ABOUT THE SPEAKER
Jan Chipchase - User anthropologist
As Executive Creative Director of global insights for frog design, Jan Chipchase travels around the world and inside our pockets in search of behavioral patterns that will inform the design of products we don't even know we want. Yet.

Why you should listen

Jan Chipcase can guess what's inside your bag and knows all about the secret contents of your refrigerator. It isn't a second sight or a carnival trick; he knows about the ways we think and act because he's spent years studying our behavioral patterns. He's traveled from country to country to learn everything he can about what makes us tick, from our relationship to our phones (hint: it's deep, and it's real) to where we stow our keys each night. He oversees the creative direction of frog design , an innovation firm that advises the design products for Microsoft Office, Nike, UNICEF, GE, Sephora, Gatorade and Alitalia.

Before moving to frog design, Jan's discoveries and insights helped to inspire the development of the next generations of phones and services at Nokia. As he put it, if he does his job right, you should be seeing the results of his research hitting the streets and airwaves within the next 3 to 15 years.

More profile about the speaker
Jan Chipchase | Speaker | TED.com
TED2007

Jan Chipchase: The anthropology of mobile phones

Jan Chipchase cep telefonlarımız üzerine

Filmed:
789,110 views

Nokia araştırmacısı Jan Chipchase'in teknoloji ile etkileştiğimiz yollar hakkında yaptığı araştırma, onu Uganda'nın köylerinden ceplerimizin içerisine kadar götürdü. O bu yolculuk sırasında beklenmeyen bazı buluşlar yaptı.
- User anthropologist
As Executive Creative Director of global insights for frog design, Jan Chipchase travels around the world and inside our pockets in search of behavioral patterns that will inform the design of products we don't even know we want. Yet. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:26
I livecanlı and work from TokyoTokyo, JapanJaponya.
0
1000
3000
Tokyo, Japonya'da yaşıyorum ve çalışıyorum.
00:29
And I specializeuzmanlaşmak in humaninsan behavioraldavranışsal researchAraştırma,
1
4000
4000
Uzmanlık alanım insan davranışı araştırmaları,
00:33
and applyinguygulayarak what we learnöğrenmek to think about the futuregelecek in differentfarklı waysyolları,
2
8000
6000
ve bugünlerde gelecek hakkında ne düşünmeyi öğrendiğimizi uygulayarak
00:39
and to designdizayn for that futuregelecek.
3
14000
2000
bu gelecek için tasarımlar yapmak.
00:41
And you know, to be honestdürüst, I've been doing this for sevenYedi yearsyıl,
4
16000
4000
Ve biliyorsunuz, dürüst olmak gerekirse, bu işi yedi senedir yapıyorum,
00:45
and I haven'tyok got a clueipucu what the futuregelecek is going to be like.
5
20000
2000
ve geleceğin neye benzediği konusunda ipucum bile yok.
00:47
But I've got a prettygüzel good ideaFikir
6
22000
2000
Ama insanların gelecekte nasıl
00:49
how people will behaveDavranmak when they get there.
7
24000
3000
davranacakları konusunda fikirlerim var.
00:53
This is my officeofis. It's out there.
8
28000
3000
Bu benim ofisim. Dışarıda bir yer.
00:56
It's not in the lablaboratuvar,
9
31000
2000
Laboratuvarın içinde değil,
00:58
and it's increasinglygiderek in placesyerler like IndiaHindistan, ChinaÇin, BrazilBrezilya, AfricaAfrika.
10
33000
6000
ve giderek artan bir şekilde Hindistan, Çin, Brezilya, Afrika gibi yerlerde.
01:07
We livecanlı on a planetgezegen -- 6.3 billionmilyar people.
11
42000
2000
Bir gezegende yaşıyoruz -- 6.3 milyar kişi.
01:10
About threeüç billionmilyar people, by the endson of this yearyıl,
12
45000
2000
Bu yılın sonuna kadar, üç milyar kişinin
01:12
will have cellularhücresel connectivitybağlantı.
13
47000
3000
cep telefonu olacak.
01:15
And it'llolacak take about anotherbir diğeri two yearsyıl to connectbağlamak the nextSonraki billionmilyar after that.
14
50000
5000
Ve iki yıl daha sonra bir milyar kişi buna sahip olacak.
01:20
And I mentionsöz etmek this because,
15
55000
2000
Bunu şunun için söylüyorum,
01:22
if we want to designdizayn for that futuregelecek,
16
57000
2000
eğer bu gelecek için tasarlamak istiyorsak,
01:24
we need to figureşekil out what those people are about.
17
59000
2000
bu kitlenin nasıl insanlar olduklarını anlamamız gerekiyor.
01:26
And that's, kindtür of, where I see what my job is
18
61000
2000
İşte bu, benim ve takımımızın işi
01:28
and what our team'stakımın job is.
19
63000
2000
olarak gördüğü şey.
01:31
Our researchAraştırma oftensık sık startsbaşlar with a very simplebasit questionsoru.
20
66000
3000
Araştırmamız çoğunlukla çok kolay bir soruyla başlar.
01:34
So I'll give you an exampleörnek. What do you carrytaşımak?
21
69000
4000
Size bir örnek vereyim: Neleri taşırsınız ?
01:38
If you think of everything in your life that you ownkendi,
22
73000
4000
Eğer hayatınızdaki sahip olduğunuz herşeyi düşünürseniz,
01:43
when you walkyürümek out that doorkapı,
23
78000
2000
o kapıdan çıkarken,
01:45
what do you considerdüşünmek to take with you?
24
80000
2000
yanınıza neleri almayı düşünürsünüz ?
01:47
When you're looking around, what do you considerdüşünmek?
25
82000
3000
Etrafınıza bakarken, neleri dikkate alırsınız ?
01:50
Of that stuffşey, what do you carrytaşımak?
26
85000
3000
Bunlardan, yanınızda neleri taşırsınız ?
01:53
And of that stuffşey, what do you actuallyaslında use?
27
88000
3000
Ve bunlardan, gerçekten hangilerini kullanırsınız ?
01:56
So this is interestingilginç to us,
28
91000
2000
Bu bizim için ilginç,
01:58
because the consciousbilinçli and subconsciousbilinçaltı decisionkarar processsüreç
29
93000
4000
çünkü bilinç ve bilinçaltı karar verme işlemi
02:02
impliesanlamına gelir that the stuffşey that you do take with you and endson up usingkullanma
30
97000
3000
gösteriyor ki yanınıza aldığınız ve sonunda kullandığınız herşeyin,
02:05
has some kindtür of spiritualmanevi, emotionalduygusal or functionalfonksiyonel valuedeğer.
31
100000
3000
bir çeşit ruhsal, duygusal veya fonksiyonel bir değeri var.
02:08
And to put it really bluntlyaçık açık, you know,
32
103000
3000
Ve açıkça söylersek, biliyorsunuz,
02:11
people are willingistekli to payödeme for stuffşey that has valuedeğer, right?
33
106000
3000
insanlar değeri olan şeyler için para öderler, değil mi ?
02:15
So I've probablymuhtemelen donetamam about fivebeş years'yıl researchAraştırma
34
110000
3000
Ben insanların ne taşıdığına bakarak bu
02:18
looking at what people carrytaşımak.
35
113000
2000
araştırmayı beş yıl kadar sürdürdüm.
02:20
I go in people'sinsanların bagsçantalar. I look in people'sinsanların pocketscepler, pursesÇantalar.
36
115000
4000
İnsanların çantalarına bakıyorum.Ceplerine, cüzdanlarına bakıyorum.
02:24
I go in theironların homesevler. And we do this worldwideDünya çapında,
37
119000
4000
Evlerine gidiyorum, ve bunu tüm dünyada yapıyoruz,
02:28
and we followtakip et them around townkasaba with videovideo cameraskameralar.
38
123000
3000
ve onları şehirde video kameralarla izliyoruz.
02:31
It's kindtür of like stalkingtakip with permissionizin.
39
126000
2000
Bir nevi izinli sapıklık yapıyoruz.
02:33
And we do all this -- and to go back to the originalorijinal questionsoru,
40
128000
4000
Ve bunları yapıyoruz -- ve asıl soruya dönersek:
02:37
what do people carrytaşımak?
41
132000
2000
İnsanlar ne taşıyor ?
02:40
And it turnsdönüşler out that people carrytaşımak a lot of stuffşey.
42
135000
2000
Ve görünüyor ki insanlar bir sürü şey taşıyor.
02:42
OK, that's fairadil enoughyeterli.
43
137000
2000
Tamam. bu yeterli.
02:44
But if you asksormak people what the threeüç mostçoğu importantönemli things that they carrytaşımak are --
44
139000
5000
Ama insanlara taşıdıkları en önemli üç şeyin ne olduğunu sorarsanız --
02:49
acrosskarşısında cultureskültürler and acrosskarşısında genderCinsiyet and acrosskarşısında contextsbağlamları --
45
144000
4000
kültürler, cinsiyet ve bağlam farkı olmaksızın --
02:53
mostçoğu people will say keysanahtarları, moneypara
46
148000
3000
çoğu insan anahtarlar, para ve
02:56
and, if they ownkendi one, a mobileseyyar phonetelefon.
47
151000
3000
eğer sahiplerse, bir cep telefonu diyeceklerdir.
02:59
And I'm not sayingsöz this is a good thing, but this is a thing, right?
48
154000
3000
Ve ben bunu iyi birşey olduğu için söylemiyorum, ama bir şeydir, değil mi ?
03:02
I mean, I couldn'tcould take your phonestelefonlar off you if I wanted to.
49
157000
2000
Yani, sizi telefonlarınızdan istesem de ayıramam.
03:04
You'dOlur probablymuhtemelen kicktekme me out, or something.
50
159000
4000
Siz beni muhtemelen dışarı atar ya da başka birşey yapardınız.
03:09
OK, it mightbelki seemgörünmek like an obviousaçık thing
51
164000
3000
Tamam, bir cep telefonu firmasında çalışan
03:12
for someonebirisi who worksEserleri for a mobileseyyar phonetelefon companyşirket to asksormak.
52
167000
2000
birinin sorması gereken bariz bir şey gibi görünebilir.
03:14
But really, the questionsoru is, why? Right?
53
169000
2000
Ama asıl soru neden ? Değil mi ?
03:16
So why are these things so importantönemli in our liveshayatları?
54
171000
3000
Bu şeyler neden hayatımızda bu kadar önemli ?
03:19
And it turnsdönüşler out, from our researchAraştırma, that it boilskaynar down to survivalhayatta kalma --
55
174000
4000
Bizim araştırmamızdan ortaya çıkıyor ki, bu hayatta kalma ile alakalı --
03:23
survivalhayatta kalma for us and survivalhayatta kalma for our lovedsevilen onesolanlar.
56
178000
4000
bizim hayatta kalmamız ve sevdiklerimizin hayatta kalması.
03:27
So, keysanahtarları providesağlamak an accesserişim to shelterbarınak and warmthSıcaklık --
57
182000
5000
Yani anahtarlar barınağa ve sıcaklığa erişim sağlıyor --
03:32
transporttaşıma as well, in the U.S. increasinglygiderek.
58
187000
2000
taşımaya da, özellikle A.B.D.'de.
03:35
MoneyPara is usefulişe yarar for buyingalış foodGıda, sustenancerızık,
59
190000
4000
Para yemek ve temel gereksinimleri almak için gereklidir --
03:39
amongarasında all its other useskullanımları.
60
194000
1000
diğer kullanımları dışında.
03:40
And a mobileseyyar phonetelefon, it turnsdönüşler out, is a great recoveryKurtarma toolaraç.
61
195000
5000
Ve bir cep telefonu, ortaya çıkıyor ki, mükemmel bir kurtarma aletidir.
03:46
If you prefertercih etmek this kindtür of Maslow'sMaslow's hierarchyhiyerarşi of needsihtiyaçlar,
62
201000
3000
Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisini tercih ederseniz,
03:49
those threeüç objectsnesneleri are very good at supportingDestek
63
204000
3000
bu üç obje Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisinin en
03:52
the lowesten düşük rungsbasamakları in Maslow'sMaslow's hierarchyhiyerarşi of needsihtiyaçlar.
64
207000
2000
alttaki basamaklarını desteklemekte çok başarılıdır.
03:55
Yes, they do a wholebütün bunchDemet of other stuffşey,
65
210000
2000
Evet, bir sürü başka şey de yaparlar, ama
03:57
but they're very good at this.
66
212000
2000
bu konuda çok iyilerdir.
03:59
And in particularbelirli, it's the mobileseyyar phone'stelefonun abilitykabiliyet
67
214000
4000
Ve özellikle, cep telefonunun yetenekleri sayesinde,
04:03
to allowizin vermek people to transcendaşmak spaceuzay and time.
68
218000
3000
insanlar uzay ve zamanı aşabiliyorlar.
04:06
And what I mean by that is, you know,
69
221000
2000
Burada söylemek istediğim,
04:08
you can transcendaşmak spaceuzay by simplybasitçe makingyapma a voiceses call, right?
70
223000
4000
uzayı basit bir sesli görüşme yaparak aşabilirsiniz değil mi ?
04:13
And you can transcendaşmak time by sendinggönderme a messagemesaj at your conveniencekolaylık,
71
228000
3000
Ve zamanı da müsait olma durumunuza göre bir mesaj atarak aşabilirsiniz,
04:16
and someonebirisi elsebaşka can pickalmak it up at theironların conveniencekolaylık.
72
231000
3000
ve başka biri o mesajı kendi durumuna göre alabilir.
04:19
And this is fairlyoldukça universallyevrensel appreciatedtakdir, it turnsdönüşler out,
73
234000
4000
Ve bu yetenek herkes tarafından takdir ediliyor, yani
04:23
whichhangi is why we have threeüç billionmilyar plusartı people who have been connectedbağlı.
74
238000
3000
bizim üç milyardan fazla insanın kullanmasının nedeni olarak ortaya çıkıyor.
04:26
And they valuedeğer that connectivitybağlantı.
75
241000
2000
İnsanlar bu bağlanabilirliğe değer veriyorlar.
04:28
But actuallyaslında, you can do this kindtür of stuffşey with PCsPC'ler.
76
243000
2000
Aslında, bu tür birşeyi bilgisayarlarla da yapabilirsiniz.
04:30
And you can do them with phonetelefon kiosksbüfeler.
77
245000
3000
Telefon kulübeleri ile de yapabilirsiniz.
04:33
And the mobileseyyar phonetelefon, in additionilave, is bothher ikisi de personalkişisel --
78
248000
4000
Cep telefonu, bunlara ek olarak, hem kişiseldir --
04:37
and so it alsoAyrıca givesverir you a degreederece of privacyGizlilik -- and it's convenientuygun.
79
252000
3000
yani bir derece mahremiyet verir -- hem de kullanılmaya hazırdır.
04:40
You don't need to asksormak permissionizin from anyonekimse,
80
255000
2000
Hiç kimseden izin istemeniz gerekmez,
04:42
you can just go aheadönde and do it, right?
81
257000
3000
hemen kullanabilirsiniz değil mi?
04:46
HoweverAncak, for these things to help us survivehayatta kalmak,
82
261000
4000
Gene de, bu şeylerin hayatta kalmaya yardım etmesi,
04:50
it dependsbağlıdır on them beingolmak carriedtaşınan.
83
265000
2000
onları taşıyanlara bağlıdır.
04:52
But -- and it's a prettygüzel bigbüyük but -- we forgetunutmak.
84
267000
4000
Ama -- ve bu büyük bir ama -- unutuyoruz.
04:56
We're humaninsan, that's what we do. It's one of our featuresÖzellikler.
85
271000
3000
Biz insanız, bu yaptığımız bir şey. Bizim özelliklerimizden biri.
04:59
I think, quiteoldukça a niceGüzel featureözellik.
86
274000
2000
Bence, oldukça iyi bir özellik.
05:01
So we forgetunutmak, but we're alsoAyrıca adaptableuyarlanabilir,
87
276000
5000
Yani unutuyoruz, ama uyumluyuz,
05:06
and we adaptuyarlamak to situationsdurumlar around us prettygüzel well.
88
281000
3000
ve etrafımızda durumlara çok iyi uyum sağlayabiliyoruz.
05:09
And so we have these strategiesstratejiler to rememberhatırlamak,
89
284000
2000
Yani hatırlamamız gereken bazı stratejilerimiz var,
05:11
and one of them was mentionedadı geçen yesterdaydün.
90
286000
2000
dün bir tanesinden bahsedildi.
05:13
And it's, quiteoldukça simplybasitçe, the pointpuan of reflectionyansıma.
91
288000
3000
Ve çok basit, düşünme noktası.
05:16
And that's that momentan when you're walkingyürüme out of a spaceuzay,
92
291000
3000
Ve bir yerden çıkarken o anda,
05:19
and you turndönüş around, and quiteoldukça oftensık sık you tapmusluk your pocketscepler.
93
294000
3000
geriye dönüp çoğunlukla ceplerinizi yokluyorsunuz.
05:22
Even womenkadınlar who keep stuffşey in theironların bagsçantalar tapmusluk theironların pocketscepler.
94
297000
2000
Eşyalarını çantalarında taşıyan kadınlar bile ceplerini yokluyorlar.
05:24
And you turndönüş around, and you look back into the spaceuzay,
95
299000
3000
Ve geriye dönüp, çıktığınız yere bakıyorsunuz,
05:27
and some people talk aloudyüksek sesle.
96
302000
2000
ve bazı insanlar yüksek sesle konuşuyor.
05:29
And prettygüzel much everyoneherkes does it at some pointpuan.
97
304000
2000
Ve herkes bazen bunu yapar.
05:31
OK, the nextSonraki thing is -- mostçoğu of you, if you have a stablekararlı home life,
98
306000
5000
Tamam bir sonraki şey -- çoğunuz, eğer düzenli bir ev hayatınız varsa,
05:36
and what I mean is that you don't travelseyahat all the time, and always in hotelsoteller,
99
311000
3000
yani devamlı seyahat etmiyorsanız ve otellerde değilseniz --
05:39
but mostçoğu people have what we call a centermerkez of gravityyerçekimi.
100
314000
3000
çoğu insan bizim ağırlık merkezi dediğimiz şeye sahiptir.
05:42
And a centermerkez of gravityyerçekimi is where you keep these objectsnesneleri.
101
317000
4000
Ve ağırlık merkezi bu objeleri tuttuğunuz yerdir.
05:46
And these things don't staykalmak in the centermerkez of gravityyerçekimi,
102
321000
2000
Ve bu şeyler ağırlık merkezinde kalmazlar,
05:48
but over time, they gravitateçekilmek there.
103
323000
2000
ama zamanla, oraya doğru çekilirler.
05:50
It's where you expectbeklemek to find stuffşey.
104
325000
2000
Burası bunları bulmayı beklediğiniz yerdir.
05:52
And in factgerçek, when you're turningdöndürme around,
105
327000
1000
Ve aslında, geri döndüğünüzde ve
05:53
and you're looking insideiçeride the houseev,
106
328000
2000
evin içine baktığınızda
05:55
and you're looking for this stuffşey,
107
330000
2000
ve bu şeyleri ararken baktığınız
05:57
this is where you look first, right?
108
332000
2000
ilk yer burasıdır, değil mi ?
05:59
OK, so when we did this researchAraştırma,
109
334000
4000
Tamam, bu araştırmayı yaptığımızda,
06:03
we foundbulunan the absolutelykesinlikle, 100 percentyüzde, guaranteedgarantili way
110
338000
3000
bir daha hiçbir şey unutmamanın %100 garantili,
06:06
to never forgetunutmak anything ever, ever again.
111
341000
3000
kesin yolunu bulduk.
06:09
And that is, quiteoldukça simplybasitçe, to have nothing to rememberhatırlamak.
112
344000
5000
Ve bu, hatırlayacak hiçbir şeye sahip olmamaktır.
06:14
(LaughterKahkaha)
113
349000
1000
(Kahkahalar)
06:16
OK, now, that soundssesleri like something you get on a ChineseÇince fortuneservet cookietanımlama bilgisi, right?
114
351000
3000
Tamam, bu Çin kurabiyesinden çıkan bir deyişe benziyor, değil mi ?
06:19
But is, in factgerçek, about the artSanat of delegationtemsilci seçme.
115
354000
4000
Ama aslında bu yetki aktarma sanatı hakkında.
06:23
And from a designdizayn perspectiveperspektif,
116
358000
2000
Ve tasarım bakış açısından,
06:25
it's about understandinganlayış what you can delegatetemsilci to technologyteknoloji
117
360000
5000
bu teknolojiye neler emanet edebileceğimiz ve diğer kişileri
06:30
and what you can delegatetemsilci to other people.
118
365000
3000
neyle görevlendirebileceğimizle anlamak ile ilgili.
06:33
And it turnsdönüşler out, delegationtemsilci seçme -- if you want it to be --
119
368000
2000
Ve görülüyor ki, yetki aktarma -- bunu isterseniz --
06:35
can be the solutionçözüm for prettygüzel much everything,
120
370000
4000
tuvalete gitmek gibi, vücut işlemleri dışında,
06:39
apartayrı from things like bodilybedensel functionsfonksiyonlar, going to the toilettuvalet.
121
374000
3000
neredeyse herşeyin çözümü olabiliyor.
06:42
You can't asksormak someonebirisi to do that on your behalfadına.
122
377000
2000
Bunu birinden sizin yerinize yapmasını isteyemezsiniz.
06:44
And apartayrı from things like entertainmenteğlence,
123
379000
3000
Ve eğlenmek gibi şeylerin dışında,
06:47
you wouldn'tolmaz payödeme for someonebirisi to go to the cinemasinema for you and have funeğlence on your behalfadına,
124
382000
3000
birisine sinemaya gitmesi ve sizin adınıza eğlenmesi için para vermezsiniz.
06:50
or, at leasten az, not yethenüz.
125
385000
2000
Ya da en azından şimdilik.
06:52
Maybe sometimebazen in the futuregelecek, we will.
126
387000
3000
Belki gelecekte bir zaman bunu yapacağız.
06:55
So, let me give you an exampleörnek of delegationtemsilci seçme in practiceuygulama, right.
127
390000
4000
Öyleyse size pratikte bir yetki aktarma örneği vereyim, tamam mı ?
06:59
So this is -- probablymuhtemelen the thing I'm mostçoğu passionatetutkulu about
128
394000
3000
Bu -- muhtemelen benim en tutkulu olduğum konu,
07:02
is the researchAraştırma that we'vebiz ettik been doing on illiteracycehalet
129
397000
2000
okuma-yazma bilmeyiş ve okuma-yazma bilmeyenlerin
07:04
and how people who are illiteratecahil communicateiletişim kurmak.
130
399000
2000
nasıl haberleştiği konusunda yaptığım araştırma.
07:06
So, the U.N. estimatedtahmini -- this is 2004 figuresrakamlar --
131
401000
4000
Birleşmiş Milletler'in tahminine göre -- bunlar 2004 rakamları --
07:10
that there are almostneredeyse 800 millionmilyon people who can't readokumak and writeyazmak, worldwideDünya çapında.
132
405000
4000
tüm dünyada neredeyse 800 milyon kişi okuma yazma bilmiyor.
07:14
So, we'vebiz ettik been conductingiletken a lot of researchAraştırma.
133
409000
4000
Biz bu konuda birçok araştırma yapıyoruz.
07:18
And one of the things we were looking at is --
134
413000
3000
Araştırdığımız konulardan biri de --
07:21
if you can't readokumak and writeyazmak,
135
416000
2000
okuma yazma bilmiyorsanız,
07:23
if you want to communicateiletişim kurmak over distancesmesafeler,
136
418000
2000
eğer uzaktan haberleşmek isterseniz,
07:25
you need to be ableyapabilmek to identifybelirlemek the personkişi
137
420000
3000
haberleşmek istediğiniz kişinin hüviyetini
07:28
that you want to communicateiletişim kurmak with.
138
423000
2000
tayin etmeniz gerekir.
07:30
It could be a phonetelefon numbernumara, it could be an e-maile-mail addressadres,
139
425000
2000
Bu bir telefon numarası olabilir, e-posta adresi olabilir,
07:32
it could be a postalposta addressadres.
140
427000
1000
posta adresi olabilir.
07:33
SimpleBasit questionsoru: if you can't readokumak and writeyazmak,
141
428000
2000
Basit soru, okuma yazma bilmiyorsanız,
07:35
how do you manageyönetmek your contacttemas informationbilgi?
142
430000
2000
kontakt bilgilerinizi nasıl yönetirsiniz ?
07:37
And the factgerçek is that millionsmilyonlarca of people do it.
143
432000
3000
Gerçek şu ki milyonlarca insan bunu yapıyor.
07:40
Just from a designdizayn perspectiveperspektif, we didn't really understandanlama how they did it,
144
435000
4000
Tasarım bakış açısından, bunu nasıl yaptıklarını anlayamadık,
07:44
and so that's just one smallküçük exampleörnek
145
439000
2000
ve bu ne tür araştırmalar yaptığımıza
07:46
of the kindtür of researchAraştırma that we were doing.
146
441000
3000
basit bir örnek olabilir.
07:49
And it turnsdönüşler out that illiteratecahil people are mastersyüksek lisans of delegationtemsilci seçme.
147
444000
3000
Ve ortaya çıkıyor ki okuma-yazma bilmeyen insanlar yetki aktarma üstatlarıdır.
07:52
So they delegatetemsilci that partBölüm of the taskgörev processsüreç to other people,
148
447000
4000
Yani kendi yapamayacakları şeyleri, işin o kısmını
07:56
the stuffşey that they can't do themselveskendilerini.
149
451000
3000
diğer insanlara emanet ediyorlar.
07:59
Let me give you anotherbir diğeri exampleörnek of delegationtemsilci seçme.
150
454000
2000
Size yetki aktarmayla ilgili bir örnek daha vereyim.
08:01
This one'sbiri a little bitbit more sophisticatedsofistike,
151
456000
2000
Bu örnek Uganda'da yaptığımız bir çalışmadan,
08:03
and this is from a studyders çalışma that we did in UgandaUganda
152
458000
2000
haberleşme cihazlarını ortak kullanan insanların
08:05
about how people who are sharingpaylaşım devicescihazlar, use those devicescihazlar.
153
460000
4000
bu cihazları nasıl kullandığı hakkında daha karmaşık bir örnek.
08:09
SenteSente is a wordsözcük in UgandaUganda that meansanlamına geliyor moneypara.
154
464000
3000
"Sente" Uganda dilinde para anlamına gelen bir kelime.
08:12
It has a secondikinci meaninganlam, whichhangi is to sendgöndermek moneypara as airtimenormal görüşme. OK?
155
467000
5000
İkinci bir anlamı da var, o da konuşma dakikası olarak para göndermek.Tamam mı ?
08:17
And it worksEserleri like this.
156
472000
2000
Şu şekilde oluyor.
08:19
So let's say, JuneHaziran, you're in a villageköy, ruralkırsal villageköy.
157
474000
3000
Diyelim, June sen bir köydesin, kırsal kesimdeki bir köyde.
08:22
I'm in KampalaKampala and I'm the wageücret earnerkazanan.
158
477000
4000
Ben de Kampala'dayım ve para kazanan benim.
08:26
I'm sendinggönderme moneypara back, and it worksEserleri like this.
159
481000
3000
Sana para gönderiyorum ve şu şekilde oluyor.
08:29
So, in your villageköy, there's one personkişi in the villageköy with a phonetelefon,
160
484000
3000
Senin köyünde, telefonu olan bir kişi var,
08:32
and that's the phonetelefon kioskbüfe operatorOperatör.
161
487000
1000
ve bu telefon kulübesi işletmecisi oluyor.
08:33
And it's quiteoldukça likelymuhtemelen that they'dgittiklerini have a quiteoldukça simplebasit mobileseyyar phonetelefon as a phonetelefon kioskbüfe.
162
488000
4000
Ve büyük ihtimalle telefon kulübesi içerisinde basit bir cep telefonu var.
08:37
So what I do is, I buysatın almak a prepaidön ödemeli cardkart like this.
163
492000
5000
Benim yaptığım ise, bunun gibi bir kontör kartı alıyorum.
08:42
And insteadyerine of usingkullanma that moneypara to topüst up my ownkendi phonetelefon,
164
497000
3000
Ve kendi telefonuma kontör yüklemek yerine,
08:45
I call up the localyerel villageköy operatorOperatör.
165
500000
2000
köydeki telefon işletmecisini arıyorum.
08:47
And I readokumak out that numbernumara to them, and they use it to topüst up theironların phonetelefon.
166
502000
4000
Ve numarayı onlara okuyorum, onlar da bunu kontör yüklemek için kullanıyorlar.
08:51
So, they're toppingTepesi up the valuedeğer from KampalaKampala,
167
506000
2000
Yani Kampala'da yüklenmek yerine,
08:53
and it's now beingolmak toppedtepesinde up in the villageköy.
168
508000
3000
köyde kontör yükleniyor.
08:56
You take a 10 or 20 percentyüzde commissionkomisyon, and then you --
169
511000
3000
Telefon kulübesi işletmecisi
08:59
the kioskbüfe operatorOperatör takes 10 or 20 percentyüzde commissionkomisyon,
170
514000
3000
yüzde 10-20 komisyon alıyor.
09:02
and passesgeçer the restdinlenme over to you in cashnakit.
171
517000
4000
ve kalan parayı nakit olarak size iletiyor.
09:06
OK, there's two things I like about this.
172
521000
2000
Bu konuyla ilgili iki şey var.
09:08
So the first is, it turnsdönüşler anyonekimse who has accesserişim to a mobileseyyar phonetelefon --
173
523000
5000
Birincisi, cep telefonuna erişimi olan herkesi,
09:13
anyonekimse who has a mobileseyyar phonetelefon --
174
528000
2000
cep telefonu olan herkesi,
09:15
essentiallyesasen into an ATMATM machinemakine.
175
530000
2000
bir bankamatiğe çeviriyor.
09:17
It bringsgetiriyor rudimentaryilkel bankingBankacılık servicesHizmetler to placesyerler
176
532000
3000
Bankacılık altyapısı olmayan yerlere,
09:20
where there's no bankingBankacılık infrastructurealtyapı.
177
535000
2000
temel bankacılık hizmetlerini götürüyor.
09:22
And even if they could have accesserişim to the bankingBankacılık infrastructurealtyapı,
178
537000
3000
Bankacılık alt yapısına erişimleri olsa bile,
09:25
they wouldn'tolmaz necessarilyzorunlu olarak be considereddüşünülen viableyaşayabilir customersmüşteriler,
179
540000
3000
onlar banka hesapları olacak kadar zengin olmadıklarından
09:28
because they're not wealthyzengin enoughyeterli to have bankbanka accountshesapları.
180
543000
3000
uygun müşteriler olarak değerlendirilmeyeceklerdi.
09:31
There's a secondikinci thing I like about this.
181
546000
3000
Bununla ilgili hoşuma giden birşey daha var.
09:34
And that is that despiterağmen all the resourceskaynaklar at my disposalelden çıkarma,
182
549000
4000
Kullanımımdaki tüm kaynaklara ve
09:38
and despiterağmen all our kindtür of apparentbelirgin sophisticationyapmacıklık,
183
553000
2000
tüm çok bilmişliğimize rağmen,
09:40
I know I could never have designedtasarlanmış something as elegantzarif
184
555000
4000
biliyorum ki ben bu kadar zarif ve yerel şartlarla tamamen
09:44
and as totallybütünüyle in tunenağme with the localyerel conditionskoşullar as this. OK?
185
559000
5000
uyumlu bir şeyi kesinlikle tasarlayamazdım.
09:49
And, yes, there are things like GrameenGrameen BankBanka and micro-lendingmikro-borç verme.
186
564000
3000
Evet, Graemen Bankası ve mikro-kredi tarzı şeyler var.
09:52
But the differencefark betweenarasında this and that
187
567000
2000
Ama bunlarla arasındaki fark şu ki,
09:54
is, there's no centralmerkezi authorityyetki tryingçalışıyor to controlkontrol this.
188
569000
4000
burada bu olayı kontrol eden merkezi bir otorite yok.
09:58
This is just street-upsokak-up innovationyenilik.
189
573000
3000
Bu sadece sokaktan gelen bir ilerleme.
10:03
So, it turnsdönüşler out the streetsokak is a never-endinghiç bitmeyen sourcekaynak of
190
578000
3000
Yani, öyle görülüyor ki, sokaklar bizim için hiç bitmeyen
10:06
inspirationilham for us.
191
581000
2000
bir ilham kaynağıdır.
10:08
And OK, if you breakkırılma one of these things here, you returndönüş it to the carriertaşıyıcı.
192
583000
4000
Tamam, eğer bunlardan birini burada kırarsanız, bunu telefon şirketine verirsiniz.
10:12
They'llOnlar olacak give you a newyeni one.
193
587000
1000
Onlar da size yeni bir tane verirler.
10:13
They'llOnlar olacak probablymuhtemelen give you threeüç newyeni onesolanlar, right?
194
588000
2000
Hatta muhtemelen size 3 tane yeni verirler, değil mi?
10:15
I mean, that's buysatın almak threeüç, get one freeücretsiz. That kindtür of thing.
195
590000
3000
Yani 3 tane alana 1 tane bedava tarzı şeyleri kastediyorum.
10:18
If you go on the streetssokaklar of IndiaHindistan and ChinaÇin, you see this kindtür of stuffşey.
196
593000
4000
Eğer Hindistan ve Çin'in sokaklarına giderseniz, bu tip şeyler görürsünüz.
10:22
And this is where they take the stuffşey that breakssonları,
197
597000
2000
Ve burası kırılan şeyleri götürdükleri yerdir,
10:24
and they fixdüzeltmek it, and they put it back into circulationdolaşım.
198
599000
4000
onları tamir ederler ve tekrar dolaşıma sokarlar.
10:30
This is from a workbenchtezgah in JilinJilin CityŞehir, in ChinaÇin,
199
605000
4000
Bu Jilin City, Çin'deki bir atölyeden,
10:34
and you can see people takingalma down a phonetelefon
200
609000
2000
ve insanların bir telefonu parçalayıp
10:36
and puttingkoyarak it back togetherbirlikte.
201
611000
2000
topladıklarını görebilirsiniz.
10:38
They reverse-engineerters mühendislik manualskılavuzları.
202
613000
3000
Onlar kullanma kılavuzlarını tersine çeviriyorlar.
10:41
This is a kindtür of hacker'shacker'ın manualManuel,
203
616000
3000
Bu bir çeşit kırıcının kılavuzu ve
10:44
and it's writtenyazılı in ChineseÇince and Englishİngilizce.
204
619000
2000
Çince ve İngilizce'de yazılmış.
10:46
They alsoAyrıca writeyazmak them in HindiHintçe.
205
621000
2000
Bunları Hinduca olarak ta yazıyorlar.
10:48
You can subscribeabone to these.
206
623000
2000
Bunlara üye olabiliyorsunuz.
10:51
There are trainingEğitim institutesEnstitüleri where they're churningçalkalama out people
207
626000
3000
Bunları ve tamir etmeyi insanlara öğretmek için
10:54
for fixingsabitleme these things as well.
208
629000
3000
eğitim enstitüleri bile var.
10:57
But what I like about this is,
209
632000
3000
Bu konuda hoşuma giden ise,
11:00
it boilskaynar down to someonebirisi on the streetsokak with a smallküçük, flatdüz surfaceyüzey,
210
635000
6000
herşey sonunda sokaktaki düz bir yüzeye, bir tornavidaya
11:06
a screwdrivertornavida, a toothbrushdiş fırçası for cleaningtemizlik the contacttemas headskafalar --
211
641000
4000
ve kontak başlarını temizlemek için bir diş fırçasına -- çünkü kontak başlarında çoğunlukla toz olur --
11:10
because they oftensık sık get dusttoz on the contacttemas headskafalar -- and knowledgebilgi.
212
645000
4000
sahip olan bir adama ve bilgiye geliyor
11:14
And it's all about the socialsosyal network of the knowledgebilgi, floatingyüzer around.
213
649000
4000
Ve bu konu bilginin sosyal ağı ve onun dolaşımı hakkında.
11:18
And I like this because it challengeszorluklar the way that we designdizayn stuffşey,
214
653000
4000
Bu hoşuma gidiyor çünkü bu bizim tasarımımıza,
11:22
and buildinşa etmek stuffşey, and potentiallypotansiyel distributedağıtmak stuffşey.
215
657000
2000
üretimimize ve hatta dağıtımımıza meydan okuyor.
11:24
It challengeszorluklar the normsnormlar.
216
659000
2000
Normlara meydan okuyor.
11:27
OK, for me the streetsokak just raisesyükseltmeler so manyçok differentfarklı questionssorular.
217
662000
6000
Tamam, benim için sokaklar bir çok farklı soru ortaya çıkarıyor.
11:33
Like, this is ViagraViagra that I boughtsatın from a backstreetBackstreet sexseks shopDükkan in ChinaÇin.
218
668000
6000
Mesela, Çin'deki arka sokaktaki bir seks dükkanından aldığım bu Viagra gibi.
11:39
And ChinaÇin is a countryülke where you get a lot of fakessahte.
219
674000
3000
Ve Çin bir çok taklidin olduğu bir ülke.
11:42
And I know what you're askingsormak -- did I testÖlçek it?
220
677000
2000
Ve sorduğunuzu biliyorum, bunu denedin mi ?
11:44
I'm not going to answerCevap that, OK.
221
679000
2000
Buna cevap vermeyeceğim, tamam mı.
11:46
But I look at something like this, and I considerdüşünmek the implicationsetkileri
222
681000
4000
Ama ben bunun gibi birşeye bakıyorum ve satın alma sürecindeki
11:50
of trustgüven and confidencegüven in the purchasesatın alma processsüreç.
223
685000
3000
güven ve gizlilik çıkarımlarını değerlendiriyorum,
11:53
And we look at this and we think, well, how does that applyuygulamak,
224
688000
2000
ve buna bakıyor ve düşünüyoruz, bundan çıkarılan dersler,
11:55
for exampleörnek, for the designdizayn of -- the lessonsdersler from this --
225
690000
3000
bu pazarlardaki gelecek canlı servislerin tasarımına
11:58
applyuygulamak to the designdizayn of onlineinternet üzerinden servicesHizmetler, futuregelecek servicesHizmetler in these marketspiyasalar?
226
693000
7000
nasıl uygulanabilir ?
12:05
This is a pairçift of underpantsiç çamaşırı from --
227
700000
4000
Bu bir külot --
12:09
(LaughterKahkaha) --
228
704000
2000
(Kahkahalar)
12:11
from TibetTibet.
229
706000
2000
Tibet'ten.
12:13
And I look at something like this, and honestlydürüstçe, you know,
230
708000
3000
Ve bunun gibi bir şeye bakıyorum, ve dürüstçe, bilirsiniz
12:16
why would someonebirisi designdizayn underpantsiç çamaşırı with a pocketcep, right?
231
711000
3000
neden birisi cebi olan bir külot tasarlasın, değil mi ?
12:19
And I look at something like this and it makesmarkaları me questionsoru,
232
714000
3000
Ve bunun gibi bir şeye bakıyorum, ve bu bana şu soruyu sorduruyor,
12:22
if we were to take all the functionalityişlevselliği in things like this,
233
717000
4000
bu tip şeylerdeki tüm işlevselliği alsaydık ve
12:26
and redistributeyeniden dağıtmak them around the bodyvücut
234
721000
1000
bunları kişisel alan ağının
12:27
in some kindtür of personalkişisel areaalan network,
235
722000
2000
tüm vücuduna dağıtsaydık, bu şeyleri
12:29
how would we prioritizeöncelik where to put stuffşey?
236
724000
2000
nereye koymak için nasıl önceliklendirirdik?
12:31
And yes, this is quiteoldukça trivialönemsiz, but actuallyaslında the lessonsdersler from this can applyuygulamak to that
237
726000
4000
Evet, bu oldukça basit ama gerçekten bundan alınan dersler kişisel alan ağları
12:35
kindtür of personalkişisel areaalan networksağlar.
238
730000
3000
konusunda uygulanabilir.
12:38
And what you see here is a coupleçift of phonetelefon numberssayılar
239
733000
3000
Ve burada gördüğünüz ise Uganda kırsallarında
12:41
writtenyazılı aboveyukarıdaki the shackkulübe in ruralkırsal UgandaUganda.
240
736000
3000
bir kulübenin üzerine yazılmış bir çift telefon numarası.
12:44
This doesn't have houseev numberssayılar. This has phonetelefon numberssayılar.
241
739000
5000
Bunda ev numaraları yok, telefon numaraları var.
12:49
So what does it mean when people'sinsanların identityKimlik is mobileseyyar?
242
744000
6000
Bir kişinin kimliğinin taşınabilir olması ne demektir?
12:55
When those extraekstra threeüç billionmilyar people'sinsanların identityKimlik is mobileseyyar, it isn't fixedsabit?
243
750000
5000
Diğer 3 milyar kişinin de kimliği taşınabilirdir, sabit değildir di mi?
13:00
Your notionkavram of identityKimlik is out-of-dategüncel değil alreadyzaten, OK,
244
755000
4000
Sizin kimlik kavramınız şimdiden zamanın gerisinde, tamam,
13:04
for those extraekstra threeüç billionmilyar people.
245
759000
3000
bu diğer 3 milyar kişi için de öyle.
13:07
This is how it's shiftingdeğişken.
246
762000
2000
İşte bu şekilde kayıyor.
13:09
And then I go to this pictureresim here, whichhangi is the one that I startedbaşladı with.
247
764000
5000
Ve sonra bu resme gidiyorum, bu başladığım resim.
13:14
And this is from DelhiDelhi.
248
769000
3000
Bu -- Delhi'den.
13:17
It's from a studyders çalışma we did into illiteracycehalet,
249
772000
2000
Okuma-yazma bilmeyiş hakkında yaptığımız araştırmadan,
13:20
and it's a guy in a teashopçayhane.
250
775000
2000
ve bu bir çayhanedeki bir adam.
13:22
You can see the chaiChai beingolmak poureddökülmüş in the backgroundarka fon.
251
777000
2000
Arka planda çay konduğunu görebilirsiniz.
13:24
And he's a, you know, incrediblyinanılmaz poorfakir teashopçayhane workerişçi,
252
779000
4000
Ve bilirsiniz, bu adam çok fakir bir çayhane çalışanı,
13:28
on the lowesten düşük rungsbasamakları in the societytoplum.
253
783000
2000
toplumun en alt basamaklarında.
13:30
And he, somehowbir şekilde, has the appreciationtakdir
254
785000
4000
Ve o bir şekilde LiveStrong (kanser kampanyası)
13:34
of the valuesdeğerler of LivestrongLivestrong.
255
789000
2000
değerlerini takdir ediyor.
13:36
And it's not necessarilyzorunlu olarak the sameaynı valuesdeğerler,
256
791000
2000
Tam anlamıyla aynı değerler olmayabilir,
13:38
but some kindtür of valuesdeğerler of LivestrongLivestrong,
257
793000
2000
ama LiveStrong değerlerine yakın değerler ki
13:40
to actuallyaslında go out and purchasesatın alma them,
258
795000
3000
gidip onları alıyor ve
13:43
and actuallyaslında displayGörüntüle them.
259
798000
2000
onları gösteriyor.
13:45
For me, this kindtür of personifiespersonifies this connectedbağlı worldDünya,
260
800000
2000
Benim için, bu bir şekilde bağlanmış dünyayı cisimleştiriyor,
13:47
where everything is intertwinediç içe, and the dotsnoktalar are --
261
802000
4000
öyle ki herşey birbirine sarmalanmış ve noktalar --
13:51
it's all about the dotsnoktalar joiningbirleştirme togetherbirlikte.
262
806000
3000
herşey noktaları birleştirmekle alakalı.
13:54
OK, the titleBaşlık of this presentationsunum is "ConnectionsBağlantıları and ConsequencesSonuçları,"
263
809000
3000
Tamam, bu sunumun başlığı "bağlantılar ve sonuçlar",
13:58
and it's really a kindtür of summaryÖzeti of fivebeş yearsyıl of tryingçalışıyor to figureşekil out
264
813000
5000
ve aslında bu sunum, gezegendeki herkes zaman ve uzayı
14:03
what it's going to be like when everyoneherkes on the planetgezegen
265
818000
3000
kendine özgü bir şekilde aşabilirse
14:06
has the abilitykabiliyet to transcendaşmak spaceuzay and time
266
821000
3000
dünyanın nasıl bir yer olacağını anlamaya
14:09
in a personalkişisel and convenientuygun mannertavır, right?
267
824000
3000
çalışarak geçen 5 yılın bir özeti.
14:12
When everyone'sherkesin var connectedbağlı.
268
827000
2000
Herkes bağlı olduğunda.
14:14
And there are fourdört things.
269
829000
4000
Ve dört şey var.
14:18
So, the first thing is the immediacyyakınlık of ideasfikirler,
270
833000
2000
Birincisi fikirlerin vasıtasızlığı,
14:20
the speedhız at whichhangi ideasfikirler go around.
271
835000
3000
fikirlerin dolaşım hızı.
14:23
And I know TEDTED is about bigbüyük ideasfikirler,
272
838000
2000
TED'in büyük fikirler hakkında olduğunu biliyorum,
14:25
but actuallyaslında, the benchmarkKıyaslama for a bigbüyük ideaFikir is changingdeğiştirme.
273
840000
5000
ama büyük bir fikir için kıyaslama değişiyor.
14:30
If you want a bigbüyük ideaFikir, you need to embracekucaklamak everyoneherkes on the planetgezegen,
274
845000
4000
Eğer büyük bir fikir istiyorsanız dünyadaki herkesi kucaklamanız gerekir,
14:34
that's the first thing.
275
849000
2000
bu birinci şey.
14:36
The secondikinci thing is the immediacyyakınlık of objectsnesneleri.
276
851000
3000
İkinci şey ise nesnelerin vasıtasızlığı.
14:39
And what I mean by that is, as these becomeolmak smallerdaha küçük,
277
854000
4000
Bundan kastettiğim şey ise, bunlar küçüldükçe,
14:43
as the functionalityişlevselliği that you can accesserişim throughvasitasiyla this becomesolur greaterbüyük --
278
858000
4000
ve ulaşabildiğiniz işlevsellik arttıkça --
14:47
things like bankingBankacılık, identityKimlik --
279
862000
2000
bankacılık, kimlik vb gibi --
14:49
these things quiteoldukça simplybasitçe movehareket very quicklyhızlı bir şekilde around the worldDünya.
280
864000
5000
bu şeyler, dünya etrafında çok çabuk yayılyorlar.
14:54
And so the speedhız of the adoptionBenimseme of things
281
869000
2000
Yani bu şeylerin benimsenmesi
14:56
is just going to becomeolmak that much more rapidhızlı,
282
871000
2000
6.3 milyar kişiye sunulursa ve .
14:58
in a way that we just totallybütünüyle cannotyapamam conceivegebe,
283
873000
3000
dünya nüfusunun artışını da katarsak,
15:01
when you get it to 6.3 billionmilyar
284
876000
2000
bizim tahayyül edemeyeceğimiz bir şekilde
15:03
and the growthbüyüme in the world'sDünyanın en populationnüfus.
285
878000
2000
çok daha hızlı bir hale gelecek.
15:06
The nextSonraki thing is that, howeverancak we designdizayn this stuffşey --
286
881000
4000
Bir sonraki şey ise nasıl tasarım yaparsak yapalım --
15:10
carefullydikkatlice designdizayn this stuffşey --
287
885000
1000
ne kadar dikkatli bir şekilde tasarlasak ta --
15:11
the streetsokak will take it, and will figureşekil out waysyolları to innovateyenilik yapmak,
288
886000
3000
tasarım temel ihtiyaçları karşıladığı sürece,
15:14
as long as it meetskarşılayan basebaz needsihtiyaçlar --
289
889000
3000
sokak bunu alacak ve geliştirmenin yollarını bulacaktır.
15:17
the abilitykabiliyet to transcendaşmak spaceuzay and time, for exampleörnek.
290
892000
2000
Zaman ve uzayı aşma yeteneği, örneğin.
15:20
And it will innovateyenilik yapmak in waysyolları that we cannotyapamam anticipatetahmin etmek.
291
895000
4000
Tahmin edemeyeceğimiz yollarla gelişecek.
15:25
In waysyolları that, despiterağmen our resourceskaynaklar, they can do it better than us.
292
900000
3000
Öyle yollar ki, bizim kaynaklarımıza rağmen bizden iyisini yapabilirler.
15:28
That's my feelingduygu.
293
903000
2000
Bu benim hissim.
15:30
And if we're smartakıllı, we'lliyi look at this stuffşey that's going on,
294
905000
4000
Ve eğer akıllıysak, şimdi devam eden gelişime bakıp,
15:34
and we'lliyi figureşekil out a way to enableetkinleştirmek it to informbilgi vermek and infusedemlemek
295
909000
5000
bunun ne tasarladığımızı ve nasıl tasarladığımızı bilgilendirme
15:39
bothher ikisi de what we designdizayn and how we designdizayn.
296
914000
3000
ve ilham etmesinin bir yolunu bulacağız.
15:42
And the last thing is that -- actuallyaslında, the directionyön of the conversationkonuşma.
297
917000
7000
Ve son olarak ta -- gerçekte görüşmenin yolu.
15:49
With anotherbir diğeri threeüç billionmilyar people connectedbağlı,
298
924000
5000
3 milyar daha insan bağlı olduğunda,
15:54
they want to be partBölüm of the conversationkonuşma.
299
929000
2000
onlar görüşmenin bir parçası olmak istiyorlar.
15:56
And I think our relevanceilgi and TED'sTED'in relevanceilgi
300
931000
5000
Bence bizim ve TED'in alakası,
16:01
is really about embracingkucaklama that and learningöğrenme how to listen, essentiallyesasen.
301
936000
6000
aslında bunu kabul etmek ve esas olarak dinlemeyi öğrenmektir.
16:07
And we need to learnöğrenmek how to listen.
302
942000
1000
Ve nasıl dinleyeceğimizi öğrenmemiz gerekiyor.
16:08
So thank you very, very much.
303
943000
2000
Çok çok teşekkür ederim.
16:10
(ApplauseAlkış)
304
945000
1000
(Alkış)
Translated by Ümitcan Altu
Reviewed by Sancak Gülgen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Jan Chipchase - User anthropologist
As Executive Creative Director of global insights for frog design, Jan Chipchase travels around the world and inside our pockets in search of behavioral patterns that will inform the design of products we don't even know we want. Yet.

Why you should listen

Jan Chipcase can guess what's inside your bag and knows all about the secret contents of your refrigerator. It isn't a second sight or a carnival trick; he knows about the ways we think and act because he's spent years studying our behavioral patterns. He's traveled from country to country to learn everything he can about what makes us tick, from our relationship to our phones (hint: it's deep, and it's real) to where we stow our keys each night. He oversees the creative direction of frog design , an innovation firm that advises the design products for Microsoft Office, Nike, UNICEF, GE, Sephora, Gatorade and Alitalia.

Before moving to frog design, Jan's discoveries and insights helped to inspire the development of the next generations of phones and services at Nokia. As he put it, if he does his job right, you should be seeing the results of his research hitting the streets and airwaves within the next 3 to 15 years.

More profile about the speaker
Jan Chipchase | Speaker | TED.com