ABOUT THE SPEAKER
Elyn Saks - Mental health law scholar
Elyn Saks asks bold questions about how society treats people with mental illness.

Why you should listen

As a law scholar and writer,  Elyn Saks speaks for the rights of mentally ill people. It's a gray area: Too often, society's first impulse is to make decisions on their behalf. But it's a slippery slope from in loco parentis to a denial of basic human rights. Saks has brilliantly argued for more autonomy -- and in many cases for a restoration of basic human dignity.

In 2007, deep into her career, she dropped a bombshell -- her autobiography, The Center Cannot Hold. In it, she reveals the depth of her own schizophrenia, now controlled by drugs and therapy. Clear-eyed and honest about her own condition, the book lent her new ammunition in the quest to protect the rights and dignity of the mentally ill.

In 2009, she was selected as a MacArthur Fellow. 

Read more on io9.com: I’m Elyn Saks and this is what it’s like to live with schizophrenia »

More profile about the speaker
Elyn Saks | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2012

Elyn Saks: A tale of mental illness -- from the inside

Elyn Saks: Bir hastanın bakış açısından bir akli hastalık hikayesi.

Filmed:
4,034,245 views

"Ofisinizi yerle bir etsem sorun olur mu?" Bu Elyn Saks'ın bir keresinde doktorun sorduğu bir soru ve şaka değildi. Sıradan bir akademisyen olarak, Saks 2007'dev ilaçlar ve terapi tarafından kontrol altına alınmış şizofreniyi anlatan kendi hikayesi ile ortaya çıktı. Bu ilham verici konuşmada bizden akıl hastalıklarına sahip insanlara anlayışla, kuşkusuz ve dürüst bir biçimde yaklaşmamızı istiyor.
- Mental health law scholar
Elyn Saks asks bold questions about how society treats people with mental illness. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:16
So I'm a womankadın with chronicKronik schizophreniaşizofreni.
0
819
1951
Ben kronik şizofreniden muzdarip bir kadınım.
00:18
I've spentharcanmış hundredsyüzlerce of daysgünler
1
2770
1809
Ruh ve sinir hastalıları hastanelerinde
00:20
in psychiatricpsikiyatrik hospitalshastaneler.
2
4579
1487
yüzlerce gün geçirdim.
00:21
I mightbelki have endedbitti up spendingharcama
3
6066
1805
Kendimi hayatımın büyük bir bölümünü
00:23
mostçoğu of my life on the back wardkoğuş of a hospitalhastane,
4
7871
1827
bir hastanenin arka koğuşunda geçirmiş olarak bulabilirdim
00:25
but that isn't how my life turneddönük out.
5
9698
2200
ama hayatım o şekilde ilerlemedi.
00:27
In factgerçek, I've managedyönetilen to staykalmak clearaçık of hospitalshastaneler
6
11898
3448
Aslında, neredeyse otuz yıl boyunca
00:31
for almostneredeyse threeüç decadeson yıllar,
7
15346
1489
hastanelerden uzak durmayı başardım,
00:32
perhapsbelki my proudesten gurur verici accomplishmentbaşarı.
8
16835
1943
belki de en çok gurur duyduğum başarım budur.
00:34
That's not to say that I've remainedkalmıştır clearaçık
9
18778
2194
Ama bu demek değil ki
00:36
of all psychiatricpsikiyatrik strugglesmücadeleler.
10
20972
1607
psikotik zorluklardan uzak durabildim.
00:38
After I graduatedmezun from the YaleYale LawHukuk SchoolOkul and
11
22579
2425
Ben New Haven'dan ayrılmayı planlamadan yıllar önce,
00:40
got my first lawhukuk job, my NewYeni HavenHaven analystanalist, DrDr. WhiteBeyaz,
12
25004
3006
Yale Hukuk Fakültesi'nden yeni mezun olmuş ve ilk işime başlamışken
00:43
announcedaçıkladı to me that he was going to closekapat his practiceuygulama
13
28010
2585
New Haven analistim Dr. White bana
00:46
in threeüç monthsay, severalbirkaç yearsyıl
14
30595
1880
üç ay içinde New Haven'daki çalışmalarına
00:48
before I had plannedplanlı to leaveayrılmak NewYeni HavenHaven.
15
32475
1697
son vereceğini söyledi.
00:50
WhiteBeyaz had been enormouslyçok helpfulfaydalı to me,
16
34172
2769
White'ın bana her zaman muazzam ölçüde yardımı dokunmuştu
00:52
and the thought of his leavingayrılma
17
36941
1057
ve onun gideceği düşüncesi
00:53
shatteredparamparça me.
18
37998
1886
beni mahvetti.
00:55
My besten iyi friendarkadaş SteveSteve,
19
39884
1470
Bir şeylerin yanlış gittiğini anlayan en iyi arkadaşım Steve
00:57
sensingalgılama that something was terriblyson derece wrongyanlış,
20
41354
1752
benim yanımda olabilmek için
00:59
flewuçtu out to NewYeni HavenHaven to be with me.
21
43106
1832
New Haven'a geldi.
01:00
Now I'm going to quotealıntı from some of my writingsyazıları:
22
44938
2088
Şimdi bazı yazılarımdan alıntılar okuyacağım:
01:02
"I openedaçıldı the doorkapı to my studiostüdyo apartmentapartman.
23
47026
2515
"Stüdyo dairemin kapısını açtım.
01:05
SteveSteve would latersonra tell me that,
24
49541
2173
Steve bana daha sonra
01:07
for all the timeszamanlar he had seengörüldü me psychoticpsikozlu, nothing
25
51714
2736
beni psikotik bir halde gördüğü hiç bir zamanın
01:10
could have preparedhazırlanmış him for what he saw that day.
26
54450
2001
onu o gün gördüğü şeye hazırlayamayacağını söyleyecekti.
01:12
For a weekhafta or more, I had barelyzar zor eatenyemiş.
27
56451
2673
Bir hafta veya daha uzun süre içinde, neredeyse hiçbir şey yemedim.
01:15
I was gauntGaunt. I walkedyürüdü
28
59124
2560
Perişan haldeydim. Sanki bacaklarım
01:17
as thoughgerçi my legsbacaklar were woodenahşap.
29
61684
1614
tahtadanmış gibi yürüyordum.
01:19
My faceyüz lookedbaktı and feltkeçe like a maskmaskelemek.
30
63298
3027
Yüzüm bir maskeymiş gibi geliyordu ve öyle görünüyordu.
01:22
I had closedkapalı all the curtainsPerdeler in the apartmentapartman, so
31
66325
2844
Dairedeki bütün perdeleri kapatmıştım,
01:25
in the middleorta of the day
32
69169
955
yani gün ortasında bile
01:26
the apartmentapartman was in nearyakın totalGenel Toplam darknesskaranlık.
33
70124
2014
içerisi tamamen karanlıktı.
01:28
The airhava was fetidkokuşmuş, the roomoda a shambleskarmakarışık.
34
72138
2752
Hava ağır, odam tam bir enkazdı.
01:30
SteveSteve, bothher ikisi de a lawyeravukat and a psychologistpsikolog, has treatedişlenmiş
35
74890
3316
Steve, hem avukat hem de bir psikiyatr, oldukça ağır akıl hastalıklarına sahip
01:34
manyçok patientshastalar with severeşiddetli mentalzihinsel illnesshastalık, and to this day
36
78206
3133
pek çok hasta tedavi etmişti ve o güne kadar
01:37
he'llo olacak say I was as badkötü as any he had ever seengörüldü.
37
81339
2688
benim de ancak gördüğü herhangi bir hasta kadar kötü olduğumu söyleyecekti.
01:39
'HiMerhaba,' I said, and then I returnediade to the couchkanepe,
38
84027
3079
"Merhaba" dedim ve sonra
01:43
where I satoturdu in silenceSessizlik for severalbirkaç momentsanlar.
39
87106
2124
uzun zamandır oturduğum kanepeye geri döndüm.
01:45
'Thank you for cominggelecek, SteveSteve.
40
89230
1845
"Geldiğin için teşekkürler Steve.
01:46
CrumblingDağılan worldDünya, wordsözcük, voiceses.
41
91075
4051
Parçalanan bir dünya, söz, ses.
01:51
Tell the clockssaatler to stop.
42
95126
1869
Saatlere durmalarını söyle.
01:52
Time is. Time has come.'
43
96995
1791
Zaman. Zaman geldi."
01:54
'WhiteBeyaz is leavingayrılma,' SteveSteve said somberlysomberly.
44
98786
3241
"White gidiyor" dedi Steve sıkıntılı bir biçimde.
01:57
'I'm beingolmak pusheditilmiş into a gravemezar. The situationdurum is gravemezar,' I moaninilti.
45
102027
3431
"Mezara sürükleniyorum. Sonum mezarda bitecek" diye inledim.
02:01
'GravityYerçekimi is pullingçeken me down.
46
105458
1627
"Yer çekimi beni aşağı çekiyor.
02:02
I'm scaredkorkmuş. Tell them to get away.'"
47
107085
2133
Korkuyorum. Onlara gitmelerini söyle."
02:05
As a younggenç womankadın, I was in a psychiatricpsikiyatrik hospitalhastane
48
109218
3712
Genç bir kadınken, uzun periyodlarla
02:08
on threeüç differentfarklı occasionsdurumlar for lengthyuzun periodsdönemleri.
49
112930
2504
üç kez farklı zamanlarda psikiyatrik hastanelerde bulundum.
02:11
My doctorsdoktorlar diagnosedtanısı me with chronicKronik schizophreniaşizofreni,
50
115434
2792
Doktorlarım bana kronik şizofreni tanısı koydular,
02:14
and gaveverdi me a prognosisprognoz of "gravemezar."
51
118226
2595
ve sonumun "mezar" olacağını öngördüler.
02:16
That is, at besten iyi, I was expectedbeklenen to livecanlı in a boardyazı tahtası and carebakım,
52
120821
3430
En iyi olasılıkta bir bakım evinde yaşamam
02:20
and work at menialadi jobsMeslekler.
53
124251
1704
ve ufak tefek günlük işlerde çalışmam bekleniyordu.
02:21
FortunatelyNeyse ki, I did not actuallyaslında
54
125955
2000
Neyse ki, o mezar öngörüsünü
02:23
enactkararnameler that gravemezar prognosisprognoz.
55
127955
1775
gerçekleştirmedim.
02:25
InsteadBunun yerine, I'm a chairedBaşkanlık ProfessorProfesör of LawHukuk, PsychologyPsikoloji
56
129730
2841
Onun yerine, USC Gould Hukuk Fakültesi'nde
02:28
and PsychiatryPsikiyatri at the USCUSC GouldGould SchoolOkul of LawHukuk,
57
132571
2625
Hukuk, Psikoloji ve Psikiyatri profesörü oldum.
02:31
I have manyçok closekapat friendsarkadaşlar
58
135196
1630
Pek çok yakın arkadaşım ve
02:32
and I have a belovedsevgili husbandkoca, Will, who'skim here with us todaybugün.
59
136826
3185
bugün burada bizimle olan sevgili kocam var.
02:35
(ApplauseAlkış) Thank you.
60
140011
4527
(Alkışlar) Teşekkürler.
02:42
He's definitelykesinlikle the starstar of my showgöstermek.
61
146554
3258
Eşim kesinlikle gösterimin yıldızı.
02:45
I'd like to sharepay with you how that happenedolmuş, and alsoAyrıca
62
149812
2798
Sizlere neler yaşadığımı ve ayrıca
02:48
describetanımlamak my experiencedeneyim of beingolmak psychoticpsikozlu.
63
152610
2769
bir psikotik olarak deneyimlerimi anlatmak isterim.
02:51
I hastenAcele to addeklemek that it's my experiencedeneyim,
64
155379
2480
Şunu belirtmeliyim ki bu, benim deneyimim
02:53
because everyoneherkes becomesolur psychoticpsikozlu in his or her ownkendi way.
65
157859
2656
çünkü herkes kendine özgü bir şekilde psikotik hale geliyor.
02:56
Let's startbaşlama with the definitiontanım of schizophreniaşizofreni.
66
160515
3061
Şizofreninin tanımı ile başlayalım.
02:59
SchizophreniaŞizofreni is a brainbeyin diseasehastalık.
67
163576
2221
Şizofreni bir beyin hastalığı.
03:01
Its definingtanımlarken featureözellik is psychosispsikoz, or beingolmak
68
165797
2425
Tanımlayıcı özelliği psikoz,
03:04
out of touchdokunma with realitygerçeklik.
69
168222
1592
ya da diğer bir deyişle gerçekle bağlantı kuramama hali.
03:05
DelusionsSanrılar and hallucinationshalüsinasyonlar
70
169814
1822
Yanılsamalar ve halüsinasyonlar
03:07
are hallmarksişaretlerinden of the illnesshastalık.
71
171636
1554
bu hastalığın en belirgin işaretleri.
03:09
DelusionsSanrılar are fixedsabit and falseyanlış beliefsinançlar that aren'tdeğil responsiveduyarlı
72
173190
2752
Yanılsamalar sabit, yanlış ve kanıtlanamayan inançlar;
03:11
to evidencekanıt, and hallucinationshalüsinasyonlar are falseyanlış sensoryduyusal experiencesdeneyimler.
73
175942
3816
halüsinasyonlar ise hatalı duyusal deneyimler.
03:15
For exampleörnek, when I'm psychoticpsikozlu I oftensık sık have
74
179758
2350
Örneğin, psikotik haldeyken
03:18
the delusionsanrı that I've killedöldürdü hundredsyüzlerce of thousandsbinlerce
75
182108
2251
sıklıkla sadece düşüncelerimi kullanarak
03:20
of people with my thoughtsdüşünceler.
76
184359
1577
binlerce insanı öldürdüğüm yanılsamasına kapılırım.
03:21
I sometimesara sıra have the ideaFikir that
77
185936
1705
Bazen beynimde nükleer patlamalar
03:23
nuclearnükleer explosionspatlamalar are about to be setset off in my brainbeyin.
78
187641
2495
olacağı fikrine kapılırım.
03:26
OccasionallyZaman zaman, I have hallucinationshalüsinasyonlar,
79
190136
2336
Zaman zaman, halüsinasyonlar görürüm,
03:28
like one time I turneddönük around and saw a man
80
192472
1768
mesela bir keresinde arkamı döndüğümde
03:30
with a raisedkalkık knifebıçak.
81
194240
1577
elindeki bıçağı bana doğrultmuş bir adam gördüm.
03:31
ImagineHayal havingsahip olan a nightmarekâbus while you're awakeuyanık.
82
195817
2792
Uyanıkken kabus görmek gibi düşünün.
03:34
OftenKez, speechkonuşma and thinkingdüşünme becomeolmak disorganizeddağınık
83
198609
3210
Konuşmalar ve düşünceler çoğunlukla
03:37
to the pointpuan of incoherencetutarsızlık.
84
201819
1546
anlamsızlık derecesine gelecek kadar karışır.
03:39
LooseGevşek associationsdernekler involvesgerektirir puttingkoyarak togetherbirlikte wordskelimeler
85
203365
2879
Serbest çağrışımlar birbirine çok benzeyen ama
03:42
that mayMayıs ayı soundses a lot alikebenzer but don't make senseduyu,
86
206244
2783
bir anlam ifade etmeyen sözcükleri bir araya getirmeyi içeriyor
03:44
and if the wordskelimeler get jumbledkarmakarışık up enoughyeterli, it's calleddenilen "wordsözcük saladsalata."
87
209027
2390
ve eğer sözcükler çok fazla karışırsa bunu adı "laf salatası" oluyor.
03:47
ContraryTam tersine to what manyçok people think, schizophreniaşizofreni is not
88
211417
4438
Çoğu insanın düşündüğünün aksine şizofreni,
03:51
the sameaynı as multipleçoklu personalitykişilik disorderdüzensizlik or splitBölünmüş personalitykişilik.
89
215855
3415
çoklu kişilik bozukluğu veya bölünmüş kişilik ile aynı şey değil.
03:55
The schizophrenicşizofrenik mindus is not splitBölünmüş, but shatteredparamparça.
90
219270
3551
Şizofrenik bir akıl bölünmüş değil, parçalanmış.
03:58
EveryoneHerkes has seengörüldü a streetsokak personkişi,
91
222821
2579
Herkes dışarıda bir ofis binasının dışında
04:01
unkemptdağınık, probablymuhtemelen ill-fedkötü beslenen,
92
225400
2023
derbeder halde, kötü beslenmiş,
04:03
standingayakta outsidedışında of an officeofis buildingbina mutteringmırıldanıp
93
227423
2577
bir şeyler mırıldanan veya kendi kendine bağıran
04:05
to himselfkendisi or shoutinghaykırış.
94
230000
1813
evsiz bir insan görmüştür.
04:07
This personkişi is likelymuhtemelen to have some formform of schizophreniaşizofreni.
95
231813
2597
Bu insan büyük ihtimalle şizofreninin bir çeşidine sahiptir.
04:10
But schizophreniaşizofreni presentshediyeler itselfkendisi acrosskarşısında a widegeniş arraydizi
96
234410
2331
Fakat şizofreni farklı sosyoekonomik
04:12
of socioeconomicsosyo-ekonomik statusdurum, and there are people
97
236741
2824
sınıflara dağılmış bir hastalık, yani,
04:15
with the illnesshastalık who are full-timetam zamanlı professionalsprofesyoneller
98
239565
2530
bu hastalığa sahip olup tam zamanlı profesyonel işler yapan
04:17
with majormajör responsibilitiessorumluluklar.
99
242095
2352
ve büyük sorumluluklara sahip insanlar da var.
04:20
SeveralBirkaç yearsyıl agoönce, I decidedkarar
100
244447
1211
Birkaç yıl önce, kendi deneyimlerimi
04:21
to writeyazmak down my experiencesdeneyimler and my personalkişisel journeyseyahat,
101
245658
3435
ve kişisel yolculuğumu yazmaya karar verdim
04:24
and I want to sharepay some more of that storyÖykü with you todaybugün
102
249093
2298
ve bunu bu durumu yaşayan bir insanın bakış açısından görebilmeniz için
04:27
to conveyiletmek the insideiçeride viewgörünüm.
103
251391
1663
bugün hikayemin bir kısmını sizlerle paylaşmak istiyorum.
04:28
So the followingtakip etme episodeBölüm happenedolmuş the seventhyedinci weekhafta
104
253054
2785
Birazdan okutacağım bölüm Yale Hukuk Fakültesi'ndeki ilk yılımın
04:31
of my first semesterdönem of my first yearyıl at YaleYale LawHukuk SchoolOkul.
105
255839
2863
ilk döneminin yedinci haftasında gerçekleşti.
04:34
QuotingAlıntı from my writingsyazıları:
106
258702
2205
Yazılarımdan alıntı yapıyorum:
04:36
"My two classmatessınıf arkadaşları, RebelAsi and ValVal, and I had madeyapılmış the datetarih
107
260907
3469
Ben ve iki sınıf arkadaşım Rebel ve Val,
04:40
to meetkarşılamak in the lawhukuk schoolokul librarykütüphane on FridayCuma night
108
264376
2961
cuma akşamı notlarımızı gözden geçirmek için
04:43
to work on our memoKısa Not assignmentatama togetherbirlikte.
109
267337
2284
hukuk fakültesinin kütüphanesinde buluşmak üzere anlaştık.
04:45
But we didn't get faruzak before I was talkingkonuşma in waysyolları
110
269621
1802
Ama ben hiçbir anlam ifade etmeyen bir biçimde
04:47
that madeyapılmış no senseduyu.
111
271423
1523
konuşmaya başladığımda çok da uzağa gidememiştik.
04:48
'MemosFaturaları are visitationsziyaretler,' I informedbilgili them.
112
272946
3064
"Notlar ziyaretlerdir." diye bilgilendirdim onları.
04:51
'They make certainbelli pointsmakas. The pointpuan is on your headkafa.
113
276010
2520
"Belli anlamlara işaret ederler. Kafanda işaret var.
04:54
PatPat used to say that. Have you killedöldürdü you anyonekimse?'
114
278530
2455
Pat böyle derdi. Hiç birini öldürdün mü?"
04:56
RebelAsi and ValVal lookedbaktı at me
115
280985
2016
Rebel ve Val bana sanki onların ya da benim
04:58
as if they or I had been
116
283001
1671
yüzümüze soğuk su atılmış
05:00
splashedsıçrayan in the faceyüz with coldsoğuk waterSu.
117
284672
1580
gibi baktılar.
05:02
'What are you talkingkonuşma about, ElynElyn?'
118
286252
1556
"Ne diyorsun sen, Elyn?"
05:03
'Oh, you know, the usualolağan. Who'sKim'ın what, what's who,
119
287808
3009
"Oh bilirsiniz işte, her zamanki şeyler. Kim kimdir, kim nedir,
05:06
heavencennet and hellcehennem. Let's go out on the roofçatı.
120
290817
2255
cennet ve cehennem. Haydi çatıya çıkalım."
05:08
It's a flatdüz surfaceyüzey. It's safekasa.'
121
293072
1576
Düz bir alan. Güvenli olur."
05:10
RebelAsi and ValVal followedtakip etti
122
294648
1584
Rebel ve Val beni takip etti
05:12
and they askeddiye sordu what had gottenkazanılmış into me.
123
296232
1449
ve bana ne olduğunu sordular.
05:13
'This is the realgerçek me,' I announcedaçıkladı,
124
297681
1863
"Bu benim gerçek halim." diye bildirdim,
05:15
wavingsallama my armssilâh aboveyukarıdaki my headkafa.
125
299544
1545
ellerimi kafamın üstünde sallarken.
05:16
And then, lategeç on a FridayCuma night, on the roofçatı
126
301089
2775
Ve sonra, cuma gecesi,
05:19
of the YaleYale LawHukuk SchoolOkul,
127
303864
1157
Yale Hukuk Fakültesi'nin çatısında
05:20
I beganbaşladı to singşarkı söyle, and not quietlysessizce eitherya.
128
305021
2292
şarkı söylemeye başladım, sessiz de değildim hani.
05:23
'Come to the FloridaFlorida sunshinegüneş ışığı bushçalı.
129
307313
3104
"Florida'ya gel gün ışığı huzmesi.
05:26
Do you want to dancedans?'
130
310417
1311
Dans etmek ister misin?"
05:27
'Are you on drugsilaçlar?' one askeddiye sordu. 'Are' Vardır you highyüksek?'
131
311728
2475
"Uyuşturucu mu aldın?" diye sordu biri. "Kafan mı iyi?"
05:30
'HighYüksek? Me? No way, no drugsilaçlar.
132
314203
2456
"Kafası iyi? Ben? Hayır, uyuşturucu yok."
05:32
Come to the FloridaFlorida sunshinegüneş ışığı bushçalı,
133
316659
2567
Florida'ya gel gün ışığı huzmesi.
05:35
where there are lemonslimon, where they make demonsŞeytanlar.'
134
319226
3273
orada limonlar var, orada şeytanlar yapıyorlar."
05:38
'You're frighteningkorkutucu me,' one of them said, and RebelAsi and ValVal
135
322499
2694
"Beni korkutuyorsun" dedi biri ve
05:41
headedbaşlı back into the librarykütüphane.
136
325193
1779
Rebel ile Val kütüphaneye geri döndü.
05:42
I shruggedomuz silkti and followedtakip etti them.
137
326972
2117
Silkindim ve onları takip ettim.
05:44
Back insideiçeride, I askeddiye sordu my classmatessınıf arkadaşları if they were
138
329089
3367
İçeriye girince, arkadaşlarıma onların da benim gibi
05:48
havingsahip olan the sameaynı experiencedeneyim of wordskelimeler jumpingatlama around
139
332456
2217
vakalarımız etrafında dönen sözcüklerle ilgili
05:50
our casesvakalar as I was.
140
334673
1344
aynı deneyimi yaşayıp yaşamadıklarını sordum.
05:51
'I think someone'sbirisi var infiltratedinfiltre my copieskopyalar of the casesvakalar,' I said.
141
336017
4023
"Sanırım biri benim vakalarıma ait dosyanın içine sızmış." dedim.
05:55
'We'veBiz ettik got to casedurum the jointortak.
142
340040
1504
"Eklemleri dosyalamalıyız.
05:57
I don't believe in jointseklem, but
143
341544
1583
Eklemlere inanmıyorum ama
05:59
they do holdambar your bodyvücut togetherbirlikte.'" --
144
343127
1465
vücudumuzu onlar bir arada tutuyor." --
06:00
It's an exampleörnek of loosegevşek associationsdernekler. --
145
344592
2369
Bu serbest çağrışımlara bir örnekti.--
06:02
"EventuallySonunda I madeyapılmış my way back to my dormYurt roomoda,
146
346961
2384
"Sonunda yurt odama dönebildim
06:05
and oncebir Zamanlar there, I couldn'tcould settleyerleşmek down.
147
349345
2359
ve oraya vardığımda bir türlü sakinleşemedim.
06:07
My headkafa was too fulltam of noisegürültü,
148
351704
1825
Kafam çok fazla sesle doluydu,
06:09
too fulltam of orangePortakal treesağaçlar and lawhukuk memosfaturaları I could not writeyazmak
149
353529
3687
çok fazla portakal ağacıyla ve yazamadığım hukuk notlarıyla
06:13
and masskitle murderscinayetleri I knewbiliyordum I would be responsiblesorumluluk sahibi for.
150
357216
2632
ve sorumlusu olduğumu bildiğim toplu katliamlarla dolu.
06:15
SittingOturma on my bedyatak, I rockedsarstı back and forthileri,
151
359848
3345
Yatağımda oturup, korku ve yalnızlık içinde
06:19
moaninginilti in fearkorku and isolationyalıtım."
152
363193
2032
bir öne bir arkaya sallanıp durdum."
06:21
This episodeBölüm led to my first hospitalizationhastaneye yatırma in AmericaAmerika.
153
365225
3127
Bu olay Amerika'da ilk kez hastaneye yatırılmama sebep oldu.
06:24
I had two earlierdaha erken in Englandİngiltere.
154
368352
2240
Daha önce iki kez İngiltere'de hastaneye yatırılmıştım.
06:26
ContinuingDevam etmeden with the writingsyazıları:
155
370592
1561
Yazılarıma devam edelim:
06:28
"The nextSonraki morningsabah I wentgitti to my professor'sProfesör'ün officeofis to asksormak
156
372153
2464
"Ertesi sabah değerlenidirmelerime fazladan süre
06:30
for an extensionuzantı on the memoKısa Not assignmentatama,
157
374617
1577
istemek içim profesörümün ofisine gittim
06:32
and I beganbaşladı gibberingHızlı unintelligablyunintelligably
158
376194
2157
ve aynı bir gece önceki gibi
06:34
as I had the night before,
159
378351
1346
anlaşılmaz bir biçimde mırıldanmaya başladım
06:35
and he eventuallysonunda broughtgetirdi me to the emergencyacil Servis roomoda.
160
379697
1673
ve eninde sonunda profesör beni acil servise götürdü.
06:37
OnceBir kez there, someonebirisi I'll just call 'The' Doctor'Doktor '
161
381370
3801
Oradayken, sadece "doktor" diyeceğim biri
06:41
and his wholebütün teamtakım of goonsgoriller swoopeddaldı down,
162
385171
1967
ve onun yardakçıları üstüme çullanıp
06:43
liftedkaldırdı me highyüksek into the airhava,
163
387138
1409
beni havaya kaldırdılar
06:44
and slammedçarptı me down on a metalmetal bedyatak
164
388547
1673
ve ardından metal bir yatağa
06:46
with suchböyle forcekuvvet that I saw starsyıldızlar.
165
390220
2352
o kadar hızlı çarptılar ki yıldızları gördüm.
06:48
Then they strappedsarılı my legsbacaklar and armssilâh to the metalmetal bedyatak
166
392572
2558
Ardından kollarımı ve bacaklarımı
06:51
with thickkalın leatherderi strapsAskıları.
167
395130
1667
kalın deri kayışlarla metal yatağa bağladılar.
06:52
A soundses camegeldi out of my mouthağız that I'd never heardduymuş before:
168
396797
3346
Ağzımdan daha önce hiç duymadığım bir ses çıktı:
06:56
halfyarım groaninilti, halfyarım screamçığlık,
169
400143
2028
biraz inilti, biraz çığlık,
06:58
barelyzar zor humaninsan and puresaf terrorterör.
170
402171
3344
neredeyse insanlık dışı ve korku dolu.
07:01
Then the soundses camegeldi again,
171
405515
1671
Ardından aynı ses
07:03
forcedzorunlu from somewherebir yerde deepderin insideiçeride my bellygöbek
172
407186
1924
midemin derinliklerinden,
07:05
and scrapingkazıma my throatboğaz rawçiğ."
173
409110
1597
boğazımı yırtarcasına yine geldi."
07:06
This incidentolay resultedsonuçlandı in my involuntaryistemsiz hospitalizationhastaneye yatırma.
174
410707
4279
Bu olay kendi isteğim dışında hastanede tutulmam ile sonuçlandı.
07:10
One of the reasonsnedenleri the doctorsdoktorlar gaveverdi for hospitalizinganlatamamışım galiba me
175
414986
3541
Doktorlardan birinin
07:14
againstkarşısında my will was that I was
176
418527
1285
isteğim dışında hastanede tutulmama gösterdiği gerekçe
07:15
"gravelyağır disabledengelli."
177
419812
1407
"ciddi bir biçimde engelli" olmamdı.
07:17
To supportdestek this viewgörünüm, they wroteyazdı in my chartgrafik that I was unableaciz
178
421219
3096
Bu görüşü desteklemek için çizelgeme
07:20
to do my YaleYale LawHukuk SchoolOkul homeworkev ödevi.
179
424315
1792
Yale Hukuk Fakültesi ödevimi yapamadığımı yazdılar.
07:22
I wonderedmerak what that meantdemek about much of the restdinlenme of NewYeni HavenHaven.
180
426107
3041
New Haven'da kaldığım süre boyunca bunun ne anlama geldiğini düşündüm durdum.
07:25
(LaughterKahkaha)
181
429148
1606
(Kahkahalar)
07:26
DuringSırasında the nextSonraki yearyıl, I would
182
430754
2689
Ertesi yıl, psikiyatrik bir hastanede
07:29
spendharcamak fivebeş monthsay in a psychiatricpsikiyatrik hospitalhastane.
183
433443
2152
beş ay kaldım.
07:31
At timeszamanlar, I spentharcanmış up to 20 hourssaatler in mechanicalmekanik restraintskısıtlama yok,
184
435595
3479
Bazı zamanlarda mekanik bir şekilde bağlanarak 20 saat kaldığım olurdu,
07:34
armssilâh tiedbağlı, armssilâh and legsbacaklar tiedbağlı down,
185
439074
3490
kollarım bağlı, kollarım ve bacaklarım bağlı,
07:38
armssilâh and legsbacaklar tiedbağlı down with a net tiedbağlı
186
442564
2519
kollarım bacaklarım bağlı ve
07:40
tightlysıkıca acrosskarşısında my chestgöğüs.
187
445083
1808
göğsüme sıkı bir ağ çekilmiş bir şekilde.
07:42
I never struckvurdu anyonekimse.
188
446891
2047
Hiç kimseye vurmadım.
07:44
I never harmedzarar anyonekimse. I never madeyapılmış any directdirekt threatstehditler.
189
448938
2906
Hiç kimseye zarar vermedim. Asla doğrudan tehditler savurmadım.
07:47
If you've never been restrainedölçülü yourselfkendin, you mayMayıs ayı have
190
451844
2774
Eğer daha önce hiç zaptedilmediyseniz,
07:50
a benigniyi huylu imagegörüntü of the experiencedeneyim.
191
454618
2697
kafanızda bununla ilgili insancıl bir resim canlanır.
07:53
There's nothing benigniyi huylu about it.
192
457315
1975
Bunun hiç bir insancıl yanı yok.
07:55
EveryHer weekhafta in the UnitedAmerika StatesBirleşik,
193
459290
1785
Amerika Birleşik Devletleri'nde her hafta
07:56
it's been estimatedtahmini that one to threeüç people dieölmek in restraintskısıtlama yok.
194
461075
2920
iddia ediliyor ki zaptedilen insanların üçte biri bağlandıkları şeritler içinde ölüyor.
07:59
They stranglekendi ellerimle öldürürüm, they aspirateaspiratı theironların vomitkusmuk,
195
463995
2616
Boğuluyorlar, kendi kusmuklarını yutuyorlar,
08:02
they suffocateboğmak, they have a heartkalp attacksaldırı.
196
466611
2153
nefessiz kalıyorlar, kalp krizi geçiriyorlar.
08:04
It's unclearbelirsiz whetherolup olmadığını usingkullanma mechanicalmekanik restraintskısıtlama yok
197
468764
2526
Mekanik gemler ve bağlar kullanmanın hayat mı kurtardığı
08:07
is actuallyaslında savingtasarruf liveshayatları or costingMaliyetlendirme liveshayatları.
198
471290
2520
yoksa hayat mı aldığı tartışılır.
08:09
While I was preparinghazırlamak to writeyazmak my studentÖğrenci noteNot
199
473810
2794
Yale Hukuk bülteni için
08:12
for the YaleYale LawHukuk JournalGünlük on mechanicalmekanik restraintskısıtlama yok,
200
476604
2200
mekanik bağlar üzerine makalemi hazırlarken
08:14
I consultedistişare an eminentseçkin lawhukuk professorprofesör who was alsoAyrıca
201
478804
2352
aynı zamanda bir psikiyatr olan seçkin bir profesöre danıştım
08:17
a psychiatristpsikiyatrist,
202
481156
1085
ve o da gemler ve bağların
08:18
and said surelyelbette he would agreeanlaşmak
203
482241
1713
aşağılayıcı, acı verici,
08:19
that restraintskısıtlama yok mustşart be degradingonur kırıcı,
204
483954
2296
ve korkutucu oldduğu konusunda
08:22
painfulacı verici and frighteningkorkutucu.
205
486250
1536
benimle hemfikirdi.
08:23
He lookedbaktı at me in a knowingbilme way, and said,
206
487786
2111
Bilgiç bir şekilde bana baktı ve
08:25
"ElynElyn, you don't really understandanlama:
207
489897
2329
"Elyn, anlamıyorsun:
08:28
These people are psychoticpsikozlu.
208
492226
1738
Bu insanlar psikotik.
08:29
They're differentfarklı from me and you.
209
493964
1521
Senden ve benden farklılar.
08:31
They wouldn'tolmaz experiencedeneyim restraintskısıtlama yok as we would."
210
495485
2764
Bağlar onlara bizim hissettiklerimizi hissettirmez." dedi.
08:34
I didn't have the couragecesaret to tell him in that momentan that,
211
498249
2834
O zaman ona,
08:36
no, we're not that differentfarklı from him.
212
501083
2001
ondan hiç de farklı olmadığımızı söyleyecek cesaretim yoktu.
08:38
We don't like to be strappedsarılı down to a bedyatak
213
503084
2358
Bir yatağa bağlanmayı ve acı çekmek üzere saatlerce öylece bırakılmayı
08:41
and left to sufferacı çekmek for hourssaatler any more than he would.
214
505442
2330
ondan daha fazla sevmiyorduk.
08:43
In factgerçek, untila kadar very recentlyson günlerde,
215
507772
2152
Aslında, çok yakın zamana kadar,
08:45
and I'm sure some people still holdambar it as a viewgörünüm,
216
509924
1982
ve eminim ki hala bu fikri destekleyen vardır,
08:47
that restraintskısıtlama yok help psychiatricpsikiyatrik patientshastalar feel safekasa.
217
511906
3032
bağlanmanın psikotik hastalara kendilerini güvende hissettirdiği sanılıyordu.
08:50
I've never metmet a psychiatricpsikiyatrik patienthasta
218
514938
2432
Hiç bu görüşü destekleyen
08:53
who agreedkabul with that viewgörünüm.
219
517370
1394
psikiyatrik bir hasta ile tanışmadım.
08:54
TodayBugün, I'd like to say I'm very pro-psychiatryyanlısı psikiyatri
220
518764
2711
Bugün, psikiyatri yanlısı
08:57
but very anti-forceAnti-kuvvet.
221
521475
1503
fakat baskı karşıtı olduğumu söylemek isterim.
08:58
I don't think forcekuvvet is effectiveetkili as treatmenttedavi, and I think
222
522978
2991
Bence baskı, tedavi kadar etkili değil ve bence
09:01
usingkullanma forcekuvvet is a terriblekorkunç thing to do to anotherbir diğeri personkişi
223
525969
2737
korkunç bir hastalığa sahip bir başka insan üzerinde
09:04
with a terriblekorkunç illnesshastalık.
224
528706
1359
böyle bir güç kullanmak korkunç bir şey.
09:05
EventuallySonunda, I camegeldi to LosLos AngelesAngeles
225
530065
2721
Nihayetinde, University of Southern California Hukuk Fakültesi'nde
09:08
to teachöğretmek at the UniversityÜniversitesi of SouthernGüney CaliforniaCalifornia LawHukuk SchoolOkul.
226
532786
2498
ders vermek için Los Angeles'a geldim.
09:11
For yearsyıl, I had resisteddirendi medicationilaç,
227
535284
2320
Yıllarca ilaçlara direndim
09:13
makingyapma manyçok, manyçok effortsçabaları to get off.
228
537604
1990
ve onlardan uzak durmak için çok çaba sarf ettim.
09:15
I feltkeçe that if I could manageyönetmek withoutolmadan medicationilaç,
229
539594
2675
Eğer ilaç kullanmadan yaşamayı başarabilirsem
09:18
I could provekanıtlamak that, after all,
230
542269
2038
bir şekilde aslında zihinsel bir hastalığa sahip olmadığımı,
09:20
I wasn'tdeğildi really mentallyzihinsel illhasta, it was some terriblekorkunç mistakehata.
231
544307
2750
hepsinin bir hata olduğunu kanıtlayabilirmişim gibi hissediyordum.
09:22
My mottosloganı was the lessaz medicinetıp, the lessaz defectivearızalı.
232
547057
3307
İlkem şuydu: ne kadar az ilaç o kadar az kusur.
09:26
My L.A. analystanalist, DrDr. KaplanKaplan, was urgingçağıran me
233
550364
3088
Los Angeles'taki analistim Dr. Kaplan
09:29
just to staykalmak on medicationilaç and get on with my life,
234
553452
2500
ilaçlarımı almam ve hayatımı idame ettirmem için ısrar ediyordu,
09:31
but I decidedkarar I wanted to make one last collegekolej try to get off.
235
555952
3475
ama ben ilaçları bırakmak için son bir deneme yapmaya karar verdim.
09:35
QuotingAlıntı from the textMetin:
236
559427
1432
Yazıdan alıntı yapıyorum:
09:36
"I startedbaşladı the reductionindirgeme of my medsilaç, and withiniçinde a shortkısa time
237
560859
3640
"İlaçlarımı azaltmaya başladım ve kısa sürede
09:40
I beganbaşladı feelingduygu the effectsetkileri.
238
564499
2112
etkisini hissettim.
09:42
After returningdönen from a tripgezi to OxfordOxford, I marchedyürüdü into
239
566611
2841
Oxford'da bir geziden döndükten sonra
09:45
Kaplan'sKaplan'ın officeofis, headedbaşlı straightDüz for the cornerköşe, crouchedçömelmiş down,
240
569452
3377
doğruca Kapan'ın ofisine gidip köşeye çömeldim,
09:48
coveredkapalı my faceyüz, and beganbaşladı shakingsallama.
241
572829
2233
yüzümü kapattım ve titremeye başladım.
09:50
All around me I sensedalgılanan evilkötülük beingsvarlıklar poisedhazır with daggershançer.
242
575062
3155
Etrafımda ellerinde hançerlerle kötü yaratıkların olduğunu hissettim.
09:54
They'dOnlar-cekti slicedilim me up in thinince slicesdilimleri
243
578217
2168
Beni ince ince dilimliyor
09:56
or make me swallowyutmak hotSıcak coalskömürleri.
244
580385
1642
ya da bana sıcak kömür yutturuyorlardı.
09:57
KaplanKaplan would latersonra describetanımlamak me as 'writhing' kıvranmaya in agonyacı.'
245
582027
3377
Kaplan daha sona benim "ızdırap içinde kıvrandığımı" söyleyecekti.
10:01
Even in this statebelirtmek, bildirmek, what he accuratelytam olarak describedtarif edilen as
246
585404
3085
Onun şiddetli ve ileri derece psikotik olarak tanımladığı
10:04
acutelyAkut and forwardlyforwardly psychoticpsikozlu,
247
588489
1691
bu durumda bile,
10:06
I refusedreddetti to take more medicationilaç.
248
590180
2013
daha fazla ilaç almayı reddettim.
10:08
The missionmisyon is not yethenüz completetamamlayınız.
249
592193
2800
Görevim henüz tamamlanmamıştı.
10:10
ImmediatelyHemen after the appointmentrandevu with KaplanKaplan,
250
594993
2618
Kaplan'la randevumdan hemen sonra,
10:13
I wentgitti to see DrDr. MarderMarder, a schizophreniaşizofreni expertuzman
251
597611
2298
beni ilaçların yan etkisi için izleyen bir şizofreni uzmanı
10:15
who was followingtakip etme me for medicationilaç sideyan effectsetkileri.
252
599909
2308
Dr. Marder'ı görmeye gittim.
10:18
He was underaltında the impressionizlenim that I had a mildhafif psychoticpsikozlu illnesshastalık.
253
602217
3021
Hafif bir psikotik hastalığım olduğu izlenimine kapılmıştı.
10:21
OnceBir kez in his officeofis, I satoturdu on his couchkanepe, foldedkatlanmış over,
254
605238
3428
Onun ofisindeyken bir keresinde kanepeye oturdum,
10:24
and beganbaşladı mutteringmırıldanıp.
255
608666
1639
iki büklüm oldum ve homurdanmaya başladım.
10:26
'HeadKafa explosionspatlamalar and people tryingçalışıyor to killöldürmek.
256
610305
2230
"Kafa patlamaları ve öldürmeye çalışan insanlar.
10:28
Is it okay if I totallybütünüyle trashçöp your officeofis?'
257
612535
2465
Ofisini yerle bir etsem sorun olur mu?"
10:30
'You need to leaveayrılmak if you think you're going to do that,'
258
615000
2632
"Eğer böyle yapmayı düşünüyorsan gitmen gerekecek."
10:33
said MarderMarder.
259
617632
983
dedi Marder.
10:34
'Okay. SmallKüçük. FireYangın on icebuz. Tell them not to killöldürmek me.
260
618615
3152
"Tamam. Küçük. Buzdaki ateş. Onlara beni öldürmemelerini söyle.
10:37
Tell them not to killöldürmek me. What have I donetamam wrongyanlış?
261
621767
1648
Beni öldürmemelerini söyle. Neyi yanlış yaptım?
10:39
HundredsYüzlerce of thousandsbinlerce with thoughtsdüşünceler, interdictionyasaklama.'
262
623415
2577
Yüzlercesi, binlercesi düşünceli, yasak."
10:41
'ElynElyn, do you feel like you're
263
625992
1735
"Elyn, kendine ya da başkalarına karşı
10:43
dangeroustehlikeli to yourselfkendin or othersdiğerleri?
264
627727
1497
tehlikeli olduğunu düşünüyor musun?
10:45
I think you need to be in the hospitalhastane.
265
629224
2415
Bence bir hastanede olman gerek.
10:47
I could get you admittedkabul edilmiş right away, and the wholebütün thing
266
631639
1857
İstersen hemen girişini yapabilirim
10:49
could be very discreteayrık.'
267
633496
1135
ve her şey daha farklı olur."
10:50
'HaHa, haha, haha.
268
634631
1681
"Ha ha ha.
10:52
You're offeringteklif to put me in hospitalshastaneler?
269
636312
2337
Beni hastaneye koymayı mı teklif ediyorsunuz?
10:54
HospitalsHastaneler are badkötü, they're maddeli, they're sadüzgün.
270
638649
2943
Hastaneler kötü, deliler, üzgünler.
10:57
One mustşart staykalmak away. I'm God, or I used to be.'"
271
641592
3664
İnsan onlardan uzak durmalı. Ben tanrıyım, ya da öyleydim."
11:01
At that pointpuan in the textMetin,
272
645256
1583
Yazının bu kısmında,
11:02
where I said "I'm God, or I used to be," my husbandkoca
273
646839
1905
"Ben tanrıyım ya da öyleydim" dediğim yerde
11:04
madeyapılmış a marginalmarjinal noteNot.
274
648744
1025
eşim ilginç bir noktaya değindi.
11:05
He said, "Did you quitçıkmak or were you firedateş?"
275
649769
1607
"İstifa mı ettin, yoksa kovuldun mu?" diye sordu.
11:07
(LaughterKahkaha)
276
651376
2231
(Kahkahalar)
11:09
"'I' Ben give life and I take it away.
277
653607
3752
"Can veriyorum ve can alıyorum.
11:13
ForgiveAffet me, for I know not what I do.'
278
657359
1697
Ne yaptığımı bilmediğim için affet beni."
11:14
EventuallySonunda, I brokekırdı down in frontön of friendsarkadaşlar, and
279
659056
3314
En nihayetinde, arkadaşlarımın önünde kontrolümü kaybettim
11:18
everybodyherkes convincedikna olmuş me to take more medicationilaç.
280
662370
2508
ve herkes beni daha fazla ilaç almaya ikna etti.
11:20
I could no longeruzun denyreddetmek the truthhakikat,
281
664878
1946
Artık ne gerçeği inkâr edebiliyor,
11:22
and I could not changedeğişiklik it.
282
666824
1522
ne de değiştirebiliyordum.
11:24
The wallduvar that kepttuttu me, ElynElyn, ProfessorProfesör SaksSaks,
283
668346
2649
Beni yıllar önce hastaneye yatırılan deli kadından koruyan o duvar,
11:26
separateayrı from that insanedeli womankadın hospitalizedhastaneye kaldırıldı yearsyıl pastgeçmiş,
284
670995
3113
Elyn, Profesör Saks,
11:30
layyatırmak smashedparçalanmış and in ruinsHarabeleri."
285
674108
2111
dağıldı ve harap oldu.
11:32
Everything about this illnesshastalık saysdiyor I shouldn'tolmamalı be here,
286
676219
2673
Bu hastalık hakkındaki her şey burada olmamam gerektiğini söylüyor
11:34
but I am. And I am, I think, for threeüç reasonsnedenleri:
287
678892
2874
ama buradayım. Ve bence bu üç sebepten dolayı:
11:37
First, I've had excellentMükemmel treatmenttedavi.
288
681766
2392
İlk olarak, mükemmel bir tedavi gördüm.
11:40
Four-Dört- to five-day-a-weekhaftada beş gün psychoanalyticpsikanalitik psychotherapypsikoterapi
289
684158
2946
On yıllar boyunca haftada dört-beş gün psikoanalitik psikoterapi
11:43
for decadeson yıllar and continuingdevam ediyor, and excellentMükemmel psychopharmacologyPsikofarmakoloji.
290
687104
2984
ve mükemmel bir psikofarmakoloji.
11:45
Secondİkinci, I have manyçok closekapat familyaile membersüyeler and friendsarkadaşlar who know me
291
690088
4044
İkincisi, beni ve hastalığımı bilen
11:50
and know my illnesshastalık.
292
694132
1254
pek çok yakın arkadaşım ve aile bireyim var.
11:51
These relationshipsilişkiler have givenverilmiş my life a meaninganlam
293
695386
2324
Bu ilişkiler hayatıma anlam ve derinlik kattı ve
11:53
and a depthderinlik, and they alsoAyrıca helpedyardım etti me navigategezinmek
294
697710
2167
aynı zamanda hayatımı yönlendirmeme
11:55
my life in the faceyüz of symptomssemptomlar.
295
699877
1968
ve semptomlarımla yüzleşmeme yardımcı oldu.
11:57
ThirdÜçüncü, I work at an enormouslyçok supportivedestekleyici workplaceiş yeri
296
701845
3168
Üçüncü olarak, USC Hukuk Fakültesi'nde,
12:00
at USCUSC LawHukuk SchoolOkul.
297
705013
1585
son derece destekleyici bir iş yerinde çalışıyorum.
12:02
This is a placeyer that not only accommodatesbarındırır my needsihtiyaçlar
298
706598
3025
Burası sadece ihtiyaçlarımı karşılayan değil
12:05
but actuallyaslında embracessarılmalar them.
299
709623
1391
aynı zamanda onları kucaklayan bir yer.
12:06
It's alsoAyrıca a very intellectuallyentelektüel stimulatinguyarıcı placeyer,
300
711014
3031
Ayrıca entelektüel olarak teşvik edici bir yer ki,
12:09
and occupyingişgal my mindus with complexkarmaşık problemssorunlar
301
714045
2592
aklımı karmaşık problemlerle meşgul etmek
12:12
has been my besten iyi and mostçoğu powerfulgüçlü and mostçoğu reliabledürüst
302
716637
3433
her zaman hastalığıma karşı kullandığım
12:15
defensesavunma againstkarşısında my mentalzihinsel illnesshastalık.
303
720070
1720
en güçlü ve en güvenilir savunma oldu.
12:17
Even with all that — excellentMükemmel treatmenttedavi, wonderfulolağanüstü familyaile and
304
721790
3303
Fakat mükemmel bir tedaviye, harika bir aileye ve arkadaşlara,
12:20
friendsarkadaşlar, supportivedestekleyici work environmentçevre
305
725093
1916
destekleyici bir iş ortamına rağmen --
12:22
I did not make my illnesshastalık publichalka açık
306
727009
2333
hayatımın geç bir evresine kadar
12:25
untila kadar relativelyNispeten lategeç in life,
307
729342
1433
hastalığımı toplum içinde açıklayamadım.
12:26
and that's because the stigmastigma againstkarşısında mentalzihinsel illnesshastalık
308
730775
2519
Ve bunun sebebi: akli hastalığa karşı dolayı duyulan
12:29
is so powerfulgüçlü that I didn't feel safekasa with people knowingbilme.
309
733294
2608
utanç o kadar büyük ki insanların bilmesi konusunda hiç rahat hissetmedim.
12:31
If you hearduymak nothing elsebaşka todaybugün,
310
735902
2416
Eğer bu konuşmadan hiçbir şey öğrenmediyseniz,
12:34
please hearduymak this: There are not "schizophrenicsşizofrenler."
311
738318
3434
bari bu aklınızda kalsın: "Şizofrenikler" diye bir şey yok.
12:37
There are people with schizophreniaşizofreni, and these people
312
741752
3151
Şizofrniden muzdarip insanlar var ve bu insanlar
12:40
mayMayıs ayı be your spouse, they mayMayıs ayı be your childçocuk,
313
744903
2095
belki eşiniz, belki çocuğunuz,
12:42
they mayMayıs ayı be your neighborkomşu, they mayMayıs ayı be your friendarkadaş,
314
746998
2424
belki komşunuz, belki arkadaşınız,
12:45
they mayMayıs ayı be your coworkeriş arkadaşı.
315
749422
1424
belki de bir iş arkadaşınız olabilir.
12:46
So let me sharepay some finalnihai thoughtsdüşünceler.
316
750846
2856
Son birkaç düşüncemi paylaşmama izin verin.
12:49
We need to investyatırmak more resourceskaynaklar into researchAraştırma and treatmenttedavi
317
753702
3432
Akıl hastalıkları ile ilgili tedavi ve araştırmalara
12:53
of mentalzihinsel illnesshastalık.
318
757134
1240
daha fazla kaynak ve yatırım sağlamalıyız.
12:54
The better we understandanlama these illnesseshastalıklar, the better
319
758374
2056
Bu hastalıkları ne kadar iyi anlarsak,
12:56
the treatmentstedaviler we can providesağlamak, and the better the treatmentstedaviler
320
760430
2208
o kadar iyi tedaviler üretiriz ve ne kadar iyi tedaviler üretirsek,
12:58
we can providesağlamak, the more we can offerteklif people carebakım,
321
762638
2440
o kadar çok insana baskı kullanmadan
13:00
and not have to use forcekuvvet.
322
765078
1448
yardım önerebiliriz.
13:02
AlsoAyrıca, we mustşart stop criminalizingsuç mentalzihinsel illnesshastalık.
323
766526
2952
Ayrıca, zihinsel hastalıkları bir suç unsuru gibi göstermeyi bırakmamız gerek.
13:05
It's a nationalUlusal tragedytrajedi and scandalskandal that the L.A. Countyİlçe JailHapis
324
769478
4048
Los Angeles Eyalet Hapishanesi'nin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki
13:09
is the biggesten büyük psychiatricpsikiyatrik facilitytesis in the UnitedAmerika StatesBirleşik.
325
773526
2642
en büyük psikiyatrik tesis olması ulusal bir trajedi ve bir skandal.
13:12
AmericanAmerikan prisonsHapishaneler and jailshapishanelerinde are filleddolu with people who sufferacı çekmek
326
776168
3916
Amerikan hapishaneleri ciddi akıl hastalıklarından muzdarip
13:15
from severeşiddetli mentalzihinsel illnesshastalık, and manyçok of them are there
327
780084
2484
pek çok insan ile dolu ve bunların birçoğu
13:18
because they never receivedAlınan adequateyeterli treatmenttedavi.
328
782568
1977
hiçbir zaman yeterli tedavi alamadıkları için oradalar.
13:20
I could have easilykolayca endedbitti up there or on the streetssokaklar myselfkendim.
329
784545
3429
Ben de kolayca kendimi hapishanede ya da sokaklarda bulabilirdim.
13:23
A messagemesaj to the entertainmenteğlence industrysanayi and to the pressbasın:
330
787974
3224
Eğlence endüstrisi ve basına bir mesajım var:
13:27
On the wholebütün, you've donetamam a wonderfulolağanüstü job fightingkavga stigmastigma
331
791198
4064
Genel olarak, pek çok şeye karşı önyargı ve utancı kırmada
13:31
and prejudiceönyargı of manyçok kindsçeşit.
332
795262
1816
muhteşem bir iş çıkardınız.
13:32
Please, continuedevam et to let us see characterskarakterler in your moviesfilmler,
333
797078
3000
Lütfen, filmlerinizde, oyunlarınızda, köşe yazılarınızda
13:35
your playsoyunlar, your columnssütunlar,
334
800078
2128
ciddi zihinsel hastalıklardan muzdarip
13:38
who sufferacı çekmek with severeşiddetli mentalzihinsel illnesshastalık.
335
802206
1824
insanlar görmemizi sağlamaya devam edin.
13:39
PortrayTasvir them sympatheticallyanlayışla,
336
804030
1760
Onları cana yakın bir biçimde anlatın
13:41
and portraytasvir them in all the richnesszenginlik and depthderinlik
337
805790
2639
ve onları sadece birer teşhis olarak değil
13:44
of theironların experiencedeneyim as people and not as diagnosestanıları.
338
808429
3527
kendi deneyimlerine ait bir derinlik ve zenginliğe sahip insanlar olarak anlatın.
13:47
RecentlySon zamanlarda, a friendarkadaş posedpoz verdi a questionsoru:
339
811956
2276
Yakın zamanda, bir arkadaşım şöyle bir soru sordu:
13:50
If there were a pillhap I could take
340
814232
1775
Eğer beni anında iyileştirecek bir hap olsa,
13:51
that would instantlyanında cureÇare me, would I take it?
341
816007
1811
o hapı içer miydim?
13:53
The poetşair RainerRainer MariaMaria RilkeRilke
342
817818
2693
Şair Rainer Maria Rilke 'e
13:56
was offeredsunulan psychoanalysisPsikanaliz.
343
820511
1472
psikanaliz teklif edilmişti.
13:57
He declinedreddetti, sayingsöz, "Don't take my devilsDevils away,
344
821983
2312
"Şeytanlarımı kaçırmayın çünkü meleklerim de kaçabilir"
14:00
because my angelsMelekler mayMayıs ayı fleekaçmak too."
345
824295
1759
diyerek reddetmişti.
14:01
My psychosispsikoz, on the other handel,
346
826054
2193
Benim psikozum, öte yandan,
14:04
is a wakinguyanma nightmarekâbus in whichhangi my devilsDevils are so terrifyingdehşet verici
347
828247
2672
şeytanlarımın o kadar korkunç olduğu bir kabus ki
14:06
that all my angelsMelekler have alreadyzaten fledkaçtı.
348
830919
1936
bütün meleklerim çoktan gitti.
14:08
So would I take the pillhap? In an instantanlık.
349
832855
3904
Yani hapı alır mıydım? Anında.
14:12
That said, I don't wishdilek to be seengörüldü as regrettingpişman
350
836759
2681
Ve bu demek olurdu ki ne aklen hasta olmasaydım sahip olabileceğim
14:15
the life I could have had if I'd not been mentallyzihinsel illhasta,
351
839440
2393
hayattan dolayı pişmanlık duyan biri olarak görülmek isterim
14:17
norne de am I askingsormak anyonekimse for theironların pityyazık.
352
841833
2282
ne de kimsenin bana acımasını.
14:20
What I ratherdaha doğrusu wishdilek to say is that the humanityinsanlık we all sharepay
353
844115
3131
Söylemeyi tercih ettiğim şey şu ki paylaştığımız
14:23
is more importantönemli than the mentalzihinsel illnesshastalık we mayMayıs ayı not.
354
847261
2618
insanlık bir çoğumuzu paylaşmadığı akli hastalıklardan çok daha önemli.
14:25
What those of us who sufferacı çekmek with mentalzihinsel illnesshastalık want
355
849879
2458
Zihinsel hastalıklardan muzdarip insanların istediği şeyler
14:28
is what everybodyherkes wants:
356
852337
1454
herkesin istediği şeyler:
14:29
in the wordskelimeler of SigmundSigmund FreudFreud, "to work and to love."
357
853791
2534
Sigmund Freud'un sözleri ile "çalışmak ve sevmek".
14:32
Thank you. (ApplauseAlkış)
358
856325
3023
Teşekkürler. (Alkışlar)
14:35
(ApplauseAlkış)
359
859348
677
(Alkışlar)
14:35
Thank you. Thank you. You're very kindtür. (ApplauseAlkış)
360
860025
4793
Teşekkürler. Teşekkürler. Çok kibarsınız. (Alkışlar)
14:40
Thank you. (ApplauseAlkış)
361
864818
6607
Teşekkür ederim. (Alkışlar)
Translated by Demet Kayabaşı
Reviewed by Meric Aydonat

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Elyn Saks - Mental health law scholar
Elyn Saks asks bold questions about how society treats people with mental illness.

Why you should listen

As a law scholar and writer,  Elyn Saks speaks for the rights of mentally ill people. It's a gray area: Too often, society's first impulse is to make decisions on their behalf. But it's a slippery slope from in loco parentis to a denial of basic human rights. Saks has brilliantly argued for more autonomy -- and in many cases for a restoration of basic human dignity.

In 2007, deep into her career, she dropped a bombshell -- her autobiography, The Center Cannot Hold. In it, she reveals the depth of her own schizophrenia, now controlled by drugs and therapy. Clear-eyed and honest about her own condition, the book lent her new ammunition in the quest to protect the rights and dignity of the mentally ill.

In 2009, she was selected as a MacArthur Fellow. 

Read more on io9.com: I’m Elyn Saks and this is what it’s like to live with schizophrenia »

More profile about the speaker
Elyn Saks | Speaker | TED.com