ABOUT THE SPEAKER
Sunni Brown - Visualizer and gamestorming
In her book "Gamestorming," Sunni Brown shows how using art and games can empower serious problem-solving.

Why you should listen

Sunni Brown is co-author of GameStorming: A Playbook for Rule-breakers, Innovators and Changemakers. She’s known for her large-scale live content visualizations, and she is also the leader of the Doodle Revolution – a growing effort to debunk the myth that doodling is a distraction. Using common sense, experience and neuroscience, Sunni is proving that to doodle is to ignite your whole mind. Look for her second book, The Doodle Revolution, in 2012.

Her consultancy, BrightSpot I.D., specializes in visual thinking and information design. She was trained in graphic facilitation at the Grove Consultants International, a San Francisco-based company that pioneered the use of large-scale visuals in business settings. Sunni co-founded VizThink Austin, which under her leadership grew to be the largest visual thinking community in the United States.

More profile about the speaker
Sunni Brown | Speaker | TED.com
TED2011

Sunni Brown: Doodlers, unite!

Sunni Brown: Karalamacılar, hadi birleşin!

Filmed:
1,509,775 views

Araştırmalar, eskiz ve karalama yapmanın kavrayışımızı ve yaratıcı düşünmemizi geliştirdiğini gösteriyor. Peki neden hala bir toplantıda karalama yaparken yakalandığımızda utanıyoruz? Sunni Brown karalamacılara çağrıda bulunuyor: Hadi birleşin! Defter ve kalem yardımıyla beyninizin kilidini açabileceğinizi iddia ediyor.
- Visualizer and gamestorming
In her book "Gamestorming," Sunni Brown shows how using art and games can empower serious problem-solving. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:15
So I just want to tell you my storyÖykü.
0
0
2000
Şimdi size hikayemi anlatmak istiyorum.
00:17
I spendharcamak a lot of time
1
2000
2000
Zamanımın çoğunu
00:19
teachingöğretim adultsyetişkinler how to use visualgörsel languagedil
2
4000
2000
yetişkinlere, işyerinde görsel dili ve karalama yapmayı
00:21
and doodlingdoodling in the workplaceiş yeri.
3
6000
2000
nasıl kullanacaklarını öğreterek geçiriyorum.
00:23
And naturallydoğal olarak, I encounterkarşılaşma a lot of resistancedirenç,
4
8000
3000
Ve doğal olarak, epey direniş ile karşılaşıyorum
00:26
because it's considereddüşünülen to be anti-intellectualAnti-entelektüel
5
11000
3000
çünkü karalama zihinsel olmayan, ciddi öğrenmeye
00:29
and countersayaç to seriousciddi learningöğrenme.
6
14000
2000
karşı birşey olarak düşünülüyor.
00:31
But I have a problemsorun with that beliefinanç,
7
16000
2000
Ama ben bu kanıya karşı çıkıyorum,
00:33
because I know that doodlingdoodling has a profoundderin impactdarbe
8
18000
3000
çünkü karalama yapmanın, bilgiyi almamız ve
00:36
on the way that we can processsüreç informationbilgi
9
21000
3000
sorunları çözmemiz yolunda derin bir etkisi
00:39
and the way that we can solveçözmek problemssorunlar.
10
24000
2000
olduğunu biliyorum.
00:41
So I was curiousMeraklı about why there was a disconnectbağlantıyı kes
11
26000
3000
Toplumumuzun karalama yapmayı algılayış şekli ile
00:44
betweenarasında the way our societytoplum perceivesalgılar doodlingdoodling
12
29000
2000
gerçeğin ne olduğu arasında neden bir kopukluk
00:46
and the way that the realitygerçeklik is.
13
31000
2000
olduğunu merak ettim.
00:48
So I discoveredkeşfedilen some very interestingilginç things.
14
33000
3000
Ve çok ilginç şeyler öğrendim.
00:51
For exampleörnek, there's no suchböyle thing
15
36000
2000
Örneğin, karalamanın olumlu
00:53
as a flatteringgurur definitiontanım of a doodleDoodle.
16
38000
3000
hiçbir tanımı yok.
00:56
In the 17thinci centuryyüzyıl, a doodleDoodle was a simpletonkeriz or a foolaptal --
17
41000
3000
17. yüzyılda, bir "doodle" (karalama), Yankee Doodle'da olduğu gibi
00:59
as in YankeeYankee DoodleDoodle.
18
44000
2000
aptal ya da avanak demekti.
01:01
In the 18thinci centuryyüzyıl, it becameoldu a verbfiil,
19
46000
2000
18. yüzyılda, "doodle" bir fiil haline geldi ve anlamı
01:03
and it meantdemek to swindledolandırıcılık or ridiculealay or to make funeğlence of someonebirisi.
20
48000
3000
aldatmak, tiye almak ya da biriyle dalga geçmekti.
01:06
In the 19thinci centuryyüzyıl, it was a corruptyozlaşmış politicianpolitikacı.
21
51000
3000
19. yüzyılda, "doodle" yozlaşmış bir politikacı için kullanılıyordu.
01:09
And todaybugün, we have what is perhapsbelki our mostçoğu offensivesaldırgan definitiontanım,
22
54000
3000
Ve bugün, belki de en kırıcı tanımı, en azından benim için,
01:12
at leasten az to me, whichhangi is the followingtakip etme:
23
57000
2000
kullanıyoruz ve resmen şu anlamlara geliyor:
01:14
To doodleDoodle officiallyresmen meansanlamına geliyor
24
59000
2000
"to doodle" (karalama yapmak):
01:16
to dawdlesallanma,
25
61000
2000
boşa vakit harcamak,
01:18
to dillyoyalanmak dallyDally, to monkeymaymun around,
26
63000
2000
oyalanmak, haylazlık etmek,
01:20
to make meaninglessanlamsız marksizler,
27
65000
2000
anlamsız şeyler yapmak,
01:22
to do something of little valuedeğer, substancemadde or importithalat,
28
67000
3000
değeri, varlığı ya da önemi az olan şeyler yapmak
01:25
and -- my personalkişisel favoritesevdiğim --
29
70000
2000
ve -- benim kişisel favorim --
01:27
to do nothing.
30
72000
2000
hiçbir şey yapmamak.
01:29
No wondermerak etmek people are aversehoşlanmıyorsunuz to doodlingdoodling at work.
31
74000
3000
İnsanların neden işyerinde karalama yapmadıklarına şaşmamalı.
01:32
Doing nothing at work is akinakın to masturbatingmastürbasyon at work;
32
77000
2000
İşte hiçbirşey yapmamak, mastürbasyon yapmak ile aynı;
01:34
it's totallybütünüyle inappropriateuygunsuz.
33
79000
2000
ikisi de tamamiyle yakışıksız.
01:36
(LaughterKahkaha)
34
81000
2000
(Kahkahalar)
01:38
AdditionallyAyrıca, I've heardduymuş horrorkorku storieshikayeleri
35
83000
2000
Ek olarak, öğretmenleri tarafından
01:40
from people whosekimin teachersöğretmenler scoldedazarladı them, of coursekurs, for doodlingdoodling in classroomsderslik.
36
85000
3000
örneğin sınıfta karalama yaptıkları için azarlanan insanlardan korku hikayeleri dinledim.
01:43
And they have bossesPatronlar who scoldazarlamak them for doodlingdoodling in the boardroomToplantı odası.
37
88000
3000
Ve aynı insanların işyerinde karalama yaptıkları için onları azarlayan patronları var.
01:46
There is a powerfulgüçlü culturalkültürel normnorm againstkarşısında doodlingdoodling
38
91000
3000
Birşey öğrenmemiz gerektiği düşünülen yerlerde
01:49
in settingsAyarlar in whichhangi we are supposedsözde to learnöğrenmek something.
39
94000
3000
karalamaya karşı çok güçlü bir kültürel norm var.
01:52
And unfortunatelyne yazık ki,
40
97000
2000
Ve ne yazık ki,
01:54
the pressbasın tendseğilimi to reinforcepekiştirmek this normnorm
41
99000
2000
basın bu normu beslemeye yardım ediyor,
01:56
when they're reportingraporlama on a doodlingdoodling scenefaliyet alani, sahne --
42
101000
2000
önemli bir kişinin, bir teyit oturumu ya da
01:58
of an importantönemli personkişi at a confirmationOnayla hearingişitme and the like --
43
103000
3000
benzer bir toplantıda karalama yaptıklarına dair haber yaptıklarında,
02:01
they typicallytipik use wordskelimeler like "discoveredkeşfedilen"
44
106000
2000
her zaman ki gibi "keşfedildi" ya da "yakalandı"
02:03
or "caughtyakalandı" or "foundbulunan out,"
45
108000
2000
ya da "ortaya çıktı" gibi
02:05
as if there's some sortçeşit of criminaladli actdavranmak beingolmak committedtaahhüt.
46
110000
3000
kelimeler kullanıyorlar, sanki bir tür suç eylemi işleniyormuş gibi.
02:08
And additionallyAyrıca, there is a psychologicalpsikolojik aversionalgılamasının artması ile yükseldi to doodlingdoodling --
47
113000
3000
Buna ek olarak, karalamaya karşı psikoloji bir hoşnutsuzluk var.
02:11
thank you, FreudFreud.
48
116000
2000
Teşekkürler, Freud.
02:13
In the 1930s, FreudFreud told us all
49
118000
2000
1930'lu yıllarda, Freud bize, karalamalarına
02:15
that you could analyzeçözümlemek people'sinsanların psychespsyches
50
120000
2000
bakarak bir insanın ruh halini analiz
02:17
basedmerkezli on theironların doodlesDoodles'ın.
51
122000
2000
edebileceğimizi söyledi.
02:19
This is not accuratedoğru, but it did happenolmak to TonyTony BlairBlair
52
124000
2000
Bu doğru değil, fakat bu durum Tony Blair'in başına geldi,
02:21
at the DavosDavos ForumForum in 2005,
53
126000
2000
2005'te Davos Forum'unda
02:23
when his doodlesDoodles'ın were, of coursekurs, "discoveredkeşfedilen"
54
128000
3000
yaptığı karalamalar, moda tabirle, "keşfedildi" ve
02:26
and he was labeledetiketli the followingtakip etme things.
55
131000
3000
şu kelimeler ile damgalandı.
02:29
Now it turneddönük out to be BillBill Gates'Gates doodleDoodle.
56
134000
4000
Sonra o karalamaların Bill Gates'e ait olduğu ortaya çıktı.
02:33
(LaughterKahkaha)
57
138000
2000
(Kahkahalar)
02:35
And BillBill, if you're here, nobodykimse thinksdüşünüyor you're megalomaniacalmegaloman.
58
140000
4000
Bill, eğer buradaysan, kimse senin megaloman olduğunu düşünmüyor.
02:39
But that does contributekatkıda bulunmak
59
144000
2000
Ama bu olay, insanların
02:41
to people not wantingeksik to sharepay theironların doodlesDoodles'ın.
60
146000
2000
karalamalarını paylaşmak istememelerine katkı sağlıyor.
02:43
And here is the realgerçek dealanlaştık mı. Here'sİşte what I believe.
61
148000
3000
İşte gerçek olan ve benim inandığım şey şu:
02:46
I think that our culturekültür
62
151000
2000
Bence kültürümüz
02:48
is so intenselyyoğun bir şekilde focusedodaklı on verbalsözlü informationbilgi
63
153000
2000
sözlü bilgiye o kadar çok odaklanmış ki
02:50
that we're almostneredeyse blindedkör to the valuedeğer of doodlingdoodling.
64
155000
3000
neredeyse karalamanın değerini görmezden geliyoruz.
02:53
And I'm not comfortablerahat with that.
65
158000
2000
Ve ben bundan rahatsızlık duyuyorum.
02:55
And so because of that beliefinanç that I think needsihtiyaçlar to be burstpatlamak,
66
160000
3000
Ben, kanımca yok olması gereken bu düşünceden dolayı,
02:58
I'm here to sendgöndermek us all hurtlingsavrulan back to the truthhakikat.
67
163000
2000
hepimizi doğruya savurmak için buradayım.
03:00
And here'sburada the truthhakikat:
68
165000
2000
Doğru olan şey şu:
03:02
doodlingdoodling is an incrediblyinanılmaz powerfulgüçlü toolaraç,
69
167000
2000
karalama yapmak inanılmaz derecede kuvvetli bir araç
03:04
and it is a toolaraç that we need to rememberhatırlamak and to re-learnyeniden öğrenmek.
70
169000
3000
ve bunu hatırlamamız ve tekrar öğrenmemiz gerekiyor.
03:07
So here'sburada a newyeni definitiontanım for doodlingdoodling.
71
172000
3000
İşte karalamanın yeni bir tanımı.
03:10
And I hopeumut there's someonebirisi in here from The OxfordOxford Englishİngilizce DictionarySözlük,
72
175000
2000
Ve umarım şu an burada Oxford İngilizce Sözlüğü'nden birisi vardır
03:12
because I want to talk to you latersonra.
73
177000
2000
çünkü sonra o kişiyle konuşmak istiyorum.
03:14
Here'sİşte the realgerçek definitiontanım:
74
179000
2000
İşte gerçek tanımı:
03:16
DoodlingDoodling is really to make spontaneousdoğal marksizler to help yourselfkendin think.
75
181000
3000
Karalama yapmak düşünmene yardımcı olmak için ihtiyari çizgiler yapmak demek.
03:19
That is why millionsmilyonlarca of people doodleDoodle.
76
184000
3000
Bu nedenle, milyonlarca insan karalama yapıyor.
03:22
Here'sİşte anotherbir diğeri interestingilginç truthhakikat about the doodleDoodle:
77
187000
2000
Karalama hakkında bir başka ilginç gerçek şu:
03:24
People who doodleDoodle when they're exposedmaruz to verbalsözlü informationbilgi
78
189000
2000
Sözlü bilgiyi alırken karalama yapan insanlar,
03:26
retaintutmak more of that informationbilgi
79
191000
2000
yapmayan insanlara göre,
03:28
than theironların non-doodlingSigara doodling counterpartsmuadilleri.
80
193000
3000
akıllarında daha çok bilgi tutabiliyorlar.
03:31
We think doodlingdoodling is something you do when you losekaybetmek focusodak,
81
196000
2000
Konsantrasyonumuz bozulduğunda karalama yaptığımız düşünüyoruz,
03:33
but in realitygerçeklik, it is a preemptiveönleyici measureölçmek
82
198000
2000
ama aslında karalama, konsantrasyonumuzu
03:35
to stop you from losingkaybetme focusodak.
83
200000
3000
kaybetmememiz için bir yöntem.
03:38
AdditionallyAyrıca, it has a profoundderin effectEfekt
84
203000
2000
Dahası, yaratıcı sorun çözmede ve
03:40
on creativeyaratıcı problem-solvingSorun çözme
85
205000
2000
derin bilgi alınımında
03:42
and deepderin informationbilgi processingişleme.
86
207000
2000
büyük bir etkisi var.
03:44
There are fourdört waysyolları that learnersöğrenenler intakealımı informationbilgi
87
209000
2000
Öğrenen insanların, karar verebilmeleri için bilgi
03:46
so that they can make decisionskararlar.
88
211000
2000
almalarının dört yöntemi var.
03:48
They are visualgörsel, auditoryişitsel,
89
213000
3000
Bunlar görsel, işitsel,
03:51
readingokuma and writingyazı and kinesthetickinestetik.
90
216000
3000
okuma, yazma ve kinestetik.
03:54
Now in ordersipariş for us to really chewçiğnemek on informationbilgi
91
219000
2000
Şimdi bilgiyi gerçekten yalayıp yutmak ve
03:56
and do something with it,
92
221000
2000
onunlar birşey yapmamız için,
03:58
we have to engagetutmak at leasten az two of those modalitiesmodaliteleri,
93
223000
3000
bu yöntemlerin en azından ikisini kullanmak zorundayız,
04:01
or we have to engagetutmak one of those modalitiesmodaliteleri
94
226000
2000
ya da duygusal bir deneyim ile birleştirerek
04:03
coupledbirleştiğinde with an emotionalduygusal experiencedeneyim.
95
228000
2000
bir yöntem kullanmak zorundayız.
04:05
The incredibleinanılmaz contributionkatkı of the doodleDoodle
96
230000
3000
Karalama yapmak inanılmaz bir şekilde
04:08
is that it engagesyürütmektedir all fourdört learningöğrenme modalitiesmodaliteleri simultaneouslyeşzamanlı
97
233000
3000
tüm bu dört öğrenme yöntemini, duygusal bir deneyim
04:11
with the possibilityolasılık of an emotionalduygusal experiencedeneyim.
98
236000
3000
olasılığı ile birleştirmede katkı sağlıyor.
04:14
That is a prettygüzel solidkatı contributionkatkı
99
239000
2000
Hiçbir şey yapmamak ile eşit sayılan
04:16
for a behaviordavranış equatedeşdeğer with doing nothing.
100
241000
3000
bir davranış için gayet sağlam bir katkı bu.
04:19
This is so nerdyinek,
101
244000
2000
Bu çok aptalca,
04:21
but this madeyapılmış me cryağlamak when I discoveredkeşfedilen this.
102
246000
2000
ama bunu keşfettiğim an ağladım.
04:23
So they did anthropologicalAntropolojik researchAraştırma
103
248000
2000
Çocuklarda sanatsal eylemin gelişimine dair
04:25
into the unfoldingunfolding of artisticartistik activityaktivite in childrençocuklar,
104
250000
3000
antropolojik bir araştırma yapmışlar ve
04:28
and they foundbulunan that, acrosskarşısında spaceuzay and time,
105
253000
2000
zaman içinde, bütün çocukların, büyürken,
04:30
all childrençocuklar exhibitsergi the sameaynı evolutionevrim in visualgörsel logicmantık
106
255000
3000
görsel mantıkta aynı gelişimi sergilediklerini
04:33
as they growbüyümek.
107
258000
2000
bulmuşlar.
04:35
In other wordskelimeler, they have a sharedpaylaşılan and growingbüyüyen
108
260000
2000
Bir başka deyişle, görsel dilde, tahmin edilebilir
04:37
complexitykarmaşa in visualgörsel languagedil
109
262000
2000
bir dizi halinde gerçekleşen
04:39
that happensolur in a predictabletahmin edilebilir ordersipariş.
110
264000
2000
ortak ve büyüyen bir karmaşıklığa sahipler.
04:41
And I think that is incredibleinanılmaz.
111
266000
2000
Bence bu inanılmaz birşey.
04:43
I think that meansanlamına geliyor doodlingdoodling is nativeyerli to us
112
268000
2000
Bence bu karalamanın doğamızda olduğu ve
04:45
and we simplybasitçe are denyinginkar ourselveskendimizi that instinctiçgüdü.
113
270000
3000
kendimizi bu içgüdüden mahrum bırakıyoruz anlamına geliyor.
04:49
And finallyen sonunda, a lot a people aren'tdeğil privyAma size söylemeliyim to this,
114
274000
2000
Son olarak, birçok insan bu sırra vakıf değil,
04:51
but the doodleDoodle is a precursorhaberci
115
276000
2000
ama karalama en büyük kültürel
04:53
to some of our greatestEn büyük culturalkültürel assetsvarlıklar.
116
278000
2000
değerlerimizden bazılarına öncülük etmiştir.
04:55
This is but one:
117
280000
2000
Bu onlardan sadece bir tanesi:
04:57
this is FrankFrank GehryGehry the architect'smimarın precursorhaberci to the GuggenheimGuggenheim in AbuAbu DhabiDabi.
118
282000
3000
Bu mimar Frank Gehry'nin, Abu Dabi'deki Guggenheim'a öncüsü.
05:00
So here is my pointpuan:
119
285000
2000
Anlatmak istediğim şu:
05:02
UnderAltında no circumstanceskoşullar should doodlingdoodling be eradicatederadike
120
287000
3000
Hiçbir koşul altında, karalama yapmak, bir sınıf ya da
05:05
from a classroomsınıf or a boardroomToplantı odası
121
290000
2000
bir toplantı odası, hatta bir savaş odasından
05:07
or even the warsavaş roomoda.
122
292000
2000
bile defedilmemeli.
05:09
On the contraryaksi,
123
294000
2000
Tam aksine,
05:11
doodlingdoodling should be leveragedkaldıraçlı in preciselytam those situationsdurumlar
124
296000
3000
karalama yapmak, tam da bilgi yoğunluğunun ve
05:14
where informationbilgi densityyoğunluk is very highyüksek
125
299000
2000
ve o bilgiyi alma ihtiyacının çok yüksek olduğu
05:16
and the need for processingişleme that informationbilgi is very highyüksek.
126
301000
3000
o durumlarda kullanılması için teşvik edilmeli.
05:19
And I will go you one furtherayrıca.
127
304000
2000
Biraz daha öteye gideyim.
05:21
Because doodlingdoodling is so universallyevrensel accessibleulaşılabilir
128
306000
3000
Çünkü karalama yapmak evrensel olarak ulaşılabilir
05:24
and it is not intimidatingkorkutucu as an artSanat formform,
129
309000
2000
ve bir sanat formu olarak göz korkutucu değil,
05:26
it can be leveragedkaldıraçlı as a portalPortal
130
311000
2000
insanları görsel kültürün
05:28
throughvasitasiyla whichhangi we movehareket people
131
313000
2000
daha yüksek seviyelerine taşımamız için
05:30
into higherdaha yüksek levelsseviyeleri of visualgörsel literacyokur yazarlık.
132
315000
3000
bir kapı olarak kullanılabilir.
05:33
My friendsarkadaşlar, the doodleDoodle has never been
133
318000
2000
Dostlarım, karalama yapmak asla
05:35
the nemesisNemesis of intellectualentellektüel thought.
134
320000
2000
entellektüel düşüncenin düşmanı olmadı.
05:37
In realitygerçeklik, it is one of its greatestEn büyük alliesMüttefikler.
135
322000
2000
Aslında, en büyük dostlarından biri.
05:39
Thank you.
136
324000
2000
Teşekkürler.
05:41
(ApplauseAlkış)
137
326000
3000
(Alkışlar)
Translated by Zeynep Duygu Tamer
Reviewed by Sancak Gülgen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Sunni Brown - Visualizer and gamestorming
In her book "Gamestorming," Sunni Brown shows how using art and games can empower serious problem-solving.

Why you should listen

Sunni Brown is co-author of GameStorming: A Playbook for Rule-breakers, Innovators and Changemakers. She’s known for her large-scale live content visualizations, and she is also the leader of the Doodle Revolution – a growing effort to debunk the myth that doodling is a distraction. Using common sense, experience and neuroscience, Sunni is proving that to doodle is to ignite your whole mind. Look for her second book, The Doodle Revolution, in 2012.

Her consultancy, BrightSpot I.D., specializes in visual thinking and information design. She was trained in graphic facilitation at the Grove Consultants International, a San Francisco-based company that pioneered the use of large-scale visuals in business settings. Sunni co-founded VizThink Austin, which under her leadership grew to be the largest visual thinking community in the United States.

More profile about the speaker
Sunni Brown | Speaker | TED.com