ABOUT THE SPEAKER
Janine di Giovanni - Reporter
Janine di Giovanni reports from war zones around the world.

Why you should listen

Janine di Giovanni  is a contributing editor to Vanity Fair. She writes for the British, American, and French press, and has reported from Afghanistan, Iraq, Israel, Algeria, Gaza, the West Bank, Zimbabwe, Rwanda, Pakistan, East Timor, Ivory Coast, Bosnia, Kosovo, Liberia, Somalia, Nigeria and Sierra Leone. has won four major journalistic awards, including the National Magazine Award.

She is the author of Madness Visible and The Quick and the DeadThe Place at the End of the World, and Ghosts by Daylight which recently won Spears Best Memoir of the Year. She wrote the introduction to the international best seller Zlata’s Diary: a Child’s Life in Sarajevo. Two documentaries have been made about her life and work (Bearing Witness and No Man’s Land). In 2010, she was the President of the Jury of the Prix Bayeux-Calvados for War. She is now focused on Syria, Egypt, Libya and Yemen and so far has been inside Syria three times. Janine lives in Paris.

More profile about the speaker
Janine di Giovanni | Speaker | TED.com
TEDxWomen 2012

Janine di Giovanni: What I saw in the war

Janine di Giovanni: Savaşta gördüklerim

Filmed:
1,077,040 views

Gazeteci Janine di Giovanni Bosna'dan, Sierra Leone'den ve son zamanlarda da Suriye'den hikayeler getirebilmek için dünyada en kötü şeylerin yaşandığı yerlerdeydi. Giovanni derin çatışmaların içinde bulunan insanların hikayelerini anlatıyor -- ve ünlü bir şehir sokağının bombalanmış bir savaş alanına sarsıcı dönüşümünü inceliyor.
- Reporter
Janine di Giovanni reports from war zones around the world. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:16
This is how warsavaş startsbaşlar.
0
703
2812
Savaşlar böyle başlar.
00:19
One day you're livingyaşam your ordinarysıradan life,
1
3515
3266
Bir gün hayatınız sıradan akışındayken,
00:22
you're planningplanlama to go to a partyParti,
2
6781
2516
bir partiye gitmeyi planlıyorken,
00:25
you're takingalma your childrençocuklar to schoolokul,
3
9297
2384
çocuğunuzu okula bırakıyorken,
00:27
you're makingyapma a dentistdiş hekimi appointmentrandevu.
4
11681
2713
dişçinizden randevu alıyorken.
00:30
The nextSonraki thing, the telephonestelefonlar go out,
5
14394
3626
Birden telefonlar kesilir,
00:33
the TVsTV go out, there's armedSilahlı menerkekler on the streetsokak,
6
18020
3937
televizyonlar çekmez, sokakta silahlı insanlar vardır,
00:37
there's roadblocksyollara barikat.
7
21957
2316
barikatlar vardır.
00:40
Your life as you know it goesgider into suspendedaskıya alındı animationanimasyon.
8
24273
4477
Hayatınız geçici ölüm durumuna geçer.
00:44
It stopsdurak.
9
28750
2205
Ve durur.
00:46
I'm going to stealçalmak a storyÖykü from a friendarkadaş of mineMayın,
10
30955
2558
Bir arkadaşımın başından geçen bir olayı anlatacağım,
00:49
a BosnianBoşnakça friendarkadaş, about what happenedolmuş to her,
11
33513
2978
çünkü bu Bosnalı arkadaşıma olanlar,
00:52
because I think it will illustrateörneklemek for you exactlykesinlikle what it feelshissediyor like.
12
36491
4377
bu anlattıklarımın tam olarak nasıl hissettirdiğini size göstereceğini düşünüyorum.
00:56
She was walkingyürüme to work one day in AprilNisan, 1992,
13
40868
4094
Nisan 1992'de bir gün mini eteği ve yüksek topuklu ayakkabılarıyla
01:00
in a miniskirtMini etek and highyüksek heelstopuk. She workedişlenmiş in a bankbanka.
14
44962
3148
işe gitmek üzere yürüyordu. Bir bankada çalışıyordu.
01:04
She was a younggenç motheranne. She was someonebirisi who likedsevilen to partyParti.
15
48110
3524
Genç bir anneydi. Partileri severdi.
01:07
Great personkişi.
16
51634
1834
Harika bir insandı.
01:09
And suddenlyaniden she seesgörür a tanktank
17
53468
3307
Ve aniden bir tank gördü
01:12
amblingambling down the mainana roadyol of SarajevoSaraybosna
18
56775
3206
Saraybosna'nın ana caddesinde yavaşça ilerleyen bu tank
01:15
knockingvurma everything out of its pathyol.
19
59981
3552
önüne çıkan her şeyi devirip geçiyordu.
01:19
She thinksdüşünüyor she's dreamingrüya görmek, but she's not.
20
63533
4031
Rüya gördüğünü zannetti, fakat rüya değildi.
01:23
And she runskoşar as any of us would have donetamam
21
67564
2745
Ve herkesin yapacağı gibi kaçtı,
01:26
and takes coverkapak, and she hidesgizler behindarkasında a trashçöp binçöp Kutusu,
22
70309
4017
bir çöp kutusunun arkasına gizlenerek siper aldı,
01:30
in her highyüksek heelstopuk and her miniskirtMini etek.
23
74326
2599
yüksek topukları ve mini eteğiyle.
01:32
And as she's hidinggizleme there, she's feelingduygu ridiculousgülünç,
24
76925
4219
Ve orada saklanırken olanlara anlam veremiyordu,
01:37
but she's seeinggörme this tanktank go by with soldiersaskerler
25
81144
2696
fakat tankın askerler eşliğinde geçtiğini
01:39
and people all over the placeyer and chaoskaos
26
83840
2360
ve her yerde insanların kaos içinde olduğunu görmüştü
01:42
and she thinksdüşünüyor, "I feel like AliceAlice in WonderlandHarikalar Diyarı
27
86200
4627
ve "Alice Harikalar Diyarında gibi hissettim
01:46
going down the rabbittavşan holedelik,
28
90827
2335
tavşan deliğinden düşerken
01:49
down, down, down into chaoskaos,
29
93162
3068
derine, derine kaosun en derinine
01:52
and my life will never be the sameaynı again."
30
96230
5401
ve hayatım bir daha hiç bir zaman eskisi gibi olmayacak." diye düşündü.
01:57
A fewaz weekshaftalar latersonra, my friendarkadaş was in a crowdkalabalık of people
31
101631
3787
Birkaç hafta sonra, arkadaşım bir insan kalabalığının içinde
02:01
pushingitme with her infantbebek sonoğul in her armssilâh
32
105418
4950
kucağında küçük oğlu ile ilerlemeye çalışıyordu
02:06
to give him to a strangeryabancı on a busotobüs,
33
110368
2536
oğlunu otobüsteki yabancıya verebilmek için.
02:08
whichhangi was one of the last busesotobüsler leavingayrılma SarajevoSaraybosna
34
112904
3024
Saraybosna'dan ayrılacak son otobüslerden biri olan
02:11
to take childrençocuklar out so they could be safekasa.
35
115928
3165
bu otobüsün çocuğunu güvende olacağı bir yere götürecekti.
02:14
And she remembershatırlar strugglingmücadele with her motheranne to the frontön,
36
119093
4110
Ve annesi ile birlikte önlere doğru çırpınışını hatırlıyor,
02:19
crowdskalabalıklar and crowdskalabalıklar of people, "Take my childçocuk! Take my childçocuk!"
37
123203
3426
mahşeri insan kalabalığı arasında "Çocuğumu al! Çocuğumu al!"
02:22
and passinggeçen her sonoğul to someonebirisi throughvasitasiyla a windowpencere.
38
126629
6053
ve oğlunu pencereden birisine verişini.
02:28
And she didn't see him for yearsyıl.
39
132682
2868
Ve onu yıllarca göremedi.
02:31
The siegekuşatma wentgitti on for threeüç and a halfyarım yearsyıl,
40
135550
3719
Kuşatma üç buçuk yıl sürdü
02:35
and it was a siegekuşatma withoutolmadan waterSu,
41
139269
2289
ve suyun olmadığı bir kuşatmaydı,
02:37
withoutolmadan powergüç, withoutolmadan electricityelektrik, withoutolmadan heatsıcaklık, withoutolmadan foodGıda,
42
141558
5289
güç yoktu, elektrik yoktu, ısınma yoktu, yiyecek yoktu,
02:42
in the middleorta of EuropeEurope, in the middleorta of the 20thinci centuryyüzyıl.
43
146847
5355
Avrupa'nın ortasında, 20. yüzyılın ortasında.
02:48
I had the honorOnur of beingolmak one of those reportersmuhabirler
44
152202
3802
Ben bu kuşatmayı yaşan muhabirlerden
02:51
that livedyaşamış throughvasitasiyla that siegekuşatma,
45
156004
2419
biri olma şerefine eriştim
02:54
and I say I have the honorOnur and the privilegeayrıcalık of beingolmak there
46
158423
3038
ve orada olmanın ayrıcalığını yaşadım
02:57
because it's taughtöğretilen me everything,
47
161461
2190
çünkü bu bana her şeyi öğretti,
02:59
not just about beingolmak a reportermuhabir, but about beingolmak a humaninsan beingolmak.
48
163651
4129
sadece bir muhabir olmayı değil, bir insan olmayı,
03:03
I learnedbilgili about compassionmerhamet.
49
167780
2355
şefkati öğrendim.
03:06
I learnedbilgili about ordinarysıradan people who could be heroeskahramanlar.
50
170135
3811
Sıradan insanların kahraman olabildiklerini öğrendim.
03:09
I learnedbilgili about sharingpaylaşım. I learnedbilgili about camaraderiedostluk.
51
173946
4371
Paylaşmayı öğrendim. Dostluğu öğrendim.
03:14
MostÇoğu of all, I learnedbilgili about love.
52
178317
2911
Hepsinden öte, sevgiyi öğrendim.
03:17
Even in the midstortasında of terriblekorkunç destructionimha and deathölüm and chaoskaos,
53
181228
5279
En korkunç yıkım ve ölüm ve kaosun ortasında dahi
03:22
I learnedbilgili how ordinarysıradan people could help theironların neighborsKomşular,
54
186507
3136
sıradan insanların nasıl komşularına yardım edebildiklerini öğrendim
03:25
sharepay foodGıda, raiseyükseltmek theironların childrençocuklar,
55
189643
2644
yiyeceklerini paylaştıklarını, çocuklarını büyüttüklerini,
03:28
dragsürüklemek someonebirisi who'skim beingolmak snipedaçıldı at from the middleorta of the roadyol
56
192287
3252
yolun ortasında vurulmuş bir insanı çekip aldıklarını
03:31
even thoughgerçi you yourselfkendin were endangeringtehlikeye your life,
57
195539
2857
kendi hayatlarını tehlikeye atma pahasına olsa bile,
03:34
helpingyardım ediyor people get into taxistaksiler who were injuredyaralı
58
198396
3251
yaralanmış insanların taksiye binmelerine yardım ettiklerini
03:37
to try to take them to hospitalshastaneler.
59
201647
2621
onları hastaneye götürmeye çalıştıklarını.
03:40
I learnedbilgili so much about myselfkendim.
60
204268
3219
Kendimle ilgili çok şey öğrendim.
03:43
MarthaMartha GellhornGellhorn, who'skim one of my heroeskahramanlar, oncebir Zamanlar said,
61
207487
3025
Kahramanlarımdan biri olan Martha Gellhorn şöyle demişti,
03:46
"You can only love one warsavaş. The restdinlenme is responsibilitysorumluluk."
62
210512
5198
"Sadece bir savaşı sevebilirsiniz. Gerisi sorumluluktur."
03:51
I wentgitti on to coverkapak manyçok, manyçok, manyçok warssavaşlar after that,
63
215710
3536
Bundan sonra çok, çok, çok savaşlar gördüm,
03:55
so manyçok that I lostkayıp countsaymak,
64
219246
2629
o kadar çok ki sayısını unuttum,
03:57
but there was nothing like SarajevoSaraybosna.
65
221875
3083
fakat hiç biri Saraybosna gibi değildi.
04:00
Last AprilNisan, I wentgitti back to a very strangegarip --
66
224958
3955
Geçen Nisan, oldukça tuhaf bir yere gittim.
04:04
what I calleddenilen a derangeddengesiz highyüksek schoolokul reunionReunion.
67
228913
3774
delirmiş lise mezunlar toplantısı diye isimlendiriyorum.
04:08
What it was, was the 20thinci anniversaryyıldönümü of the siegekuşatma,
68
232687
4343
Kuşatmanın 20. yıl dönümü idi,
04:12
the beginningbaşlangıç of the siegekuşatma of SarajevoSaraybosna,
69
237030
2472
Saraybosna kuşatmasının başlamasının
04:15
and I don't like the wordsözcük "anniversaryyıldönümü," because it soundssesleri like a partyParti,
70
239502
4440
ve "yıl dönümü" kelimesini sevmiyorum çünkü kulağa bir parti gibi geliyor
04:19
and this was not a partyParti.
71
243942
1403
ve bu bir parti değildi.
04:21
It was a very somberkasvetli gatheringtoplama of the reportersmuhabirler
72
245345
3988
Bu, savaş boyunca orada çalışmış gazetecilerin
04:25
that workedişlenmiş there duringsırasında the warsavaş, humanitarianinsancıl aidyardım workersişçiler,
73
249333
3391
ve insani yardım çalışanlarının oldukça hüzünlü bir buluşması idi
04:28
and of coursekurs the bravecesur and courageouscesur people of SarajevoSaraybosna themselveskendilerini.
74
252724
4469
ve tabii ki cesur ve korkusuz Saraybosna halkının kendisinin
04:33
And the thing that struckvurdu me the mostçoğu,
75
257193
2419
Ve bunlar içerisinde beni en çok sarsan
04:35
that brokekırdı my heartkalp,
76
259612
1741
ve kalbimi kıran,
04:37
was walkingyürüme down the mainana streetsokak of SarajevoSaraybosna,
77
261353
2170
Saraybosna'nın ana caddesinde yürümek oldu
04:39
where my friendarkadaş AidaAida saw the tanktank cominggelecek 20 yearsyıl agoönce,
78
263523
4075
20 yıl önce arkadaşım Aida'nın tankın geldiğini gördüğü
04:43
and in that roadyol were more than 12,000 redkırmızı chairssandalye,
79
267598
6697
bu yolda 12.000 den fazla kırmızı sandalye vardı,
04:50
emptyboş,
80
274295
1626
boş
04:51
and everyher singletek one of them symbolizedsembolize
81
275921
2269
ve bunların her biri
04:54
a personkişi who had diedvefat etti duringsırasında the siegekuşatma,
82
278190
3717
kuşatma esnasında ölen bir kişiyi temsil ediyordu
04:57
just in SarajevoSaraybosna, not in all of BosniaBosna,
83
281907
4287
sadece Saraybosna'da, tüm Bosna'da değil
05:02
and it stretchedgergin from one endson of the cityŞehir
84
286194
2587
ve şehrin bir ucundan
05:04
to a largegeniş partBölüm of it,
85
288781
2274
büyük bir bölümüne kadar uzanıyordu
05:06
and the saddesten üzücü for me were the tinyminik little chairssandalye
86
291055
3503
ve benim için en acısı çocuklar için koyulan
05:10
for the childrençocuklar.
87
294558
2856
minik ufacık sandalyelerdi.
05:13
I now coverkapak SyriaSuriye,
88
297414
3127
Şu sıralar Suriye'de muhabirlik yapıyorum
05:16
and I startedbaşladı reportingraporlama it because I believedinanılır that
89
300541
3190
ve haber yapmaya başladım
05:19
it needsihtiyaçlar to be donetamam.
90
303731
2256
çünkü yapılması gerektiğine inanıyorum.
05:21
I believe a storyÖykü there has to be told.
91
305987
3005
Orada anlatılması gereken bir hikaye olduğuna inanıyorum.
05:24
I see, again, a templateşablon of the warsavaş in BosniaBosna.
92
308992
3970
Bosna'daki savaşın bir taslağını tekrar görüyorum.
05:28
And when I first arrivedgeldi in DamascusDamascus,
93
312962
2229
Ve Şam'a ilk vardığımda,
05:31
I saw this strangegarip momentan where people
94
315191
2402
İnsanların savaşın patlayacağına
05:33
didn't seemgörünmek to believe that warsavaş was going to descendalçalma,
95
317593
3560
hiç de inanıyor görünmedikleri o tuhaf anı farkettim.
05:37
and it was exactlykesinlikle the sameaynı in BosniaBosna
96
321153
1935
Ve Bosna'da da aynen böyleydi
05:38
and nearlyneredeyse everyher other countryülke I've seengörüldü where warsavaş comesgeliyor.
97
323088
2814
ve neredeyse savaşın geldiği bütün ülkelerde de.
05:41
People don't want to believe it's cominggelecek,
98
325902
2543
İnsanlar savaşın geleceğine inanmak istemiyorlar,
05:44
so they don't leaveayrılmak, they don't leaveayrılmak before they can.
99
328445
3467
bu yüzden terketmiyorlar, ayrılabilecekken ayrılmıyorlar.
05:47
They don't get theironların moneypara out.
100
331912
1670
Paralarını çekmiyorlar.
05:49
They staykalmak because you want to staykalmak in your home.
101
333582
3895
Kalıyorlar çünkü herkes evinde kalmak ister.
05:53
And then warsavaş and chaoskaos descendalçalma.
102
337477
4039
Ve ardından savaş ve kaos çöküyor.
05:57
RwandaRuanda is a placeyer that hauntsziyaret ediyor me a lot.
103
341516
3803
Rwanda hiç aklımdan çıkmayan bir yer.
06:01
In 1994, I brieflykısaca left SarajevoSaraybosna to go reportrapor the genocidesoykırım in RwandaRuanda.
104
345319
6154
1994'de Rwanda'daki soykırımın haberini yapmak için kısa süreliğine Saraybosna'dan ayrıldım.
06:07
BetweenArasında AprilNisan and AugustAğustos, 1994,
105
351473
4849
1994 Nisan ve Ağustos arasında,
06:12
one millionmilyon people were slaughteredkesilen.
106
356322
4201
bir milyon insan katledildi.
06:16
Now if those 12,000 chairssandalye freakedçıldırdı me out
107
360523
5227
Eğer o 12.000 sandalye beni deliye döndürdüyse
06:21
with the sheersırf numbernumara,
108
365750
2072
ve delice sayısıyla,
06:23
I want you just for a secondikinci to think of a millionmilyon people.
109
367822
3631
sadece bir saniyeliğine bir milyon insanı düşünmenizi istiyorum.
06:27
And to give you some exampleörnek, I rememberhatırlamak
110
371453
2537
Ve size bir örnek verebilmek için,
06:29
standingayakta and looking down a roadyol as faruzak as I could see,
111
373990
5081
görebildiğim kadar uzaklara uzanan en az bir buçuk kilometrelik bir yolda durup,
06:34
at leasten az a milemil, and there were bodiesbedenler piledKazıklı twiceiki defa my heightyükseklik
112
379071
6089
boyumun iki katı kadar ölü bedenlerin yığıldığını
06:41
of the deadölü.
113
385160
1724
gördüğümü hatırlıyorum.
06:42
And that was just a smallküçük percentageyüzde of the deadölü.
114
386884
3335
Ve bu ölenlerin sadece küçük bir kısmıydı.
06:46
And there were mothersanneler holdingtutma theironların childrençocuklar
115
390219
1969
Ve anneler vardı, kucaklarında
06:48
who had been caughtyakalandı in theironların last deathölüm throessancısı.
116
392188
3341
son anlarını yaşayan çocuklarını tutan anneler vardı.
06:51
So we learnöğrenmek a lot from warsavaş,
117
395529
3330
Savaştan birçok şey öğrendik
06:54
and I mentionsöz etmek RwandaRuanda
118
398859
2352
ve Rwanda'yı anlattım
06:57
because it is one placeyer, like SouthGüney AfricaAfrika,
119
401211
4118
çünkü Güney Afrika gibi
07:01
where nearlyneredeyse 20 yearsyıl on, there is healingşifa.
120
405329
3982
yaklaşık 20 yıldır, iyileşme var.
07:05
Fifty-sixElli altı percentyüzde of the parliamentariansmilletvekilleri are womenkadınlar,
121
409311
3468
Milletvekillerinin yüzde ellialtı'sı kadın,
07:08
whichhangi is fantasticfantastik,
122
412779
2452
ki bu olağanüstü
07:11
and there's alsoAyrıca withiniçinde the nationalUlusal constitutionanayasa now,
123
415231
4026
ve ayrıca ulusal anayasada
07:15
you're actuallyaslında not allowedizin to say HutuHutu or TutsiTutsi.
124
419257
3173
Hutu ya da Tutsi olduğunu belirtmek yasak.
07:18
You're not allowedizin to identifybelirlemek anyonekimse by ethnicityEtnik Yapı,
125
422430
3869
Kişileri etnik kökeni ile tanımlamak yasak,
07:22
whichhangi is, of coursekurs, what startedbaşladı the slaughterkatliam in the first placeyer.
126
426299
4546
ki bu, soykırımı ilk olarak başlatan şeydi.
07:26
And an aidyardım workerişçi friendarkadaş of mineMayın told me the mostçoğu beautifulgüzel storyÖykü,
127
430845
3107
İnsani yardımda çalışan arkadaşlarımdan birinin anlattığı en güzel hikaye,
07:29
or I find it beautifulgüzel.
128
433952
1483
daha doğrusu güzel bulduğum.
07:31
There was a groupgrup of childrençocuklar, mixedkarışık HutusHutular and TutsisTutsiler,
129
435435
4917
Hutu ve Tutsilerin karışık olarak bulunduğu bir grup çocuk vardı
07:36
and a groupgrup of womenkadınlar who were adoptingbenimseyerek them,
130
440352
2714
ve bir grup kadın onları evlatlık ediniyorlardı,
07:38
and they linedastarlı up and one was just givenverilmiş to the nextSonraki.
131
443066
3934
sıraya giriyorlar ve sıradakine bir çocuk veriliyordu.
07:42
There was no kindtür of compensationtazminat for, you're a TutsiTutsi,
132
447000
3166
Hiçbir şekilde ödün yok, Tutsisin,
07:46
you're a HutuHutu, you mightbelki have killedöldürdü my motheranne,
133
450166
2915
Hutu'sun, annemi öldürmüş olabilirsin,
07:48
you mightbelki have killedöldürdü my fatherbaba.
134
453081
1846
babamı öldürmüş olabilirsin.
07:50
They were just broughtgetirdi togetherbirlikte in this kindtür of reconciliationmutabakat,
135
454927
5306
Bu şekilde bir araya getirilip barıştırılıyorlar
07:56
and I find this remarkabledikkat çekici.
136
460233
3584
ve bu oldukça dikkate değerdi.
07:59
So when people asksormak me how I continuedevam et to coverkapak warsavaş,
137
463817
2842
İnsanlar bana nasıl savaş haberleri yapmaya devam ettiğimi
08:02
and why I continuedevam et to do it,
138
466659
2212
ve bunu yapmaya neden devam ettiğimi sorduklarında,
08:04
this is why.
139
468871
1469
işte nedeni bu.
08:06
When I go back to SyriaSuriye, nextSonraki weekhafta in factgerçek,
140
470340
3391
Önümüzdeki hafta Suriye'ye geri döndüğümde
08:09
what I see is incrediblyinanılmaz heroickahraman people,
141
473731
3961
gördüğüm inanılmaz kahraman insanlar,
08:13
some of them fightingkavga for democracydemokrasi,
142
477692
2273
bazıları demokrasi için savaşıyorlar,
08:15
for things we take for grantedverilmiş everyher singletek day.
143
479965
4017
her bir gün bizim garanti saydığımız şeyler için savaşıyorlar.
08:19
And that's prettygüzel much why I do it.
144
483982
3238
Ve bu aşağı yukarı bunu yapmamın nedenidir.
08:23
In 2004, I had a little babybebek boyoğlan,
145
487220
4468
2004'de küçük bir oğlum oldu
08:27
and I call him my miraclemucize childçocuk,
146
491688
3195
ve ben ona mucize çocuk diyorum,
08:30
because after seeinggörme so much deathölüm
147
494883
3046
çünkü bu kadar fazla ölümü gördükten sonra
08:33
and destructionimha and chaoskaos and darknesskaranlık in my life,
148
497929
4177
bu kadar yıkım ve kaos ve karanlığın ardından,
08:38
this rayRay of hopeumut was borndoğmuş.
149
502106
3859
hayatımda bu umut ışığı doğdu.
08:41
And I calleddenilen him LucaLuca, whichhangi meansanlamına geliyor "The bringerBringer of lightışık,"
150
505965
4197
Ve O'na "ışığı getiren" anlamına gelen Luca diyorum,
08:46
because he does bringgetirmek lightışık to my life.
151
510162
4923
çünkü o benim hayatıma ışığı getirdi.
08:50
But I'm talkingkonuşma about him because when he was fourdört monthsay oldeski,
152
515085
3451
Onun hakkında konuşuyorum çünkü dört aylıkken
08:54
my foreignyabancı editoreditör forcedzorunlu me to go back to BaghdadBağdat
153
518536
4672
yurtdışı editörüm beni Bağdat'a geri dönmeye zorladı,
08:59
where I had been reportingraporlama all throughoutboyunca the SaddamSaddam regimerejim
154
523208
3332
Saddam rejimi boyunca, düşerken ve sonrasında da
09:02
and duringsırasında the falldüşmek of BaghdadBağdat and afterwardssonradan,
155
526540
2879
muhabirlik yaptığım Bağdat.
09:05
and I rememberhatırlamak gettingalma on the planeuçak in tearsgözyaşı,
156
529419
3094
Gözyaşları içerisinde uçağa bindiğimi hatırlıyorum,
09:08
cryingağlıyor to be separatedayrıldı from my sonoğul,
157
532513
2986
oğlumdan ayrılacağım için ağlıyordum
09:11
and while I was there,
158
535499
2233
ve oradayken,
09:13
a quiteoldukça famousünlü IraqiIrak politicianpolitikacı who was a friendarkadaş of mineMayın
159
537732
2735
epey ünlü Irak'lı bir siyasetçi arkadaşım
09:16
said to me, "What are you doing here?
160
540467
2474
"Burada ne yapıyorsun?..
09:18
Why aren'tdeğil you home with LucaLuca?"
161
542941
1841
Neden evde Luca ile birlikte değilsin?" diye sorduğunda
09:20
And I said, "Well, I have to see." It was 2004
162
544782
3785
"Görmeliydim" dedim. Sene 2004'tü
09:24
whichhangi was the beginningbaşlangıç of the incrediblyinanılmaz bloodykanlı time in IraqIrak,
163
548567
4387
Irak'ta akıl almaz derecede kanlı bir zamanın başlangıcıydı,
09:28
"I have to see, I have to see what is happeningolay here.
164
552954
3240
"Görmeliyim, orada neler olduğunu görmeliyim.
09:32
I have to reportrapor it."
165
556194
865
ve haberini yapmalıyım" dedim.
09:32
And he said, "Go home,
166
557059
3564
"Eve dön" dedi,
09:36
because if you missbayan his first toothdiş,
167
560623
3286
"Çünkü ilk dişini kaçırırsan,
09:39
if you missbayan his first stepadım, you'llEğer olacak never forgiveaffetmek yourselfkendin.
168
563909
2998
ilk adımlarını kaçırırsan, kendini hiçbir zaman affetmezsin.
09:42
But there will always be anotherbir diğeri warsavaş."
169
566907
3863
Fakat her zaman başka bir savaş olacaktır"
09:46
And there, sadlyNe yazık ki, will always be warssavaşlar.
170
570770
4341
Ve ne yazık ki, her zaman başka bir savaş olacak.
09:51
And I am deludingdeluding myselfkendim if I think, as a journalistgazeteci,
171
575111
3854
Ve bir gazeteci olarak, bir muhabir,
09:54
as a reportermuhabir, as a writeryazar,
172
578965
1766
bir yazar olarak, yaptıklarımın savaşı durdurabileceğini düşünürsem
09:56
what I do can stop them. I can't.
173
580731
4838
kendimi kandırmış olurum. Durduramam.
10:01
I'm not KofiKofi AnnanAnnan. He can't stop a warsavaş.
174
585569
2547
Kofi Annan değilim. O da bir savaşı durduramaz.
10:04
He trieddenenmiş to negotiategörüşmek SyriaSuriye and couldn'tcould do it.
175
588116
2977
Suriye ile müzakerede bulunmaya çalıştı fakat yapamadı.
10:06
I'm not a U.N. conflictfikir ayrılığı resolutionçözüm personkişi.
176
591093
3996
Birleşmiş Milletler uyuşmazlık çözücüsü değilim.
10:10
I'm not even a humanitarianinsancıl aidyardım doctordoktor,
177
595089
2283
Bir insani yardım doktoru bile değilim
10:13
and I can't tell you the timeszamanlar of how helplessçaresiz I've feltkeçe
178
597372
2826
ve kendimi çaresiz hissettiğim zamanları anlatamam
10:16
to have people dyingölen in frontön of me, and I couldn'tcould savekayıt etmek them.
179
600198
3271
gözlerimin önünde can veren insanlara yardım edemediğim zamanları anlatamam.
10:19
All I am is a witnesstanık.
180
603469
3835
Sedece bir şahidim.
10:23
My rolerol is to bringgetirmek a voiceses to people who are voicelesssessiz.
181
607304
5054
Görevim sesi olmayan insanların sesi olmak.
10:28
A colleagueçalışma arkadaşı of mineMayın describedtarif edilen it as to shineparlaklık a lightışık
182
612358
3233
Bir meslektaşım bunu dünyanın karanlık köşelerinde
10:31
in the darkesten koyu cornersköşeleri of the worldDünya.
183
615591
2762
bir ışık yakmak olarak nitelendirdi.
10:34
And that's what I try to do.
184
618353
2647
Ve bu tam olarak yapmaya çalıştığım şey.
10:36
I'm not always successfulbaşarılı,
185
621000
3036
Her zaman başarılı değilim
10:39
and sometimesara sıra it's incrediblyinanılmaz frustratingsinir bozucu,
186
624036
2541
ve bazen inanılmaz hayal kırıcı olabiliyor,
10:42
because you feel like you're writingyazı into a voidgeçersiz,
187
626577
2206
çünkü boşluğa yazıyormuş hissine kapılıyorsunuz
10:44
or you feel like no one caresbakımları.
188
628783
2329
veya hiç kimsenin umursamadığını düşünüyorsunuz.
10:47
Who caresbakımları about SyriaSuriye? Who caresbakımları about BosniaBosna?
189
631112
2249
Suriye kimin umurunda? Bosna kimin umurunda?
10:49
Who caresbakımları about the CongoKongo Cumhuriyeti,
190
633361
2013
Kongo kimin umurunda,
10:51
the IvoryFildişi CoastSahil, LiberiaLiberya, SierraSierra LeoneLeone,
191
635374
2274
Fildişi Sahilleri, Liberya, Sierra Leon,
10:53
all of these stringsdizeleri of placesyerler that
192
637648
2115
tüm bu yerleri
10:55
I will rememberhatırlamak for the restdinlenme of my life?
193
639763
3973
hayatım boyunca hatırlayağım.
10:59
But my métierkatmanı is to bearayı witnesstanık
194
643736
3253
Fakat benim görevim şahitlik etmek
11:02
and that is the cruxdönüm noktası, the heartkalp of the mattermadde,
195
646989
3182
ve bu düğüm noktası, işin özü,
11:06
for us reportersmuhabirler who do this.
196
650171
2541
bizim gibi bunu yapan gazeteciler için.
11:08
And all I can really do is hopeumut,
197
652712
3591
Ve gerçekten tüm yapabildiğim umut etmek,
11:12
not to policymakerspolitika or politicianssiyasetçiler,
198
656303
2608
politikaya yön verenler ve siyasetcilere değil
11:14
because as much as I'd like to have faithinanç
199
658911
2397
çünkü her ne kadar inanmayı çok istesem de
11:17
that they readokumak my wordskelimeler and do something,
200
661308
2465
beni okuyup, bir şeyler yapacaklarına inanmıyorum.
11:19
I don't deludealdatmak myselfkendim.
201
663773
3160
Kendimi kandırmıyorum.
11:22
But what I do hopeumut is that if you rememberhatırlamak anything I said
202
666933
4217
Umut ettiğim, söylediğim herhangi bir şeyi hatırlarsanız
11:27
or any of my storieshikayeleri tomorrowyarın morningsabah over breakfastkahvaltı,
203
671150
3553
veya hikayelerimden herhangi birisini sabah kahvaltı sonrasında hatırlarsanız
11:30
if you can rememberhatırlamak the storyÖykü of SarajevoSaraybosna,
204
674703
2682
eğer Saraybosna'nın hikayesini hatırlarsanız,
11:33
or the storyÖykü of RwandaRuanda,
205
677385
3491
veya Rwanda'nın
11:36
then I've donetamam my job.
206
680876
2573
işimi yapmışım demektir.
11:39
Thank you very much.
207
683449
2038
Çok teşekkür ederim.
11:41
(ApplauseAlkış)
208
685487
7230
(Alkışlar)
Translated by ibrahim kuru
Reviewed by S. Hakan Özgür

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Janine di Giovanni - Reporter
Janine di Giovanni reports from war zones around the world.

Why you should listen

Janine di Giovanni  is a contributing editor to Vanity Fair. She writes for the British, American, and French press, and has reported from Afghanistan, Iraq, Israel, Algeria, Gaza, the West Bank, Zimbabwe, Rwanda, Pakistan, East Timor, Ivory Coast, Bosnia, Kosovo, Liberia, Somalia, Nigeria and Sierra Leone. has won four major journalistic awards, including the National Magazine Award.

She is the author of Madness Visible and The Quick and the DeadThe Place at the End of the World, and Ghosts by Daylight which recently won Spears Best Memoir of the Year. She wrote the introduction to the international best seller Zlata’s Diary: a Child’s Life in Sarajevo. Two documentaries have been made about her life and work (Bearing Witness and No Man’s Land). In 2010, she was the President of the Jury of the Prix Bayeux-Calvados for War. She is now focused on Syria, Egypt, Libya and Yemen and so far has been inside Syria three times. Janine lives in Paris.

More profile about the speaker
Janine di Giovanni | Speaker | TED.com