ABOUT THE SPEAKER
Janine Benyus - Science writer, innovation consultant, conservationist
A self-proclaimed nature nerd, Janine Benyus' concept of biomimicry has galvanized scientists, architects, designers and engineers into exploring new ways in which nature's successes can inspire humanity.

Why you should listen

In the world envisioned by science author Janine Benyus, a locust's ability to avoid collision within a roiling cloud of its brethren informs the design of a crash-resistant car; a self-cleaning leaf inspires a new kind of paint, one that dries in a pattern that enables simple rainwater to wash away dirt; and organisms capable of living without water open the way for vaccines that maintain potency even without refrigeration -- a hurdle that can prevent life-saving drugs from reaching disease-torn communities. Most important, these cool tools from nature pull off their tricks while still managing to preserve the environment that sustains them, a life-or-death lesson that humankind is in need of learning.

As a champion of biomimicry, Benyus has become one of the most important voices in a new wave of designers and engineers inspired by nature. Her most recent project, AskNature, explores what happens if we think of nature by function and looks at what organisms can teach us about design.

More profile about the speaker
Janine Benyus | Speaker | TED.com
TED2005

Janine Benyus: Biomimicry's surprising lessons from nature's engineers

Janine Benyus doğanın tasarımlarını paylaşıyor

Filmed:
2,405,060 views

Biyomimikrideki güncel gelişmelerle ilgili bu ilham verici konuşmada Janine Benyus; doğanın, geliştirdiğimiz ürün ve sistemleri çoktandır nasıl etkilediğinin cesaretlendirici örneklerini sunuyor.
- Science writer, innovation consultant, conservationist
A self-proclaimed nature nerd, Janine Benyus' concept of biomimicry has galvanized scientists, architects, designers and engineers into exploring new ways in which nature's successes can inspire humanity. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:24
It is a thrillheyecan to be here at a conferencekonferans
0
0
4000
Burada, "Doğadan İlham"a adanmış bir konferansta
00:28
that's devotedsadık to "Inspiredİlham by NatureDoğa" -- you can imaginehayal etmek.
1
4000
5000
bulunmak çok heyecan verici -- tahmin edersiniz ki.
00:33
And I'm alsoAyrıca thrilledheyecan to be in the foreplayönsevişmeydi sectionBölüm.
2
9000
4000
Ön sevişme bölümünde olduğum için de çok heyecanlıyım.
00:37
Did you noticeihbar this sectionBölüm is foreplayönsevişmeydi?
3
13000
2000
Bu bölümün ön sevişme olduğunu fark ettiniz mi?
00:39
Because I get to talk about one of my favoritesevdiğim crittersyaratıkların,
4
15000
3000
Çünkü en sevdiğim yaratıklardan biri olan "batı batağanı"
00:42
whichhangi is the WesternWestern GrebeBatağan. You haven'tyok livedyaşamış
5
18000
3000
hakkında konuşacağım. Bu elemanların kur yapma
00:45
untila kadar you've seengörüldü these guys do theironların courtshipkur dancedans.
6
21000
4000
danslarını görmediyseniz daha yaşamadınız demektir.
00:49
I was on BowmanBowman LakeGöl in GlacierBuzul NationalUlusal ParkPark,
7
25000
3000
Glacier Milli Parkı'nda; uzun ve dar, içinde
00:52
whichhangi is a long, skinnysıska lakegöl with sortçeşit of mountainsdağlar upsideüst taraf down in it,
8
28000
4000
bir nevi baş aşağı duran dağlar olan Bowman gölündeydim.
00:56
and my partnerortak and I have a rowingkürek çekme shellkabuk.
9
32000
2000
Ve partnerimle benim bir yarış kayığımız vardı.
00:58
And so we were rowingkürek çekme, and one of these WesternWestern GrebesDalgıç camegeldi alonguzun bir.
10
34000
6000
Kürek çekiyorduk ve bu batı batağanlarından biri göründü.
01:04
And what they do for theironların courtshipkur dancedans is, they go togetherbirlikte,
11
40000
5000
Kur dansları için yaptıkları şuydu, birlikte gidiyorlar,
01:09
the two of them, the two matesarkadaşları, and they beginbaşla to runkoş underwatersualtı.
12
45000
5000
ikisi, iki eş, ve su altında koşmaya başlıyorlar.
01:14
They paddlekısa kürek fasterDaha hızlı, and fasterDaha hızlı, and fasterDaha hızlı, untila kadar they're going so fasthızlı
13
50000
4000
Ayak çırpıyorlar, daha hızlı, daha hızlı, daha hızlı, en sonunda öylesine hızlanıyorlar ki
01:18
that they literallyharfi harfine liftasansör up out of the waterSu,
14
54000
3000
gerçek anlamıyla suyun üzerinde durabiliyorlar,
01:21
and they're standingayakta uprightdik, sortçeşit of paddlingayaklarını suda oynatma the topüst of the waterSu.
15
57000
4000
ve dik duruyorlar; sanki suyun yüzeyine ayak çırpıyorlar.
01:25
And one of these GrebesDalgıç camegeldi alonguzun bir while we were rowingkürek çekme.
16
61000
5000
Ve biz kürek çekerken bu batağanlardan biri ortaya çıktı.
01:30
And so we're in a skullkafatası, and we're movinghareketli really, really quicklyhızlı bir şekilde.
17
66000
4000
Biz kayıktayız ve çok çok hızlı gidiyoruz.
01:34
And this GrebeBatağan, I think, sortçeşit of, mistakedmistaked us for a prospectolasılık,
18
70000
7000
Ve bu batağan, sanıyorum ki, bizi bir şekilde bir muhtemel adayla karıştırdı
01:41
and startedbaşladı to runkoş alonguzun bir the waterSu nextSonraki to us,
19
77000
4000
ve suyun üzerinde bizim hemen yanımızda koşmaya başladı,
01:45
in a courtshipkur dancedans -- for milesmil.
20
81000
5000
kur dansıyla -- millerce.
01:50
It would stop, and then startbaşlama, and then stop, and then startbaşlama.
21
86000
4000
Duruyordu ve tekrar başlıyordu, duruyordu ve tekrar başlıyordu.
01:54
Now that is foreplayönsevişmeydi.
22
90000
2000
İşte ön sevişme budur.
01:56
(LaughterKahkaha)
23
92000
3000
(Kahkahalar)
01:59
I camegeldi this closekapat to changingdeğiştirme speciesTürler at that momentan.
24
95000
9000
Tamam. O an tür değiştirmeye bu kadar yaklaştım.
02:08
ObviouslyBelli ki, life can teachöğretmek us something
25
104000
4000
Belli ki, yaşam bize eğlence bölümünde
02:12
in the entertainmenteğlence sectionBölüm. Life has a lot to teachöğretmek us.
26
108000
4000
bir şeyler öğretebilir, değil mi; yaşamın bize öğretecek çok şeyi var.
02:16
But what I'd like to talk about todaybugün
27
112000
3000
Ama bugün, yaşamın bize teknoloji ve tasarımda
02:19
is what life mightbelki teachöğretmek us in technologyteknoloji and in designdizayn.
28
115000
4000
ne öğretebileceği üzerinde konuşmak istiyorum.
02:23
What's happenedolmuş sincedan beri the bookkitap camegeldi out --
29
119000
2000
Kitap çıktığından beri ne oldu --
02:25
the bookkitap was mainlyağırlıklı olarak about researchAraştırma in biomimicrybiyomimikri --
30
121000
3000
Kitap genel olarak biyomimikrideki araştırmalar hakkındaydı.
02:28
and what's happenedolmuş sincedan beri then is architectsmimarlar, designerstasarımcılar, engineersmühendisler --
31
124000
4000
O zamandan beri olan ise mimarların, tasarımcıların, mühendislerin
02:32
people who make our worldDünya -- have startedbaşladı to call and say,
32
128000
3000
-dünyamızı yapan insanların- şunu söylemeye başlamalarıydı:
02:35
we want a biologistbiyolog to sitoturmak at the designdizayn tabletablo
33
131000
4000
"Biz; tasarım masasının başında oturacak, o anda ilham
02:39
to help us, in realgerçek time, becomeolmak inspiredyaratıcı.
34
135000
3000
bulmamıza yardımcı olacak bir biyolog istiyoruz."
02:42
Or -- and this is the funeğlence partBölüm for me -- we want you to take us out
35
138000
4000
Ya da -benim için eğlenceli kısmı bu- "Bizi dışarıya doğaya çıkarmanızı
02:46
into the naturaldoğal worldDünya. We'llWe'll come with a designdizayn challengemeydan okuma
36
142000
2000
istiyoruz. Bir tasarım sorunuyla çıkageliriz ve
02:48
and we find the championşampiyon adaptersadaptörler in the naturaldoğal worldDünya, who mightbelki inspireilham vermek us.
37
144000
5000
bize ilham verebilecek en iyi adapte olabilen öncüleri doğada bulabiliriz."
02:53
So this is a pictureresim from a GalapagosGalapagos tripgezi that we tookaldı
38
149000
4000
Bu, bizim atık su arıtma mühendisleriyle çıktığımız bir Galapagos
02:57
with some wastewateratıksu treatmenttedavi engineersmühendisler; they purifyarındırmak wastewateratıksu.
39
153000
4000
gezisinden bir fotoğraf. Bu mühendisler atık suyu arıtırlar.
03:01
And some of them were very resistantdayanıklı, actuallyaslında, to beingolmak there.
40
157000
3000
Ve bazıları orada olmamıza gerçekten çok tepkiliydi.
03:04
What they said to us at first was, you know, we alreadyzaten do biomimicrybiyomimikri.
41
160000
5000
Bize ilk söyledikleri şuydu: "Biz zaten biyomimikriden faydalanıyoruz.
03:09
We use bacteriabakteriler to cleantemiz our waterSu. And we said,
42
165000
5000
Suyumuzu temizlemek için bakteri kullanıyoruz." Ve biz de dedik ki:
03:14
well, that's not exactlykesinlikle beingolmak inspiredyaratıcı by naturedoğa.
43
170000
4000
"Bu tam olarak -- bu tam olarak doğadan ilham almak değil.
03:18
That's bioprocessingbioprocessing, you know; that's bio-assistedbiyo-yardımlı technologyteknoloji:
44
174000
4000
Bu biyo-işleme." degil mi, bu biyo-destekli teknoloji:
03:22
usingkullanma an organismorganizma to do your wastewateratıksu treatmenttedavi
45
178000
5000
Atık su arıtmanız için bir organizmayı kullanmak
03:27
is an oldeski, oldeski technologyteknoloji calleddenilen "domesticationevcilleştirme."
46
183000
3000
"kültürleme" denen çok çok eski bir teknoloji.
03:30
This is learningöğrenme something, learningöğrenme an ideaFikir, from an organismorganizma and then applyinguygulayarak it.
47
186000
7000
Bu, bir şeyi, bir düşünceyi bir organizmadan öğrenmek ve sonra onu uygulamaktır.
03:37
And so they still weren'tdeğildi gettingalma it.
48
193000
3000
Ve halâ anlamıyorlardı.
03:40
So we wentgitti for a walkyürümek on the beachplaj and I said,
49
196000
2000
Ve biz de bir sahil yürüyüşüne çıktık ve dedim ki:
03:42
well, give me one of your bigbüyük problemssorunlar. Give me a designdizayn challengemeydan okuma,
50
198000
5000
"Peki, bana büyük problemlerinizden birini söyleyin. Bana bir tasarım sorunu verin,
03:47
sustainabilitySürdürülebilirlik speedhız bumpçarpmak, that's keepingkoruma you from beingolmak sustainablesürdürülebilir.
51
203000
3000
sürdürülebilir olmanızı engelleyen bir sürdürülebilirlik engeli söyleyin.
03:50
And they said scalingölçekleme, whichhangi is the build-upkurmak of mineralsmineraller insideiçeride of pipesborular.
52
206000
6000
Ve onlar da boruların içinde minerallerin birikmesini ifade eden "tortu tabakalaşması"nı söylediler.
03:56
And they said, you know what happensolur is, mineralmineral --
53
212000
2000
Ve dediler ki:"Bilirsiniz, olan şey şudur: Mineral
03:58
just like at your houseev -- mineralmineral buildskurar up.
54
214000
2000
evinizde de olduğu gibi birikir
04:00
And then the apertureaçıklık closeskapanır, and we have to flushfloş the pipesborular with toxinstoksinler,
55
216000
4000
ve sonra açıklık kapanır ve boruları toksinlerle yıkamamız
04:04
or we have to digkazmak them up.
56
220000
2000
ya da sökmemiz gerekir.
04:06
So if we had some way to stop this scalingölçekleme --
57
222000
3000
Yani bu tortu tabakalaşmasını önleyecek bir şeyimiz olsaydı keşke..."
04:09
and so I pickedseçilmiş up some shellskabuklar on the beachplaj. And I askeddiye sordu them,
58
225000
5000
Bunun üzerine ben de kumsaldaki deniz kabuklarından alıp dedim ki:
04:14
what is scalingölçekleme? What's insideiçeride your pipesborular?
59
230000
2000
"Tortu tabakalaşması nedir? Borularınızın içindeki nedir?"
04:16
And they said, calciumkalsiyum carbonatekarbonat.
60
232000
3000
Onlar da "kalsiyum karbonat" dedi.
04:19
And I said, that's what this is; this is calciumkalsiyum carbonatekarbonat.
61
235000
3000
Ve ben de "İşte o budur; bu kalsiyum karbonat." dedim.
04:22
And they didn't know that.
62
238000
3000
Ve bunu bilmiyorlardı.
04:25
They didn't know that what a seashelldeniz kabuğu is,
63
241000
2000
Bir deniz kabuğunun ne olduğunu bilmiyorlardı;
04:27
it's templatedşablonlu by proteinsproteinler, and then ionsiyonlar from the seawaterdeniz suyu
64
243000
4000
proteinlerle kalıbı oluşur ve deniz suyundaki iyonlar
04:31
crystallizebillurlaştırmak in placeyer to createyaratmak a shellkabuk.
65
247000
3000
üzerinde kristalize olarak kabuğu oluşturur.
04:34
So the sameaynı sortçeşit of a processsüreç, withoutolmadan the proteinsproteinler,
66
250000
4000
Yani aynı türde bir süreç, protein olmadan,
04:38
is happeningolay on the insideiçeride of theironların pipesborular. They didn't know.
67
254000
3000
borularının içinde gerçekleşiyor. Bilmiyorlardı.
04:41
This is not for lackeksiklik of informationbilgi; it's a lackeksiklik of integrationbütünleşme.
68
257000
6000
Bu bilgi eksikliği değil; bu entegrasyon eksikliği.
04:47
You know, it's a silosilo, people in silossiloları. They didn't know
69
263000
3000
Bilirsiniz, ağaçların arasında olup ormanı görememe durumu. Aynı şeyin
04:50
that the sameaynı thing was happeningolay. So one of them thought about it
70
266000
3000
olduğunu bilmiyorlardı. İçlerinden biri bununla ilgili düşünüp şöyle dedi:
04:53
and said, OK, well, if this is just crystallizationkristalleşme
71
269000
4000
"Tamam, peki; bu sadece deniz suyundan olan
04:57
that happensolur automaticallyotomatik olarak out of seawaterdeniz suyu -- self-assemblykendinden montaj --
72
273000
5000
kristalizasyon -kendiliğinden düzenlenme- ise
05:02
then why aren'tdeğil shellskabuklar infinitesonsuz in sizeboyut? What stopsdurak the scalingölçekleme?
73
278000
5000
neden kabuklar sonsuz büyüklükte olmuyor? "Scaling"i durduran nedir?
05:07
Why don't they just keep on going?
74
283000
2000
Neden büyümeye devam etmiyorlar?
05:09
And I said, well, in the sameaynı way
75
285000
4000
Ve ben de dedim ki: "Nasıl dışarı bir salgılıyorlar ve
05:13
that they exudeterlemek a proteinprotein and it startsbaşlar the crystallizationkristalleşme --
76
289000
4000
kristalizasyon başlıyorsa
05:17
and then they all sortçeşit of leanedeğildi in --
77
293000
4000
- bunun üzerine mühendisler dikkat kesildi -
05:21
they let go of a proteinprotein that stopsdurak the crystallizationkristalleşme.
78
297000
3000
kristalizasyonu durduran bir protein de salgılıyorlar.
05:24
It literallyharfi harfine adheresyapışır to the growingbüyüyen faceyüz of the crystalkristal.
79
300000
2000
Bu gerçekten kristalin büyüyen yüzüne tutunuyor.
05:26
And, in factgerçek, there is a productürün calleddenilen TPATPA
80
302000
4000
Ve, bir de, bu proteini -durdurma proteinini-
05:30
that's mimickedtaklit that proteinprotein -- that stop-proteinstop-protein --
81
306000
5000
taklit eden TPA diye bir ürün var.
05:35
and it's an environmentallyçevresel olarak friendlyarkadaş canlısı way to stop scalingölçekleme in pipesborular.
82
311000
4000
Ve bu, borulardaki tortu tabakalaşmasını durdurmanın çevreye dost bir yolu.
05:39
That changeddeğişmiş everything. From then on,
83
315000
4000
Bu her şeyi değiştirdi. Bu andan itibaren
05:43
you could not get these engineersmühendisler back in the boattekne.
84
319000
4000
mühendisleri bota geri getiremiyordunuz.
05:47
The first day they would take a hikeyürüyüş,
85
323000
3000
İlk gün bir yürüyüşe çıkarlardı,
05:50
and it was, clicktık, clicktık, clicktık, clicktık. FiveBeş minutesdakika latersonra they were back in the boattekne.
86
326000
3000
ve klik - klik - klik - klik olurdu; beş dakika sonra hepsi tekrar bottaydı.
05:53
We're donetamam. You know, I've seengörüldü that islandada.
87
329000
4000
"Bitirdik, Bilirsin, o adayı gördüm.
05:57
After this,
88
333000
2000
Bundan sonra,
05:59
they were crawlingemekleme all over. They would snorkelşnorkel
89
335000
3000
her yerde yüzdüler;
06:02
for as long as we would let them snorkelşnorkel.
90
338000
5000
onları bıraktığımız kadar şnorkelle yüzdüler.
06:07
What had happenedolmuş was that they realizedgerçekleştirilen that there were organismsorganizmalar
91
343000
4000
Olan şey şuydu: Kariyerlerini çözmeye adadıkları
06:11
out there that had alreadyzaten solvedçözülmüş the problemssorunlar
92
347000
4000
sorunları zaten çözmüş bazı organizmaların
06:15
that they had spentharcanmış theironların careerskariyer tryingçalışıyor to solveçözmek.
93
351000
3000
var olduğunu fark ettiler.
06:18
LearningÖğrenme about the naturaldoğal worldDünya is one thing;
94
354000
5000
Doğayı öğrenmek bir şeydir;
06:23
learningöğrenme from the naturaldoğal worldDünya -- that's the switchşalter.
95
359000
2000
doğadan öğrenmek...Değişim budur.
06:25
That's the profoundderin switchşalter.
96
361000
3000
Derinlemesine değişim budur.
06:28
What they realizedgerçekleştirilen was that the answerscevaplar to theironların questionssorular are everywhereher yerde;
97
364000
4000
Farkına vardıkları, sorularının cevaplarının her yerde olduğuydu;
06:32
they just neededgerekli to changedeğişiklik the lenseslensler with whichhangi they saw the worldDünya.
98
368000
4000
sadece dünyayı gördükleri lensleri değiştirmeleri gerekiyordu.
06:36
3.8 billionmilyar yearsyıl of field-testingAlan testi.
99
372000
4000
3.8 milyar yıllı bir saha testi.
06:40
10 to 30 -- CraigCraig VenterVenter will probablymuhtemelen tell you;
100
376000
3000
10 ilâ 30 -- Craig Venter herhalde size anlatır;
06:43
I think there's a lot more than 30 millionmilyon -- well-adaptediyi adapte solutionsçözeltiler.
101
379000
4000
ben 30 milyondan çok daha fazla olduğunu düşünüyorum, çok iyi adapte olmuş çözüm.
06:47
The importantönemli thing for me is that these are solutionsçözeltiler solvedçözülmüş in contextbağlam.
102
383000
8000
Benim için önemli olan bunların bağlam içinde ortaya konmuş çözümler olmasıdır.
06:55
And the contextbağlam is the EarthDünya --
103
391000
2000
Ve bağlam da Dünya'dır -
06:57
the sameaynı contextbağlam that we're tryingçalışıyor to solveçözmek our problemssorunlar in.
104
393000
5000
bizim de içinde sorunlarımızı çözmeye çalıştığımız bağlamın aynısı.
07:02
So it's the consciousbilinçli emulationöykünme of life'shayatın geniusdeha.
105
398000
4000
Bu yaşamın dehasına bilinçli öykünmedir.
07:06
It's not slavishlykörü körüne mimickingtaklit --
106
402000
2000
Köle gibi taklit etmek değildir;
07:08
althougholmasına rağmen AlAl is tryingçalışıyor to get the hairdosaç modeli going --
107
404000
3000
-Al (Albert Einstein) saç modelini benzetmeye çalışsa da-
07:11
it's not a slavishköle gibi mimicrytaklitçilik; it's takingalma the designdizayn principlesprensipler,
108
407000
4000
köle gibi taklit etmek değildir. Doğanın tasarım prensiplerini,
07:15
the geniusdeha of the naturaldoğal worldDünya, and learningöğrenme something from it.
109
411000
5000
dehasını almak ve bunda bir şeyler öğrenmektir.
07:20
Now, in a groupgrup with so manyçok IT people, I do have to mentionsöz etmek what
110
416000
4000
Şimdi, bu kadar fazla IT (ç.n. "bilgi teknolojileri") insanı olan bir grupta, değinmem gerekir ki
07:24
I'm not going to talk about, and that is that your fieldalan
111
420000
3000
--üzerine konuşmayacağım bir nokta-- ve bu da sizin alanınızın
07:27
is one that has learnedbilgili an enormousmuazzam amounttutar from livingyaşam things,
112
423000
4000
yaşayan şeylerden devasa miktarda öğrenmiş bir alan olduğu,
07:31
on the softwareyazılım sideyan. So there's computersbilgisayarlar that protectkorumak themselveskendilerini,
113
427000
4000
yazılım tarafında. Mesela kendini bağışıklık sistemleri gibi koruyan
07:35
like an immunebağışık systemsistem, and we're learningöğrenme from genegen regulationdüzenleme
114
431000
3000
bilgisayarlar var ve biz gen düzenlemesinden
07:38
and biologicalbiyolojik developmentgelişme. And we're learningöğrenme from neuralsinirsel netsfileler,
115
434000
5000
ve biyolojik gelişmelerden öğreniyoruz. Ve nöral ağlardan,
07:43
geneticgenetik algorithmsalgoritmalar, evolutionaryevrimsel computingbilgi işlem.
116
439000
3000
genetik algoritmalardan, evrimci programlamadan.
07:46
That's on the softwareyazılım sideyan. But what's interestingilginç to me
117
442000
5000
Bunlar yazılım tarafında. Ama bana ilginç gelen
07:51
is that we haven'tyok lookedbaktı at this, as much. I mean, these machinesmakineler
118
447000
5000
buna (ç.n. donanıma) pek bakmamış olmamız. Bence bu makineler
07:56
are really not very highyüksek techteknoloji in my estimationtahmin
119
452000
3000
gerçekten pek yüksek teknolojili değil tahminimce,
07:59
in the senseduyu that there's dozensonlarca and dozensonlarca of carcinogenskarsinojenler
120
455000
5000
şöyle ki Silicon Vadisi'ndeki sularda düzinelerce ve düzinelerce
08:04
in the waterSu in SiliconSilikon ValleyVadi.
121
460000
3000
kanserojen var.
08:07
So the hardwaredonanım
122
463000
3000
Yani donanım,
08:10
is not at all up to snuffenfiye in termsşartlar of what life would call a successbaşarı.
123
466000
5000
yaşamın başarı kriterleri anlamında hiç de iyi bir noktada değil.
08:15
So what can we learnöğrenmek about makingyapma -- not just computersbilgisayarlar, but everything?
124
471000
5000
Yani biz sadece bilgisayarları da değil her şeyi yapmakla ilgili ne öğrenebiliriz?
08:20
The planeuçak you camegeldi in, carsarabalar, the seatsKoltuklar that you're sittingoturma on.
125
476000
4000
Geldiğiniz uçaklar, arabalar, oturduğunuz koltuklar...
08:24
How do we redesignyeniden tasarlamak the worldDünya that we make, the human-madeinsan yapımı worldDünya?
126
480000
7000
Yaptığımız dünyayı, insan yapımı dünyayı, nasıl baştan tasarlayabiliriz?
08:31
More importantlyönemlisi, what should we asksormak in the nextSonraki 10 yearsyıl?
127
487000
4000
Daha önemlisi, önümüzdeki on yıl içinde ne sormalıyız?
08:35
And there's a lot of coolgüzel technologiesteknolojiler out there that life has.
128
491000
3000
Ve yaşamda olan birçok mükemmel teknoloji var.
08:38
What's the syllabusmüfredat?
129
494000
2000
İzlenecek program nedir?
08:40
ThreeÜç questionssorular, for me, are keyanahtar.
130
496000
4000
Üç soru benim için önemli.
08:44
How does life make things?
131
500000
2000
Yaşam bir şeyleri nasıl yapıyor?
08:46
This is the oppositekarşısında; this is how we make things.
132
502000
3000
Bu zıttı; bu bizim yapış şeklimiz.
08:49
It's calleddenilen heatsıcaklık, beatdövmek and treattedavi etmek --
133
505000
2000
Buna "ısıt, döv ve işle" deniyor;
08:51
that's what materialmalzeme scientistsBilim adamları call it.
134
507000
2000
malzeme bilim adamları böyle diyor.
08:53
And it's carvingoyma things down from the topüst, with 96 percentyüzde wasteatık left over
135
509000
5000
Ve bu, bir şeyleri baştan aşağı yontmak anlamına geliyor;
08:58
and only 4 percentyüzde productürün. You heatsıcaklık it up; you beatdövmek it with highyüksek pressuresbasınçları;
136
514000
5000
öyle ki %96'sı atık oluyor ve sadece %4'ü ürün. Isıtıyorsunuz, yüksek basınçla dövüyorsunuz,
09:03
you use chemicalskimyasallar. OK. HeatIsı, beatdövmek and treattedavi etmek.
137
519000
3000
kimyasallar kullanıyorsunuz. Tamam. Isıt-döv-işle.
09:06
Life can't affordparası yetmek to do that. How does life make things?
138
522000
4000
Yaşam bunu karşılayamaz. Yaşam şeyleri nasıl yapıyor?
09:10
How does life make the mostçoğu of things?
139
526000
3000
Yaşam şeylerin çoğunu nasıl yapıyor?
09:13
That's a geraniumsardunya pollenpolen.
140
529000
3000
Bu bir sardunya poleni.
09:16
And its shapeşekil is what givesverir it the functionfonksiyon of beingolmak ableyapabilmek
141
532000
5000
Havada kolayca yuvarlanabilme işlevini ona veren
09:21
to tumbletakla throughvasitasiyla airhava so easilykolayca. Look at that shapeşekil.
142
537000
4000
şekli; tamam, şekline bakın.
09:25
Life addsekler informationbilgi to mattermadde.
143
541000
5000
Yaşam maddeye bilgi ekliyor.
09:30
In other wordskelimeler: structureyapı.
144
546000
2000
-başka bir deyişle- strüktür.
09:32
It givesverir it informationbilgi. By addingekleme informationbilgi to mattermadde,
145
548000
5000
Ona bilgi veriyor. Maddeye bilgi ekleyerek,
09:37
it givesverir it a functionfonksiyon that's differentfarklı than withoutolmadan that structureyapı.
146
553000
6000
yaşam ona o strüktür olmadan olmayacak bir işlev veriyor.
09:43
And thirdlyüçüncü olarak, how does life make things disappearkaybolmak into systemssistemler?
147
559000
5000
Ve üçüncü olarak, yaşam "şeyleri" nasıl sistemlerin içinde gözden kaybediyor?
09:48
Because life doesn't really dealanlaştık mı in things;
148
564000
5000
Çünkü yaşam, "şeylerle" pek de meşgul olmuyor;
09:53
there are no things in the naturaldoğal worldDünya divorcedboşanmış
149
569000
4000
Doğada kendi sistemlerinden ayrılmış
09:57
from theironların systemssistemler.
150
573000
3000
hiçbir şey yoktur.
10:00
Really quickhızlı syllabusmüfredat.
151
576000
2000
Hızlı bir program...
10:02
As I'm readingokuma more and more now, and followingtakip etme the storyÖykü,
152
578000
6000
Daha çok okudukça ve hikayeyi takip ettikçe, görüyorum ki
10:08
there are some amazingşaşırtıcı things cominggelecek up in the biologicalbiyolojik sciencesbilimler.
153
584000
4000
biyoloji bilimlerinde yaklaşmakta olan inanılmaz şeyler var.
10:12
And at the sameaynı time, I'm listeningdinleme to a lot of businessesişletmeler
154
588000
3000
Ve aynı zamanda, birçok işletmeyi dinliyorum ve
10:15
and findingbulgu what theironların sortçeşit of grandbüyük challengeszorluklar are.
155
591000
4000
onların üstesinden gelmeleri gereken en büyük sorunları buluyorum.
10:19
The two groupsgruplar are not talkingkonuşma to eachher other.
156
595000
2000
İki grup birbirleriyle konuşmuyor.
10:21
At all.
157
597000
3000
Hiç.
10:24
What in the worldDünya of biologyBiyoloji mightbelki be helpfulfaydalı at this juncturebirleşme,
158
600000
4000
Bu birleşmede biyoloji dünyasından ne yardımcı olabilir,
10:28
to get us throughvasitasiyla this sortçeşit of evolutionaryevrimsel knotholebudak deliği that we're in?
159
604000
5000
bizi içinde olduğumuz bu "evrimsel budak deliği"nden ne geçirebilir?
10:33
I'm going to try to go throughvasitasiyla 12, really quicklyhızlı bir şekilde.
160
609000
3000
Hızlıca 12 noktaya değineceğim.
10:36
One that's excitingheyecan verici to me is self-assemblykendinden montaj.
161
612000
3000
Tamam, heyecanlı bulduğum bir nokta "kendiliğinden düzenlenme".
10:39
Now, you've heardduymuş about this in termsşartlar of nanotechnologynanoteknoloji.
162
615000
4000
Şimdi, nanoteknoloji terminolojisinde bunu duydunuz.
10:43
Back to that shellkabuk: the shellkabuk is a self-assemblingkendinden montaj materialmalzeme.
163
619000
4000
Kabuğa geri dönelim: Kabuk kendiliğinden düzenlenen bir malzemedir.
10:47
On the loweralt left there is a pictureresim of motheranne of pearlinci
164
623000
4000
Sol altta deniz suyundan oluşmakta olan
10:51
formingşekillendirme out of seawaterdeniz suyu. It's a layeredtabakalı structureyapı that's mineralmineral
165
627000
4000
bir sedef resmi var. Bu, mineral ve sonra polimerden oluşan katmanlı
10:55
and then polymerpolimer, and it makesmarkaları it very, very toughsert.
166
631000
3000
bir yapı ve bu onu çok çok sert yapıyor.
10:58
It's twiceiki defa as toughsert as our high-techyüksek teknoloji ceramicsseramikler.
167
634000
3000
Bizim yüksek teknoloji seramiğimizin iki katı sertlikte.
11:01
But what's really interestingilginç: unlikeaksine our ceramicsseramikler that are in kilnsfırınlar,
168
637000
4000
Ama gerçekten ilginç olan fırında olan bizim seramiklerimizin tersine
11:05
it happensolur in seawaterdeniz suyu. It happensolur nearyakın, in and nearyakın, the organism'sorganizma bodyvücut.
169
641000
5000
bu deniz suyunda oluyor. Organizmanın vücudunun yakınında, içinde ve yakınında oluyor.
11:10
This is SandiaSandia NationalUlusal LabsLabs.
170
646000
2000
Tamam, insanlar başlıyor--
11:12
A guy namedadlı JeffJeff BrinkerBrinker
171
648000
5000
bu Sandia Ulusal Laboratuvarından. Jeff Brinker adında bir kişi
11:17
has foundbulunan a way to have a self-assemblingkendinden montaj codingkodlama processsüreç.
172
653000
4000
kendiliğinden düzenlenen bir kodlama prosesi yapmanın bir yolunu buldu.
11:21
ImagineHayal beingolmak ableyapabilmek to make ceramicsseramikler at roomoda temperaturesıcaklık
173
657000
4000
Oda sıcaklığında seramik yapılabildiğini düşünün,
11:25
by simplybasitçe dippingdaldırma something into a liquidsıvı,
174
661000
4000
bir şeyi bir sıvıya sokuyorsunuz,
11:29
liftingkaldırma it out of the liquidsıvı, and havingsahip olan evaporationbuharlaştırma
175
665000
3000
sıvıdan çıkarıyorsunuz ve buharlaşma,
11:32
forcekuvvet the moleculesmoleküller in the liquidsıvı togetherbirlikte,
176
668000
4000
sıvıdaki molekülleri yapboz parçaları şeklinde
11:36
so that they jigsawyapboz togetherbirlikte
177
672000
2000
birleşmeye zorluyor,
11:38
in the sameaynı way as this crystallizationkristalleşme worksEserleri.
178
674000
4000
aynı bu kristalizasyon sürecinde olduğu şekilde.
11:42
ImagineHayal makingyapma all of our hardzor materialsmalzemeler that way.
179
678000
3000
Bütün sert malzemelerimizi bu şekilde yaptığımızı düşünün.
11:45
ImagineHayal sprayingpüskürtme the precursorsön- to a PVPV cellhücre, to a solargüneş cellhücre,
180
681000
7000
Prekürsörleri çatıdaki bir PV hücresine, güneş hücresine püskürttüğünüzü
11:52
ontoüstüne a roofçatı, and havingsahip olan it self-assemblekendini düzenler into a layeredtabakalı structureyapı that harvestshasat lightışık.
181
688000
4000
ve bunun ışığı toplayan katmanlı bir yapıya kendini düzenlediğini düşünün.
11:56
Here'sİşte an interestingilginç one for the IT worldDünya:
182
692000
4000
Bu da IT dünyası için ilginç bir örnek:
12:00
bio-siliconbiyo-silikon. This is a diatomdiatom, whichhangi is madeyapılmış of silicatessilikatlar.
183
696000
5000
Bio-silikon. Bu silikattan oluşan bir diyatom.
12:05
And so siliconsilikon, whichhangi we make right now --
184
701000
2000
Ve şu anda yaptığımız ve çiplerimizin üretiminde
12:07
it's partBölüm of our carcinogenickanserojen problemsorun in the manufactureüretim of our chipscips --
185
703000
6000
kullandığımız silikon kanserojen problemimizin bir parçası.
12:13
this is a bio-mineralizationbiyo-mineralizasyon processsüreç that's now beingolmak mimickedtaklit.
186
709000
4000
Bu, şu anda taklit edilen bir biyo-mineralizasyon prosesi.
12:17
This is at UCUC SantaNoel Baba BarbaraBarbara. Look at these diatomsdiatomlar.
187
713000
4000
Bu UC Santa Barbara'da. Şu diyatomlara bakın;
12:21
This is from ErnstErnst Haeckel'sHaeckel's work.
188
717000
3000
bu Ernst Haeckel'in çalışmasından.
12:24
ImagineHayal beingolmak ableyapabilmek to -- and, again, it's a templatedşablonlu processsüreç,
189
720000
5000
Düşünün ki -ve gene, bu da bir kalıplı proses,
12:29
and it solidifieskatılaşır out of a liquidsıvı processsüreç -- imaginehayal etmek beingolmak ableyapabilmek to have that
190
725000
4000
ve likit bir prosesten katılaşıyor- düşünün ki bu tip bir yapıyı
12:33
sortçeşit of structureyapı cominggelecek out at roomoda temperaturesıcaklık.
191
729000
4000
oda sıcaklığında elde edebiliyorsunuz.
12:37
ImagineHayal beingolmak ableyapabilmek to make perfectmükemmel lenseslensler.
192
733000
3000
Kusursuz mercekler yapabildiğinizi düşünün.
12:40
On the left, this is a brittlekırılgan starstar; it's coveredkapalı with lenseslensler
193
736000
5000
Solda, bu bir kıllıyıldız, merceklerle kaplanmış;
12:45
that the people at LucentLucent TechnologiesTeknolojileri have foundbulunan
194
741000
3000
Lucent Technologies'de çalışanlar bunların hiç distorsiyonu
12:48
have no distortionçarpıtma whatsoeverher ne.
195
744000
2000
olmayan mercekler olduğunu keşfetti.
12:50
It's one of the mostçoğu distortion-freedistorsiyonsuz lenseslensler we know of.
196
746000
3000
Şu anda kadar bildiğimiz en distorsiyonsuz lensler.
12:53
And there's manyçok of them, all over its entiretüm bodyvücut.
197
749000
3000
Ve çok var; bütün vücudu üzerinde.
12:56
What's interestingilginç, again, is that it self-assembleskendi kendine birleştiği.
198
752000
3000
İlginç olan, gene, şu ki bu da kendiliğinden düzenleniyor.
12:59
A womankadın namedadlı JoannaJoanna AizenbergAizenberg, at LucentLucent,
199
755000
4000
Lucent'ta çalışan Joanna Aizenberg adında bir kadın, şimdi
13:03
is now learningöğrenme to do this in a low-temperaturedüşük sıcaklık processsüreç to createyaratmak
200
759000
4000
bu tür lenslerin düşük sıcaklıklı bir prosesle nasıl yapılacağını
13:07
these sortçeşit of lenseslensler. She's alsoAyrıca looking at fiberelyaf opticsoptik.
201
763000
4000
öğreniyor. Aynı zamanda fiber optiklerle de ilgileniyor.
13:11
That's a seadeniz spongesünger that has a fiberelyaf opticoptik.
202
767000
3000
Bu fiber optikleri olan bir deniz süngeri.
13:14
Down at the very basebaz of it, there's fiberelyaf opticsoptik
203
770000
3000
En alt kısmında fiber optikler var
13:17
that work better than oursbizim, actuallyaslında, to movehareket lightışık,
204
773000
3000
ve bunlar ışık iletiminde bizimkilerden daha iyi çalışıyor
13:20
but you can tiekravat them in a knotdüğüm; they're incrediblyinanılmaz flexibleesnek.
205
776000
6000
ve onlarla düğüm atabiliyorsunuz, inanılmaz derecede esnekler.
13:26
Here'sİşte anotherbir diğeri bigbüyük ideaFikir: COCO2 as a feedstockhammadde.
206
782000
4000
Bir büyük fikir daha: Kimyasal hammadde olarak CO2.
13:30
A guy namedadlı GeoffGeoff CoatesCoates, at CornellCornell, said to himselfkendisi,
207
786000
3000
Cornell'den Geoff Coates kendi kendine dedi ki:
13:33
you know, plantsbitkiler do not see COCO2 as the biggesten büyük poisonzehir of our time.
208
789000
4000
"Bitkiler CO2'yi zamanımızın en büyük zehri olarak görmüyor.
13:37
We see it that way. PlantsBitkiler are busymeşgul makingyapma long chainszincirler
209
793000
3000
Biz öyle görüyoruz. Bitkiler CO2'den uzun nişasta ve
13:40
of starchesnişastalar and glucoseglikoz, right, out of COCO2. He's foundbulunan a way --
210
796000
6000
glikoz zincirleri yapmakla meşguller."
13:46
he's foundbulunan a catalystkatalizatör -- and he's foundbulunan a way to take COCO2
211
802000
3000
O bir katalizör buldu ve CO2'yi polikarbonata çevirmenin
13:49
and make it into polycarbonatespolikarbonatlar. BiodegradableBiyolojik plasticsplastik maddeler
212
805000
4000
bir yolunu buldu. CO2'den
13:53
out of COCO2 -- how plant-likebitki benzeri.
213
809000
2000
biyo-çözünebilen plastikler. Ne kadar bitki gibi.
13:55
SolarGüneş transformationsdönüşümler: the mostçoğu excitingheyecan verici one.
214
811000
3000
Solar dönüşümler: En heyecanlı olanı.
13:58
There are people who are mimickingtaklit the energy-harvestingenerji toplanması devicecihaz
215
814000
4000
Mor bakterideki enerji toplayan mekanizmayı taklit eden
14:02
insideiçeride of purplemor bacteriumbakteri, the people at ASUASU. Even more interestingilginç,
216
818000
4000
insanlar var ASU'da. Daha da ilginci,
14:06
latelyson zamanlarda, in the last coupleçift of weekshaftalar, people have seengörüldü
217
822000
3000
son zamanlarda, son birkaç haftada, insanlar hidrojenaz
14:09
that there's an enzymeenzim calleddenilen hydrogenasehidrojenaz that's ableyapabilmek to evolvegelişmek
218
825000
5000
adlı bir enzimin olduğunu ve bunun, proton ve elektronlardan
14:14
hydrogenhidrojen from protonproton and electronselektronlar, and is ableyapabilmek to take hydrogenhidrojen up --
219
830000
4000
hidrojen üretebildiğini gördüler. Ve hidrojeni absorbe edebildiğini...
14:18
basicallytemel olarak what's happeningolay in a fuelyakıt cellhücre, in the anodeanot of a fuelyakıt cellhücre
220
834000
5000
-aslında bir yakıt hücresinde... yakıt hücresinin anodunda
14:23
and in a reversibletersinir fuelyakıt cellhücre.
221
839000
2000
ve bir tersinir yakıt hücresinde olan reaksiyondur bu.
14:25
In our fuelyakıt cellshücreler, we do it with platinumplatin;
222
841000
3000
Günümüz yakıt hücrelerinde biz bunu platinle yapıyoruz.
14:28
life does it with a very, very commonortak ironDemir.
223
844000
4000
Yaşam ise çok çok yaygın bir demirle.
14:32
And a teamtakım has now just been ableyapabilmek to mimicmimik
224
848000
4000
Ve bir grup şimdilerde bu hidrojen jonglörü
14:36
that hydrogen-jugglinghidrojen Dönüşümü hydrogenasehidrojenaz.
225
852000
5000
hidrojenazı taklit etmeyi başardı.
14:41
That's very excitingheyecan verici for fuelyakıt cellshücreler --
226
857000
2000
Bu yakıt hücreleri konusunda çok heyecan verici,
14:43
to be ableyapabilmek to do that withoutolmadan platinumplatin.
227
859000
3000
platin olmadan bunu yapabilmek.
14:46
PowerGüç of shapeşekil: here'sburada a whalebalina. We'veBiz ettik seengörüldü that the finse of this whalebalina
228
862000
5000
Şeklin gücü: Bu bir balina. Yüzgeçlerinde tüberküller (yumrucuk şeklinde
14:51
have tuberclestüberküller on them. And those little bumpstümsekleri
229
867000
3000
çıkıntılar) olduğunu görüyoruz. Ve bu küçük çıkıntılar aslında
14:54
actuallyaslında increaseartırmak efficiencyverim in, for instanceörnek,
230
870000
5000
mesela bir uçak kanadının kenarındaki verimliliği arttırıyor;
14:59
the edgekenar of an airplaneuçak -- increaseartırmak efficiencyverim by about 32 percentyüzde.
231
875000
5000
%32 civarinda arttırıyor.
15:04
WhichHangi is an amazingşaşırtıcı fossilfosil fuelyakıt savingstasarruf,
232
880000
2000
Eğer sadece bir kanadın kenarına bunları koyarak elde ettiğinizi düşünürseniz
15:06
if we were to just put that on the edgekenar of a wingkanat.
233
882000
5000
bu müthiş bir fosil yakıt tasarrufu.
15:11
ColorRenk withoutolmadan pigmentspigmentler: this peacocktavuskuşu is creatingoluşturma colorrenk with shapeşekil.
234
887000
4000
Pigmentsiz renk: Bu tavuskuşu biçimle renk oluşturuyor.
15:15
LightIşık comesgeliyor throughvasitasiyla, it bouncessıçramalar back off the layerskatmanlar;
235
891000
3000
Işık giriyor ve katmanlardan geri yansıyor;
15:18
it's calleddenilen thin-filmince tabaka interferencegirişim. ImagineHayal beingolmak ableyapabilmek
236
894000
3000
buna "ince film interferansı" deniyor. Son katmanları ışıkla
15:21
to self-assemblekendini düzenler productsÜrünler with the last fewaz layerskatmanlar
237
897000
3000
oynayarak renkler oluşturan "kendiliğinden düzenlenen"
15:24
playingoynama with lightışık to createyaratmak colorrenk.
238
900000
4000
ürünler yaptığımızı düşünün.
15:28
ImagineHayal beingolmak ableyapabilmek to createyaratmak a shapeşekil on the outsidedışında of a surfaceyüzey,
239
904000
5000
Bir yüzeyin dışında bir şekil yarattığımızı ve bu sayede kendi kendini
15:33
so that it's self-cleaningkendini temizleyen with just waterSu. That's what a leafYaprak does.
240
909000
5000
sadece suyla temizlediğini düşünün. Yaprakların yaptığı budur.
15:38
See that up-closeyukarı-yakın pictureresim?
241
914000
2000
Alttaki yakın çekim resmi gördünüz mü?
15:40
That's a balltop of waterSu, and those are dirtkir particlesparçacıklar.
242
916000
3000
Bu bir su küresi ve etrafındakiler de kir partikülleri.
15:43
And that's an up-closeyukarı-yakın pictureresim of a lotuslotus leafYaprak.
243
919000
3000
Ve bu da bir nilüfer yaprağının yakın çekimi.
15:46
There's a companyşirket makingyapma a productürün calleddenilen LotusanLotusan, whichhangi mimicstaklit eder --
244
922000
5000
Lotusan adında bir ürün yapan bir firma var. Bu ürün,
15:51
when the buildingbina facadecephe paintboya drieskurur, it mimicstaklit eder the bumpstümsekleri
245
927000
4000
bu cephe boyası, kuruduğunda kendi kendini temizleyen nilüfer
15:55
in a self-cleaningkendini temizleyen leafYaprak, and rainwateryağmur suyu cleanstemizler the buildingbina.
246
931000
5000
yaprağındaki yumrucukları taklit ediyor.
16:00
WaterSu is going to be our bigbüyük, grandbüyük challengemeydan okuma:
247
936000
6000
Sıradaki aşmamız gereken büyük engelimiz su konusu olacak;
16:06
quenchingsu verme thirstsusuzluk.
248
942000
2000
susuzluğu gidermek.
16:08
Here are two organismsorganizmalar that pullÇek waterSu.
249
944000
3000
Burada iki tane su toplayan organizma görüyorsunuz.
16:11
The one on the left is the NamibianNamibya beetleböcek pullingçeken waterSu out of fogsis.
250
947000
4000
Soldaki sisten sus toplayan Namibya böceği.
16:15
The one on the right is a pillhap bugböcek -- pullsçeker waterSu out of airhava,
251
951000
3000
Sağdaki de havadan su toplayan bir tespih böceği.
16:18
does not drinkiçki freshtaze waterSu.
252
954000
3000
Tatlı su içmiyor.
16:21
PullingÇekerek waterSu out of MontereyMonterey fogsis and out of the sweatyterli airhava in AtlantaAtlanta,
253
957000
7000
Monterey sisindeki ya da Atlanta'nın terleten havasındaki suyu
16:28
before it getsalır into a buildingbina, are keyanahtar technologiesteknolojiler.
254
964000
4000
binalara girmeden önce alabilmek çok önemli teknolojiler.
16:32
SeparationAyrılık technologiesteknolojiler are going to be extremelyson derece importantönemli.
255
968000
4000
Ayırma teknolojileri son derece önemli olacaklar.
16:36
What if we were to say, no more hardzor rockKaya miningmadencilik?
256
972000
4000
Sert kayaç madenciliğine artık gerek yok diyebilsek?
16:40
What if we were to separateayrı out metalsmadenler from wasteatık streamsakışları,
257
976000
6000
Atık kollarından metalleri ayırabilsek,
16:46
smallküçük amountsmiktarlar of metalsmadenler in waterSu? That's what microbesmikroplar do;
258
982000
4000
sudaki az miktardaki metalleri? Mikropların yaptığı budur;
16:50
they chelateşelat metalsmadenler out of waterSu.
259
986000
2000
sudaki metalleri yakalıyorlar.
16:52
There's a companyşirket here in SanSan FranciscoFrancisco calleddenilen MRBAY3
260
988000
3000
Burada, San Francisco'da MR3 adında bir firma var;
16:55
that is embeddingkatıştırma mimicstaklit eder of the microbes'mikroplar moleculesmoleküller on filtersfiltreler
261
991000
6000
Atık kollarından maden çıkarmak için mikrop moleküllerinin
17:01
to mineMayın wasteatık streamsakışları.
262
997000
3000
taklitlerini filtrelere yerleştiriyorlar.
17:04
GreenYeşil chemistrykimya is chemistrykimya in waterSu.
263
1000000
4000
Yeşil kimya suda yapılan kimyadır.
17:08
We do chemistrykimya in organicorganik solventsçözücüler.
264
1004000
2000
Biz organik solventlerde kimya yapıyoruz.
17:10
This is a pictureresim of the spinneretsmemecik cominggelecek out of a spiderörümcek
265
1006000
4000
Bu, bir örümceğin ağ yapan memeciklerinin ve ağın örümcekten
17:14
and the silkipek beingolmak formedoluşturulan from a spiderörümcek. Isn't that beautifulgüzel?
266
1010000
3000
nasıl oluştuğunun bir resmi. Çok güzel değil mi?
17:17
GreenYeşil chemistrykimya is replacingyerine our industrialSanayi chemistrykimya with nature'sdoğanın recipeyemek tarifi bookkitap.
267
1013000
8000
Yeşil kimya, doğanın tarifleriyle endüstriyel kimyanın yerini alıyor.
17:25
It's not easykolay, because life useskullanımları
268
1021000
5000
Bu kolay değil çünkü
17:30
only a subsetalt küme of the elementselementler in the periodicperiyodik tabletablo.
269
1026000
4000
yaşam periyodik tablodaki elemetlerin sadece bir alt kümesini kullanıyor.
17:34
And we use all of them, even the toxictoksik onesolanlar.
270
1030000
4000
Biz ise hepsini kullanıyoruz, zehirli olanları bile.
17:38
To figureşekil out the elegantzarif recipesyemek tarifleri that would take the smallküçük subsetalt küme
271
1034000
5000
Periyodik tablonun küçük alt kümesini kullanarak "şık tarifler"i çözmek ve
17:43
of the periodicperiyodik tabletablo, and createyaratmak miraclemucize materialsmalzemeler like that cellhücre,
272
1039000
6000
örümceğin ağı gibi mucize malzemeler yapmak
17:49
is the taskgörev of greenyeşil chemistrykimya.
273
1045000
2000
yeşil kimyanın işi.
17:51
TimedZaman aşımına uğradı degradationbozulma: packagingpaketleme that is good
274
1047000
4000
Zamanlanmış bozunma: İyi olan ambalajlar...
17:55
untila kadar you don't want it to be good anymoreartık, and dissolveseridiğinde on cueisteka.
275
1051000
4000
ta ki siz iyi olmasını istemediğiniz ana kadar...ve hemen sonra da çözünen ambalajlar.
17:59
That's a musselmidye you can find in the watersdeniz out here,
276
1055000
3000
Bu etraftaki sularda bulabileceğiniz bir midye.
18:02
and the threadsipler holdingtutma it to a rockKaya are timedzamanlanmış; at exactlykesinlikle two yearsyıl,
277
1058000
4000
Ve onu kayaya bağlayan ipler zamanlanmış...tam olarak iki sene sonunda
18:06
they beginbaşla to dissolveeritmek.
278
1062000
2000
çözünmeye başlıyorlar.
18:08
HealingŞifa: this is a good one.
279
1064000
3000
İyileşme: Bu iyi bir örnek.
18:11
That little guy over there is a tardigradetardi.
280
1067000
3000
Oradaki küçük eleman bir tardigrad.
18:14
There is a problemsorun with vaccinesaşılar around the worldDünya
281
1070000
6000
Tüm dünyada aşıların hastalara ulaşmasıyla ilgili
18:20
not gettingalma to patientshastalar. And the reasonneden is
282
1076000
3000
bir problem var. Nedeni,
18:23
that the refrigerationsoğutma somehowbir şekilde getsalır brokenkırık;
283
1079000
4000
soğutmanın sekteye uğraması;
18:27
what's calleddenilen the "coldsoğuk chainzincir" getsalır brokenkırık.
284
1083000
2000
buna "soğuk zincir"in kırılması deniyor.
18:29
A guy namedadlı BruceBruce RosnerRosner lookedbaktı at the tardigradetardi --
285
1085000
3000
Bruce Rosner adında biri; tamamen kuruyan,
18:32
whichhangi drieskurur out completelytamamen, and yethenüz stayskalır alivecanlı for monthsay
286
1088000
6000
yine de aylarca yaşayabilen ve kendini yeniden iyileştirebilen
18:38
and monthsay and monthsay, and is ableyapabilmek to regeneratecanlandırmak itselfkendisi.
287
1094000
3000
tardigradı inceledi.
18:41
And he foundbulunan a way to drykuru out vaccinesaşılar --
288
1097000
3000
Ve aşıları kurutmanın ve
18:44
encaseörtmek them in the sameaynı sortçeşit of sugarşeker capsuleskapsüller
289
1100000
4000
tardigradların hücrelerinde olan şeker kapsüllerine benzer bir kapsülle kaplamanın
18:48
as the tardigradetardi has withiniçinde its cellshücreler --
290
1104000
3000
bir yolunu buldu. Bu da şu demek oluyor ki artık
18:51
meaninganlam that vaccinesaşılar no longeruzun need to be refrigeratedbuzdolabında.
291
1107000
5000
aşıların soğutulmasına gerek kalmayacak.
18:56
They can be put in a gloveeldiven compartmentbölme, OK.
292
1112000
4000
Bir torpido gözüne koyulabilecekler...
19:00
LearningÖğrenme from organismsorganizmalar. This is a sessionoturum, toplantı, celse about waterSu --
293
1116000
5000
Organizmalardan öğrenemek. Bu suyla ilgili bir oturum...
19:05
learningöğrenme about organismsorganizmalar that can do withoutolmadan waterSu,
294
1121000
3000
soğutulmadan aylar, aylar, aylarca dayanabilecek bir aşıyı yapmak
19:08
in ordersipariş to createyaratmak a vaccineaşı that lastssürer and lastssürer and lastssürer withoutolmadan refrigerationsoğutma.
295
1124000
7000
için susuz yaşayabilen organizmalardan öğrenmek.
19:15
I'm not going to get to 12.
296
1131000
3000
12'ye gelemeyeceğim.
19:18
But what I am going to do is tell you that the mostçoğu importantönemli thing,
297
1134000
4000
Ama size şunu söylemek isterim ki tüm bu adaptasyonlara rağmen
19:22
besidesdışında all of these adaptationsuyarlamalar, is the factgerçek that these organismsorganizmalar
298
1138000
5000
en önemli şey şu gerçektir: Bu organizmalar
19:27
have figuredanladım out a way to do the amazingşaşırtıcı things they do
299
1143000
5000
yaptıkları müthiş şeyleri, kendi türlerinin
19:32
while takingalma carebakım of the placeyer
300
1148000
3000
devamlılığını koruyacak yeri koruyarak
19:35
that's going to take carebakım of theironların offspringyavrular.
301
1151000
5000
yapmanın bir yolunu bulmuşlardır.
19:40
When they're involvedilgili in foreplayönsevişmeydi,
302
1156000
3000
Ön sevişmeye karıştıkları zaman,
19:43
they're thinkingdüşünme about something very, very importantönemli --
303
1159000
3000
çok çok önemli bir şeyi düşünüyorlar
19:46
and that's havingsahip olan theironların geneticgenetik materialmalzeme
304
1162000
4000
ve bu da genetik malzemelerinin bundan
19:50
remainkalmak, 10,000 generationsnesiller from now.
305
1166000
5000
10 bin jenerasyon sonra bile korunmuş olması.
19:55
And that meansanlamına geliyor findingbulgu a way to do what they do
306
1171000
2000
Bu da, yaptıkları müthiş şeyleri, kendi döllerini
19:57
withoutolmadan destroyingtahrip the placeyer that'llo olacak take carebakım of theironların offspringyavrular.
307
1173000
4000
koruyacak yeri yok etmeden yapmanın yolunu buldukları anlamına gelir.
20:01
That's the biggesten büyük designdizayn challengemeydan okuma.
308
1177000
3000
Aşmamız gereken en büyük tasarım problemi budur.
20:04
LuckilyNeyse ki, there are millionsmilyonlarca and millionsmilyonlarca of geniusesdahiler
309
1180000
6000
Şanslıyız ki, bize en iyi fikirlerini sunmak isteyen
20:10
willingistekli to gifthediye us with theironların besten iyi ideasfikirler.
310
1186000
3000
milyonlarca, milyonlarca dahi var.
20:13
Good luckşans havingsahip olan a conversationkonuşma with them.
311
1189000
3000
Onlarla sohbetinizde bol şanslar.
20:16
Thank you.
312
1192000
1000
Teşekkür ederim.
20:17
(ApplauseAlkış)
313
1193000
14000
(Alkış)
20:31
ChrisChris AndersonAnderson: Talk about foreplayönsevişmeydi, I -- we need to get to 12, but really quicklyhızlı bir şekilde.
314
1207000
4000
Chris Anderson: Ön sevişmeyle ilgili bir şeyler söyleyin; benim...bizim 12'yi de öğrenmemiz gerekiyor, ama hızlıca.
20:35
JanineJanine BenyusBenyus: Oh really?
315
1211000
1000
Janine Benyus: Oo gerçekten mi?
20:36
CACA: Yeah. Just like, you know, like the 10-second versionversiyon
316
1212000
3000
CA: Evet. Bilirsin, tam da 10,11 ve 12'nin 10 saniyelik
20:39
of 10, 11 and 12. Because we just -- your slidesslaytlar are so gorgeousmuhteşem,
317
1215000
3000
versiyonları gibi. Çünkü biz sadece...slaytlarınız o kadar muhteşem
20:42
and the ideasfikirler are so bigbüyük, I can't standdurmak to let you go down
318
1218000
2000
ve fikirler o kadar büyük ki sizin 10, 11 ve 12'yi
20:44
withoutolmadan seeinggörme 10, 11 and 12.
319
1220000
2000
göstermeden gitmenize dayanamam.
20:46
JBJB: OK, put this -- OK, I'll just holdambar this thing. OK, great.
320
1222000
4000
JB: Tamam, bunu tekrar takayım, tamam, tutayım o zaman, tamam, harika
20:50
OK, so that's the healingşifa one.
321
1226000
3000
Tamam, bu iyileşmeyle ilgili olan.
20:53
SensingAlgılama and respondingtepki vermek: feedbackgeri bildirim is a hugeKocaman thing.
322
1229000
3000
Algılama ve cevap verme: Geribildirim çok önemli bir şey.
20:56
This is a locustkeçiboynuzu. There can be 80 millionmilyon of them in a squarekare kilometerkilometre,
323
1232000
4000
Bu bir çekirge. Bir kilometrekare 80 milyonu birden bulunup
21:00
and yethenüz they don't collideçarpışmak with one anotherbir diğeri.
324
1236000
3000
yine de birbirleriyle çarpışmıyorlar.
21:03
And yethenüz we have 3.6 millionmilyon cararaba collisionsçarpışmalar a yearyıl.
325
1239000
5000
Buna rağmen biz her sene 3.6 milyon araba kazası yapıyoruz.
21:08
(LaughterKahkaha)
326
1244000
2000
(Kahkaha)
21:10
Right. There's a personkişi at NewcastleNewcastle
327
1246000
4000
Değil mi? Newcastle'da bunun
21:14
who has figuredanladım out that it's a very largegeniş neuronnöron.
328
1250000
3000
çok büyük bir nöronla ilgili olduğunu bulan biri var.
21:17
And she's actuallyaslında figuringendam out how to make
329
1253000
3000
Ve çekirgedeki bu çok büyük nörondan yola çıkarak
21:20
a collision-avoidanceçarpışma önleme circuitrydevre sistemi
330
1256000
2000
nasıl çarpışma önleyici bir devre
21:22
basedmerkezli on this very largegeniş neuronnöron in the locustkeçiboynuzu.
331
1258000
4000
yapılabileceğini çözüyor.
21:26
This is a hugeKocaman and importantönemli one, numbernumara 11.
332
1262000
2000
Bu, çok büyük ve önemli bir örnek, 11 numara.
21:28
And that's the growingbüyüyen fertilitydoğurganlık.
333
1264000
2000
O da artan verimlilik.
21:30
That meansanlamına geliyor, you know, net fertilitydoğurganlık farmingtarım.
334
1266000
4000
Bu da, bilirsiniz, tam verimli tarım anlamına gelir.
21:34
We should be growingbüyüyen fertilitydoğurganlık. And, oh yes -- we get foodGıda, too.
335
1270000
4000
Verimliliği arttırıyor olmamız gerekir. Ve, ooo evet, yiyeceğimiz de oluyor.
21:38
Because we have to growbüyümek the capacitykapasite of this planetgezegen
336
1274000
5000
Çünkü yaşam için daha fazla fırsatlar yaratmak için
21:43
to createyaratmak more and more opportunitiesfırsatlar for life.
337
1279000
3000
bu gezegenin kapasitesini arttırmamız gerekiyor.
21:46
And really, that's what other organismsorganizmalar do as well.
338
1282000
2000
Ve gerçekten, bu diğer organizmaların da yaptığı bir şey.
21:48
In ensembletopluluk, that's what wholebütün ecosystemsekosistemler do:
339
1284000
3000
Uyum içinde, tüm ekosistemin yaptığı bu:
21:51
they createyaratmak more and more opportunitiesfırsatlar for life.
340
1287000
3000
Yaşam için sürekli daha fazla fırsat yaratmak.
21:54
Our farmingtarım has donetamam the oppositekarşısında.
341
1290000
3000
Bizim tarımımız bunun tersini yaptı.
21:57
So, farmingtarım basedmerkezli on how a prairieçayır buildskurar soiltoprak,
342
1293000
4000
Yani, ovanın toprak yapışından yola çıkan bir tarım,
22:01
ranchingranching basedmerkezli on how a nativeyerli ungulatetoynaklı herdsürü
343
1297000
4000
yerli bir toynaklı sürüsünün soyun sağlığını
22:05
actuallyaslında increasesartışlar the healthsağlık of the rangemenzil,
344
1301000
2000
arttırışından yola çıkan bir hayvancılık.
22:07
even wastewateratıksu treatmenttedavi basedmerkezli on how a marshbataklık
345
1303000
5000
Hatta bir bataklığın sadece suyu temizlemekle kalmayıp
22:12
not only cleanstemizler the waterSu,
346
1308000
2000
inanılmaz ışıltılı bir üretkenlik yaratmasından temellenen
22:14
but createsyaratır incrediblyinanılmaz sparklingköpüklü productivityverimlilik.
347
1310000
4000
atık su arıtması.
22:18
This is the simplebasit designdizayn briefkısa. I mean, it looksgörünüyor simplebasit
348
1314000
4000
Bu basit tasarım özetimiz. Tabi basit gözüküyor
22:22
because the systemsistem, over 3.8 billionmilyar yearsyıl, has workedişlenmiş this out.
349
1318000
5000
çünkü sistem, 3.8 milyar yılın üzerinde, bununla uğraştı.
22:27
That is, those organismsorganizmalar that have not been ableyapabilmek to figureşekil out
350
1323000
5000
Yaşadıkları yeri geliştirmeyi ya da tatlılaştırmayı başaramamış
22:32
how to enhanceartırmak or sweetentatlandırmak theironların placesyerler,
351
1328000
4000
organizmalar ise bugün çevremizde olmadıklarından
22:36
are not around to tell us about it.
352
1332000
3000
bize hikâyelerini anlatamıyorlar.
22:39
That's the twelfthonikinci one.
353
1335000
3000
Bu on ikincisi.
22:42
Life -- and this is the secretgizli trickhile; this is the magicsihirli trickhile --
354
1338000
4000
Yaşam -ve gizli numara bu; sihirli numara bu-
22:46
life createsyaratır conditionskoşullar conduciveyardım eden to life.
355
1342000
4000
yaşam, yaşama vesile olan koşullar yaratıyor.
22:50
It buildskurar soiltoprak; it cleanstemizler airhava; it cleanstemizler waterSu;
356
1346000
4000
Toprak yapıyor, havayı temizliyor, suyu temizliyor,
22:54
it mixeskarışımlar the cocktailkokteyl of gasesgazlar that you and I need to livecanlı.
357
1350000
3000
Sizin benim yaşamak için ihtiyacımız olan gaz kokteylini yapıyor.
22:57
And it does that in the middleorta of havingsahip olan great foreplayönsevişmeydi
358
1353000
6000
Ve bunu müthiş bir ön sevişmenin ortasında yapıyor
23:03
and meetingtoplantı theironların needsihtiyaçlar. So it's not mutuallykarşılıklı olarak exclusiveözel.
359
1359000
6000
ve ihtiyaçlarını karşılayarak. Yani karşılıklı dışlayıcı bir şekilde değil.
23:09
We have to find a way to meetkarşılamak our needsihtiyaçlar,
360
1365000
3000
Bu yeri cennete çevirirken ihtiyaçlarımızı karşılamanın
23:12
while makingyapma of this placeyer an EdenEden.
361
1368000
6000
bir yolunu bulmamız gerekiyor.
23:18
CACA: JanineJanine, thank you so much.
362
1374000
1000
CA: Janine, çok teşekkürler.
23:19
(ApplauseAlkış)
363
1375000
1000
(Alkış)
Translated by Some Anon
Reviewed by Batuhan Basal

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Janine Benyus - Science writer, innovation consultant, conservationist
A self-proclaimed nature nerd, Janine Benyus' concept of biomimicry has galvanized scientists, architects, designers and engineers into exploring new ways in which nature's successes can inspire humanity.

Why you should listen

In the world envisioned by science author Janine Benyus, a locust's ability to avoid collision within a roiling cloud of its brethren informs the design of a crash-resistant car; a self-cleaning leaf inspires a new kind of paint, one that dries in a pattern that enables simple rainwater to wash away dirt; and organisms capable of living without water open the way for vaccines that maintain potency even without refrigeration -- a hurdle that can prevent life-saving drugs from reaching disease-torn communities. Most important, these cool tools from nature pull off their tricks while still managing to preserve the environment that sustains them, a life-or-death lesson that humankind is in need of learning.

As a champion of biomimicry, Benyus has become one of the most important voices in a new wave of designers and engineers inspired by nature. Her most recent project, AskNature, explores what happens if we think of nature by function and looks at what organisms can teach us about design.

More profile about the speaker
Janine Benyus | Speaker | TED.com