ABOUT THE SPEAKER
Edi Rama - Politician
From 2000 to 2011 Edi Rama was the mayor of Tirana, where he implemented a series of reforms to take back the city for the people.

Why you should listen

Edi Rama has been in politics since the start of the 21st century, but before that he was a painter. It was this deep affinity for light and color that informed Rama's time as mayor of Tirana, when he literally painted the town ... every color. Rama is best known for the removal of government kiosks all over the city, thus cutting down on endemic bribery, and for the establishment of a modern new reception hall for citizens with paperwork requests. Rama's administration also demolished thousands of illegal buildings, removed hundreds of thousands of tons of concrete from riverbanks, and planted thousands of trees and bushes all over the city. Rama continues to serve as a leader of the Socialist Party of Albania.

Check out photos of painted Tirana »

More profile about the speaker
Edi Rama | Speaker | TED.com
TEDxThessaloniki

Edi Rama: Take back your city with paint

Edi Rama: Şehrinizi boya ile geri alın

Filmed:
641,447 views

Şehri güzelleştirin, yolsuzluğu engelleyin. Edi Rama, Tirana'nın (Arnavutluk) belediye başkanı olarak aldatıcı derecede kolay bir yol izledi: kamu yerlerinde renk kullanarak vatandaşlarının ülkelerine olan gururunu telkin etti. İnsanları ön plana alan projelerle Rama, hem suç oranını düşürdü hem de vatandaşlarına liderlerine güvenebileceklerini gösterdi. (TEDxSelanik'te kaydedilmiştir.)
- Politician
From 2000 to 2011 Edi Rama was the mayor of Tirana, where he implemented a series of reforms to take back the city for the people. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:16
In my previousönceki life, I was an artistsanatçı.
0
1007
3487
Bir önceki hayatımda sanatçıydım.
00:20
I still paintboya. I love artSanat.
1
4494
2473
Hala resim yapıyorum. Sanatı seviyorum.
00:22
I love the joysevinç that colorrenk can give to our liveshayatları
2
6967
5599
Renklerin hayatımıza ve topluma
00:28
and to our communitiestopluluklar,
3
12566
2648
getirdiği neşeyi seviyorum
00:31
and I try to bringgetirmek something of the artistsanatçı in me
4
15214
5279
ve içimdeki sanatçıdan bir parçayı
00:36
in my politicssiyaset,
5
20493
2121
politikama da taşımaya çalışıyorum
00:38
and I see
6
22614
3928
ve görüyorum ki
00:42
partBölüm of my job todaybugün, the reasonneden for beingolmak here,
7
26542
5184
günümüzde işimin parçası, burada olma nedenim,
00:47
not just to campaignkampanya for my partyParti,
8
31726
4927
sadece partim için kampanya yapmak değil,
00:52
but for politicssiyaset, and the rolerol it can playoyun
9
36653
4705
politika için ve onun hayatımızı iyileştirebilmede
00:57
for the better in our liveshayatları.
10
41358
3816
oynayabileceği rol için.
01:01
For 11 yearsyıl, I was mayorBelediye Başkanı of TiranaTiran, our capitalBaşkent.
11
45174
5872
11 sene başkentimiz Tirana'nın belediye başkanıydım.
01:06
We facedyüzlü manyçok challengeszorluklar.
12
51046
2692
Bir sürü sorunla karşılaştık
01:09
ArtSanat was partBölüm of the answerCevap,
13
53738
2484
Sanat çözümün bir parçasıydı
01:12
and my nameisim, in the very beginningbaşlangıç,
14
56222
2618
ve ismim başlangıçta
01:14
was linkedbağlantılı with two things:
15
58840
2415
iki hususla anılıyordu:
01:17
demolitionMontaj cihazları-Kırıcı of illegalyasadışı constructionskonstrüksiyonlar
16
61255
4093
kamu alanlarını geri alabilmek için
01:21
in ordersipariş to get publichalka açık spaceuzay back,
17
65348
4080
yasa dışı binaların yıkılması ve
01:25
and use of colorsrenkler in ordersipariş to revivecanlandırmak the hopeumut
18
69428
3678
şehrimde kaybolmuş olan umudu
01:29
that had been lostkayıp in my cityŞehir.
19
73106
3319
geri getirebilmek için renklerin kullanılması.
01:32
But this use of colorsrenkler was not just an artisticartistik actdavranmak.
20
76425
5861
Ama renklerin kullanımı sadece bir sanat icraatı değildi.
01:38
RatherDaha doğrusu, it was a formform of politicalsiyasi actionaksiyon
21
82286
4116
Daha ziyade, bir çeşit politik aksiyondu
01:42
in a contextbağlam when the cityŞehir budgetbütçe I had availablemevcut
22
86402
5102
seçildiğim sırada kullanılabilir şehir bütçesinin
01:47
after beingolmak electedseçildi amountedolarak gerçekleşti to zerosıfır commavirgül something.
23
91504
6707
sıfır virgül birşeyler olduğu bir çevrede bir aksiyon.
01:54
When we paintedboyalı the first buildingbina,
24
98211
2991
İlk binayı sıkıcı kasvetli bir griden
01:57
by splashingsıçramasına a radiantparlak orangePortakal on the somberkasvetli graygri
25
101202
4552
parlak bir turuncuya
02:01
of a facadecephe,
26
105754
2264
boyadığımızda
02:03
something unimaginabledüşünülemez happenedolmuş.
27
108018
4224
beklemediğimiz birşey oldu.
02:08
There was a traffictrafik jamreçel
28
112242
2070
Trafik tıkandı
02:10
and a crowdkalabalık of people gatheredtoplanmış
29
114312
3005
ve bir grup insan
02:13
as if it were the locationyer of some spectacularmuhteşem accidentkaza,
30
117317
4918
inanılmaz bir kaza yeriymiş gibi toplandı,
02:18
or the suddenani sightingNişangah of a visitingziyaret poppop starstar.
31
122235
4719
ya da bir pop yıldızı görmüşler gibi.
02:22
The FrenchFransızca E.U. officialresmi in chargeşarj etmek of the fundingfinansman
32
126954
4802
Finansmanı yöneten AB görevlisi
02:27
rushedkoştu to blockblok the paintingboyama.
33
131756
3094
boyanmış olan binaya aceleyle geldi.
02:30
He screechedkapıların that he would blockblok the financingfinansman.
34
134850
4746
Fonu keseceğine dair feryatlar etti.
02:35
"But why?" I askeddiye sordu him.
35
139596
3630
"Ama neden?" diye sordum.
02:39
"Because the colorsrenkler you have ordereddüzenli
36
143226
2792
"Çünkü seçtiğiniz bu renkler
02:41
do not meetkarşılamak EuropeanAvrupa standardsstandartlar," he repliedcevap verdi.
37
146018
4712
Avrupa standarlarına uymuyor." dedi.
02:46
"Well," I told him,
38
150730
2929
Ben de dedim ki
02:49
"the surroundingsçevre do not meetkarşılamak EuropeanAvrupa standardsstandartlar,
39
153659
3188
"Bizim istediğimiz bu olmasa da
02:52
even thoughgerçi this is not what we want,
40
156847
5295
çevre Avrupa standartlarına uymuyor,
02:58
but we will chooseseçmek the colorsrenkler ourselveskendimizi,
41
162142
3171
ama renkleri kendimiz seçeceğiz
03:01
because this is exactlykesinlikle what we want.
42
165313
3670
çünkü bizim istediğimiz tam olarak da bu.
03:04
And if you do not let us continuedevam et with our work,
43
168983
3883
Ve eğer işimizi yapmamıza engel olursanız
03:08
I will holdambar a pressbasın conferencekonferans here,
44
172866
2674
tam burada, bu yolda
03:11
right now, right in this roadyol,
45
175540
3276
bir basın toplantısı düzenleyeceğim
03:14
and we will tell people that you look to me
46
178816
3250
ve insanlara sizin bana sosyalist dönemdeki
03:17
just like the censorssansür of the socialistSosyalist realismgerçekçilik eraçağ."
47
182066
5874
sansürcülerin baktığı gibi baktığınızı söyleyeceğim."
03:23
Then he was kindtür of troubledsıkıntılı,
48
187940
2655
Sonra biraz tedirgin göründü
03:26
and askeddiye sordu me for a compromisetaviz.
49
190595
2592
ve beni uzlaşmaya çağırdı.
03:29
But I told him no, I'm sorry,
50
193187
2320
Ama ben ona üzgün olduğumu ama
03:31
compromisetaviz in colorsrenkler is graygri,
51
195507
4502
uzlaşmanın renkte gri olduğunu
03:35
and we have enoughyeterli graygri to last us a lifetimeömür.
52
200009
5088
ve bize bir ömür yetecek kadar gri gördüğümüzü söyledim.
03:40
(ApplauseAlkış)
53
205097
1217
(Alkışlar)
03:42
So it's time for changedeğişiklik.
54
206314
5119
Zaman değişim zamanı.
03:47
The rehabilitationRehabilitasyon of publichalka açık spacesalanlarda
55
211433
2170
Kamu alanlarının rehabilitasyonu
03:49
revivedcanlandı the feelingduygu of belongingait
56
213603
2734
insanların kaybettikleri bir şehre
03:52
to a cityŞehir that people lostkayıp.
57
216337
4869
ait olma hissini tekrar uyandırdı.
03:57
The pridegurur of people about theironların ownkendi placeyer of livingyaşam,
58
221206
6440
Insanların yaşadıkları yere olan gururu ve
04:03
and there were feelingsduygular that had been buriedgömülü
59
227646
3419
yıllardır herkesin gömülü tuttuğu,
04:06
deepderin for yearsyıl underaltında the furyöfke of the illegalyasadışı,
60
231065
4655
kamu alanlarından fışkıran yasadışı ve ilkel binalara
04:11
barbaricbarbar constructionskonstrüksiyonlar that sprangfırladı up in the publichalka açık spaceuzay.
61
235720
5474
olan öfkenin altında saklı olan duygular.
04:17
And when colorsrenkler camegeldi out everywhereher yerde,
62
241194
3044
Ve her yerde renkler belirdiğinde
04:20
a moodruh hali of changedeğişiklik startedbaşladı transformingdönüştürme the spiritruh of people.
63
244238
4488
insanların duygularında bir değişiklik oldu.
04:24
BigBüyük noisegürültü raisedkalkık up: "What is this? What is happeningolay?
64
248726
2947
"Bu da ne? Ne oluyor?
04:27
What are colorsrenkler doing to us?"
65
251673
1961
Renkler bize ne yapıyor?"
04:29
And we madeyapılmış a pollAnket,
66
253634
1055
Ve bir anket yaptık,
04:30
the mostçoğu fascinatingbüyüleyici pollAnket I've seengörüldü in my life.
67
254689
2402
hayatımda gördüğüm en büyüleyici anket.
04:32
We askeddiye sordu people, "Do you want this actionaksiyon,
68
257091
7257
Insanlara şunu sorduk: "Bunu istiyor musunuz,
04:40
and to have buildingsbinalar paintedboyalı like that?"
69
264348
4490
binaların boyanmaya devam etmesini istiyor musunuz?"
04:44
And then the secondikinci questionsoru was,
70
268838
2371
Ve ikinci soru şuydu:
04:47
"Do you want it to stop or do you want it to continuedevam et?"
71
271209
3004
"Bu işin durmasını mı istiyorsunuz, devam etmesini mi?"
04:50
To the first questionsoru,
72
274213
1684
İlk soruya
04:51
63 percentyüzde of people said yes, we like it.
73
275897
3906
cevaplayanların %63'ü evet dedi, beğeniyoruz.
04:55
Thirty-sevenOtuz yedi said no, we don't like it.
74
279803
2360
%37 hayır, beğenmiyoruz dedi.
04:58
But to the secondikinci questionsoru, halfyarım of them that didn't like it,
75
282163
3672
Ama ikinci soruda, beğenmiyoruz diyenlerin yarısı
05:01
they wanted it to continuedevam et. (LaughterKahkaha)
76
285835
3079
devam etmesini istediklerini söyledi! (Kahkahalar)
05:04
So we noticedfark changedeğişiklik.
77
288914
3127
Bir değişiklik farkettik.
05:07
People startedbaşladı to dropdüşürmek lessaz litterçöp in the streetssokaklar, for exampleörnek,
78
292041
4395
İnsanlar sokağa daha az çöp atıyordu örneğin,
05:12
startedbaşladı to payödeme taxesvergileri,
79
296436
2630
vergilerini ödemeye başladılar,
05:14
startedbaşladı to feel something they had forgottenunutulmuş,
80
299066
4449
unuttukları birşeyi hissetmeye başladılar,
05:19
and beautygüzellik was actingoyunculuk as a guardsmanMuhafızı
81
303515
5064
ve güzellik bir muhafız gibi işliyordu
05:24
where municipalbelediyeye ait policepolis, or the statebelirtmek, bildirmek itselfkendisi, were missingeksik.
82
308579
6542
polisin ve devletin olmadığı yerlerde.
05:31
One day I rememberhatırlamak walkingyürüme alonguzun bir a streetsokak
83
315121
3701
Hatırlıyorum, bir gün sokakta yürüyordum
05:34
that had just been coloredrenkli,
84
318822
2596
sokak yeni boyanmıştı
05:37
and where we were in the processsüreç of plantingdikim treesağaçlar,
85
321418
3779
ve yeni bir ağacın dikildiği bir yerde
05:41
when I saw a shopkeeperdükkâncı and his wifekadın eş
86
325197
3245
bir dükkan sahibini ve karısını
05:44
puttingkoyarak a glassbardak facadecephe to theironların shopDükkan.
87
328442
3967
dükkanlarına cam bir ön cephe koyarken gördüm.
05:48
They had thrownatılmış the oldeski shutterçekim
88
332409
2297
Eski kepengi
05:50
in the garbageçöp collectionToplamak placeyer.
89
334706
2992
çöpe atmışlardı.
05:53
"Why did you throwatmak away the shuttersPanjurlar?" I askeddiye sordu him.
90
337698
3560
"Neden kepengi atıyorsunuz" diye sordum.
05:57
"Well, because the streetsokak is saferdaha güvenli now," they answeredcevap.
91
341258
5232
"E artık sokaklar güvenli." diye cevap verdiler.
06:02
"SaferDaha güvenli? Why? They have postedgönderildi more policemenPolis here?"
92
346490
5568
"Güvenli mi? Neden? Daha fazla mı polis var artık?"
06:07
"Come on, man! What policemenPolis?
93
352058
2824
"Haydi canım! Ne polisi?
06:10
You can see it for yourselfkendin. There are colorsrenkler,
94
354882
3092
Sen de görüyorsun. Artık renkler var,
06:13
streetlightssokak, newyeni pavementkaldırım with no potholesçukurlar,
95
357974
5820
sokak lambaları, deliksiz kaldırımlar,
06:19
treesağaçlar. So it's beautifulgüzel; it's safekasa."
96
363794
4792
ağaçlar. O kadar güzel ki, artık güvenli."
06:24
And indeedaslında, it was beautygüzellik that was givingvererek people
97
368586
3944
Ve gerçekten de güzellik, insanlara
06:28
this feelingduygu of beingolmak protectedkorumalı.
98
372530
4427
korundukları hissini veriyordu.
06:32
And this was not a misplacedyanlış yerleştirilmiş feelingduygu.
99
376957
3502
Yersiz de değildi bu duygu.
06:36
CrimeSuç did falldüşmek.
100
380459
4757
Suç azaldı.
06:41
The freedomözgürlük that was wonwon in 1990
101
385216
3346
1990'da kazanılan özgürlük
06:44
broughtgetirdi about a statebelirtmek, bildirmek of anarchyAnarşi in the cityŞehir,
102
388562
4137
şehre bir anarşi hali getirmişti,
06:48
while the barbarismbarbarlık of the '90s
103
392699
2911
bu 90'ların barbarlığı da
06:51
broughtgetirdi about a losskayıp of hopeumut for the cityŞehir.
104
395610
3482
şehirde umudun kaybolmasına neden olmuştu.
06:54
The paintboya on the wallsduvarlar did not feedbesleme childrençocuklar,
105
399092
4270
Duvarlardaki boya çocukların karnını doyurmuyordu,
06:59
norne de did it tendeğiliminde the sickhasta or educateEğitmek the ignorantcahil,
106
403362
4064
hastaları iyileştirmiyordu ya da kimseyi eğitmiyordu,
07:03
but it gaveverdi hopeumut and lightışık,
107
407426
3441
ama onlara umut ve ışık veriyordu
07:06
and helpedyardım etti to make people see
108
410867
2440
ve onlara herşeyi yapmanın farklı bir yolu
07:09
there could be a differentfarklı way of doing things,
109
413307
3103
olduğunu gösteriyordu,
07:12
a differentfarklı spiritruh, a differentfarklı feel to our liveshayatları,
110
416410
3911
farklı bir ruh, hayata karşı farklı bir bakış
07:16
and that if we broughtgetirdi the sameaynı energyenerji and hopeumut
111
420321
6219
ve aynı enerjiyi ve umudu politikamıza da getirebilirsek
07:22
to our politicssiyaset, we could buildinşa etmek a better life
112
426540
4288
birbirimiz ve ülkemiz için
07:26
for eachher other and for our countryülke.
113
430828
5195
daha iyi bir hayat inşa edebilirdik.
07:31
We removedçıkarıldı 123,000 tonston of concretebeton
114
436023
6850
123,000 ton beton söktük -
07:38
only from the riverbanksnehir.
115
442873
2607
sadece nehir kenarından.
07:41
We demolishedyıkılmış more than 5,000 illegalyasadışı buildingsbinalar
116
445480
5150
Şehrin her yerinden 5,000'den fazla
07:46
all over the cityŞehir,
117
450630
2982
yasadışı bina yıktık -
07:49
up to eightsekiz storieshikayeleri highyüksek, the tallesten yüksek of them.
118
453612
4469
en yükseği sekiz katlıydı.
07:53
We plantedekili 55,000 treesağaçlar and bushesçalılık in the streetssokaklar.
119
458081
6529
55,000 ağaç ve çalı diktik sokaklara.
08:00
We establishedkurulmuş a greenyeşil taxvergi,
120
464610
3083
'Yeşil vergi' (çevre vergisi) kurduk
08:03
and then everybodyherkes acceptedkabul edilmiş it
121
467693
4030
ve herkes kabul etti,
08:07
and all businessmeniş adamları paidödenmiş it regularlydüzenli olarak.
122
471723
4994
hatta tüm işadamları düzenli olarak ödedi.
08:12
By meansanlamına geliyor of openaçık competitionsyarışmalar,
123
476717
2387
Açık rekabet prensibiyle
08:15
we managedyönetilen to recruitaskere in our administrationyönetim
124
479104
2993
hükümetimize bir çok genç insan
08:17
manyçok younggenç people,
125
482097
1995
çekmeyi başardık
08:19
and we thusBöylece managedyönetilen to buildinşa etmek
126
484092
1862
ve böylece de - politize ve
08:21
a de-politicizedde-politize publichalka açık institutionkurum
127
485954
3271
kadın ve erkeklerin eşit temsil edildiği bir
08:25
where menerkekler and womenkadınlar were equallyaynı derecede representedtemsil.
128
489225
4520
devlet müessesesi kurmayı başardık.
08:29
InternationalUluslararası organizationsorganizasyonlar
129
493745
2542
Uluslararası organizasyonlar
08:32
have investedyatırım a lot in AlbaniaArnavutluk duringsırasında these 20 yearsyıl,
130
496287
3378
son 20 senede Arnavutluk'a çok yatırım yaptılar
08:35
not all of it well spentharcanmış.
131
499665
3232
ama hepsi iyi harcandı denemez.
08:38
When I told the WorldDünya BankBanka directorsyönetmenler
132
502897
3128
Dünya Bankası yöneticilerine
08:41
that I wanted them to financemaliye a projectproje to buildinşa etmek
133
506025
4913
vatandaşlar için örnek bir resepsiyon salonu
08:46
a modelmodel receptionresepsiyon hallsalon for citizensvatandaşlar
134
510938
2895
kurma projem için finansal destek istediğimi -
08:49
preciselytam in ordersipariş to fightkavga endemicendemik dailygünlük corruptionbozulma,
135
513833
4160
bunu tam da günlük yolsuzluğa karşı savaşmak için istediğimi
08:53
they did not understandanlama me.
136
517993
2250
söylediğimde beni anlamadılar.
08:56
But people were waitingbekleme in long queuessıraları
137
520243
3278
Ama insanlar güneş ve yağmur altında
08:59
underaltında sunGüneş and underaltında rainyağmur
138
523521
2923
uzun sıralarda bekliyorlardı,
09:02
in ordersipariş to get a certificatesertifika or just a simplebasit answerCevap
139
526444
4225
bazen bir sertifika için bazen de iki küçük metal gişenin
09:06
from two tinyminik windowspencereler of two metalmetal kiosksbüfeler.
140
530669
7438
iki küçük penceresinden gelecek basit bir cevap için.
09:14
They were payingödeme yapan in ordersipariş to skipatlamak the queuekuyruk,
141
538107
4184
Sırayı atlamak için rüşvet veriyorlardı,
09:18
the long queuekuyruk.
142
542291
2356
bu uzun sırayı.
09:20
The replycevap to theironların requestsistekler was metmet
143
544647
3963
Taleplerinin cevabı
09:24
by a voiceses cominggelecek from this darkkaranlık holedelik,
144
548610
4701
karanlık bir delikten gelen sesle geliyordu
09:29
and, on the other handel,
145
553311
4242
ve diğer yandan
09:33
a mysteriousgizemli handel cominggelecek out to take theironların documentsevraklar
146
557553
5442
gizemli bir el dokümanları almak için çıkıyordu
09:38
while searchingArama throughvasitasiyla oldeski documentsevraklar for the briberüşvet.
147
562995
5808
aynı zamanda dökümanların içinde rüşvet arıyordu.
09:44
We could changedeğişiklik the invisiblegörünmez clerkskatip withiniçinde the kiosksbüfeler,
148
568803
4307
Bu gişelerdeki görünmez katipleri
09:49
everyher weekhafta, but we could not changedeğişiklik this corruptyozlaşmış practiceuygulama.
149
573110
5639
her hafta değiştirebilirdik ama bu yolsuzluğu değiştiremezdik.
09:54
"I'm convincedikna olmuş," I told a GermanAlmanca officialresmi
150
578749
3774
Alman memura dedim ki
09:58
with the WorldDünya BankBanka,
151
582523
2776
"Eminim Dünya bankasında
10:01
"that it would be impossibleimkansız for them to be bribedrüşvetçi
152
585299
3842
rüşvet almaları imkansız olurdu
10:05
if they workedişlenmiş in GermanyAlmanya,
153
589141
2454
eğer Almanya'da çalışıyor olsalardı.
10:07
in a GermanAlmanca administrationyönetim,
154
591595
1951
Bir o kadar eminim ki, Alman bir işletmeden
10:09
just as I am convincedikna olmuş that if you put GermanAlmanca officialsYetkililer
155
593546
4406
gelen Alman memurları
10:13
from the GermanAlmanca administrationyönetim in those holesdelikler,
156
597952
3223
bu deliklere koysanız
10:17
they would be bribedrüşvetçi just the sameaynı."
157
601175
4148
onlar da rüşvet alırlardı.
10:21
(ApplauseAlkış)
158
605323
6704
(Alkışlar)
10:27
It's not about genesgenler.
159
612027
1832
Genetik birşey değil.
10:29
It's not about some beingolmak with a highyüksek consciencevicdan
160
613859
5734
Bazılarının yüksek bir ahlak sahibi olması
10:35
and some othersdiğerleri havingsahip olan not a consciencevicdan.
161
619593
2442
diğerlerinin olmaması ile alakalı değil.
10:37
It's about systemsistem, it's about organizationorganizasyon.
162
622035
2772
Sistem ile alakalı, organizasyon ile.
10:40
It's alsoAyrıca about environmentçevre and respectsaygı.
163
624807
3260
Aynı zamanda çevre ve saygı ile alakalı.
10:43
We removedçıkarıldı the kiosksbüfeler.
164
628067
2883
Bu gişeleri kaldırdık.
10:46
We builtinşa edilmiş the brightparlak newyeni receptionresepsiyon hallsalon
165
630950
3696
Yerine yeni ve parlak bir resepsiyon salonu inşa ettik
10:50
that madeyapılmış people, TiranaTiran citizensvatandaşlar,
166
634646
3571
öyle ki Tiran vatandaşları geldiklerinde
10:54
think they had traveledseyahat abroadyurt dışı when they enteredgirdi
167
638217
3686
taleplerini iletmek için geldiklerinde
10:57
to make theironların requestsistekler.
168
641903
2424
yurtdışına çıktıklarını sandılar.
11:00
We createdoluşturulan an onlineinternet üzerinden systemsistem of controlkontrol
169
644327
3444
Online bir kontrol sistemi kurduk ki
11:03
and so speededhız up all the processessüreçler.
170
647771
3916
bu sistemi hızlandırsın.
11:07
We put the citizenvatandaş first, and not the clerkskatip.
171
651687
4656
Vatandaşları öne aldık, memurları değil.
11:12
The corruptionbozulma in the statebelirtmek, bildirmek administrationyönetim
172
656343
4204
Devlet işletmesindeki yolsuzluğa
11:16
of countriesülkeler like AlbaniaArnavutluk --
173
660547
2700
Arnavutluk gibi ülkelerde -
11:19
it's not up to me to say alsoAyrıca like GreeceYunanistan --
174
663247
4176
Yunanistan gibi demek bana düşmez -
11:23
can be foughtkavga etti only by modernizationmodernizasyon.
175
667423
5380
sadece modernizasyonla karşı gelinebilir.
11:28
ReinventingYeniden icat the governmenthükümet by reinventingyeniden icat politicssiyaset itselfkendisi
176
672803
4752
Politikayı yeniden şekillendirerek, hükümeti tekrar şekillendirmek
11:33
is the answerCevap, and not reinventingyeniden icat people
177
677555
3519
aradığımız cevap, insanları gelişmiş ülkelerin
11:36
basedmerkezli on a ready-madekullanıma hazır formulaformül
178
681074
2648
bizim gibi insalara dayattığı
11:39
that the developedgelişmiş worldDünya oftensık sık triesçalışır in vainboşuna to imposeempoze
179
683722
4256
hazır bir formüle göre
11:43
to people like us.
180
687978
2106
tekrar şekillendirmek değil.
11:45
(ApplauseAlkış)
181
690084
2707
(Alkışlar)
11:48
Things have come to this pointpuan
182
692791
1984
İşlerin bu noktaya gelmesinin nedeni
11:50
because politicianssiyasetçiler in generalgenel,
183
694775
2492
siyasetçilerin genelde
11:53
but especiallyözellikle in our countriesülkeler, let's faceyüz it,
184
697267
2896
- ama özellikle kabul edelim ki bizim ülkelerimizde -
11:56
think people are stupidaptal.
185
700163
2463
insanların aptal olduğunu düşünmeleri.
11:58
They take it for grantedverilmiş that, come what mayMayıs ayı,
186
702626
3544
İnanıyorlar ki ne olursa olsun
12:02
people have to followtakip et them,
187
706170
2212
insanlar onları takip edecek -
12:04
while politicssiyaset, more and more, failsbaşarısız to offerteklif answerscevaplar
188
708382
4094
politikalarının halkın sorunlarına
12:08
for theironların publichalka açık concernsendişeler
189
712476
4023
veya insanların zorunluluklarına
12:12
or the exigenciesexigencies of the commonortak people.
190
716499
4671
giderek daha az cevap verebilmelerine rağmen
12:17
PoliticsSiyaset has come to resemblebenzer
191
721170
2802
Politika siyasetçilerin oynadığı
12:19
a cynicalalaycı teamtakım gameoyun playedOyunun by politicianssiyasetçiler,
192
723972
3486
kötümser bir takım oyununa benzemeye başladı,
12:23
while the publichalka açık has been pusheditilmiş asidebir kenara
193
727458
3929
halk kenara itilmiş
12:27
as if sittingoturma on the seatsKoltuklar of a stadiumstadyum
194
731387
3887
stadyumun koltuklarından seyrediyormuş gibi,
12:31
in whichhangi passiontutku for politicssiyaset
195
735274
1850
politika tutkusu giderek
12:33
is graduallykademeli olarak makingyapma roomoda for blindnesskörlük and desperationumutsuzluk.
196
737124
5609
körlüğe ve çaresizliğe daha fazla yer açıyormuş gibi.
12:38
SeenGördün mü from those stairsmerdiven, all politicianssiyasetçiler todaybugün
197
742733
4894
O merdivenden bugünkü tüm siyasetçiler
12:43
seemgörünmek the sameaynı,
198
747627
1963
aynı görünüyor
12:45
and politicssiyaset has come to resemblebenzer
199
749590
4637
ve politika giderek
12:50
a sportspor that inspiresilham verir more aggressivenesssaldırganlık
200
754227
4601
sosyal uyumdan çok
12:54
and pessimismkötümserlik than socialsosyal cohesionuyum
201
758828
3312
saldırganlık ve kötümserliği
12:58
and the desirearzu etmek for civickent protaganismprotaganism.
202
762140
4273
harekete geçiren bir spora benziyor.
13:02
BarackBarack ObamaObama wonwon
203
766413
2026
Barak Obama kazandı
13:04
— (ApplauseAlkış) —
204
768439
6277
- (Alkışlar) -
13:10
because he mobilizedseferber people as never before
205
774716
3563
çünkü insanları daha önce görülmemiş bir şekilde
13:14
throughvasitasiyla the use of socialsosyal networksağlar.
206
778279
2533
sosyal ağlar yardımıyla harekete geçirdi.
13:16
He did not know eachher and everyher one of them,
207
780812
3113
Onların hepsini birebir tanımıyordu
13:19
but with an admirabletakdire değer ingenuitymarifet,
208
783925
3870
ama takdire değer bir dehayla
13:23
he managedyönetilen to transformdönüştürmek them into activistseylemciler
209
787795
3380
onları birer sosyal eylemciye dönüştürdü
13:27
by givingvererek them all the possibilityolasılık to holdambar in theironların handseller
210
791175
4129
ve onlara onun adına kampanya
13:31
the argumentsargümanlar and the instrumentsenstrümanlar that eachher would need
211
795304
3594
yapabilmek için ihtiyaçları olan
13:34
to campaignkampanya in his nameisim by makingyapma his ownkendi campaignkampanya.
212
798898
4793
argümanları ve enstrümanları sundu.
13:39
I tweetTweet. I love it.
213
803691
2055
Ben tweetliyorum. Çok hoşuma gidiyor.
13:41
I love it because it letsHaydi me get the messagemesaj out,
214
805746
5369
Seviyorum, çünkü mesajımı iletmemi sağlıyor,
13:47
but it alsoAyrıca letsHaydi people get theironların messagesmesajları to me.
215
811115
4267
ama insanların da mesajlarını bana iletmesini sağlıyor.
13:51
This is politicssiyaset, not from topüst down,
216
815382
2992
Bu yukarıdan aşağıya değil,
13:54
but from the bottomalt up, and sidewaysyana doğru,
217
818374
3224
aşağıdan yukarıya -ve kenarlara- gelişen bir politika,
13:57
and allowingizin everybody'sherkesin voiceses to be heardduymuş
218
821598
2992
herkesin sesinin duyulmasını sağlayan,
14:00
is exactlykesinlikle what we need.
219
824590
1960
tam da ihtiyacımız olan politika.
14:02
PoliticsSiyaset is not just about leadersliderler.
220
826550
2054
Politika sadece liderler değildir.
14:04
It's not just about politicianssiyasetçiler and lawsyasalar.
221
828604
2761
Sadece siyasetçiler ve yasalarla ilgili değil.
14:07
It is about how people think,
222
831365
1968
Insanların nasıl düşündükleri,
14:09
how they viewgörünüm the worldDünya around them,
223
833333
2335
etrafındaki dünyayı nasıl gördükleri,
14:11
how they use theironların time and theironların energyenerji.
224
835668
2526
zamanlarını ve enerjilerini nasıl kullandıkları ile ilgili.
14:14
When people say all politicianssiyasetçiler are the sameaynı,
225
838194
2516
Insanlar tüm siyasetçiler aynı dediklerinde,
14:16
asksormak yourselfkendin if ObamaObama was the sameaynı as BushBush,
226
840710
3280
kendinize Obama'nın Bush ile aynı olup olmadığını sorun,
14:19
if FranFrançoisOIS HollandeHollande is the sameaynı as SarkozySarkozy.
227
843990
3575
ya da François Hollande'ın Sarkozy ile aynı olup olmadığını.
14:23
They are not. They are humaninsan beingsvarlıklar with differentfarklı viewsgörünümler
228
847565
4704
Aynı değiller. Farklı bakış açıları olan ve çok farklı
14:28
and differentfarklı visionsvizyonları for the worldDünya.
229
852269
2582
dünya görüşüne sahip insanlar.
14:30
When people say nothing can changedeğişiklik,
230
854851
2898
Insanlar hiçbir şey değişemez dediğinde,
14:33
just stop and think what the worldDünya was like
231
857749
4064
durun ve düşünün, dünya
14:37
10, 20, 50, 100 yearsyıl agoönce.
232
861813
4632
10, 20, 50, 100 sene önce nasıldı.
14:42
Our worldDünya is definedtanımlanmış by the pacehız of changedeğişiklik.
233
866445
3116
Dünyamız bir değişim hızı ile tanımlı.
14:45
We can all changedeğişiklik the worldDünya.
234
869561
2804
Hepimiz dünyayı değiştirebiliriz.
14:48
I gaveverdi you a very smallküçük exampleörnek
235
872365
2876
Ben size çok küçük bir örnek verdim,
14:51
of how one thing, the use of colorrenk,
236
875241
3501
tek bir şeyin, renk kullanımının
14:54
can make changedeğişiklik happenolmak.
237
878742
2511
değişime nasıl yol açtığını anlattım.
14:57
I want to make more changedeğişiklik
238
881253
1363
Ülkemin başbakanı olarak
14:58
as PrimeBaşbakan MinisterBakanı of my countryülke,
239
882616
2788
daha fazla değişiklik yapmak istiyorum
15:01
but everyher singletek one of you can make changedeğişiklik happenolmak
240
885404
4322
ama her biriniz değişimi sağlayabilir -
15:05
if you want to.
241
889726
1593
eğer isterseniz.
15:07
PresidentBaşkan RooseveltRoosevelt, he said,
242
891319
3125
Başka Roosevelt'in dediği gibi
15:10
"Believe you can, and you are halfwayyarım there."
243
894444
3673
"Yapabileceğinize inanın, yolun yarısına geldiniz."
15:14
EfharistoEfharisto and kalinihtakalinihta.
244
898117
3067
(Yunanca) Teşekkürler ve iyi akşamlar.
15:17
(ApplauseAlkış)
245
901184
19703
(Alkışlar)
Translated by Şirin Tuğbay
Reviewed by Diba Szamosi

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Edi Rama - Politician
From 2000 to 2011 Edi Rama was the mayor of Tirana, where he implemented a series of reforms to take back the city for the people.

Why you should listen

Edi Rama has been in politics since the start of the 21st century, but before that he was a painter. It was this deep affinity for light and color that informed Rama's time as mayor of Tirana, when he literally painted the town ... every color. Rama is best known for the removal of government kiosks all over the city, thus cutting down on endemic bribery, and for the establishment of a modern new reception hall for citizens with paperwork requests. Rama's administration also demolished thousands of illegal buildings, removed hundreds of thousands of tons of concrete from riverbanks, and planted thousands of trees and bushes all over the city. Rama continues to serve as a leader of the Socialist Party of Albania.

Check out photos of painted Tirana »

More profile about the speaker
Edi Rama | Speaker | TED.com