ABOUT THE SPEAKER
Abraham Verghese - Physician and author
In our era of the patient-as-data-point, Abraham Verghese believes in the old-fashioned physical exam, the bedside chat, the power of informed observation.

Why you should listen

Before he finished medical school, Abraham Verghese spent a year on the other end of the medical pecking order, as a hospital orderly. Moving unseen through the wards, he saw the patients with new eyes, as human beings rather than collections of illnesses. The experience has informed his work as a doctor -- and as a writer. "Imagining the Patient’s Experience" was the motto of the Center for Medical Humanities & Ethics, which he founded at the University of Texas San Antonio, where he brought a deep-seated empathy. He’s now a professor for the Theory and Practice of Medicine at Stanford, where his old-fashioned weekly rounds have inspired a new initiative, the Stanford 25, teaching 25 fundamental physical exam skills and their diagnostic benefits to interns.

He’s also a best-selling writer, with two memoirs and a novel, Cutting for Stone, a moving story of two Ethiopian brothers bound by medicine and betrayal.

He says: “I still find the best way to understand a hospitalized patient is not by staring at the computer screen but by going to see the patient; it's only at the bedside that I can figure out what is important.”

In 2011, Verghese was elected to the Institute of Medicine, which advises the government and private institutions on medicine and health on a national level.

More profile about the speaker
Abraham Verghese | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2011

Abraham Verghese: A doctor's touch

Abraham Verghese: Bir doktorun dokunuşu

Filmed:
1,719,216 views

Modern tıp, demode olmaya yüz tutmuş etkili bir aracı kaybetme tehlikesi altında: insan dokunuşu. Hekim ve yazar Abraham Verghese, hastaların sadece veri toplamak için kullanıldığı tuhaf yeni dünyamızı tarif ediyor ve hekimleri geleneksel birebir fiziksel muayeneye dönüşe davet ediyor.
- Physician and author
In our era of the patient-as-data-point, Abraham Verghese believes in the old-fashioned physical exam, the bedside chat, the power of informed observation. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:15
A fewaz monthsay agoönce,
0
0
2000
Bir kaç ay önce,
00:17
a 40 year-oldyaş womankadın camegeldi to an emergencyacil Servis roomoda
1
2000
3000
yaşadığım yere yakın bir hastanenin acil servisine
00:20
in a hospitalhastane closekapat to where I livecanlı,
2
5000
2000
40 yaşlarında bir kadın gelmişti ve
00:22
and she was broughtgetirdi in confusedŞaşkın.
3
7000
2000
getirildiğinde kendinde değildi.
00:24
Her bloodkan pressurebasınç was an alarmingendişe verici
4
9000
2000
Kan basıncı endişe verecek şekilde
00:26
230 over 170.
5
11000
3000
230'a 170 idi.
00:29
Withinİçinde a fewaz minutesdakika, she wentgitti into cardiackardiyak collapseçöküş.
6
14000
3000
Birkaç dakika içinde, kardiyak çöküşe girdi.
00:32
She was resuscitatedresüsite, stabilizedstabilize,
7
17000
3000
Canlandırıldı, stabile edildi ve
00:35
whiskedsıçrattı over to a CATKEDİ scantaramak suiteSüiti
8
20000
2000
hemen acil servisin yanında bulunan
00:37
right nextSonraki to the emergencyacil Servis roomoda,
9
22000
2000
bilgisayarlı tomografi odasına taşındı
00:39
because they were concernedilgili about bloodkan clotspıhtı in the lungakciğer.
10
24000
3000
çünkü akciğerlerinde kan pıhtılaşmasından şüpheleniliyordu.
00:42
And the CATKEDİ scantaramak revealedortaya
11
27000
2000
Hastanın bilgisayarlı tomografi görüntüsü
00:44
no bloodkan clotspıhtı in the lungakciğer,
12
29000
2000
akciğerlerde pıhtılaşma olmadığını ancak
00:46
but it showedgösterdi bilateralikili, visiblegözle görülür, palpablesomut breastmeme masseskitleler,
13
31000
5000
meme içinde çift taraflı, gözle görülen, elle hissedilen ve
00:51
breastmeme tumorstümörler,
14
36000
2000
tüm vücuda yayılmış
00:53
that had metastasizedmetastaz widelygeniş ölçüde
15
38000
2000
kitle ve yumrular
00:55
all over the bodyvücut.
16
40000
2000
olduğunu gösterdi.
00:57
And the realgerçek tragedytrajedi was, if you look throughvasitasiyla her recordskayıtlar,
17
42000
3000
Ve asıl trajedi ise şuydu: kayıtlara göre hasta
01:00
she had been seengörüldü
18
45000
2000
önceki yıllarda
01:02
in fourdört or fivebeş other healthsağlık carebakım institutionskurumlar
19
47000
2000
dört ya da beş farklı sağlık kurumunda
01:04
in the precedingönceki two yearsyıl.
20
49000
2000
muayene edilmişti.
01:06
FourDört or fivebeş opportunitiesfırsatlar
21
51000
2000
Göğüsteki kitleleri tespit etmek,
01:08
to see the breastmeme masseskitleler, touchdokunma the breastmeme masskitle,
22
53000
2000
incelemek ve bizim onu gördüğümüzden
01:10
intervenearaya girmek at a much earlierdaha erken stageevre
23
55000
3000
daha erken bir aşamada müdahale etmek için
01:13
than when we saw her.
24
58000
2000
dört ya da beş fırsat.
01:15
LadiesBayanlar and gentlemenbeyler,
25
60000
2000
Bayanlar, baylar,
01:17
that is not an unusualolağandışı storyÖykü.
26
62000
2000
bu alışılmadık bir hikaye değil.
01:19
UnfortunatelyNe yazık ki, it happensolur all the time.
27
64000
3000
Ne yazık ki, böyle şeyler her zaman oluyor.
01:22
I jokeşaka, but I only halfyarım jokeşaka,
28
67000
2000
Eğer hastanelerimizden birine
01:24
that if you come to one of our hospitalshastaneler missingeksik a limbuzuv,
29
69000
3000
bir uzvunuz olmadan gelirseniz, bilgisayarlı tomografi ya da
01:27
no one will believe you tillkadar they get a CATKEDİ scantaramak, MRIMRI
30
72000
3000
manyetik rezonans görüntüsü çekmeden veyahut ortopediye danışmadan
01:30
or orthopedicOrtopedik consultdanışın.
31
75000
2000
kimse size inanmaz diye yarı ciddi şaka yapıyorum.
01:32
I am not a LudditeOtomasyona karşı kimse.
32
77000
2000
Bir Ludist (bilim ve teknoloji karşıtı) değilim.
01:34
I teachöğretmek at StanfordStanford.
33
79000
2000
Stanford'da ders veriyorum.
01:36
I'm a physicianhekim practicingalıştırma yapmak with cutting-edgeson teknoloji technologyteknoloji.
34
81000
2000
En ileri teknolojileri kullanan bir hekimim.
01:38
But I'd like to make the casedurum to you
35
83000
2000
Ama size önümüzdeki 17 dakika içerisinde,
01:40
in the nextSonraki 17 minutesdakika
36
85000
2000
hastanın fizik muayenesini kısa keserek
01:42
that when we shortcutkısayol the physicalfiziksel examsınav,
37
87000
4000
hastayla konuşmak ya da muayene etmek yerine
01:46
when we leanyağsız towardskarşı orderingsipariş teststestler
38
91000
2000
testler istemeye kalkıştığımızda,
01:48
insteadyerine of talkingkonuşma to and examiningincelenmesi the patienthasta,
39
93000
3000
sadece erken teşhis ve basit tedavi fırsatlarını
01:51
we not only overlookgöz ardı simplebasit diagnosestanıları
40
96000
3000
elimizden kaçırmakla kalmayıp
01:54
that can be diagnosedtanısı at a treatabletedavi edilebilir, earlyerken stageevre,
41
99000
3000
çok daha fazlasını kaybedeceğimizi
01:57
but we're losingkaybetme much more than that.
42
102000
2000
anlatmak istiyorum.
01:59
We're losingkaybetme a ritualayin.
43
104000
2000
Bir ritüeli kaybediyoruz.
02:01
We're losingkaybetme a ritualayin that I believe is transformativedönüştürücü, transcendentaşkın,
44
106000
3000
Hasta-hekim ilişkisinin temelinde yatan
02:04
and is at the heartkalp
45
109000
2000
dönüştürücü ve üstün olduğuna inandığım
02:06
of the patient-physicianHasta-Hekim relationshipilişki.
46
111000
2000
bir ritüeli kaybediyoruz.
02:08
This mayMayıs ayı actuallyaslında be heresysapkınlık to say this at TEDTED,
47
113000
3000
Belki sizlere aykırı bir düşünce gibi gelecek ama
02:11
but I'd like to introducetakdim etmek you
48
116000
2000
bana göre
02:13
to the mostçoğu importantönemli innovationyenilik,
49
118000
2000
önümüzdeki 10 yılın
02:15
I think, in medicinetıp
50
120000
2000
tıp alanındaki en önemli buluşunu
02:17
to come in the nextSonraki 10 yearsyıl,
51
122000
2000
burada sizlere açıklamak istiyorum:
02:19
and that is the powergüç of the humaninsan handel --
52
124000
2000
insan elinin gücü--
02:21
to touchdokunma, to comfortkonfor, to diagnoseteşhis koymak
53
126000
3000
dokunmak, rahatlatmak, teşhis etmek
02:24
and to bringgetirmek about treatmenttedavi.
54
129000
2000
ve tedaviyi sağlamak.
02:26
I'd like to introducetakdim etmek you first to this personkişi
55
131000
3000
Öncelikle sizi, resmini belki tanıyacağınız
02:29
whosekimin imagegörüntü you mayMayıs ayı or mayMayıs ayı not recognizetanımak.
56
134000
2000
belki de tanımayacağınız bir kişiyle tanıştırmak istiyorum.
02:31
This is SirEfendim ArthurArthur ConanConan DoyleDoyle.
57
136000
2000
Bu kişi Arthur Conan Doyle.
02:33
SinceBeri we're in EdinburghEdinburgh, I'm a bigbüyük fanyelpaze of ConanConan DoyleDoyle.
58
138000
3000
Edinburgh'da olduğumuza göre, Arthur Conan Doyle'un büyük bir hayranı olduğumu ifade edeyim.
02:36
You mightbelki not know that ConanConan DoyleDoyle wentgitti to medicaltıbbi schoolokul
59
141000
2000
Conan Doyle'un burada, Edinburgh'da, tıp okuluna gitmiş olduğunu
02:38
here in EdinburghEdinburgh,
60
143000
2000
belki de bilmiyorsunuz.
02:40
and his characterkarakter, SherlockSherlock HolmesHolmes,
61
145000
2000
Yarattığı karakter Sherlock Holmes'un da
02:42
was inspiredyaratıcı by SirEfendim JosephJoseph BellBell.
62
147000
3000
ilham kaynağı Sir Joseph Bell'dir.
02:45
JosephJoseph BellBell was an extraordinaryolağanüstü teacheröğretmen by all accountshesapları.
63
150000
3000
Joseph Bell söylenilene göre harikulade bir öğretmendi.
02:48
And ConanConan DoyleDoyle, writingyazı about BellBell,
64
153000
3000
Ve Conan Doyle, Bell hakkında yazarken,
02:51
describedtarif edilen the followingtakip etme exchangedeğiş tokuş
65
156000
2000
Bell ve öğrencileri arasında geçen
02:53
betweenarasında BellBell and his studentsöğrencilerin.
66
158000
2000
bir konuşmadan bahseder.
02:55
So pictureresim BellBell sittingoturma in the outpatientayakta tedavi departmentbölüm,
67
160000
3000
Bell'in etrafında öğrencilerle
02:58
studentsöğrencilerin all around him,
68
163000
2000
poliklinikte oturduğunu
03:00
patientshastalar signingimza up in the emergencyacil Servis roomoda
69
165000
2000
bir yandan da hastaların acil servise geldiğini, kayıt olduğunu
03:02
and beingolmak registeredkayıtlı and beingolmak broughtgetirdi in.
70
167000
3000
ve içeriye alındığını düşünün.
03:05
And a womankadın comesgeliyor in with a childçocuk,
71
170000
2000
Ve bir kadın çocuğuyla içeri girer,
03:07
and ConanConan DoyleDoyle describesaçıklar the followingtakip etme exchangedeğiş tokuş.
72
172000
3000
ve Conan Doyle aralarında geçeni şöyle anlatır.
03:10
The womankadın saysdiyor, "Good MorningSabah."
73
175000
4000
Kadın "Günaydın" der.
03:14
BellBell saysdiyor, "What sortçeşit of crossinggeçit did you have
74
179000
3000
Bell "Burntisland'dan buraya vapur yolculuğunuz
03:17
on the ferryFeribot from BurntislandBurntisland?"
75
182000
3000
nasıl geçti?" diye sorar.
03:20
She saysdiyor, "It was good."
76
185000
2000
"İyiydi" diye cevap verir kadın.
03:22
And he saysdiyor, "What did you do with the other childçocuk?"
77
187000
3000
Ve 'Diğer çocuğunuza ne oldu?' diye sorar Bell.
03:25
She saysdiyor, "I left him with my sisterkız kardeş at LeithLeith."
78
190000
3000
'Leith'teki kızkardeşime bıraktım.' diye cevap verir kadın.
03:28
And he saysdiyor,
79
193000
2000
Ve Bell de
03:30
"And did you take the shortcutkısayol down InverleithInverleith RowSatır
80
195000
2000
"Kliniğe gelmek için Inverleith Row'daki
03:32
to get here to the infirmaryRevir?"
81
197000
2000
kestirme yolu mu kullandınız?" der.
03:34
She saysdiyor, "I did."
82
199000
2000
"Öyle yaptım." der kadın.
03:36
And he saysdiyor, "Would you still be workingçalışma at the linoleummuşamba factoryfabrika?"
83
201000
4000
Ve 'Hala muşamba fabrikasında mı çalışıyorsun?' diye sorar Bell.
03:40
And she saysdiyor, "I am."
84
205000
2000
Kadın "Öyle." der.
03:42
And BellBell then goesgider on to explainaçıklamak to the studentsöğrencilerin.
85
207000
2000
Ve Bell öğrencilerine açıklamaya başlar.
03:44
He saysdiyor, "You see, when she said, 'Good' İyi morningsabah,'
86
209000
3000
Der ki, "Görüyorsunuz, bayan 'Günaydın' dediğinde,
03:47
I pickedseçilmiş up her FifeFife accentAksan.
87
212000
2000
Fife aksanının olduğunu anladım.
03:49
And the nearesten yakın ferryFeribot crossinggeçit from FifeFife is from BurntislandBurntisland.
88
214000
3000
Fife'dan buraya en yakın vapur Burntisland'dan geliyor.
03:52
And so she mustşart have takenalınmış the ferryFeribot over.
89
217000
3000
Yani vapurla gelmiş olması gerekir.
03:55
You noticeihbar that the coatceket she's carryingtaşıma
90
220000
2000
Taşıdığı paltonun, yanındaki çocuk için
03:57
is too smallküçük for the childçocuk who is with her,
91
222000
3000
fazla küçük olduğu
04:00
and thereforebu nedenle, she startedbaşladı out the journeyseyahat with two childrençocuklar,
92
225000
3000
ve buradan da iki çocukla yola çıkmış ama
04:03
but droppeddüştü one off alonguzun bir the way.
93
228000
3000
bir tanesini gelirken bir yere bırakmış olduğu anlaşılıyor.
04:06
You noticeihbar the claykil on the solestabanları of her feetayaklar.
94
231000
2000
Ayakkabılarının tabanındaki çamur dikkatinizi çekiyor.
04:08
SuchBöyle redkırmızı claykil is not foundbulunan withiniçinde a hundredyüz milesmil of EdinburghEdinburgh,
95
233000
4000
Böyle bir kırmızı çamur botanik bahçeleri dışında
04:12
exceptdışında in the botanicalBotanik gardensbahçeleri.
96
237000
2000
Edinburgh'nın yüz mil ötesine kadar bulunmaz.
04:14
And thereforebu nedenle, she tookaldı a shortkısa cutkesim down InverleithInverleith RowSatır
97
239000
3000
Ve bu nedenle, buraya gelmek için Inverleith Row'daki
04:17
to arrivevarmak here.
98
242000
2000
kestirme yolu kullanmış.
04:19
And finallyen sonunda, she has a dermatitisDermatit
99
244000
2000
Ve bir de, sağ elinin parmaklarında
04:21
on the fingersparmaklar of her right handel,
100
246000
2000
dermatit var.
04:23
a dermatitisDermatit that is uniquebenzersiz
101
248000
2000
Burntisland'daki muşamba fabrikasında çalışan
04:25
to the linoleummuşamba factoryfabrika workersişçiler in BurntislandBurntisland."
102
250000
3000
işçilere özgü bir dermatit."
04:28
And when BellBell actuallyaslında stripsşeritler the patienthasta,
103
253000
2000
Bir de Bell'in gerçekten hastayı soyup,
04:30
beginsbaşlar to examineincelemek the patienthasta,
104
255000
2000
muayene etmeye başladığında
04:32
you can only imaginehayal etmek how much more he would discernayırt.
105
257000
3000
daha neleri ortaya çıkaracağını artık siz hayal edin.
04:35
And as a teacheröğretmen of medicinetıp, as a studentÖğrenci myselfkendim,
106
260000
3000
Bir tıp öğretmeni olarak ve aynı zamanda bir öğrenci olarak,
04:38
I was so inspiredyaratıcı by that storyÖykü.
107
263000
2000
bu hikayeden gerçekten çok etkilenmiştim.
04:40
But you mightbelki not realizegerçekleştirmek
108
265000
2000
Ancak böyle basit bir yöntemle,
04:42
that our abilitykabiliyet to look into the bodyvücut
109
267000
2000
duyularımızı kullanarak
04:44
in this simplebasit way, usingkullanma our sensesduyular,
110
269000
2000
bedeni muayene etme yetimizin
04:46
is quiteoldukça recentson.
111
271000
2000
çok yeni birşey olduğunu bilmiyor olabilirsiniz.
04:48
The pictureresim I'm showinggösterme you is of LeopoldLeopold AuenbruggerAuenbrugger
112
273000
3000
Size gösterdiğim bu resim, 1700'lerin sonlarında
04:51
who, in the lategeç 1700s,
113
276000
2000
perküsyonu (elle vurarak muayeneyi) bulan
04:53
discoveredkeşfedilen percussionperküsyon.
114
278000
2000
Leopold Auenbrugger'in resmi.
04:55
And the storyÖykü is that LeopoldLeopold AuenbruggerAuenbrugger
115
280000
3000
Ve hikaye şöyle: Leopold Auenbrugger
04:58
was the sonoğul of an innkeeperhancı.
116
283000
3000
bir hancının oğludur.
05:01
And his fatherbaba used to go down into the basementBodrum kat
117
286000
3000
Babası bodruma inip şarap fıçılarının kenarına hafifçe vururak
05:04
to tapmusluk on the sidestaraf of casksfıçılar of wineşarap
118
289000
2000
ne kadar şarap kaldığını ve
05:06
to determinebelirlemek how much wineşarap was left
119
291000
2000
tekrar sipariş vermek gerekip
05:08
and whetherolup olmadığını to reorderyeniden sıralama.
120
293000
2000
gerekmediğini anlardı.
05:10
And so when AuenbruggerAuenbrugger becameoldu a physicianhekim,
121
295000
2000
Ve Auenbrugger de hekim olduğunda,
05:12
he beganbaşladı to do the sameaynı thing.
122
297000
2000
aynı şeyi yapmaya başladı.
05:14
He beganbaşladı to tapmusluk on the chestsgöğüsler of his patientshastalar,
123
299000
3000
Hastalarının göğüslerine ve karınlarına
05:17
on theironların abdomensabdomens.
124
302000
2000
hafifçe vurmaya başladı.
05:19
And basicallytemel olarak everything we know about percussionperküsyon,
125
304000
2000
Ve Auenbrugger, esasen o zamanın ultrasonu olarak da düşünebileceğiniz ve
05:21
whichhangi you can think of as an ultrasoundUltrason of its day --
126
306000
4000
organ büyümesi, kalp çevresinde sıvı, akciğerlerde sıvı,
05:25
organorgan enlargementbüyütme, fluidsıvı around the heartkalp, fluidsıvı in the lungsakciğerler,
127
310000
3000
karında değişiklikler gibi birçok şeyi teşhis etmede kullanılan
05:28
abdominalKarın changesdeğişiklikler --
128
313000
2000
perküsyon hakkında tüm bildiklerimizi
05:30
all of this he describedtarif edilen in this wonderfulolağanüstü manuscriptel yazması
129
315000
2000
harika yapıtı 'Inventum Novum' yani
05:32
"InventumInventum NovumNovum," "NewYeni InventionBuluş,"
130
317000
3000
'Yeni Buluş''ta anlatmıştır.
05:35
whichhangi would have disappearedkayboldu into obscuritybilinmezlik,
131
320000
2000
Aslında, Corvisart adlı ünlü bir Fransız hekim--
05:37
exceptdışında for the factgerçek that this physicianhekim, CorvisartCorvisart,
132
322000
3000
ki ünlü olmasının yegane nedeni
05:40
a famousünlü FrenchFransızca physicianhekim --
133
325000
2000
bu beyefendinin hekimliğini yapmış olmasıdır--
05:42
famousünlü only because he was physicianhekim to this gentlemanbeyefendi --
134
327000
3000
bu yapıtı tekrar yaygınlaştırıp tanıtarak
05:45
CorvisartCorvisart repopularizedrepopularized and reintroducedtekrar takdim the work.
135
330000
4000
karanlıklara gömülüp yok olmaktan kurtarmıştır.
05:49
And it was followedtakip etti a yearyıl or two latersonra
136
334000
2000
Bunu, bir ya da iki yıl sonra Laennec'in
05:51
by LaennecLaennec discoveringkeşfetmek the stethoscopestetoskop.
137
336000
3000
steteskopu bulması takip eder.
05:54
LaennecLaennec, it is said, was walkingyürüme in the streetssokaklar of ParisParis
138
339000
3000
Laennec, söylendiğine göre, Paris sokaklarında yürürken
05:57
and saw two childrençocuklar playingoynama with a stickÇubuk.
139
342000
2000
iki çocuğun bir sopayla oynadıklarını görür.
05:59
One was scratchingtırmalamak at the endson of the stickÇubuk,
140
344000
3000
Çocuklardan biri sopanın bir ucunu tırnaklarken
06:02
anotherbir diğeri childçocuk listeneddinlenen at the other endson.
141
347000
2000
diğeri sopanın öbür ucuna kulağını dayamış dinlemektedir.
06:04
And LaennecLaennec thought this would be a wonderfulolağanüstü way
142
349000
2000
Ve Laennec, 'silindir' adını verdiği cihazı kullanarak
06:06
to listen to the chestgöğüs or listen to the abdomenkarın
143
351000
2000
çocuklarda gördüğü yöntemin, göğsü ya da karın bölgesini dinlemek için kullanılabilecek
06:08
usingkullanma what he calleddenilen "the cylindersilindir."
144
353000
2000
harika bir teknik olabileceğini düşünür.
06:10
LaterDaha sonra he renamedyeniden adlandırılmış it the stethoscopestetoskop.
145
355000
2000
Daha sonra bunu steteskop olarak isimlendirir.
06:12
And that is how stethoscopestetoskop and auscultationoskültasyon was borndoğmuş.
146
357000
4000
Ve işte steteskop ve oskültasyon (stetoskop ile dinleme) bu şekilde doğar.
06:16
So withiniçinde a fewaz yearsyıl,
147
361000
2000
Bir kaç yıl içinde,
06:18
in the lategeç 1800s, earlyerken 1900s,
148
363000
2000
1880'lerin sonu, 1900'lerin başında,
06:20
all of a suddenani,
149
365000
2000
berber cerrahların yerini birdenbire
06:22
the barberKuaför surgeoncerrah had givenverilmiş way
150
367000
3000
teşhis koymaya çalışan
06:25
to the physicianhekim who was tryingçalışıyor to make a diagnosisTanı.
151
370000
3000
hekimler almıştı.
06:28
If you'llEğer olacak recallhatırlama, priorönceki to that time,
152
373000
2000
Hatırlarsanız, bundan önce,
06:30
no mattermadde what ailedailed you, you wentgitti to see the barberKuaför surgeoncerrah
153
375000
3000
rahatsızlığınız ne olursa olsun, kupa çekip kan akıtacak,
06:33
who woundyara up cuppingçukurluğu you,
154
378000
2000
sizi bir şekilde arındıracak olan
06:35
bleedingkanama you, purgingtasfiye you.
155
380000
2000
berber cerraha giderdiniz.
06:37
And, oh yes, if you wanted,
156
382000
2000
Ve evet bir de, eğer isterseniz,
06:39
he would give you a haircutsaç kesimi -- shortkısa on the sidestaraf, long in the back --
157
384000
3000
yanlar kısa, arkalar uzun saç tıraşınızı yaptırıp
06:42
and pullÇek your toothdiş while he was at it.
158
387000
2000
dişinizi de çektirebilirdiniz.
06:44
He madeyapılmış no attemptgirişim at diagnosisTanı.
159
389000
2000
Teşhis koymak için herhangi bir girişimde bulunmazlardı.
06:46
In factgerçek, some of you mightbelki well know
160
391000
2000
Aslında, bazılarınızın çok iyi bildiği gibi,
06:48
that the barberKuaför polekutup, the redkırmızı and whitebeyaz stripesçizgili,
161
393000
3000
berber direği, kırmızı ve beyaz çizgileriyle,
06:51
representstemsil the bloodkan bandagesbandaj of the barberKuaför surgeoncerrah,
162
396000
3000
berber cerrahın kanlı bandajlarını
06:54
and the receptaclessepetleri on eitherya endson
163
399000
2000
ve iki uçtaki hazneleri de
06:56
representtemsil etmek the potsTencere in whichhangi the bloodkan was collectedtoplanmış.
164
401000
3000
kanın toplandığı kapları temsil eder.
06:59
But the arrivalvarış of auscultationoskültasyon and percussionperküsyon
165
404000
3000
Ama oskültasyon ve perküsyonun gelişi
07:02
representedtemsil a seadeniz changedeğişiklik,
166
407000
2000
büyük bir değişimi
07:04
a momentan when physicianshekimler were beginningbaşlangıç to look insideiçeride the bodyvücut.
167
409000
3000
yani hekimlerin bedenin içine bakmaya başlamalarını temsil ediyordu.
07:07
And this particularbelirli paintingboyama, I think,
168
412000
3000
Ve bilhassa bu tablo, bence,
07:10
representstemsil the pinnacleÇukur, the peakzirve, of that clinicalklinik eraçağ.
169
415000
3000
bu klinik muayene döneminin en ileri safhasını temsil ediyor.
07:13
This is a very famousünlü paintingboyama:
170
418000
2000
Bu çok ünlü bir tablo.
07:15
"The DoctorDoktor" by LukeLuke FildesFildes.
171
420000
3000
Luke Fildes'in 'Doktor' tablosu.
07:18
LukeLuke FildesFildes was commissioneddevreye to paintboya this by TateTate,
172
423000
3000
Luke Fildes bu tabloyu yapmak üzere, o zamanlar
07:21
who then establishedkurulmuş the TateTate GalleryGaleri.
173
426000
2000
Tate Gallery'yi kurmuş olan Tate tarafından görevlendirildi.
07:23
And TateTate askeddiye sordu FildesFildes to paintboya a paintingboyama
174
428000
2000
Tate Fildes'den bu sosyal açıdan önemi olan
07:25
of socialsosyal importanceönem.
175
430000
2000
tabloyu yapmasını istedi.
07:27
And it's interestingilginç that FildesFildes pickedseçilmiş this topickonu.
176
432000
3000
Aslında Fildes'in bu konuyu seçmesi ilginçtir.
07:30
Fildes'Fildes oldesten eski sonoğul, PhilipPhilip,
177
435000
3000
Fildes'in en büyük oğlu, Phillip,
07:33
diedvefat etti at the ageyaş of ninedokuz on ChristmasNoel EveHavva
178
438000
3000
kısa süren bir hastalık sürecinden sonra
07:36
after a briefkısa illnesshastalık.
179
441000
2000
Noel'de, 9 yaşındayken öldü.
07:38
And FildesFildes was so takenalınmış by the physicianhekim
180
443000
3000
Ve Fildes, yatağın başında iki üç gece
07:41
who heldbekletilen vigilgece nöbeti at the bedsidebaşucu for two, threeüç nightsgece,
181
446000
4000
nöbet tutan hekimden öyle çok etkilendi ki
07:45
that he decidedkarar that he would try and depicttasvir
182
450000
2000
hürmetinin ifadesi olarak
07:47
the physicianhekim in our time --
183
452000
2000
hekimi resmetmeye
07:49
almostneredeyse a tributeharaç to this physicianhekim.
184
454000
2000
karar verdi.
07:51
And hencebundan dolayı the paintingboyama "The DoctorDoktor," a very famousünlü paintingboyama.
185
456000
3000
Ve bu nedenle 'Doktor' adlı çok ünlü bir tablo ortaya çıktı.
07:54
It's been on calendarsTakvimler, postageposta stampspullar in manyçok differentfarklı countriesülkeler.
186
459000
3000
Birçok farklı ülkede takvimlerde, posta pullarında yer aldı.
07:57
I've oftensık sık wonderedmerak, what would FildesFildes have donetamam
187
462000
3000
Eğer Fildes'ten bu tabloyu
08:00
had he been askeddiye sordu to paintboya this paintingboyama
188
465000
2000
günümüzde yani 2011 yılında
08:02
in the modernmodern eraçağ,
189
467000
2000
yapması istenseydi
08:04
in the yearyıl 2011?
190
469000
3000
ne yapardı diye her zaman merak etmişimdir.
08:07
Would he have substitutedyerine a computerbilgisayar screenekran
191
472000
4000
Tabloda hastanın yerine
08:11
for where he had the patienthasta?
192
476000
2000
bir bilgisayar mı yerleştirecekti?
08:13
I've gottenkazanılmış into some troublesorun in SiliconSilikon ValleyVadi
193
478000
2000
Gerçek hastayı yataktakinin değil de
08:15
for sayingsöz that the patienthasta in the bedyatak
194
480000
2000
bilgisayardaki hastanın temsil etmeye başladığını
08:17
has almostneredeyse becomeolmak an iconikon
195
482000
3000
söylediğim için Silikon Vadisi'nde
08:20
for the realgerçek patienthasta who'skim in the computerbilgisayar.
196
485000
3000
başım biraz derde girdi.
08:23
I've actuallyaslında coinedicat a termterim for that entityvarlık in the computerbilgisayar.
197
488000
3000
Hatta bu bilgisayardaki hastayla ilgili bir terim bile ürettim.
08:26
I call it the iPatientiPatient.
198
491000
2000
Ona iPatient (iHasta) dedim.
08:28
The iPatientiPatient is gettingalma wonderfulolağanüstü carebakım all acrosskarşısında AmericaAmerika.
199
493000
3000
Bu iPatient'e tüm Amerika’da müthiş ihtimam gösteriliyor.
08:31
The realgerçek patienthasta oftensık sık wondersharikaları,
200
496000
2000
Yataktaki gerçek hastaysa çoğu zaman
08:33
where is everyoneherkes?
201
498000
2000
doktorların nerede olduklarını merak ediyor.
08:35
When are they going to come by and explainaçıklamak things to me?
202
500000
3000
Ne zaman birisi gelecek ve bana neler olduğunu anlatacak?
08:38
Who'sKim'ın in chargeşarj etmek?
203
503000
2000
Benimle kim ilgilenecek?
08:40
There's a realgerçek disjunctionparçalanma betweenarasında the patient'shastanın perceptionalgı
204
505000
3000
En iyi tıbbi bakım konusunda hastanın algısı ve bizim
08:43
and our ownkendi perceptionsalgılamalar as physicianshekimler of the besten iyi medicaltıbbi carebakım.
205
508000
3000
kendi algımız arasında ciddi bir fark vardır.
08:46
I want to showgöstermek you a pictureresim
206
511000
2000
Size, benim eğitimim esnasında
08:48
of what roundsmermi lookedbaktı like
207
513000
2000
vizitelerin nasıl olduğuna dair
08:50
when I was in trainingEğitim.
208
515000
2000
bir resim göstermek istiyorum.
08:52
The focusodak was around the patienthasta.
209
517000
2000
İlgi tamamen hastanın üzerindeydi.
08:54
We wentgitti from bedyatak to bedyatak. The attendingkatılıyor physicianhekim was in chargeşarj etmek.
210
519000
3000
Yatakları tek tek dolaşırdık. Hastadan sorumlu doktor bizzat orada olurdu.
08:57
Too oftensık sık these daysgünler,
211
522000
2000
Bugünlerde ise viziteler
08:59
roundsmermi look very much like this,
212
524000
2000
daha çok
09:01
where the discussiontartışma is takingalma placeyer
213
526000
2000
hastadan uzakta bir odada gerçekleştirilen
09:03
in a roomoda faruzak away from the patienthasta.
214
528000
3000
tartışmalar haline geldi.
09:06
The discussiontartışma is all about imagesGörüntüler on the computerbilgisayar, dataveri.
215
531000
3000
Tartışmalar tamamen bilgisayardaki imgeler, verilerle ilgili.
09:09
And the one criticalkritik pieceparça missingeksik
216
534000
2000
Ve bu toplantılarda olmayan tek önemli unsur
09:11
is that of the patienthasta.
217
536000
2000
hastanın kendisi.
09:13
Now I've been influencedetkilenmiş in this thinkingdüşünme
218
538000
3000
Beni böyle düşünmeye sevkeden iki anektodu
09:16
by two anecdotesanekdotlar that I want to sharepay with you.
219
541000
3000
sizinle paylaşmak istiyorum.
09:19
One had to do with a friendarkadaş of mineMayın who had a breastmeme cancerkanser,
220
544000
3000
Bir tanesi meme kanseri olan bir arkadaşımla ilgili.
09:22
had a smallküçük breastmeme cancerkanser detectedtespit --
221
547000
3000
Kendisinde küçük bir meme kanseri tespit edildi ve
09:25
had her lumpectomylumpektomi in the townkasaba in whichhangi I livedyaşamış.
222
550000
2000
benim yaşadığım şehirde lampektomi ameliyatı oldu.
09:27
This is when I was in TexasTexas.
223
552000
2000
O zaman ben Teksas'ta yaşıyordum.
09:29
And she then spentharcanmış a lot of time researchingaraştırma
224
554000
3000
Kendisi ameliyat sonrası bakımı konusunda
09:32
to find the besten iyi cancerkanser centermerkez in the worldDünya
225
557000
3000
dünyadaki en iyi kanser merkezini bulmak için
09:35
to get her subsequentSonraki carebakım.
226
560000
2000
çok zaman harcadı.
09:37
And she foundbulunan the placeyer and decidedkarar to go there, wentgitti there.
227
562000
3000
Sonunda aradığı yeri buldu, oraya gitmeye karar verdi ve gitti de.
09:40
WhichHangi is why I was surprisedşaşırmış a fewaz monthsay latersonra
228
565000
3000
Bir kaç ay sonra onun, tedavisini özel onkoloğuyla devam ettirmek üzere
09:43
to see her back in our ownkendi townkasaba,
229
568000
3000
tekrar bizim şehre
09:46
gettingalma her subsequentSonraki carebakım with her privateözel oncologistonkolog.
230
571000
3000
geri döndüğünü gördüğümde şaşırdım.
09:49
And I pressedpreslenmiş her, and I askeddiye sordu her,
231
574000
2000
Onu sıkıştırıp, kendisine
09:51
"Why did you come back and get your carebakım here?"
232
576000
3000
"Neden geri dönüp burada tedavi olmaya karar verdin?" diye sordum.
09:54
And she was reluctantisteksiz to tell me.
233
579000
2000
Pek anlatmak istemedi.
09:56
She said, "The cancerkanser centermerkez was wonderfulolağanüstü.
234
581000
3000
"Kanser merkezi harikaydı.
09:59
It had a beautifulgüzel facilitytesis,
235
584000
2000
Güzel bir tesisi,
10:01
giantdev atriumAtrium, valetVale parkingotopark,
236
586000
2000
devasa bir atriyumu, vale parkı,
10:03
a pianopiyano that playedOyunun itselfkendisi,
237
588000
2000
kendi kendine çalan bir piyanosu,
10:05
a conciergeKonsiyerj that tookaldı you around from here to there.
238
590000
3000
hastalara sürekli eşlik eden danışmanları vardı." dedi.
10:08
But," she said,
239
593000
2000
"Ama
10:10
"but they did not touchdokunma my breastsgöğüsler."
240
595000
4000
göğüslerime dokunmadılar." diye ekledi.
10:14
Now you and I could arguetartışmak
241
599000
2000
Şimdi siz ve ben muhtemelen
10:16
that they probablymuhtemelen did not need to touchdokunma her breastsgöğüsler.
242
601000
2000
göğüslerine dokunmaya gerek görmediler diye düşünebiliriz.
10:18
They had her scannedtaranan insideiçeride out.
243
603000
2000
Baştan aşağı her yerini taramadan geçirdiler.
10:20
They understoodanladım her breastmeme cancerkanser at the molecularmoleküler levelseviye;
244
605000
3000
Meme kanserini moleküler düzeyde görebildikleri için
10:23
they had no need to touchdokunma her breastsgöğüsler.
245
608000
2000
göğüslerine dokunmalarına gerek kalmadı.
10:25
But to her, it matteredönemi yoktu deeplyderinden.
246
610000
3000
Ama dokunarak muayene onun için çok önemliydi.
10:28
It was enoughyeterli for her to make the decisionkarar
247
613000
4000
Bu yüzden kendi özel onkoloğu tarafından
10:32
to get her subsequentSonraki carebakım with her privateözel oncologistonkolog
248
617000
3000
tedavi edilmek üzere geri döndü.
10:35
who, everyher time she wentgitti,
249
620000
2000
Kendi onkoloğu, her ziyaretinde
10:37
examinedincelenen bothher ikisi de breastsgöğüsler includingdahil olmak üzere the axillaryaksiller tailkuyruk,
250
622000
3000
dikkatli bir şekilde aksiller kuyruk da dahil olmak üzere her iki göğsünü,
10:40
examinedincelenen her axillakoltuk altı carefullydikkatlice,
251
625000
2000
servikal bölgeyi,
10:42
examinedincelenen her cervicalServikal regionbölge, her inguinalinguinal regionbölge,
252
627000
2000
kasık bölgesini kontrol ederek
10:44
did a thoroughayrıntılı examsınav.
253
629000
2000
tam bir muayene yapardı.
10:46
And to her, that spokekonuştu of a kindtür of attentivenessgüler that she neededgerekli.
254
631000
4000
Onun ihtiyaç duyduğu şeyler de zaten bunlardı.
10:50
I was very influencedetkilenmiş by that anecdoteanekdot.
255
635000
2000
Bu anekdot beni çok etkiledi.
10:52
I was alsoAyrıca influencedetkilenmiş by anotherbir diğeri experiencedeneyim that I had,
256
637000
3000
Beni etkileyen diğer şey ise yine ben Teksas'tayken, yani Stanford'a taşınmadan önce
10:55
again, when I was in TexasTexas, before I movedtaşındı to StanfordStanford.
257
640000
3000
başımdan geçen bir olaydır.
10:58
I had a reputationitibar
258
643000
2000
Kronik yorgunluk çeken
11:00
as beingolmak interestedilgili in patientshastalar
259
645000
2000
hastalarla ilgilendiğime dair
11:02
with chronicKronik fatigueyorgunluk.
260
647000
3000
bir ünüm vardı.
11:05
This is not a reputationitibar you would wishdilek on your worsten kötü enemydüşman.
261
650000
4000
Bu en kötü düşmanınız için dahi istemeyeceğiniz bir ün.
11:09
I say that because these are difficultzor patientshastalar.
262
654000
3000
Bunu söylüyorum çünkü bunlar çok zor hastalar.
11:12
They have oftensık sık been rejectedreddedilen by theironların familiesaileleri,
263
657000
3000
Bunlar, çogunlukla aileleri tarafından dışlanmış,
11:15
have had badkötü experiencesdeneyimler with medicaltıbbi carebakım
264
660000
2000
tıbbi bakımla ilgili kötü deneyimleri olan
11:17
and they come to you fullytamamen preparedhazırlanmış
265
662000
3000
ve size geldiklerinde, onları hayal kırıklığına uğratan doktorlardan oluşan
11:20
for you to joinkatılmak the long listliste of people
266
665000
2000
uzun listeye sizi de
11:22
who'skim about to disappointhayal kırıklığına them.
267
667000
2000
katmaya hazır olan kişilerdir.
11:24
And I learnedbilgili very earlyerken on with my first patienthasta
268
669000
3000
Daha bu ilk hastamdan,
11:27
that I could not do justiceadalet
269
672000
2000
bu kadar çok karmaşık bir geçmişe sahip
11:29
to this very complicatedkarmaşık patienthasta
270
674000
2000
yeni bir hastaya
11:31
with all the recordskayıtlar they were bringinggetiren
271
676000
2000
45 dakika içinde hak ettiği ilgiyi
11:33
in a newyeni patienthasta visitziyaret etmek of 45 minutesdakika.
272
678000
2000
gösteremeyeceğimi anlamıştım.
11:35
There was just no way.
273
680000
2000
Bu asla mümkün değildi.
11:37
And if I trieddenenmiş, I'd disappointhayal kırıklığına them.
274
682000
3000
Böyle yapmış olsaydım, onları hayal kırıklığına uğratırdım.
11:40
And so I hitvurmak on this methodyöntem
275
685000
2000
Ben de hastanın daha ilk ziyaretinde
11:42
where I inviteddavet the patienthasta
276
687000
2000
sözünü hiç kesmeden
11:44
to tell me the storyÖykü for theironların entiretüm first visitziyaret etmek,
277
689000
3000
sadece şikayetlerini dinleme
11:47
and I trieddenenmiş not to interruptkesmek them.
278
692000
3000
yöntemini kullanmaya başladım.
11:50
We know the averageortalama AmericanAmerikan physicianhekim
279
695000
2000
Bir Amerikan hekiminin,
11:52
interruptskesmeler theironların patienthasta in 14 secondssaniye.
280
697000
3000
ortalama olarak her 14 saniyede bir hastasının sözünü kestiğini biliyoruz.
11:55
And if I ever get to heavencennet,
281
700000
2000
Ve eğer cennete gidecek olursam,
11:57
it will be because I heldbekletilen my pieceparça for 45 minutesdakika
282
702000
3000
bunun nedeni 45 dakika boyunca kendimi tutup
12:00
and did not interruptkesmek my patienthasta.
283
705000
2000
hastamın sözünü kesmemekten olacaktır.
12:02
I then scheduledZamanlanmış the physicalfiziksel examsınav for two weekshaftalar hencebundan dolayı,
284
707000
3000
Sonrasında da iki hafta sonrasına bir muayene randevusu veriyordum
12:05
and when the patienthasta camegeldi for the physicalfiziksel,
285
710000
2000
ve hasta geldiğinde,
12:07
I was ableyapabilmek to do a thoroughayrıntılı physicalfiziksel,
286
712000
2000
yapmam gereken diğer şeyleri zaten tamamladığım için
12:09
because I had nothing elsebaşka to do.
287
714000
2000
eksiksiz bir muayene yapabiliyordum.
12:11
I like to think that I do a thoroughayrıntılı physicalfiziksel examsınav,
288
716000
3000
Şahsen detaylı bir fiziksel muayene yaptığımdan emin olmak isterim.
12:14
but because the wholebütün visitziyaret etmek was now about the physicalfiziksel,
289
719000
3000
Bu ziyaretin amacı da sadece fiziksel muayene olduğu için,
12:17
I could do an extraordinarilyolağanüstü thoroughayrıntılı examsınav.
290
722000
3000
istediğim gibi gayet detaylı bir muayene yapabiliyordum.
12:20
And I rememberhatırlamak my very first patienthasta in that seriesdizi
291
725000
4000
Ve bu şekilde yaptığım hasta kabulünde
12:24
continueddevam etti to tell me more historytarih
292
729000
2000
fiziksel muayene olması gereken zamanda da
12:26
duringsırasında what was meantdemek to be the physicalfiziksel examsınav visitziyaret etmek.
293
731000
3000
bana şikayetlerini anlatmaya devam eden ilk hastamı hatırlıyorum.
12:29
And I beganbaşladı my ritualayin.
294
734000
2000
Ben ritüelime başlamıştım.
12:31
I always beginbaşla with the pulsenabız,
295
736000
2000
Her zaman nabızla başlarım,
12:33
then I examineincelemek the handseller, then I look at the nailtırnak bedsyataklar,
296
738000
3000
sonra elleri muayene edip tırnak diplerine bakarım,
12:36
then I slidekaymak my handel up to the epitrochlearepitrochlear nodedüğüm,
297
741000
2000
ardından elimi epitroklear boğuma doğru kaydırarak,
12:38
and I was into my ritualayin.
298
743000
2000
ritüelime devam ederim.
12:40
And when my ritualayin beganbaşladı,
299
745000
2000
Ve ritüelime başladığımda,
12:42
this very volublegörünürdeki patienthasta
300
747000
2000
bu çok hararetle konuşan hasta
12:44
beganbaşladı to quietsessiz down.
301
749000
2000
birden sessizleşti.
12:46
And I rememberhatırlamak havingsahip olan a very eerieürkütücü senseduyu
302
751000
3000
O anda çok tuhaf bir şekilde
12:49
that the patienthasta and I
303
754000
3000
hem benim hem de hastanın
12:52
had slippedkaydı back into a primitiveilkel ritualayin
304
757000
2000
içinde olduğu
12:54
in whichhangi I had a rolerol
305
759000
2000
sade bir rütüele doğru kaydığımızı
12:56
and the patienthasta had a rolerol.
306
761000
2000
hissettiğimi hatırlıyorum.
12:58
And when I was donetamam,
307
763000
2000
Muayeneyi tamamladığımda,
13:00
the patienthasta said to me with some awehuşu,
308
765000
2000
hasta huşu içinde bana
13:02
"I have never been examinedincelenen like this before."
309
767000
3000
"Daha önce hiç böyle muayene edilmemiştim." dedi.
13:05
Now if that were truedoğru,
310
770000
2000
Şimdi, eğer bu doğruysa,
13:07
it's a truedoğru condemnationkınama of our healthsağlık carebakım systemsistem,
311
772000
2000
sağlık sistemimizin gerçek bir ayıbı demek olur
13:09
because they had been seengörüldü in other placesyerler.
312
774000
3000
çünkü bu hastalar başka yerlerde de muayene oluyorlar.
13:12
I then proceededdevam to tell the patienthasta,
313
777000
2000
Hasta giyindikten sonra
13:14
oncebir Zamanlar the patienthasta was dressedgiyinmiş,
314
779000
2000
kendisine
13:16
the standardstandart things that the personkişi mustşart have heardduymuş in other institutionskurumlar,
315
781000
3000
"Bu sizin uydurduğunuz birşey değil.
13:19
whichhangi is, "This is not in your headkafa.
316
784000
2000
Tamamen gerçek olan birşey.
13:21
This is realgerçek.
317
786000
2000
İyi haber şu ki, siz kanser ya da veremli değilsiniz,
13:23
The good newshaber, it's not cancerkanser, it's not tuberculosisTüberküloz,
318
788000
3000
koksidiyoidomikoz ya da belirsiz bir mantar enfeksiyonu da yok.
13:26
it's not coccidioidomycosisKoksidiyoidomikoz or some obscurekaranlık fungalmantar infectionenfeksiyon.
319
791000
3000
Kötü haber ise, buna neyin sebep olduğunu bilmiyoruz,
13:29
The badkötü newshaber is we don't know exactlykesinlikle what's causingneden olan this,
320
794000
3000
ama sizin yapmanız gerekenler şunlar ve bizim yapmamız gerekenler bunlar."
13:32
but here'sburada what you should do, here'sburada what we should do."
321
797000
3000
gibi diğer kurumlarda da duyacağı standart şeyleri söyledim.
13:35
And I would layyatırmak out all the standardstandart treatmenttedavi optionsseçenekleri
322
800000
3000
Ve hastanın daha önce duyduğu tüm standart
13:38
that the patienthasta had heardduymuş elsewherebaşka yerde.
323
803000
3000
tedavi seçeneklerini sundum.
13:41
And I always feltkeçe
324
806000
2000
Her zaman şunu hissetmişimdir:
13:43
that if my patienthasta gaveverdi up the questQuest
325
808000
2000
Eğer hastalarım mucize doktoru
13:45
for the magicsihirli doctordoktor, the magicsihirli treatmenttedavi
326
810000
3000
ve tedaviyi aramaktan vazgeçip
13:48
and beganbaşladı with me on a coursekurs towardskarşı wellnessSağlık,
327
813000
3000
iyileşmek için tedavisine benimle başlıyorsa bunun sebebi
13:51
it was because I had earnedkazanılan the right
328
816000
2000
bu tür standard seçenekleri onlara
13:53
to tell them these things
329
818000
2000
ancak onları muayene ettikten sonra
13:55
by virtueErdem of the examinationmuayene.
330
820000
2000
edindiğim bulgulara dayanarak hakkıyla sunmamdır.
13:57
Something of importanceönem had transpiredtranspired in the exchangedeğiş tokuş.
331
822000
4000
Karşılıklı bu iletişim sonucunda önemli bir şey çıkmıştı ortaya.
14:01
I tookaldı this to my colleaguesmeslektaşlar
332
826000
2000
Gidip bunu Stanford Antropoloji
14:03
at StanfordStanford in anthropologyantropoloji
333
828000
2000
Bölümündeki meslektaşlarıma
14:05
and told them the sameaynı storyÖykü.
334
830000
2000
anlattım.
14:07
And they immediatelyhemen said to me,
335
832000
2000
Ve hemen bana şunu söylediler:
14:09
"Well you are describingaçıklayan a classicklasik ritualayin."
336
834000
2000
"Sen bildiğimiz klasik bir ritüelden bahsediyorsun."
14:11
And they helpedyardım etti me understandanlama
337
836000
2000
Ve ritüellerin tamamen dönüşümle
14:13
that ritualsritüeller are all about transformationdönüşüm.
338
838000
3000
ilgili olduğunu anlattılar bana.
14:16
We marryevlenmek, for exampleörnek,
339
841000
2000
Örneğin,
14:18
with great pompihtişam and ceremonytöreni and expensegider
340
843000
3000
tek başına yaşanan yalnız ve sefil bir hayattan,
14:21
to signalişaret our departurekalkış
341
846000
2000
sonsuz bir saadete
14:23
from a life of solitudeyalnızlık and miserysefalet and lonelinessyalnızlık
342
848000
2000
erişmek için
14:25
to one of eternalsonsuz blissmutluluk.
343
850000
3000
büyük bir debdebe, seremoni ve masrafla evleniyoruz.
14:28
I'm not sure why you're laughinggülme.
344
853000
2000
Neden güldüğünüzü bilmiyorum.
14:30
That was the originalorijinal intentniyet, was it not?
345
855000
2000
Aslında amaç bu, öyle değil mi?
14:32
We signalişaret transitionsgeçişler of powergüç
346
857000
2000
Güç değişimlerini ritüellerle
14:34
with ritualsritüeller.
347
859000
2000
gösteriyoruz.
14:36
We signalişaret the passagegeçit of a life with ritualsritüeller.
348
861000
2000
Bir hayatın geçişini ritüellerle bildiriyoruz.
14:38
RitualsRitüeller are terriblyson derece importantönemli.
349
863000
2000
Ritüeller inanılmaz derecede önemli.
14:40
They're all about transformationdönüşüm.
350
865000
2000
Hep dönüşümle ilgililer.
14:42
Well I would submitGönder to you
351
867000
2000
Şunu söylemeliyim ki
14:44
that the ritualayin
352
869000
2000
bir kişinin bir başkasına gidip
14:46
of one individualbireysel cominggelecek to anotherbir diğeri
353
871000
2000
vaize ya da hahama söylemeyeceği
14:48
and tellingsöylüyorum them things
354
873000
2000
şeyler söylemesi
14:50
that they would not tell theironların preacherVaiz or rabbiHaham,
355
875000
3000
ve sonra bunun da ötesinde
14:53
and then, incrediblyinanılmaz on topüst of that,
356
878000
2000
soyunmayı ve
14:55
disrobingdisrobing and allowingizin touchdokunma --
357
880000
3000
kendisine dokunulmasını kabul etmesi
14:58
I would submitGönder to you that that is a ritualayin of exceedingaşan importanceönem.
358
883000
4000
olağanüstü önemli bir ritüeldir.
15:02
And if you shortchangeshortchange that ritualayin
359
887000
2000
Ve eğer bu ritüeli,
15:04
by not undressingsoyunma the patienthasta,
360
889000
2000
hastayı, kıyafetlerini çıkartmadan, geceliğinin üzerinden
15:06
by listeningdinleme with your stethoscopestetoskop on topüst of the nightgowngecelik,
361
891000
3000
steteskopla dinleyerek,
15:09
by not doing a completetamamlayınız examsınav,
362
894000
2000
tam bir muayene yapmadan eksik bırakırsanız,
15:11
you have bypassedyan yol on the opportunityfırsat
363
896000
2000
hasta-hekim ilişkisinde çok önemli olan bir
15:13
to sealfok balığı the patient-physicianHasta-Hekim relationshipilişki.
364
898000
4000
fırsatı kaçırmış olursunuz.
15:17
I am a writeryazar,
365
902000
2000
Ben bir yazarım ve
15:19
and I want to closekapat by readingokuma you a shortkısa passagegeçit that I wroteyazdı
366
904000
4000
konuşmamı kendi yazdığım ve bu resimde gördüklerinizle yakından alakalı
15:23
that has to do very much with this scenefaliyet alani, sahne.
367
908000
2000
kısa bir paragrafı size okuyarak kapatmak istiyorum.
15:25
I'm an infectiousbulaşıcı diseasehastalık physicianhekim,
368
910000
2000
Ben bir enfeksiyon hastalıkları hekimiyim,
15:27
and in the earlyerken daysgünler of HIVHIV, before we had our medicationsilaçlar,
369
912000
3000
ve HIV'in ilk yıllarında, ilaçların olmadığı zamanlarda,
15:30
I presidedBaşkanlık over so manyçok scenessahneler like this.
370
915000
4000
bunun gibi birçok sahneye tanık oldum.
15:34
I rememberhatırlamak, everyher time I wentgitti to a patient'shastanın deathbedölüm döşeğinde,
371
919000
3000
Ne zaman bir hastanın ölüm döşeğine gittiysem,
15:37
whetherolup olmadığını in the hospitalhastane or at home,
372
922000
2000
hastanede ya da evde,
15:39
I rememberhatırlamak my senseduyu of failurebaşarısızlık --
373
924000
4000
kendimi ne kadar yetersiz hissettiğimi hatırlıyorum.
15:43
the feelingduygu of I don't know what I have to say;
374
928000
2000
Yani ne söylemem gerektiğini bilememe hissi.
15:45
I don't know what I can say;
375
930000
2000
Ne diyebileceğimi,
15:47
I don't know what I'm supposedsözde to do.
376
932000
2000
ne yapmam gerektiğini bilememe hissi.
15:49
And out of that senseduyu of failurebaşarısızlık,
377
934000
2000
Ve hatırlıyorum, bu yetersizlik duygusundan dolayı
15:51
I rememberhatırlamak, I would always examineincelemek the patienthasta.
378
936000
3000
her zaman hastayı muayene ederdim.
15:54
I would pullÇek down the eyelidsgöz kapakları.
379
939000
2000
Göz kapaklarını aşağıya indirirdim.
15:56
I would look at the tonguedil.
380
941000
2000
Diline bakardım.
15:58
I would percussvurmam the chestgöğüs. I would listen to the heartkalp.
381
943000
3000
Göğsüne vurup, kalbini dinlerdim.
16:01
I would feel the abdomenkarın.
382
946000
2000
Karnını muayene ederdim.
16:03
I rememberhatırlamak so manyçok patientshastalar,
383
948000
3000
Birçok hastayı hatırlıyorum,
16:06
theironların namesisimler still vividcanlı on my tonguedil,
384
951000
2000
adları hala dilimin ucunda,
16:08
theironların facesyüzleri still so clearaçık.
385
953000
2000
yüzleri hala çok net.
16:10
I rememberhatırlamak so manyçok hugeKocaman, hollowedboş out, hauntedperili eyesgözleri
386
955000
4000
Bu ritüeli yerine getirirken
16:14
staringbakmak up at me as I performedgerçekleştirilen this ritualayin.
387
959000
3000
beni izleyen birçok iri, çukurlarından dışarı fırlamış, endişeyle bakan gözleri hatırlıyorum.
16:17
And then the nextSonraki day,
388
962000
2000
Ve sonra ertesi gün,
16:19
I would come, and I would do it again.
389
964000
2000
gelip aynı şeyleri yapardım.
16:21
And I wanted to readokumak you this one closingkapanış passagegeçit
390
966000
3000
Şimdi size bir hastayla ilgili olan bu kapanış paragrafını
16:24
about one patienthasta.
391
969000
2000
okumak istiyorum.
16:26
"I recallhatırlama one patienthasta
392
971000
2000
'Bir hastayı hatırlıyorum,
16:28
who was at that pointpuan
393
973000
2000
bedeni
16:30
no more than a skeletoniskelet
394
975000
2000
bir iskeletten farksızdı,
16:32
encasedkaplı in shrinkingbüzülür skincilt,
395
977000
2000
küçülen derisinin içine hapsolmuş,
16:34
unableaciz to speakkonuşmak,
396
979000
2000
konuşamayacak durumda,
16:36
his mouthağız crustedkabuklu with candidaCandida
397
981000
2000
ağzı bildiğimiz ilaçlara dirençli olan
16:38
that was resistantdayanıklı to the usualolağan medicationsilaçlar.
398
983000
3000
mantar oluşumu nedeniyle kabuk bağlamış.
16:41
When he saw me
399
986000
2000
Beni gördüğünde
16:43
on what turneddönük out to be his last hourssaatler on this earthtoprak,
400
988000
2000
ki dünya üzerinde son birkaç saati olduğu sonradan anlaşıldı,
16:45
his handseller movedtaşındı as if in slowyavaş motionhareket.
401
990000
3000
ellerini yavaş çekimdeymişçesine hareket ettirdi.
16:48
And as I wonderedmerak what he was up to,
402
993000
2000
Ve ben ne yaptığını merakla gözlemlerken,
16:50
his stickÇubuk fingersparmaklar madeyapılmış theironların way
403
995000
2000
incecik parmakları pijamasının
16:52
up to his pajamaPijama shirtgömlek,
404
997000
2000
üstüne doğru kayarak,
16:54
fumblingbeceriksiz with his buttonsdüğmeleri.
405
999000
3000
düğmeleri bulmaya çalışıyordu.
16:57
I realizedgerçekleştirilen that he was wantingeksik
406
1002000
2000
Fark ettim ki sepet gibi göğsünü
16:59
to exposemaruz bırakmak his wicker-baskethasır sepet chestgöğüs to me.
407
1004000
3000
bana açmak istiyordu.
17:02
It was an offeringteklif, an invitationdavet.
408
1007000
3000
Bu bir teklifti, bir davet.
17:05
I did not declinedüşüş.
409
1010000
2000
Geri çevirmedim.
17:07
I percussedpercussed. I palpatedpalpe. I listeneddinlenen to the chestgöğüs.
410
1012000
3000
Vurarak, dokunarak muayene ettim. Göğsünü dinledim.
17:10
I think he surelyelbette mustşart have knownbilinen by then
411
1015000
2000
Sanırım o anda bunun,
17:12
that it was vitalhayati for me
412
1017000
2000
kendisi için gerekli olduğu kadar
17:14
just as it was necessarygerekli for him.
413
1019000
2000
benim için de hayati önemi olduğunu biliyordu.
17:16
NeitherNe of us could skipatlamak this ritualayin,
414
1021000
3000
İkimiz de, ciğerlerindeki hırıltıları tespit etmekle
17:19
whichhangi had nothing to do with detectingalgılama raleshırıltı in the lungakciğer,
415
1024000
3000
ya da kalp yetmezliğinin sebep olduğu
17:22
or findingbulgu the gallopdörtnala rhythmritim of heartkalp failurebaşarısızlık.
416
1027000
3000
hızlı ritmi bulmakla alakası olmayan bu ritüeli es geçemezdik.
17:25
No, this ritualayin was about the one messagemesaj
417
1030000
3000
Hayır, bu ritüel tamamen hekimlerin hastalarına iletmesi gereken
17:28
that physicianshekimler have neededgerekli to conveyiletmek to theironların patientshastalar.
418
1033000
3000
bir mesajla ilgiliydi.
17:31
AlthoughHer ne kadar, God knowsbilir, of lategeç, in our hubriskibir,
419
1036000
2000
Tanrı biliyor ya, ukalalığımızdan olsa gerek
17:33
we seemgörünmek to have driftedsürüklendi away.
420
1038000
2000
bundan uzaklaşmış gibi görünüyoruz.
17:35
We seemgörünmek to have forgottenunutulmuş --
421
1040000
2000
Unutmuş görünüyoruz.
17:37
as thoughgerçi, with the explosionpatlama of knowledgebilgi,
422
1042000
2000
Sanki bilgi patlamasıyla birlikte
17:39
the wholebütün humaninsan genomegenom mappedeşlenen out at our feetayaklar,
423
1044000
3000
insan genomunun haritası ayaklarımıza kadar gelmişken,
17:42
we are lulledlulled into inattentiondikkatsizlik,
424
1047000
2000
ritüelin hekim için duygusal bir temizlenme, hasta için ise gerekli
17:44
forgettingunutma that the ritualayin is catharticmüshil to the physicianhekim,
425
1049000
3000
olduğunu unutmuş olarak,
17:47
necessarygerekli for the patienthasta --
426
1052000
2000
ritüelin bir anlamı olduğunu ve hastaya
17:49
forgettingunutma that the ritualayin has meaninganlam
427
1054000
2000
ulaşacak tek bir mesaj olduğunu unutmuş bir şekilde
17:51
and a singularTekil messagemesaj to conveyiletmek to the patienthasta.
428
1056000
4000
büyük bir ihmalkarlığın içindeyiz.
17:55
And the messagemesaj, whichhangi I didn't fullytamamen understandanlama then,
429
1060000
3000
Ve benim tarafimdan verilmiş olsa da
17:58
even as I deliveredteslim it,
430
1063000
2000
o zamanlar tam olarak anlamadığım
18:00
and whichhangi I understandanlama better now is this:
431
1065000
3000
ancak şimdi daha iyi anladığım mesaj şuydu:
18:03
I will always, always, always be there.
432
1068000
3000
Her zaman, her zaman, her zaman orada olacağım.
18:06
I will see you throughvasitasiyla this.
433
1071000
2000
Senin yanında ve hazır olacağım.
18:08
I will never abandonterk you.
434
1073000
2000
Seni asla bırakmayacağım.
18:10
I will be with you throughvasitasiyla the endson."
435
1075000
2000
Sonuna kadar seninle olacağım."
18:12
Thank you very much.
436
1077000
2000
Çok teşekkürler.
18:14
(ApplauseAlkış)
437
1079000
12000
(Alkışlar)
Translated by Serap Cakil
Reviewed by Cevat Erisken

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Abraham Verghese - Physician and author
In our era of the patient-as-data-point, Abraham Verghese believes in the old-fashioned physical exam, the bedside chat, the power of informed observation.

Why you should listen

Before he finished medical school, Abraham Verghese spent a year on the other end of the medical pecking order, as a hospital orderly. Moving unseen through the wards, he saw the patients with new eyes, as human beings rather than collections of illnesses. The experience has informed his work as a doctor -- and as a writer. "Imagining the Patient’s Experience" was the motto of the Center for Medical Humanities & Ethics, which he founded at the University of Texas San Antonio, where he brought a deep-seated empathy. He’s now a professor for the Theory and Practice of Medicine at Stanford, where his old-fashioned weekly rounds have inspired a new initiative, the Stanford 25, teaching 25 fundamental physical exam skills and their diagnostic benefits to interns.

He’s also a best-selling writer, with two memoirs and a novel, Cutting for Stone, a moving story of two Ethiopian brothers bound by medicine and betrayal.

He says: “I still find the best way to understand a hospitalized patient is not by staring at the computer screen but by going to see the patient; it's only at the bedside that I can figure out what is important.”

In 2011, Verghese was elected to the Institute of Medicine, which advises the government and private institutions on medicine and health on a national level.

More profile about the speaker
Abraham Verghese | Speaker | TED.com