ABOUT THE SPEAKER
Vinay Venkatraman - Designer
Vinay Venkatraman aims to design technological devices for the "bottom of the pyramid" rather than simply for the affluent.

Why you should listen

Designer Vinay Venkatraman is committed to creating a digitally inclusive world. A founding partner at the Copenhagen Institute of Interaction Design, Vinay aims to design for the populations of the world who don't have access to the latest tech gadget. He calls his outlook "Frugal Digital."

Vinay’s background is in industrial design, and he began his career fashioning bicycles and kitchen appliances. He was soon enticed by filmmaking and worked as visual effects designer for a leading post production house, Prime Focus Ltd, on various advertisements and movies. He later shifted his focus to software products, working as a product designer at Microsoft for emerging technologies.

Vinay’s work has been written about in leading design magazines and popular blogs. He has also taught courses at Aarhus University, IUAV University in Venice and the IT University of Copenhagen.

More profile about the speaker
Vinay Venkatraman | Speaker | TED.com
TEDxSummit

Vinay Venkatraman: Technology crafts for the digitally underserved

Vinay Venkatraman: Dijital kaynaklara ulaşamayanlar için “teknolojik el sanatları”

Filmed:
624,179 views

Dünyanın üçte ikilik bir kısmının son çıkan akıllı telefonlara erişimi bulunmayabilir; ancak yerel elektronik dükkanları, eski teknolojileri ucuz parçalar kullanarak tamir etmekte ustalaşmışlardır. Vinay Venkatraman, bir cep telefonu, bir yemek kutusu ve bir el feneri kullanarak bir köy okulu için ürettikleri yansıtıcıyı ve hastalara öncelik belirlemek amacıyla bir çalar saat ile bilgisayar faresinden dönüştürdükleri tıbbi ölçüm aygıtını örnek göstererek "teknolojik el sanatları" alanındaki kendi çalışmalarını anlatıyor.
- Designer
Vinay Venkatraman aims to design technological devices for the "bottom of the pyramid" rather than simply for the affluent. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
FrugalTutumlu DigitalDijital is essentiallyesasen a smallküçük researchAraştırma groupgrup at C.I.D.
0
502
5285
CIID'deki Frugal Digital, temel olarak,
00:17
where we are looking to find
1
5787
2143
nasıl sayısal veriyi kullanabilen bir toplum oluşturulacağını
00:19
alternateAlternatif visionsvizyonları of how to createyaratmak a digitallydijital olarak inclusivedahil societytoplum.
2
7930
4540
bulmaya çalıştığımız küçük bir araştırma topluluğudur.
00:24
That's what we're after.
3
12470
1808
Peşinde olduğumuz budur.
00:26
And we do this because we actuallyaslında believe
4
14278
2180
Bunu, bugünün silikon teknolojisinin gerçekte
00:28
that siliconsilikon technologyteknoloji todaybugün is mostlyçoğunlukla about
5
16458
3274
bir aşırılıklar kültürü olduğunu
00:31
a culturekültür of excessAŞIRI.
6
19732
1752
düşündüğümüz için yapıyoruz.
00:33
It's about the fastestEn hızlı and the mostçoğu efficientverimli
7
21484
2173
Bu teknoloji, en hızlı ve en verimli
00:35
and the mostçoğu dazzlinggöz kamaştırıcı gadgetgadget you can have,
8
23657
2430
ve en çok etkileyici aygıta sahip olmakla ilgilidir;
00:38
while about two-thirdsüçte iki of the worldDünya
9
26087
2898
ancak dünyanın üçte ikisi
00:40
can hardlyzorlukla reachulaşmak the mostçoğu basictemel of this technologyteknoloji
10
28985
3684
bu teknolojinin en basit halini kullanarak
00:44
to even addressadres fundamentaltemel needsihtiyaçlar in life,
11
32669
3583
sağlık, eğitim ve bunun gibi diğer
00:48
includingdahil olmak üzere healthsağlık carebakım, educationEğitim
12
36252
2168
temel ihtiyaçlarına yönelik
00:50
and all these kindsçeşit of very fundamentaltemel issuessorunlar.
13
38420
4079
olarak kullanabilmektedir.
00:54
So before I startbaşlama, I want to talk about a little anecdoteanekdot,
14
42499
3245
İşte bu yüzden, konuya başlamadan önce Mumbai'deyken
00:57
a little storyÖykü about a man I metmet oncebir Zamanlar in MumbaiMumbai.
15
45744
4023
tanıştığım bir adam hakkında kısa bir anımdan bahsetmek istiyorum.
01:01
So this man, his nameisim is SathiSATHİ ShriShri.
16
49767
2187
Gördüğünüz bu adamın adı Sathi Shri.
01:03
He is an outstandingüstün personkişi,
17
51954
2106
Bu adam gerçekten göze çarpan bir kişi,
01:06
because he's a smallküçük entrepreneurgirişimci.
18
54060
2142
çünkü kendisi küçük bir girişimci.
01:08
He runskoşar a little shopDükkan
19
56202
1742
Mumbai'nin arka sokaklarından birinde
01:09
in one of the back streetssokaklar of MumbaiMumbai.
20
57944
2003
küçük bir dükkan işletiyor.
01:11
He has this little 10-square-meter-kare-metre storemağaza,
21
59947
3048
Ancak bu 10 metrekarelik küçük dükkanda
01:14
where so much is beingolmak donetamam.
22
62995
2150
bu adam boyundan büyük işler yapıyor.
01:17
It's incredibleinanılmaz, because I couldn'tcould believe my eyesgözleri
23
65145
1905
İnanılmaz bir şey; çünkü ona rastgeldiğimde
01:19
when I oncebir Zamanlar just happenedolmuş to bumpçarpmak into him.
24
67050
2483
gözlerime inanamadım.
01:21
BasicallyTemel olarak, what he does is, he has all these servicesHizmetler
25
69533
2125
Aslında, bu adam tüm küçük çaplı ödemeler,
01:23
for micro-paymentsMikro-ödemeler and bookingrezervasyon ticketsbiletler
26
71658
2753
bilet ayırma işlemleri ve çevrimiçi yaptığınız
01:26
and all kindsçeşit of basictemel things that you would go onlineinternet üzerinden for,
27
74411
3333
tüm sıradan diğer işleri yapıyor
01:29
but he does it for people offlineçevrimdışı
28
77744
2189
ancak o [Shri] bunu, çevrimdışı insanları
01:31
and connectsbağlandığı to the digitaldijital worldDünya.
29
79933
1997
dijital dünyâya bağlamak için yapıyor.
01:33
More importantlyönemlisi, he makesmarkaları his moneypara
30
81930
1505
Daha da önemlisi, bu adam
01:35
by sellingsatış these mobileseyyar rechargeşarj couponskuponlar, you know,
31
83435
2593
faturasız hatlar için yükleme kartları
01:38
for the prepaidön ödemeli subscriptionsabonelikleri.
32
86028
2275
satarak geçimini sağlıyor.
01:40
But then, in the backsidepopo, he's got this little nookköşe
33
88303
3241
Gel gelelim, dükkanının arka tarafında
01:43
with a fewaz of his employeesçalışanlar
34
91544
2573
birkaç çalışanıyla birlikte neredeyse her şeyi
01:46
where they can fixdüzeltmek almostneredeyse anything.
35
94117
2584
tamir edebildikleri bir kuytu köşeleri var.
01:48
Any cellhücre phonetelefon, any gadgetgadget you can bringgetirmek them, they can fixdüzeltmek it.
36
96701
3258
Cep telefonu olsun, herhangi başka bir aygıt olsun, ne götürürseniz götürün tamir edebilirler.
01:51
And it's prettygüzel incredibleinanılmaz because I tookaldı my iPhoneiPhone there,
37
99959
3118
Gerçekten inanılmaz; çünkü onlara iPhone'umu götürdüm
01:55
and he was like, "Yeah, do you want an upgradeyükseltmek?"
38
103077
2169
ve bana "Üst modele yükseltelim mi?" oldu.
01:57
"Yes." (LaughterKahkaha)
39
105246
2318
"Olur tabii." dedim. (Gülüşmeler)
01:59
I was a bitbit skepticalşüpheci, but then, I decidedkarar
40
107564
1940
Biraz tereddüt ettim; sonrasında da
02:01
to give him a NokiaNokia insteadyerine. (LaughterKahkaha)
41
109504
4633
iPhone yerine gittim Nokia verdim. (Gülüşmeler)
02:06
But what I was amazedşaşırmış about is this reverseters engineeringmühendislik
42
114137
5215
Yalnız, bu iki metrelik dar alandaki tersine mühendisliği
02:11
and know-hownasil OLDUĞUNU biliyorum that's builtinşa edilmiş into this little two metersmetre of spaceuzay.
43
119352
4952
ve ustalığı karşısında ağzım açık kaldı.
02:16
They have figuredanladım out everything that's requiredgereklidir
44
124304
2591
Telefonları parçalarına ayırmak,
02:18
to dismantleortadan kaldırmak, take things apartayrı,
45
126895
2026
devre sistemini yeniden kurmak, gömülü yazılımı değiştirmek,
02:20
rewriteyeniden yazmak the circuitrydevre sistemi, re-flashyeniden flash the firmwarefirmware,
46
128921
2959
ya da aklınıza ne geliyorsa işte,
02:23
do whateverher neyse you want to with the phonetelefon,
47
131880
1967
bu adamlar gerekenlerin hepsini biliyor
02:25
and they can fixdüzeltmek anything so quicklyhızlı bir şekilde.
48
133847
2569
ve çok kısa bir sürede tamir edebiliyorlar.
02:28
You can handel over a phonetelefon this morningsabah
49
136416
2000
Telefonunuzu sabah teslim edip
02:30
and you can go pickalmak it up after lunchöğle yemeği,
50
138416
1920
öğleden sonra almaya gidebilirsiniz,
02:32
and it was quiteoldukça incredibleinanılmaz.
51
140336
1920
bunu görmek inanılmaz bir şeydi.
02:34
But then we were wonderingmerak ediyor whetherolup olmadığını this is
52
142256
1571
Ancak sonrasında acaba bu yerel bir durum mu
02:35
a localyerel phenomenonfenomen, or is trulygerçekten globalglobal?
53
143827
2542
yoksa evrensel olarak geçerli mi diye merak ettik.
02:38
And, over time, we startedbaşladı understandinganlayış
54
146369
2250
Zaman içinde ve düzenli araştırmayla
02:40
and systematicallysistematik olarak researchingaraştırma
55
148619
1719
bu tamir çarkının nasıl döndüğünü
02:42
what this tinkeringmüdahalesi ecosystemekosistem is about,
56
150338
2116
anlamaya başladık; çünkü bu tamircilik
02:44
because that is something that's happeningolay
57
152454
1605
bir tek Mumbai'deki bir köşe başında
02:46
not just in one streetsokak cornerköşe in MumbaiMumbai.
58
154059
2032
gerçekleşen bir şey değil.
02:48
It's actuallyaslında happeningolay in all partsparçalar of the countryülke.
59
156091
3114
Aslında ülkenin her bir tarafında yapılıyor.
02:51
It's even happeningolay in AfricaAfrika, like, for exampleörnek,
60
159205
2261
Hatta Afrika'da bile yapılıyor, örneğin
02:53
in CapeCape TownŞehir we did extensivegeniş researchAraştırma on this.
61
161466
2047
Cape Town'da bu konu üzerine epeyce detaylı araştırma yaptık.
02:55
Even here in DohaDoha I foundbulunan this little nookköşe
62
163513
3195
Burada, Doha'da bile çalar saat ve kol saatlerinin
02:58
where you can get alarmalarm clockssaatler and watchessaatler fixedsabit,
63
166708
2887
tamir edildiği bu küçük kuytulardan birini bulduk ve inanın,
03:01
and it's a lot of tinyminik little partsparçalar. It's not easykolay.
64
169595
3201
saat tamiri kolay iş değil, saatlerin birçok küçük parçası var.
03:04
You've got to try it on your ownkendi to believe it.
65
172796
2113
Dediğimi anlayabilmek için kendiniz bir denemelisiniz.
03:06
But what fuelsyakıtlar this?
66
174909
1554
Tamam da, bunca tamircinin kaynağı ne?
03:08
It's this entiretüm ecosystemekosistem of low-costdüşük maliyetli partsparçalar
67
176463
3508
Kaynak, dünyanın her yerinde üretilen
03:11
and suppliesgereçler that are producedüretilmiş all over the worldDünya, literallyharfi harfine,
68
179971
3306
düşük maliyetli parçalardan oluşuyor ve bu parçalar
03:15
and then redistributedyeniden dağıtılabilir to basicallytemel olarak servicehizmet this industrysanayi,
69
183277
3766
sonrasında tamircilik için yeniden dağıtılıyor,
03:19
and you can even buysatın almak salvagedkurtarılabilir partsparçalar.
70
187043
2171
hatta kimi zaman hurdaya çıkmış parçalar satın alınabiliyor.
03:21
BasicallyTemel olarak, you don't have to necessarilyzorunlu olarak buysatın almak
71
189214
2156
İşin aslı, yepyeni parçalar satın almanız falan gerekmiyor.
03:23
brandmarka newyeni things. You have condemnedmahkum computersbilgisayarlar
72
191370
2463
Parçalara ayrılmış bozuk bilgisayarlar
03:25
that are strippedsıyrılmıştır apartayrı,
73
193833
1307
alıyorsunuz ve yanına bir de
03:27
and you can buysatın almak salvagedkurtarılabilir componentsbileşenler
74
195140
1570
hurdaya çıkmış diğer bileşenleri ekleyince
03:28
and things that you can reassembletekrar kurmak in a newyeni configurationyapılandırma.
75
196710
3821
elinizde yeni bir yapılandırmayla bir araya getirebileceğiniz parçalarınız oluyor.
03:32
But what does this newyeni, sortçeşit of, approachyaklaşım give us?
76
200531
3481
Peki bu yeni yaklaşım bize ne kazandırır?
03:36
That's the realgerçek questionsoru, because this is something
77
204012
1920
İşte asıl sorulması gereken budur; çünkü bu durum
03:37
that's been there, partBölüm of everyher societytoplum
78
205932
2225
yeterli kaynaktan yoksun olan
03:40
that's deprivedyoksun of enoughyeterli resourceskaynaklar.
79
208157
2366
her toplumun bir parçası olarak karşımızdadır.
03:42
But there's an interestingilginç paradigmparadigma.
80
210523
1897
Ancak burada ilginç bir paradigma var.
03:44
There's the traditionalgeleneksel craftsel sanatları,
81
212420
1492
Geleneksel el sanatları var
03:45
and then there's the technologyteknoloji craftsel sanatları.
82
213912
2003
ve bir de teknolojik el sanatları var.
03:47
We call it the technologyteknoloji craftsel sanatları because these are emerginggelişmekte olan.
83
215915
2208
Teknolojik el sanatları diyoruz çünkü bunlar yeni ortaya çıkıyor.
03:50
They're not something that's been establishedkurulmuş.
84
218123
2072
Daha önceden oluşturulmuş bir şey değil.
03:52
It's not something that's institutionalizedkurumsallaşmış.
85
220195
2667
Kurumsallaşmış bir şey değil.
03:54
It's not taughtöğretilen in universitiesüniversiteler.
86
222862
1771
Üniversitelerde öğretilmiyor.
03:56
It's taughtöğretilen [by] wordsözcük of mouthağız,
87
224633
1723
Kulaktan kulağa yayılıyor ve
03:58
and it's an informalresmi olmayan educationEğitim systemsistem around this.
88
226356
1909
dolayısıyla bu bir yaygın eğitim ürünü.
04:00
So we said, "What can we get out of this?
89
228265
2802
Kendimize sorduk, "Bundan ne çıkar sağlarız?"
04:03
You know, like, what are the keyanahtar valuesdeğerler that we can get out of this?"
90
231067
2734
"Bu durumdan elde edilecek önemli yararlar nelerdir?" diye düşündük.
04:05
The mainana thing is a fix-it-locallyFix-It-Yerel culturekültür,
91
233801
2345
En önemlisi şu: bu bir kendin-onar kültürü,
04:08
whichhangi is fantasticfantastik because it meansanlamına geliyor that your productürün
92
236146
2340
ürününüzün ya da hizmetinizin onarılması için
04:10
or your servicehizmet doesn't have to go throughvasitasiyla
93
238486
2045
uzun süren bürokratik sistemlerden
04:12
a hugeKocaman bureaucraticbürokratik systemsistem to get it fixedsabit.
94
240531
2608
geçmesi gerekmediği için bu harika bir şey.
04:15
It alsoAyrıca affordstanıyor us cheapucuz fabricationİmalat, whichhangi is fantasticfantastik,
95
243139
3079
Bir diğer şahane şey ise üretimin ucuza gelmesi,
04:18
so it meansanlamına geliyor that you can do a lot more with it.
96
246218
2032
bu sayede daha fazlasını yapabiliyorsunuz.
04:20
And then, the mostçoğu importantönemli thing is,
97
248250
2314
Ayrıca, en önemlisi de düşük maliyetle
04:22
it givesverir us largegeniş mathmatematik for lowdüşük costmaliyet.
98
250564
2376
yüksek özellikli ürünler elde ediyoruz.
04:24
So it meansanlamına geliyor that you can actuallyaslında embedGöm
99
252940
2329
Yani, çok basit aygıtlara oldukça akıllı algoritmaları
04:27
prettygüzel cleverzeki algorithmsalgoritmalar and lots of other kindsçeşit
100
255269
3525
ve diğer türlü esnek düşünceleri
04:30
of extendableuzatılabilir ideasfikirler into really simplebasit devicescihazlar.
101
258794
3658
gerçekten de ekleyebilirsiniz demek oluyor bu.
04:34
So, what we call this is a siliconsilikon cottagekulübe industrysanayi.
102
262452
4808
Bu yüzden, biz bunu silikon "kulübe sanayisi" olarak adlandırıyoruz.
04:39
It's basicallytemel olarak what was the systemsistem or the paradigmparadigma
103
267260
2946
Temel olarak, sanayi devriminden önce ne olduysa,
04:42
before the industrialSanayi revolutiondevrim is now re-happeningyeniden oluyor
104
270206
2464
aynısı şimdi de, gezegenin gelişmekte olan ülkelerinin
04:44
in a wholebütün newyeni way in smallküçük digitaldijital shopsdükkanlar
105
272670
3008
çoğunun küçük dijital dükkânlarında
04:47
acrosskarşısında the planetgezegen in mostçoğu developinggelişen countriesülkeler.
106
275678
3081
yeniden gerçekleşiyor.
04:50
So, we kindtür of toyedoynadı around with this ideaFikir,
107
278759
4134
Biz de bu durumu biraz kurcaladık,
04:54
and we said, "What can we do with this?
108
282893
1678
ve dedik ki, "Biz bu konuda ne yapabiliriz?
04:56
Can we make a little productürün or a servicehizmet out of it?"
109
284571
2528
İşe yarar bir ürün ya da hizmet sunabilir miyiz?"
04:59
So one of the first things we did is this thing calleddenilen
110
287099
2420
Ortaya çıkardığımız ilk şeylerden biri,
05:01
a multimediamultimedya platformplatform. We call it a lunchöğle yemeği boxkutu.
111
289519
2396
"yemek kutusu" dediğimiz bir çoklu ortam oynatıcısı.
05:03
BasicallyTemel olarak one of the contextsbağlamları that we studiedokudu was
112
291915
2751
Temel olarak, üzerinde çalıştığımız durumlardan
05:06
schoolsokullar in very remoteuzak partsparçalar of IndiaHindistan.
113
294666
3487
birisi, Hindistan'ın ücra yerlerindeki okullardı.
05:10
So there is this amazingşaşırtıcı conceptkavram calleddenilen the one-teacherbir öğretmen schoolokul,
114
298153
3259
Bu küçük çevrede, öğretmenin
05:13
whichhangi is basicallytemel olarak a singletek teacheröğretmen who is a multitaskergörev
115
301412
2702
çok-görevli bir insan rolünü üstlendiği
05:16
who teachesöğretir this amazingşaşırtıcı little socialsosyal settingayar.
116
304114
2477
"tek-öğretmen okulu" denilen şaşırtıcı bir kavram var.
05:18
It's an informalresmi olmayan schoolokul,
117
306591
1537
Bu, resmi olmayan bir okul;
05:20
but it's really about holisticbütünsel educationEğitim.
118
308128
2159
ancak gerçekten de bütüncül eğitim veriyor.
05:22
The only thing that they don't have
119
310287
1238
Sahip olmadıkları tek şey ise
05:23
is accesserişim to resourceskaynaklar. They don't even have a textbookders kitabı
120
311525
2394
kaynaklara erişim. Bu okulların bazen ders kitapları olmuyor
05:25
sometimesara sıra, and they don't even have a properuygun curriculumMüfredat.
121
313919
2827
ve doğru dürüst bir müfredatları bile bulunmuyor.
05:28
So we said, "What can we do to empowergüçlendirmek this teacheröğretmen
122
316746
3504
Biz de "Bu öğretmenin daha fazlasını yapabilmesi için
05:32
to do more?" How to accesserişim the digitaldijital worldDünya?
123
320250
2812
ne yapabiliriz? Dijital dünyaya nasıl erişim sağlayabilir?
05:35
InsteadBunun yerine of beingolmak the soleTek guardianGardiyan of informationbilgi,
124
323062
2562
Bilginin tek gözeticisi olmak yerine, bilgiye ulaşmada
05:37
be a facilitatorkolaylaştırıcı to all this informationbilgi.
125
325624
2404
öğretmen köprü görevini nasıl üstlenebilir?"
05:40
So we said, "What are the stepsadımlar requiredgereklidir to empowergüçlendirmek the teacheröğretmen?"
126
328028
3384
Dedik ki, "Öğretmenin daha fazlasını yapabilmesi için gereken adımlar nelerdir?"
05:43
How do you make this teacheröğretmen into a digitaldijital gatewaygeçit,
127
331412
2655
Bu öğretmeni bir "dijital geçit" olarak kullanırsınız ve
05:46
and how do you designdizayn an inexpensiveucuz multimediamultimedya platformplatform
128
334067
2532
yerel olarak üretilebilecek ve hizmet verebilecek
05:48
that can be constructedinşa locallylokal olarak and servicedhizmet locallylokal olarak?"
129
336599
2992
düşük maliyetli çoklu ortam oynatıcısını nasıl tasarlarsınız?
05:51
So we walkedyürüdü around.
130
339591
2343
Etrafı bir gezdik, dolaştık.
05:53
We wentgitti and scavengedscavenged the nearbyyakında marketspiyasalar,
131
341934
2290
Yakınlardaki dükkanların şöyle bir tozunu aldık,
05:56
and we trieddenenmiş to understandanlama, "What can we pickalmak up that will make this happenolmak?"
132
344224
4021
ve "Bunu gerçekleştirmek için neler toplayabiliriz?" diye bakındık.
06:00
So the thing that we got
133
348245
2527
Bulduğumuz şey,
06:02
was a little mobileseyyar phonetelefon with a little picoPico projectorprojektör
134
350772
3207
ortalama 60 dolara patlayan, küçücük bir yansıtıcısı
06:05
that comesgeliyor for about 60 dollarsdolar.
135
353979
2337
olan küçük bir telefon oldu.
06:08
We wentgitti a boughtsatın a flashlightel feneri with a very bigbüyük batterypil,
136
356316
2456
Bir de kocaman bir pili olan bir el feneri ve
06:10
and a bunchDemet of smallküçük speakershoparlörler.
137
358772
1790
birkaç tane küçük hoparlör satın aldık.
06:12
So essentiallyesasen, the mobileseyyar phonetelefon givesverir us
138
360562
2298
Temelde, cep telefonu sayesinde
06:14
a connectedbağlı multimediamultimedya platformplatform.
139
362860
1924
bağlantıya sahip bir çoklu ortamımız olmuş oluyor.
06:16
It allowsverir us to get onlineinternet üzerinden and allowsverir us to loadyük up filesdosyaları
140
364784
3485
Çevrimiçi olmamızı ve farklı dosya türlerini yükleyip
06:20
of differentfarklı formatsbiçimleri and playoyun them.
141
368269
2351
oynatabilmemizi sağlıyor.
06:22
The flashlightel feneri givesverir us this really intenseyoğun, brightparlak L.E.D.,
142
370620
3026
El feneri, gerek duyduğumuz parlak ışık kaynağını sağlıyor
06:25
and sixaltı hourssaatler worthdeğer of rechargeableşarj edilebilir batterypil packpaket,
143
373646
2991
ve altı saatlik kullanım süresi olan doldurulabilir pillerle
06:28
and the lunchöğle yemeği boxkutu is a niceGüzel little packagepaket
144
376637
2216
"yemek kutumuz", içine her şeyi koyabildiğiniz
06:30
in whichhangi you can put everything insideiçeride,
145
378853
2047
küçük bir paket haline geliyor
06:32
and a bunchDemet of minimini speakershoparlörler to sortçeşit of
146
380900
1563
ve yeterli ses seviyesini sağlamak için
06:34
amplifyyükseltmek the soundses largegeniş enoughyeterli.
147
382463
1418
kutumuza bir de hoparlör ekliyoruz.
06:35
Believe me, those little classroomsderslik are really noisygürültülü.
148
383881
3539
İnanın okullardaki bu küçük sınıflar gerçekten çok gürültülü oluyor.
06:39
They are kidsçocuklar who screamçığlık at the topüst of theironların voicessesleri,
149
387420
2593
Çocuklar avazı çıktığı kadar bağırıyor
06:42
and you really have to get aboveyukarıdaki that.
150
390013
1660
ve onlardan daha yüksek sese sahip olmanız gerekiyor.
06:43
And we tookaldı it back to this little tinkeringmüdahalesi setupKurulum
151
391673
2721
Yemek kutumuzu cep telefonlarının
06:46
of a mobileseyyar phonetelefon repaironarım shopDükkan,
152
394394
2090
tamir edildiği dükkâna geri götürüp
06:48
and then the magicsihirli happensolur.
153
396484
1428
kendimizi işin büyüsüne bırakıyoruz.
06:49
We dismantleortadan kaldırmak the wholebütün thing,
154
397912
1381
Tüm parçaları birbirinden ayırıyoruz,
06:51
we reassembletekrar kurmak it in a newyeni configurationyapılandırma,
155
399293
2357
yeni yapılandırmaya uygun olarak birleştiriyoruz
06:53
and we do this hardwaredonanım mashupmashup,
156
401650
2178
ve bu donanım birleştirmesini, tamirciye nasıl yapması gerektiğini
06:55
systematicallysistematik olarak trainingEğitim the guy how to do this.
157
403828
2609
aşama aşama anlatarak yapıyoruz.
06:58
Out comesgeliyor this, a little lunchöğle yemeği boxkutu -- formform factorfaktör.
158
406437
3455
Elimize bu son tasarım ürünü olarak, küçük bir yemek kutusu geçiyor.
07:01
(ApplauseAlkış)
159
409892
6826
(Alkış)
07:08
And we systematicallysistematik olarak fieldalan testedtest edilmiş,
160
416718
3018
Ürünü, düzenli aralıklarla sahada denedik,
07:11
because in the fieldalan testingtest yapmak we learnedbilgili some
161
419736
2368
çünkü bu denemeler sırasında önemli dersler aldık
07:14
importantönemli lessonsdersler, and we wentgitti throughvasitasiyla manyçok iterationsyineleme.
162
422104
2517
ve ürün üzerinde birçok değişiklik yaptık.
07:16
One of the keyanahtar issuessorunlar was batterypil consumptiontüketim and chargingdoldurma.
163
424621
2695
Ana sorunlardan birisi pil tüketimi ve doldurulmasıydı.
07:19
LuminosityRenk parlaklığı was an issuekonu, when you have too much brightparlak sunlightGüneş ışığı outsidedışında.
164
427316
3978
Dışarda parlak güneş ışığı varken görüntüyü yansıtmak bir sorundu.
07:23
OftenKez the roofsçatılar are brokenkırık, so you don't have enoughyeterli
165
431294
2552
Çoğu sınıftaki çatılar yıkık durumda, bu yüzden
07:25
darknesskaranlık in the classroomsınıf to do these things.
166
433846
3128
sınıflar yeterince karanlık olmuyor.
07:28
We extendedGenişletilmiş this ideaFikir. We testedtest edilmiş it manyçok timeszamanlar over,
167
436974
2842
Fikrimizi geliştirdik. Defalarca deneme yaptık
07:31
and the nextSonraki versionversiyon we camegeldi up with was a boxkutu
168
439816
2578
ve bir sonraki sürümde, güneş enerjisiyle
07:34
that kindtür of could trickleDamlama chargeşarj etmek on solargüneş energyenerji,
169
442394
2380
dolan pilleri olan; ancak bundan da önemlisi
07:36
but mostçoğu importantlyönemlisi connectbağlamak to a cararaba batterypil,
170
444774
2799
araba aküsüne bağlanabilen bir "yemek kutusu" ürettik
07:39
because a cararaba batterypil is a ubiquitousher yerde birden bulunan sourcekaynak of powergüç
171
447573
2994
çünkü araba aküsü, yetersiz ya da değişken
07:42
in placesyerler where there's not enoughyeterli electricityelektrik
172
450567
2207
elektrik bulunan yerlerde yaygınca bulunabilen
07:44
or erraticdüzensiz electricityelektrik.
173
452774
1960
bir enerji kaynağı.
07:46
And the other keyanahtar thing that we did was
174
454734
1969
Bundan başka yaptığımız diğer önemli şey ise
07:48
make this boxkutu runkoş off a USBUSB keyanahtar, because we realizedgerçekleştirilen
175
456703
2462
bu kutuya USB girişi eklemek oldu; çünkü fark ettik ki
07:51
that even thoughgerçi there was GPRSGPRS and all that on paperkâğıt,
176
459165
3354
teoride GPRS bağlantımız olsa bile,
07:54
at leasten az, in theoryteori, it was much more efficientverimli
177
462519
2575
veriyi küçük bir USB bellekte kargoyla göndermek
07:57
to sendgöndermek the dataveri on a little USBUSB keyanahtar by surfaceyüzey mailposta.
178
465094
3890
çok daha etkili oldu.
08:00
It mightbelki take a fewaz daysgünler to get there,
179
468984
1840
USB belleğin ulaşması birkaç gün alabiliyor;
08:02
but at leasten az it getsalır there in highyüksek definitiontanım
180
470824
2374
ama en azından yüksek çözünürlükte
08:05
and in a reliabledürüst qualitykalite.
181
473198
2215
ve kesintisiz nitelikte ulaşıyor.
08:07
So we madeyapılmış this boxkutu, and we testedtest edilmiş it again
182
475413
2282
Bu kutuyu ürettik ve durmaksızın,
08:09
and again and again, and we're going throughvasitasiyla
183
477695
1535
ara vermeden denedik ve başarıya ulaşmak için
08:11
multipleçoklu iterationsyineleme to do these things.
184
479230
1549
birçok düzeltme yaptık.
08:12
But it's not limitedsınırlı to just educationEğitim.
185
480779
2969
Fakat, yaptıklarımız yalnızca eğitimle sınırlı değil.
08:15
This kindtür of a techniqueteknik or metrologyMetroloji
186
483748
1866
Bu türde bir yöntem ya da ölçüm
08:17
can actuallyaslında be applieduygulamalı to other kindsçeşit of areasalanlar,
187
485614
2012
diğer alanlarda da uygulanabilir
08:19
and I'm going to tell you one more little storyÖykü.
188
487626
1908
ve size bir küçük hikaye daha anlatacağım.
08:21
It's about this little devicecihaz calleddenilen a medi-meterMedi-metre.
189
489534
2455
Bu hikaye, "sağlıkölçer" olarak adlandırılan küçük aygıtımız hakkında.
08:23
It's basicallytemel olarak a little healthsağlık carebakım screeningtarama toolaraç that we developedgelişmiş.
190
491989
3367
Onu, sağlık durumunuzu göstermesi için geliştirdik.
08:27
In IndiaHindistan, there is a contextbağlam of these amazingşaşırtıcı people,
191
495356
3327
Hindistan'da, ASHA çalışanları olarak adlandırdığımız
08:30
the healthsağlık carebakım workersişçiler calleddenilen ASHAASHA workersişçiler.
192
498683
2279
sağlık hizmetlerinde çalışan harika insanlar bulunuyor.
08:32
They are essentiallyesasen footayak soldiersaskerler for the healthsağlık carebakım systemsistem
193
500962
2417
Bu insanlar, bölge halkıyla beraber yaşıyor ve
08:35
who livecanlı in the localyerel communitytoplum and are trainedeğitilmiş
194
503379
2384
temel araç ve kavramlarla, temel sağlık hizmetleri sunmak için eğitilmişler;
08:37
with basictemel toolsaraçlar and basictemel conceptskavramlar of healthsağlık carebakım,
195
505763
2568
temel araç ve kavramlarla, temel sağlık hizmetleri sunmak için eğitilmişler;
08:40
and the mainana purposeamaç is basicallytemel olarak to informbilgi vermek people
196
508331
3762
Temel amaçları, insanların daha rahat
08:44
to basicallytemel olarak, how to leadöncülük etmek a better life, but alsoAyrıca
197
512093
3533
yaşamasıı için onların bilgilendirilmeleridir; ayrıca bu çalışanlar,
08:47
to divertaktarma or sortçeşit of make recommendationstavsiyeler
198
515626
3228
insanları almaları gereken uygun sağlık hizmetlerine
08:50
of what kindtür of healthsağlık carebakım should they approachyaklaşım?
199
518854
2674
yönlendirmekte ya da tavsiyeler vermektedir.
08:53
They are basicallytemel olarak referraltavsiye servicesHizmetler, essentiallyesasen.
200
521528
2712
İşin özünde, bu insanlar yönlendirme görevini üstlenir.
08:56
But the problemsorun with that is that we realizedgerçekleştirilen
201
524240
2308
Ancak, bu durumla ilgili farkına vardığımız bir sorun var:
08:58
after a bunchDemet of researchAraştırma that they are amazingşaşırtıcı
202
526548
4190
Araştırmalarımızda gördük ki bu çalışanlar,
09:02
at referringatıfta people to the nearesten yakın clinicklinik
203
530738
2480
insanları en yakın kliniğe ya da sağlık merkezine
09:05
or the publichalka açık healthsağlık carebakım systemsistem, but what happensolur at the
204
533218
2873
yönlendirmekte çok başarılılar; ancak
09:08
publichalka açık healthsağlık carebakım systemsistem is this: these incrediblyinanılmaz long lineshatlar
205
536091
4078
bu sağlık merkezlerinde inanılmaz uzunlukta
09:12
and too manyçok people who overloadaşırı yükleme the systemsistem
206
540169
2810
kuyruklar oluşuyor ve yönlendirilen insan sayısına
09:14
simplybasitçe because there's not enoughyeterli doctorsdoktorlar and facilitiestesisler
207
542979
2566
yetecek kadar yer ve doktor bulunmadığından
09:17
for the populationnüfus that's beingolmak referredsevk.
208
545545
2202
sağlık merkezlerinin önü dolup taşıyor.
09:19
So everything from a commonortak coldsoğuk
209
547747
2119
Bu yüzden de basit bir soğuk algınlığından tutun da
09:21
to a seriousciddi casedurum of malariasıtma getsalır almostneredeyse the sameaynı
210
549866
2660
ciddi sıtma hastalıklarına kadar bütün hastalıklara
09:24
levelseviye of attentionDikkat, and there's no prioritiesöncelikler.
211
552526
3044
eşit ölçüde yaklaşılıyor ve kimsenin önceliği bulunmuyor.
09:27
So we said, "Come on, there's got to be a better way
212
555570
2071
Biz de dedik ki "Bu uygulamanın kesinlikle
09:29
of doing this for sure."
213
557641
1801
daha iyi bir yolunun olması gerekiyor."
09:31
So we said, "What can we do with the ASHAASHA workerişçi
214
559442
2577
"ASHA çalışanlarının bir süzgeç görevi görmesi,
09:34
that'llo olacak allowizin vermek this ASHAASHA workerişçi to becomeolmak an interestingilginç filterfiltre,
215
562019
3931
dahası, sistemi dengeleyen iyi düşünülmüş
09:37
but not just a filterfiltre, a really well thought throughvasitasiyla referraltavsiye
216
565950
2515
bir yönlendirme sistemi ve hastaları durumlarının
09:40
systemsistem that allowsverir loadyük balancingDengeleme of the network,
217
568465
3481
ciddiyet ve tehlike boyutuna göre
09:43
and directsyönlendirir patientshastalar to differentfarklı sourceskaynaklar of healthsağlık carebakım
218
571946
3939
farklı sağlık birimlerine yönlendiren
09:47
basedmerkezli on the severityönem derecesi or the criticalnesscriticalness of those situationsdurumlar?"
219
575885
3880
insanlar olması için ne yapmamız gerekir?"
09:51
So the realgerçek keyanahtar questionsoru was,
220
579765
1981
Asıl sorulması gereken soru,
09:53
how do we empowergüçlendirmek this womankadın?
221
581746
1668
bu kadını nasıl yetkin kılarız?
09:55
How do we empowergüçlendirmek her with simplebasit toolsaraçlar
222
583414
1927
Tanı koyan değil de daha çok tarama yapacak olan
09:57
that's not diagnosticArıza tespit but more screeningtarama in naturedoğa
223
585341
2951
basit araçlarla bu kadının hastalara daha iyi
10:00
so she at leasten az knowsbilir how to advisetavsiye the patientshastalar better?
224
588292
3780
bilgilendirmesini nasıl sağlayabiliriz?
10:04
And that'llo olacak make suchböyle a hugeKocaman differencefark on the systemsistem,
225
592072
2028
Bu dediğimiz şey, bekleme süresinin uzunluğundan ve
10:06
because the amounttutar of waitingbekleme time and the amounttutar of
226
594100
4918
insanların yalnızca basit bir sağlık sorunu nedeniyle
10:11
distancesmesafeler that people need to travelseyahat, oftensık sık sometimesara sıra
227
599018
1920
sağlık birimine ulaşmak için kimi zaman
10:12
sevenYedi to 15 kilometerskilometre, sometimesara sıra by footayak,
228
600938
2673
7 ile 15 kilometre arası yürüme mesafesinden,
10:15
to get a simplebasit healthsağlık checkKontrol donetamam, is very, very detrimentalzararlı
229
603611
5463
dolayı sağlık merkezine gitmekten vazgeçiren sistemde
10:21
in the senseduyu that it really dissuadesdissuades people
230
609074
2454
uzaklıkları azaltarak sistem üzerinde
10:23
from gettingalma accesserişim to healthsağlık carebakım.
231
611528
2009
çok büyük değişikliğe neden olacaktır.
10:25
So if there was something that she could do,
232
613537
2035
Bu yüzden, bu kadının yapabileceği bir şey varsa
10:27
that would be amazingşaşırtıcı.
233
615572
1109
inanılmaz güzel olur.
10:28
So what we did was that we converteddönüştürülmüş this devicecihaz
234
616681
3061
Bunun için, biz bu aygıtı
10:31
into a medicaltıbbi devicecihaz.
235
619742
1817
tıbbi bir aygıta dönüştürdük.
10:33
I want to demodemo this actuallyaslında,
236
621559
1276
Aslında bunu deneyerek göstermek istiyorum,
10:34
because it's a very simplebasit processsüreç.
237
622835
2673
çünkü gerçekten de kolay bir işlem.
10:37
BrunoBruno, do you want to joinkatılmak us? (CheersAlkış)
238
625508
2409
Bruno, bize katılmak ister misin? (Naralar)
10:39
Come alonguzun bir. (ApplauseAlkış)
239
627917
6202
Gel hadi. (Alkış)
10:46
So, what we're going to do is that
240
634119
2925
Şimdi şöyle bir şey yapacağız:
10:49
we're going to measureölçmek a fewaz basictemel parametersparametreler on you,
241
637044
2972
nabzına ve kanındaki oksijen miktarına bakıp
10:52
includingdahil olmak üzere your pulsenabız rateoran and the amounttutar of oxygenoksijen
242
640016
2855
vücudunla ilgili birkaç
10:54
that's there in your bloodkan.
243
642871
1873
temel ölçüm yapacağız.
10:56
So you're going to put your thumbbaşparmak on topüst of this.
244
644744
3291
Başparmağını bunun üstüne koyacaksın.
11:00
BrunoBruno GiussaniGiussani: Like this, worksEserleri?
245
648035
1774
Bruno Giussani: Böyle mi?
11:01
VinayVinay VenkatramanKimyager: Yeah. That's right. BGBG: Okay.
246
649809
1666
Vinay Venkatraman: Evet, aynen öyle.
BG: Tamam.
11:03
VVVV: So I'm going to startbaşlama it up. I hopeumut it worksEserleri.
247
651475
4008
VV: Şimdi başlatıyorum. Umarım çalışır.
11:07
(BeepsBip sesi) It even beepsbip sesi, because it's an alarmalarm clocksaat, after all.
248
655483
4350
(Bipleme) Bipliyor bile, ne de olsa çalar saat.
11:11
So ... (LaughterKahkaha)
249
659833
2012
Şimdi ... (Gülüşmeler)
11:13
So I take it into the startbaşlama positionpozisyon, and then
250
661845
4391
Şimdi başlangıç konumuna alıyorum ve sonra da
11:18
I pressbasın the readokumak buttondüğme. (BeepsBip sesi)
251
666236
3612
okuma düğmesine basıyorum. (Bipleme)
11:21
So it's takingalma a little readingokuma from you. (BeepsBip sesi)
252
669848
5481
Şimdi senden bilgileri alıyor. (Bipleme)
11:27
And then the pointerIşaretçi goesgider and pointsmakas to threeüç differentfarklı optionsseçenekleri.
253
675329
2778
Sonrasındaysa gösterge üç bölgeden birisini gösterecek.
11:30
Let's see what happensolur here.
254
678107
3275
Bakalım neler olacak.
11:33
(BeepsBip sesi) Oh BrunoBruno, you can go home, actuallyaslında.
255
681382
2083
(Bipleme) Bruno, evine gidebilirsin.
11:35
BGBG: Great. Good newshaber. (ApplauseAlkış)
256
683465
3836
BG: Harika. İyi haberi aldık. (Alkış)
11:39
VVVV: So ... (ApplauseAlkış)
257
687301
2345
VV: Şöyle ... (Alkış)
11:41
So the thing about this is that
258
689646
3217
Şöyle bir şey var ki
11:44
if the pointerIşaretçi, unfortunatelyne yazık ki, had pointedişaretlendi to the redkırmızı spotyer,
259
692863
4105
eğer gösterge kırmızı bölgeyi gösterseydi
11:48
we would have to rushacele you to a hospitalhastane.
260
696968
1846
seni bir hastaneye yetiştirmemiz gerekecekti.
11:50
LuckilyNeyse ki, not todaybugün. And if it had pointedişaretlendi to the orangePortakal
261
698814
4120
Şanslıyız ki o gün bugün değil. Turuncu bölgeyi gösterseydi
11:54
or the amberAmber, it basicallytemel olarak meantdemek you had to have,
262
702934
2829
sağlık çalışanından bir tür sürekli bakım
11:57
sortçeşit of, more continuoussürekli carebakım from the healthsağlık carebakım workerişçi.
263
705763
3044
alman gerektiği anlamına gelecekti.
12:00
So that was a very simplebasit three-stepÜç adım screeningtarama processsüreç
264
708807
2351
Halk sağlığı sisteminin
12:03
that could basicallytemel olarak changedeğişiklik the equationdenklem
265
711158
2115
dengesini değiştirebilecek basit bir
12:05
of how publichalka açık healthsağlık carebakım worksEserleri in so manyçok differentfarklı waysyolları.
266
713273
2740
üç bölmeli tarama işlemini gördünüz.
12:08
BGBG: Thank you for the good newshaber. VVVV: Yeah.
267
716013
1897
BG: İyi haberler için teşekkürler.
VV: Rica ederim.
12:09
(ApplauseAlkış)
268
717910
4393
(Alkış)
12:14
So, very brieflykısaca, I'll just explainaçıklamak to you how this is donetamam,
269
722303
3440
Çok kısaca, size bunun nasıl yapıldığını açıklayacağım,
12:17
because that's the more interestingilginç partBölüm.
270
725743
2290
çünkü işin asıl ilginç yanı burası.
12:20
So essentiallyesasen, the threeüç things that are requiredgereklidir
271
728033
2694
Temelde, dönüştürmenin yapılabilmesi için;
12:22
to make this conversiondönüşüm from this guy to this guy
272
730727
4528
bu ufaklığın, buna dönüşebilmesi için üç şey gerekiyor:
12:27
is a cheapucuz remoteuzak controlkontrol for a televisiontelevizyon
273
735255
4129
artık neredeyse her evde bulabileceğiniz
12:31
that you can almostneredeyse find in everyher home todaybugün,
274
739384
2911
bir televizyonun uzaktan kumandası,
12:34
some partsparçalar from a computerbilgisayar mousefare, basicallytemel olarak,
275
742295
3714
çok ucuza ikinci el olarak bile bulabileceğiniz
12:38
something that you can scavengeat for very lowdüşük costmaliyet,
276
746009
3863
bir bilgisayar faresinin bazı parçaları
12:41
and a fewaz partsparçalar that have to be pre-programmedönceden programlanmış.
277
749872
2911
ve önceden programlanması gereken birkaç küçük parça.
12:44
BasicallyTemel olarak this is a micro-controllerMikro-denetleyici with a fewaz
278
752783
2401
İşin özünde bu, fazladan birkaç parçası bulunan,
12:47
extraekstra componentsbileşenler that can be shippedsevk for very little costmaliyet
279
755184
2795
dünyanın her yanından çok ucuza
12:49
acrosskarşısında the worldDünya, and that's what is all requiredgereklidir
280
757979
2993
getirtilebilen bir mikrodenetçi. Biraz yerel tamir yeteneğini
12:52
with a little bitbit of localyerel tinkeringmüdahalesi talentyetenek
281
760972
2391
de ekledikten sonra çalar saati başka bir şeye
12:55
to convertdönüştürmek the devicecihaz into something elsebaşka.
282
763363
2787
dönüştürmek için gereken her şeye sahibiz.
12:58
So we are right now doing some systematicsistematik fieldalan teststestler
283
766150
3396
Şu anda, böyle bir aygıtın gerçekten de
13:01
to basicallytemel olarak ascertaintespit whetherolup olmadığını something like this actuallyaslında
284
769546
3050
ASHA çalışanlarına yardımcı olup olmadığını saptamak için
13:04
makesmarkaları senseduyu to the ASHAASHA workerişçi.
285
772596
1567
düzenli olarak sahada denemeler yapıyoruz.
13:06
We are going throughvasitasiyla some referencereferans teststestler to comparekarşılaştırmak it
286
774163
3544
Değer farkı olup olmadığını ve insanların yaşamında
13:09
againstkarşısında professionalprofesyonel equipmentekipman to see if there's a degreederece
287
777707
3458
gerçekten etkisinin olup olmadığını görmek için
13:13
of changedeğişiklik in efficacyetkinlik and if it actuallyaslında makesmarkaları an impactdarbe
288
781165
2322
profesyonel aygıtlarla karşılaştırarak deniyoruz.
13:15
in people'sinsanların liveshayatları. But mostçoğu importantlyönemlisi,
289
783487
2608
En önemlisi de, şu anda
13:18
what we are tryingçalışıyor to do right now
290
786095
1795
bu yaptığımız işi büyük ölçeklere
13:19
is we are tryingçalışıyor to scaleölçek this up, because there
291
787890
2254
yaymaya çalışıyoruz; çünkü bu şekilde
13:22
are over 250,000 ASHAASHA workersişçiler on the groundzemin
292
790144
2687
piyade görevi üstlenen 250.000'den fazla
13:24
who are these amazingşaşırtıcı footayak soldiersaskerler, and if we can
293
792831
2737
ASHA çalışanı var ve küçük bir oranına bile
13:27
give at leasten az a fractionkesir of them the accesserişim to these things,
294
795568
3560
bu aygıtlara erişim sağlayabilirsek,
13:31
it just changesdeğişiklikler the way the economicsekonomi bilimi of publichalka açık healthsağlık carebakım
295
799128
2958
halk sağlığının ekonomisini
13:34
worksEserleri, and it changesdeğişiklikler the way systemssistemler actuallyaslında functionfonksiyon,
296
802086
3011
ve sistemin işleyiş biçimini
13:37
not just on a systematicsistematik planningplanlama levelseviye,
297
805097
4266
yalnızca sistematik planlama düzeyinde değil,
13:41
but alsoAyrıca in a very grassrootskökleşmiş, bottom-upaltüst levelseviye.
298
809363
3185
en tabandan üst düzeye olacak düzeyde değiştirebiliriz.
13:44
So that's it, and we hopeumut to do this in a bigbüyük way.
299
812548
2801
Amacımız bu ve bunu daha büyük çapta başarmayı umuyoruz.
13:47
Thank you. (ApplauseAlkış)
300
815349
3158
Teşekkür ederim. (Alkış)
13:50
(ApplauseAlkış)
301
818507
8646
(Alkış)
Translated by Şâkir Aşçı
Reviewed by Burcak Avci

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Vinay Venkatraman - Designer
Vinay Venkatraman aims to design technological devices for the "bottom of the pyramid" rather than simply for the affluent.

Why you should listen

Designer Vinay Venkatraman is committed to creating a digitally inclusive world. A founding partner at the Copenhagen Institute of Interaction Design, Vinay aims to design for the populations of the world who don't have access to the latest tech gadget. He calls his outlook "Frugal Digital."

Vinay’s background is in industrial design, and he began his career fashioning bicycles and kitchen appliances. He was soon enticed by filmmaking and worked as visual effects designer for a leading post production house, Prime Focus Ltd, on various advertisements and movies. He later shifted his focus to software products, working as a product designer at Microsoft for emerging technologies.

Vinay’s work has been written about in leading design magazines and popular blogs. He has also taught courses at Aarhus University, IUAV University in Venice and the IT University of Copenhagen.

More profile about the speaker
Vinay Venkatraman | Speaker | TED.com