ABOUT THE SPEAKER
Andrew Solomon - Writer
Andrew Solomon writes about politics, culture and psychology.

Why you should listen

Andrew Solomon is a writer, lecturer and Professor of Clinical Psychology at Columbia University. He is president of PEN American Center. He writes regularly for The New Yorker and the New York Times.

Solomon's newest book, Far and Away: Reporting from the Brink of Change, Seven Continents, Twenty-Five Years was published in April, 2016. His previous book, Far From the Tree: Parents, Children, and the Search for Identity won the National Book Critics Circle award for nonfiction, the Wellcome Prize and 22 other national awards. It tells the stories of parents who not only learn to deal with their exceptional children but also find profound meaning in doing so. It was a New York Times bestseller in both hardcover and paperback editions. Solomon's previous book, The Noonday Demon: An Atlas of Depression, won the 2001 National Book Award for Nonfiction, was a finalist for the 2002 Pulitzer Prize and was included in The Times of London's list of one hundred best books of the decade. It has been published in twenty-four languages. Solomon is also the author of the novel A Stone Boat and of The Irony Tower: Soviet Artists in a Time of Glasnost.

Solomon is an activist in LGBT rights, mental health, education and the arts. He is a member of the boards of directors of the National LGBTQ Force and Trans Youth Family Allies. He is a member of the Board of Visitors of Columbia University Medical Center, serves on the National Advisory Board of the Depression Center at the University of Michigan, is a director of Columbia Psychiatry and is a member of the Advisory Board of the Depression and Bipolar Support Alliance. Solomon also serves on the boards of the Metropolitan Museum of Art, Yaddo and The Alex Fund, which supports the education of Romani children. He is also a fellow of Berkeley College at Yale University and a member of the New York Institute for the Humanities and the Council on Foreign Relations.

Solomon lives with his husband and son in New York and London and is a dual national. He also has a daughter with a college friend; mother and daughter live in Texas but visit often.


More profile about the speaker
Andrew Solomon | Speaker | TED.com
TED2014

Andrew Solomon: How the worst moments in our lives make us who we are

Andrew Solomon: Hayatımızın en kötü anları nasıl kim olacağımızı belirler

Filmed:
6,466,776 views

Yazar Andrew Solomon, kariyerini başkalarının yaşadığı zorlukların öykülerini anlatarak geçirdi. Şimdi kendine dönerek, çocukluk mücadelelerini anlatırken aynı zamanda bu yıllar boyunca tanıştığı cesur insanların da hikayelerini aktarıyor. Akıcı, içten ve zaman zaman da dobra bir mizahla, Solomon en büyük mücadelelerimizden anlam yaratmak için güçlü bir çağrıda bulunuyor.
- Writer
Andrew Solomon writes about politics, culture and psychology. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
As a studentÖğrenci of adversitysıkıntı,
0
749
3443
Zor durumların öğrencisi olarak
00:16
I've been struckvurdu over the yearsyıl
1
4192
1508
yıllar boyunca,
00:17
by how some people
2
5700
1992
bazı insanların
00:19
with majormajör challengeszorluklar
3
7692
1404
büyük zorluklardan
00:21
seemgörünmek to drawçekmek strengthkuvvet from them,
4
9096
3052
güçlü çıkmalarına hayran kaldım ve
00:24
and I've heardduymuş the popularpopüler wisdombilgelik
5
12148
1890
bunun hayatın anlamını bulmakla
00:26
that that has to do with findingbulgu meaninganlam.
6
14038
2329
bir ilgisi olduğunu duydum.
00:28
And for a long time,
7
16367
1655
Uzun zaman boyunca,
00:30
I thought the meaninganlam was out there,
8
18022
2509
anlamın oralarda bir yerlerde olduğunu
00:32
some great truthhakikat waitingbekleme to be foundbulunan.
9
20531
3013
muhteşem bir gerçeğin bulunmayı
beklediğini sandım.
00:35
But over time, I've come to feel
10
23544
2559
Ancak zamanla gerçekle
alakasının olmadığını
00:38
that the truthhakikat is irrelevantilgisiz.
11
26103
2024
düşünmeye başladım.
00:40
We call it findingbulgu meaninganlam,
12
28127
2589
Anlamı bulmak da diyebiliriz,
00:42
but we mightbelki better call it forgingSıcak dövme meaninganlam.
13
30716
4121
ama anlamı yaratmak demek daha doğru olur.
00:47
My last bookkitap was about how familiesaileleri
14
34837
2076
Son kitabım zor durumlarla ya da
00:49
manageyönetmek to dealanlaştık mı with variousçeşitli kindsçeşit of challengingmeydan okuma
15
36913
2924
normal dışı doğumlarla mücadele
00:52
or unusualolağandışı offspringyavrular,
16
39837
2075
eden ailelerle ilgiliydi.
00:54
and one of the mothersanneler I interviewedgörüşülen,
17
41912
2184
Görüştüğüm kişilerden
00:56
who had two childrençocuklar with
multipleçoklu severeşiddetli disabilitiesEngelli,
18
44096
3179
ağır engelli iki çocuk annesi
00:59
said to me, "People always give us
19
47275
2540
''İnsanlar bize sürekli olarak
01:02
these little sayingssözler like,
20
49815
1854
'Tanrı kaldırabileceğinizden
01:03
'God doesn't give you any
more than you can handlesap,'
21
51669
3828
daha ağır bir yük vermez'
gibi sözler söylerler,
01:07
but childrençocuklar like oursbizim
22
55497
1511
ama bizimkiler gibi çocuklar
01:09
are not preordainedsloganlara as a gifthediye.
23
57008
4102
kader sonucu hediye edilmediler.
01:13
They're a gifthediye because that's what we have chosenseçilmiş."
24
61110
4936
Onlar hediyeler, çünkü biz bunu seçtik.
01:18
We make those choicesseçimler all our liveshayatları.
25
66046
4724
Bu seçimleri yaşantımız boyunca yaparız.
01:22
When I was in secondikinci gradesınıf,
26
70770
2267
İkinci sınıftayken
01:25
BobbyBobby FinkelFinkel had a birthdaydoğum günü partyParti
27
73037
2759
Bobby Finkel doğumgünü partisine
01:27
and inviteddavet everyoneherkes in our classsınıf but me.
28
75796
4525
ben hariç herkesi çağırmıştı.
01:32
My motheranne assumedkabul there
had been some sortçeşit of errorhata,
29
80321
2216
Annem ortada bir yanlış
olduğunu düşündü ve
01:34
and she calleddenilen MrsBayan. FinkelFinkel,
30
82537
1897
Bobby'nin annesini aradı.
01:36
who said that BobbyBobby didn't like me
31
84434
2339
O da Bobby'nin beni sevmediğini
01:38
and didn't want me at his partyParti.
32
86773
3147
ve partisinde istemediğini söyledi.
01:42
And that day, my momanne tookaldı me to the zooHayvanat Bahçesi
33
89920
2927
O gün annem beni
hayvanat bahçesine götürdü ve
01:45
and out for a hotSıcak fudgegeçiştirmek sundaedondurma.
34
92847
3020
dondurma aldı.
01:48
When I was in seventhyedinci gradesınıf,
35
95867
1858
Yedinci sınıftayken
01:49
one of the kidsçocuklar on my schoolokul busotobüs
36
97725
2325
okul servisindeki çocuklardan biri
01:52
nicknamedtakma me "PercyPercy"
37
100050
1933
tavırlarımın bir özeti olarak
01:54
as a shorthandsteno for my demeanortavır,
38
101983
2693
beni ''Penis'' diye lakap taktı.
01:56
and sometimesara sıra, he and his cohortkohort
39
104676
3099
Bazen o ve arkadaş grubu
01:59
would chantilahi that provocationprovokasyon
40
107775
2074
tüm okul servisi yolculuğu boyunca
02:02
the entiretüm schoolokul busotobüs ridebinmek,
41
109849
1869
koro halinde söylüyorlardı
02:03
45 minutesdakika up, 45 minutesdakika back,
42
111718
3817
gidişte 45, dönüşte 45 dakika boyunca
02:07
"PercyPercy! PercyPercy! PercyPercy! PercyPercy!"
43
115535
4533
''Penis! Penis! Penis! Penis!''
02:12
When I was in eighthsekizinci gradesınıf,
44
120068
1980
Sekizinci sınıftayken
02:14
our scienceBilim teacheröğretmen told us
45
122048
2647
fen öğretmenimiz
02:16
that all maleerkek homosexualseşcinseller
46
124695
1649
bütün erkek eşcinsellerin
02:18
developgeliştirmek fecaldışkıya ait incontinenceidrar kaçırma
47
126344
2228
anüs kaslarının travması sonucu
02:20
because of the traumaTravma to theironların analAnal sphinctersfinkter.
48
128572
4407
dışkılarını tutamadıklarını söyledi.
02:25
And I graduatedmezun highyüksek schoolokul
49
132979
1789
Neredeyse hiç kafeteryaya gidemeden
02:26
withoutolmadan ever going to the cafeteriakafeterya,
50
134768
2821
okuldan mezun oldum;
02:29
where I would have satoturdu with the girlskızlar
51
137589
1719
kızlarla oturduğumda güldüler,
02:31
and been laughedgüldü at for doing so,
52
139308
2239
erkeklerle oturduğumda da
02:33
or satoturdu with the boysçocuklar
53
141547
1688
kızlarla oturması
02:35
and been laughedgüldü at for beingolmak a boyoğlan
54
143235
1635
gereken bir erkek çocuk
02:37
who should be sittingoturma with the girlskızlar.
55
144870
2815
olduğumu söyleyerek güldüler.
02:39
I survivedhayatta that childhoodçocukluk throughvasitasiyla a mixkarıştırmak
56
147685
2873
Çocukluğumu kaçış ve tahammülün
02:42
of avoidancekaçınma and endurancedayanıklılık.
57
150558
2539
bir karışımı olarak geçirdim.
02:45
What I didn't know then,
58
153097
2118
O zaman bilmeyip de
02:47
and do know now,
59
155215
1621
şimdi bildiğim şey
02:49
is that avoidancekaçınma and endurancedayanıklılık
60
156836
2387
kaçış ve tahammülün anlam yaratmak için
02:51
can be the entrywaygiriş yoluna to forgingSıcak dövme meaninganlam.
61
159223
4687
fırsat olduğuydu.
02:56
After you've forgeddövme meaninganlam,
62
163910
2274
Anlamı yarattıktan sonra
02:58
you need to incorporatedahil that meaninganlam
63
166184
2214
bu anlamı yeni bir kimlikle
03:00
into a newyeni identityKimlik.
64
168398
2114
birleştirmeniz gerekir.
03:02
You need to take the traumastravmalar and make them partBölüm
65
170512
3368
Yaşadığınız sarsıntıları olmak istediğiniz
kişiliğin
03:06
of who you've come to be,
66
173880
2220
bir parçası yapmalı ve
03:08
and you need to foldkat the worsten kötü eventsolaylar of your life
67
176100
2745
hayatınızın en kötü olaylarını
03:11
into a narrativeöykü of triumphzafer,
68
178845
2193
bir zafer hikayesine dönüştürmeli,
03:13
evincingevincing a better selföz
69
181038
1884
acı veren olaylara karşı
03:15
in responsetepki to things that hurtcanını yakmak.
70
182922
3549
daha iyi olduğunuzu ispat etmelisiniz.
03:18
One of the other mothersanneler I interviewedgörüşülen
71
186471
1745
Kitabım üzerinde çalışırken
03:20
when I was workingçalışma on my bookkitap
72
188216
2152
görüştüğüm annelerden biri
03:22
had been rapedtecavüz as an adolescentergen,
73
190368
2502
yetişkinken tecavüze uğramış
03:25
and had a childçocuk followingtakip etme that rapekolza,
74
192870
2983
ve bunun sonucunda
bir çocuk sahibi olmuştu.
03:28
whichhangi had thrownatılmış away her careerkariyer plansplanları
75
195853
2947
Bu yüzden kariyer planları suya düşmüş
03:31
and damagedhasarlı all of her emotionalduygusal relationshipsilişkiler.
76
198800
4050
ve bütün duygusal ilişkileri zedelenmişti.
03:35
But when I metmet her, she was 50,
77
202850
3210
Onunla tanıştığımda 50 yaşındaydı.
03:38
and I said to her,
78
206060
1216
Ona dedim ki
03:39
"Do you oftensık sık think about the man who rapedtecavüz you?"
79
207276
2656
''Sana tecavüz eden adamı
sık düşünür müsün?
03:42
And she said, "I used to think about him with angeröfke,
80
209932
4459
Dedi ki '' Eskiden düşündüğümde
03:46
but now only with pityyazık."
81
214391
2232
öfkelenirdim ama
şimdi sadece acıyorum.''
03:48
And I thought she meantdemek pityyazık because he was
82
216623
2261
Bu kadar korkunç şeyi yapabilecek kadar
03:51
so unevolvedzencilerin as to have donetamam this terriblekorkunç thing.
83
218884
3692
ilkel biri olduğu için acımak dediğini
düşünmüştüm.
03:54
And I said, "PityYazık?"
84
222576
1559
''Acımak?'' dedim.
03:56
And she said, "Yes,
85
224135
1575
Evet dedi.
03:57
because he has a beautifulgüzel daughterkız evlat
86
225710
2628
Çünkü güzel bir kızı ve
04:00
and two beautifulgüzel grandchildrentorunlar
87
228338
2235
iki güzel torunu var
04:02
and he doesn't know that, and I do.
88
230573
3778
ve bunu bilmiyor ama ben biliyorum.
04:06
So as it turnsdönüşler out, I'm the luckyşanslı one."
89
234351
5920
Yani şanslı olan benim.
04:12
Some of our strugglesmücadeleler are things we're borndoğmuş to:
90
240271
3312
Bazı mücadelelerimiz doğuştan gelen
özelliklerimizledir:
04:15
our genderCinsiyet, our sexualitycinsellik, our raceyarış, our disabilitysakatlık.
91
243583
5505
cinsiyetimiz, ırkımız, cinsel tercihimiz,
engellerimiz gibi.
04:21
And some are things that happenolmak to us:
92
249088
2233
Bazı şeyler de başımıza gelenlerdir:
04:23
beingolmak a politicalsiyasi prisonermahkum, beingolmak a rapekolza victimkurban,
93
251321
3856
Siyasi mahkum olmak, tecavüze uğramak,
04:27
beingolmak a KatrinaKatrina survivorSurvivor.
94
255177
2193
Katrina (fırtına felaketi) yaşamak.
04:29
IdentityKimlik involvesgerektirir enteringgirme a communitytoplum
95
257370
3285
Kimlik, bir topluma girip
04:32
to drawçekmek strengthkuvvet from that communitytoplum,
96
260655
2381
o toplumdan güç alma ve
04:35
and to give strengthkuvvet there too.
97
263036
2405
topluma güç vermeyi kapsar.
04:37
It involvesgerektirir substitutingikame "and" for "but" --
98
265441
4485
''Ama'' yerine ''ve'' koymayı kapsar.
04:42
not "I am here but I have cancerkanser,"
99
269926
4349
''Burdayım ama kanserim'' yerine,
04:46
but ratherdaha doğrusu, "I have cancerkanser and I am here."
100
274275
5289
''Kanserim ve burdayım.''
04:51
When we're ashamedutanmış,
101
279564
1804
Utandığımız zaman
04:53
we can't tell our storieshikayeleri,
102
281368
1977
hikayelerimizi anlatamayız
04:55
and storieshikayeleri are the foundationvakıf of identityKimlik.
103
283345
4829
ama hikayelerimiz kimliğimizin temelidir.
05:00
ForgeForge meaninganlam, buildinşa etmek identityKimlik,
104
288174
3767
Anlamı yarat, kimliğini inşa et,
05:04
forgeForge meaninganlam and buildinşa etmek identityKimlik.
105
291941
3739
anlamı yarat ve kimliğini inşa et.
05:07
That becameoldu my mantramantra.
106
295680
2301
Bu benim mantram oldu.
05:10
ForgingSıcak dövme meaninganlam is about changingdeğiştirme yourselfkendin.
107
297981
3720
Anlamı yaratmak kendinizi değiştirmektir.
05:13
BuildingBina identityKimlik is about changingdeğiştirme the worldDünya.
108
301701
3446
Kimliğinizi inşa etmek dünyayı
değiştirmektir.
05:17
All of us with stigmatizeddamgalanmış identitieskimlikler
109
305147
2640
Hepimiz damgalanmış kimliklerimizle
05:19
faceyüz this questionsoru dailygünlük:
110
307787
1943
her gün şu soruyla karşılaşırız:
05:21
how much to accommodateKarşılamak societytoplum
111
309730
2352
kendimizi kısıtlayarak
05:24
by constrainingsınırlama ourselveskendimizi,
112
312082
2191
topluma uymak neye mal olur,
05:26
and how much to breakkırılma the limitssınırları
113
314273
2826
sınırları yıkarak
05:29
of what constitutesteşkil a validgeçerli life?
114
317099
2767
anlamlı bir hayat kurmak neye mal olur?
05:32
ForgingSıcak dövme meaninganlam and buildingbina identityKimlik
115
319866
3514
Anlamı yaratmak ve kimliği inşa etmek
05:35
does not make what was wrongyanlış right.
116
323380
2767
yanlışı doğru yapmıyor.
05:38
It only makesmarkaları what was wrongyanlış preciousdeğerli.
117
326147
4674
Sadece yanlış olanı kıymetli yapıyor.
05:43
In JanuaryOcak of this yearyıl,
118
330821
2203
Bu yıl Ocak ayında,
05:45
I wentgitti to MyanmarMyanmar to interviewröportaj politicalsiyasi prisonersmahkumlar,
119
333024
4329
Myanmar'a siyasi suçlularla
görüşmeye gittim
05:49
and I was surprisedşaşırmış to find them lessaz bitteracı
120
337353
2497
ve onları beklediğimden daha az sert
05:52
than I'd anticipatedbeklenen.
121
339850
1796
bulduğumda şaşırdım.
05:53
MostÇoğu of them had knowinglybilerek committedtaahhüt
122
341646
1860
Birçoğu onları hapse götüren
05:55
the offensessuçlar that landedindi them in prisonhapis,
123
343506
2624
suçlamalara kendilerini adadıklarından
05:58
and they had walkedyürüdü in with theironların headskafalar heldbekletilen highyüksek,
124
346130
3284
başları dik içeri girip
06:01
and they walkedyürüdü out with theironların headskafalar
125
349414
2350
yıllar sonra yine
06:03
still heldbekletilen highyüksek, manyçok yearsyıl latersonra.
126
351764
3792
başları dik dışarı çıktılar.
06:07
DrDr. MaMa ThidaThida, a leadingönemli humaninsan rightshaklar activisteylemci
127
355556
3206
İnsan hakları hareketinin liderlerinden
06:10
who had nearlyneredeyse diedvefat etti in prisonhapis
128
358762
1763
uzun yılları hücrede olmak üzere
06:12
and had spentharcanmış manyçok yearsyıl in solitarysoliter confinementdoğumdan,
129
360525
2887
neredeyse hapiste ölen Dr.Ma Thida
06:15
told me she was gratefulminnettar to her jailersjailers
130
363412
3448
onu hapse atanlara,
06:19
for the time she had had to think,
131
366860
2935
düşünmek için zaman verdikleri,
06:21
for the wisdombilgelik she had gainedkazanmış,
132
369795
1771
dirayet kazandırdıkları ve
06:23
for the chanceşans to honebilemek her meditationmeditasyon skillsbecerileri.
133
371566
4044
meditasyon yeteneklerini geliştirdikleri
için minettar olduğunu söyledi.
06:27
She had soughtaranan meaninganlam
134
375610
1567
Anlamı aramıştı ve
06:29
and madeyapılmış her travailtravail into a crucialçok önemli identityKimlik.
135
377177
3883
önemli bir kimliğin
doğum sancılarını çekmişti.
06:33
But if the people I metmet
136
381060
1827
Ancak tanıştıklarım
06:35
were lessaz bitteracı than I'd anticipatedbeklenen
137
382887
2183
hapiste oldukları için daha az sertlerdi
06:37
about beingolmak in prisonhapis,
138
385070
1600
aynı zamanda ülkelerinde gelişen
06:38
they were alsoAyrıca lessaz thrilledheyecan than I'd expectedbeklenen
139
386670
2864
reform süreci hakkında da
06:41
about the reformreform processsüreç going on
140
389534
1983
beklediğimden
06:43
in theironların countryülke.
141
391517
1650
daha az heyecan duyuyorlardı.
06:45
MaMa ThidaThida said,
142
393167
1670
Ma Thida: Biz Burmalı'lar
06:47
"We BurmeseBirmanya are notedkaydetti
143
394837
1645
baskı altındaki muhteşem
06:48
for our tremendousmuazzam graceGrace underaltında pressurebasınç,
144
396482
3472
zerafetimizle ünlüyüzdür,
06:52
but we alsoAyrıca have grievanceşikayet underaltında glamourGlamour,"
145
399954
4333
ama aynı zamanda iyiden de şikayet ederiz.
06:56
she said, "and the factgerçek that there have been
146
404287
2406
Bu değişimlerin olması toplumumuzda
06:58
these shiftskaymalar and changesdeğişiklikler
147
406693
1335
devam eden
07:00
doesn't erasesilmek the continuingdevam ediyor problemssorunlar
148
408028
2314
sorunları çözmeyececeği
07:02
in our societytoplum
149
410342
1492
gerçeğini hapishanede
07:04
that we learnedbilgili to see so well
150
411834
2477
çok iyi görmeyi
07:06
while we were in prisonhapis."
151
414311
1934
öğrendik'' dedi.
07:08
And I understoodanladım her to be sayingsöz
152
416245
2159
Tüm insanlığın hakkettiği
07:10
that concessionstaviz confervermek only a little humanityinsanlık,
153
418404
3456
imtiyazların küçük bir azınlığa
07:14
where fulltam humanityinsanlık is duenedeniyle,
154
421860
2258
verildiği, kırıntıların,
07:16
that crumbskırıntıları are not the sameaynı
155
424118
2248
masada bir yerle aynı olmadığı
07:18
as a placeyer at the tabletablo,
156
426366
2036
kastettiğini anladım. Bu da,
07:20
whichhangi is to say you can forgeForge meaninganlam
157
428402
2596
anlamı işleyebileceğiniz
ve kimlik inşa edebileceğiniz
07:23
and buildinşa etmek identityKimlik and still be maddeli as hellcehennem.
158
430998
6440
ama hala çılgın olabileceğiniz demektir.
07:29
I've never been rapedtecavüz,
159
437438
1664
Hiç tecavüze uğramadım ve
07:31
and I've never been in anything
remotelyUzaktan approachingyaklaşıyor
160
439102
3058
bir Burma hapisanesinde olabilme
07:34
a BurmeseBirmanya prisonhapis,
161
442160
1727
ihtimaline yaklaşmadım bile
07:36
but as a gayeşcinsel AmericanAmerikan,
162
443887
1884
ancak gey bir Amerikalı olarak
07:37
I've experienceddeneyimli prejudiceönyargı and even hatredkin,
163
445771
4034
önyargı ve nefrete maruz kaldım ve
07:42
and I've forgeddövme meaninganlam and I've builtinşa edilmiş identityKimlik,
164
449805
4542
anlamı yarattım ve kimlik inşa ettim,
07:46
whichhangi is a movehareket I learnedbilgili from people
165
454347
2349
bunu da benimkinden
07:48
who had experienceddeneyimli faruzak worsedaha da kötüsü privationyokluk
166
456696
2522
çok daha kötü sıkıntılar
07:51
than I've ever knownbilinen.
167
459218
2564
yaşayanlardan öğrendim.
07:53
In my ownkendi adolescenceErgenlik,
168
461782
1667
Ergenliğimde heteroseksüel
07:55
I wentgitti to extremeaşırı lengthsuzunlukları to try to be straightDüz.
169
463449
3492
olmak için aşırı uçlara gittim.
07:59
I enrolledkayıtlı myselfkendim in something calleddenilen
170
466941
1949
Kendimi ''cinsel vekillik''
08:01
sexualcinsel surrogacySurrogacy therapyterapi,
171
468890
2161
olarak adlandırılan bir şeye kaydettirdim.
08:03
in whichhangi people I was encouragedteşvik to call doctorsdoktorlar
172
471051
3817
Doktor demeye teşvik edildiğim
kişilerin reçete ettiği,
08:07
prescribedreçete what I was encouragedteşvik to call exercisesegzersizleri
173
474868
3839
vekil demeye teşvik edildiğim
aslında fahişe olmayan,
08:10
with womenkadınlar I was encouragedteşvik to call surrogatesvekilleri,
174
478707
3752
ama aslında hiçbir şey olmayan,
08:14
who were not exactlykesinlikle prostitutesfahişeler
175
482459
2491
kadınlarla, egzersiz demeye
teşvik edildiğim
08:17
but who were alsoAyrıca not exactlykesinlikle anything elsebaşka.
176
484950
2925
birşeydi.
08:20
(LaughterKahkaha)
177
487875
4483
(Gülüşmeler)
08:24
My particularbelirli favoritesevdiğim
178
492358
1717
En favori olanım
08:26
was a blondesarışın womankadın from the DeepDerin SouthGüney
179
494075
2305
morgda başı belaya girdikten sonra
08:28
who eventuallysonunda admittedkabul edilmiş to me
180
496380
1861
bu işe girdiğini ve
08:30
that she was really a necrophiliacölülerle
181
498241
2342
bir nekrofil (ölüsevici) olduğunu
08:32
and had takenalınmış this job after she got in troublesorun
182
500583
2802
sonunda itiraf eden
08:35
down at the morgueMorg.
183
503385
1945
Deep South'dan bir sarışındı.
08:37
(LaughterKahkaha)
184
505330
4156
(Gülüşmeler)
08:43
These experiencesdeneyimler eventuallysonunda allowedizin me to have
185
511476
2858
Minnettar olduğum bu deneyimler sayesinde
08:46
some happymutlu physicalfiziksel relationshipsilişkiler with womenkadınlar,
186
514334
2789
kadınlarla bazı mutlu
08:49
for whichhangi I'm gratefulminnettar,
187
517123
1518
fiziksel ilişkilerim oldu ancak
08:50
but I was at warsavaş with myselfkendim,
188
518641
2724
kendimle savaş halindeydim ve
08:53
and I dugkazdık terriblekorkunç woundsyaralar into my ownkendi psycheruh.
189
521365
4834
ruhumda derin yaralar açtım.
08:58
We don't seekaramak the painfulacı verici experiencesdeneyimler
190
526199
3225
Kimliklerimizi yontan sancılı
09:01
that hewyontmak our identitieskimlikler,
191
529424
2676
deneyimleri değil,
09:04
but we seekaramak our identitieskimlikler
192
532100
1810
sancılı deneyimler sonucu uyananan
09:06
in the wakeuyanmak of painfulacı verici experiencesdeneyimler.
193
533910
3433
kimliklerimizi ararız.
09:09
We cannotyapamam bearayı a pointlessanlamsız tormentKabir azabı,
194
537343
2886
Amacı olmayan eziyetlere dayanamayız
09:12
but we can enduretahammül great painAğrı
195
540229
2500
ama bir nedeni olduğuna inandığımız
09:14
if we believe that it's purposefulamaca hizmet edecek.
196
542729
3175
büyük acılara göğüs gerebiliriz.
09:18
EaseHareket hızı makesmarkaları lessaz of an impressionizlenim on us
197
545904
2256
Kolaylık, üzerimizde mücadeleden
09:20
than strugglemücadele.
198
548160
1483
daha az iz bırakır.
09:21
We could have been ourselveskendimizi withoutolmadan our delightslezzetleri,
199
549643
2457
Hazlarımız olmadan da kendimiz
olabilirdik ama
09:24
but not withoutolmadan the misfortunestalihsizlikler
200
552100
2276
anlamı aramamızı teşvik eden
09:26
that drivesürücü our searcharama for meaninganlam.
201
554376
2831
talihsizliklerimiz olmadan değil.
09:29
"ThereforeBu nedenle, I take pleasureZevk in infirmitiesinfirmities,"
202
557207
3783
St.Paul'un İkinci Corinthian'larda yazdığı
gibi
09:33
StSt. PaulPaul wroteyazdı in Secondİkinci CorinthiansCorinthians,
203
560990
2284
'' Bundan dolayıdır ki kusurlardan
09:35
"for when I am weakzayıf, then I am stronggüçlü."
204
563274
4516
güçsüzken daha çok zevk alıyorum.
09:39
In 1988, I wentgitti to MoscowMoskova
205
567790
2945
1988'de Sovyet metrolarının sanatçılarıyla
09:42
to interviewröportaj artistssanatçılar of the SovietSovyet undergroundyeraltı,
206
570735
3115
röportaja gittiğimde eserlerinin
09:46
and I expectedbeklenen theironların work to be
207
573850
1873
muhalif ve siyasi olmasını
09:47
dissidentmuhalif and politicalsiyasi.
208
575723
2454
bekliyordum.
09:50
But the radicalismradikalizm in theironların work actuallyaslında layyatırmak
209
578177
3058
İşlerindeki radikallik aslında
09:53
in reinsertingyeniden takma humanityinsanlık into a societytoplum
210
581235
2925
insanlığı kendi yokeden bir topluma,
09:56
that was annihilatingyok humanityinsanlık itselfkendisi,
211
584160
2183
insanlığı yeniden işlemekte yatıyordu;
09:58
as, in some sensesduyular, RussianRusça societytoplum
212
586343
2788
bir anlamda Rus toplumunun
10:01
is now doing again.
213
589131
1867
şimdi yeniden yaptığı gibi.
10:03
One of the artistssanatçılar I metmet said to me,
214
590998
2587
Tanıştığım sanatçılardan biri
10:05
"We were in trainingEğitim to be not artistssanatçılar but angelsMelekler."
215
593585
4411
''Sanatçı değil, melek olmak
için eğitiliyorduk.''
10:10
In 1991, I wentgitti back to see the artistssanatçılar
216
597996
3155
1991 yılında yazdığım sanatçıları
10:13
I'd been writingyazı about,
217
601151
1478
görmek için tekrar gittim
10:14
and I was with them duringsırasında the putschdarbe
218
602629
2149
Sovyetler Birliği'ni yıkan ayaklanmada
10:16
that endedbitti the SovietSovyet UnionBirliği,
219
604778
1762
onlarla birlikteydim,
10:18
and they were amongarasında the chiefşef organizersorganizatörler
220
606540
2289
onlar ayaklanmaya karşı
10:21
of the resistancedirenç to that putschdarbe.
221
608829
3026
direnişin baş organizatörleriydiler.
10:24
And on the thirdüçüncü day of the putschdarbe,
222
611855
3419
Ayaklanmanın 3.gününde
10:27
one of them suggestedönerdi we walkyürümek up to SmolenskayaSmolenskaya.
223
615274
3039
içlerinden biri Smolenskaya'ya yürümeyi
önerdi.
10:30
And we wentgitti there,
224
618313
1282
Oraya gittik ve
10:31
and we arrangeddüzenlenmiş ourselveskendimizi in
frontön of one of the barricadesBarikatlar,
225
619595
3259
barikatlardan birinin önünde durduk
10:35
and a little while latersonra,
226
622854
1758
bir süre sonra
10:36
a columnkolon of tankstanklar rolledhaddelenmiş up,
227
624612
2261
Bir dizi tank sıralandı ve
10:39
and the soldierasker on the frontön tanktank said,
228
626873
2037
öndeki tanktan bir asker
10:41
"We have unconditionalkoşulsuz ordersemirler
229
628910
2204
''Bu barikatı yoketmek için
10:43
to destroyyıkmak this barricadebarikat.
230
631114
1606
mutlak emir aldık.
10:44
If you get out of the way,
231
632720
1655
Eğer çekilirseniz
10:46
we don't need to hurtcanını yakmak you,
232
634375
1565
size zarar vermeyiz
10:48
but if you won'talışkanlık movehareket, we'lliyi have no choiceseçim
233
635940
1878
aksi takdirde sizi indirmekten
10:50
but to runkoş you down."
234
637818
1713
başka seçeneğimiz kalmayacak.''
10:51
And the artistssanatçılar I was with said,
235
639531
1852
Yanımdaki sanatçılardan biri
10:53
"Give us just a minutedakika.
236
641383
1407
''Bize bir dakika verin.
10:54
Give us just a minutedakika to tell you why we're here."
237
642790
4348
Neden burada olduğumuzu anlatacağım.''
10:59
And the soldierasker foldedkatlanmış his armssilâh,
238
647138
2056
Asker kollarını kavuşturdu ve
11:01
and the artistsanatçı launchedbaşlattı into a
JeffersonianJefferson panegyricövgü to democracydemokrasi
239
649194
4600
sanatçı demokrasiye Jaffersonvari
bir methiye başlattı,
11:05
suchböyle as those of us who livecanlı
240
653794
1858
Jefferson demokrasinde
11:07
in a JeffersonianJefferson democracydemokrasi
241
655652
1921
yaşayan bizlerin dahi
11:09
would be hard-pressedzor to presentmevcut.
242
657573
3295
sunamayacağı bir şekilde.
11:13
And they wentgitti on and on,
243
660868
1756
Devam ettiler ve
11:14
and the soldierasker watchedizledi,
244
662624
2003
asker izledi ve
11:16
and then he satoturdu there for a fulltam minutedakika
245
664627
1729
bittikten sonra
11:18
after they were finishedbitmiş
246
666356
1504
bir dakika boyunca durdu ve
11:20
and lookedbaktı at us so bedraggledkirli in the rainyağmur,
247
667860
2785
yağmurdan perişan halde bize baktı.
11:22
and said, "What you have said is truedoğru,
248
670645
3677
''Söyledikleriniz doğru ve
11:26
and we mustşart bowyay to the will of the people.
249
674322
3616
insanların isteklerine boyun eğmeliyiz.''
11:30
If you'llEğer olacak clearaçık enoughyeterli spaceuzay for us to turndönüş around,
250
677938
2471
Eğer dönebilmemiz için yer açarsanız
11:32
we'lliyi go back the way we camegeldi."
251
680409
2454
geri döneceğiz.''
11:35
And that's what they did.
252
682863
2146
Yaptıkları buydu.
11:37
SometimesBazen, forgingSıcak dövme meaninganlam
253
685009
2218
Bazen anlamı yaratmak
11:39
can give you the vocabularykelime hazinesi you need
254
687227
2620
özgürlüğünüz için savaşmanız için
11:42
to fightkavga for your ultimatenihai freedomözgürlük.
255
689847
3258
gereken kelimeleri verir.
11:45
RussiaRusya awakeneduyanmış me to the lemonadelimonata notionkavram
256
693105
3155
Rusya bende limonata fikrini uyandırdı
11:48
that oppressionbaskı breedsırkları the powergüç to opposeoppose it,
257
696260
2554
yani baski ona direnmek için gereken gücü
besler ve
11:51
and I graduallykademeli olarak understoodanladım that as the cornerstonetemel taşı
258
698814
3426
ben bunun kimliğin mihenk taşı olduğunu
11:54
of identityKimlik.
259
702240
1534
zamanla anladım.
11:55
It tookaldı identityKimlik to rescuekurtarmak me from sadnessüzüntü.
260
703774
4685
Kimliği beni üzüntüden kurtarması için
kullandım.
12:00
The gayeşcinsel rightshaklar movementhareket positsmanzara arz ediyor a worldDünya
261
708459
2116
Eşcinsel hakları hareketi benim için
12:02
in whichhangi my aberrancesaberrances are a victoryzafer.
262
710575
2851
anormalliklerimin zafer olduğu
bir dünya verdi.
12:05
IdentityKimlik politicssiyaset always worksEserleri on two frontscepheler:
263
713426
3628
Kimlik politikaları her zaman
iki yönlüdür:
12:09
to give pridegurur to people who have a givenverilmiş conditionşart
264
717054
3055
Özel durumu ya da özelliği
12:12
or characteristickarakteristik,
265
720109
1457
olan kişilere gurur verir ve
12:13
and to causesebeb olmak the outsidedışında worldDünya
266
721566
1676
dış dünyanın bu kişilere daha
12:15
to treattedavi etmek suchböyle people more gentlyYavaşça and more kindlyLütfen.
267
723242
3528
hassas ve kibar davranmasını sağlar.
12:18
Those are two totallybütünüyle separateayrı enterprisesSirketler,
268
726770
3518
Bu ikisi tamamen ayrı teşebbüslerdir ancak
12:22
but progressilerleme in eachher sphereküre
269
730288
1825
bir taraftaki ilerleme
12:24
reverberatesyankılanır in the other.
270
732113
2359
diğer tarafa da akseder.
12:26
IdentityKimlik politicssiyaset can be narcissisticnarsisistik.
271
734472
3749
Kimlik politikaları narsist olabilir.
12:30
People extolövmek a differencefark only because it's theirsonların.
272
738221
3328
İnsanlar bir farklılığı sadece kendileri
ile ilgili diye övebilirler.
12:33
People narrowdar the worldDünya and functionfonksiyon
273
741549
2399
Dünyayı daraltabilir ve
12:36
in discreteayrık groupsgruplar withoutolmadan empathyempati for one anotherbir diğeri.
274
743948
3051
birbirini anlamayan ayrık gruplarda
yer alabilirler.
12:39
But properlyuygun şekilde understoodanladım
275
746999
2485
Ancak düzgün şekilde anlaşılıp
12:41
and wiselyakıllıca practiceduygulanan,
276
749484
1921
akıllıca uygulandğında
12:43
identityKimlik politicssiyaset should expandgenişletmek
277
751405
1991
kimlik politikaları bizim
12:45
our ideaFikir of what it is to be humaninsan.
278
753396
2527
insan olma fikrimizi genişletebilirler.
12:48
IdentityKimlik itselfkendisi
279
755923
1718
Kimlik başlıbaşına
12:49
should be not a smugkendini beğenmiş labeletiket
280
757641
2549
kendini beğenmiş bir marka
12:52
or a goldaltın medalmadalya
281
760190
2084
ya da altın madalya değil
12:54
but a revolutiondevrim.
282
762274
2473
bir devrim olmalıdır.
12:56
I would have had an easierDaha kolay life if I were straightDüz,
283
764747
3566
Eşcinsel olmasaydım yaşamım
daha kolay olurdu
13:00
but I would not be me,
284
768313
1797
ama ben olmazdım.
13:02
and I now like beingolmak myselfkendim better
285
770110
2665
Şu anda kendim olmayı
13:04
than the ideaFikir of beingolmak someonebirisi elsebaşka,
286
772775
2053
başkası olma fikrine tercih ederim
13:07
someonebirisi who, to be honestdürüst,
287
774828
1648
Dürüst omak gerekirse
13:08
I have neitherne the optionseçenek of beingolmak
288
776476
2084
olma ya da olabilme fikrini
13:10
norne de the abilitykabiliyet fullytamamen to imaginehayal etmek.
289
778560
2477
düşünemeyeceğim bile birine.
13:13
But if you banishihrac the dragonsejderha,
290
781037
2152
Ejderhaları yasaklarsanız
13:15
you banishihrac the heroeskahramanlar,
291
783189
2565
kahramanları yasaklarsınız ve
13:17
and we becomeolmak attachedekli
292
785754
1541
hayatlarımızdaki
13:19
to the heroickahraman strainGerginlik in our ownkendi liveshayatları.
293
787295
3128
kahraman anlama bağlanırız.
13:22
I've sometimesara sıra wonderedmerak
294
790423
1281
Bazen bu konuşmanın da
13:23
whetherolup olmadığını I could have ceasedkesildiği tarih
to hatenefret that partBölüm of myselfkendim
295
791704
2782
bir bildirimi olan eşcinsel onurun
13:26
withoutolmadan gayeşcinsel pride'sgurur 's technicolorTechnicolor fiestaFiesta,
296
794486
2581
renkli şöleni olmasa bu yanındam
13:29
of whichhangi this speechkonuşma is one manifestationtezahürü.
297
797067
4501
nefret etmemeyi başarabilir miydim
diye merak ediyorum.
13:33
I used to think I would know myselfkendim to be matureOlgun
298
801568
2897
Anlam yüklemeden eşcinsel olabilseydim
13:36
when I could simplybasitçe be gayeşcinsel withoutolmadan emphasisvurgu,
299
804465
2854
olgun olabileceğimi sanırdım
13:39
but the self-loathingkendinden nefret eden of that perioddönem left a voidgeçersiz,
300
807319
3909
ancak kendinden nefret etme süreci
13:43
and celebrationkutlama needsihtiyaçlar to filldoldurmak and overflowtaşma it,
301
811228
3735
kutlamanın doldurmak zorunda olduğu
bir boşluk yarattı ve
13:47
and even if I repaygeri ödeme my privateözel debtborç of melancholymelankoli,
302
814963
3694
ben kendi melankolimin borcunu ödesem de
13:50
there's still an outerdış worldDünya of homophobiaHomofobi
303
818657
2756
dışarıda hala bitmesi yıllar sürebilecek
13:53
that it will take decadeson yıllar to addressadres.
304
821413
2889
bir homofobi dünyası vardı.
13:56
SomedayBir gün, beingolmak gayeşcinsel will be a simplebasit factgerçek,
305
824302
3315
Bir gün eşcinsel olmak
suçlamasız ve parti şapkasız
13:59
freeücretsiz of partyParti hatsşapka and blamesuçlama,
306
827617
2849
sıradan bir gerçek olacak ama
14:02
but not yethenüz.
307
830466
1518
daha değil.
14:04
A friendarkadaş of mineMayın who thought gayeşcinsel pridegurur
308
831984
2749
Eşcinsel onurunun amacından
14:06
was gettingalma very carriedtaşınan away with itselfkendisi,
309
834733
1914
uzaklaştığını düşünen bir arkadaşım
14:08
oncebir Zamanlar suggestedönerdi that we organizedüzenlemek
310
836647
1564
Eşcinsel Tevazu Haftası
14:10
Gaygay HumilityTevazu WeekHafta.
311
838211
2022
düzenlememizi önermişti.
14:12
(LaughterKahkaha) (ApplauseAlkış)
312
840233
4467
(Gülüşmeler) (Alkış)
14:18
It's a great ideaFikir,
313
846643
2195
Harika bir fikir ancak
14:21
but its time has not yethenüz come.
314
848838
2429
daha zaman var.
14:23
(LaughterKahkaha)
315
851267
1985
(Gülüşmeler)
14:25
And neutralitytarafsızlık, whichhangi seemsgörünüyor to lieYalan
316
853252
2199
Umutsuzluk ve kutlamanın
14:27
halfwayyarım betweenarasında despairumutsuzluk and celebrationkutlama,
317
855451
2754
ortasında duruyor gibi gözüken tarafsızlık
14:30
is actuallyaslında the endgameOyunun sonu.
318
858205
3186
aslında finaldir.
14:33
In 29 statesdevletler in the U.S.,
319
861391
2520
ABD'nin 29 eyaletinde
14:36
I could legallyyasal olarak be firedateş or deniedinkar housingKonut
320
863911
3262
eşcinsel olduğum için
14:39
for beingolmak gayeşcinsel.
321
867173
2166
işten atılabilir ya da ev bulamayabilirim.
14:41
In RussiaRusya, the anti-propagandaAnti-propaganda lawhukuk
322
869339
2621
Rusya'da gösteri yasağı
14:44
has led to people beingolmak beatendövülmüş in the streetssokaklar.
323
871960
2977
insanların sokakta dövülmelerine yolaçtı.
14:47
Twenty-sevenYirmi yedi AfricanAfrika countriesülkeler
324
874937
2056
27 Afrika ülkesi
14:49
have passedgeçti lawsyasalar againstkarşısında sodomyoğlancılık,
325
876993
2898
eşcinselliğe karşı kanunlar çıkardı ve
14:52
and in NigeriaNijerya, gayeşcinsel people can legallyyasal olarak
326
879891
2239
Nijerya'da eşcinseller
14:54
be stonedKafam iyi to deathölüm,
327
882130
1458
taşlanarak öldürebiliyor ve
14:55
and lynchingslinçlerine have becomeolmak commonortak.
328
883588
2690
sıkça linç ediliyorlar.
14:58
In SaudiSuudi ArabiaArabistan recentlyson günlerde, two menerkekler
329
886278
3090
Suudi Arabistan'da cinsel eylemden
15:01
who had been caughtyakalandı in carnalcinsel actseylemler,
330
889368
1905
yakalanan iki adamın
15:03
were sentencedmahkum to 7,000 lasheskirpikleri eachher,
331
891273
4667
herbiri 7000 kırbaç cezası aldı ve
bunun sonuncunda
15:08
and are now permanentlykalıcı olarak disabledengelli as a resultsonuç.
332
895940
3399
şu anda kalıcı olarak kötürümler.
15:11
So who can forgeForge meaninganlam
333
899339
1871
Kim anlamı yaratabilir ve
15:13
and buildinşa etmek identityKimlik?
334
901210
2780
kimlik inşa edebilir.
15:16
Gaygay rightshaklar are not primarilyÖncelikle marriageevlilik rightshaklar,
335
903990
3327
Eşcinsel hakları evlilik hakkından
ibaret değil ve
15:19
and for the millionsmilyonlarca who livecanlı in unacceptingunaccepting placesyerler
336
907317
2936
yoksunluk içerisinde çok kötü koşullarda
15:22
with no resourceskaynaklar,
337
910253
2177
yaşayan milyonlar için
15:24
dignityhaysiyet remainskalıntılar elusiveyakalanması zor.
338
912430
2480
haysiyet çok uzak.
15:27
I am luckyşanslı to have forgeddövme meaninganlam
339
914910
3012
Ben anlamı yarattığım ve
15:30
and builtinşa edilmiş identityKimlik,
340
917922
2066
kimliği inşa ettiğim için şanslıyım
15:32
but that's still a rarenadir privilegeayrıcalık,
341
919988
2297
ancak bu hala az bulunan bir imtiyaz ve
15:34
and gayeşcinsel people deservehak etmek more collectivelytopluca
342
922285
2829
eşcinseller daha yaygın olarak
15:37
than the crumbskırıntıları of justiceadalet.
343
925114
3436
adalet kırıntılarından fazlasını
hakediyorlar.
15:40
And yethenüz, everyher stepadım forwardileri
344
928550
3051
Hala her ileri adım
15:43
is so sweettatlı.
345
931601
2066
çok güzel.
15:45
In 2007, sixaltı yearsyıl after we metmet,
346
933667
3654
2007'de tanıştıktan 6 yıl sonra
15:49
my partnerortak and I decidedkarar
347
937321
2057
partnerim ve ben
15:51
to get marriedevli.
348
939378
1734
evlenmeye karar verdik.
15:53
MeetingToplantı JohnJohn had been the discoverykeşif
349
941112
2182
John ile tanışmak
15:55
of great happinessmutluluk
350
943294
1856
büyük mutluluğun keşfi ve
15:57
and alsoAyrıca the eliminationeliminasyon of great unhappinessmutsuzluk,
351
945150
3100
büyük mutsuzluğun yok edilmesiydi.
16:00
and sometimesara sıra, I was so occupiedmeşgul
352
948250
2614
Bazen onca acının yok olması
16:03
with the disappearanceyok olma of all that painAğrı
353
950864
2501
ile o kadar meşgul oluyorum ki
16:05
that I forgotUnuttun about the joysevinç,
354
953365
2352
başta bana çok uzak olan
16:07
whichhangi was at first the lessaz
remarkabledikkat çekici partBölüm of it to me.
355
955717
3747
neşeyi unutuyorum.
16:11
MarryingEvlenmek was a way to declareilan our love
356
959464
2701
Evlilik aşkımızı yokluktan çok beraberlik
16:14
as more a presencevarlık than an absenceyokluk.
357
962165
3986
olarak açıklamanın bir yolu.
16:18
MarriageEvlilik soonyakında led us to childrençocuklar,
358
966151
2452
Evlilikler bizi çocuklara götürür ve
16:20
and that meantdemek newyeni meaningsAnlamlar
359
968603
1607
bu da yeni anlamlar ve bizlerin,
16:22
and newyeni identitieskimlikler, oursbizim and theirsonların.
360
970210
4252
onların yeni kimlikleri demektir.
16:26
I want my childrençocuklar to be happymutlu,
361
974462
2927
Çocuklarımın mutlu olmasını istiyorum ve
üzgün olduklarında
16:29
and I love them mostçoğu achinglyachingly when they are sadüzgün.
362
977389
3781
onalrı en ağır yürek acısıyla seviyorum.
16:33
As a gayeşcinsel fatherbaba, I can teachöğretmek them
363
981170
2680
Eşcinsel bir baba olarak onlara
16:36
to ownkendi what is wrongyanlış in theironların liveshayatları,
364
983850
2677
yanlışları sahiplenmeyi öğretebilirim
16:38
but I believe that if I succeedbaşarılı olmak
365
986527
1793
ancak onları farklılıklardan
korumayı başarırsam
16:40
in shelteringbarınma them from adversitysıkıntı,
366
988320
2320
bir ebeveyn olarak
16:42
I will have failedbaşarısız oldu as a parentebeveyn.
367
990640
2890
başarısız olacağımı biliyorum.
16:45
A BuddhistBudist scholarbilim adamı I know oncebir Zamanlar explainedaçıkladı to me
368
993530
3068
Birzamanlar bir budist eğitmen bana
16:48
that WesternersBatılılar mistakenlyyanlışlıkla think
369
996598
1969
Batılıların, nirvanaya sadece bütün
16:50
that nirvananirvana is what arrivesgeldiğinde
370
998567
2355
kederleri uzakta olduğunda ve
16:53
when all your woevah is behindarkasında you
371
1000922
2743
geleceğe neşe ile baktığında
16:55
and you have only blissmutluluk to look forwardileri to.
372
1003665
3239
ulaşabileceği yanılgısında
olduğunu söylemişti.
16:59
But he said that would not be nirvananirvana,
373
1006904
2165
Ama bu nirvana değildir çünkü
17:01
because your blissmutluluk in the presentmevcut
374
1009069
1510
geçmişteki neşeniz hep
17:02
would always be shadowedgölgeli by the joysevinç from the pastgeçmiş.
375
1010579
3999
şimdiki mutluluğunuzu gölgeleyecektir.
17:06
NirvanaNirvana, he said, is what you arrivevarmak at
376
1014578
2830
Dedi ki nirvanaya ancak
17:09
when you have only blissmutluluk to look forwardileri to
377
1017408
2382
geleceğe neşeyle baktığınızda ve
17:11
and find in what lookedbaktı like sorrowsacılarını
378
1019790
2483
üzüntü olarak görünende de mutluluk
17:14
the seedlingsFidan of your joysevinç.
379
1022273
2853
fideleri bulduğunuzda ulaşılır.
17:17
And I sometimesara sıra wondermerak etmek
380
1025126
1711
Bazen merak ederim;
17:19
whetherolup olmadığını I could have foundbulunan suchböyle fulfillmentyerine getirilmesi
381
1026837
2393
heteroseksüel bir gençlik yaşasaydım
17:21
in marriageevlilik and childrençocuklar
382
1029230
1462
ya da şimdi genç olsaydım
17:22
if they'dgittiklerini come more readilykolayca,
383
1030692
2053
evlilik ve çocuklardan
17:24
if I'd been straightDüz in my youthgençlik or were younggenç now,
384
1032745
4025
bu kadar mutluluk duyabilir miydim,
17:28
in eitherya of whichhangi casesvakalar this mightbelki be easierDaha kolay.
385
1036770
3422
hangisi daha kolay olurdu diye.
17:32
PerhapsBelki de I could.
386
1040192
1579
Muhtemelen evet.
17:33
PerhapsBelki de all the complexkarmaşık imagininghayal I've donetamam
387
1041771
2337
Muhtemelen tüm karmaşık düşlemelerim
17:36
could have been applieduygulamalı to other topicskonular.
388
1044108
2133
başka konularda da geçerlidir.
17:38
But if seekingarayan meaninganlam
389
1046241
1640
Ancak anlamı arama
17:40
mattershususlar more than findingbulgu meaninganlam,
390
1047881
1857
anlamı bulmaktan daha önemliyse
17:41
the questionsoru is not whetherolup olmadığını I'd be happierdaha mutlu
391
1049738
3363
soru taciz edildiğim için mi daha
mutluyum değil
17:45
for havingsahip olan been bulliedzorbalık,
392
1053101
1546
bu deneyimlere verdiğim
17:46
but whetherolup olmadığını assigningatama meaninganlam
393
1054647
1672
anlamların mı beni
17:48
to those experiencesdeneyimler
394
1056319
1735
daha iyi bir
17:50
has madeyapılmış me a better fatherbaba.
395
1058054
2416
baba yaptığıdır.
17:52
I tendeğiliminde to find the ecstasycoşku hiddengizli in ordinarysıradan joyssevinçleri,
396
1060470
4008
Heyecanı sıradan mutlukluklarda gizli
17:56
because I did not expectbeklemek those joyssevinçleri
397
1064478
1959
görmeye meyilliyim, çünkü bu mutluluklar
17:58
to be ordinarysıradan to me.
398
1066437
2528
benim için sıradan değil
18:01
I know manyçok heterosexualsheteroseksüel who have
399
1068965
1817
Eşit mutlulukta evlilik ve aileye
18:02
equallyaynı derecede happymutlu marriagesevlilikler and familiesaileleri,
400
1070782
2266
sahip heteroseksüller tanıyorum ama
18:05
but gayeşcinsel marriageevlilik is so breathtakinglynefes kesici freshtaze,
401
1073048
2861
gey evlilikleri çok daha şekilde taze ve
18:08
and gayeşcinsel familiesaileleri so exhilaratinglyexhilaratingly newyeni,
402
1075909
3304
gey aileler daha yeni ve
18:11
and I foundbulunan meaninganlam in that surprisesürpriz.
403
1079213
4259
anlamı bu sürprizde buldum.
18:15
In OctoberEkim, it was my 50thinci birthdaydoğum günü,
404
1083472
3438
Ekimde 50.yaşgünümü kutlayacağım
18:19
and my familyaile organizedörgütlü a partyParti for me,
405
1086910
3218
ailem bir parti düzenliyor ve
18:22
and in the middleorta of it,
406
1090128
1489
oğlum eşime benim için
18:23
my sonoğul said to my husbandkoca
407
1091617
1417
bir konuşma
18:25
that he wanted to make a speechkonuşma,
408
1093034
1666
yapmak istediğini söylediğinde John
18:26
and JohnJohn said,
409
1094700
994
''George sen
18:27
"GeorgeGeorge, you can't make a speechkonuşma. You're fourdört."
410
1095694
4622
konuşma yapamazsın. 4 yaşındasın'' dedi.
18:32
(LaughterKahkaha)
411
1100316
1514
(Gülüşmeler)
18:34
"Only GrandpaBüyükbaba and UncleAmca DavidDavid and I
412
1101830
2336
''Bu gece yalnız ben, büyükbaban ve
18:36
are going to make speecheskonuşmalar tonightBu gece."
413
1104166
2049
David amcan konuşacak''
18:38
But GeorgeGeorge insistedısrar and insistedısrar,
414
1106215
2905
Geoerge ısrar etmeye devam etti,
18:41
and finallyen sonunda, JohnJohn tookaldı him up to the microphonemikrofon,
415
1109120
3003
sonunda John ona mikrofonu verdi
18:44
and GeorgeGeorge said very loudlyyüksek sesle,
416
1112123
3056
ve George yüksek sesle
18:47
"LadiesBayanlar and gentlemenbeyler,
417
1115179
2444
''Baylar bayanlar
18:49
mayMayıs ayı I have your attentionDikkat please."
418
1117623
2582
bir dakikanızı alabilir miyim lütfen''
18:52
And everyoneherkes turneddönük around, startledşaşırttı.
419
1120205
2715
Herkes döndü, şaşırdı
18:55
And GeorgeGeorge said,
420
1122920
2107
George
18:57
"I'm gladmemnun it's Daddy'sBaba'nın birthdaydoğum günü.
421
1125027
2331
''Babamın doğumgünü olduğuna mutluyum.
18:59
I'm gladmemnun we all get cakekek.
422
1127358
3441
Pasta yediğimiz için mutluyum.
19:02
And daddyBaba, if you were little,
423
1130799
3158
Babacım eğer küçük olsaydın
19:06
I'd be your friendarkadaş."
424
1133957
3267
ben senin arkadaşın olurdum.''
19:09
And I thought — Thank you.
425
1137770
2831
Ve düşündüm-Teşekkür ederim.
19:12
I thought that I was indebtedborçlu
426
1140601
2299
Sanırım Bobby Finkel'a bile borçluyum
19:15
even to BobbyBobby FinkelFinkel,
427
1142900
1795
çünkü bütün o önceki tecrübeler
19:16
because all those earlierdaha erken experiencesdeneyimler
428
1144695
2737
beni bugünlere getirdi ve
19:19
were what had propelledtahrikli me to this momentan,
429
1147432
2368
sonunda koşulsuz olarak,
19:22
and I was finallyen sonunda unconditionallykayıtsız şartsız gratefulminnettar
430
1149800
2532
bir zamanlar değiştirmek için hiçbir şey
19:24
for a life I'd oncebir Zamanlar have donetamam anything to changedeğişiklik.
431
1152332
3775
yapmadığım bir hayata minettarım
19:28
The gayeşcinsel activisteylemci HarveyHarvey MilkSüt
432
1156107
2045
Gey aktiviste Harvey Milk'e
19:30
was oncebir Zamanlar askeddiye sordu by a youngerdaha genç gayeşcinsel man
433
1158152
2528
genç bir adam yardım için
19:32
what he could do to help the movementhareket,
434
1160680
2216
ne yapabileceğini sorduğunda
19:35
and HarveyHarvey MilkSüt said,
435
1162896
1411
Harvey Milk'in yanıtı
19:36
"Go out and tell someonebirisi."
436
1164307
2414
''Dışarı çık ve birilerine anlat.'' idi.
19:38
There's always somebodybirisi who wants to confiscateel koyma
437
1166721
2624
İnsanlığımızı işgal etmek isteyecek
19:41
our humanityinsanlık,
438
1169345
1605
birileri her zaman olacaktır ve
19:43
and there are always storieshikayeleri that restoregeri it.
439
1170950
2788
herzaman iyileştiren hikayeler olacaktır.
19:45
If we livecanlı out loudyüksek sesle,
440
1173738
1578
Yüksek sesle yaşarsak
19:47
we can trouncekurtarıldı the hatredkin
441
1175316
1666
nefreti yenebilir ve
19:49
and expandgenişletmek everyone'sherkesin var liveshayatları.
442
1176982
3414
herkesin hayatını geliştirebiliriz.
19:52
ForgeForge meaninganlam. BuildYapı identityKimlik.
443
1180396
3624
Anlamı yarat. Kimlik inşa et.
19:56
ForgeForge meaninganlam.
444
1184020
2073
Anlamı yarat.
19:58
BuildYapı identityKimlik.
445
1186093
2747
Kimlik inşa et.
20:01
And then inviteDavet etmek the worldDünya
446
1188840
1798
Sonra tüm dünyayı
20:02
to sharepay your joysevinç.
447
1190638
1696
bu neşeyi paylaşmaya davet et.
20:04
Thank you.
448
1192334
3246
Teşekkürler.
20:07
(ApplauseAlkış)
449
1195580
1426
(Alkışlar)
20:09
Thank you. (ApplauseAlkış)
450
1197006
3077
Teşekkür ederim. (Alkışlar)
20:12
Thank you. (ApplauseAlkış)
451
1200083
4099
Teşekkür ederim. (Alkışlar)
20:16
Thank you. (ApplauseAlkış)
452
1204182
4000
Teşekkür ederim. (Alkışlar)
Translated by Isil Malatyali
Reviewed by Sancak Gülgen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Andrew Solomon - Writer
Andrew Solomon writes about politics, culture and psychology.

Why you should listen

Andrew Solomon is a writer, lecturer and Professor of Clinical Psychology at Columbia University. He is president of PEN American Center. He writes regularly for The New Yorker and the New York Times.

Solomon's newest book, Far and Away: Reporting from the Brink of Change, Seven Continents, Twenty-Five Years was published in April, 2016. His previous book, Far From the Tree: Parents, Children, and the Search for Identity won the National Book Critics Circle award for nonfiction, the Wellcome Prize and 22 other national awards. It tells the stories of parents who not only learn to deal with their exceptional children but also find profound meaning in doing so. It was a New York Times bestseller in both hardcover and paperback editions. Solomon's previous book, The Noonday Demon: An Atlas of Depression, won the 2001 National Book Award for Nonfiction, was a finalist for the 2002 Pulitzer Prize and was included in The Times of London's list of one hundred best books of the decade. It has been published in twenty-four languages. Solomon is also the author of the novel A Stone Boat and of The Irony Tower: Soviet Artists in a Time of Glasnost.

Solomon is an activist in LGBT rights, mental health, education and the arts. He is a member of the boards of directors of the National LGBTQ Force and Trans Youth Family Allies. He is a member of the Board of Visitors of Columbia University Medical Center, serves on the National Advisory Board of the Depression Center at the University of Michigan, is a director of Columbia Psychiatry and is a member of the Advisory Board of the Depression and Bipolar Support Alliance. Solomon also serves on the boards of the Metropolitan Museum of Art, Yaddo and The Alex Fund, which supports the education of Romani children. He is also a fellow of Berkeley College at Yale University and a member of the New York Institute for the Humanities and the Council on Foreign Relations.

Solomon lives with his husband and son in New York and London and is a dual national. He also has a daughter with a college friend; mother and daughter live in Texas but visit often.


More profile about the speaker
Andrew Solomon | Speaker | TED.com