ABOUT THE SPEAKER
Linda Cliatt-Wayman - High school principal
As a Philadelphia high school principal, Linda Cliatt-Wayman held an unwavering belief in the potential of all children.

Why you should listen

Linda Cliatt-Wayman grew up in poverty in North Philadelphia, where she experienced firsthand the injustice being perpetrated against poor students in their education. She has dedicated her career and her life to ending that injustice, working within Philadelphia's fractured public-school system. She spent 20 years as a special-ed teacher before becoming a principal, leading two low-performing urban high schools to success with improved test scores and increased college admissions among students.

At Philadelphia's Strawberry Mansion High School (rapper Meek Mill's alma mater), Wayman and her team once again proved what is possible for low-income children. Test scores have improved every year since Wayman took over, and the school was removed from the federal Persistently Dangerous Schools List for the first time in five years. Diane Sawyer and her team spent the 2012-2013 school year documenting Wayman’s efforts for ABC World News Tonight and Nightline.

Cliatt-Wayman retired from Strawberry Mansion High School in May 2017.

More profile about the speaker
Linda Cliatt-Wayman | Speaker | TED.com
TEDWomen 2015

Linda Cliatt-Wayman: How to fix a broken school? Lead fearlessly, love hard

Linda Cliatt-Wayman: Bozuk bir okulu nasıl düzeltirsiniz? Korkusuzca yönetin, çok sevin

Filmed:
2,127,946 views

Linda Cliatt-Wayman, Kuzey Philadelphia'daki başarısız bir liseye okul müdiresi olduğu ilk gün kuralları koymaya kararlıydı. Ancak kısa zaman sonra işin düşündüğünden daha karmaşık olduğunu anladı. Gözle görülür tutkusuyla, "düşük performanslı ve devamlı olarak tehlikeli" olarak sınıflandırılan üç okulu değiştirmesine yardımcı olan üç prensibi paylaşıyor. Liderlik etmek —ve ne olursa olsun öğrencileri sevmek— için gözü pek kararlılığı her alandaki lider için bir model.
- High school principal
As a Philadelphia high school principal, Linda Cliatt-Wayman held an unwavering belief in the potential of all children. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
It was NovemberKasım 1, 2002,
0
683
4400
1 Kasım 2002'de
00:18
my first day as a principalAsıl adı,
1
6208
2750
okul müdiresi olarak ilk günümdü,
00:21
but hardlyzorlukla my first day
in the schoolokul districtilçe of PhiladelphiaPhiladelphia.
2
9677
4792
ancak Philadelphia'daki okul sistemi
içinde aslında ilk günüm değildi.
00:27
I graduatedmezun from
PhiladelphiaPhiladelphia publichalka açık schoolsokullar,
3
15218
2958
Philadelphia'daki devlet
okullarından mezun oldum
00:30
and I wentgitti on to teachöğretmek
specialözel educationEğitim for 20 yearsyıl
4
18625
3750
ve Kuzey Philadelphia'daki düşük gelirli,
düşük performans gösteren
00:34
in a low-incomedüşük gelirli, low-performingperformansı düşük schoolokul
5
22792
3000
bir okulda, suçun yaygın olduğu
00:38
in NorthKuzey PhiladelphiaPhiladelphia,
6
26167
1616
ve derin yoksulluğun
00:40
where crimesuç is rampantyaygın
7
28292
1583
ülkede en fazla olduğu
yerlerden birinde 20 yıl
özel eğitim vermeye devam ettim.
00:42
and deepderin povertyyoksulluk is
amongarasında the highesten yüksek in the nationulus.
8
30333
3292
00:46
ShortlyKısa bir süre after I walkedyürüdü into my newyeni schoolokul,
9
34958
3601
Yeni okuluma adım attıktan
kısa bir süre sonra,
00:50
a hugeKocaman fightkavga brokekırdı out amongarasında the girlskızlar.
10
38583
3917
kızlar arasında büyük bir kavga koptu.
00:56
After things were quicklyhızlı bir şekilde underaltında controlkontrol,
11
44083
2942
İşler kısa sürede kontrol
altına alındıktan sonra,
00:59
I immediatelyhemen calleddenilen a meetingtoplantı
12
47500
3018
okulun yeni müdiresi olarak kendimi
01:02
in the school'sOkulun auditoriumKonferans Salonu
13
50542
2267
tanıtmak üzere derhal okulun
01:04
to introducetakdim etmek myselfkendim
as the school'sOkulun newyeni principalAsıl adı.
14
52833
3935
konferans salonunda bir
toplantı çağrısı yaptım.
01:08
(ApplauseAlkış)
15
56792
2916
(Alkış)
01:12
I walkedyürüdü in angrykızgın,
16
60458
1875
Öfkeli bir şekilde içeri girdim,
01:15
a little nervoussinir --
17
63154
1368
biraz da endişeli --
01:16
(LaughterKahkaha) --
18
64546
1138
(Gülüşmeler) --
01:17
but I was determinedbelirlenen
19
65708
1750
ancak yeni öğrencilerim için
01:19
to setset the toneton for my newyeni studentsöğrencilerin.
20
67792
2500
şartları belirlemeye kararlıydım.
01:23
I startedbaşladı listinglisteleme as forcefullyzorla as I could
21
71083
3834
Yapabildiğim en güçlü şekilde,
01:26
my expectationsbeklentileri for theironların behaviordavranış
22
74958
2642
davranışları konusunda beklentilerimi
01:30
and my expectationsbeklentileri
for what they would learnöğrenmek in schoolokul.
23
78125
3958
ve okulda ne öğrenecekleri konusunda
beklentilerimi sıralamaya başladım.
01:34
When, all of a suddenani,
24
82625
1500
Birdenbire salonun
01:37
a girlkız way in the back of the auditoriumKonferans Salonu,
25
85042
3000
en arkalarında bir kız çocuğu
01:40
she stooddurdu up
26
88750
1292
ayağa kalkıp,
01:42
and she said, "MissBayan!
27
90875
1750
"Bayan! Bayan!"
01:45
MissBayan!"
28
93625
1167
dediğinde,
01:47
When our eyesgözleri lockedkilitli, she said,
29
95750
3750
göz göze geldiğimizde,
01:52
"Why do you keep callingçağrı this a schoolokul?
30
100250
3618
"Buraya neden okul deyip
duruyorsunuz?" dedi.
01:56
This is not a schoolokul."
31
104708
2667
"Bu bir okul değil."
02:00
In one outburstpatlama,
32
108625
1792
Ashley birdenbire patlayarak,
02:03
AshleyAshley had expressedifade what I feltkeçe
33
111125
3458
çok yıllar önce
02:07
and never quiteoldukça was ableyapabilmek to articulateifade
34
115167
2750
aynı mahallede düşük performans gösteren
02:10
about my ownkendi experiencedeneyim
when I attendedkatıldı a low-performingperformansı düşük schoolokul
35
118292
4601
bir okula gittiğimde yaşadığım
deneyimle ilgili hissettiğim
02:14
in the sameaynı neighborhoodKomşuluk,
manyçok, manyçok, manyçok yearsyıl earlierdaha erken.
36
122917
3833
ve şimdiye kadar tam olarak ifade
edemediğim şeyi söyledi.
02:19
That schoolokul was definitelykesinlikle not a schoolokul.
37
127500
4125
O okul kesinlikle bir okul değildi.
02:25
FastHızlı forwardingiletme a decadeonyıl latersonra to 2012,
38
133000
4875
On yıl ileri sarıp 2012'ye gelince,
02:31
I was enteringgirme my thirdüçüncü
low-performingperformansı düşük schoolokul as principalAsıl adı.
39
139083
4542
okul müdiresi olarak üçüncü düşük
performans gösteren okuluma başlıyordum.
02:36
I was to be StrawberryÇilek Mansion'sKonak'ın
fourthdördüncü principalAsıl adı in fourdört yearsyıl.
40
144667
4958
Dört yılda Strawberry Mansion'ın dördüncü
okul müdürü olacaktım.
02:42
It was labeledetiketli "low-performingperformansı düşük
and persistentlyısrarla dangeroustehlikeli"
41
150750
4375
Düşük test sonuçları,
yüksek sayıda silah,
02:47
duenedeniyle to its lowdüşük testÖlçek scoresSkorlar
42
155708
2893
uyuşturucu, saldırılar
ve gözaltılar yüzünden
02:50
and highyüksek numbernumara of weaponssilahlar,
43
158625
2726
"düşük performanslı ve ısrarla tehlikeli"
02:53
drugsilaçlar, assaultssaldırı and arrestsTutuklamalar.
44
161375
2542
olarak sınıflandırılıyordu.
02:57
ShortlyKısa bir süre as I approachedyaklaştı the doorkapı
of my newyeni schoolokul
45
165833
3893
Çok geçmeden yeni okulumun
kapısına yaklaşıp
03:01
and attemptedteşebbüs to entergirmek,
46
169750
1768
içeri girmeye çalıştığımda
03:03
and foundbulunan the doorkapı lockedkilitli with chainszincirler,
47
171542
3208
ve kapının zincirlerle
kilitlendiğini gördüğümde,
03:07
I could hearduymak Ashley'sAshley'nin voiceses in my earskulaklar
48
175458
3393
Ashley'nin sesini kulaklarımda
03:10
going, "MissBayan! MissBayan!
49
178875
2958
duyabiliyordum, "Bayan! Bayan!
03:14
This is not a schoolokul."
50
182833
2125
Bu bir okul değil."
03:17
The hallssalonları were dimDim and darkkaranlık
from poorfakir lightingaydınlatma.
51
185792
3166
Koridorlar kötü ışıklandırmadan
dolayı loş ve karanlıktı.
03:21
There were tonston of pilesbasur
of brokenkırık oldeski furnituremobilya
52
189708
3310
Sınıflarda tonlarca kırık, eski mobilya
03:25
and desksçalışma masaları in the classroomsderslik,
53
193042
2267
ve sıra yığını vardı,
03:27
and there were thousandsbinlerce
of unusedkullanılmamış materialsmalzemeler and resourceskaynaklar.
54
195333
4500
binlerce kullanılmamış
materyal ve kaynak vardı.
03:32
This was not a schoolokul.
55
200625
2417
Bu bir okul değildi.
03:36
As the yearyıl progressedilerledi,
56
204292
1791
Günler geçtikçe,
03:38
I noticedfark that the classroomsderslik
were nearlyneredeyse emptyboş.
57
206750
4375
sınıfların neredeyse bomboş
olduğunu fark ettim.
03:43
The studentsöğrencilerin were just scaredkorkmuş:
58
211958
2084
Öğrenciler yalnızca korkuyorlardı.
03:46
scaredkorkmuş to sitoturmak in rowssatır in fearkorku
that something would happenolmak;
59
214750
4000
Bir şey olacak diye çekinerek
sıralarda oturmaktan korkuyorlardı.
03:51
scaredkorkmuş because they were oftensık sık teasedalay
in the cafeteriakafeterya for eatingyemek yiyor freeücretsiz foodGıda.
60
219583
4750
Kafeteryada ücretsiz yemek yemelerinden dolayı
sıklıkla sataşıldığı için korkuyorlardı.
03:56
They were scaredkorkmuş from all the fightingkavga
and all the bullyingzorbalık.
61
224792
4625
Bütün o kavgalardan ve bütün
o zorbalıktan korkuyorlardı.
04:01
This was not a schoolokul.
62
229792
3458
Bu bir okul değildi.
04:07
And then, there were the teachersöğretmenler,
63
235375
2726
Ve sonra öğretmenler vardı,
04:10
who were incrediblyinanılmaz afraidkorkmuş
for theironların ownkendi safetyemniyet,
64
238125
4250
kendi güvenlikleriyle ilgili
son derece tedirgindiler,
04:14
so they had lowdüşük expectationsbeklentileri
for the studentsöğrencilerin and themselveskendilerini,
65
242833
5643
bu yüzden hem öğrencileri, hem de
kendileri için düşük beklentileri vardı
04:20
and they were totallybütünüyle
unawarehabersiz of theironların rolerol
66
248500
3309
ve okulun kültürünün bozulmasındaki
04:23
in the destructionimha
of the school'sOkulun culturekültür.
67
251833
2209
rollerinden tamamen habersizdiler.
04:26
This was the mostçoğu troublingrahatsız of all.
68
254500
3041
Bu hepsinden daha büyük sıkıntıydı.
04:30
You see, AshleyAshley was right,
69
258791
2834
Görüyorsunuz ki, Ashley haklıydı
04:34
and not just about her schoolokul.
70
262833
1875
ve sadece kendi okulu için değil.
04:37
For faruzak too manyçok schoolsokullar,
71
265667
2142
Çok fazla sayıda okulda,
04:39
for kidsçocuklar who livecanlı in povertyyoksulluk,
72
267833
2060
yoksulluk içinde yaşayan çocuklar için,
04:41
theironların schoolsokullar are really
not schoolsokullar at all.
73
269917
2833
okulları gerçekten de okul değil.
04:45
But this can changedeğişiklik.
74
273583
1709
Ancak bu değişebilir.
04:47
Let me tell you how it's beingolmak donetamam
at StrawberryÇilek MansionKonak HighYüksek SchoolOkul.
75
275958
4667
Bunun Strawberry Mansion Lisesi'nde
nasıl yapıldığını size anlatayım.
04:54
AnybodyKimseyi who'skim ever workedişlenmiş
with me will tell you
76
282083
3292
Benimle daha önce
çalışmış biri size
04:57
I am knownbilinen for my sloganssloganlar.
77
285917
2041
sloganlarımla bilindiğimi söyleyecektir.
05:00
(LaughterKahkaha)
78
288583
1042
(Gülüşmeler)
05:02
So todaybugün, I am going to use threeüç
79
290000
3530
O zaman bugün değişim arayışımızda
05:05
that have been paramountHer şeyden
in our questQuest for changedeğişiklik.
80
293554
3333
çok önemli olan üç tanesini kullanacağım.
05:09
My first slogansloganı is:
81
297917
1750
İlk sloganım:
05:12
if you're going to leadöncülük etmek, leadöncülük etmek.
82
300458
2375
Eğer liderlik edeceksen, et.
05:15
I always believedinanılır
83
303750
2120
Bir okulda ne oluyorsa
05:17
that what happensolur in a schoolokul
and what does not happenolmak in a schoolokul
84
305894
3874
ve bir okulda ne olmuyorsa
bunun hep okul müdürüne
05:21
is up to the principalAsıl adı.
85
309792
1458
bağlı olduğuna inandım.
05:23
I am the principalAsıl adı,
86
311958
1459
Okul müdürü benim
05:25
and havingsahip olan that titleBaşlık requiredgereklidir me to leadöncülük etmek.
87
313833
3625
ve o ünvana sahip olmak liderlik
yapmamı gerektiriyor.
05:30
I was not going to staykalmak in my officeofis,
88
318125
2697
Ofisimde oturmayacaktım,
05:32
I was not going to delegatetemsilci my work,
89
320846
2821
işlerimi havale etmeyecektim
05:35
and I was not going to be afraidkorkmuş
to addressadres anything
90
323691
3445
ve çocuklar için iyi olmayan
herhangi bir şeyin
05:39
that was not good for childrençocuklar,
91
327160
1900
üzerine gitmekten korkmayacaktım,
05:41
whetherolup olmadığını that madeyapılmış me likedsevilen or not.
92
329084
2974
sevilmemi sağlasın veya sağlamasın.
05:45
I am a leaderlider,
93
333228
1713
Ben bir liderim,
05:46
so I know I cannotyapamam do anything aloneyalnız.
94
334965
3098
o yüzden tek başıma hiçbir şey
yapamayacağımı biliyorum.
05:50
So, I assembledbirleştirilmiş
a top-notchBirinci sınıf leadershipliderlik teamtakım
95
338788
2663
Bu yüzden bütün çocukların
potansiyeline inanan
05:53
who believedinanılır in the possibilityolasılık
of all the childrençocuklar,
96
341475
3084
birinci sınıf bir liderlik
ekibi oluşturdum
05:56
and togetherbirlikte, we tackledele the smallküçük things,
97
344583
3849
ve birlikte küçük şeylerle ilgilendik,
06:00
like resettingsıfırlama everyher singletek
lockerkilitli dolap combinationkombinasyon by handel
98
348456
4603
her öğrencinin emniyetli
bir dolabı olması için
06:05
so that everyher studentÖğrenci
could have a securegüvenli lockerkilitli dolap.
99
353083
2914
her kilitli dolabın şifresini
tek tek elle resetlemek gibi.
06:08
We decorateddekore edilmiş everyher
bulletinBülteni boardyazı tahtası in that buildingbina
100
356583
3432
O binadaki her duyuru panosunu
06:12
with brightparlak, colorfulrenkli,
and positivepozitif messagesmesajları.
101
360039
2853
parlak, renkli ve pozitif
mesajlarla dekore ettik.
06:15
We tookaldı the chainszincirler off
the frontön doorskapılar of the schoolokul.
102
363428
3127
Okulun giriş kapısındaki
zincirleri çıkardık.
06:18
We got the lightbulbsLightbulbs replaceddeğiştirilir,
103
366579
2095
Ampülleri değiştirdik,
06:20
and we cleanedtemizlenir
everyher classroomsınıf to its coreçekirdek,
104
368698
3156
ihtiyaç olmayan her, her ders kitabını
06:23
recyclinggeri dönüşüm everyher, everyher textbookders kitabı
that was not neededgerekli,
105
371878
4475
geri dönüştürerek her sınıfı
köşe bucak temizledik
06:28
and discardedatılan thousandsbinlerce
of oldeski materialsmalzemeler and furnituremobilya.
106
376377
3930
ve binlerce materyal ve
mobilyayı elden çıkardık.
06:32
We used two dumpstersdumpsters perbaşına day.
107
380692
2876
Günde iki çöp konteyneri kullandık.
06:36
And, of coursekurs, of coursekurs,
108
384875
2557
Ve elbette, elbette
06:39
we tackledele the bigbüyük stuffşey,
109
387456
1936
büyük şeylerle de uğraştık,
06:41
like rehaulingrehauling the entiretüm schoolokul budgetbütçe
110
389857
3922
tüm okul bütçesini yeniden
elden geçirmek gibi,
06:45
so that we can reallocateyeniden tahsis fundspara
to have more teachersöğretmenler and supportdestek staffpersonel.
111
393803
4855
ki daha fazla öğretmen ve destek elemanı
için fonları yeniden tahsis edebilelim.
06:51
We rebuiltyeniden the entiretüm
schoolokul day scheduleprogram from scratchçizik
112
399733
5535
Bütün okul günü çizelgesini
yeni baştan oluşturduk,
06:57
to addeklemek a varietyvaryete of startbaşlama and endson timeszamanlar,
113
405292
3879
çeşitli başlangıç ve bitiş saatleri,
07:01
remediationiyileştirme, honorsonur coursesdersler,
114
409195
3152
iyileştirme, onur listesi kursları,
07:04
extracurricularders dışı activitiesfaaliyetler,
and counselingdanışmanlık,
115
412792
3600
ders dışı aktiviteler
ve rehberlik ekledik,
07:08
all duringsırasında the schoolokul day.
116
416416
1833
hepsi okul saatleri içinde.
07:11
All duringsırasında the schoolokul day.
117
419717
1933
Hepsi okul saatleri içinde.
07:16
We createdoluşturulan a deploymentDağıtım planplan
118
424217
2991
Günün her dakikası her destek elemanı
07:20
that specifiedBelirtilen where everyher singletek
supportdestek personkişi and policepolis officersubay would be
119
428473
5648
ve polis memurunun nerede olacağına dair
07:26
everyher minutedakika of the day,
120
434145
1404
bir yerleşim planı yaptık
07:27
and we monitoredizlenen
at everyher secondikinci of the day,
121
435573
3903
ve günün her saniyesinde gözlemledik.
07:31
and, our besten iyi inventionicat ever,
122
439500
2775
En iyi icadımız ise,
07:34
we devisedtasarladı a schoolwideschoolwide
disciplinedisiplin programprogram
123
442299
3634
"Tartışılamazlar" adında okul çapında
07:37
titledbaşlıklı "Non-negotiablesSigara-negotiables."
124
445957
1735
bir disiplin programı tasarlamaktı.
07:40
It was a behaviordavranış systemsistem --
125
448137
1704
Bir davranış sistemiydi --
07:44
designedtasarlanmış to promotedesteklemek
positivepozitif behaviordavranış at all timeszamanlar.
126
452368
4407
her zaman pozitif davranışı
desteklemek üzere tasarlandı.
07:49
The resultsSonuçlar?
127
457131
1186
Sonuçlar?
07:51
StrawberryÇilek MansionKonak was removedçıkarıldı
from the PersistentlyIsrarla DangerousTehlikeli ListListe
128
459085
4128
Strawberry Mansion, ilk sene
Devamlı Olarak Tehlikeli Listesi'nden
07:55
our first yearyıl after beingolmak --
129
463237
2439
kaldırıldı --
07:57
(ApplauseAlkış) --
130
465700
2913
(Alkış) --
08:03
after beingolmak on the PersistentlyIsrarla
DangerousTehlikeli ListListe for fivebeş consecutiveardışık yearsyıl.
131
471800
4415
beş yıl arka arkaya Devamlı Olarak
Tehlikeli Listesi'nde olduktan sonra.
08:08
LeadersLiderleri make the impossibleimkansız possiblemümkün.
132
476732
4000
Liderler imkânsız olanı imkân
dâhilinde yapar.
08:13
That bringsgetiriyor me to my secondikinci slogansloganı:
133
481939
2054
Bu da beni ikinci sloganıma götürüyor:
08:16
So what? Now what?
134
484865
2602
Ne olmuş? Şimdi ne olacak?
08:19
(LaughterKahkaha)
135
487491
1082
(Gülüşmeler)
08:20
(ApplauseAlkış)
136
488597
4278
(Alkış)
08:25
When we lookedbaktı at the dataveri,
137
493483
1834
Veriye baktığımızda
08:27
and we metmet with the staffpersonel,
138
495718
2070
ve personelle görüştüğümüzde,
08:29
there were manyçok excusesbahane
139
497812
1914
Strawberry Mansion'ın düşük performanslı
08:31
for why StrawberryÇilek MansionKonak was
low-performingperformansı düşük and persistentlyısrarla dangeroustehlikeli.
140
499750
3933
ve devamlı olarak tehlikeli olması
ile ilgili pek çok bahane vardı.
08:36
They said that only 68 percentyüzde of the kidsçocuklar
come to schoolokul on a regulardüzenli basistemel,
141
504129
4867
Çocukların sadece yüzde 68'inin düzenli
olarak okula geldiğini,
08:41
100 percentyüzde of them livecanlı in povertyyoksulluk,
142
509020
3029
yüzde 100'ünün yoksulluk
içinde yaşadığını,
08:44
only one percentyüzde
of the parentsebeveyn participatekatılmak,
143
512587
2919
ebeveynlerin sadece yüzde
birinin katılım gösterdiğini,
08:48
manyçok of the childrençocuklar
144
516173
1631
pek çok çocuğun
08:49
come from incarcerationhapsetme
and single-parenttek ebeveynli homesevler,
145
517828
3548
hapisten ve tek ebeveynli
evlerden geldiğini,
08:53
39 percentyüzde of the studentsöğrencilerin
have specialözel needsihtiyaçlar,
146
521400
4304
öğrencilerin yüzde 39'unun
özel ihtiyaçları olduğunu söylediler
08:57
and the statebelirtmek, bildirmek dataveri revealedortaya
147
525728
2412
ve eyalet verileri gösterdi ki,
09:00
that sixaltı percentyüzde of the studentsöğrencilerin
were proficientUsta in algebracebir,
148
528695
4298
öğrencilerin yüzde 6'sı cebirde
09:05
and 10 were proficientUsta in literatureEdebiyat.
149
533017
2976
ve yüzde 10'u edebiyatta yeterliydi.
09:10
After they got throughvasitasiyla
tellingsöylüyorum us all the storieshikayeleri
150
538817
3926
Bize koşulların ve çocukların
ne kadar kötü
09:14
of how awfulkorkunç the conditionskoşullar
and the childrençocuklar were,
151
542767
3959
olduğuyla ilgili bütün hikâyeleri
anlatmayı bitirdikten sonra
09:18
I lookedbaktı at them,
152
546750
1692
onlara baktım
09:21
and I said, "So what. Now what?
153
549162
3358
ve şöyle dedim,
"Ne olmuş? Şimdi ne olacak?
09:25
What are we gonna do about it?"
154
553088
1803
Bu konuyla ilgili ne yapacağız?"
09:26
(ApplauseAlkış)
155
554915
2959
(Alkış)
09:32
EliminatingOrtadan kaldırarak excusesbahane at everyher turndönüş
becameoldu my primarybirincil responsibilitysorumluluk.
156
560654
5254
Her yerdeki bahaneleri gidermek
benim ana sorumluluğum oldu.
09:38
We addressedele everyher one of those excusesbahane
157
566552
3062
Bu bahanelerin her birini
09:41
throughvasitasiyla a mandatoryzorunlu
professionalprofesyonel developmentgelişme,
158
569614
2580
zorunlu profesyonel gelişim
yoluyla ele aldık,
09:44
pavingParke the way for intenseyoğun focusodak
on teachingöğretim and learningöğrenme.
159
572194
4956
böylece öğretme ve öğrenmeye yoğun
bir şekilde odaklanmanın yolunu açtık.
09:50
After manyçok observationsgözlemler,
160
578037
2119
Çokça gözlemden sonra
09:52
what we determinedbelirlenen was
that teachersöğretmenler knewbiliyordum what to teachöğretmek
161
580180
4695
ulaştığımız sonuç, öğretmenlerin
ne öğreteceklerini bildikleri,
09:57
but they did not know how to teachöğretmek
162
585462
2764
ancak nasıl öğreteceklerini
bilmedikleriydi.
10:00
so manyçok childrençocuklar
with so manyçok vastgeniş abilitiesyetenekleri.
163
588250
2967
Muazzam kabiliyetleriyle çok sayıda çocuk.
10:03
So, we developedgelişmiş a lessonders
deliveryteslim modelmodel for instructiontalimat
164
591798
5074
Bu yüzden eğitim için, sınıftaki her
öğrencinin kendine has ihtiyaçlarının
10:08
that focusedodaklı on smallküçük groupgrup instructiontalimat,
165
596896
3740
karşılanmasına olanak sağlayan
10:12
makingyapma it possiblemümkün for all the studentsöğrencilerin
to get theironların individualbireysel needsihtiyaçlar metmet
166
600660
4794
küçük grupla eğitim üzerine
odaklanmış olan bir ders verme
10:17
in the classroomsınıf.
167
605478
1301
modeli geliştirdik.
10:19
The resultsSonuçlar?
168
607170
1213
Sonuçlar?
10:21
After one yearyıl, statebelirtmek, bildirmek dataveri revealedortaya
169
609149
4653
Bir yıl sonra, eyalet verileri
10:25
that our scoresSkorlar have grownyetişkin
by 171 percentyüzde in AlgebraCebir
170
613826
4311
sonuçlarımızın cebirde yüzde 171
10:30
and 107 percentyüzde in literatureEdebiyat.
171
618161
2621
ve edebiyatta yüzde 107
arttığını ortaya koydu.
10:32
(ApplauseAlkış)
172
620806
2961
(Alkış)
10:37
We have a very long way to go,
173
625300
2282
Çok uzun bir yolumuz var,
10:40
a very long way to go,
174
628049
1934
çok uzun bir yol, ancak artık
10:42
but we now approachyaklaşım everyher obstacleengel
with a "So What. Now What?" attitudetutum.
175
630625
6366
her engele "Ne olmuş? Şimdi ne olacak?"
tavrıyla yaklaşıyoruz.
10:50
And that bringsgetiriyor me
to my thirdüçüncü and finalnihai slogansloganı.
176
638377
4085
Bu beni üçüncü ve son sloganıma getiriyor.
10:54
(LaughterKahkaha)
177
642486
1650
(Gülüşmeler)
10:56
If nobodykimse told you they lovedsevilen you todaybugün,
178
644160
3829
Eğer bugün hiç kimse
sizi sevdiğini söylemediyse,
11:00
you rememberhatırlamak I do, and I always will.
179
648678
3607
bilin ki ben seviyorum
ve her zaman seveceğim.
11:05
My studentsöğrencilerin have problemssorunlar:
180
653079
1796
Öğrencilerimin sorunları var:
11:07
socialsosyal, emotionalduygusal and economicekonomik problemssorunlar
181
655875
4549
Hayal bile edemeyeceğiniz
sosyal, duygusal
11:12
you could never imaginehayal etmek.
182
660448
1692
ve ekonomik sorunlar.
11:15
Some of them are parentsebeveyn themselveskendilerini,
183
663056
2338
Bazılarının kendileri ebeveyn
11:17
and some are completelytamamen aloneyalnız.
184
665418
2822
ve bazıları tamamen yalnız.
11:21
If someonebirisi askeddiye sordu me my realgerçek secretgizli
185
669375
3518
Eğer birisi bana Strawberry Mansion'ı
11:24
for how I trulygerçekten keep
StrawberryÇilek MansionKonak movinghareketli forwardileri,
186
672917
3926
aslında nasıl ileriye götürdüğümün
gerçek sırrını sorsaydı,
11:29
I would have to say
that I love my studentsöğrencilerin
187
677405
3133
öğrencilerimi sevdiğimi
ve onların potansiyellerine
11:32
and I believe in theironların possibilitiesolasılıklar
188
680935
2468
koşulsuz olarak inandığımı
11:35
unconditionallykayıtsız şartsız.
189
683427
1526
söylerdim.
11:38
When I look at them,
190
686000
1637
Onlara baktığımda
11:40
I can only see what they can becomeolmak,
191
688235
2772
onların gerçekten ne
olabileceklerini görüyorum,
11:43
and that is because I am one of them.
192
691869
3695
çünkü ben de onlardan biriyim.
11:48
I grewbüyüdü up poorfakir in NorthKuzey PhiladelphiaPhiladelphia too.
193
696542
2850
Ben de Kuzey Philadelphia'da
yoksul olarak büyüdüm.
11:52
I know what it feelshissediyor like
to go to a schoolokul that's not a schoolokul.
194
700261
5117
Ben de okul olmayan bir okula gitmenin
ne demek olduğunu biliyorum.
11:58
I know what it feelshissediyor like to wondermerak etmek
195
706184
3250
Yoksulluktan kurtulmanın bir yolu
12:01
if there's ever going to be
any way out of povertyyoksulluk.
196
709458
3650
olup olmadığını merak etmenin
nasıl bir duygu olduğunu biliyorum.
12:06
But because of my amazingşaşırtıcı motheranne,
197
714092
2854
Harika annem yüzünden,
12:10
I got the abilitykabiliyet to dreamrüya
198
718496
3066
çevremdeki yoksulluğa rağmen
12:13
despiterağmen the povertyyoksulluk that surroundedçevrili me.
199
721586
2582
hayal etme kabiliyeti edindim.
12:17
So --
200
725161
1198
Bu yüzden --
12:18
(ApplauseAlkış) --
201
726383
2448
(Alkış)
12:20
if I'm going to pushit my studentsöğrencilerin
202
728855
5093
eğer öğrencilerimi hayallerine
12:25
towardkarşı theironların dreamrüya
and theironların purposeamaç in life,
203
733972
2773
ve hayattaki amaçlarına doğru iteceksem,
12:28
I've got to get to know who they are.
204
736769
2608
kim olduklarını bilmek zorundayım.
12:32
So I have to spendharcamak time with them,
205
740042
2852
Bu yüzden onlarla zaman geçirmeliyim,
12:34
so I manageyönetmek the lunchroomyemek odası everyher day.
206
742918
2400
bu sebeple her gün
yemekhaneyi idare ederim.
12:37
(LaughterKahkaha)
207
745342
1289
(Gülüşmeler)
12:38
And while I'm there,
208
746655
1512
Oradayken,
12:40
I talk to them
about deeplyderinden personalkişisel things,
209
748896
4018
onlarla derin kişisel konular konuşurum
12:45
and when it's theironların birthdaydoğum günü,
210
753830
2083
ve doğum günleri olduğunda,
12:47
I singşarkı söyle "HappyMutlu BirthdayDoğum günü"
211
755937
1929
"Mutlu Yıllar" şarkısını söylerim,
12:49
even thoughgerçi I cannotyapamam singşarkı söyle at all.
212
757890
2146
aslında hiç şarkı söyleyemediğim hâlde.
12:52
(LaughterKahkaha)
213
760060
2032
(Gülüşmeler)
12:54
I oftensık sık asksormak them,
214
762116
1724
Onlara sık sık sorarım,
12:55
"Why do you want me to singşarkı söyle
when I cannotyapamam singşarkı söyle at all?"
215
763864
3933
"Hiç şarkı söyleyemediğim hâlde neden
şarkı söylememi istiyorsun?"
12:59
(LaughterKahkaha)
216
767821
1838
(Gülüşmeler)
13:01
And they respondyanıtlamak by sayingsöz,
217
769683
2184
Onlar da şöyle cevap verir,
13:04
"Because we like feelingduygu specialözel."
218
772284
2376
"Çünkü kendimizi özel
hissetmeyi seviyoruz."
13:08
We holdambar monthlyaylık townkasaba hallsalon meetingstoplantılar
219
776259
2803
Endişelerini dinlemek,
13:11
to listen to theironların concernsendişeler,
220
779611
2930
akıllarından geçenleri öğrenmek için
13:14
to find out what is on theironların mindszihinler.
221
782565
3761
belediye binasında
her ay toplantı yaparız.
13:18
They asksormak us questionssorular like,
"Why do we have to followtakip et ruleskurallar?"
222
786784
5033
Bize şöyle sorular sorarlar,
"Neden kurallara uymak zorundayız?"
13:24
"Why are there so manyçok consequencessonuçları?"
223
792255
2595
"Neden bu kadar fazla sonucu var?"
13:27
"Why can't we just do what we want to do?"
224
795168
2967
"Neden sadece istediğimiz
şeyleri yapamıyoruz?"
13:30
(LaughterKahkaha)
225
798159
2231
(Gülüşmeler)
13:32
They asksormak, and I answerCevap
eachher questionsoru honestlydürüstçe,
226
800414
3761
Onlar sorar ve ben de her
soruyu samimiyetle cevaplarım.
13:36
and this exchangedeğiş tokuş in listeningdinleme
helpsyardım eder to clearaçık up any misconceptionsyanlış.
227
804932
5975
Dinlerken yapılan bu değiş tokuş
herhangi bir yanlış anlamayı giderir.
13:43
EveryHer momentan is a teachableöğretilebilir momentan.
228
811860
3532
Her an, öğretilebilen bir andır.
13:48
My rewardödül,
229
816965
1210
Benim ödülüm,
13:51
my rewardödül
230
819359
1166
benim ödülüm,
13:54
for beingolmak non-negotiableciro edilemez
in my ruleskurallar and consequencessonuçları
231
822759
4499
kurallar ve sonuçlar konusunda
tartışma kabul etmemenin ödülü,
13:59
is theironların earnedkazanılan respectsaygı.
232
827839
1907
onlardan kazandığım saygı.
14:02
I insistısrar on it,
233
830564
1403
Bunda ısrar ediyorum
14:04
and because of this,
we can accomplishbaşarmak things togetherbirlikte.
234
832878
4186
ve bunun sonucunda,
hep beraber bir şeyler başarabiliyoruz.
14:09
They are clearaçık about
my expectationsbeklentileri for them,
235
837952
3615
Onlardan beklentilerimin farkındalar
14:14
and I repeattekrar et those expectationsbeklentileri
everyher day over the P.A. systemsistem.
236
842000
5153
ve bu beklentilerimi her gün hoparlör
sistemi üzerinden tekrar ediyorum.
14:19
I remindhatırlatmak them --
237
847656
1613
Onlara hatırlatıyorum --
14:21
(LaughterKahkaha)
238
849293
2216
(Gülüşmeler)
14:23
I remindhatırlatmak them of those coreçekirdek valuesdeğerler
239
851533
3633
Onlara odaklanma, gelenekler, mükemmellik,
14:27
of focusodak, traditiongelenek, excellencemükemmellik,
240
855190
4628
doğruluk ve sebat gibi temel değerleri
14:32
integritybütünlük and perseveranceazim,
241
860172
2937
hatırlatıyorum
14:35
and I remindhatırlatmak them everyher day
242
863133
2498
ve onlara her gün eğitimin gerçekten
14:37
how educationEğitim can trulygerçekten
changedeğişiklik theironların liveshayatları.
243
865655
3792
hayatlarını nasıl
değiştirebileceğini hatırlatıyorum.
14:42
And I endson everyher announcementduyuru the sameaynı:
244
870216
2838
Her anonsumu aynı şekilde bitiriyorum:
14:45
"If nobodykimse told you they lovedsevilen you todaybugün,
245
873414
3853
"Eğer bugün hiç kimse
sizi sevdiğini söylemediyse,
14:49
you rememberhatırlamak I do,
246
877291
1741
bilin ki ben seviyorum
14:51
and I always will."
247
879056
1970
ve her zaman seveceğim."
14:54
Ashley'sAshley'nin wordskelimeler
248
882076
1941
Ashley'nin "Bayan, bayan,
14:56
of "MissBayan, MissBayan,
249
884893
2870
bu bir okul değil,"
15:00
this is not a schoolokul,"
250
888224
2516
şeklindeki sözleri,
15:03
is foreversonsuza dek etchedkazınmış in my mindus.
251
891064
2582
kafamda sonsuza dek yer edindi.
15:06
If we are trulygerçekten going
to make realgerçek progressilerleme
252
894354
5428
Eğer yoksulluğu ele almak için
15:11
in addressingadresleme povertyyoksulluk,
253
899806
1968
gerçekten gelişme kaydedeceksek,
15:13
then we have to make sure
254
901798
2144
o zaman yoksulluk içindeki çocuklara
15:16
that everyher schoolokul
that servesvermektedir childrençocuklar in povertyyoksulluk
255
904442
4189
hizmet veren her okulun
15:20
is a realgerçek schoolokul,
256
908655
2605
gerçek bir okul olduğuna emin olmalıyız,
15:23
a schoolokul, a schoolokul --
257
911284
2255
bir okul, bir okul --
15:25
(ApplauseAlkış) --
258
913563
2954
(Alkış) --
15:29
a schoolokul that providessağlar them with knowledgebilgi
259
917458
3782
etraflarındaki dünyayı yönlendirmek için
15:33
and mentalzihinsel trainingEğitim
to navigategezinmek the worldDünya around them.
260
921264
4128
bilgi ve zihinsel eğitim
sağlayan bir okul.
15:38
I do not know all the answerscevaplar,
261
926112
2646
Bütün cevapları bilmiyorum,
15:41
but what I do know is for those
of us who are privilegedayrıcalıklı
262
929458
5617
ancak bildiğim şey, aramızda imtiyazlı
olanlar ile yoksulluk içindeki
15:47
and have the responsibilitysorumluluk of leadingönemli
a schoolokul that servesvermektedir childrençocuklar in povertyyoksulluk,
263
935500
5518
çocuklara hizmet veren okullarda yönetim
sorumluluğuna sahip olanlarımız,
15:53
we mustşart trulygerçekten leadöncülük etmek,
264
941042
2226
gerçek anlamda liderlik yapmalıyız
15:55
and when we are facedyüzlü
with unbelievableInanılmaz challengeszorluklar,
265
943292
3625
ve inanılmaz sorunlarla karşılaştığımızda,
15:58
we mustşart stop and asksormak ourselveskendimizi,
"So what. Now what?
266
946941
5785
durup kendimize şunu sormalıyız,
"Ne olmuş? Şimdi ne olacak?
16:04
What are we going to do about it?"
267
952750
2656
Bu konuyla ilgili ne yapacağız?"
16:08
And as we leadöncülük etmek,
268
956060
1489
Liderlik ederken
16:10
we mustşart never forgetunutmak
269
958063
1905
hiçbir şekilde unutmamalıyız ki,
16:12
that everyher singletek one of our studentsöğrencilerin
270
960677
3216
öğrencilerimizin her biri
16:15
is just a childçocuk,
271
963917
1603
sadece birer çocuk,
16:17
oftensık sık scaredkorkmuş by what the worldDünya
tellsanlatır them they should be,
272
965990
4952
çoğunlukla dünyanın onlara ne olmaları
gerektiğini söylemelerinden dolayı korkmuş
16:23
and no mattermadde what the restdinlenme
of the worldDünya tellsanlatır them they should be,
273
971797
5985
ve dünyanın geri kalanı onlara ne olmaları
gerektiği hakkında ne söylerse söylesin,
16:30
we should always providesağlamak them with hopeumut,
274
978139
3275
onlara her zaman umut,
16:33
our undividedbölünmemiş attentionDikkat,
275
981438
2546
bölünmeyen dikkatimizi,
16:36
unwaveringtereddütsüz beliefinanç in theironların potentialpotansiyel,
276
984656
3126
potansiyelleri hakkında sarsılmaz inanç,
16:39
consistenttutarlı expectationsbeklentileri,
277
987806
2191
tutarlı beklentiler sunmalıyız
16:42
and we mustşart tell them oftensık sık,
278
990303
2436
ve onlara sık sık şunu söylemeliyiz,
16:45
if nobodykimse told them they lovedsevilen them todaybugün,
279
993117
3576
eğer bugün hiç kimse
onları sevdiğini söylemediyse,
16:48
rememberhatırlamak we do, and we always will.
280
996717
2821
bilin ki biz seviyoruz
ve her zaman seveceğiz.
16:51
Thank you.
281
999844
1213
Teşekkürler.
16:53
(ApplauseAlkış)
282
1001081
3083
(Alkış)
17:04
Thank you, Jesusİsa.
283
1012058
1350
Teşekkürler, İsa.
Translated by Eren Gokce
Reviewed by Ramazan Şen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Linda Cliatt-Wayman - High school principal
As a Philadelphia high school principal, Linda Cliatt-Wayman held an unwavering belief in the potential of all children.

Why you should listen

Linda Cliatt-Wayman grew up in poverty in North Philadelphia, where she experienced firsthand the injustice being perpetrated against poor students in their education. She has dedicated her career and her life to ending that injustice, working within Philadelphia's fractured public-school system. She spent 20 years as a special-ed teacher before becoming a principal, leading two low-performing urban high schools to success with improved test scores and increased college admissions among students.

At Philadelphia's Strawberry Mansion High School (rapper Meek Mill's alma mater), Wayman and her team once again proved what is possible for low-income children. Test scores have improved every year since Wayman took over, and the school was removed from the federal Persistently Dangerous Schools List for the first time in five years. Diane Sawyer and her team spent the 2012-2013 school year documenting Wayman’s efforts for ABC World News Tonight and Nightline.

Cliatt-Wayman retired from Strawberry Mansion High School in May 2017.

More profile about the speaker
Linda Cliatt-Wayman | Speaker | TED.com