ABOUT THE SPEAKER
Thomas P. Campbell - Museum director
Thomas P. Campbell, director of The Metropolitan Museum of Art, aims to make the venerable museum's offerings both narrative-driven and accessible.

Why you should listen

Thomas P. Campbell became the ninth Director of The Metropolitan Museum of Art in January of 2009.  Since he began, Campbell has pursued an agenda for the Met that focuses on scholarship and accessibility. These priorities maintain the Museum’s excellence in its exhibitions, publications, acquisitions and permanent collections, while encouraging new thinking about the visitor experience. Further initiatives include exploring the judicious use of technology in the Museum and fully integrating education into all the Met’s activities.

Campbell led the Met through the fiscal setbacks caused by the 2008 recession without reducing hours, gallery openings or programs. He launched an effort to redesign the Museum’s website which now attracts more than 50 million visits per year. FY2011 also saw the Met’s highest attendance in 40 years, rising to 5.6 million. The Museum has just opened new galleries for its Islamic Art Department and American Wing, and is working on plans to renovate The Costume Institute and to reconfigure the outdoor plaza and fountains. In 2011, Campbell announced a collaboration with the Whitney Museum in which the Met will program its landmark Breuer Building on Madison Avenue starting in 2015.  

 
Campbell had worked in the Metropolitan's Department of European Sculpture and Decorative Arts for fourteen years, rising steadily through the curatorial ranks as Assistant Curator (1995-97), Associate Curator (1997-2003), and Curator (2003 to December 2008). During this time, he conceived and organized the major exhibitions Tapestry in the Renaissance: Art and Magnificence (2002) and Tapestry in the Baroque: Threads of Splendor (New York, 2007; Palacio Real, Madrid, spring 2008), both of which incorporated drawings, paintings, and prints, as well as tapestries, and received widespread acclaim. The 2002 exhibition was named "Exhibition of the Year" by Apollo Magazine and its catalogue won the Alfred H. Barr, Jr. Award (College Art Association) for distinguished exhibition catalogue in the history of art (2003).  Since shortly after his arrival at the Museum, he also served as Supervising Curator of The Antonio Ratti Textile Center, which houses the Museum's encyclopedic collection of 36,000 textiles and is one of the preeminent centers of textile studies in the world.

 

More profile about the speaker
Thomas P. Campbell | Speaker | TED.com
TED2012

Thomas P. Campbell: Weaving narratives in museum galleries

Thomas P. Campbell: Müze galerilerinde hikâye dokumak

Filmed:
677,732 views

New York Metropolitan Sanat Müzesi direktörü Thomas P. Campbell, küratörlük mesleği konusunda derin fikirlere sahip (Küratörlük sadece sanat eserlerini seçmek değildir fakat içinde insanların kendi hikâyelerini dinleyebilecekleri bir düzenleme de yapabilmektir). Campbell, İhtişamlı görüntüler eşliğinde, küratörlük felsefesi, Orta Çağ goblenleri sergisi ile nasıl olduğunu anlatıyor—ayrıca sıradışı modacı/sanatçı Alexander McQueen gösterisi ile. (TED2012'deki The Design Studio bölümünden, Chee Pearlman ve David Rockwell misafir küratörlüğünü yaptı.)
- Museum director
Thomas P. Campbell, director of The Metropolitan Museum of Art, aims to make the venerable museum's offerings both narrative-driven and accessible. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

Sanat dünyasında kariyer
yapmayı düşünüyordum,
00:16
When I was consideringdikkate alınarak a careerkariyer in the artSanat worldDünya,
0
714
4117
00:20
I tookaldı a coursekurs in LondonLondra,
1
4831
3294
Londra'da bir kursa kaydoldum.
00:24
and one of my supervisorsDenetçiler was this irascibleçabuk parlar Italianİtalyanca
2
8125
4453
Danışmanlarımdan biri Pietro adında,
00:28
calleddenilen PietroPietro, who drankiçti too much,
3
12578
3961
asabi, çok fazla içki ve sigara içen
00:32
smokedfüme too much and sworeyemin ettim much too much.
4
16539
5489
ve çok çok fazla küfreden bir İtalyandı
00:37
But he was a passionatetutkulu teacheröğretmen,
5
22028
3176
ancak tutkulu bir öğretmendi.
00:41
and I rememberhatırlamak one of our earlierdaha erken classessınıflar with him,
6
25204
3042
İlk derslerimizin birinde
00:44
he was projectingçıkıntı yapan imagesGörüntüler on the wallduvar,
7
28246
2348
duvara görüntüler yansıtıp
00:46
askingsormak us to think about them,
8
30594
2893
bize ne düşündüğümüzü soruyordu,
00:49
and he put up an imagegörüntü of a paintingboyama.
9
33487
2526
bir tablonun görüntüsünü yansıttı,
00:51
It was a landscapepeyzaj with figuresrakamlar, semi-dressedyarı giyinmiş,
10
36013
3695
bir manzaraydı ve yarı çıplak figürler
00:55
drinkingiçme wineşarap. There was a nudeçıplak womankadın
11
39708
2788
şarap içiyorlardı.
Ön alt planda çıplak bir kadın vardı
ve arka planda
00:58
in the loweralt foregroundön plan, and on the hillsideyamaç in the back,
12
42496
3376
01:01
there was a figureşekil of the mythologicalmitolojik god BacchusBacchus,
13
45872
4014
bir tepede mitolojideki
tanrı Bacchus'un figürü vardı
01:05
and he said, "What is this?"
14
49886
2349
ve sordu "Bu ne?"
01:08
And I -- no one elsebaşka did, so I put up my handel, and I said,
15
52235
3277
Kimse cevaplamayınca elimi kaldırdım ve
01:11
"It's a BacchanalAlem by TitianTitian."
16
55512
3361
"Titian'ın Bacchanal tablosu" dedim.
01:14
He said, "It's a what?"
17
58873
2653
"Ne?" diye tekrarladı.
01:17
I thought maybe I'd pronouncedtelaffuz it wrongyanlış.
18
61526
1594
Yanlış telaffuz ettiğimi düşünüp,
01:19
"It's a BacchanalAlem by TitianTitian."
19
63120
4075
"Bu Titian'ın Bacchanal tablosu".
01:23
He said, "It's a what?"
20
67195
2723
"Ne bu?" dedi.
01:25
I said, "It's a BacchanalAlem by TitianTitian." (LaughterKahkaha)
21
69918
3084
"Bu Titian'ın Bacchanal tablosu" dedim.
01:28
He said, "You bonelesskemiksiz bookwormkitap kurdu!
22
73002
3345
"Seni sünepe kitap kurdu!
01:32
It's a fuckingkahrolası orgyseks partisi!"
23
76347
2543
Bu bir alem ulan!" dedi.
01:34
(LaughterKahkaha)
24
78890
3071
(Kahkahalar)
01:37
As I said, he sworeyemin ettim too much.
25
81961
2352
Dediğim gibi, ağzı bozuktu.
01:40
There was an importantönemli lessonders for me in that.
26
84313
3532
Burada benim için önemli bir ders vardı.
01:43
PietroPietro was suspiciousşüpheli of formalbiçimsel artSanat trainingEğitim,
27
87845
3828
Pietro, resmi sanat eğitiminden,
01:47
artSanat historytarih trainingEğitim, because he fearedkorkulan
28
91673
3932
sanat tarihi eğitiminden kuşku duyardı.
01:51
that it filleddolu people up with jargonjargon, and then they just
29
95605
3762
Bunun, insanları jargonla
dolduracağından ve
01:55
classifiedgizli bilgi things ratherdaha doğrusu than looking at them,
30
99367
4679
eserlere bakmaktansa, onları
sınıflandırmaya iteceğinden korkardı.
01:59
and he wanted to remindhatırlatmak us that all artSanat was oncebir Zamanlar contemporaryçağdaş,
31
104046
4759
Bize hatırlatmak istediği, eserlerin
bir zamanlar çağdaş olduğu idi.
02:04
and he wanted us to use our eyesgözleri,
32
108805
3004
Bizden gözlerimizi
kullanmamızı isterdi
02:07
and he was especiallyözellikle evangelicalProtestan about this messagemesaj,
33
111809
3510
ve özellikle bu öğretisinde
çok ısrarcıydı,
02:11
because he was losingkaybetme his sightgörme.
34
115319
2503
çünkü gözleri kör oluyordu.
02:13
He wanted us to look and asksormak basictemel questionssorular of objectsnesneleri.
35
117822
4359
Bizden objeye bakmamızı
ve basit sorular sormamızı isterdi.
02:18
What is it? How is it madeyapılmış? Why was it madeyapılmış?
36
122181
3546
Bu ne? Nasıl yapılmış? Neden yapılmış?
02:21
How is it used?
37
125727
2767
Nasıl kullanılıyormuş?
02:24
And these were importantönemli lessonsdersler to me when
38
128494
2169
Sonunda, bir sanat tarihi
profesörü olduğumda,
02:26
I subsequentlysonradan becameoldu a professionalprofesyonel artSanat historiantarihçi.
39
130663
3298
bunlar benim için önemli derslerdi.
02:29
My kindtür of eurekaEureka momentan camegeldi a fewaz yearsyıl latersonra,
40
133961
4723
Benim evreka anım birkaç yıl sonra geldi.
02:34
when I was studyingders çalışıyor the artSanat of the courtsmahkemeler of NorthernKuzey EuropeEurope,
41
138684
5097
Kuzey Avrupa saraylarındaki sanat
eserlerini inceliyordum.
02:39
and of coursekurs it was very much discussedtartışılan in termsşartlar of
42
143781
3648
Tabii, tablolar, heykeller
ve zamanın mimarisi
02:43
the paintingsresimlerinde and the sculpturesheykeller
43
147429
2384
bakımından
02:45
and the architecturemimari of the day.
44
149813
3308
çok fazla tartışılmışlardı.
02:49
But as I beganbaşladı to readokumak historicaltarihi documentsevraklar
45
153121
3837
Tarihi belgeleri ve o çağdaki
02:52
and contemporaryçağdaş descriptionsaçıklamaları,
46
156958
3115
betimlemeleri okuyarak işe
başladığımda,
02:55
I foundbulunan there was a kindtür of a missingeksik componentbileşen,
47
160073
3162
eksik bir unsur olduğunu gördüm.
02:59
for everywhereher yerde I camegeldi acrosskarşısında descriptionsaçıklamaları of tapestriesHalılar.
48
163235
5086
Her yerde karşıma goblenler
ile ilgili tasvirler çıkıyordu.
03:04
TapestriesHalılar were ubiquitousher yerde birden bulunan betweenarasında the MiddleOrta AgesÇağlar
49
168321
3896
Goblen (dokuma resim)
Orta Çağ'da çok yaygındı,
03:08
and, really, well into the 18thinci centuryyüzyıl,
50
172217
2932
hatta 18. yüzyıla kadar geldiler.
03:11
and it was prettygüzel apparentbelirgin why.
51
175149
2494
Bunun nedeni oldukça açıktı:
03:13
TapestriesHalılar were portabletaşınabilir. You could rollrulo them up,
52
177643
2995
Goblenler taşınabiliyordu,
halı gibi sarabilirdiniz,
03:16
sendgöndermek them aheadönde of you, and in the time
53
180638
2645
onları bir yerlere gönderebilir
03:19
it tookaldı to hangasmak them up, you could transformdönüştürmek a coldsoğuk,
54
183283
3518
veya duvara asarak soğuk ve karanlık
03:22
danknemli interior into a richlyzengin coloredrenkli settingayar.
55
186801
4122
bir mekânı zengin renklerle
dolu bir yere çevirebilirdiniz.
03:26
TapestriesHalılar effectivelyetkili bir şekilde providedsağlanan a vastgeniş canvastuval
56
190923
4927
Goblenler fiilen büyük afiş
görevi yapıyordu.
03:31
on whichhangi the patronsmüşterilerin of the day could depicttasvir the heroeskahramanlar
57
195850
3657
Zamanın sanat hamileri kendilerini
03:35
with whomkime they wanted to be associatedilişkili,
58
199507
2702
bazı kahramanlarla
ilşikilendiren sahneler veya
03:38
or even themselveskendilerini,
59
202209
2058
kendi resimlerini yaptırıyordu.
03:40
and in additionilave to that, tapestriesHalılar were hugelyderece expensivepahalı.
60
204267
5398
Bunun yanında,
goblenler çok çok pahalıydı.
03:45
They requiredgereklidir scoresSkorlar of highlybüyük ölçüde skilledyetenekli weaversdokumacılar
61
209665
3669
Çok sayıda usta dokumacı,
03:49
workingçalışma over extendedGenişletilmiş periodsdönemleri of time
62
213334
2836
çok pahalı malzemelerle,
03:52
with very expensivepahalı materialsmalzemeler -- the woolswools, the silksİpek,
63
216170
3801
uzun süre çalışıyordu - yün, ipek,
03:55
even goldaltın and silvergümüş threadiplik.
64
219971
2837
hatta altın ve gümüş sırmalarla.
03:58
So, all in all, in an ageyaş when the visualgörsel imagegörüntü
65
222808
4738
Yani özet olarak, görsel imajların
04:03
of any kindtür was rarenadir, tapestriesHalılar were an incrediblyinanılmaz potentkuvvetli
66
227546
5352
nadir bulunduğu bir çağda,
goblenler olağanüstü güçlü
04:08
formform of propagandapropaganda.
67
232898
3645
propoganda araçlarıydı.
04:12
Well, I becameoldu a tapestryGoblen historiantarihçi.
68
236543
4028
Bir goblen tarihçisi oldum.
04:16
In duenedeniyle coursekurs, I endedbitti up as a curatormüze müdürü
69
240571
3004
Zamanı gelince de Metropolitan Müzesi'nde
04:19
at the MetropolitanBüyükşehir MuseumMüze, because I saw the MetBir araya geldi
70
243575
3556
bir küratör oldum,
04:23
as one of the fewaz placesyerler where I could organizedüzenlemek
71
247131
3712
çünkü bu müze tutkuyla
sevdiğim bu eserlerin
04:26
really bigbüyük exhibitionssergiler about the subjectkonu
72
250843
3555
sergilenebileceği büyüklükteki
04:30
I caredbakım so passionatelytutkuyla about.
73
254398
3341
az sayıdaki müzeden biriydi.
04:33
And in about 1997, the then-directoro-yönetmen PhilippePhilippe dede MontebelloMontebello
74
257739
4386
1997 yılında müdür Philippe Montebello
04:38
gaveverdi me the go-aheaddevam et to organizedüzenlemek an exhibitionsergi
75
262125
3343
2002 yılında
bir sergi düzenlemem için izin verdi.
04:41
for 2002. We normallynormalde have these very long lead-inbaşlangıç timeszamanlar.
76
265468
5580
Hazırlık için genellikle
böyle uzun bir zaman harcarız.
04:46
It wasn'tdeğildi straightforwardbasit. It's no longeruzun a questionsoru
77
271048
3491
Kolay yapılacak iş değildir.
Bir gobleni arabanın arkasına
atıveremezsiniz.
04:50
of chuckingAynalı a tapestryGoblen in the back of a cararaba.
78
274539
3405
04:53
They have to be woundyara on hugeKocaman rollersSilindirler,
79
277944
3464
Devasa rulolar hâlinde sarılmaları,
04:57
shippedsevk in oversizedbüyük boy freightersFreigters.
80
281408
3962
geniş araçlarla taşınmaları gerekir.
05:01
Some of them are so bigbüyük we had, to get them into the museummüze,
81
285370
2627
Bazıları öyle büyük ki
onları müzeye sokmak için
05:03
we had to take them up the great stepsadımlar at the frontön.
82
287997
4696
ön taraftaki geniş merdivenlerden
taşımak zorunda kaldık.
05:08
We thought very hardzor about how to presentmevcut this
83
292693
4685
Bunları nasıl sergileyeceğimizi
çok düşündük,
05:13
unknownBilinmeyen subjectkonu to a modernmodern audienceseyirci:
84
297378
3608
modern sanatsevere yabancı şeylerdi:
05:16
the darkkaranlık colorsrenkler to setset off the colorsrenkler that remainedkalmıştır
85
300986
2970
Eserlerde diğer renklerin
güzelliğini ortaya çıkaracak
05:19
in objectsnesneleri that were oftensık sık fadedsoluk;
86
303956
2801
koyu bölümler genellikle solmuştu;
05:22
the placingyerleştirme of lightsışıklar to bringgetirmek out the silkipek and the goldaltın threadiplik;
87
306757
4219
ışığı, ipek ve altın sırmaları
vurgulayacak şekilde yerleştirmek,
05:26
the labelingetiketleme.
88
310976
1464
etiketleme.
05:28
You know, we livecanlı in an ageyaş where we are so used
89
312440
2804
Biliyorsunuz televizyon ve fotoğraf çağı.
05:31
to televisiontelevizyon imagesGörüntüler and photographsfotoğraflar,
90
315244
3012
Görüntüleri bir kez görüp
unutmaya alıştığımız
05:34
a one-hitTek hit imagegörüntü. These were bigbüyük, complexkarmaşık things,
91
318256
5047
bir çağda yaşıyoruz.
Bunlar büyük karmaşık
resimler, neredeyse çizgi roman gibi
birden çok hikâye anlatıyorlar.
05:39
almostneredeyse like cartoonsçizgi filmler with multipleçoklu narrativesanlatılar.
92
323303
4465
05:43
We had to drawçekmek our audienceseyirci in, get them to slowyavaş down,
93
327768
3230
Bu eserleri inceleyebilmesi için
ziyaretçinin dikkatini çekmeli,
05:46
to explorekeşfetmek the objectsnesneleri.
94
330998
2925
onları yavaşlatmalıydık.
05:49
There was a lot of skepticismşüphecilik. On the openingaçılış night,
95
333923
4150
Çok kuşkuluyduk. Açılış gecesinde
05:53
I overheardkulak misafiri one of the seniorkıdemli membersüyeler of staffpersonel sayingsöz,
96
338073
3388
üst düzey yöneticilerimizden birinin
05:57
"This is going to be a bombbomba."
97
341461
3115
"Bu elimizde patlayacak" dediğini duydum.
06:00
But in realitygerçeklik, in the coursekurs of the cominggelecek weekshaftalar and monthsay,
98
344576
4270
Gerçek ise;
ilerleyen haftalar ve aylarda
06:04
hundredsyüzlerce of thousandsbinlerce of people camegeldi to see the showgöstermek.
99
348846
5587
yüz binlerce kişi sergiyi görmeye geldi.
06:10
The exhibitionsergi was designedtasarlanmış to be an experiencedeneyim,
100
354433
4645
Sergi, bir deneme olarak düzenlenmişti
06:14
and tapestriesHalılar are hardzor to reproduceçoğaltmak in photographsfotoğraflar.
101
359078
3158
ve goblenleri fotoğrafla çoğaltmak zordu.
06:18
So I want you to use your imaginationshayal,
102
362236
2999
Hayal gücünüzü kullanın,
06:21
thinkingdüşünme of these wall-highduvar-yüksek objectsnesneleri,
103
365235
3546
duvar büyüklüğünde eserler düşünün,
06:24
some of them 10 metersmetre widegeniş,
104
368781
2115
bazıları 10 metre eninde.
06:26
depictingtasvir lavishsavurgan courtmahkeme scenessahneler with courtiersSaray and dandiesDandy'lerin
105
370896
5019
Tantanalı bir saray sahnesi anlatıyor,
saray görevlileri, şık insanlar
06:31
who would look quiteoldukça at home in the pagessayfalar of the fashionmoda pressbasın todaybugün,
106
375915
4569
bugünün moda dergilerinde bile gayet
rahat yer alabilecek kişiler,
06:36
thickkalın woodsWoods with huntersavcılar crashinggürültüyle çarpmak throughvasitasiyla the undergrowthçalılar
107
380484
4206
sık ağaçların arasında yaban domuzu
06:40
in pursuitkovalama of wildvahşi boarsyaban domuzu and deergeyik,
108
384690
3140
ve geyiğin peşinden giden avcılar.
06:43
violentşiddetli battlessavaşlar with scenessahneler of fearkorku and heroismkahramanlık.
109
387830
5850
Şiddetli muharebeler,
korku ve kahramanlık sahneleri.
06:49
I rememberhatırlamak takingalma my son'sOğlunun schoolokul classsınıf. He was eightsekiz at the time,
110
393680
4162
Oğlumun sınıfını sergiye getirdiğimde
oğlum 8 yaşındaydı,
06:53
and all the little boysçocuklar, they kindtür of -- you know, they were little boysçocuklar,
111
397842
3837
bütün o küçük oğlanlar sanki -
yani küçük çocuklardı ve
06:57
and then the thing that caughtyakalandı theironların attentionDikkat
112
401679
2821
bir şey onların dikkatini çekti,
07:00
was in one of the huntingavcılık scenessahneler there was a dogköpek
113
404500
3109
av sahnelerinin birinde bir köpek vardı,
07:03
poopingpooping in the foregroundön plan — (LaughterKahkaha) —
114
407609
2665
ön plandaydı ve pisliyordu,
(Kahkahalar)
07:06
kindtür of an in-your-facein-your-face jokeşaka by the artistsanatçı.
115
410274
3682
sanki sanatçı bize bir şaka yapar gibiydi.
07:09
And you can just imaginehayal etmek them.
116
413956
2474
Onları bir hayal edin.
07:12
But it broughtgetirdi it alivecanlı to them. I think they suddenlyaniden saw
117
416430
3373
Bu onlar için canlı kanlı bir şeydi.
Sanıyorum bu eserler onlar için
07:15
that these weren'tdeğildi just oldeski fadedsoluk tapestriesHalılar.
118
419803
3080
sadece eski ve solmuş goblenler değildi.
07:18
These were imagesGörüntüler of the worldDünya in the pastgeçmiş,
119
422883
4491
Bunlar geçmişteki dünyanın görüntüleriydi
07:23
and that it was the sameaynı for our audienceseyirci.
120
427374
2916
ve bizim ziyaretçilerimiz için de aynıydı.
07:26
And for me as a curatormüze müdürü, I feltkeçe proudgururlu. I feltkeçe I'd shiftedkaydırılır the needleiğne a little.
121
430290
5557
Bir küratör olarak gurur duydum,
bir şeyleri azıcık değiştirmiştim.
07:31
ThroughAracılığıyla this experiencedeneyim that could only be createdoluşturulan
122
435847
3150
Bu deneyimden yola çıkarak, ki bu sadece
07:34
in a museummüze, I'd openedaçıldı up the eyesgözleri of my audienceseyirci --
123
438997
4083
bir müzede olabilir,
ziyaretçilerimin gözlerini açtım -
07:38
historianstarihçiler, artistssanatçılar, pressbasın, the generalgenel publichalka açık --
124
443080
4141
tarihçiler, sanatçılar, basın, kamuoyu -
07:43
to the beautygüzellik of this lostkayıp mediumorta.
125
447221
4676
bu kaybolan bu ortamın güzelliğine.
07:47
A fewaz yearsyıl latersonra, I was inviteddavet to be the directoryönetmen
126
451897
3574
Birkaç yıl sonra, müzeye direktör olmam
07:51
of the museummüze, and after I got over that --
127
455471
3115
istendi, bunu düşündükten sonra -
07:54
"Who, me? The tapestryGoblen geekinek? I don't weargiyinmek a tiekravat!" --
128
458586
5511
"Kim, ben mi? Bir goblen hastası mı?
Ben kravat bile takmam."
07:59
I realizedgerçekleştirilen the factgerçek: I believe passionatelytutkuyla in that
129
464097
5380
Bir gerçeği fark ettim: Bu müze deneyimine
08:05
curatedküratörlüğünü museummüze experiencedeneyim.
130
469477
3279
tutkuyla inanıyordum.
08:08
We livecanlı in an ageyaş of ubiquitousher yerde birden bulunan informationbilgi,
131
472756
3607
Bilginin her yerde bulunabildiği
ve uzmanlığın bir tür
08:12
and sortçeşit of "just addeklemek waterSu" expertiseUzmanlık,
132
476363
4059
"su ekleme" olduğu bir çağda yaşıyoruz,
08:16
but there's nothing that compareskarşılaştırır with the presentationsunum
133
480422
4042
ama iyi bir anlatımla birlikte, sergideki
08:20
of significantönemli objectsnesneleri in a well-toldiyi söyledi narrativeöykü,
134
484464
3884
objelerin sunumuyla
karşılaştırılabilecek hiçbir şey yoktur.
08:24
what the curatormüze müdürü does, the interpretationyorumu of a complexkarmaşık,
135
488348
5060
Küratörün yaptığı şey, genel izleyicinin
08:29
esotericezoterik subjectkonu, in a way that retainskorur the integritybütünlük
136
493408
4511
keşfedebilmesi için karmaşık
ve ezoterik bir objeyi
08:33
of the subjectkonu, that makesmarkaları it -- unpackspaketini açmalısınız it
137
497919
3083
bütünlüğünü koruyarak
08:36
for a generalgenel audienceseyirci.
138
501002
2167
yeniden canlandırmaktır.
08:39
And that, to me, todaybugün, is now the challengemeydan okuma and the funeğlence
139
503169
3527
Yani, bence işimin zor ve eğlenceli yanı,
08:42
of my job, supportingDestek the visionvizyon of my curatorsKüratörler,
140
506696
4983
ister Samuray kılıçları sergisi olsun
08:47
whetherolup olmadığını it's an exhibitionsergi of SamuraiSamuray swordskılıç,
141
511679
3353
veya erken Bizans sanat eserleri,
Rönesans portreleri olsun
08:50
earlyerken ByzantineBizans artifactseserler, RenaissanceRönesans portraitsportreler,
142
515032
5084
veya az önce bahsettiğim gibi
bir sergi olsun,
08:56
or the showgöstermek we heardduymuş mentionedadı geçen earlierdaha erken,
143
520116
3074
küratörlerimin bakış açısını
desteklemektir.
08:59
the McQueenMcQueen showgöstermek, with whichhangi we enjoyedzevk
144
523190
3015
Geçen yaz yaptığımız McQueen gösterisi
09:02
so much successbaşarı last summeryaz.
145
526205
2811
çok başarılıydı ve mutlu olduk.
09:04
That was an interestingilginç casedurum.
146
529016
2501
İlginç bir konuydu.
09:07
In the lategeç springbahar, earlyerken summeryaz of 2010, shortlykısa bir süre after
147
531517
5174
2010 yılı, yaz başlarında, McQueen'in
09:12
McQueen'sMcQueen's suicideintihar,
148
536691
2912
intiharından hemen sonra,
09:15
our curatormüze müdürü of costumekostüm, AndrewAndrew BoltonBolton, camegeldi to see me,
149
539603
4256
kostüm küratörümüz Andrew Bolton
beni görmeye geldi
09:19
and said, "I've been thinkingdüşünme of doing a showgöstermek on McQueenMcQueen,
150
543859
3235
ve şöyle dedi "McQueen konulu bir
gösteri hazırlamayı düşünüyordum,
09:22
and now is the momentan. We have to, we have to do it fasthızlı."
151
547094
4558
vakti geldi. Bunu bir an önce yapmalıyız."
09:27
It wasn'tdeğildi easykolay. McQueenMcQueen had workedişlenmiş throughoutboyunca his careerkariyer
152
551652
4737
Kolay olmadı. McQueen, mirası konusunda
09:32
with a smallküçük teamtakım of designerstasarımcılar and managersyöneticileri
153
556389
3454
çok titizdi ve kariyeri boyunca
09:35
who were very protectivekoruyucu of his legacymiras,
154
559843
4142
küçük bir tasarımcı ve
menajer grubu ile çalışmıştı,
09:39
but AndrewAndrew wentgitti to LondonLondra and workedişlenmiş with them
155
563985
1834
ama Andrew Londra'ya gidip yaz boyunca
09:41
over the summeryaz and wonwon theironların confidencegüven, and that of
156
565819
3730
onlarla çalıştı, güvenlerini kazandı.
09:45
the designerstasarımcılar who createdoluşturulan his amazingşaşırtıcı fashionmoda showsgösterileri,
157
569549
4095
Bu tasarımcılar onun göz alıcı
gösterilerini yaratanlardı
09:49
whichhangi were worksEserleri of performanceperformans artSanat in theironların ownkendi right,
158
573644
4614
ve sanat çalışmaları yapmak
onların hakkıydı
09:54
and we proceededdevam to do something at the museummüze,
159
578258
2499
ve müzede bir şeyler yaparak
işe devam ettik.
09:56
I think, we'vebiz ettik never donetamam before.
160
580757
2220
Sanıyorum bunu daha önce
hiç yapmamıştık.
09:58
It wasn'tdeğildi just your standardstandart installationKurulum.
161
582977
3017
Bu basit bir montaj işi değildi.
10:01
In factgerçek, we rippedsökülmüş down the galleriesGaleriler to recreateyeniden oluşturun
162
585994
4190
Aslında, tamamen farklı bir düzenleme
10:06
entirelyBaştan sona differentfarklı settingsAyarlar, a recreationrekreasyon of his first studiostüdyo,
163
590184
5412
yapmak ve onun stüdyosunu
tekrar yaratmak, bir aynalı salon,
10:11
a hallsalon of mirrorsaynalar,
164
595596
2873
bir merak kutusu,
10:14
a curiositymerak boxkutu,
165
598469
2528
batık bir gemi, yanmış bir iç kısım,
10:16
a sunkenbatık shipgemi, a burned-outyanan interior,
166
600997
3360
videolar ve operadan domuz sesine
10:20
with videosvideolar and soundtracksFilm müzikleri that rangedarasında değişiyordu from
167
604357
3292
kadar sesleri verebilmek için
10:23
operaticOpera ariasaryalar to pigsdomuzlar fornicatingZina.
168
607649
3733
galerileri yıktık.
10:27
And in this extraordinaryolağanüstü settingayar, the costumeskostümleri
169
611382
4961
Bu olağanüstü düzenleme içinde, kostümler
10:32
were like actorsaktörler and actressesaktrisler, or livingyaşam sculpturesheykeller.
170
616343
5434
aktör, aktris veya
canlı heykeller gibiydi.
10:37
It could have been a traintren wreckbatık.
171
621777
2179
Tam bir fiyasko olabilirdi.
10:39
It could have lookedbaktı like shopDükkan windowspencereler on FifthBeşinci AvenueAvenue
172
623956
4459
Noel zamanı Beşinci Cadde
mağaza vitrini gibi görünebilirdi
10:44
at ChristmasNoel, but because of the way that AndrewAndrew
173
628415
3623
ama Andrew'in McQueen'in takımıyla
10:47
connectedbağlı with the McQueenMcQueen teamtakım, he was channelingkanalize
174
632038
3993
kurduğu iletişim sayesinde McQueen'in
10:51
the rawnessçiğlik and the brillianceparlaklık of McQueenMcQueen,
175
636031
3424
el değmemiş muhteşem tarzını yansıtabildik
10:55
and the showgöstermek was quiteoldukça transcendantnezaketle,
176
639455
2807
ve gösteri aşılması zor bir şey oldu
10:58
and it becameoldu a phenomenonfenomen in its ownkendi right.
177
642262
2772
ve haklı olarak bir fenomene dönüştü.
11:00
By the endson of the showgöstermek, we had people queuingkuyruk
178
645034
2514
Gösterinin son zamanlarına doğru
11:03
for fourdört or fivebeş hourssaatler to get into the showgöstermek,
179
647548
3502
insanlar gösteriyi izlemek için dört beş
saat kuyrukta bekliyor
11:06
but no one really complainedşikayet.
180
651050
2627
ama kimse şikâyet etmiyordu.
11:09
I heardduymuş over and over again, "WowVay canına, that was worthdeğer it.
181
653677
3078
"Vay be, buna değdi" dendiğini
defalarca duydum.
11:12
It was a suchböyle a visceralvisseral, emotiveduygusal experiencedeneyim."
182
656755
4079
Bu çok içgüdüsel ve
duygulandıran bir deneyimdi.
11:16
Now, I've describedtarif edilen two very immersivesürükleyici exhibitionssergiler,
183
660834
4257
Size iki devasa sergiyi anlattım
11:20
but I alsoAyrıca believe that collectionskoleksiyonları, individualbireysel objectsnesneleri,
184
665091
5409
ama inanıyorum ki; koleksiyonlar
veya tek başına objeler bile
11:26
can alsoAyrıca have that sameaynı powergüç.
185
670500
2205
aynı etkiyi yaratabilir.
11:28
The MetBir araya geldi was setset up not as a museummüze of AmericanAmerikan artSanat,
186
672705
3884
Met, bir sanat müzesi olarak kurulmadı,
11:32
but of an encyclopedicansiklopedik museummüze,
187
676589
3105
ansiklopedik bir müzeydi
11:35
and todaybugün, 140 yearsyıl latersonra, that visionvizyon
188
679694
4815
ve bugün, 140 yıl sonra bu vizyon
11:40
is as prescientileriyi gören as ever,
189
684509
3138
her zamanki kadar ileri görüşlü.
11:43
because, of coursekurs, we livecanlı in a worldDünya of crisiskriz,
190
687647
3623
7/24 haber bültenlerine
11:47
of challengemeydan okuma, and we're exposedmaruz to it
191
691270
2633
maruz kaldığımız, zorluklar
ve krizlerle dolu
11:49
throughvasitasiyla the 24/7 newsreelshaber filmlerini.
192
693903
3149
bir dünyada yaşıyoruz.
11:52
It's in our galleriesGaleriler that we can unpackaçmak the civilizationsmedeniyetler,
193
697052
4860
Biz galerilerimizde medeniyetleri,
11:57
the cultureskültürler, that we're seeinggörme the currentşimdiki manifestationtezahürü of.
194
701912
4380
kültürleri seriyoruz ve onların
geçerli mesajlarını görüyoruz.
12:02
WhetherOlup olmadığı it's LibyaLibya, EgyptMısır, SyriaSuriye,
195
706292
4329
Libya, Mısır, Suriye'yi
12:06
it's in our galleriesGaleriler that we can explainaçıklamak
196
710621
2710
galerilerimizde sergileyip
12:09
and give greaterbüyük understandinganlayış.
197
713331
2072
daha iyi anlaşılmalarını sağlıyoruz.
12:11
I mean, our newyeni Islamicİslam galleriesGaleriler are a casedurum in pointpuan,
198
715403
3485
Yani, yeni İslami galerilerimiz
yerinde bir uygulamadır,
12:14
openedaçıldı 10 yearsyıl, almostneredeyse to the weekhafta, after 9/11.
199
718888
5680
10 yıl önce, 11 Eylül haftası açıldı.
12:20
I think for mostçoğu AmericansAmerikalılar, knowledgebilgi of the Islamicİslam worldDünya
200
724568
4434
Zannederim Amerikalıların çoğunun
İslam Dünyası hakkındaki
bilgileri 11 Eylül öncesinde
çok yüzeyseldi.
12:24
was prettygüzel slighthafif before 9/11, and then it was thrustitme uponüzerine us
201
729002
3851
Sonra üzerimize
12:28
in one of America'sAmerika'nın darkesten koyu hourssaatler,
202
732853
4093
bu Amerika'nın en karanlık
olaylarından biri geldi
12:32
and the perceptionalgı was throughvasitasiyla the polarizationpolarizasyon
203
736946
2674
ve algılarımız bu korkunç olay
12:35
of that terriblekorkunç eventolay.
204
739620
2654
ve kutuplaşmadan etkilendi.
12:38
Now, in our galleriesGaleriler, we showgöstermek 14 centuriesyüzyıllar
205
742274
4220
Galerilerimizde,
çok büyük bir coğrafyaya yayılan
12:42
of the developmentgelişme of differentfarklı Islamicİslam cultureskültürler
206
746494
4453
farklı İslami Kültürlerin 1.400 yıl
12:46
acrosskarşısında a vastgeniş geographiccoğrafi spreadYAYILMIŞ,
207
750947
2739
süren gelişimini sergiliyoruz
12:49
and, again, hundredsyüzlerce of thousandsbinlerce of people have come
208
753686
4027
ve yine, geçen Ekim'deki açılıştan bu yana
12:53
to see these galleriesGaleriler sincedan beri they openedaçıldı last OctoberEkim.
209
757713
5175
yüz binlerce ziyaretçi bu
galerileri görmeye geldi.
12:58
I'm oftensık sık askeddiye sordu, "Is digitaldijital mediamedya replacingyerine the museummüze?"
210
762888
7106
Bana sık sık "Dijital medya müzelerin
yerini mi alıyor?" diye soruluyor
13:05
and I think those numberssayılar are a resoundingyankılanan rejectionret
211
769994
3877
ama sanıyorum ziyaretçi rakamları
13:09
of that notionkavram. I mean, don't get me wrongyanlış,
212
773871
3440
bu düşünceyi sertçe reddediyor.
Yani, yanlış anlamayın,
13:13
I'm a hugeKocaman advocatesavunucu of the WebWeb.
213
777311
3275
büyük bir Web destekçisiyim.
13:16
It givesverir us a way of reachingulaşan out to audiencesizleyiciler
214
780586
3419
Bu bize bütün dünyadaki izleyicilere
13:19
around the globeküre, but nothing replacesyerini alır the authenticityOrijinallik Sertifikası
215
784005
5401
ulaşma imkânı veriyor ama hiçbir şey
tutkulu bir alimlikle sunulan
13:25
of the objectnesne presentedsunulan with passionatetutkulu scholarshipburs.
216
789406
6587
objenin sahiciliğinin yerine geçemez.
13:31
BringingGetirerek people faceyüz to faceyüz with our objectsnesneleri
217
795993
4603
İnsanları objelerimizle karşı
karşıya getirmek,
13:36
is a way of bringinggetiren them faceyüz to faceyüz with people
218
800596
3447
bir şekilde onları, zamanları, mekânları
13:39
acrosskarşısında time, acrosskarşısında spaceuzay, whosekimin liveshayatları mayMayıs ayı have been
219
804043
4566
bizimkinden çok farklı
ama yine de bizim gibi olan
13:44
very differentfarklı to our ownkendi, but who, like us,
220
808609
4568
insanlarla tanıştırmaktır.
13:49
had hopesumutlar and dreamsrüyalar, frustrationshayal kırıklıklarının and achievementsbaşarıları
221
813177
5030
Yaşarken umutları ve hayalleri olan,
hayal kırıklıkları ve başarıları olan
13:54
in theironların liveshayatları. And I think this is a processsüreç
222
818207
3179
insanlarla tanıştırmak ve
13:57
that helpsyardım eder us better understandanlama ourselveskendimizi,
223
821386
3753
kendimizi daha iyi anlamamızı sağlamak
14:01
helpsyardım eder us make better decisionskararlar about where we're going.
224
825139
5508
ve nereye gideceğimiz konusunda daha
iyi kararlar almamıza yardım etmektir.
14:06
The Great HallHall at the MetBir araya geldi is one of the great portalsportalları of the worldDünya,
225
830647
5402
Met' in Büyük Salonu dünyadaki en büyük
taç kapılardan biridir,
14:11
awe-inspiringhuşu uyandıran, like a medievalOrtaçağ cathedralKatedrali.
226
836049
4144
bir Ortaçağ katedrali gibi
hayranlık vericidir.
14:16
From there, you can walkyürümek in any directionyön
227
840193
2281
O noktadan, istediğiniz
her yöne ve neredeyse
14:18
to almostneredeyse any culturekültür.
228
842474
3231
her kültüre doğru yürüyebilirsiniz.
14:21
I frequentlysık sık go out into the hallsalon and the galleriesGaleriler
229
845705
2396
Sık sık salona gider ve gelen
14:24
and I watch our visitorsZiyaretçi cominggelecek in.
230
848101
3075
ziyaretçileri seyrederim.
14:27
Some of them are comfortablerahat. They feel at home.
231
851176
4092
Bazıları evlerindeymiş gibi rahattır.
14:31
They know what they're looking for.
232
855268
2610
Ne aradıklarını bilirler
14:33
OthersDiğerleri are very uneasyhuzursuz. It's an intimidatingkorkutucu placeyer.
233
857878
4456
ama ötekiler çok tedirgindir.
Burası insanı ürküten bir yer
14:38
They feel that the institutionkurum is elitistseçkinci.
234
862334
3154
ve müzenin seçkinlere ait
olduğunu düşünürler.
14:41
I'm workingçalışma to try and breakkırılma down that senseduyu of that elitismelitizm.
235
865488
6195
Bu seçkincilik hissini
kırmak için çalışıyorum.
14:47
I want to put people in a contemplativedalmış frameçerçeve of mindus,
236
871683
3948
İnsanların burada derin düşüncelere
dalmasını istiyorum.
14:51
where they're preparedhazırlanmış to be a little bitbit lostkayıp, to explorekeşfetmek,
237
875631
6157
Kendilerini biraz kaybolmaya ve
keşfetmeye hazırlamalarını
14:57
to see the unfamiliaryabancı in the familiartanıdık,
238
881788
3822
ve yabancı olanı
tanıdık görmelerini veya
15:01
or to try the unknownBilinmeyen.
239
885610
4469
bilinmeyeni tatmalarını istiyorum.
15:05
Because for us, it's all about bringinggetiren them faceyüz to faceyüz
240
890079
4341
Bizim için bütün mesele insanları
15:10
with great worksEserleri of artSanat,
241
894420
2925
büyük sanat eserleriyle tanıştırmak,
15:13
capturingyakalama them at that momentan of discomfortrahatsızlık,
242
897345
4400
onların zihnini iPhone, Blackberry
telefonlarına uzanmak
15:17
when the inclinationEğim is kindtür of to reachulaşmak for your iPhoneiPhone,
243
901745
3496
üzereyken ele geçirmek
15:21
your BlackberryBlackBerry, but to createyaratmak a zonebölge
244
905241
5403
ve onlara meraklarının
15:26
where theironların curiositymerak can expandgenişletmek.
245
910644
5106
artabileceği bir alan yaratmaktır.
15:31
And whetherolup olmadığını it's in the expressionifade of a GreekYunanca sculptureheykel
246
915750
3564
Bu belki size bir arkadaşınızı hatırlatan
15:35
that remindshatırlatır you of a friendarkadaş,
247
919314
1990
bir Yunan heykeli olabilir
15:37
or a dogköpek poopingpooping in the cornerköşe of a tapestryGoblen,
248
921304
4280
veya goblenin köşesinde pisleyen bir köpek
15:41
or, to bringgetirmek it back to my tutoröğretmen PietroPietro,
249
925584
3410
ve sözü tekrar öğretmenim
Pietro'ya getirirsek,
15:44
those dancingdans figuresrakamlar
250
928994
2677
orada dans eden figürler
15:47
who are indeedaslında knockingvurma back the wineşarap,
251
931671
2787
ve arka tepedeki çıplak figür
15:50
and that nudeçıplak figureşekil in the left foregroundön plan.
252
934458
3490
düpedüz şarabın dibine vuruyordu.
Öndeki çıplak figür;
15:53
WowVay canına. She is a gorgeousmuhteşem embodimentşekillenme of youthfulgenç sexualitycinsellik.
253
937948
8345
vay be. Kadın genç cinselliğinin
muhteşem bir simgesi.
16:02
In that momentan, our scholarshipburs can tell you
254
946293
5622
O anda, bizim hocalarımız size
16:07
that this is a bacchanalalem,
255
951915
3314
bu bir "Bacchanal tasviri" diyebilir,
16:11
but if we're doing our job right,
256
955229
3151
ama işimizi doğru yapıyorsak,
16:14
and you've checkedkontrol the jargonjargon at the frontön doorkapı,
257
958380
3736
jargonu girişte zaten kontrol edersiniz,
16:18
trustgüven your instinctiçgüdü.
258
962116
2868
sonra içgüdülerinize güvenirsiniz.
16:20
You know it's an orgyseks partisi.
259
964984
3172
Gördüğünüz gibi, bu bir alem.
16:24
Thank you. (ApplauseAlkış)
260
968156
3318
Teşekkür ederim.
16:27
(ApplauseAlkış)
261
971474
4907
(Alkışlar)
Translated by berat güven
Reviewed by Cihan Ekmekçi

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Thomas P. Campbell - Museum director
Thomas P. Campbell, director of The Metropolitan Museum of Art, aims to make the venerable museum's offerings both narrative-driven and accessible.

Why you should listen

Thomas P. Campbell became the ninth Director of The Metropolitan Museum of Art in January of 2009.  Since he began, Campbell has pursued an agenda for the Met that focuses on scholarship and accessibility. These priorities maintain the Museum’s excellence in its exhibitions, publications, acquisitions and permanent collections, while encouraging new thinking about the visitor experience. Further initiatives include exploring the judicious use of technology in the Museum and fully integrating education into all the Met’s activities.

Campbell led the Met through the fiscal setbacks caused by the 2008 recession without reducing hours, gallery openings or programs. He launched an effort to redesign the Museum’s website which now attracts more than 50 million visits per year. FY2011 also saw the Met’s highest attendance in 40 years, rising to 5.6 million. The Museum has just opened new galleries for its Islamic Art Department and American Wing, and is working on plans to renovate The Costume Institute and to reconfigure the outdoor plaza and fountains. In 2011, Campbell announced a collaboration with the Whitney Museum in which the Met will program its landmark Breuer Building on Madison Avenue starting in 2015.  

 
Campbell had worked in the Metropolitan's Department of European Sculpture and Decorative Arts for fourteen years, rising steadily through the curatorial ranks as Assistant Curator (1995-97), Associate Curator (1997-2003), and Curator (2003 to December 2008). During this time, he conceived and organized the major exhibitions Tapestry in the Renaissance: Art and Magnificence (2002) and Tapestry in the Baroque: Threads of Splendor (New York, 2007; Palacio Real, Madrid, spring 2008), both of which incorporated drawings, paintings, and prints, as well as tapestries, and received widespread acclaim. The 2002 exhibition was named "Exhibition of the Year" by Apollo Magazine and its catalogue won the Alfred H. Barr, Jr. Award (College Art Association) for distinguished exhibition catalogue in the history of art (2003).  Since shortly after his arrival at the Museum, he also served as Supervising Curator of The Antonio Ratti Textile Center, which houses the Museum's encyclopedic collection of 36,000 textiles and is one of the preeminent centers of textile studies in the world.

 

More profile about the speaker
Thomas P. Campbell | Speaker | TED.com