ABOUT THE SPEAKER
Ajit Narayanan - Visual grammar engine inventor
Ajit Narayanan is the inventor of Avaz, an affordable, tablet-based communication device for people who are speech-impaired.

Why you should listen

Ajit Narayanan is the founder and CEO of Invention Labs, and the inventor of Avaz AAC, the first assistive device aimed at an Indian market that helps people with speech disabilities -- such as cerebral palsy, autism, intellectual disability, aphasia and learning disabilities -- to communicate. Avaz is also available as an iPad app, aimed at children with autism. In 2010, Avaz won the National Award for Empowerment of People with Disabilities from the president of India, and in 2011, Narayanan was listed in MIT Technology Review 35 under 35.
 
Narayanan is a prolific inventor with more than 20 patent applications. He is an electrical engineer with degrees from IIT Madras. His research interests are embedded systems, signal processing and understanding how the brain perceives language and communication.

More profile about the speaker
Ajit Narayanan | Speaker | TED.com
TED2013

Ajit Narayanan: A word game to communicate in any language

Ajit Narayanan: Her dilde iletişim için bir sözcük oyunu

Filmed:
1,391,245 views

Konuşma güçlüğü çeken çeken çocuklarla çalışırken, Ajit Narayanan sözcüklerle kavramları "haritalar" kullanarak ilişkilendirecek bir resimli dil tasarladı. Bu düşünceden, konuşamayan insanların iletişim kurmasına yardım eden bir uygulama doğdu. Bunun temelindeki büyük fikir olan FreeSpeech, heyecan verici potansiyele sahip bir dil kavramı.
- Visual grammar engine inventor
Ajit Narayanan is the inventor of Avaz, an affordable, tablet-based communication device for people who are speech-impaired. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
I work with childrençocuklar with autismotizm.
0
721
2670
Ben otistik çocuklarla çalışıyorum.
Tam olarak yaptığım, iletişim kurmalarına yardımcı olacak
00:15
SpecificallyÖzellikle, I make technologiesteknolojiler
1
3391
1914
00:17
to help them communicateiletişim kurmak.
2
5305
2171
teknolojiler yaratmak.
00:19
Now, manyçok of the problemssorunlar that childrençocuklar
3
7476
1539
Otistik çocukların karşılaştığı sorunların çoğunun
00:21
with autismotizm faceyüz, they have a commonortak sourcekaynak,
4
9015
3763
ortak bir kökeni var.
00:24
and that sourcekaynak is that they find it difficultzor
5
12778
2094
Bu köken, onların
00:26
to understandanlama abstractionsoyutlama, symbolismsembolizm.
6
14872
5260
soyut kavramları ve sembolleri anlamakta zorlanmaları.
00:32
And because of this, they have
a lot of difficultyzorluk with languagedil.
7
20132
4652
Ve bu yüzden konuşma dilinde zorluk yaşıyorlar.
00:36
Let me tell you a little bitbit about why this is.
8
24784
3015
Bunun nedeni hakkında biraz açıklama yapayım.
00:39
You see that this is a pictureresim of a bowlçanak of soupçorba.
9
27799
3934
Görüyorsunuz ki bu fotoğrafta bir kâse çorba var.
00:43
All of us can see it. All of us understandanlama this.
10
31733
2485
Hepimiz bunu görebiliyor ve anlıyoruz.
00:46
These are two other picturesresimler of soupçorba,
11
34218
2312
Bunlar da iki farklı çorba resmi,
00:48
but you can see that these are more abstractsoyut
12
36530
2067
ama görüyorsunuz ki bu ikisi daha soyut.
00:50
These are not quiteoldukça as concretebeton.
13
38597
1856
Bunlar o kadar da somut değiller.
00:52
And when you get to languagedil,
14
40453
2174
Konuşma diline gelirsek,
00:54
you see that it becomesolur a wordsözcük
15
42627
1868
bu bir sözcük hâline gelir: Çorba.
00:56
whosekimin look, the way it looksgörünüyor and the way it soundssesleri,
16
44495
3261
Ve bu sözcüğün ne görüntüsünün ne de seslendirilişinin
00:59
has absolutelykesinlikle nothing to do
with what it startedbaşladı with,
17
47756
2912
başlangıçtakiyle hiç bir ilgisi yoktur.
01:02
or what it representstemsil, whichhangi is the bowlçanak of soupçorba.
18
50668
2830
Temsil etmekte olduğu şeye, bir kâse çorbaya benzemez.
01:05
So it's essentiallyesasen a completelytamamen abstractsoyut,
19
53498
2900
Sözcük, gerçek dünyada bulunan bir şeyin
01:08
a completelytamamen arbitrarykeyfi representationtemsil of something
20
56398
2576
tamamen soyut, tamamen rasgele seçilmiş
01:10
whichhangi is in the realgerçek worldDünya,
21
58974
1163
bir temsilidir.
01:12
and this is something that childrençocuklar with autismotizm
22
60137
1791
İşte bu durum,
01:13
have an incredibleinanılmaz amounttutar of difficultyzorluk with.
23
61928
3164
otizmli çocukların aşırı derecede zorlanmalarına neden olur.
01:17
Now that's why mostçoğu of the people
that work with childrençocuklar with autismotizm --
24
65092
2751
Bu nedenle, otizmli çocuklarla çalışan pek çok insanın,
01:19
speechkonuşma therapiststerapistler, educatorseğitimciler --
25
67843
1878
konuşma terapistlerinin, eğitimcilerin
01:21
what they do is, they try to help childrençocuklar with autismotizm
26
69721
2633
yaptıkları şey, otistik çocuklara yardım için
01:24
communicateiletişim kurmak not with wordskelimeler, but with picturesresimler.
27
72354
3229
sözcüklerle değil de, resimlerle iletişim kurmaktır.
Eğer otizmli bir çocuk "Ben çorba istiyorum"
01:27
So if a childçocuk with autismotizm wanted to say,
28
75583
1930
01:29
"I want soupçorba," that childçocuk would pickalmak
29
77513
2458
demek isterse, 3 farklı resim seçer:
01:31
threeüç differentfarklı picturesresimler, "I," "want," and "soupçorba,"
30
79971
2260
"Ben", "istemek" ve "çorba"
01:34
and they would put these togetherbirlikte,
31
82231
1609
ve bunları biraraya getirir.
01:35
and then the therapistterapist or the parentebeveyn would
32
83840
1867
Böylece terapist veya ebeveyn
01:37
understandanlama that this is what the kidçocuk wants to say.
33
85707
1887
çocuğun söylemek istediği şeyi anlar.
01:39
And this has been incrediblyinanılmaz effectiveetkili;
34
87594
1778
Ve bu inanılmaz etkili olmuştur;
01:41
for the last 30, 40 yearsyıl
35
89372
2141
son 30-40 yıldır
01:43
people have been doing this.
36
91513
1613
insanlar bunu yapıyor.
01:45
In factgerçek, a fewaz yearsyıl back,
37
93126
1349
Aslında, birkaç yıl önce
01:46
I developedgelişmiş an appUygulamanın for the iPadiPad
38
94475
2675
iPad için bir uygulama geliştirdim
ve yaptığı şey tam olarak bu.
01:49
whichhangi does exactlykesinlikle this. It's calleddenilen AvazAvaz,
39
97150
2255
Adı Avaz ve çocukların farklı resimler
01:51
and the way it worksEserleri is that kidsçocuklar selectseçmek
40
99405
2279
seçmesi şeklinde çalışıyor.
01:53
differentfarklı picturesresimler.
41
101684
1321
01:55
These picturesresimler are sequencedsıralanmış
togetherbirlikte to formform sentencescümleler,
42
103005
2570
Bu resimler, cümleler oluşturacak biçimde sıralanıyor
01:57
and these sentencescümleler are spokenkonuşulmuş out.
43
105575
1719
ve cümleler sesli olarak okunuyor.
01:59
So AvazAvaz is essentiallyesasen convertingdönüştürme picturesresimler,
44
107294
3025
Dolayısıyla Avaz, esasen resimleri dönüştüren
02:02
it's a translatorçevirmen, it convertsdönüştürür picturesresimler into speechkonuşma.
45
110319
3960
bir çeviri yazılımı, resimleri konuşmaya çeviren.
02:06
Now, this was very effectiveetkili.
46
114279
1718
Bu son derece etkili.
02:07
There are thousandsbinlerce of childrençocuklar usingkullanma this,
47
115997
1384
Dünyanın her yanında
02:09
you know, all over the worldDünya,
48
117381
1430
bunu kullanan binlerce çocuk var.
02:10
and I startedbaşladı thinkingdüşünme about
49
118811
2175
Neler yapabildiği ve yapamadığı
02:12
what it does and what it doesn't do.
50
120986
2654
üzerine düşünmeye başladım.
02:15
And I realizedgerçekleştirilen something interestingilginç:
51
123640
1684
Ve ilginç bir şey fark ettim:
02:17
AvazAvaz helpsyardım eder childrençocuklar with autismotizm learnöğrenmek wordskelimeler.
52
125324
4203
Avaz, otistik çocukların sözcük öğrenmesine yardımcı oluyor.
02:21
What it doesn't help them do is to learnöğrenmek
53
129527
2405
Yardım edemediği nokta ise
02:23
wordsözcük patternsdesenler.
54
131932
2748
sözcük kalıplarını öğrenmeleri.
02:26
Let me explainaçıklamak this in a little more detaildetay.
55
134680
2472
Bunu daha ayrıntılı şekilde açıklamama izin verin.
02:29
Take this sentencecümle: "I want soupçorba tonightBu gece."
56
137152
3057
Şu cümleyi ele alalım: "Ben bu gece çorba istiyorum."
02:32
Now it's not just the wordskelimeler
here that conveyiletmek the meaninganlam.
57
140209
4080
Burada anlamı ileten sadece sözcükler değildir.
02:36
It's alsoAyrıca the way in whichhangi these wordskelimeler are arrangeddüzenlenmiş,
58
144289
3140
Sözcüklerin nasıl sıralandığı ve
değiştiriliş ve düzenleniş biçimi de önemlidir.
02:39
the way these wordskelimeler are modifieddeğiştirilme tarihi and arrangeddüzenlenmiş.
59
147429
2515
02:41
And that's why a sentencecümle like "I want soupçorba tonightBu gece"
60
149959
2306
Bu yüzden "Ben bu gece çorba istiyorum" cümlesi,
02:44
is differentfarklı from a sentencecümle like
61
152265
1984
"Çorba gece ben bu istiyorum" gibi anlamsız
02:46
"SoupÇorba want I tonightBu gece," whichhangi
is completelytamamen meaninglessanlamsız.
62
154249
3312
bir cümleden farklıdır.
02:49
So there is anotherbir diğeri hiddengizli abstractionsoyutlama here
63
157561
2619
Öyleyse burada otizmli çocukların başa çıkmakta
02:52
whichhangi childrençocuklar with autismotizm find
a lot of difficultyzorluk copingbaşa çıkma with,
64
160180
3557
zorlandığı gizli bir başka soyutlama daha var.
02:55
and that's the factgerçek that you can modifydeğiştirmek wordskelimeler
65
163737
2840
İşin aslı, sözcükleri değiştirip düzenleyerek,
02:58
and you can arrangedüzenlemek them to have
66
166577
2101
farklı düşünceler iletmek için
03:00
differentfarklı meaningsAnlamlar, to conveyiletmek differentfarklı ideasfikirler.
67
168678
2895
farklı anlamlara gelmelerini sağlayabilirsiniz.
03:03
Now, this is what we call grammardilbilgisi.
68
171573
3459
Buna dilbilgisi diyoruz.
Ve dilbilgisi inanılmaz güçlü.
03:07
And grammardilbilgisi is incrediblyinanılmaz powerfulgüçlü,
69
175032
2036
03:09
because grammardilbilgisi is this one componentbileşen of languagedil
70
177068
3157
Çünkü dilbilgisi, dilin öyle bir bileşeni ki,
03:12
whichhangi takes this finitesınırlı vocabularykelime hazinesi that all of us have
71
180225
3489
onun sayesinde sonlu sayıdaki sözcüklerimizle
03:15
and allowsverir us to conveyiletmek an
infinitesonsuz amounttutar of informationbilgi,
72
183714
4531
sonsuz miktarda bilgi iletebiliyoruz,
sonsuz miktarda düşünce.
03:20
an infinitesonsuz amounttutar of ideasfikirler.
73
188245
2134
03:22
It's the way in whichhangi you can put things togetherbirlikte
74
190379
2002
Ne isterseniz onu dile getirmeniz için
03:24
in ordersipariş to conveyiletmek anything you want to.
75
192381
2168
sözcükleri bir araya getirmenin yolu.
03:26
And so after I developedgelişmiş AvazAvaz,
76
194549
2127
Böylece Avaz'ı geliştirmemin ardından,
03:28
I worriedendişeli for a very long time
77
196676
1568
uzun bir süre boyunca otizmli çocuklara
03:30
about how I could give grammardilbilgisi
to childrençocuklar with autismotizm.
78
198244
3910
dilbilgisini nasıl kazandırabileceğim konusunda kafa yordum.
03:34
The solutionçözüm camegeldi to me from
a very interestingilginç perspectiveperspektif.
79
202154
2275
Çok ilginç bir bakış açısı sonucunda çözüme ulaştım.
03:36
I happenedolmuş to chanceşans uponüzerine a childçocuk with autismotizm
80
204429
3449
Şans eseri, annesiyle konuşmakta olan
03:39
conversingçevrilişi with her momanne,
81
207878
2109
otizmli bir çocuğa rastladım
03:41
and this is what happenedolmuş.
82
209987
2094
ve olaylar gelişti.
03:44
CompletelyTamamen out of the bluemavi, very spontaneouslykendiliğinden,
83
212081
2186
Durup dururken, hiç beklenmedik bir biçimde,
03:46
the childçocuk got up and said, "EatYemek."
84
214267
2463
çocuk ayağa kalktı ve dedi ki, "Ye."
03:48
Now what was interestingilginç was
85
216730
1770
İlginç olan nokta,
03:50
the way in whichhangi the momanne was tryingçalışıyor to teaseTease out
86
218500
4244
çocuğunun söylediklerinin anlamını
açığa çıkarabilmek için, annesinin
03:54
the meaninganlam of what the childçocuk wanted to say
87
222744
2213
sorular kullanarak konuşması idi.
03:56
by talkingkonuşma to her in questionssorular.
88
224957
2260
03:59
So she askeddiye sordu, "EatYemek what? Do
you want to eatyemek icebuz creamkrem?
89
227217
2593
"Ne ye? Dondurma yemek ister misin?
04:01
You want to eatyemek? SomebodyBiri elsebaşka wants to eatyemek?
90
229810
2112
Sen mi yemek istiyorsun? Başka biri mi yemek istiyor?
04:03
You want to eatyemek creamkrem now? You
want to eatyemek icebuz creamkrem in the eveningakşam?"
91
231922
3313
Sen dondurmayı şimdi mi yemek istiyorsun? Dondurmayı akşam mı yemek istiyorsun?"
04:07
And then it struckvurdu me that
92
235235
1514
Ve bir anda, annenin yaptığı şeyin
04:08
what the motheranne had donetamam was something incredibleinanılmaz.
93
236749
2028
ne kadar inanılmaz olduğunu fark ettim.
04:10
She had been ableyapabilmek to get that childçocuk to communicateiletişim kurmak
94
238777
1994
Çocuğun, dilbilgisi olmadan kendisine ne düşündüğünü
04:12
an ideaFikir to her withoutolmadan grammardilbilgisi.
95
240771
4138
aktarabilmesini sağlıyordu.
04:16
And it struckvurdu me that maybe this is what
96
244909
2696
Ve bir anda, belki de aradığım şey bu
04:19
I was looking for.
97
247605
1385
diye düşündüm.
04:20
InsteadBunun yerine of arrangingdüzenleme wordskelimeler in an ordersipariş, in sequencesıra,
98
248990
4142
Sözcükleri düzenleyip cümle olarak sıraya sokmak yerine,
04:25
as a sentencecümle, you arrangedüzenlemek them
99
253132
2172
onları hepsinin bağlantılı olduğu
04:27
in this mapharita, where they're all linkedbağlantılı togetherbirlikte
100
255304
3811
bir sözcük haritasına yerleştirmek ve
04:31
not by placingyerleştirme them one after the other
101
259115
2143
ard arda dizmek yerine sorular sormak,
04:33
but in questionssorular, in question-answersoru-cevap pairsçiftleri.
102
261258
3284
soru-cevap çiftleri şeklinde.
04:36
And so if you do this, then what you're conveyingtaşıma
103
264542
2358
Böyle yaptığınızda, ilettiğiniz şey
04:38
is not a sentencecümle in Englishİngilizce,
104
266900
1986
İngilizce bir cümle olmuyor.
04:40
but what you're conveyingtaşıma is really a meaninganlam,
105
268886
2966
Ama ilettiğiniz şey gerçekten de bir anlam oluyor,
İngilizce bir cümlenin anlamı.
04:43
the meaninganlam of a sentencecümle in Englishİngilizce.
106
271852
1511
04:45
Now, meaninganlam is really the underbellybel altı,
in some senseduyu, of languagedil.
107
273363
2932
Anlam, bir açıdan dilin en hassas noktasıdır.
04:48
It's what comesgeliyor after thought but before languagedil.
108
276295
3821
Düşünceden sonra değil, dilden bile önce gelir.
04:52
And the ideaFikir was that this particularbelirli representationtemsil
109
280116
2503
Ve bana göre, bu özel gösterim biçimi
04:54
mightbelki conveyiletmek meaninganlam in its rawçiğ formform.
110
282619
3261
anlamı işlenmemiş biçimiyle iletebilirdi.
04:57
So I was very excitedheyecanlı by this, you know,
111
285880
1771
Bu beni çok heyecanlandırmıştı ve
04:59
hoppingatlamalı around all over the placeyer,
112
287651
1493
etrafta hoplaya-zıplaya
05:01
tryingçalışıyor to figureşekil out if I can convertdönüştürmek
113
289144
1771
duyduğum her olası cümleyi buna çevirebilir miyim
05:02
all possiblemümkün sentencescümleler that I hearduymak into this.
114
290915
2524
diye denemeler yapıyordum.
05:05
And I foundbulunan that this is not enoughyeterli.
115
293439
1773
Ve yeterli olmadığını anladım.
05:07
Why is this not enoughyeterli?
116
295212
1385
Neden yeterli değildi?
05:08
This is not enoughyeterli because if you wanted to conveyiletmek
117
296597
1711
Çünkü eğer iletmek istediğiniz düşünce
05:10
something like negationolumsuzlama,
118
298308
2250
"Ben çorba istemiyorum" gibi olumsuz birşey ise,
05:12
you want to say, "I don't want soupçorba,"
119
300558
1736
bunu soru sorarak
05:14
then you can't do that by askingsormak a questionsoru.
120
302294
2220
yapamıyordunuz.
05:16
You do that by changingdeğiştirme the wordsözcük "want."
121
304514
2285
Bunu ancak "istemek" fiilini değiştirerek yapabiliyorsunuz.
05:18
Again, if you wanted to say,
122
306799
1637
Eğer söylemek istediğiniz şey
05:20
"I wanted soupçorba yesterdaydün,"
123
308436
1980
"Ben dün çorba istemiştim" olursa,
05:22
you do that by convertingdönüştürme
the wordsözcük "want" into "wanted."
124
310416
2737
yine "istemek" fiilini değiştirmeniz gerekiyordu.
05:25
It's a pastgeçmiş tensegergin.
125
313153
1666
Bu, geçmiş zaman.
05:26
So this is a flourishgüzelleşmek whichhangi I addedkatma
126
314819
2103
Sistemi tamamlamak için
05:28
to make the systemsistem completetamamlayınız.
127
316922
1576
bir ekleme yaptım.
05:30
This is a mapharita of wordskelimeler joinedkatıldı togetherbirlikte
128
318498
1977
Sözcüklerin, soru-cevap şeklinde bir araya getirildiği
05:32
as questionssorular and answerscevaplar,
129
320475
1656
bir haritamız var ve
05:34
and with these filtersfiltreler applieduygulamalı on topüst of them
130
322131
2264
üzerlerindeki filtreleri uygulayarak,
05:36
in ordersipariş to modifydeğiştirmek them to representtemsil etmek
131
324395
1817
çeşitli farklılıkları belirtecek biçimde
05:38
certainbelli nuancesnüanslar.
132
326212
1709
onları değiştirebiliyoruz.
05:39
Let me showgöstermek you this with a differentfarklı exampleörnek.
133
327921
1951
Başka bir örnekle göstereyim bunu.
05:41
Let's take this sentencecümle:
134
329872
1254
Şu cümleyi ele alalım:
05:43
"I told the carpentermarangoz I could not payödeme him."
135
331126
1980
"Ben marangoza ona ödeme yapamayacağımı söyledim."
05:45
It's a fairlyoldukça complicatedkarmaşık sentencecümle.
136
333106
1792
Biraz karmaşık bir cümle oldu.
05:46
The way that this particularbelirli systemsistem worksEserleri,
137
334898
1893
Cümlenin istediğiniz parçasından başlayarak
05:48
you can startbaşlama with any partBölüm of this sentencecümle.
138
336791
2578
sistemi uygulayabilirsiniz.
05:51
I'm going to startbaşlama with the wordsözcük "tell."
139
339369
1698
Ben "söylemek" sözcüğünden başlayacağım.
05:53
So this is the wordsözcük "tell."
140
341067
1462
Burada "söylemek" sözcüğü var.
05:54
Now this happenedolmuş in the pastgeçmiş,
141
342529
1600
Olay geçmişte olduğundan,
05:56
so I'm going to make that "told."
142
344129
2223
bunu "söyledim" yapacağım.
05:58
Now, what I'm going to do is,
143
346352
1708
Ve ardından da
06:00
I'm going to asksormak questionssorular.
144
348060
1756
sorular soracağım.
06:01
So, who told? I told.
145
349816
2364
Kim söyledi? Ben söyledim.
06:04
I told whomkime? I told the carpentermarangoz.
146
352180
1927
Kime söyledim? Marangoza söyledim.
06:06
Now we startbaşlama with a differentfarklı partBölüm of the sentencecümle.
147
354107
1751
Cümlenin başka bir parçası ile başlayalım şimdi de.
06:07
We startbaşlama with the wordsözcük "payödeme,"
148
355858
1867
"Ödeme yapmak" sözcüğü ile başlayalım ve buna
06:09
and we addeklemek the abilitykabiliyet filterfiltre to it to make it "can payödeme."
149
357725
4577
muktedirlik filtresi uygulayarak "ödeme yapabilmek" elde edelim.
Sonra da bunu "ödeme yapamamak" biçimine dönüştürebilir,
06:14
Then we make it "can't payödeme,"
150
362302
2101
bunu da "ödeme yapamayacağım" yaparız,
06:16
and we can make it "couldn'tcould payödeme"
151
364403
1599
06:18
by makingyapma it the pastgeçmiş tensegergin.
152
366002
1663
geçmiş zamanı seçerek.
06:19
So who couldn'tcould payödeme? I couldn'tcould payödeme.
153
367665
1923
Yani kim ödeme yapamayacaktı? Ben.
06:21
Couldn'tOlamaz payödeme whomkime? I couldn'tcould payödeme the carpentermarangoz.
154
369588
2676
Kime? Marangoza ödeme yapamayacaktım.
06:24
And then you joinkatılmak these two togetherbirlikte
155
372264
1731
Şimdi de şu soruyu sorarak,
06:25
by askingsormak this questionsoru:
156
373995
1350
bu ikisini birleştirelim:
06:27
What did I tell the carpentermarangoz?
157
375345
1737
Ben marangoza ne söyledim?
06:29
I told the carpentermarangoz I could not payödeme him.
158
377082
4049
Ben marangoza ona ödeme yapamayacağımı söyledim.
06:33
Now think about this. This is
159
381131
1937
Şimdi düşünelim. Bu
06:35
—(ApplauseAlkış)—
160
383068
3542
— (Alkış) —
06:38
this is a representationtemsil of this sentencecümle
161
386610
3672
Bu, dil kullanmaksızın şu cümlenin
06:42
withoutolmadan languagedil.
162
390282
2435
temsil edilmesidir.
06:44
And there are two or threeüç
interestingilginç things about this.
163
392717
2192
Burada iki ya da üç ilginç durum var.
06:46
First of all, I could have startedbaşladı anywhereherhangi bir yer.
164
394909
3131
İlk olarak, istediğim yerden başlayabiliyorum.
06:50
I didn't have to startbaşlama with the wordsözcük "tell."
165
398040
2243
"Söylemek" sözcüğü ile başlamak zorunda değildim.
06:52
I could have startedbaşladı anywhereherhangi bir yer in the sentencecümle,
166
400283
1416
Cümle içinde herhangi bir yerden başlayabilir ve
06:53
and I could have madeyapılmış this entiretüm thing.
167
401699
1507
bütüne yine ulaşabilirdim.
06:55
The secondikinci thing is, if I wasn'tdeğildi an Englishİngilizce speakerkonuşmacı,
168
403206
2776
İkincisi, eğer İngilizce bilmiyor olsaydım,
06:57
if I was speakingkonuşuyorum in some other languagedil,
169
405982
2175
başka bir dil konuşuyor olsaydım,
07:00
this mapharita would actuallyaslında holdambar truedoğru in any languagedil.
170
408157
3156
bu harita yine doğru olurdu, dil hangisi olursa olsun.
07:03
So long as the questionssorular are standardizedStandart,
171
411313
1990
Sorular standart olduğu sürece,
07:05
the mapharita is actuallyaslında independentbağımsız of languagedil.
172
413303
4287
bu harita dilden bağımsızdır.
07:09
So I call this FreeSpeechFreeSpeech,
173
417590
2115
Buna FreeSpeech adını verdim ve
07:11
and I was playingoynama with this for manyçok, manyçok monthsay.
174
419705
2935
pek çok ay boyunca bununla uğraştım.
07:14
I was tryingçalışıyor out so manyçok
differentfarklı combinationskombinasyonlar of this.
175
422640
2726
Bunun çok sayıda kombinasyonunu deniyordum.
07:17
And then I noticedfark something very
interestingilginç about FreeSpeechFreeSpeech.
176
425366
2289
Bu arada FreeSpeech'in çok ilginç bir özelliğini fark ettim.
07:19
I was tryingçalışıyor to convertdönüştürmek languagedil,
177
427655
3243
Konuşma dilini, İngilizce cümleleri
FreeSpeech cümlelerine ve tersi yönde
07:22
convertdönüştürmek sentencescümleler in Englishİngilizce
into sentencescümleler in FreeSpeechFreeSpeech,
178
430898
2384
birini diğerine dönüştürmekle uğraşıyordum.
07:25
and vicemengene versatersi, and back and forthileri.
179
433282
1752
07:27
And I realizedgerçekleştirilen that this particularbelirli configurationyapılandırma,
180
435034
2255
Ve fark ettim ki böyle bir yapılandırma,
07:29
this particularbelirli way of representingtemsil eden languagedil,
181
437289
2026
böyle bir dil temsil yolu,
07:31
it allowedizin me to actuallyaslında createyaratmak very conciseözlü ruleskurallar
182
439315
4395
FreeSpeech ile İngilizce arasında çeviri için
07:35
that go betweenarasında FreeSpeechFreeSpeech on one sideyan
183
443710
2734
çok net kurallar yaratmamı
07:38
and Englishİngilizce on the other.
184
446444
1488
mümkün kılıyordu.
07:39
So I could actuallyaslında writeyazmak this setset of ruleskurallar
185
447932
2180
O halde, böyle bir temsilden İngilizce'ye çeviri için
07:42
that translatesçevirir from this particularbelirli
representationtemsil into Englishİngilizce.
186
450112
3395
gereken bu kurallar kümesini yazabilirdim.
07:45
And so I developedgelişmiş this thing.
187
453507
1831
Ben de şöyle bir şey geliştirdim.
07:47
I developedgelişmiş this thing calleddenilen
the FreeSpeechFreeSpeech EngineMotoru
188
455338
2232
Buna FreeSpeech Motoru adını veriyoruz.
07:49
whichhangi takes any FreeSpeechFreeSpeech sentencecümle as the inputgiriş
189
457570
2561
Herhangi bir FreeSpeech cümlesini girdi olarak alıyor ve
07:52
and givesverir out perfectlykusursuzca grammaticalgramatik Englishİngilizce textMetin.
190
460131
3930
dilbilgisi açısından kusursuz bir İngilizce cümle çıktısı veriyor.
07:56
And by puttingkoyarak these two piecesparçalar togetherbirlikte,
191
464061
1605
İşte bu iki parçayı,
07:57
the representationtemsil and the enginemotor,
192
465666
1881
temsili ve motoru bir araya getirerek,
07:59
I was ableyapabilmek to createyaratmak an appUygulamanın, a
technologyteknoloji for childrençocuklar with autismotizm,
193
467547
3796
otizmli çocuklar için bir teknoloji geliştirebildim.
08:03
that not only givesverir them wordskelimeler
194
471343
2499
Böylece onlara sözcüklerin yanı sıra
08:05
but alsoAyrıca givesverir them grammardilbilgisi.
195
473842
3941
dilbilgisi de kazandırmış oldum.
08:09
So I trieddenenmiş this out with kidsçocuklar with autismotizm,
196
477783
2360
Bunu otizmli çocuklarla denedim ve
08:12
and I foundbulunan that there was an
incredibleinanılmaz amounttutar of identificationkimlik.
197
480143
5013
gördüm ki inanılmaz miktarda tanımlama olmakta.
08:17
They were ableyapabilmek to createyaratmak sentencescümleler in FreeSpeechFreeSpeech
198
485156
2720
Eşdeğer İngilizce cümlelerden çok daha karmaşık
08:19
whichhangi were much more complicatedkarmaşık
but much more effectiveetkili
199
487876
2558
ama çok daha etkili olan FreeSpeech cümlelerini
08:22
than equivalenteşdeğer sentencescümleler in Englishİngilizce,
200
490434
2899
kurabiliyorlardı.
08:25
and I startedbaşladı thinkingdüşünme about
201
493333
1682
Durumun neden böyle olduğu
08:27
why that mightbelki be the casedurum.
202
495015
1969
üzerinde düşünmeye başladım.
08:28
And I had an ideaFikir, and I want to
talk to you about this ideaFikir nextSonraki.
203
496984
4287
Sonra aklıma bir fikir geldi. Size bu fikirden söz etmek istiyorum.
08:33
In about 1997, about 15 yearsyıl back,
204
501271
3142
1997 dolaylarında, yaklaşık 15 yıl önce,
beynin dili nasıl işlediğini araştıran
08:36
there were a groupgrup of scientistsBilim adamları that were tryingçalışıyor
205
504413
2011
08:38
to understandanlama how the brainbeyin processessüreçler languagedil,
206
506424
2389
bir grup bilimci vardı ve
çok ilginç sonuçlara ulaştılar.
08:40
and they foundbulunan something very interestingilginç.
207
508813
1779
08:42
They foundbulunan that when you learnöğrenmek a languagedil
208
510592
1872
Çocukken, iki yaşlarındayken
08:44
as a childçocuk, as a two-year-oldiki-yıl-yaşlı,
209
512464
2912
dil öğrenme sırasında beynin belli bir bölgesi
08:47
you learnöğrenmek it with a certainbelli partBölüm of your brainbeyin,
210
515376
2366
aktif halde olurken,
bir yetişkin olarak dil öğrenme sırasında
08:49
and when you learnöğrenmek a languagedil as an adultyetişkin --
211
517742
1600
08:51
for exampleörnek, if I wanted to
learnöğrenmek JapaneseJaponca right now —
212
519342
3911
-- örneğin, ben şimdi Japonca öğrenirken --
08:55
a completelytamamen differentfarklı partBölüm of my brainbeyin is used.
213
523253
2707
beynin bütünüyle farklı bir bölgesi kullanılıyor.
08:57
Now I don't know why that's the casedurum,
214
525960
1831
Bunun neden böyle olduğunu bilmiyorum,
08:59
but my guesstahmin is that that's because
215
527791
1991
ama sanıyorum ki,
09:01
when you learnöğrenmek a languagedil as an adultyetişkin,
216
529782
2437
yetişkin olarak dil öğrenirken
09:04
you almostneredeyse invariablyher zaman learnöğrenmek it
217
532219
1616
hep anadil üzerinden,
09:05
throughvasitasiyla your nativeyerli languagedil, or
throughvasitasiyla your first languagedil.
218
533835
4266
bilinen bir dil üzerinden gidiliyor olması.
09:10
So what's interestingilginç about FreeSpeechFreeSpeech
219
538101
3252
İşte FreeSpeech'in ilginç yanı
09:13
is that when you createyaratmak a sentencecümle
220
541353
1802
bir cümle kurarken
09:15
or when you createyaratmak languagedil,
221
543155
1695
veya dil oluştururken,
09:16
a childçocuk with autismotizm createsyaratır
languagedil with FreeSpeechFreeSpeech,
222
544850
3070
otizmli bir çocuk FreeSpeech ile dil yaratırken,
09:19
they're not usingkullanma this supportdestek languagedil,
223
547920
1833
öyle destek bir dil kullanılmıyor,
09:21
they're not usingkullanma this bridgeköprü languagedil.
224
549753
2211
köprü bir dil kullanılmıyor.
09:23
They're directlydirekt olarak constructinginşa the sentencecümle.
225
551964
2657
Doğrudan cümle kuruluyor.
Benim de aklıma gelen soru şu oldu:
09:26
And so this gaveverdi me this ideaFikir.
226
554621
2193
09:28
Is it possiblemümkün to use FreeSpeechFreeSpeech
227
556814
2024
Otizmli çocuklara değil de,
09:30
not for childrençocuklar with autismotizm
228
558838
2510
herhangi bir engeli olmayan insanlara
09:33
but to teachöğretmek languagedil to people withoutolmadan disabilitiesEngelli?
229
561348
6262
dil öğretmede FreeSpeech kullanmak mümkün mü?
09:39
And so I trieddenenmiş a numbernumara of experimentsdeneyler.
230
567610
1978
Çok sayıda deney yaptım.
09:41
The first thing I did was I builtinşa edilmiş a jigsawyapboz puzzlebulmaca
231
569588
2948
Yaptığım ilk şey bir yapboz tasarlamak oldu.
09:44
in whichhangi these questionssorular and answerscevaplar
232
572536
1970
Burada sorular ve cevaplar
09:46
are codedkodlanmış in the formform of shapesşekiller,
233
574506
1835
şekiller biçiminde kodlanmış durumda,
09:48
in the formform of colorsrenkler,
234
576341
1138
renkler biçiminde.
09:49
and you have people puttingkoyarak these togetherbirlikte
235
577479
1849
İnsanlardan bunları bir araya getirerek,
09:51
and tryingçalışıyor to understandanlama how this worksEserleri.
236
579328
1773
nasıl işlediğini anlamaya çalışmalarını istiyoruz.
09:53
And I builtinşa edilmiş an appUygulamanın out of it, a gameoyun out of it,
237
581101
2376
Böyle bir uygulama ve oyun geliştirdim.
09:55
in whichhangi childrençocuklar can playoyun with wordskelimeler
238
583477
2661
Çocuklar sözcüklerle oynayabiliyor
09:58
and with a reinforcementtakviye,
239
586138
1704
ve biraz takviye ile,
09:59
a soundses reinforcementtakviye of visualgörsel structuresyapıları,
240
587842
2585
görsel yapıların sesle takviyesi ile,
10:02
they're ableyapabilmek to learnöğrenmek languagedil.
241
590427
2013
dil öğrenebiliyorlar.
10:04
And this, this has a lot of potentialpotansiyel, a lot of promisesöz vermek,
242
592440
2736
Bunun büyük bir potansiyeli var ve çok şey vaat ediyor.
10:07
and the governmenthükümet of IndiaHindistan recentlyson günlerde
243
595176
1975
Kısa süre önce Hindistan Hükümeti bizden bu teknolojiyi
10:09
licensedruhsatlı this technologyteknoloji from us,
244
597151
1404
kullanmak için gerekli izinleri aldı.
10:10
and they're going to try it out
with millionsmilyonlarca of differentfarklı childrençocuklar
245
598555
2074
Milyonlarca farklı çocukla bunu deneyecek ve
10:12
tryingçalışıyor to teachöğretmek them Englishİngilizce.
246
600629
2605
onlara İngilizce öğretmeye çalışacaklar.
10:15
And the dreamrüya, the hopeumut, the visionvizyon, really,
247
603234
2614
Ve rüya, ümit, vizyon,
10:17
is that when they learnöğrenmek Englishİngilizce this way,
248
605848
3082
gerçekte şu ki, İngilizceyi bu yolla öğrendiklerinde,
10:20
they learnöğrenmek it with the sameaynı proficiencyYeterlik
249
608930
2643
anadillerinde olduğu kadar
10:23
as theironların motheranne tonguedil.
250
611573
3718
ustalıkla öğrenmiş olacaklar.
10:27
All right, let's talk about something elsebaşka.
251
615291
3816
Bu arada, değinmek istediğim bir başka konu var.
10:31
Let's talk about speechkonuşma.
252
619107
1997
Konuşma hakkında bir kaç şey söylemek istiyorum.
10:33
This is speechkonuşma.
253
621104
1271
Konuşma budur.
10:34
So speechkonuşma is the primarybirincil modekip of communicationiletişim
254
622375
1962
Hepimiz arasındaki birincil iletişim biçimi
10:36
deliveredteslim betweenarasında all of us.
255
624337
1613
konuşmadır.
10:37
Now what's interestingilginç about speechkonuşma is that
256
625950
1855
Konuşma hakkında ilginç olan şu ki,
10:39
speechkonuşma is one-dimensionaltek boyutlu.
257
627805
1245
konuşma tek boyutlu.
10:41
Why is it one-dimensionaltek boyutlu?
258
629050
1359
Neden tek boyutlu?
10:42
It's one-dimensionaltek boyutlu because it's soundses.
259
630409
1568
Tek boyutlu çünkü o ses.
10:43
It's alsoAyrıca one-dimensionaltek boyutlu because
260
631977
1539
Ayrıca tek boyutlu çünkü
10:45
our mouthsağızlar are builtinşa edilmiş that way.
261
633516
1205
ağızlarımız böyle biçimlendirilmiş.
10:46
Our mouthsağızlar are builtinşa edilmiş to createyaratmak
one-dimensionaltek boyutlu soundses.
262
634721
3512
Ağzımız tek boyutlu ses oluşturmak için biçimlendirilmiş.
10:50
But if you think about the brainbeyin,
263
638233
2866
Fakat beynimizi düşünürsek,
aklımızdan geçen düşüncelerin
10:53
the thoughtsdüşünceler that we have in our headskafalar
264
641099
1764
10:54
are not one-dimensionaltek boyutlu.
265
642863
2102
tek boyutlu olmadığını görüyoruz.
10:56
I mean, we have these richzengin,
266
644965
1459
Yani, bizim zengin, karmaşık,
10:58
complicatedkarmaşık, multi-dimensionalçok boyutlu ideasfikirler.
267
646424
3028
çok boyutlu düşüncelerimiz var.
11:01
Now, it seemsgörünüyor to me that languagedil
268
649452
1690
Bana öyle geliyor ki, konuşma dili
11:03
is really the brain'sbeyni inventionicat
269
651142
2332
bir taraftaki bu zengin ve çok boyutlu düşüncelerin,
11:05
to convertdönüştürmek this richzengin, multi-dimensionalçok boyutlu thought
270
653474
3096
diğer taraftaki konuşma hâline
dönüştürülebilmesi için
11:08
on one handel
271
656570
1587
11:10
into speechkonuşma on the other handel.
272
658157
1923
beyin tarafından icat edilmiştir.
11:12
Now what's interestingilginç is that
273
660080
1762
Şöyle de ilginç bir şey var ki,
11:13
we do a lot of work in informationbilgi nowadaysşu günlerde,
274
661842
2568
günümüzde bilgi üzerine pek çok çalışma var
11:16
and almostneredeyse all of that is donetamam
in the languagedil domaindomain.
275
664410
3079
ve neredeyse hepsi dil konusunda yapılıyor.
11:19
Take GoogleGoogle, for exampleörnek.
276
667489
1939
Örneğin Google.
11:21
GoogleGoogle trawlssürütme all these
countlesssayısız billionsmilyarlarca of websitesweb siteleri,
277
669428
2677
Google, İngilizce olan milyarlarca web sitesini ağında tutar
11:24
all of whichhangi are in Englishİngilizce,
and when you want to use GoogleGoogle,
278
672105
2725
ve Google'ı kullanmak istediğinizde,
11:26
you go into GoogleGoogle searcharama, and you typetip in Englishİngilizce,
279
674830
2450
arama çubuğuna İngilizce giriş yaptığınızda,
11:29
and it matchesmaçlar the Englishİngilizce with the Englishİngilizce.
280
677280
4163
İngilizce ile İngilizce arasında eşleştirme yapar.
11:33
What if we could do this in FreeSpeechFreeSpeech insteadyerine?
281
681443
3583
Ya bunu FreeSpeech'te yapabilseydik?
11:37
I have a suspicionşüphe that if we did this,
282
685026
2301
Tahminimce eğer bunu yaparsak,
11:39
we'devlenmek find that algorithmsalgoritmalar like searchingArama,
283
687327
2068
arama, bulup getirme ve buna benzer
11:41
like retrievalalma, all of these things,
284
689395
2325
tüm diğer algoritmalar
11:43
are much simplerdaha basit and alsoAyrıca more effectiveetkili,
285
691720
3075
daha basit ve daha verimli olabilir.
11:46
because they don't processsüreç
the dataveri structureyapı of speechkonuşma.
286
694795
4417
Çünkü konuşmanın veri yapısını işlemek yerine,
11:51
InsteadBunun yerine they're processingişleme
the dataveri structureyapı of thought.
287
699212
5976
düşüncenin veri yapısını işleyecek.
11:57
The dataveri structureyapı of thought.
288
705188
2808
Düşüncenin veri yapısı.
11:59
That's a provocativekışkırtıcı ideaFikir.
289
707996
2076
Bu kışkırtıcı bir fikir.
12:02
But let's look at this in a little more detaildetay.
290
710072
2142
Buna biraz daha yakından bakalım.
12:04
So this is the FreeSpeechFreeSpeech ecosystemekosistem.
291
712214
2366
Bu, FreeSpeech ekosistemi.
12:06
We have the FreeÜcretsiz SpeechKonuşma
representationtemsil on one sideyan,
292
714580
2884
Bir tarafta FreeSpeech temsili var,
ve bir de FreeSpeech Motoru var,
ki İngilizce üreten bu.
12:09
and we have the FreeSpeechFreeSpeech
EngineMotoru, whichhangi generatesüretir Englishİngilizce.
293
717464
2228
12:11
Now if you think about it,
294
719694
1725
Şimdi biraz düşünelim.
12:13
FreeSpeechFreeSpeech, I told you, is completelytamamen
language-independentdilden bağımsız.
295
721419
2544
Söylediğim gibi FreeSpeech bütünüyle dilden bağımsız.
12:15
It doesn't have any specificözel informationbilgi in it
296
723963
2087
Onun İngilizce ile ilgili hiç bir
12:18
whichhangi is about Englishİngilizce.
297
726050
1228
özel bilgisi yok.
12:19
So everything that this systemsistem knowsbilir about Englishİngilizce
298
727278
2800
Yani sistemin İngilizce hakkında bildiği her şey,
12:22
is actuallyaslında encodedkodlanmış into the enginemotor.
299
730078
4620
aslında motora kodlanmış durumda.
12:26
That's a prettygüzel interestingilginç conceptkavram in itselfkendisi.
300
734698
2237
Bu da ayrıca çok ilginç bir kavram.
12:28
You've encodedkodlanmış an entiretüm humaninsan languagedil
301
736935
3604
Bütün bir insan dili,
12:32
into a softwareyazılım programprogram.
302
740539
2645
bir yazılım programına kodlanmış durumda.
12:35
But if you look at what's insideiçeride the enginemotor,
303
743184
2531
Eğer motorun içinde ne olduğuna bakarsak,
12:37
it's actuallyaslında not very complicatedkarmaşık.
304
745715
2358
aslında pek de karmaşık değil.
12:40
It's not very complicatedkarmaşık codekod.
305
748073
2105
Pek karmaşık bir kod değil.
12:42
And what's more interestingilginç is the factgerçek that
306
750178
2672
Daha ilginç olanı ise,
12:44
the vastgeniş majorityçoğunluk of the codekod in that enginemotor
307
752850
2203
motordaki kodun büyük çoğunluğunun
12:47
is not really English-specificİngilizce özel.
308
755053
2412
İngilizceye özgü olmayışı.
12:49
And that givesverir this interestingilginç ideaFikir.
309
757465
1895
Bu durum, akla ilginç bir fikir getiriyor.
12:51
It mightbelki be very easykolay for us to actuallyaslında
310
759360
2038
Pek çok farklı dil için bu motorlardan geliştirmek
12:53
createyaratmak these enginesmotorlar in manyçok,
manyçok differentfarklı languagesdiller,
311
761398
3826
bizim için çok kolay olabilir,
12:57
in HindiHintçe, in FrenchFransızca, in GermanAlmanca, in SwahiliSvahili dili.
312
765224
6354
Hintçe, Fransızca, Almanca, Swahili dili gibi.
13:03
And that givesverir anotherbir diğeri interestingilginç ideaFikir.
313
771578
2799
Buradan başka bir ilginç sonuç çıkıyor.
13:06
For exampleörnek, supposingfarz edelim I was a writeryazar,
314
774377
2654
Örneğin, bir gazetede ya da dergide
13:09
say, for a newspapergazete or for a magazinedergi.
315
777031
2122
yazar olarak çalıştığımı düşünelim.
13:11
I could createyaratmak contentiçerik in one languagedil, FreeSpeechFreeSpeech,
316
779153
5011
İçeriği tek bir dilde, FreeSpeech'te, oluştururum
13:16
and the personkişi who'skim consumingtüketen that contentiçerik,
317
784164
2056
ve içeriğe ulaşmak isteyen kişi,
13:18
the personkişi who'skim readingokuma that particularbelirli informationbilgi
318
786220
3061
bu bilgilere erişmek isteyen kişi,
13:21
could chooseseçmek any enginemotor,
319
789281
2495
herhangi bir motoru seçebilir ve
13:23
and they could readokumak it in theironların ownkendi motheranne tonguedil,
320
791776
2736
böylece kendi anadilinde,
13:26
in theironların nativeyerli languagedil.
321
794512
3939
bildiği bir dilde okuyabilir.
13:30
I mean, this is an incrediblyinanılmaz attractiveçekici ideaFikir,
322
798451
2722
Bence bu inanılmaz derecede cazip bir fikir,
13:33
especiallyözellikle for IndiaHindistan.
323
801173
1999
özellikle Hindistan için.
13:35
We have so manyçok differentfarklı languagesdiller.
324
803172
1690
O kadar çok farklı dilimiz var ki.
13:36
There's a songşarkı about IndiaHindistan, and there's a descriptionaçıklama
325
804862
2142
Hindistan hakkında bir şarkı var,
13:39
of the countryülke as, it saysdiyor,
326
807004
2344
ülkeyi şöyle tanımlıyor
13:41
(in SanskritSanskrit).
327
809348
2360
(Sanskritçe). Anlamı şu:
13:43
That meansanlamına geliyor "ever-smilingHiç gülümseyen speakerkonuşmacı
328
811708
2773
"Güzel dilleri
13:46
of beautifulgüzel languagesdiller."
329
814481
4519
hep gülümseyerek konuşan."
13:51
LanguageDil is beautifulgüzel.
330
819000
1964
Dil güzeldir.
13:52
I think it's the mostçoğu beautifulgüzel of humaninsan creationskreasyonları.
331
820964
2454
Bana göre, insanın yarattığı en güzel şey.
13:55
I think it's the loveliestgördüğüm en güzel thing
that our brainsbeyin have inventedicat edildi.
332
823418
3978
Bana göre, beyinlerimizin icat ettiği en sevilesi şey.
13:59
It entertainseğlendirir, it educatesyetiştirmektedir, it enlightensaydınlatır,
333
827396
3584
Eğlendirir, eğitir, aydınlatır.
14:02
but what I like the mostçoğu about languagedil
334
830980
2044
Ama dil hakkında en sevdiğim nokta
14:05
is that it empowersolarak güçlendiriyor.
335
833024
1500
güç kazandırması.
14:06
I want to leaveayrılmak you with this.
336
834524
1838
Son olarak sizinle şunu paylaşmak istiyorum.
14:08
This is a photographfotoğraf of my collaboratorsortak çalışanlar,
337
836362
2385
Çalışma arkadaşlarımın bir fotoğrafı.
Dil, otizm ve diğer şeyler üzerine
14:10
my earliesten erken collaboratorsortak çalışanlar
338
838747
997
14:11
when I startedbaşladı workingçalışma on languagedil
339
839744
1462
ilk çalışmaya başladığım zamanki
14:13
and autismotizm and variousçeşitli other things.
340
841206
1502
çalışma arkadaşlarım.
14:14
The girl'sKızın nameisim is PavnaPavna,
341
842708
1417
Kızın adı Pavna,
14:16
and that's her motheranne, KalpanaKalpana.
342
844125
1902
bu da annesi Kalpana.
14:18
And Pavna'sPavna'nın an entrepreneurgirişimci,
343
846027
2138
Pavna bir girişimci,
14:20
but her storyÖykü is much more remarkabledikkat çekici than mineMayın,
344
848165
2371
ama hikâyesi benimkinden çok daha dikkat çekici.
14:22
because PavnaPavna is about 23.
345
850536
2400
Çünkü Pavna 23 yaşında ve
14:24
She has quadriplegicquadriplegic cerebralSerebral palsypalsi,
346
852936
2552
Quadriplegia serebral palsi hastası.
14:27
so ever sincedan beri she was borndoğmuş,
347
855488
1640
Bu yüzden doğduğundan beri
14:29
she could neitherne movehareket norne de talk.
348
857128
3600
ne hareket edebiliyor, ne de konuşabiliyor.
14:32
And everything that she's accomplishedbaşarılı so faruzak,
349
860728
2403
Şimdiye kadar pek çok şey başarmış,
14:35
finishingbitirme schoolokul, going to collegekolej,
350
863131
2227
okulu bitirmiş, üniversiteye gitmiş,
14:37
startingbaşlangıç a companyşirket,
351
865358
1416
şirket kurmuş.
14:38
collaboratingişbirliği with me to developgeliştirmek AvazAvaz,
352
866774
2140
Avaz'ı geliştirmemde benimle çalıştı
14:40
all of these things she's donetamam
353
868914
1892
ve tüm bu yaptıklarını
14:42
with nothing more than movinghareketli her eyesgözleri.
354
870806
5523
sadece gözlerini hareket ettirerek yaptı.
14:48
DanielDaniel WebsterWebster said this:
355
876329
2689
Daniel Webster şöyle diyor:
14:51
He said, "If all of my possessionsmülk were takenalınmış
356
879018
2940
"Eğer bir şey hariç sahip olduğum herşey
14:53
from me with one exceptionistisna,
357
881958
2988
elimden alınacak olsaydı,
14:56
I would chooseseçmek to keep the powergüç of communicationiletişim,
358
884946
2981
iletişim yeteneğimi korumayı seçerdim,
14:59
for with it, I would regainyeniden kazanmak all the restdinlenme."
359
887927
3903
çünkü onun sayesinde, geri kalan herşeyi yeniden elde edebilirim."
15:03
And that's why, of all of these incredibleinanılmaz
applicationsuygulamaları of FreeSpeechFreeSpeech,
360
891830
5116
İşte bu yüzden, FreeSpeech'in tüm bu inanılmaz uygulamaları arasında
15:08
the one that's closestEn yakın to my heartkalp
361
896946
2080
kalbime en yakın duran nokta,
15:11
still remainskalıntılar the abilitykabiliyet for this
362
899026
2068
engelli çocuklara iletişim yeteneği kazandırmak
15:13
to empowergüçlendirmek childrençocuklar with disabilitiesEngelli
363
901094
2380
iletişim gücü kazandırmak,
15:15
to be ableyapabilmek to communicateiletişim kurmak,
364
903474
1773
ve böylece
15:17
the powergüç of communicationiletişim,
365
905247
1789
onların
15:19
to get back all the restdinlenme.
366
907036
2240
geri kalan her şeye tekrar kavuşmalarını sağlamak.
15:21
Thank you.
367
909276
1397
Teşekkür ederim.
15:22
(ApplauseAlkış)
368
910673
1332
(Alkış)
15:24
Thank you. (ApplauseAlkış)
369
912005
4199
Teşekkür ederim. (Alkış)
15:28
Thank you. Thank you. Thank you. (ApplauseAlkış)
370
916204
5323
Teşekkür ederim. Teşekkür ederim. Teşekkür ederim. (Alkış)
15:33
Thank you. Thank you. Thank you. (ApplauseAlkış)
371
921527
4000
Teşekkür ederim. Teşekkür ederim. Teşekkür ederim. (Alkış)
Translated by Sevkan Uzel
Reviewed by İrem Uzel

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Ajit Narayanan - Visual grammar engine inventor
Ajit Narayanan is the inventor of Avaz, an affordable, tablet-based communication device for people who are speech-impaired.

Why you should listen

Ajit Narayanan is the founder and CEO of Invention Labs, and the inventor of Avaz AAC, the first assistive device aimed at an Indian market that helps people with speech disabilities -- such as cerebral palsy, autism, intellectual disability, aphasia and learning disabilities -- to communicate. Avaz is also available as an iPad app, aimed at children with autism. In 2010, Avaz won the National Award for Empowerment of People with Disabilities from the president of India, and in 2011, Narayanan was listed in MIT Technology Review 35 under 35.
 
Narayanan is a prolific inventor with more than 20 patent applications. He is an electrical engineer with degrees from IIT Madras. His research interests are embedded systems, signal processing and understanding how the brain perceives language and communication.

More profile about the speaker
Ajit Narayanan | Speaker | TED.com