ABOUT THE SPEAKER
iO Tillett Wright - Photographer
As a child actor, iO Tillett Wright turned his shoes around in the bathroom stall so that people would think he was a boy. As a teenager, he fell in love with both women and men. His life in the gray areas of gender and sexuality deeply inform his work as an artist.

Why you should listen

iO Tillett Wright thanks his parents for not asking him to define himself as a child. His experience of growing up without having check boxes like “female,” “male,” “gay” or straight” thoroughly infuses his art.

iO’s photography can be seen regularly in two features in The New York Times: Notes from the Underground and The Lowdown. He is also the creator of Self Evident Truths—an ongoing project to document the wide variety of experiences in LGBTQ America. So far, he has photographed about 2,000 people for the project. His goal: 10,000 portraits and a nationwide rethinking of discriminatory laws.

iO had his first solo show at Fuse gallery in New York City in 2010, and exhibited his work at The Hole Gallery in early summer of 2012. He has published three books of photographs; Lose My Number, KISSER, and Look Ma’, No Hands. He has directed several music videos, and spent nineteen years acting in films.

More profile about the speaker
iO Tillett Wright | Speaker | TED.com
TEDxWomen 2012

iO Tillett Wright: Fifty shades of gay

iO Tillett Wright: Geyin elli tonu

Filmed:
2,965,570 views

Sanatçı iO Tillett Wright, kendini LBGTQ tayfında bir yerde kabul eden 2000 kişiyi fotoğrafladı ve çoğuna şunu sordu: Ne kadar gey ya da hetero olduğunuza dair bir yüzde verebilir misiniz? Öyle görünüyor ki, çoğu insan, kendini cinselliğin gri bölgelerinde görüyor; %100 gey ya da %100 hetero olarak değil. Ve bu, konu ayrımcılığa geldiğinde bir problem oluşturuyor: Çizgiyi nerede çekeceksiniz? (TEDxWomen'da kaydedilmiştir.)
- Photographer
As a child actor, iO Tillett Wright turned his shoes around in the bathroom stall so that people would think he was a boy. As a teenager, he fell in love with both women and men. His life in the gray areas of gender and sexuality deeply inform his work as an artist. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:16
Humanİnsan beingsvarlıklar startbaşlama puttingkoyarak eachher other into boxeskutuları
0
737
2429
İnsanlar birbirlerini gördükleri ilk andan başlayarak
00:19
the secondikinci that they see eachher other --
1
3166
1817
birbirlerini kutuların içine koymaya başlar.
00:20
Is that personkişi dangeroustehlikeli? Are they attractiveçekici?
2
4983
3070
"O kişi tehlikeli mi? Çekici mi?
00:23
Are they a potentialpotansiyel matedostum? Are they a potentialpotansiyel networking opportunityfırsat?
3
8053
3266
Potansiyel bir eş mi? Potansiyel bir ağ kurma fırsatı mı?"
00:27
We do this little interrogationsorgulama when we meetkarşılamak people
4
11319
2534
İnsanlarla tanıştığımızda onların zihinsel bir özgeçmişini
00:29
to make a mentalzihinsel resumeÖzgeçmiş for them.
5
13853
2167
çıkarmak için bu küçük sorgulamayı yaparız.
00:31
What's your nameisim? Where are you from?
6
16020
1517
"Adın ne? Neredensin?
00:33
How oldeski are you? What do you do?
7
17537
3361
Kaç yaşındasın? Ne yapıyorsun?"
00:36
Then we get more personalkişisel with it.
8
20898
2801
Sonra bu sorgulamada daha kişiselleşiriz.
00:39
Have you ever had any diseaseshastalıklar?
9
23699
3148
"Hiç hastalığın oldu mu?"
00:42
Have you ever been divorcedboşanmış?
10
26847
1987
"Hiç boşandın mı?"
00:44
Does your breathnefes smellkoku badkötü while you're answeringcevap veren my interrogationsorgulama right now?
11
28834
3446
"Tam şu anda sorularıma cevap verirken nefesin kokuyor mu?"
00:48
What are you into? Who are you into?
12
32280
1717
"Neyle ilgilisin? Kimle ilgilisin?"
00:49
What genderCinsiyet do you like to sleepuyku with?
13
33997
1866
"Hangi cinsiyetle yatmaktan hoşlanırsın?"
00:51
I get it.
14
35863
2430
Anlıyorum.
00:54
We are neurologicallynörolojik hardwiredKablolu
15
38293
1752
Kendimiz gibi insanları bulmak için
00:55
to seekaramak out people like ourselveskendimizi.
16
40045
2384
nörolojik olarak programlanmış vaziyetteyiz.
00:58
We startbaşlama formingşekillendirme cliquescliques as soonyakında as we're oldeski enoughyeterli
17
42429
2185
Kabul görmenin nasıl hissettirdiğini bilecek
01:00
to know what acceptancekabul feelshissediyor like.
18
44614
1933
yaşa geldiğimiz gibi gruplar oluşturmaya başlarız.
01:02
We bondbağ togetherbirlikte basedmerkezli on anything that we can --
19
46547
2350
Ne bulabiliyorsak onun etrafında birbirimize bağlanırız.
01:04
musicmüzik preferencetercih, raceyarış, genderCinsiyet, the blockblok that we grewbüyüdü up on.
20
48897
5452
Müzik tercihi, ırk, cinsiyet, büyüdüğümüz mahalle...
01:10
We seekaramak out environmentsortamları that reinforcepekiştirmek our personalkişisel choicesseçimler.
21
54349
6888
Kişisel seçimlerimizi destekleyen çevreler ararız.
01:17
SometimesBazen, thoughgerçi, just the questionsoru "what do you do?"
22
61237
2461
Oysaki bazen sadece "Ne iş yaparsın?" sorusu bile
01:19
can feel like somebody'sbiri var openingaçılış a tinyminik little boxkutu
23
63698
1960
sanki biri küçük bir kutuyu açıyormuş ve bizden
01:21
and askingsormak you to squeezesıkmak yourselfkendin insideiçeride of it.
24
65658
1529
onun içine sıkışmamızı istiyormuş gibi hissettirir.
01:23
Because the categorieskategoriler, I've foundbulunan, are too limitingsınırlayıcı.
25
67187
3567
Çünkü kategoriler -fark ettim ki- çok sınırlayıcı.
01:26
The boxeskutuları are too narrowdar.
26
70754
1884
Kutular çok dar.
01:28
And this can get really dangeroustehlikeli.
27
72638
2117
Ve bu gerçekten tehlikeli bir hal alabilir.
01:30
So here'sburada a disclaimerferagat about me, thoughgerçi,
28
74755
1781
Yalnız bu konuda daha derine inmeden
01:32
before we get too deepderin into this.
29
76536
1602
kendimle ilgili bir "sorumluluk reddi"nde bulunayım.
01:34
I grewbüyüdü up in a very shelteredkorunaklı environmentçevre.
30
78138
2985
Ben çok korunaklı bir çevrede büyüdüm.
01:37
I was raisedkalkık in downtownşehir merkezinde ManhattanManhattan in the earlyerken 1980s,
31
81123
3946
1980'lerin ilk yıllarında Manhattan'ın merkezinde yetiştirildim;
01:40
two blocksbloklar from the epicentermerkez üssü of punkpunk musicmüzik.
32
85069
3895
punk müziğin merkez üssünden iki ada mesafede.
01:44
I was shieldedkorumalı from the painszahmet of bigotrybağnazlık
33
88964
2090
Yobazlığın acılarından ve din tabanlı
01:46
and the socialsosyal restrictionskısıtlamalar of a religiously-baseddin tabanlı upbringingyetiştirme.
34
91054
4100
bir yetiştirmenin sosyal kısıtlamalarından korunmuştum.
01:51
Where I come from, if you weren'tdeğildi a dragsürüklemek queenkraliçe or a radicalradikal thinkerdüşünür
35
95154
3421
Benim geldiğim yerde, bir "drag queen" (kadın kılığına giren erkek sahne sanatçısı) ya da radikal bir düşünür
01:54
or a performanceperformans artistsanatçı of some kindtür,
36
98575
2128
ya da bir çeşit performans sanatçısı değilseniz,
01:56
you were the weirdogarip.
37
100703
1984
garip olan sizdiniz.
01:58
(LaughterKahkaha)
38
102687
1283
(Gülüşmeler)
01:59
It was an unorthodoxalışılmışın dışında upbringingyetiştirme,
39
103970
2085
Bu, geleneklere aykırı bir yetiştirmeydi
02:01
but as a kidçocuk on the streetssokaklar of NewYeni YorkYork,
40
106055
2511
fakat New York sokaklarında bir çocuk olarak
02:04
you learnöğrenmek how to trustgüven your ownkendi instinctsiçgüdüleri,
41
108566
1971
içgüdülerinize nasıl güveneceğinizi öğreniyorsunuz,
02:06
you learnöğrenmek how to go with your ownkendi ideasfikirler.
42
110537
2933
kendi fikirlerinizle büyümeyi öğreniyorsunuz.
02:09
So when I was sixaltı, I decidedkarar that I wanted to be a boyoğlan.
43
113470
3239
Ve ben de, altı yaşına geldiğimde erkek olmak istediğime karar verdim.
02:12
I wentgitti to schoolokul one day and the kidsçocuklar wouldn'tolmaz let me playoyun basketballBasketbol with them.
44
116709
3467
Bir gün okula gitmiştim ve çocuklar onlarla basketbol oynamama izin vermedi.
02:16
They said they wouldn'tolmaz let girlskızlar playoyun.
45
120176
1433
Kızları oynatmadıklarını söylediler.
02:17
So I wentgitti home, and I shavedtıraş my headkafa,
46
121609
1410
Bunun üzerine ben de eve gittim ve kafamı tıraşladım
02:18
and I camegeldi back the nextSonraki day and I said, "I'm a boyoğlan."
47
123019
2622
ve sonraki gün geri gittim ve "Ben erkeğim." dedim.
02:21
I mean, who knowsbilir, right?
48
125641
1014
Yani, kim bilecek, değil mi?
02:22
When you're sixaltı, maybe you can do that.
49
126655
3813
6 yaşındayken bunu belki yapabilirsiniz.
02:26
I didn't want anyonekimse to know that I was a girlkız, and they didn't.
50
130468
3633
Kimsenin kız olduğumu bilmesini istemedim ve onlar da bilmediler.
02:30
I kepttuttu up the charademaskaralık for eightsekiz yearsyıl.
51
134101
2642
Bu numarayı sekiz yıl sürdürdüm.
02:32
So this is me when I was 11.
52
136743
4167
Bu benim, 11 yaşındayken.
02:36
I was playingoynama a kidçocuk namedadlı WalterWalter
53
140910
1511
"Julian Po" diye bir filmde
02:38
in a moviefilm calleddenilen "JulianJulian PoPo."
54
142421
2189
Walter adında bir çocuğu oynuyordum.
02:40
I was a little streetsokak toughsert that followedtakip etti ChristianHıristiyan SlaterSlater around and badgeredkatlanamam him.
55
144610
3434
Christian Slater'ı takip eden ve ona rahat vermeyen küçük bir sokak kabadayısıydım.
02:43
See, I was alsoAyrıca a childçocuk actoraktör,
56
148044
2050
Yani, ben aynı zamanda bir çocuk aktördüm
02:45
whichhangi doubledkatına up the layerskatmanlar of the performanceperformans of my identityKimlik,
57
150094
2682
ve bu benim kimliğimin performans katmanlarını ikiye katladı
02:48
because no one knewbiliyordum that I was actuallyaslında a girlkız really playingoynama a boyoğlan.
58
152776
6088
çünkü aslında bir kız olduğumu ve gerçekten erkeği oynadığımı kimse bilmiyordu.
02:54
In factgerçek, no one in my life knewbiliyordum that I was a girlkız --
59
158864
3116
Aslında, hayatımdaki hiç kimse kız olduğumu bilmiyordu;
02:57
not my teachersöğretmenler at schoolokul, not my friendsarkadaşlar,
60
161980
2316
ne okuldaki öğretmenlerim, ne arkadaşlarım,
03:00
not the directorsyönetmenler that I workedişlenmiş with.
61
164296
1852
ne birlikte çalıştığım yönetmenler...
03:02
KidsÇocuklar would oftensık sık come up to me in classsınıf
62
166148
2265
Çocuklar genellikle sınıfta bana gelirlerdi
03:04
and grabkapmak me by the throatboğaz to checkKontrol for an Adam'sAdam'ın appleelma
63
168413
2234
ve âdemelmamı kontrol etmek için boğazımı tutarlardı
03:06
or grabkapmak my crotchkasık to checkKontrol what I was workingçalışma with.
64
170647
3349
ya da kasığımı tutup ne olduğunu kontrol ederlerdi.
03:09
When I would go to the bathroombanyo, I would turndönüş my shoesayakkabı around in the stallstezgahları
65
173996
2361
Tuvalete gittiğimde ayakta işiyormuş gibi görünmek için
03:12
so that it lookedbaktı like I was peeingpeeing standingayakta up.
66
176357
2555
kabinde ayakkabılarımı ters çevirirdim.
03:14
At sleepoversSleepovers I would have panicPanik attackssaldırılar
67
178912
2068
Arkadaşlarıma kalmaya gittiğimde
03:16
tryingçalışıyor to breakkırılma it to girlskızlar that they didn't want to kissöpücük me
68
180980
2384
kendimi açık etmeden kızlara beni öpmek istemeyeceklerini
03:19
withoutolmadan outinggezi myselfkendim.
69
183364
1732
anlatmak için panik ataklar geçirirdim.
03:20
It's worthdeğer mentioningsöz thoughgerçi
70
185096
2052
Fakat şunu da ifade etmem gerekir ki
03:23
that I didn't hatenefret my bodyvücut or my genitaliacinsel organ.
71
187148
3849
bedenimden ya da cinsel organlarımdan nefret etmiyordum.
03:26
I didn't feel like I was in the wrongyanlış bodyvücut.
72
190997
1767
Yanlış bir bedendeymişim gibi hissetmiyordum.
03:28
I feltkeçe like I was performingicra this elaborateayrıntılı actdavranmak.
73
192764
2032
Özenle hazırlanmış bir numara yapıyor gibi hissediyordum.
03:30
I wouldn'tolmaz have qualifiednitelikli as transgendertransgender.
74
194796
3827
Bir transgender kabul edilemezdim.
03:34
If my familyaile, thoughgerçi, had been the kindtür of people to believe in therapyterapi,
75
198623
2246
Fakat ailem, terapiye inanan bir aile olsaydı
03:36
they probablymuhtemelen would have diagnosedtanısı me
76
200869
1723
beni muhtemelen cinsiyet algısı bozukluğu
03:38
as something like genderCinsiyet dysmorphicdismorfik
77
202592
1786
gibi bir şeyle teşhis ederlerdi
03:40
and put me on hormoneshormonlar to staveÇıta off pubertyergenlik.
78
204378
2403
ve ergenliği atlatan hormonlar verirlerdi.
03:42
But in my particularbelirli casedurum,
79
206781
884
Fakat benim kendi hikâyemde,
03:43
I just wokeuyandı up one day when I was 14,
80
207665
1715
14 yaşındayken bir gün uyandım
03:45
and I decidedkarar that I wanted to be a girlkız again.
81
209380
2583
ve tekrar kız olmak istediğime karar verdim.
03:47
PubertyErgenlik had hitvurmak, and I had no ideaFikir what beingolmak a girlkız meantdemek,
82
211963
3000
Ergenlik gelmişti ve kız olmanın ne demek olduğuna dair bir fikrim yoktu
03:50
and I was readyhazır to figureşekil out who I actuallyaslında was.
83
214963
3625
ve gerçekten kim olduğumu bulmaya hazırdım.
03:54
When a kidçocuk behavesdavranır like I did,
84
218588
2405
Bir çocuk benim gibi davranırken
03:56
they don't exactlykesinlikle have to come out, right?
85
220993
1836
gerçeği itiraf etmesi gerekmez, değil mi?
03:58
No one is exactlykesinlikle shockedşok.
86
222829
2261
Ve kimse de tam şok olmaz.
04:00
(LaughterKahkaha)
87
225090
3744
(Gülüşmeler)
04:04
But I wasn'tdeğildi askeddiye sordu to definetanımlamak myselfkendim by my parentsebeveyn.
88
228834
4463
Fakat ebeveynlerim benden kendimi tanımlamamı istemedi.
04:09
When I was 15, and I calleddenilen my fatherbaba
89
233297
1866
15 yaşındayken, aşık olduğumu söylemek
04:11
to tell him that I had fallendüşmüş in love,
90
235163
1700
için babamla konuştuğumda;
04:12
it was the last thing on eitherya of our mindszihinler
91
236863
2300
ilk aşkımın bir kız olduğu gerçeğinin
04:15
to discusstartışmak what the consequencessonuçları were
92
239163
1616
ne gibi sonuçları olacağını tartışmak
04:16
of the factgerçek that my first love was a girlkız.
93
240779
2418
ikimizin de aklındaki son şeydi.
04:19
ThreeÜç yearsyıl latersonra, when I felldüştü in love with a man,
94
243197
2282
Üç yıl sonra bir adama aşık olduğum zaman
04:21
neitherne of my parentsebeveyn battedThorpe an eyelashkirpik eitherya.
95
245479
2584
ebeveynlerim istiflerini bile bozmadılar.
04:23
See, it's one of the great blessingsBereket of my very unorthodoxalışılmışın dışında childhoodçocukluk
96
248063
3383
Bakın, herhangi bir noktada herhangi bir şey olarak kendimi tanımlamamın istenmemiş olması,
04:27
that I wasn'tdeğildi ever askeddiye sordu to definetanımlamak myselfkendim
97
251446
2034
gayet geleneklere aykırı olan çocukluğumun
04:29
as any one thing at any pointpuan.
98
253480
2347
müthiş nimetlerinden biridir.
04:31
I was just allowedizin to be me, growingbüyüyen and changingdeğiştirme in everyher momentan.
99
255827
3819
Her anın içinde büyüyerek ve değişerek, sadece kendim olmama izin verilmişti.
04:35
So fourdört, almostneredeyse fivebeş yearsyıl agoönce,
100
259646
3045
Dört, neredeyse beş yıl önce,
04:38
PropositionTeklif 8, the great marriageevlilik equalityeşitlik debatetartışma,
101
262691
3315
8 numaralı yasa teklifi, şu büyük evlilik eşitliği tartışması
04:41
was raisingyükselen a lot of dusttoz around this countryülke.
102
266006
1975
bu ülkede büyük toz koparıyordu.
04:43
And at the time, gettingalma marriedevli wasn'tdeğildi really something
103
267981
2611
Ve o zaman, evlenmek gerçekten
04:46
I spentharcanmış a lot of time thinkingdüşünme about.
104
270592
1133
pek üzerine düşündüğüm bir şey değildi
04:47
But I was struckvurdu by the factgerçek that AmericaAmerika,
105
271725
2806
fakat Amerika gibi, böylesi lekeli bir vatandaşlık hakları
04:50
a countryülke with suchböyle a tarnishedkararmış civilsivil rightshaklar recordkayıt,
106
274531
2065
geçmişi olan bir ülkenin, hatalarını bu kadar bariz
04:52
could be repeatingYinelenen its mistakeshatalar so blatantlypervasızca.
107
276596
2616
bir şekilde tekrar edebiliyor olması beni çarpmıştı.
04:55
And I rememberhatırlamak watchingseyretme the discussiontartışma on televisiontelevizyon
108
279212
1968
Ve televizyondaki tartışmayı izlediğimi
04:57
and thinkingdüşünme how interestingilginç it was
109
281180
1801
ve şunun ne kadar ilginç olduğunu düşündüğümü hatırlıyorum:
04:58
that the separationayırma of churchkilise and statebelirtmek, bildirmek
110
282981
3031
Din ve devlet ayrımı, bu ülkenin tamamında,
05:01
was essentiallyesasen drawingçizim geographicalcoğrafi boundariessınırları throughoutboyunca this countryülke,
111
286012
3619
coğrafi sınırlar çiziyordu aslında,
05:05
betweenarasında placesyerler where people believedinanılır in it
112
289631
1582
ona inananların olduğu yerlerle
05:07
and placesyerler where people didn't.
113
291213
1785
inanmayanların olduğu yerler arasında.
05:08
And then, that this discussiontartışma was drawingçizim geographicalcoğrafi boundariessınırları around me.
114
292998
6248
Ve sonra, bu tartışmanın, benim çevremde coğrafi sınırlar çizdiğini düşündüm.
05:15
If this was a warsavaş with two disparatefarklı sidestaraf,
115
299246
3118
Bu eğer iki apayrı taraf arasındaki bir savaşsa,
05:18
I, by defaultVarsayılan, felldüştü on teamtakım gayeşcinsel,
116
302364
2781
ben kafadan, gey takımına düşüyordum
05:21
because I certainlykesinlikle wasn'tdeğildi 100 percentyüzde straightDüz.
117
305145
3186
çünkü kesinlikle yüzde yüz hetero değildim.
05:24
At the time I was just beginningbaşlangıç to emergeçıkmak
118
308331
3249
O zamanlar; erkek çocukluktan
05:27
from this eight-yearSekiz yıllık personalkişisel identityKimlik crisiskriz zigzagzigzag
119
311580
3917
kız giysileri içindeki erkek görünümlü kız çocuğuna
05:31
that saw me go from beingolmak a boyoğlan
120
315497
1833
daha sonra karşı uçtaki, süper kısa giyinen, aşırı telafi çabasında olan,
05:33
to beingolmak this awkwardgarip girlkız that lookedbaktı like a boyoğlan in girl'sKızın clothesçamaşırlar
121
317330
3222
erkek peşindeki kız gibi kıza ve nihayet son olarak,
05:36
to the oppositekarşısında extremeaşırı of this superSüper skimpycimri,
122
320552
2790
aslında kim olduğumun yalnız ikircikli bir keşfine,
05:39
over-compensatingaşırı telafi, boy-chasingÇocuk takip girly-girlkız gibi kız
123
323342
2666
kişiye göre hem erkeklerden hem kızlardan
05:41
to finallyen sonunda just a hesitantkararsız explorationkeşif of what I actuallyaslında was,
124
326008
3968
hoşlanan erkek Fatmamsı bir kıza
05:45
a tomboyishtomboyish girlkız
125
329976
2407
evrildiğim, sekiz yıllık
05:48
who likedsevilen bothher ikisi de boysçocuklar and girlskızlar dependingbağlı on the personkişi.
126
332383
3209
zikzaklı kimlik krizimden yeni çıkmaya başlıyordum.
05:51
I had spentharcanmış a yearyıl photographingfotoğraflama this newyeni generationnesil of girlskızlar, much like myselfkendim,
127
335592
5151
Bana çok benzeyen, bi' nevi satır aralarına düşen bu yeni nesil kızların
05:56
who felldüştü kindtür of between-the-linessatırları arasında --
128
340743
1666
fotoğraflarını çekerek bir sene geçirmiştim;
05:58
girlskızlar who skateboardedskateboarded but did it in lacydantelli underweariç çamaşırı,
129
342409
3537
kaykay yapan ama bunu dantelli iç çamaşırlarıyla yapan kızlar,
06:01
girlskızlar who had boys'çocukların haircutssaç kesimi but woregiydiği girlykız gibi nailtırnak polishcila,
130
345946
3958
erkek saç kesimli olan ama tipik kız ojeli kızlar,
06:05
girlskızlar who had eyeshadowgöz farı to matchmaç theironların scrapedalıntı kneesdizler,
131
349904
2995
yaralı dizlerine uyacak göz farı süren kızlar,
06:08
girlskızlar who likedsevilen girlskızlar and boysçocuklar who all likedsevilen boysçocuklar and girlskızlar
132
352899
3098
erkeklerden ve kızlardan hoşlanan kızlar, sadece erkeklerden hoşlanan kızlar
06:11
who all hatednefret edilen beingolmak boxedKutulu in to anything.
133
355997
1849
ve herhangi bir kalıba sokulmaktan nefret eden kızlar...
06:13
I lovedsevilen these people, and I admiredhayran theironların freedomözgürlük,
134
357846
3751
Bu insanları çok sevdim ve onların özgürlüklerine hayranlık duydum
06:17
but I watchedizledi as the worldDünya outsidedışında of our utopianütopik bubblekabarcık
135
361597
2933
fakat bizim ütopyacı fanusumuzun dışındaki dünyanın,
06:20
explodedpatladı into these ragingşiddetli debatestartışmalar
136
364530
1850
ulusal televizyonda alimlerin, aşkımızı bestiyaliteye benzettikleri
06:22
where punditsuzmanların startedbaşladı likeninglikening our love to bestialityhayvanlarla cinsel ilişki on nationalUlusal televisiontelevizyon.
137
366380
5566
öfkeli tartışmalarla dolup taştığını izledim.
06:27
And this powerfulgüçlü awarenessfarkında olma rolledhaddelenmiş in over me
138
371946
2333
Ve güçlü bir farkındalık üzerime sindi;
06:30
that I was a minorityazınlık, and in my ownkendi home countryülke,
139
374279
5367
ben bir azınlıktım ve kendi ülkemde,
06:35
basedmerkezli on one facetmodel of my characterkarakter.
140
379646
2651
karakterimin bir özelliğinden dolayı
06:38
I was legallyyasal olarak and indisputablytartışmasız a second-classikinci sınıf citizenvatandaş.
141
382297
5615
kanunen ve kesin olarak ikinci sınıf bir vatandaştım.
06:43
I was not an activisteylemci.
142
387912
1534
Ben bir aktivist değildim.
06:45
I wavedalga no flagsBayraklar in my ownkendi life.
143
389446
2500
Kendi hayatımda bayrak sallamam.
06:47
But I was plaguedveba by this questionsoru:
144
391946
2139
Fakat bu soru beni rahatsız etmişti:
06:49
How could anyonekimse voteoy to stripşerit the rightshaklar
145
394085
2946
Nasıl olur da herhangi biri, benim tanıdığım
06:52
of the vastgeniş varietyvaryete of people that I knewbiliyordum
146
397031
2165
bunca farklı insanın haklarını, karakterlerinin
06:55
basedmerkezli on one elementeleman of theironların characterkarakter?
147
399196
3434
bir parçasından yola çıkarak yok etmek için oy verebildi?
06:58
How could they say that we as a groupgrup
148
402630
1516
Bizim bir grup olarak başka biriyle eşit hakları
07:00
were not deservinghak of equaleşit rightshaklar as somebodybirisi elsebaşka?
149
404146
2933
hak etmediğimizi nasıl söyleyebiliyorlardı?
07:02
Were we even a groupgrup? What groupgrup?
150
407079
2367
Biz hatta bir grup muyduk? Ne grubu?
07:05
And had these people ever even consciouslybilinçli olarak metmet a victimkurban of theironların discriminationayrımcılık?
151
409446
3867
Ve bu insanlar hiç bilinçli olarak ayrımcılıklarının bir kurbanıyla tanışmışlar mıydı?
07:09
Did they know who they were votingoylama againstkarşısında and what the impactdarbe was?
152
413313
4043
Kime karşı oy kullandıklarını ve bunun etkisinin ne olduğunu biliyorlar mıydı?
07:13
And then it occurredoluştu to me,
153
417356
1891
Ve sonra aklıma şu geldi:
07:15
perhapsbelki if they could look into the eyesgözleri
154
419247
2283
Belki ikinci sınıf vatandaşlığa attıkları
07:17
of the people that they were castingdöküm into second-classikinci sınıf citizenshipvatandaşlık
155
421530
3781
insanların gözlerine bakabilseler
07:21
it mightbelki make it harderDaha güçlü for them to do.
156
425311
1902
bu onları, yaptıklarını daha zor yapar hale getirebilirdi,
07:23
It mightbelki give them pauseDuraklat.
157
427213
1984
onları düşündürebilirdi.
07:25
ObviouslyBelli ki I couldn'tcould get 20 millionmilyon people to the sameaynı dinnerakşam yemegi partyParti,
158
429197
5840
Açık ki 20 milyon kişiyi aynı akşam yemeği partisine toplayamazdım
07:30
so I figuredanladım out a way where I could introducetakdim etmek them to eachher other photographicallyFotografik
159
435037
4331
ben de onları birbirleriyle fotoğraf yoluyla tanıştırabileceğim
bir yol buldum,
07:35
withoutolmadan any artificemarifet, withoutolmadan any lightingaydınlatma,
160
439368
2966
hiçbir hile olmadan, hiçbir ışıklandırma olmadan
07:38
or withoutolmadan any manipulationhile of any kindtür on my partBölüm.
161
442334
3234
ya da benim tarafımdan hiçbir çeşitte bir manipülasyon olmadan;
07:41
Because in a photographfotoğraf you can examineincelemek a lion'sAslan whiskersBıyık
162
445568
2750
çünkü fotoğrafta bir aslanın bıyıklarını yüzünüzü
07:44
withoutolmadan the fearkorku of him rippingmüthiş your faceyüz off.
163
448318
2716
parçalaması korkusu olmadan inceleyebilirsiniz.
07:46
For me, photographyfotoğrafçılık is not just about exposingaçığa filmfilm,
164
451034
3397
Benim için, fotoğraf sadece filmi göstermekle ilgili değil;
07:50
it's about exposingaçığa the viewerizleyici
165
454431
1953
seyirciyi yeni bir şeyle, daha önce gitmediği bir yerle
07:52
to something newyeni, a placeyer they haven'tyok gonegitmiş before,
166
456384
2101
karşı karşıya bırakmakla ilgili
07:54
but mostçoğu importantlyönemlisi, to people that they mightbelki be afraidkorkmuş of.
167
458485
3315
fakat en önemlisi korkuyor olabilecekleri insanlarla.
07:57
Life magazinedergi introducedtanıtılan generationsnesiller of people
168
461800
1844
Life dergisi nesillerce insana, varolduklarından habersiz
07:59
to distantuzak, far-offuzak cultureskültürler they never knewbiliyordum existedvar throughvasitasiyla picturesresimler.
169
463644
4074
oldukları uzak kültürleri fotoğraflar yoluyla tanıttı.
08:03
So I decidedkarar to make a seriesdizi of very simplebasit portraitsportreler,
170
467718
6233
Ben de çok basit bir portre serisi yapmaya karar verdim,
08:09
mugshotsmugshots if you will.
171
473951
1750
sabıka fotoğrafları bi' nevi.
08:11
And I basicallytemel olarak decidedkarar to photographfotoğraf anyonekimse in this countryülke
172
475701
3768
Ve ben aslında bu ülkedeki yüzde yüz hetero olmayan herkesi
08:15
that was not 100 percentyüzde straightDüz,
173
479469
2401
fotoğraflamaya karar verdim
08:17
whichhangi, if you don't know, is a limitlesssınırsız numbernumara of people.
174
481870
3183
ki eğer bilmiyorsanız, bu, sonsuz sayıda insan demek.
08:20
(LaughterKahkaha)
175
485053
2050
(Gülüşmeler)
08:23
So this was a very largegeniş undertakingtaahhütname,
176
487103
2666
Yani, bu çok büyük bir girişimdi
08:25
and to do it we neededgerekli some help.
177
489769
1884
ve yapmak için yardıma ihtiyacımız vardı.
08:27
So I ranran out in the freezingbuz gibi coldsoğuk,
178
491653
2533
Böylece dondurucu soğukta dışarı çıktım
08:30
and I photographedfotoğraflandı everyher singletek personkişi that I knewbiliyordum that I could get to
179
494186
3408
ve iki sene öncenin şubatında ulaşabileceğimi bildiğim
08:33
in FebruaryŞubat of about two yearsyıl agoönce.
180
497594
3970
her bir insanı fotoğrafladım.
08:37
And I tookaldı those photographsfotoğraflar, and I wentgitti to the HRCHRC and I askeddiye sordu them for some help.
181
501564
4123
Ve o fotoğrafları aldım ve HRC'ye gittim ve onlardan yardım istedim.
08:41
And they fundedfinanse two weekshaftalar of shootingçekim in NewYeni YorkYork.
182
505687
2366
Ve onlar New York'ta iki haftalık çekimi finanse ettiler.
08:43
And then we madeyapılmış this.
183
508053
3011
Ve sonra bunu yaptık.
08:46
(MusicMüzik)
184
511064
12277
(Müzik)
08:59
VideoVideo: I'm iOg/ç TillettTillett WrightWright, and I'm an artistsanatçı borndoğmuş and raisedkalkık in NewYeni YorkYork CityŞehir.
185
523341
4183
Video: Ben iO Tillett Wright; New York'ta doğmuş ve yetişmiş bir sanatçıyım.
09:03
(MusicMüzik)
186
527524
13308
(Müzik)
09:16
SelfÖz EvidentBelirgin TruthsGerçekleri is a photographicFotoğraf recordkayıt of LGBTQLGBTQ AmericaAmerika todaybugün.
187
540832
4662
Kendinden Menkul Gerçekler, LGBTQ Amerikası'nın fotoğrafik bir kaydı.
09:21
My aimamaç is to take a simplebasit portraitportre
188
545494
1623
Amacım, yüzde yüz hetero olmayan
09:23
of anyonekimse who'skim anything other than 100 percentyüzde straightDüz
189
547117
2650
ya da herhangi bir şekilde LGBTQ tayfına düştüğünü
09:25
or feelshissediyor like they falldüşmek in the LGBTQLGBTQ spectrumspektrum in any way.
190
549767
5220
hisseden herkesin basit bir portresini çekmek.
09:30
My goalhedef is to showgöstermek the humanityinsanlık that existsvar in everyher one of us
191
554987
2998
Hedefim, hepimizin içinde varolan insanlığı
09:33
throughvasitasiyla the simplicitybasitlik of a faceyüz.
192
557985
2118
bir yüzün sadeliği üzerinden göstermek.
09:36
(MusicMüzik)
193
560103
2688
(Müzik)
09:38
"We holdambar these truthsgerçekler to be self-evidentçok aşikar that all menerkekler are createdoluşturulan equaleşit."
194
562791
3090
"Bu gerçekleri kendinden menkul kabul ediyoruz; tüm insanlar eşit yaratılmıştır."
09:41
It's writtenyazılı in the DeclarationBildirimi of IndependenceBağımsızlık.
195
565881
2417
Bu, Bağımsızlık Bildirgesi'nde yazıyor.
09:44
We are failinghata as a nationulus
196
568298
1267
Bir ülke olarak, üzerine kurulduğumuz ahlaki değerleri
09:45
to upholdkorumak the moralstöre uponüzerine whichhangi we were foundedkurulmuş.
197
569565
2109
sürdürmekte başarısız oluyoruz.
09:47
There is no equalityeşitlik in the UnitedAmerika StatesBirleşik.
198
571674
2207
Birleşik Devletler'de eşitlik yok.
09:49
["What does equalityeşitlik mean to you?"]
199
573896
2383
[Eşitlik senin için ne ifade ediyor?]
09:52
["MarriageEvlilik"] ["FreedomÖzgürlük"] ["CivilSivil rightshaklar"]
200
576279
1638
["Evlilik"] ["Özgürlük"] ["Vatandaşlık hakları"]
09:53
["TreatTedavi everyher personkişi as you'dşimdi etsen treattedavi etmek yourselfkendin"]
201
577917
2126
["Her insana, kendine davranacağın gibi davran"]
09:55
It's when you don't have to think about it, simplebasit as that.
202
580043
3620
Üzerine düşünmen gerekmediği zaman olmuş demektir; bu kadar basit.
09:59
The fightkavga for equaleşit rightshaklar is not just about gayeşcinsel marriageevlilik.
203
583663
2790
Eşit haklar için mücadele sadece gey evlilikleriyle ilgili değil.
10:02
TodayBugün in 29 statesdevletler, more than halfyarım of this countryülke,
204
586453
4096
Bugün 29 eyalette, ülkenin yarısından daha fazlasında,
10:06
you can legallyyasal olarak be firedateş just for your sexualitycinsellik.
205
590549
4371
sadece cinselliğin nedeniyle yasal olarak kovulabilirsin.
10:10
["Who is responsiblesorumluluk sahibi for equalityeşitlik?"]
206
594920
3151
["Eşitlikten kim sorumlu?"]
10:13
I've heardduymuş hundredsyüzlerce of people give the sameaynı answerCevap:
207
598071
3011
Yüzlerce insanın aynı cevabı verdiğini duydum:
10:16
"We are all responsiblesorumluluk sahibi for equalityeşitlik."
208
601082
3476
"Eşitlikten hepimiz sorumluyuz."
10:20
So faruzak we'vebiz ettik shotatış 300 facesyüzleri in NewYeni YorkYork CityŞehir.
209
604558
2853
Şimdiye kadar New York City'de 300 yüz çektik.
10:23
And we wouldn'tolmaz have been ableyapabilmek to do any of it
210
607411
1416
Ve İnsan Hakları Kampanyası'nın cömert desteği
10:24
withoutolmadan the generouscömert supportdestek of the Humanİnsan RightsHakları CampaignKampanya.
211
608827
2885
olmadan bunun hiçbirini yapamazdık.
10:27
I want to take the projectproje acrosskarşısında the countryülke.
212
611712
1949
Projeyi tüm ülkeye genişletmek istiyorum.
10:29
I want to visitziyaret etmek 25 AmericanAmerikan citiesşehirler, and I want to shootateş etme 4,000 or 5,000 people.
213
613661
4083
25 Amerikan şehrini ziyaret etmek ve 4000 ya da 5000 kişiyi çekmek istiyorum.
10:33
This is my contributionkatkı to the civilsivil rightshaklar fightkavga of my generationnesil.
214
617744
3983
Bu, neslimin vatandaşlık hakları mücadelesine benim katkım.
10:37
I challengemeydan okuma you to look into the facesyüzleri of these people
215
621727
2177
Sizi bu insanların yüzlerine bakmaya ve onlara
10:39
and tell them that they deservehak etmek lessaz than any other humaninsan beingolmak.
216
623904
2862
başka herhangi bir insandan daha azını hak ettiklerini söylemeye davet ediyorum.
10:42
(MusicMüzik)
217
626766
2040
(Müzik)
10:44
["SelfÖz evidentbelirgin truthsgerçekler"]
218
628806
2267
["Kendinden Menkul Gerçekler"]
10:46
["4,000 facesyüzleri acrosskarşısında AmericaAmerika"]
219
631088
1664
["Amerika boyunca 4000 yüz"]
10:48
(MusicMüzik)
220
632753
4556
(Müzik)
10:53
(ApplauseAlkış)
221
637309
8248
(Alkış)
11:01
iOg/ç TillettTillett WrightWright: AbsolutelyKesinlikle nothing could have preparedhazırlanmış us for what happenedolmuş after that.
222
645557
4283
iO Tillett Wright: Bizi bunun sonrasında olanlara kesinlikle hiçbir şey hazırlayamazdı.
11:05
AlmostNeredeyse 85,000 people watchedizledi that videovideo,
223
649840
3250
Neredeyse 85 bin kişi o videoyu izledi
11:08
and then they startedbaşladı emailinge-posta gönderme us from all over the countryülke,
224
653090
2500
ve sonra bize ülkenin her yerinden e-posta göndermeye başladılar,
11:11
askingsormak us to come to theironların townskasabalar and help them to showgöstermek theironların facesyüzleri.
225
655590
4667
şehirlerine gelmemizi ve yüzlerini göstermelerine yardım etmemizi istiyorlardı.
11:16
And a lot more people wanted to showgöstermek theironların facesyüzleri than I had anticipatedbeklenen.
226
660257
4350
Ve beklediğimden çok daha fazla insan yüzünü göstermek istedi.
11:20
So I changeddeğişmiş my immediateacil goalhedef to 10,000 facesyüzleri.
227
664607
3501
Ben de yakın hedefimi 10 bin yüz olarak değiştirdim.
11:24
That videovideo was madeyapılmış in the springbahar of 2011,
228
668108
4065
O video 2011 baharında yapılmıştı
11:28
and as of todaybugün I have traveledseyahat to almostneredeyse 20 citiesşehirler
229
672173
3457
ve bugün itibariyle neredeyse 20 şehre gittim
11:31
and photographedfotoğraflandı almostneredeyse 2,000 people.
230
675630
2906
ve neredeyse 2000 kişiyi fotoğrafladım.
11:34
I know that this is a talk,
231
678536
3010
Bunun bir konuşma olduğunu biliyorum,
11:37
but I'd like to have a minutedakika of just quietsessiz
232
681546
3266
fakat sadece sessiz bir dakika rica ediyorum
11:40
and have you just look at these facesyüzleri
233
684812
1249
ve sadece bu yüzlere bakmanızı istiyorum
11:41
because there is nothing that I can say that will addeklemek to them.
234
686061
3870
çünkü söyleyip de onlara ekleyebileceğim hiçbir şeyim yok.
11:45
Because if a pictureresim is worthdeğer a thousandbin wordskelimeler,
235
689931
2533
Çünkü eğer bir resim bin kelimeye bedelse
11:48
then a pictureresim of a faceyüz needsihtiyaçlar a wholebütün newyeni vocabularykelime hazinesi.
236
692464
3339
bir yüzün resminin tamamen yeni bir söz dağarcığına gereksinimi vardır.
12:12
So after travelingseyahat and talkingkonuşma to people
237
717069
3679
Böylece, dolaşıp Oklahoma ve Texas'ın
12:16
in placesyerler like OklahomaOklahoma or small-townküçük kasaba TexasTexas,
238
720748
3848
küçük kasabaları gibi yerlerde insanlarla konuştuktan sonra
12:20
we foundbulunan evidencekanıt that the initialilk premiseöncül was deadölü on.
239
724596
3535
anladık ki ilk önermemiz kesin doğruydu.
12:24
VisibilityGörünürlük really is keyanahtar.
240
728131
1886
Görünürlük gerçekten hayatiydi.
12:25
FamiliarityAşinalık really is the gatewaygeçit drugilaç to empathyempati.
241
730017
3263
Aşinalık gerçekten empatiye götüren "geçiş maddesi"ydi.
12:29
OnceBir kez an issuekonu popsPOP'ları up in your ownkendi backyardarka bahçe or amongstarasında your ownkendi familyaile,
242
733280
3450
Bir mevzu kendi arka bahçenizde ya da ailenizde ortaya çıkıverince
12:32
you're faruzak more likelymuhtemelen to explorekeşfetmek sympathysempati for it
243
736730
2917
onun için sempati geliştirmeye ya da üzerinde yeni bir
12:35
or explorekeşfetmek a newyeni perspectiveperspektif on it.
244
739647
1566
perspektif geliştirmeye çok daha yatkın oluyorsunuz.
12:37
Of coursekurs, in my travelsNow I metmet people
245
741213
2651
Tabii ki, seyahatlerimde çocuklarından hetero olmadıkları için
12:39
who legallyyasal olarak divorcedboşanmış theironların childrençocuklar for beingolmak other than straightDüz,
246
743864
4199
kanunen ayrılan insanlarla tanıştım
12:43
but I alsoAyrıca metmet people who were SouthernGüney BaptistsBaptistler
247
748063
2368
fakat çocukları lezbiyen olduğu için kiliselerini değiştirmiş
12:46
who switchedanahtarlamalı churcheskiliseler because theironların childçocuk was a lesbianlezbiyen.
248
750431
3016
Güney Vaftizcileri'yle de tanıştım.
12:49
SparkingKıvılcım empathyempati had becomeolmak the backboneomurga of SelfÖz EvidentBelirgin TruthsGerçekleri.
249
753447
4150
Empatiyi ateşlemek Kendinden Menkul Gerçekler'in belkemiği oldu
12:53
But here'sburada what I was startingbaşlangıç to learnöğrenmek that was really interestingilginç:
250
757597
3416
fakat öğrenmeye başladığım gerçekten ilginç olan şey şu:
12:56
SelfÖz EvidentBelirgin TruthsGerçekleri doesn't erasesilmek the differencesfarklar betweenarasında us.
251
761013
4350
Kendinden Menkul Gerçekler aramızdaki farklılıkları silmiyor;
13:01
In factgerçek, on the contraryaksi, it highlightsvurgular them.
252
765363
3384
aslında, tersine, onları vurguluyor.
13:04
It presentshediyeler, not just the complexitieskarmaşıklıklar
253
768747
2099
Sadece, bir dizi farklı insanda bulunan
13:06
foundbulunan in a processionalay of differentfarklı humaninsan beingsvarlıklar,
254
770846
2167
karmaşıklıkları değil, her bir kişinin kendi içinde bulunan
13:08
but the complexitieskarmaşıklıklar foundbulunan withiniçinde eachher individualbireysel personkişi.
255
773013
3600
karmaşıklıkları da ortaya koyuyor.
13:12
It wasn'tdeğildi that we had too manyçok boxeskutuları, it was that we had too fewaz.
256
776613
4885
Konu, çok fazla "kutumuz" olması değil, çok az kutumuz olmasıydı.
13:23
At some pointpuan I realizedgerçekleştirilen that my missionmisyon to photographfotoğraf "gaysgayler" was inherentlydoğal olarak flawedkusurlu,
257
787518
6785
Bir noktada fark ettim ki "gey"leri fotoğraflama görevim özünde kusurluydu
13:30
because there were a millionmilyon differentfarklı shadestonları of gayeşcinsel.
258
794303
3188
çünkü geyin milyonlarca farklı tonu vardı.
13:33
Here I was tryingçalışıyor to help,
259
797491
2746
Burada yardım etmeye çalışıyordum
13:36
and I had perpetuatedkoruyan the very thing I had spentharcanmış my life tryingçalışıyor to avoidönlemek --
260
800237
3193
ve önlemeye çalışmakla hayatımı geçirdiğim o şeyi devam ettiriyordum,
13:39
yethenüz anotherbir diğeri boxkutu.
261
803430
2506
bir başka kutu daha.
13:41
At some pointpuan I addedkatma a questionsoru to the releaseserbest bırakmak formform
262
805936
3220
Bir noktada, değerlendirme formuna insanlara kendilerini
13:45
that askeddiye sordu people to quantifyölçmek themselveskendilerini
263
809156
1929
yüzde 1 gey ile yüzde 100 gey arasında
13:46
on a scaleölçek of one to 100 percentyüzde gayeşcinsel.
264
811085
2800
konumlandırmalarını isteyen bir soru koydum
13:49
And I watchedizledi so manyçok existentialvaroluşsal criseskrizler unfoldaçılmak in frontön of me.
265
813885
3916
ve gözlerimin önünde o kadar çok varoluşsal krizin ortaya çıkışına tanık oldum ki.
13:53
(LaughterKahkaha)
266
817801
2801
(Gülüşmeler)
13:56
People didn't know what to do
267
820602
1200
İnsanlar ne yapacaklarını bilmiyorlardı
13:57
because they had never been presentedsunulan with the optionseçenek before.
268
821802
2403
çünkü bu seçenek daha önce onlara sunulmamıştı.
14:00
Can you quantifyölçmek your opennessaçıklık?
269
824205
2187
Açıklığınızı ölçebilir misiniz?
14:02
OnceBir kez they got over the shockşok, thoughgerçi,
270
826392
1910
Fakat şoku atlattıktan sonra,
14:04
by and largegeniş people optedtercih for somewherebir yerde betweenarasında 70 to 95 percentyüzde
271
828302
4083
insanlar, genel olarak yüzde 70 ve 95
14:08
or the 3 to 20 percentyüzde marksizler.
272
832385
2517
ya da yüzde 3 ve 20 aralıklarını tercih ettiler.
14:10
Of coursekurs, there were lots of people who optedtercih for a 100 percentyüzde one or the other,
273
834902
2701
Tabii ki, şu veya bu şekilde yüzde 100'ü tercih eden birçok insan vardı
14:13
but I foundbulunan that a much largerdaha büyük proportionoran of people
274
837603
2468
fakat gördüm ki insanların çok daha büyük bir kesimi
14:15
identifiedtespit as something that was much more nuancednüanslı.
275
840071
2849
kendilerini çok daha hassas bir noktada tanımladılar.
14:18
I foundbulunan that mostçoğu people falldüşmek on a spectrumspektrum of what I have come to referbaşvurmak to as "GreyGri."
276
842920
6209
Gördüm ki, çoğu insan benim "gri" olarak bahsetmeye başladığım tayfa düşüyor.
14:25
Let me be clearaçık thoughgerçi -- and this is very importantönemli --
277
849129
3984
Yalnız, izin verin, şunu netlikle ifade edeyim -ki bu çok önemli-:
14:29
in no way am I sayingsöz that preferencetercih doesn't existvar olmak.
278
853113
4716
Ben, hiçbir şekilde, tercihin olmadığını söylemiyorum;
14:33
And I am not even going to addressadres the issuekonu of choiceseçim versuse karşı biologicalbiyolojik imperativezorunlu,
279
857829
4800
ve "seçime karşı biyolojik zorunluluk" konusuna değinmeyeceğim bile
14:38
because if any of you happenolmak to be of the beliefinanç
280
862629
2867
çünkü eğer herhangi biriniz cinsel yönelimin
14:41
that sexualcinsel orientationYönlendirme is a choiceseçim,
281
865496
1867
bir seçim olduğuna inanıyorsa
14:43
I inviteDavet etmek you to go out and try to be greygri.
282
867363
1533
sizi dışarı çıkıp "gri" olmaya davet ediyorum.
14:44
I'll take your pictureresim just for tryingçalışıyor.
283
868896
2266
Sadece denediğiniz için resminizi çekerim.
14:47
(LaughterKahkaha)
284
871162
1383
(Gülüşmeler)
14:48
What I am sayingsöz thoughgerçi is that humaninsan beingsvarlıklar are not one-dimensionaltek boyutlu.
285
872545
4417
Oysaki söylediğim şey, insanların tek boyutlu olmadığıdır.
14:52
The mostçoğu importantönemli thing to take from the percentageyüzde systemsistem is this:
286
876962
5768
Yüzde sisteminden çıkaracağımız en önemli şey şudur:
14:58
If you have gayeşcinsel people over here
287
882730
2217
Burada gey insanlar varsa
15:00
and you have straightDüz people over here,
288
884947
3648
ve burada hetero insanlar varsa
15:04
and while we recognizetanımak that mostçoğu people identifybelirlemek
289
888595
2968
ve biz, çoğu insanın kendini iki uçtan birine ya da diğerine
15:07
as somewherebir yerde closeryakın to one binaryikili or anotherbir diğeri,
290
891563
2703
daha yakın olarak tanımladığını kabul ederken
15:10
there is this vastgeniş spectrumspektrum of people that existvar olmak in betweenarasında.
291
894266
4946
bu ikisinin arasında var olan insanların oluşturduğu koskoca bir tayf var;
15:15
And the realitygerçeklik that this presentshediyeler is a complicatedkarmaşık one.
292
899212
3034
ve bunun ortaya koyduğu gerçeklik karmaşık bir gerçeklik
15:18
Because, for exampleörnek, if you passpas a lawhukuk
293
902246
2284
çünkü, mesela, bir patrona çalışanı
15:20
that allowsverir a bosspatron to fireateş an employeeişçi for homosexualeşcinsel behaviordavranış,
294
904530
3503
homoseksüel davranış yüzünden kovmaya izin veren bir kanunu geçirirseniz
15:23
where exactlykesinlikle do you drawçekmek the linehat?
295
908033
2767
sınırı tam olarak nerede çizeceksiniz?
15:26
Is it over here, by the people who have had one or two heterosexualheteroseksüel experiencesdeneyimler so faruzak?
296
910800
5866
Şu ana kadar bir ya da iki heteroseksüel deneyim yaşamışların olduğu burada mı?
15:32
Or is it over here
297
916666
1301
Ya da
15:33
by the people who have only had one or two homosexualeşcinsel experiencesdeneyimler thusBöylece faruzak?
298
917967
4099
şimdiye kadar bir ya da iki homoseksüel deneyim yaşamışların olduğu burada mı?
15:37
Where exactlykesinlikle does one becomeolmak a second-classikinci sınıf citizenvatandaş?
299
922066
4650
Bir kişi tam olarak nerede ikinci sınıf vatandaş oluyor?
15:42
AnotherBaşka bir interestingilginç thing that I learnedbilgili from my projectproje and my travelsNow
300
926716
4816
Projemden ve seyahatlerimden öğrendiğim başka ilginç bir şey
15:47
is just what a poorfakir bindingbağlama agentAjan sexualcinsel orientationYönlendirme is.
301
931532
4302
cinsel yönelimin aslında ne kadar zayıf bir bağlayıcı olduğu.
15:51
After travelingseyahat so much and meetingtoplantı so manyçok people,
302
935834
2611
Bu kadar seyahat ettikten ve bu kadar kişiyle konuştuktan sonra
15:54
let me tell you, there are just as manyçok jerksgerizekalı and sweetheartsSevgililer
303
938445
3505
size şunu söyleyeyim: İnsan ırkının içinde ne kadar
15:57
and DemocratsDemokratlar and RepublicansCumhuriyetçiler and jockssporcular and queenskraliçeler
304
941950
2949
pislik ve tatlı insan ve demokrat ve cumhuriyetçi
16:00
and everyher other polarizationpolarizasyon you can possiblybelki think of
305
944899
2950
ve aklınıza gelebilecek her türlü kutuplaşmadan insan varsa
16:03
withiniçinde the LGBTLGBT communitytoplum
306
947849
2134
LGBT topluluğunda da
16:05
as there are withiniçinde the humaninsan raceyarış.
307
949983
3516
o kadar var.
16:09
AsideBir yana from the factgerçek that we playoyun with one legalyasal handel tiedbağlı behindarkasında our backsyedekler,
308
953499
4618
Hukuki olarak bir elimizin bağlı olduğu gerçeğini bir yana bırakacak olursak
16:14
and oncebir Zamanlar you get pastgeçmiş the sharedpaylaşılan narrativeöykü of prejudiceönyargı and strugglemücadele,
309
958117
3665
ve müşterek önyargı ve mücadele söylemini bir kez aştığınızda,
16:17
just beingolmak other than straightDüz
310
961782
1401
hetero dışında bir şey olmak, tek başına,
16:19
doesn't necessarilyzorunlu olarak mean that we have anything in commonortak.
311
963183
5016
illa ortak herhangi bir şeyimiz olduğu anlamına gelmiyor.
16:24
So in the endlesssonsuz proliferationçoğalma of facesyüzleri that SelfÖz EvidentBelirgin TruthsGerçekleri is always becomingolma,
312
968199
8401
Yani, Kendinden Menkul Gerçekler'in daima evrildiği yüzlerin bitmek bilmez çoğalışında,
16:32
as it hopefullyinşallah appearsbelirir acrosskarşısında more and more platformsplatformlar,
313
976600
3199
umarım ki gitgide daha fazla platformda görünürlük kazanırken,
16:35
busotobüs shelterssığınak, billboardsreklam panoları, FacebookFacebook pagessayfalar, screenekran saverskoruyucular,
314
979799
5459
otobüs duraklarında, reklam panolarında, Facebook sayfalarında, ekran koruyucularında,
16:41
perhapsbelki in watchingseyretme this processionalay of humanityinsanlık,
315
985258
3075
belki insanlığın bu dizilişini izleyişimizde
16:44
something interestingilginç and usefulişe yarar will beginbaşla to happenolmak.
316
988333
2917
ilginç ve yararlı bir şey olmaya başlayacak.
16:47
HopefullyUmut verici bir biçimde these categorieskategoriler, these binariesikili dosyalar,
317
991250
3717
Umarım ki bu kategoriler, bu ikilikler,
16:50
these over-simplifiedaşırı Basitleştirilmiş boxeskutuları
318
994967
1749
bu aşırı basitleştirilmiş kutular
16:52
will beginbaşla to becomeolmak uselessyararsız and they'llacaklar beginbaşla to falldüşmek away.
319
996716
5066
kullanışsız olmaya ve azalmaya başlayacaklar;
16:57
Because really, they describetanımlamak nothing that we see
320
1001782
3418
çünkü gerçekten, bunlar gördüğümüz hiçbir şeyi
17:01
and no one that we know and nothing that we are.
321
1005200
3349
ve tanıdığımız hiç kimseyi ve olduğumuz hiçbir şeyi betimlemiyor.
17:04
What we see are humaninsan beingsvarlıklar in all theironların multiplicityçokluk.
322
1008549
5601
Gördüğümüz, baştan ayağa çeşitliliklerin içindeki insanlardır;
17:10
And seeinggörme them makesmarkaları it harderDaha güçlü to denyreddetmek theironların humanityinsanlık.
323
1014150
3583
ve onları görmek, insanlıklarını reddetmeyi daha zorlaştırıyor;
17:13
At the very leasten az I hopeumut it makesmarkaları it harderDaha güçlü to denyreddetmek theironların humaninsan rightshaklar.
324
1017733
4341
en azından, umuyorum ki onların insan haklarını reddetmeyi daha zorlaştırıyor.
17:17
So is it me particularlyözellikle
325
1022074
3559
Yani, barınma hakkını,
17:21
that you would chooseseçmek to denyreddetmek the right to housingKonut,
326
1025633
3502
evlat edinme hakkını, evlenme hakkını,
17:25
the right to adoptbenimsemek childrençocuklar, the right to marriageevlilik,
327
1029135
2981
burada alışveriş yapma, burada yaşama,
17:28
the freedomözgürlük to shopDükkan here, livecanlı here, buysatın almak here?
328
1032116
3633
burada satın alma özgürlüğünü reddetmeyi seçeceğiniz o kişi ben miyim?
17:31
Am I the one that you chooseseçmek to disownevlatlıktan
329
1035749
2079
Çocuğunuz ya da erkek kardeşiniz ya da kız kardeşiniz
17:33
as your childçocuk or your brothererkek kardeş or your sisterkız kardeş or your motheranne or your fatherbaba,
330
1037828
4422
ya da anneniz ya da babanız, komşunuz, kuzeniniz, amcanız, başkanınız,
17:38
your neighborkomşu, your cousinhala kızı, your uncleamca dayı, the presidentDevlet Başkanı,
331
1042250
2348
kadın polisiniz ya da itfaiyeciniz olarak
17:40
your policepolis womankadın or the firemanitfaiyeci?
332
1044598
3450
reddetmeyi seçeceğiniz o kişi ben miyim?
17:43
It's too lategeç.
333
1048048
3018
Çok geç;
17:46
Because I alreadyzaten am all of those things.
334
1051066
3301
çünkü ben çoktan onların hepsiyim;
17:50
We alreadyzaten are all of those things, and we always have been.
335
1054367
4365
biz çoktan onların hepsiyiz, ve daima öyleydik.
17:54
So please don't greetselamlıyorum us as strangersyabancı insanlar,
336
1058732
2806
Yani, lütfen bizi yabancılar olarak karşılamayın;
17:57
greetselamlıyorum us as your fellowadam humaninsan beingsvarlıklar, perioddönem.
337
1061538
3553
bizi insan akranlarınız olarak karşılayın, nokta.
18:00
Thank you.
338
1065091
1316
Teşekkür ederim.
18:02
(ApplauseAlkış)
339
1066407
10927
(Alkış)
Translated by Some Anon
Reviewed by Cagla Taskin

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
iO Tillett Wright - Photographer
As a child actor, iO Tillett Wright turned his shoes around in the bathroom stall so that people would think he was a boy. As a teenager, he fell in love with both women and men. His life in the gray areas of gender and sexuality deeply inform his work as an artist.

Why you should listen

iO Tillett Wright thanks his parents for not asking him to define himself as a child. His experience of growing up without having check boxes like “female,” “male,” “gay” or straight” thoroughly infuses his art.

iO’s photography can be seen regularly in two features in The New York Times: Notes from the Underground and The Lowdown. He is also the creator of Self Evident Truths—an ongoing project to document the wide variety of experiences in LGBTQ America. So far, he has photographed about 2,000 people for the project. His goal: 10,000 portraits and a nationwide rethinking of discriminatory laws.

iO had his first solo show at Fuse gallery in New York City in 2010, and exhibited his work at The Hole Gallery in early summer of 2012. He has published three books of photographs; Lose My Number, KISSER, and Look Ma’, No Hands. He has directed several music videos, and spent nineteen years acting in films.

More profile about the speaker
iO Tillett Wright | Speaker | TED.com