ABOUT THE SPEAKER
Clint Smith - Poet, educator
Clint Smith's work blends art and activism.

Why you should listen

Clint Smith is a writer, teacher and doctoral candidate at Harvard University studying education, incarceration and inequality. Previously, he taught high school English in Prince George’s County, Maryland where, in 2013, he was named the Christine D. Sarbanes Teacher of the Year by the Maryland Humanities Council.

Clint is a 2014 National Poetry Slam champion, an Individual World Poetry Slam Finalist, and author of the poetry collection Counting Descent. He has received fellowships from the National Science Foundation, Cave Canem and the Callaloo Creative Writing Workshop. His writing has appeared in The New Yorker, The Guardian, Boston Review, American Poetry Review, Harvard Educational Review and elsewhere. He was born and raised in New Orleans, LA.

More profile about the speaker
Clint Smith | Speaker | TED.com
TED2015

Clint Smith: How to raise a black son in America

Clint Smith: Amerika'da siyahi bir çocuk nasıl yetiştirilir

Filmed:
2,208,793 views

Çocuklar olarak, hepimiz ebeveynlerimizden ve öğretmenlerimizden garip ve kafa karıştıran öğütler alırız. Genç Clint Smith ise bu öğüdü su tabancası ile karanlık bir park alanında beyaz arkadaşları ile oynarken alır. Bu gönülden konuşmada, şair, babasının öfkeli ve korku dolu tepkisini sahneliyor.
- Poet, educator
Clint Smith's work blends art and activism. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
GrowingBüyüyen up, I didn't always understandanlama
0
890
2300
Büyürken neden ailemin koydukları
00:15
why my parentsebeveyn madeyapılmış me
followtakip et the ruleskurallar that they did.
1
3190
2695
kurallara uymam gerektiğini hiç anlamadım.
00:17
Like, why did I really
have to mowbiçmek the lawnçim?
2
5885
2790
Anne neden çimleri ben biçmek zorundayım?
00:20
Why was homeworkev ödevi really that importantönemli?
3
8675
2668
Neden ödev bu kadar önemliydi?
00:23
Why couldn'tcould I put jellyjöle beansfasulye
in my oatmealyulaf ezmesi?
4
11343
3924
Neden yulaf ezmesine jöleli şeker ekleyemem?
00:27
My childhoodçocukluk was aboundbol
with questionssorular like this.
5
15267
2856
Çocukluğum böyle sorularla geçti.
00:30
NormalNormal things about beingolmak a kidçocuk
and realizingfark that sometimesara sıra,
6
18123
4273
Çocuklukla ilgili normal şeyler,
nedenini tam olarak anlamasam da
en iyisi ailemi dinlemekti.
00:34
it was besten iyi to listen to my parentsebeveyn
even when I didn't exactlykesinlikle understandanlama why.
7
22396
4083
00:38
And it's not that they didn't want
me to think criticallyciddi olarak.
8
26479
3016
Böyle davranmaları eleştirel
düşünmemi istemediklerinden değil.
00:41
TheirOnların parentingEbeveynlik always soughtaranan
to reconcileuzlaştırmak the tensiongerginlik
9
29495
2601
Onların ebeveynlikleri daima
kardeşlerimin dünyaya gelmesi
00:44
betweenarasında havingsahip olan my siblingsKardeşler and I
understandanlama the realitiesgerçekler of the worldDünya,
10
32096
3451
ve benim dünyanın gerçekliklerini anlamam
arasındaki tansiyonu dengelerken
00:47
while ensuringsağlanması that we never acceptedkabul edilmiş
the statusdurum quoQuo as inevitablekaçınılmaz.
11
35547
4107
mevcut durumun kaçınılmaz olduğunu
asla kabul etmemeyi sağlamakla geçti.
00:51
I camegeldi to realizegerçekleştirmek that this,
in and of itselfkendisi,
12
39654
3308
Daha sonra anladım ki, özünde,
00:54
was a very purposefulamaca hizmet edecek formform of educationEğitim.
13
42964
2366
bu bilinçli bir eğitim şekliydi.
Benim en sevdiğim eğitimcilerden
Brezilyalı yazar ve eğitimci Paulo Freire,
00:58
One of my favoritesevdiğim educatorseğitimciler,
BrazilianBrezilya authoryazar and scholarbilim adamı PauloPaulo FreireFreire,
14
46050
4120
01:02
speakskonuşur quiteoldukça explicitlyaçıkça
about the need for educationEğitim
15
50170
3099
eleştirel düşünebilmek ve insanlığın
ortak paydasına dahil olabilmek için
01:05
to be used as a toolaraç for criticalkritik
awakeninguyanış and sharedpaylaşılan humanityinsanlık.
16
53269
3848
eğitime ihtiyaç olduğunu açıkça belirtir.
01:09
In his mostçoğu famousünlü bookkitap,
"PedagogyPedagoji of the OppressedEzilen,"
17
57857
2785
En ünlü kitabi olan "Ezilenlerin
Pedagojisi" adlı kitabında:
01:12
he statesdevletler, "No one can be
authenticallyotantik humaninsan
18
60642
4514
"Hiç kimse başkasının insan olmasını
engellerken
01:17
while he preventsengeller othersdiğerleri from beingolmak so."
19
65156
2231
gerçekten insan olamaz."
01:20
I've been thinkingdüşünme a lot about this
latelyson zamanlarda, this ideaFikir of humanityinsanlık,
20
68167
3820
Son zamanlarda bunu çok
düşünüyorum, bu insanlık fikrini.
01:23
and specificallyözellikle, who in this worldDünya
is affordedelde edilmiştir the privilegeayrıcalık
21
71987
3277
Ve kimin tamamen insan olarak algılanma
01:27
of beingolmak perceivedalgılanan as fullytamamen humaninsan.
22
75264
3016
ayrıcalığına gücü yettiğini düşünüyorum.
01:30
Over the coursekurs of
the pastgeçmiş severalbirkaç monthsay,
23
78280
2330
Geçtiğimiz birkaç ay boyunca,
01:32
the worldDünya has watchedizledi
as unarmedSilahsız blacksiyah menerkekler, and womenkadınlar,
24
80610
3208
sivil siyahi adam ve kadının
yasa dışı infazcı ve polis tarafından
01:35
have had theironların liveshayatları takenalınmış
at the handseller of policepolis and vigilanteKanunsuzları düzenleme.
25
83818
3937
öldürülmesini tüm dünya izledi.
01:39
These eventsolaylar and all that
has transpiredtranspired after them
26
87755
2893
Bu olaylar ve onlardan
sonra meydana gelenler
01:42
have broughtgetirdi me back to my ownkendi childhoodçocukluk
27
90648
2108
beni çocukluğuma geri götürdü.
01:44
and the decisionskararlar that my parentsebeveyn madeyapılmış
about raisingyükselen a blacksiyah boyoğlan in AmericaAmerika
28
92756
4344
Ve ailemin Amerika'da siyahi
bir çocuk yetiştirirken aldığı kararları
01:49
that growingbüyüyen up, I didn't always
understandanlama in the way that I do now.
29
97100
4107
ve yetiştirme tarzlarını küçükken
anlayamasam da şimdi anlıyorum.
Gece eve gelebileyim diye,
çocukluğumun bir kısmını
01:53
I think of how hardzor it mustşart have been,
how profoundlyderinden unfairhaksız it mustşart have feltkeçe
30
101977
4235
01:58
for them to feel like they had
to stripşerit away partsparçalar of my childhoodçocukluk
31
106212
4185
çıkarıp atmak zorunda hissetmelerinin
ne kadar zor olduğunu,
ne kadar adaletsizce
hissettirdiğini düşünüyorum.
02:02
just so that I could come home at night.
32
110409
2801
02:05
For exampleörnek, I think of how one night,
33
113210
2101
Örneğin, bir gece,
02:07
when I was around 12 yearsyıl oldeski, on an
overnightbir gecede fieldalan tripgezi to anotherbir diğeri cityŞehir,
34
115311
3902
12 yaşlarındayken başka
bir şehre geziye giderken
02:11
my friendsarkadaşlar and I boughtsatın SuperSüper SoakersSoakers
35
119213
2346
arkadaşlarımla Super Soaker alıp
02:13
and turneddönük the hotelotel parkingotopark lot
into our ownkendi water-filledsu dolu battlesavaş zonebölge.
36
121559
4010
otelin park alanını su dolu
savaş alanımız haline getirmiştik.
02:18
We hidsakladı behindarkasında carsarabalar,
37
126102
1703
Arabaların arkasında saklandık,
02:19
runningkoşu throughvasitasiyla the darknesskaranlık that
layyatırmak betweenarasında the streetlightssokak,
38
127805
3168
sokak lambaları arasında oluşan
karanlıkta koştuk,
02:22
boundlesssınırsız laughterkahkaha ubiquitousher yerde birden bulunan
acrosskarşısında the pavementkaldırım.
39
130973
3411
kaldırım boyunca her yerde
kahkahalar attık.
02:26
But withiniçinde 10 minutesdakika,
40
134384
2083
Ama 10 dakika içinde
babam dışarı geldi, kolumu yakaladı
02:28
my fatherbaba camegeldi outsidedışında,
grabbedyakaladı me by my forearmkolun ön kısmı
41
136467
3013
02:31
and led me into our roomoda
with an unfamiliaryabancı gripkavrama.
42
139480
3025
ve beni alışılmadık bir şekilde tutarak
odamıza götürdü.
02:34
Before I could say anything,
43
142505
1864
Arkadaşlarımın önünde beni
02:36
tell him how foolishaptalca he had
madeyapılmış me look in frontön of my friendsarkadaşlar,
44
144369
3358
nasıl rezil ettiği hakkında
bir kelime edemeden
02:39
he deridedalay me for beingolmak so naivesaf.
45
147727
3115
benim ne kadar da saf
olduğumu söyleyip alay etti.
02:42
LookedBaktı me in the eyegöz,
fearkorku consumingtüketen his faceyüz,
46
150842
4543
Gözlerime baktı,
suratı korkuyla doluydu
02:47
and said, "SonOğlu, I'm sorry,
47
155385
2545
ve bana: "Oğlum üzgünüm
02:49
but you can't actdavranmak the sameaynı
as your whitebeyaz friendsarkadaşlar.
48
157930
3037
ama beyaz arkadaşların
gibi davranamazsın.
02:52
You can't pretendtaklit to shootateş etme gunssilahlar.
49
160967
2235
Silahla ateş ediyormuş gibi yapamazsın.
02:55
You can't runkoş around in the darkkaranlık.
50
163202
1886
Karanlıkta koşamazsın.
02:57
You can't hidesaklamak behindarkasında anything
other than your ownkendi teethdiş."
51
165088
3044
Dişlerin hariç hiçbir şeyi
gizleyemezsin." dedi.
03:00
I know now how scaredkorkmuş he mustşart have been,
52
168132
3003
Şimdi ne kadar korkmuş olduğunu anlıyorum,
03:03
how easilykolayca I could have fallendüşmüş
into the emptyboş of the night,
53
171135
4013
gecenin boşluğuna
ne kadar kolay düşebileceğimi
03:07
that some man would mistakehata this waterSu
54
175148
2759
ve bazı insanların bu suyu bizi.
03:09
for a good reasonneden to washyıkama
all of this away.
55
177907
2247
sürükleyip atmak için
bir neden sayabileceğini.
03:13
These are the sortssıralar of messagesmesajları I've been
inundatedistila with my entiretüm life:
56
181134
3412
Tüm hayatım boyunca beni
boğan sözler şöyleydi:
03:16
Always keep your handseller where they
can see them, don't movehareket too quicklyhızlı bir şekilde,
57
184546
3499
Ellerini hep görebilecekleri yerlerde tut,
çok hızlı hareket etme,
03:20
take off your hoodHood when the sunGüneş goesgider down.
58
188045
2071
güneş battığında kapüşonunu çıkar.
03:22
My parentsebeveyn raisedkalkık me and my siblingsKardeşler
in an armorzırh of advicetavsiye,
59
190116
3107
Ailem beni ve kardeşlerimi
öğütlerinin zırhlarıyla,
03:25
an oceanokyanus of alarmalarm bellsçan so someonebirisi
wouldn'tolmaz stealçalmak the breathnefes from our lungsakciğerler,
60
193223
3631
bir okyanus dolusu alarmla korudurlar
ki birisi gelip soluğumuzu çalmasın,
03:28
so that they wouldn'tolmaz make
a memorybellek of this skincilt.
61
196854
2312
bu deriyi bir hatıra yapmasınlar diye.
03:31
So that we could be kidsçocuklar,
not caskettabut or concretebeton.
62
199166
2508
Böylece bir tabut ya da beton değil,
çocuk olabilirdik.
03:33
And it's not because they thought it
would make us better than anyonekimse elsebaşka
63
201674
3480
Ve bunun bizi herkesten
daha iyi yapacağını düşünmediler
sadece bizi hayatta tutmak istiyorlardı.
03:37
it's simplybasitçe because they wanted
to keep us alivecanlı.
64
205154
2518
03:39
All of my blacksiyah friendsarkadaşlar were raisedkalkık
with the sameaynı messagemesaj,
65
207672
2730
Tüm siyahi arkadaşlarım da
aynı öğütle yetişti.
03:42
the talk, givenverilmiş to us
when we becameoldu oldeski enoughyeterli
66
210402
2277
Bize anlatılan,
yeterince büyüdüğümüzde
03:44
to be mistakenyanlış for a nailtırnak readyhazır
to be hammereddövülmüş to the groundzemin,
67
212679
2945
yere çakılacak bir çivi
yerine konacağımız,
03:47
when people madeyapılmış our melaninmelanin
synonymouseşanlamlı with something to be fearedkorkulan.
68
215624
4494
insanların deri rengimizi
korkulacak bir şey olarak göstereceğiydi.
03:52
But what does it do to a childçocuk
69
220118
2473
Peki, bir çocuğun
bir çocuk olamayacağını bilerek
büyümesi onu nasıl etkiler?
03:54
to growbüyümek up knowingbilme that you
cannotyapamam simplybasitçe be a childçocuk?
70
222591
3450
03:58
That the whimswhims of adolescenceErgenlik
are too dangeroustehlikeli for your breathnefes,
71
226041
3149
Ergenlik hevesleri, nefesin için
çok tehlikelidir,
04:01
that you cannotyapamam simplybasitçe be curiousMeraklı,
72
229190
1664
meraklı olamazsın,
04:02
that you are not affordedelde edilmiştir the luxurylüks
of makingyapma a mistakehata,
73
230854
2694
yanlış yapma lüksüne sahip değilsindir.
04:05
that someone'sbirisi var implicitörtülü biasönyargı
74
233548
1768
Birilerinin kesin önyargısı,
04:07
mightbelki be the reasonneden you don't
wakeuyanmak up in the morningsabah.
75
235316
2510
senin bir sabah uyanmama nedenin olabilir.
04:10
But this cannotyapamam be what definestanımlar us.
76
238156
1715
Ama bu bizi tanımlayan şey olamaz.
04:11
Because we have parentsebeveyn
who raisedkalkık us to understandanlama
77
239871
2591
Çünkü, bizim ebeveynlerimiz
bizi büyütürken bize
04:14
that our bodiesbedenler weren'tdeğildi meantdemek
for the backsidepopo of a bulletmermi,
78
242462
2776
vücudumuzun kurşun için değil,
uçurtma uçurmak, ip atlamak
04:17
but for flyinguçan kitesUçurtma and jumpingatlama ropeHalat,
and laughinggülme untila kadar our stomachsmideleri burstpatlamak.
79
245238
3634
ve karnımız çatlarcasına gülmek için
olduğunu öğrettiler.
04:20
We had teachersöğretmenler who taughtöğretilen us
how to raiseyükseltmek our handseller in classsınıf,
80
248872
2984
Elimizi sınıfta nasıl kaldıracağımızı
04:23
and not just to signalişaret surrenderteslim olmak,
81
251856
1568
-teslim olmak için değil-
04:25
and that the only thing we should give up
82
253424
1966
ve dünyada değersiz olduğumuz
fikrini
04:27
is the ideaFikir that we
aren'tdeğil worthylayık of this worldDünya.
83
255390
2373
bırakmamız gerektiğini öğreten
öğretmenlerimiz vardı.
04:29
So when we say that blacksiyah liveshayatları mattermadde,
it's not because othersdiğerleri don't,
84
257763
3280
Ne zaman siyahların hayatı önemli
dediğimizde, diğerlerininki önemsiz olduğundan değil,
04:33
it's simplybasitçe because we mustşart affirmteyit that we
are worthylayık of existingmevcut withoutolmadan fearkorku,
85
261043
3708
sadece korkmadan yaşamaya hakkımız
olduğunu doğrulamak istiyoruz.
04:36
when so manyçok things tell us we are not.
86
264751
2126
Çünkü birçok şey, bize tersini söylüyor.
04:38
I want to livecanlı in a worldDünya where my sonoğul
87
266877
1962
Öyle bir yerde yaşamak istiyorum ki,
04:40
will not be presumedolduğu tahmin guiltysuçlu
the momentan he is borndoğmuş,
88
268839
2488
ne oğlumun orada suçlu olduğuna inanılsın,
04:43
where a toyoyuncak in his handel isn't mistakenyanlış
for anything other than a toyoyuncak.
89
271327
3851
ne de elindeki oyuncak oyuncaktan
başka bir şey olsun.
04:47
And I refuseçöp to acceptkabul etmek that we can't
buildinşa etmek this worldDünya into something newyeni,
90
275178
3435
Ayrıca, dünyayı yeniden kuramayacağımız
inancını reddediyorum.
04:50
some placeyer where a child'sçocuğun nameisim
91
278613
1497
Öyle bir yer ki, bir çocuğun adının
04:52
doesn't have to be writtenyazılı
on a t-shirttişört, or a tombstonemezar taşı,
92
280110
2747
ne tişörte ne de mezar taşına yazılmak
zorunda olduğu ve
04:54
where the valuedeğer of someone'sbirisi var life
93
282857
1617
bir insanın değerinin
04:56
isn't determinedbelirlenen by anything other
than the factgerçek that they had lungsakciğerler,
94
284474
3799
akciğerleri olmak dışında
başka bir şeyle belirlenmediği
05:00
a placeyer where everyher singletek
one of us can breathenefes almak.
95
288273
4218
her birimizin nefes alabileceği bir yer,
05:04
Thank you.
96
292491
954
Teşekkür ederim
05:05
(ApplauseAlkış)
97
293445
2458
(Alkış)
Translated by Emre Kazan
Reviewed by Ramazan Şen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Clint Smith - Poet, educator
Clint Smith's work blends art and activism.

Why you should listen

Clint Smith is a writer, teacher and doctoral candidate at Harvard University studying education, incarceration and inequality. Previously, he taught high school English in Prince George’s County, Maryland where, in 2013, he was named the Christine D. Sarbanes Teacher of the Year by the Maryland Humanities Council.

Clint is a 2014 National Poetry Slam champion, an Individual World Poetry Slam Finalist, and author of the poetry collection Counting Descent. He has received fellowships from the National Science Foundation, Cave Canem and the Callaloo Creative Writing Workshop. His writing has appeared in The New Yorker, The Guardian, Boston Review, American Poetry Review, Harvard Educational Review and elsewhere. He was born and raised in New Orleans, LA.

More profile about the speaker
Clint Smith | Speaker | TED.com