ABOUT THE SPEAKER
Brené Brown - Vulnerability researcher
Brené Brown studies vulnerability, courage, authenticity, and shame.

Why you should listen

Brené Brown is a research professor at the University of Houston Graduate College of Social Work. She has spent the past ten years studying vulnerability, courage, authenticity, and shame. She spent the first five years of her decade-long study focusing on shame and empathy, and is now using that work to explore a concept that she calls Wholeheartedness. She poses the questions:

How do we learn to embrace our vulnerabilities and imperfections so that we can engage in our lives from a place of authenticity and worthiness? How do we cultivate the courage, compassion, and connection that we need to recognize that we are enough – that we are worthy of love, belonging, and joy?

Read the TED Blog's Q&A with Brené Brown >>

More profile about the speaker
Brené Brown | Speaker | TED.com
TED2012

Brené Brown: Listening to shame

Brené Brown: Utancı Dinlemek

Filmed:
13,362,658 views

Utanç, hakkında konuşulmayan bir salgın, birçok bozuk davranış formlarının arkasında yatan neden. İncinebilirlik hakkındaki bir önceki konuşması viral hit olan Brené Brown insanların utançları ile ket vurmadan yüzleşirlerse neler olabildiklerini araştırıyor. Her kelimede kendi esprili yaklaşımı, insancıllığı ve incinebilirliği göze çarpıyor.
- Vulnerability researcher
Brené Brown studies vulnerability, courage, authenticity, and shame. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:15
I'm going to tell you a little bitbit
0
0
3000
Size biraz TEDxHouston
00:18
about my TEDxHoustonTEDxHouston Talk.
1
3000
2000
konuşmamdan bahsedeceğim.
00:20
I wokeuyandı up the morningsabah after I gaveverdi that Talk
2
5000
4000
Konuşmayı yaptığım günün ertesi sabahı
00:24
with the worsten kötü vulnerabilityGüvenlik açığı hangoverAkşamdan kalma
3
9000
3000
hayatımın en kötü incinebilirlik düşüşü
00:27
of my life.
4
12000
2000
ile uyandım.
00:29
And I actuallyaslında didn't leaveayrılmak my houseev
5
14000
3000
Ve üç gün
00:32
for about threeüç daysgünler.
6
17000
2000
evimden çıkmadım.
00:34
The first time I left was to meetkarşılamak a friendarkadaş for lunchöğle yemeği.
7
19000
4000
İlk çıkışım bir arkadaşımla öğle yemeği yemek içindi.
00:38
And when I walkedyürüdü in, she was alreadyzaten at the tabletablo.
8
23000
2000
Ve içeri girdiğimde o masaya oturmuştu bile.
00:40
And I satoturdu down, and she said,
9
25000
2000
Ve oturdum, o da,
00:42
"God, you look like hellcehennem."
10
27000
2000
"Aman Allahım, berbat görünüyosun." dedi.
00:44
I said, "Thanksteşekkürler. I feel really --
11
29000
2000
Dedim ki, "Sağol, cidden çok --
00:46
I'm not functioningişleyen."
12
31000
3000
fonksiyon göstermiyorum."
00:49
And she said, "What's going on?"
13
34000
2000
O da, "N'oluyor?" dedi.
00:51
And I said, "I just told
14
36000
2000
Ben de, "Demin
00:53
500 people
15
38000
3000
500 kişiye
00:56
that I becameoldu a researcheraraştırmacı
16
41000
2000
incinebilirlikten kaçmak için
00:58
to avoidönlemek vulnerabilityGüvenlik açığı.
17
43000
2000
araştırmacı olduğumu anlattım.
01:00
And that when beingolmak vulnerablesavunmasız
18
45000
2000
Ve incinebilir olmanın
01:02
emergedortaya from my dataveri,
19
47000
2000
kişinin tüm benliğinle yaşaması için
01:04
as absolutelykesinlikle essentialgerekli
20
49000
3000
kesinlikle gerekli olduğunun
01:07
to whole-hearteddiyordum livingyaşam,
21
52000
2000
veri tabanımdan çıkmasından sonra,
01:09
I told these 500 people
22
54000
2000
bu 500 kişiye
01:11
that I had a breakdownarıza.
23
56000
2000
çöküş yaşadığımı anlattım.
01:13
I had a slidekaymak that said BreakdownArıza.
24
58000
2000
Çöküş yazan bir sunumum vardı.
01:15
At what pointpuan did I think that was a good ideaFikir?"
25
60000
3000
Bunun iyi bir fikir olduğunu nerden çıkardım?"
01:18
(LaughterKahkaha)
26
63000
3000
(Kahkaha)
01:21
And she said, "I saw your Talk live-streamedcanlı akış.
27
66000
2000
O da dedi ki, "Konuşmanı canlı olarak internetten seyrettim.
01:23
It was not really you.
28
68000
2000
Aslında sen değildin.
01:25
It was a little differentfarklı than what you usuallygenellikle do.
29
70000
2000
Normalde yaptığından biraz daha farklıydı.
01:27
But it was great."
30
72000
2000
Ama harikaydı."
01:29
And I said,
31
74000
2000
Ben de dedim ki,
01:31
"This can't happenolmak.
32
76000
2000
"Bu olamaz.
01:33
YouTubeYouTube, they're puttingkoyarak this thing on YouTubeYouTube.
33
78000
2000
YouTube, bunu YouTube'a koyuyorlar."
01:35
And we're going to be talkingkonuşma about 600, 700 people."
34
80000
4000
Ve 600, 700 kişi bunu konuşuyor olacak."
01:39
(LaughterKahkaha)
35
84000
4000
(Kahkaha)
01:43
And she said, "Well, I think it's too lategeç."
36
88000
3000
O da, "Eh, artık çok geç." dedi.
01:46
And I said, "Let me asksormak you something."
37
91000
2000
Ben de, "Sana bir şey soracağım." dedim.
01:48
And she said, "Yeah."
38
93000
2000
O da, "Tamam." dedi.
01:50
And I said, "Do you rememberhatırlamak when we were in collegekolej
39
95000
2000
Dedim ki, "Üniversitede olduğumuz zamanları
01:52
and really wildvahşi and kindtür of dumbdilsiz?"
40
97000
2000
çok çılgın ve biraz da salak olduğumuz zamanları hatırlıyor musun?"
01:54
And she said, "Yeah."
41
99000
2000
O da, "Evet." dedi.
01:56
And I said, "RememberHatırlıyorum when we'devlenmek leaveayrılmak a really badkötü messagemesaj
42
101000
2000
Dedim ki, "Hani eski erkek arkadaşlarımızın telesekreterlerine
01:58
on our ex-boyfriend'seski erkek arkadaşının answeringcevap veren machinemakine?
43
103000
2000
çok kötü mesajlar bırakırdık?
02:00
Then we'devlenmek have to breakkırılma into his dormYurt roomoda
44
105000
2000
Sonra onun yatakhanedeki odasına girip
02:02
and then erasesilmek the tapebant?"
45
107000
2000
mesajları silmek zorunda kalırdık?"
02:04
(LaughterKahkaha)
46
109000
2000
(Kahkaha)
02:06
And she goesgider, "Uh ... no."
47
111000
3000
O da, "Ooh.. hayır." oldu.
02:09
(LaughterKahkaha)
48
114000
2000
(Kahkaha)
02:11
So of coursekurs, the only thing I could think of to say at that pointpuan was,
49
116000
3000
Tabi o noktada söylemeyi düşünebildiğim tek şey,
02:14
"Yeah, me neitherne.
50
119000
2000
"Evet, aynen ben de.
02:16
That ... me neitherne."
51
121000
3000
Yani .. ben de."
02:20
And I'm thinkingdüşünme to myselfkendim,
52
125000
2000
Ve bir yandan düşünüyorum,
02:22
"BreneBrene, what are you doing? What are you doing?
53
127000
3000
"Brené, ne yapıyorsun? Ne yapıyorsun?
02:25
Why did you bringgetirmek this up? Have you lostkayıp your mindus?
54
130000
3000
Bu konuyu niye açtın? Delirdin mi?
02:28
Your sisterskız kardeşler would be perfectmükemmel for this."
55
133000
3000
Kız kardeşlerin bu iş için biçilmiş kaftan."
02:32
So I lookedbaktı back up and she said,
56
137000
3000
Kafamı kaldırdım, dedi ki,
02:35
"Are you really going to try to breakkırılma in
57
140000
3000
"Cidden YouTube'a koymadan,
02:38
and stealçalmak the videovideo
58
143000
2000
içeri zorla girip
02:40
before they put it on YouTubeYouTube?"
59
145000
3000
videoyu çalmayı deneyecek misin?"
02:43
And I said, "I'm just thinkingdüşünme about it a little bitbit."
60
148000
3000
Dedim ki, "Yani, biraz düşünüyorum."
02:46
(LaughterKahkaha)
61
151000
2000
(Kahkaha)
02:48
She said, "You're like the worsten kötü vulnerabilityGüvenlik açığı rolerol modelmodel ever."
62
153000
4000
Dedi ki, "Gelmiş geçmiş en kötü incinebilirlik rol modeli falansın."
02:52
(LaughterKahkaha)
63
157000
3000
(Kahkaha)
02:55
And then I lookedbaktı at her and I said something
64
160000
2000
Ona baktım ve birşey söyledim.
02:57
that at the time feltkeçe a little dramaticdramatik,
65
162000
2000
Söylediğim o zaman biraz dramatik gelmişti,
02:59
but endedbitti up beingolmak more propheticKehanet than dramaticdramatik.
66
164000
2000
ama dramatikten çok, öngörülü çıktı.
03:01
I said,
67
166000
2000
Dedim ki,
03:03
"If 500 turnsdönüşler into 1,000
68
168000
4000
"Eğer o 500 kişi, 1000'e,
03:07
or 2,000,
69
172000
2000
2000'e dönüşürse
03:09
my life is over."
70
174000
2000
hayatım biter."
03:11
(LaughterKahkaha)
71
176000
2000
(Kahkaha)
03:13
I had no contingencyolasılık planplan for fourdört millionmilyon.
72
178000
3000
Dört milyon için muhtemel durum planım yoktu.
03:16
(LaughterKahkaha)
73
181000
3000
(Kahkaha)
03:20
And my life did endson when that happenedolmuş.
74
185000
3000
Ve bu olduğunda gerçekten hayatım sona erdi.
03:23
And maybe the hardestEn zor partBölüm about my life endingbitirme
75
188000
4000
Ve hayatımın sona ermesinin en zor kısmı
03:27
is that I learnedbilgili something hardzor about myselfkendim,
76
192000
4000
kendim hakkımda zor birşeyi öğrenmem oldu.
03:31
and that was that,
77
196000
3000
Ve bu da,
03:34
as much as I would frustratedhayal kırıklığına uğramış
78
199000
2000
her ne kadar
03:36
about not beingolmak ableyapabilmek to get my work out to the worldDünya,
79
201000
2000
çalışmalarımın yayılmamasına sinir oluyor olsam da,
03:38
there was a partBölüm of me that was workingçalışma very hardzor
80
203000
3000
bir parçam küçük kalmak için,
03:41
to engineermühendis stayingkalma smallküçük,
81
206000
3000
farkedilmemek için,
03:44
stayingkalma right underaltında the radarradar.
82
209000
3000
büyük bir çaba harcıyor.
03:48
But I want to talk about what I've learnedbilgili.
83
213000
2000
Ama ne öğrendiğim hakkında konuşmak istiyorum.
03:50
There's two things that I've learnedbilgili in the last yearyıl.
84
215000
3000
Son bir sene içerisinde öğrendiğim iki şey oldu.
03:54
The first is
85
219000
4000
Birincisi
03:58
vulnerabilityGüvenlik açığı is not weaknesszayıflık.
86
223000
4000
incinebilirliğin bir zayıflık olmadığı.
04:02
And that mythefsane
87
227000
2000
Ve o efsanenin
04:04
is profoundlyderinden dangeroustehlikeli.
88
229000
2000
tepeden tırnağa tehlikeli olduğu.
04:06
Let me asksormak you honestlydürüstçe --
89
231000
2000
Size dürüstçe birşey sorayım --
04:08
and I'll give you this warninguyarı,
90
233000
2000
ve uyarıyorum,
04:10
I'm trainedeğitilmiş as a therapistterapist,
91
235000
2000
terapist olmak için eğitildim,
04:12
so I can out-waitdışı bekleyin you uncomfortablyrahatsız --
92
237000
3000
yani rahatça sizden daha uzun bekleyebilirim --
04:15
so if you could just raiseyükseltmek your handel that would be awesomemüthiş --
93
240000
3000
elinizi kaldırırsanız süper olur --
04:18
how manyçok of you honestlydürüstçe,
94
243000
2000
dürüstçe, içinizden kaçınız
04:20
when you're thinkingdüşünme about doing something vulnerablesavunmasız
95
245000
2000
incinebileceğiniz bir şey yapmayı düşünürken,
04:22
or sayingsöz something vulnerablesavunmasız,
96
247000
2000
ya da incinebileceğiniz bir şey söylerken
04:24
think, "God, vulnerability'sGüvenlik Açığı'nın weaknesszayıflık. This is weaknesszayıflık?"
97
249000
2000
"Allahım, incinebilirlik bir zayıflık. Bu zayıflık." diye düşünüyor?
04:26
How manyçok of you think of vulnerabilityGüvenlik açığı and weaknesszayıflık synonymouslyeşanlamlı?
98
251000
3000
Kaçınız incinebilirliği ve zayıflığı eş anlamlı olarak görüyor?
04:29
The majorityçoğunluk of people.
99
254000
2000
Çoğunluk.
04:31
Now let me asksormak you this questionsoru:
100
256000
2000
Peki size şunu sorayım:
04:33
This pastgeçmiş weekhafta at TEDTED,
101
258000
3000
Bu geçen TED'de
04:36
how manyçok of you, when you saw vulnerabilityGüvenlik açığı up here,
102
261000
3000
kaçınız, sahnede incinebilirliği gördüğünde
04:39
thought it was puresaf couragecesaret?
103
264000
2000
bunun saf cesaret olduğunu düşündü?
04:43
VulnerabilityGüvenlik Açığı is not weaknesszayıflık.
104
268000
3000
İncinebilirlik bir zayıflık değil.
04:46
I definetanımlamak vulnerabilityGüvenlik açığı
105
271000
2000
Ben incinebilirliği
04:48
as emotionalduygusal riskrisk,
106
273000
3000
duygusal risk olarak tanımlıyorum,
04:51
exposurePozlama, uncertaintybelirsizlik.
107
276000
3000
dış etkenlere açıklık, belirsizlik.
04:54
It fuelsyakıtlar our dailygünlük liveshayatları.
108
279000
2000
Günlük hayatımızın yakıtı.
04:56
And I've come to the beliefinanç --
109
281000
2000
Ve inanıyorum ki,
04:58
this is my 12thinci yearyıl doing this researchAraştırma --
110
283000
2000
-- bu, bu araştırmayı yapmamın 12. yılı --
05:00
that vulnerabilityGüvenlik açığı
111
285000
2000
incinebilirlik, bizim
05:02
is our mostçoğu accuratedoğru measurementÖlçüm
112
287000
3000
cesaret için en kesin
05:05
of couragecesaret --
113
290000
3000
ölçütümüz --
05:08
to be vulnerablesavunmasız, to let ourselveskendimizi be seengörüldü,
114
293000
3000
incinebilir olmak, başkaları tarafından görülmeye izin vermek,
05:11
to be honestdürüst.
115
296000
2000
dürüst olmak.
05:13
One of the weirdtuhaf things that's happenedolmuş
116
298000
2000
TED patlamasından sonra olan
05:15
is, after the TEDTED explosionpatlama,
117
300000
2000
acaip şeylerden biri de
05:17
I got a lot of offersteklifler to speakkonuşmak all over the countryülke --
118
302000
3000
ülkenin her yerinde konuşma yapmam için davet almamdı --
05:20
everyoneherkes from schoolsokullar and parentebeveyn meetingstoplantılar
119
305000
3000
okullar ve veli toplantılarından tutun,
05:23
to FortuneServet 500 companiesşirketler.
120
308000
3000
Fortune 500 şirketlerine kadar.
05:26
And so manyçok of the callsaramalar wentgitti like this,
121
311000
2000
Ve telefon konuşmalarının çoğu şöyleydi,
05:28
"Hey, DrDr. BrownBrown. We lovedsevilen your TEDTalkTEDTalk.
122
313000
2000
"Merhaba, Dr. Brown. TED konuşmanızı çok sevdik.
05:30
We'dBiz istiyorsunuz like you to come in and speakkonuşmak.
123
315000
2000
Gelip konuşmanızı çok isteriz.
05:32
We'dBiz istiyorsunuz appreciateanlamak it
124
317000
2000
İncinebilirlikten yada utançtan
05:34
if you wouldn'tolmaz mentionsöz etmek vulnerabilityGüvenlik açığı or shameutanç."
125
319000
3000
bahsetmezseniz seviniriz."
05:37
(LaughterKahkaha)
126
322000
4000
(Kahkaha)
05:41
What would you like for me to talk about?
127
326000
3000
Ne hakkında konuşmamı istersiniz?
05:44
There's threeüç bigbüyük answerscevaplar.
128
329000
2000
Üç büyük cevap var.
05:46
This is mostlyçoğunlukla, to be honestdürüst with you, from the business sectorsektör:
129
331000
3000
Bu, dürüst olmak gerekirse, daha çok iş dünyası tarafından:
05:49
innovationyenilik, creativityyaratıcılık
130
334000
2000
inovasyon, yaratıcılık
05:51
and changedeğişiklik.
131
336000
3000
ve değişim.
05:55
So let me go on the recordkayıt
132
340000
2000
Şunu söyleyerek kayda
05:57
and say,
133
342000
2000
geçirmek istiyorum,
05:59
vulnerabilityGüvenlik açığı is the birthplaceDoğum yeri
134
344000
2000
incinebilirlik inovasyon, yaratıcılık
06:01
of innovationyenilik, creativityyaratıcılık and changedeğişiklik.
135
346000
3000
ve değişimin doğum yeri.
06:04
(ApplauseAlkış)
136
349000
5000
(Alkış)
06:12
To createyaratmak is to make something
137
357000
3000
Bir şeyi yaratmak, daha önce varolmamış
06:15
that has never existedvar before.
138
360000
3000
bir şeyi yapmak demektir.
06:18
There's nothing more vulnerablesavunmasız than that.
139
363000
3000
Bundan daha incinebilir bir şey yok.
06:21
AdaptabilityAdaptasyon to changedeğişiklik
140
366000
2000
Değişime adapte olabilmek
06:23
is all about vulnerabilityGüvenlik açığı.
141
368000
2000
tamamen incinebilirlikle alakalı.
06:25
The secondikinci thing,
142
370000
2000
İkinci şey,
06:27
in additionilave to really finallyen sonunda understandinganlayış
143
372000
4000
incinebilirlik ve cesaret arasındaki ilişkiyi
06:31
the relationshipilişki betweenarasında vulnerabilityGüvenlik açığı and couragecesaret,
144
376000
2000
nihayetinde anlamamın yanı sıra
06:33
the secondikinci thing I learnedbilgili is this:
145
378000
3000
öğrendiğim ikinci şey şu:
06:36
We have to talk about shameutanç.
146
381000
3000
Utanç hakkında konuşmamız gerek.
06:41
And I'm going to be really honestdürüst with you.
147
386000
2000
Ve sizinle çok dürüst olacağım.
06:43
When I becameoldu a "vulnerabilityGüvenlik açığı researcheraraştırmacı"
148
388000
4000
"İncinebilirlik araştırmacısı" olduğumda
06:47
and that becameoldu the focusodak because of the TEDTalkTEDTalk --
149
392000
3000
ve bu da bir TED konuşması yüzünden odak noktası olduğunda --
06:50
and I'm not kiddingdalga geçmek.
150
395000
2000
ve şaka yapmıyorum.
06:52
I'll give you an exampleörnek.
151
397000
2000
Bir örnek vereyim.
06:54
About threeüç monthsay agoönce, I was in a sportingspor goodsmal storemağaza
152
399000
2000
Üç ay kadar önce bir spor eşyaları mağazasında
06:56
buyingalış gogglesgözlük and shinShin guardsMuhafızlar
153
401000
2000
koruma gözlükleri ve tekmelik,
06:58
and all the things that parentsebeveyn buysatın almak at the sportingspor goodsmal storemağaza.
154
403000
3000
ve tüm velilerin spor eşyaları mağazalarından aldığı şeylerden alıyordum.
07:01
About from a hundredyüz feetayaklar away, this is what I hearduymak:
155
406000
3000
Yaklaşık yüz adım öteden bir ses:
07:04
"VulnerabilityGüvenlik Açığı TEDTED! VulnerabilityGüvenlik Açığı TEDTED!"
156
409000
3000
"İncinebilirlik TED! İncinebilirlik TED!"
07:07
(LaughterKahkaha)
157
412000
8000
(Kahkaha)
07:15
I'm a fifthbeşinci generationnesil TexanTeksaslı.
158
420000
2000
Ben beşinci kuşak Texaslıyım.
07:17
Our familyaile mottosloganı is "LockKilit and loadyük."
159
422000
3000
Ailemdeki düstur "Kurşunu namluya sür" 'dür.
07:20
I am not a naturaldoğal vulnerabilityGüvenlik açığı researcheraraştırmacı.
160
425000
4000
Doğuştan incinebilirlik araştırmacısı değilim.
07:25
So I'm like,
161
430000
2000
O yüzden ben,
07:27
just keep walkingyürüme, she's on my sixaltı.
162
432000
2000
"Çaktırmadan ilerle, tam arkamda." falanım.
07:29
(LaughterKahkaha)
163
434000
2000
(Kahkaha)
07:31
And then I hearduymak, "VulnerabilityGüvenlik Açığı TEDTED!"
164
436000
4000
Sonra duydum ki, "İncinebilirlik TED!"
07:35
I turndönüş around, I go, "HiMerhaba."
165
440000
3000
Dönüp, "Merhaba," oldum.
07:38
She's right here and she said,
166
443000
2000
Kadın tam burada, dedi ki,
07:40
"You're the shameutanç researcheraraştırmacı who had the breakdownarıza."
167
445000
3000
"Sen o çöküş yaşayan utanç araştırmacısısın."
07:43
(LaughterKahkaha)
168
448000
4000
(Kahkaha)
07:47
At this pointpuan
169
452000
2000
Artık bu noktada
07:49
parentsebeveyn are, like, pullingçeken theironların childrençocuklar closekapat.
170
454000
3000
veliler çocuklarını çekiştirip
07:53
"Look away."
171
458000
2000
"Bakma," falanlar.
07:57
And I'm so wornsöz konusu ürün out at this pointpuan in my life,
172
462000
2000
Ve hayatımın bu noktasında artı o kadar bıkmışım ki,
07:59
I look at her and I actuallyaslında say,
173
464000
2000
kadına baktım ve cidden şöyle dedim:
08:01
"It was a frickin'frickin' spiritualmanevi awakeninguyanış."
174
466000
3000
"Harbi ruhsal uyanıştı."
08:04
(LaughterKahkaha)
175
469000
2000
(Kahkaha)
08:06
(ApplauseAlkış)
176
471000
2000
(Alkış)
08:08
And she looksgörünüyor back and does this,
177
473000
2000
O da bana bakıp,
08:10
"I know."
178
475000
2000
"Biliyorum" yaptı.
08:12
And she said,
179
477000
2000
Ve dedi ki,
08:14
"We watchedizledi your TEDTalkTEDTalk in my bookkitap clubkulüp.
180
479000
3000
"Kitap kulübümde TED konuşmanızı seyrettik.
08:17
Then we readokumak your bookkitap
181
482000
2000
Sonra kitabınızı okuduk
08:19
and we renamedyeniden adlandırılmış ourselveskendimizi
182
484000
2000
ve adımızı
08:21
'The BreakdownArıza BabesBabes.'"
183
486000
3000
"Çöküş Yavruları" olarak değiştirdik."
08:24
And she said, "Our taglineSlogan is:
184
489000
2000
Dedi ki, "Sloganımız:
08:26
'We're fallingdüşen apartayrı and it feelshissediyor fantasticfantastik.'"
185
491000
4000
'Dağılıyoruz ve bu fantastik bir his.'"
08:30
(LaughterKahkaha)
186
495000
3000
(Kahkaha)
08:33
You can only imaginehayal etmek
187
498000
2000
Fakülte toplantısı
08:35
what it's like for me in a facultyFakülte meetingtoplantı.
188
500000
3000
benim için nasıl bir şey, tahmin edersiniz.
08:40
So when I becameoldu VulnerabilityGüvenlik Açığı TEDTED,
189
505000
2000
Yani İncinebilirlik TED olduktan sonra,
08:42
like an actionaksiyon figureşekil --
190
507000
3000
aksiyon figürü gibi --
08:45
like NinjaNinja BarbieBarbie, but I'm VulnerabilityGüvenlik Açığı TEDTED --
191
510000
4000
Ninja Barbie gibi, ama ben İncinebilirlik TED'im --
08:49
I thought, I'm going to leaveayrılmak that shameutanç stuffşey behindarkasında,
192
514000
3000
düşündüm ki, şu utanç olayını geride bırakacağım,
08:52
because I spentharcanmış sixaltı yearsyıl studyingders çalışıyor shameutanç
193
517000
3000
çünkü incinebilirlik hakkında yazıp konuşmaya başlamadan önce
08:55
before I really startedbaşladı writingyazı and talkingkonuşma about vulnerabilityGüvenlik açığı.
194
520000
3000
altı yıl utanç çalışarak geçirdim.
08:58
And I thought, thank God, because shameutanç is this horriblekorkunç topickonu,
195
523000
3000
Ve düşündüm ki, Allahıma şükür, utanç o kadar berbat bir konu ki,
09:01
no one wants to talk about it.
196
526000
2000
kimse bu konuda konuşmak istemiyor.
09:03
It's the besten iyi way to shutkapamak people down on an airplaneuçak.
197
528000
2000
Uçakta insanları susturmanın en iyi yolu.
09:05
"What do you do?" "I studyders çalışma shameutanç." "Oh."
198
530000
2000
"Ne iş yapıyorsunuz?" "Utanç çalışıyorum." "Oh."
09:07
(LaughterKahkaha)
199
532000
2000
(Kahkaha)
09:09
And I see you.
200
534000
2000
Ve sizi görüyorum.
09:11
(LaughterKahkaha)
201
536000
6000
(Kahkaha)
09:17
But in survivinghayatta kalan this last yearyıl,
202
542000
3000
Ama bu geçtiğimiz yılı atlatırken,
09:20
I was remindedhatırlattı of a cardinalKardinal rulekural --
203
545000
3000
bir temel kuralı hatırladım --
09:23
not a researchAraştırma rulekural,
204
548000
3000
araştırma kuralı değil,
09:26
but a moralmanevi imperativezorunlu
205
551000
2000
yetiştirilişimden gelen
09:28
from my upbringingyetiştirme --
206
553000
2000
gelen ahlaki bir mecburiyet --
09:30
you've got to dancedans with the one who brunggetirdim ya.
207
555000
4000
seni partiye getirenle dans edeceğen.
09:34
And I did not learnöğrenmek about vulnerabilityGüvenlik açığı
208
559000
2000
Ve ben incinebilirliği
09:36
and couragecesaret and creativityyaratıcılık and innovationyenilik
209
561000
3000
ve cesareti ve yaratıcılığı ve inovasyonu
09:39
from studyingders çalışıyor vulnerabilityGüvenlik açığı.
210
564000
3000
incinebilirliği çalışırken öğrenmedim.
09:42
I learnedbilgili about these things
211
567000
2000
Bütün bu şeyleri
09:44
from studyingders çalışıyor shameutanç.
212
569000
2000
utanç çalışırken öğrendim.
09:46
And so I want to walkyürümek you in
213
571000
2000
Ve bu yüzden sizlere utanç konusunda
09:48
to shameutanç.
214
573000
2000
temel bilgiler vermek istiyorum.
09:50
JungianJungian analystsAnalistler call shameutanç
215
575000
3000
Jungcu analistlere göre utanç
09:53
the swamplandSwampland of the soulruh.
216
578000
3000
ruhun bataklığıdır.
09:56
And we're going to walkyürümek in.
217
581000
2000
Ve buraya adımızı atmak üzereyiz.
09:58
And the purposeamaç is not to walkyürümek in
218
583000
2000
Ve amaç gidip
10:00
and constructinşa etmek a home and livecanlı there.
219
585000
2000
ev inşa edip oturmak değil.
10:02
It is to put on some galoshesgaloş
220
587000
4000
Amaç, galoş giyip,
10:06
and walkyürümek throughvasitasiyla and find our way around.
221
591000
3000
dolaşıp, yolumuzu bulmak.
10:11
Here'sİşte why.
222
596000
2000
Nedeni de bu.
10:15
We heardduymuş the mostçoğu compellingzorlayıcı call ever
223
600000
2000
Bu ülkede, ve bence dünyada,
10:17
to have a conversationkonuşma in this countryülke,
224
602000
3000
en çok konuşulması
10:20
and I think globallyküresel,
225
605000
2000
gereken konunun ırk
10:22
around raceyarış, right?
226
607000
2000
olduğunu duyduk, değil mi?
10:24
Yes? We heardduymuş that.
227
609000
2000
Evet? Bunu duyduk.
10:26
Yes?
228
611000
2000
Evet?
10:28
CannotOlamaz have that conversationkonuşma withoutolmadan shameutanç,
229
613000
3000
Utanç olmadan o konuşmayı yapamazsınız,
10:31
because you cannotyapamam talk about raceyarış withoutolmadan talkingkonuşma about privilegeayrıcalık.
230
616000
3000
çünkü ayrıcalık hakkında konuşmadan ırk hakkında konuşamazsınız.
10:34
And when people startbaşlama talkingkonuşma about privilegeayrıcalık,
231
619000
3000
Ve insanlar ayrıcalık hakkında konuşmaya başladıklarında
10:37
they get paralyzedfelçli by shameutanç.
232
622000
2000
utançtan paralize oluyorlar.
10:39
We heardduymuş a brilliantparlak simplebasit solutionçözüm
233
624000
2000
Ameliyat sırasında insanları öldürmemenin
10:41
to not killingöldürme people in surgerycerrahlık,
234
626000
2000
zekice basit bir çözümünü dinledik,
10:43
whichhangi is have a checklistDenetim listesi.
235
628000
2000
bir kontrol listesi yapmak.
10:45
You can't fixdüzeltmek that problemsorun withoutolmadan addressingadresleme shameutanç,
236
630000
3000
Utançtan bahsetmeden bu problemi çözemezsiniz,
10:48
because when they teachöğretmek those folksarkadaşlar how to suturedikiş,
237
633000
4000
çünkü o insanlara dikiş atmasını öğretirken,
10:52
they alsoAyrıca teachöğretmek them how to stitchdikiş theironların self-worthöz-değer
238
637000
3000
kendilerine verdikleri değeri de
10:55
to beingolmak all-powerfulHer şeye gücü yeten.
239
640000
2000
kudretli olmaya dikmeyi öğretiyorlar.
10:57
And all-powerfulHer şeye gücü yeten folksarkadaşlar don't need checklistsDenetim listeleri.
240
642000
4000
Ve kudretli kişiler kontrol listelerine ihtiyaç duymaz.
11:02
And I had to writeyazmak down the nameisim of this TEDTED FellowAdam
241
647000
2000
Ve bu TED üyesinin adını karıştırmamak için
11:04
so I didn't messdağınıklık it up here.
242
649000
2000
buraya yazmam gerekti.
11:06
MyshkinMyshkin IngawaleIngawale,
243
651000
2000
Myshkin Ingawale,
11:08
I hopeumut I did right by you.
244
653000
2000
Umarım, hakkınızı vermişimdir.
11:10
(ApplauseAlkış)
245
655000
3000
(Alkış)
11:13
I saw the TEDTED FellowsArkadaşlarının my first day here.
246
658000
2000
Buradaki ilk günümde TED üyelerini gördüm.
11:15
And he got up and he explainedaçıkladı
247
660000
2000
Ve o kalkıp, anemi testi yapmaya yardımcı
11:17
how he was driventahrik to createyaratmak
248
662000
2000
olacak bir teknolojiyi
11:19
some technologyteknoloji to help testÖlçek for anemiaanemi
249
664000
2000
yaratmaya nasıl itildiğini açıkladı,
11:21
because people were dyingölen unnecessarilyboşu boşuna.
250
666000
2000
çünkü insanlar gereksiz yere ölüyorlardı.
11:23
And he said, "I saw this need.
251
668000
2000
Ve dedi ki, "Bu ihtiyacı gördüm.
11:25
So you know what I did? I madeyapılmış it."
252
670000
2000
Ve ne yaptım biliyor musunuz? Onu yaptım."
11:27
And everybodyherkes just burstpatlamak into applausealkış, and they were like "Yes!"
253
672000
3000
Ve herkesden bir alkış koptu, ve herkes "Evet!" falan oldu.
11:30
And he said, "And it didn't work.
254
675000
3000
Ve dedi ki, "Ama işe yaramadı.
11:33
And then I madeyapılmış it 32 more timeszamanlar,
255
678000
4000
32 kere daha yaptım,
11:37
and then it workedişlenmiş."
256
682000
2000
sonra işe yaradı."
11:39
You know what the bigbüyük secretgizli about TEDTED is?
257
684000
2000
TED hakkındaki büyük sır ne biliyor musunuz?
11:41
I can't wait to tell people this.
258
686000
2000
Bunu insanlara anlatmak için sabırsızlanıyorum.
11:43
I guesstahmin I'm doing it right now.
259
688000
2000
Sanırım hemen şimdi yapacağım.
11:45
(LaughterKahkaha)
260
690000
2000
(Kahkaha)
11:47
This is like the failurebaşarısızlık conferencekonferans.
261
692000
2000
Bu başarısızlık konferansı gibi birşey.
11:49
No, it is.
262
694000
2000
Yo, öyle.
11:51
(ApplauseAlkış)
263
696000
3000
(Alkış)
11:54
You know why this placeyer is amazingşaşırtıcı?
264
699000
3000
Burası neden inanılmaz biliyor musunuz?
11:57
Because very fewaz people here
265
702000
2000
Çünkü buradaki çok az insan
11:59
are afraidkorkmuş to failbaşarısız.
266
704000
2000
başarısız olmaktan korkuyor.
12:01
And no one who getsalır on the stageevre, so faruzak that I've seengörüldü, has not failedbaşarısız oldu.
267
706000
4000
Ve sahneye çıkanların hepsi, gördüğüm kadarıyla, başarısız olmuş.
12:05
I've failedbaşarısız oldu miserablyberbat şekilde, manyçok timeszamanlar.
268
710000
3000
Ben birçok kez berbat bir şekilde başarısız oldum.
12:08
I don't think the worldDünya understandsanlar that
269
713000
3000
Ama dünyanın bunu anladığını sanmıyorum,
12:11
because of shameutanç.
270
716000
2000
utanç yüzünden.
12:13
There's a great quotealıntı that savedkaydedilmiş me this pastgeçmiş yearyıl
271
718000
2000
Beni bu geçtiğimiz sene kurtaran bir özlü söz var
12:15
by TheodoreTheodore RooseveltRoosevelt.
272
720000
3000
Theodore Roosevelt'in.
12:18
A lot of people referbaşvurmak to it as the "Man in the ArenaArena" quotealıntı.
273
723000
3000
Genellikle "Arena'daki Adam" özlü sözü olarak bilinir.
12:21
And it goesgider like this:
274
726000
2000
Ve şöyle birşey:
12:23
"It is not the criticeleştirmen who countssayımları.
275
728000
2000
"Önemli olan eleştirmen değil.
12:25
It is not the man who sitsoturur and pointsmakas out
276
730000
3000
Oturup, iş yapanların nasıl daha iyi
12:28
how the doerFail of deedsişler could have donetamam things better
277
733000
2000
yapabileceklerini ve nasıl düşüp
12:30
and how he fallsdüşme and stumblestökezledi.
278
735000
2000
tökezlediklerini işaret eden değil.
12:32
The creditkredi goesgider to the man in the arenaarena
279
737000
3000
Başarı, arenadaki adama ait,
12:35
whosekimin faceyüz is marredgölgelendi
280
740000
2000
yüzü toz, kan
12:37
with dusttoz and bloodkan and sweatter.
281
742000
3000
ve ter içinde kalmış.
12:40
But when he's in the arenaarena,
282
745000
2000
Ama arenadayken
12:42
at besten iyi he winskazanç,
283
747000
3000
en iyi ihtimalle kazanır,
12:45
and at worsten kötü he loseskaybeder,
284
750000
3000
en kötü ihtimalle kaybeder,
12:48
but when he failsbaşarısız, when he loseskaybeder,
285
753000
2000
ama başaramadığında, kaybettiğinde
12:50
he does so daringcesur greatlyçokça."
286
755000
3000
fazlasıyla cüret edererek kaybeder."
12:53
And that's what this conferencekonferans, to me, is about.
287
758000
3000
Ve, bence, bu konferansın konusu bu.
12:56
That's what life is about, about daringcesur greatlyçokça,
288
761000
2000
Hayatın konusu bu, fazlasıyla cüret etmek hakkında,
12:58
about beingolmak in the arenaarena.
289
763000
2000
arenada olmak hakkında.
13:00
When you walkyürümek up to that arenaarena and you put your handel on the doorkapı,
290
765000
3000
O arenaya yaklaştığınızda ve kapıya elinizi koyduğunuzda,
13:03
and you think, "I'm going in and I'm going to try this,"
291
768000
2000
ve "İçeri gireceğim ve bunu deneyeceğim," diye düşündüğünüzde,
13:05
shameutanç is the gremlinCin
292
770000
2000
utanç
13:07
who saysdiyor, "Uh, uh.
293
772000
2000
"Uh, oh.
13:09
You're not good enoughyeterli.
294
774000
2000
Yeterince iyi değilsin.
13:11
You never finishedbitmiş that MBAMBA. Your wifekadın eş left you.
295
776000
3000
MBA'ini bitirmedin. Karın seni terk etti.
13:14
I know your dadbaba really wasn'tdeğildi in LuxembourgLüksemburg,
296
779000
2000
Babanın gerçekten Luxemburg'da olmadığını,
13:16
he was in SingŞarkı SingŞarkı.
297
781000
4000
Sing Sing'de olduğunu biliyorum.
13:20
I know those things that happenedolmuş to you growingbüyüyen up.
298
785000
3000
Büyürken sana olanları biliyorum.
13:23
I know you don't think that you're prettygüzel enoughyeterli
299
788000
2000
Kendinin yeterince güzel,
13:25
or smartakıllı enoughyeterli or talentedyetenekli enoughyeterli or powerfulgüçlü enoughyeterli.
300
790000
3000
yada yeterince zeki yada yeterince yetenekli olmadığını düşündüğünü biliyorum.
13:28
I know your dadbaba never paidödenmiş attentionDikkat, even when you madeyapılmış CFOFİNANS MÜDÜRÜ."
301
793000
4000
CFO olduğunda bile baban ilgilenmemişti." diyen gremlin.
13:32
ShameUtanç is that thing.
302
797000
3000
Utanç o şey işte.
13:35
And if we can quietsessiz it down and walkyürümek in
303
800000
3000
Ve onu susturabilir de
13:38
and say, "I'm going to do this,"
304
803000
4000
içeri girip, "Bunu yapacağım," diyebilirsek,
13:42
we look up and the criticeleştirmen that we see
305
807000
2000
yukarı bakıp, işaret edip gülerken
13:44
pointingişaret and laughinggülme,
306
809000
2000
gördüğümüz eleştirmen
13:46
99 percentyüzde of the time is who?
307
811000
3000
olayın yüzde 99'unda kim?
13:49
Us.
308
814000
3000
Biziz.
13:52
ShameUtanç drivessürücüler two bigbüyük tapesbantlar --
309
817000
2000
Utancın iki büyük kayıtlı mesajı var --
13:54
"never good enoughyeterli"
310
819000
2000
"asla yeterince iyi değilsin" --
13:56
and, if you can talk it out of that one,
311
821000
2000
ve, ondan vazgeçirebilirseniz,
13:58
"who do you think you are?"
312
823000
3000
"kendini kim sanıyorsun?"
14:02
The thing to understandanlama about shameutanç is it's not guiltsuçluluk.
313
827000
2000
Utanç hakkında anlaşılması gereken şey, onun suçluluk olmadığı.
14:04
ShameUtanç is a focusodak on selföz, guiltsuçluluk is a focusodak on behaviordavranış.
314
829000
3000
Utanç benlik üzerine yoğunlaşır, suçluluk ise davranış.
14:07
ShameUtanç is "I am badkötü."
315
832000
2000
Utanç, "Ben kötüyüm," demek.
14:09
GuiltSuçluluk is "I did something badkötü."
316
834000
3000
Suçluluk ise, "Ben kötü birşey yaptım."
14:12
How manyçok of you,
317
837000
2000
Kaçınız,
14:14
if you did something that was hurtfulKırıcı to me,
318
839000
2000
bana zarar veren bir şey yapsa,
14:16
would be willingistekli to say, "I'm sorry. I madeyapılmış a mistakehata?"
319
841000
2000
"Üzgünüm, bir hata yaptım," demeye gönüllü olur?
14:18
How manyçok of you would be willingistekli to say that?
320
843000
3000
Kaçınız bunu söylemeye gönüllü olur?
14:21
GuiltSuçluluk: I'm sorry. I madeyapılmış a mistakehata.
321
846000
3000
Suçluluk: Üzgünüm. Bir hata yaptım.
14:24
ShameUtanç: I'm sorry. I am a mistakehata.
322
849000
4000
Utanç: Üzgünüm. Ben bir hatayım.
14:28
There's a hugeKocaman differencefark betweenarasında shameutanç and guiltsuçluluk.
323
853000
2000
Utanç ve suçluluk arasında büyük bir fark var.
14:30
And here'sburada what you need to know.
324
855000
2000
Ve bilmeniz gereken de şu:
14:32
ShameUtanç is highlybüyük ölçüde, highlybüyük ölçüde correlatedkorelasyon
325
857000
3000
Utanç ile bağımlılık, depresyon, şiddet,
14:35
with addictionbağımlılığı, depressiondepresyon, violenceşiddet, aggressionsaldırganlık,
326
860000
3000
agresyon, ezicilik, intihar, yeme bozuklukları
14:38
bullyingzorbalık, suicideintihar, eatingyemek yiyor disordersbozukluklar.
327
863000
4000
arasında oldukça, oldukça yüksek bir korelasyon var.
14:42
And here'sburada what you even need to know more.
328
867000
2000
Ve daha da bilmeniz gereken şey de şu:
14:44
GuiltSuçluluk, inverselyters correlatedkorelasyon with those things.
329
869000
3000
Suçluluk, bu şeylerle ters korele.
14:49
The abilitykabiliyet to holdambar something we'vebiz ettik donetamam or failedbaşarısız oldu to do
330
874000
3000
Yaptığımız yada yapmayı başaramadığımız
14:52
up againstkarşısında who we want to be
331
877000
2000
bir şeyi olmak istediğimiz kişi ile karşılaştırabilmek
14:54
is incrediblyinanılmaz adaptiveadaptif.
332
879000
2000
inanılmaz uyumsal.
14:56
It's uncomfortablerahatsız, but it's adaptiveadaptif.
333
881000
3000
Rahatsızlık verici, ama uyumsal.
15:02
The other thing you need to know about shameutanç
334
887000
2000
Utanç hakkında bilmeniz gereken diğer şey ise
15:04
is it's absolutelykesinlikle organizedörgütlü by genderCinsiyet.
335
889000
3000
tamamen cinsiyete göre organize olduğu.
15:07
If shameutanç washesyıkar over me and washesyıkar over ChrisChris,
336
892000
3000
Eğer ben utanç içinde kalsam ve Chris utanç içinde kalsa
15:10
it's going to feel the sameaynı.
337
895000
3000
aynı şeyi hissederiz.
15:13
EveryoneHerkes sittingoturma in here knowsbilir the warmIlık, hafif sıcak washyıkama of shameutanç.
338
898000
3000
Burada oturan herkes utancın o ılık yıkamasını biliyor.
15:16
We're prettygüzel sure that the only people who don't experiencedeneyim shameutanç
339
901000
2000
Utancı deneyimlemeyen kişilerin
15:18
are people who have no capacitykapasite
340
903000
2000
bağlılık veya empati
15:20
for connectionbağ or empathyempati.
341
905000
2000
kapasitesi olmadığına neredeyse eminiz.
15:22
WhichHangi meansanlamına geliyor, yes, I have a little shameutanç;
342
907000
2000
Ki bu demek ki, evet, biraz utancım var;
15:24
no, I'm a sociopathsosyopat.
343
909000
2000
hayır, sosyopat değilim.
15:26
So I would optseçmek for, yes, you have a little shameutanç.
344
911000
3000
O yüzden ben bunu tercih ederim, evet, biraz utancınız var
15:32
ShameUtanç feelshissediyor the sameaynı for menerkekler and womenkadınlar,
345
917000
2000
Utanç kadın ve erkekler için aynı his,
15:34
but it's organizedörgütlü by genderCinsiyet.
346
919000
2000
ama cinsiyete göre organize oluyor.
15:36
For womenkadınlar,
347
921000
2000
Kadınlar için,
15:38
the besten iyi exampleörnek I can give you
348
923000
2000
verebileceğim en iyi örnek
15:40
is EnjoliEnjoli
349
925000
2000
Enjoli
15:42
the commercialticari:
350
927000
2000
reklamı:
15:44
"I can put the washyıkama on the linehat,
351
929000
2000
"Çamaşırları tele asar,
15:46
packpaket the lunchesÖğle Yemeği, handel out the kissesöpücük
352
931000
2000
yemekleri beslenme çantalarına koyar, öpücükleri dağıtır
15:48
and be at work at fivebeş to ninedokuz.
353
933000
2000
ve dokuza beş kala işe olabilirim.
15:50
I can bringgetirmek home the baconpastırma, frykızartma it up in the pantava
354
935000
3000
Eve ekmek götürüp, yemeği pişirip,
15:53
and never let you forgetunutmak you're a man."
355
938000
3000
sana erkek olduğunu asla unutturmayabilirim."
15:56
For womenkadınlar, shameutanç is do it all,
356
941000
2000
Kadınlar için utanç, herşeyi yap,
15:58
do it perfectlykusursuzca
357
943000
2000
mükemmel yap,
16:00
and never let them see you sweatter.
358
945000
3000
ve seni terlerken görmelerine asla izin verme.
16:03
I don't know how much perfumeparfüm that commercialticari soldsatıldı,
359
948000
3000
O reklam ne kadar parfüm sattı bilmiyorum,
16:06
but I guaranteegaranti you,
360
951000
2000
ama size garanti ederim,
16:08
it movedtaşındı a lot of antidepressantsantidepresanlar and anti-anxietyanti-anksiyete medsilaç.
361
953000
2000
bayağı fazla antidepresan ve antianksiete ilacı satmıştır.
16:10
(LaughterKahkaha)
362
955000
3000
(Kahkaha)
16:14
ShameUtanç, for womenkadınlar, is this web
363
959000
3000
Utanç, kadınlar için,
16:17
of unobtainablesağlanamaz, conflictingÇakışan, competingrakip expectationsbeklentileri
364
962000
3000
kim olmamız gerektiği hakkında
16:20
about who we're supposedsözde to be.
365
965000
3000
ulaşılamaz, çelişkili, biriyle yarışan beklentiler ağı
16:24
And it's a straight-jacketdüz ceket.
366
969000
2000
Ve bu bir deli gömleği.
16:26
For menerkekler,
367
971000
2000
Erkekler için utanç
16:28
shameutanç is not a bunchDemet of competingrakip, conflictingÇakışan expectationsbeklentileri.
368
973000
3000
birsürü kendiyle yarışan, çelişkili beklentiler değil.
16:31
ShameUtanç is one,
369
976000
2000
Utanç tek,
16:33
do not be perceivedalgılanan as what?
370
978000
3000
ne gibi algılanma?
16:36
WeakZayıf.
371
981000
2000
Zayıf.
16:38
I did not interviewröportaj menerkekler for the first fourdört yearsyıl of my studyders çalışma.
372
983000
3000
Çalışmamın ilk dört yılı erkeklerle görüşme yapmadım.
16:41
And it wasn'tdeğildi untila kadar a man lookedbaktı at me one day after a bookkitap signingimza,
373
986000
2000
Ve bu, bir imza gününde bir adam bana bakıp,
16:43
said, "I love what you have to say about shameutanç,
374
988000
2000
"Utanç hakkında söylediklerinize bayılıyorum,
16:45
I'm curiousMeraklı why you didn't mentionsöz etmek menerkekler."
375
990000
2000
ancak neden erkeklerden hiç bahsetmediğinizi merak ediyorum," diyene kadardı.
16:47
And I said, "I don't studyders çalışma menerkekler."
376
992000
3000
Dedim ki, "Erkekleri çalışmıyorum."
16:50
And he said, "That's convenientuygun."
377
995000
2000
Dedi ki, "İyiymiş."
16:52
(LaughterKahkaha)
378
997000
3000
(Kahkaha)
16:55
And I said, "Why?"
379
1000000
2000
Dedim ki, "Neden?"
16:57
And he said, "Because you say to reachulaşmak out,
380
1002000
3000
Ve dedi ki, "Çünkü elinizi uzatın,
17:00
tell our storyÖykü,
381
1005000
2000
hikayenizi anlatın,
17:02
be vulnerablesavunmasız.
382
1007000
3000
incinebilir olun, diyorsunuz.
17:05
But you see those bookskitaplar you just signedimzalı
383
1010000
2000
Ama karım ve üç kızım için
17:07
for my wifekadın eş and my threeüç daughterskız çocukları?"
384
1012000
2000
demin imzaladığınız şu kitaplar var ya?
17:09
I said, "Yeah."
385
1014000
2000
Dedim, "Evet."
17:11
"They'dOnlar-cekti ratherdaha doğrusu me dieölmek on topüst of my whitebeyaz horseat
386
1016000
3000
"Beni düşerken göreceklerine
17:14
than watch me falldüşmek down.
387
1019000
3000
beyaz atımın tepesinde ölmemi tercih ederler.
17:17
When we reachulaşmak out and be vulnerablesavunmasız
388
1022000
3000
Biz elimizi uzatıp incinebilip olduğumuzda
17:20
we get the shitbok beatdövmek out of us.
389
1025000
2000
ağzımız burnumuz kırılır.
17:22
And don't tell me
390
1027000
2000
Ve gelip de bana,
17:24
it's from the guys and the coacheskoçlar and the dadsBabalar,
391
1029000
4000
erkekler ve koçlar ve babalardan deme,
17:28
because the womenkadınlar in my life are harderDaha güçlü on me than anyonekimse elsebaşka."
392
1033000
4000
çünkü hayatımdaki kadınlar herkesten daha zor."
17:32
So I startedbaşladı interviewinggörüşme menerkekler
393
1037000
2000
O yüzden erkeklerle görüşmeler yapmaya
17:34
and askingsormak questionssorular.
394
1039000
2000
ve sorular sormaya başladım.
17:36
And what I learnedbilgili is this:
395
1041000
3000
Ve öğrendiğim şu oldu:
17:39
You showgöstermek me a womankadın who can actuallyaslında sitoturmak with a man
396
1044000
2000
Bana bir erkeğin yanında gerçek incinebilirlik
17:41
in realgerçek vulnerabilityGüvenlik açığı and fearkorku,
397
1046000
2000
ve korku ile oturabilen bir kadın göster,
17:43
I'll showgöstermek you a womankadın who'skim donetamam incredibleinanılmaz work.
398
1048000
4000
sana inanılmaz çalışma yapmış bir kadın göstereyim.
17:47
You showgöstermek me a man who can sitoturmak with a womankadın
399
1052000
2000
Bana artık canına tak etmiş,
17:49
who'skim just had it,
400
1054000
2000
artık herşeyi yapamayan
17:51
she can't do it all anymoreartık,
401
1056000
3000
bir kadının yanında olup da
17:54
and his first responsetepki is not,
402
1059000
2000
ilk tepkisi
17:56
"I unloadedboş the dishwasherBulaşık makinesi,"
403
1061000
3000
"Bulaşık makinesini ben boşalttım," olmayan
17:59
but he really listensdinler --
404
1064000
3000
ve gerçekten dinleyen --
18:02
because that's all we need --
405
1067000
2000
çünkü tüm ihtiyacımız bu -- bir erkek gösterin,
18:04
I'll showgöstermek you a guy who'skim donetamam a lot of work.
406
1069000
2000
size çok çalışma yapmış bir erkek göstereyim.
18:06
ShameUtanç is an epidemicsalgın in our culturekültür.
407
1071000
3000
Utanç kültürümüzde bir salgın.
18:11
And to get out from underneathaltında it,
408
1076000
5000
Ve altından kalkabilmek için,
18:16
to find our way back to eachher other,
409
1081000
2000
birbirimize geri dönemenin bir yolunu bulmak için,
18:18
we have to understandanlama how it affectsetkiler us
410
1083000
2000
bizi nasıl etkilediğini,
18:20
and how it affectsetkiler the way we're parentingEbeveynlik,
411
1085000
3000
ebeveynliğimizi nasıl etkilediğini,
18:23
the way we're workingçalışma, the way we're looking at eachher other.
412
1088000
4000
çalışma şeklimizi, birbirimize bakışımızı nasıl etkilediğini anlamamız lazım.
18:27
Very quicklyhızlı bir şekilde, some researchAraştırma by MahalikMahalik at BostonBoston CollegeÜniversite.
413
1092000
4000
Çok çabuk, Boston Koleji'nde Mahalik tarafından yapılan bir araştırma.
18:31
He askeddiye sordu, what do womenkadınlar need to do to conformuygun to femalekadın normsnormlar?
414
1096000
3000
Sordu ki, kadınların dişi normlarına uyması için ne yapmaları lazım?
18:34
The topüst answerscevaplar in this countryülke:
415
1099000
4000
Bu ülkede en sık rastlanılan cevaplar:
18:38
niceGüzel, thinince, modestmütevazi
416
1103000
2000
iyi, zayıf, alçakgönüllü
18:40
and use all availablemevcut resourceskaynaklar for appearancegörünüm.
417
1105000
3000
ve kullanılabilir tüm kaynakları görüntüsü için kullanmalı.
18:43
When he askeddiye sordu about menerkekler,
418
1108000
2000
Erkekler ve bu ülkede erkeklerin
18:45
what do menerkekler in this countryülke need to do
419
1110000
2000
erkek normlarına uymak için
18:47
to conformuygun with maleerkek normsnormlar,
420
1112000
2000
ne yapmaları gerektiğini sorduğunda
18:49
the answerscevaplar were:
421
1114000
2000
cevaplar şöyle:
18:51
always showgöstermek emotionalduygusal controlkontrol, work is first,
422
1116000
3000
her zaman duygusal kontrol göstermeli, iş önceliklidir,
18:54
pursuesürdürmek statusdurum and violenceşiddet.
423
1119000
3000
statü kovalamalı ve şiddet.
18:57
If we're going to find our way back to eachher other,
424
1122000
3000
Eğer birbirimize geri dönmenin bir yolunu bulacaksak,
19:00
we have to understandanlama and know empathyempati,
425
1125000
3000
anlamalı ve empatiyi bilmeliyiz,
19:03
because empathy'sempati'nın the antidotepanzehir to shameutanç.
426
1128000
2000
çünkü empati utancın atidotudur.
19:05
If you put shameutanç in a PetriPetri dishtabak,
427
1130000
2000
Eğer utancı bir Petri kabına koyarsanız,
19:07
it needsihtiyaçlar threeüç things to growbüyümek exponentiallykatlanarak:
428
1132000
3000
üssel olarak büyümesi için üç şey gerekir:
19:10
secrecygizlilik, silenceSessizlik and judgmentyargı.
429
1135000
2000
gizlilik, sessizlik ve yargılama.
19:12
If you put the sameaynı amounttutar of shameutanç in a PetriPetri dishtabak and dousesöndür it with empathyempati,
430
1137000
3000
Ama aynı miktar utancı bir Petri kabına koyup üstüne empati dökerseniz
19:15
it can't survivehayatta kalmak.
431
1140000
2000
hayatta kalamaz.
19:17
The two mostçoğu powerfulgüçlü wordskelimeler when we're in strugglemücadele:
432
1142000
3000
Zorlandığımız zamanların en güçlü iki kelimesi:
19:20
me too.
433
1145000
2000
ben de.
19:22
And so I'll leaveayrılmak you with this thought.
434
1147000
3000
Sizden ayrılırken sizi bu düşünce ile başbaşa bırakıyorum.
19:25
If we're going to find our way
435
1150000
2000
Eğer birbirimize
19:27
back to eachher other,
436
1152000
3000
geri dönmenin bir yolunu bulacaksak,
19:30
vulnerabilityGüvenlik açığı is going to be that pathyol.
437
1155000
4000
bu yol incinebilirlik olacak.
19:34
And I know it's seductivebaştan çıkarıcı to standdurmak outsidedışında the arenaarena,
438
1159000
2000
Arenanın dışında oturmanın baştan çıkarıcı olduğunu biliyorum,
19:36
because I think I did it my wholebütün life,
439
1161000
2000
çünkü sanırım bütün hayatım boyunca öyle yaptım,
19:38
and think to myselfkendim,
440
1163000
2000
ve kendi kendine,
19:40
I'm going to go in there and kicktekme some asseşek
441
1165000
2000
"Oraya çıkacağım ve ortalığı dağıtacağım,
19:42
when I'm bulletproofkurşun geçirmez and when I'm perfectmükemmel.
442
1167000
4000
kurşun geçirmez ve mükemmel olduğumda," demenin
19:46
And that is seductivebaştan çıkarıcı.
443
1171000
2000
baştan çıkarıcı olduğunu biliyorum.
19:48
But the truthhakikat is that never happensolur.
444
1173000
3000
Ama işin gerçeği, bu asla olmaz.
19:51
And even if you got as perfectmükemmel as you could
445
1176000
2000
Olabildiğince mükemmel
19:53
and as bulletproofkurşun geçirmez as you could possiblybelki mustertoplanma
446
1178000
2000
ve toplarlayabileceğiniz kadar kurşun geçirmez olduğunuzda bile
19:55
when you got in there,
447
1180000
2000
oraya çıktığınızda,
19:57
that's not what we want to see.
448
1182000
4000
görmek istediğimiz o olmuyor.
20:01
We want you to go in.
449
1186000
3000
İçeri girmenizi istiyoruz.
20:04
We want to be with you and acrosskarşısında from you.
450
1189000
3000
Sizin yanınızda ve karşınızda olmak istiyoruz.
20:07
And we just want,
451
1192000
2000
Ve istediğimiz sadece,
20:09
for ourselveskendimizi and the people we carebakım about
452
1194000
2000
kendimiz ve sevdiklerimiz
20:11
and the people we work with,
453
1196000
2000
ve beraber çalıştıklarımız için,
20:13
to darecesaret greatlyçokça.
454
1198000
2000
fazlasıyla cüret etmek.
20:15
So thank you all very much. I really appreciateanlamak it.
455
1200000
3000
Hepinize çok teşekkür ederim. Gerçekten minnettarım.
20:18
(ApplauseAlkış)
456
1203000
14000
(Alkış)
Translated by Zeynep Oner
Reviewed by Sancak Gülgen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Brené Brown - Vulnerability researcher
Brené Brown studies vulnerability, courage, authenticity, and shame.

Why you should listen

Brené Brown is a research professor at the University of Houston Graduate College of Social Work. She has spent the past ten years studying vulnerability, courage, authenticity, and shame. She spent the first five years of her decade-long study focusing on shame and empathy, and is now using that work to explore a concept that she calls Wholeheartedness. She poses the questions:

How do we learn to embrace our vulnerabilities and imperfections so that we can engage in our lives from a place of authenticity and worthiness? How do we cultivate the courage, compassion, and connection that we need to recognize that we are enough – that we are worthy of love, belonging, and joy?

Read the TED Blog's Q&A with Brené Brown >>

More profile about the speaker
Brené Brown | Speaker | TED.com