ABOUT THE SPEAKER
Clay Shirky - Social Media Theorist
Clay Shirky argues that the history of the modern world could be rendered as the history of ways of arguing, where changes in media change what sort of arguments are possible -- with deep social and political implications.

Why you should listen

Clay Shirky's work focuses on the rising usefulness of networks -- using decentralized technologies such as peer-to-peer sharing, wireless, software for social creation, and open-source development. New technologies are enabling new kinds of cooperative structures to flourish as a way of getting things done in business, science, the arts and elsewhere, as an alternative to centralized and institutional structures, which he sees as self-limiting. In his writings and speeches he has argued that "a group is its own worst enemy."

Shirky is an adjunct professor in New York Universityʼs graduate Interactive Telecommunications Program, where he teaches a course named “Social Weather.” Heʼs the author of several books. This spring at the TED headquarters in New York, he gave an impassioned talk against SOPA/PIPA that saw 1 million views in 48 hours.

More profile about the speaker
Clay Shirky | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2012

Clay Shirky: How the Internet will (one day) transform government

Clay Shirky: İnternet (eninde sonunda) yönetimi nasıl değiştirecek?

Filmed:
1,294,633 views

Açık kaynak dünyası sağanak halinde gelen önerilerle baş etmenin yolunu GitHub gibi servisler sayesinde buldu. Neden hükümetler de bunu başaramasın? Ufuk açan konuşmasında Clay Shirky demokrasilerin İnternet'ten öğrenebileceklerinin şeffaflıkla sınırlı olmadığını, nasıl vatandaşlar tarafından şekillendirilebileceğini anlatıyor.
- Social Media Theorist
Clay Shirky argues that the history of the modern world could be rendered as the history of ways of arguing, where changes in media change what sort of arguments are possible -- with deep social and political implications. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:16
I want to talk to you todaybugün about something
0
276
1945
Bugün sizlere açık kaynak programlama dünyasından
00:18
the open-sourceaçık kaynak programmingprogramlama worldDünya can teachöğretmek democracydemokrasi,
1
2221
3015
demokrasi hakkında öğrenebileceklerimize dair
00:21
but before that, a little preambleönsöz.
2
5236
1635
konuşmayı istiyorum. Ama konuya girmeden önce...
00:22
Let's startbaşlama here.
3
6871
1820
Gelin buradan başlayalım:
00:24
This is MarthaMartha PaynePayne. Martha'sMartha'nın a 9-year-old-yaşında ScotScot
4
8691
3395
Tanıştırayım, Martha Payne. Kendisi 9 yaşında
00:27
who liveshayatları in the CouncilKonseyi of ArgyllArgyll and ButeBute.
5
12086
2021
Argyll Bute bölgesinde yaşayan bir İskoç.
00:30
A coupleçift monthsay agoönce, PaynePayne startedbaşladı a foodGıda blogBlog
6
14107
2693
Payne birkaç ay önce NeverSeconds adlı bir blog
00:32
calleddenilen NeverSecondsNeverSeconds, and she would take her camerakamera
7
16800
2873
açtı ve okulda yediği öğle yemeklerinin fotoğraflarını
00:35
with her everyher day to schoolokul to documentbelge
8
19673
2280
çekerek düzenli olarak yorumlar
00:37
her schoolokul lunchesÖğle Yemeği.
9
21953
2014
yazmaya başladı.
00:39
Can you spotyer the vegetablesebze? (LaughterKahkaha)
10
23967
1889
Sebze görebileniniz var mı? (gülüşmeler)
00:41
And, as sometimesara sıra happensolur,
11
25856
3754
Tahmin edebileceğiniz gibi
00:45
this blogBlog acquiredsatın aldı first dozensonlarca of readersokuyucular,
12
29610
2590
önce birkaç düzine insan okumaya başladı,
00:48
and then hundredsyüzlerce of readersokuyucular,
13
32200
1680
sonra yüzlerce insan okumaya başladı...
00:49
and then thousandsbinlerce of readersokuyucular, as people tunedayarlanmış in
14
33880
2586
derken binlerce insan blogtan düzenli olarak
00:52
to watch her rateoran her schoolokul lunchesÖğle Yemeği,
15
36466
1668
okul yemeklerini değerlendiren kızı okur oldu.
00:54
includingdahil olmak üzere on my favoritesevdiğim categorykategori,
16
38134
1525
En sevdiğim kategori de buradaki,
00:55
"PiecesParçaları of hairsaç foundbulunan in foodGıda." (LaughterKahkaha)
17
39659
3592
"Yemekten çıkan kıl miktarı." (Gülüşmeler)
00:59
This was a zerosıfır day. That's good.
18
43251
3471
O gün şanslıymış, hiç çıkmamış.
01:02
And then two weekshaftalar agoönce yesterdaydün, she postedgönderildi this.
19
46722
3194
Ve dünden iki hafta önce bu yazı yayımlandı:
01:05
A postposta that readokumak: "GoodbyeGüle güle."
20
49916
1911
Bir "Veda" yazısı.
01:07
And she said, "I'm very sorry to tell you this, but
21
51827
3214
Şöyle diyordu: "Üzülerek söylüyorum ki, okul
01:10
my headkafa teacheröğretmen pulledçekti me out of classsınıf todaybugün and told me
22
55041
2744
müdürü beni dersten çağırarak, bundan böyle
01:13
I'm not allowedizin to take picturesresimler in the lunchöğle yemeği roomoda anymoreartık.
23
57785
2996
yemeklerin fotoğraflarını çekmeme izin vermeyeceklerini söyledi.
01:16
I really enjoyedzevk doing this.
24
60781
1726
Bunu yapmak gerçekten de hoşuma gitmişti.
01:18
Thank you for readingokuma. GoodbyeGüle güle."
25
62507
3230
Okuduğunuz için teşekkürler. Hoşçakalın."
01:21
You can guesstahmin what happenedolmuş nextSonraki, right? (LaughterKahkaha)
26
65737
5178
Sonra neler olduğunu tahmin edebiliyorsunuz değil mi? (gülüşmeler)
01:26
The outragerezalet was so swiftSwift, so voluminoushacimli, so unanimousoybirliği,
27
70915
5918
Öylesine ani, güçlü, aynı tondan tepkiler gelmeye başladı ki
01:32
that the CouncilKonseyi of ArgyllArgyll and ButeBute reversedters themselveskendilerini
28
76833
2931
Argyll Bute yerel yönetimi çark etmek zorunda kaldı
01:35
the sameaynı day and said, "We would,
29
79779
1286
ve aynı gün şu açıklama geldi: "Asla
01:36
we would never censorsansür a nine-year-oldDokuz yaşında." (LaughterKahkaha)
30
81065
2166
dokuz yaşında bir çocuğu sansürlemeyiz." (Gülüşmeler)
01:39
ExceptHariç, of coursekurs, this morningsabah. (LaughterKahkaha)
31
83231
2477
Bu sabahı saymazsak. (Gülüşmeler)
01:41
And this bringsgetiriyor up the questionsoru,
32
85708
4413
Bu olay şunu düşündürüyor...
01:46
what madeyapılmış them think they could get away
33
90121
2214
Bu tavrın yanlarına kâr kalacağını
01:48
with something like that? (LaughterKahkaha)
34
92335
2050
nasıl düşündüler ki? (Gülüşmeler)
01:50
And the answerCevap is, all of humaninsan historytarih priorönceki to now.
35
94385
4717
Elbette yanıtı basıt, insanlık tarihi!
01:55
(LaughterKahkaha) So,
36
99102
3548
(Gülüşmeler) Peki,
01:58
what happensolur when a mediumorta suddenlyaniden putskoyar
37
102650
3925
bir mecra bir sürü yeni fikrin aniden
02:02
a lot of newyeni ideasfikirler into circulationdolaşım?
38
106575
3704
ortalığa saçılmasını sağladığında ne olur?
02:06
Now, this isn't just a contemporaneoussözleşmelerin questionsoru.
39
110279
2105
Bunu şu an için sormuyorum...
02:08
This is something we'vebiz ettik facedyüzlü severalbirkaç timeszamanlar
40
112384
2000
Daha önce de böyle bir durumla karşılaştık,
02:10
over the last fewaz centuriesyüzyıllar.
41
114384
1356
yüzyıllardır birçok kez karşılaşıyoruz.
02:11
When the telegraphtelgraf camegeldi alonguzun bir, it was clearaçık
42
115740
1985
Telgraf çıkar çıkmaz neler olacağı anlaşılmıştı
02:13
that it was going to globalizeKüreselleş the newshaber industrysanayi.
43
117725
2218
gazetecilik sektörü küreselleşecekti
02:15
What would this leadöncülük etmek to?
44
119943
1489
Peki bu ne işe yarayabilirdi?
02:17
Well, obviouslybelli ki, it would leadöncülük etmek to worldDünya peaceBarış.
45
121432
3564
Eh tabii ki dünya barışı sağlanacaktı.
02:20
The televisiontelevizyon, a mediumorta that allowedizin us not just to hearduymak
46
124996
2810
Sonra televizyon geldi, duymakla kalmayıp artık
02:23
but see, literallyharfi harfine see, what was going on
47
127806
2767
dünyada olup bitenlere kelime anlamıyla
02:26
elsewherebaşka yerde in the worldDünya, what would this leadöncülük etmek to?
48
130573
2317
göz atabilir olmuştuk, bu bizi nereye götürdü?
02:28
WorldDünya peaceBarış. (LaughterKahkaha)
49
132890
2240
Dünya barışı! (Gülüşmeler)
02:31
The telephonetelefon?
50
135130
957
Telefon?
02:31
You guessedtahmin it: worldDünya peaceBarış.
51
136087
2595
Tabii ki dünya barışı...
02:34
Sorry for the spoilerSpoiler alertAlarm, but no worldDünya peaceBarış. Not yethenüz.
52
138682
4974
Sonunu söyleyivereceğim için kusura bakmayın ama barış gelmedi. En azından şimdilik...
02:39
Even the printingbaskı pressbasın, even the printingbaskı pressbasın
53
143656
2479
Matbaa da bu zincirin halkalarından biriydi aslında
02:42
was assumedkabul to be a toolaraç that was going to enforcezorlamak
54
146135
3129
Matbaa Avrupa çapında katolik anlayışa dair
02:45
CatholicKatolik intellectualentellektüel hegemonyegemenlik (Hegemonya) acrosskarşısında EuropeEurope.
55
149264
3653
fikirlerin dolaşıma gireceği umularak yapılmıştı.
02:48
InsteadBunun yerine, what we got was MartinMartin Luther'sLuther'ın 95 ThesesTezler,
56
152917
2484
Onun yerine Matin Luther'in 95 Tezi ile karşılaştık,
02:51
the ProtestantProtestan ReformationReformasyon, and, you know,
57
155401
2020
bu da Protestanlığın doğuşunu getirdi malum,
02:53
the ThirtyOtuz Years'Yıllık WarSavaş. All right,
58
157421
2358
derken buyrun Otuz Yıl Savaşları'na!
02:55
so what all of these predictionstahminler of worldDünya peaceBarış got right
59
159779
4231
Dünya barışı peşindeki tüm bu beklentilerde doğru
02:59
is that when a lot of newyeni ideasfikirler suddenlyaniden
60
164010
2531
bir tespit de vardı aslında. Yeni fikirlerin varlığı
03:02
come into circulationdolaşım, it changesdeğişiklikler societytoplum.
61
166541
2926
toplumda mutlaka değişimlere yol açıyor.
03:05
What they got exactlykesinlikle wrongyanlış was what happensolur nextSonraki.
62
169467
3532
Hayal kırıklığı genellikle bu adımdan sonra geliyor...
03:08
The more ideasfikirler there are in circulationdolaşım,
63
172999
2549
Ortalıkta ne kadar çok fikir olursa,
03:11
the more ideasfikirler there are for any individualbireysel to disagreekatılmıyorum with.
64
175548
4708
birbiriyle anlaşamayan o kadar çok insan var demek.
03:16
More mediamedya always meansanlamına geliyor more arguingTartışan.
65
180256
4773
Daha çok mecra hep daha çok tartışma demek.
03:20
That's what happensolur when the media'smedyanın spaceuzay expandsgenişler.
66
185029
2920
Mecranın genişlemesinin doğal sonucu bu.
03:23
And yethenüz, when we look back on the printingbaskı pressbasın
67
187949
2903
Buna rağmen matbaa örneğine dönersek
03:26
in the earlyerken yearsyıl, we like what happenedolmuş.
68
190852
3379
ilk başlarda herkes bu gelişmeyi sevdi.
03:30
We are a pro-printingyanlısı yazdırma pressbasın societytoplum.
69
194231
3244
Matbaa taraftarı bir toplum olduk.
03:33
So how do we squarekare those two things,
70
197475
1970
Peki daha çok tartışma yaratılmasından nasıl
03:35
that it leadspotansiyel müşteriler to more arguingTartışan, but we think it was good?
71
199445
2756
hayırlı bir sonuç ortaya çıkarabiliriz?
03:38
And the answerCevap, I think, can be foundbulunan in things like this.
72
202201
2599
Galiba bunun gibi örneklerle cevaba yaklaşabiliriz.
03:40
This is the coverkapak of "PhilosophicalFelsefi TransactionsHareketleri,"
73
204800
3285
Bu "Philosophical Transactions" (Felsefi Takas) dergisinin kapağı
03:43
the first scientificilmi journaldergi ever publishedyayınlanan in Englishİngilizce
74
208085
2622
İngilizce yayımlanan ilk bilimsel dergi
03:46
in the middleorta of the 1600s,
75
210707
1882
1600'lü yılların ortalarında
03:48
and it was createdoluşturulan by a groupgrup of people who had been
76
212589
1827
kendilerini "Görünmez Okul" (The Invisible College)
03:50
callingçağrı themselveskendilerini "The InvisibleGörünmez CollegeÜniversite,"
77
214416
1637
diye adlandıran bir grup tarafından yayımlanmıştı.
03:51
a groupgrup of naturaldoğal philosophersfilozoflar who only latersonra
78
216053
2204
Bu grup çok kısa süre sonra bilim insanları olarak
03:54
would call themselveskendilerini scientistsBilim adamları,
79
218257
2605
adlandırılacak bir grup doğa felsefecisiydi
03:56
and they wanted to improveiyileştirmek the way
80
220862
3544
ve doğa felsefesi alanındaki tartışma üslubunun
04:00
naturaldoğal philosophersfilozoflar arguedsavundu with eachher other,
81
224406
2657
daha yetkin hale gelmesini sağlamak istiyorlardı.
04:02
and they neededgerekli to do two things for this.
82
227063
1990
Bunun için ihtiyaç duydukları iki şey vardı:
04:04
They neededgerekli opennessaçıklık. They neededgerekli to createyaratmak a normnorm
83
229053
2484
Birincisi açık olmaktı. İlk kural bir deney
04:07
whichhangi said, when you do an experimentdeney,
84
231537
1859
yapıldığında sadece bulguları değil
04:09
you have to publishyayınlamak not just your claimsiddialar,
85
233396
2685
deneyin ne şekilde gerçekleştiğine dair
04:11
but how you did the experimentdeney.
86
236081
1426
bilgileri de yayımlama zorunluluğuydu.
04:13
If you don't tell us how you did it, we won'talışkanlık trustgüven you.
87
237507
2797
Nasıl yapıldığını anlatmazsan sana güvenemeyiz diyorlardı.
04:16
But the other thing they neededgerekli was speedhız.
88
240304
2360
İkinci ihtiyaç duydukları şey de hızdı.
04:18
They had to quicklyhızlı bir şekilde synchronizeEşitleme what
89
242664
2305
Herkesin konuyu takip ederken aynı
04:20
other naturaldoğal philosophersfilozoflar knewbiliyordum. OtherwiseAksi takdirde,
90
244969
2454
yere gelmesini sağlamak gerekliydi. Yoksa
04:23
you couldn'tcould get the right kindtür of argumenttartışma going.
91
247423
2857
sunulan argümanla doğru ilişki kurulamıyordu.
04:26
The printingbaskı pressbasın was clearlyAçıkça the right mediumorta for this,
92
250280
2950
Matbaa tam bu iş için gerekli mecrayı sunuyordu
04:29
but the bookkitap was the wrongyanlış toolaraç. It was too slowyavaş.
93
253230
2586
ama kitap doğru bir araç değildi, çünkü yavaştı.
04:31
And so they inventedicat edildi the scientificilmi journaldergi
94
255816
2862
Böylece ilk bilimsel dergi icat edilmiş oldu.
04:34
as a way of synchronizingEşitleme the argumenttartışma
95
258678
2786
Böylece doğa felsefecileri arasında süregiden
04:37
acrosskarşısında the communitytoplum of naturaldoğal scientistsBilim adamları.
96
261464
2554
tartışmalarda herkes aynı konuyu yakalayabiliyordu.
04:39
The scientificilmi revolutiondevrim wasn'tdeğildi createdoluşturulan by the printingbaskı pressbasın.
97
264018
3498
Bilimsel Devrim matbaa tarafından değil
04:43
It was createdoluşturulan by scientistsBilim adamları,
98
267516
2146
bilim insanları tarafından yapıldı,
04:45
but it couldn'tcould have been createdoluşturulan if they didn't have
99
269662
1859
ama bu yolda kullanabilecekleri bir araç olarak
04:47
a printingbaskı pressbasın as a toolaraç.
100
271521
2170
matbaa olmadan yapamazlardı.
04:49
So what about us? What about our generationnesil,
101
273691
2240
Peki günümüze dönelim. Bizim kuşak ve medya
04:51
and our mediamedya revolutiondevrim, the InternetInternet?
102
275931
2003
devrimi ya da İnternet hakkında ne diyebiliriz?
04:53
Well, predictionstahminler of worldDünya peaceBarış? CheckOnay. (LaughterKahkaha)
103
277934
4119
Dünya barışını getirir mi? Kuşkusuz! (gülüşmeler)
04:57
More arguingTartışan? GoldAltın starstar on that one. (LaughterKahkaha)
104
282053
8583
Daha çok tartışma yaratıyor mu? Yıldızlı pekiyi alır! (Gülüşmeler)
05:06
(LaughterKahkaha)
105
290636
1311
(Gülüşmeler)
05:07
I mean, YouTubeYouTube is just a goldaltın mineMayın. (LaughterKahkaha)
106
291947
4347
Yani YouTube başlı başına bir altın madeni... (Gülüşmeler)
05:12
Better arguingTartışan? That's the questionsoru.
107
296294
4095
Tartışarak daha iyiye ulaşma? Asıl soru bu galiba.
05:16
So I studyders çalışma socialsosyal mediamedya, whichhangi meansanlamına geliyor,
108
300389
2044
Sosyal medya üzerine çalışıyorum. Yani kabaca
05:18
to a first approximationyaklaşım, I watch people arguetartışmak.
109
302433
2611
insanların tartışıp durmasını izliyorum.
05:20
And if I had to pickalmak a groupgrup that I think is
110
305044
4107
Birisi bana "Çağımızın Görünmez Okulu kimdir?
05:25
our InvisibleGörünmez CollegeÜniversite, is our generation'snesil collectionToplamak of people
111
309151
3793
kimleri, araçları daha iyi tartışarak daha iyiye
05:28
tryingçalışıyor to take these toolsaraçlar and to pressbasın it into servicehizmet,
112
312944
3159
ulaşmak için kullanan insanlardan oluşan bir grup
05:32
not for more argumentsargümanlar, but for better argumentsargümanlar,
113
316103
2781
olarak tanımlardın?" diye sorsaydı...
05:34
I'd pickalmak the open-sourceaçık kaynak programmersprogramcılar.
114
318884
2395
Açık kaynak programcılar derdim.
05:37
ProgrammingProgramlama is a three-wayüç yollu relationshipilişki
115
321279
2262
Programlama üç özneye sahip
05:39
betweenarasında a programmerprogramcı, some sourcekaynak codekod,
116
323541
2284
programcı, yazdığı kod ve bilgisayar.
05:41
and the computerbilgisayar it's meantdemek to runkoş on, but computersbilgisayarlar
117
325825
2614
bilgisayarlar verilen komutları yerine
05:44
are suchböyle famouslyünlü inflexibleesnek olmayan interpretersTercüman of instructionstalimatlar
118
328439
4702
getirirken esnek olamamakla ünlü araçlar
05:49
that it's extraordinarilyolağanüstü difficultzor to writeyazmak out a setset
119
333141
4023
bu yüzden de anlayacakları dilden konuşmak ve
05:53
of instructionstalimatlar that the computerbilgisayar knowsbilir how to executegerçekleştirmek,
120
337164
3038
komutlar vermek zor bir iş haline geliyor.
05:56
and that's if one personkişi is writingyazı it.
121
340202
1866
Üstelik bu bir programcı için dert.
05:57
OnceBir kez you get more than one personkişi writingyazı it,
122
342068
2099
Birden fazla insan aynı programı yazarken
06:00
it's very easykolay for any two programmersprogramcılar to overwriteüzerine yaz
123
344167
3084
iki kişinin aynı dosyaya yazıp birbirinin işini bozması
06:03
eachher other'sdiğer en work if they're workingçalışma on the sameaynı filedosya,
124
347251
2661
kolayca başa gelebilir, hatta birbiriyle çelişen
06:05
or to sendgöndermek incompatibleuyumsuz instructionstalimatlar
125
349912
2182
komutlar gönderilerek bilgisayarın ne yapacağını
06:07
that simplybasitçe causesnedenleri the computerbilgisayar to chokechoke,
126
352094
2441
bilemez hale gelmesine yol açmak da zor olmaz.
06:10
and this problemsorun growsbüyür largerdaha büyük
127
354535
2959
ve problem programcıların sayısı arttıkça
06:13
the more programmersprogramcılar are involvedilgili.
128
357494
2769
daha içinden çıkılmaz hale gelir.
06:16
To a first approximationyaklaşım, the problemsorun of managingyönetme
129
360263
3347
Büyük yazılım projelerinde bu türden
06:19
a largegeniş softwareyazılım projectproje is the problemsorun
130
363610
2726
problemleri çözmek için ortadaki sosyal kaosu
06:22
of keepingkoruma this socialsosyal chaoskaos at bayDefne.
131
366336
3656
önleyecek yaklaşımlar geliştirilmeye çalışıldı.
06:25
Now, for decadeson yıllar there has been a canonicalkurallı solutionçözüm
132
369992
2475
On yıllardır işleyen bir model de var hatta
06:28
to this problemsorun, whichhangi is to use something calleddenilen
133
372467
1654
"sürüm takip sistemi" adı verilen bir araç
06:30
a "versionversiyon controlkontrol systemsistem,"
134
374121
1980
kullanılıyor. Ki ne yaptığı
06:32
and a versionversiyon controlkontrol systemsistem does what is saysdiyor on the tinteneke.
135
376101
2209
aslında adından da belli.
06:34
It providessağlar a canonicalkurallı copykopya of the softwareyazılım
136
378310
3394
Sunucunun bir yerlerinde esas kabul edilen
06:37
on a serversunucu somewherebir yerde.
137
381704
1552
bir kopya tutuyor.
06:39
The only programmersprogramcılar who can changedeğişiklik it are people
138
383256
2906
Kodu değiştirebilen programcılar sadece
06:42
who'veettik kim specificallyözellikle been givenverilmiş permissionizin to accesserişim it,
139
386162
3531
özel olarak bu konuda izin verilen kişiler oluyor
06:45
and they're only allowedizin to accesserişim the sub-sectionalt kısım of it
140
389693
3767
yetkili kişiler de sadece kendi alanlarındaki
06:49
that they have permissionizin to changedeğişiklik.
141
393460
2430
bölümü görüp değiştirebiliyor.
06:51
And when people drawçekmek diagramsdiyagramlar of versionversiyon controlkontrol systemssistemler,
142
395890
3185
Eğer bu işleyişi gösterecek bir diyagram çizilirse
06:54
the diagramsdiyagramlar always look something like this.
143
399075
2365
şöyle bir görüntüyle karşı karşıya kalıyoruz.
06:57
All right. They look like orgorg chartsçizelgeleri.
144
401440
2878
Evet aslında organizasyon şemasına benziyor.
07:00
And you don't have to squintşaşı very hardzor
145
404318
1407
Politik anlamda ne tür bir organizasyon
07:01
to see the politicalsiyasi ramificationsyansımaları of a systemsistem like this.
146
405725
3465
şeması olduğu da epey açık aslında.
07:05
This is feudalismFeodalizm: one ownersahip, manyçok workersişçiler.
147
409190
4476
Feodalizm. Bir sahip, bir sürü ırgat.
07:09
Now, that's fine for the commercialticari softwareyazılım industrysanayi.
148
413666
3324
Ticari yazılım sektörü açısından işleyen bir model.
07:12
It really is Microsoft'sMicrosoftâ €™ s OfficeOffice. It's Adobe'sAdobe'nin PhotoshopPhotoshop.
149
416990
5390
Gerçekten de Microsoft'un Office kodu. Adobe'nin Photoshop'u böyle yazılıyor.
07:18
The corporationşirket ownssahibi the softwareyazılım.
150
422380
2832
Firma yazılımın sahibi pozisyonunda
07:21
The programmersprogramcılar come and go.
151
425212
2314
programcılar bugün var, yarın yok...
07:23
But there was one programmerprogramcı who decidedkarar
152
427526
3373
Fakat bir programcı bu işleyişin
07:26
that this wasn'tdeğildi the way to work.
153
430899
2988
programcılık için kötü olduğunu fark etti.
07:29
This is LinusLinus TorvaldsTorvalds.
154
433887
1262
Linus Torvalds'tan bahsediyorum.
07:31
TorvaldsTorvalds is the mostçoğu famousünlü open-sourceaçık kaynak programmerprogramcı,
155
435149
2152
Torvalds en meşhur açık kaynak programcı
07:33
createdoluşturulan LinuxLinux, obviouslybelli ki, and TorvaldsTorvalds lookedbaktı at the way
156
437301
5301
Linux'u yaratan isim ve açık-kaynak dünyasının bu
07:38
the open-sourceaçık kaynak movementhareket had been dealingmuamele with this problemsorun.
157
442602
3512
sorunu ele alma biçimine dair kafa yoruyor.
07:42
Open-sourceAçık kaynak softwareyazılım, the coreçekirdek promisesöz vermek of the open-sourceaçık kaynak licenselisans,
158
446114
4624
Açık kaynak kod, açık lisanslar, temel olarak her isteyenin
07:46
is that everybodyherkes should have accesserişim to all the sourcekaynak codekod
159
450738
3746
kodun tamamına, her istediğinde erişebilmesi
07:50
all the time, but of coursekurs, this createsyaratır
160
454484
3253
gerektiğini bir hak olarak savunuyor.
07:53
the very threattehdit of chaoskaos you have to forestallinsanların düşüncelerini anlamak
161
457737
3307
Fakat bu durum, kodun çalışır halde olması için
07:56
in ordersipariş to get anything workingçalışma.
162
461044
1578
baş edilmesi gereken bir kaosu beraberinde getiriyor.
07:58
So mostçoğu open-sourceaçık kaynak projectsprojeler just heldbekletilen theironların nosesburunlar
163
462622
2482
Birçok açık-kaynak projede bu ayrımı kenara atıp
08:01
and adoptedbenimsenen the feudalfeodal managementyönetim systemssistemler.
164
465104
2680
feodal sistem aynen kullanılıyor.
08:03
But TorvaldsTorvalds said, "No, I'm not going to do that."
165
467784
2508
Torvalds, "Hayır, bunu kabul etmiyorum" dedi.
08:06
His pointpuan of viewgörünüm on this was very clearaçık.
166
470292
3565
Bu konuya bakışı gayet netti.
08:09
When you adoptbenimsemek a toolaraç, you alsoAyrıca adoptbenimsemek
167
473857
2533
Bir aracı kullanmaya başladığınızda,
08:12
the managementyönetim philosophyFelsefe embeddedgömülü in that toolaraç,
168
476390
3589
o aracın yönetime dair felsefesi de içinde gelir.
08:15
and he wasn'tdeğildi going to adoptbenimsemek anything that didn't work
169
479979
3136
O da Linux topluluğunun çalışmasına uymayan
08:19
the way the LinuxLinux communitytoplum workedişlenmiş.
170
483115
2309
hiçbir şeyi kabul etmeye niyetli değildi.
08:21
And to give you a senseduyu of how enormousmuazzam
171
485424
2532
Verdiği kararın ne kadar büyük bir
08:23
a decisionkarar like this was, this is a mapharita
172
487956
3668
etki alanı olduğunu daha iyi anlamanız için
08:27
of the internal dependenciesbağımlılıkları withiniçinde LinuxLinux,
173
491624
3489
Linux'taki bağımlılıkları gösteren bu haritaya bakın.
08:31
withiniçinde the LinuxLinux operatingişletme systemsistem, whichhangi sub-partsalt bölümleri
174
495113
2607
İşletim sisteminin çalışması için hangi bölümün
08:33
of the programprogram relygüvenmek on whichhangi other sub-partsalt bölümleri to get going.
175
497720
4445
hangi bölüme sırtını dayayıp iş yaptığının görüntüsü.
08:38
This is a tremendouslymüthiş complicatedkarmaşık processsüreç.
176
502165
3578
Ziyadesiyle karmaşık işlemlerden oluşan
08:41
This is a tremendouslymüthiş complicatedkarmaşık programprogram,
177
505743
2792
gayet karmaşık bir program bu...
08:44
and yethenüz, for yearsyıl, TorvaldsTorvalds ranran this
178
508535
2665
Buna rağmen, Torvalds bu süreci yıllarca
08:47
not with automatedotomatikleştirilmiş toolsaraçlar but out of his emailE-posta boxkutu.
179
511200
3904
e-postadan başka bir şeye ihtiyaç duymadan yönetti.
08:51
People would literallyharfi harfine mailposta him changesdeğişiklikler
180
515104
2473
İnsanlar yaptıkları değişiklikeri ona e-posta ile gönderiyor,
08:53
that they'dgittiklerini agreedkabul on, and he would mergebirleşmek them by handel.
181
517577
4119
o da kabul ettiklerini elle asıl koda ekliyordu.
08:57
And then, 15 yearsyıl after looking at LinuxLinux and figuringendam out
182
521696
4746
Böyle geçen 15 yılın ardından Linux ve topluluğun
09:02
how the communitytoplum workedişlenmiş, he said, "I think I know
183
526442
2810
işleyişine dair "Galiba nasıl bir sürüm kontrol
09:05
how to writeyazmak a versionversiyon controlkontrol systemsistem for freeücretsiz people."
184
529252
4167
sistemine ihtiyacımız olduğunu anlamaya başladım." dedi.
09:09
And he calleddenilen it "GitGit." GitGit is distributeddağıtılmış versionversiyon controlkontrol.
185
533419
5895
Düşündüğü şeye "Git" adını verdi. Git, dağıtık bir sürüm kontrol sistemi.
09:15
It has two bigbüyük differencesfarklar
186
539314
3024
Geleneksel sürüm kontrol sistemlerinden
09:18
with traditionalgeleneksel versionversiyon controlkontrol systemssistemler.
187
542338
2063
iki önemli farkı var.
09:20
The first is that it liveshayatları up to the philosophicalfelsefi promisesöz vermek
188
544401
3147
İlki açık kaynağın en temel vaadine dayanıyor:
09:23
of open-sourceaçık kaynak. EverybodyHerkes who worksEserleri on a projectproje
189
547548
3286
Herkes kodun tamamına her an,
09:26
has accesserişim to all of the sourcekaynak codekod all of the time.
190
550834
3671
her istediğinde erişebilme hakkına sahip olmalı.
09:30
And when people drawçekmek diagramsdiyagramlar of GitGit workflowiş akışı,
191
554505
2674
Git akış şemasını diyagram olarak çizerseniz
09:33
they use drawingsçizimler that look like this.
192
557179
2937
şöyle bir şey çıkıyor.
09:36
And you don't have to understandanlama what the circlesçevreler
193
560116
2318
Geleneksel sürüm kontrol sistemlerinden
09:38
and boxeskutuları and arrowsoklar mean to see that this is a faruzak more
194
562434
3679
ne kadar farklı olduğunu görebilmeniz
09:42
complicatedkarmaşık way of workingçalışma than is supporteddestekli
195
566113
3095
için tüm o kutucuk ve okların anlamlarını
09:45
by ordinarysıradan versionversiyon controlkontrol systemssistemler.
196
569208
2721
tek tek bilmenize gerek yok.
09:47
But this is alsoAyrıca the thing that bringsgetiriyor the chaoskaos back,
197
571929
4309
Tabii bu, baştaki kaosun geri gelmesi anlamına da geliyor
09:52
and this is Git'sGit'ın secondikinci bigbüyük innovationyenilik.
198
576238
3050
ve Git'in ikinci büyük özelliği devreye giriyor.
09:55
This is a screenshotekran görüntüsü from GitHubGitHub, the premierPremier GitGit hostingHosting servicehizmet,
199
579288
3996
Ekran görüntüsü, en popüler Git servisi GitHub'dan
09:59
and everyher time a programmerprogramcı useskullanımları GitGit
200
583284
3350
bir programcının Git üzerinde her işlem yaptığında,
10:02
to make any importantönemli changedeğişiklik at all,
201
586634
3161
yeni bir dosya yarattığında,
10:05
creatingoluşturma a newyeni filedosya, modifyingmodifiye an existingmevcut one,
202
589795
3309
olan bir dosyayı düzenlediğinde,
10:09
mergingBirleştirme two filesdosyaları, GitGit createsyaratır this kindtür of signatureimza.
203
593104
4674
iki dosyayı birleştirdiğinde, Git böyle bir imza oluşturuyor.
10:13
This long stringsicim of numberssayılar and lettersharfler here
204
597778
3143
Rakam ve harflerden oluşan bu uzun değişken
10:16
is a uniquebenzersiz identifiertanımlayıcı tiedbağlı to everyher singletek changedeğişiklik,
205
600921
5075
merkezi bir koordinasyona gerek kalmadan
10:21
but withoutolmadan any centralmerkezi coordinationKoordinasyon.
206
605996
2857
her değişiklikle üretilen biricik belirteçlerden biri.
10:24
EveryHer GitGit systemsistem generatesüretir this numbernumara the sameaynı way,
207
608853
4489
Her Git sistemi bu numarayı aynı yöntemle üretiyor.
10:29
whichhangi meansanlamına geliyor this is a signatureimza tiedbağlı directlydirekt olarak
208
613342
3342
Böylece yapılan değişiklikten bağımsız,
10:32
and unforgeablyunforgeably to a particularbelirli changedeğişiklik.
209
616684
3150
karıştırılamayacak bir imza yaratılmış oluyor.
10:35
This has the followingtakip etme effectEfekt:
210
619834
1936
Bu sayede ne elde ettiğimize bakalım
10:37
A programmerprogramcı in EdinburghEdinburgh and a programmerprogramcı in EntebbeEntebbe
211
621770
3678
Biri Edinburgh'da, diğeri Entebbe'de iki programcı
10:41
can bothher ikisi de get the sameaynı -- a copykopya of the sameaynı pieceparça of softwareyazılım.
212
625448
3702
birbirlerinden hiç haberleri yokken, aynı yazılımın
10:45
EachHer of them can make changesdeğişiklikler and they can mergebirleşmek them
213
629150
3826
bir bölümünün, kopyasını çıkarıp, üzerinde
10:48
after the factgerçek even if they didn't know
214
632976
2935
çalıştıktan sonra aynı dosyada yaptıkları
10:51
of eachher other'sdiğer en existencevaroluş beforehandönceden.
215
635911
2959
değişiklikleri birleştirebilirler.
10:54
This is cooperationişbirliği withoutolmadan coordinationKoordinasyon.
216
638870
3499
Bu model koordinasyonsuz işbirliğidir.
10:58
This is the bigbüyük changedeğişiklik.
217
642369
2936
Büyük değişiklik tam da burada.
11:01
Now, I tell you all of this not to convinceikna etmek you that it's great
218
645305
5210
Elbette bunları anlatma nedenim açık kaynak programcıların
11:06
that open-sourceaçık kaynak programmersprogramcılar now have a toolaraç
219
650515
3697
felsefeleriyle uyumlu bir araç bulmuş olmalarının
11:10
that supportsdestekler theironların philosophicalfelsefi way of workingçalışma,
220
654212
3093
nasıl da harika olduğunu görmeniz değil.
11:13
althougholmasına rağmen I think that is great.
221
657305
2104
Bence harika, o ayrı.
11:15
I tell you all of this because of what I think it meansanlamına geliyor
222
659409
2768
Bu hikayeyi, toplulukların organize olma biçimleri açısından
11:18
for the way communitiestopluluklar come togetherbirlikte.
223
662177
2194
önemli olduğuna inandığım için anlattım.
11:20
OnceBir kez GitGit allowedizin for cooperationişbirliği withoutolmadan coordinationKoordinasyon,
224
664371
6319
Git, koordinasyon gerektirmeyen işbirliğine
11:26
you startbaşlama to see communitiestopluluklar formform
225
670690
2940
olanak yarattığından beri inanılmaz büyük
11:29
that are enormouslyçok largegeniş and complexkarmaşık.
226
673630
4252
ve karmaşık toplulukların oluşabildiğini görüyoruz.
11:33
This is a graphgrafik of the RubyYakut communitytoplum.
227
677882
2279
Gördüğünüz grafik Ruby topluluğu.
11:36
It's an open-sourceaçık kaynak programmingprogramlama languagedil,
228
680161
1529
Açık kaynaklı bir programlama dili olan Ruby'yle
11:37
and all of the interconnectionsbağlantıları betweenarasında the people --
229
681690
2998
ilgilenen insanlar arasındaki ilişkilerin grafiği,
11:40
this is now not a softwareyazılım graphgrafik, but a people graphgrafik,
230
684688
2399
yazılımın parçalarındaki ilişkiler değil, bu projeye
11:42
all of the interconnectionsbağlantıları amongarasında the people
231
687087
2102
emek veren insanlar arasındaki ilişkileri gösteren
11:45
workingçalışma on that projectproje
232
689189
2343
bir grafiğe bakıyoruz ve hiç de
11:47
and this doesn't look like an orgorg chartgrafik.
233
691532
2990
organizasyon şemasına benzemiyor.
11:50
This looksgörünüyor like a dis-orgDis-org chartgrafik, and yethenüz,
234
694522
3420
Daha çok bir organizasyonsuzluk şeması ama
11:53
out of this communitytoplum, but usingkullanma these toolsaraçlar,
235
697942
2608
buna rağmen bu araçları kullanarak birlikte
11:56
they can now createyaratmak something togetherbirlikte.
236
700550
2286
üretmenin yolunu bulmuş bir topluluk.
11:58
So there are two good reasonsnedenleri to think that
237
702836
4365
Konumuza dönersek, bu tekniklerin
12:03
this kindtür of techniqueteknik can be applieduygulamalı
238
707201
4173
demokrasilere ve özel olarak da kanunlara
12:07
to democraciesdemokrasilerin in generalgenel and in particularbelirli to the lawhukuk.
239
711374
4533
uygulanmasının iki anlamlı nedeni var.
12:11
When you make the claimİddia, in factgerçek,
240
715907
1858
İşin doğrusu, İnternet'in demokrasi için
12:13
that something on the InternetInternet is going to be good
241
717765
2958
iyi şeyler yapmaya yarayabileceğinizi söylerseniz
12:16
for democracydemokrasi, you oftensık sık get this reactionreaksiyon.
242
720723
2441
genellikle şöyle bir tepki alırsınız.
12:19
(MusicMüzik) (LaughterKahkaha)
243
723164
5924
(Müzik ve gülüşme sesleri)
12:24
WhichHangi is, are you talkingkonuşma about the thing
244
729088
2526
Bunu gösterip sorarlar: Bahsettiğin şey,
12:27
with the singingşan catskediler? Like, is that the thing
245
731614
2411
şu kedilerin falan şarkı söylediği şey değil mi?
12:29
you think is going to be good for societytoplum?
246
734025
2629
Bu mu topluma yararı olacak şey?
12:32
To whichhangi I have to say, here'sburada the thing
247
736654
2135
Bu çıkışa verecek tek yanıt, ne yalan söyleyeyim,
12:34
with the singingşan catskediler. That always happensolur.
248
738789
3361
gerçekten de bundan kaçış olmadığı...
12:38
And I don't just mean that always happensolur with the InternetInternet,
249
742150
1733
Altını çizeyim, sadece İnternet'te değil,
12:39
I mean that always happensolur with mediamedya, fulltam stop.
250
743883
2580
medya söz konusu olunca bundan kaçış yok. Nokta.
12:42
It did not take long after the riseyükselmek
251
746463
2040
Düşününce, matbaa ticari olarak
12:44
of the commercialticari printingbaskı pressbasın before someonebirisi
252
748503
2676
kullanılmaya başladıktan sona erotik roman
12:47
figuredanladım out that eroticerotik novelsroman were a good ideaFikir. (LaughterKahkaha)
253
751179
3313
basmayı akıl etmek için çok zaman geçmedi. (Gülüşmeler)
12:50
You don't have to have an economicekonomik incentiveözendirici to sellsatmak bookskitaplar
254
754492
3042
Kitap satarken ekonomik anlamda özendirmeye gerek kalmadan
12:53
very long before someonebirisi saysdiyor, "Hey, you know what I betbahis
255
757534
3021
birisi tahminen "Milletin neye para vereceğini
12:56
people would payödeme for?" (LaughterKahkaha)
256
760555
2168
buldum, var mısın iddiaya?" deyiverdi... (Gülüşmeler)
12:58
It tookaldı people anotherbir diğeri 150 yearsyıl to even think
257
762723
3550
İşin doğrusu insanların bilimsel yayınları keşfetmesi
13:02
of the scientificilmi journaldergi, right? So -- (LaughterKahkaha) (ApplauseAlkış)
258
766273
6760
150 yıl falan sürdü... (Gülüşmeler, alkışlar...)
13:08
So the harnessingharnessing by the InvisibleGörünmez CollegeÜniversite
259
773033
3038
Görünmez Okul'un matbaayı sahiplenip, bilimsel
13:11
of the printingbaskı pressbasın to createyaratmak the scientificilmi journaldergi
260
776071
2385
yayınlar yapması elbette çok önemliydi, ama
13:14
was phenomenallyolağanüstü importantönemli, but it didn't happenolmak bigbüyük,
261
778456
2911
o dönemde o kadar görünür bir etkisi olmadı, hemen
13:17
and it didn't happenolmak quickhızlı, and it didn't happenolmak fasthızlı, so
262
781367
2759
gerçekleşmedi ve herkes fark etmemişti. Dolayısıyla
13:20
if you're going to look for where the changedeğişiklik is happeningolay,
263
784126
3298
bugün değişimin nerede olduğunu görmek isterseniz
13:23
you have to look on the marginsmarjlar.
264
787424
2016
uçlara, sınırlara bakmalısınız.
13:25
So, the lawhukuk is alsoAyrıca dependency-relatedbağımlılık ile ilgili.
265
789440
5464
Kanunlar da birbirlerine bağımlılıklar içeriyor.
13:30
This is a graphgrafik of the U.S. TaxVergi CodeKodu,
266
794904
3409
Buyrun Amerikan Vergi Kanunu'nun grafik temsiline
13:34
and the dependenciesbağımlılıkları of one lawhukuk on other lawsyasalar
267
798313
3080
maddelerin birbirlerine etkilerini, bağımlılıklarını
13:37
for the overalltüm effectEfekt.
268
801393
2398
bir arada görebilirsiiz.
13:39
So there's that as a siteyer for sourcekaynak codekod managementyönetim.
269
803791
3432
Madem elimizde kaynak kod yönetimi için site var
13:43
But there's alsoAyrıca the factgerçek that lawhukuk is anotherbir diğeri placeyer
270
807223
1902
ve kanunlar da üzerine birçok fikrin havada uçuştuğu,
13:45
where there are manyçok opinionsgörüşler in circulationdolaşım,
271
809125
2274
değişiklikler yapıldığı ama esas kabul edilen
13:47
but they need to be resolvedkararlı to one canonicalkurallı copykopya,
272
811399
3508
tek bir kopyada birleşiyor olması gereken metinler...
13:50
and when you go ontoüstüne GitHubGitHub, and you look around,
273
814907
2577
GitHub'a girdiğinizde ilk gözünüze çarpan şey
13:53
there are millionsmilyonlarca and millionsmilyonlarca of projectsprojeler,
274
817484
2069
milyonlarca proje ve kaynak kodlarına gömülmüş
13:55
almostneredeyse all of whichhangi are sourcekaynak codekod,
275
819553
1354
insanlar olmasına rağmen, kenarda köşede kalmış
13:56
but if you look around the edgeskenarları, you can see people
276
820907
2685
bir avuç insanın siyasî ayrıntılarla uğraşmak için
13:59
experimentingdeneme with the politicalsiyasi ramificationsyansımaları
277
823592
2209
bu sistemi kullanmayı denediklerini
14:01
of a systemsistem like that.
278
825801
1613
en azından denediklerini görebilirsiniz.
14:03
SomeoneBirisi put up all the WikileakedWikileaked cableskabloları
279
827414
1810
Örneğin biri Wikileaks diye bilinen ve Amerikan
14:05
from the StateDevlet DepartmentBölümü, alonguzun bir with softwareyazılım used
280
829224
2265
diplomatik yazışmalarından sızdırılan telgraflarını ve
14:07
to interpretyorumlamak them, includingdahil olmak üzere my favoritesevdiğim use ever
281
831489
3189
yardımcı bir yazılımı yükledi. En sevdiğim özellik
14:10
of the CablegateCablegate cableskabloları, whichhangi is a toolaraç for detectingalgılama
282
834678
2371
bütün telgrafları kullanarak Dışişleri Bakanlığı
14:12
naturallydoğal olarak occurringmeydana gelen haikuHaiku in StateDevlet DepartmentBölümü prosenesir.
283
837049
3015
yazışmalarından haiku çıkıyor mu diye bakıyor.
14:15
(LaughterKahkaha)
284
840064
5896
(Gülüşmeler)
14:21
Right. (LaughterKahkaha)
285
845960
3072
Valla! (Gülüşmeler)
14:24
The NewYeni YorkYork SenateSenato has put up something calleddenilen
286
849032
2799
New York Senatosu da Açık Mevzuat adını verdiği
14:27
OpenAçık LegislationMevzuat, alsoAyrıca hostingHosting it on GitHubGitHub,
287
851831
2407
bir projeyi GitHub üzerinde tutmaya başladı
14:30
again for all of the reasonsnedenleri of updatinggüncellenmesi and fluidityakışkanlık.
288
854238
2386
güncelleme ve erişim kolaylığı sağlamasının yanında
14:32
You can go and pickalmak your SenatorSenatör and then you can see
289
856624
2666
Senatörlerden birini seçerek hangi yasalarla ilgili
14:35
a listliste of billsfatura they have sponsoredsponsor.
290
859290
2035
çalıştığını, ne oy verdiğini görebiliyorsunuz.
14:37
SomeoneBirisi going by DivegeekDivegeek has put up the UtahUtah codekod,
291
861325
3632
Divegeek adlı bir kullanıcı Utah eyaletindeki
14:40
the lawsyasalar of the statebelirtmek, bildirmek of UtahUtah, and they'veonlar ettik put it up there
292
864957
2765
tüm yasal mevzuatı yükleyerek
14:43
not just to distributedağıtmak the codekod,
293
867722
1449
sadece kod yazımı için değil, kanun yazımı
14:45
but with the very interestingilginç possibilityolasılık that this could
294
869171
3198
ve yasal çalışmalar için de birçok olanak sunduğuna
14:48
be used to furtherayrıca the developmentgelişme of legislationmevzuat.
295
872369
4555
yeni bir örnek eklemiş oldu.
14:52
SomebodyBiri put up a toolaraç duringsırasında the copyrighttelif hakkı debatetartışma
296
876924
3839
Senatoda telif tartışmaları sürerken, bir kullanıcı
14:56
last yearyıl in the SenateSenato, sayingsöz, "It's strangegarip that HollywoodHollywood
297
880763
4186
"Hollywood'un Kanada mevzuatına Kanada vatandaşlarından
15:00
has more accesserişim to CanadianKanada legislatorsmilletvekilleri
298
884949
3124
daha rahat erişmesi kadar saçma bir şey olabilir mi?
15:03
than CanadianKanada citizensvatandaşlar do. Why don't we use GitHubGitHub
299
888073
3816
Neden GitHub'u kullanarak vatandaşların katılımıyla
15:07
to showgöstermek them what a citizen-developedvatandaş geliştirilen billfatura mightbelki look like?"
300
891889
4476
nasıl bir yasa çıkabileceğini göstermeyi denemiyoruz?" dedi.
15:12
And it includesiçerir this very evocativeandıran screenshotekran görüntüsü.
301
896365
3752
Önerisinden, şöyle tanıdık bir ekran görüntüsü aldım.
15:16
This is a calleddenilen a "diffdiff," this thing on the right here.
302
900117
2978
Bu sağda gördüğünüz bir "kıyas" (diff) dosyası.
15:18
This showsgösterileri you, for textMetin that manyçok people are editingkurgu,
303
903095
2970
Birçok insanın üzerinde çalıştığı bir metinde
15:21
when a changedeğişiklik was madeyapılmış, who madeyapılmış it,
304
906065
2201
ne zaman, kim tarafından, ne değişiklik yapılmış
15:24
and what the changedeğişiklik is.
305
908266
1003
onu gösteriyor.
15:25
The stuffşey in redkırmızı is the stuffşey that got deletedsilindi.
306
909269
1455
Kırmızı işaretlenmiş satırlar silinmiş.
15:26
The stuffşey in greenyeşil is the stuffşey that got addedkatma.
307
910724
2692
Yeşil satırlar eklenmiş.
15:29
ProgrammersProgramcılar take this capabilitykabiliyet for grantedverilmiş.
308
913416
2782
Programcılar bu özelliği dünyanın en doğal şeyi kabul ediyorlar.
15:32
No democracydemokrasi anywhereherhangi bir yer in the worldDünya offersteklifler this featureözellik
309
916198
2925
Oysa böyle bir özelliği vatandaşlarına sunan bir demokrasi yok
15:35
to its citizensvatandaşlar for eitherya legislationmevzuat or for budgetsbütçeleri,
310
919123
3815
Ne yasama çalışması ne de bütçe için bunu
15:38
even thoughgerçi those are the things donetamam
311
922938
2530
kullanan birilerini görmek imkansız.
15:41
with our consentrazı olmak and with our moneypara.
312
925468
3139
Bizim namımıza ve paramızla yapılmasına rağmen.
15:44
Now, I would love to tell you that the factgerçek
313
928607
3238
Şunu memnuniyetle söyleyebilirim ki,
15:47
that the open-sourceaçık kaynak programmersprogramcılar have workedişlenmiş out
314
931845
3172
açık kaynak programcılık dünyası büyük ölçekli,
15:50
a collaborativeişbirlikçi methodyöntem that is largegeniş scaleölçek, distributeddağıtılmış,
315
935017
3671
dağınık çalışan, düşük maliyetli ve demokrasi idealleriyle
15:54
cheapucuz, and in syncsenkronize etmek with the idealsidealleri of democracydemokrasi, I would love
316
938688
3465
paralel çalışabilen bir katılımcı yöntem geliştirmeyi başardı.
15:58
to tell you that because those toolsaraçlar are in placeyer,
317
942153
2171
Bütün araçlar elimizin altında diye değişimin, gelişimin
16:00
the innovationyenilik is inevitablekaçınılmaz. But it's not.
318
944324
4331
kaçınılmaz olduğunu da söylemek isterdim. Ama öyle değil...
16:04
PartBölümü of the problemsorun, of coursekurs, is just a lackeksiklik of informationbilgi.
319
948655
2993
Öyle olmayışının bir bölümü bilgi eksikliğinden kaynaklı.
16:07
SomebodyBiri put a questionsoru up on QuoraQuora sayingsöz,
320
951648
1903
Quora'da şöyle bir soruyla karşılaştım:
16:09
"Why is it that lawmakersmilletvekilleri don't use
321
953551
2092
"Neden yasakoyucular dağıtık bir sürüm
16:11
distributeddağıtılmış versionversiyon controlkontrol?"
322
955643
1407
kontrol sistemiyle çalışmıyorlar?"
16:12
This, graphicallygrafik olarak, was the answerCevap. (LaughterKahkaha)
323
957050
3621
Bu, görsel olarak yanıt veriyor herhalde. (gülüşmeler)
16:16
(LaughterKahkaha) (ApplauseAlkış)
324
960671
2091
GITHUB KULLANANLAR - AVUKATLAR (Gülüşme ve alkış sesleri)
16:18
And that is indeedaslında partBölüm of the problemsorun, but only partBölüm.
325
962762
5022
Şaka maka sorunun bir bölümü bu, ama sadece bir bölümü.
16:23
The biggerDaha büyük problemsorun, of coursekurs, is powergüç.
326
967784
3177
Daha önemlisi elbette iktidar.
16:26
The people experimentingdeneme with participationkatılım don't have
327
970961
3170
Katılımcılık üzerine kafa yoran insanlar
16:30
legislativeyasama powergüç, and the people who have legislativeyasama
328
974131
2569
yasama kuvvetine sahip değiller. Yasakoyucularsa
16:32
powergüç are not experimentingdeneme with participationkatılım.
329
976700
3963
katılımcılık gibi bir dertleri olmadan yaşıyorlar.
16:36
They are experimentingdeneme with opennessaçıklık.
330
980663
1545
Onlar daha çok açıklıkla uğraşıyorlar.
16:38
There's no democracydemokrasi worthdeğer the nameisim that doesn't have
331
982208
1860
Demokratik kabul edilen ve şeffaflıktan bahsetmeyen
16:39
a transparencyşeffaflık movehareket, but transparencyşeffaflık is opennessaçıklık
332
984068
2928
yönetim görmedim, ama şeffaflık açık olmakla ilgili
16:42
in only one directionyön, and beingolmak givenverilmiş a dashboardPano
333
986996
3905
tek yönlü çalışıyor ve yolcu koltuğunda oturmaya
16:46
withoutolmadan a steeringyönetim wheeltekerlek has never been the coreçekirdek promisesöz vermek
334
990901
3170
izin verse de direksiyonu asla teslim etmiyor.
16:49
a democracydemokrasi makesmarkaları to its citizensvatandaşlar.
335
994071
3411
Demokrasiden sadece bu kadarını beklemiyorduk.
16:53
So considerdüşünmek this.
336
997482
2350
Öyleyse düşünelim.
16:55
The thing that got MarthaMartha Payne'sPayne opinionsgörüşler
337
999832
2586
Martha Payne'nin aklından geçenleri
16:58
out into the publichalka açık was a pieceparça of technologyteknoloji,
338
1002418
3691
herkesle paylaşmasını sağlayan şey teknolojiydi,
17:02
but the thing that kepttuttu them there was politicalsiyasi will.
339
1006109
3634
ama onlara sahip çıkan şey politik irade oldu.
17:05
It was the expectationbeklenti of the citizensvatandaşlar
340
1009743
2274
Önemli olan vatandaşların, onun sansüre
17:07
that she would not be censoredsansür.
341
1012017
3535
uğramasını kabul etmemeleriydi.
17:11
That's now the statebelirtmek, bildirmek we're in with these collaborationişbirliği toolsaraçlar.
342
1015552
5328
Sıra geldi katılımcı araçlara sahip olabildiğimiz bir devlete.
17:16
We have them. We'veBiz ettik seengörüldü them. They work.
343
1020880
4007
Araçlar burada, gördük ki çalışıyorlar.
17:20
Can we use them?
344
1024887
1051
Kullanabilecek miyiz?
17:21
Can we applyuygulamak the techniquesteknikleri that workedişlenmiş here to this?
345
1025938
5126
Bu örnekte çalıştığınız gördüğümüz teknikleri, diğerinde kullanabilecek miyiz?
17:26
T.S. EliotEliot oncebir Zamanlar said, "One of the mostçoğu momentousmühim things
346
1031064
3717
T.S. Eliot bir keresinde "Bir kültürün başına gelebilecek
17:30
that can happenolmak to a culturekültür
347
1034781
2080
en unutulmaz, önemli gelişmelerden biri
17:32
is that they acquirekazanmak a newyeni formform of prosenesir."
348
1036861
3643
yeni bir yazı üslubu bulmaktır." demişti.
17:36
I think that's wrongyanlış, but -- (LaughterKahkaha)
349
1040504
2248
Biraz abarttığını düşünüyorum, ama (Gülüşmeler)
17:38
I think it's right for argumentationyargılama. Right?
350
1042752
3659
ama tartışma üslubu dersek haklı olmuyor mu?
17:42
A momentousmühim thing that can happenolmak to a culturekültür
351
1046411
3355
Bir kültürün başına gelebilecek en büyük, önemli
17:45
is they can acquirekazanmak a newyeni stylestil of arguingTartışan:
352
1049766
2814
şeylerden biri yeni bir tartışma şekli geliştirmesi:
17:48
trialDeneme by juryjüri, votingoylama, peerakran reviewgözden geçirmek, now this. Right?
353
1052580
6670
jüri sistemi, oy verebilmek, bağımsız denetim derken, bu teknoloji.. Öyle değil mi?
17:55
A newyeni formform of arguingTartışan has been inventedicat edildi in our lifetimesyaşam süreleri,
354
1059296
3069
Yaşadığımız çağda yeni bir tartışma biçimi geliştirildi,
17:58
in the last decadeonyıl, in factgerçek.
355
1062365
1887
hatta tam olarak son on yıl içinde.
18:00
It's largegeniş, it's distributeddağıtılmış, it's low-costdüşük maliyetli,
356
1064252
4053
Geniş ölçekli, dağıtık, düşük maliyetli ve
18:04
and it's compatibleuyumlu with the idealsidealleri of democracydemokrasi.
357
1068305
3299
demokrasinin hedefleriyle paralel çalışıyor.
18:07
The questionsoru for us now is, are we going to let
358
1071604
1986
Şimdi önemli olan, şuna karar vermek:
18:09
the programmersprogramcılar keep it to themselveskendilerini?
359
1073590
1526
Bırakalım bir tek programcılar mı kullansın?
18:11
Or are we going to try and take it and pressbasın it into servicehizmet
360
1075116
2049
Yoksa toplumun tamamının yararlanabileceği
18:13
for societytoplum at largegeniş?
361
1077165
2152
şekilde kullanmayı başaracak mıyız?
18:15
Thank you for listeningdinleme. (ApplauseAlkış)
362
1079317
2600
Dinlediğiniz için teşekkür ederim. (Alkışlar)
18:17
(ApplauseAlkış)
363
1081917
4138
(Alkışlar)
18:21
Thank you. Thank you. (ApplauseAlkış)
364
1086055
5137
Teşekkürler... Sağolun... (Alkışlar)
Translated by Koray Löker
Reviewed by Meric Aydonat

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Clay Shirky - Social Media Theorist
Clay Shirky argues that the history of the modern world could be rendered as the history of ways of arguing, where changes in media change what sort of arguments are possible -- with deep social and political implications.

Why you should listen

Clay Shirky's work focuses on the rising usefulness of networks -- using decentralized technologies such as peer-to-peer sharing, wireless, software for social creation, and open-source development. New technologies are enabling new kinds of cooperative structures to flourish as a way of getting things done in business, science, the arts and elsewhere, as an alternative to centralized and institutional structures, which he sees as self-limiting. In his writings and speeches he has argued that "a group is its own worst enemy."

Shirky is an adjunct professor in New York Universityʼs graduate Interactive Telecommunications Program, where he teaches a course named “Social Weather.” Heʼs the author of several books. This spring at the TED headquarters in New York, he gave an impassioned talk against SOPA/PIPA that saw 1 million views in 48 hours.

More profile about the speaker
Clay Shirky | Speaker | TED.com