ABOUT THE SPEAKER
Mellody Hobson - Investment expert
Mellody Hobson is president of Ariel Investments, a value-driven money management firm -- and an advocate for financial literacy and investor education.

Why you should listen

Mellody Hobson handles strategic planning for the Chicago-based Ariel Investments, one of the largest African-American-owned money management firms in the United States. Beyond her work at Ariel, Hobson has become a nationally recognized voice on financial literacy and investor education. She is a regular contributor and analyst on finance, the markets and economic trends for CBS News, contributes weekly money tips on the Tom Joyner Morning Show and writes a column for Black Enterprise magazine. As a passionate advocate for investor education, she is a spokesperson for the Ariel/Hewitt study, 401(k) Plans in Living Color and the Ariel Black Investor Survey, both of which examine investing patterns among minorities.

Hobson is chair of the board for DreamWorks Animation. Her community outreach includes serving as chairman of After School Matters, providing Chicago teens with high quality out-of-school-time programs.

More profile about the speaker
Mellody Hobson | Speaker | TED.com
TED2014

Mellody Hobson: Color blind or color brave?

Mellody Hobson: Renk körlüğü veya renk cesurluğu?

Filmed:
3,917,414 views

Irk konusu çok rahatsız edici olabilir. Bir finans yöneticisi olarak Mellody Hobson diyor ki, "konuşsal üçüncü çizgi." Fakat bu yüzden bunun hakkında konuşmaya başlamamız gerektiğini belirtiyor. Bu çekici ve ikna edici konuşmada, Hobson ırk hakkında açıkça konuşmayı konu alıyor -- ve kısmen işe almadaki çeşitlilik hakkında-- daha iyi bir işler ve daha iyi bir toplum için.
- Investment expert
Mellody Hobson is president of Ariel Investments, a value-driven money management firm -- and an advocate for financial literacy and investor education. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
So it's 2006.
0
739
2030
Pekala 2006'dayız.
00:14
My friendarkadaş HaroldHarold FordFord callsaramalar me.
1
2769
2130
Arkadaşım Harold Ford beni aradı.
00:16
He's runningkoşu for U.S. SenateSenato in TennesseeTennessee,
2
4899
3665
Tennessee'de Amerikan senatosu için yarışıyordu
00:20
and he saysdiyor, "MellodyMellody, I desperatelyumutsuzca need some nationalUlusal pressbasın. Do you have any ideasfikirler?"
3
8564
4587
ve dedi ki, "Mellody, ulusal basından birilerine ihtiyacım var. Herhangi bir fikrin var mı?"
00:25
So I had an ideaFikir. I calleddenilen a friendarkadaş
4
13151
1979
Düşündüğüm biri vardı.
00:27
who was in NewYeni YorkYork
5
15130
1152
New York'ta dünyanın en başarılı medya
00:28
at one of the mostçoğu successfulbaşarılı
mediamedya companiesşirketler in the worldDünya,
6
16282
3389
şirketlerinden birinde olan bir arkadaşımı aradım
00:31
and she said, "Why don't we hostevsahibi
7
19671
2086
ve dedi ki, "Neden Harold
00:33
an editorialyazı işleri boardyazı tahtası lunchöğle yemeği for HaroldHarold?
8
21757
2246
için yayın kurulu yemeği düzenlemiyoruz ki?
00:36
You come with him."
9
24003
1595
Onunla birlikte gelirsin."
00:37
HaroldHarold and I arrivevarmak in NewYeni YorkYork.
10
25598
1745
Harold ve ben New York'a vardık.
00:39
We are in our besten iyi suitstakım elbise.
11
27343
2015
En iyi takım elbiseleri giydik.
00:41
We look like shinyparlak newyeni penniespeni.
12
29358
2215
Parlak yeni bir para gibiydik.
00:43
And we get to the receptionistresepsiyonist, and we say,
13
31573
2521
Ve resepsiyona gidip dedik ki,
00:46
"We're here for the lunchöğle yemeği."
14
34094
1380
"Öğle yemeği için buradayız"
00:47
She motionshareketleri for us to followtakip et her.
15
35474
2204
Onu takip etmemizi işaret etti.
00:49
We walkyürümek throughvasitasiyla a seriesdizi of corridorskoridorlar,
16
37678
2442
Bir dizi koridor yürüdük
00:52
and all of a suddenani we find ourselveskendimizi
17
40120
1254
ve hepimiz birden kendimizi
00:53
in a starkStark roomoda,
18
41374
1666
sade bir odada bulduk.
00:55
at whichhangi pointpuan she looksgörünüyor at us and she saysdiyor,
19
43040
3090
bu noktada bize baktı ve dedi ki
00:58
"Where are your uniformsüniformalar?"
20
46130
4285
"Üniformalarınız nerede?"
01:02
Just as this happensolur,
21
50415
1246
tam bu olurken
01:03
my friendarkadaş rushesAcele in.
22
51661
2329
arkadaşım içeri daldı.
01:05
The bloodkan drainsdrenaj from her faceyüz.
23
53990
2448
Yüzünden kan çekildi.
01:08
There are literallyharfi harfine no wordskelimeler, right?
24
56438
2382
Diyecek bir şey yok, değil mi?
01:10
And I look at her, and I say,
25
58820
1019
Ona baktım ve dedim ki.
01:11
"Now, don't you think we need
26
59839
1890
"Şimdi, Amerikan senatosunda
01:13
more than one blacksiyah personkişi in the U.S. SenateSenato?"
27
61729
4071
birden fazla siyahi insan olması gerektiğini düşünmüyor musun?"
01:17
Now HaroldHarold and I --
28
65800
2028
Şimdi Harold ve ben --
01:19
(ApplauseAlkış) —
29
67828
2518
(Alkışlar)--
01:22
we still laughgülmek about that storyÖykü,
30
70346
3089
Hala bu hikayeye güleriz
01:25
and in manyçok waysyolları, the momentan caughtyakalandı me off guardbekçi,
31
73435
3436
ve bir çok açıdan, bu an beni hazırlıksız yakaladı
01:28
but deepderin, deepderin down insideiçeride,
32
76871
3020
ama derinden
01:31
I actuallyaslında wasn'tdeğildi surprisedşaşırmış.
33
79891
2124
aslında şaşırmamıştım.
01:34
And I wasn'tdeğildi surprisedşaşırmış because of something
34
82015
1423
Ve 30 sene önce annemin bana
01:35
my motheranne taughtöğretilen me about 30 yearsyıl before.
35
83438
3136
öğrettiği bir şeyden dolayı şaşırmamıştım.
01:38
You see, my motheranne was ruthlesslyacımasızca realisticgerçekçi.
36
86574
3415
Bakın, annem acımasız bir gerçekçidir.
01:41
I rememberhatırlamak one day cominggelecek
home from a birthdaydoğum günü partyParti
37
89989
1992
Tek siyah çocuk olduğum
bir doğum günü partisinden
01:43
where I was the only blacksiyah kidçocuk inviteddavet,
38
91981
1839
geldiğimi hatırlıyorum
01:45
and insteadyerine of askingsormak me the
normalnormal motherlyAna gibi questionssorular
39
93820
2677
ve annem, normal olarak sorması gereken
01:48
like, "Did you have funeğlence?" or "How was the cakekek?"
40
96497
2984
"Eğlendin mi?" veya "Kek nasıldı?" soruları yerine
01:51
my motheranne lookedbaktı at me and she said,
41
99481
2177
annem bana baktı ve dedi ki,
01:53
"How did they treattedavi etmek you?"
42
101658
2232
"Sana nasıl davrandılar?"
01:55
I was sevenYedi. I did not understandanlama.
43
103890
2767
Yedi yaşında idim. Anlamamıştım.
01:58
I mean, why would anyonekimse treattedavi etmek me differentlyfarklı olarak?
44
106657
3283
Demek istediğim bana neden değişik davransınlar ki?
02:01
But she knewbiliyordum.
45
109940
1125
Ama o biliyordu.
02:03
And she lookedbaktı me right in the eyegöz and she said,
46
111065
2672
Gözlerimin içine baktı ve dedi ki,
02:05
"They will not always treattedavi etmek you well."
47
113737
3175
" Sana her zaman iyi davranmayacaklar"
02:08
Now, raceyarış is one of those topicskonular in AmericaAmerika
48
116912
2346
Şimdi, "ırk", Amerikalıları olağanüstü
02:11
that makesmarkaları people extraordinarilyolağanüstü uncomfortablerahatsız.
49
119258
3478
rahatsız yapan konulardan biri.
02:14
You bringgetirmek it up at a dinnerakşam yemegi partyParti
50
122736
1654
Sen bu konuyu bir akşam yemeği partisinde başlattığında
02:16
or in a workplaceiş yeri environmentçevre,
51
124390
1645
veya bir çalışma ortamında,
02:18
it is literallyharfi harfine the conversationalkonuşma equivalenteşdeğer
52
126035
3180
bu tam olarak hiç bir şekilde dokunulmaması gereken bir konunun
02:21
of touchingdokunma the thirdüçüncü raildemiryolu.
53
129215
1875
dildeki karşılığı oluyor.
02:23
There is shockşok,
54
131090
1175
Uzun sessizliğin takip ettiği
02:24
followedtakip etti by a long silenceSessizlik.
55
132265
2965
bir şok vardı.
02:27
And even cominggelecek here todaybugün,
56
135230
1654
Ve bugün buraya gelirken bile
02:28
I told some friendsarkadaşlar and colleaguesmeslektaşlar
57
136884
1151
Bazı arkadaşlarıma ve meslektaşlarıma
02:30
that I plannedplanlı to talk about raceyarış,
58
138035
1566
dedim ki, ırk hakkında konuşmayı planlıyorum
02:31
and they warneduyardı me, they told me, don't do it,
59
139601
2659
onlar da beni uyararak yapmamamı söylediler.
02:34
that there'dkırmızı be hugeKocaman risksriskler
60
142260
1887
Çünkü bu konu hakkında konuşmanın büyük
02:36
in me talkingkonuşma about this topickonu,
61
144147
1530
bir riski olduğunu,
02:37
that people mightbelki think I'm a militantmilitan blacksiyah womankadın
62
145677
2491
insanları belki beni siyah militan bir kadın olarak düşünebileceğini
02:40
and I would ruinharabe my careerkariyer.
63
148168
2184
ve kariyerimi mahvedebileceğimi söylediler.
02:42
And I have to tell you,
64
150352
1291
Ve size söylemem lazım,
02:43
I actuallyaslında for a momentan was a bitbit afraidkorkmuş.
65
151643
2457
bir an için korktum.
02:46
Then I realizedgerçekleştirilen,
66
154100
2070
Sonra fark ettim ki
02:48
the first stepadım to solvingçözme any problemsorun
67
156170
2479
herhangi bir sorunu çözmedeki ilk adım,
02:50
is to not hidesaklamak from it,
68
158649
1791
ondan saklanmamak
02:52
and the first stepadım to any formform of actionaksiyon
69
160440
3982
ve bir hareket için gereken ilk adım da
02:56
is awarenessfarkında olma.
70
164422
2055
farkındalıktır.
02:58
And so I decidedkarar to actuallyaslında talk about raceyarış.
71
166477
3440
Ve bu tam da bu yüzden gerçekten ırk hakkında konuşuyorum.
03:01
And I decidedkarar that if I camegeldi
here and sharedpaylaşılan with you
72
169917
2873
Ve buraya gelmeye karar verirsem ve bazı
deneyimlerimi
03:04
some of my experiencesdeneyimler,
73
172790
2184
sizinle paylaşmaya karar verirsem,
03:06
that maybe we could all be a little lessaz anxiousendişeli
74
174974
2688
bunun, "ırk"la ilgili konuşmalarımızda
03:09
and a little more boldcesur
75
177662
1546
bizi biraz daha az gergin
03:11
in our conversationskonuşmaları about raceyarış.
76
179208
2902
ve biraz daha cesur hale getirebileceğini düşündüm.
03:14
Now I know there are people out there who will say
77
182110
1990
Şimdi Barack Obama'nın başkan seçilmesinin
03:16
that the electionseçim of BarackBarack ObamaObama meantdemek
78
184100
1626
ırk ayrımcılığının sonsuza kadar bitirdiği
03:17
that it was the endson of racialırk discriminationayrımcılık
79
185726
2799
anlamına geliyor diyecek olan
03:20
for all eternitysonsuzluk, right?
80
188525
2022
insanların olduğunu biliyorum, doğru mu?
03:22
But I work in the investmentyatırım business,
81
190547
1643
Ama ben yatırım işinde çalışıyorum,
03:24
and we have a sayingsöz:
82
192190
1460
ve bizde bir söz vardır:
03:25
The numberssayılar do not lieYalan.
83
193650
2055
Rakamlar yalan söylemez.
03:27
And here, there are significantönemli,
84
195705
2614
İşte burada önemli olan,
03:30
quantifiableölçülebilir racialırk disparitiesfarklılıkların
85
198319
2721
görmezden gelemeyeceğimiz
03:33
that cannotyapamam be ignoredihmal,
86
201040
1519
zenginlik dağılımında, gelir dağılımında
03:34
in householdev halkı wealthservet, householdev halkı incomegelir,
87
202559
3583
iş fırsatlarında ve sağlık hizmetlerinde
03:38
job opportunitiesfırsatlar, healthcaresağlık hizmeti.
88
206142
2999
ölçülebilir ırksal eşitsizliklerdir.
03:41
One exampleörnek from corporatetüzel AmericaAmerika:
89
209141
2487
Amerika ticari ilişkilerinden bir örnek:
03:43
Even thoughgerçi whitebeyaz menerkekler
90
211628
2005
Beyazlar nüfüsun
03:45
make up just 30 percentyüzde of the U.S. populationnüfus,
91
213633
3791
sadece yüzde 30'unu oluşturmalarına rağmen,
03:49
they holdambar 70 percentyüzde of all corporatetüzel boardyazı tahtası seatsKoltuklar.
92
217424
4399
şirket yönetimlerinin yüzde 70'ini ellerinde tutuyorlar.
03:53
Of the FortuneServet 250,
93
221823
2278
Fortune'nun 250'nin
03:56
there are only sevenYedi CEOsCEO'ları that are minoritiesazınlıklar,
94
224101
3843
sadece 7 CEO'su azınlıklardan
03:59
and of the thousandsbinlerce of publiclyGenel olarak
tradedişlem gören companiesşirketler todaybugün, thousandsbinlerce,
95
227944
4266
ve bugün binlerce ama binlerce ticari şirketten
sadece iki tanesi
04:04
only two are chairedBaşkanlık by blacksiyah womenkadınlar,
96
232210
2826
siyah kadınlar tarafından yönetiliyor
04:07
and you're looking at one of them,
97
235036
1805
ve siz şu an onlardan birine bakıyorsunuz.
04:08
the sameaynı one who, not too long agoönce,
98
236841
2152
çok değil kısa zaman önce
04:10
was nearlyneredeyse mistakenyanlış for kitchenmutfak help.
99
238993
2857
mutfakta yardım ettiği için yanlış anlaşılan biri.
04:13
So that is a factgerçek.
100
241850
1174
Bu bir gerçektir.
04:15
Now I have this thought experimentdeney
101
243024
2188
Şimdi kendi kendime oynadığım
04:17
that I playoyun with myselfkendim, when I say,
102
245212
2527
bir düşünce deneyi var, diyorum ki
04:19
imaginehayal etmek if I walkedyürüdü you into a roomoda
103
247739
2259
büyük bir odaya yürüdüğünüzü hayal edin
04:21
and it was of a majormajör corporationşirket, like ExxonMobilExxonMobil,
104
249998
3259
ExxonMobil gibi büyük bir şirket olsun,
04:25
and everyher singletek personkişi around
the boardroomToplantı odası were blacksiyah,
105
253257
3610
ve masanın etrafındaki her bir adamın siyah olduğunu,
04:28
you would think that were weirdtuhaf.
106
256867
2533
bunun garip olduğunu düşüneceksiniz.
04:31
But if I walkedyürüdü you into a FortuneServet 500 companyşirket,
107
259400
2804
Ama ya eğer bir Fortune 500 şirketine götürseydim sizi,
04:34
and everyoneherkes around the tabletablo is a whitebeyaz maleerkek,
108
262204
2123
ve masanın etrafındaki herkes beyaz bir erkek olsaydı,
04:36
when will it be that we think that's weirdtuhaf too?
109
264327
3099
bunun da garip olduğu ne zaman aklımıza gelecek?
04:39
And I know how we got here.
110
267426
1714
Ve bu duruma nasıl geldiğimizi biliyorum.
04:41
(ApplauseAlkış)
111
269140
4163
(Alkışlar)
04:45
I know how we got here.
112
273303
1768
Bu duruma nasıl geldiğimizi biliyorum.
04:47
You know, there was institutionalizedkurumsallaşmış,
113
275071
2686
Biliyorsunuz bir zamanlar ülkemizde
04:49
at one time legalizedtasdik, discriminationayrımcılık in our countryülke.
114
277757
3109
kurumsallaşmış yasal bir ayrımcılık vardı.
04:52
There's no questionsoru about it.
115
280866
2294
Bu kuşkusuz.
04:55
But still, as I grapplekıskaç with this issuekonu,
116
283160
2825
Ama yine de, ben bu sorunla boğuşurken,
04:57
my mother'sannenin questionsoru hangstakılıyor in the airhava for me:
117
285985
2525
annemin sorusu benim için hala havada kaldı:
05:00
How did they treattedavi etmek you?
118
288510
2083
Sana nasıl davrandılar?
05:02
Now, I do not raiseyükseltmek this issuekonu to complainşikayet
119
290593
2476
Şimdi, bu konuya şikayet etmek için
05:05
or in any way to elicittemin any kindtür of sympathysempati.
120
293069
2246
veya sempati kazanmak için geri dönmedim.
05:07
I have succeededbaşarılı in my life
121
295315
1983
En büyük beklentilerimin ötesinde
05:09
beyondötesinde my wildestçılgın expectationsbeklentileri,
122
297298
2842
hayatta başarılı oldum,
05:12
and I have been treatedişlenmiş well by people of all racesyarışları
123
300140
2965
ve her ırktan insan tarafından kötüden ziyade
05:15
more oftensık sık than I have not.
124
303105
2236
iyi muamele gördüm.
05:17
I tell the uniformüniforma storyÖykü because it happenedolmuş.
125
305341
2813
Bu tekdüze hikayeyi anlatıyorum çünkü gerçekten oldu.
05:20
I citeanmak those statisticsistatistik around
corporatetüzel boardyazı tahtası diversityçeşitlilik
126
308154
2620
İş hayatındaki çeşitlilikten bahsettim
05:22
because they are realgerçek,
127
310774
1664
çünkü bunlar gerçek,
05:24
and I standdurmak here todaybugün
128
312438
1664
ve bugün burada
05:26
talkingkonuşma about this issuekonu of racialırk discriminationayrımcılık
129
314102
2590
ırksal ayrım konusundan bahsediyorum
05:28
because I believe it threatenstehdit to robsoymak
130
316692
2495
çünkü inanıyorum ki bu diğer bir
05:31
anotherbir diğeri generationnesil of all the opportunitiesfırsatlar
131
319187
3286
jenerasyonun fırsatlarını tehdit etmekte.
05:34
that all of us want for all of our childrençocuklar,
132
322473
2585
Bu, hangi renk olursa olsunlar,
05:37
no mattermadde what theironların colorrenk
133
325058
1763
veya nereden gelirse gelsinler,
05:38
or where they come from.
134
326821
1799
hepimizin çocuklarımız için istediğimiz şeydir.
05:40
And I think it alsoAyrıca threatenstehdit to holdambar back businessesişletmeler.
135
328620
3578
Ve ayrıca bence bu aynı zamanda iş dünyamızın da geri kalmasına sebep oluyor.
05:44
You see, researchersaraştırmacılar have coinedicat this termterim
136
332198
2801
Bakın, araştırmacılar
05:46
"colorrenk blindnesskörlük"
137
334999
1835
"renk körlüğü" adını koydukları terimi
05:48
to describetanımlamak a learnedbilgili behaviordavranış where we pretendtaklit
138
336834
2675
ırkları fark etmiyormuş gibi yaptığımız
05:51
that we don't noticeihbar raceyarış.
139
339509
1845
öğrenilmiş davranışı anlatmak için kullanıyorlar.
05:53
If you happenolmak to be surroundedçevrili by a bunchDemet of people
140
341354
2160
Eğer size benzeyen insanlar tarafından etrafınız sarıldıysa,
05:55
who look like you, that's purelyyalnızca accidentalkaza sonucu.
141
343514
3776
bu tamamen bir rastlantıdır.
05:59
Now, colorrenk blindnesskörlük, in my viewgörünüm,
142
347290
2100
Şimdi benim açımdan renk körlüğü
06:01
doesn't mean that there's no racialırk discriminationayrımcılık,
143
349390
2858
ırksal ayrımların olmaması ve
06:04
and there's fairnessAdalet.
144
352248
1695
eşitlik anlamına gelmiyor.
06:05
It doesn't mean that at all. It doesn't ensuresağlamak it.
145
353943
2147
Hiç de bu anlama gelmiyor. Bunu ifade etmiyor.
06:08
In my viewgörünüm, colorrenk blindnesskörlük is very dangeroustehlikeli
146
356090
2398
Bana göre, renk körlüğü çok tehlikelidir
06:10
because it meansanlamına geliyor we're ignoringgörmezden the problemsorun.
147
358488
2757
çünkü sorunların görmezden gelinmesi manasına geliyor.
06:13
There was a corporatetüzel studyders çalışma that said that,
148
361245
2530
Bir şirket araştırması vardı ve şunu diyordu
06:15
insteadyerine of avoidingkaçınma raceyarış,
149
363775
1777
ırklardan uzak durmak yerine
06:17
the really smartakıllı corporationsşirketler
actuallyaslında dealanlaştık mı with it headkafa on.
150
365552
3972
akıllı şirketler tam olarak sorunun üzerine gidiyorlar.
06:21
They actuallyaslında recognizetanımak that embracingkucaklama diversityçeşitlilik
151
369524
2784
Onlar aslında çeşitliliği benimsemenin
06:24
meansanlamına geliyor recognizingtanıyan all racesyarışları,
152
372308
2999
çoğunlukta olan ile beraber
06:27
includingdahil olmak üzere the majorityçoğunluk one.
153
375307
2362
bütün ırkları tanımak anlamına geldiğini görüyorlar.
06:29
But I'll be the first one to tell you,
154
377669
1796
Ama şunu size söyleyen ilk kişi ben olayım,
06:31
this subjectkonu mattermadde can be hardzor,
155
379465
2841
bu konu zor olabilir.
06:34
awkwardgarip, uncomfortablerahatsız -- but that's kindtür of the pointpuan.
156
382306
4052
Garip, rahatsız edici -- ama aslında amaç bu.
06:38
In the spiritruh of debunkingDebunking racialırk stereotypesklişeler,
157
386358
3022
Irksal klişelerden sıyrılmak adına,
06:41
the one that blacksiyah people don't like to swimyüzmek,
158
389380
2175
mesela siyah insanlar yüzmeyi sevmez,
06:43
I'm going to tell you how much I love to swimyüzmek.
159
391555
3230
ama size yüzmeyi ne kadar sevdiğimi anlatacağım.
06:46
I love to swimyüzmek so much
160
394785
2287
Bir yetişkin olarak yüzmeyi çok seviyorum.
06:49
that as an adultyetişkin, I swimyüzmek with a coachKoç.
161
397072
2132
Bir hoca ile yüzüyorum.
06:51
And one day my coachKoç had me do a drillmatkap
162
399204
2837
Ve bir gün hocam bana
06:54
where I had to swimyüzmek to one endson of a 25-meter-metre poolhavuz
163
402041
2611
25 metrelik bir havuzun diğer ucuna
nefes almadan yüzmem gereken
06:56
withoutolmadan takingalma a breathnefes.
164
404652
1888
bir alıştırma verdi.
06:58
And everyher singletek time I failedbaşarısız oldu,
165
406540
2141
Ve her hata yaptığımda,
07:00
I had to startbaşlama over.
166
408681
1337
baştan başlamak zorundaydım.
07:02
And I failedbaşarısız oldu a lot.
167
410018
1513
Ve çok hata yaptım.
07:03
By the endson, I got it, but when I got out of the poolhavuz,
168
411531
1867
Sonunda başarmıştım ama havuzdan çıktığım zaman
07:05
I was exasperatedbıkkın and tiredyorgun and annoyedkızgın,
169
413398
2623
kızgın, yorgun ve rahatsızdım
07:08
and I said, "Why are we doing
breath-holdingnefes tutma exercisesegzersizleri?"
170
416021
3938
ve dedim ki "Neden bu nefes tutma alıştırmalarını yapıyoruz?"
07:11
And my coachKoç lookedbaktı me
at me, and he said, "MellodyMellody,
171
419959
2166
Hocam bana baktı ve dedi ki
"Mellody,
07:14
that was not a breath-holdingnefes tutma exerciseegzersiz.
172
422125
2991
bu bir nefes tutma alıştırması değil.
07:17
That drillmatkap was to make you comfortablerahat
173
425116
2349
Bu seni rahatsız durumlarda
rahat hissettirecek bir alıştırma.
07:19
beingolmak uncomfortablerahatsız,
174
427465
1793
07:21
because that's how mostçoğu of us spendharcamak our daysgünler."
175
429258
3131
çünkü çoğumuz günlerimizi böyle geçiriyoruz."
07:24
If we can learnöğrenmek to dealanlaştık mı with our discomfortrahatsızlık,
176
432389
2266
Eğer rahatsızlıklarla baş etmeyi öğrenirsek
07:26
and just relaxSakin ol into it,
177
434655
2034
ve olaya girdiğimizde rahatlarsak,
07:28
we'lliyi have a better life.
178
436689
2224
daha iyi bir hayatımız olur.
07:30
So I think it's time for us to be comfortablerahat
179
438913
2553
Öyle ise şöyle düşünüyorum, bizim için
07:33
with the uncomfortablerahatsız conversationkonuşma about raceyarış:
180
441466
3246
ırk üzerine rahatsız edici konuşmalarla
rahatlama vakti:
07:36
blacksiyah, whitebeyaz, AsianAsya, Hispanicİspanyol,
181
444712
2676
siyah, beyaz, Asyalı, Latin veya İspanyol kökenli
07:39
maleerkek, femalekadın, all of us,
182
447388
2273
erkek, kadın, hepimiz,
07:41
if we trulygerçekten believe in equaleşit rightshaklar
183
449661
2276
Eğer eşit haklara ve
07:43
and equaleşit opportunityfırsat in AmericaAmerika,
184
451937
2011
Amerika'da fırsat eşitliğine inanıyorsak
07:45
I think we have to have realgerçek conversationskonuşmaları
185
453948
3003
sanırım bu konu hakkında
07:48
about this issuekonu.
186
456951
1252
gerçek konuşmalar yapmalıyız.
07:50
We cannotyapamam affordparası yetmek to be colorrenk blindkör.
187
458203
2772
Renk körlüğünü devam ettiremeyiz.
07:52
We have to be colorrenk bravecesur.
188
460975
3247
Renk cesuru olmak zorundayız.
07:56
We have to be willingistekli, as teachersöğretmenler and parentsebeveyn
189
464222
4038
Öğretmenler ve veliler olarak
08:00
and entrepreneursgirişimciler and scientistsBilim adamları,
190
468260
1830
girişimciler ve bilimadamları olarak
08:02
we have to be willingistekli to have
191
470090
1283
ırk hakkında proaktif konuşmaları
08:03
proactiveproaktif conversationskonuşmaları about raceyarış
192
471373
2837
anlayış, dürüstlük ve cesaretle
08:06
with honestyDürüstlük and understandinganlayış and couragecesaret,
193
474210
3139
can-ı gönülden yapmalıyız.
08:09
not because it's the right thing to do,
194
477349
3539
Doğru şey olduğu için değil,
08:12
but because it's the smartakıllı thing to do,
195
480888
2273
akıllıca olduğu için.
08:15
because our businessesişletmeler and our productsÜrünler
196
483161
2383
Çünkü işlerimiz, ürünlerimiz,
08:17
and our scienceBilim, our researchAraştırma,
197
485544
2054
bilimimiz ve araştırmalarımız
08:19
all of that will be better with greaterbüyük diversityçeşitlilik.
198
487598
3637
daha çok çeşitlilikle daha iyi olacaktır.
08:23
Now, my favoritesevdiğim exampleörnek of colorrenk braverycesaret
199
491235
2955
Şimdi, renk cesurluğu hakkındaki
en sevdiğim örneğim...
08:26
is a guy namedadlı JohnJohn SkipperKaptan.
200
494190
1458
John Skipper adındaki bir adam.
08:27
He runskoşar ESPNESPN.
201
495648
1852
ESPN'i yönetiyor.
08:29
He's a NorthKuzey CarolinaCarolina nativeyerli,
202
497500
2330
Kuzey Kaliforniya yerlisi
08:31
quintessentialözetin özeti SouthernGüney gentlemanbeyefendi, whitebeyaz.
203
499830
3047
güneyli tam bir beyefendi, beyaz.
08:34
He joinedkatıldı ESPNESPN, whichhangi alreadyzaten had a culturekültür
204
502877
2411
Halihazırda kültürel çeşitliliğin olduğu
08:37
of inclusioniçerme and diversityçeşitlilik, but he tookaldı it up a notchçentik.
205
505288
2773
ESPN'e katıldı. Ama bunu bir üst sınıfa çıkardı.
08:40
He demandedtalep that everyher openaçık positionpozisyon
206
508061
2588
Her açık pozisyona farklı
08:42
have a diverseçeşitli slatekayrak of candidatesadaylar.
207
510649
2950
adaylar talep etti.
08:45
Now he saysdiyor the seniorkıdemli people
208
513599
1799
Başta yüksek kademedeki
08:47
in the beginningbaşlangıç bristledkabardı,
209
515398
1812
insnaların ona sinirlendiğini söylüyor,
08:49
and they would come to him and say,
210
517210
2050
ve ona gelip şunu demişler,
08:51
"Do you want me to hirekiralama the minorityazınlık,
211
519260
2608
"Azınlığı mı işe almamı istiyorsun
08:53
or do you want me to hirekiralama
the besten iyi personkişi for the job?"
212
521868
3618
yoksa bu iş için en iyi insanı mı?"
08:57
And SkipperKaptan saysdiyor his answerscevaplar were always the sameaynı:
213
525486
3659
Ve Skipper'ın cevabı her zaman aynıydı.
09:01
"Yes."
214
529145
1675
"Evet"
09:02
And by sayingsöz yes to diversityçeşitlilik,
215
530820
1810
Ve çeşitliliğe evet diyerek,
09:04
I honestlydürüstçe believe that ESPNESPN
216
532630
2362
-tüm kalbimle inanıyorum ki-
09:06
is the mostçoğu valuabledeğerli cablekablo franchiseimtiyaz in the worldDünya.
217
534992
2490
ESPN dünyadaki en değerli kablolu televizyon oldu.
09:09
I think that's a partBölüm of the secretgizli sauceSos.
218
537482
2446
Bence bu gizli sosun sadece bir parçasıydı.
09:11
Now I can tell you, in my ownkendi industrysanayi,
219
539928
2042
Şimdi kendi sektörümden örnek vereceğim.
09:13
at ArielAriel InvestmentsYatırımlar, we actuallyaslında viewgörünüm our diversityçeşitlilik
220
541970
2175
biz Ariel Yatırım'da, aslında çeşitliliğimizi
09:16
as a competitiverekabetçi advantageavantaj,
221
544145
2160
bir rekabet avantajı olarak görüyourüz
09:18
and that advantageavantaj can extenduzatmak
way beyondötesinde business.
222
546305
3321
ve bu avantajın iş dünyasının ötesine de
uzanabileceğini düşünüyoruz.
09:21
There's a guy namedadlı ScottScott PageSayfa
at the UniversityÜniversitesi of MichiganMichigan.
223
549626
2184
Michigan Üniversitesinde
Scott Page adında biri var.
09:23
He is the first personkişi to developgeliştirmek
224
551810
1729
Farklılıklar için bir matematik
09:25
a mathematicalmatematiksel calculationhesaplama for diversityçeşitlilik.
225
553539
3040
formülü geliştiren ilk kişi.
09:28
He saysdiyor, if you're tryingçalışıyor to
solveçözmek a really hardzor problemsorun,
226
556579
2291
Diyor ki,
zor bir problemi çözmeye çalışıyorsanız,
09:30
really hardzor,
227
558870
1161
gerçekten zor,
09:32
that you should have a diverseçeşitli groupgrup of people,
228
560031
2829
farklı türlerde insanlara sahip olmanız gerekir ki
09:34
includingdahil olmak üzere those with diverseçeşitli intellectsintellects.
229
562860
3010
farklı akıllara sahip olabilesiniz.
09:37
The exampleörnek that he givesverir is the smallpoxÇiçek hastalığı epidemicsalgın.
230
565870
2853
Çiçek aşısını örnek veriyor.
09:40
When it was ravagingravaging EuropeEurope,
231
568723
2925
Hastalık Avrupa'yı alt üst ederken,
09:43
they broughtgetirdi togetherbirlikte all these scientistsBilim adamları,
232
571648
1380
tüm bilimadamlarını bir araya getirdiler
09:45
and they were stumpedKoçan.
233
573028
1462
ve donup kaldılar.
09:46
And the beginningsbaş of the cureÇare to the diseasehastalık
234
574490
3092
Ve bu hastalığın tedavisinin başlangıcı
09:49
camegeldi from the mostçoğu unlikelyolası olmayan sourcekaynak,
235
577582
2193
en beklenmeyen yerden geldi,
09:51
a dairysüt farmerçiftçi who noticedfark that the milkmaidsmilkmaids
236
579775
4380
süt sağan kızların çiçek hastalığına
09:56
were not gettingalma smallpoxÇiçek hastalığı.
237
584155
1909
yakalanmadığını fark eden bir mandıra çiftçisi.
09:58
And the smallpoxÇiçek hastalığı vaccinationaşılama is bovine-basedsığır tabanlı
238
586064
3354
Mandıra çiftçisi sebebiyle
10:01
because of that dairysüt farmerçiftçi.
239
589418
2402
çiçek aşısı hayvan temelli olmuştur.
10:03
Now I'm sure you're sittingoturma here and you're sayingsöz,
240
591820
2412
Şimdi eminim ki burada otururken diyorsunuz ki
10:06
I don't runkoş a cablekablo companyşirket,
241
594232
2095
bir kablolu televizyon şirketini yönetmiyorum,
10:08
I don't runkoş an investmentyatırım firmfirma,
242
596327
2122
bir yatırım şirketini yönetmiyorum,
10:10
I am not a dairysüt farmerçiftçi.
243
598449
1451
Ben bir mandıra çiftçisi değilim.
10:11
What can I do?
244
599900
1450
Ne yapabilirim?
10:13
And I'm tellingsöylüyorum you, you can be colorrenk bravecesur.
245
601350
3516
Ve ben de size diyorum ki, renk cesuru olabilirsiniz.
10:16
If you're partBölüm of a hiringişe alıyor processsüreç
246
604866
1884
İşe alma sürecinde veya
10:18
or an admissionskabul processsüreç,
247
606750
1640
kabul sürecinde yer alıyorsanız,
10:20
you can be colorrenk bravecesur.
248
608390
1667
renk cesuru olabilirsiniz.
10:22
If you are tryingçalışıyor to solveçözmek a really hardzor problemsorun,
249
610057
2844
Gerçekten zor bir sorunu çözmeye çalışıyorsanız,
10:24
you can speakkonuşmak up and be colorrenk bravecesur.
250
612901
2779
sesinizi yükseltip renk cesuru olabilirsiniz.
10:27
Now I know people will say,
251
615680
3249
Şimdi biliyorum insanlar diyecek ki,
10:30
but that doesn't addeklemek up to a lot,
252
618929
2150
ama bu toplamda çok bir fark yaratmaz,
10:33
but I'm actuallyaslında askingsormak you
to do something really simplebasit:
253
621079
2971
aslında sizden çok basit bir şey istiyorum:
10:36
observegözlemlemek your environmentçevre,
254
624050
2218
çevrenizi gözlemleyin,
10:38
at work, at schoolokul, at home.
255
626268
3802
işte, okulda, evde.
10:42
I'm askingsormak you to look at the people around you
256
630080
2349
Ben sizden çevrenizdeki insanlara bilinçli ve
10:44
purposefullykasıtlı and intentionallykasten.
257
632429
2621
maksatlı olarak bakmanızı istiyorum.
10:47
InviteDavet people into your life
258
635050
1443
Sizin gibi düşünmeyen insanları,
10:48
who don't look like you, don't think like you,
259
636493
2836
sizin gibi görünmeyen insanları,
10:51
don't actdavranmak like you,
260
639329
1295
sizin gibi hareket etmeyen insanları,
10:52
don't come from where you come from,
261
640624
1961
sizin geldiğiniz yerden gelmeyen insanları
hayatınıza davet edin
10:54
and you mightbelki find that they
will challengemeydan okuma your assumptionsvarsayımlar
262
642585
2650
ve onların varsayımlarınıza karşı geldiklerini
ve dolayısıyla...
10:57
and make you growbüyümek as a personkişi.
263
645235
1756
sizi bir insan olarak olgunlaştırdıklarını
fark edeceksiniz.
10:58
You mightbelki get powerfulgüçlü newyeni insightsanlayışlar
264
646991
2340
Bu bireylerden
11:01
from these individualsbireyler,
265
649331
1623
yeni bir anlayış elde edebilir,
11:02
or, like my husbandkoca, who happensolur to be whitebeyaz,
266
650954
3186
veya benim beyaz kocam gibi,
11:06
you mightbelki learnöğrenmek that blacksiyah people,
267
654140
2070
siz de siyah insanların
11:08
menerkekler, womenkadınlar, childrençocuklar,
268
656210
1557
erkek, kadın, çocuk
11:09
we use bodyvücut lotionlosyon everyher singletek day.
269
657767
2889
her gün vucüt losyonu kullandığını öğrnebilirsiniz.
11:12
Now, I alsoAyrıca think that this is very importantönemli
270
660656
4622
Ve aynı zamanda şunun da
11:17
so that the nextSonraki generationnesil really understandsanlar
271
665278
2972
çok önemli olduğunu düşünüyorum, gelecek nesil
11:20
that this progressilerleme will help them,
272
668250
1510
bunun gerçekten onlara yardımı olacağını biliyor,
11:21
because they're expectingbekliyor
us to be great rolerol modelsmodeller.
273
669760
3134
çünkü onlar bizden
mükemmel rol modeller olmamızı bekliyorlar.
11:24
Now, I told you, my motheranne,
274
672894
1477
Pekala size annemin
11:26
she was ruthlesslyacımasızca realisticgerçekçi.
275
674371
1571
acımasız bir gerçekçi olduğunu söylemiştim.
11:27
She was an unbelievableInanılmaz rolerol modelmodel.
276
675942
3240
O inanılmaz bir rol modeldi.
11:31
She was the kindtür of personkişi
277
679182
1131
Olduğu gibi olması gereken
11:32
who got to be the way she was
278
680313
1322
biriydi,
11:33
because she was a singletek momanne
279
681635
1976
çünkü altı çocukla Chicago'da
11:35
with sixaltı kidsçocuklar in ChicagoChicago.
280
683611
1672
tek başına bir anne idi.
11:37
She was in the realgerçek estatearazi business,
281
685283
1792
Çok zor şartlar altında çalıştığı
11:39
where she workedişlenmiş extraordinarilyolağanüstü hardzor
282
687075
2750
emlak işindeydi
11:41
but oftentimesOftentimes had a hardzor time makingyapma endsuçları meetkarşılamak.
283
689825
3268
ve sık sık iki yakamızı bir araya getirmekte
zorluk çekiyorduk.
11:45
And that meantdemek sometimesara sıra we got
284
693093
1847
Bu bazen
11:46
our phonetelefon disconnectedbağlantı kesildi,
285
694940
1380
telefonlarımızın kesilmesi,
11:48
or our lightsışıklar turneddönük off,
286
696320
868
elektriklerin gitmesi,
11:49
or we got evictedtahliye.
287
697188
1941
veya evimizden atılmamız anlamına geliyordu.
11:51
When we got evictedtahliye, sometimesara sıra we livedyaşamış
288
699129
1541
Evden atıldığımız zaman
11:52
in these smallküçük apartmentsdaireler that she ownedSahip olunan,
289
700670
1806
bazen onun küçük dairelerinden birinde yaşardık,
11:54
sometimesara sıra in only one or two roomsOdalar,
290
702476
1599
bazen sadece bir veya iki odada,
11:56
because they weren'tdeğildi completedtamamlanan,
291
704075
1757
çünkü tam olarak bitmemişti,
11:57
and we would heatsıcaklık our bathwaterBathwater on hotSıcak platesplakaları.
292
705832
4711
ve banyo suyumuzu da elektrikli ocakta ısıtırdık.
12:02
But she never gaveverdi up hopeumut, ever,
293
710543
2512
Ama umudundan asla ama asla vazgeçmedi
12:05
and she never allowedizin us to give up hopeumut eitherya.
294
713055
2680
ve bizim de umutlarımızdan vazgeçmemize
izin vermedi.
12:07
This brutalacımasız pragmatismpragmatizm that she had,
295
715735
1577
Sahip olduğu bu ölümcül yararcılık,
12:09
I mean, I was fourdört and she told me,
296
717312
1794
demek istediğim, bunu bana dediğinde dört yaşımdaydım,
12:11
"MommyAnne is SantaNoel Baba." (LaughterKahkaha)
297
719106
2323
"Anneniz, Noel Baba" (Gülüşmeler)
12:13
She was this brutalacımasız pragmatismpragmatizm.
298
721429
2483
O, böylesi ölümcül yararcı bakış açışıydı.
12:15
She taughtöğretilen me so manyçok lessonsdersler,
299
723912
2373
Bana çok ders verdi,
12:18
but the mostçoğu importantönemli lessonders
300
726285
1833
ama en önemli ders
12:20
was that everyher singletek day she told me,
301
728118
3226
bana her gün dediği,
12:23
"MellodyMellody, you can be anything."
302
731344
5336
"Mellody, herşey olabilirsin." cümlesiydi.
12:28
And because of those wordskelimeler,
303
736680
1858
Bu kelimeler sayesinde
12:30
I would wakeuyanmak up at the crackçatlak of dawnşafak,
304
738538
2105
sabahın köründe kalkardım
12:32
and because of those wordskelimeler,
305
740643
1816
ve bu kelimeler sayesinde
12:34
I would love schoolokul more than anything,
306
742459
3012
okulu herşeyden çok severdim
12:37
and because of those wordskelimeler, when I was on a busotobüs
307
745471
1933
bu kelimeler sebebiyle otobüsle
12:39
going to schoolokul, I dreamedhayal the biggesten büyük dreamsrüyalar.
308
747404
3253
okula giderken en büyük şeyleri hayal ederdim.
12:42
And it's because of those wordskelimeler
that I standdurmak here right now
309
750657
3103
Ve bu kelimeler sebebiyle
şu anda burada duruyorum
12:45
fulltam of passiontutku,
310
753760
1956
tutku dolu olarak,
12:47
askingsormak you to be bravecesur for the kidsçocuklar
311
755716
2408
sizden bugün bu düşleri kuran çocuklarınız için
12:50
who are dreamingrüya görmek those dreamsrüyalar todaybugün.
312
758124
2310
cesur olmanızı istiyorum.
12:52
(ApplauseAlkış)
313
760434
5421
(Alkışlar)
12:57
You see, I want them to look at a CEOCEO on televisiontelevizyon
314
765855
4189
Anlıyorsunuzdur, ben onların televizyonda CEO'lara bakıp
13:02
and say, "I can be like her,"
315
770044
2187
"Ben onun gibi olabilirim"
13:04
or, "He looksgörünüyor like me."
316
772231
2507
veya "O bana benziyor"demelerini istiyorum.
13:06
And I want them to know
317
774738
1741
Ve şunu bilmelerini istiyorum:
13:08
that anything is possiblemümkün,
318
776479
1695
herşey mümkün,
13:10
that they can achievebaşarmak the highesten yüksek levelseviye
319
778174
1516
hayal ettikleri en yüksek seviyelere gelebilirler,
13:11
that they ever imaginedhayal,
320
779690
1754
13:13
that they will be welcomeHoşgeldiniz
in any corporatetüzel boardroomToplantı odası,
321
781444
3095
herhangi yönetim kurulunda yer alabilirler
13:16
or they can leadöncülük etmek any companyşirket.
322
784539
2891
veya her şirketi yönetebilirler.
13:19
You see this ideaFikir of beingolmak the landarazi
323
787430
1938
Görüyorsunuz özgürlükler ülkesi ve
13:21
of the freeücretsiz and the home of the bravecesur,
324
789368
1674
cesurların anavatanı olmak fikri
13:23
it's wovendokuma into the fabrickumaş of AmericaAmerika.
325
791042
3448
Amerika'nın kumaşını örüyor.
13:26
AmericaAmerika, when we have a challengemeydan okuma,
326
794490
2008
Amerika, biz bir zorluk gördüğümüzde
13:28
we take it headkafa on, we don't shrinkküçültmek away from it.
327
796498
2876
üstüne gideriz, büzülüp kaçmayız.
13:31
We take a standdurmak. We showgöstermek couragecesaret.
328
799374
2859
Karşısında dururuz. Cesaretimizi gösteririz.
13:34
So right now, what I'm askingsormak you to do,
329
802233
2009
Öyleyse sizden istediğim şey,
13:36
I'm askingsormak you to showgöstermek couragecesaret.
330
804242
1978
cesaretinizi göstermeniz.
13:38
I'm askingsormak you to be boldcesur.
331
806220
2268
Sizden cesur olmanızı istiyorum.
13:40
As business leadersliderler, I'm askingsormak you
332
808488
1821
Bir iş yöneticisi olarak sizden
13:42
not to leaveayrılmak anything on the tabletablo.
333
810309
2203
hiç bir şeyin masada kalmamasını istiyorum.
13:44
As citizensvatandaşlar, I'm askingsormak you
not to leaveayrılmak any childçocuk behindarkasında.
334
812512
4040
Vatandaşlar olarak, hiç bir çocuğun
geride kalmamasını istiyorum.
13:48
I'm askingsormak you not to be colorrenk blindkör,
335
816552
2455
Sizden renk körü değil,
13:51
but to be colorrenk bravecesur,
336
819007
2103
renk cesuru olmanızı istiyorum
13:53
so that everyher childçocuk knowsbilir that theironların futuregelecek mattershususlar
337
821110
3157
böylece her çocuk geleceğinin önemli olduğunu
13:56
and theironların dreamsrüyalar are possiblemümkün.
338
824267
1632
ve rüyalarının gerçekleşebileceğini bilir.
13:57
Thank you.
339
825899
2530
Teşekkürler.
14:00
(ApplauseAlkış)
340
828429
5488
(Alkışlar)
14:05
Thank you. Thanksteşekkürler. Thanksteşekkürler. (ApplauseAlkış)
341
833917
3951
Teşekkürler. Teşekkür. Teşekkür. (Alkışlar)
Translated by ilker Gül
Reviewed by Ali Maralcan

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Mellody Hobson - Investment expert
Mellody Hobson is president of Ariel Investments, a value-driven money management firm -- and an advocate for financial literacy and investor education.

Why you should listen

Mellody Hobson handles strategic planning for the Chicago-based Ariel Investments, one of the largest African-American-owned money management firms in the United States. Beyond her work at Ariel, Hobson has become a nationally recognized voice on financial literacy and investor education. She is a regular contributor and analyst on finance, the markets and economic trends for CBS News, contributes weekly money tips on the Tom Joyner Morning Show and writes a column for Black Enterprise magazine. As a passionate advocate for investor education, she is a spokesperson for the Ariel/Hewitt study, 401(k) Plans in Living Color and the Ariel Black Investor Survey, both of which examine investing patterns among minorities.

Hobson is chair of the board for DreamWorks Animation. Her community outreach includes serving as chairman of After School Matters, providing Chicago teens with high quality out-of-school-time programs.

More profile about the speaker
Mellody Hobson | Speaker | TED.com