ABOUT THE SPEAKER
Paul Rothemund - DNA origamist
Paul Rothemund folds DNA into shapes and patterns. Which is a simple enough thing to say, but the process he has developed has vast implications for computing and manufacturing -- allowing us to create things we can now only dream of.

Why you should listen

Paul Rothemund won a MacArthur grant this year for a fairly mystifying study area: "folding DNA." It brings up the question: Why fold DNA? The answer is -- because the power to manipulate DNA in this way could change the way we make things at a very basic level.

Rothemund's work combines the study of self-assembly (watch the TEDTalks from Neil Gershenfeld and Saul Griffith for more on this) with the research being done in DNA nanotechnology -- and points the way toward self-assembling devices at microscale, making computer memory, for instance, smaller, faster and maybe even cheaper.

More profile about the speaker
Paul Rothemund | Speaker | TED.com
TED2007

Paul Rothemund: Playing with DNA that self-assembles

Paul Rothemund DNA ile büyü yapıyor.

Filmed:
471,278 views

Paul Rothemund DNA'nın kendisini bir yıldız, bir gülen yüz ve daha birçok şekle sokabilmesini sağlayan kodlar yazıyor. Tabii ki, bu bir gösteri; fakat aynı zamanda, gelecekte bir şeyler üretmek için "en küçük parçacık seviyesinde kendiliğinden düzen alma" konusuna da büyük bir örnek.
- DNA origamist
Paul Rothemund folds DNA into shapes and patterns. Which is a simple enough thing to say, but the process he has developed has vast implications for computing and manufacturing -- allowing us to create things we can now only dream of. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:26
There's an ancienteski and universalevrensel conceptkavram that wordskelimeler have powergüç,
0
1000
4000
Kelimelerin gücüne ve büyünün gerçekte var olduğuna dair çok eski ve evrensel
00:30
that spellsbüyü existvar olmak, and that if we could only pronouncetelaffuz the right wordskelimeler,
1
5000
4000
bir düşünce var. Sadece doğru kelimeleri telaffuz ediyorsunuz ve
00:34
then -- whoooshwhoooosh -- you know, an avalancheÇığ would come
2
9000
2000
sonrasında, whoooosh! Bilirsiniz, bir çığ gelip
00:36
and wipesilme out the hobbitsHobbitler, right? So this is a very attractiveçekici ideaFikir
3
11000
5000
"hobbit"leri yok edebilir, değil mi? Yani, bu çok cazip bir düşünce
00:41
because we're very lazytembel, like the sorcerer'sFelsefe apprenticeçırak,
4
16000
2000
çünkü biz tembeliz, tıpkı "Sihirbazın Çırağı" gibi | ç.n. "The Sorcerer's Apprentice"
00:43
or the world'sDünyanın en greatestEn büyük computerbilgisayar programmerprogramcı.
5
18000
2000
veya dünyanın en iyi Bilgisayar Programcısı gibi.
00:45
And so this ideaFikir has a lot of tractionçekiş with us.
6
20000
2000
Yani, bu büyü yapma düşüncesi bizi kuvvetle çekiyor.
00:47
We love the ideaFikir that wordskelimeler, when pronouncedtelaffuz --
7
22000
2000
Kelimelerin telaffuz ettiğimizde, saf bilgiden
00:49
they're just little more than puresaf informationbilgi,
8
24000
2000
çok az fazlasını içermeye başlayıp, gerçek hayatta
00:51
but they evokeuyandırmak some physicalfiziksel actionaksiyon
9
26000
1000
bazı şeyleri yapmamıza yardım eden fiziksel bir
00:53
in the realgerçek worldDünya that helpsyardım eder us do work.
10
28000
1000
etkiyi oluşturabilecekleri düşüncesini çok severiz.
00:54
And so, of coursekurs, with lots of programmableprogramlanabilir computersbilgisayarlar
11
29000
3000
Ve tabi, etrafta bir çok programlanabilen bilgisayar
00:57
and robotsrobotlar around this is an easykolay thing to pictureresim.
12
32000
3000
ve robot varken, bu hayal edilmesi kolay bir şey.
01:00
So how manyçok of you know what I'm talkingkonuşma about?
13
35000
2000
Şimdi, kaçınız neden bahsettiğimi anlıyor?
01:02
RaiseZam your right handel. OK. How manyçok of you
14
37000
1000
Sağ elinizi kaldırın. Peki.
01:03
don't know what I'm talkingkonuşma about? RaiseZam your left handel.
15
38000
3000
Kaçınız anlamıyor? Sol elinizi kaldırın. Tamam.
01:06
So that's great. So that was too easykolay.
16
41000
3000
Pekala. Mükemmel. Bu çok kolaydı.
01:09
You guys have very insecuregüvensiz computersbilgisayarlar, OK?
17
44000
3000
Sizin beyinleriniz çok güvensiz var, tamam mı?
01:12
So now, the thing is that this is a differentfarklı kindtür of spellbüyü.
18
47000
5000
Şimdi, mesele şu ki, bu farklı bir tür büyü.
01:17
This is a computerbilgisayar programprogram madeyapılmış of zerossıfır and onesolanlar.
19
52000
1000
Bu, "sıfır" lar ve "bir" lerden oluşan bir bilgisayar programı.
01:18
It can be pronouncedtelaffuz on a computerbilgisayar. It does something like this.
20
53000
3000
Bir bilgisayar tarafından telaffuz edilebiliyor. Şöyle bir şey yapıyor.
01:21
The importantönemli thing is we can writeyazmak it in a high-levelyüksek seviye languagedil.
21
56000
2000
Önemli olan çok daha yüksek bir dil kullanarak bunu yazabiliyor olmamız
01:23
A computerbilgisayar magicianSihirbaz can writeyazmak this thing.
22
58000
3000
Bunu bir bilgisayar sihirbazı yazabiliyor.
01:26
It can be compiledderlenmiş into this -- into zerossıfır and onesolanlar --
23
61000
3000
Şu şekilde toparlanabilir. "sıfır ve bir" rakamları
01:29
and pronouncedtelaffuz by a computerbilgisayar.
24
64000
1000
bilgisayar tarafından okunabiliyor.
01:30
And that's what makesmarkaları computersbilgisayarlar powerfulgüçlü:
25
65000
1000
Ve bilgisayarları çok etkili yapan şey de bu;
01:32
these high-levelyüksek seviye languagesdiller that can be compiledderlenmiş.
26
67000
2000
bu düzenlenebilir teknik yüksek diller.
01:34
And so, I'm here to tell you, you don't need a computerbilgisayar
27
69000
3000
Yani, sizin büyü yaratmak için bir bilgisayara ihtiyacınız olmadığını
01:37
to actuallyaslında have a spellbüyü. In factgerçek, what you can do
28
72000
3000
söylemek için burdayım.. Aslında, molekuler seviyede
01:40
at the molecularmoleküler levelseviye is that if you encodekodlamak informationbilgi --
29
75000
3000
yapabileceginiz sey su ki; eğer bir bilgiyi kodlarsanız
01:43
you encodekodlamak a spellbüyü or programprogram as moleculesmoleküller --
30
78000
2000
bir büyüyü veya programı moleküller halinde kodlamış olursunuz
01:46
then physicsfizik can actuallyaslında directlydirekt olarak interpretyorumlamak that informationbilgi
31
81000
3000
ve sonrasında, fizik kuralları o bilgiyi hemen canlandırır
01:49
and runkoş a programprogram. That's what happensolur in proteinsproteinler.
32
84000
2000
ve bir programı çalıştırabilir. Proteinlerde olan budur.
01:52
When this aminoamino acidasit sequencesıra getsalır pronouncedtelaffuz as atomsatomları,
33
87000
2000
Bu aminoasit sekansını (dizisini) açtığımız ve atomları halinde "tellaffuz" ettiğimizde,
01:55
these little lettersharfler are stickyyapışkan for eachher other.
34
90000
2000
bu küçük harflerin biribirlerine karşı yapışkanlık gösterdiğini görürüz.
01:57
It collapsesçöker into a three-dimensional3 boyutlu shapeşekil that turnsdönüşler it into
35
92000
3000
Böylece birbirlerine yapışırlar ve DNA'yı kesen 3 boyutlu
02:00
a nanomachinenanomachine that actuallyaslında cutskeser DNADNA.
36
95000
2000
bir nanomakineye dönüşecek şekilde katlanır
02:02
And the interestingilginç thing is that if you changedeğişiklik the sequencesıra,
37
97000
3000
Ve ilginç olan şey, eğer diziyi değiştirirseniz
02:05
you changedeğişiklik the three-dimensional3 boyutlu foldingkatlama.
38
100000
2000
3 boyutlu katlanmayı da değiştirmiş olursunuz.
02:07
You get now a DNADNA staplerZımba insteadyerine. These are the kindtür of
39
102000
3000
Ve bu yeni sekans ile yeni bir DNA birleştiricisi olmak için katlanırlar.
02:10
molecularmoleküler programsprogramlar that we want to be ableyapabilmek to writeyazmak,
40
105000
2000
Bu kesici ve birleştiriciler aslında yazmak istediğimiz molekuler programlar
02:12
but the problemsorun is, we don't know the machinemakine languagedil of
41
107000
2000
ancak sorun şu ki, proteinlerin makina dilini bilmiyoruz,
02:14
proteinsproteinler. We don't have a compilerderleyici for proteinsproteinler.
42
109000
2000
yani proteinlerin kullandığı dili anlayacak bir derleyicimiz yok.
02:17
So I've joinedkatıldı a growingbüyüyen bandgrup of people that try to make
43
112000
2000
Ben de DNA'yı kullanarak "molekuler büyüler" yapan,
02:19
molecularmoleküler spellsbüyü usingkullanma DNADNA. We use DNADNA because it's cheaperdaha ucuz.
44
114000
3000
bir gruba katıldım. DNA'yı kullanıyoruz, çünkü daha ucuz.
02:23
It's easierDaha kolay to handlesap. It's something that we understandanlama really well.
45
118000
2000
Hükmetmesi daha kolay. Gerçekten iyi anladığımız bir şey.
02:25
We understandanlama it so well, in factgerçek, that we think we can actuallyaslında writeyazmak
46
120000
4000
O kadar iyi anlıyoruz ki, aslında, DNA için proglamlama dili yazıp
02:29
programmingprogramlama languagesdiller for DNADNA and have molecularmoleküler compilersderleyiciler.
47
124000
3000
moleküler düzenleyiciler elde edebileceğimizi düşünüyoruz.
02:32
So then, we think we can do that. And my first questionsoru doing this --
48
127000
4000
Yani, bunu yapabiliriz. Benim bu konudaki sorum
02:36
or one of my questionssorular doing this -- was how can you make
49
131000
1000
yani sorularımdan bir tanesi şuydu:
02:38
an arbitrarykeyfi shapeşekil or patternmodel out of DNADNA? And I decidedkarar to use
50
133000
3000
DNA'dan istediginiz şekil veya modeli nasıl elde edebilirsiniz? Ben de,
02:41
a typetip of DNADNA origamiOrigami, where you take a long strandStrand of DNADNA
51
136000
3000
uzun bir DNA ipliğini alıp katlayarak istediğiniz şekle veya kalıba
02:44
and foldkat it into whateverher neyse shapeşekil or patternmodel you mightbelki want.
52
139000
3000
sokabildiğiniz bir DNA origamisi türünü kullanmaya karar verdim.
02:47
So here'sburada a shapeşekil. I actuallyaslında spentharcanmış about a yearyıl in my home,
53
142000
3000
İşte bir şekil. Aslında bu şekil için, evimde, iç çamaşırlarımla bir yıl boyunca
02:50
in my underweariç çamaşırı, codingkodlama, like LinusLinus [TorvaldsTorvalds], in that pictureresim before.
54
145000
3000
az önce resmini gördüğünüz Linus (Torvalds) gibi kodlama yaptım. | ç.n. " Linux işletim sistemi çekirdeğinin geliştiricisi"
02:54
And this programprogram takes a shapeşekil, spitstükürüyor out 250 DNADNA sequencesdizileri.
55
149000
3000
ve bu program bir şekli alıyor ve 250 DNA dizisi ortaya çıkarıyor.
02:57
These shortkısa DNADNA sequencesdizileri are what are going to foldkat the long strandStrand
56
152000
3000
Uzun ipliği, bizim istediğimiz gibi bu şekilde katlayacak olan şey,
03:00
into this shapeşekil that we want to make. So you sendgöndermek an e-maile-mail
57
155000
3000
bu kısa DNA dizileridir. Şimdi, siz bir şirkete,
03:03
with these sequencesdizileri in it to a companyşirket, and what it does --
58
158000
3000
içinde bu DNA dizileri yazılı olan bir e-posta gönderiyorsunuz, yapılan şey--
03:07
the companyşirket pronouncestelaffuz them on a DNADNA synthesizersynthesizer.
59
162000
1000
şirket onları bir DNA sentezleyicisi üzerinden okutuyor.
03:09
It's a machinemakine about the sizeboyut of a photocopierFotokopi makinesi. And what happensolur is,
60
164000
3000
O da, bir fotokopi makinesi boyutlarında bir makinedir. ve olan şey,
03:12
they take your e-maile-mail and everyher lettermektup in your e-maile-mail,
61
167000
2000
e-postanızı ve postanızdaki her harfi alıp,
03:14
they replacedeğiştirmek with 30-atom-atom clusterküme -- one for eachher lettermektup,
62
169000
3000
her biri DNA'nın bir harfi ve 30 atomluk bir küme olan A,T,C ve G
03:17
A, T, C, and G in DNADNA. They stringsicim them up in the right sequencesıra,
63
172000
3000
ile değiştirirler. Onları doğru sekansta, dizide sıralarlar,
03:21
and then they sendgöndermek them back to you viaüzerinden FedExFedEx.
64
176000
1000
ve sonra size FedEx aracalığıyla gönderirler.
03:23
So you get 250 of these in the mailposta in little tubesborular.
65
178000
1000
Bunların 250 tanesini küçük tüpler içinde postanızdan alırsınız
03:25
I mixkarıştırmak them togetherbirlikte, addeklemek a little bitbit of salttuz waterSu,
66
180000
3000
Ben bunları karıştırıyorum, biraz tuzlu su ekliyorum,
03:28
and then addeklemek this long strandStrand I was tellingsöylüyorum you about,
67
183000
2000
ve sonra size bahsettiğim (bir virüsten çaldığım)
03:30
that I've stolençalıntı from a virusvirüs. And then what happensolur is,
68
185000
2000
bu uzun ipliği ekliyorum. Ve sonrasında olan şey,
03:33
you heatsıcaklık this wholebütün thing up to about boilingkaynamak. You coolgüzel it down
69
188000
3000
tüm bu şeyleri kaynama sıcaklığına kadar ısıtıyorsunuz. Oda sıcaklığına
03:37
to roomoda temperaturesıcaklık, and as you do,
70
192000
1000
kadar soğutuyorsunuz ve siz bunları yaptıkça,
03:38
what happensolur is those shortkısa strandslifler, they do the followingtakip etme thing:
71
193000
2000
bu kısa iplikler, şimdi sıradaki şeyi yapmaya başlıyor:
03:41
eachher one of them bindsbağlar that long strandStrand in one placeyer,
72
196000
3000
kısa ipliklerin her biri, önce uzun ipliğe bir yerinden bağlanıyor,
03:44
and then has a secondikinci halfyarım that bindsbağlar that long strandStrand
73
199000
2000
sonra bunların yarısı uzun ipliğe uzak bir kısmından da bağlanıyor
03:47
in a distantuzak placeyer, and bringsgetiriyor those two partsparçalar of the long strandStrand
74
202000
3000
ve uzun ipliğin o iki kısmını birbirine yaklaştırıp
03:50
closekapat togetherbirlikte so that they stickÇubuk togetherbirlikte.
75
205000
2000
biraraya getiriyor ve o kısımlar birbirine yapışıyor.
03:52
And so the net effectEfekt of all 250 of these strandslifler is to foldkat
76
207000
3000
Ve bu 250 ipliğin hepsinin sonuç etkisi olarak,
03:55
the long strandStrand into the shapeşekil that you're looking for.
77
210000
4000
uzun iplik önceden istediğiniz şekilde katlanıyor;
03:59
It'llİtll ' approximateyaklaşık that shapeşekil. We do this for realgerçek in the testÖlçek tubetüp.
78
214000
3000
ve o şekle benziyor. Biz test ıtüpünde bunun gerçeğini yapıyoruz.
04:02
In eachher little dropdüşürmek of waterSu you get 50 billionmilyar of these guys.
79
217000
3000
Her bir su damlasında, bunlardan 50 milyar tane elde ediyorsunuz.
04:05
You can look with a microscopemikroskop and see them on a surfaceyüzey.
80
220000
2000
Bir mikroskopla bakıp, onları yüzeyde görebilirsiniz.
04:08
And the neattemiz thing is that if you changedeğişiklik the sequencesıra
81
223000
1000
ve işin eğlenceli kısmı, DNA sekansını (dizilimini) değiştirdiğinizde, yani
04:09
and changedeğişiklik the spellbüyü, you just changedeğişiklik the sequencesıra of the staplesZımba.
82
224000
4000
büyüyü değiştirdiğinizde, sadece birleştiricilerin dizisini değiştirmiş olursunuz.
04:13
You can make a moleculemolekül that looksgörünüyor like this, and, you know,
83
228000
3000
Bir molekülün şu şekilde görünmesini sağlayabilirsiniz, yani, işte.
04:16
he likesseviyor to hangasmak out with his buddiesarkadaşları, right.
84
231000
2000
Bu da arkadaşlarıyla takılmayı sever, değil mi?
04:19
And a lot of them are actuallyaslında prettygüzel good.
85
234000
1000
ve birçoğu biraradayken gayet güzeldir.
04:21
If you changedeğişiklik the spellbüyü again, you changedeğişiklik the sequencesıra again.
86
236000
2000
Büyüyü değiştirirseniz, dizilimi de değiştirmiş olursunuz.
04:23
You get really niceGüzel 130 nanometernanometre trianglesüçgenler. If you do it again,
87
238000
4000
130 nanometrelik çok hoş üçgenler elde edersiniz. Bunu bir daha yaparsanız,
04:27
you can get arbitrarykeyfi patternsdesenler. So on a rectangledikdörtgen
88
242000
3000
istediğiniz şekilleri elde edebilirsiniz. Böyle bir dikdörtgen üzerinde
04:30
you can paintboya patternsdesenler of NorthKuzey and SouthGüney AmericaAmerika, or the wordskelimeler, "DNADNA."
89
245000
5000
Kuzey ve Güney Amerika modellerini veya "DNA" kelimesini resmedebilirsiniz.
04:35
So that's DNADNA origamiOrigami. That's one way. There are manyçok waysyolları
90
250000
4000
Yani, bu DNA origamisi. Bu sadece bir yolu. DNA'yı kullanarak
04:39
of castingdöküm molecularmoleküler spellsbüyü usingkullanma DNADNA.
91
254000
3000
moleküler büyüler yapmanın birçok yolu var.
04:42
What we really want to do in the endson is learnöğrenmek how to programprogram
92
257000
3000
Sonuçta asıl yapmak istediğimiz şey, kendiliğinden düzen almanın
04:45
self-assemblykendinden montaj so that we can buildinşa etmek anything, right?
93
260000
3000
nasıl proglamlandığını öğrenmek, böylece istediğimiz her şeyi oluşturmak, değil mi?
04:48
We want to be ableyapabilmek to buildinşa etmek technologicalteknolojik artifactseserler
94
263000
2000
Dünya için muhtemelen olumlu teknolojik yapılar
04:50
that are maybe good for the worldDünya. We want to learnöğrenmek
95
265000
2000
inşa edebilmeyi istiyoruz. İnsanlar, balinalar ve ağaçlar gibi
04:52
how to buildinşa etmek biologicalbiyolojik artifactseserler, like people and whalesbalinalar and treesağaçlar.
96
267000
4000
biyolojik yapılar oluşturmayı öğrenmek istiyoruz.
04:57
And if it's the casedurum that we can reachulaşmak that levelseviye of complexitykarmaşa,
97
272000
2000
ve bu, bu seviyede bir zorluğa erişebileceğimiz bir durumsa,
04:59
if our abilitykabiliyet to programprogram moleculesmoleküller getsalır to be that good,
98
274000
3000
molekül programlama becerimiz o kadar ileri gelişirse,
05:03
then that will trulygerçekten be magicsihirli. Thank you very much.
99
278000
3000
bu gerçekten bir sihir olur. Çok teşekkürler
05:06
(ApplauseAlkış)
100
281000
1000
(alkışlar)
Translated by ugur damar
Reviewed by Seda Demirel

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Paul Rothemund - DNA origamist
Paul Rothemund folds DNA into shapes and patterns. Which is a simple enough thing to say, but the process he has developed has vast implications for computing and manufacturing -- allowing us to create things we can now only dream of.

Why you should listen

Paul Rothemund won a MacArthur grant this year for a fairly mystifying study area: "folding DNA." It brings up the question: Why fold DNA? The answer is -- because the power to manipulate DNA in this way could change the way we make things at a very basic level.

Rothemund's work combines the study of self-assembly (watch the TEDTalks from Neil Gershenfeld and Saul Griffith for more on this) with the research being done in DNA nanotechnology -- and points the way toward self-assembling devices at microscale, making computer memory, for instance, smaller, faster and maybe even cheaper.

More profile about the speaker
Paul Rothemund | Speaker | TED.com