Avrupa'da bir sorun olan
14:39
of over-cultivationaşırı ekimi of silkipek wormssolucanlar,
330
864000
3000
ipekböceklerinin fazla yetiştirilmesinin
14:42
whichhangi was a problemsorun in EuropeEurope at the time --
331
867000
2000
sonucu, daha büyük birşeye
14:44
can be the keyanahtar to something much biggerDaha büyük.
332
869000
2000
yönlendiren anahtar olabilir.
14:46
So this meansanlamına geliyor
333
871000
2000
Yani bu demektir ki
14:48
that we need to take a differentfarklı viewgörünüm
334
873000
2000
tesadüfi sonuçlara farklı bir
14:50
of unintendedistenmeyen consequencessonuçları.
335
875000
2000
bakış açısıyla bakmalıyız.
14:52
We need to take a really positivepozitif viewgörünüm.
336
877000
3000
Gerçekten olumlu bir bakışa sahip olmalıyız.
14:55
We need to see what they can do for us.
337
880000
3000
Bizim için neler yapabileceklerini görmeliyiz.
14:58
We need to learnöğrenmek
338
883000
2000
Bahsettiğim
15:00
from those figuresrakamlar that I mentionedadı geçen.
339
885000
2000
figürlerden ders almalıyız.
15:02
We need to learnöğrenmek, for exampleörnek, from DrDr. CushingCushing,
340
887000
3000
Mesela ilk ameliyatları süresince hastaları öldüren
15:05
who killedöldürdü patientshastalar
341
890000
2000
Dr. Cushing'den
15:07
in the coursekurs of his earlyerken operationsoperasyonlar.
342
892000
2000
ders almalıyız.
15:09
He had to have some errorshatalar. He had to have some mistakeshatalar.
343
894000
3000
Bazı hatalar yapmak zorundaydı. Bazı yanlışlar yapmalıydı.
15:12
And he learnedbilgili meticulouslytitizlikle from his mistakeshatalar.
344
897000
3000
Ve dikkatli bir şekilde hatalarından ders aldı.
15:15
And as a resultsonuç,
345
900000
2000
Ve sonuç olarak,
15:17
when we say, "This isn't brainbeyin surgerycerrahlık,"
346
902000
3000
"Beyin ameliyatı yapmıyorsun." dediğimizde,
15:20
that paysöder tributeharaç to how difficultzor it was
347
905000
3000
görünümde çok heves kırıcı olduğu
15:23
for anyonekimse to learnöğrenmek from theironların mistakeshatalar
348
908000
2000
düşünülen bir tıp dalında, hatalarından ders
15:25
in a fieldalan of medicinetıp
349
910000
2000
çıkarmanın ne kadar
15:27
that was considereddüşünülen so discouragingcesaret kırıcı in its prospectsumutlar.
350
912000
3000
zor olduğunu bilen insanlara saygılarımızı sunmuş oluyoruz.
15:30
And we can alsoAyrıca rememberhatırlamak
351
915000
3000
Ve ayrıca ilaç şiketlerinin
15:33
how the pharmaceuticalfarmasötik companiesşirketler
352
918000
2000
acil bir durum karşısında
15:35
were willingistekli to poolhavuz theironların knowledgebilgi,
353
920000
2000
bilgilerini birleştirmeye,
15:37
to sharepay theironların knowledgebilgi,
354
922000
2000
bilgilerini paylaşmaya
15:39
in the faceyüz of an emergencyacil Servis,
355
924000
2000
hazır olduklarını hatırlayabiliriz,
15:41
whichhangi they hadn'tolmasaydı really been for yearsyıl and yearsyıl.
356
926000
3000
ki yıllardır bu istekliliği gerçekten göstermediler.
15:44
They mightbelki have been ableyapabilmek to do it earlierdaha erken.
357
929000
3000
Daha önce bunu yapmaları mümkün olabilirdi.
15:47
The messagemesaj, then, for me,
358
932000
3000
O halde, benim için, tesadüfi
15:50
about unintendedistenmeyen consequencessonuçları
359
935000
2000
sonuçların mesajı şu:
15:52
is chaoskaos happensolur;
360
937000
3000
Kaos hayatın bir parçası;
15:55
let's make better use of it.
361
940000
2000
hadi ondan daha iyi faydalanalım.
15:57
Thank you very much.
362
942000
2000
Çok teşekkür ederim.
15:59
(ApplauseAlkış)
363
944000
4000
(Alkışlar)
Translated by Zeynep Duygu Tamer
Reviewed by Sancak Gülgen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Edward Tenner - Historian of technology and culture
Edward Tenner is an independent writer, speaker, and editor analyzing the cultural aspects of technological change.

Why you should listen

Edward Tenner is an independent writer and speaker on the history of technology and the unintended consequences of innovation. He writes for The Atlantic on history and current events, and was a founding advisor of Smithsonian's Lemelson Center, where he remains a senior research associate. He was executive editor for physical science and history at Princeton University Press, he has been a visiting lecturer at Princeton and has held visiting research positions at the Institute for Advanced Study, Woodrow Wilson International Center for Scholars, and the Princeton Center for Information Technology Policy. He is now a visiting scholar in the Rutgers School of Communication and Information and an affiliate of the Center for Arts and Cultural Policy of Princeton's Woodrow Wilson School.

More profile about the speaker
Edward Tenner | Speaker | TED.com