ABOUT THE SPEAKER
George Takei - Actor and activist
The beloved Mr. Sulu from the original Star Trek, George Takei is an activist for human rights (and a master of Facebook memes).

Why you should listen

George Takei is known for his portrayal of Mr. Sulu in the original Star Trek TV series and films, but since serving as the helm officer on the USS Enterprise, he's become a pop culture icon here on this planet. To Be Takei, a documentary on his life and career directed by Jennifer M. Kroot that premiered at Sundance in January 2014, will be released theatrically in August 2014.

Takei is a master of Facebook virality, and has written two books about it: Oh Myyy! - There Goes The Internet and Lions and Tigers and Bears - The Internet Strikes Back (known collectively as Life, the Internet and Everything, Books 1 and 2). He's also the host of the YouTube series Takei's Take.

Along with Lea Salonga and actor-singer-songwriter Telly Leung, he stars in a new musical called Allegiance (music and lyrics by Jay Kuo, book by Jay Kuo, Lorenzo Thione and Marc Acito). The musical is an epic story of love, family and heroism during the Japanese American internment.

Takei is an important advocate for LGBT rights; in 2005, he came out of the closet, and has been an active campaigner for the right of all people to marry. 

More profile about the speaker
George Takei | Speaker | TED.com
TEDxKyoto

George Takei: Why I love a country that once betrayed me

George Takei: Bir zamanlar bana ihanet eden bir ülkeyi neden seviyorum

Filmed:
3,155,256 views

Çocukken, George Takei ve ailesi 2. Dünya Savaşı yıllarında bir "güvenlik" önlemi olarak Japon asıllı Amerikalılara yönelik olan bir toplama kampında kalmaya zorlandı. 70 yıl sonra, Takei geriye dönüp kampın kendi vatanseverlik ve demokrasi tanımlamasını nasıl şekillendirdiğine bakıyor.
- Actor and activist
The beloved Mr. Sulu from the original Star Trek, George Takei is an activist for human rights (and a master of Facebook memes). Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
I'm a veteranUsta of the starshipYıldız gemisi EnterpriseKurumsal.
0
110
4429
Ben emekli bir uzay gemisi kaptanıyım.
(Gülüşmeler)
00:16
I soaredyükseldi throughvasitasiyla the galaxygökada
1
4539
3360
Galaksi boyunca,
00:19
drivingsürme a hugeKocaman starshipYıldız gemisi
2
7899
2736
büyük bir uzay gemisiyle süzüldüm.
00:22
with a crewmürettebat madeyapılmış up of people
3
10635
1399
Yanımda, dünyanın
her yerinden gelmiş
00:24
from all over this worldDünya,
4
12034
2936
kişilerden oluşan bir mürettebat vardı.
00:26
manyçok differentfarklı racesyarışları, manyçok differentfarklı cultureskültürler,
5
14970
3450
Çok farklı ırklardan,
çok farklı kültürlerden
00:30
manyçok differentfarklı heritagesMirasları,
6
18420
1844
çok farklı geleneklerden
00:32
all workingçalışma togetherbirlikte,
7
20264
1957
gelen insanlar birlikte çalışıyorlardı.
00:34
and our missionmisyon was to explorekeşfetmek strangegarip newyeni worldsdünyalar,
8
22221
3645
Ve bizim görevimiz,
yabancı yeni dünyaları keşfetmek,
00:37
to seekaramak out newyeni life and newyeni civilizationsmedeniyetler,
9
25866
3876
yeni hayatlar, yeni medeniyetler bulmak,
00:41
to boldlycesaretle go where no one has gonegitmiş before.
10
29742
4963
daha önce kimsenin gitmediği
karanlık yerlere gitmekti.
00:46
Well —
11
34705
1485
Evet,
00:48
(ApplauseAlkış) —
12
36190
5464
(Alkış)
00:54
I am the grandsontorunu of immigrantsgöçmenler from JapanJaponya
13
42906
4655
Ben, Japonya'dan Amerika'ya gelen
00:59
who wentgitti to AmericaAmerika,
14
47561
2131
göçmenlerin torunuyum.
01:01
boldlycesaretle going to a strangegarip newyeni worldDünya,
15
49692
3485
Cesurca yabancı,
yeni bir dünyaya gelmiş,
yeni fırsatlar arıyorlardı.
01:05
seekingarayan newyeni opportunitiesfırsatlar.
16
53177
2836
01:08
My motheranne was borndoğmuş in SacramentoSacramento, CaliforniaCalifornia.
17
56013
3486
Annem Sacramento, California'da doğdu.
01:11
My fatherbaba was a SanSan FranciscanFranciscan.
18
59499
2441
Babam bir San Francisco'lu.
01:13
They metmet and marriedevli in LosLos AngelesAngeles,
19
61940
2745
Los Angeles'ta tanışıp evlendiler
01:16
and I was borndoğmuş there.
20
64685
3721
ve ben orada doğdum.
01:20
I was fourdört yearsyıl oldeski
21
68406
2253
4 yaşımda iken,
01:22
when Pearlİnci HarborLiman was bombedbombalanmış
22
70659
1830
Pearl Harbour,
01:24
on DecemberAralık 7, 1941 by JapanJaponya,
23
72489
4742
7 Aralık 1941'te
Japonya tarafından bombalandı
01:29
and overnightbir gecede, the worldDünya was plungeddaldı
24
77231
4009
ve bir gece sonra dünya
01:33
into a worldDünya warsavaş.
25
81240
3434
yeni bir dünya savaşına sürüklendi.
01:36
AmericaAmerika suddenlyaniden was sweptsüpürüldü up
26
84674
2953
Amerika aniden
bir histeriye kapıldı.
01:39
by hysteriahisteri.
27
87627
3924
01:43
Japanese-AmericansJapon Amerikalılar,
28
91551
1474
Japon kökenli Amerikan vatandaşı olan,
01:45
AmericanAmerikan citizensvatandaşlar of JapaneseJaponca ancestrysoy,
29
93025
3160
Japon Amerikalılara
01:48
were lookedbaktı on
30
96185
1335
şüphe,
01:49
with suspicionşüphe and fearkorku
31
97520
4022
korku ve tamamen öfke ile
01:53
and with outrightdüpedüz hatredkin
32
101542
2972
bakılmaya başlandı.
01:56
simplybasitçe because we happenedolmuş to look like
33
104514
2660
En basit bir şekilde çünkü
bizler Pearl Harbour'u
01:59
the people that bombedbombalanmış Pearlİnci HarborLiman.
34
107174
2696
bombalayan insanlara benziyorduk.
02:01
And the hysteriahisteri grewbüyüdü and grewbüyüdü
35
109870
3470
Bu histeri Şubat 1942'ye kadar
02:05
untila kadar in FebruaryŞubat 1942,
36
113340
3590
büyüdükçe büyüdü.
02:08
the presidentDevlet Başkanı of the UnitedAmerika StatesBirleşik,
37
116930
2144
Birleşmiş Devletler Başkanı
02:11
FranklinFranklin DelanoDelano RooseveltRoosevelt,
38
119074
2170
Franklin Delano Roosevelt
02:13
ordereddüzenli all Japanese-AmericansJapon Amerikalılar
39
121244
2673
bütün Japon-Amerikalıların
02:15
on the WestBatı CoastSahil of AmericaAmerika
40
123917
2109
Amerika'nın Batı kıyısında
02:18
to be summarilyÖzetle roundedyuvarlak up
41
126026
2916
toplatılmasını emretti.
02:20
with no chargesücretleri, with no trialDeneme,
42
128942
3205
Hiçbir suçlama, mahkeme,
02:24
with no duenedeniyle processsüreç.
43
132147
2427
adil yargılanma hakkı olmadan.
02:26
DueSon processsüreç, this is a coreçekirdek pillarayağı
44
134574
2591
Adil yargılama hakkı bizim
adalet sistemimizin temel dayanağıdır.
02:29
of our justiceadalet systemsistem.
45
137165
1613
02:30
That all disappearedkayboldu.
46
138778
2429
Bunların hepsi ortadan kalktı.
02:33
We were to be roundedyuvarlak up
47
141207
2099
Toplatıldık ve 10 tane, demir tellerle
02:35
and imprisonedhapsedilmiş in 10 barbed-wiredikenli tel prisonhapis campskampları
48
143306
4261
çevrili kamplarda mahkum edildik.
02:39
in some of the mostçoğu desolateıssız placesyerler in AmericaAmerika:
49
147567
4192
Bunlar Amerika'nın en ücra yerleriydi;
02:43
the blisteringkabarma hotSıcak desertçöl of ArizonaArizona,
50
151759
3427
Arizona'nın kavurucu sıcak çölü,
02:47
the sultryboğucu swampsbataklıklar of ArkansasArkansas,
51
155186
3465
Arkansas'ın boğucu bataklıkları,
02:50
the wastelandsçöllerinden of WyomingWyoming, IdahoIdaho, UtahUtah, ColoradoColorado,
52
158651
3693
Wyoming, Idaho, Utah,
Colorado'nun çöplükleri,
02:54
and two of the mostçoğu desolateıssız placesyerler in CaliforniaCalifornia.
53
162344
5434
ve California'nın en ıssız bölgesiydi.
02:59
On AprilNisan 20thinci, I celebratedünlü my fifthbeşinci birthdaydoğum günü,
54
167778
4768
20 Nisan'da 5. doğum günümü kutladım.
03:04
and just a fewaz weekshaftalar after my birthdaydoğum günü,
55
172546
3617
Doğum günümden sadece birkaç hafta sonra
03:08
my parentsebeveyn got my youngerdaha genç brothererkek kardeş,
56
176163
2771
annem ve babam küçük kardeşimi,
03:10
my babybebek sisterkız kardeş and me
57
178934
2058
küçük kız kardeşimi ve beni
03:12
up very earlyerken one morningsabah,
58
180992
2029
sabah erkenden uyandırdı
03:15
and they dressedgiyinmiş us hurriedlyapar topar.
59
183021
3225
ve hızlıca giydirdi.
03:18
My brothererkek kardeş and I were in the livingyaşam roomoda
60
186246
1994
Abim ve ben salon penceresinden
03:20
looking out the frontön windowpencere,
61
188240
3063
dışarıya bakıyorduk
03:23
and we saw two soldiersaskerler marchingyürüyen up our drivewaydriveway.
62
191303
3844
Ve 2 askerin evimizin
önünde yürüdüğünü gördük.
03:27
They carriedtaşınan bayonetsSüngü on theironların riflestüfekler.
63
195147
4522
Tüfeklerinde süngüleri vardı.
03:31
They stompedezen up the frontön porchsundurma
64
199669
2801
Ön kapıya gelip
03:34
and bangedçarptım on the doorkapı.
65
202470
2519
kapıyı çaldılar.
03:36
My fatherbaba answeredcevap it,
66
204989
2105
Babam kapıyı açtı.
03:39
and the soldiersaskerler ordereddüzenli us out of our home.
67
207094
4741
Askerler evin dışına çıkmamızı emrettiler.
03:43
My fatherbaba gaveverdi my brothererkek kardeş and me
68
211835
2325
Babam bana ve abime
03:46
smallküçük luggagesBagaj to carrytaşımak,
69
214160
1742
taşımamız için küçük valizler verdi
03:47
and we walkedyürüdü out and stooddurdu on the drivewaydriveway
70
215902
3516
ve dışarı çıkarak evin çıkışında dikildik
03:51
waitingbekleme for our motheranne to come out,
71
219418
2995
ve annemin gelmesini bekledik.
03:54
and when my motheranne finallyen sonunda camegeldi out,
72
222413
3315
Nihayet annem geldiğinde,
03:57
she had our babybebek sisterkız kardeş in one armkol,
73
225728
3063
bir kolunda küçük kız kardeşim,
04:00
a hugeKocaman duffelSpor bagsırt çantası in the other,
74
228791
3372
diğerinde büyük bir kol çantası vardı
04:04
and tearsgözyaşı were streamingyayın Akışı down bothher ikisi de her cheeksyanakları.
75
232163
5142
ve yanaklarından yaşlar süzülüyordu.
04:09
I will never be ableyapabilmek to forgetunutmak that scenefaliyet alani, sahne.
76
237305
3787
Bu sahneyi asla unutamam.
04:13
It is burnedyanmış into my memorybellek.
77
241092
4348
Hafızama kazınmıştır.
04:17
We were takenalınmış from our home
78
245440
2791
Evimizden alınıp
04:20
and loadedyüklü on to traintren carsarabalar
79
248231
2518
diğer Japon-Amerikalı aileler ile birlikte
04:22
with other Japanese-AmericanJapon-Amerikan familiesaileleri.
80
250749
3010
tren vagonlarına bindirildik.
04:25
There were guardsMuhafızlar stationedgörevli
81
253759
1480
Her vagonun
iki başında bekçiler vardı,
04:27
at bothher ikisi de endsuçları of eachher cararaba,
82
255239
3460
sanki suçluymuşuz gibi.
04:30
as if we were criminalssuçlular.
83
258699
2699
04:33
We were takenalınmış two thirdsüçte of
the way acrosskarşısında the countryülke,
84
261398
4157
Ülkenin üçte ikisi kadar yolu
04:37
rockingsallanan on that traintren for fourdört daysgünler and threeüç nightsgece,
85
265555
4212
bu trenle 4 gün 3 gece sallanarak
04:41
to the swampsbataklıklar of ArkansasArkansas.
86
269767
3735
Arkansas'ın bataklığına götürüldük.
04:45
I still rememberhatırlamak the barbeddikenli wiretel fenceçit
87
273502
2013
Halen beni çevreleyen
04:47
that confinedsınırlı me.
88
275515
2610
bu dikenli telleri hatırlarım.
04:50
I rememberhatırlamak the talluzun boylu sentryNöbetçi towerkule
89
278125
2587
Bize doğrultmuş makineli silahların olduğu
04:52
with the machinemakine gunssilahlar pointedişaretlendi at us.
90
280712
4253
uzun nöbetçi kulübesini hatırlıyorum.
04:56
I rememberhatırlamak the searchlightprojektör that followedtakip etti me
91
284965
2689
Gece barakamdan tuvalete giderken
04:59
when I madeyapılmış the night runskoşar
92
287654
1439
beni takip eden
05:01
from my barrackkışla to the latrinelatrine.
93
289093
3251
ışıldakları hatırlıyorum.
05:04
But to five-year-oldbeş-yıl-yaşlı me,
94
292344
2160
Fakat 5 yaşındaki ben
05:06
I thought it was kindtür of niceGüzel that they'dgittiklerini litAydınlatılmış the way
95
294504
2296
işemeye giderken yolumu aydınlatmalarının
05:08
for me to peeişemek.
96
296800
3254
ne kadar hoş olduğunu düşünüyordum.
05:12
I was a childçocuk,
97
300054
1893
Çocuktum,
05:13
too younggenç to understandanlama the circumstanceskoşullar
98
301947
2625
neden orada olduğumuzu
05:16
of my beingolmak there.
99
304572
2431
anlamak için çok küçüktüm.
05:19
ChildrenÇocuk are amazinglyinanılmaz adaptableuyarlanabilir.
100
307003
4766
Çocuklar inanılmaz bir şekilde uyum sağlar.
05:23
What would be grotesquelytuhaf abnormalanormal
101
311769
3557
Savaş kampında esir olmak gibi
05:27
becameoldu my normalitynormallik
102
315326
2854
acayip anormal bir durum
05:30
in the prisonermahkum of warsavaş campskampları.
103
318180
3614
benim için normal olmuştu.
05:33
It becameoldu routinerutin for me to linehat up threeüç timeszamanlar a day
104
321794
3690
Günde 3 kere sıraya dizilmek,
kalabalık bir salonda
05:37
to eatyemek lousybitli foodGıda in a noisygürültülü messdağınıklık hallsalon.
105
325484
4747
berbat yemeklerden yemek
benim için normal olmuştu.
05:42
It becameoldu normalnormal for me to go with my fatherbaba
106
330231
2205
Babamla birlikte gidip herkesin içinde
05:44
to batheyıkanmak in a masskitle showerduş.
107
332436
2948
toplu yıkanmak normal olmuştu.
05:47
BeingVarlık in a prisonhapis, a barbed-wiredikenli tel prisonhapis campkamp,
108
335384
4261
Dikenli tellerle çevrili
bir kampta mahkum olmak
05:51
becameoldu my normalitynormallik.
109
339645
3624
benim normalim olmuştu.
05:55
When the warsavaş endedbitti,
110
343269
1641
Savaş bittiğinde
05:56
we were releasedyayınlandı,
111
344910
2052
serbest bırakıldık.
05:58
and givenverilmiş a one-wayTek yönlü ticketbilet
112
346962
2006
Birleşik Devletler'de herhangi bir yere
06:00
to anywhereherhangi bir yer in the UnitedAmerika StatesBirleşik.
113
348968
3566
gidebileceğimiz bir gidiş bileti verildi.
06:04
My parentsebeveyn decidedkarar to go back home
114
352534
1901
Ailem Los Angeles'taki evimize
dönmeye karar verdi.
06:06
to LosLos AngelesAngeles,
115
354435
2568
06:09
but LosLos AngelesAngeles was not a welcomingKarşılama placeyer.
116
357003
4381
Fakat Los Angeles misafirperver değildi.
06:13
We were pennilessbeş parasız.
117
361384
1396
Parasızdık,
06:14
Everything had been takenalınmış from us,
118
362780
2476
her şeyimiz alınmıştı
ve bize olan öfke çok fazlaydı.
06:17
and the hostilitydüşmanlık was intenseyoğun.
119
365256
2433
06:19
Our first home was on SkidKızak RowSatır
120
367689
2851
İlk evimiz Skid Row'daydı.
06:22
in the lowesten düşük partBölüm of our cityŞehir,
121
370540
4953
Şehrin en kötü yeri.
06:27
livingyaşam with derelictsterkedilmiş, drunkardssarhoş
122
375493
2567
Kimsesiz, sarhoş ve
06:30
and crazyçılgın people,
123
378060
2020
delilerle birlikte yaşadık.
06:32
the stenchpis koku of urineidrar all over,
124
380080
2594
Her tarafta pis kokular vardı.
06:34
on the streetsokak, in the alleysokak,
125
382674
3113
Caddelerde, yollarda
06:37
in the hallwaykoridor.
126
385787
2321
otobanlarda bile bu koku vardı.
06:40
It was a horriblekorkunç experiencedeneyim,
127
388108
2702
Korkunç bir tecrübeydi.
06:42
and for us kidsçocuklar, it was terrorizingterörize.
128
390810
3416
Ve biz çocuklar için dehşet vericiydi.
06:46
I rememberhatırlamak oncebir Zamanlar
129
394226
2512
Bir keresinde
06:48
a drunkardayyaş camegeldi staggeringşaşırtıcı down,
130
396738
2952
bir sarhoşun sendeleyerek
06:51
felldüştü down right in frontön of us,
131
399690
2517
önümüze düşüp
06:54
and threwattı up.
132
402207
1650
kustuğunu hatırlıyorum.
06:55
My babybebek sisterkız kardeş said, "MamaAnne, let's go back home,"
133
403857
5317
Küçük kız kardeşim:
"Anne eve geri dönelim" dedi.
07:01
because behindarkasında barbeddikenli wiresteller
134
409174
2306
Çünkü dikenli tellerin arkası
07:03
was for us
135
411480
2616
bizim için
07:06
home.
136
414096
2843
evdi.
07:08
My parentsebeveyn workedişlenmiş hardzor
137
416939
1651
Annem ve babam ayakları üzerinde
07:10
to get back on theironların feetayaklar.
138
418590
1957
durabilmek için çok çalıştı.
07:12
We had lostkayıp everything.
139
420547
1119
Her şeyi kaybetmiştik.
07:13
They were at the middleorta of theironların liveshayatları
140
421666
2504
Orta yaşlarındaydılar
07:16
and startingbaşlangıç all over.
141
424170
1635
ve hayata yeniden başlamışlardı.
07:17
They workedişlenmiş theironların fingersparmaklar to the bonekemik,
142
425805
2549
Canla başla çalıştılar
07:20
and ultimatelyen sonunda they were ableyapabilmek
143
428354
3278
ve sonunda
güzel bir yerde
3 yatak odası olan bir
07:23
to get the capitalBaşkent togetherbirlikte to buysatın almak
144
431632
2488
07:26
a three-bedroomÜç Yatak Odalı home in a niceGüzel neighborhoodKomşuluk.
145
434120
3165
ev alacak kadar para biriktirdiler.
07:29
And I was a teenagergenç,
146
437285
1591
Ergenlik yaşlarımda
07:30
and I becameoldu very curiousMeraklı
147
438876
1794
çocukluğumdaki tutukluluk
zamanlarımız hakkında
07:32
about my childhoodçocukluk imprisonmenthapis.
148
440670
3270
çok merak ettiğim şeyler oldu.
07:35
I had readokumak civicsYurttaşlık bilgisi bookskitaplar that told me about
149
443940
3040
İdeal Amerikan demokrasisini anlatan
07:38
the idealsidealleri of AmericanAmerikan democracydemokrasi.
150
446980
3711
yurttaşlık kitaplarını okudum.
07:42
All menerkekler are createdoluşturulan equaleşit,
151
450691
2665
Herkes eşit yaratılmıştır,
07:45
we have an inalienabledevredilemez right
152
453356
2911
hayata, özgürlüğe,
mutluluğumuzun devamına dair
07:48
to life, libertyözgürlük and the pursuitkovalama of happinessmutluluk,
153
456267
4939
devredilemeyen haklarımız vardı.
07:53
and I couldn'tcould quiteoldukça make that fituygun
154
461206
2234
Ve bunlar benim çocukluğumda yaşadığım
07:55
with what I knewbiliyordum to be my childhoodçocukluk imprisonmenthapis.
155
463440
3389
tutukluluğa aykırı şeylerdi.
07:58
I readokumak historytarih bookskitaplar,
156
466829
2081
Tarih kitapları okudum
08:00
and I couldn'tcould find anything about it.
157
468910
2871
fakat bununla ilgili bir şey bulamadım.
08:03
And so I engagednişanlı my fatherbaba after dinnerakşam yemegi
158
471781
3904
Ve babamla yemeklerden sonra uzun,
08:07
in long, sometimesara sıra heatedısıtmalı conversationskonuşmaları.
159
475685
4560
bazen de hararetli sohbetlere başladık.
08:12
We had manyçok, manyçok conversationskonuşmaları like that,
160
480245
2768
Böyle çok fazla konuşmamız oldu.
08:15
and what I got from them
161
483013
2779
Bunlardan benim çıkardığım sonuç
08:17
was my father'sbabanın wisdombilgelik.
162
485792
2190
babamın bilgeliği oldu.
08:19
He was the one that sufferedacı the mostçoğu
163
487982
2312
Tutukluluk koşullarında
08:22
underaltında those conditionskoşullar of imprisonmenthapis,
164
490294
3466
en çok sıkıntı çeken oydu
08:25
and yethenüz he understoodanladım AmericanAmerikan democracydemokrasi.
165
493760
3977
fakat Amerikan demokrasisini anlamıştı.
08:29
He told me that our democracydemokrasi
166
497737
2727
Demokrasimizin
08:32
is a people'sinsanların democracydemokrasi,
167
500464
2107
insanların demokrasisi olduğunu,
08:34
and it can be as great as the people can be,
168
502571
3059
bu nedenle hem insanlar gibi
doğru olabileceğini
08:37
but it is alsoAyrıca as fallibleyanılabilir as people are.
169
505630
5191
hem de insanlar gibi
yanlışa düşebileceğini söyledi.
08:42
He told me that AmericanAmerikan democracydemokrasi
170
510821
2260
Bana Amerikan demokrasisinin
08:45
is vitallyhayati dependentbağımlı on good people
171
513081
3996
sistemimizi ideal hale getirme
08:49
who cherishbeslemek the idealsidealleri of our systemsistem
172
517077
3971
gayesini güden ve
08:53
and activelyaktif engagetutmak in the processsüreç
173
521048
3500
aktif bir şekilde
demokrasimizin çalışmasını sağlayan
08:56
of makingyapma our democracydemokrasi work.
174
524548
2730
iyi insanlara
muhtaç olduğunu söyledi.
08:59
And he tookaldı me to a campaignkampanya headquartersMerkez
175
527278
4065
Ve beni bir seçim kampanyası
merkezine götürdü.
09:03
the governorVali of IllinoisIllinois was
runningkoşu for the presidencyBaşkanlığı
176
531343
3791
Illinois valisi başkanlık için yarışıyordu
09:07
and introducedtanıtılan me to AmericanAmerikan electoralseçim politicssiyaset.
177
535134
4688
ve bana Amerikan seçim sistemini anlattı.
09:11
And he alsoAyrıca told me about
178
539822
2361
Ayrıca benimle
2. dünya savaşı esnasındaki
09:14
younggenç Japanese-AmericansJapon Amerikalılar
179
542183
1778
09:15
duringsırasında the Secondİkinci WorldDünya WarSavaş.
180
543961
3060
genç Japon-Amerikalılar hakkında konuştu.
09:19
When Pearlİnci HarborLiman was bombedbombalanmış,
181
547021
2804
Pearl Harbour bombalandığında
09:21
younggenç Japanese-AmericansJapon Amerikalılar,
like all younggenç AmericansAmerikalılar,
182
549825
2981
genç Japon-Amerikalıların
diğer gençler gibi
09:24
rushedkoştu to theironların drafttaslak boardyazı tahtası
183
552806
2498
ülkemiz için gönüllü olarak
09:27
to volunteergönüllü to fightkavga for our countryülke.
184
555304
3408
savaşmak için orduya koştuğunu anlattı.
09:30
That actdavranmak of patriotismVatanseverlik
185
558712
2432
Bu vatanseverlik davranışına
09:33
was answeredcevap with a slaptokat in the faceyüz.
186
561144
4318
bir tokat ile cevap verildi.
09:37
We were deniedinkar servicehizmet,
187
565462
3004
Hizmet etmemiz engellenmişti
09:40
and categorizedkategorize as enemydüşman non-alienyabancı sigara.
188
568466
5862
ve yabancı olmayan
düşman olarak nitelendirildik.
09:46
It was outrageousrezil to be calleddenilen an enemydüşman
189
574328
3044
Bir düşman gibi görülmek
çok acımasızcaydı.
09:49
when you're volunteeringgönüllü to fightkavga for your countryülke,
190
577372
3218
Üstelik ülken için savaşmak isterken
09:52
but that was compoundedbileşik with the wordsözcük "non-alienyabancı sigara,"
191
580590
4370
"yabancı olmayan" kelimesi ile birleştirilen
09:56
whichhangi is a wordsözcük that meansanlamına geliyor
192
584960
3110
düşman teriminin anlamı
10:00
"citizenvatandaş" in the negativenegatif.
193
588070
4041
"vatandaş"ın karşıt anlamlısı demekti.
10:04
They even tookaldı the wordsözcük "citizenvatandaş" away from us,
194
592111
3650
Hatta vatandaş kelimesini dahi aldılar
ve bizi birkaç yıl hapsettiler.
10:07
and imprisonedhapsedilmiş them for a wholebütün yearyıl.
195
595761
4628
10:12
And then the governmenthükümet realizedgerçekleştirilen
196
600389
1988
Daha sonra devlet, savaş zamanında
10:14
that there's a wartimesavaş zamanı manpowerinsan gücü shortagesıkıntısı,
197
602377
4370
insan azlığının farkına vardı
10:18
and as suddenlyaniden as they'dgittiklerini roundedyuvarlak us up,
198
606747
4379
ve bizi aniden toplayarak
10:23
they openedaçıldı up the militaryaskeri for servicehizmet
199
611126
2127
genç Japon-Amerikalılara askeri hizmetin
10:25
by younggenç Japanese-AmericansJapon Amerikalılar.
200
613253
2918
önünü açtılar.
10:28
It was totallybütünüyle irrationalirrasyonel,
201
616171
2667
Bu tamamen mantıksız
10:30
but the amazingşaşırtıcı thing,
202
618838
2234
fakat inanılmaz ve
10:33
the astoundingşaşırtıcı thing,
203
621072
2357
şaşırtıcı bir şeydi.
10:35
is that thousandsbinlerce of younggenç
204
623429
1953
Binlerce genç Japon-Amerikalı
10:37
Japanese-AmericanJapon-Amerikan menerkekler and womenkadınlar
205
625382
2958
kadın ve erkek
10:40
again wentgitti from behindarkasında those barbed-wiredikenli tel fencesçitler,
206
628340
3963
dikenli tellerle çevrili çitlerden çıkarak
10:44
put on the sameaynı uniformüniforma as that of our guardsMuhafızlar,
207
632303
3457
bize bekçilik yapanlarla
aynı üniformaları giyip
10:47
leavingayrılma theironların familiesaileleri in imprisonmenthapis,
208
635760
3528
bu ülke adına savaşmak için
10:51
to fightkavga for this countryülke.
209
639288
2314
hapsedilmiş olan ailelerinden ayrıldılar.
10:53
They said that they were going to fightkavga
210
641602
1961
Savaşmaya gittiklerini söylüyorlardı.
10:55
not only to get theironların familiesaileleri out
211
643563
3266
Sadece ailelerini dikenli tellerle çevrili
10:58
from behindarkasında those barbed-wiredikenli tel fencesçitler,
212
646829
2558
çitlerden kurtarmak için değil,
11:01
but because they cherishedAziz the very idealideal
213
649387
3230
devletimizin temsil ettiği
11:04
of what our governmenthükümet standsstandları for,
214
652617
2223
temsil etmesi gerektiği idealleri
11:06
should standdurmak for,
215
654840
1891
korumak için savaşıyorlardı
11:08
and that was beingolmak abrogatedkaldırıldı
216
656731
2501
ve bu idealler yapılmakta olanlarla
11:11
by what was beingolmak donetamam.
217
659232
3913
ortadan kaldırılmıştı.
11:15
All menerkekler are createdoluşturulan equaleşit.
218
663145
2334
Bütün insanlar eşit yaratılmıştır.
11:17
And they wentgitti to fightkavga for this countryülke.
219
665479
3821
Ve ülkeleri için savaşmaya gittiler.
11:21
They were put into a segregatedayrılmış
220
669300
1680
Bütün Japon-Amerikalı
birlikleri ayrı tutulup
11:22
all Japanese-AmericanJapon-Amerikan unitbirim
221
670980
2222
11:25
and sentgönderilen to the battlefieldssavaş of EuropeEurope,
222
673202
2624
Avrupa'daki savaş alanına gönderildiler
11:27
and they threwattı themselveskendilerini into it.
223
675826
3071
ve onlar da kendini onun içine attılar.
11:30
They foughtkavga etti with amazingşaşırtıcı,
224
678897
2845
Hayret verici ve inanılmaz bir cesaretle
11:33
incredibleinanılmaz couragecesaret and valorcesaret örneği.
225
681742
3458
ve kahramanlıkla savaştılar.
11:37
They were sentgönderilen out on the mostçoğu dangeroustehlikeli missionsmisyonlar
226
685200
3762
En tehlikeli görevlere gönderildiler
11:40
and they sustainedsürekli the highesten yüksek combatsavaş casualtykaza rateoran
227
688962
2881
ve her birlikteki en fazla ölü savaşçı
11:43
of any unitbirim proportionallyorantılı olarak.
228
691843
3806
sayısı onların oldu.
11:47
There is one battlesavaş that illustratesgösterir that.
229
695649
3295
Bunu gösteren bir savaş var.
11:50
It was a battlesavaş for the GothicGotik LineSatır.
230
698944
3044
Gothic Line savaşı.
11:53
The GermansAlmanlar were embeddedgömülü
231
701988
2302
Almanlar bu dağın eteklerinde,
11:56
in this mountaindağ hillsideyamaç,
232
704290
2587
kayalık yamaçlarında ve
11:58
rockyRocky hillsideyamaç,
233
706877
1572
ulaşılamaz mağaralarında
12:00
in impregnablezapt edilemez cavesmağaralar,
234
708449
2480
menzilenmişlerdi.
12:02
and threeüç alliedmüttefik battalionsTabur
235
710929
3271
3 müttefik topçu müfrezesi
12:06
had been poundingvurma away at it
236
714200
1778
6 aydır burayı
12:07
for sixaltı monthsay,
237
715978
1484
ateş altında tutuyordu böylece
12:09
and they were stalematedçıkmaza.
238
717462
2430
onlar burada sıkışıp kalmışlardı.
12:11
The 442ndnd was calleddenilen in
239
719892
2894
442. birlik buradaki
12:14
to addeklemek to the fightkavga,
240
722786
3322
savaşa dahil olmaları için çağrıldı.
12:18
but the menerkekler of the 442ndnd
241
726108
2166
fakat 442. birliğin
12:20
camegeldi up with a uniquebenzersiz
242
728274
3160
çok farklı fakat
12:23
but dangeroustehlikeli ideaFikir:
243
731434
2300
tehlikeli bir planı vardı.
12:25
The backsidepopo of the mountaindağ
244
733734
1795
Dağın arka tarafı
12:27
was a sheersırf rockKaya cliffuçurum.
245
735529
2661
dik kayalık bir uçurumdu..
12:30
The GermansAlmanlar thought an attacksaldırı from the backsidepopo
246
738190
3409
Almanlar dağın bu tarafından bir saldırı
12:33
would be impossibleimkansız.
247
741599
2510
ihtimalini imkansız görüyorlardı.
12:36
The menerkekler of the 442ndnd decidedkarar to do the impossibleimkansız.
248
744109
4371
442. birlik imkansızı yapmaya karar verdi.
12:40
On a darkkaranlık, moonlessaysız night,
249
748480
3743
Ay ışığının olmadığı karanlık bir gecede
12:44
they beganbaşladı scalingölçekleme that rockKaya wallduvar,
250
752223
4248
yaklaşık 300 metre yükseklikteki bu
12:48
a dropdüşürmek of more than 1,000 feetayaklar,
251
756471
3619
kaya duvarı bütün askeri teçhizatları ile
12:52
in fulltam combatsavaş geardişli.
252
760090
2647
tırmanmaya başladılar.
12:54
They climbedtırmandı all night long
253
762737
2844
Bütün gece boyunca
12:57
on that sheersırf cliffuçurum.
254
765581
3050
bu dik uçuruma tırmandılar.
13:02
In the darknesskaranlık,
255
770279
1953
Karanlığın içinde
13:04
some lostkayıp theironların handholdsapları
256
772232
2080
bazıları tutundukları yerlerden
13:06
or theironların footingayak
257
774312
1613
kimi bastıkları yerlerden kayarak
13:07
and they felldüştü to theironların deathsölümler
258
775925
2197
aşağılarındaki dar geçitin içine
13:10
in the ravinedağ geçidi belowaltında.
259
778122
2081
kendi ölümlerine doğru düştüler.
13:12
They all felldüştü silentlysessizce.
260
780203
4427
Hepsi sessiz bir şekilde düştü.
13:16
Not a singletek one criedağladım out,
261
784630
2565
Hiçbiri ağlayıp sızlanmadı
13:19
so as not to give theironların positionpozisyon away.
262
787195
3232
ve böylece yerlerini belli etmediler.
13:22
The menerkekler climbedtırmandı for eightsekiz hourssaatler straightDüz,
263
790427
3858
8 saat boyunca tırmandılar
13:26
and those who madeyapılmış it to the topüst
264
794285
3119
ve tepeye ulaşanlar
13:29
stayedkaldı there untila kadar the first breakkırılma of lightışık,
265
797404
4482
şafağın sökmesini beklediler
13:33
and as soonyakında as lightışık brokekırdı,
266
801886
3079
ve ilk ışıkla birlikte
13:36
they attackedsaldırıya.
267
804965
1593
saldırıya geçtiler.
13:38
The GermansAlmanlar were surprisedşaşırmış,
268
806558
1654
Almanlar şaşırmıştı,
13:40
and they tookaldı the hillTepe
269
808212
1748
birlik tepeyi ele geçirdi
13:41
and brokekırdı the GothicGotik LineSatır.
270
809960
3010
ve Gothic Line savunmasını kırdı.
13:44
A six-monthaltı aylık stalemateçıkmaz
271
812970
2288
6 aylık direniş
13:47
was brokenkırık by the 442ndnd
272
815258
2205
442. birlik tarafından
13:49
in 32 minutesdakika.
273
817463
2981
32 dakikada kırılmıştı.
13:52
It was an amazingşaşırtıcı actdavranmak,
274
820444
3636
Bu inanılmaz bir hareketti.
13:56
and when the warsavaş endedbitti,
275
824080
2850
Ve savaş bittiğinde
13:58
the 442ndnd returnediade to the UnitedAmerika StatesBirleşik
276
826930
3217
442. birlik 2. Dünya Savaşı'nın
14:02
as the mostçoğu decorateddekore edilmiş unitbirim
277
830147
2416
en donanımlı birliği olarak
14:04
of the entiretüm Secondİkinci WorldDünya WarSavaş.
278
832563
2917
Amerika'ya geri döndü.
14:07
They were greetedkarşıladı back on the WhiteBeyaz HouseEv LawnÇim
279
835480
2730
Beyaz Saray'da Başkan
Truman tarafından karşılandılar.
14:10
by PresidentBaşkan TrumanTruman, who said to them,
280
838210
2606
Truman onlara:
14:12
"You foughtkavga etti not only the enemydüşman
281
840816
3258
"Siz sadece düşmanla değil
aynı zamanda önyargılarla da savaştınız
14:16
but prejudiceönyargı, and you wonwon."
282
844074
4620
ve kazandınız." dedi.
14:20
They are my heroeskahramanlar.
283
848694
3596
Onlar benim kahramanlarım.
14:24
They clungsarıldı to theironların beliefinanç
284
852290
3047
Onlar bu ülkenin parlayan ideallerine
14:27
in the shiningparlıyor idealsidealleri of this countryülke,
285
855337
3052
olan inançlarına sarılmışlardı.
14:30
and they provedkanıtlanmış that beingolmak an AmericanAmerikan
286
858389
4291
Ve bir Amerikalı olmanın bazı insanlara
14:34
is not just for some people,
287
862680
3210
uygun olmadığını kanıtladılar.
14:37
that raceyarış is not how we definetanımlamak beingolmak an AmericanAmerikan.
288
865890
5433
Irk, bir Amerikalıyı tanımlamaya yetmez.
14:43
They expandedgenişletilmiş what it meansanlamına geliyor to be an AmericanAmerikan,
289
871323
3577
Onlar, Amerikalı kavramına
14:46
includingdahil olmak üzere Japanese-AmericansJapon Amerikalılar
290
874900
2324
önceden korku ve şüpheyle bakılan
14:49
that were fearedkorkulan and suspectedşüpheli and hatednefret edilen.
291
877224
4174
Japon-Amerikalıları dahil ettiler.
14:53
They were changedeğişiklik agentsajanları,
292
881398
3211
Onlar dönüşmüş ajanlardı
14:56
and they left for me
293
884609
2482
ve bana bir miras bıraktılar.
14:59
a legacymiras.
294
887091
2217
15:01
They are my heroeskahramanlar
295
889308
1789
Onlar benim kahramanlarım,
15:03
and my fatherbaba is my herokahraman,
296
891097
2351
demokrasiyi anlayıp
15:05
who understoodanladım democracydemokrasi
297
893448
1810
bana onun yolunu gösteren
15:07
and guideddestekli me throughvasitasiyla it.
298
895258
4071
babam da benim kahramanım.
15:11
They gaveverdi me a legacymiras,
299
899329
2490
Onlar bana bir miras bıraktılar
15:13
and with that legacymiras comesgeliyor a responsibilitysorumluluk,
300
901819
3362
ve bu miras bir sorumluluk getirdi.
15:17
and I am dedicatedadanmış
301
905181
2416
Ben de kendimi, ülkemi
daha iyi bir Amerika yapmaya
15:19
to makingyapma my countryülke
302
907597
1989
15:21
an even better AmericaAmerika,
303
909586
3204
hükümetimizi
15:24
to makingyapma our governmenthükümet
304
912790
2210
daha doğru bir demokrasi
15:27
an even truerdaha gerçek democracydemokrasi,
305
915000
3497
yapmaya adadım.
15:30
and because of the heroeskahramanlar that I have
306
918497
3740
Sahip olduğum kahramanlardan
15:34
and the strugglesmücadeleler that we'vebiz ettik gonegitmiş throughvasitasiyla,
307
922237
3622
ve verdiğimiz mücadelelerden dolayı
15:37
I can standdurmak before you
308
925859
1999
karşınızda bir
15:39
as a gayeşcinsel Japanese-AmericanJapon-Amerikan,
309
927858
2859
Japon-Amerikalı olarak durabiliyorum.
15:42
but even more than that,
310
930717
2467
Bundan daha fazla olarak
15:45
I am a proudgururlu AmericanAmerikan.
311
933184
4008
ben gururlu bir Amerikalıyım.
15:49
Thank you very much.
312
937192
2187
Çok teşekkürler
15:51
(ApplauseAlkış)
313
939379
1971
(Alkış)
Translated by Halil Sarı
Reviewed by Ramazan Şen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
George Takei - Actor and activist
The beloved Mr. Sulu from the original Star Trek, George Takei is an activist for human rights (and a master of Facebook memes).

Why you should listen

George Takei is known for his portrayal of Mr. Sulu in the original Star Trek TV series and films, but since serving as the helm officer on the USS Enterprise, he's become a pop culture icon here on this planet. To Be Takei, a documentary on his life and career directed by Jennifer M. Kroot that premiered at Sundance in January 2014, will be released theatrically in August 2014.

Takei is a master of Facebook virality, and has written two books about it: Oh Myyy! - There Goes The Internet and Lions and Tigers and Bears - The Internet Strikes Back (known collectively as Life, the Internet and Everything, Books 1 and 2). He's also the host of the YouTube series Takei's Take.

Along with Lea Salonga and actor-singer-songwriter Telly Leung, he stars in a new musical called Allegiance (music and lyrics by Jay Kuo, book by Jay Kuo, Lorenzo Thione and Marc Acito). The musical is an epic story of love, family and heroism during the Japanese American internment.

Takei is an important advocate for LGBT rights; in 2005, he came out of the closet, and has been an active campaigner for the right of all people to marry. 

More profile about the speaker
George Takei | Speaker | TED.com