ABOUT THE SPEAKER
Neil Harbisson - Sonochromatic Cyborg Artist
Neil Harbisson's "eyeborg" allows him to hear colors, even those beyond the range of sight.

Why you should listen

Born with the inability to see color, Neil Harbisson wears a prosthetic device — he calls it an "eyeborg" — that allows him to hear the spectrum, even those colors beyond the range of human sight. His unique experience of color informs his artwork — which, until he met cyberneticist Adam Montandon at a college lecture, was strictly black-and-white. By working with Montandon, and later with Peter Kese, Harbisson helped design a lightweight eyepiece that he wears on his forehead that transposes the light frequencies of color hues into sound frequencies.

Harbisson's artwork blurs the boundaries between sight and sound. In his Sound Portraits series, he listens to the colors of faces to create a microtonal chord. In the City Colours project, he expresses the capital cities of Europe in two colors (Monaco is azure and salmon pink; Bratislava yellow and turquoise).

More profile about the speaker
Neil Harbisson | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2012

Neil Harbisson: I listen to color

Neil Harbisson: Renkleri dinliyorum

Filmed:
2,994,716 views

Sanatçı Neil Harbisson tamamen renk körü olarak doğdu, ancak bu günlerde başına bağlı bir alet renkleri duyulabilir frekanslara çeviriyor. Dünyayı gri tonlarında görmek yerine, Harbisson bir renk senfonisi duyabiliyor -- ve hatta evet, yüzleri ve tabloları dinleyebiliyor.
- Sonochromatic Cyborg Artist
Neil Harbisson's "eyeborg" allows him to hear colors, even those beyond the range of sight. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:16
Well, I was borndoğmuş with a rarenadir visualgörsel conditionşart
0
1012
3179
Tam renk körlüğü; akromatopsi adlı nadir görülen
00:20
calleddenilen achromatopsiaachromatopsia, whichhangi is totalGenel Toplam colorrenk blindnesskörlük,
1
4191
3713
bir hastalıkla doğdum;
00:23
so I've never seengörüldü colorrenk,
2
7904
1870
gri tonlu bir dünyadan geldiğim için
00:25
and I don't know what colorrenk looksgörünüyor like,
3
9774
2523
hiç renk görmedim
00:28
because I come from a grayscalegri tonlama worldDünya.
4
12297
2975
ve renk neye benzer bilmiyorum.
00:31
To me, the skygökyüzü is always graygri,
5
15272
2660
Benim için gökyüzü daima gridir,
00:33
flowersÇiçekler are always graygri,
6
17932
1852
çiçekler daima gridir
00:35
and televisiontelevizyon is still in blacksiyah and whitebeyaz.
7
19784
2202
ve televizyon hala siyah beyazdır.
00:37
But, sincedan beri the ageyaş of 21,
8
21986
2293
Fakat 21 yaşımdan beri
00:40
insteadyerine of seeinggörme colorrenk, I can hearduymak colorrenk.
9
24279
4129
renkleri görmek yerine onları duyabiliyorum.
00:44
In 2003, I startedbaşladı a projectproje
10
28408
2976
2003'te bilgisayar uzmanı Adam Montandon'la
00:47
with computerbilgisayar scientistBilim insanı AdamAdam MontandonMontandon,
11
31384
2688
bir proje başlattım
00:49
and the resultsonuç, with furtherayrıca collaborationsişbirlikleri
12
34072
3167
ve Slovenya'dan Peter Kese,
00:53
with PeterPeter KeseKese from SloveniaSlovenya
13
37239
2848
Barselona'dan Matias Lizana ile
00:55
and MatiasMatias LizanaLizana from BarcelonaBarcelona,
14
40087
2033
işbirliği sonucunda
00:58
is this electronicelektronik eyegöz.
15
42120
2365
bu elektronik göz ortaya çıktı.
01:00
It's a colorrenk sensoralgılayıcı that detectsalgılar
16
44485
2356
Bu, önümdeki renk frekansını
01:02
the colorrenk frequencySıklık in frontön of me — (FrequencyFrekans soundssesleri) —
17
46841
3583
saptayan bir renk sensörü-(Frekans sesleri)-
01:06
and sendsgönderir this frequencySıklık to a chipyonga installedKurulmuş
18
50424
2352
ve bu frekansları kafamın arkasına yerleştirilmiş
01:08
at the back of my headkafa, and I hearduymak the colorrenk in frontön of me
19
52776
2991
bir çipe yolluyor; böylece önümdeki rengi kemikten,
01:11
throughvasitasiyla the bonekemik, throughvasitasiyla bonekemik conductionve tel.
20
55767
2896
kemik iletimi sayesinde duyabiliyorum.
01:14
(FrequencyFrekans soundssesleri) So, for exampleörnek, if I have, like —
21
58663
3508
(Frekans sesleri) Örneğin, eğer önümde şu varsa--
01:21
This is the soundses of purplemor. (FrequencyFrekans soundssesleri)
22
65724
2967
Bu morun sesi. (Frekans sesleri)
01:24
For exampleörnek, this is the soundses of grassçimen. (FrequencyFrekans soundssesleri)
23
68691
7418
Mesela bu çimen rengi. (Frekans sesleri)
01:32
This is redkırmızı, like TEDTED. (FrequencyFrekans soundssesleri)
24
76109
2125
Bu kırmızı, TED gibi. (Frekans sesleri)
01:34
This is the soundses of a dirtykirli sockçorap. (LaughterKahkaha)
25
78234
4369
Bu kirli çorap sesi. (Gülüşmeler)
01:38
WhichHangi is like yellowSarı, this one.
26
82603
1877
sarı gibi olan.
01:40
So I've been hearingişitme colorrenk all the time for eightsekiz yearsyıl,
27
84480
4057
2004'ten beri 8 yıldır renk duyuyorum;
01:44
sincedan beri 2004, so I find it completelytamamen normalnormal now
28
88537
2635
bu nedenle artık sürekli olarak renk duymayı
01:47
to hearduymak colorrenk all the time.
29
91172
2479
normal buluyorum.
01:49
At the startbaşlama, thoughgerçi, I had to memorizeezberlemek the namesisimler you give
30
93651
4374
Fakat başlangıçta her renge verdiğiniz ismi ezberlemek zorundaydım
01:53
for eachher colorrenk, so I had to memorizeezberlemek the notesnotlar,
31
98025
2406
ve notaları ezberlemek zorundaydım
01:56
but after some time, all this informationbilgi
32
100431
1936
ama bir zaman sonra bütün bu bilgiler
01:58
becameoldu a perceptionalgı.
33
102367
1993
algıya dönüştü.
02:00
I didn't have to think about the notesnotlar.
34
104360
1759
Notaları düşünmem gerekmiyordu.
02:02
And after some time, this perceptionalgı becameoldu a feelingduygu.
35
106119
2625
Bir zaman sonra ise bu algı his haline dönüştü.
02:04
I startedbaşladı to have favoritesevdiğim colorsrenkler,
36
108744
2006
Favori renklerim olmaya başladı
02:06
and I startedbaşladı to dreamrüya in colorsrenkler.
37
110750
1774
ve renkli rüyalar görmeye başladım.
02:08
So, when I startedbaşladı to dreamrüya in colorrenk is when I feltkeçe
38
112524
4275
Renkli rüya görmeye başladığım zaman
02:12
that the softwareyazılım and my brainbeyin had unitedbirleşmiş,
39
116799
2887
yazılımın ve beynimin birleştiğini anladığım zamandı;
02:15
because in my dreamsrüyalar, it was my brainbeyin creatingoluşturma
40
119686
2956
çünkü rüyalarımda elektronik sesleri yaratan
02:18
electronicelektronik soundssesleri. It wasn'tdeğildi the softwareyazılım,
41
122642
2361
beynimdi. Yazılım değil.
02:20
so that's when I startedbaşladı to feel like a cyborgCyborg.
42
125003
3519
İşte o zaman bir yarı-robot gibi hissetmeye başladım.
02:24
It's when I startedbaşladı to feel that the cyberneticSibernetik devicecihaz
43
128522
3050
O an bu sibernetik cihazın artık bir cihaz
02:27
was no longeruzun a devicecihaz.
44
131572
2190
olmadığını hissetmeye başladım.
02:29
It had becomeolmak a partBölüm of my bodyvücut,
45
133762
2415
Vücudumun bir parçası,
02:32
an extensionuzantı of my sensesduyular,
46
136177
2465
hislerimin bir uzantısı olmuştu
02:34
and after some time, it even becameoldu a partBölüm
47
138642
2626
ve bir zaman sonra resmi fotoğrafımın
02:37
of my officialresmi imagegörüntü.
48
141268
3527
bile bir parçası haline geldi.
02:40
This is my passportpasaport from 2004.
49
144795
2346
Bu 2004 yılında pasaportum.
02:43
You're not allowedizin to appeargörünmek on U.K. passportsPasaportlar
50
147141
3085
Birleşik Krallık pasaportlarında elektronik aygıtlarla
02:46
with electronicelektronik equipmentekipman, but I insistedısrar
51
150226
2812
görünmeye izin verilmiyor ama pasaport bürosuna
02:48
to the passportpasaport officeofis that what they were seeinggörme
52
153038
2401
gördükleri şeyin aslında vücudumun yeni bir parçası,
02:51
was actuallyaslında a newyeni partBölüm of my bodyvücut,
53
155439
2504
beynimin bir uzantısı olduğu
02:53
an extensionuzantı of my brainbeyin, and they finallyen sonunda acceptedkabul edilmiş me
54
157943
3520
konusunda ısrar ettim ve sonunda pasaport fotoğrafında
02:57
to appeargörünmek with the passportpasaport photoFotoğraf.
55
161463
2511
çıkmasına izin verdiler.
02:59
So, life has changeddeğişmiş dramaticallydramatik sincedan beri I hearduymak colorrenk,
56
163974
3457
Hayat, renkleri duymaya başladığımdan beri çarpıcı bir şekilde değişti
03:03
because colorrenk is almostneredeyse everywhereher yerde,
57
167431
2594
çünkü renk neredeyse her yerde.
03:05
so the biggesten büyük changedeğişiklik for exampleörnek is
58
170025
2877
Örneğin en büyük değişim
03:08
going to an artSanat gallerygaleri, I can listen to a PicassoPicasso,
59
172902
4538
resim sergisine gidip Picasso dinleyebilirim.
03:13
for exampleörnek. So it's like I'm going to a concertkonser hallsalon,
60
177440
2854
Konser salonuna gider gibi
03:16
because I can listen to the paintingsresimlerinde.
61
180294
2211
çünkü tabloları dinleyebiliyorum.
03:18
And supermarketssüpermarketler, I find this is very shockingşok edici,
62
182505
2461
Ve süpermarketler, bunu çok şaşırtıcı buluyorum,
03:20
it's very, very attractiveçekici to walkyürümek alonguzun bir a supermarketsüpermarket.
63
184966
2950
süpermarketlerde dolaşmak çok, çok çekici.
03:23
It's like going to a nightclubgece kulübü.
64
187916
1488
Bir gece kulübüne gitmek gibi.
03:25
It's fulltam of differentfarklı melodiesmelodiler. (LaughterKahkaha) Yeah.
65
189404
3256
Bir sürü farklı melodiyle dolu. (Gülüşmeler)
03:28
EspeciallyÖzellikle the aislekoridor with cleaningtemizlik productsÜrünler.
66
192660
2075
Özellikle temizlik ürünleri koridoru.
03:30
It's just fabulousharika. (LaughterKahkaha)
67
194735
3351
Şahane. (Gülüşmeler)
03:33
AlsoAyrıca, the way I dresselbise has changeddeğişmiş.
68
198086
2472
Ayrıca giyinme tarzım da değişti.
03:36
Before, I used to dresselbise in a way that it lookedbaktı good.
69
200558
2408
Önceden güzel görünen şekilde giyinirdim.
03:38
Now I dresselbise in a way that it soundssesleri good. (LaughterKahkaha)
70
202966
4577
Artık kulağa hoş gelen şekilde giyiniyorum. (Gülüşmeler)
03:43
(ApplauseAlkış)
71
207543
5131
(Alkışlar)
03:48
So todaybugün I'm dressedgiyinmiş in C majormajör,
72
212674
2509
Bugün üzerimde Do majör var;
03:51
so it's quiteoldukça a happymutlu chordakor. (LaughterKahkaha)
73
215183
3309
gayet mutlu bir akor. (Gülüşmeler)
03:54
If I had to go to a funeralcenaze, thoughgerçi,
74
218492
1874
Fakat bir cenazeye gidecek olsaydım
03:56
I would dresselbise in B minorküçük, whichhangi would be
75
220366
2567
Si minör giyinirdim
03:58
turquoiseTurkuaz, purplemor and orangePortakal. (LaughterKahkaha)
76
222933
8759
yani; turkuaz, mor ve turuncu. (Gülüşmeler)
04:07
AlsoAyrıca, foodGıda, the way I look at foodGıda has changeddeğişmiş,
77
231692
4345
Ayrıca, yemeğe bakış şeklim değişti
04:11
because now I can displayGörüntüle the foodGıda on a plateplaka,
78
236037
3456
çünkü artık tabaktaki yemeği düzenleyip
04:15
so I can eatyemek my favoritesevdiğim songşarkı. (LaughterKahkaha)
79
239493
2952
en sevdiğim şarkıyı yiyebiliyorum. (Gülüşmeler)
04:18
So dependingbağlı on how I displayGörüntüle it,
80
242445
1229
Sergileme şekline bağlı olarak
04:19
I can hearduymak and I can composeoluşturmak musicmüzik with foodGıda.
81
243674
2750
duyabiliyor ve yemekle müzik besteleyebiliyorum.
04:22
So imaginehayal etmek a restaurantrestoran where we can have, like,
82
246424
2725
Aperitif olarak Lady Gaga salatası yiyebileceğimiz
04:25
LadyBayan GagaGaga saladssalata as startersYeni başlayanlar. (LaughterKahkaha) I mean,
83
249149
2984
bir restoran düşünün. (Gülüşmeler) Bence
04:28
this would get teenagersgençler to eatyemek theironların vegetablessebzeler, probablymuhtemelen.
84
252133
3017
bu muhtemelen gençlerin sebze yemesini sağlardı.
04:31
And alsoAyrıca, some RachmaninovRachmaninov pianopiyano concertoskonçertoları
85
255150
3439
Ayrıca ana yemek olarak Rachmaninov piyano konçertoları
04:34
as mainana dishesbulaşıklar, and some BjorkBjork or MadonnaMadonna dessertsTatlılar,
86
258589
3234
ve tatlı olarak Bjork veya Madonna;
04:37
that would be a very excitingheyecan verici restaurantrestoran
87
261823
3109
gerçekten şarkı yiyebileceğiniz
04:40
where you can actuallyaslında eatyemek songsşarkılar.
88
264932
2760
ilginç bir restoran olurdu.
04:43
AlsoAyrıca, the way I perceivealgıladıkları beautygüzellik has changeddeğişmiş,
89
267692
4450
Aynı zamanda güzelliği algılayış şeklim değişti,
04:48
because when I look at someonebirisi, I hearduymak theironların faceyüz,
90
272142
4680
çünkü birine baktığımda yüzlerini duyuyorum;
04:52
so someonebirisi mightbelki look very beautifulgüzel but soundses terriblekorkunç.
91
276822
5002
bu nedenle bir kişi çok güzel gözüküp kulağa korkunç gelebilir.
04:57
(LaughterKahkaha) And it mightbelki happenolmak the oppositekarşısında,
92
281824
1761
(Gülüşmeler) Bunun zıttı da olabilir,
04:59
the other way around. So I really enjoykeyfini çıkarın creatingoluşturma, like,
93
283585
2248
tam tersi. İnsanların ses portrelerini
05:01
soundses portraitsportreler of people.
94
285833
1729
yaratmaktan çok hoşlanıyorum.
05:03
InsteadBunun yerine of drawingçizim someone'sbirisi var faceyüz, like drawingçizim the shapeşekil,
95
287562
3640
Şekil çizer gibi birinin suratını çizmektense
05:07
I pointpuan at them with the eyegöz and I writeyazmak down
96
291202
2431
gözlerimi onlara doğrultuyorum ve
05:09
the differentfarklı notesnotlar I hearduymak, and then I createyaratmak soundses portraitsportreler.
97
293633
3271
duyduğum notaları not alıyorum. Sonrasında ses portreleri yaratıyorum.
05:12
Here'sİşte some facesyüzleri.
98
296904
1737
İşte birkaç surat.
05:14
(MusicalMüzikal chordsakorları)
99
298641
14527
(Akorlar)
05:29
Yeah, NicoleNicole KidmanKidman soundssesleri good. (LaughterKahkaha)
100
313168
3433
Evet, Nicole Kidman kulağa hoş geliyor. (Gülüşmeler)
05:32
Some people, I would never relateilgili, but they soundses similarbenzer.
101
316601
3049
Asla alakalı bulamayacağım bazı kişiler benzer duyuluyor.
05:35
PrincePrens CharlesCharles has some similaritiesbenzerlikler with NicoleNicole KidmanKidman.
102
319650
2798
Prens Charles'ın, Nicole Kidman'la bazı benzerlikleri var.
05:38
They have similarbenzer soundses of eyesgözleri.
103
322448
2137
Gözlerinin sesi benziyor.
05:40
So you relateilgili people that you wouldn'tolmaz relateilgili,
104
324585
2048
Aralarında ilişki bulamayacağınız insanların arasında ilişki buluyorsunuz
05:42
and you can actuallyaslında alsoAyrıca createyaratmak concertskonser
105
326633
3513
ve seyircilerin suratına bakarak
05:46
by looking at the audienceseyirci facesyüzleri.
106
330146
2640
konser yaratabiliyorsunuz.
05:48
So I connectbağlamak the eyegöz, and then I playoyun the audience'saudienceâ €™ s facesyüzleri.
107
332786
3096
Ve ben gözü bağlayıp, seyircilerin yüzlerini oynatıyorum.
05:51
The good thing about this is,
108
335882
1504
Bunun en iyi yanı,
05:53
if the concertkonser doesn't soundses good, it's theironların faulthatası.
109
337386
2967
konser kulağa hoş gelmiyorsa, bu onların suçu.
05:56
It's not my faulthatası, because — (LaughterKahkaha)
110
340353
2271
Benim değil, çünkü -- (Gülüşmeler)
05:58
And so anotherbir diğeri thing that happensolur is that
111
342624
4307
Diğer bir olan şey de
06:02
I startedbaşladı havingsahip olan this secondaryikincil effectEfekt
112
346931
2877
normal sesleri renklere dönüştüren
06:05
that normalnormal soundssesleri startedbaşladı to becomeolmak colorrenk.
113
349808
3330
ikincil bir etki hissetmeye başladım.
06:09
I heardduymuş a telephonetelefon toneton, and it feltkeçe greenyeşil
114
353138
3761
Telefon sesi duyardım ve onu yeşil hissederdim
06:12
because it soundedkulağa just like the colorrenk greenyeşil.
115
356899
2326
çünkü tıpkı yeşil rengi gibi duyuluyordu.
06:15
The BBCBBC beepsbip sesi, they soundses turquoiseTurkuaz,
116
359225
3298
BBC'deki bipler turkuaz duyuluyor
06:18
and listeningdinleme to MozartMozart becameoldu a yellowSarı experiencedeneyim,
117
362523
3127
ve Mozart dinlemek sarı bir deneyime dönüştü.
06:21
so I startedbaşladı to paintboya musicmüzik and paintboya people'sinsanların voicessesleri,
118
365650
4760
Böylece müzik ve insanların seslerini resmetmeye başladım
06:26
because people'sinsanların voicessesleri have frequenciesFrekanslar
119
370410
1943
çünkü insan sesleri renklerle bağdaştırdığım
06:28
that I relateilgili to colorrenk.
120
372353
1543
frekanslara sahipler.
06:29
And here'sburada some musicmüzik translatedtercüme into colorrenk.
121
373896
5119
İşte renge çevrilmiş birkaç müzik parçası.
06:34
For exampleörnek, MozartMozart, "QueenKraliçe of the Night," looksgörünüyor like this.
122
379015
5200
Örneğin Mozart'ın "Queen of the Night"ı buna benziyor.
06:40
(MusicMüzik) Very yellowSarı and very colorfulrenkli,
123
384215
1812
(Müzik) Çok sarı ve renkli,
06:41
because there's manyçok differentfarklı frequenciesFrekanslar.
124
386027
2190
çünkü birçok farklı frekans var.
06:44
(MusicMüzik)
125
388217
2910
(Müzik)
06:48
And this is a completelytamamen differentfarklı songşarkı.
126
392143
2314
Bu ise tamamen farklı bir şarkı.
06:50
(MusicMüzik) It's JustinJustin Bieber'sBieber'ın "BabyBebek." (LaughterKahkaha)
127
394457
3931
(Müzik) Justin Bieber'dan "Baby. (Gülüşmeler)
06:54
(MusicMüzik)
128
398388
1731
(Müzik)
06:56
It is very pinkpembe and very yellowSarı.
129
400119
3570
Pembe ve sarı ağırlıkta.
06:59
So, alsoAyrıca voicessesleri, I can transformdönüştürmek speecheskonuşmalar into colorrenk,
130
403689
7167
Ayrıca konuşmaları da renge çevirebiliyorum.
07:06
for exampleörnek, these are two very well-knowniyi bilinen speecheskonuşmalar.
131
410856
3544
Örneğin bunlar çok ünlü iki konuşma.
07:10
One of them is MartinMartin LutherLuther King'sKral'ın "I Have A DreamRüya,"
132
414400
3737
Biri Martin Luther King'in "Bir Hayalim Var" konuşması
07:14
and the other one is HitlerHitler.
133
418137
1452
diğeri ise Hitler'e ait.
07:15
And I like to exhibitsergi these paintingsresimlerinde in the exhibitionsergi hallssalonları
134
419589
3476
Bu tabloları galerilerde etiketsiz olarak sergilemekten
07:18
withoutolmadan labelsetiketleri, and then I asksormak people,
135
423065
2576
ve sonra insanlara "Hangisini seçersiniz?"
07:21
"WhichHangi one do you prefertercih etmek?"
136
425641
1847
diye sormaktan hoşlanıyorum.
07:23
And mostçoğu people changedeğişiklik theironların preferencetercih
137
427488
2265
Çoğu insan da onlara soldakinin Hitler,
07:25
when I tell them that the one on the left is HitlerHitler
138
429753
2911
sağdakinin Martin Luther King olduğunu söylediğimde
07:28
and the one on the right is MartinMartin LutherLuther KingKral.
139
432664
3120
kararlarını değiştiriyor.
07:31
So I got to a pointpuan when I was ableyapabilmek to perceivealgıladıkları 360 colorsrenkler,
140
435784
5739
360 rengi algılayabildiğim bir noktaya ulaştım,
07:37
just like humaninsan visionvizyon.
141
441523
1585
tıpkı insan görüşü gibi.
07:39
I was ableyapabilmek to differentiateayırt etmek all the degreesderece of the colorrenk wheeltekerlek.
142
443108
3595
Renk çemberinin bütün derecelerini ayırt edebiliyordum.
07:42
But then, I just thought that
143
446703
2082
Ama düşündüm ki
07:44
this humaninsan visionvizyon wasn'tdeğildi good enoughyeterli.
144
448785
3239
insan görüşü yeteri kadar iyi değil.
07:47
There's manyçok, manyçok more colorsrenkler around us
145
452024
2211
Çevremizde bizim algılayamadığımız
07:50
that we cannotyapamam perceivealgıladıkları,
146
454235
1837
ama elektronik gözün algılayabildiği
07:51
but that electronicelektronik eyesgözleri can perceivealgıladıkları.
147
456072
1756
birçok renk var.
07:53
So I decidedkarar to continuedevam et extendinguzatma my colorrenk sensesduyular,
148
457828
3729
Bu yüzden renk sensörlerini genişletmeye karar verdim,
07:57
and I addedkatma infraredkızılötesi and I addedkatma ultravioletmorötesi
149
461557
4250
ve kızılötesi ve morötesini de renk-ses skalasına
08:01
to the color-to-soundrenk ses scaleölçek, so now I can hearduymak colorsrenkler
150
465807
3358
ekledim ve artık insan gözünün göremediği
08:05
that the humaninsan eyegöz cannotyapamam perceivealgıladıkları.
151
469165
2224
renkleri de duyabiliyorum.
08:07
For exampleörnek, perceivingalgılama infraredkızılötesi is good because you can
152
471389
3447
Kızılötesini duymak gerçekten iyi çünkü bu sayede
08:10
actuallyaslında detectbelirlemek if there's movementhareket detectorsdedektörleri in a roomoda.
153
474836
4068
odada hareket dedektörü olup olmadığını fark edebiliyorum.
08:14
I can hearduymak if someonebirisi pointsmakas at me with a remoteuzak controlkontrol.
154
478904
3453
Birisi uzaktan kumandayı bana çevirdiğinde bunu duyabiliyorum.
08:18
And the good thing about perceivingalgılama ultravioletmorötesi is that
155
482357
3150
Morötesini duymanın iyi yönü ise
08:21
you can hearduymak if it's a good day or a badkötü day to sunbathegüneşlenmek,
156
485507
4965
güneşlenmek için iyi bir gün olup olmadığını duyabilmeniz,
08:26
because ultravioletmorötesi is a dangeroustehlikeli colorrenk,
157
490472
2157
çünkü morötesi tehlikeli bir renk,
08:28
a colorrenk that can actuallyaslında killöldürmek us, so I think we should all have this wishdilek
158
492629
3984
bizi öldürebilecek bir renk; bu nedenle hepimiz algılayamadığımız
08:32
to perceivealgıladıkları things that we cannotyapamam perceivealgıladıkları.
159
496613
2961
şeyleri algılayabilmeyi dilemeliyiz.
08:35
That's why, two yearsyıl agoönce,
160
499574
1735
İşte bu yüzden, iki yıl önce
08:37
I createdoluşturulan the CyborgCyborg FoundationVakfı,
161
501309
1681
Cyborg Foundation'ı kurdum,
08:38
whichhangi is a foundationvakıf that triesçalışır to help people
162
502990
2442
bu, insanların birer yarı-makine olmalarına
08:41
becomeolmak a cyborgCyborg, triesçalışır to encourageteşvik etmek people
163
505432
2697
yardım eden ; insanları, teknolojiyi vücutlarının
08:44
to extenduzatmak theironların sensesduyular
164
508129
1377
bir parçasıymış gibi kullanarak
08:45
by usingkullanma technologyteknoloji as partBölüm of the bodyvücut.
165
509506
3071
duyularını genişletmeye yüreklendiren bir vakıf.
08:48
We should all think that knowledgebilgi comesgeliyor from our sensesduyular,
166
512577
3903
Bilginin duyularımızdan geldiğini hepimizin bilmesi gerekir,
08:52
so if we extenduzatmak our sensesduyular,
167
516480
1976
yani duyularımızı geliştirirsek,
08:54
we will consequentlySonuç olarak extenduzatmak our knowledgebilgi.
168
518456
3088
bilgimizi de bunun sonucu olarak arttırmış olacağız.
08:57
I think life will be much more excitingheyecan verici
169
521544
2793
Bence, cep telefonlarımız için uygulama üretmeyi
09:00
when we stop creatingoluşturma applicationsuygulamaları for mobileseyyar phonestelefonlar
170
524337
3224
bırakıp, kendi vücutlarımız için uygulamalar üretmeye
09:03
and we startbaşlama creatingoluşturma applicationsuygulamaları for our ownkendi bodyvücut.
171
527561
3401
başladığımız zaman hayat daha heyecanlı olacak.
09:06
I think this will be a bigbüyük, bigbüyük changedeğişiklik
172
530962
1816
Sanırım bu yüzyıl içinde
09:08
that we will see duringsırasında this centuryyüzyıl.
173
532778
2078
göreceğimiz büyük bir değişim olacak.
09:10
So I do encourageteşvik etmek you all to think about whichhangi sensesduyular
174
534856
3915
Şimdi sizden hangi duyularınızı geliştirmek istediğinizi
09:14
you'dşimdi etsen like to extenduzatmak.
175
538771
1419
düşünmenizi istiyorum.
09:16
I would encourageteşvik etmek you to becomeolmak a cyborgCyborg.
176
540190
3173
Sizi birer yarı-makine olmaya çağırıyorum.
09:19
You won'talışkanlık be aloneyalnız. Thank you. (ApplauseAlkış)
177
543363
4648
Yalnız olmayacaksınız. Teşekkür ederim. (Alkışlar)
09:23
(ApplauseAlkış)
178
548011
6520
(Alkışlar)
Translated by Diba Szamosi
Reviewed by Meric Aydonat

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Neil Harbisson - Sonochromatic Cyborg Artist
Neil Harbisson's "eyeborg" allows him to hear colors, even those beyond the range of sight.

Why you should listen

Born with the inability to see color, Neil Harbisson wears a prosthetic device — he calls it an "eyeborg" — that allows him to hear the spectrum, even those colors beyond the range of human sight. His unique experience of color informs his artwork — which, until he met cyberneticist Adam Montandon at a college lecture, was strictly black-and-white. By working with Montandon, and later with Peter Kese, Harbisson helped design a lightweight eyepiece that he wears on his forehead that transposes the light frequencies of color hues into sound frequencies.

Harbisson's artwork blurs the boundaries between sight and sound. In his Sound Portraits series, he listens to the colors of faces to create a microtonal chord. In the City Colours project, he expresses the capital cities of Europe in two colors (Monaco is azure and salmon pink; Bratislava yellow and turquoise).

More profile about the speaker
Neil Harbisson | Speaker | TED.com