ABOUT THE SPEAKER
Daniel Reisel - Neuroscientist
Daniel Reisel searches for the psychological and physical roots of human morality.

Why you should listen

Daniel Reisel grew up in Norway but settled in the UK in 1995. He works as a hospital doctor and as a research fellow in epigenetics at University College London. He completed his PhD in Neuroscience in 2005, investigating how learning rewires the brain. Since then, his research has been concerned with the effect of life events on gene function. Daniel is currently training to become an accredited restorative justice facilitator with the UK Restorative Justice Council.

More profile about the speaker
Daniel Reisel | Speaker | TED.com
TED2013

Daniel Reisel: The neuroscience of restorative justice

Daniel Reisel: Onarıcı adaletin sinirbilimi

Filmed:
885,475 views

Daniel Reisel suçlu psikopatlar (ve fareler) üzerinde çalışıyor. Ve önemli bir soru soruyor: Bu suçluları içeri tıkmak yerine, beyin hakkında bildiklerimizi onları iyileştirmek için kullansak daha iyi olmaz mı? Veya şöyle: Eğer beyin, bir yaralanma sonrasında yeni sinir yolları üretebiliyorsa ... beynin tekrar ahlaki olarak gelişmesine yardımcı olabilir miyiz?
- Neuroscientist
Daniel Reisel searches for the psychological and physical roots of human morality. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
I'd like to talk todaybugün
0
815
1635
Bugün beynimizi ve
00:14
about how we can changedeğişiklik our brainsbeyin
1
2450
2472
toplumuzu nasıl değiştirebileceğimize
00:16
and our societytoplum.
2
4922
2593
dair konuşmak istiyorum.
00:19
MeetKarşılamak JoeJoe.
3
7515
2175
Joe ile tanışın.
00:21
Joe'sJoe's 32 yearsyıl oldeski and a murdererkatil.
4
9690
3718
Joe 32 yaşında bir katil.
00:25
I metmet JoeJoe 13 yearsyıl agoönce on the liferömür boyu hapis wingkanat
5
13408
2742
Joe ile 13 yıl önce Londra'da Wormwood Scrubs
00:28
at WormwoodPelin ScrubsScrubs high-securityyüksek güvenlik prisonhapis in LondonLondra.
6
16150
3820
yüksek güvenlikli hapishanesinin
müebbet koğuşunda tanıştım.
00:31
I'd like you to imaginehayal etmek this placeyer.
7
19970
2001
Bu yeri hayal etmenizi istiyorum.
00:33
It looksgörünüyor and feelshissediyor like it soundssesleri:
8
21971
3098
İsmi ile müsemma bir yer.
00:37
WormwoodPelin ScrubsScrubs.
9
25069
2382
Wormwood Scrubs, "Acı Çalılık"
00:39
Builtİnşa at the endson of the VictorianViktorya dönemi EraDönemi
10
27451
2224
Viktorya döneminin sonunda
00:41
by the inmatesMahkumlar themselveskendilerini,
11
29675
1512
mahkumlar tarafından inşa edilmiş olan
00:43
it is where England'sİngiltere nin mostçoğu
dangeroustehlikeli prisonersmahkumlar are kepttuttu.
12
31187
3200
bu hapishane İngiltere'nin
en tehlikeli mahkumlarının tutulduğu yer.
00:46
These individualsbireyler have committedtaahhüt actseylemler
13
34387
2206
Bu kişiler, tarif edilemeyecek kötülükte
00:48
of unspeakableAğza alınmayacak evilkötülük.
14
36593
2170
suçlar işlemiş.
00:50
And I was there to studyders çalışma theironların brainsbeyin.
15
38763
3711
Ve ben onların beyinlerini incelemek için oradaydım.
00:54
I was partBölüm of a teamtakım of researchersaraştırmacılar
16
42474
1752
University College London'dan
00:56
from UniversityÜniversitesi CollegeÜniversite LondonLondra,
17
44226
1677
bir araştırmacı takımındaydım
00:57
on a granthibe from the U.K. departmentbölüm of healthsağlık.
18
45903
2755
ve İngiltere Sağlık Bakanlığı'nın
verdiği ödenek üzerine oradaydık.
01:00
My taskgörev was to studyders çalışma a groupgrup of inmatesMahkumlar
19
48658
2048
Görevim, klinik açıdan psikopat olarak teşhis edilmiş
01:02
who had been clinicallyklinik olarak diagnosedtanısı as psychopathsPsikopatlar.
20
50706
2744
bir grup mahkumu incelemekti.
01:05
That meantdemek they were the mostçoğu
21
53450
1725
Yani onlar, tüm hapishane nüfusunun
01:07
callousduygusuz and the mostçoğu aggressiveagresif
22
55175
1713
en duygusuz ve en saldırgan
01:08
of the entiretüm prisonhapis populationnüfus.
23
56888
3124
mahkumlarıydı.
01:12
What layyatırmak at the rootkök of theironların behaviordavranış?
24
60012
3577
Davranışlarının temelinde ne yatıyordu?
01:15
Was there a neurologicalnörolojik causesebeb olmak for theironların conditionşart?
25
63589
4326
Durumlarını açıklayacak nörolojik bir sebep var mıydı?
01:19
And if there was a neurologicalnörolojik causesebeb olmak,
26
67915
2843
Ve eğer nörolojik bir sebep varsa,
01:22
could we find a cureÇare?
27
70758
3055
bir tedavi bulabilir miydik?
01:25
So I'd like to speakkonuşmak about changedeğişiklik, and
especiallyözellikle about emotionalduygusal changedeğişiklik.
28
73813
3945
Değişim ve özellikle duygusal değişim
hakkında konuşmak istiyorum.
01:29
GrowingBüyüyen up, I was always intriguedilgisini
29
77758
1980
Büyürken, insanların nasıl değiştiğini
01:31
by how people changedeğişiklik.
30
79738
3064
her zaman merak ederdim.
01:34
My motheranne, a clinicalklinik psychotherapistPsikoterapist,
31
82802
2523
Klinik psikoterapist olan annem,
01:37
would occasionallybazen see patientshastalar at home
32
85325
2640
akşamları zaman zaman evde hastalarına
01:39
in the eveningakşam.
33
87965
1420
bakardı.
01:41
She would shutkapamak the doorkapı to the livingyaşam roomoda,
34
89385
1534
Oturma odasının kapısını kapatırdı
01:42
and I imaginedhayal
35
90919
2005
ve ben o odada
01:44
magicalbüyülü things happenedolmuş in that roomoda.
36
92924
2512
büyülü şeylerin gerçekleştiğini hayal ederdim.
01:47
At the ageyaş of fivebeş or sixaltı
37
95436
1681
Beş ya da altı yaşımdayken,
01:49
I would creepsürüngen up in my pajamaspijama
38
97117
2442
üzerimde pijamalarla sessizce
01:51
and sitoturmak outsidedışında with my earkulak gluedyapıştırılmış to the doorkapı.
39
99559
2809
kulağım kapıya yapışmış bir şekilde dışarda otururdum.
01:54
On more than one occasionfırsat, I felldüştü asleepuykuda
40
102368
1447
Birden fazla sefer, uyuya kaldım
01:55
and they had to pushit me out of the way
41
103815
1460
ve seansın sonunda beni yoldan
01:57
at the endson of the sessionoturum, toplantı, celse.
42
105275
2161
itmeleri gerekti.
01:59
And I supposevarsaymak that's how I foundbulunan myselfkendim
43
107436
2899
Ve sanırım böylece kendimi
02:02
walkingyürüme into the securegüvenli interviewröportaj roomoda
44
110335
2075
Wormwood Scrubs'taki ilk günümde
02:04
on my first day at WormwoodPelin ScrubsScrubs.
45
112410
4009
güvenli görüşme odasına girerken buldum.
02:08
JoeJoe satoturdu acrosskarşısında a steelçelik tabletablo
46
116419
2336
Joe çelik masada karşıma oturdu
02:10
and greetedkarşıladı me with this blankboş expressionifade.
47
118755
4226
ve boş bir ifade ile beni karşıladı.
02:14
The prisonhapis wardenMüdür, looking equallyaynı derecede indifferentkayıtsız,
48
122981
2878
Hapishane gardiyanı,
aynı boş ifade ile bana bakarak,
02:17
said, "Any troublesorun, just pressbasın the redkırmızı buzzerBuzzer,
49
125859
2647
"Bir sorun çıkarsa, sadece kırmızı alarma bas
02:20
and we'lliyi be around as soonyakında as we can."
50
128506
2439
ve biz mümkün olduğunca çabuk geliriz" dedi.
02:22
(LaughterKahkaha)
51
130945
2958
(Kahkaha)
02:25
I satoturdu down.
52
133903
1770
Oturdum.
02:27
The heavyağır metalmetal doorkapı slammedçarptı shutkapamak behindarkasında me.
53
135673
2977
Ağır metal kapı ardımda hızla kapandı.
02:30
I lookedbaktı up at the redkırmızı buzzerBuzzer
54
138650
2094
Joe'nun arkasındaki duvarın
02:32
faruzak behindarkasında JoeJoe on the oppositekarşısında wallduvar.
55
140744
2099
üzerinde bulunan kırmızı alarma baktım.
02:34
(LaughterKahkaha)
56
142843
2646
(Kahkaha)
02:37
I lookedbaktı at JoeJoe.
57
145489
1762
Joe'ya baktım.
02:39
PerhapsBelki de detectingalgılama my concernilgilendirmek,
58
147251
2077
Muhtemelen endişemi hisseden Joe,
02:41
he leanedeğildi forwardileri, and said,
59
149328
1356
öne doğru eğildi ve olabildiği kadar
02:42
as reassuringlykuşak as he could,
60
150684
2227
rahatlatıcı bir şekilde şöyle dedi:
02:44
"AhAh, don't worryendişelenmek about the buzzerBuzzer,
61
152911
1380
"Alarm için endişelenme,
02:46
it doesn't work anywayneyse."
62
154291
2253
zaten çalışmıyor."
(Kahkaha)
02:48
(LaughterKahkaha)
63
156544
5447
02:55
Over the subsequentSonraki monthsay,
64
163472
1889
Sonraki birkaç ay boyunca,
02:57
we testedtest edilmiş JoeJoe and his fellowadam inmatesMahkumlar,
65
165361
4085
Joe ve diğer mahkumları test ettik,
03:01
looking specificallyözellikle at theironların abilitykabiliyet
66
169446
2051
özellikle, farklı duyguları gösteren resimleri
03:03
to categorizekategorilere ayır differentfarklı imagesGörüntüler of emotionduygu.
67
171497
4984
kategorize etme yeteneklerine baktık.
03:08
And we lookedbaktı at theironların physicalfiziksel responsetepki
68
176481
1786
Ve bu duygulara gösterdikleri fiziksel tepkiyi
03:10
to those emotionsduygular.
69
178267
1742
inceledik.
03:12
So, for exampleörnek, when mostçoğu of us look
70
180009
1581
Örneğin, çoğumuz üzgün görünen bir kişinin
03:13
at a pictureresim like this of somebodybirisi looking sadüzgün,
71
181590
2925
bu gibi bir resmine baktığımızda,
03:16
we instantlyanında have a slighthafif,
72
184515
3551
hemen ufak, ölçülebilen
03:20
measurableölçülebilir physicalfiziksel responsetepki:
73
188066
1934
fiziksel bir tepki veririz:
03:22
increasedartmış heartkalp rateoran, sweatingterleme of the skincilt.
74
190000
3298
kalp atışının hızlanması,
derinin terlemesi.
03:25
Whilstİken the psychopathsPsikopatlar in our studyders çalışma were ableyapabilmek
75
193298
1784
Araştırmamızdaki psikopatlar doğru bir şekilde
03:27
to describetanımlamak the picturesresimler accuratelytam olarak,
76
195082
2014
resimleri tarif edebilmelerine rağmen,
03:29
they failedbaşarısız oldu to showgöstermek the emotionsduygular requiredgereklidir.
77
197096
3733
gereken duyguları göstermekte başarısız oldular.
03:32
They failedbaşarısız oldu to showgöstermek a physicalfiziksel responsetepki.
78
200829
3553
Fiziksel bir tepki gösteremediler.
03:36
It was as thoughgerçi they knewbiliyordum the wordskelimeler
79
204382
2051
Sanki empatinin sözlerini biliyorlardı,
03:38
but not the musicmüzik of empathyempati.
80
206433
3393
ama müziğini bilmiyorlardı.
03:41
So we wanted to look closeryakın at this
81
209826
1784
Daha yakından incelemek için
03:43
to use MRIMRI to imagegörüntü theironların brainsbeyin.
82
211610
3449
MR kullanarak beyinlerini resimlemek istedik.
03:47
That turneddönük out to be not suchböyle an easykolay taskgörev.
83
215059
3107
Sanıldığı kadar kolay bir görev değildi.
03:50
ImagineHayal transportingtaşıma a collectionToplamak
84
218166
1829
Zincir ve kelepçli bir grup klinik açıdan
03:51
of clinicalklinik psychopathsPsikopatlar acrosskarşısında centralmerkezi LondonLondra
85
219995
2695
psikopat olan mahkumu, Londra'nın merkezine
03:54
in shacklespranga and handcuffskelepçe
86
222690
2139
trafiğin en yoğun olduğu saatte
03:56
in rushacele hoursaat,
87
224829
2126
taşıdığınızı hayal edin
03:58
and in ordersipariş to placeyer eachher
of them in an MRIMRI scannertarayıcı,
88
226955
3174
ve herbirini MR'dan geçirmek için,
04:02
you have to removeKaldır all metalmetal objectsnesneleri,
89
230129
1981
zincir ve kelepçeler ve öğrendiğime göre,
04:04
includingdahil olmak üzere shacklespranga and handcuffskelepçe,
90
232110
1334
vücutlarındaki tüm piercingler dahil
04:05
and, as I learnedbilgili, all bodyvücut piercingspiercing.
91
233444
4355
bütün metal nesneleri çıkarmanız gerekiyor.
04:09
After some time, howeverancak,
we had a tentativegeçici answerCevap.
92
237799
4237
Ancak bir süre sonra, deneysel bir yanıt bulduk.
04:14
These individualsbireyler were not just the victimskurbanlar
93
242036
2818
Bu kişiler sadece sorunlu bir çocukluğun
04:16
of a troubledsıkıntılı childhoodçocukluk.
94
244854
2052
kurbanı değillerdi.
04:18
There was something elsebaşka.
95
246906
2521
Başka birşey daha vardı.
04:21
People like JoeJoe have a deficitaçık in a brainbeyin areaalan
96
249427
3620
Joe gibi insanların, amigdala
adı verilen beyin alanında
04:25
calleddenilen the amygdalaamigdala.
97
253047
2061
bir eksiklik vardı.
04:27
The amygdalaamigdala is an almond-shapedbadem şeklinde organorgan
98
255108
2024
Amigdala, beynin her iki yarısının derinlerinde
04:29
deepderin withiniçinde eachher of the hemisphereshemisferlerin of the brainbeyin.
99
257132
3323
badem şeklinde bir organdır.
04:32
It is thought to be keyanahtar to the experiencedeneyim of empathyempati.
100
260455
4485
Empati deneyiminin anahtarı olduğu düşünülür.
04:36
NormallyNormalde, the more empathicempati a personkişi is,
101
264940
2906
Normalde, bir insan ne kadar empatik ise,
04:39
the largerdaha büyük and more activeaktif theironların amygdalaamigdala is.
102
267846
3045
amigdalaları o kadar büyük ve aktiftir.
04:42
Our populationnüfus of inmatesMahkumlar
103
270891
1480
Mahkum nüfusumuz
04:44
had a deficienteksik amygdalaamigdala,
104
272371
1327
eksik bir amigdalaya sahip,
04:45
whichhangi likelymuhtemelen led to theironların lackeksiklik of empathyempati
105
273698
2295
bu da empati yoksunluğu ve ahlak dışı
04:47
and to theironların immoralahlaksız behaviordavranış.
106
275993
2934
davranışlarına sebep oluyor.
04:50
So let's take a stepadım back.
107
278927
3142
Geri bir adım atalım.
04:54
NormallyNormalde, acquiringedinme moralmanevi behaviordavranış
108
282069
2623
Normalde, ahlaki davranış kazanmak
04:56
is simplybasitçe partBölüm of growingbüyüyen up,
109
284692
2390
tamamen büyümenin bir parçasıdır,
04:59
like learningöğrenme to speakkonuşmak.
110
287082
2201
konuşmayı öğrenmek gibi.
05:01
At the ageyaş of sixaltı monthsay, virtuallyfiilen everyher one of us
111
289283
3291
6 aylıkken, neredeyse herbirimiz canlı ve cansız
05:04
is ableyapabilmek to differentiateayırt etmek betweenarasında
animateanimasyon ekleme and inanimatecansız objectsnesneleri.
112
292574
3957
nesneler arasındaki farkı ayırt etme
yeteneğine sahip oluruz.
05:08
At the ageyaş of 12 monthsay,
113
296531
2474
12 aylıkken,
05:11
mostçoğu childrençocuklar are ableyapabilmek to imitatetaklit etmek
114
299005
3224
çoğu çocuk başkalarının
anlamlı eylemlerini
05:14
the purposefulamaca hizmet edecek actionseylemler of othersdiğerleri.
115
302229
1885
taklit etme yeteneğine sahiptir.
05:16
So for exampleörnek, your motheranne raisesyükseltmeler her handseller
116
304114
2535
Örneğin, anneniz esnemek için ellerini kaldırır
05:18
to stretchUzatmak, and you imitatetaklit etmek her behaviordavranış.
117
306649
2739
ve siz onun davranışını taklit edersiniz.
05:21
At first, this isn't perfectmükemmel.
118
309388
3201
İlk başta, mükemmel değildir.
05:24
I rememberhatırlamak my cousinhala kızı SashaSasha,
119
312589
1947
Kuzenim Sasha'yı hatırlıyorum,
05:26
two yearsyıl oldeski at the time,
120
314536
2163
o zaman iki yaşındaydı,
05:28
looking throughvasitasiyla a pictureresim bookkitap
121
316699
1660
resimli bir kitaba bakıyordu
05:30
and lickingyalama one fingerparmak and flickingFlicking
the pagesayfa with the other handel,
122
318359
3183
ve bir parmağını yalar ve
sayfayı diğer eliyle çevirirdi,
05:33
lickingyalama one fingerparmak and flickingFlicking
the pagesayfa with the other handel.
123
321542
2105
bir parmağını yalar ve
sayfayı diğer eliyle çevirirdi.
05:35
(LaughterKahkaha)
124
323647
2314
(Kahkaha)
05:37
BitBit by bitbit, we buildinşa etmek the foundationsVakıflar
of the socialsosyal brainbeyin
125
325961
3926
Ufak ufak, sosyal beynimizin temellerini kurarız
05:41
so that by the time we're threeüç, fourdört yearsyıl oldeski,
126
329887
4632
böylece üç, dört yaşına geldiğinde,
05:46
mostçoğu childrençocuklar, not all,
127
334519
1292
çoğu çocuk, hepsi değil,
05:47
have acquiredsatın aldı the abilitykabiliyet to understandanlama
128
335811
1773
empatinin bir başka ön koşulu olan
05:49
the intentionsniyetleri of othersdiğerleri,
129
337584
1603
diğer insanların niyetlerini
05:51
anotherbir diğeri prerequisiteön koşul for empathyempati.
130
339187
3326
anlama yeteneğini kazanır.
05:54
The factgerçek that this developmentalgelişimsel progressionilerleme
131
342513
2612
Bu gelişimsel ilerlemenin, dünyanın neresinde
05:57
is universalevrensel,
132
345125
1502
yaşıyor ya da
05:58
irrespectivebakılmaksızın of where you livecanlı in the worldDünya
133
346627
1976
hangi kültürden olursanız olun,
06:00
or whichhangi culturekültür you inhabityaşamak,
134
348603
2626
evrensel olması gerçeği
06:03
stronglyşiddetle suggestsanlaşılacağı that the foundationsVakıflar
135
351229
2213
ahlaki davranışın doğuştan geldiğini
06:05
of moralmanevi behaviordavranış are inbornDoğuştan.
136
353442
3124
kuvvetli bir şekilde gösteriyor.
06:08
If you doubtşüphe this,
137
356566
2477
Eğer şüphe duyuyorsanız,
06:11
try, as I've donetamam, to renegesözünden on a promisesöz vermek you've madeyapılmış
138
359043
3776
benim yaptığım gibi,
dört yaşındaki bir çocuğa verdiğiniz
06:14
to a four-year-oldDört yaşındaki.
139
362819
2077
sözden geri dönmeyi deneyin.
06:16
You will find that the mindus of a four-yeardört yıllık oldeski
140
364896
1788
Dört yaşındaki bir çocuğun
aklının hiç de saf olmadığını
06:18
is not nanaïveve in the slightestEn ufak bir.
141
366684
1504
göreceksiniz.
06:20
It is more akinakın to a Swissİsviçre armyordu knifebıçak
142
368188
3025
Bir İsviçre çakısına benzer,
06:23
with fixedsabit mentalzihinsel modulesmodüller
143
371213
2031
gelişim boyunca incelikle bilenmiş
06:25
finelyince honedhonlanmış duringsırasında developmentgelişme
144
373244
2474
sabit mental modüller
06:27
and a sharpkeskin senseduyu of fairnessAdalet.
145
375718
3117
ve keskin bir adalet duygusuna sahiptir.
06:30
The earlyerken yearsyıl are crucialçok önemli.
146
378835
2658
İlk yıllar çok önemli.
06:33
There seemsgörünüyor to be a windowpencere of opportunityfırsat,
147
381493
2244
Bir fırsat penceresi var gibi görünüyor,
06:35
after whichhangi masteringMastering moralmanevi questionssorular
148
383737
2466
ondan sonra ahlaki soruları öğrenmek
06:38
becomesolur more difficultzor,
149
386203
1482
daha zor hale geliyor,
06:39
like adultsyetişkinler learningöğrenme a foreignyabancı languagedil.
150
387685
4134
yetişkinlerin yabancı bir dil öğrenmesi gibi.
06:43
That's not to say it's impossibleimkansız.
151
391819
2034
İmkansız demek değil.
06:45
A recentson, wonderfulolağanüstü studyders çalışma from StanfordStanford UniversityÜniversitesi
152
393853
3109
Yakın zaman Stanford Üniversitesi'nin
yaptığı harika bir araştırma,
06:48
showedgösterdi that people who have playedOyunun
153
396962
2241
iyi ve yardımsever bir süper kahraman rolü
06:51
a virtualsanal realitygerçeklik gameoyun in whichhangi they tookaldı on
154
399203
2409
üstlendikleri sanal gerçeklik oyununu
06:53
the rolerol of a good and helpfulfaydalı superherosüper kahraman
155
401612
2461
oynayan insanların sonrasında diğerlerine karşı
06:56
actuallyaslında becameoldu more caringsempatik and helpfulfaydalı
156
404073
2116
hakikaten daha sempatik ve daha yardımsever
06:58
towardskarşı othersdiğerleri afterwardssonradan.
157
406189
2503
hale geldiklerini gösterdi.
07:00
Now I'm not suggestingdüşündüren
158
408692
2209
Şimdi suçlulara
07:02
we endowbağışlamak criminalssuçlular with superpowerssüper güçler,
159
410901
3055
süper güçler bahşetmemizi önermiyorum,
07:05
but I am suggestingdüşündüren that we need to find waysyolları
160
413956
3413
ama Joe ve onun gibi
insanların, kendi ve geri kalan
07:09
to get JoeJoe and people like him
161
417369
1878
hepimizin yararı adına
07:11
to changedeğişiklik theironların brainsbeyin and theironların behaviordavranış,
162
419247
2645
beyinlerini ve davranışlarını değiştirmelerini
07:13
for theironların benefityarar
163
421892
1775
sağlayacak
07:15
and for the benefityarar of the restdinlenme of us.
164
423667
3135
yöntemler bulmamız gerektiğini söylüyorum.
07:18
So can brainsbeyin changedeğişiklik?
165
426802
3535
Peki, beyin değişebilir mi?
07:22
For over 100 yearsyıl,
166
430337
2584
100 yılı aşkın bir süre boyunca,
07:24
neuroanatomistsneuroanatomists and latersonra neuroscientistsnörologlar
167
432921
3114
nöroanatomistler ve daha sonra nörologlar
07:28
heldbekletilen the viewgörünüm that after initialilk
developmentgelişme in childhoodçocukluk,
168
436035
3820
çocukluktaki ilk gelişimden sonra,
yetişkin insan beyninde
07:31
no newyeni brainbeyin cellshücreler could growbüyümek
169
439855
2424
yeni hücrelerin gelişmeyeceği
07:34
in the adultyetişkin humaninsan brainbeyin.
170
442279
1301
düşüncesine sahipti.
07:35
The brainbeyin could only changedeğişiklik
171
443580
1487
Beyin sadece belirli bir takım
07:37
withiniçinde certainbelli setset limitssınırları.
172
445067
1982
limitler içerisinde değişebilirdi.
07:39
That was the dogmaDogma.
173
447049
2098
O dönemde inanç buydu.
07:41
But then, in the 1990s,
174
449147
2239
Ama sonra, 1990'larda,
07:43
studiesçalışmalar startingbaşlangıç showinggösterme,
175
451386
1696
Princeton'dan Elizabeth Gould
07:45
followingtakip etme the leadöncülük etmek of ElizabethElizabeth
GouldGould at PrincetonPrinceton and othersdiğerleri,
176
453082
2737
ve diğerlerinin önderliğinde
yapılan araştırmalar gösterdi ki,
07:47
studiesçalışmalar startedbaşladı showinggösterme the
evidencekanıt of neurogenesisneurogenesis,
177
455819
3335
yetişkin memeli
beyninde nörojenez yani
07:51
the birthdoğum of newyeni brainbeyin cellshücreler
178
459154
2058
yeni beyin hücrelerinin
07:53
in the adultyetişkin mammalianmemeli brainbeyin,
179
461212
3069
oluştuğuna dair kanıtlar
görülmeye başlandı.
07:56
first in the olfactorykoku bulbampul,
180
464281
1584
İlk olarak, koku alma duyusundan
07:57
whichhangi is responsiblesorumluluk sahibi for our senseduyu of smellkoku,
181
465865
2081
sorumlu olfaktori soğanilikte,
07:59
then in the hippocampusbeyindeki beyaz çıkıntı
182
467946
2039
sonra kısa dönem hafızayı
08:01
involvingiçeren short-termkısa dönem memorybellek,
183
469985
2044
içeren hipokampusta,
08:04
and finallyen sonunda in the amygdalaamigdala itselfkendisi.
184
472029
3283
ve son olarak amigdalada.
08:07
In ordersipariş to understandanlama
185
475312
1776
Bu sürecin nasıl işlediğini
08:09
how this processsüreç worksEserleri,
186
477088
1959
anlamak için,
08:11
I left the psychopathsPsikopatlar and joinedkatıldı a lablaboratuvar in OxfordOxford
187
479047
2889
psikopatları bıraktım ve
Oxford'da öğrenme ve gelişim
08:13
specializingkonusunda uzmanlaşmış in learningöğrenme and developmentgelişme.
188
481936
3262
konusunda uzman bir laboratuvara katıldım.
08:17
InsteadBunun yerine of psychopathsPsikopatlar, I studiedokudu micefareler,
189
485198
3770
Psikopatlar yerine, fareleri inceledim,
08:20
because the sameaynı patternmodel of brainbeyin responsesyanıt-e doğru
190
488968
2341
çünkü aynı beyin tepki kalıpları,
08:23
appearsbelirir acrosskarşısında manyçok differentfarklı
speciesTürler of socialsosyal animalshayvanlar.
191
491309
3730
farklı sosyal hayvan türlerinde görülür.
08:27
So if you reararka a mousefare in a standardstandart cagekafes,
192
495039
4582
Eğer bir fareyi, pamuklu
bir ayakkabı kutusu gibi
08:31
a shoeboxayakkabı kutusu, essentiallyesasen, with cottonpamuk woolyün,
193
499621
2688
tek başına ve pek fazla
uyarıcı olmaksızın,
08:34
aloneyalnız and withoutolmadan much stimulationuyarım,
194
502309
1567
standart bir kafeste yetiştirirseniz,
08:35
not only does it not thrivegelişmek,
195
503876
1611
hiçbir gelişme göstermemekle kalmaz,
08:37
but it will oftensık sık developgeliştirmek strangegarip,
196
505487
1757
ayrıca çoğu zaman garip, tekrarlayan
08:39
repetitivetekrarlayan behaviorsdavranışlar.
197
507244
1574
davranışlar kazanır.
08:40
This naturallydoğal olarak sociableSürmeli animalhayvan
198
508818
2619
Bu doğal olarak sosyal olan hayvan
08:43
will losekaybetmek its abilitykabiliyet to bondbağ with other micefareler,
199
511437
2443
diğer farelerle bağ kurma yeteneğini kaybedecek,
08:45
even becomingolma aggressiveagresif when introducedtanıtılan to them.
200
513880
4195
hatta onların arasında
katıldığında, agresif hale gelecek.
08:50
HoweverAncak, micefareler rearedyetiştirilen in what we calleddenilen
201
518075
2062
Ancak, zenginleştirilmiş bir çevre dediğimiz
08:52
an enrichedzenginleştirilmiş environmentçevre,
202
520137
1506
tekerlekler, merdivenler ve
08:53
a largegeniş habitationKonut with other micefareler
203
521643
2211
keşfedecek alanlara sahip
08:55
with wheelstekerlekler and laddersMerdivenler and areasalanlar to explorekeşfetmek,
204
523854
3430
diğer farelerin de olduğu
büyük bir yerde yetişen fareler
08:59
demonstrategöstermek neurogenesisneurogenesis,
205
527284
1585
nörojenezi, yani yeni hücrelerin
09:00
the birthdoğum of newyeni brainbeyin cellshücreler,
206
528869
2300
doğduğunu gösteriyor
09:03
and as we showedgösterdi, they alsoAyrıca performyapmak better
207
531169
2314
ve gösterdiğimiz gibi,
öğrenme ve hafıza görevleri
09:05
on a rangemenzil of learningöğrenme and memorybellek tasksgörevler.
208
533483
2717
alanında daha iyi performans gösteriyorlar.
09:08
Now, they don't developgeliştirmek moralityahlâk to the pointpuan of
209
536200
2430
Küçük yaşlı farelerin alışveriş torbalarını
09:10
carryingtaşıma the shoppingalışveriş yapmak bagsçantalar of little oldeski micefareler
210
538630
1760
sokağın karşısında taşıyacak kadar ahlak
09:12
acrosskarşısında the streetsokak,
211
540390
2221
geliştirmiyorlar,
09:14
but theironların improvedgelişmiş environmentçevre resultsSonuçlar in healthysağlıklı,
212
542611
2743
ama iyileştirilmiş çevreleri,
sağlıklı ve sosyal davranış ile
09:17
sociableSürmeli behaviordavranış.
213
545354
1913
sonuçlanıyor.
09:19
MiceFareler rearedyetiştirilen in a standardstandart cagekafes, by contrastkontrast,
214
547267
2943
Buna karşılık, bir hapishane hücresinden farksız
09:22
not dissimilarbenzemez, you mightbelki say, from a prisonhapis cellhücre,
215
550210
2465
standart bir kafeste yetişen farelerin beyinlerinde
09:24
have dramaticallydramatik loweralt levelsseviyeleri of newyeni neuronsnöronlar
216
552675
3301
önemli ölçüde daha düşük seviyede yeni nöronlar
09:27
in the brainbeyin.
217
555976
1627
bulunur.
09:29
It is now clearaçık that the amygdalaamigdala of mammalsmemeliler,
218
557603
2816
Bizim gibi primatlar dahil,
memelilerin amigdalasının
09:32
includingdahil olmak üzere primatesprimatlar like us,
219
560419
1506
nörojenez gösterdiği
09:33
can showgöstermek neurogenesisneurogenesis.
220
561925
2512
artık kesin.
09:36
In some areasalanlar of the brainbeyin,
221
564437
1286
Beynin bazı alanlarında,
09:37
more than 20 percentyüzde of cellshücreler are newlyYeni formedoluşturulan.
222
565723
3695
yüzde 20'den fazla hücre yeni olarak oluşur.
09:41
We're just beginningbaşlangıç to understandanlama
223
569418
2259
Bu hücrelerin sahip olduğu asıl fonksiyonu
09:43
what exactkesin functionfonksiyon these cellshücreler have,
224
571677
2094
daha yeni anlamaya başlıyoruz,
09:45
but what it impliesanlamına gelir is that the brainbeyin is capableyetenekli
225
573771
2926
ama şu anlama geliyor ki,
beyin yetişkinlikte de
09:48
of extraordinaryolağanüstü changedeğişiklik way into adulthoodyetişkinlik.
226
576697
5193
olağanüstü değişim gösterme kapasitesine sahip.
09:53
HoweverAncak, our brainsbeyin are alsoAyrıca
227
581890
1734
Ancak, beynimiz ayrıca
09:55
exquisitelyzarif sensitivehassas to stressstres in our environmentçevre.
228
583624
3640
çevremizdeki strese son derece duyarlıdır.
09:59
StressStres hormoneshormonlar, glucocorticoidsglukokortikoid,
229
587264
2550
Beyin tarafından salgılanan stres hormonları
10:01
releasedyayınlandı by the brainbeyin,
230
589814
1550
ve glukokortikoidlar
10:03
suppressbastırmak the growthbüyüme of these newyeni cellshücreler.
231
591364
3561
bu yeni hücrelerin büyümesini önler.
10:06
The more stressstres, the lessaz brainbeyin developmentgelişme,
232
594925
2548
Ne kadar çok stress varsa,
o kadar az beyin gelişimi vardır,
10:09
whichhangi in turndönüş causesnedenleri lessaz adaptabilityadaptasyon
233
597473
4468
ve sonucunda daha az uyumluluk
10:13
and causesnedenleri higherdaha yüksek stressstres levelsseviyeleri.
234
601941
2743
ve daha yüksek stres seviyelerine sebep olur.
10:16
This is the interplayetkileşim betweenarasında naturedoğa and nurturebeslemek
235
604684
3785
Bu, gözlerimiz önünde gerçekleşen
10:20
in realgerçek time in frontön of our eyesgözleri.
236
608469
3705
doğa ve yetişme arasındaki etkileşimdir.
10:24
When you think about it,
237
612174
2067
Üzerinde düşündüğünüzde,
10:26
it is ironicİronik that our currentşimdiki solutionçözüm
238
614241
2375
stresli amigdalaya sahip insanlar için
10:28
for people with stressedvurguladı amygdalaeamygdalae
239
616616
1926
mevcut çözümümüzün, onları
10:30
is to placeyer them in an environmentçevre
240
618542
1792
daha ileri gelişimi engelleyen
10:32
that actuallyaslında inhibitsengeller any chanceşans of furtherayrıca growthbüyüme.
241
620334
4329
bir çevreye yerleştirmek olması gerçekten ironik.
10:36
Of coursekurs, imprisonmenthapis is a necessarygerekli partBölüm
242
624663
2487
Tabi ki, hapis, adalet sistemimizin ve
10:39
of the criminaladli justiceadalet systemsistem
243
627150
2420
toplumu korumanın gerekli
10:41
and of protectingkoruyucu societytoplum.
244
629570
1765
bir parçası.
10:43
Our researchAraştırma does not suggestönermek
245
631335
1637
Araştırmamız, suçluların
10:44
that criminalssuçlular should submitGönder theironların MRIMRI scanstaramalar
246
632972
2217
kusurlu amigdalalarını gösteren MR taramalarını
10:47
as evidencekanıt in courtmahkeme
247
635189
1422
mahkemeye kanıt olarak
10:48
and get off the hookkanca because
they'veonlar ettik got a faultyhatalı amygdalaamigdala.
248
636611
3658
sunmalarını ve cezadan
kurtulmalarını ileri sürmüyor.
10:52
The evidencekanıt is actuallyaslında the other way.
249
640269
2073
Kanıt, aslında diğer tarafa işaret ediyor.
10:54
Because our brainsbeyin are capableyetenekli of changedeğişiklik,
250
642342
2851
Çünkü beynimiz değişim yetisine sahip,
10:57
we need to take responsibilitysorumluluk for our actionseylemler,
251
645193
2498
eylemlerimizin sorumluluğunu üstlenmeliyiz
10:59
and they need to take responsibilitysorumluluk
252
647691
1852
onlar da rehabilitasyonlarının
11:01
for theironların rehabilitationRehabilitasyon.
253
649543
3428
sorumluluğunu üstlenmeliler.
11:04
One way suchböyle rehabilitationRehabilitasyon mightbelki work
254
652971
1804
Onarıcı adalet programları ile
11:06
is throughvasitasiyla restorativerestoratif justiceadalet programsprogramlar.
255
654775
3293
böyle bir rehabilitasyon işe yarayabilir.
11:10
Here victimskurbanlar, if they chooseseçmek to participatekatılmak,
256
658068
2329
Burada kurbanlar, eğer katılmayı seçerlerse,
11:12
and perpetratorsfailleri meetkarşılamak faceyüz to faceyüz
257
660397
2241
ve suçlular güvenli ortamlarda
11:14
in safekasa, structuredyapılandırılmış encountersBuluşmaları,
258
662638
2700
yüz yüze gelirler
11:17
and the perpetratorfailin is encouragedteşvik
259
665338
1830
ve suçlu eylemlerinin sorumluluğunu
11:19
to take responsibilitysorumluluk for theironların actionseylemler,
260
667168
1969
üstlenmesi yönünde teşvik edilir
11:21
and the victimkurban playsoyunlar an activeaktif rolerol in the processsüreç.
261
669137
3229
ve kurban bu süreç boyunca aktif bir rol oynar.
11:24
In suchböyle a settingayar, the perpetratorfailin can see,
262
672366
2871
Böyle bir ortamda, suçlu, belki de ilk kez
11:27
perhapsbelki for the first time,
263
675237
2335
kurbanı duygu, düşünce
11:29
the victimkurban as a realgerçek personkişi
264
677572
2404
ve gerçek duygusal tepkiye sahip
11:31
with thoughtsdüşünceler and feelingsduygular and a genuinehakiki
265
679976
1669
gerçek bir insan gibi
11:33
emotionalduygusal responsetepki.
266
681645
1838
görebilir.
11:35
This stimulatesuyarır the amygdalaamigdala
267
683483
1891
Bu amigdalayı uyarır
11:37
and mayMayıs ayı be a more effectiveetkili rehabilitativeRehabilitasyon practiceuygulama
268
685374
3551
ve hapsetmeden daha etkin bir rehabilitasyon
11:40
than simplebasit incarcerationhapsetme.
269
688925
3066
uygulaması olabilir.
11:43
SuchBöyle programsprogramlar won'talışkanlık work for everyoneherkes,
270
691991
1585
Bu tür programlar
herkes için çalışmayacaktır,
11:45
but for manyçok, it could be a way
271
693576
2689
fakat birçoğu için,
bünyedeki donmuş denizi
11:48
to breakkırılma the frozendondurulmuş seadeniz withiniçinde.
272
696265
4361
kırmak için bir yöntem olabilir.
11:52
So what can we do now?
273
700626
2759
Şimdi ne yapabiliriz?
11:55
How can we applyuygulamak this knowledgebilgi?
274
703385
2512
Bu bilgileri nasıl uygulayabiliriz?
11:57
I'd like to leaveayrılmak you with
275
705897
2321
Öğrendiğim üç dersi anlattıktan sonra
12:00
threeüç lessonsdersler that I learnedbilgili.
276
708218
1745
sözlerime son vermek istiyorum.
12:01
The first thing that I learnedbilgili was that
277
709963
2170
Öğrendiğim ilk şey,
12:04
we need to changedeğişiklik our mindsetzihniyet.
278
712133
1526
zihniyetimizi değiştirmemiz gerekiyor.
12:05
SinceBeri WormwoodPelin ScrubsScrubs was builtinşa edilmiş 130 yearsyıl agoönce,
279
713659
3149
Wormwood Scrubs,
130 yıl önce inşa edildiğinden beri,
12:08
societytoplum has advancedileri in virtuallyfiilen everyher aspectGörünüş,
280
716808
3115
toplum, okullarımızı,
hastanelerimizi işletme yönünden
12:11
in the way we runkoş our schoolsokullar, our hospitalshastaneler.
281
719923
3414
neredeyse her yönden ilerleme kaydetti.
12:15
YetHenüz the momentan we speakkonuşmak about prisonsHapishaneler,
282
723337
2083
Ancak hapishanelerden bahsettiğimiz an,
12:17
it's as thoughgerçi we're back in DickensianDickens timeszamanlar,
283
725420
2896
orta çağa olmasa da Dickens
12:20
if not medievalOrtaçağ timeszamanlar.
284
728316
2224
dönemine dönüyoruz.
12:22
For too long, I believe,
285
730540
2234
İnanıyorum ki,
12:24
we'vebiz ettik allowedizin ourselveskendimizi to be persuadedikna
286
732774
3665
çok uzun zaman boyunca insan doğasının
12:28
of the falseyanlış notionkavram that humaninsan
naturedoğa cannotyapamam changedeğişiklik,
287
736439
3042
değişemeyeceği düşüncesine inanmakla yetindik
12:31
and as a societytoplum, it's costingMaliyetlendirme us dearlypahalıya.
288
739481
3663
ve toplum olarak, bedelini ödüyoruz.
12:35
We know that the brainbeyin is
capableyetenekli of extraordinaryolağanüstü changedeğişiklik,
289
743144
3876
Beynin olağandışı değişim
kapasitesine sahip olduğunu biliyoruz
12:39
and the besten iyi way to achievebaşarmak that,
290
747020
3039
ve bunu başarmanın en iyi yolu,
12:42
even in adultsyetişkinler, is to changedeğişiklik and modulatemodüle
291
750059
2412
yetişkinlerde bile, çevremizi değiştirmek ve
12:44
our environmentçevre.
292
752471
1795
modüle etmektir.
12:46
The secondikinci thing I have learnedbilgili
293
754266
2885
Öğrendiğim ikinci şey ise,
12:49
is that we need to createyaratmak an allianceİttifak
294
757151
2626
bilimin, sosyal değişimi sağlamada
12:51
of people who believe that scienceBilim is integralayrılmaz
295
759777
3501
bütünleyici olduğuna inanan insanlardan oluşan
12:55
to bringinggetiren about socialsosyal changedeğişiklik.
296
763278
2282
bir birlik yaratmamız gerekiyor.
12:57
It's easykolay enoughyeterli for a neuroscientistsinirbilimci to placeyer
297
765560
2973
Bir nörolog için yüksek güvenlikten bir mahkumu
13:00
a high-securityyüksek güvenlik inmatetutuklu in an MRIMRI scannertarayıcı.
298
768533
2179
MR'dan geçirmek yeterince kolay.
13:02
Well actuallyaslında, that turnsdönüşler out not to be so easykolay,
299
770712
2508
Aslında o kadar da kolay değil,
13:05
but ultimatelyen sonunda what we want to showgöstermek
300
773220
2659
ama sonuç olarak göstermek istediğimiz şey,
13:07
is whetherolup olmadığını we're ableyapabilmek to
reduceazaltmak the reoffendingreoffending ratesoranları.
301
775879
3768
tekrar suç işleme oranını düşürüp,
düşüremeyeceğimiz.
13:11
In ordersipariş to answerCevap complexkarmaşık questionssorular like that,
302
779647
2721
Böyle karmaşık soruları yanıtlamak için,
13:14
we need people of differentfarklı backgroundsarka --
303
782368
2651
farklı özgeçmişlerden insanların,
13:17
lab-basedLaboratuar tabanlı scientistsBilim adamları and cliniciansklinisyenler,
304
785019
2204
laboratuvar merkezli
bilim adamları ve klinik uzmanların,
13:19
socialsosyal workersişçiler and policypolitika makersvericiler,
305
787223
2390
sosyal çalışanlar ve politikacıların,
13:21
philanthropistshayırsever and humaninsan rightshaklar activistseylemciler
306
789613
2623
hayırseverler ve insan hakları aktivistlerin
13:24
to work togetherbirlikte.
307
792236
1926
birlikte çalışmaları gerek.
13:26
FinallySon olarak, I believe we need
308
794162
1687
Son olarak, kendi amigdalamızı
13:27
to changedeğişiklik our ownkendi amygdalaeamygdalae,
309
795849
1638
değiştirmeliyiz,
13:29
because this issuekonu goesgider to the heartkalp
310
797487
2781
çünkü bu mesele sadece Joe'nun değil,
13:32
not just of who JoeJoe is,
311
800268
1771
ama bizim kim olduğumuza
13:34
but who we are.
312
802039
1912
dayanıyor.
13:35
We need to changedeğişiklik our viewgörünüm of JoeJoe
313
803951
2980
Joe'ya, kesinlikle ıslah edilemez biri olarak
13:38
as someonebirisi whollytamamen irredeemablekarşılanamaz,
314
806931
3802
bakmaktan vazgeçmeliyiz.
13:42
because if we see JoeJoe as whollytamamen irredeemablekarşılanamaz,
315
810733
3510
Çünkü eğer Joe'yu ıslah
edilemez biri olarak görürsek,
13:46
how is he going to see himselfkendisi as any differentfarklı?
316
814243
4280
o kendini farklı biri gibi nasıl görebilir?
13:50
In anotherbir diğeri decadeonyıl, JoeJoe will be releasedyayınlandı
317
818523
1871
On yıl sonra, Joe, Wormwood Scrubs'tan
13:52
from WormwoodPelin ScrubsScrubs.
318
820394
2669
salıverilecek.
13:55
Will he be amongarasında the 70 percentyüzde of inmatesMahkumlar
319
823063
2917
O, mahkumlar arasında tekrar suç işleyerek,
13:57
who endson up reoffendingreoffending
320
825980
1494
hapishane sistemine geri dönen
13:59
and returningdönen to the prisonhapis systemsistem?
321
827474
2782
yüzde 70'ten biri mi olacak?
14:02
Wouldn'tOlmaz it be better if, while servingservis his sentencecümle,
322
830256
2636
Eğer Joe, cezasını çekerken, yeni beyin hücreleri,
14:04
JoeJoe was ableyapabilmek to traintren his amygdalaamigdala,
323
832892
1926
ve bağlantılarının gelişimini sağlama amacıyla
14:06
whichhangi would stimulateteşvik the growthbüyüme of newyeni brainbeyin cellshücreler
324
834818
2354
amigdalasını eğitebilseydi
ve böylece salıverildiğinde
14:09
and connectionsbağlantıları,
325
837172
1281
dünyaya ile yüzleşebilseydi
14:10
so that he will be ableyapabilmek to faceyüz the worldDünya
326
838453
2596
14:13
oncebir Zamanlar he getsalır releasedyayınlandı?
327
841049
2120
daha iyi olmaz mıydı?
14:15
SurelyKesinlikle, that would be in the interestfaiz of all of us.
328
843169
4464
Elbette, bu hepimiz için daha iyi olurdu.
14:21
(ApplauseAlkış)
329
849549
3251
(Alkış)
14:24
Thank you. (ApplauseAlkış)
330
852800
4002
Teşekkürler. (Alkış)
Translated by Zeynep Duygu Tamer
Reviewed by Ramazan Şen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Daniel Reisel - Neuroscientist
Daniel Reisel searches for the psychological and physical roots of human morality.

Why you should listen

Daniel Reisel grew up in Norway but settled in the UK in 1995. He works as a hospital doctor and as a research fellow in epigenetics at University College London. He completed his PhD in Neuroscience in 2005, investigating how learning rewires the brain. Since then, his research has been concerned with the effect of life events on gene function. Daniel is currently training to become an accredited restorative justice facilitator with the UK Restorative Justice Council.

More profile about the speaker
Daniel Reisel | Speaker | TED.com