ABOUT THE SPEAKER
Gary Greenberg - Micro photographer
Gary Greenberg is a photographer, biomedical researcher and inventor intent on giving us all a view of the microscopic wonders all around us.

Why you should listen

A photographer and filmmaker with a Ph.D. in biomedical research, Gary Greenberg creates new ways to capture the spectacular landscapes that are hidden from everyday perception inside grains of sand, human cells and flower petals. Using high-definition, three-dimensional light microscopes -- for which he holds 18 patents -- Greenberg makes the miracles of nature tangible, exposing their hidden details. Most recently, Greenberg turned his attention to sand grains, photographing samples from around the world for the book, A Grain of Sand: Nature's Secret Wonder. For it, Greenberg even photographed moon sand returned from NASA’s Apollo 11 Mission.

Greenberg has also taught at the University of Southern California and has been a featured artist at the Science Museum of Minnesota. 

More profile about the speaker
Gary Greenberg | Speaker | TED.com
TEDxMaui

Gary Greenberg: The beautiful nano details of our world

Gary Greenberg: Dünyamızın zarif nano detayları

Filmed:
1,118,591 views

3 boyutlu bir mikroskop altında fotoğraflandığında, kum tanecikleri renkli şeker parçaları gibi, bir çiçekteki erkek organlar ise eğlence parklarındaki fantastik kuleler gibi görünür. Gary Greenberg mikro-dünyanın heyecan veren detaylarını gözler önüne seriyor.
- Micro photographer
Gary Greenberg is a photographer, biomedical researcher and inventor intent on giving us all a view of the microscopic wonders all around us. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:17
So I want to talk a little bitbit about seeinggörme the worldDünya
0
1797
2467
Dünyayı tamamıyla eşsiz bir bakış açısından
00:20
from a totallybütünüyle uniquebenzersiz pointpuan of viewgörünüm,
1
4264
2726
görmek hakkında konuşmak istiyorum biraz
00:22
and this worldDünya I'm going to talk about is the micromikro worldDünya.
2
6990
3025
ve hakkında konuşacağım bu dünya mikro-dünya
00:25
I've foundbulunan, after doing this for manyçok, manyçok yearsyıl,
3
10015
2580
Bunu çok uzun yıllar yaptıktan sonra keşfettim ki,
00:28
that there's a magicalbüyülü worldDünya behindarkasında realitygerçeklik.
4
12595
2716
gerçeğin arkasında sihirli bir dünya var.
00:31
And that can be seengörüldü directlydirekt olarak throughvasitasiyla a microscopemikroskop,
5
15311
3159
Ve bu dünya bir mikroskoptan direkt olarak görünebilmekte.
00:34
and I'm going to showgöstermek you some of this todaybugün.
6
18470
2105
bugün size bunlardan bazılarını göstereceğim.
00:36
So let's startbaşlama off looking at something ratherdaha doğrusu not-so-smalldeğil çok küçük,
7
20575
3687
Çok da küçük olmayan bir şeye bakarak başlayalım,
00:40
something that we can see with our nakedçıplak eyegöz,
8
24262
2264
çıplak gözle görebileceğimiz bir şey ile,
00:42
and that's a beeArı. So when you look at this beeArı,
9
26526
2441
ve bu bir arı. Bu arıya baktığınız zaman,
00:44
it's about this sizeboyut here, it's about a centimetersantimetre.
10
28967
2896
burada yaklaşık bu boyutta, yaklaşık 1 santim kadar.
00:47
But to really see the detailsayrıntılar of the beeArı, and really
11
31863
2288
Fakat arının detaylarını gerçekten görmek için ve gerçekten
00:50
appreciateanlamak what it is, you have to look a little bitbit closeryakın.
12
34151
3729
taktir etmek için biraz daha yakından bakmanız gerekir.
00:53
So that's just the eyegöz of the beeArı with a microscopemikroskop,
13
37880
3086
Bu arının gözünün mikroskop ile görünümü
00:56
and now all of a suddenani you can see that the beeArı has
14
40966
2347
ve şimdi bir de baktınız ki arının
00:59
thousandsbinlerce of individualbireysel eyesgözleri calleddenilen ommatidiaommatidia,
15
43313
2831
ommatidya adı verilen kendine özgü binlerce ayrı gözü var.
01:02
and they actuallyaslında have sensoryduyusal hairskıllar in theironların eyesgözleri
16
46144
2432
Ve aslında gözlerinin içinde duyusal kıllara sahipler
01:04
so they know when they're right up closekapat to something,
17
48576
2369
böylece bir şeyin hemen yakınında olduklarını biliyorlar.
01:06
because they can't see in stereomüzik seti.
18
50945
3704
çünkü üç boyutlu göremiyorlar.
01:10
As we go smallerdaha küçük, here is a humaninsan hairsaç.
19
54649
3704
Daha küçük resimlere geçersek, işte bir insan kılı.
01:14
A humaninsan hairsaç is about the smallestEn küçük thing that the eyegöz can see.
20
58353
2819
Bir insan kılı gözün görebileceği en küçük şey kadardır.
01:17
It's about a tenthonuncu of a millimetermilimetre.
21
61172
2734
Bir milimetrenin onda biri kadardır.
01:19
And as we go smallerdaha küçük again,
22
63906
1176
Ve yine daha küçük bir resme bakarsak,
01:20
about tenon timeszamanlar smallerdaha küçük than that, is a cellhücre.
23
65082
3406
bundan 10 kat kadar daha küçük bir şeye, bir hücreye.
01:24
So you could fituygun 10 humaninsan cellshücreler
24
68488
2583
Yani, bir insan kılının çapına,
01:26
acrosskarşısında the diameterçap of a humaninsan hairsaç.
25
71071
3666
10 tane insan hücresi sığdırabilirsiniz.
01:30
So when we would look at cellshücreler, this is how I really got
26
74737
1586
Hücrelere baktığımızda, ben aslında biyolojiye ve bilime
01:32
involvedilgili in biologyBiyoloji and scienceBilim is by looking
27
76323
3268
bu şekilde bulaştım
01:35
at livingyaşam cellshücreler in the microscopemikroskop.
28
79591
2467
mikroskoptan canlı hücrelere bakarak.
01:37
When I first saw livingyaşam cellshücreler in a microscopemikroskop, I was
29
82058
2071
Mikroskopta canlı hücreleri ilk gördüğüm zaman,
01:40
absolutelykesinlikle enthralledbüyülenmiş and amazedşaşırmış at what they lookedbaktı like.
30
84129
3899
tam anlamıyla büyülenmiştim ve neye benzediklerini görünce çok şaşırmıştım.
01:43
So if you look at the cellhücre like that from the immunebağışık systemsistem,
31
88028
3316
Bağışıklık sisteminden bir hücreye böyle bakarsanız,
01:47
they're actuallyaslında movinghareketli all over the placeyer.
32
91344
1824
aslında onlar bir yere hareket ediyorlar.
01:49
This cellhücre is looking for foreignyabancı objectsnesneleri,
33
93183
3750
Bu hücre yabancı nesneler arıyor,
01:52
bacteriabakteriler, things that it can find.
34
96933
2357
bakteri, bulabileceği şeyler.
01:55
And it's looking around, and when it findsbuluntular something,
35
99290
2648
Etrafına bakınıyor ve birşey bulduğu zaman
01:57
and recognizestanır it beingolmak foreignyabancı,
36
101938
2296
ve yabancı olduğunu fark ettiğinde,
02:00
it will actuallyaslında engulfyutmak it and eatyemek it.
37
104234
1292
o şeyi içine çekecek ve yiyecek.
02:01
So if you look right there, it findsbuluntular that little bacteriumbakteri,
38
105526
4284
Eğer tam şuraya bakarsanız, küçük bakteriyi buluyor
02:05
and it engulfsengulfs it and eatsyiyor it.
39
109810
5622
ve içine çekip onu yiyor.
02:11
If you take some heartkalp cellshücreler from an animalhayvan,
40
115432
3181
Eğer bir hayvandan kalp hücreleri alırsanız
02:14
and put it in a dishtabak, they'llacaklar just sitoturmak there and beatdövmek.
41
118613
2896
ve onu bir petri kabına koyarsanız, orada öylece çalışmaya devam ederler.
02:17
That's theironların job. EveryHer cellhücre has a missionmisyon in life,
42
121509
3590
Onların işi bu. Hayatta her hücrenin bir görevi var
02:20
and these cellshücreler, the missionmisyon is
43
125099
1801
ve bu hücrelerin görevi
02:22
to movehareket bloodkan around our bodyvücut.
44
126900
3527
vücudumuzda kanı dolaştırmak.
02:26
These nextSonraki cellshücreler are nervesinir cellshücreler, and right now,
45
130427
2784
Sıradaki bu hücreler ise sinir hücreleri ve tam da şu anda,
02:29
as we see and understandanlama what we're looking at,
46
133211
2936
gördüğümüz üzere, neye baktığımızı anlıyoruz,
02:32
our brainsbeyin and our nervesinir cellshücreler are actuallyaslında doing this
47
136147
2114
beyinlerimiz ve sinir hücrelerimiz aslında tam da şu anda bunu yapmakta.
02:34
right now. They're not just staticstatik. They're movinghareketli around
48
138261
2542
Durağan değiller. Etrafta hareket ediyorlar,
02:36
makingyapma newyeni connectionsbağlantıları, and that's what happensolur when we learnöğrenmek.
49
140803
3502
yeni bağlantılar kuruyorlar ve öğrendiğimiz zaman olan şey de bu.
02:40
As you go fartherdaha uzağa down this scaleölçek here,
50
144305
2790
Bu ölçekten daha da aşağıya inerseniz,
02:42
that's a micronmikron, or a micrometermikrometre, and we go
51
147095
2904
bu bir mikron, diğer bir deyişle bir mikrometre ve biz
02:45
all the way down to here to a nanometernanometre
52
149999
2348
ta bir nanometreye ve angstroma kadar indik.
02:48
and an angstromAngstrom. Now, an angstromAngstrom is the sizeboyut
53
152347
2757
Bir angstrom bir hidrojen atomunun
02:51
of the diameterçap of a hydrogenhidrojen atomatom.
54
155104
3367
çapına eşittir.
02:54
That's how smallküçük that is.
55
158471
1633
O kadar küçüktür.
02:56
And microscopesmikroskoplar that we have todaybugün can actuallyaslında see
56
160104
2302
Günümüzde sahip olduğumuz mikroskoplar, aslında
02:58
individualbireysel atomsatomları. So these are some picturesresimler
57
162421
3058
tek tek atomları görebilmekte. Bunlar bu tek atomlara ait
03:01
of individualbireysel atomsatomları. EachHer bumpçarpmak here is an individualbireysel atomatom.
58
165479
2833
bir kaç resim. Her çıkıntı tek bir atomu ifade ediyor.
03:04
This is a ringhalka of cobaltkobalt atomsatomları.
59
168312
2829
Bu kobalt atomlarının oluşturduğu bir halka.
03:07
So this wholebütün worldDünya, the nanoNano worldDünya, this areaalan in here
60
171141
2658
Yani bu bütün dünyaya, buradaki bu alana
03:09
is calleddenilen the nanoNano worldDünya, and the nanoNano worldDünya,
61
173799
3195
nano-dünya deniliyor ve nano-dünya,
03:12
the wholebütün micromikro worldDünya that we see,
62
176994
3134
gördüğümüz tüm mikro-dünya
03:16
there's a nanoNano worldDünya that is wrappedörtülü up withiniçinde that, and
63
180128
3033
içinde sarılmış haldedir ve
03:19
the wholebütün -- and that is the worldDünya of moleculesmoleküller and atomsatomları.
64
183161
4395
bunlar molekül ve atomların dünyasıdır.
03:23
But I want to talk about this largerdaha büyük worldDünya,
65
187556
2458
Ama ben bu daha büyük dünya hakkında konuşmak istiyorum,
03:25
the worldDünya of the micromikro worldDünya.
66
190014
2337
mikro-dünya.
03:28
So if you were a little tinyminik bugböcek livingyaşam in a flowerçiçek,
67
192351
4119
Eğer bir çiçekte yaşayan küçük bir böcek olsaydınız,
03:32
what would that flowerçiçek look like, if the flowerçiçek was this bigbüyük?
68
196470
3151
bu çiçek neye benzerdi? Eğer çiçek bu kadar büyük olsaydı?
03:35
It wouldn'tolmaz look or feel like anything that we see
69
199621
2515
Çiçeğe baktığımızda, gördüğümüz ya da dokunduğumuz
03:38
when we look at a flowerçiçek. So if you look at this flowerçiçek here,
70
202136
3294
hiç bir şeye benzemezdi. Eğer buradaki bu çiçeğe bakarsanız
03:41
and you're a little bugböcek, if you're on that surfaceyüzey
71
205430
1832
ve siz küçük bir böcekseniz, bu çiçeğin şu yüzeyindeyseniz,
03:43
of that flowerçiçek, that's what the terrainarazi would look like.
72
207262
4066
yüzey bunun gibi görünürdü.
03:47
The petalPetal of that flowerçiçek looksgörünüyor like that, so the antkarınca
73
211328
2376
Çiçeğin taç yaprakları böyle görünürdü, yani karınca
03:49
is kindtür of crawlingemekleme over these objectsnesneleri, and if you look
74
213704
2681
bu nesnelerin üzerinde sürünmekte ve eğer bu bitkinin dişicik başına
03:52
a little bitbit closeryakın at this stigmastigma and the stamenercik here,
75
216385
3344
ve erkeklik organına biraz daha yakından bakarsanız,
03:55
this is the stylestil of that flowerçiçek, and you noticeihbar
76
219729
2745
bu çiçeğin tarzı bu ve fark edeceksiniz ki
03:58
that it's got these little -- these are like little jelly-likejöle gibi things
77
222474
4225
bu küçük- bizim mahmuz (çıkıntılar) dediğimiz
04:02
that are what are calleddenilen spursSpurs. These are nectarnektar spursSpurs.
78
226699
4742
jöle gibi şeylere sahip. Bunlar nektar (bitki özü) mahmuzları.
04:07
So this little antkarınca that's crawlingemekleme here, it's like
79
231441
2617
Bu küçük karınca burada sürünmekte,
04:09
it's in a little WillyWilly WonkaWonka landarazi.
80
234058
1826
küçük bir Willy Wonka diyarında gibi.
04:11
It's like a little DisneylandDisneyland for them. It's not like what we see.
81
235884
4135
Onlar için küçük bir Disneyland gibi. Bizim görüğümüz gibi değil.
04:15
These are little bitsbit of individualbireysel graintahıl of pollenpolen
82
240019
3903
Bunlar küçük polen tanecikleri
04:19
there and there, and here is a --
83
243922
3446
orada, orada ve burada
04:23
what you see as one little yellowSarı dotnokta of pollenpolen,
84
247368
2578
tek bir sarı polen tanesi olarak gördüğünüz şeye,
04:25
when you look in a microscopemikroskop, it's actuallyaslında madeyapılmış
85
249946
1964
mikroskoptan baktığınız zaman,
04:27
of thousandsbinlerce of little grainstahıl of pollenpolen.
86
251910
3764
binlerce polen tanesinden yapıldığını anlarsınız.
04:31
So this, for exampleörnek, when you see beesArılar flyinguçan around
87
255674
2235
Örneğin bu, küçük bitkilerin etrafında uçuşan arıları
04:33
these little plantsbitkiler, and they're collectingtoplama pollenpolen,
88
257909
2805
gördüğünüz zaman ve onlar polen topluyorlar,
04:36
those pollenpolen grainstahıl that they're collectingtoplama, they packpaket
89
260714
2423
topladıkları bu küçük polen tanelerini
04:39
into theironların legsbacaklar and they take it back to the hivekovan,
90
263137
2433
bacaklarında biriktiriyorlar ve kovanlarına götürüyorlar.
04:41
and that's what makesmarkaları the beehiveArı kovanı,
91
265570
2630
Arı kovanını arı kovanı yapan şey de budur,
04:44
the waxbalmumu in the beehiveArı kovanı. And they're alsoAyrıca collectingtoplama nectarnektar,
92
268200
3818
arı kovanındaki balmumudur. Ve onlar aynı zamanda nektar da topluyorlar
04:47
and that's what makesmarkaları the honeybal that we eatyemek.
93
272018
3911
ve yediğimiz balı meydana getiren şey budur.
04:51
Here'sİşte a close-upkapatmak pictureresim, or this is actuallyaslında a regulardüzenli pictureresim
94
275929
3257
İşte yakından çekilmiş bir fotoğraf ve bu da bir su sümbülünün
04:55
of a waterSu hyacinthsümbül, and if you had really, really good visionvizyon,
95
279186
2673
sıradan bir resmi. Eğer çıplak göz ile çok ama çok iyi görme yetisine sahip olsaydınız,
04:57
with your nakedçıplak eyegöz, you'dşimdi etsen see it about that well.
96
281859
2561
onu bu kadar iyi görebilirdiniz.
05:00
There's the stamenercik and the pistilpistil. But look what the stamenercik
97
284420
2628
Bitkinin erkeklik organı ve dişi organı burada. Ama bakın erkeklik organı ve dişilik organı
05:02
and the pistilpistil look like in a microscopemikroskop. That's the stamenercik.
98
287048
3514
mikroskoptan nasıl görünüyorlar. Bu erkeklik organı.
05:06
So that's thousandsbinlerce of little grainstahıl of pollenpolen there,
99
290562
2651
Orada binlerce küçük polen tanecikleri var
05:09
and there's the pistilpistil there, and these are the little things
100
293213
3286
ve burada dişilik organı ve bunlar tüy adı verilen
05:12
calleddenilen trichomestrichomes. And that's what makesmarkaları the flowerçiçek give
101
296499
3719
küçük şeyler. Ve çiçeğe kokusunu veren de budur
05:16
a fragrancekoku, and plantsbitkiler actuallyaslında communicateiletişim kurmak
102
300218
3960
ve bitkiler, kokuları aracılığıyla birbirleriyle
05:20
with one anotherbir diğeri throughvasitasiyla theironların fragranceskokuları.
103
304178
5394
iletişim kurarlar aslında.
05:25
I want to talk about something really ordinarysıradan,
104
309572
2368
Gerçekten sıradan bir şey ile ilgili konuşmak istiyorum,
05:27
just ordinarysıradan sandkum.
105
311940
1924
sadece sıradan kum.
05:29
I becameoldu interestedilgili in sandkum about 10 yearsyıl agoönce,
106
313864
1930
Yaklaşık 10 yıl önce Maui'den gelen kumu ilk gördüğümde,
05:31
when I first saw sandkum from MauiMaui,
107
315794
2561
kuma olan ilgim başladı
05:34
and in factgerçek, this is a little bitbit of sandkum from MauiMaui.
108
318355
3147
ve işin aslı, bu Maui'den gelen bir parça kum.
05:37
So sandkum is about a tenthonuncu of a millimetermilimetre in sizeboyut.
109
321502
3031
Yani kum boyut olarak bir milimin onda biri kadardır.
05:40
EachHer sandkum graintahıl is about a tenthonuncu of a millimetermilimetre in sizeboyut.
110
324533
2911
Her bir kum tanesi, boyut olarak bir milimetrenin onda biri kadardır.
05:43
But when you look closeryakın at this, look at what's there.
111
327444
2583
Ama buna yakından baktığınızda, bakın burada ne var.
05:45
It's really quiteoldukça amazingşaşırtıcı. You have microshellsmicroshells there.
112
330027
3502
Gerçekten oldukça harika. Orada mikro kabuklar var.
05:49
You have things like coralmercan.
113
333529
2193
Mercanımsı şeyler var.
05:51
You have fragmentsfragmanları of other shellskabuklar. You have olivineolivin.
114
335722
3534
Diğer kabukların kokusu var. Olivin var.
05:55
You have bitsbit of a volcanoVolkan. There's a little bitbit
115
339256
2196
Volkan parçacıklar var. Şurada bir parça volkan var.
05:57
of a volcanoVolkan there. You have tubetüp wormssolucanlar.
116
341452
2627
Tüpsü solucanları var.
05:59
An amazingşaşırtıcı arraydizi of incredibleinanılmaz things existvar olmak in sandkum.
117
344079
4726
Kumda, bir dizi inanılmaz şey bulunmakta.
06:04
And the reasonneden that is, is because in a placeyer like this islandada,
118
348805
2679
Sebebi de şu; bu ada gibi bir yerde,
06:07
a lot of the sandkum is madeyapılmış of biologicalbiyolojik materialmalzeme
119
351484
2366
kumun çoğu, biyolojik maddeden yapılır
06:09
because the reefsresifleri providesağlamak a placeyer where all these
120
353850
2997
çünkü resifler, tüm bu mikroskobik hayvanların
06:12
microscopicmikroskobik animalshayvanlar or macroscopicmakroskopik animalshayvanlar growbüyümek,
121
356847
3890
büyüyebileceği bir ortam sağlıyor
06:16
and when they dieölmek, theironların shellskabuklar and theironların teethdiş
122
360737
2338
ve öldüklerinde, hayvanların kabukları, dişleri
06:18
and theironların boneskemikler breakkırılma up and they make grainstahıl of sandkum,
123
363075
2342
ve kemikleri parçalanıyor ve kum taneciklerini meydana getiriyor,
06:21
things like coralmercan and so forthileri.
124
365417
2970
mercan ve benzeri şeyler.
06:24
So here'sburada, for exampleörnek, a pictureresim of sandkum from MauiMaui.
125
368387
3793
İşte burada, örneğin, Maui'deki kumun bir resmi.
06:28
This is from LahainaLahaina,
126
372180
2537
Bu Lahaina'dan
06:30
and when we're walkingyürüme alonguzun bir a beachplaj, we're actuallyaslında
127
374717
1730
ve sahil boyunca yürürken, biz aslında
06:32
walkingyürüme alonguzun bir millionsmilyonlarca of yearsyıl of biologicalbiyolojik and geologicaljeolojik historytarih.
128
376447
3454
milyonlarca yıllık biyolojik ve jeolojik tarih boyunca yürüyoruz.
06:35
We don't realizegerçekleştirmek it, but it's actuallyaslında a recordkayıt
129
379901
2467
Bunun farkına varmıyoruz ama aslında bu tüm
06:38
of that entiretüm ecologyekoloji.
130
382368
2573
ekolojinin kaydıdır.
06:40
So here we see, for exampleörnek, a spongesünger spiculeiğne,
131
384941
3158
İşte burada görüyoruz, örneğin, bir sünger spikülü,
06:43
two bitsbit of coralmercan here,
132
388099
2586
2 parça mercan burada,
06:46
that's a seadeniz urchinUrchin spineomurga. Really some amazingşaşırtıcı stuffşey.
133
390685
3850
bu bir deniz kestanesi dikeni. Gerçekten harika.
06:50
So when I first lookedbaktı at this, I was -- I thought,
134
394535
2377
Buna ilk baktığımda -- düşündüm ki
06:52
geeVay be, this is like a little treasureHazine trovehazinesi here.
135
396912
1749
Vay canına, burada küçük bir hazine yatıyor gibi.
06:54
I couldn'tcould believe it, and I'd go around dissectingAnatomi
136
398661
2166
İnanamadım, ve küçük parçacıkları
06:56
the little bitsbit out and makingyapma photographsfotoğraflar of them.
137
400827
3309
dikkatlice inceleyip, fotoğraflarını çekmek istedim.
07:00
Here'sİşte what mostçoğu of the sandkum in our worldDünya looksgörünüyor like.
138
404136
2511
Dünyamızdaki kumun çoğunun görünümü böyle.
07:02
These are quartzKuvars crystalskristaller and feldsparfeldspat,
139
406647
3261
Bunlar kuvars kristaller ve feldispatlar,
07:05
so mostçoğu sandkum in the worldDünya on the mainlandanakara
140
409908
2461
dünyada anakara üzerindeki kumun çoğu
07:08
is madeyapılmış of quartzKuvars crystalkristal and feldsparfeldspat. It's the erosionerozyon of graniteGranit rockKaya.
141
412369
3750
kuvars kristali ve feldispatlardan meydana gelmektedir. Bu granit kayalarının erozyonudur.
07:12
So mountainsdağlar are builtinşa edilmiş up, and they erodeaşındırmak away by waterSu
142
416119
4351
Yani, dağlar oluştu ve su, yağmur, buz
07:16
and rainyağmur and icebuz and so forthileri,
143
420470
2027
ve benzeri ile aşındı
07:18
and they becomeolmak grainstahıl of sandkum.
144
422497
1306
ve kum tanecikleri haline geldi.
07:19
There's some sandkum that's really much more colorfulrenkli.
145
423803
2450
Çok daha renkli bir takım kum var.
07:22
These are sandkum from nearyakın the Great LakesGöller,
146
426253
2069
Bunlar Büyük Göller yakınından alınan kumlar
07:24
and you can see that it's filleddolu with mineralsmineraller
147
428337
2011
ve pembe lal taşı ya da yeşil pistasit gibi mineraller
07:26
like pinkpembe garnetGarnet and greenyeşil epidoteepidot, all kindsçeşit of amazingşaşırtıcı stuffşey,
148
430348
3492
ve her türlü şaşırtıcı şeylerle dolu olduğunu görebilirsiniz
07:29
and if you look at differentfarklı sandskum taneleri from differentfarklı placesyerler,
149
433840
2384
ve eğer farklı yerlerden farklı kumlara bakarsanız,
07:32
everyher singletek beachplaj, everyher singletek placeyer you look at sandkum,
150
436224
3251
her bir kumsalda, kuma baktığınız her bir yerde,
07:35
it's differentfarklı. Here'sİşte from BigBüyük SurSur, like they're little jewelsmücevherler.
151
439475
5032
kum farklıdır. İşte bu Big Sur'dan, küçük kıymetli taşlar gibiler.
07:40
There are placesyerler in AfricaAfrika where they do the miningmadencilik
152
444507
2489
Afrika'da değerli taş madenciliği yapılan yerler var.
07:42
of jewelsmücevherler, and you go to the sandkum where the riversnehirler have
153
446996
4169
Kumu okyanusa götüren nehirlerin kumlarını görmek
07:47
the sandkum go down to the oceanokyanus, and it's like literallyharfi harfine looking
154
451165
2299
kelimenin tam anlamıyla, çok küçük mücehverlere
07:49
at tinyminik jewelsmücevherler throughvasitasiyla the microscopemikroskop.
155
453464
2863
mikroskoptan bakmaya benzer.
07:52
So everyher graintahıl of sandkum is uniquebenzersiz. EveryHer beachplaj is differentfarklı.
156
456327
3177
Yani her bir kum tanesi eşsizdir. Her kumsal farklıdır.
07:55
EveryHer singletek graintahıl is differentfarklı. There are no two grainstahıl
157
459504
3182
Her bir tanecik farklıdır. Dünyada birbirine benzeyen
07:58
of sandkum alikebenzer in the worldDünya.
158
462686
1700
iki kum tanesi yoktur.
08:00
EveryHer graintahıl of sandkum is cominggelecek somewherebir yerde and going somewherebir yerde.
159
464386
3532
Her bir kum tanesi bir yere geliyor ve bir yere gidiyor.
08:03
They're like a snapshotenstantane fotoğraf in time.
160
467918
3728
Zaman içindeki şipşak fotoğraflar gibiler.
08:07
Now sandkum is not only on EarthDünya, but sandkum is
161
471646
3423
Kum sadece Dünya'da yok, kum tüm evrende
08:10
ubiquitousher yerde birden bulunan throughoutboyunca the universeEvren. In factgerçek, outerdış spaceuzay
162
475069
2598
her yerde var. Aslında, uzay boşluğu kum ile dolu
08:13
is filleddolu with sandkum, and that sandkum comesgeliyor togetherbirlikte
163
477667
3664
ve bu kum gezegenlerimizi ve ayı oluşturmak için
08:17
to make our planetsgezegenler and the MoonAy.
164
481331
3197
bir araya gelmekte.
08:20
And you can see those in micrometeoritesmicrometeorites.
165
484528
1582
Bunları mikro meteroitlerde de görebilirsiniz.
08:22
This is some micrometeoritesmicrometeorites that the ArmyOrdu gaveverdi me,
166
486110
2543
Bu, ordunun bana verdiği bir kaç mikro meteroit.
08:24
and they get these out of the drinkingiçme wellsKuyu in the SouthGüney PoleKutup.
167
488653
3094
Bunlar Güney Kutbunda içme suyu kuyularından çıkarılıyor.
08:27
And they're quiteoldukça amazing-lookinginanılmaz görünümlü, and these are the
168
491747
2746
Oldukça muhteşem görünüşlüler ve bunlar da
08:30
tinyminik constituentsbileşenlerinin that make up the worldDünya that we livecanlı in --
169
494493
4424
içinde yaşadığımız dünyayı - gezegenleri ve ayı
08:34
the planetsgezegenler and the MoonAy.
170
498917
1915
oluşturan küçük öğeler.
08:36
So NASANASA wanted me to take some picturesresimler of MoonAy sandkum,
171
500832
3244
Nasa Ay'daki kumun resimlerini çekmemi istedi.
08:39
so they sentgönderilen me sandkum from all the differentfarklı landingsiniş
172
504076
2263
Bana, 40 yıl önceki Apollo görevinin farklı inişlerinden
08:42
of the ApolloApollo missionsmisyonlar that happenedolmuş 40 yearsyıl agoönce.
173
506339
4478
getirilen kumlar gönderdiler.
08:46
And I startedbaşladı takingalma picturesresimler with my three-dimensional3 boyutlu microscopesmikroskoplar.
174
510817
3640
3 boyutlu mikroskoplarımla resimler çekmeye başladım.
08:50
This was the first pictureresim I tookaldı. It was kindtür of amazingşaşırtıcı.
175
514457
2967
Bu çektiğim ilk resimdi. Bu muhteşemdi.
08:53
I thought it lookedbaktı kindtür of a little bitbit like the MoonAy, whichhangi is sortçeşit of interestingilginç.
176
517424
3783
Birazcık da olsa Ay'a benzediğini düşündüm ki bu çok ilginçti.
08:57
Now, the way my microscopesmikroskoplar work is, normallynormalde
177
521207
2663
Şimdi, mikroskoplarımın çalışma şekli şöyle; normalde
08:59
in a microscopemikroskop you can see very little at one time,
178
523870
2466
mikroskoptan tek seferde aldığınız görüntü ile çok az görebilirsiniz,
09:02
so what you have to do is you have to refocusyönlendirmesi the microscopemikroskop,
179
526336
2947
yapmanız gereken şey, mikroskobu tekrar odaklamaktır,
09:05
keep takingalma picturesresimler, and then I have a computerbilgisayar programprogram
180
529283
3791
resim çekmeye devam edin ve daha sonra bütün bu resimleri
09:08
that putskoyar all those picturesresimler togetherbirlikte
181
533074
2474
birleştirerek tek bir resim haline getiren bir bilgisayar programı var,
09:11
into one pictureresim so you can see actuallyaslında what it looksgörünüyor like,
182
535548
3122
böylece neye benzediğini görebilirsiniz
09:14
and I do that in 3D. So there, you can see,
183
538670
3235
ve ben bunu 3 boyutlu yapıyorum. İşte orada, görebilirsiniz,
09:17
is a left-eyesol göz viewgörünüm. There's a right-eyesağ göz viewgörünüm.
184
541905
2702
sol göz bakışı. Burada bir sağ göz bakışı var.
09:20
So sortçeşit of left-eyesol göz viewgörünüm, right-eyesağ göz viewgörünüm.
185
544607
2553
Bir çeşit sol göz, sağ göz bakışı.
09:23
Now something'sşey interestingilginç here. This looksgörünüyor very differentfarklı
186
547160
2368
Şimdi burada bir şey ilginç. Bu, Dünya'da gördüğüm
09:25
than any sandkum on EarthDünya that I've ever seengörüldü, and I've
187
549528
2378
her kumdan çok daha farklı görünmekte
09:27
seengörüldü a lot of sandkum on EarthDünya, believe me. (LaughterKahkaha)
188
551906
3800
ve ben Dünya'da çok kum gördüm. İnanın bana. (Kahkahalar)
09:31
Look at this holedelik in the middleorta. That holedelik was causedneden oldu
189
555706
2958
Ortadaki bu deliğe bakın. Bu deliğe aya çarpan bir
09:34
by a micrometeoritemicrometeorite hittingisabet the MoonAy.
190
558664
2339
mikro meteorit neden olmuştur.
09:36
Now, the MoonAy has no atmosphereatmosfer, so micrometeoritesmicrometeorites
191
561003
2357
Ay'da hiç atmosfer yok. Yani mikro meteoritler
09:39
come in continuouslydevamlı olarak, and the wholebütün surfaceyüzey of the MoonAy
192
563360
3216
devamlı olarak gelmekte ve şimdi Ay'ın bütün yüzeyi
09:42
is coveredkapalı with powderpudra now, because for fourdört billionmilyar yearsyıl
193
566576
2600
toz ile kaplı çünkü 4 milyar yıl boyunca,
09:45
it's been bombardedalı by micrometeoritesmicrometeorites,
194
569176
2794
mikro meteoritler tarafından bombardımana uğradı
09:47
and when micrometeoritesmicrometeorites come in at about
195
571970
2390
ve mikro meteoritler saatte yaklaşık 30 ile 90.000 kilometre ile
09:50
20 to 60,000 milesmil an hoursaat, they vaporizepüskürtmek on contacttemas.
196
574360
4010
gelerek her hangi bir şeye temas ettiklerinde buharlaşırlar.
09:54
And you can see here that that is --
197
578370
1910
Burada görebilirsiniz ki,
09:56
that's sortçeşit of vaporizedbuharlaşmış, and that materialmalzeme is holdingtutma this
198
580280
2594
bu bir şekilde buharlaşmış, şu madde
09:58
little clumpyığın of little sandkum grainstahıl togetherbirlikte.
199
582874
2546
bu küçük kum tanecikleri yığınını bir arada tutuyor.
10:01
This is a very smallküçük graintahıl of sandkum, this wholebütün thing.
200
585420
2179
Tüm bu gördüğünüz çok küçük bir kum tanesi.
10:03
And that's calleddenilen a ringhalka agglutinateagglutinate.
201
587599
2160
Buna yapışkan çemberi denilmekte.
10:05
And manyçok of the grainstahıl of sandkum on the MoonAy look like that,
202
589759
3944
Ay'daki kum tanelerinin çoğu bunun gibi görünmekte
10:09
and you'dşimdi etsen never find that on EarthDünya.
203
593703
3457
ve bunu Dünya'da asla bulamazsınız.
10:13
MostÇoğu of the sandkum on the MoonAy,
204
597160
3253
Ay'daki kumun çoğu özellikle
10:16
especiallyözellikle -- and you know when you look at the MoonAy,
205
600413
1699
ve aya baktığınızda bilirsiniz,
10:18
there's the darkkaranlık areasalanlar and the lightışık areasalanlar. The darkkaranlık areasalanlar
206
602112
2360
karanlık alanlar ve aydınlık alanlar vardır. Karanlık alanlar,
10:20
are lavalav flowsakar. They're basalticbazaltik lavalav flowsakar,
207
604472
4141
lav akıntılarıdır. Bazaltik lav akıntılarıdır
10:24
and that's what this sandkum looksgörünüyor like, very similarbenzer
208
608613
2665
ve bu kum ona benziyor, Haleakala'da görebileceğiniz
10:27
to the sandkum that you would see in HaleakalaHaleakala.
209
611278
3763
kuma çok benzer.
10:30
Other sandskum taneleri, when these micrometeoritesmicrometeorites come in,
210
615041
3423
Diğer kumlar, bu mikro meteoritler geldiğinde,
10:34
they vaporizepüskürtmek and they make these fountainsçeşmeler,
211
618464
3089
buharlaşırlar, ve bu fıskiyeleri oluştururlar.
10:37
these microscopicmikroskobik fountainsçeşmeler that go up into the --
212
621553
2623
Bu mikroskobik fıskiyeler, yukarıya giden--
10:40
I was going to say "up into the airhava," but there is no airhava --
213
624176
2364
"havaya giden" diyecektim, ama hiç hava yok
10:42
goesgider sortçeşit of up, and these microscopicmikroskobik glassbardak beadsboncuk
214
626540
4220
bir şekilde yukarıya gider ve hemen bu çok küçük
10:46
are formedoluşturulan instantlyanında, and they hardensertleşmesine, and by the time
215
630791
2513
cam boncuklar oluşur ve katılaşırlar ve zamanla
10:49
they falldüşmek down back to the surfaceyüzey of the MoonAy,
216
633304
3385
Ay'ın yüzeyine tekrar düşerler
10:52
they have these beautifulgüzel coloredrenkli glassbardak spherulesspherules.
217
636689
2896
çok güzel renkli cam küreleri var.
10:55
And these are actuallyaslında microscopicmikroskobik;
218
639585
1545
Ve bunlar aslında çok küçükler;
10:57
you need a microscopemikroskop to see these.
219
641130
2968
bunları görmek için bir mikroskoba ihtiyacınız var.
10:59
Now here'sburada a graintahıl of sandkum that is from the MoonAy,
220
644098
3437
İşte burada, Ay'dan gelen bir kum tanesi var
11:03
and you can see that the entiretüm
221
647535
2154
ve bütün kristal yapının hala
11:05
crystalkristal structureyapı is still there.
222
649689
2483
orada olduğunu görebilirsiniz.
11:08
This graintahıl of sandkum is probablymuhtemelen about
223
652172
2148
Bu kum tanesi, muhtemelen yaklaşık
11:10
threeüç and a halfyarım or fourdört billionmilyar yearsyıl oldeski,
224
654320
2282
3.5 ya da 4 milyar yıllık
11:12
and it's never erodedaşınmış away like the way we have sandkum
225
656602
2191
ve Dünyamızdaki kumun su, düşme ya da hava
11:14
on EarthDünya erodesaşınır away because of waterSu and tumblingyuvarlanan,
226
658793
4019
ve benzeri şeyler yüzünden aşındığı gibi hiç aşınmamış.
11:18
airhava, and so forthileri. All you can see is a little bitbit of erosionerozyon
227
662812
3250
Tüm görebildiğiniz, şurada güneş tarafından oluşmuş
11:21
down here by the SunGüneş, has these solargüneş stormsfırtınalar,
228
666062
4607
küçük bir erozyon (güneş fırtınaları) ve bu erozyon
11:26
and that's erosionerozyon by solargüneş radiationradyasyon.
229
670669
4763
güneşteki radyasyon yüzünden olmuş.
11:31
So what I've been tryingçalışıyor to tell you todaybugün is
230
675432
2586
Bugün size anlatmaya çalıştığım şey,
11:33
things even as ordinarysıradan as a graintahıl of sandkum
231
678018
3569
bir kum tanesi kadar sıradan şeyler bile, daha yakından
11:37
can be trulygerçekten extraordinaryolağanüstü if you look closelyyakından
232
681587
2975
ve daha farklı ve yeni bir bakış açısından bakarsanız
11:40
and if you look from a differentfarklı and a newyeni pointpuan of viewgörünüm.
233
684562
3305
gerçekten de sıra dışı olabilir.
11:43
I think that this was besten iyi put by WilliamWilliam BlakeBlake when he said,
234
687867
4375
Bence William Blake bunu şu sözleriyle en iyi şekilde dile getirmiştir:
11:48
"To see a worldDünya in a graintahıl of sandkum
235
692242
2542
"Bir kum tanesinde bir dünya,
11:50
and a heavencennet in a wildvahşi flowerçiçek,
236
694784
2754
ve bir kır çiçeğinde bir cenneti görmek için,
11:53
holdambar infinitysonsuzluk in the palmavuç içi of your handel,
237
697538
2333
sonsuzluğu avcunuzun içinde
11:55
and eternitysonsuzluk in an hoursaat."
238
699871
2333
ve ebediyeti bir saatin içinde tutun."
11:58
Thank you. (ApplauseAlkış)
239
702204
3729
Teşekkürler. (Alkışlar)
Translated by Meric Aydonat
Reviewed by ibrahim kuru

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Gary Greenberg - Micro photographer
Gary Greenberg is a photographer, biomedical researcher and inventor intent on giving us all a view of the microscopic wonders all around us.

Why you should listen

A photographer and filmmaker with a Ph.D. in biomedical research, Gary Greenberg creates new ways to capture the spectacular landscapes that are hidden from everyday perception inside grains of sand, human cells and flower petals. Using high-definition, three-dimensional light microscopes -- for which he holds 18 patents -- Greenberg makes the miracles of nature tangible, exposing their hidden details. Most recently, Greenberg turned his attention to sand grains, photographing samples from around the world for the book, A Grain of Sand: Nature's Secret Wonder. For it, Greenberg even photographed moon sand returned from NASA’s Apollo 11 Mission.

Greenberg has also taught at the University of Southern California and has been a featured artist at the Science Museum of Minnesota. 

More profile about the speaker
Gary Greenberg | Speaker | TED.com