ABOUT THE SPEAKER
Suzanne Talhouk - Poet and language advocate
Suzanne Talhouk is an advocate for the Arabic language as a tool of power, pride and unity.

Why you should listen

Raised in war-torn Lebanon, Suzanne Talhouk has a masters in physics and a passion for poetry; she has released two collections of poems. Dismayed by what she saw as a lack of power during the recent war in the Middle East, Talhouk saw the Arabic language as medium to unite and empower the Arab world. She launched Feil Amer, an organization that aims to preserve the Arabic language, and to reinstate the pride in young Arabs towards their language.

More profile about the speaker
Suzanne Talhouk | Speaker | TED.com
TEDxBeirut

Suzanne Talhouk: Don't kill your language

Suzanne Talhouk: Kim demiş Arapça sizi "uncool" yapar diye ?

Filmed:
1,438,887 views

Bu konuşmada, Suzanne Talhouk Arap dilinin canlandırmak için modernleşme ve yaratıcı bir ifade aracı olarak kullanılmasını talep ediyor. Çalışmaları Arapça konuşulan dünyanın kimliğinin tekrar tanımlanmasın ve aşağılık kompleksinden kurtulmasına odaklanmaktadır.
- Poet and language advocate
Suzanne Talhouk is an advocate for the Arabic language as a tool of power, pride and unity. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
Good morningsabah!
0
1295
1626
Günaydın!
00:15
Are you awakeuyanık?
1
3340
2549
Uyanık mısınız?
00:18
They tookaldı my nameisim tagetiket,
but I wanted to asksormak you,
2
6679
2304
Benim yaka kartımı aldılar ama size sormak istiyorum,
00:21
did anyonekimse here writeyazmak theironların nameisim
on the tagetiket in ArabicArapça?
3
9183
2590
burada kartında ismi Arapça yazan var mı?
00:23
AnyoneKimse! No one?
All right, no problemsorun.
4
11900
5394
Hiç kimse! Kimse mi?
Pekala, sorun değil.
00:29
OnceBir kez uponüzerine a time, not long agoönce,
5
17529
3963
Bir zamanlar ki çok uzun zaman önce değil,
00:33
I was sittingoturma in a restaurantrestoran with my friendarkadaş,
orderingsipariş foodGıda.
6
21632
4382
Bir arkadaşımla restoranda oturuyorduk, sipariş verecektim
00:38
So I lookedbaktı at the waiterGarson and said,
7
26477
3520
Bu yüzden garsona baktım ve dedim ki,
00:42
"Do you have a menumenü (ArabicArapça)?"
8
30087
2872
"Yemek listeniz var mi?"
00:45
He lookedbaktı at me strangelygarip bir şekilde,
thinkingdüşünme that he misheardyanlış duymuş.
9
33683
3760
Bana garip bir şekilde baktı, duyamadığını düşündü.
00:49
He said, "Sorry? (Englishİngilizce)."
10
37633
2073
"Sorry", dedi.
00:52
I said,
"The menumenü (ArabicArapça), please."
11
40132
3418
"Yemek listesi, lütfen." dedim.
00:56
He repliedcevap verdi,
"Don't you know what they call it?"
12
44110
3293
"Ona ne dendiğini bilmiyor musunuz?" diye cevapladı.
00:59
"I do."
13
47714
1294
"Biliyorum"
01:01
He said, "No! It's calleddenilen "menumenü" (Englishİngilizce),
or "menumenü" (FrenchFransızca)."
14
49133
3485
"Hayır! "menü" denir (İngilizce) veya "menü" (Fransızca).
01:04
Is the FrenchFransızca pronunciationtelaffuz correctdoğru?
15
52688
1925
Fransızca telaffuz doğru mu?
01:06
"Come, come, take carebakım of this one!"
said the waiterGarson.
16
54663
2390
"hadi hadi, şunla ilgilenin!" dedi garson.
01:09
He was disgustedtiksinti when talkingkonuşma to me,
as if he was sayingsöz to himselfkendisi,
17
57123
4235
Benimle konuşurken iğrenmişti, sanki kendi kendine,
01:13
"If this was the last girlkız on EarthDünya,
I wouldn'tolmaz look at her!"
18
61458
3942
"Bu kız dünyadaki son kız olsaydı, yinede ona bakmazdım" diyordu.
01:17
What's the meaninganlam
of sayingsöz "menumenü" in ArabicArapça?
19
65450
2057
Arapça'da yemek listesinin anlamlı söylenişi nedir?
01:19
Two wordskelimeler madeyapılmış a LebaneseLübnan younggenç man
judgehakim a girlkız as beingolmak backwardgeriye dönük
20
67578
8005
İki kelime Lübnanlı genç bir erkeğin bir kızı gerici ve
01:28
and ignorantcahil.
21
76323
2027
cahil olarak nitelemeye yetti.
01:30
How could she speakkonuşmak that way?
22
78820
5176
Nasıl böyle konuşabilir ki?
01:36
At that momentan, I startedbaşladı thinkingdüşünme.
23
84346
2685
O anda düşünmeye başladım.
01:39
It madeyapılmış me maddeli.
24
87059
1048
Beni çılgına çevirmişti.
01:40
It definitelykesinlikle hurtscanı yanmak!
25
88152
1084
Kesinlikle acı veriyor!
01:41
I'm deniedinkar the right to speakkonuşmak
my ownkendi languagedil in my ownkendi countryülke?
26
89326
3065
Kendi ülkemde kendi dilimi konuşma hakkından men mi edildim?
01:44
Where could this happenolmak?
27
92441
1871
Bu nerede olabilir?
01:46
How did we get here?
28
94392
3280
Nasıl bu hale geldik?
01:49
Well, while we are here,
there are manyçok people like me,
29
97732
3772
Pekala, hazır buradayken, Benim gibi birçok insan var,
01:53
who would reachulaşmak a stageevre in theironların liveshayatları,
where they involuntarilyistemsiz give up
30
101674
3408
hayatlarında belli bir aşamaya ulaşacak olan
01:57
everything
that has happenedolmuş to them in the pastgeçmiş,
31
105132
2288
istemsizce geçmişte başlarından geçen her şeyden vazgeçecekler
01:59
just so they can say that they're modernmodern
32
107420
2139
ve bu sayede modern
02:01
and civilizeduygar.
33
109699
2141
ve uygar oldukların söyleyecekler.
02:03
Should I forgetunutmak all my culturekültür, thoughtsdüşünceler,
34
111920
2825
Tüm kültürümü, düşüncelerimi
02:06
intellectakıl and all my memorieshatıralar?
35
114835
4605
aklımı ve tüm anılarımı unutmalı mıyım?
02:11
ChildhoodÇocukluk storieshikayeleri mightbelki be the besten iyi memorieshatıralar
we have of the warsavaş!
36
119690
3305
En iyi çocukluk hikayeleri
bizde savaş vardı olabilir.
02:15
Should I forgetunutmak everything
I learnedbilgili in ArabicArapça, just to conformuygun?
37
123118
5185
Sadece uyum sağlayabilmek için Arapça olarak öğrendiğim her şeyi unutmalı mıyım?
02:20
To be one of them?
38
128423
3165
Onlardan biri olmak için?
02:23
Where'sNerede the logicmantık in that?
39
131878
2144
Mantık bunun neresinde?
02:26
DespiteRağmen all that,
I trieddenenmiş to understandanlama him.
40
134132
3558
Bütün bunlara rağmen, onu anlamaya çalıştım.
02:29
I didn't want to judgehakim him
with the sameaynı crueltyacımasızlık that he judgedkarar me.
41
137780
6166
Onun beni yargıladığı kabalıkla ben onu yargılamak istemedim.
02:35
The ArabicArapça languagedil
doesn't satisfytatmin etmek today'sbugünkü needsihtiyaçlar.
42
143946
3766
Arap dili bu günün ihtiyaçlarını karşılamıyor.
02:39
It's not a languagedil for scienceBilim,
43
147902
1792
Bilim için olan bir dil değil,
02:41
researchAraştırma,
44
149764
1451
araştırma için değil,
02:43
a languagedil we're used to in universitiesüniversiteler,
45
151275
1959
üniversitelerde kullandığımız bir dil değil
02:45
a languagedil we use in the workplaceiş yeri,
46
153294
2080
iş yerinde kullandığımız bir dil değil
02:47
a languagedil we relygüvenmek on if we were to performyapmak
an advancedileri researchAraştırma projectproje,
47
155694
6104
eğer ileri düzeyde araştırma yapıyor olsak güvendiğimiz bir dil değil,
02:53
and it definitelykesinlikle isn't a languagedil
we use at the airporthavalimanı.
48
161888
2667
ve kesilikle hava alanında kullandığımız bir dil değil
02:56
If we did so,
they'dgittiklerini stripşerit us of our clothesçamaşırlar.
49
164555
2805
Eğer kullansaydık, kıyafetlerimizi çıkartırlardı.
03:00
Where can I use it, then?
We could all asksormak this questionsoru!
50
168780
3548
Öyle ise nerede kullanacağız?
Tüm bu soruları sorabiliyoruz!
03:04
So, you want us to use ArabicArapça.
Where are we to do so?
51
172408
3572
Öyle ise Arapçayı kullanmak istiyoruz.
Bunu yapmakta neredeyiz?
03:08
This is one realitygerçeklik.
52
176660
2470
Bir gerçek var.
03:11
But we have anotherbir diğeri more importantönemli realitygerçeklik
that we oughtgerektiğini to think about.
53
179240
5248
Ama düşünmek zorunda oluğumuz daha önemli bir gerçek var.
03:16
ArabicArapça is the motheranne tonguedil.
54
184878
2929
Arapça bizim anadilimiz,
03:19
ResearchAraştırma saysdiyor that masteryustalık
of other languagesdiller
55
187867
5825
Araştırmacılara göre diğer dillerde uzmanlaşmak
03:25
demandstalepler masteryustalık of the motheranne tonguedil.
56
193718
3496
anadilde uzmanlık gerektiriyor.
03:29
MasteryUstalık of the motheranne tonguedil is a prerequisiteön koşul
for creativeyaratıcı expressionifade in other languagesdiller.
57
197679
6665
Anadilde uzmanlık diğer dillerde yaratıcı ifade için ön koşul.
03:36
How?
58
204514
1305
Nasıl?
03:38
GibranGibran KhalilHalil GibranGibran,
59
206199
1700
Gibran Khalil Gibran,
03:40
when he first startedbaşladı writingyazı,
he used ArabicArapça.
60
208489
3901
Yazmaya ilk başladığında Arapça kullanıyordu.
03:44
All his ideasfikirler, imaginationhayal gücü and philosophyFelsefe
61
212540
6332
Tüm fikirleri, hayal ve felsefesi
03:51
were inspiredyaratıcı by this little boyoğlan
in the villageköy
62
219122
3467
bu çocuk tarafından bir köyde esinlenildi ki
03:54
where he grewbüyüdü up,
smellingkokulu a specificözel smellkoku,
63
222869
2111
belirli bir kokuyu koklayarak büyüdüğü,
03:57
hearingişitme a specificözel voiceses,
64
225150
1211
belirli bir ses duyduğu,
03:58
and thinkingdüşünme a specificözel thought.
65
226421
1565
ve belirli bir düşünceyi düşünerek büyüdüğü.
04:00
So, when he startedbaşladı writingyazı in Englishİngilizce,
he had enoughyeterli baggagebagaj.
66
228206
4581
İngilizce yazmaya başladığı zaman yeterli yükü vardı.
04:04
Even when he wroteyazdı in Englishİngilizce,
67
232917
2268
İngilizce yazdığında bile,
04:07
when you readokumak his writingsyazıları in Englishİngilizce,
you smellkoku the sameaynı smellkoku,
68
235265
3711
İngilizce yazınlarını okuduğunuzda, aynı kokuyu koklayabilir,
04:11
senseduyu the sameaynı feelingduygu.
69
239157
1714
aynı hissi hissedebilirsiniz.
04:13
You can imaginehayal etmek that that's him
writingyazı in Englishİngilizce,
70
241147
3586
Şunu hayal edebilirsiniz, İngilizce yazan O kişi,
04:16
the sameaynı boyoğlan who camegeldi from the mountaindağ.
From a villageköy on MountMount LebanonLübnan.
71
244813
5264
dağdan gelen çocukla aynı kişi.
Lübnan Dağı'ndaki bir köyden.
04:22
So, this is an exampleörnek
no one can arguetartışmak with.
72
250730
6361
Öyle ise bu kimsenin karşı çıkamayacağı bir örnek.
04:29
Secondİkinci, it's oftensık sık said
that if you want to killöldürmek a nationulus,
73
257401
4580
İkinci olarak, ki çok sık söylenir eğer bir milleti öldürmek istiyorsanız
04:34
the only way to killöldürmek a nationulus,
74
262060
2781
bir milleti öldürmenin tek yolu,
04:37
is to killöldürmek its languagedil.
75
265006
1459
onun dilini öldürmektir.
04:38
This is a realitygerçeklik
that developedgelişmiş societiestoplumlar are awarefarkında of.
76
266875
5120
Şu bir gerçek ki gelişmiş ülkeler bunun farkında.
04:44
The GermansAlmanlar, FrenchFransızca, JapaneseJaponca and ChineseÇince,
all these nationsmilletler are awarefarkında of this.
77
272352
6314
Almanlar, Fransızlar, Japonlar ve Çinliler, hepsi bunun fakında.
04:50
That's why they legislateyasamak
to protectkorumak theironların languagedil.
78
278876
3836
Bunun için dillerini korumak için yasalar yapıyorlar.
04:54
They make it sacredkutsal.
79
282842
2401
Onu kutsallaştırıyorlar.
04:57
That's why they use it in productionüretim,
they payödeme a lot of moneypara to developgeliştirmek it.
80
285323
5507
Bu sebeple üretimde onu kullanıyorlar,
dillerini geliştirmek için daha çok para ödüyorlar.
05:03
Do we know better than them?
81
291340
2366
Biz onlardan daha iyi mi biliyoruz?
05:06
All right,
82
294116
1000
Pekala,
05:07
we aren'tdeğil from the developedgelişmiş worldDünya,
83
295122
1827
Biz gelişmiş dünyadan değiliz,
05:08
this advancedileri thinkingdüşünme
hasn'tdeğil sahiptir reachedulaştı us yethenüz,
84
296949
2218
bu gelişmiş düşünce bize henüz ulaşmadı,
05:11
and we would like to catchyakalamak up
with the civilizeduygar worldDünya.
85
299257
2644
ve biz uygar dünyayı yakalamak istiyoruz.
05:15
CountriesÜlkeler that were oncebir Zamanlar like us,
but decidedkarar to strivegayret for developmentgelişme,
86
303181
4043
Ancak bir zamanlar bizim gibi olan ülkeler, gelişmek için çaba göstermeye ,
05:19
do researchAraştırma,
87
307514
1436
araştırma yapmaya,
05:21
and catchyakalamak up with those countriesülkeler,
88
309100
1833
ve bu ülkeleri yakalamaya karar verdiler,
05:22
suchböyle as TurkeyTürkiye, MalaysiaMalezya and othersdiğerleri,
89
310994
2779
bunlar Türkiye, Malezya ve diğerleri gibi ülkeler,
05:25
they carriedtaşınan theironların languagedil with them
as they were climbingTırmanmak the laddermerdiven,
90
313933
3671
merdivenleri tırmanırken dillerini de yanlarında taşıyorlar,
05:29
protectedkorumalı it like a diamondelmas.
91
317724
3287
onu bir elmas gibi koruyorlar.
05:33
They kepttuttu it closekapat to them.
92
321131
1509
Onu kendilerine yakın tutuyorlar.
05:34
Because if you get any productürün
from TurkeyTürkiye or elsewherebaşka yerde
93
322690
4250
Çünkü Türkiye'den bir ürün alırsanız veya başka bir yerden,
05:39
and it's not labeledetiketli in TurkishTürkçe,
94
327030
2076
etiketi Türkçe değil,
05:41
then it isn't a localyerel productürün.
95
329616
2449
öyle ise bu yerel bir ürün değil.
05:44
You wouldn'tolmaz believe it's a localyerel productürün.
96
332195
2583
İnanmayacaksınız yerel bir ürün.
05:47
They'dOnlar-cekti go back to beingolmak consumerstüketicilerin,
97
335168
2472
Tüketici olmaya devam edecekler
05:49
cluelessclueless consumerstüketicilerin, like we are
mostçoğu of the time.
98
337800
5353
çoğu zaman bizim de olduğumuz gibi, hiç bir fikri olmayan tüketiciler.
05:55
So, in ordersipariş for them to innovateyenilik yapmak and produceüretmek,
they had to protectkorumak theironların languagedil.
99
343463
5871
Yani yenilik ve üretim için dillerini korumak zorundaydılar
06:03
If I say, "FreedomÖzgürlük, sovereigntyegemenlik,
independencebağımsızlık (ArabicArapça),"
100
351187
4334
Eğer size "Özgürlük, egemenlik, bağımsızlık dersem,
06:08
what does this remindhatırlatmak you of?
101
356101
2454
Bu size neyi anımsatıyor ?
06:12
It doesn't ringhalka a bellçan, does it?
102
360625
1616
Bir şey çağrıştırmıyor mu ? Öyle mi ?
06:14
RegardlessNe olursa olsun of the who, how and why.
103
362819
3701
ne olursa olsun, kim, nasıl ve neden.
06:19
LanguageDil isn't just for conversingçevrilişi,
just wordskelimeler cominggelecek out of our mouthsağızlar.
104
367580
6078
Dil sadece konuşmak için ağzınızdan çıkan kelimeler değildir.
06:25
LanguageDil representstemsil specificözel stagesaşamaları
in our liveshayatları,
105
373798
4702
Dil hayatlarımızın önemli kısımlarını ve
06:30
and terminologyterminoloji
that is linkedbağlantılı to our emotionsduygular.
106
378690
5033
terminolojisini yansıtır ki bu bizim duygularımızla bağlantılıdır
06:35
So when we say,
"FreedomÖzgürlük, sovereigntyegemenlik, independencebağımsızlık,"
107
383723
2432
Öyle ise"Özgürlük egemenlik ve bağımsılık" dediğimiz zaman
06:38
eachher one of you drawsberabere a specificözel imagegörüntü
in theironların ownkendi mindus,
108
386155
3410
her biri aklımızda belli bir dönemin resmi olarak canlanır,
06:41
there are specificözel feelingsduygular
109
389778
2596
kendine özgü hisleri vardır
06:44
of a specificözel day
in a specificözel historicaltarihi perioddönem.
110
392444
2557
belli bir tarihsel dönemdeki tarihsel bir günün.
06:47
LanguageDil isn't one, two
or threeüç wordskelimeler or lettersharfler put togetherbirlikte.
111
395121
3304
Dil sadece bir araya getirilen bir yada iki kelime değildir.
06:50
It's an ideaFikir insideiçeride
that relatesile ilgilidir to how we think,
112
398765
2574
O bir fikirdir ki bu nasıl düşündüğümüzle alakalıdır
06:53
and how we see eachher other
and how othersdiğerleri see us.
113
401339
5664
ve birbirimizi nasıl gördüğümüz
ve yine diğerlerinin bizi nasıl gördüğü ile alakalıdır.
06:59
What is our intellectakıl?
114
407003
1704
Bizim aklımız nedir?
07:00
How do you say
whetherolup olmadığını this guy understandsanlar or not?
115
408977
2522
Nasıl olur da bu adam bizi anlıyor veya anlamıyor deriz?
07:03
So, if I say, "FreedomÖzgürlük, sovereigntyegemenlik,
independencebağımsızlık (Englishİngilizce),"
116
411639
7729
Öyle ise "Freedom, sovereignty, independence" dediğimiz de,
07:12
or if your sonoğul camegeldi up to you and said,
117
420164
1989
veya oğlunuz yanınıza gelip,
07:14
"DadBaba, have you livedyaşamış throughvasitasiyla the perioddönem of
the freedomözgürlük (Englishİngilizce) slogansloganı?"
118
422265
4586
"Baba, sen Freedom (İngilizce) dönemini gördün mü?" deseydi.
07:18
How would you feel?
119
426971
1680
Nasıl hissedersiniz?
07:21
If you don't see a problemsorun,
120
429741
3724
Eğer hiç bir sorun görmüyorsanız,
07:25
then I'd better leaveayrılmak,
and stop talkingkonuşma in vainboşuna.
121
433665
3479
bu yararsız konuşmayı sürdürmesem iyi olur.
07:29
The ideaFikir is that these expressionsifade
remindhatırlatmak us of a specificözel thing.
122
437334
5266
Ana fikir şu ki bu ifadeler bize özel bir şeyi hatırlatıyor.
07:35
I have a francophoneFrancophone friendarkadaş
who'skim marriedevli to a FrenchFransızca man.
123
443250
5336
Fransız bir adamla evli frankofon bir arkadaşım var
07:40
I askeddiye sordu her oncebir Zamanlar how things were going.
124
448946
3217
Bir keresinde ona işlerin nasıl gittiğini sordum.
07:44
She said,
"Everything is fine,
125
452253
1536
Dedi ki, " Her şey yolunda
07:45
but oncebir Zamanlar, I spentharcanmış a wholebütün night
askingsormak and tryingçalışıyor to translateÇevirmek
126
453921
4449
ama bir keresinde, bütün bir geceyi ona
07:50
the meaninganlam of the wordsözcük
'toqborni''toqborni' for him."
127
458370
2600
'toqborni' kelimesinin anlamını çevirmek için harcadım.
07:52
(LaughterKahkaha)
128
460970
1389
(Gülüşmeler)
07:54
(ApplauseAlkış)
129
462385
3110
(Alkışlar)
08:02
The poorfakir womankadın had mistakenlyyanlışlıkla told him
"toqbornitoqborni,"
130
470013
3350
Zavallı kadın ona yanlışlıkla "toqborni" dedi,
08:05
and then spentharcanmış the wholebütün night
tryingçalışıyor to explainaçıklamak it to him.
131
473483
2852
ve sonra bütün geceyi onu anlamını açıklamakla geçirdi.
08:08
He was puzzledşaşkın by the thought:
"How could anyonekimse be this cruelacımasız?
132
476335
3528
Kafası karışmıştı:
"Birisi nasıl bu kadar kaba olabilir?
08:12
Does she want to commitişlemek suicideintihar?
133
480093
1686
İntihar etmek istiyor mu?
08:14
'BuryGömmek me?' (Englishİngilizce)"
134
482369
2216
"Bury me?"(İngilizce)
08:17
This is one of the fewaz examplesörnekler.
135
485085
2448
Bu bir kaç örnekten biri.
08:19
It madeyapılmış us feel that she's unableaciz to tell
that wordsözcük to her husbandkoca,
136
487623
3149
Bu bize onun bu kelimeyi kocasına anlatmadığını hissettirdi,
08:22
sincedan beri he won'talışkanlık understandanlama,
137
490772
2689
anlayamayacak ta,
08:25
and he's right not to;
his way of thinkingdüşünme is differentfarklı.
138
493461
2921
ve bunda hatası yok; düşünme yöntemi farklı.
08:28
She said to me,
"He listensdinler to FairuzFairuz with me,
139
496862
3314
Bana dedi ki,
"Benimle birlikte Fairuz"u dinler,
08:32
and one night,
I trieddenenmiş to translateÇevirmek for him
140
500446
4415
ve bir gece,
ona çevirmeye çalıştım
08:36
so he can feel what I feel when
I listen to FairuzFairuz."
141
504991
3259
böylece benim Fairuz'u dinlerken hissettiğim şeyleri hissedebilecekti.
08:40
The poorfakir womankadın trieddenenmiş to translateÇevirmek
this for him:
142
508310
2190
Zavallı kadın onun için çevirmeye çalıştı:
08:42
"From them I extendedGenişletilmiş my handseller
and stoleçaldı you --"
143
510590
4105
"Onlardan, ellerimi uzattım ve seni çaldım--"
08:46
(LaughterKahkaha)
144
514755
1075
(Gülüşmeler)
08:48
And here'sburada the pickleturşu:
145
516000
1405
Ve işte sorun burada:
08:49
"And because you belongait to them,
I returnediade my handseller and left you."
146
517405
4095
"Ve çünkü sen onlara aittin,
Ellerimi geri aldım ve bıraktım seni."
08:53
(LaughterKahkaha)
147
521500
1116
(Gülüşmeler)
08:54
TranslateÇevir that for me.
148
522765
1315
Bunu benim için çevirin.
08:56
(ApplauseAlkış)
149
524140
7534
(Alkışlar)
09:03
So, what have we donetamam to protectkorumak
the ArabicArapça languagedil?
150
531804
4045
Peki, Arapça'yı korumak için ne yaptık?
09:08
We turneddönük this into a concernilgilendirmek
of the civilsivil societytoplum,
151
536129
3136
Bunu toplumsal bir mesele haline çevirdik,
09:11
and we launchedbaşlattı a campaignkampanya to preservekorumak
the ArabicArapça languagedil.
152
539495
2704
ve Arapça'yı korumak için bir kampanya başlattık.
09:14
Even thoughgerçi manyçok people told me,
"Why do you botherrahatsız?
153
542279
3315
Bir çok insanın bana,
"Niye canını sıkıyorsun?" demesine rağmen.
09:17
ForgetUnut about this headachebaş ağrısı
and go have funeğlence."
154
545644
3033
"Bu baş ağrısını unut ve keyfine bak."
09:20
No problemsorun!
155
548717
1537
Sorun yok!
09:22
The campaignkampanya to preservekorumak ArabicArapça
launchedbaşlattı a slogansloganı that saysdiyor,
156
550434
3093
Kampanya Arapça'yı korumak için bir slogan başlattı,
09:25
"I talk to you from the EastDoğu,
but you replycevap from the WestBatı."
157
553527
2833
"Ben senle doğudan konuşuyorum,
Sen bana batıdan cevap veriyorsun."
09:28
We didn't say,
"No! We do not acceptkabul etmek this or that."
158
556620
7308
"Hayır, Bunu kabul etmiyoruz, şunu kabul etmiyoruz." demiyoruz.
09:36
We didn't adoptbenimsemek this stylestil because
that way, we wouldn'tolmaz be understoodanladım.
159
564188
4865
Biz bu tarzı kullanmadık çünkü,
bu yolla anlaşılamayacağız.
09:41
And when someonebirisi talksgörüşmeler to me that way,
I hatenefret the ArabicArapça languagedil.
160
569203
3444
Ve birisi benle bu şekilde konuştuğu zaman,
Arapçadan nefret ediyorum.
09:44
We say-Say--
161
572947
1332
Diyoruz ki--
09:46
(ApplauseAlkış)
162
574359
2822
(Alkışlar)
09:49
We want to changedeğişiklik our realitygerçeklik,
163
577271
2382
Gerçeklerimizi değiştirmek istiyoruz,
09:51
and be convincedikna olmuş in a way that reflectsyansıtır
our dreamsrüyalar, aspirationsözlemleri and day-to-dayGünden güne life.
164
579703
4682
rüyalarımızı, özlemlerimizi ve yine günlük hayatımızı yansıtan bir yola ikna edilmek istiyoruz.
09:56
In a way that dresseselbiseler like us
and thinksdüşünüyor like we do.
165
584655
5295
Bu yol ki bizim gibi giyinen ve bizim gibi düşünen.
10:01
So, "I talk to you from the EastDoğu,
but you replycevap from the WestBatı"
166
589950
2873
Öyle ise, "Ben senle doğudan konuşuyorum,
ama sen batıdan cevap veriyorsun."
10:04
has hitvurmak the spotyer.
167
592823
1653
hedefi vurdu.
10:06
Something very easykolay,
yethenüz creativeyaratıcı and persuasiveikna edici.
168
594476
3693
Kolay, yaratıcı ve ikna edici.
10:10
After that,
we launchedbaşlattı anotherbir diğeri campaignkampanya
169
598579
3098
Bundan sonra başka bir kampanya başlattık
10:14
with scenessahneler of lettersharfler on the groundzemin.
170
602277
3408
zeminlerdeki harf sahneleri ile.
10:17
You've seengörüldü an exampleörnek of it outsidedışında,
171
605795
2309
Bir örneğini dışarıda görmüşsünüzdür,
10:20
a scenefaliyet alani, sahne of a lettermektup surroundedçevrili
by blacksiyah and yellowSarı tapebant
172
608284
4382
siyah ve sarı şeritlerle çevrili bir harf sahnesi
10:24
with "Don't killöldürmek your languagedil!"
writtenyazılı on it.
173
612666
2842
üzerinde"Dilinizi öldürmeyin!"
yazıyor.
10:27
Why?
SeriouslyCidden, don't killöldürmek your languagedil.
174
615508
3614
Neden?
Cidden, dilinizi öldürmeyin.
10:31
We really shouldn'tolmamalı killöldürmek our languagedil.
175
619212
2914
Geçekten dilimizi öldürmemeliyiz.
10:34
If we were to killöldürmek the languagedil,
we'devlenmek have to find an identityKimlik.
176
622266
5038
Eğer dili öldürmüş olsaydık,
yeni bir kimlik bulmak zorunda kalırdık.
10:39
We'dBiz istiyorsunuz have to find an existencevaroluş.
177
627424
1889
Bir varoluş bulmak zorunda kalırdık
10:41
We'dBiz istiyorsunuz go back to the beginningbaşlangıç.
178
629383
2315
En başa geri dönmek zorunda kalırdık.
10:43
This is beyondötesinde just missingeksik our chanceşans
of beingolmak modernmodern and civilizeduygar.
179
631768
6492
Bu modern ve uygar olma şansımızı kaçırmanın da ötesinde bir durum.
10:51
After that we releasedyayınlandı photosfotoğraflar
of guys and girlskızlar wearinggiyme the ArabicArapça lettermektup.
180
639260
5940
Daha sonra Arapça harfler giyen kız ve erkek fotoğrafları yayınladık.
10:57
PhotosFotoğraflar of "coolgüzel" guys and girlskızlar.
181
645620
2513
"Cool" erkek ve kızların fotoğrafları.
11:00
We are very coolgüzel!
182
648263
2161
Biz çok cool"uz
11:02
And to whoeverher kim mightbelki say,
"HaHa! You used an Englishİngilizce wordsözcük!"
183
650904
4294
Ve birileri dedi ki,
"Aha İngilizce bir kelime kullandın."
11:07
I say,
"No! I adoptbenimsemek the wordsözcük 'cool' serin.'"
184
655278
3792
Bende,
"Hayır! Ben kelimeyi uyarladım "cool"
11:11
Let them objectnesne howeverancak they want,
but give me a wordsözcük that's nicerdaha güzel
185
659120
3745
Nasıl görmek istiyorlarsa öyle görmelerini izin verelim,
ama bana gerçeklerle daha hoş
11:14
and matchesmaçlar the realitygerçeklik better.
186
662895
2636
ve gerçeklerle daha iyi eşleşen bir kelime verin.
11:17
I will keep on sayingsöz "InternetInternet"
187
665591
1974
"İnternet" demeye devam edeceğim.
11:19
I wouldn'tolmaz say:
"I'm going to the worldDünya widegeniş web"
188
667565
2824
Şöyle demeyeceğim:
"Dünya geniş ağına gireceğim"
11:22
(LaughsGülüyor)
189
670399
1776
(Gülüşmeler)
11:24
Because it doesn't fituygun!
We shouldn'tolmamalı kidçocuk ourselveskendimizi.
190
672175
3271
Çünkü uymuyor!
Kendimizi kandırmamalıyız.
11:27
But to reachulaşmak this pointpuan,
we all have to be convincedikna olmuş
191
675686
3669
Ama şu noktaya varmalıyız,
Şuna inanmalıyız;
11:31
that we shouldn'tolmamalı allowizin vermek anyonekimse
who is biggerDaha büyük
192
679885
2135
bizden büyük kimselere
11:34
or thinksdüşünüyor they have any authorityyetki over us
when it comesgeliyor to languagedil,
193
682020
3336
veya bizim üzerimizde kontrolü olduğunu düşünenlere
söz konusu dil olduğunda
11:37
to controlkontrol us or make us think and feel
what they want.
194
685356
5459
bizi kontrol etmelerine veya bizi istedikler gibi düşündürmelerine izin vermemeliyiz.
11:43
CreativityYaratıcılık is the ideaFikir.
195
691685
3758
Çare yaratıcılık.
11:47
So, if we can't reachulaşmak spaceuzay
or buildinşa etmek a rocketroket and so on,
196
695653
2560
Uzaya çıkamasakta,
veya bir roket yapamasakta,
11:50
we can be creativeyaratıcı.
197
698213
1900
Yaratıcı olabilir.
11:52
At this momentan, everyher one of you
is a creativeyaratıcı projectproje.
198
700113
3767
Şu anda, her biriniz yaratıcı bir projesiniz.
11:55
CreativityYaratıcılık in your motheranne tonguedil
is the pathyol.
199
703950
2518
Yaratıcılık ana dilindenizdeki bir yol.
11:58
Let's startbaşlama from this momentan.
200
706798
3446
Hadi şimdi başlayalım
12:02
Let's writeyazmak a novelyeni
or produceüretmek a shortkısa filmfilm.
201
710534
2002
Hadi bir roman yazalım
veya kısa bir film çekelim.
12:04
A singletek novelyeni could make us globalglobal again.
202
712596
3278
Tek bir roman bile bizi tekrar evrensel yapabilir.
12:07
It could bringgetirmek the ArabicArapça languagedil
back to beingolmak numbernumara one.
203
715934
3766
Arapça'yı tekrar bir numaraya
taşıyabilir.
12:12
So, it's not truedoğru that there's no solutionçözüm;
there is a solutionçözüm!
204
720380
3851
Öyle ise, bir çözümün olmadığı doğru değil;
Bir çözüm var.
12:16
But we have to know that, and be convincedikna olmuş
that a solutionçözüm existsvar,
205
724231
3999
Ama şunu bilmeli ve inanmalıyız ki,
bir çözüm var,
12:20
that we have a dutygörev
to be partBölüm of that solutionçözüm.
206
728230
2999
bu çözümün bir parçası olmak
bizim görevimiz.
12:23
In conclusionSonuç, what can you do todaybugün?
207
731929
2787
Sonuç olarak, Bugün ne yapabiliriz?
12:26
Now, tweetsTweets, who'skim tweetingTweeting?
208
734836
3164
Şimdi, tweets, kim tweet atıyor?
12:32
Please, I begdilenmek of you,
even thoughgerçi my time has finishedbitmiş,
209
740060
5275
Lütfen, size yalvarıyorum,
benim konuşmam bittiğinde bile,
12:37
eitherya ArabicArapça, Englishİngilizce, FrenchFransızca
or ChineseÇince.
210
745430
5057
hem Arapça'da, İngilizce'de, Fransızca'da
veya Çince'de.
12:42
But don't writeyazmak ArabicArapça
with LatinLatin characterskarakterler mixedkarışık with numberssayılar!
211
750577
5581
Ama Arapça'yı Latin harfleriyle ve rakamlarıyla yazmayın!
12:48
(ApplauseAlkış)
212
756298
4060
(Alkışlar)
12:52
It's a disasterafet!
That's not a languagedil.
213
760408
3148
Felaket!
Bir dil değil.
12:55
You'dOlur be enteringgirme a virtualsanal worldDünya
with a virtualsanal languagedil.
214
763866
3546
Sanal bir dünyaya
sanal bir dil ile girdiniz.
12:59
It's not easykolay to come back
from suchböyle a placeyer and riseyükselmek.
215
767562
2682
Böyle bir durumdan geri gelip
yükselmek kolay değil.
13:02
That's the first thing we can do.
216
770724
2082
Bu yapabileceğimiz ilk şey.
13:04
Secondİkinci, there are manyçok other things
that we can do.
217
772896
2603
İkincisi, yapabileceğimiz başka birçok şey var.
13:07
We're not here todaybugün to convinceikna etmek
eachher other.
218
775499
2405
Bugün birbirimizi ikna etmek için burada değiliz.
13:09
We're here to bringgetirmek attentionDikkat
to the necessityzorunluluk of preservingkoruma this languagedil.
219
777904
3534
Bu dilin korumanın gerekliliğine dikkat çekmek için buradayız.
13:13
Now I will tell you a secretgizli.
220
781438
2875
Şimdi size bir sır vereceğim.
13:17
A babybebek first identifiestanımlar its fatherbaba
221
785303
5187
Bir bebeğin babasını ilk kez tanıması
13:22
throughvasitasiyla languagedil.
222
790490
2067
dili yoluyla olur.
13:24
When my daughterkız evlat is borndoğmuş, I'll tell her,
"This is your fatherbaba, honeybal (ArabicArapça)."
223
792557
5159
Kızım doğduğu zaman, ona diyeceğim ki,
"Bu senin baban, tatlı."
13:29
I wouldn'tolmaz say,
"This is your dadbaba, honeybal (Englishİngilizce)."
224
797796
4528
Şunu demeyeceğim,
"This is your dad, honey"
13:34
And in the supermarketsüpermarket,
I promisesöz vermek my daughterkız evlat NoorNoor,
225
802585
3185
Ve süpermarkette,
Söz veriyorum kızım Noor,
13:37
that if she saysdiyor to me,
"Thanksteşekkürler (ArabicArapça),"
226
805770
2216
eğer ki bana şunu derse,
"Teşekkürler"
13:40
I won'talışkanlık say, "DisDis, 'Merci' Merci, MamanMaman,'"
and hopeumut no one has heardduymuş her.
227
808086
4667
"Dis, 'Merci, Maman" demeyeceğim
ve kimsenin onu duymadığını umut etmeyeceğim.
13:44
(ApplauseAlkış)
228
812813
3087
(Alkışlar)
13:55
Let's get ridkurtulmuş of this culturalkültürel cringeyaltaklanmak.
229
823980
4897
Kültürel yalakalıktan kurtulalım.
14:01
(ApplauseAlkış)
230
829297
3046
(Alkışlar)
Translated by ilker Gül
Reviewed by Mehmet ERKEN

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Suzanne Talhouk - Poet and language advocate
Suzanne Talhouk is an advocate for the Arabic language as a tool of power, pride and unity.

Why you should listen

Raised in war-torn Lebanon, Suzanne Talhouk has a masters in physics and a passion for poetry; she has released two collections of poems. Dismayed by what she saw as a lack of power during the recent war in the Middle East, Talhouk saw the Arabic language as medium to unite and empower the Arab world. She launched Feil Amer, an organization that aims to preserve the Arabic language, and to reinstate the pride in young Arabs towards their language.

More profile about the speaker
Suzanne Talhouk | Speaker | TED.com