ABOUT THE SPEAKER
Mark Forsyth - Writer
Mark Forsyth strolls through the English language, telling stories, making connections and banishing hobgoblins.

Why you should listen

Mark Forsyth is a passionate, self-described pedant when it comes to the English language -- but his detailed knowledge of history has given him a common-sense approach to its "proper" use. He is an author, blogger, journalist, proofreader and ghostwriter. He can be found dispelling the grammar myths we were all taught in his popular blog, the Inky Fool. His book The Etymologicon takes "a circular stroll through the hidden connections of the English language" by history of one word or phrase with each chapter.

More profile about the speaker
Mark Forsyth | Speaker | TED.com
TEDxHousesOfParliament

Mark Forsyth: What's a snollygoster? A short lesson in political speak

Mark Forsyth: Zübük nedir? Politik dil ile ilgili kısa bir ders

Filmed:
623,708 views

Politikacıların çoğu kullandıkları sözcükleri yaratmayı umdukları gerçeği şekillendirmek için dikkatli seçerler. Ama bu işe yarıyor mu? Dilbilimci Mark Forsyth İngiliz ve Amerikan tarihinden birkaç sözcüğün kaynaklarının eğlenceli hikayelerini anlatıyor (örneğin, George Washington'ın nasıl "başkan" olduğunu hiç merak ettiniz mi?) ve şaşırtıcı bir sonuca varıyor. (Londra'daki TEDxHousesofParliament'tan)
- Writer
Mark Forsyth strolls through the English language, telling stories, making connections and banishing hobgoblins. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:16
One of my favoritesevdiğim wordskelimeler in the wholebütün of
0
362
2215
Oxford İngilizce Sözlüğü'ndeki
00:18
the OxfordOxford Englishİngilizce DictionarySözlük is "snollygostersnollygoster."
1
2577
3561
en sevdiğim sözcüklerden biri: zübük (snollygoster).
00:22
Just because it soundssesleri so good.
2
6138
1421
Kulağa çok hoş geldiğinden seviyorum bu sözcüğü.
00:23
And what snollygostersnollygoster meansanlamına geliyor is
3
7559
1745
Zübüğün sözcük anlamı
00:25
"a dishonestdürüst olmayan politicianpolitikacı."
4
9304
2855
"dürüst olmayan bir politikacı".
00:28
AlthoughHer ne kadar there was a 19th-centuryinci yüzyıl
5
12159
1248
Ancak 19. yüzyılda bir gazete editörü onu,
00:29
newspapergazete editoreditör who definedtanımlanmış it ratherdaha doğrusu better when he said,
6
13407
2608
şu şekilde daha iyi tanımladı.
00:31
"A snollygostersnollygoster is a fellowadam who seeksistiyor officeofis
7
16015
3031
"Zübük bir partiden, bir platformdan veya bir prensipten
00:34
regardlessne olursa olsun of partyParti, platformplatform or principleprensip,
8
19046
3185
bağımsız olarak iktidar arayan
00:38
and who, when he winskazanç,
9
22231
1582
ve kazandığında
00:39
getsalır there by the sheersırf forcekuvvet
10
23813
2149
oraya muazzam konuşsal üstlenmenin gücüyle erişen
00:41
of monumentalanıtsal talknophicaltalknophical assumnancyassumnancy."
11
25962
3692
kişiye denir."
00:45
(LaughterKahkaha)
12
29654
1713
(Gülüşmeler)
00:47
Now I have no ideaFikir what "talknophicaltalknophical" is.
13
31367
1857
"Konuşsal" ne demek hiçbir fikrim yok.
00:49
Something to do with wordskelimeler, I assumeüstlenmek.
14
33224
1415
Sözcüklerle ilgili bir şey olsa gerek.
00:50
But it's very importantönemli that wordskelimeler are at the centermerkez of politicssiyaset,
15
34639
3036
Ancak sözcüklerin politikanın tam ortasında yer aldığı gerçeği çok önemli
00:53
and all politicianssiyasetçiler know they have to try and controlkontrol languagedil.
16
37675
3859
ve politikacılar da dili kontrollü kullanmayı denemeleri gerektiğinin farkındalar.
00:57
It wasn'tdeğildi untila kadar, for exampleörnek, 1771
17
41534
2833
Örneğin 1771'e kadar
01:00
that the Britishİngiliz ParliamentParlamento allowedizin newspapersgazeteler to reportrapor
18
44367
4544
İngiliz Parlementosu, tartışma meclisindeki konuşulanların gazetelere
01:04
the exactkesin wordskelimeler that were said in the debatingmünazara chamberbölme.
19
48911
3194
kelimesi kelimesine aktarılmasına izin vermiyordu.
01:08
And this was actuallyaslında all down to the braverycesaret
20
52105
2429
Bunu Brass Crosby gibi ilginç bir ada sahip
01:10
of a guy with the extraordinaryolağanüstü nameisim of BrassPirinç CrosbyCrosby,
21
54534
3331
bir kişinin ceseratine ve parlemantoya savaş açmasına
01:13
who tookaldı on ParliamentParlamento.
22
57865
1902
borçluyuz.
01:15
And he was thrownatılmış into the TowerKule of LondonLondra
23
59767
1943
Londra Kulesi'ne atıldı
01:17
and imprisonedhapsedilmiş,
24
61710
1257
ve hapsedildi,
01:18
but he was bravecesur enoughyeterli,
25
62967
2832
ama onlarla mücadele edecek
01:21
he was bravecesur enoughyeterli to take them on,
26
65799
2528
kadar cesurdu
01:24
and in the endson he had suchböyle popularpopüler supportdestek in LondonLondra that he wonwon.
27
68327
2744
ve sonunda halkın öylesine desteğini aldı ki kazandı.
01:26
And it was only a fewaz yearsyıl latersonra
28
71071
2504
Bundan birkaç yıl sonra da
01:29
that we have the first recordedkaydedilmiş use of the phraseifade
29
73575
2384
"pirinç kadar cesur" (ç.n.: pirinç: madeni alaşım, İng. brass)
01:31
"as boldcesur as brasspirinç."
30
75959
2712
sözcük öbeği kullanılmaya başlandı.
01:34
MostÇoğu people think that's down to the metalmetal.
31
78671
1936
Birçok insan bunun metalle ilgisi var sanıyor.
01:36
It's not. It's down to a campaignergönüllüsü
32
80607
1968
Öyle değil. Basın özgürlüğünü
01:38
for the freedomözgürlük of the pressbasın.
33
82575
2976
savunan kişiyle ilgili.
01:41
But to really showgöstermek you how
34
85551
1576
Ancak size politikayla sözcüklerin
01:43
wordskelimeler and politicssiyaset interactetkileşim,
35
87127
2552
nasıl etkileştiğini anlatmak için,
01:45
I want to take you back to the UnitedAmerika StatesBirleşik of AmericaAmerika,
36
89679
2600
sizi Amerika Birleşik Devletleri'ne götürmek istiyorum,
01:48
just after they'dgittiklerini achievedelde independencebağımsızlık.
37
92279
2479
bağımsızlıklarını kazandıktan hemen sonraya.
01:50
And they had to faceyüz the questionsoru
38
94758
1977
Liderleri George Washington'a ne diyecekleri
01:52
of what to call GeorgeGeorge WashingtonWashington, theironların leaderlider.
39
96735
2896
sorusuyla karşı karşıyaydılar.
01:55
They didn't know.
40
99631
1359
Ne diyeceklerini bilmiyorlardı.
01:56
What do you call the leaderlider of a republicancumhuriyetçi countryülke?
41
100990
2879
Cumhuriyetçi bir ülkenin liderine ne dersiniz?
01:59
And this was debatedtartışma konusu in CongressKongre for agesyaşlar and agesyaşlar.
42
103869
3235
Kongrede uzun süreler boyu tartıştılar.
02:03
And there were all sortssıralar of suggestionsöneriler on the tabletablo,
43
107104
2368
Masaya olabilecek
02:05
whichhangi mightbelki have madeyapılmış it.
44
109472
1457
birçok öneri geldi.
02:06
I mean, some people wanted him to be calleddenilen
45
110929
1629
Mesela, bazıları ona
02:08
ChiefŞef MagistrateYargıç WashingtonWashington,
46
112558
2449
Baş Sulh Yargıcı Washington demek istedi,
02:10
and other people, His HighnessMajesteleri GeorgeGeorge WashingtonWashington,
47
115007
2450
diğerleri ise Majesteleri George Washington,
02:13
and other people, ProtectorKoruyucu of the LibertiesÖzgürlükler of the People of the UnitedAmerika StatesBirleşik of AmericaAmerika WashingtonWashington.
48
117457
7029
bazıları ise ona Amerika Birleşik Devletleri Halkının Haklarının Koruyucusu Washington demek istediler.
02:20
Not that catchyakılda kalıcı.
49
124486
1578
Pek akılda kalıcı değil.
02:21
Some people just wanted to call him KingKral.
50
126064
2535
Bazıları ise ona Kral demek istediler.
02:24
They thought it was trieddenenmiş and testedtest edilmiş.
51
128599
1496
Bunun denenip onaylandığını düşündüler.
02:25
And they weren'tdeğildi even beingolmak monarchicalmonarchical there,
52
130095
1496
Monarşik olmak istemiyorlardı,
02:27
they had the ideaFikir that you could be electedseçildi KingKral
53
131591
1834
sadece sınırlı bir süreliğine Kral olabileceğinizi
02:29
for a fixedsabit termterim.
54
133425
1790
düşünüyorlardı.
02:31
And, you know, it could have workedişlenmiş.
55
135215
1529
Aslında, bu olabilirdi.
02:32
And everybodyherkes got insanelydelicesine boredcanı sıkkın, actuallyaslında,
56
136744
2583
Herkes inanılmaz sıkılmıştı,
02:35
because this debatetartışma wentgitti on for threeüç weekshaftalar.
57
139327
1880
çünkü bu tartışma üç hafta sürdü.
02:37
I readokumak a diarygünlüğü of this poorfakir senatorSenatör,
58
141207
1648
Zavallı bir senatörün günlüğünü okudum,
02:38
who just keepstutar cominggelecek back, "Still on this subjectkonu."
59
142855
2519
"Hala bu konu üzerinde çalışıyoruz" deyip duruyordu.
02:41
And the reasonneden for the delaygecikme and the boredomcan sıkıntısı was that
60
145374
2993
Bu gecikmenin ve sıkıntının nedeni
02:44
the HouseEv of RepresentativesTemsilcileri were againstkarşısında the SenateSenato.
61
148367
2992
Temsilciler Meclisi'nin Senato'ya karşı olmasıydı.
02:47
The HouseEv of RepresentativesTemsilcileri didn't want WashingtonWashington
62
151359
3265
Temsilciler Meclisi Washington'ın
02:50
to get drunksarhoş on powergüç.
63
154624
1689
gücün sarhoşluğuna kapılmasını istemiyordu.
02:52
They didn't want to call him KingKral
64
156313
1077
Ona Kral demek istemiyorlardı,
02:53
in casedurum that gaveverdi him ideasfikirler, or his successorhalef ideasfikirler.
65
157390
3169
çünkü bunun onun veya onu takip eden kişinin aklına fikirler sokmasını istemiyorlardı.
02:56
So they wanted to give him the humblesthumblest, meagerestmeagerest,
66
160559
3185
Bu yüzden ona düşünebildikleri
02:59
mostçoğu patheticacıklı titleBaşlık that they could think of.
67
163744
2887
en mütevazı, en yavan, en acınası ünvanı vermek istiyorlardı.
03:02
And that titleBaşlık was "PresidentBaşkan."
68
166631
6393
Bu ünvan "Başkan" idi.
03:08
PresidentBaşkan. They didn't inventicat etmek the titleBaşlık. I mean, it existedvar before,
69
173024
2806
Başkan. Bu ünvanı onlar yaratmadılar. Daha önce de kullanılıyordu,
03:11
but it just meantdemek somebodybirisi who presidesBaşkanlık over a meetingtoplantı.
70
175830
3097
ama anlamı sadece bir toplantıya başkanlık eden kişiydi.
03:14
It was like the foremanForeman'ı of the juryjüri.
71
178927
2017
Jüri başkanı gibi bir şeydi.
03:16
And it didn't have much more grandeurihtişam
72
180944
1490
Sözcü veya denetmen terimlerinden
03:18
than the termterim "foremanForeman'ı" or "overseerkalfa."
73
182434
2173
öte bir görkemi yoktu.
03:20
There were occasionalara sıra presidentsbaşkanlar of little colonialsömürge councilsKonseyleri
74
184607
2666
Bazen küçük koloni konseylerinin ve küçük devlet kurumlarının
03:23
and bitsbit of governmenthükümet, but it was really a nothing titleBaşlık.
75
187273
3406
başkanları oluyordu, ama pek anlamı olmayan bir ünvandı.
03:26
And that's why the SenateSenato objecteditiraz to it.
76
190679
1945
Bundan dolayı Senato bu ünvana karşı çıktı.
03:28
They said, that's ridiculousgülünç, you can't call him PresidentBaşkan.
77
192624
3800
Bu komik, ona Başkan diyemezsiniz.
03:32
This guy has to go and signişaret treatiesantlaşmalar and meetkarşılamak foreignyabancı dignitariesDevlet adamları.
78
196424
3351
Bu kişinin gidip antlaşmaları imzalaması, yabancı delegelerle görüşmesi gerekiyor.
03:35
And who'skim going to take him seriouslycidden mi
79
199775
1839
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı
03:37
if he's got a sillysaçma little titleBaşlık
80
201614
1810
gibi uyduruk bir ünvana sahip bir kişiyi
03:39
like PresidentBaşkan of the UnitedAmerika StatesBirleşik of AmericaAmerika?
81
203424
4095
kim ciddiye alır?
03:43
And after threeüç weekshaftalar of debatetartışma, in the endson
82
207519
3816
Üç haftalık bir tartışmanın sonunda,
03:47
the SenateSenato did not caveMağara in.
83
211335
3708
Senato teslim olmadı.
03:50
InsteadBunun yerine, they agreedkabul to use the titleBaşlık "PresidentBaşkan" for now,
84
215043
5207
Bunun yerine, şimdilik "Başkan" ünvanını kullanacaklarını söylediler,
03:56
but they alsoAyrıca wanted it absolutelykesinlikle setset down
85
220250
3432
ancak bu ünvanı kabul etmediklerinin,
03:59
that they didn't agreeanlaşmak with it
86
223682
2828
ve geleneği kör olası Başkan değil de
04:02
from a decentiyi respectsaygı for the opinionsgörüşler and practiceuygulama of civilizeduygar nationsmilletler,
87
226510
5730
Baş Sulh Yargıcı ve saygın ünvanlarının,
04:08
whetherolup olmadığını underaltında republicancumhuriyetçi or monarchicalmonarchical formsformlar of governmenthükümet,
88
232240
3791
kaleminde ilhak etmek olan
04:11
whosekimin customÖzel it is to annexek,
89
236031
1909
devletin cumhuriyetçi ya da monarşik şekillerinden
04:13
throughvasitasiyla the officeofis of the ChiefŞef MagistrateYargıç, titlesbaşlıklar of respectabilitysaygınlık --
90
237940
4329
hangisine bağlı olursa olsun
04:18
not bloodykanlı PresidentBaşkan --
91
242269
2150
uygar ülkelerin fikirlerine
04:20
and that in the intercoursecinsel ilişki with foreignyabancı nationsmilletler,
92
244419
3709
ve çalışmalarına uygun saygıdan dolayı,
04:24
the majestyMajesteleri of the people of the UnitedAmerika StatesBirleşik
93
248128
4043
ayrıca yabancı ülkelerle olan ilişkilerin teklik görüntüsüyle
04:28
mayMayıs ayı not be hazardedhazarded by an appearancegörünüm of singularityeşsizlik,
94
252171
3658
zarar görmesini istemediklerinin kesin olarak anlaşılmasını istediler,
04:31
i.e., we don't want to look like bloodykanlı weirdosgarip insan.
95
255829
3760
yani tuhaf gözükmek istemiyoruz.
04:35
Now you can learnöğrenmek threeüç interestingilginç things from this.
96
259589
3142
Bundan ilginç şeyler öğrenebiliriz.
04:38
First of all -- and this is my favoritesevdiğim --
97
262731
2378
Birincisi, - bu en sevdiğim -
04:41
is that so faruzak as I've ever been ableyapabilmek to find out,
98
265109
2440
şimdiye kadar Senato'nun resmi olarak
04:43
the SenateSenato has never formallyresmen endorsedonaylanan the titleBaşlık of PresidentBaşkan.
99
267549
5311
Başkan ünvanını onayladığını bulabilmiş değilim.
04:48
BarackBarack ObamaObama, PresidentBaşkan ObamaObama, is there on borrowedödünç aldım time,
100
272860
3071
Barack Obama, Başkan Obama, ödünç alınmış bir süreyle bu ünvanı kullanıyor ve
04:51
just waitingbekleme for the SenateSenato to springbahar into actionaksiyon.
101
275931
3863
Senato'nun harekete geçmesini bekliyor.
04:55
Secondİkinci thing you can learnöğrenmek is that
102
279794
1872
İkinci öğreneceğiniz şey
04:57
when a governmenthükümet saysdiyor that this is a temporarygeçici measureölçmek --
103
281666
2519
devlet geçici süreyle dediğinde --
05:00
(LaughterKahkaha) --
104
284185
3358
(Gülüşmeler) -
05:03
you can still be waitingbekleme 223 yearsyıl latersonra.
105
287543
4865
223 yıl sonra hala bekliyor olabilirsiniz.
05:08
But the thirdüçüncü thing you can learnöğrenmek,
106
292408
1480
Ama üçüncü öğreneceğiniz şey,
05:09
and this is the really importantönemli one,
107
293888
1448
bu oldukça önemli,
05:11
this is the pointpuan I want to leaveayrılmak you on,
108
295336
1761
sizin konuşmamdan bunu çıkarmanızı istiyorum,
05:12
is that the titleBaşlık, PresidentBaşkan of the UnitedAmerika StatesBirleşik of AmericaAmerika,
109
297097
4738
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı ünvanı
05:17
doesn't soundses that humblemütevazi at all these daysgünler, does it?
110
301835
4324
o kadar da mütevazı durmuyor, değil mi?
05:22
Something to do with the slightlyhafifçe over 5,000
111
306159
3013
Onun kullanımındaki
05:25
nuclearnükleer warheadssavaş başlıkları he has at his disposalelden çıkarma
112
309172
2268
5.000 nükleer savaş başlığıyla
05:27
and the largesten büyük economyekonomi in the worldDünya
113
311440
2249
ve dünyanın en büyük ekonomisine sahip olmakla
05:29
and a fleetFilo of droneserkek arı and all that sortçeşit of stuffşey.
114
313689
3709
ve insansız hava araçları filosuyla ve bunun gibi şeylerle bir ilgisi olsa gerek.
05:33
RealityGerçeklik and historytarih have endoweddonatılmış that titleBaşlık with grandeurihtişam.
115
317398
6843
Gerçeklik ve tarih bu unvana görkem bahşetti.
05:40
And so the SenateSenato wonwon in the endson.
116
324241
1832
Sonuç olarak Senato kazandı.
05:41
They got theironların titleBaşlık of respectabilitysaygınlık.
117
326073
2512
İstedikleri saygınlık unvanını aldılar.
05:44
And alsoAyrıca, the Senate'sSenato other worryendişelenmek, the appearancegörünüm of singularityeşsizlik --
118
328585
3328
Ayrıca Senato'nun diğer endişesi, teklik görüntüsü,
05:47
well, it was a singularityeşsizlik back then.
119
331913
2039
şey, o zamanlar teklikti.
05:49
But now, do you know how manyçok nationsmilletler have a presidentDevlet Başkanı?
120
333952
2619
Şimdi kaç ülkenin başkanı var, biliyor musunuz?
05:52
A hundredyüz and forty-sevenKırk yedi.
121
336571
2598
Yüz kırk yedi.
05:55
All because they want to soundses like
122
339169
1664
Hepsi 5.000 nükleer savaş başlığına ve benzerlerine
05:56
the guy who'skim got the 5,000 nuclearnükleer warheadssavaş başlıkları, etcvb.
123
340833
4840
sahip adama benzemek istediklerinden.
06:01
And so, in the endson, the SenateSenato wonwon
124
345673
2584
Sonunda Senato kazandı
06:04
and the HouseEv of RepresentativesTemsilcileri lostkayıp,
125
348257
3992
ve Temsilciler Meclisi kaybetti,
06:08
because nobody'sKimsenin going to feel that humblemütevazi
126
352249
2416
çünkü Amerika Birleşik Devletleri Başkanı
06:10
when they're told that they are now
127
354665
1632
olduğunu söylediğiniz kimse
06:12
the PresidentBaşkan of the UnitedAmerika StatesBirleşik of AmericaAmerika.
128
356297
4584
kendini mütevazı hissetmez.
06:16
And that's the importantönemli lessonders I think you can take away,
129
360881
2392
Bence buradan çıkaracağınız
06:19
and the one I want to leaveayrılmak you with.
130
363273
1544
ve çıkarmanızı istediğim en önemli ders bu.
06:20
PoliticiansPolitikacılar try to pickalmak wordskelimeler and use wordskelimeler to shapeşekil realitygerçeklik
131
364817
3064
Politikacılar gerçeği şekillendirmek ve onu kontrol etmek için
06:23
and controlkontrol realitygerçeklik, but in factgerçek,
132
367881
3451
sözcükleri seçerler ve kullanırlar, ama aslında,
06:27
realitygerçeklik changesdeğişiklikler wordskelimeler faruzak more
133
371332
2621
gerçekler sözcükleri, sözcüklerin
06:29
than wordskelimeler can ever changedeğişiklik realitygerçeklik.
134
373953
2583
gerçeği değiştirdiğinden çok daha ciddi olarak değiştirirler.
06:32
Thank you very much.
135
376536
1680
Çok teşekkür ederim.
Translated by Meric Aydonat
Reviewed by Diba Szamosi

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Mark Forsyth - Writer
Mark Forsyth strolls through the English language, telling stories, making connections and banishing hobgoblins.

Why you should listen

Mark Forsyth is a passionate, self-described pedant when it comes to the English language -- but his detailed knowledge of history has given him a common-sense approach to its "proper" use. He is an author, blogger, journalist, proofreader and ghostwriter. He can be found dispelling the grammar myths we were all taught in his popular blog, the Inky Fool. His book The Etymologicon takes "a circular stroll through the hidden connections of the English language" by history of one word or phrase with each chapter.

More profile about the speaker
Mark Forsyth | Speaker | TED.com