ABOUT THE SPEAKER
Kare Anderson - Writer
A columnist for Forbes, Kare Anderson writes on behavioral research-based ways to become more deeply connected.

Why you should listen
Kare Anderson think and writes about becoming connected (and being quoted). She’s an Emmy-winning former NBC and Wall Street Journal reporter, now columnist for Forbes and Huffington Post. Her diverse set of clients includes Salesforce, Novartis and The Skoll Foundation. She’s a founding board member of Annie’s Homegrown, and sits on several advisory boards including Watermark, Raynforest, TEDxMarin and Gloopt. Anderson is the author of Mutuality MattersMoving from Me to WeGetting What You WantWalk Your Talk, and Resolving Conflict Sooner.
More profile about the speaker
Kare Anderson | Speaker | TED.com
TED@IBM

Kare Anderson: Be an opportunity maker

Kare Anderson: Fırsat yaratan ol

Filmed:
2,494,768 views

Hepimiz hayatımızda anlamlı şeyler yaratmak için yeteneklerimizi kullanmak isteriz. Ama nasıl başlamalı? (Bir de ... ya utangaçsan?) Yazar Kare Anderson kendi kronik utangaçlığının ve başkalarına yeteneklerini ve tutkularını kullanmalarına yardım ederek nasıl kabuğunu kırdığının hikayesini paylaşıyor.
- Writer
A columnist for Forbes, Kare Anderson writes on behavioral research-based ways to become more deeply connected. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
I grewbüyüdü up
0
1084
1973
Ben, fobik utangaçlık
00:15
diagnosedtanısı as phobicallyphobically shyutangaç,
1
3057
4803
tanısı konulmuş olarak büyüdüm
00:20
and, like at leasten az 20 other people
2
7860
2654
ve bu odanın büyüklüğüne göre
00:22
in a roomoda of this sizeboyut,
3
10514
2424
en az 20 diğer kişi gibi
00:25
I was a stuttererkekeme.
4
12938
1620
kekemeydim.
00:26
Do you darecesaret raiseyükseltmek your handel?
5
14558
2660
El kaldırmaya cesaret edebilir misiniz?
00:29
And it stickssopa with us. It really does stickÇubuk with us,
6
17218
4056
Ve bu üstümüze yapışıp kalıyor.
Gerçekten öyle,
00:33
because when we are treatedişlenmiş that way,
7
21274
4852
çünkü bize böyle davranıldığında
00:38
we feel invisiblegörünmez sometimesara sıra,
8
26126
3064
bazen kendimizi görünmez
00:41
or talkedkonuştuk around and at.
9
29190
2633
ya da kale alınmıyormuş gibi hissediyoruz.
00:44
And as I startedbaşladı to look at people,
10
31823
2825
Ve insanlara baktıkça,
00:46
whichhangi is mostlyçoğunlukla all I did,
11
34648
2746
ki genelde tek yaptığım bu,
00:49
I noticedfark that some people
12
37394
2238
bazı insanların gerçekten dikkat çekmek ve
00:51
really wanted attentionDikkat and recognitiontanıma.
13
39632
5354
itibar görmek istediklerini fark ettim.
00:57
RememberHatırlıyorum, I was younggenç then.
14
44986
2184
Unutmayın, o zamanlar gençtim.
00:59
So what did they do?
15
47170
1037
Peki, ne yaptılar?
01:00
What we still do perhapsbelki too oftensık sık.
16
48207
2640
Muhtemelen hâlâ sıklıkla yaptığımız şeyi.
01:03
We talk about ourselveskendimizi.
17
50847
2733
Kendimiz hakkında konuşmak.
01:05
And yethenüz there are other people I observedgözlenen
18
53580
2377
Ancak gözlemlediğim diğer insanlar da var
01:08
who had what I calleddenilen a mutualitykarşılıklılık mindsetzihniyet.
19
55957
3589
"müşterek zihniyet" dediğime sahip olan.
01:11
In eachher situationdurum, they foundbulunan a way to talk about us
20
59546
3596
Her koşulda, kendileriyle ilgili konuşup
01:15
and createyaratmak that "us" ideaFikir.
21
63142
2390
"biz" fikrini yaratmanın yolunu bulurlar.
01:17
So my ideaFikir to reimaginereimagine the worldDünya
22
65532
2095
Benim hayalimdeki yaşam, hepimizin
01:19
is to see it one where we all becomeolmak
23
67627
2866
diğerleri için, onlarla birlikte daha büyük
01:22
greaterbüyük opportunity-makersfırsat-makineleri with and for othersdiğerleri.
24
70493
4585
fırsat yaratanlar olduğumuzu görmektir.
01:27
There's no greaterbüyük opportunityfırsat
25
75078
2580
Şu an bizim için, en iyi yeteneklerini
01:29
or call for actionaksiyon for us now
26
77658
3316
daha çok çoğunluğun iyiliği için kullanan
01:33
than to becomeolmak opportunity-makersfırsat-makineleri
27
80974
2366
ve aslında tek başımıza yapamayacağımız
01:35
who use besten iyi talentsyetenekleri togetherbirlikte more oftensık sık
28
83340
2650
işleri başaran, fırsat yaratanlar
01:38
for the greaterbüyük good
29
85990
1222
olmak için daha iyi bir fırsat
01:39
and accomplishbaşarmak things we
couldn'tcould have donetamam on our ownkendi.
30
87212
3079
ya da eylem çağrısı yok.
01:42
And I want to talk to you about that,
31
90291
2474
Sizinle bununla ilgili konuşmak istiyorum.
01:44
because even more than givingvererek,
32
92765
2400
Çünkü vermekten daha fazlası,
01:47
even more than givingvererek,
33
95165
3765
vermekten bile fazlası,
01:51
is the capacitykapasite for us to do something smarterdaha akıllı
34
98930
3972
çoğunluğun iyiliği için
01:55
togetherbirlikte for the greaterbüyük good
35
102902
3504
karşımızdakiyle birlikte bizi yükseltecek
01:58
that liftsasansörler us bothher ikisi de up
36
106406
1871
ve tartabilecek olan
02:00
and that can scaleölçek.
37
108277
1870
daha zekice bir şey yapmaktır.
02:02
That's why I'm sittingoturma here.
38
110147
1778
Bu yüzden burda oturuyorum.
02:04
But I alsoAyrıca want to pointpuan something elsebaşka out:
39
111925
3792
Ayrıca bir şeye daha değinmek istiyorum:
02:07
EachHer one of you
40
115717
2509
Her biriniz bir şeyde
02:10
is better than anybodykimse elsebaşka at something.
41
118226
4514
diğerlerinden daha iyi.
02:14
That disprovesDisproves that popularpopüler notionkavram
42
122740
2984
Bu, eğer odadaki en zeki insansan
02:17
that if you're the smartestzeki personkişi in the roomoda,
43
125724
2936
yanlış odada olduğun
02:20
you're in the wrongyanlış roomoda.
44
128660
2024
genel olgusunu çürütüyor.
02:22
(LaughterKahkaha)
45
130684
2217
(Gülüşmeler)
02:25
So let me tell you about
46
132901
2210
Size bir kaç sene önce gittiğim
02:27
a HollywoodHollywood partyParti I wentgitti to a coupleçift yearsyıl back,
47
135111
2638
bir Hollywood partisinden bahsedeyim.
02:29
and I metmet this up-and-cominggeleceği parlak actressaktris,
48
137749
2361
Şu gelecek vaadeden oyuncuyla tanıştım ve
02:32
and we were soonyakında talkingkonuşma about something
49
140110
1690
akabinde ikimizin de tutkulu olduğu bir
02:34
that we bothher ikisi de feltkeçe passionatelytutkuyla about: publichalka açık artSanat.
50
141800
3841
konudan konuşmaya başladık: Kamu sanatı.
02:37
And she had the ferventateşli beliefinanç
51
145641
1391
Ve Los Angeles'daki
02:39
that everyher newyeni buildingbina in LosLos AngelesAngeles
52
147032
3586
yeni binaların her birinde kamu sanatının
bulunması gerektiğine dair
02:42
should have publichalka açık artSanat in it.
53
150618
1332
tutkulu bir fikri vardı.
02:44
She wanted a regulationdüzenleme for it,
54
151950
1748
Bunun için bir düzenleme istiyordu
02:45
and she ferventlytutkuyla startedbaşladı
55
153698
1555
ve tutkulu bir şekilde
02:47
who is here from ChicagoChicago? —
56
155253
1902
-burda Chicago'lu kim var?-
02:49
she ferventlytutkuyla startedbaşladı talkingkonuşma about
57
157155
2324
tutkulu bir şekilde Millenium Park'taki
02:51
these bean-shapedfasulye şekilli reflectiveyansıtıcı sculpturesheykeller
58
159479
2985
yansıtıcı yüzeyli, fasulye şeklinde olan
02:54
in MillenniumMillennium ParkPark,
59
162464
1663
heykellerden konuşmaya başladı.
02:56
and people would walkyürümek up to it
60
164127
2233
İnsanlar o heykele yanaşıp
02:58
and they'dgittiklerini smilegülümseme in the reflectionyansıma of it,
61
166360
2291
yüzeydeki yansımalara gülümseyip
03:00
and they'dgittiklerini posepoz and they'dgittiklerini vampvampir
62
168651
1609
ve poz verip, doğaçlama yapıp
03:02
and they'dgittiklerini take selfiesselfies togetherbirlikte,
63
170260
2442
birlikte selfie çekilir
03:04
and they'dgittiklerini laughgülmek.
64
172702
3378
ve gülerlerdi.
03:08
And as she was talkingkonuşma, a
thought camegeldi to my mindus.
65
176080
2684
Ve o konuşurken aklıma bir fikir geldi.
03:10
I said, "I know someonebirisi you oughtgerektiğini to meetkarşılamak.
66
178764
3019
"Tanışman gereken birini tanıyorum." dedim
03:13
He's gettingalma out of SanSan QuentinQuentin
in a coupleçift of weekshaftalar" —
67
181783
2515
"Bir kaç hafta içinde hapisten çıkacak."
03:16
(LaughterKahkaha) —
68
184298
1980
(Kahkahalar)
03:18
"and he shareshisseleri your ferventateşli desirearzu etmek
69
186278
2462
"Senin tutkunu o da paylaşıyor:
03:20
that artSanat should engagetutmak and
enableetkinleştirmek people to connectbağlamak."
70
188740
3196
Sanat, insanların bağ kurmalarına
olanak sağlamalı."
03:24
He spentharcanmış fivebeş yearsyıl in solitarysoliter,
71
191936
4134
Hücrede beş yıl geçirdi.
03:28
and I metmet him because I gaveverdi
a speechkonuşma at SanSan QuentinQuentin,
72
196070
3010
Onu tanıyorum çünkü orada konuşma yaptım.
03:31
and he's articulateifade
73
199080
2530
Telaffuzu net olan ve göze oldukça hoş
03:33
and he's ratherdaha doğrusu easykolay on
the eyesgözleri because he's bufftutkunu.
74
201610
3288
gelen bir adam çünkü yapılı biri.
03:37
He had workoutegzersiz regimerejim he did everyher day.
75
204898
2584
Her gün uyguladığı bir idman düzeni vardı.
03:39
(LaughterKahkaha)
76
207482
2037
(Kahkahalar)
03:41
I think she was followingtakip etme me at that pointpuan.
77
209519
1877
Sanırım o noktada beni anlamıştı.
03:43
I said, "He'dO istiyorsunuz be an unexpectedbeklenmedik allyMüttefik."
78
211396
2543
"Umulmadık bir dost olurdu." dedim.
03:46
And not just that. There's JamesJames. He's an architectmimar
79
213939
2845
Sadece bu da değil, James de var.
Mimar ve profesör,
ayrıca mekan tasarlamayı sever,
03:48
and he's a professorprofesör, and he lovessever place-makingyer verme,
80
216784
3476
03:52
and place-makingyer verme is when you have
81
220260
1203
şu sanatla bezenmiş
03:53
those mini-plazasMini-plazalar and those urbankentsel walkwaysyürüme yolları
82
221463
3594
küçük plazaların ve şehir içi
yürüme yollarının olduğu,
03:57
and where they're dottednoktalı with artSanat,
83
225057
2200
insanların resimler çizip bazen bir araya
03:59
where people drawçekmek and
come up and talk sometimesara sıra.
84
227257
3893
gelip sohbet ettikleri mekanları.
04:03
I think they'dgittiklerini make good alliesMüttefikler.
85
231150
2395
Bence birbirlerine iyi dostluk yaparlardı.
04:05
And indeedaslında they were.
86
233545
3151
Ve aslında öyle de oldu.
04:08
They metmet togetherbirlikte. They preparedhazırlanmış.
87
236696
2170
Bir araya geldiler, bir şeyler hazırladılar
04:11
They spokekonuştu in frontön of the
LosLos AngelesAngeles CityŞehir CouncilKonseyi.
88
238866
3644
Los Angeles Belediye Meclisi'nin
önünde konuşma yaptılar.
04:14
And the councilkonsey membersüyeler not
only passedgeçti the regulationdüzenleme,
89
242510
2715
Ve meclis üyeleri düzenlemeyi
kabul etmekle kalmayıp
04:17
halfyarım of them camegeldi down and askeddiye sordu
to posepoz with them afterwardssonradan.
90
245225
4083
onlarla fotoğraf çektirmek istediler.
04:21
They were startlingşaşırtıcı,
compellingzorlayıcı and credibleinandırıcı.
91
249308
5456
Onlar korkutucu, zorlu ve güvenilirdi.
04:26
You can't buysatın almak that.
92
254764
3442
Bunu parayla satın alamazsınız.
04:30
What I'm askingsormak you to considerdüşünmek
93
258206
2070
Sizden ne tür fırsat-yaratanlar
04:32
is what kindtür of opportunity-fırsat-
makersvericiler we mightbelki becomeolmak,
94
260276
2697
olabileceğimizi değerlendirmenizi istiyorum.
04:35
because more than wealthservet
95
262973
2847
Çünkü servetten ya da süslü ünvanlardan
04:38
or fancyfantezi titlesbaşlıklar
96
265820
4049
ya da çok fazla insan tanımaktan daha fazlası,
04:42
or a lot of contactskontaklar, it's our capacitykapasite to connectbağlamak
97
269869
4040
birbirimizin iyi yönlerini farkedip,
04:46
around eachher other'sdiğer en
better sideyan and bringgetirmek it out.
98
273909
2340
onları ortaya çıkarmaktır.
04:48
And I'm not sayingsöz this is easykolay,
99
276249
2302
Bunun kolay olduğunu söylemiyorum
04:50
and I'm sure manyçok of you have
madeyapılmış the wrongyanlış moveshamle too
100
278551
2555
ve eminim ki çoğunuz
kiminle iletişime geçmek
04:53
about who you wanted to connectbağlamak with,
101
281106
2874
istediğinizle ilgili yanlış adımlar attınız,
04:56
but what I want to suggestönermek is,
102
283980
2594
ama size önermek istediğim;
04:58
this is an opportunityfırsat.
103
286574
3346
bu bir fırsat.
05:02
I startedbaşladı thinkingdüşünme about it
104
289920
2224
Bununla ilgili düşünmeye Avrupa'da
05:04
way back when I was a
WallDuvar StreetSokak JournalGünlük reportermuhabir
105
292144
2542
Wall Street Journal'da
muhabirlik yaparken,
05:06
and I was in EuropeEurope and I was
supposedsözde to coverkapak trendseğilimler
106
294686
2418
ticareti, politikayı, yaşam tarzını
etkileyen akımlarla ilgili
05:09
and trendseğilimler that transcendedaşan business
107
297104
2543
yazılar yazdığım zamanlarda
05:11
or politicssiyaset or lifestyleyaşam tarzı.
108
299647
2294
düşünmeye başladım.
05:14
So I had to have contactskontaklar
109
301941
2374
Yani benimkinden çok farklı dünyalardan
05:16
in differentfarklı worldsdünyalar very differentfarklı than mineMayın,
110
304315
1968
iletişime geçtiğim insanlar olmak zorundaydı,
05:18
because otherwiseaksi takdirde you couldn'tcould spotyer the trendseğilimler.
111
306283
2374
yoksa yeni akımları takip edemezdim.
05:20
And thirdüçüncü, I had to writeyazmak the storyÖykü
112
308657
2970
Ve üçüncüsü, kendimi
okuyucunun yerine koyarak
hikayeyi yazmalıydım ki,
böylece onlar bu akımların
05:23
in a way steppingAdım into the reader'sokuyucu en shoesayakkabı,
113
311627
2037
05:25
so they could see how these
trendseğilimler could affectetkilemek theironların liveshayatları.
114
313664
4090
hayatlarını nasıl etkileyeceğinizi görebilsin.
05:29
That's what opportunity-makersfırsat-makineleri do.
115
317754
3520
Bu fırsat-yaratanların yaptığı şeydir.
05:33
And here'sburada a strangegarip thing:
116
321274
3429
Ve şöyle garip bir şey var ki:
05:36
UnlikeAksine an increasingartan numbernumara of AmericansAmerikalılar
117
324703
3216
Aynen kendileri gibi olduklarını
05:40
who are workingçalışma and livingyaşam
and playingoynama with people
118
327919
3446
düşündükleri insanlarla çalışan,
05:43
who think exactlykesinlikle like them
119
331365
2269
onlarla yaşayan ve oynayan, çünkü
05:45
because we then becomeolmak more rigidkatı and extremeaşırı,
120
333634
2672
sonrasında daha sert
05:48
opportunity-makersfırsat-makineleri are activelyaktif seekingarayan situationsdurumlar
121
336306
3700
ve aşırı hale geliyoruz,
05:52
with people unlikeaksine them,
122
340006
2257
sayısı artan Amerikanların aksine,
05:54
and they're buildingbina relationshipsilişkiler,
123
342263
1843
fırsat-yaratanlar aktif olarak,
05:56
and because they do that,
124
344106
2228
kendilerinden farklı kişilerle muhatap olup
05:58
they have trustedgüvenilir relationshipsilişkiler
125
346334
1878
onlarla bağlantı kuruyorlar
ve böyle yaptıkları için
06:00
where they can bringgetirmek the right teamtakım in
126
348212
2151
doğru takımı kurdukları,
problemleri daha iyi yoldan
06:02
and recruitaskere them to solveçözmek a
problemsorun better and fasterDaha hızlı
127
350363
3817
çözmeye hazırladıkları
ve daha fazla fırsat
elde edebildikleri sağlam
ilişkiler kuruyorlar.
06:06
and seizeele geçirmek more opportunitiesfırsatlar.
128
354180
1575
06:07
They're not affrontedhakaret by differencesfarklar,
129
355755
7619
Farklılıklardan gücenmeyip
06:15
they're fascinatedbüyülenmiş by them,
130
363374
2233
onlara hayran kalıyorlar,
06:17
and that is a hugeKocaman shiftvardiya in mindsetzihniyet,
131
365607
2906
bu büyük bir zihniyet değişimi
06:20
and oncebir Zamanlar you feel it, you
want it to happenolmak a lot more.
132
368513
2902
ve bunu hissedince
daha fazla olmasını istiyorsun.
06:23
This worldDünya is callingçağrı out for us
to have a collectivetoplu mindsetzihniyet,
133
371415
5054
Bu dünya bize toplu bir zihniyet
oluşturmamız için sesleniyor ve
06:28
and I believe in doing that.
134
376469
2382
ben bunu yapmamız gerektiğine inanıyorum.
06:31
It's especiallyözellikle importantönemli now.
135
378851
2305
Özellikle şu anda çok önemli.
06:33
Why is it importantönemli now?
136
381156
2812
Neden şu anda önemli?
06:36
Because things can be devisedtasarladı like droneserkek arı
137
383968
4547
Çünkü bazı şeyler; insansız uçaklar,
ilaçlar ve veri toplamları gibi
06:40
and drugsilaçlar and dataveri collectionToplamak,
138
388515
4014
daha çok insan tarafından ve
06:44
and they can be devisedtasarladı by more people
139
392529
2115
daha faydalı amaçlar için icat edilebilir ve
06:46
and cheaperdaha ucuz waysyolları for beneficialfaydalı purposesamaçlar
140
394644
3993
sonrasında her gün haberlerde
06:50
and then, as we know from the newshaber everyher day,
141
398637
2340
gördüğümüz gibi tehlikeli
06:53
they can be used for dangeroustehlikeli onesolanlar.
142
400977
2147
olanlar için kullanılabilir.
06:55
It callsaramalar on us, eachher of us,
143
403124
3344
Bizi çağırıyor, her birimizi
06:58
to a higherdaha yüksek callingçağrı.
144
406468
2736
daha büyük bir çağrıya.
07:01
But here'sburada the icingbuzlanma on the cakekek:
145
409204
2756
Ama şu da cabası:
07:04
It's not just the first opportunityfırsat
146
411960
2256
Büyük ihtimalle bireysel
07:06
that you do with somebodybirisi elsebaşka
147
414216
2151
ya da kurumsal olarak biriyle
07:08
that's probablymuhtemelen your greatestEn büyük,
148
416367
1756
gerçekleştirdiğiniz ilk fırsat
07:10
as an institutionkurum or an individualbireysel.
149
418123
2644
sizin yapacağınızın en iyisi değil.
07:12
It's after you've had that experiencedeneyim
150
420767
2192
Bu fırsat tecrübe edindikten ve
07:15
and you trustgüven eachher other.
151
422959
1945
birbirinize güvendikten sonra gelir.
07:17
It's the unexpectedbeklenmedik things
152
424904
1811
Bu daha önceden hiç
07:18
that you devisevasiyetle latersonra on
153
426715
1824
tahmin edemeyeceğiniz şeyleri
07:20
you never could have predictedtahmin.
154
428539
2194
akıl ettiğinizdedir.
07:22
For exampleörnek, MartyMarty is the husbandkoca
of that actressaktris I mentionedadı geçen,
155
430733
5610
Mesela, şu bahsettiğim
oyuncunun kocası olan Marty
07:28
and he watchedizledi them
when they were practicingalıştırma yapmak,
156
436343
2330
onları alıştırma yaparlarken izledi
07:30
and he was soonyakında talkingkonuşma to WallyWally,
157
438673
1519
ve sonrasında sabıkalı olan arkadaşım
07:32
my friendarkadaş the ex-coneski hükümlü,
158
440192
1394
Wally ile
07:33
about that exerciseegzersiz regimerejim.
159
441586
2462
şu idman düzeni hakkında konuşuyorlardı.
07:36
And he thought,
160
444048
1308
Ve düşündü ki;
07:37
I have a setset of racquetballMasa Tenisi courtsmahkemeler.
161
445356
2180
bir set raketbol saham var.
07:39
That guy could teachöğretmek it.
162
447536
1324
Bu adam bize öğretebilir.
07:41
A lot of people who work there
are membersüyeler at my courtsmahkemeler.
163
448860
3453
Orada çalışan bir çok insan
benim sahama üyeler.
07:44
They're frequentsık travelersseyahat etmek.
164
452313
1669
Sıkça seyahate çıkarlar.
07:46
They could practiceuygulama in theironların hotelotel roomoda,
165
453982
1852
Hiçbir teçhizat gerekmeden
07:48
no equipmentekipman providedsağlanan.
166
455834
2116
otel odasında pratik yapabilirler.
07:50
That's how WallyWally got hiredkiralanmış.
167
457950
2597
Wally bu şekilde iş buldu.
07:52
Not only that, yearsyıl latersonra
168
460547
1389
Sadece bu da değil, yıllar sonra
07:54
he was alsoAyrıca teachingöğretim racquetballMasa Tenisi.
169
461936
2229
raketbol oynamasını da öğretiyordu.
07:56
YearsYıl after that,
170
464165
1411
Bundan yıllar sonra da,
07:57
he was teachingöğretim the racquetballMasa Tenisi teachersöğretmenler.
171
465576
3081
raketbol hocalarını eğitiyordu.
08:00
What I'm suggestingdüşündüren is, when
you connectbağlamak with people
172
468657
4955
Bana göre, insanlarla
ortak bir ilgi alanı ya da
08:05
around a sharedpaylaşılan interestfaiz and actionaksiyon,
173
473612
4107
ortak bir eylem üzerine
iletişime geçtiğiniz zaman,
08:09
you're accustomedalışık to serendipitousserendipitous
174
477719
2340
gelecekte tesadüfen keşfedilecek olan
08:12
things happeningolay into the futuregelecek,
175
480059
2374
şeylere alışkın oluyorsunuz.
08:14
and I think that's what we're looking at.
176
482433
2284
Ve sanırım baktığımız şey de bu.
08:16
We openaçık ourselveskendimizi up to those opportunitiesfırsatlar,
177
484717
2644
Kendimizi bu fırsatlara açıyoruz,
08:19
and in this roomoda
are keyanahtar playersoyuncu in technologyteknoloji,
178
487361
3847
ve bu odada kilit rol
oynayanlar ve teknoloji var,
08:23
keyanahtar playersoyuncu who are uniquelybenzersiz positionedkonumlandırılmış to do this,
179
491208
3088
bunu yapmak için eşsiz şekilde
konumlandırılmış kilit roldekiler,
08:26
to scaleölçek systemssistemler and projectsprojeler togetherbirlikte.
180
494296
3783
sistemleri ölçeklendirmek
ve birlikte yansıtmak için.
08:30
So here'sburada what I'm callingçağrı for you to do.
181
498079
2493
Yani sizi yapmaya çağırdığım şey şu:
08:32
RememberHatırlıyorum the threeüç traitsözellikleri of opportunity-makersfırsat-makineleri.
182
500572
3356
Fırsat-yaratanların
üç özelliğini hatırlayın.
08:36
Opportunity-makersFırsat-makineleri keep honingHonlama theironların topüst strengthkuvvet
183
503928
4889
Fırsat-yaratanlar en güçlü
özelliklerini bilemeye devam eder
08:41
and they becomeolmak patternmodel seekersarayanlar.
184
508817
3724
ve örnek arayan insanlar olurlar.
08:44
They get involvedilgili in differentfarklı
worldsdünyalar than theironların worldsdünyalar
185
512541
4342
Kendilerininkinden başka
dünyalara dahil olurlar
08:49
so they're trustedgüvenilir and they
can see those patternsdesenler,
186
516883
2602
böylece güvenilirler ve
bu örnekleri görebilirler
08:51
and they communicateiletişim kurmak to connectbağlamak
187
519485
1909
ve ortak ilginin
en etkili noktasının etrafında
08:53
around sweettatlı spotsnoktalar of sharedpaylaşılan interestfaiz.
188
521394
3146
bağlantı kurmak için iletişime geçerler.
08:56
So what I'm askingsormak you is,
189
524540
2816
Yani size sorduğum,
08:59
the worldDünya is hungry.
190
527356
1822
dünya aç.
09:01
I trulygerçekten believe, in my firsthandilk elden experiencedeneyim,
191
529178
2767
Kendi tecrübelerimden
hareketle inanıyorum ki,
09:04
the worldDünya is hungry for us
192
531945
2711
dünya fırsat-yaratanlar haline gelerek
09:06
to unitebirleştirmek togetherbirlikte as opportunity-makersfırsat-makineleri
193
534656
2656
bu davranışları özendirmemiz
09:09
and to emulatetaklit those behaviorsdavranışlar
194
537312
2004
için bize aç.
09:11
as so manyçok of you alreadyzaten do —
195
539316
1606
Birçoğunuzun çoktan yaptığı gibi
09:13
I know that firsthandilk elden
196
540922
3026
-Kendimden biliyorum bunu-
09:16
and to reimaginereimagine a worldDünya
197
543948
1822
ve yeni bir dünya hayal etmek için,
09:17
where we use our besten iyi talentsyetenekleri togetherbirlikte
198
545770
2194
tek başımıza yapabileceğimizden
daha iyisini yapmak
09:20
more oftensık sık to accomplishbaşarmak greaterbüyük things togetherbirlikte
199
547964
3314
daha güzel işler başarmak için
09:23
than we could on our ownkendi.
200
551278
3716
hep birlikte en iyi
yeteneklerimizi kullanmalıyız.
09:27
Just rememberhatırlamak,
201
554994
2310
Şunu hatırlayın,
09:29
as DaveDave LinigerLiniger oncebir Zamanlar said,
202
557304
2696
Dave Liniger'ın bir zamanlar
söylediği gibi,
09:32
"You can't succeedbaşarılı olmak
203
560000
2429
"Grup yemeğine sadece bir çatalla gelerek
09:34
cominggelecek to the potluckyemeğini getir partisi with only a forkçatal."
204
562429
3139
başarılı olamazsın."
09:37
(LaughterKahkaha)
205
565568
1957
(Kahkahalar)
09:39
Thank you very much.
206
567525
1571
Çok teşekkürler.
09:41
Thank you. (ApplauseAlkış)
207
569096
4135
Teşekkürler. (Alkışlar)
Translated by Öykü Doğan
Reviewed by Ramazan Şen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Kare Anderson - Writer
A columnist for Forbes, Kare Anderson writes on behavioral research-based ways to become more deeply connected.

Why you should listen
Kare Anderson think and writes about becoming connected (and being quoted). She’s an Emmy-winning former NBC and Wall Street Journal reporter, now columnist for Forbes and Huffington Post. Her diverse set of clients includes Salesforce, Novartis and The Skoll Foundation. She’s a founding board member of Annie’s Homegrown, and sits on several advisory boards including Watermark, Raynforest, TEDxMarin and Gloopt. Anderson is the author of Mutuality MattersMoving from Me to WeGetting What You WantWalk Your Talk, and Resolving Conflict Sooner.
More profile about the speaker
Kare Anderson | Speaker | TED.com