ABOUT THE SPEAKER
Vernā Myers - Diversity advocate
Vernā Myers is dedicated to promoting meaningful, lasting diversity in the workplace.

Why you should listen

Vernā Myers is a diversity consultant and self-described "recovering lawyer" with a degree from Harvard Law. She leads the Vernā Myers Consulting Group, an organization that has helped break down barriers of race, gender, ethnicity and sexual orientation in thousand-member workplaces. She is also the author of Moving Diversity Forward: How to Go from Well-Meaning to Well-Doing.

Myers encourages us to recognize our own biases in order to actively combat them, emphasizing a "low guilt, high responsibility" philosophy. In her work she points to her own inner biases, because, as she says, "People relax when they know the diversity lady has her own issues."

More profile about the speaker
Vernā Myers | Speaker | TED.com
TEDxBeaconStreet

Vernā Myers: How to overcome our biases? Walk boldly toward them

Vernā Myers: Ön yargılarımızın üstesinden nasıl geliriz? Cesurca onlara doğru yürüyün

Filmed:
2,004,581 views

Ön yargılarımızın tehlikeli olabilir, hatta ölümcül — Missouri, Ferguson'daki Michael Brown ve New York, Staten Island'daki Eric Garner olaylarında gördüğümüz gibi. Çeşitlilik savunucusu Verna Myers, dış gruplara karşı bazı bilinçaltı tutumlarımıza yakından bakıyor. Tüm insanlar için bir savunma yapıyor: Ön yargıları kabul edin. Sizi rahatsız eden gruplardan uzak durmak yerine onlara yaklaşın. Komik, ateşli, önemli bir konuşmayla bunu bize gösteriyor.
- Diversity advocate
Vernā Myers is dedicated to promoting meaningful, lasting diversity in the workplace. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
I was on a long roadyol tripgezi this summeryaz,
0
717
2450
Bu yaz uzun bir yolculuk yaptım
00:15
and I was havingsahip olan
a wonderfulolağanüstü time listeningdinleme
1
3167
3078
ve Isabel Wilkerson'ın harika eseri
"The Warmth of Other Suns"
(Başka Güneşlerin Sıcaklığı)'ını
00:18
to the amazingşaşırtıcı IsabelIsabel Wilkerson'sWilkerson'ın
"The WarmthSıcaklık of Other SunsGüneş."
2
6245
4747
dinlerken mükemmel zaman geçirdim.
00:22
It documentsevraklar sixaltı millionmilyon blacksiyah folksarkadaşlar
fleeingkaçan the SouthGüney from 1915 to 1970
3
10992
9769
1915 ile 1970 arasında altı milyon
siyahinin güneyden kaçışını,
00:32
looking for a respitemühlet
from all the brutalityvahşeti
4
20761
3477
tüm zulümden sonra bir soluklanma
00:36
and tryingçalışıyor to get to a better
opportunityfırsat up NorthKuzey,
5
24238
3761
ve kuzeyde daha iyi olanaklar elde etmeye
çalışmalarını yazıya dökmüştü.
00:39
and it was filleddolu with storieshikayeleri
of the resilienceesneklik and the brillianceparlaklık
6
27999
4408
Afrikalı Amerikanların dirençli ve parlak
00:44
of African-AmericansAfrika-Amerikalı,
7
32407
1955
hikâyeleriyle doluydu ve aynı zamanda
00:46
and it was alsoAyrıca really hardzor to hearduymak
all the storieshikayeleri of the horrorsDehşet
8
34362
4369
tüm dehşet verici hikâyeleri,
00:50
and the humilitytevazu,
and all the humiliationsaşağılanmalara.
9
38731
4699
tevazuyu ve aşağılamaları duymak
oldukça zordu.
00:56
It was especiallyözellikle hardzor to hearduymak
about the beatingsdayak and the burningsyakma
10
44320
4709
Özellikle de dayaklar, yakmalar ve
01:01
and the lynchingslinçlerine of blacksiyah menerkekler.
11
49029
2337
siyahi insanların linç edilmesi.
01:03
And I said, "You know,
this is a little deepderin.
12
51366
3266
Dedim ki, "Bilirsin bu biraz derin.
01:06
I need a breakkırılma. I'm going
to turndönüş on the radioradyo."
13
54632
4283
Ara vermem gerek. Radyoyu açacağım."
01:10
I turneddönük it on, and there it was:
14
58915
2646
Radyoyu açtım ve işte ordaydı:
01:14
FergusonFerguson, MissouriMissouri,
15
62061
2172
Ferguson, Missouri,
01:16
MichaelMichael BrownBrown,
16
64233
1582
Michael Brown,
01:18
18-year-old-yaşında blacksiyah man,
17
66445
2220
18 yaşındaki siyah adam,
01:20
unarmedSilahsız, shotatış by a whitebeyaz policepolis officersubay,
laidkoydu on the groundzemin deadölü,
18
68665
5899
silahsız, beyaz polis tarafından vurulmuş,
kendinden geçmiş hâlde
01:26
bloodkan runningkoşu for fourdört hourssaatler
19
74564
3914
dört saattir kanı akıyordu.
01:30
while his grandmotherbüyükanne and little childrençocuklar
and his neighborsKomşular watchedizledi in horrorkorku,
20
78478
4515
Büyükannesi, küçük çocukları ve komşuları
korku içinde izliyorlardı.
01:34
and I thought,
21
82993
1996
Düşündüm ki,
01:38
here it is again.
22
86019
3221
yine aynı şey.
01:41
This violenceşiddet, this brutalityvahşeti
againstkarşısında blacksiyah menerkekler
23
89240
3722
Siyahilere karşı bu şiddet, vahşet
01:44
has been going on for centuriesyüzyıllar.
24
92962
2862
yüzyıllardır devam ediyor.
01:47
I mean, it's the sameaynı storyÖykü.
It's just differentfarklı namesisimler.
25
95824
4561
Demek istediğim, aynı hikâye.
Yalnızca farklı isimlerle.
01:52
It could have been AmadouAhmet DialloDiallo.
26
100396
3512
Amadou Diallo olabilirdi.
01:56
It could have been SeanSean BellBell.
27
104498
2325
Sean Bell olabilirdi.
01:58
It could have been OscarOscar GrantGrant.
28
106823
3390
Oscar Grant olabilirdi.
02:02
It could have been TrayvonTunasavas MartinMartin.
29
110213
2852
Trayvon Martin olabilirdi.
02:06
This violenceşiddet, this brutalityvahşeti,
30
114205
2839
Bu şiddet, bu vahşet
02:09
is really something that's partBölüm
of our nationalUlusal psycheruh.
31
117044
2819
gerçekten bizim milli ruhumuzun
bir parçası.
02:11
It's partBölüm of our collectivetoplu historytarih.
32
119863
2769
Ortak tarihimizin bir parçası.
02:14
What are we going to do about it?
33
122632
4815
Bununla ilgili ne yapacağız?
02:19
You know that partBölüm of us that still
crosseshaçlar the streetsokak,
34
127447
4225
Bilirsiniz bir kısmımız hâlen genç siyahi
adamlar gördüğünde,
02:24
lockskilitler the doorskapılar,
35
132672
2050
yolun karşısına geçiyor,
kapıları kilitliyor,
02:26
clutchesDebriyajlar the pursesÇantalar,
36
134722
2354
çantasını kontrol ediyor, değil mi?
02:29
when we see younggenç blacksiyah menerkekler?
37
137076
2886
O kısım.
02:31
That partBölüm.
38
139962
2061
02:34
I mean, I know we're not
shootingçekim people down in the streetsokak,
39
142023
3948
Yani, sokakta insanları
vurmadığımızı biliyorum
02:37
but I'm sayingsöz that the sameaynı
stereotypesklişeler and prejudicesönyargılar
40
145971
4087
ama içimizde bu tür olayları
ateşlemeye neden olan
02:42
that fuelyakıt those kindsçeşit of tragictrajik incidentsolaylar
41
150058
3065
ön yargılar ve klişelerinde
02:45
are in us.
42
153123
2205
aynı şey olduğunu söylüyorum.
02:47
We'veBiz ettik been schooledokula giden in them as well.
43
155328
3867
Bu şekilde bir eğitim aldık.
02:51
I believe that we can stop
these typestürleri of incidentsolaylar,
44
159195
6563
İnanıyorum ki bu tür vakaları,
02:57
these FergusonsFergusons from happeningolay,
45
165758
2971
bu Ferguson olaylarını,
03:00
by looking withiniçinde
and beingolmak willingistekli to changedeğişiklik ourselveskendimizi.
46
168729
5349
içinden bakarak ve kendimizi değiştirmek
isteyerek durdurabiliriz.
03:06
So I have a call to actionaksiyon for you.
47
174078
3291
Sizi harekete geçmeye çağırıyorum.
03:09
There are threeüç things that I want
to offerteklif us todaybugün to think about
48
177369
4085
Ferguson'un tekrar yaşanmamasını
düşünmemiz adına
03:13
as waysyolları to stop FergusonFerguson
from happeningolay again;
49
181454
5108
bugün bize üç şey önermek istiyorum;
03:18
threeüç things that I think will help us
50
186562
2299
siyahiler hakkında görüşlerimizi
düzeltmek için
03:20
reformreform our imagesGörüntüler of younggenç blacksiyah menerkekler;
51
188861
3475
bize yardımcı olabilecek üç şey.
03:24
threeüç things that I'm hopingumut
will not only protectkorumak them
52
192336
4316
Sadece onların korunmasını değil
aynı zamanda dünyaya açılarak
03:28
but will openaçık the worldDünya
so that they can thrivegelişmek.
53
196652
4196
gelişebileceklerini umduğum üç şey.
03:32
Can you imaginehayal etmek that?
54
200848
1771
Bunu hayal edebiliyor musunuz?
03:35
Can you imaginehayal etmek our countryülke
embracingkucaklama younggenç blacksiyah menerkekler,
55
203149
4551
Ülkemizin genç siyahileri kucakladığını,
geleceğin parçası
03:39
seeinggörme them as partBölüm of our futuregelecek,
givingvererek them that kindtür of opennessaçıklık,
56
207700
5345
olarak görüldüklerini,
bu şeffaflığın verildiğini,
03:45
that kindtür of graceGrace we give
to people we love?
57
213045
3713
sevdiğimiz insanlara bu lütfu vermeyi
hayal edebiliyor musunuz?
03:48
How much better would our liveshayatları be?
How much better would our countryülke be?
58
216758
4296
Hayatlarımız ne kadar daha iyi olurdu?
Ülkemiz ne kadar kadar iyi olurdu?
03:53
Let me just startbaşlama with numbernumara one.
59
221054
2913
Bir numara ile başlayayım.
03:55
We gottalazım get out of denialret.
60
223967
2939
İnkar etmeyi bırakmalıyız.
İyi insan olmaya çalışmayı durdurmalıyız.
04:00
Stop tryingçalışıyor to be good people.
61
228956
2403
04:03
We need realgerçek people.
62
231359
2144
Gerçek insanlara ihtiyacımız var.
04:05
You know, I do a lot of diversityçeşitlilik work,
63
233503
1909
Birçok farklılık çalışması yaptım,
04:07
and people will come up to me
at the beginningbaşlangıç of the workshopatölye.
64
235412
2970
insanlar seminerin başında gelip
diyecekler ki;
"Bayan Farklılık, burada olduğunuz için
çok memnunuz" --
04:10
They're like, "Oh, MsMS. DiversityÇeşitlilik LadyBayan,
we're so gladmemnun you're here" --
65
238382
3685
04:14
(LaughterKahkaha) --
66
242067
1579
(Kahkahalar) --
04:15
"but we don't have a biasedönyargılı bonekemik
in our bodyvücut."
67
243646
3013
"ama vücudumuzda ön yargılı kemik yok"
04:18
And I'm like, "Really?
68
246659
1863
Diyorum ki, "Gerçekten mi?
04:20
Because I do this work everyher day,
and I see all my biasesönyargıların."
69
248522
4488
Çünkü her gün bu işi yapıyorum ve
bütün ön yargılarımı görüyorum."
04:25
I mean, not too long agoönce, I was on a planeuçak
70
253010
3515
Çok uzun zaman önce değil,
uçaktaydım
04:28
and I heardduymuş the voiceses of a womankadın
pilotpilot cominggelecek over the P.A. systemsistem,
71
256525
4377
ve P.A. sisteminden gelen bir kadın
pilotun sesini duydum;
04:32
and I was just so excitedheyecanlı, so thrilledheyecan.
72
260902
2112
çok heyecanlandım ve etkilendim.
04:35
I was like, "Yes, womenkadınlar,
we are rockingsallanan it.
73
263014
3102
Dedim ki, "Evet, kadınlar, harikayız.
04:38
We are now in the stratospherestratosfer."
74
266116
2210
Şimdi stratosferdeyiz."
04:40
It was all good, and then it startedbaşladı
gettingalma turbulentçalkantılı and bumpyinişli çıkışlı,
75
268326
3134
Her şey iyiydi ve sonra türbülans ve
sarsıntı başladı.
04:43
and I was like,
76
271460
1417
Dedim ki,
04:44
"I hopeumut she can drivesürücü."
77
272877
2418
"Umarım kullanabiliyordur."
04:47
(LaughterKahkaha)
78
275295
1339
(Kahkahalar)
04:48
I know. Right.
79
276634
1192
Biliyorum. Doğru.
04:49
But it's not even like
I knewbiliyordum that was a biasönyargı
80
277826
2242
Ama bunun bir ön yargı olduğunu
bilmiyordum.
04:52
untila kadar I was cominggelecek back on the other legbacak
and there's always a guy drivingsürme
81
280068
3490
Bunu epey çalkantılı ve türbülanslı
başka bir yolculukta
erkek bir pilot varken
04:55
and it's oftensık sık turbulentçalkantılı and bumpyinişli çıkışlı,
82
283558
1749
04:57
and I've never questionedsorguya
the confidencegüven of the maleerkek driversürücü.
83
285307
2826
ve onun güvenini
sorgulamadığımda anladım.
05:00
The pilotpilot is good.
84
288133
1956
Pilot iyidir.
05:02
Now, here'sburada the problemsorun.
85
290089
2496
Şimdi burada bir sorun var.
05:04
If you asksormak me explicitlyaçıkça,
I would say, "FemaleErkek pilotpilot: awesomemüthiş."
86
292585
7511
Eğer bana açıkça sorarsanız,
derim ki: "Kadın pilot: Müthiş."
05:12
But it appearsbelirir that when things get funkykorkak
and a little troublesomezahmetli, a little riskyriskli,
87
300096
4696
Ama görünen o ki, işler dehşet verici,
birazcık riskli ve zahmetli olduğunda
05:16
I leanyağsız on a biasönyargı that I didn't
even know that I had.
88
304792
4010
var olduğunu bile bilmediğim
bir ön yargıya eğildim.
05:20
You know, fast-movinghızlı hareket eden planesdüzlemler in the skygökyüzü,
89
308802
2614
Gökyüzünde hızlı giden uçaklarda,
05:23
I want a guy.
90
311416
1963
bir erkek olsun isterim.
05:25
That's my defaultVarsayılan.
91
313379
2283
Bu benim varsayılanım.
05:27
MenErkekler are my defaultVarsayılan.
92
315662
2629
Erkekler benim varsayılanım.
05:30
Who is your defaultVarsayılan?
93
318291
2320
Sizin varsayılanınız kim?
05:32
Who do you trustgüven?
94
320611
2030
Kime güvenirsiniz?
05:34
Who are you afraidkorkmuş of?
95
322641
2133
Kimden korkarsınız?
05:36
Who do you implicitlydolaylı olarak feel connectedbağlı to?
96
324774
4031
Kime gizli olarak bağlı hissediyorsunuz?
05:40
Who do you runkoş away from?
97
328805
3042
Kimden kaçarsınız?
05:43
I'm going to tell you
what we have learnedbilgili.
98
331847
2424
Size öğrendiklerimizi anlatacağım.
05:46
The implicitörtülü associationbirleşme testÖlçek,
whichhangi measuresönlemler unconsciousbilinçsiz biasönyargı,
99
334271
5398
Bilinçsiz ön yargıyı ölçen
gizli çağrıştırma testini,
05:51
you can go onlineinternet üzerinden and take it.
100
339669
1720
internete girip yapabilirsiniz.
05:53
FiveBeş millionmilyon people have takenalınmış it.
101
341389
2256
Beş milyon insan yaptı.
05:55
TurnsDöner out, our defaultVarsayılan is whitebeyaz.
We like whitebeyaz people.
102
343645
5910
Ortaya çıktı ki, bizim varsayımımız beyaz.
Beyaz insanları seviyoruz.
06:01
We prefertercih etmek whitebeyaz. What do I mean by that?
103
349555
2760
Beyazı tercih ediyoruz.
Ne demek mi istiyorum?
06:04
When people are showngösterilen imagesGörüntüler
of blacksiyah menerkekler and whitebeyaz menerkekler,
104
352315
5254
İnsanlara beyaz ve siyah adam
resimleri gösterildiğinde,
06:09
we are more quicklyhızlı bir şekilde ableyapabilmek to associateilişkilendirme
105
357569
3993
beyaz kişiye söylenen olumlu bir sözcüğü,
06:13
that pictureresim with a positivepozitif wordsözcük,
that whitebeyaz personkişi with a positivepozitif wordsözcük,
106
361562
4078
siyah kişiye söylenen olumlu sözcükten,
06:17
than we are when we are
tryingçalışıyor to associateilişkilendirme
107
365640
2665
daha hızlı bir şekilde
06:20
positivepozitif with a blacksiyah faceyüz,
and vicemengene versatersi.
108
368305
3215
resimle ilişkilendiriyoruz
ya da tam tersi.
06:24
When we see a blacksiyah faceyüz,
109
372010
1890
Siyah bir yüz gördüğümüzde,
06:25
it is easierDaha kolay for us to connectbağlamak
blacksiyah with negativenegatif
110
373900
6048
siyahı olumsuzlukla ilişkilendirmek
beyazı olumsuzlukla
ilişkilendirmekten daha kolay.
06:31
than it is whitebeyaz with negativenegatif.
111
379948
2127
06:34
SeventyYetmiş percentyüzde of whitebeyaz people
takingalma that testÖlçek prefertercih etmek whitebeyaz.
112
382075
5264
Testi yapan beyaz insanların %70'i
beyazı tercih ediyor.
06:41
FiftyElli percentyüzde of blacksiyah people
takingalma that testÖlçek prefertercih etmek whitebeyaz.
113
389039
4714
Testi yapan siyah insanların %50'si
beyazı tercih ediyor.
06:45
You see, we were all outsidedışında
when the contaminationkirlenme camegeldi down.
114
393753
5557
Görüyorsunuz, bu kire
hepimiz maruz kalmışız.
06:51
What do we do about the factgerçek
that our brainbeyin automaticallyotomatik olarak associatesortakları?
115
399310
6387
Beynimizin otomatik olarak eşleştirmesi
gerçeğiyle ilgili ne yapıyoruz?
06:57
You know, one of the things
that you probablymuhtemelen are thinkingdüşünme about,
116
405697
5609
Biliyorsunuz ki, muhtemelen düşündüğünüz,
07:03
and you're probablymuhtemelen like, you know what,
117
411306
1978
tahmin ettiğiniz bir şey olan,
07:05
I'm just going to doubleçift down
on my colorrenk blindnesskörlük.
118
413284
3534
renk körlüğüm üzerinde duracağım.
07:08
Yes, I'm going to recommityatırmak to that.
119
416818
1727
Evet, buna yeniden değineceğim.
07:10
I'm going to suggestönermek to you, no.
120
418545
2117
Size önerecek miyim, hayır.
07:12
We'veBiz ettik gonegitmiş about as faruzak as we can go
tryingçalışıyor to make a differencefark
121
420662
3159
Renkleri görmeyerek farklılık yaratmaya
07:15
tryingçalışıyor to not see colorrenk.
122
423821
1613
çalışmakta epey yol katettik.
07:17
The problemsorun was never that we saw colorrenk.
It was what we did when we saw the colorrenk.
123
425434
4835
Sorun renkleri görmemiz asla değildi.
Renkleri gördüğümüzde yaptıklarımızdı.
07:22
It's a falseyanlış idealideal.
124
430269
4001
Bu yanlış bir ideal.
07:26
And while we're busymeşgul
pretendingdavranarak not to see,
125
434270
2770
Biz, hangi ırksal farklılığın
07:29
we are not beingolmak awarefarkında of the waysyolları
in whichhangi racialırk differencefark
126
437040
3831
insanların olanaklarını değiştirdiğini
fark etmediğimizi
07:32
is changingdeğiştirme people'sinsanların possibilitiesolasılıklar,
that's keepingkoruma them from thrivinggelişen,
127
440871
5281
görmezden gelmekle meşgulken,
bu onları gelişmekten alıkoyuyor
07:38
and sometimesara sıra it's causingneden olan them
an earlyerken deathölüm.
128
446152
5187
ve bazen onların erken ölümüne
sebep oluyor.
07:43
So in factgerçek, what the scientistsBilim adamları
are tellingsöylüyorum us is, no way.
129
451339
5546
Yani aslında bilim insanlarının
bize anlattığı şey, asla olmaz.
07:48
Don't even think about colorrenk blindnesskörlük.
130
456885
2395
Renk körlüğünü düşünmeyin bile.
07:51
In factgerçek, what they're suggestingdüşündüren is,
131
459280
2480
Aslında bize önerdikleri,
07:53
starebakıyorum at awesomemüthiş blacksiyah people.
132
461760
4530
müthiş siyah insanlara dik dik bakmak.
07:58
(LaughterKahkaha)
133
466290
1740
(Kahkahalar)
08:00
Look at them directlydirekt olarak in theironların facesyüzleri
and memorizeezberlemek them,
134
468030
4967
Onların yüzlerine bakın ve hatırlayın,
08:04
because when we look
at awesomemüthiş folksarkadaşlar who are blacksiyah,
135
472997
4666
çünkü siyah olan müthiş halka baktığımıza
08:09
it helpsyardım eder to dissociateayırmak
136
477663
3209
bu beynimizde otomatikman
gerçekleşen ilişkinin
08:12
the associationbirleşme that happensolur
automaticallyotomatik olarak in our brainbeyin.
137
480872
5533
bozulmasını kolaylaştırıyor.
08:18
Why do you think I'm showinggösterme you
these beautifulgüzel blacksiyah menerkekler behindarkasında me?
138
486405
5422
Sizce neden arkamda bu güzel siyah
erkekleri gösteriyorum?
08:23
There were so manyçok, I had to cutkesim them.
139
491827
3212
O kadar çoktu ki, onları kesmek
zorunda kaldım.
08:27
Okay, so here'sburada the thing:
140
495039
1312
Tamam, şöyle ki,
08:28
I'm tryingçalışıyor to resetsıfırlama your automaticOtomatik
associationsdernekler about who blacksiyah menerkekler are.
141
496351
5928
siyah insanlar hakkındaki otomatik
ayrıştırmanızı sıfırlamaya çalışıyorum.
08:34
I'm tryingçalışıyor to remindhatırlatmak you
142
502279
2362
Size genç siyahilerin,
08:36
that younggenç blacksiyah menerkekler
growbüyümek up to be amazingşaşırtıcı humaninsan beingsvarlıklar
143
504641
5024
inanılmaz insanlar olarak
büyüdüklerini ve hayatımızı
08:41
who have changeddeğişmiş our liveshayatları
and madeyapılmış them better.
144
509665
5706
değiştirip güzelleştirdiklerini
hatırlatmaya çalışıyorum.
08:47
So here'sburada the thing.
145
515371
2519
Burada başka bir şey var.
08:49
The other possibilityolasılık in scienceBilim,
146
517890
2551
Bilimdeki bir başka imkân,
08:52
and it's only temporarilygeçici olarak changingdeğiştirme
our automaticOtomatik assumptionsvarsayımlar,
147
520441
2924
sadece geçici olarak otomatik
varsayımlarımızı değiştiriyor
08:55
but one thing we know
148
523365
2505
ama sizde nefret uyandıran
08:57
is that if you take a whitebeyaz personkişi
who is odiousiğrenç that you know,
149
525870
4792
tanıdığınız iğrenç beyaz bir insanı alıp
09:02
and stickÇubuk it up nextSonraki to a personkişi of colorrenk,
150
530662
3010
mükemmel siyahi bir insanın
09:05
a blacksiyah personkişi, who is fabulousharika,
151
533672
2459
yanına koyarsanız,
09:08
then that sometimesara sıra actuallyaslında
causesnedenleri us to disassociateilişkisini kaldır too.
152
536131
3506
bazen gerçekten de ayrışmamıza
neden olur.
09:11
So think JeffreyJeffrey DahmerDahmer and ColinColin PowellPowell.
153
539637
5214
Jeffrey Dahmer ve Colin Powell'ı düşünün.
09:16
Just starebakıyorum at them, right? (LaughterKahkaha)
154
544851
2508
Hayretle bakıyorsunuz, değil mi?
(Kahkahalar)
09:19
But these are the things.
So go looking for your biasönyargı.
155
547359
2809
Ama bu şeyler.
Ön yargılarınızı arıyorsunuz.
09:22
Please, please, just get out of denialret
and go looking for disconfirmingdisconfirming dataveri
156
550168
4089
Lütfen, lütfen inkâr etmeyin ve
doğrulanmayan verilere bakın.
09:26
that will provekanıtlamak that in factgerçek
your oldeski stereotypesklişeler are wrongyanlış.
157
554257
4590
Bu gerçekte eski kalıplarınızın
yanlış olduğunu kanıtlayacak.
09:30
Okay, so that's numbernumara one: numbernumara two,
158
558847
1934
Tamam, bu bir numaraydı.
İki numara,
09:32
what I'm going to say is movehareket towardkarşı
younggenç blacksiyah menerkekler insteadyerine of away from them.
159
560781
4685
siyahilerden uzaklaşmak yerine
onlara doğru yürüyün diyeceğim.
09:37
It's not the hardestEn zor thing to do,
160
565466
2592
Bunu yapmak çok zor değil
09:40
but it's alsoAyrıca one of these things
161
568058
3870
ama bilinçli ve kasıtlı olarak
09:43
where you have to be consciousbilinçli
and intentionalkasıtlı about it.
162
571928
2676
yapmanız gereken şeylerden biri.
09:46
You know, I was in a WallDuvar StreetSokak areaalan
one time severalbirkaç yearsyıl agoönce
163
574604
3108
Bir keresinde birkaç yıl önce,
Wall Street bölgesinde
09:49
when I was with a colleagueçalışma arkadaşı of mineMayın,
and she's really wonderfulolağanüstü
164
577712
3382
bir meslektaşımlaydım.
O gerçekten müthiş biri.
09:53
and she does diversityçeşitlilik work with me
and she's a womankadın of colorrenk, she's KoreanKore dili.
165
581094
3640
Beraber çeşitlilik üzerine çalışıyorduk
ve o renkli bir kadın, Koreli.
09:56
And we were outsidedışında,
it was lategeç at night,
166
584734
1950
Dışarıdaydık ve gece geç bir saatti,
09:58
and we were sortçeşit of wonderingmerak ediyor where
we were going, we were lostkayıp.
167
586684
3042
nereye gittiğimizi bilmiyorduk,
kaybolmuştuk.
10:01
And I saw this personkişi acrosskarşısında the streetsokak,
and I was thinkingdüşünme, "Oh great, blacksiyah guy."
168
589726
4184
Karşı caddede onu gördüm ve düşündüm ki
"Müthiş, siyah adam."
10:05
I was going towardkarşı him
withoutolmadan even thinkingdüşünme about it.
169
593910
2768
Ona doğru düşünmeden yürüdüm.
10:08
And she was like,
"Oh, that's interestingilginç."
170
596678
3784
İş arkadaşım, "Bu çok ilginç" der gibiydi.
10:12
The guy acrosskarşısında the streetsokak,
he was a blacksiyah guy.
171
600462
2818
Karşı caddedeki o adam, siyahiydi.
10:15
I think blacksiyah guys generallygenellikle
know where they're going.
172
603280
3659
Bence siyahi adamlar genelde
nereye gittiklerini bilirler.
10:18
I don't know why exactlykesinlikle I think that,
but that's what I think.
173
606939
3645
Neden tam olarak böyle
düşünüyorum bilmiyorum.
10:22
So she was sayingsöz, "Oh, you
were going, 'Yay' Yay, a blacksiyah guy'Adam '?"
174
610584
5341
İş arkadaşım dedi ki,
"Yaşasın siyah adam mı dedin?"
10:27
She said, "I was going,
'Ooh' Ooh, a blacksiyah guy.'"
175
615925
3064
O ise, "Aa! Siyah adam" demiş.
10:30
Other directionyön. SameAynı need,
sameaynı guy, sameaynı clothesçamaşırlar,
176
618989
3396
Diğer yönde. Aynı ihtiyaç,
aynı adam, aynı kıyafetler,
10:34
sameaynı time, sameaynı streetsokak,
differentfarklı reactionreaksiyon.
177
622385
3349
aynı zaman, aynı cadde, farklı tepki.
"Çok kötü hissettim.
Ben bir çeşitlilik danışmanıyım.
10:37
And she said, "I feel so badkötü.
I'm a diversityçeşitlilik consultantdanışman.
178
625734
2729
Siyahi adam tribi yaptım. Ben renkli bir
insanım. Aman Tanrım!" dedi.
10:40
I did the blacksiyah guy thing.
I'm a womankadın of colorrenk. Oh my God!"
179
628463
2818
10:43
And I said, "You know what? Please.
We really need to relaxSakin ol about this."
180
631281
3774
Dedim ki, "Ne var biliyor musun? Lütfen.
Gerçekten rahatlamaya ihtiyacımız var."
10:47
I mean, you've got to realizegerçekleştirmek
I go way back with blacksiyah guys.
181
635055
3726
Yani siyahilerle uzun bir geçmişim
olduğunu anlamalısın.
10:50
(LaughterKahkaha)
182
638781
2746
(Kahkahalar)
10:53
My dadbaba is a blacksiyah guy.
You see what I'm sayingsöz?
183
641527
3236
Babam siyahi bir adam.
Ne diyorum görüyor musunuz?
10:56
I've got a 6'5" blacksiyah guy sonoğul.
I was marriedevli to a blacksiyah guy.
184
644763
3940
195 cm boyunda siyahi bir oğlum var.
Siyahi bir adamla evlendim.
11:00
My blacksiyah guy thing
is so widegeniş and so deepderin
185
648703
2516
Siyahi adamın kim olduğunu
anlayabilmek için
11:03
that I can prettygüzel much sortçeşit
and figureşekil out who that blacksiyah guy is,
186
651219
4790
siyahi görüşüm oldukça geniş ve derin
11:08
and he was my blacksiyah guy.
187
656009
1950
ve o benim siyahi adamımdı.
11:09
He said, "Yes, ladiesBayan, I know
where you're going. I'll take you there."
188
657959
3774
Dedi ki, "Evet hanımlar nereye gittiğinizi
biliyorum. Sizi oraya götüreceğim."
11:13
You know, biasesönyargıların are the storieshikayeleri
we make up about people
189
661733
3643
Ön yargılar, insanlar hakkında onların
gerçekte kim olduklarını
11:17
before we know who they actuallyaslında are.
190
665376
2512
bilmeden önce uydurduğumuz hikâyelerdir.
11:19
But how are we going to know who they are
191
667888
2732
Ama bize onlardan korkmamız ve
11:22
when we'vebiz ettik been told to avoidönlemek
and be afraidkorkmuş of them?
192
670620
3807
kaçınmamız gerektiği anlatılırken
onların kim olduğunu nasıl bileceğiz?
11:26
So I'm going to tell you
to walkyürümek towardkarşı your discomfortrahatsızlık.
193
674427
5053
Sıkıntınızın üstüne gitmenizi
söyleyeceğim.
11:31
And I'm not askingsormak you
to take any crazyçılgın risksriskler.
194
679480
3037
Aptalca bir riske girmenizi istemiyorum.
11:34
I'm sayingsöz, just do an inventoryenvanter,
195
682517
4900
Diyorum ki, bir envanter yapın,
11:39
expandgenişletmek your socialsosyal
and professionalprofesyonel circlesçevreler.
196
687417
3892
sosyal ve profesyonel dairenizi
genişletin.
11:43
Who'sKim'ın in your circledaire?
197
691309
1830
Daireniz içinde kim var?
11:45
Who'sKim'ın missingeksik?
198
693139
1456
Kim eksik?
11:47
How manyçok authenticotantik relationshipsilişkiler
199
695635
3957
Siyahi gençlerle, erkeklerle, kadınlarla
11:51
do you have with younggenç blacksiyah people,
folksarkadaşlar, menerkekler, womenkadınlar?
200
699592
6470
kaç tane özgün ilişkiniz var?
11:58
Or any other majormajör differencefark
from who you are
201
706062
3752
Tabiri caizse, olduğun kişiden
12:01
and how you rollrulo, so to speakkonuşmak?
202
709814
3336
ve nasıl davrandığından
önemli oranda farkı var mı?
12:05
Because, you know what?
Just look around your peripheryçevre.
203
713150
3079
Çünkü, biliyor musunuz?
Sadece etrafınıza bir bakın.
12:08
There mayMayıs ayı be somebodybirisi at work,
in your classroomsınıf,
204
716229
2303
İş yeri veya sınıfınızda biri olabilir,
12:10
in your houseev of worshipibadet, somewherebir yerde,
there's some blacksiyah younggenç guy there.
205
718532
3448
ibadet ettiğiniz yerde, bir yerlerde,
siyahi bir genç adam olabilir.
12:13
And you're niceGüzel. You say hiMerhaba.
206
721980
1458
İyi birisiniz. Merhaba deyin.
12:15
I'm sayingsöz go deeperDaha derine, closeryakın, furtherayrıca,
and buildinşa etmek the kindsçeşit of relationshipsilişkiler,
207
723438
6346
Daha derine, yakına, daha
ileriye gidin ve ilişki türleri kurun.
12:21
the kindsçeşit of friendshipsdostluklar that actuallyaslında
causesebeb olmak you to see the holisticbütünsel personkişi
208
729784
5280
Aslında bu ilişki türleri,
bütünsel kişiyi görmemizi
12:27
and to really go againstkarşısında the stereotypesklişeler.
209
735064
3488
ve basmakalıp düşüncelerden
kurtulmamızı sağlar.
12:30
I know some of you are out there,
210
738552
1593
Biliyorum içinizden birileri,
özellikle şunu diyecek, biliyorum çünkü
benim de beyaz arkadaşlarım var,
12:32
I know because I have some whitebeyaz
friendsarkadaşlar in particularbelirli that will say,
211
740145
3291
12:35
"You have no ideaFikir how awkwardgarip I am.
212
743436
1972
"Ne kadar tuhaf olduğumu bilmiyorsun.
12:37
Like, I don't think this
is going to work for me.
213
745408
2732
Bunun bende işe yarayacağını düşünmüyorum.
12:40
I'm sure I'm going to blowdarbe this."
214
748140
1736
Eminim elime yüzüme bulaştıracağım."
12:41
Okay, maybe, but this thing is not
about perfectionmükemmellik. It's about connectionbağ.
215
749876
5959
Tamam, belki mükemmellikle ilgili değil.
Bu, bağlantı ile ilgili.
12:47
And you're not going to get comfortablerahat
before you get uncomfortablerahatsız.
216
755835
5004
Rahatsız olmadan önce rahatlamazsınız.
12:52
I mean, you just have to do it.
217
760839
2130
Sadece yapmalısınız.
12:54
And younggenç blacksiyah menerkekler, what I'm sayingsöz is
218
762969
2347
Genç siyahi adamlar, diyorum ki
12:57
if someonebirisi comesgeliyor your way, genuinelygerçekten
and authenticallyotantik, take the invitationdavet.
219
765316
5045
birisi yolunuza özgünce ve gerçekçe
çıkıyorsa davetini kabul edin.
13:02
Not everyoneherkes is out to get you.
220
770361
1850
Kimse üstünüze gelmeyecek.
13:04
Go looking for those people
who can see your humanityinsanlık.
221
772211
4480
Sizdeki tevazuyu görebilen
insanlar arayın.
13:08
You know, it's the empathyempati
and the compassionmerhamet
222
776691
3508
Bu bizden farklı insanlarla yaptığımız
13:12
that comesgeliyor out of havingsahip olan relationshipsilişkiler
with people who are differentfarklı from you.
223
780199
4704
ilişkilerde ortaya çıkan empati
ve merhamettir.
13:16
Something really powerfulgüçlü
and beautifulgüzel happensolur:
224
784903
2995
Çok güçlü ve güzel bir şey
ortaya çıkar:
13:19
you startbaşlama to realizegerçekleştirmek that they are you,
225
787898
2516
Onların siz olduklarının
farkına varırsınız,
13:22
that they are partBölüm of you,
that they are you in your familyaile,
226
790414
5782
onlar sizin bir parçanızdır,
ailenizden biridir.
13:28
and then we ceaseAteşkes to be bystandersseyirci
227
796196
2998
Sonra seyirci olmayı bırakır,
13:31
and we becomeolmak actorsaktörler,
we becomeolmak advocatessavunucuları,
228
799194
3985
aktör oluruz, avukat oluruz
13:35
and we becomeolmak alliesMüttefikler.
229
803179
2498
ve müttefik oluruz.
13:37
So go away from your comfortkonfor
into a biggerDaha büyük, brighterdaha parlak thing,
230
805677
5471
Şimdi rahatlığınızdan uzaklaşıp
daha büyük ve parlak bir şey içine girin,
13:43
because that is how we will stop
anotherbir diğeri FergusonFerguson from happeningolay.
231
811148
4992
çünkü bunu yaparak başka bir Ferguson
olayını önleyebiliriz.
13:48
That's how we createyaratmak a communitytoplum
232
816140
2230
Böylece herkesin özellikle de
13:50
where everybodyherkes, especiallyözellikle
younggenç blacksiyah menerkekler, can thrivegelişmek.
233
818370
3012
siyahi insanların başarılı olduğu
bir toplum oluşturabiliriz.
13:53
So this last thing is going to be harderDaha güçlü,
234
821382
2923
Sonuncusu biraz zor olabilir,
13:56
and I know it, but I'm just going
to put it out there anywayneyse.
235
824305
2868
bunu biliyorum ama yine de
onu bir yerlere koyacağım.
13:59
When we see something, we have to have
the couragecesaret to say something,
236
827173
5239
Bir şey gördüğümüzde, bir şey söylemek
için cesaretimiz olmalı,
14:04
even to the people we love.
237
832412
3794
sevdiğimiz insanlara bile.
14:08
You know, it's holidaystatil
and it's going to be a time
238
836206
3641
Tatillerde masanın etrafına oturup
14:11
when we're sittingoturma around the tabletablo
and havingsahip olan a good time.
239
839847
3432
güzel zaman geçirecek vaktimiz olacak.
14:15
ManyBirçok of us, anywaysneyse, will be in holidaystatil,
240
843279
2199
Birçoğumuz, tatilde
14:17
and you've got to listen to
the conversationskonuşmaları around the tabletablo.
241
845478
4924
masanın etrafındaki sohbetlere
tanık olacak.
14:22
You startbaşlama to say things like,
"Grandma'sBüyükanne'nin a bigotyobaz."
242
850402
6692
"Büyükannem bir yobaz." demeye
başlayacaksınız.
14:29
(LaughterKahkaha)
243
857094
1830
(Kahkahalar)
14:30
"UncleAmca JoeJoe is racistırkçı."
244
858924
2939
"Joe amca bır ırkçı."
14:33
And you know, we love GrandmaBüyükanne
and we love UncleAmca JoeJoe. We do.
245
861863
4619
Ama büyükannemizi
ve Joe amcamızı seviyoruz.
14:38
We know they're good people,
but what they're sayingsöz is wrongyanlış.
246
866482
5455
Onlar iyi insanlar ama
söyledikleri yanlış.
14:45
And we need to be ableyapabilmek to say something,
because you know who elsebaşka is at the tabletablo?
247
873317
5647
Bir şeyler söyleyebilmeliyiz çünkü
masada başka kimlerin olduğunu biliyoruz?
14:52
The childrençocuklar are at the tabletablo.
248
880300
2854
Çocuklarımız da masada.
14:55
And we wondermerak etmek why these biasesönyargıların don't dieölmek,
and movehareket from generationnesil to generationnesil?
249
883154
5245
Ön yargıların bitmeyip neden nesilden
nesile geçtiğini merak ediyoruz.
15:00
Because we're not sayingsöz anything.
250
888399
3251
Çünkü hiçbir şey söylemiyoruz.
15:03
We'veBiz ettik got to be willingistekli to say, "GrandmaBüyükanne,
we don't call people that anymoreartık."
251
891650
6522
Şöyle diyebilmeliyiz: "Büyükanne,
artık insanlara öyle demeyeceğiz"
15:10
"UncleAmca JoeJoe, it isn't truedoğru
that he deservedhak that.
252
898172
5211
"Joe Amca, bu doğru değil,
o bunu hak etmiyor.
15:15
No one deserveshak ediyor that."
253
903383
2936
Kimse bunu hak etmiyor."
15:18
And we'vebiz ettik got to be willingistekli
254
906319
3414
Eğer siyahi ebeveynlerin, özellikle
15:21
to not shelterbarınak our childrençocuklar
from the uglinessçirkinlik of racismırkçılık
255
909733
4774
siyah erkek çocukları olanların bunu
yapma lüksü yoksa,
15:26
when blacksiyah parentsebeveyn don't
have the luxurylüks to do so,
256
914507
3312
çocuklarımızı ırkçılığın çirkinliğinden
15:29
especiallyözellikle those who have
younggenç blacksiyah sonsoğulları.
257
917819
4781
korumamak için istekli olmamız lazım.
15:34
We'veBiz ettik got to take
our lovelygüzel darlingscanlarım, our futuregelecek,
258
922600
3381
Canlarımızı, geleceğimizi alıp
15:37
and we'vebiz ettik got to tell them we have
an amazingşaşırtıcı countryülke with incredibleinanılmaz idealsidealleri,
259
925981
7802
onlara idealleri olan ne kadar güzel
bir ülkemiz olduğunu anlatmalıyız.
15:45
we have workedişlenmiş incrediblyinanılmaz hardzor,
and we have madeyapılmış some progressilerleme,
260
933783
2979
Çok çalıştık, bazı ilerlemeler kaydettik
15:48
but we are not donetamam.
261
936762
3170
ama henüz bitirmedik.
15:51
We still have in us this oldeski stuffşey
262
939932
3994
Hâlâ üstünlük konusunda eski
saçmalıklarımız var
15:55
about superiorityüstünlük and it is causingneden olan us
263
943926
3041
ve bu, kurum, toplum
15:58
to embedGöm those furtherayrıca
into our institutionskurumlar
264
946967
3472
ve nesillerimizin kafasına
16:02
and our societytoplum and generationsnesiller,
265
950439
1979
bunu sokmamıza neden oluyor.
16:04
and it is makingyapma for despairumutsuzluk
266
952418
3609
Bu, umutsuz, uyumsuz ve de yıkıcı
16:08
and disparitiesfarklılıkların and a devastatingyıkıcı
devaluingdeğersizleştirmeliler of younggenç blacksiyah menerkekler.
267
956027
7124
değersizleşmiş siyahi genç
adamlar oluşturuyor.
16:15
We still strugglemücadele, you have to tell them,
268
963151
2461
Hâlâ mücadele ediyoruz,
iki rengi birlikte
16:17
with seeinggörme bothher ikisi de the colorrenk
269
965612
2778
ve siyahi genç adamların karakterini
16:20
and the characterkarakter of younggenç blacksiyah menerkekler,
270
968390
3634
görebilmeyi anlatmak zorundasınız
16:24
but that you, and you expectbeklemek them,
271
972024
3833
ama beklediğiniz,
16:27
to be partBölüm of the forcesgüçler of changedeğişiklik
in this societytoplum
272
975857
4514
bu toplumda bu haksızlığa karşı duracak
16:32
that will standdurmak againstkarşısında injusticeadaletsizlik
and is willingistekli, aboveyukarıdaki all other things,
273
980371
6568
değişim güçlerinin bir parçası olmak
ve diğer her şeyden daha fazla
16:38
to make a societytoplum where younggenç blacksiyah menerkekler
can be seengörüldü for all of who they are.
274
986939
8786
genç siyahi erkeklerin toplumda kim
olduklarını görebilmelerini istiyorsunuz.
16:48
So manyçok amazingşaşırtıcı blacksiyah menerkekler,
275
996705
4922
Birçok muhteşem siyah erkek,
16:53
those who are the mostçoğu amazingşaşırtıcı
statesmenDevlet adamları that have ever livedyaşamış,
276
1001627
8332
gelmiş geçmiş en muhteşem
devlet adamı olanlar,
17:01
bravecesur soldiersaskerler,
277
1009959
3033
cesur askerler,
17:04
awesomemüthiş, hardworkingçalışkan laborersişçi.
278
1012992
4294
harika, çalışkan emekçiler.
17:09
These are people who
are powerfulgüçlü preachersVaiz.
279
1017286
4656
Güçlü bir vaiz olan insanlar var.
17:13
They are incredibleinanılmaz scientistsBilim adamları
and artistssanatçılar and writersyazarlar.
280
1021942
5595
İnanılmaz bilim adamları,
sanatçılar ve yazarlar.
Dinamik komedyenler.
17:19
They are dynamicdinamik comedianskomedyenler.
281
1027537
3975
17:23
They are dotingdüşkün grandpasdedeler,
282
1031512
4936
Sevecen büyükbabalar
17:28
caringsempatik sonsoğulları.
283
1036448
3032
ve önem veren evlatlar.
17:31
They are stronggüçlü fathersbabalar,
284
1039480
4757
Güçlü babalar
17:36
and they are younggenç menerkekler
with dreamsrüyalar of theironların ownkendi.
285
1044237
4356
ve kendi hayalleri olan genç adamlar.
17:40
Thank you.
286
1048593
3557
Teşekkürler.
(Alkışlar)
17:44
(ApplauseAlkış)
287
1052150
4133
Translated by Yunus Aşık
Reviewed by Ramazan Şen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Vernā Myers - Diversity advocate
Vernā Myers is dedicated to promoting meaningful, lasting diversity in the workplace.

Why you should listen

Vernā Myers is a diversity consultant and self-described "recovering lawyer" with a degree from Harvard Law. She leads the Vernā Myers Consulting Group, an organization that has helped break down barriers of race, gender, ethnicity and sexual orientation in thousand-member workplaces. She is also the author of Moving Diversity Forward: How to Go from Well-Meaning to Well-Doing.

Myers encourages us to recognize our own biases in order to actively combat them, emphasizing a "low guilt, high responsibility" philosophy. In her work she points to her own inner biases, because, as she says, "People relax when they know the diversity lady has her own issues."

More profile about the speaker
Vernā Myers | Speaker | TED.com