ABOUT THE SPEAKER
Aziz Abu Sarah - Entrepreneur + educator
Aziz Abu Sarah helps people break down cultural and historical barriers through tourism.

Why you should listen

When Aziz Abu Sarah was a boy, his older brother was arrested on charges of throwing stones. He was taken to prison and beaten — and died of his injuries. Sarah grew up angry, bitter and wanting revenge. But when later in life he met, for the first time, Jews who were not soldiers, Sarah had an epiphany: Not only did they share his love of small things, namely country music, but coming face to face with the “enemy” compelled him to find ways to overcome hatred, anger and fear.

Sarah founded MEJDI Tours to send tourists to Jerusalem with two guides, one Jewish and one Palestinian, each offering a different history and narrative of the city. Sarah tells success stories of tourists from the US visiting a Palestinian refugee camp and listening to joint Arab and Jewish bands play music, and of a Muslim family from the UK sharing Sabbath dinner with a Jewish family and realizing that 100 years ago, their people came from the same town in Northern Africa. MEJDI is expanding its service to Iran, Turkey, Ireland and other regions suffering from cultural conflict. If more of the world’s 1 billion tourists were to engage with real people living real lives, argues Sarah, it would be a powerful force for shattering sterotypes and promoting understanding, friendship and peace.

More profile about the speaker
Aziz Abu Sarah | Speaker | TED.com
TED2014

Aziz Abu Sarah: For more tolerance, we need more ... tourism?

Aziz Abu Sarah: Daha fazla hoşgörü için ihitiyacımız olan daha fazla ... turizm mi?

Filmed:
1,494,756 views

Aziz Abu Sarah, barışı sağlamak için sıradışı bir yaklaşımı olan Filistinli bir aktivist: Turist olmak.TED Dostları farklı kültürlerdeki insanların birbirleriyle olan basit etkileşimlerinin onlarca yıllık nefreti nasıl sarsabileceğini gösteriyor.Filistinlilerin İsrail'i ziyaretiyle başlıyor ve ötesine geçiyor...
- Entrepreneur + educator
Aziz Abu Sarah helps people break down cultural and historical barriers through tourism. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
I'm a tourismturizm entrepreneurgirişimci
and a peacebuilderpeacebuilder,
0
810
3158
Ben turizm alanında bir
girişimciyim ve arabulucuyum,
00:15
but this is not how I startedbaşladı.
1
3968
2856
fakat bu şekilde başlamadım.
00:18
When I was sevenYedi yearsyıl oldeski,
I rememberhatırlamak watchingseyretme televisiontelevizyon
2
6824
3065
7 yaşımdayken, televizyon izlediğimi,
00:21
and seeinggörme people throwingatma rockskayalar,
3
9889
2577
insanların taş fırlattığını gördüğümü ve bunun
00:24
and thinkingdüşünme, this mustşart be
a funeğlence thing to do.
4
12466
3390
eğlenceli bir şey olduğunu düşündüğümü hatırlıyorum.
00:27
So I got out to the streetsokak
and threwattı rockskayalar,
5
15856
2345
Böylece sokağa çıktım ve taş fırlatmaya başladım,
00:30
not realizingfark I was supposedsözde
to throwatmak rockskayalar at Israeliİsrail carsarabalar.
6
18201
4481
taşları İsraillilerin arabalarına
fırlatmam gerektiğinin farkında olmadan.
00:34
InsteadBunun yerine, I endedbitti up stoningTaşlama
my neighbors'komşularının carsarabalar. (LaughterKahkaha)
7
22682
4226
Bunun yerine ben de komşumuzun
arabasını taşlamıştım. (Gülüşmeler)
00:38
They were not enthusiastichevesli
about my patriotismVatanseverlik.
8
26908
3902
Onlar benim vatanseverliğim konusunda hevesli değillerdi.
00:42
This is my pictureresim with my brothererkek kardeş.
9
30810
2094
Bu benim kardeşimle birlikte çekilmiş bir fotoğrafım.
00:44
This is me, the little one,
and I know what you're thinkingdüşünme:
10
32904
2835
Bu benim, küçük olan
ve şunu düşündüğünüzü biliyorum:
00:47
"You used to look cuteşirin,
what the heckkahrolası happenedolmuş to you?"
11
35739
2941
"Çok şirin görünüyormuşsun, sana ne olmuş böyle?"
00:50
But my brothererkek kardeş, who is olderdaha eski than me,
12
38680
1951
Benden büyük olan erkek kardeşim,
00:52
was arrestedtutuklandı when he was 18,
13
40631
2414
18 yaşındayken tutuklandı ve
00:55
takenalınmış to prisonhapis on chargesücretleri
of throwingatma stonestaşlar.
14
43045
2949
taş atma suçlamasıyla hapse atıldı.
00:57
He was beatendövülmüş up when he refusedreddetti
to confessitiraf that he threwattı stonestaşlar,
15
45994
3576
Taş attığını itiraf etmeyi reddettiği için dövüldü
01:01
and as a resultsonuç, had internal injuriesyaralanmalar
16
49570
2601
ve nihayetinde, hapishaneden salıverildiğinde
01:04
that causedneden oldu his deathölüm soonyakında after
he was releasedyayınlandı from prisonhapis.
17
52171
4643
ölümüne sebep olan
bir takım iç yaralanmaları vardı.
01:08
I was angrykızgın, I was bitteracı,
18
56814
3646
Kızgındım, üzgündüm
01:12
and all I wanted was revengeintikam.
19
60460
3692
ve tüm istediğim şey intikamdı.
01:16
But that changeddeğişmiş when I was 18.
20
64152
2507
Fakat 18 yaşıma geldiğimde bu değişti.
01:18
I decidedkarar that I neededgerekli
Hebrewİbranice to get a job,
21
66659
3437
İşe girmek için İbranice öğrenmem
gerektiğine karar verdim.
01:22
and going to studyders çalışma Hebrewİbranice
in that classroomsınıf
22
70096
2507
Bir sınıfa kaydoldum
ve İbranice öğrenmeye başladım.
01:24
was the first time I ever metmet JewsYahudiler
who were not soldiersaskerler.
23
72603
5434
O sınıfta asker olmayan
bir Yahudi ile ilk defa karşılaştım.
01:30
And we connectedbağlı over really smallküçük things,
like the factgerçek that I love countryülke musicmüzik,
24
78037
4882
Üstelik, Filistinliler için yabancı olan
ve benim sevdiğim bir müzik türü olan folk müzik
gibi bir takım küçük şeylerle iletişim kurduk.
01:34
whichhangi is really strangegarip
for PalestiniansFilistinliler.
25
82919
3727
01:38
But it was then that I realizedgerçekleştirilen alsoAyrıca
that we have a wallduvar of angeröfke,
26
86646
4660
Ancak, bizi birbirimizden ayrı düşüren
01:43
of hatredkin and of ignorancecehalet
that separatesayıran us.
27
91306
5613
öfke, nefret ve cahillik gibi
duvarların olduğunu ilk defa farkettim.
01:48
I decidedkarar that it doesn't mattermadde
what happensolur to me.
28
96919
4499
Artık bana ne olduğunun çok da
fark etmediğine karar verdim.
01:53
What really mattershususlar is how I dealanlaştık mı with it.
29
101418
2693
Asıl önemli olan onunla nasıl başa çıktığımdı.
01:56
And thereforebu nedenle, I decidedkarar
to dedicateadamak my life
30
104111
3344
Böylece, hayatımı insanları birbirinden ayıran
01:59
to bringinggetiren down the wallsduvarlar
that separateayrı people.
31
107455
4388
bu duvarları yıkmaya adadım.
02:03
I do so throughvasitasiyla manyçok waysyolları.
32
111843
2020
Bunu da birçok yoldan yaptım.
02:05
TourismTurizm is one of them,
but alsoAyrıca mediamedya and educationEğitim,
33
113863
3100
Turizm bunlardan sadece bir tanesi,
bunun yanı sıra medya ve eğitim de var.
02:08
and you mightbelki be wonderingmerak ediyor,
really, can tourismturizm changedeğişiklik things?
34
116963
3694
Merak ediyor olabilirsiniz, turizm
gerçekten bir şeyleri değiştirebilir mi?
02:12
Can it bringgetirmek down wallsduvarlar? Yes.
35
120657
1710
O duvarları yıkabilir mi? Evet.
02:14
TourismTurizm is the besten iyi sustainablesürdürülebilir way
to bringgetirmek down those wallsduvarlar
36
122367
4720
Turizm o duvarları yıkmak
ve insanların birbiri ile iletişimini sağlayabilmek
02:19
and to createyaratmak a sustainablesürdürülebilir way
of connectingbağlantı with eachher other
37
127087
4385
ve arkadaşlıkları oluşturmak için
en iyi sürdürülebilir yöntem.
02:23
and creatingoluşturma friendshipsdostluklar.
38
131472
2554
2009 yılında, iki yahudi arkadaşla birlikte
02:26
In 2009, I cofoundedcofounded MejdiMejdi ToursTurlar,
39
134026
3785
insanları birbiri ile iletişime geçirebilmek amacıyla
02:29
a socialsosyal enterpriseKurumsal that
aimsamaçları to connectbağlamak people,
40
137811
3460
bir sosyal girişimcilik olarak, Mejdi Tours'u kurdum.
02:33
with two JewishYahudi friendsarkadaşlar, by the way,
41
141271
2461
Yapacağımız şey, uygulayacağımız model ise,
02:35
and what we'lliyi do, the modelmodel we did,
42
143732
2299
örneğin, Kudüs'de iki tane tur rehberimiz olacak,
02:38
for exampleörnek, in JerusalemJerusalem,
we would have two tourtur guideskılavuzları,
43
146031
3506
bir İsrailli ve bir Filistinli gezilere
birlikte rehberlik edecekler,
02:41
one Israeliİsrail and one PalestinianFilistin,
guidingrehberlik the tripsgezileri togetherbirlikte,
44
149537
3459
tamamen farklı açılardan tarihi, hikayeleri
02:44
tellingsöylüyorum historytarih and narrativeöykü
and archaeologyArkeoloji and conflictfikir ayrılığı
45
152996
3205
ve arkeolojiyi ve çatışmaları anlatacaklardı.
02:48
from totallybütünüyle differentfarklı perspectivesbakış açıları.
46
156201
2972
02:51
I rememberhatırlamak runningkoşu a tripgezi togetherbirlikte
with a friendarkadaş namedadlı KobiKOBİ --
47
159173
3358
Kobi adından bir arkadaşımla birlikte
bir geziyi idare ettiğimizi hatırlıyorum.
Chicago'dan gelen bir yahudi
topluluğu idi ve gezi Kudüs'te idi.
02:54
JewishYahudi congregationcemaat from ChicagoChicago,
the tripgezi was in JerusalemJerusalem --
48
162531
3024
Onları bir mülteci kampına götürdük,
Filistintililerin yaşadığı bir mülteci kampına
02:57
and we tookaldı them to a refugeemülteci campkamp,
a PalestinianFilistin refugeemülteci campkamp,
49
165555
3162
03:00
and there we had this amazingşaşırtıcı foodGıda.
50
168717
2100
ve orada muhteşem yemekler yedik.
03:02
By the way, this is my motheranne. She's coolgüzel.
51
170817
2883
Bu arada bu benim annem.
O çok iyi birisidir.
03:05
And that's the PalestinianFilistin
foodGıda calleddenilen maqlubaMaklube.
52
173700
2554
Bu ise maklube dediğimiz bir Filistin yemeği.
"Tepetaklak" anlamına geliyor.
03:08
It meansanlamına geliyor "upside-downters."
53
176254
1317
03:09
You cookpişirmek it with ricepirinç and chickentavuk,
and you flipfiske it upside-downters.
54
177571
3224
Pirinç ve tavukla pişiyorsunuz
ve altını üstüne çeviriyorsunuz.
03:12
It's the besten iyi mealyemek ever.
55
180795
1641
Gelmiş geçmiş en harika yemek.
Hepimiz birlikte yeriz.
03:14
And we'lliyi eatyemek togetherbirlikte.
56
182436
1308
Sonra İsrailli ve Filistinli müzisyenlerin
oluşturduğu bir müzik grubuna katıldık
03:15
Then we had a jointortak bandgrup,
Israeliİsrail and PalestinianFilistin musiciansmüzisyenler,
57
183744
2804
ve biraz göbek dansı yaptık.
03:18
and we did some belly-dancinggöbek dansı.
58
186548
1857
Eğer hiç bilmiyorsanız, size sonra öğretebilirim.
03:20
If you don't know any,
I'll teachöğretmek you latersonra.
59
188405
3390
Ama orayı terk ettiğimizde, her iki tarafı da,
03:23
But when we left, bothher ikisi de sidestaraf,
60
191795
3112
ayrılmak istemedikleri için ağlıyorlardı.
03:26
they were cryingağlıyor because
they did not want to leaveayrılmak.
61
194907
2577
03:29
ThreeÜç yearsyıl latersonra, those
relationshipsilişkiler still existvar olmak.
62
197484
3622
Kurulan bu bağlar, 3 yıl
sonra da hala devam ediyor.
Bir milyon insanın,
03:33
ImagineHayal with me
if the one billionmilyar people
63
201106
2810
bu tarzda her yıl uluslararası seyahat ettiğini,
03:35
who travelseyahat internationallyuluslararası
everyher yearyıl travelseyahat like this,
64
203916
3807
bir otobüsle bir yerden bir yere,
bir otelden bir başkasına götürülmediğini,
03:39
not beingolmak takenalınmış in the busotobüs
from one sideyan to anotherbir diğeri,
65
207724
2972
03:42
from one hotelotel to anotherbir diğeri,
66
210696
2321
otobüslerin penceresinden insanları
ve kültürleri fotoğraflamadığını
03:45
takingalma picturesresimler from the windowspencereler
of theironların busesotobüsler of people and cultureskültürler,
67
213017
3971
fakat insanlarla gerçekten
bağ kurduğunu hayal edin.
03:48
but actuallyaslında connectingbağlantı with people.
68
216988
3181
Bir keresinde İngiltere'den müslüman bir grubu alıp,
03:52
You know, I rememberhatırlamak havingsahip olan
a MuslimMüslüman groupgrup from the U.K.
69
220169
3924
Ortadox Yahudi bir ailenin evine götürdüğümü
03:56
going to the houseev
of an OrthodoxOrtodoks JewishYahudi familyaile,
70
224093
2786
ve orada ilk cuma akşamı, sebt günü yemeği yediklerini,
03:58
and havingsahip olan theironların first FridayCuma night
dinnersakşam yemekleri, that SabbathSabbath dinnerakşam yemegi,
71
226879
4389
birlikte hamin olarak adlandırılan
04:03
and eatingyemek yiyor togetherbirlikte haminhamin,
whichhangi is a JewishYahudi foodGıda, a stewgüveç,
72
231268
3575
bir yahudi yemeği olan yahniyi yediklerini
04:06
just havingsahip olan the connectionbağ
of realizingfark, after a while,
73
234843
2879
bir süre sonrada da ailelerin 100 yıl önce
04:09
that a hundredyüz yearsyıl agoönce,
theironların familiesaileleri camegeldi out
74
237722
2972
Kuzey Amerika'da aynı yerde ortaya çıktığına
ilişkin bağın farkına vardıklarını hatırlıyorum.
04:12
of the sameaynı placeyer in NorthernKuzey AfricaAfrika.
75
240694
3079
Bu sizin Facebook profil resminiz değil.
04:15
This is not a photoFotoğraf profileprofil
for your FacebookFacebook.
76
243773
3075
04:18
This is not disasterafet tourismturizm.
77
246848
1834
Bu afet turizmi değil.
04:20
This is the futuregelecek of travelseyahat,
78
248682
2368
Bu seyahat etmenin varacağı nokta
04:23
and I inviteDavet etmek you to joinkatılmak me to do that,
to changedeğişiklik your travelseyahat.
79
251050
3064
ve ben de sizleri seyahatlerin şeklini
değiştirerek bana katılmaya davet ediyorum.
04:26
We're doing it all over the worldDünya now,
80
254114
1951
Şu anda tüm dünyada bu faaliyeti sürdürüyoruz
İrlanda'dan, İran'a, Türkiye'ye
04:28
from Irelandİrlanda to Iranİran to TurkeyTürkiye,
81
256065
2438
ve heryere ulaşıp, dünyayı
değiştirebileceğimizi düşünüyoruz.
04:30
and we see ourselveskendimizi going
everywhereher yerde to changedeğişiklik the worldDünya.
82
258503
2996
Teşekkürler.
04:33
Thank you.
83
261499
1230
04:34
(ApplauseAlkış)
84
262729
1904
(Alkış)
Translated by Mehmet Şeker
Reviewed by Öykü Doğan

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Aziz Abu Sarah - Entrepreneur + educator
Aziz Abu Sarah helps people break down cultural and historical barriers through tourism.

Why you should listen

When Aziz Abu Sarah was a boy, his older brother was arrested on charges of throwing stones. He was taken to prison and beaten — and died of his injuries. Sarah grew up angry, bitter and wanting revenge. But when later in life he met, for the first time, Jews who were not soldiers, Sarah had an epiphany: Not only did they share his love of small things, namely country music, but coming face to face with the “enemy” compelled him to find ways to overcome hatred, anger and fear.

Sarah founded MEJDI Tours to send tourists to Jerusalem with two guides, one Jewish and one Palestinian, each offering a different history and narrative of the city. Sarah tells success stories of tourists from the US visiting a Palestinian refugee camp and listening to joint Arab and Jewish bands play music, and of a Muslim family from the UK sharing Sabbath dinner with a Jewish family and realizing that 100 years ago, their people came from the same town in Northern Africa. MEJDI is expanding its service to Iran, Turkey, Ireland and other regions suffering from cultural conflict. If more of the world’s 1 billion tourists were to engage with real people living real lives, argues Sarah, it would be a powerful force for shattering sterotypes and promoting understanding, friendship and peace.

More profile about the speaker
Aziz Abu Sarah | Speaker | TED.com