ABOUT THE SPEAKER
Kimberley Motley - International litigator
American lawyer Kimberley Motley is the only Western litigator in Afghanistan's courts; as her practice expands to other countries, she thinks deeply about how to build the capacity of rule of law globally.

Why you should listen

Kimberley Motley possesses a rare kind of grit—the kind necessary to hang a shingle in Kabul, represent the under-represented, weather a kaleidoscope of threats, and win the respect of the Afghan legal establishment (and of tribal leaders). At present she practices in the U.S., Afghanistan, Dubai, and the International Criminal Courts; as her practice expands to other countries, she thinks deeply about how to engage the legal community to build the capacity of rule of law globally.

After spending five years as a public defender in her native Milwaukee, Motley headed to Afghanistan to join a legal education program run by the U.S. State Department. She noticed Westerners stranded in Afghan prisons without representation, and started defending them. Today, she’s the only Western litigator in Kabul, and one of the most effective defense attorneys in Afghanistan. Her practice, which reports a 90 percent success rate, often represents non-Afghan defendants as well as pro-bono human rights cases.

More profile about the speaker
Kimberley Motley | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2014

Kimberley Motley: How I defend the rule of law

Kimberley Motley: Hukukun üstünlüğünü nasıl savundum

Filmed:
1,114,349 views

Her insan kendi ülkelerinin hukukları kapsamında -söz konusu hükümler unutulmuş ve reddedilmiş olsa da- korunmayı hak eder. Afganistan'da ve diğer yerlerde çalışan Amerikalı bir avukat, Kimberley Motley, uluslararası hukuki davalarından üç tanesini paylaşarak, bir devletin sahip olduğu hukuk kurallarının hakkaniyeti ve "adaleti" ortaya çıkaracağını, hukuku amaçlanılan şekilde, yani korumak için, kullanarak gösteriyor.
- International litigator
American lawyer Kimberley Motley is the only Western litigator in Afghanistan's courts; as her practice expands to other countries, she thinks deeply about how to build the capacity of rule of law globally. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
Let me tell you a storyÖykü
0
1957
1561
Size Naghma adında
00:15
about a little girlkız namedadlı NaghmaNaghma.
1
3518
3206
küçük bir kız hakkında
bir hikaye anlatayım.
00:18
NaghmaNaghma livedyaşamış in a refugeemülteci campkamp
2
6724
1822
Naghma, ailesi ve sekiz kardeşiyle
00:20
with her parentsebeveyn and her eightsekiz brothersKardeşler and sisterskız kardeşler.
3
8546
2879
mülteci kampında yaşadı.
00:23
EveryHer morningsabah, her fatherbaba would wakeuyanmak up
4
11425
1936
Her sabah babası inşaat işinde
00:25
in the hopesumutlar he'diçin ona be pickedseçilmiş for constructioninşaat work,
5
13361
2440
çalışabileceği umuduyla uyanıyor
00:27
and on a good monthay he would earnkazanmak 50 dollarsdolar.
6
15801
3566
ve iyi bir ayda 50 dolar kazanabiliyordu.
00:31
The winterkış was very harshsert,
7
19367
1388
O kış çok sert geçmiş ve
00:32
and unfortunatelyne yazık ki, Naghma'sNaghma'nın brothererkek kardeş diedvefat etti
8
20755
2684
ne yazık ki Naghma'nın erkek kardeşi ölmüş
00:35
and her motheranne becameoldu very illhasta.
9
23439
1920
ve annesi çok hastalanmıştı.
00:37
In desperationumutsuzluk, her fatherbaba wentgitti to a neighborkomşu
10
25359
2580
Babası da ümitsizlik içinde
komşuya gidip
00:39
to borrowödünç almak 2,500 dollarsdolar.
11
27939
2397
2.500 dolar ödünç almış.
00:42
After severalbirkaç monthsay of waitingbekleme,
12
30336
1914
Birkaç aylık bekleyişten sonra
00:44
the neighborkomşu becameoldu very impatientsabırsız,
13
32250
1517
komşu sabırsızlanmaya başlamış
00:45
and he demandedtalep that he be paidödenmiş back.
14
33767
2718
ve ödünç verdiği parayı geri istemiş.
00:48
UnfortunatelyNe yazık ki, Naghma'sNaghma'nın
fatherbaba didn't have the moneypara,
15
36485
2444
Fakat, ne yazık ki, Naghma'nın
babasının parası yokmuş
00:50
and so the two menerkekler agreedkabul to a jirgaJirga.
16
38929
2835
ve iki adam jirga yapmaya
karar vermişler.
00:53
So simplybasitçe put, a jirgaJirga is a formform of mediationarabuluculuk
17
41764
2530
Kısaca jirga; Afganistan hukuk düzeninde
00:56
that's used in Afghanistan'sAfganistan'ın
informalresmi olmayan justiceadalet systemsistem.
18
44294
3240
yer alan gayri resmi bir
arabuluculuk çeşididir.
00:59
It's usuallygenellikle presidedBaşkanlık over by religiousdini leadersliderler
19
47534
3454
Genellikle, dini liderler
ve köyün ileri gelenleri
01:02
and villageköy eldersyaşlılar,
20
50988
1698
tarafından yönetilir
01:04
and jirgasjirgas are oftensık sık used in
ruralkırsal countriesülkeler like AfghanistanAfganistan,
21
52686
3200
ve jirgalar genellikle Afganistan gibi
resmi sisteme karşı
01:07
where there's deep-seatedkökleşmiş resentmentkızgınlık
22
55886
1851
kökleşmiş bir kızgınlığın olduğu
01:09
againstkarşısında the formalbiçimsel systemsistem.
23
57737
2262
kırsal ülkelerde kullanılır.
01:11
At the jirgaJirga, the menerkekler satoturdu togetherbirlikte
24
59999
2338
Jirga'da erkekler bir araya geldi,
01:14
and they decidedkarar that the
besten iyi way to satisfytatmin etmek the debtborç
25
62337
2914
borcun ödenmesinin en iyi
yolunun Naghma'nın, komşusunun
01:17
would be if NaghmaNaghma marriedevli
the neighbor'sKomşunun 21-year-old-yaşında sonoğul.
26
65251
4589
21 yaşındaki oğluyla evlenmesi
olduğuna karar verdiler.
01:21
She was sixaltı.
27
69840
2660
Naghma altı yaşındaydı.
01:24
Now, storieshikayeleri like Naghma'sNaghma'nın unfortunatelyne yazık ki
28
72500
2065
Bu tip hikayeler maalesef
01:26
are all too commonortak,
29
74565
1688
çok yaygın ve bizler
01:28
and from the comfortskonfor of our home,
30
76253
1495
bu tip olaylara, ev konforunda,
01:29
we mayMayıs ayı look at these storieshikayeleri as anotherbir diğeri
31
77748
1755
kadın hakları ihlalinin bir başka
01:31
crushingKırma blowdarbe to women'sBayanlar rightshaklar.
32
79503
2260
boyutu olarak bakabiliriz.
01:33
And if you watchedizledi AfghanistanAfganistan on the newshaber,
33
81763
2531
Eğer Afganistan'ı haberlerde izlerseniz,
01:36
you mayMayıs ayı have this viewgörünüm that it's a failedbaşarısız oldu statebelirtmek, bildirmek.
34
84294
3699
başarısız bir devlet
olarak düşünebilirsiniz.
01:39
HoweverAncak, AfghanistanAfganistan does have a legalyasal systemsistem,
35
87993
3816
Ancak, Afganistan'ın
bir hukuk sistemi var
01:43
and while jirgasjirgas are builtinşa edilmiş on
long-standingsürüncemede kalan tribalkabile customsGümrük,
36
91809
3862
ve jirgalar çok eskilerden beri süregelen
aşiret kanunlarına dayansalar da
01:47
even in jirgasjirgas, lawsyasalar are supposedsözde to be followedtakip etti,
37
95671
3363
jirgalarda da uygulanmak
zorunda olan yasalar var.
01:51
and it goesgider withoutolmadan sayingsöz
38
99034
1928
Tabii ki bir çocuğun
01:52
that givingvererek a childçocuk to satisfytatmin etmek a debtborç
39
100962
2621
borç karşılığı verilmesinin hem
aşırı derecede ahlaka aykırı,
01:55
is not only grosslyfena halde immoralahlaksız, it's illegalyasadışı.
40
103583
4066
hem de yasa dışı olduğunu
söylemeye gerek yok.
01:59
In 2008, I wentgitti to AfghanistanAfganistan
41
107649
2527
2008 yılında, bir adalet programı için
02:02
for a justiceadalet fundedfinanse programprogram,
42
110176
2320
Afganistan'a gittim.
02:04
and I wentgitti there originallyaslında
on this nine-monthdokuz aylık programprogram
43
112496
2707
Esasen bu dokuz aylık programa
02:07
to traintren AfghanAfgan lawyersavukatları.
44
115203
1912
Afgan hukukçulara
eğitim vermek için gitmiştim.
02:09
In that ninedokuz monthsay, I wentgitti around the countryülke
45
117115
2261
Bu dokuz ay boyunca,
ülkenin çeşitli yerlerine gittim
02:11
and I talkedkonuştuk to hundredsyüzlerce of
people that were lockedkilitli up,
46
119376
2936
hapse atılmış yüzlerce insanla
02:14
and I talkedkonuştuk to manyçok businessesişletmeler
47
122312
1598
ve Afganistan'da çalışan
02:15
that were alsoAyrıca operatingişletme in AfghanistanAfganistan.
48
123910
2530
birçok iş adamı ile konuştum.
02:18
And withiniçinde these conversationskonuşmaları,
49
126440
1344
Bu konuşmalar sırasında,
02:19
I startedbaşladı hearingişitme the connectionsbağlantıları
50
127784
1871
iş adamları ve halk arasında
02:21
betweenarasında the businessesişletmeler and the people,
51
129655
1990
bir bağ olduğunu ve
02:23
and how lawsyasalar that were meantdemek to protectkorumak them
52
131645
2070
bariz ve yasadışı cezai önlemlerin
02:25
were beingolmak underusedunderused,
53
133715
1701
aşırı derecede kullanılmasına karşın,
02:27
while grossbrüt and illegalyasadışı punitiveCezalandırıcı
measuresönlemler were overusedgereksiz yere.
54
135416
4058
onları koruyacak olan hukukun
gereken şekilde kullanılmadığını duydum.
02:31
And so this put me on a questQuest for justnesshaklılığı,
55
139474
2824
Bu da beni adalet arayışına itti
02:34
and what justnesshaklılığı meansanlamına geliyor to me
56
142298
2722
ve adalet benim için
02:37
is usingkullanma lawsyasalar for theironların intendedistenilen purposeamaç,
57
145020
3695
amacı korumak olan yasaları uygulamak
02:40
whichhangi is to protectkorumak.
58
148715
2325
anlamına geliyordu.
02:43
The rolerol of lawsyasalar is to protectkorumak.
59
151040
3503
Hukukun amacı korumaktır.
02:46
So as a resultsonuç, I decidedkarar to
openaçık up a privateözel practiceuygulama,
60
154543
3715
Sonuç olarak ben de özel
avukatlığa başlamaya karar verdim
02:50
and I becameoldu the first foreigneryabancı to litigatedava
61
158258
2341
ve Afgan Mahkemelerinde dava açan
02:52
in AfghanAfgan courtsmahkemeler.
62
160599
2216
ilk yabancı oldum.
02:54
ThroughoutBoyunca this time, I alsoAyrıca studiedokudu manyçok lawsyasalar,
63
162815
2857
Bu süre zarfında,
birçok hukuk üzerinde çalıştım,
02:57
I talkedkonuştuk to manyçok people,
64
165672
1530
birçok insanla konuştum,
02:59
I readokumak up on manyçok casesvakalar,
65
167202
1171
birçok dava okudum
03:00
and I foundbulunan that the lackeksiklik of justnesshaklılığı
66
168373
2390
ve adaletsizliğin sadece
03:02
is not just a problemsorun in AfghanistanAfganistan,
67
170763
1986
sadece Afganistan'da değil,
03:04
but it's a globalglobal problemsorun.
68
172749
2321
dünya çapında bir problem
olduğunu gördüm.
03:07
And while I originallyaslında shiedshied away from
69
175070
1751
Esasen, insan hakları davalarını
03:08
representingtemsil eden humaninsan rightshaklar casesvakalar
70
176821
2117
temsilden kaçınmama rağmen,
03:10
because I was really concernedilgili about how it would
71
178938
2179
çünkü bunun beni
profesyonel ve kişisel olarak
03:13
affectetkilemek me bothher ikisi de professionallyprofesyonel olarak and personallyŞahsen,
72
181117
2643
nasıl etkileyeceği konusunda
cidden endişeliydim,
03:15
I decidedkarar that the need for justnesshaklılığı was so great
73
183760
2753
bu durumu daha fazla
görmezden gelemeyeceğime
03:18
that I couldn'tcould continuedevam et to ignorealdırmamak it.
74
186513
1871
ve adalete olan ihtiyacın
önemli olduğuna karar verdim.
03:20
And so I startedbaşladı representingtemsil eden people like NaghmaNaghma
75
188384
2317
Ve karşılıksız olarak
Naghma gibi kişileri
03:22
proprofesyonel bonobono alsoAyrıca.
76
190701
2456
temsil etmeye başladım.
03:25
Now, sincedan beri I've been in AfghanistanAfganistan
77
193157
1706
Afganistan'a geldiğimden ve
03:26
and sincedan beri I've been an attorneyavukat for over 10 yearsyıl,
78
194863
2463
on yıl boyunca avukat olduğumdan bu yana
03:29
I've representedtemsil from CEOsCEO'ları
of FortuneServet 500 companiesşirketler
79
197326
3714
Fortune 500'deki şirketlerin CEO'larını,
03:33
to ambassadorsbüyükelçileri to little girlskızlar like NaghmaNaghma,
80
201040
2328
büyükelçileri, Naghma gibi küçük kızları
03:35
and with much successbaşarı.
81
203368
1550
büyük bir başarı ile temsil ettim.
03:36
And the reasonneden for my successbaşarı is very simplebasit:
82
204918
2915
Başarımın sebebi ise çok basit:
03:39
I work the systemsistem from the insideiçeride out
83
207833
2010
düzeni tersyüz ederek çalıştım
03:41
and use the lawsyasalar in the waysyolları
84
209843
1419
ve hukuku
03:43
that they're intendedistenilen to be used.
85
211262
2736
amaçlandığı şekilde kullandım.
03:45
I find that
86
213998
2122
Gördüm ki,
03:48
achievingelde justnesshaklılığı in placesyerler like AfghanistanAfganistan
87
216120
3416
Afganistan gibi yerlerde adaleti sağlamak
03:51
is difficultzor, and there's threeüç reasonsnedenleri.
88
219536
2148
oldukça zor ve bunun 3 sebebi var.
03:53
The first reasonneden is that simplybasitçe put,
89
221684
2556
İlk sebep olarak, kısacası
03:56
people are very uneducatedeğitimsiz as
to what theironların legalyasal rightshaklar were,
90
224240
3099
insanlar yasal haklarının ne olduğu
konusunda çok eğitimsizler
03:59
and I find that this is a globalglobal problemsorun.
91
227339
2591
ve ben bu durumu küresel
bir problem olarak görüyorum.
04:01
The secondikinci issuekonu
92
229930
1214
İkinci sebep ise
04:03
is that even with lawsyasalar on the bookskitaplar,
93
231144
3439
kitaplarda yer alan hukuk kuralları bile
04:06
it's oftensık sık supersededYeni değerle değiştirildi or ignoredihmal
94
234583
2265
Naghma'nın satıldığı ilk Jirga gibi
04:08
by tribalkabile customsGümrük, like in the first jirgaJirga
95
236848
2322
kabile gelenekleri tarafından
hükümsüz hale getiriliyor
04:11
that soldsatıldı NaghmaNaghma off.
96
239170
1532
veya görmezden geliniyor,
04:12
And the thirdüçüncü problemsorun with achievingelde justnesshaklılığı
97
240702
2702
Adaletin tesis edilmesi ile
ilgili üçüncü problem:
04:15
is that even with good, existingmevcut lawsyasalar on the bookskitaplar,
98
243404
2812
kitaplarda yer alan,
makul hukuk kuralları için
04:18
there aren'tdeğil people or lawyersavukatları
that are willingistekli to fightkavga
99
246216
2646
savaşmaya niyetli
insanların veya hukukçuların
04:20
for those lawsyasalar.
100
248862
1696
olmaması.
04:22
And that's what I do: I use existingmevcut lawsyasalar,
101
250558
2874
Benim yaptığım ise
mevcut hükümleri uygulamak,
04:25
oftensık sık unusedkullanılmamış lawsyasalar,
102
253432
1799
sıklıkla da kullanılmayanları
04:27
and I work those to the benefitsfaydaları of my clientsistemciler.
103
255231
3634
ve müvekkillerim menfaatleri
yönünde çalışmak.
04:30
We all need to createyaratmak a globalglobal culturekültür
104
258865
2548
Hepimizin evrensel bir
insan hakları kültürüne
04:33
of humaninsan rightshaklar
105
261413
1828
ve evrensel insan hakları
04:35
and be investorsyatırımcılar in a globalglobal
humaninsan rightshaklar economyekonomi,
106
263241
2749
ekonomisinin yatırımcısı olmaya ve
04:37
and by workingçalışma in this mindsetzihniyet,
107
265990
1767
bu zihniyetle çalışmaya ihtiyacı var.
04:39
we can significantlyanlamlı improveiyileştirmek justiceadalet globallyküresel.
108
267757
2717
Adaleti dünya çapında
önemli ölçüde ilerletebiliriz.
04:42
Now let's get back to NaghmaNaghma.
109
270474
2392
Şimdi Naghma'nın öyküsüne geri dönelim.
04:44
SeveralBirkaç people heardduymuş about this storyÖykü,
110
272866
2399
Birkaç insan bu hikayeyi duydu
04:47
and so they contactedtemas me because they wanted
111
275265
1525
ve 2.500 doları
04:48
to payödeme the $2,500 debtborç.
112
276790
2565
ödemek istedikleri için
benimle irtibat kurdular.
04:51
And it's not just that simplebasit;
113
279355
1861
Ancak bu o kadar da kolay değil.
04:53
you can't just throwatmak moneypara at this problemsorun
114
281216
1782
Sadece parayı verip
bu sorunun çözüleceğini
04:54
and think that it's going to disappearkaybolmak.
115
282998
1153
düşünemezsin.
04:56
That's not how it worksEserleri in AfghanistanAfganistan.
116
284151
2481
Afganistan'da işler böyle yürümüyor.
04:58
So I told them I'd get involvedilgili,
117
286632
3398
Ben de onlara bu olaya
dahil olmak istediğimi söyledim.
05:02
but in ordersipariş to get involvedilgili,
what neededgerekli to happenolmak
118
290030
2288
Ancak dahil olmam için
ikinci bir Jirga'nın,
05:04
is a secondikinci jirgaJirga neededgerekli to be calleddenilen,
119
292318
2823
yani Temyiz Jirga'sının,
05:07
a jirgaJirga of appealstemyiz.
120
295141
2109
açılması gerekliydi.
05:09
And so in ordersipariş for that to happenolmak,
121
297250
2251
Ve bunun olması için
05:11
we neededgerekli to get the villageköy eldersyaşlılar togetherbirlikte,
122
299501
2705
köyün yaşlıları, ileri gelenleri ve
05:14
we neededgerekli to get the tribalkabile leadersliderler togetherbirlikte,
123
302206
2261
dini liderleri ile
05:16
the religiousdini leadersliderler.
124
304467
1589
bir araya gelmemiz gerekti.
05:18
Naghma'sNaghma'nın fatherbaba neededgerekli to agreeanlaşmak,
125
306056
1574
Naghma'nın babasının,
05:19
the neighborkomşu neededgerekli to agreeanlaşmak,
126
307630
1251
komşunun ve oğlunun
05:20
and alsoAyrıca his sonoğul neededgerekli to agreeanlaşmak.
127
308881
2204
kabul etmesi gerekiyordu.
05:23
And I thought, if I'm going to
get involvedilgili in this thing,
128
311085
4025
Eğer bu işe dahil olacaksam,
benim başkanlık yapmam
05:27
then they alsoAyrıca need to agreeanlaşmak
that I presideBaşkanlık over it.
129
315110
3655
konusunda da anlaşmaları
gerektiğini düşündüm.
05:30
So, after hourssaatler of talkingkonuşma
130
318765
2970
Böylelikle, saatlerce konuştuktan,
05:33
and trackingizleme them down,
131
321735
1208
onları izleyerek takip ettikten
05:34
and about 30 cupssu bardağı of teaÇay,
132
322943
2863
ve yaklaşık 30 bardak çaydan sonra
05:37
they finallyen sonunda agreedkabul that we could sitoturmak down
133
325806
1912
nihayet, ikinci bir Jirga için
05:39
for a secondikinci jirgaJirga, and we did.
134
327718
3332
toplamaya karar verdiler ve toplandık.
05:43
And what was differentfarklı about the secondikinci jirgaJirga
135
331050
2084
İkinci Jirganın diğerinden farkı ise
05:45
is this time, we put the lawhukuk at the centermerkez of it,
136
333134
2575
bu sefer, işin merkezine hukuku oturtmaktı
05:47
and it was very importantönemli for me
137
335709
1344
ve Naghma'nın da
05:49
that they all understoodanladım that NaghmaNaghma
138
337053
1758
haklarının olduğunu
05:50
had a right to be protectedkorumalı.
139
338811
2339
herkesin anlaması benim
için çok önemliydi.
05:53
And at the endson of this jirgaJirga,
140
341150
1546
İkinci Jirganın sonunda,
05:54
it was ordereddüzenli by the judgehakim
141
342696
2293
hakimin emriyle
05:56
that the first decisionkarar was erasedsildim,
142
344989
3836
ilk jirga hükümsüz kılındı.
06:00
and that the $2,500 debtborç was satisfiedmemnun,
143
348825
3432
ve 2.500 dolar olan borç
karşılanmış olarak kabul edildi.
06:04
and we all signedimzalı a writtenyazılı ordersipariş
144
352257
1833
Ve hepimiz, yaptıkları şeyin
06:06
where all the menerkekler acknowledgedkabul etti
145
354090
1391
yasal olmadığını,
06:07
that what they did was illegalyasadışı,
146
355481
2120
bunu tekrar yapmaları halinde
06:09
and if they did it again, that
they would go to prisonhapis.
147
357601
4798
hapse gireceklerini kabul ettikleri
bir yazılı emri imzaladık.
06:14
MostÇoğu
148
362399
1769
En -
06:16
(ApplauseAlkış)
149
364168
1468
(Alkışlar)
06:17
Thanksteşekkürler.
150
365636
1847
Teşekkürler.
06:19
And mostçoğu importantlyönemlisi,
151
367483
1816
En önemlisi de,
06:21
the engagementnişan was terminatedsonlandırıldı
152
369299
1501
sözleşme hükümsüz kılındı
06:22
and NaghmaNaghma was freeücretsiz.
153
370800
2009
ve Naghma özgürlüğüne kavuştu.
06:24
ProtectingKoruma NaghmaNaghma and her right to be freeücretsiz
154
372809
2857
Naghma'yı ve onun özgür
olma hakkını korumak
06:27
protectskorur us.
155
375666
2634
bizi korur.
06:30
Now, with my job, there's above-averageortalamanın üstü
156
378300
3462
Artık, işim dolayısıyla,
ortalamanın üzerinde
06:33
amounttutar of risksriskler that are involvedilgili.
157
381762
2743
riskler söz konusu.
06:36
I've been temporarilygeçici olarak detainedgözaltına alındı.
158
384505
2707
Geçici bir süre için tutuklandım.
06:39
I've been accusedsanık of runningkoşu a brothelgenelev,
159
387212
2593
Genelev işlettiğim ve
06:41
accusedsanık of beingolmak a spycasus.
160
389805
2305
ajan olduğum iddiası ile suçlandım.
06:44
I've had a grenadeel bombası thrownatılmış at my officeofis.
161
392110
2128
Ofisime el bombası atıldı.
06:46
It didn't go off, thoughgerçi.
162
394238
2699
Ancak, patlamadı.
06:48
But I find that with my job,
163
396937
1600
İşimle ilgili olarak aldığım mükafatın
06:50
that the rewardsödüller faruzak outweighdaha ağır gelmek the risksriskler,
164
398537
2966
risklerden daha ağır bastığını düşünüyorum
06:53
and as manyçok risksriskler as I take,
165
401503
2374
ve ben ne kadar fazla risk alırsam alayım,
06:55
my clientsistemciler take faruzak greaterbüyük risksriskler,
166
403877
1969
müvekkillerim daha fazla risk alıyordu.
06:57
because they have a lot more to losekaybetmek
167
405846
1503
Çünkü davaları duyulmaz ve daha kötüsü,
06:59
if theironların casesvakalar go unheardduyulmamış,
168
407349
1490
beni avukatları tuttukları için
07:00
or worsedaha da kötüsü, if they're penalizedcezalandırılmış
for havingsahip olan me as theironların lawyeravukat.
169
408839
3123
cezalandırılmaları halinde
kaybedecek çok şeyleri var.
07:03
With everyher casedurum that I take,
170
411962
1774
Aldığım her davada,
07:05
I realizegerçekleştirmek that as much as
I'm standingayakta behindarkasında my clientsistemciler,
171
413736
2920
fark ettim ki ben müvekkilerimin
arkasında durdukça,
07:08
that they're alsoAyrıca standingayakta behindarkasında me,
172
416656
2013
onlar da benim arkamda durdular
07:10
and that's what keepstutar me going.
173
418669
3793
ve bu da benim devam etmemi sağladı.
07:14
LawHukuk as a pointpuan of leverageKaldıraç
174
422462
1897
Baskı gücü olarak hukuk
07:16
is crucialçok önemli in protectingkoruyucu all of us.
175
424359
2522
hepimizi koruması açısından çok önemli.
07:18
JournalistsGazeteciler are very vitalhayati in makingyapma sure
176
426881
2636
Gazeteciler bilginin halka aktarılmasının
07:21
that that informationbilgi is givenverilmiş to the publichalka açık.
177
429517
3274
temin edilmesi konusunda
çok büyük öneme sahipler.
07:24
Too oftensık sık, we receiveteslim almak informationbilgi from journalistsgazeteciler
178
432791
2486
Çok sıklıkla, gazetecilerden
bilgi alıyoruz
07:27
but we forgetunutmak how that informationbilgi was givenverilmiş.
179
435277
3644
ancak o bilginin nasıl
verildiğini unutuyoruz.
07:30
This pictureresim is a pictureresim of the
180
438921
2586
Bu fotoğraf Afganistan'daki
07:33
Britishİngiliz pressbasın corpskolordu in AfghanistanAfganistan.
181
441507
1993
İngiliz gazetecilerin fotoğrafı.
07:35
It was takenalınmış a coupleçift of yearsyıl
agoönce by my friendarkadaş DavidDavid GillSolungaç.
182
443500
3149
Birkaç yıl önce arkadaşım
David Gill tarafından çekildi.
07:38
AccordingAccording to the CommitteeKomitesi to ProtectKorumak JournalistsGazeteciler,
183
446649
1868
Gazetecileri Koruma Komitesi'ne göre,
07:40
sincedan beri 2010, there have been
thousandsbinlerce of journalistsgazeteciler
184
448517
2846
2010'dan beri, binlerce gazeteci
07:43
who have been threatenedtehdit, injuredyaralı,
185
451363
1878
tehdit edildi, yaralandı,
07:45
killedöldürdü, detainedgözaltına alındı.
186
453241
2632
öldürüldü ve tutuklandı.
07:47
Too oftensık sık, when we get this informationbilgi,
187
455873
2239
Genellikle biz bu bilgiyi aldığımızda,
07:50
we forgetunutmak who it affectsetkiler
188
458112
1224
bunun kimleri etkilediğini
07:51
or how that informationbilgi is givenverilmiş to us.
189
459336
3298
veya bu bilginin nasıl bize
ulaştırıldığını unutuyoruz.
07:54
What manyçok journalistsgazeteciler do,
bothher ikisi de foreignyabancı and domesticyerli,
190
462634
2610
Hem yabancı hem de yerel
birçok gazetecinin yaptığı
07:57
is very remarkabledikkat çekici, especiallyözellikle
in placesyerler like AfghanistanAfganistan,
191
465244
4071
kayda değer, özellikle de
Afganistan gibi yerlerde olanları
08:01
and it's importantönemli that we never forgetunutmak that,
192
469315
1572
ve bunu asla unutmamamız çok önemli
08:02
because what they're protectingkoruyucu
193
470887
1356
çünkü onların koruduğu şey
08:04
is not only our right to receiveteslim almak that informationbilgi
194
472243
2282
sadece bizim bilgiye ulaşma hakkımız değil,
08:06
but alsoAyrıca the freedomözgürlük of the pressbasın, whichhangi is vitalhayati
195
474525
2057
aynı zamanda demokratik halklar için
08:08
to a democraticdemokratik societytoplum.
196
476582
2876
hayati öneme sahip olan basın özgürlüğü.
08:11
MattMatt RosenbergRosenberg is a journalistgazeteci in AfghanistanAfganistan.
197
479458
3885
Matt Rosenberg Afganistan'da
çalışan bir gazeteci.
08:15
He worksEserleri for The NewYeni YorkYork TimesKez,
198
483343
1890
The New York Times için çalışıyor
08:17
and unfortunatelyne yazık ki, a fewaz monthsay agoönce
199
485233
1617
ve maalesef ki, birkaç ay önce
08:18
he wroteyazdı an articlemakale that displeasedsıktı
200
486850
2140
hükümetten memnun olmayan halk hakkında
08:20
people in the governmenthükümet.
201
488990
1306
bir makale yazdı.
08:22
As a resultsonuç, he was temporarilygeçici olarak detainedgözaltına alındı
202
490296
3250
Sonuç olarak, geçici süreliğine tutuklandı
08:25
and he was illegallyyasadışı exiledsürgün out of the countryülke.
203
493546
4313
ve ülkeden kanunsuz bir
şekilde sınır dışı edildi.
08:29
I representtemsil etmek MattMatt,
204
497859
2052
Ben Matt'i temsil ediyorum
08:31
and after dealingmuamele with the governmenthükümet,
205
499911
2128
ve hükümetle anlaştıktan sonra
08:34
I was ableyapabilmek to get legalyasal acknowledgmentalındı
206
502039
1680
Matt'in kanunsuz olarak
08:35
that in factgerçek he was illegallyyasadışı exiledsürgün,
207
503719
3061
sınır dışı edildiği ve Afganistan'da
basın özgürlüğünün
08:38
and that freedomözgürlük of the
pressbasın does existvar olmak in AfghanistanAfganistan,
208
506780
3060
var olduğu konusunda
hukuki kabul alabildim
08:41
and there's consequencessonuçları if that's not followedtakip etti.
209
509840
2532
ve bu izlenmezse sonuçları olacaktı.
08:44
And I'm happymutlu to say that
210
512372
1746
Birkaç gün önce
08:46
as of a fewaz daysgünler agoönce,
211
514118
2088
Afgan Hükümetinin
08:48
the AfghanAfgan governmenthükümet
212
516206
1326
Matt'i resmi olarak ülkeye
08:49
formallyresmen inviteddavet him back into the countryülke
213
517532
2212
geri davet ettiğini söylemekten mutluyum.
08:51
and they reversedters theironların exilesürgün ordersipariş of him.
214
519744
3633
Ayrıca onun sınır dışı edilme
kararını da geri çektiler.
08:55
(ApplauseAlkış)
215
523377
3639
(Alkışlar)
09:00
If you censorsansür one journalistgazeteci,
then it intimidateskorkutuyor othersdiğerleri,
216
528049
3203
Eğer bir gazeteciye sansür uygularsanız,
bu diğerine gözdağı verir
09:03
and soonyakında nationsmilletler are silencedsusturdu.
217
531252
1972
ve bir süre sonra halklar susturulur.
09:05
It's importantönemli that we protectkorumak our journalistsgazeteciler
218
533224
2718
Gazetecilerimizi ve basın özgürlüğünü
09:07
and freedomözgürlük of the pressbasın,
219
535942
1777
korumamız çok önemli.
09:09
because that makesmarkaları governmentshükümetler
more accountablesorumlu to us
220
537719
2059
Çünkü bu, hükümetleri daha sorumlu
09:11
and more transparentşeffaf.
221
539778
1985
ve daha şeffaf yapmaktadır.
09:13
ProtectingKoruma journalistsgazeteciler and our right
222
541763
1907
Gazetecileri ve bilgiye
09:15
to receiveteslim almak informationbilgi protectskorur us.
223
543670
4174
erişim hakkımızı korumak
bizi de koruma altına alır.
09:19
Our worldDünya is changingdeğiştirme. We livecanlı
in a differentfarklı worldDünya now,
224
547844
3016
Dünyamız değişiyor.
Şu anda farklı bir dünyada yaşıyoruz
09:22
and what were oncebir Zamanlar individualbireysel problemssorunlar
225
550860
2383
ve bir zamanlar kişisel olan sorunlar
09:25
are really now globalglobal problemssorunlar for all of us.
226
553243
2818
şimdilerde hepimiz için
dünya çapında sorunlar oldu.
09:28
Two weekshaftalar agoönce, AfghanistanAfganistan had its first
227
556061
3639
İki hafta önce, Afganistan
09:31
democraticdemokratik transferaktarma of powergüç
228
559700
1991
ilk demokratik seçimle iktidarı devretti
09:33
and electedseçildi presidentDevlet Başkanı AshrafEşref GhaniGhani, whichhangi is hugeKocaman,
229
561691
3252
ve başkan olarak Ashraf Ghani'yi seçti
ki bu çok büyük bir olay
09:36
and I'm very optimisticiyimser about him,
230
564943
2497
ve ben de Ashraf Ghani hakkında iyimserim.
09:39
and I'm hopefulumutlu that he'llo olacak give AfghanistanAfganistan
231
567440
1979
İnanıyorum ki, Ashraf Ghani Afganistan'a
09:41
the changesdeğişiklikler that it needsihtiyaçlar,
232
569419
1271
ihtiyacı olan değişiklikleri sağlayacak,
09:42
especiallyözellikle withiniçinde the legalyasal sectorsektör.
233
570690
2497
özellikle de hukuki alanda.
09:45
We livecanlı in a differentfarklı worldDünya.
234
573187
1903
Farklı bir dünyada yaşıyoruz.
09:47
We livecanlı in a worldDünya where my
eight-year-oldSekiz yaşında daughterkız evlat
235
575090
2349
Öyle ki, sekiz yaşındaki kızımın
sadece siyahi bir başkanı
09:49
only knowsbilir a blacksiyah presidentDevlet Başkanı.
236
577439
2714
bildiği bir dünyada yaşıyoruz.
09:52
There's a great possibilityolasılık that our nextSonraki presidentDevlet Başkanı
237
580153
2708
Bir sonraki başkanın bir kadın olma
09:54
will be a womankadın,
238
582861
1336
ihtimali çok yüksek
09:56
and as she getsalır olderdaha eski, she mayMayıs ayı questionsoru,
239
584197
2903
ve kızım büyüdükçe, şunu sorabilir:
09:59
can a whitebeyaz guy be presidentDevlet Başkanı?
240
587100
1745
beyaz bir kişi başkan olabilir mi?
10:00
(LaughterKahkaha)
241
588845
1774
(Gülüşmeler)
10:02
(ApplauseAlkış)
242
590619
3111
(Alkışlar)
10:05
Our worldDünya is changingdeğiştirme, and
we need to changedeğişiklik with it,
243
593730
3180
Dünyamız değişiyor ve
bizim de değişmeye ihtiyacımız var
10:08
and what were oncebir Zamanlar individualbireysel problemssorunlar
244
596910
1632
ve bir zamanlar kişisel olan problemler
10:10
are problemssorunlar for all of us.
245
598542
2848
artık hepimizin problemi haline geldi.
10:13
AccordingAccording to UNICEFUNICEF,
246
601390
2078
UNICEF'e göre,
10:15
there are currentlyşu anda over 280 millionmilyon
247
603468
6041
şu anda 15 yaşın altındaki
10:21
boysçocuklar and girlskızlar who are marriedevli
248
609509
1885
evli kız ve erkeklerin
10:23
underaltında the ageyaş of 15.
249
611394
1782
sayısı 280 milyon.
10:25
Two hundredyüz and eightyseksen millionmilyon.
250
613176
2043
İki yüz seksen milyon.
10:27
ChildÇocuk marriagesevlilikler prolonguzatmak the viciouskısır cycledevir
251
615219
2542
Çocuk yaşta evlilik
yoksulluk, sağlıksızlık ve
10:29
of povertyyoksulluk, poorfakir healthsağlık, lackeksiklik of educationEğitim.
252
617761
4420
eğitim eksikliği döngüsünü devam ettiriyor.
10:34
At the ageyaş of 12, SaharSahar was marriedevli.
253
622181
4687
Sahar 12 yaşında evlendi.
10:38
She was forcedzorunlu into this marriageevlilik
254
626868
1849
Bu evliliği yapması için zorlandı
10:40
and soldsatıldı by her brothererkek kardeş.
255
628717
1700
ve kardeşi tarafından satıldı.
10:42
When she wentgitti to her in-laws'içinde-yasalar houseev,
256
630417
2068
Eşinin ailesinin yanına taşındığında,
10:44
they forcedzorunlu her into prostitutionfuhuş.
257
632485
2688
aile onu fuhuş yapmaya zorladı.
10:47
Because she refusedreddetti, she was torturedişkence.
258
635173
3813
Bunu yapmayı reddettiği için
işkenceye maruz kaldı.
10:50
She was severelyağır beatendövülmüş with metalmetal rodsçubuklar.
259
638986
4025
Metal çubuklarla şiddetle dövüldü.
10:55
They burnedyanmış her bodyvücut.
260
643011
2792
Vücudunu yaktılar.
10:57
They tiedbağlı her up in a basementBodrum kat and starvedaçlıktan her.
261
645803
3490
Onu bodrumda bir yere
bağladılar ve aç bıraktılar.
11:01
They used plierskerpeten to take out her fingernailstırnakları.
262
649293
4210
Tırnaklarını çıkarmak için
pense kullandılar.
11:05
At one pointpuan,
263
653503
1829
Bir noktada,
11:07
she managedyönetilen to escapekaçış from this tortureişkence chamberbölme
264
655332
3205
bu işkence odasında kaçmayı başardı
11:10
to a neighbor'sKomşunun houseev,
265
658537
2373
ve komşusunun evine gitti
11:12
and when she wentgitti there, insteadyerine of protectingkoruyucu her,
266
660910
3296
ama Sahar oraya gittiğinde,
komşular onu korumak yerine
11:16
they draggedsürüklenen her back
267
664206
2015
onu eşinin evine
11:18
to her husband'skocanın houseev,
268
666221
1636
geri götürdüler
11:19
and she was torturedişkence even worsedaha da kötüsü.
269
667857
3781
ve Sahar daha şiddetli bir
işkenceye maruz kaldı.
11:25
When I metmet first SaharSahar, thankfullyneyse ki,
270
673864
3111
Sahar ile ilk tanıştığımda, çok şükür,
11:28
WomenKadınlar for AfghanAfgan WomenKadınlar
271
676975
1231
Women for Afghan Women
11:30
gaveverdi her a safekasa havencenneti to go to.
272
678206
3328
ona güvenli bir sığınak oldu.
11:33
As a lawyeravukat, I try to be very stronggüçlü
273
681534
3186
Bir hukukçu olarak, tüm müvekkillerim için
11:36
for all my clientsistemciler,
274
684720
1659
çok güçlü olmaya çalışırım.
11:38
because that's very importantönemli to me,
275
686379
3814
Çünkü bu benim için çok önemli.
11:42
but seeinggörme her,
276
690193
2929
Fakat onu
11:45
how brokenkırık and very weakzayıf as she was,
277
693122
3902
incinmiş ve çaresiz halde
gördüğümde güçlü olmak
11:49
was very difficultzor.
278
697024
3297
çok zordu.
11:52
It tookaldı weekshaftalar for us to really get to
279
700321
3487
O evdeyken, ona gerçekten
11:55
what happenedolmuş to her
280
703808
3356
ne olduğunu anlamamız
11:59
when she was in that houseev,
281
707164
1956
haftalarımızı aldı,
12:01
but finallyen sonunda she startedbaşladı openingaçılış up to me,
282
709120
2640
fakat sonunda bana açılmaya başladı
12:03
and when she openedaçıldı up,
283
711760
2320
ve görüşmeye başladığımızda
12:06
what I heardduymuş was
284
714080
1472
haklarının ne olduğunu
12:07
she didn't know what her rightshaklar were,
285
715552
2600
bilmediğini ama onu
yüzüstü bırakan hükümetin
12:10
but she did know she had
a certainbelli levelseviye of protectionkoruma
286
718152
2203
belirli bir seviyede onu koruduğunu
12:12
by her governmenthükümet that failedbaşarısız oldu her,
287
720355
2627
bildiğini öğrendim.
12:14
and so we were ableyapabilmek to talk about
288
722982
1602
Böylece biz de onunla,
12:16
what her legalyasal optionsseçenekleri were.
289
724584
2542
hukuki seçeneklerinin
ne olduğunu konuşabildik.
12:19
And so we decidedkarar to take this casedurum
290
727126
2008
Ve dahası bu davayı yüksek mahkemeye
12:21
to the SupremeYüce CourtMahkeme.
291
729134
1756
götürmeye karar verdik.
12:22
Now, this is extremelyson derece significantönemli,
292
730890
1870
Burası son derece önemli,
12:24
because this is the first time
293
732760
1913
çünkü Afganistan'da
12:26
that a victimkurban of domesticyerli violenceşiddet in AfghanistanAfganistan
294
734673
2836
aile içi şiddet mağdurunun
bir hukukçu tarafından
12:29
was beingolmak representedtemsil by a lawyeravukat,
295
737509
2793
temsil edilmesi bir ilkti.
12:32
a lawhukuk that's been on the
bookskitaplar for yearsyıl and yearsyıl,
296
740302
2735
Yıllardır kitaplarda olan yasa
Sahar'ın davasına kadar
12:35
but untila kadar SaharSahar, had never been used.
297
743037
3406
hiç uygulanmamıştı.
12:38
In additionilave to this, we alsoAyrıca decidedkarar
298
746443
2212
Buna ek olarak,
maddi ve manevi zararların
12:40
to suedava for civilsivil damageshasar,
299
748655
1723
tazmini için dava açmaya karar verdik.
12:42
again usingkullanma a lawhukuk that's never been used,
300
750378
2947
Yine belirteyim, bunu yaparken daha önce
12:45
but we used it for her casedurum.
301
753325
3028
hiç kullanılmamış hükümleri kullandık.
12:48
So there we were at the SupremeYüce CourtMahkeme
302
756353
2262
Böylece Amerikalı kadın
bir avukat olarak ben
12:50
arguingTartışan in frontön of 12 AfghanAfgan justicesJustice,
303
758615
3242
ve onunla tanıştığımda
12:53
me as an AmericanAmerikan femalekadın lawyeravukat,
304
761857
2636
fısıltı ile konuşan Sahar
12:56
and SaharSahar, a younggenç womankadın
305
764493
3487
12 Afgan hakimin önünde,
12:59
who when I metmet her couldn'tcould
speakkonuşmak aboveyukarıdaki a whisperFısıltı.
306
767980
5183
yüksek mahkemede davayı savunuyorduk.
13:05
She stooddurdu up,
307
773163
1671
Sahar ayağa kalktı,
13:06
she foundbulunan her voiceses,
308
774834
2286
ve benim kızım, gür bir şekilde,
13:09
and my girlkız told them that she wanted justiceadalet,
309
777120
2797
adalet istediğini söyledi
13:11
and she got it.
310
779917
2639
ve elde etti de.
13:14
At the endson of it all, the courtmahkeme unanimouslyoybirliğiyle agreedkabul
311
782556
2829
Her şeyin sona ermesiyle birlikte,
mahkeme oy birliğiyle,
13:17
that her in-lawsKanunlar should be
arrestedtutuklandı for what they did to her,
312
785385
4183
eşinin ailesinin ona
yaptıkları için tutuklanmasına,
13:21
her fuckingkahrolası brothererkek kardeş should alsoAyrıca be arrestedtutuklandı
313
789568
2609
lanet olası kardeşinin, onu sattığı için
13:24
for sellingsatış her —
314
792177
1946
tutuklanmasına --
13:26
(ApplauseAlkış) —
315
794123
4420
(Alkışlar) --
13:30
and they agreedkabul that she did have a right
316
798543
2003
ve maddi ve manevi zararlarının
13:32
to civilsivil compensationtazminat.
317
800546
2418
karşılanmasına karar verdi.
13:34
What SaharSahar has showngösterilen us is that we can attacksaldırı
318
802964
2779
Sahar bize, hukuku
kullanılması gerektiği gibi
13:37
existingmevcut badkötü practicesuygulamaları by usingkullanma the lawsyasalar
319
805743
2778
kullanarak var olan
13:40
in the waysyolları that they're intendedistenilen to be used,
320
808521
2938
kötü uygulamalara karşı
gelebileceğimizi gösterdi
13:43
and by protectingkoruyucu SaharSahar,
321
811459
2481
ve Sahar'ı koruyarak
13:45
we are protectingkoruyucu ourselveskendimizi.
322
813940
3580
kendimizi koruyoruz.
13:49
After havingsahip olan workedişlenmiş in AfghanistanAfganistan
323
817520
1632
6 yıldan fazla bir süre
13:51
for over sixaltı yearsyıl now,
324
819152
1998
Afganistan'da çalıştıktan sonra,
13:53
a lot of my familyaile and friendsarkadaşlar think
325
821150
2051
Ailemin ve arkadaşlarımın çoğu
13:55
that what I do looksgörünüyor like this.
326
823201
2792
yaptığım şeyin böyle bir şey
olduğunu düşünüyorlardı.
13:57
(LaughterKahkaha)
327
825993
2506
(Kahkahalar)
14:00
But in all actualitygerçeklik, what I do looksgörünüyor like this.
328
828499
4638
Ama gerçekte olan böyleydi.
14:05
Now, we can all do something.
329
833137
1873
Hepimiz bir şeyler yapabiliriz.
14:07
I'm not sayingsöz we should all buysatın almak a
planeuçak ticketbilet and go to AfghanistanAfganistan,
330
835010
2780
Hepimiz bir bilet almalı ve
Afganistan'a gitmeli demiyorum.
14:09
but we can all be contributorskatkıda
331
837790
3022
Fakat hepimiz evrensel
insan hakları ekonomisine
14:12
to a globalglobal humaninsan rightshaklar economyekonomi.
332
840812
2059
birer destekçi olabiliriz.
14:14
We can createyaratmak a culturekültür of transparencyşeffaflık
333
842871
2268
Bizler hukuka karşı şeffaflık ve
14:17
and accountabilityHesap verebilirlik to the lawsyasalar,
334
845139
1324
hesap verilebilirlik
kültürü oluşturabiliriz
14:18
and make governmentshükümetler more accountablesorumlu to us,
335
846463
2411
ve bizim onlara olduğumuz gibi
hükümetleri de bize karşı
14:20
as we are to them.
336
848874
3023
daha sorumlu kılabiliriz.
14:23
A fewaz monthsay agoönce, a SouthGüney AfricanAfrika lawyeravukat
337
851897
1992
Birkaç ay önce, Güney Afrikalı bir avukat
14:25
visitedziyaret me in my officeofis
338
853889
1755
beni ofisimde ziyaret etti
14:27
and he said, "I wanted to meetkarşılamak you.
339
855644
1925
ve dedi ki: "Seninle tanışmak istedim.
14:29
I wanted to see what a crazyçılgın personkişi lookedbaktı like."
340
857569
3994
Çılgın bir kişinin neye
benzediğini görmek istedim."
14:33
The lawsyasalar are oursbizim,
341
861563
1979
Etnik kökeniniz, milletiniz,
14:35
and no mattermadde what your ethnicityEtnik Yapı,
342
863542
2033
cinsiyetiniz, ırkınız
14:37
nationalityMilliyet, genderCinsiyet, raceyarış,
343
865575
2891
ne olursa olsun yasalar bizimdir,
14:40
they belongait to us,
344
868466
2119
onlar bize aitler ve adalet için savaşmak
14:42
and fightingkavga for justiceadalet is not an actdavranmak of insanitydelilik.
345
870585
4789
bir delilik göstergesi değildir.
14:47
Businessesİşletmeler alsoAyrıca need to get with the programprogram.
346
875374
2241
İşletmelerin de bir programı olması gerekir.
14:49
A corporatetüzel investmentyatırım in humaninsan rightshaklar
347
877615
1721
İnsan haklarına yapılan şirket yatırımı
14:51
is a capitalBaşkent gainkazanç on your businessesişletmeler,
348
879336
1878
gerek işletme, gerek STK veya
14:53
and whetherolup olmadığını you're a business, an NGOSİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜ,
349
881214
2126
gerek sivil vatandaş için
14:55
or a privateözel citizenvatandaş, rulekural
of lawhukuk benefitsfaydaları all of us.
350
883340
4095
için bir değer artışıdır.
14:59
And by workingçalışma togetherbirlikte with a concerteduyumlu mindsetzihniyet,
351
887435
2315
Ortak bir zihniyetle birlikte çalışarak,
15:01
throughvasitasiyla the people, publichalka açık and privateözel sectorsektör,
352
889750
3456
insanlar, kamu ve özel sektör yoluyla,
15:05
we can createyaratmak a globalglobal humaninsan rightshaklar economyekonomi
353
893206
2297
evrensel insan hakları
ekonomisi oluşturabiliriz
15:07
and all becomeolmak globalglobal investorsyatırımcılar in humaninsan rightshaklar.
354
895503
3533
ve hepsi insan haklarına
evrensel destekçi olur.
15:11
And by doing this,
355
899036
1784
Bu şekilde hareket ederek,
15:12
we can achievebaşarmak justnesshaklılığı togetherbirlikte.
356
900820
2660
adaleti tesis edebiliriz.
15:15
Thank you.
357
903480
2093
Teşekkür ederim.
15:17
(ApplauseAlkış)
358
905573
4000
(Alkış)
Translated by Mehmet Şeker
Reviewed by Ramazan Şen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Kimberley Motley - International litigator
American lawyer Kimberley Motley is the only Western litigator in Afghanistan's courts; as her practice expands to other countries, she thinks deeply about how to build the capacity of rule of law globally.

Why you should listen

Kimberley Motley possesses a rare kind of grit—the kind necessary to hang a shingle in Kabul, represent the under-represented, weather a kaleidoscope of threats, and win the respect of the Afghan legal establishment (and of tribal leaders). At present she practices in the U.S., Afghanistan, Dubai, and the International Criminal Courts; as her practice expands to other countries, she thinks deeply about how to engage the legal community to build the capacity of rule of law globally.

After spending five years as a public defender in her native Milwaukee, Motley headed to Afghanistan to join a legal education program run by the U.S. State Department. She noticed Westerners stranded in Afghan prisons without representation, and started defending them. Today, she’s the only Western litigator in Kabul, and one of the most effective defense attorneys in Afghanistan. Her practice, which reports a 90 percent success rate, often represents non-Afghan defendants as well as pro-bono human rights cases.

More profile about the speaker
Kimberley Motley | Speaker | TED.com