ABOUT THE SPEAKER
Thomas Pogge - Philosopher
Philosopher Thomas Pogge wants to ensure medications get to those who need it most. He has published on a wide range of subjects such as global justice and human rights.

Why you should listen

Originally from Germany, Thomas Pogge received a PhD in philosophy from Harvard in 1983. Since then, he has taught philosophy, political science, and ethics at universities around the world. His 2002 book, World Poverty and Human Rights, offers proposals on how to achieve global economic equality. In 2008, he co-authored The Health Impact Fund, which lays out the plan to make life-saving medicines accessible for everyone. He is currently Leitner Professor of Philosophy and International Affairs at Yale.

More profile about the speaker
Thomas Pogge | Speaker | TED.com
TEDxCanberra

Thomas Pogge: Medicine for the 99 percent

Filmed:
308,483 views

Can we incentivize companies to produce much-needed drugs? Thomas Pogge proposes a $6 billion plan to revolutionize the way medications are developed and sold. (Filmed at TEDxCanberra.)
- Philosopher
Philosopher Thomas Pogge wants to ensure medications get to those who need it most. He has published on a wide range of subjects such as global justice and human rights. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:09
I hopeumut you're all healthysağlıklı,
0
1037
1964
Umarım hepiniz sağlıklısınızdır
00:11
and I hopeumut we will all remainkalmak healthysağlıklı
for the indefinitebelirsiz futuregelecek.
1
3025
4177
ve hepimiz uzun bir gelecek boyunca
sağlıklı kalırız.
00:15
But that hopeumut is a little bitbit unrealisticgerçekçi olmayan,
2
7800
2770
Ama bu umut pek gerçekçi değil.
00:18
and so I've got a secondikinci back-upYedekleme hopeumut.
3
10594
1966
O yüzden ikinci bir umudum var.
00:20
The secondikinci back-upYedekleme hopeumut is that,
insofarkadarıyla as we have healthsağlık problemssorunlar,
4
12584
4138
İkinci umudum şu ki
sağlık problemlerimiz ortaya çıktığında
00:24
we will have good medicinesilaçlar
to take carebakım of them.
5
16746
3335
bunları tedavi edebilecek
iyi ilaçlara sahip olacağız.
00:28
Medicinesİlaçlar are very cheapucuz to produceüretmek
and they're very effectiveetkili --
6
20105
4368
İlaçlar, epey ucuza üretilebiliyor
ve bayağı etkililer.
00:32
much more pleasanthoş, actuallyaslında,
than the alternativesalternatifleri:
7
24497
3143
Çok daha sevimsiz
alternatifleri de mevcut:
00:35
hospitalizationhastaneye yatırma, operationsoperasyonlar,
emergencyacil Servis roomsOdalar, the morgueMorg ...
8
27664
4052
hastaneye kaldırılmak, ameliyatlar,
acil servis, morg...
00:40
NoneHiçbiri of these are good things.
9
32271
1566
Bunların hiçbiri hoş değil.
00:41
So we should be very gratefulminnettar
that we have pharmacologistsDenetim around,
10
33861
3591
O yüzden farmakologlara,
yani bu ilaçları
00:45
people who researchAraştırma these things
and developgeliştirmek newyeni medicinesilaçlar.
11
37476
2917
araştırıp geliştiren insanlara
minnettar olmalıyız.
00:49
And we should be gratefulminnettar
that we have a pharmaceuticalfarmasötik industrysanayi
12
41013
3763
Ayrıca onların faaliyetlerini destekleyen
bir ilaç sektörü olduğu için de
00:52
that supportsdestekler theironların activitiesfaaliyetler.
13
44800
2091
minnettar olmalıyız.
00:55
But there is a problemsorun,
and you can tell from the factgerçek
14
47599
3035
Ama bir sorun var.
Bunu, ilaç sektörüne
00:58
that the pharmaceuticalfarmasötik
industrysanayi isn't well-lovedçok sevilen.
15
50658
2450
yönelik antipatiden anlayabilirsiniz.
01:01
In factgerçek, in termsşartlar of popularitypopülerlik, they ranksırası
just about with the tobaccoTütün companiesşirketler
16
53132
4960
Popülarite açısından ilaç sektörü,
sigara ve silah şirketleriyle
01:06
and the armssilâh manufacturersüreticileri.
17
58116
1740
atbaşı gidiyor.
01:08
So that's the problemsorun
I want to talk with you about todaybugün.
18
60352
3818
İşte bugün sizle konuşmak istediğim
sorun da bu.
01:13
How would you organizedüzenlemek
the pharmaceuticalfarmasötik industrysanayi?
19
65384
2803
Siz olsanız ilaç sektörünü
nasıl düzenlerdiniz?
01:16
If we did it all over again,
how would you do it?
20
68211
2402
Her şey en baştan yapılsaydı
siz nasıl yapardınız?
01:18
I think we would think
of threeüç mainana principlesprensipler.
21
70637
3101
Bence aklımıza üç temel ilke gelirdi.
01:22
The first one is:
22
74202
1167
Birincisi şu:
01:23
we want patientshastalar to have accesserişim
to all the importantönemli medicinesilaçlar.
23
75393
4346
biz hastaların tüm önemli ilaçlara
erişiminin olmasını istiyoruz.
01:27
RememberHatırlıyorum, these things
are very cheapucuz to produceüretmek.
24
79763
2774
Unutmayın ki ilaçlar,
çok ucuza üretilebiliyor.
01:30
So everybodyherkes in the worldDünya
should have accesserişim
25
82561
2725
Bu yüzden dünyadaki herkes
önemli ilaçların tamamına
01:33
to all the importantönemli medicinesilaçlar.
26
85310
2294
erişebilmelidir.
01:36
Secondlyİkinci olarak, we want innovativeyenilikçi activitiesfaaliyetler,
27
88081
2908
İkinci olarak ilaç şirketlerinin yürüttüğü
01:39
the researchAraştırma and developmentgelişme
that pharmaceuticalfarmasötik companiesşirketler do,
28
91013
3832
yenilik, araştırma ve geliştirme
faaliyetlerinin,
01:42
to trackiz the diseaseshastalıklar that are
the mostçoğu importantönemli, the mostçoğu damagingzarar.
29
94869
3678
en önemli, en zararlı hastalıkların
izini sürmesini istiyoruz.
01:46
We want them to aimamaç
for the greatestEn büyük healthsağlık impactdarbe.
30
98571
3071
Bunların, en büyük sağlık etkisini
hedeflemesini istiyoruz.
01:50
And thirdlyüçüncü olarak, we want
the wholebütün systemsistem to be efficientverimli.
31
102256
3290
Üçüncü olarak, tüm sistemin
verimli olmasını istiyoruz.
01:53
We want as little of the moneypara
that goesgider into the systemsistem to go to wasteatık,
32
105570
4828
Sisteme giren paranın
çok azı ziyan olsun,
01:58
to go for overheadek yük,
for redkırmızı tapebant, and so on and so forthileri.
33
110422
3506
genel masraflar, bürokratik işlemler
vb. kalemlere gitsin istiyoruz.
02:02
Very simplebasit threeüç pointsmakas.
34
114484
1938
Çok basit üç madde.
02:05
Now what about the existingmevcut systemsistem?
35
117636
1960
Peki mevcut sistem ne durumda?
02:07
I think it does poorlykötü
on all these threeüç countssayımları.
36
119620
3599
Bence bu üç maddenin üçünde de başarısız.
02:11
First, universalevrensel accesserişim: forgetunutmak about it.
37
123243
2591
İlk olarak evrensel erişim:
unutun gitsin.
02:14
The vastgeniş majorityçoğunluk of humaninsan beingsvarlıklar
do not have accesserişim to medicinesilaçlar,
38
126390
4142
İnsanların büyük çoğunluğunun
ilaçlara erişimi yok.
02:18
at leasten az while they're still underaltında patentpatent.
39
130556
2353
En azından ilaçlar patent altındayken.
02:22
There are extremelyson derece highyüksek markupsIşaret,
and that's the problemsorun.
40
134480
3445
Aşırı yüksek kâr oranları söz konusu
ve sorun tam da burada.
02:25
The problemsorun is that even thoughgerçi
these medicinesilaçlar are very cheapucuz to produceüretmek,
41
137949
3929
Bu ilaçlar çok ucuza üretilse de
02:29
they costmaliyet a great amounttutar of moneypara
duringsırasında the time that they're underaltında patentpatent,
42
141902
4365
patent altında oldukları süre zarfında,
büyük paralara mal oluyorlar.
02:34
and the reasonneden for that is
that richzengin people can payödeme a lot of moneypara.
43
146291
4713
Bunun da nedeni şu:
Zengin insanlar çok para ödeyebiliyor.
02:39
Pharmaceuticalİlaç companiesşirketler
have a temporarygeçici monopolyTekel;
44
151028
2592
İlaç şirketleri geçici bir tekele sahip.
02:41
they pricefiyat for the richzengin,
they forgetunutmak about the poorfakir.
45
153644
3044
Zenginler için fiyatlandırıyor,
fakirleri unutuyorlar.
02:45
The secondikinci problemsorun is innovationyenilik.
46
157334
2295
İkinci sorun ise yenilik.
02:48
Again, we don't focusodak on the diseaseshastalıklar
that do the mostçoğu damagehasar,
47
160082
4573
Burada da en çok zarar veren
hastalıklara odaklanmıyoruz.
02:52
and that's oftensık sık put
into the phraseifade "the 10/90 gapboşluk."
48
164679
4699
Bu da sıklıkla ''10/90 boşluğu''
deyimiyle ifade ediliyor.
02:57
TenOn percentyüzde of all the moneypara spentharcanmış
on pharmaceuticalfarmasötik researchAraştırma
49
169402
3683
İlaç araştırmalarına harcanan
paranın yüzde 10'u,
03:01
is focusingodaklanma on diseaseshastalıklar
that accounthesap for ninetyDoksan percentyüzde
50
173109
3127
küresel maliyetin yüzde 90'ını oluşturan
03:04
of the globalglobal burdenyük of diseasehastalık.
51
176260
2112
hastalıklara gidiyor.
03:06
And vicemengene versatersi -- ninetyDoksan percentyüzde
of the moneypara is spentharcanmış on diseaseshastalıklar
52
178396
3718
Buna karşın, harcanan paranın yüzde 90'ı,
küresel maliyetin yüzde 10'unu
03:10
that accounthesap for only tenon percentyüzde
of the globalglobal burdenyük of diseasehastalık.
53
182138
3639
oluşturan hastalıklara gidiyor.
03:13
So there's a hugeKocaman mismatchuyuşmazlığı betweenarasında
where we spendharcamak the researchAraştırma moneypara
54
185801
4697
Yani araştırma için para harcanan yer ile
en büyük sorunların olduğu yer arasında
03:18
and where the greatestEn büyük problemssorunlar are.
55
190522
2637
devasa bir uyumsuzluk var.
03:21
Now, bothher ikisi de these problemssorunlar --
56
193778
1396
Gerek yenilik sorunu,
03:23
the problemsorun with innovationyenilik
and the problemsorun with accesserişim --
57
195198
2745
gerekse erişim sorunu,
03:25
have to do with this:
58
197967
1415
şundan kaynaklanıyor:
03:28
the distributiondağıtım of moneypara in the worldDünya.
59
200118
1923
dünyada paranın bölüşümü.
03:30
It's extremelyson derece unequaleşitsiz.
60
202065
1293
Bu son derece eşitsiz.
03:31
The bluemavi areaalan here is the topüst quarterçeyrek
of the humaninsan populationnüfus.
61
203382
4339
Buradaki mavi alan, insan nüfusunun
en zengin çeyreğini gösteriyor.
03:36
They have more than ninetyDoksan percentyüzde
of the globalglobal householdev halkı incomegelir.
62
208170
3668
Küresel hanehalkı gelirinin
yüzde 90'ından fazlasına sahipler.
03:40
The bottomalt halfyarım of humanityinsanlık,
on the other handel,
63
212399
2477
İnsanlığın yarısının ise,
03:42
has not even threeüç percentyüzde
of globalglobal householdev halkı incomegelir.
64
214900
3299
küresel hanehalkı gelirinden
aldığı pay yüzde 3'ün altında.
03:46
So if you're a pharmaceuticalfarmasötik companyşirket
and you look for profitkâr opportunitiesfırsatlar,
65
218223
4435
Yani bir ilaç şirketi olarak
kârlı fırsatlar arıyorsanız,
03:50
you look at this sortçeşit of chartgrafik and say,
"Where'sNerede the moneypara?
66
222682
2946
bu tabloya bakıp şöyle dersiniz:
''Para nerede?''
03:53
What am I going to researchAraştırma?
67
225652
1583
''Neyi araştıracağım?''
03:55
Who am I going to providesağlamak with medicinesilaçlar?"
68
227259
2390
''Kime ilaç sağlayacağım?''
03:58
And again, that is in the contextbağlam
of there beingolmak only one way
69
230982
3752
Yine bunun için de tek bir yol kalıyor:
04:02
in whichhangi pharmaceuticalfarmasötik companiesşirketler
make moneypara underaltında the presentmevcut systemsistem,
70
234758
3425
İlaç şirketlerinin para kazanmasını
sağlayan mevcut sistem.
04:06
that is, throughvasitasiyla patent-protectedPatent Korumalı markupsIşaret.
71
238207
2172
Yani, patent korumalı kâr oranları.
04:08
That's how they make theironların moneypara,
throughvasitasiyla markupsIşaret.
72
240403
2419
Parayı işte böyle kazanıyorlar.
Kâr oranlarıyla.
04:10
And if you make moneypara throughvasitasiyla markupsIşaret,
73
242846
2043
Eğer kâr oranlarıyla para kazanıyorsanız
04:12
then obviouslybelli ki, you will go to where
the people have the mostçoğu incomegelir.
74
244913
4827
elbette en yüksek gelire sahip
insanların olduğu yere gidersiniz.
04:19
Now in termsşartlar of overalltüm efficiencyverim,
75
251232
1742
Toplam verimlilik açısından,
04:20
the systemsistem alsoAyrıca does very, very poorlykötü.
76
252998
2953
sistem çok zayıf kalıyor.
04:24
A lot of moneypara goesgider
for lobbyingLobi politicianssiyasetçiler
77
256553
2591
Paranın çoğu,
patent sürelerini arttırmak için
04:27
in ordersipariş to extenduzatmak patentpatent periodsdönemleri --
to "evergreenEvergreen," as it's calleddenilen.
78
259168
3733
lobi faaliyetlerine harcanıyor.
Buna ''yeşillendirmek'' de deniliyor.
04:30
DataVeri exclusivityseçkin and so on.
79
262925
1688
Veri tekelciliği vesaire.
04:32
A lot of moneypara goesgider for gamingoyun,
80
264637
1510
Paranın çoğu kumara gidiyor.
04:34
where brand-namemarka companiesşirketler payödeme genericgenel
companiesşirketler to delaygecikme entrygiriş, for exampleörnek.
81
266171
5848
Mesela marka sahibi jenerik ilaç firmasına
girişi geciktirmesi için para ödüyor.
04:40
A lot of moneypara goesgider to take our patentspatent
in all the differentfarklı jurisdictionsyargı.
82
272043
3895
Patentin tüm farklı alanlarda
alımı için yüklü meblağlar harcanıyor.
04:43
MoneyPara goesgider – even largerdaha büyük
amountsmiktarlar – for litigationdava.
83
275962
2570
Hatta daha da fazlası
dava takibine harcanıyor.
04:46
They're litigatinglitigating endlesslySonsuz bir şekilde --
84
278556
1552
Dava üstüne dava açılıyor.
04:48
brand-namemarka companyşirket
againstkarşısında brand-namemarka companyşirket,
85
280132
2174
Marka şirketi,
diğer marka şirketine karşı,
04:50
brand-namemarka companyşirket
againstkarşısında genericgenel companyşirket ...
86
282330
2301
marka şirketi,
muadil ilaç satan şirkete karşı.
04:52
EnormousÇok büyük amountsmiktarlar go there.
87
284655
1389
Buraya büyük paralar akıyor.
04:54
People say pharmaceuticalfarmasötik companiesşirketler
make a lot of profitkâr.
88
286068
3069
İnsanlar ilaç şirketlerinin
çok kâr ettiğini söylüyor.
04:57
Well, yes and no; they do, but a lot of it
goesgider to these wastefulsavurgan activitiesfaaliyetler.
89
289161
4885
Hem doğru hem yanlış. Doğru
ama bunun çoğu israf ediliyor.
05:02
DeadweightDeadweight losseskayıplar -- I won'talışkanlık
even tell you what they are,
90
294070
2747
Toplumsal kayıplar.
Ne olduklarını anlatmayacağım.
05:04
because it's too complicatedkarmaşık.
91
296841
1427
Zira çok karmaşık bir mesele.
05:06
But there's alsoAyrıca wastefulsavurgan marketingpazarlama.
92
298292
2607
Pazarlamada da israf çok fazla.
05:08
A lot of the moneypara
that pharmaceuticalfarmasötik companiesşirketler make
93
300923
3253
İlaç şirketlerinin kazandığı paranın
önemli bir kısmı,
05:12
goesgider into advertisingreklâm campaignskampanyalar,
94
304200
1772
doktorların beğenisini kazanmayı,
05:13
tryingçalışıyor to winkazanmak favoriyilik with doctorsdoktorlar,
95
305996
1753
hastaları ilacı denemeye ikna etmeyi
05:15
tryingçalışıyor to persuadeikna etmek patientshastalar
to try this medicinetıp.
96
307773
2645
amaçlayan reklam
kampanyalarına harcanıyor.
05:18
And these marketingpazarlama battlessavaşlar,
of coursekurs, are a puresaf wasteatık,
97
310858
2765
Bu pazarlama savaşları
elbette ki tamamen israf.
05:21
because what one companyşirket spendsharcıyor
to get patientshastalar over to theironların drugilaç,
98
313647
3285
Zira bir firma, hastaları
kendi ilacına çekmek için,
05:24
anotherbir diğeri companyşirket spendsharcıyor to winkazanmak them back.
99
316956
1982
diğeri elde tutmak için harcıyor.
05:27
And then there is counterfeitingSahtecilik
in the developinggelişen countriesülkeler.
100
319341
2881
Ayrıca gelişmekte olan ülkelerde
sahteciliğe rastlanıyor.
05:30
A lot of the drugsilaçlar there, oftensık sık more than
fiftyelli percentyüzde of what's soldsatıldı,
101
322246
3381
Oralarda satılan ilaçların
yarıdan fazlası sahte.
05:33
are counterfeitsahte drugsilaçlar, where people say,
102
325651
1968
İnsanlara şöyle diyorlar:
05:35
"Because the drugilaç is so expensivepahalı,
I can offerteklif you a cheaperdaha ucuz versionversiyon."
103
327643
3395
''İlaçlar çok pahalı, biz size
muadilini daha ucuza verelim.''
05:39
But of coursekurs it's not the realgerçek thing,
104
331062
1896
Ama elbette bu doğru değil.
05:40
it's eitherya dilutedseyreltilmiş
or it's completelytamamen inertatıl.
105
332982
2566
Verdikleri ilaç ya seyreltilmiş
ya da etkisiz.
05:43
So on the wholebütün, all the moneypara
that is spentharcanmış on pharmaceuticalsEczacılık --
106
335572
3678
Yani genel olarak, ilaç endüstrisine
harcanan paranın tamamı,
05:47
and it's roughlykabaca a trilliontrilyon dollarsdolar
now, perbaşına annumyılda --
107
339274
3312
ki bu da kabaca yılda bir trilyon dolara
tekabül ediyor,
05:50
much of that moneypara
is absolutelykesinlikle going to wasteatık,
108
342610
2987
bu paranın çoğu
kesinlikle israf ediliyor.
05:53
it's not going to where
it should be going,
109
345621
2095
Gitmesi gereken yere,
yani yeni ilaçların
05:55
namelyyani, to the developmentgelişme
of newyeni medicinesilaçlar
110
347740
2326
geliştirilmesine ve
halihazırda mevcut olan
05:58
and to the manufacturingimalat
of onesolanlar that we alreadyzaten have.
111
350090
3024
ilaçların üretilmesine
harcanmıyor.
06:02
Now, manyçok people think
that the solutionçözüm to the problemsorun
112
354061
2573
Pek çok insan sorunun çözümünün
ilaç şirketlerine
06:04
is moralmanevi pressurebasınç
on pharmaceuticalfarmasötik companiesşirketler.
113
356658
2934
ahlaki baskı yapmaktan
geçtiğini düşünüyor.
06:08
And, sure -- pharmaceuticalfarmasötik companiesşirketler
have moralmanevi obligationsyükümlülükleri,
114
360719
3303
Ve elbette, ilaç şirketlerinin de
ahlaki sorumlulukları var.
06:12
just like we do.
115
364046
1401
Tıpkı bizim gibi.
06:13
When we have to make a choiceseçim,
116
365471
1443
Fazladan para sahibi olmakla
06:14
oftensık sık betweenarasında havingsahip olan a little extraekstra moneypara
and savingtasarruf a humaninsan life,
117
366938
3397
bir insanı kurtarmak arasında
seçim yapmak zorunda kaldığımızda
06:19
we oftensık sık feel that we have a dutygörev
to spendharcamak the moneypara
118
371105
3314
genellikle o parayı harcayarak
o hayatı kurtarmayı
06:22
and savekayıt etmek the life.
119
374443
1294
görev addederiz.
06:23
And why should pharmaceuticalfarmasötik
companiesşirketler be any differentfarklı?
120
375761
2986
Peki neden bu durum
ilaç şirketleri için de geçerli olmasın?
06:27
But really, it isn't realisticgerçekçi
to expectbeklemek pharmaceuticalfarmasötik companiesşirketler
121
379663
4510
Ama ilaç şirketlerinin
sizin benim gibi davranmasını
06:32
to actdavranmak as well as you
or maybe I mightbelki actdavranmak.
122
384197
3447
beklemek hiç de gerçekçi değil.
06:36
And the reasonneden is threefoldüç katı.
123
388342
1638
Bunun sebebi 3 katmanlı.
06:38
One is that pharmaceuticalfarmasötik companiesşirketler
are boundciltli to theironların shareholderspay sahipleri.
124
390605
4169
Birincisi, ilaç şirketleri
hisse sahiplerine bağımlı.
06:43
The executiveyönetici of suchböyle a companyşirket
wouldn'tolmaz last very long
125
395441
3228
Faydalı işlere,
paralar harcayan,
06:46
if he gaveverdi a lot of moneypara away,
or she, for good purposesamaçlar,
126
398693
4264
ve bu yüzden hisse sahiplerinin
para kaybetmesine
06:50
and therebyböylece lostkayıp moneypara
for the shareholderspay sahipleri.
127
402981
3912
yol açan bir yönetici,
görevde çok kalamaz.
06:54
They would be replaceddeğiştirilir.
128
406917
1308
Yerine başkasını atarlar.
06:56
AlsoAyrıca, pharmaceuticalfarmasötik companiesşirketler standdurmak
in fiercesert competitionyarışma with one anotherbir diğeri,
129
408905
3813
Ayrıca ilaç şirketleri
kıyasıya rekabet içindeler.
07:00
and if you do more, if you are nicerdaha güzel
than the other companyşirket,
130
412742
3365
Eğer diğer firmaya oranla
daha kibarsanız,
07:04
soonerEr or latersonra, you'llEğer olacak be
driventahrik out of the marketpazar.
131
416131
2544
eninde sonunda
piyasadan silinirsiniz.
07:06
You will not survivehayatta kalmak.
132
418699
1159
Ayakta kalamazsınız.
07:07
The other companyşirket will gainkazanç marketpazar sharepay.
133
419882
2213
Diğer şirket pazar payınızı kapar.
07:11
And finallyen sonunda, rememberhatırlamak --
134
423294
1527
Ve son olarak unutmayın ki
07:12
the entiretüm industrysanayi
is dependentbağımlı for its incomegelir
135
424845
3052
sektörün tamamı geliri için
bir şeye, yalnızca tek bir şeye
07:15
on one thing and one thing only: markupsIşaret.
136
427921
2270
bağımlı durumda: kâr oranları.
07:18
And ultimatelyen sonunda, you have
to be sustainablesürdürülebilir.
137
430968
3785
En nihayetinde
kalıcı olmak zorundasınız.
07:22
If you spendharcamak a lot of moneypara
on helpingyardım ediyor poorfakir people
138
434777
2335
Eğer yoksullara yardım için
çok para harcarsanız
07:25
and you don't get paidödenmiş for it,
and you losekaybetmek this moneypara;
139
437136
2614
ve bundan para kazanmazsanız,
bu parayı kaybederseniz,
07:27
you cannotyapamam continuedevam et
with your innovativeyenilikçi activitiesfaaliyetler.
140
439774
4111
yenilikçi faaliyetlerinizi
sürdüremezsiniz.
07:32
So for these reasonsnedenleri,
it's just unrealisticgerçekçi olmayan
141
444456
2257
Bu nedenlerden dolayı
ilaç şirketlerinin
07:34
to expectbeklemek that pharmaceuticalfarmasötik companiesşirketler
will solveçözmek the problemsorun
142
446737
3491
sorunu ahlaki temelde
çözmesini beklemek
07:38
on moralmanevi groundszeminler.
143
450252
1632
düpedüz hayalcilik.
07:39
Who, then, should solveçözmek the problemsorun?
144
451908
1781
Peki öyleyse sorunu kim çözecek?
07:41
I suggestönermek it has to be us.
145
453713
1445
Bence bizden başkası değil.
07:43
We, citizensvatandaşlar and politicianssiyasetçiler,
have to do better
146
455662
3755
Biz; yurttaşlar ve siyasetçiler
ilaç sektörünü
07:47
in termsşartlar of regulatingdüzenleyen
the pharmaceuticalfarmasötik industrysanayi,
147
459441
3123
düzenlemede,
daha başarılı olmalı,
07:50
focusingodaklanma them,
givingvererek them the right incentivesteşvikler,
148
462588
2632
onları doğru saiklere
teşvik etmeli,
07:53
focusingodaklanma them on the problemssorunlar
that really mattermadde.
149
465244
2742
gerçekten önem arz eden
sorunlara yöneltmeliyiz.
07:57
The potentialpotansiyel gainskazançlar here are enormousmuazzam.
150
469452
3026
Bu, muazzam faydalar sağlayabilir.
08:00
About one thirdüçüncü of all deathsölümler
eachher day, eachher yearyıl,
151
472502
4556
Her gün, her yıl,
yaşanan ölümlerin üçte birine
08:05
are duenedeniyle to the diseaseshastalıklar of povertyyoksulluk
in the developinggelişen worldDünya.
152
477082
3412
gelişmekte olan ülkelerdeki yoksulluk
kaynaklı hastalıklar neden oluyor.
08:08
FiftyElli thousandbin people everyher day
dieölmek prematurelyzamanından önce from these diseaseshastalıklar.
153
480518
6024
Her gün, 50 bin insan
bu hastalıklardan dolayı erken ölüyor.
08:15
And that's not even countingsayma
all the diseaseshastalıklar
154
487122
2569
Ve üstelik buna
zengin ülkelerden
08:17
that we know only too well
in the richzengin countriesülkeler:
155
489715
2522
çok iyi bildiğimiz
hastalıklar dahil değil.
08:20
cancerkanser, heartkalp diseasehastalık and so on.
156
492261
1918
Kanser, kalp hastalıkları vs.
08:22
Again, poorfakir people dieölmek oftensık sık much earlierdaha erken,
157
494203
2623
Ve yine, yoksullar çok daha erken ölüyor.
08:24
because they don't have good medicaltıbbi carebakım,
includingdahil olmak üzere good medicinesilaçlar.
158
496850
3800
Zira iyi bir tıbbi bakım göremiyor,
iyi ilaçlara ulaşamıyorlar.
08:29
And even in richzengin countriesülkeler, manyçok patientshastalar
are not gettingalma the besten iyi medicinetıp.
159
501672
4402
Zengin ülkelerde bile, pek çok hasta
en iyi ilacı elde edemiyor.
08:34
That's sometimesara sıra duenedeniyle to the factgerçek
that insurancesigorta companiesşirketler won'talışkanlık coverkapak it,
160
506098
3478
Bu bazen absürt fiyatlara sahip
ilaçları, sigorta şirketlerinin
08:37
because the pricefiyat
is so absolutelykesinlikle ridiculousgülünç.
161
509600
2696
karşılamamasından kaynaklanıyor.
08:40
And it's alsoAyrıca duenedeniyle, sometimesara sıra,
162
512320
1572
Bu, kimi zaman da
08:41
to the factgerçek that doctorsdoktorlar
and patientshastalar are falselyyanlış influencedetkilenmiş
163
513916
3659
ilaç şirketlerinin yürüttüğü
reklam kampanyalarının,
08:45
by advertisingreklâm campaignskampanyalar
of pharmaceuticalfarmasötik companiesşirketler.
164
517599
3236
doktorları ve hastaları
yanlış yönlendirmesinden kaynaklanıyor.
08:50
So what can we do?
How can we changedeğişiklik the systemsistem?
165
522169
2807
Peki ne yapabiliriz?
Sistemi nasıl değiştirebiliriz?
08:53
I want to showgöstermek you a way
in whichhangi we can better incentivizeteşvik
166
525000
3617
Şimdi sizlere
yoksulların da zenginlerin de
08:56
pharmaceuticalfarmasötik innovationyenilik and
the provisionhüküm [of] medicinesilaçlar
167
528641
3472
ilaca erişebilmesini
ve ilaç sektöründe yenilikleri
09:00
to poorfakir people and richzengin alikebenzer.
168
532137
1966
teşvik edecek bir yol
göstermek istiyorum.
09:02
And that is the HealthSağlık ImpactEtkisi FundFonu.
169
534764
1883
Bu yolun adı Sağlık Etki Fonu.
09:04
The HealthSağlık ImpactEtkisi FundFonu is basicallytemel olarak
openingaçılış up the secondikinci trackiz
170
536671
3962
Sağlık Etki Fonu temel olarak
ilaç inovatörlerinin faaliyetlerinin
09:08
with whichhangi pharmaceuticalfarmasötik innovatorsyenilikçiler
can be rewardedödüllendirdi for theironların activitiesfaaliyetler.
171
540657
4400
ödüllendirilmesini mümkün kılacak
bir alternatif sunuyor.
09:13
They have a choiceseçim.
172
545081
1166
Seçme şansları olacak.
09:14
They can eitherya go with the oldeski systemsistem,
with patent-protectedPatent Korumalı markupsIşaret,
173
546271
4671
Eski sistemle, patent korumalı
kâr oranlarıyla devam edebilir
09:18
or they can go with the newyeni systemsistem,
174
550966
2389
ya da yeni sisteme geçebilir,
09:21
beingolmak rewardedödüllendirdi on the basistemel
of the healthsağlık impactdarbe
175
553379
2698
geliştirdikleri ilaçların
sağlık etkisine dayalı olarak
ödüllendirilebilirler.
09:24
of the medicinesilaçlar that they developgeliştirmek.
176
556101
2102
09:26
And with eachher particularbelirli medicinetıp,
they have theironların choiceseçim.
177
558823
2868
İlaçların her biri için
seçme şansına sahipler.
09:29
So they can be partlykısmen on one trackiz,
partlykısmen on the other,
178
561715
3047
Yani farklı ürünlerle
her iki yoldan da ilerleyebilirler.
09:32
with differentfarklı productsÜrünler.
179
564786
1462
09:34
Now, how would
the HealthSağlık ImpactEtkisi FundFonu work?
180
566272
2693
Peki, Sağlık Etki Fonu
nasıl işleyecek?
09:38
There would be a fixedsabit
rewardödül poolhavuz everyher yearyıl.
181
570045
2228
Her yıl sabit bir
ödül havuzu olacak.
09:40
We startbaşlama with maybe sixaltı billionmilyar dollarsdolar,
182
572297
2000
6 milyar dolarla başlayabiliriz.
09:42
but that can eventuallysonunda be revvedRevved up.
183
574321
1795
Ama bu sonradan arttırılabilir.
09:44
RememberHatırlıyorum that the totalGenel Toplam moneypara
that the worldDünya spendsharcıyor on pharmaceuticalsEczacılık
184
576140
3643
Unutmayın, dünyada ilaç sektörüne
harcanan toplam meblağ
09:47
is a trilliontrilyon.
185
579807
1158
1 trilyon dolar.
09:48
So it's a thousandbin billionmilyar;
sixaltı billionmilyar is a dropdüşürmek in the bucketkova.
186
580989
3050
Yani 1000 milyar dolar;
6 milyar dolar devede kulak kalır.
09:52
It's relativelyNispeten smallküçük,
but it would work with sixaltı billionmilyar,
187
584063
2741
Görece küçük bir meblağ
ama 6 milyar dolar iş görecektir.
09:54
and we'devlenmek get a lot of bangpatlama for the buckBuck
if we introducedtanıtılan the HealthSağlık ImpactEtkisi FundFonu
188
586828
3764
Ve sadece 6 milyar dolarla
Sağlık Etki Fonu'nu devreye sokarsak
09:58
with just sixaltı billionmilyar dollarsdolar.
189
590616
1638
karşılığını fazlasıyla alırız.
10:00
If you have a productürün
and you want to registerkayıt olmak it
190
592906
3536
Ürününüzü Sağlık Etki Fonu üzerinden
kaydetmek isterseniz,
10:04
with the HealthSağlık ImpactEtkisi FundFonu,
191
596466
1712
10 yıllık bir dönem boyunca
10:06
you will be rewardedödüllendirdi
for a perioddönem of 10 yearsyıl.
192
598202
3391
ödüllendirileceksiniz.
10:09
DuringSırasında these 10 yearsyıl, you get a sharepay
of these annualyıllık rewardödül poolshavuzları.
193
601617
5756
Bu 10 yıl boyunca,
yıllık ödül havuzundan pay alacaksınız.
10:15
That sharepay would be proportionalorantılı to
your sharepay of the healthsağlık impactdarbe achievedelde
194
607397
5410
Bu pay, kayıtlı ürünlerinizin
ulaştığı sağlık etkisiyle
10:20
by all these registeredkayıtlı productsÜrünler.
195
612831
1869
orantılı olacak.
10:23
So if your productürün accountshesapları
for eightsekiz percentyüzde of the healthsağlık impactdarbe
196
615162
4645
Yani ürününüzün, kayıtlı tüm ürünlerin
toplam sağlık etkisindeki payı
10:27
of all the registeredkayıtlı productsÜrünler,
197
619831
2095
yüzde 8 ise,
10:29
you get eightsekiz percentyüzde
of the rewardödül moneypara that yearyıl.
198
621950
3684
o yılki parasal ödülün
yüzde 8'i sizin olur.
10:33
That repeatsyinelenen denetim for 10 yearsyıl,
199
625658
1877
Bu 10 yıl boyunca tekrarlanır.
10:35
and at the endson of the 10 yearsyıl,
your productürün goesgider genericgenel,
200
627559
3328
10 yılın sonunda,
ürününüz jenerik ilaç olur.
10:38
so you basicallytemel olarak losekaybetmek
any furtherayrıca incomegelir from it.
201
630911
3314
Yani artık o üründen
daha fazla gelir elde edemezsiniz.
10:44
EachHer yearyıl, the healthsağlık impactdarbe
from your productürün would be evaluateddeğerlendirilen,
202
636081
4069
İlacınızın sağlık etkisi,
her yıl değerlendirilir
10:48
and you would be paidödenmiş on that basistemel.
203
640174
2599
ve buna dayalı olarak size ödeme yapılır.
10:51
Now, if you take that rewardödül
from the HealthSağlık ImpactEtkisi FundFonu,
204
643496
3453
Sağlık Etki Fonu'ndan
bu ücreti alırsanız,
10:54
you can't claimİddia the other rewardödül,
you can't markişaret up the pricefiyat.
205
646973
2954
diğer ücreti talep edemez,
yani kâr marjı elde edemezsiniz.
10:57
You have to sellsatmak at costmaliyet.
206
649951
1486
Maliyetine satmak zorundasınız.
10:59
What does that mean?
207
651461
1591
Bu ne anlama geliyor?
11:01
Well, it doesn't mean
that the pharmaceuticalfarmasötik companyşirket tellsanlatır us
208
653703
2910
İlaç şirketinin bize
maliyetin ne olduğunu söyleyeceği
11:04
what theironların costmaliyet is;
209
656637
1164
anlamına gelmiyor.
11:05
but ratherdaha doğrusu, our preferredtercihli way
of determiningbelirleyen what the realgerçek costmaliyet is
210
657825
4197
Bunun yerine, biz ilacı üretmenin
gerçek maliyetinin belirlenmesinde
11:10
of makingyapma a medicinetıp, of manufacturingimalat it,
211
662046
2757
şöyle bir yol tercih edeceğiz.
11:12
is to asksormak the registrantRegistrant to put
the productionüretim of the medicinetıp
212
664827
3633
İlacı tescil edenden, üretim için
ihale çağrısı yapmasını,
11:16
out for tenderihale, let genericgenel companiesşirketler
competeyarışmak for the productionüretim,
213
668484
5194
jenerik şirketlerin üretim için rekabete
girmesine izin vermesini isteyeceğiz.
11:21
and then the innovatoryenilikçi would buysatın almak
the productürün from the cheapestEn ucuz supplierTedarikçi
214
673702
3944
Sonra inovatör firma, ürünü
en ucuz satan tedarikçiden alacak,
11:25
and would sellsatmak it at that sameaynı
lowesten düşük possiblemümkün pricefiyat to patientshastalar.
215
677670
5377
hastalara mümkün olan en düşük
fiyattan satacak.
11:31
So the innovatoryenilikçi would make no moneypara
at all on sellingsatış the productürün,
216
683762
4988
Böylece, inovatör ürünün satışından
hiç para kazanmayacak.
11:36
but would make all its moneypara
from the healthsağlık impactdarbe rewardsödüller.
217
688774
4341
Ve tüm parayı,
sağlık etki ödülünden kazanacak.
11:42
Now, how do we assessbelirlemek the impactdarbe
of the introductionGiriş of a medicinetıp?
218
694129
4418
Peki bir ilacın piyasaya sürülüşünün
etkisini nasıl ölçeriz?
11:47
Well, we assessbelirlemek it relativebağıl
to the precedingönceki statebelirtmek, bildirmek of the artSanat.
219
699289
3759
Onu daha önceki durumla
kıyaslayarak ölçeriz.
11:51
So some people,
before the medicinetıp camegeldi alonguzun bir,
220
703072
2668
Bazı insanlar,
bu ilaç çıkmadan önce
11:53
had no treatmenttedavi at all.
221
705764
1338
hiç tedavi olamıyordu.
11:55
Now for the first time, they have
treatmenttedavi, because it's cheapucuz;
222
707126
3029
Şimdiyse ilk kez, tedavi oluyorlar
çünkü bu ilaç ucuz;
11:58
people can affordparası yetmek it.
223
710179
1220
insanlar onu alabiliyor.
11:59
So here, the impactdarbe is the differencefark
betweenarasında beingolmak treatedişlenmiş
224
711423
3397
Yani buradaki etki, tedavi olmakla
tedavi olamamak
12:02
and not beingolmak treatedişlenmiş.
225
714844
1327
arasındaki farkta yatıyor.
12:04
In other casesvakalar, the newyeni productürün
is better than the oldeski productsÜrünler,
226
716766
3670
Kimi zaman da, yeni ürün
mevcut ürünlerden daha başarılıdır.
12:08
and so a personkişi getsalır switchedanahtarlamalı over
to a better productürün,
227
720460
3128
Ve bu yüzden insanlar
daha başarılı olan ürüne geçer.
12:11
and we payödeme for the impactdarbe,
for the differencefark the newyeni productürün makesmarkaları.
228
723612
4327
Biz de bu yeni ürünün yarattığı
fark ve etki için para öderiz.
12:16
If you have a productürün
on the HealthSağlık ImpactEtkisi FundFonu
229
728748
2288
Sağlık Etki Fonu'na kayıtlı
bir ürününüz varsa
12:19
and you simplybasitçe switchşalter somebodybirisi
from an existingmevcut productürün
230
731060
2690
ve insanlar mevcut üründen
başka bir ürüne,
12:21
to anotherbir diğeri productürün, to your productürün,
and it's no better,
231
733774
2846
sizin ürününüze geçtiğinde
faydasını görmüyorlarsa,
12:24
you get no moneypara.
232
736644
1156
hiç para alamazsınız.
12:25
That's in starkStark contrastkontrast
to the existingmevcut systemsistem,
233
737824
2932
Bu, mevcut sisteme
tam bir tezat teşkil ediyor.
12:28
where you get a lot of moneypara
for switchinganahtarlama somebodybirisi from one productürün
234
740780
3361
Mevcut sistemde, insanların
muadil bir ürün olan kendi ürününüze
12:32
to an equaleşit productürün that is your productürün.
235
744165
2762
geçmesini sağladığınızda,
bundan çok para kazanıyorsunuz.
12:35
The HealthSağlık ImpactEtkisi FundFonu
does not payödeme for that.
236
747400
2686
Sağlık Etki Fonu ise
buna para ödemez.
12:39
We quantifyölçmek healthsağlık impactdarbe in termsşartlar
of quality-adjustedKalite-ayarlı life yearsyıl.
237
751435
3636
Biz sağlık etkisini, kaliteye ayarlanmış
yaşam yılları üzerinden ölçüyoruz.
12:43
That methodyöntem has been around
for about 20 yearsyıl,
238
755095
2459
Bu yöntem aşağı yukarı
20 yıldır kullanılıyor.
12:45
and it's very easykolay to explainaçıklamak.
239
757578
1528
Açıklaması çok kolay bir yöntem.
12:47
Just think of a humaninsan life
as a kindtür of planktahta.
240
759130
2621
İnsan hayatının uzun bir
tahta olduğunu düşünelim.
12:49
It's eightyseksen inchesinç long, one inchinç highyüksek.
241
761775
2731
2 metre uzunluğunda, 2,5 cm kalınlığında.
12:52
And when you dieölmek prematurelyzamanından önce
before you reachulaşmak 80,
242
764530
2472
80 yaşına varmadan
vefat ettiğinizde bu demektir ki
12:55
well, the planktahta is a little shorterdaha kısa.
243
767026
1936
tahta olması gerekenden kısa.
12:56
And if you're sickhasta duringsırasında
the time that you livecanlı,
244
768986
3102
Ve eğer yaşadığınız süreçte
hastalıklar söz konusu oluyorsa
13:00
the planktahta is a little bitbit thinnerdaha ince.
245
772112
1810
tahta olması gerekenden daha ince.
13:02
And what diseaseshastalıklar can nibbleKemir away,
medicinesilaçlar can restoregeri,
246
774688
3700
Hastalıkların verdiği zararı,
ilaçlar onarabilir,
13:06
or medicinesilaçlar can avertönlemek
the takingalma away of these partsparçalar.
247
778412
4251
ya da bu zararların oluşmasını
engelleyebilir.
13:11
And they get paidödenmiş for that.
248
783203
2314
İlaçlara bunun için para ödeniyor.
13:13
That's the methodyöntem, basicallytemel olarak.
249
785541
1672
Yöntem temel olarak bu.
13:16
Now, we look – of coursekurs,
eachher yearyıl, we have to assessbelirlemek.
250
788808
3503
Elbette her yıl,
değerlendirme yapmak zorundayız.
13:20
We have to spendharcamak
a considerableönemli amounttutar of moneypara
251
792335
2205
Sağlık Etki Fonu'na kayıtlı
pek çok ilacın,
13:22
looking at how these variousçeşitli medicinesilaçlar
252
794564
1818
çeşitli ülkelerdeki
13:24
that are registeredkayıtlı
with the HealthSağlık ImpactEtkisi FundFonu
253
796406
2203
performanslarını ölçerken
yüklüce meblağlar
13:26
are doing in variousçeşitli countriesülkeler.
254
798633
1514
harcamak zorundayız.
13:28
And here, statisticsistatistik is extremelyson derece helpfulfaydalı.
255
800171
2045
Burada, istatistikler çok fayda sağlıyor.
13:30
You all know how exitçıkış pollingyoklama worksEserleri.
This is a similarbenzer methodyöntem.
256
802240
3706
Seçim anketlerini hepiniz bilirsiniz.
Bu da ona benzer bir yöntem.
13:33
You look for a statisticallyistatistiksel
significantönemli sampleNumune,
257
805970
3535
İstatistiksel açıdan önem arz eden
bir örneklem ararsınız.
13:37
and then try to figureşekil out
what the healthsağlık impactdarbe of the medicinetıp is
258
809529
3965
Sonra, ilacın farklı bölgelerdeki,
farklı demografik gruplardaki,
13:41
in differentfarklı locationsyerleri,
in differentfarklı demographicdemografik groupsgruplar ...
259
813518
3043
sağlık etkisini hesaplamaya çalışırsınız.
13:44
And, of coursekurs, you look very carefullydikkatlice
at the actualgerçek worldDünya --
260
816585
3024
Ve elbette gerçek dünyaya
dikkatlice bakarsınız.
13:47
this is in contrastkontrast to how medicinesilaçlar
are todaybugün rewardedödüllendirdi.
261
819633
4570
Bu, ilaçların mevcut ödüllendirme
biçimiyle tezat teşkil ediyor.
13:52
SometimesBazen, there is a rewardödül
basedmerkezli on performanceperformans,
262
824227
2676
Mevcut sistemde, ödül kimi zaman
performansa dayanıyor.
13:54
but it's the performanceperformans in clinicalklinik
trialsdenemeler, in the laboratorylaboratuvar, if you like,
263
826927
4534
Ama burada, klinik denemelerdeki,
laboratuvardaki performans kastediliyor,
13:59
and not the performanceperformans in the realgerçek worldDünya.
264
831485
2992
gerçek hayattaki performans değil.
14:02
The HealthSağlık ImpactEtkisi FundFonu
would look at real-worldgerçek dünya impactdarbe.
265
834501
4013
Sağlık Etki Fonu gerçek hayattaki
etkiyi esas alacaktır.
14:06
It would look not just
at the qualitykalite of a drugilaç,
266
838538
3182
İlacın yalnızca kalitesini değil,
aynı zamanda
14:09
but alsoAyrıca at how widelygeniş ölçüde it is distributeddağıtılmış,
267
841744
3571
dağıtımının ne kadar yaygın olduğunu,
14:13
whetherolup olmadığını the innovatoryenilikçi managesyönetir
to targethedef those patientshastalar
268
845339
3351
inovatörün ilacın en faydalı olacağı
hastalara hitap etmesini
14:16
who can benefityarar the mostçoğu,
269
848714
2260
sağlayıp sağlayamadığını,
14:18
and alsoAyrıca, how well the drugilaç
is used in the fieldalan.
270
850998
3612
ve ayrıca ilacın sahada ne derece
başarıyla kullanıldığını dikkate alır.
14:22
So innovatorsyenilikçiler would have much
strongergüçlü incentivesteşvikler than they do now
271
854634
4153
Böylece, her bir hastanın, ilacı
optimum etki için nasıl kullanacağını
14:26
to make sure that everyher patienthasta
who takes the drugilaç
272
858811
2467
bilmesini sağlamak,
inovatörler açısından
14:29
knowsbilir exactlykesinlikle how to take it
to optimalEn iyi effectEfekt.
273
861302
2991
bugüne kıyasla çok daha
cazip hâle gelecek.
14:32
TodayBugün, mostçoğu packagedpaketlenmiş insertsekler are not even
translatedtercüme into localyerel languagesdiller,
274
864317
4704
Bugün, prospektüslerin çoğu
yerel dillere çevrilmiyor.
14:37
and so it's not surprisingşaşırtıcı that patientshastalar
don't make the besten iyi use of the productürün.
275
869045
4891
O yüzden, hastaların üründen
verim alamaması boşuna değil.
14:43
Now, how would the financingfinansman work?
276
875555
2008
Peki, finans nasıl işleyecek?
14:46
BasicallyTemel olarak, the HealthSağlık ImpactEtkisi FundFonu,
as I said, could startbaşlama
277
878369
2964
Temel olarak, Sağlık Etki Fonu,
dediğim gibi, 6 milyar dolar
14:49
with something like sixaltı billionmilyar dollarsdolar.
278
881357
1959
civarı bir parayla başlayabilir.
14:51
It's not nothing, but it's alsoAyrıca
not a lot of moneypara,
279
883340
2393
Az para değil. Ama dünyada halihazırda
14:53
comparedkarşılaştırıldığında to what the worldDünya is alreadyzaten
spendingharcama on pharmaceuticalsEczacılık.
280
885757
3111
ilaca harcanan parayla kıyaslandığında
çok para da değil.
14:56
So the besten iyi way to think of it
is as a newyeni way of payingödeme yapan
281
888892
2822
Yani, bunu, yeni ilaçlar için
zaten harcadığımız parayı
14:59
for what we are alreadyzaten payingödeme yapan for,
namelyyani, newyeni medicinesilaçlar.
282
891738
3159
başka türlü harcamak
olarak düşünebiliriz.
15:02
You payödeme with one handel
throughvasitasiyla the taxvergi systemsistem,
283
894921
2746
Bir elinizle vergi sistemi
aracılığıyla ödersiniz.
15:05
but you get something back
with the other handel,
284
897691
2601
Ancak bunun karşılığını,
diğer elinizle alırsınız.
15:08
because you alsoAyrıca get
these medicinesilaçlar for cheapucuz.
285
900316
2425
Çünkü bu ilaçları
ucuza edinebilirsiniz.
15:10
This is not just for poorfakir people --
286
902765
1720
Bu sadece yoksullar için değil.
15:12
everybodyherkes will have these HealthSağlık ImpactEtkisi
FundFonu registeredkayıtlı medicinesilaçlar at costmaliyet,
287
904509
5087
Sağlık Etki Fonu'na kayıtlı bu ilaçları,
herkes, maliyetine, çok düşük fiyatlarla
15:17
at a very lowdüşük pricefiyat.
288
909620
1879
satın alabilecek.
15:20
One very importantönemli hurdleengel here,
politicallypolitik olarak, is that we have to make sure
289
912649
5050
Bu noktada, politik yönden
ciddi bir güçlük söz konusu.
15:25
that we have long-termuzun vadeli
visibilitygörünürlük for innovatorsyenilikçiler,
290
917723
3275
İnovatörlerin uzun vadede
önünü görebilmelerini,
15:29
that innovatorsyenilikçiler know
that the moneypara is actuallyaslında there,
291
921022
2712
burada gerçekten para olduğunu
görmelerini sağlamalıyız.
15:31
and so we need governmentshükümetler
to fundfon, sermaye the HealthSağlık ImpactEtkisi FundFonu,
292
923758
4161
O yüzden, hükûmetlerin
Sağlık Etki Fonu'nu fonlaması gerekiyor.
15:35
because only governmentshükümetler can make
predictabletahmin edilebilir commitmentstaahhütler
293
927943
3030
Zira, yalnızca hükûmetler
uzun vadeler için,
15:38
for a long perioddönem of time.
294
930997
2070
öngörülebilir taahhütlerde bulunabilir.
15:41
Because the HealthSağlık ImpactEtkisi FundFonu
registrationkayıt is voluntarygönüllü,
295
933699
4794
Sağlık Etki Fonu'na kayıt
gönüllülük esasına dayandığından,
15:46
you basicallytemel olarak have
a self-adjustingkendi kendine ayarlama rewardödül rateoran.
296
938517
3539
temel olarak kendinden ayarlı bir
ödül tarifesine sahipsiniz.
15:50
As the rateoran risesyükselir too highyüksek,
297
942080
3137
Ödül tarifesi çok yükselince,
15:54
innovatorsyenilikçiler will come in
and drivesürücü the rateoran down.
298
946129
2822
inovatörler devreye girerek
bu değeri aşağı çekecektir.
15:56
ConverselyDiğer taraftan, if the rateoran fallsdüşme too lowdüşük,
299
948975
2519
Buna karşın, tarife çok düşerse,
15:59
innovatorsyenilikçiler would be reluctantisteksiz
to registerkayıt olmak, and the rateoran will recoverkurtarmak.
300
951518
3740
inovatörler kayıt için isteksiz davranacak
ve tarife tekrar tırmanacaktır.
16:03
So the rateoran will always be
at a reasonablemakul levelseviye.
301
955282
3378
Bu yüzden tarife daima
makul seviyede kalacaktır.
16:07
The HealthSağlık ImpactEtkisi FundFonu
is beneficialfaydalı for all partiespartiler.
302
959819
3344
Sağlık Etki Fonu tüm
taraflara fayda sağlar.
16:11
It benefitsfaydaları innovatorsyenilikçiler
by givingvererek them a newyeni marketpazar,
303
963187
3832
Yenilikçilere, yeni pazarlar yaratmak,
ve en önemlisi başta bahsettiğimiz
16:15
and mostçoğu importantlyönemlisi, by overcomingüstesinden
theironların publichalka açık relationsilişkiler problemssorunlar
304
967043
4055
halkla ilişkiler sorunlarını
ortadan kaldırmak suretiyle
16:19
that we startedbaşladı with.
305
971122
1316
fayda sağlar.
16:21
It benefitsfaydaları patientshastalar,
306
973198
1551
Hastalara da faydalıdır.
16:22
because patientshastalar are much more likelymuhtemelen
to get the right medicinetıp,
307
974773
3372
Zira, hastaların doğru ilacı
elde etme ihtimali çok daha yüksektir.
16:26
and alsoAyrıca for these
medicinesilaçlar to be developedgelişmiş,
308
978169
2962
Keza, geliştirilecek ilaçların,
en çok ihtiyaç duyduğumuz
16:29
the medicinesilaçlar that we mostçoğu need.
309
981155
1799
ilaçlar olma ihtimali de yüksektir.
16:31
And it alsoAyrıca benefitsfaydaları governmentshükümetler
or taxpayersmükellefler, if you like,
310
983658
3409
Hükûmetlere ve vergi mükelleflerine de
fayda sağlar.
16:35
because it createsyaratır a permanentkalıcı sourcekaynak
of pharmaceuticalfarmasötik innovationyenilik
311
987091
3465
Çünkü, ilaç sektöründeki
yenilikçi çalışmalar için
16:38
that will be here for all futuregelecek timeszamanlar.
312
990580
2340
kalıcı bir kaynak yaratır.
16:40
It's a kindtür of machinemakine that always
directsyönlendirir pharmaceuticalfarmasötik innovationyenilik
313
992944
3558
Yenilikçi ilaç çalışmalarını
daima en büyük problemlerin olduğu yere
16:44
to where we have the greatestEn büyük problemssorunlar,
314
996526
2124
yönlendiren bir tür makine gibi işler.
16:46
maybe for diseaseshastalıklar
that don't even existvar olmak yethenüz.
315
998674
2691
Buna belki de henüz mevcut olmayan
hastalıklar da dâhil.
16:49
The HealthSağlık ImpactEtkisi FundFonu
will always channelkanal innovationyenilik
316
1001389
3112
Sağlık Etki Fonu, yeniliği
daima en çok ihtiyaç duyulan
16:52
in the directionyön where it's mostçoğu neededgerekli.
317
1004525
2142
yöne kanalize edecektir.
16:55
Now, we have a little bitbit of help alreadyzaten.
318
1007321
2242
Halihazırda, az da olsa destek alıyoruz.
16:57
You can see here the numbernumara of people
who have agreedkabul to help us,
319
1009587
3784
Bize destek olan insanların sayısını
buradan görebilirsiniz.
17:01
but we want your help as well.
320
1013395
2210
Ama sizlerden de destek bekliyoruz.
17:03
We want you to joinkatılmak us,
maybe to talk with your governmenthükümet
321
1015629
4446
Bize katılmanızı istiyoruz.
Belki hükûmetinizle görüşmemizi sağlar,
17:08
to help us with publicityTanıtım,
322
1020099
1676
tanıtıma destek olup fikirlerinizle
17:09
to help us with your ideasfikirler in perfectingMükemmelleştirici
the HealthSağlık ImpactEtkisi FundFonu schemedüzen.
323
1021799
4479
Sağlık Etki Fonu taslağının
geliştirilmesine katkıda bulunursunuz.
17:14
And what we mostçoğu urgentlyAcilen need
for the momentan
324
1026787
2704
Şu anda en acil olarak
ihtiyaç duyduğumuz şey
17:17
is to startbaşlama a pilotpilot.
325
1029515
2050
bir pilot uygulama başlatmak.
17:20
The pilotpilot would introducetakdim etmek one medicinetıp
into one jurisdictionyargı
326
1032060
4134
Pilot uygulamayla bir ilaç
bir bölgede, Sağlık Etki Fonu modeliyle
17:24
on the HealthSağlık ImpactEtkisi FundFonu modelmodel.
327
1036218
2547
piyasaya sürülecek.
17:26
The innovatoryenilikçi would get paidödenmiş accordinggöre
to the costmaliyet of the medicinetıp for the salessatış,
328
1038789
5205
İnovatöre ilacın maliyetine göre
satıştan para ödenecek,
17:32
and would then get additionalek moneypara
on the basistemel of the healthsağlık impactdarbe.
329
1044018
4046
sonra da ilacın sağlık etkisi üzerinden
ekstra para ödenecek.
17:37
Here, we need fundingfinansman for the rewardsödüller,
fundingfinansman for the assessmentdeğerlendirme,
330
1049286
5462
Bu noktada, ödüller ve değerlendirme için
fonlara ihtiyacımız var.
17:42
and in particularbelirli, we need
politicalsiyasi supportdestek
331
1054772
2593
Özellikle de politikacıların
böyle bir pilot uygulamayı
17:45
to get politicianssiyasetçiler to supportdestek
a pilotpilot of that sortçeşit.
332
1057389
5986
desteklemesini sağlayacak
politik desteğe ihtiyacımız var.
17:51
If you have any furtherayrıca questionssorular,
don't hesitatetereddüt to writeyazmak us
333
1063906
4164
Sorularınız varsa,
tereddüt etmeden bize yazabilir
17:56
and contacttemas us at this addressadres.
334
1068094
1803
ve bu adresten ulaşabilirsiniz.
17:57
Thank you very much.
335
1069921
1159
Herkese çok teşekkürler.
17:59
(ApplauseAlkış)
336
1071104
3273
(Alkışlar)
Translated by Ozan Uludağ
Reviewed by Figen Ergürbüz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Thomas Pogge - Philosopher
Philosopher Thomas Pogge wants to ensure medications get to those who need it most. He has published on a wide range of subjects such as global justice and human rights.

Why you should listen

Originally from Germany, Thomas Pogge received a PhD in philosophy from Harvard in 1983. Since then, he has taught philosophy, political science, and ethics at universities around the world. His 2002 book, World Poverty and Human Rights, offers proposals on how to achieve global economic equality. In 2008, he co-authored The Health Impact Fund, which lays out the plan to make life-saving medicines accessible for everyone. He is currently Leitner Professor of Philosophy and International Affairs at Yale.

More profile about the speaker
Thomas Pogge | Speaker | TED.com