ABOUT THE SPEAKER
Pamela Ronald - Plant geneticist
Embracing both genetically improved seed and ecologically based farming methods, Pamela Ronald aims to enhance sustainable agriculture.

Why you should listen

As a proponent of sustainable agriculture using the most appropriate technologies, UC Davis researcher Pamela Ronald’s holistic vision startles some. But the success of her genetic tinkering is uncontroversial: it shows that genetic improvement is a critical component of feeding the world without further destroying the environment.

Her book Tomorrow’s Table (co-authored with organic farmer Raoul Adamchak) argues that to advance sustainable agriculture, we must not focus on how a seed variety was developed. Instead we must ask what technology most enhances local food security and can provide safe, abundant and nutritious food to consumers.

More profile about the speaker
Pamela Ronald | Speaker | TED.com
TED2015

Pamela Ronald: The case for engineering our food

Pamela Ronald: Yiyeceklerimizin genleriyle oynama meselesi

Filmed:
1,821,200 views

Pamela Ronald bitkileri hastalık ve strese karşı daha dayanıklı yapan genler üzerinde çalışıyor. Bu göz açıcı konuşmada, onlarca yıl süren çalışma ile uzun süre sel basan yerlerde hayatta kalabilen pirinç türünü nasıl ürettiklerini anlatıyor. 1950'lerde tohumların genetiğinin gelişimi ile Hawaii papayasının nasıl kurtarıldığını ve bu çalışmaların gezegenimizin artan nüfusu için gıda güvenliğini artırma açısından en etkili yol olduğunu gösteriyor.
- Plant geneticist
Embracing both genetically improved seed and ecologically based farming methods, Pamela Ronald aims to enhance sustainable agriculture. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
I am a plantbitki geneticistgenetikçi.
0
970
2322
Bitki genetikcisiyim.
00:15
I studyders çalışma genesgenler that make plantsbitkiler
resistantdayanıklı to diseasehastalık
1
3292
3575
Bitkileri hastalıklara ve
strese karşı dayanıklı yapan
00:18
and toleranthoşgörülü of stressstres.
2
6867
2322
genler üzerinde çalışıyorum.
00:21
In recentson yearsyıl,
3
9189
2276
Geçtiğimiz yıllarda,
00:23
millionsmilyonlarca of people around the worldDünya
have come to believe
4
11465
2902
dünya çapında milyonlarca insan
00:26
that there's something sinisteruğursuz
about geneticgenetik modificationdeğişiklik.
5
14367
4133
genetik modifikasyonun
zararlı olduğuna inanmaya başladı.
00:30
TodayBugün, I am going to providesağlamak
a differentfarklı perspectiveperspektif.
6
18500
5503
Bugün, farklı bir bakış açısı getireceğim.
00:36
First, let me introducetakdim etmek my husbandkoca, RaoulRaoul.
7
24003
2566
İlk olarak, kocam Raoul ile tanışın.
00:38
He's an organicorganik farmerçiftçi.
8
26569
2623
Kendisi organik tarım yapan bir çiftçidir.
00:41
On his farmÇiftlik, he plantsbitkiler
a varietyvaryete of differentfarklı cropsbitkileri.
9
29192
3948
Çiftliğinde, çeşitli mahsüller ekiyor.
00:45
This is one of the manyçok
ecologicalekolojik farmingtarım practicesuygulamaları
10
33140
3041
Bu çiftliğini sağlıklı tutmak için yapılan
00:48
he useskullanımları to keep his farmÇiftlik healthysağlıklı.
11
36181
3483
ekolojik çiftçilik uygulamalarından biri.
00:51
ImagineHayal some of the reactionsreaksiyonları we get:
12
39664
3158
Aldığımız tepkileri hayal edin:
00:54
"Really? An organicorganik farmerçiftçi
and a plantbitki geneticistgenetikçi?
13
42822
3576
"Gerçekten mi? Organik tarımcı
ve bitki genetikçisi mi?
00:58
Can you agreeanlaşmak on anything?"
14
46398
3041
Hiç anlaştığınız oluyor mu?"
01:01
Well, we can, and it's not difficultzor,
because we have the sameaynı goalhedef.
15
49439
4976
Aslında, evet. Ve zor da değil
çünkü amacımız aynı.
01:06
We want to help nourishbesler
the growingbüyüyen populationnüfus
16
54415
3128
Çevreyi daha fazla tahrip etmeden
01:09
withoutolmadan furtherayrıca destroyingtahrip
the environmentçevre.
17
57543
2740
büyüyen nüfusun beslenmesine
yardım etmek istiyoruz.
01:12
I believe this is the greatestEn büyük
challengemeydan okuma of our time.
18
60283
4783
Zamanımızın en büyük sıkıntısı bence bu.
01:17
Now, geneticgenetik modificationdeğişiklik is not newyeni;
19
65066
4133
Aslında genetik modifikasyon yeni değil.
01:21
virtuallyfiilen everything we eatyemek
has been geneticallygenetik olarak modifieddeğiştirilme tarihi
20
69199
3970
Hemen hemen yediğimiz her şeyin bir şekilde
01:25
in some mannertavır.
21
73169
2095
genetiği değiştirilmiş.
01:27
Let me give you a fewaz examplesörnekler.
22
75264
3112
Size birkaç örnek vereyim.
01:30
On the left is an imagegörüntü
23
78376
2281
Soldaki resim
01:32
of the ancienteski ancestoratası of modernmodern cornMısır.
24
80657
4551
modern mısırın antik atası.
01:37
You see a singletek rollrulo of graintahıl
that's coveredkapalı in a hardzor casedurum.
25
85208
3901
Sert bir kabukla korunan
tek sıra taneler görüyorsunuz.
01:41
UnlessSürece you have a hammerçekiç,
26
89109
2531
Bir çekiciniz yoksa
01:43
teosinteteosinte isn't good for makingyapma tortillasekmeği.
27
91640
5015
teosinte ile ekmek yapmak
kolay olmayacaktır.
01:48
Now, take a look at
the ancienteski ancestoratası of bananamuz.
28
96655
4655
Şimdi, muzun antik atasına bakın.
01:53
You can see the largegeniş seedstohumlar.
29
101310
1754
Büyük tohumları görebiliyorsunuz.
01:55
And unappetizingiştah kapatan brusselBrussel sproutsBrüksel lahanası,
30
103064
3436
Ve iştah kaçırıcı brüksel lahanası
01:58
and eggplantPatlıcan, so beautifulgüzel.
31
106500
3622
ve patlıcan, ne kadar da güzel (ç.n. alaycı).
02:02
Now, to createyaratmak these varietiesçeşitleri,
32
110122
2183
Şimdi, bu çeşitliliği yaratmak için,
02:04
breedersdoğurmak have used manyçok differentfarklı
geneticgenetik techniquesteknikleri over the yearsyıl.
33
112305
3184
yetiştiriciler yıllar boyunca
farklı genetik teknikler kullandılar.
Bazıları oldukça yaratıcı.
02:07
Some of them are quiteoldukça creativeyaratıcı,
34
115489
1564
02:09
like mixingkarıştırma two differentfarklı speciesTürler togetherbirlikte
35
117053
2554
Aşılama denilen işlemi kullanarak
02:11
usingkullanma a processsüreç calleddenilen graftingaşılama
36
119607
2113
iki farklı türü karıştırmış
02:13
to createyaratmak this varietyvaryete
that's halfyarım tomatodomates and halfyarım potatopatates.
37
121720
5802
ve yarı domates, yarı patates
çeşitliliğini yaratmışlardır.
02:19
BreedersDoğurmak have alsoAyrıca used
other typestürleri of geneticgenetik techniquesteknikleri,
38
127525
4551
Yetiştiriciler başka genetik
teknikler de kullandılar.
02:24
suchböyle as randomrasgele mutagenesismutagenez,
39
132076
2043
Örneğin; bitkilerde
02:26
whichhangi inducesneden olmaktadır uncharacterizeduncharacterized mutationsmutasyonlar
40
134119
3390
karakterize edilmemiş
mutasyonlara (ç.n. değişim) neden olan
02:29
into the plantsbitkiler.
41
137509
2299
raslantısal mutagenes (ç.n. gen değişimi).
02:31
The ricepirinç in the cerealtahıl
that manyçok of us fedfederasyon our babiesbebekler
42
139808
4326
Çoğumuzun bebeğini beslediği pirinç
02:36
was developedgelişmiş usingkullanma this approachyaklaşım.
43
144134
3823
bu yaklaşımla geliştirildi.
02:39
Now, todaybugün, breedersdoğurmak have
even more optionsseçenekleri to chooseseçmek from.
44
147957
3669
Günümüzde, yetiştiriciler
daha fazla seçeneğe sahip.
02:43
Some of them are extraordinarilyolağanüstü precisekesin.
45
151626
3738
Bazıları fevkalade kesin.
02:47
I want to give you a coupleçift examplesörnekler
from my ownkendi work.
46
155364
3808
Kendi işlerimden
birkaç örnek vermek istiyorum.
02:51
I work on ricepirinç, whichhangi is a stapleElyaf foodGıda
for more than halfyarım the world'sDünyanın en people.
47
159172
5875
Dünyanın yarısı için temel gıda olan
pirinç üzerine çalışıyorum.
02:57
EachHer yearyıl, 40 percentyüzde
of the potentialpotansiyel harvesthasat
48
165047
3134
Her yıl, potansiyel hasatın yüzde 40'ı
03:00
is lostkayıp to pestHaşere and diseasehastalık.
49
168181
2856
haşere ve hastalık nedeniyle zayi oluyor.
03:03
For this reasonneden,
farmersçiftçiler plantbitki ricepirinç varietiesçeşitleri
50
171037
3130
Bu nedenle, çiftçiler dayanıklı gen taşıyan
03:06
that carrytaşımak genesgenler for resistancedirenç.
51
174167
2856
pirinç çeşitleri ekiyor.
03:09
This approachyaklaşım has been used
for nearlyneredeyse 100 yearsyıl.
52
177023
3738
Bu yaklaşım neredeyse
100 yıldır kullanılıyor.
03:12
YetHenüz, when I startedbaşladı graduatemezun olmak schoolokul,
53
180761
3181
Lakin, yüksekokula başladığımda,
03:15
no one knewbiliyordum what these genesgenler were.
54
183942
2253
bu genlerin ne olduğunu kimse bilmiyordu.
03:18
It wasn'tdeğildi untila kadar the 1990s
that scientistsBilim adamları finallyen sonunda uncoveredele geçen
55
186195
5085
Ta ki, 1990'larda bilim adamları
direncin genetik kökenini
ortaya çıkarana kadar.
03:23
the geneticgenetik basistemel of resistancedirenç.
56
191280
3134
03:26
In my laboratorylaboratuvar, we isolatedyalıtılmış a genegen
for immunitydokunulmazlık to a very seriousciddi
57
194414
4760
Laboratuvarımda, Asya ve Afrika'daki ciddi
bir bakteriyel hastalığa bağışıklık için
03:31
bacterialbakteri diseasehastalık in AsiaAsya and AfricaAfrika.
58
199174
2763
bir geni izole ettik.
03:33
We foundbulunan we could engineermühendis the genegen
into a conventionalKonvansiyonel ricepirinç varietyvaryete
59
201937
5340
Bu geni değiştirerek
normalde dayanıksız olan pirinci,
03:39
that's normallynormalde susceptibleduyarlı,
60
207277
1811
03:41
and you can see the two leavesyapraklar
on the bottomalt here
61
209088
2438
aşağıdaki iki yapraktan
gördüğünüz üzere,
03:43
are highlybüyük ölçüde resistantdayanıklı to infectionenfeksiyon.
62
211526
2973
enfeksiyona karşı dayanıklı kıldık.
03:46
Now, the sameaynı monthay
that my laboratorylaboratuvar publishedyayınlanan
63
214499
3389
Laboratuvarımın pirinç bağışıklık geni keşfini
03:49
our discoverykeşif on the ricepirinç immunitydokunulmazlık genegen,
64
217888
2787
yayınladığı ay içerisinde
03:52
my friendarkadaş and colleagueçalışma arkadaşı DaveDave MackillMackill
stoppeddurduruldu by my officeofis.
65
220675
3599
arkadaşım ve meslektaşım olan
Dave Mackill ofisime uğradı.
03:56
He said, "SeventyYetmiş millionmilyon ricepirinç farmersçiftçiler
are havingsahip olan troublesorun growingbüyüyen ricepirinç."
66
224274
7520
"Yetmiş milyon pirinç çiftçisi
pirinç yetiştirmekte zorluk yaşıyor." dedi.
04:04
That's because theironların fieldsalanlar are floodedsular altında,
67
232864
2787
Çünkü tarlalarını sel basmıştı
04:07
and these ricepirinç farmersçiftçiler are livingyaşam
on lessaz than two dollarsdolar a day.
68
235651
4621
ve bu pirinç çiftçileri günlüğü
iki dolardan aza çalışıyordu.
04:12
AlthoughHer ne kadar ricepirinç growsbüyür well
in standingayakta waterSu,
69
240272
3552
Pirinç, durgun suda iyi yetişmesine rağmen
04:15
mostçoğu ricepirinç varietiesçeşitleri will dieölmek
if they're submergedsular altında
70
243824
2810
çoğu pirinç çeşidi eğer üç günden fazla
04:18
for more than threeüç daysgünler.
71
246634
2298
su içinde kalırsa ölür.
04:20
FloodingSel is expectedbeklenen
to be increasinglygiderek problematicsorunsal
72
248932
3321
İklim değiştikçe taşkınların daha büyük bir
04:24
as the climateiklim changesdeğişiklikler.
73
252253
2809
problem olması bekleniyor.
04:27
He told me that his graduatemezun olmak studentÖğrenci
KenongKenong XuXu and himselfkendisi
74
255062
4435
Öğrencisi Kenong Xu ve kendisinin
04:31
were studyingders çalışıyor an ancienteski varietyvaryete of ricepirinç
that had an amazingşaşırtıcı propertyözellik.
75
259497
4969
şaşırtıcı bir özelliği olan antik bir pirinç
üzerinde çalıştıklarını anlattı.
04:36
It could withstanddayanmak two weekshaftalar
of completetamamlayınız submergencedüşeydeki konumları.
76
264466
5712
Su altında iki hafta dayanabiliyordu.
04:42
He askeddiye sordu if I would be willingistekli
to help them isolateyalıtmak this genegen.
77
270178
5270
Bu geni izole etmekte yardımcı olmak
isteyip istemediğimi sordu.
04:47
I said yes -- I was very excitedheyecanlı,
because I knewbiliyordum if we were successfulbaşarılı,
78
275448
4551
Evet dedim, çok heyecanlıydım
çünkü eğer başarılı olursak,
04:51
we could potentiallypotansiyel help
millionsmilyonlarca of farmersçiftçiler growbüyümek ricepirinç
79
279999
3994
milyonlarca çiftçinin
tarlaları su altında olsa bile
04:55
even when theironların fieldsalanlar were floodedsular altında.
80
283993
3460
pirinç yetiştirmesine yardım edebilirdik.
04:59
KenongKenong spentharcanmış 10 yearsyıl
looking for this genegen.
81
287453
4063
Kenong bu geni bulmak için 10 yıl harcadı.
05:03
Then one day, he said,
82
291516
1997
Ve bir gün dedi ki,
05:05
"Come look at this experimentdeney.
You've got to see it."
83
293513
3622
"Gelin şu deneye bakın.
Bunu görmelisiniz."
05:09
I wentgitti to the greenhouseyeşil Ev and I saw
84
297135
1857
Seraya gittim ve gördüm ki
05:10
that the conventionalKonvansiyonel varietyvaryete
that was floodedsular altında for 18 daysgünler had diedvefat etti,
85
298992
5300
su altında 18 gün kalan
geleneksel tür ölmüştü
05:16
but the ricepirinç varietyvaryete that we
had geneticallygenetik olarak engineeredmühendislik
86
304292
3663
fakat keşfettiğimiz yeni gen ile
05:19
with a newyeni genegen we had discoveredkeşfedilen,
calleddenilen SubAlt1, was alivecanlı.
87
307955
4504
genetik değişiklik ile ürettiğimiz
pirinç türü olan Sub1 yaşıyordu.
05:24
KenongKenong and I were amazedşaşırmış and excitedheyecanlı
88
312459
2485
Kenong ve ben tek bir genin böyle
05:26
that a singletek genegen could have
this dramaticdramatik effectEfekt.
89
314944
3831
köklü bir etki etmesine
şaşırmış ve heyecanlanmıştık.
05:30
But this is just a greenhouseyeşil Ev experimentdeney.
90
318775
3642
Fakat bu sadece bir sera deneyi idi.
05:34
Would this work in the fieldalan?
91
322417
3366
Bu tarlada işe yarar mıydı?
Şimdi size, Uluslararası Pirinç
Araştırma Enstitüsünde çekilmiş
05:37
Now, I'm going to showgöstermek you
a four-monthDört aylık time lapsesukut videovideo
92
325783
2740
05:40
takenalınmış at the InternationalUluslararası
RicePirinç ResearchAraştırma InstituteEnstitüsü.
93
328523
3042
dört aylık hızlandırılmış
bir video göstereceğim.
05:43
BreedersDoğurmak there developedgelişmiş
a ricepirinç varietyvaryete carryingtaşıma the SubAlt1 genegen
94
331565
5025
Yetiştiriciler başka bir genetik
teknik olan hassas üretme ile
05:48
usingkullanma anotherbir diğeri geneticgenetik techniqueteknik
calleddenilen precisionhassas breedingüreme.
95
336590
3636
Sub1 geni taşıyan
bir pirinç türü geliştirdiler.
05:52
On the left, you can see the SubAlt1 varietyvaryete,
96
340226
2600
Solda, Sub1 türünü görebilirsiniz
05:54
and on the right
is the conventionalKonvansiyonel varietyvaryete.
97
342826
3645
ve sağda ise geleneksel tür var.
05:58
BothHer ikisi de varietiesçeşitleri do very well at first,
98
346471
2462
İlk başta iki tür de gayet iyi,
06:00
but then the fieldalan is floodedsular altında for 17 daysgünler.
99
348933
3413
fakat sonra tarla
17 boyunca su altında kaldı.
06:04
You can see the SubAlt1 varietyvaryete does great.
100
352346
2925
Sub1 türünün harika olduğunu görebilirsiniz.
06:07
In factgerçek, it producesüretir
threeüç and a halfyarım timeszamanlar more graintahıl
101
355271
4853
Aslında, geleneksel türe nazaran
06:12
than the conventionalKonvansiyonel varietyvaryete.
102
360124
3344
üç buçuk kat daha fazla tahıl üretiyor.
06:15
I love this videovideo
103
363468
1997
Bu videoya bayılıyorum
06:17
because it showsgösterileri the powergüç
of plantbitki geneticsgenetik to help farmersçiftçiler.
104
365465
4295
çünkü çiftçilere yardım etme konusunda
bitki genetiğinin gücünü gösteriyor.
06:21
Last yearyıl, with the help
of the BillBill and MelindaMelinda GatesGates FoundationVakfı,
105
369760
3390
Geçen sene, Bill ve Melinda Gates
Vakfının yardımıyla
06:25
threeüç and a halfyarım millionmilyon farmersçiftçiler
grewbüyüdü SubAlt1 ricepirinç.
106
373150
4110
üç buçuk milyon çiftçi
Sub1 pirinci yetiştirdi.
06:29
(ApplauseAlkış)
107
377260
4179
(Alkışlar)
06:33
Thank you.
108
381439
2949
Teşekkür ederim.
06:37
Now, manyçok people don't mindus
geneticgenetik modificationdeğişiklik
109
385168
4142
Şimdi, birçok insan,
mesele pirinç genlerini, pirinç genleri ile
değiştirmek olunca
06:41
when it comesgeliyor to movinghareketli ricepirinç genesgenler around,
110
389310
2740
06:44
ricepirinç genesgenler in ricepirinç plantsbitkiler,
111
392050
1347
genetik modifikasyonu umursamıyor
06:45
or even when it comesgeliyor
to mixingkarıştırma speciesTürler togetherbirlikte
112
393397
3390
veya mesele rastgele mutagenes
veya aşılama ile
06:48
throughvasitasiyla graftingaşılama or randomrasgele mutagenesismutagenez.
113
396787
4249
türleri karıştırmak olduğunda.
06:53
But when it comesgeliyor to takingalma genesgenler
from virusesvirüsler and bacteriabakteriler
114
401036
5178
Ama mesele virüslerden ve
bakterilerden gen almak
06:58
and puttingkoyarak them into plantsbitkiler,
115
406214
1788
ve onları bitkilere koymak olunca
07:00
a lot of people say, "Yuckİğrenç."
116
408002
3297
birçok insan, "Iyy." diyor.
07:03
Why would you do that?
117
411299
2159
Bunu neden yapıyorlar?
07:05
The reasonneden is that sometimesara sıra
it's the cheapestEn ucuz, safestEn güvenli,
118
413458
2763
Bunun nedeni gıda güvenliğini iyileştirmek
07:08
and mostçoğu effectiveetkili technologyteknoloji
119
416221
3112
ve sürdürülebilir tarımı geliştirmek için
07:11
for enhancingartırılması foodGıda securitygüvenlik
and advancingilerleyen sustainablesürdürülebilir agriculturetarım.
120
419333
5294
en ucuz, en güvenli ve
en etkili teknoloji olmasıdır.
07:16
I'm going to give you threeüç examplesörnekler.
121
424627
3041
Size üç örnek vereceğim.
07:19
First, take a look at papayaPapaya.
It's deliciouslezzetli, right?
122
427668
3112
İlki, papayaya bakın.
Lezzetli, değil mi?
07:22
But now, look at this papayaPapaya.
123
430780
2507
Şimdi, şu papayaya bakın.
07:25
This papayaPapaya is infectedenfekte
with papayaPapaya ringspotringspot virusvirüs.
124
433287
4203
Bu papayaya halka leke virüsü bulaşmış.
07:29
In the 1950s, this virusvirüs
nearlyneredeyse wipedyok out the entiretüm productionüretim
125
437490
5758
1950'lerde, bu virüs
Hawaii, Oahu adasındaki
07:35
of papayaPapaya on the islandada of OahuOahu in HawaiiHawaii.
126
443248
5921
neredeyse tüm üretimi yok etti.
07:41
ManyBirçok people thought
that the HawaiianHawaii papayaPapaya was doomedölüme mahkum,
127
449169
4296
Birçok insan Hawai papayasının yok olacağını düşündü
07:45
but then, a localyerel HawaiianHawaii,
128
453465
3064
fakat sonra, yerel bir Hawaili,
07:48
a plantbitki pathologistpatolog
namedadlı DennisIlhan GonsalvesGonsalves,
129
456529
2671
Dennis Gonsalves isimli
bir bitki patoloji uzmanı,
07:51
decidedkarar to try to fightkavga this diseasehastalık
usingkullanma geneticgenetik engineeringmühendislik.
130
459200
4431
genetik mühendisliği ile bu
hastalığa karşı mücadele etmeye karar verdi.
07:55
He tookaldı a snippetpasajı of viralviral DNADNA
and he insertedeklenen it
131
463631
3668
Virüslü DNA'dan bir parça aldı ve onu
07:59
into the papayaPapaya genomegenom.
132
467299
2113
papaya genomuna koydu.
08:01
This is kindtür of like a humaninsan
gettingalma a vaccinationaşılama.
133
469412
3274
Bu bir insanın aşı olması gibi bir şey.
08:04
Now, take a look at his fieldalan trialDeneme.
134
472686
2531
Şimdi onun saha deneyine bakalım.
08:07
You can see the geneticallygenetik olarak
engineeredmühendislik papayaPapaya in the centermerkez.
135
475217
3622
Ortada genetiği değiştirilmiş
papayayı görebilirsiniz.
08:10
It's immunebağışık to infectionenfeksiyon.
136
478839
2183
Enfeksiyona karşı bağışıklığı var.
08:13
The conventionalKonvansiyonel papayaPapaya around the outsidedışında
is severelyağır infectedenfekte with the virusvirüs.
137
481022
5628
Dıştaki geleneksel papaya
virüse aşırı derecede maruz kalmış.
08:18
Dennis'Dennis'in pioneeringöncü work is creditedalacak
with rescuingtahlisiye the papayaPapaya industrysanayi.
138
486650
6719
Dennis'in öncü çalışması
papaya endüstrisini kurtarmasıyla bilinir.
08:25
TodayBugün, 20 yearsyıl latersonra, there's still no
other methodyöntem to controlkontrol this diseasehastalık.
139
493369
4765
Bugün, 20 yıl sonra, bu hastalığı
kontrol etmek için başka bir yöntem yok.
08:30
There's no organicorganik methodyöntem.
There's no conventionalKonvansiyonel methodyöntem.
140
498134
3204
Organik bir yöntem yok.
Geleneksel bir yöntem yok.
08:33
EightySeksen percentyüzde of HawaiianHawaii papayaPapaya
is geneticallygenetik olarak engineeredmühendislik.
141
501338
4250
Hawai papayasının yüzde sekseninin
genetiği değiştirilmiştir.
08:37
Now, some of you mayMayıs ayı still feel a little
queasyMidem bulanıyor about viralviral genesgenler in your foodGıda,
142
505588
4875
yiyeceğinizdeki virüslü genler kiminizin
midesini bulandırmış olabilir
08:42
but considerdüşünmek this:
143
510463
2137
ama şunu düşünün:
08:44
The geneticallygenetik olarak engineeredmühendislik papayaPapaya
carriestaşır just a traceiz amounttutar of the virusvirüs.
144
512600
6780
Genetiği değiştirilmiş papaya
sadece az miktarda virüs içeriği taşıyor.
08:51
If you biteısırmak into an organicorganik
or conventionalKonvansiyonel papayaPapaya
145
519380
3390
virüslü organik veya geleneksel papaya
08:54
that is infectedenfekte with the virusvirüs,
146
522770
2855
ısıracak olursanız
08:57
you will be chewingçiğneme on tenfoldon kat
more viralviral proteinprotein.
147
525625
5016
on kat daha fazla virüslü
protein çiğniyor olacaksınız.
09:02
Now, take a look at this pestHaşere
feastingşölen on an eggplantPatlıcan.
148
530641
3952
Şimdi, patlıcan üzerinde ziyafet çeken
şu haşereye bakın.
09:06
The brownkahverengi you see is frassFrass,
149
534593
2387
Gördüğünüz kahverengi dışkı,
09:08
what comesgeliyor out
the back endson of the insectböcek.
150
536980
3181
böceğin arka ucundan çıkan şey.
09:12
To controlkontrol this seriousciddi pestHaşere,
151
540161
3204
Bu ciddi haşereyi kontrol etmek için
09:15
whichhangi can devastatemahvetmek the entiretüm
eggplantPatlıcan cropekin in BangladeshBangladeş,
152
543365
5526
- ki Bangladeş'teki patlıcan mahsülünün
tamamını harap edebilir -
09:20
BangladeshiBangladeşli farmersçiftçiler spraysprey insecticidesBöcek öldürücüler
153
548891
3436
Bangladeşli çiftçiler haftada iki-üç kez
09:24
two to threeüç timeszamanlar a weekhafta,
154
552327
3367
böcek ilacı sıkıyor,
09:27
sometimesara sıra twiceiki defa a day,
when pestHaşere pressurebasınç is highyüksek.
155
555694
4714
bazen haşere baskısı yoğun
olduğunda ise günde iki kere.
09:32
But we know that some insecticidesBöcek öldürücüler
are very harmfulzararlı to humaninsan healthsağlık,
156
560408
4040
Fakat biliyoruz ki bazı böcek ilaçları
insan sağlığına zararlı,
09:36
especiallyözellikle when farmersçiftçiler and theironların familiesaileleri
157
564448
3587
özellikle de çiftçiler ve aileleri
09:40
cannotyapamam affordparası yetmek properuygun protectionkoruma,
like these childrençocuklar.
158
568035
4365
buradaki gibi çocuklara düzgün koruma
sağlayamadıklarında.
09:44
In lessaz developedgelişmiş countriesülkeler,
it's estimatedtahmini that 300,000 people
159
572400
5503
Az gelişmiş ülkelerde,
tahminlere göre 300.000 insan
09:49
dieölmek everyher yearyıl because of
insecticideböcek ilacı misuseyanlış kullanım and exposurePozlama.
160
577903
5410
her yıl yanlış böcek kullanımı ve ona maruz
kalınması yüzünden hayatını kaybediyor.
09:55
CornellCornell and BangladeshiBangladeşli scientistsBilim adamları
decidedkarar to fightkavga this diseasehastalık
161
583313
3808
Cornell ve Bangladeşli bilim adamları
organik tarım yaklaşımı sağlayan
09:59
usingkullanma a geneticgenetik techniqueteknik that buildskurar
on an organicorganik farmingtarım approachyaklaşım.
162
587121
5252
genetik bir teknik kullanarak
bu hastalıkla savaşmaya karar verdi.
10:04
OrganicOrganik farmersçiftçiler like my husbandkoca RaoulRaoul
spraysprey an insecticideböcek ilacı calleddenilen B.T.,
163
592373
4890
Kocam Raoul gibi organik çiftçiler
bakteri tabanlı B.T. denilen
10:09
whichhangi is basedmerkezli on a bacteriabakteriler.
164
597263
2976
bir böcek ilacı kullanır.
10:12
This pesticideböcek ilacı is very specificözel
to caterpillartırtıl pestszararlıları,
165
600239
5828
Bu ilaç kurt haşeresine özgüdür
10:18
and in factgerçek, it's nontoxicnontoxic
to humansinsanlar, fishbalık and birdskuşlar.
166
606067
3576
ve aslında, insanlara,
balık ve kuşlara zararsızdır.
10:21
It's lessaz toxictoksik than tabletablo salttuz.
167
609643
3111
Sofra tuzundan daha az zehirlidir.
10:24
But this approachyaklaşım
does not work well in BangladeshBangladeş.
168
612754
2578
Fakat bu yaklaşım
Bangladeş'te pek işe yaramıyor.
10:27
That's because these insecticideböcek ilacı spraysspreyler
169
615332
2414
Bunun nedeni bu böcek ilaçları
10:29
are difficultzor to find, they're expensivepahalı,
170
617746
2253
bulunması zor, pahalı
10:31
and they don't preventönlemek the insectböcek
from gettingalma insideiçeride the plantsbitkiler.
171
619999
4342
ve böceklerin bitkilerin
içine girmesine engel olmuyor.
10:36
In the geneticgenetik approachyaklaşım, scientistsBilim adamları
cutkesim the genegen out of the bacteriabakteriler
172
624341
3204
Genetik yaklaşımda, bilim adamları
bakteriden geni çıkarıyor
10:39
and inserteklemek it directlydirekt olarak into
the eggplantPatlıcan genomegenom.
173
627545
3181
ve onu direkt olarak
patlıcan genomuna ekliyor.
10:42
Will this work to reduceazaltmak
insecticideböcek ilacı spraysspreyler in BangladeshBangladeş?
174
630726
3390
Peki bu Bangladeş'teki
ilaçlamasını azaltacak mı?
10:46
DefinitelyKesinlikle.
175
634116
1439
Kesinlikle.
10:47
Last seasonsezon, farmersçiftçiler reportedrapor they were
ableyapabilmek to reduceazaltmak theironların insecticideböcek ilacı use
176
635555
4551
Geçen sezon, çiftçiler büyük oranda
ilaç kullanımlarını azalttıklarını,
10:52
by a hugeKocaman amounttutar, almostneredeyse down to zerosıfır.
177
640106
4365
neredeyse hiç kullanmadıklarını belirtti.
10:56
They're ableyapabilmek to harvesthasat
and replantFidan for the nextSonraki seasonsezon.
178
644471
3089
Gelecek sezon için hasat ve
tekrar ekim yapabiliyorlar.
11:00
Now, I've givenverilmiş you a coupleçift examplesörnekler
of how geneticgenetik engineeringmühendislik can be used
179
648700
3805
Şimdi, sizlere genetik mühendisliğinin
böcek ve hastalıklarla savaşmak
11:04
to fightkavga pestszararlıları and diseasehastalık
180
652505
1788
ve böcek ilacı kullanımını azaltmak için
kullanılabildiğine
dair birkaç örnek verdim.
11:06
and to reduceazaltmak the amounttutar of insecticidesBöcek öldürücüler.
181
654293
2740
11:09
My finalnihai exampleörnek is an exampleörnek
182
657033
3367
Son örneğim ise genetik mühendisliğinin
11:12
where geneticgenetik engineeringmühendislik
can be used to reduceazaltmak malnutritionyetersiz beslenme.
183
660400
5114
kötü beslenmeyi azaltmak için
kullanılabildiğini gösteren bir örnek.
11:18
In lessaz developedgelişmiş countriesülkeler,
184
666024
2549
Az gelişmiş ülkelerde,
11:20
500,000 childrençocuklar go blindkör everyher yearyıl
because of lackeksiklik of VitaminVitamini A.
185
668573
4666
her yıl A Vitamini eksikliği nedeniyle
500.000 çocuk kör oluyor.
11:25
More than halfyarım will dieölmek.
186
673239
2765
Yarısından fazlası ölüyor.
11:28
For this reasonneden, scientistsBilim adamları supporteddestekli
by the RockefellerRockefeller FoundationVakfı
187
676004
3853
Bu nedenle, Rockefeller Vakfı'nın
desteklediği bilim adamları
11:31
geneticallygenetik olarak engineeredmühendislik a goldenaltın ricepirinç
188
679857
2856
A Vitamini öncü maddesi olan
11:34
to produceüretmek beta-carotenebeta-karoten,
whichhangi is the precursorhaberci of VitaminVitamini A.
189
682713
4551
beta-karoten üretmek için genetik
mühendislik ile altın pirinç üretti.
11:39
This is the sameaynı pigmentpigment
that we find in carrotshavuç.
190
687264
3325
Bu havuçlarda bulunan aynı pigment.
11:42
ResearchersAraştırmacılar estimatetahmin that just one cupFincan
of goldenaltın ricepirinç perbaşına day
191
690589
4732
Araştırmacılar günde
bir bardak altın pirinç ile
11:47
will savekayıt etmek the liveshayatları
of thousandsbinlerce of childrençocuklar.
192
695321
4427
binlerce çocuğun hayatının
kurtulacağını tahmin ediyor.
11:51
But goldenaltın ricepirinç is virulentlyvirulently opposedkarşıt
193
699748
2210
Fakat genetik modifikasyona
karşı olan aktivistler
11:53
by activistseylemciler who are
againstkarşısında geneticgenetik modificationdeğişiklik.
194
701958
2960
altın pirince düşmanca karşı çıktı.
11:56
Just last yearyıl,
195
704918
1610
Geçen sene,
11:58
activistseylemciler invadedişgal and destroyedyerlebir edilmiş
a fieldalan trialDeneme in the PhilippinesFilipinler.
196
706528
4395
aktivistler Filipinlerde
bir saha deneyini işgal edip tahrip etti.
12:02
When I heardduymuş about the destructionimha,
197
710923
2416
Bu tahribatı duyunca
12:05
I wonderedmerak if they knewbiliyordum that they
were destroyingtahrip much more
198
713339
3761
bilimsel bir deneyi tahrip etmekten
daha fazlasını yaptıklarını
12:09
than a scientificilmi researchAraştırma projectproje,
199
717100
2183
bilmelerini arzu ettim.
12:11
that they were destroyingtahrip medicinesilaçlar
that childrençocuklar desperatelyumutsuzca neededgerekli
200
719283
3221
Keşke çocukların görmek için ve
hayatlarını kurtarmak için çaresizce
12:14
to savekayıt etmek theironların sightgörme and theironların liveshayatları.
201
722504
3463
muhtaç oldukları ilaçları
tahrip ettiklerini bilselerdi.
12:17
Some of my friendsarkadaşlar and familyaile still worryendişelenmek:
202
725967
2743
Bazı arkadaşlarım ve
tanıdıklarım hâlâ endişe ediyor:
12:20
How do you know genesgenler
in the foodGıda are safekasa to eatyemek?
203
728710
3251
Besinlerdeki genlerin yenmesinin
güvenli olduğunu nereden biliyorsun?
12:23
I explainedaçıkladı the geneticgenetik engineeringmühendislik,
204
731961
1718
Genetik mühendisliğini,
12:25
the processsüreç of movinghareketli
genesgenler betweenarasında speciesTürler,
205
733679
2368
türler arasında genlerin
aktarımı işleminin
12:28
has been used for more than 40 yearsyıl
206
736047
2810
40 yıldan fazla bir süredir
12:30
in winesşaraplar, in medicinetıp,
in plantsbitkiler, in cheesespeynirler.
207
738857
4315
şarap, ilaç, bitkiler ve peynirde
kullanıldığını açıkladım.
12:35
In all that time, there hasn'tdeğil sahiptir been
a singletek casedurum of harmzarar
208
743172
3124
Tüm bu sürede, insan sağlığına ve çevreye
12:38
to humaninsan healthsağlık or the environmentçevre.
209
746296
3868
en ufak bir zarar verilmedi.
12:42
But I say, look, I'm not
askingsormak you to believe me.
210
750164
2671
Fakat diyorum ki, bakın,
bana inanmanızı istemiyorum.
12:44
ScienceBilim is not a beliefinanç systemsistem.
211
752835
3227
Bilim bir inanç sistemi değil.
12:48
My opiniongörüş doesn't mattermadde.
212
756062
2809
Benim görüşümün önemi yok.
12:50
Let's look at the evidencekanıt.
213
758871
2810
Kanıtlara bakalım.
20 yıllık dikkatli çalışmalardan sonra
ve binlerce bağımsız bilim adamı tarafından
12:53
After 20 yearsyıl of carefuldikkatli studyders çalışma
and rigoroustitiz peerakran reviewgözden geçirmek
214
761681
3506
12:57
by thousandsbinlerce of independentbağımsız scientistsBilim adamları,
215
765187
3042
yapılan titiz meslektaş incelemesi ile
13:00
everyher majormajör scientificilmi organizationorganizasyon
in the worldDünya has concludedsonucuna
216
768229
4040
dünyadaki her büyük bilim organizasyonu
piyasadaki mevcut mahsülleri
yemenin güvenli olduğu
13:04
that the cropsbitkileri currentlyşu anda
on the marketpazar are safekasa to eatyemek
217
772269
3622
13:07
and that the processsüreç
of geneticgenetik engineeringmühendislik
218
775891
2252
ve genetik mühendislik işleminin
13:10
is no more riskyriskli than olderdaha eski methodsyöntemleri
of geneticgenetik modificationdeğişiklik.
219
778143
4853
eski genetik modifikasyon yöntemlerinden
daha fazla riskli olmadığı sonucuna vardı.
13:14
These are preciselytam the sameaynı
organizationsorganizasyonlar that mostçoğu of us trustgüven
220
782996
3636
Bunlar çoğumuzun iklim değişikliği
13:18
when it comesgeliyor to other
importantönemli scientificilmi issuessorunlar
221
786632
3024
veya aşıların güvenliği gibi
13:21
suchböyle as globalglobal climateiklim changedeğişiklik
or the safetyemniyet of vaccinesaşılar.
222
789656
4025
önemli bilimsel meselelerde
güvendiği aynı organizasyonlar.
13:27
RaoulRaoul and I believe that, insteadyerine of
worryingendişe verici about the genesgenler in our foodGıda,
223
795081
4419
Raoul ve ben inanıyoruz ki, yiyeceklerdeki
genlerden endişe etmek yerine
13:31
we mustşart focusodak on how we can help
childrençocuklar growbüyümek up healthysağlıklı.
224
799500
3692
çocukların nasıl sağlıklı
büyüyebileceklerine odaklanmalıyız.
13:35
We mustşart asksormak if farmersçiftçiler
in ruralkırsal communitiestopluluklar can thrivegelişmek,
225
803192
3135
Kırsal alanlardaki çiftçilerin
işlerinin iyi olup olmadığını
13:38
and if everyoneherkes can affordparası yetmek the foodGıda.
226
806327
2624
ve herkesin yiyeceğe gücünün
yetip yetmediğini sormalıyız.
13:40
We mustşart try to minimizeküçültmek
environmentalçevre degradationbozulma.
227
808951
3691
Çevresel bozulmayı en aza
indirgemeye çalışmalıyız.
13:44
What scareskorkutuyor me mostçoğu about
the loudyüksek sesle argumentsargümanlar and misinformationyanlış bilgilendirme
228
812642
3599
Bitki genetiği hakkında yapılan
tartışma ve yanlış bilgilendirmelerden
13:48
about plantbitki geneticsgenetik
229
816241
1556
beni en çok korkutan şey
13:49
is that the poorestyoksul people
who mostçoğu need the technologyteknoloji
230
817797
3042
teknolojiye en çok ihtiyacı olan
en fakir insanların
13:52
mayMayıs ayı be deniedinkar accesserişim because of
the vaguebelirsiz fearsendişe and prejudicesönyargılar
231
820839
3738
yeterli beslenebilenlerin
korku ve önyargıları nedeniyle
13:56
of those who have enoughyeterli to eatyemek.
232
824577
3227
buna erişimlerinin engellenecek olmasıdır.
13:59
We have a hugeKocaman challengemeydan okuma in frontön of us.
233
827804
2926
Önümüzde büyük bir zorluk var.
14:02
Let's celebratekutlamak scientificilmi
innovationyenilik and use it.
234
830730
3785
Hadi bilimsel yeniliği kutlayalım
ve onu kullanalım.
14:06
It's our responsibilitysorumluluk
235
834515
1950
Bizim sorumluluğumuz
14:08
to do everything we can to help
alleviatehafifletmek humaninsan sufferingçile
236
836465
3437
insanların acısını azaltmak ve
doğayı korumak için
14:11
and safeguardgüvenlik amacıyla the environmentçevre.
237
839902
1834
yapabileceğimiz her şeyi yapmaktır.
14:13
Thank you.
238
841736
2252
Teşekkür ederim.
14:15
(ApplauseAlkış)
239
843988
1927
(Alkışlar)
14:17
Thank you.
240
845915
2578
Teşekkür ederim.
14:20
ChrisChris AndersonAnderson: PowerfullyGüçlü bir şekilde arguedsavundu.
241
848493
1904
Chris Anderson: Etkili bir sunumdu.
14:22
The people who arguetartışmak againstkarşısında GMOsGDO,
242
850397
2159
GDO'ya karşı çıkan insanlar,
14:24
as I understandanlama it, the coreçekirdek pieceparça
comesgeliyor from two things.
243
852556
3831
anladığım kadarıyla,
iki ana noktadan hareket ediyorlar.
14:28
One, complexitykarmaşa and
unintendedistenmeyen consequencesonuç.
244
856387
2890
Bir, karmaşıklık ve
istenmeyen sonuçlar.
14:31
NatureDoğa is this incrediblyinanılmaz complexkarmaşık machinemakine.
245
859277
2041
Doğa inanılmaz karmaşık bir makine.
14:33
If we put out these brandmarka newyeni genesgenler
that we'vebiz ettik createdoluşturulan,
246
861318
2584
Yıllarca süren evrime maruz kalmamış
14:35
that haven'tyok been challengedmeydan
by yearsyıl of evolutionevrim,
247
863902
2424
yarattığımız bu yepyeni
genleri dağıtırsak
14:38
and they startedbaşladı mixingkarıştırma up
with the restdinlenme of what's going on,
248
866326
2907
ve onlar da mevcutta bulunanlarla
karıştırmaya başlarlarsa,
14:41
couldn'tcould that triggertetik some kindtür
of cataclysmTufan or problemsorun,
249
869233
3437
bu bir felakete veya
bir problemi tetiklemez mi,
14:44
especiallyözellikle when you addeklemek in
the commercialticari incentiveözendirici
250
872670
2571
özellikle de bunu piyasaya sürecek olan
14:47
that some companiesşirketler have
to put them out there?
251
875241
3553
şirketlerin ticari beklentisini de
işin içine katarsak.
14:50
The fearkorku is that those incentivesteşvikler
252
878794
1718
Korkulan şey bu teşviklerin
14:52
mean that the decisionkarar is not madeyapılmış
on purelyyalnızca scientificilmi groundszeminler,
253
880512
3734
kararın yalnızca bilimsel sebeplerle
yapılmadığını göstermesi
14:56
and even if it was, that there would be
unintendedistenmeyen consequencessonuçları.
254
884246
3046
ve hatta öyle olsa bile, istenmeyen
sonuçların olabileceğidir.
14:59
How do we know that there isn't
a bigbüyük riskrisk of some unintendedistenmeyen consequencesonuç?
255
887292
4133
Ortada bazı istenmeyen sonuçlar doğuracak
büyük bir riskin
olmadığını nasıl bilebiliriz?
15:03
OftenKez our tinkeringstinkerings with naturedoğa
do leadöncülük etmek to bigbüyük, unintendedistenmeyen consequencessonuçları
256
891425
3877
Doğa ile oynadığımızda sık sık büyük,
istenmeyen sonuçlar ve zincir reaksiyonlar
15:07
and chainzincir reactionsreaksiyonları.
257
895302
1695
ortaya çıkıyor.
15:08
PamelaPamela RonaldRonald: Okay,
so on the commercialticari aspectsyönleri,
258
896997
2578
Pamela Ronald: Peki, ticari açıdan
15:11
one thing that's really importantönemli
to understandanlama is that,
259
899575
2670
anlaşılması gereken
en önemli şeyden biri de
15:14
in the developedgelişmiş worldDünya,
farmersçiftçiler in the UnitedAmerika StatesBirleşik,
260
902245
2666
gelişmiş dünyada,
Birleşik Devletlerdeki çiftçiler,
15:16
almostneredeyse all farmersçiftçiler, whetherolup olmadığını
they're organicorganik or conventionalKonvansiyonel,
261
904911
2821
organik veya geleneksel
neredeyse tüm çiftçiler,
15:19
they buysatın almak seedtohum producedüretilmiş by seedtohum companiesşirketler.
262
907732
2098
tohum şirketleri tarafından
üretilen tohumları satın alıyor.
15:21
So there's definitelykesinlikle a commercialticari
interestfaiz to sellsatmak a lot of seedtohum,
263
909830
3102
Yani kesinlikle çok tohum satma
gibi ticari bir ilgi var
15:24
but hopefullyinşallah they're sellingsatış seedtohum
that the farmersçiftçiler want to buysatın almak.
264
912932
3003
fakat neyse ki çiftçilerin
almak istediği tohumları satıyorlar.
15:27
It's differentfarklı in the
lessaz developedgelişmiş worldDünya.
265
915935
2261
Az gelişmiş dünyada bu farklı.
15:30
FarmersÇiftçiler there cannotyapamam affordparası yetmek the seedtohum.
266
918196
2113
Oradaki çiftçilerin
tohum alacak paraları yok.
15:32
These seedstohumlar are not beingolmak soldsatıldı.
267
920309
1626
Bu tohumlar satılmıyor.
15:33
These seedstohumlar are beingolmak distributeddağıtılmış freelyserbestçe
268
921935
2368
Bu tohumlar geleneksel tür
15:36
throughvasitasiyla traditionalgeleneksel kindsçeşit
of certificationSertifika groupsgruplar,
269
924303
5062
onaylı gruplar aracılığıyla
ücretsiz olarak dağıtılıyor,
15:41
so it is very importantönemli
in lessaz developedgelişmiş countriesülkeler
270
929365
2483
yani az gelişmiş ülkelerde
tohuma ücretsiz erişilebilmesi
15:43
that the seedtohum be freelyserbestçe availablemevcut.
271
931848
1625
çok önemli.
15:45
CACA: Wouldn'tOlmaz some activistseylemciler say that this
is actuallyaslında partBölüm of the conspiracykomplo?
272
933473
3624
CA: Bazı aktivistler bunun komplonun
bir parçası olduğunu söyleyemez mi?
15:49
This is the heroineroin strategystrateji.
273
937097
1416
Eroin stratejisi böyle.
15:50
You seedtohum the stuffşey,
and people have no choiceseçim
274
938513
2252
Siz ürünü ekersiniz
ve insanların bu tohumlara
15:52
but to be hookedbağlanmış on these seedstohumlar foreversonsuza dek?
275
940765
1939
bağımlı olmaktan başka şansı yoktur.
15:54
PRPR: There are a lot of conspiracykomplo theoriesteoriler
for sure, but it doesn't work that way.
276
942704
5387
PR: Ortalıkta çokça komplo teorileri var elbette
fakat bu o şekilde işlemiyor.
16:00
For exampleörnek, the seedtohum that's beingolmak
distributeddağıtılmış, the flood-tolerantsel dayanıklı ricepirinç,
277
948091
3976
Mesela, dağıtılan tohum,
suya dayanıklı pirinç,
16:04
this is distributeddağıtılmış freelyserbestçe
278
952067
1845
Hindistan ve Bangaldeşli
16:05
throughvasitasiyla IndianHint and BangladeshiBangladeşli
seedtohum certificationSertifika agenciesajanslar,
279
953912
4117
tohum belgelendirme kuruluşları
tarafından ücretsiz olarak dağıtılıyor,
16:10
so there's no commercialticari interestfaiz at all.
280
958029
2415
yani ortada ticari bir beklenti yok.
16:12
The goldenaltın ricepirinç was developedgelişmiş throughvasitasiyla
supportdestek of the RockefellerRockefeller FoundationVakfı.
281
960444
3924
Altın pirinç Rockefeller Vakfı'nın
desteğiyle geliştirildi.
16:16
Again, it's beingolmak freelyserbestçe distributeddağıtılmış.
282
964368
1997
Yine söylüyorum, ücretsiz dağıtılıyor.
16:18
There are no commercialticari profitskar
283
966365
1787
Bu durumda ticari bir kâr
16:20
in this situationdurum.
284
968152
2346
beklentisi yok.
16:22
And now to addressadres your other questionsoru
about, well, mixingkarıştırma genesgenler,
285
970498
3273
Diğer sorunuza cevap verecek olursak,
yani genlerin karıştırılması,
16:25
aren'tdeğil there some unintendedistenmeyen consequencessonuçları?
286
973771
2253
bazı istenmeyen sonuçlar yok mu?
16:28
AbsolutelyKesinlikle -- everyher time
we do something differentfarklı,
287
976024
2995
Kesinlikle -- her zaman
bir şeyleri farklı yapıyoruz,
16:31
there's an unintendedistenmeyen consequencesonuç,
288
979019
1781
istenmeyen bir sonuç var,
16:32
but one of the pointsmakas I was tryingçalışıyor to make
289
980800
2027
fakat anlatmak istediğim şeylerden biri de,
16:34
is that we'vebiz ettik been doing
kindtür of crazyçılgın things to our plantsbitkiler,
290
982827
3332
bitkilerimizle türlü türlü
çılgın şeyler yapıyoruz,
16:38
mutagenesismutagenez usingkullanma radiationradyasyon
or chemicalkimyasal mutagenesismutagenez.
291
986159
4098
radyasyon kullanarak mutagenez
veya kimyasal mutagenez.
16:42
This inducesneden olmaktadır thousandsbinlerce
of uncharacterizeduncharacterized mutationsmutasyonlar,
292
990257
3947
Bu binlerce karakterize olmamış
mutasyona neden oluyor
16:46
and this is even a higherdaha yüksek riskrisk
of unintendedistenmeyen consequencesonuç
293
994204
3924
ve bu modern yöntemlerin çoğuna nazaran
istenmeyen sonuçlar açısından
16:50
than manyçok of the modernmodern methodsyöntemleri.
294
998128
1788
daha büyük bir risk.
16:51
And so it's really importantönemli
not to use the termterim GMOGDO
295
999916
3135
Yani GDO terimini kullanmamak önemli
16:55
because it's scientificallybilimsel meaninglessanlamsız.
296
1003051
2716
çünkü bu bilimsel olarak anlamsız.
16:57
I feel it's very importantönemli to talk
about a specificözel cropekin
297
1005767
4342
Bence, belli bir mahsül ve belirli
bir ürün hakkında konuşmak
17:02
and a specificözel productürün, and think about
the needsihtiyaçlar of the consumertüketici.
298
1010109
3322
ve tüketicinin ihtiyaçlarını
düşünmek çok önemli.
17:05
CACA: So partBölüm of what's happeningolay here
is that there's a mentalzihinsel modelmodel
299
1013431
3177
CA: Yani birçok insanın
zihinsel düşüncesinde
17:08
in a lot of people that naturedoğa is naturedoğa,
and it's puresaf and pristinebozulmamış,
300
1016608
3852
doğa doğadır ve saf ve bozulmamıştır
17:12
and to tinkertamircilik with it is FrankensteinianFrankensteinian.
301
1020460
2237
ve onunla oynamak Frankenstein'lıktır.
17:14
It's makingyapma something that's puresaf
dangeroustehlikeli in some way,
302
1022697
3646
Bu, saf olan bir şeyi
tehlikeli hale getirmek gibi bir şey
17:18
and I think you're sayingsöz
that that wholebütün modelmodel
303
1026343
2341
ve siz de diyorsunuz ki bu düşünce
17:20
just misunderstandsmisunderstands how naturedoğa is.
304
1028684
2113
doğanın nasıl olduğunun yanlış anlıyor.
17:22
NatureDoğa is a much more chaotickarmakarışık
interplayetkileşim of geneticgenetik changesdeğişiklikler
305
1030797
3901
Doğada başından beri çok daha kaotik
17:26
that have been happeningolay
all the time anywayneyse.
306
1034698
2229
genetik değişiklik etkileşimi oluyor.
17:28
PRPR: That's absolutelykesinlikle truedoğru, and there's
no suchböyle thing as puresaf foodGıda.
307
1036927
3413
PR: Bu kesinlikle doğru ve
saf yiyecek diye bir şey yok.
17:32
I mean, you could not spraysprey
eggplantPatlıcan with insecticidesBöcek öldürücüler
308
1040340
3057
Yani, patlıcana böcek ilacı
sıkmayabilirsiniz
17:35
or not geneticallygenetik olarak engineermühendis it,
but then you'dşimdi etsen be stucksıkışmış eatingyemek yiyor frassFrass.
309
1043397
3523
veya onun genetiğiyle oynamayabilirsiniz
ama sonunda dışkı yemek zorundasınız.
17:39
So there's no puritysaflık there.
310
1047500
1648
Bunda saf olan bir şey yok.
17:41
CACA: PamPam RonaldRonald, thank you.
That was powerfullygüçlü bir şekilde arguedsavundu.
311
1049148
2600
CA: Pam Ronald, teşekkürler.
Etkili bir sunum oldu.
17:43
PRPR: Thank you very much. I appreciateanlamak it.
312
1051748
2090
PR: Çok teşekkür ederim.
17:45
(ApplauseAlkış)
313
1053838
2152
(Alkışlar)
Translated by Ramazan Şen
Reviewed by Bilge Ercan

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Pamela Ronald - Plant geneticist
Embracing both genetically improved seed and ecologically based farming methods, Pamela Ronald aims to enhance sustainable agriculture.

Why you should listen

As a proponent of sustainable agriculture using the most appropriate technologies, UC Davis researcher Pamela Ronald’s holistic vision startles some. But the success of her genetic tinkering is uncontroversial: it shows that genetic improvement is a critical component of feeding the world without further destroying the environment.

Her book Tomorrow’s Table (co-authored with organic farmer Raoul Adamchak) argues that to advance sustainable agriculture, we must not focus on how a seed variety was developed. Instead we must ask what technology most enhances local food security and can provide safe, abundant and nutritious food to consumers.

More profile about the speaker
Pamela Ronald | Speaker | TED.com