ABOUT THE SPEAKER
Martin Pistorius - Author, designer
At age 12, Martin Pistorius fell into a coma, and spent 13 years locked inside his body, unable to communicate -- until a caregiver noticed his eyes responded to her. His book "Ghost Boy" tells his story.

Why you should listen
Martin Pistorius is a web designer and author whose personal story borders on the unimaginable. In his book Ghost Boy, he tells the story of his return to consciousness after a horrible illness ... and his struggle to tell the world that he was still there, inside his body, hoping to communicate.
More profile about the speaker
Martin Pistorius | Speaker | TED.com
TEDxKC

Martin Pistorius: How my mind came back to life — and no one knew

Martin Pistorius: Zihnim nasıl hayata geri döndü — ve kimse fark etmedi

Filmed:
2,460,653 views

"Açım", "Ağrım var", "teşekkür ederim", veya "Seni seviyorum" diyemediğinizi hayal edin. - iletişim becerinizi kaybetmek, bedeninize hapsolmak, insanların içinde yalnız olmak. 13 uzun yıldır, Martin Pistorius'un gerçekliği işte buydu.12 yaşında beyin enfeksiyonuna yakalandıktan sonra, Pistorius tüm hareket ve konuşma kabiliyetlerini kaybetti ve bunun sonucunda zihinsel farkındalık testlerinde başarısız oldu. Bir hayalete dönüştü. Fakat sonra değişik bir şey olmaya başladı - zihni tekrar kendini toparlamaya başladı. Bu etkileyici konuşmada, Pistorius kendi bedenine hapsolmuş hayatını nasıl özgürlüğüne kavuşturduğunu anlatıyor.
- Author, designer
At age 12, Martin Pistorius fell into a coma, and spent 13 years locked inside his body, unable to communicate -- until a caregiver noticed his eyes responded to her. His book "Ghost Boy" tells his story. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
ImagineHayal beingolmak unableaciz to say,
"I am hungry," "I am in painAğrı,"
0
960
5296
"Açım", "Acı çekiyorum",
"Teşekkür ederim"
00:18
"thank you," or "I love you."
1
6280
2536
ya da "Seni seviyorum"
diyemediğinizi hayal edin.
00:20
BeingVarlık trappedhapsolmuş insideiçeride your bodyvücut,
2
8840
2096
Kendi bedenine hapsolmak...
00:22
a bodyvücut that doesn't respondyanıtlamak to commandskomutları.
3
10960
3136
Bir beden ki hiç bir emre karşılık vermez.
00:26
SurroundedÇevrili by people,
4
14120
1656
İnsanlarla kuşatılmış
00:27
yethenüz utterlytamamen aloneyalnız.
5
15800
1616
fakat tamamen yalnız.
00:29
WishingDilek you could reachulaşmak out,
6
17440
1696
Bağlanmak, rahatlatmak veya
00:31
to connectbağlamak, to comfortkonfor, to participatekatılmak.
7
19160
4216
katılmak için erişebilmeyi dileyerek.
00:35
For 13 long yearsyıl, that was my realitygerçeklik.
8
23400
3080
13 uzun yıl boyunca bu benim gerçekliğimdi.
00:39
MostÇoğu of us never think twiceiki defa
about talkingkonuşma, about communicatingiletişim.
9
27520
5536
Pek çoğumuz iletişim hakkında
konuşmayı asla iki kez düşünmez.
00:45
I've thought a lot about it.
10
33080
2136
Ben bunun üstünde çok düşündüm.
00:47
I've had a lot of time to think.
11
35240
2656
Düşünmek için çok zamanım vardı.
00:49
For the first 12 yearsyıl of my life,
12
37920
2096
Hayatımın ilk 12 yılı,
00:52
I was a normalnormal, happymutlu, healthysağlıklı little boyoğlan.
13
40040
2696
mutlu, sağlıklı ve
normal küçük bir çocuktum.
Sonra her şey değişti.
00:54
Then everything changeddeğişmiş.
14
42760
2136
Bir beyin enfeksiyonuna yakalandım.
00:56
I contractedkasılmış a brainbeyin infectionenfeksiyon.
15
44920
2256
Doktorlar bunun ne olduğu konusunda
pek emin değillerdi
00:59
The doctorsdoktorlar weren'tdeğildi sure what it was,
16
47200
2296
01:01
but they treatedişlenmiş me the besten iyi they could.
17
49520
2496
fakat ellerinden geleni
yaparak beni tedavi ettiler.
01:04
HoweverAncak, I progressivelydevamlı olarak got worsedaha da kötüsü.
18
52040
3376
Fakat gittikçe kötüleştim.
Zamanla hareketlerimi kontrol etme,
01:07
EventuallySonunda, I lostkayıp my abilitykabiliyet
to controlkontrol my movementshareketler,
19
55440
4176
01:11
make eyegöz contacttemas,
20
59640
1336
göz teması kurma ve
01:13
and finallyen sonunda, my abilitykabiliyet to speakkonuşmak.
21
61000
3239
nihayetinde konuşma yeteneğimi kaybettim.
01:17
While in hospitalhastane,
22
65280
1216
Hastanedeyken
01:18
I desperatelyumutsuzca wanted to go home.
23
66520
2576
çaresizce eve gitmeyi istedim.
Anneme dedim ki "Ev ne zaman?"
01:21
I said to my motheranne, "When home?"
24
69120
3296
01:24
Those were the last wordskelimeler
I ever spokekonuştu with my ownkendi voiceses.
25
72440
4456
Bunlar kendi sesimle konuşabildiğim
son kelimelerdi.
En sonunda tüm zihinsel farkındalık
testlerinde başarısız oldum.
01:28
I would eventuallysonunda failbaşarısız everyher testÖlçek
for mentalzihinsel awarenessfarkında olma.
26
76920
3816
Aileme orada değilmiş gibi
olduğum söylenmişti.
01:32
My parentsebeveyn were told
I was as good as not there.
27
80760
2816
01:35
A vegetablesebze, havingsahip olan the intelligencezeka
of a three-month-oldüç aylık babybebek.
28
83600
4616
3 aylık bir bebeğin zekasına
sahip bir sebze.
01:40
They were told to take me home
and try to keep me comfortablerahat
29
88240
3656
Beni eve götürmeleri ve ben ölünceye kadar
rahat ettirmeleri söylenmişti aileme.
01:43
untila kadar I diedvefat etti.
30
91920
1200
Ebeynlerim, aslında tüm ailemin hayatları
01:46
My parentsebeveyn, in factgerçek
my entiretüm family'sailenin liveshayatları,
31
94000
3536
bildikleri en iyi şekilde
benimle ilgilenerek tükenmişti.
01:49
becameoldu consumedtüketilen by takingalma carebakım of me
the besten iyi they knewbiliyordum how.
32
97560
4296
01:53
TheirOnların friendsarkadaşlar driftedsürüklendi away.
33
101880
2336
Arkadaşları uzaklaştı.
Bir yıl ikiye
01:56
One yearyıl turneddönük to two,
34
104240
1816
01:58
two turneddönük to threeüç.
35
106080
1320
iki üçe döndü.
02:00
It seemedgibiydi like the personkişi I oncebir Zamanlar was
beganbaşladı to disappearkaybolmak.
36
108240
4416
Öyle görünüyordu ki bir zamanlar olduğum
insan kaybolmaya başlıyor gibiydi.
02:04
The LegoLego blocksbloklar and electronicelektronik circuitsdevreler
I'd lovedsevilen as a boyoğlan were put away.
37
112680
4896
Bir çocuk olarak sevdiğim Lego blokları
ve elektronik devreler rafa kaldırılmıştı.
Kendi yatak odamdan daha pratik
bir tanesine taşınmıştım.
02:09
I had been movedtaşındı out of my bedroomyatak odası
into anotherbir diğeri more practicalpratik one.
38
117600
4456
Bir hayalete dönüşmüştüm,
02:14
I had becomeolmak a ghosthayalet,
39
122080
1696
02:15
a fadedsoluk memorybellek of a boyoğlan
people oncebir Zamanlar knewbiliyordum and lovedsevilen.
40
123800
4375
insanların bir zamanlar bildikleri ve
sevdikleri bir çocuğun silik hatırasına.
02:20
MeanwhileBu arada, my mindus beganbaşladı
knittingörgü itselfkendisi back togetherbirlikte.
41
128199
4257
Bu arada zihnim kendini
tekrar örmeye başladı.
02:24
GraduallyYavaş yavaş, my awarenessfarkında olma startedbaşladı to returndönüş.
42
132480
3016
Yavaş yavaş bilincim geri gelmeye başladı.
Fakat hayata döndüğümü
kimse farketmemişti.
02:27
But no one realizedgerçekleştirilen
that I had come back to life.
43
135520
3336
Herhangi normal bir insan gibi
02:30
I was awarefarkında of everything,
44
138880
1816
02:32
just like any normalnormal personkişi.
45
140720
2016
her şeyin farkındaydım.
Her şeyi görüp anlayabiliyordum
02:34
I could see and understandanlama everything,
46
142760
2296
02:37
but I couldn'tcould find a way
to let anybodykimse know.
47
145080
2840
fakat bunu belli etmek için
bir yol bulamadım.
Kişiliğim, görünürde sessiz olan
bir vücut içine gömülmüştü,
02:40
My personalitykişilik was entombedgömülü
withiniçinde a seeminglygörünüşte silentsessiz bodyvücut,
48
148560
3976
02:44
a vibrantcanlı mindus hiddengizli in plainsade sightgörme
withiniçinde a chrysalisChrysalis.
49
152560
3720
güpegündüz bir koza içine
gizlenmiş canlı bir zihin...
02:48
The starkStark realitygerçeklik hitvurmak me
that I was going to spendharcamak
50
156920
2736
Tamamen yalnız, kendi
bedenime hapsolmuş şekilde
02:51
the restdinlenme of my life lockedkilitli insideiçeride myselfkendim,
51
159680
2656
hayatımın geri kalanını
geçirecek olduğum acı gerçeği
02:54
totallybütünüyle aloneyalnız.
52
162360
1696
beni sarsmıştı.
02:56
I was trappedhapsolmuş with only
my thoughtsdüşünceler for companyşirket.
53
164080
3616
Bana eşlik edecek yalnız kendi
düşüncelerimle hapsolmuştum.
02:59
I would never be rescuedkurtarıldı.
54
167720
2176
Asla kurtarılmayabilirdim.
Kimse bana şefkat göstermeyebilirdi.
03:01
No one would ever showgöstermek me tendernesshassasiyet.
55
169920
2936
Asla bir arkadaşla konuşamayabilirdim.
03:04
I would never talk to a friendarkadaş.
56
172880
2256
03:07
No one would ever love me.
57
175160
1920
Kimse beni sevmeyebilirdi.
Hayalim, umudum ya da ileriye
bakacak hiçbir şeyim yoktu.
03:09
I had no dreamsrüyalar, no hopeumut,
nothing to look forwardileri to.
58
177920
4136
03:14
Well, nothing pleasanthoş.
59
182080
2496
Aslında hoş olan hiçbir şey...
03:16
I livedyaşamış in fearkorku,
60
184600
1336
Korku içinde yaşadım
ve açıkça söylemek gerekirse
03:17
and, to put it bluntlyaçık açık,
61
185960
1536
03:19
was waitingbekleme for deathölüm
to finallyen sonunda releaseserbest bırakmak me,
62
187520
3056
bir bakım evinde yapayalnız bir şekilde
03:22
expectingbekliyor to dieölmek all aloneyalnız in a carebakım home.
63
190600
3896
ölümün sonunda gelip beni
serbest bırakmasını bekliyordum.
03:26
I don't know if it's trulygerçekten possiblemümkün
to expressekspres in wordskelimeler
64
194520
3376
İletişim kuramamanın
nasıl bir şey olduğunu
kelimelerle ifade edebilmek
gerçekten mümkün mü bilmiyorum.
03:29
what it's like not to be ableyapabilmek
to communicateiletişim kurmak.
65
197920
2816
Kişiliğiniz yoğun bir sis içinde
kayboluyormuş gibidir
03:32
Your personalitykişilik appearsbelirir
to vanishkaybolmak into a heavyağır fogsis
66
200760
3416
03:36
and all of your emotionsduygular and desiresarzuları are
constricteddar, stifledkuramamaktadır and mutedsessiz withiniçinde you.
67
204200
5776
ve tüm duygularınız ve arzularınız kendi içinizde
kısıtlanmış, bastırılmış ve susturulmuştur.
03:42
For me, the worsten kötü was the feelingduygu
of uttermutlak powerlessnessçaresizlik.
68
210000
4496
Benim için en kötüsü tamamen
güçsüz olduğum hissiydi.
Sadece vardım.
03:46
I simplybasitçe existedvar.
69
214520
1440
03:48
It's a very darkkaranlık placeyer to find yourselfkendin
70
216680
2456
Kendinizi bulabileceğiniz en karanlık yer
03:51
because in a senseduyu, you have vanishedyok oldu.
71
219160
2680
çünkü bir anlamda kayboluyorsunuz.
Hayatımın tüm yönlerini
başkaları kontrol ediyordu.
03:55
Other people controlledkontrollü
everyher aspectGörünüş of my life.
72
223000
3216
Ne yiyeceğime ve ne zaman yiyeceğime,
03:58
They decidedkarar what I ateyemek yedi and when.
73
226240
2296
yan tarafıma mı yatırılacağıma, tekerlekli
sandalyeye mi bağlanacağıma onlar karar verirdi.
04:00
WhetherOlup olmadığı I was laidkoydu on my sideyan
or strappedsarılı into my wheelchairtekerlekli sandalye.
74
228560
3976
Genellikle günlerimi
TV karşısında konuşlanmış
04:04
I oftensık sık spentharcanmış my daysgünler
positionedkonumlandırılmış in frontön of the TVTV
75
232560
3376
04:07
watchingseyretme BarneyBarney rerunsyeniden çalıştırır.
76
235960
1840
Barney'nin tekrarlarını
izleyerek geçirirdim.
04:10
I think because BarneyBarney
is so happymutlu and jollyneşeli,
77
238440
2896
Barney çok mutlu ve neşeliydi
04:13
and I absolutelykesinlikle wasn'tdeğildi,
78
241360
1736
ve ben kesinlikle değildim
04:15
it madeyapılmış it so much worsedaha da kötüsü.
79
243120
1680
sanırım bu beni daha da kötü yaptı.
Hayatımdaki herhangi bir şeyi ya da
04:17
I was completelytamamen powerlessgüçsüz
to changedeğişiklik anything in my life
80
245800
3416
insanların hakkımdaki algılarını
değiştirmek için hiç bir gücüm yoktu.
04:21
or people'sinsanların perceptionsalgılamalar of me.
81
249240
2456
Kimsenin izlemediğini düşündükleri zaman
04:23
I was a silentsessiz, invisiblegörünmez observergözlemci
of how people behaveddavrandım
82
251720
3576
insanların davranışlarının sessiz
ve görünmez bir gözlemicisiydim.
04:27
when they thought no one was watchingseyretme.
83
255320
2376
Ne yazık ki sadece bir gözlemci değildim.
04:29
UnfortunatelyNe yazık ki, I wasn'tdeğildi only an observergözlemci.
84
257720
3696
04:33
With no way to communicateiletişim kurmak,
I becameoldu the perfectmükemmel victimkurban:
85
261440
3976
İletişim kurabileceğim bir yol olmayınca
mükemmel bir kurban haline geldim:
04:37
a defenselesssavunmasız objectnesne,
seeminglygörünüşte devoidyoksun of feelingsduygular
86
265440
3976
insanların kendisi üzerinde en
karanlık arzularını gerçekleştirdiği
04:41
that people used
to playoyun out theironların darkesten koyu desiresarzuları.
87
269440
3736
hislerden yoksun görünen
savunmasız bir nesne
04:45
For more than 10 yearsyıl,
people who were chargedyüklü with my carebakım
88
273200
3656
10 yıldan fazla bir süre,
benimle ilgilenmekle görevli insanlar
04:48
abusedistismar me physicallyfiziksel olarak,
verballysözlü and sexuallycinsel.
89
276880
3160
beni fiziksel, sözel ve cinsel
açılardan taciz ettiler.
Onların sahip oldukları düşüncelere
rağmen ben hissediyordum.
04:52
DespiteRağmen what they thought, I did feel.
90
280760
2760
Bu ilk kez olduğunda
04:56
The first time it happenedolmuş,
91
284400
1736
04:58
I was shockedşok and filleddolu with disbeliefgüvensizlik.
92
286160
2656
çok şaşırmış ve inanamamıştım.
Bunu bana nasıl yaparlardı?
05:00
How could they do this to me?
93
288840
1520
05:03
I was confusedŞaşkın.
94
291120
1576
Kafam karışmıştı.
Bunu hak edecek ne yapmıştım?
05:04
What had I donetamam to deservehak etmek this?
95
292720
2120
05:07
PartBölümü of me wanted to cryağlamak
and anotherbir diğeri partBölüm wanted to fightkavga.
96
295440
4056
Bir parçam ağlamak ve
diğer parçam da savaşmak istiyordu.
05:11
HurtZarar, sadnessüzüntü and angeröfke
floodedsular altında throughvasitasiyla me.
97
299520
3736
Acı, üzüntü ve kızgınlık
sel olup içimden aktı.
05:15
I feltkeçe worthlessdeğersiz.
98
303280
1776
Değersiz hissettim.
05:17
There was no one to comfortkonfor me.
99
305080
1920
Beni teselli edecek kimse yoktu.
Fakat ebeveynlerimden hiç birinin
bunun olduğundan haberleri yoktu.
05:20
But neitherne of my parentsebeveyn
knewbiliyordum this was happeningolay.
100
308080
3256
05:23
I livedyaşamış in terrorterör, knowingbilme
it would happenolmak again and again.
101
311360
4056
Bunun tekrar tekrar gerçekleşeceğini
bildiğimden korku içinde yaşadım.
Yalnızca ne zaman olacağını
asla bilemezdim.
05:27
I just never knewbiliyordum when.
102
315440
2096
05:29
All I knewbiliyordum was that I would
never be the sameaynı.
103
317560
2760
Bildiğim tek şey bir daha asla
aynı olmayacağımdı.
05:33
I rememberhatırlamak oncebir Zamanlar listeningdinleme
to WhitneyWhitney HoustonHouston singingşan,
104
321360
3616
Bir kere Whitney Houston'ın
şarkısını dinlediğimi hatırlıyorum.
05:37
"No mattermadde what they take from me,
they can't take away my dignityhaysiyet."
105
325000
4856
"Benden ne alırlarsa alsınlar,
onurumu alamazlar."
05:41
And I thought to myselfkendim,
"You want to betbahis?"
106
329880
2920
Ve kendi kendime düşündüm:
"İddiaya var mısınız?"
05:47
PerhapsBelki de my parentsebeveyn could have
foundbulunan out and could have helpedyardım etti.
107
335120
3736
Belki de ailem öğrenebilir ve
bana yardım edebilirdi.
05:50
But the yearsyıl of constantsabit caretakingDirseklerini,
108
338880
2256
Fakat sürekli bakımla geçen yıllar,
05:53
havingsahip olan to wakeuyanmak up
everyher two hourssaatler to turndönüş me,
109
341160
2896
beni çevirmek için iki saatte bir uyanmak
05:56
combinedkombine with them essentiallyesasen
grievingacı çekiyor the losskayıp of theironların sonoğul,
110
344080
3376
ve aslında oğullarının kaybının
kederiyle de birleşince
anne ve babama çok zarar vermişti.
05:59
had takenalınmış a tollGeçiş ücreti on my motheranne and fatherbaba.
111
347480
3336
Ebeveynlerim arasındaki şiddetli bir
tartışma sonrasında
06:02
FollowingTakip yethenüz anotherbir diğeri heatedısıtmalı argumenttartışma
betweenarasında my parentsebeveyn,
112
350840
3576
06:06
in a momentan of despairumutsuzluk and desperationumutsuzluk,
113
354440
2616
bir umutsuzluk ve çaresizlik anında
06:09
my motheranne turneddönük to me
and told me that I should dieölmek.
114
357080
3320
annem bana döndü ve
ölmem gerektiğini söyledi.
Şok olmuştum fakat bana
söylediği şeyi düşündüğümde
06:14
I was shockedşok, but as I thought
about what she had said,
115
362160
3136
06:17
I was filleddolu with enormousmuazzam compassionmerhamet
and love for my motheranne,
116
365320
4016
annem için müthiş bir merhamet
ve sevgi hissiyle doldum
06:21
yethenüz I could do nothing about it.
117
369360
1960
ama bununla ilgili yapabileceğim
hiçbir şey yoktu.
Karanlık bir çukura batıp vazgeçtiğim
06:24
There were manyçok momentsanlar when I gaveverdi up,
118
372640
2376
06:27
sinkingbatan into a darkkaranlık abyssuçurum.
119
375040
2376
çok zamanlar oldu.
06:29
I rememberhatırlamak one particularlyözellikle lowdüşük momentan.
120
377440
3136
Özellikle neşesiz bir anı hatırlıyorum.
06:32
My dadbaba left me aloneyalnız in the cararaba
121
380600
2256
Babam, dükkandan hızlıca
bir şey almaya giderken
06:34
while he quicklyhızlı bir şekilde wentgitti
to buysatın almak something from the storemağaza.
122
382880
3576
beni arabada yalnız bırakmıştı.
Alelade bir yabancı önümden geçti ve
06:38
A randomrasgele strangeryabancı walkedyürüdü pastgeçmiş,
123
386480
2616
06:41
lookedbaktı at me and he smiledgülümsedi.
124
389120
2840
bana bakıp gülümsedi.
Neden olduğunu asla bilemeyebilirim
fakat bu basit hareket,
06:44
I mayMayıs ayı never know why, but that simplebasit actdavranmak,
125
392880
3136
06:48
the fleetingkısacık momentan of humaninsan connectionbağ,
126
396040
2296
bir anlık insan teması
hislerimi değiştirip
06:50
transformeddönüştürülmüş how I was feelingduygu,
127
398360
2376
06:52
makingyapma me want to keep going.
128
400760
1920
beni devam etmeye teşvik etti.
Varlığım tekdüzelik nedeniyle
işkence görüyordu
06:55
My existencevaroluş was torturedişkence by monotonymonotonluk,
129
403760
2936
06:58
a realitygerçeklik that was oftensık sık too much to bearayı.
130
406720
3016
ki bu öyle bir gerçeklik ki
genellikle katlanılmazdır.
07:01
AloneYalnız with my thoughtsdüşünceler,
I constructedinşa intricatekarmaşık fantasiesfanteziler
131
409760
4136
Düşüncelerimle yalnız olduğum için
zeminde koşuşturan karıncalarla ilgili
07:05
about antskarıncalar runningkoşu acrosskarşısında the floorzemin.
132
413920
3376
karmaşık fanteziler kurardım.
07:09
I taughtöğretilen myselfkendim to tell the time
by noticingfark where the shadowsgölgeler were.
133
417320
5096
Gölgelerin yerini dikkate alarak zamanı
söylemeyi öğrettim kendime.
Günün saatleri geçtikçe gölgelerin
nasıl hareket ettiğini öğrendiğimden
07:14
As I learnedbilgili how the shadowsgölgeler movedtaşındı
as the hourssaatler of the day passedgeçti,
134
422440
4136
07:18
I understoodanladım how long it would be
before I was pickedseçilmiş up and takenalınmış home.
135
426600
4656
alınıp eve götürülmeden önce
ne kadar süre kaldığını anlıyordum.
Beni almak için babamın
kapıdan girdiğini görmek
07:23
SeeingGörmek my fatherbaba walkyürümek
throughvasitasiyla the doorkapı to collecttoplamak me
136
431280
3256
07:26
was the besten iyi momentan of the day.
137
434560
2160
günün en güzel anıydı.
Zihnim, gerçekliğimden kaçmak için
kapanmak ya da
07:29
My mindus becameoldu a toolaraç that I could use
138
437600
2336
07:31
to eitherya closekapat down
to retreatgeri çekilme from my realitygerçeklik
139
439960
2816
fantezilerle doldurabileceğim
devasa bir alana ulaşmak için
07:34
or enlargebüyütmek into a giganticDev spaceuzay
that I could filldoldurmak with fantasiesfanteziler.
140
442800
4976
kullanabileceğim bir alet oldu.
Gerçekliğimin değişmesini ve birinin
07:39
I hopedümit that my realitygerçeklik would changedeğişiklik
141
447800
1976
07:41
and someonebirisi would see
that I had come back to life.
142
449800
2856
benim hayata döndüğümü
farketmesini umdum.
07:44
But I had been washedyıkandı away
like a sandkum castleKale
143
452680
2696
Fakat dalgalara çok yakın inşa edilmiş
kumdan bir kale gibi sürüklenip gittim
07:47
builtinşa edilmiş too closekapat to the wavesdalgalar,
144
455400
2136
ve benim yerimdeki, insanların
benim olmamı bekledikleri kişiydi.
07:49
and in my placeyer was the personkişi
people expectedbeklenen me to be.
145
457560
4176
Bazılarına göre ben, Martin,
boş bir kabuk, sebze,
07:53
To some I was MartinMartin,
a vacantboş shellkabuk, the vegetablesebze,
146
461760
3776
07:57
deservinghak of harshsert wordskelimeler,
dismissalişten çıkarma and even abusetaciz.
147
465560
4416
acımasız kelimeleri, kovulmayı
ve hatta tacizi hak edendim.
Diğerlerine göreyse ben trajik bir şekilde
beyin hasarına uğrayıp
08:02
To othersdiğerleri, I was the tragicallytrajik bir şekilde
brain-damagedbeyne zarar boyoğlan
148
470000
2936
08:04
who had grownyetişkin to becomeolmak a man.
149
472960
2216
yetişkinliğe erişmiş bir çocuktum.
Kendisine karşı nazik oldukları
ve ilgilendikleri biri.
08:07
SomeoneBirisi they were kindtür to and caredbakım for.
150
475200
3176
08:10
Good or badkötü, I was a blankboş canvastuval
151
478400
2496
İyi ya da kötü, farklı versiyonlarımın
üzerine yansıtıldığı
08:12
ontoüstüne whichhangi differentfarklı versionsversiyonları
of myselfkendim were projectedprojekte.
152
480920
3320
boş bir tuvaldim.
08:17
It tookaldı someonebirisi newyeni
to see me in a differentfarklı way.
153
485160
3296
Beni farklı bir açıdan görmek için
yeni biri gerekti.
08:20
An aromatherapistAromaterapisttir beganbaşladı cominggelecek
to the carebakım home about oncebir Zamanlar a weekhafta.
154
488480
4256
Bir aromaterapist haftada bir
bakım için eve gelmeye başladı.
08:24
WhetherOlup olmadığı throughvasitasiyla intuitionsezgi
or her attentionDikkat to detailsayrıntılar
155
492760
2976
Ya sezgileriyle ya da
başkalarının farkedemediği
detaylara olan dikkatiyle
08:27
that othersdiğerleri failedbaşarısız oldu to noticeihbar,
156
495760
2016
ne söylendiğini anladığıma kanaat getirdi.
08:29
she becameoldu convincedikna olmuş that I could
understandanlama what was beingolmak said.
157
497800
4136
Alternatif ve artırıcı iletişim
uzmanlarına beni test ettirmeleri için
08:33
She urgedçağırdı my parentsebeveyn
to have me testedtest edilmiş by expertsuzmanlar
158
501960
3496
08:37
in augmentativebağlayabilmenizi
and alternativealternatif communicationiletişim.
159
505480
3296
ailemi teşvik etti.
Ve bir yıl içinde
08:40
And withiniçinde a yearyıl,
160
508800
1216
08:42
I was beginningbaşlangıç to use
a computerbilgisayar programprogram to communicateiletişim kurmak.
161
510040
4056
iletişim kurmak için bir bilgisayar
programı kullanmaya başladım.
Coşku vericiydi fakat
bazen de moral bozucu.
08:46
It was exhilaratingheyecan verici,
but frustratingsinir bozucu at timeszamanlar.
162
514120
3736
Zihnimde o kadar fazla kelime vardı ki
08:49
I had so manyçok wordskelimeler in my mindus,
163
517880
1976
08:51
that I couldn'tcould wait
to be ableyapabilmek to sharepay them.
164
519880
2816
paylaşabilmek için bekleyemiyordum.
08:54
SometimesBazen, I would say things to myselfkendim
simplybasitçe because I could.
165
522720
4736
Bazen, sadece yapabildiğim için
kendi kendime bir şeyler söylerdim.
Kendi içimde hazır halde
bir dinleyici kitlem vardı
08:59
In myselfkendim, I had a readyhazır audienceseyirci,
166
527480
2616
ve düşüncelerimi ve dileklerimi
ifade ettikçe
09:02
and I believedinanılır that by expressingifade eden
my thoughtsdüşünceler and wishesdilek,
167
530120
3136
diğerlerinin de dinleyeceğine inanıyordum.
09:05
othersdiğerleri would listen, too.
168
533280
1736
Fakat daha fazla iletişim
kurmaya başladıkça
09:07
But as I beganbaşladı to communicateiletişim kurmak more,
169
535040
2256
09:09
I realizedgerçekleştirilen that it was in factgerçek
only just the beginningbaşlangıç
170
537320
3176
bunun kendim için yeni bir ses yaratmanın
09:12
of creatingoluşturma a newyeni voiceses for myselfkendim.
171
540520
2936
sadece başlangıcı olduğunu farkettim.
09:15
I was thrustitme into a worldDünya
I didn't quiteoldukça know how to functionfonksiyon in.
172
543480
4336
Nasıl işlev göstereceğimi bilemediğim
bir dünyanın içine fırlatılmıştım.
09:19
I stoppeddurduruldu going to the carebakım home
173
547840
1656
Bakım evine gitmeyi bıraktım
09:21
and managedyönetilen to get my first job
makingyapma photocopiesfotokopileri.
174
549520
3856
ve fotokopi çekerek
ilk işimi bulmayı başardım.
09:25
As simplebasit as this mayMayıs ayı soundses,
it was amazingşaşırtıcı.
175
553400
3456
Kulağa basit geldiği kadar harikaydı da.
09:28
My newyeni worldDünya was really excitingheyecan verici
176
556880
2016
Yeni dünyam gerçekten heyecan vericiydi
09:30
but oftensık sık quiteoldukça overwhelmingezici
and frighteningkorkutucu.
177
558920
2816
fakat bazen ezici ve korkutucuydu da.
Bir "adam-çocuk" gibiydim
09:33
I was like a man-childÇocuk-adam,
178
561760
1816
09:35
and as liberatingkurtarıcı as it oftensık sık was,
179
563600
2096
ve genelde özgürleştirici olduğu kadar
09:37
I struggledmücadele.
180
565720
1736
mücadele ettim.
09:39
I alsoAyrıca learnedbilgili that manyçok of those
who had knownbilinen me for a long time
181
567480
3536
Ayrıca öğrendim ki beni
uzun zamandır tanıyanların çoğu
kafalarındaki eski Martin fikrini
terk etmeyi imkansız buldular.
09:43
foundbulunan it impossibleimkansız to abandonterk the ideaFikir
of MartinMartin they had in theironların headskafalar.
182
571040
4656
Halbuki daha yeni tanıştığım insanlar
09:47
While those I had only just metmet
183
575720
1616
09:49
struggledmücadele to look pastgeçmiş the imagegörüntü
of a silentsessiz man in a wheelchairtekerlekli sandalye.
184
577360
3760
tekerlekli sandalyedeki sessiz adam resminin
ötesini görmek için mücadele ediyorlardı.
Bazı insanların beni,
yalnızca söylediklerimi
09:54
I realizedgerçekleştirilen that some people
would only listen to me
185
582000
2736
onların beklediği doğrultudaysa
dinlediklerini fark ettim.
09:56
if what I said was in linehat
with what they expectedbeklenen.
186
584760
3016
Yoksa söylediğim göz ardı edilir
09:59
OtherwiseAksi takdirde, it was disregardedgöz ardı
187
587800
2016
10:01
and they did what they feltkeçe was besten iyi.
188
589840
2656
ve onlar bildiklerini yaparlardı.
10:04
I discoveredkeşfedilen that truedoğru communicationiletişim
189
592520
2016
Gerçek iletişimin sadece fiziksel
bir mesaj iletme olayından
10:06
is about more than merelysadece
physicallyfiziksel olarak conveyingtaşıma a messagemesaj.
190
594560
3816
çok daha fazlası olduğunu keşfettim.
Mesajın duyulmasını ve
saygı görmesini sağlamakla ilgili.
10:10
It is about gettingalma the messagemesaj
heardduymuş and respecteditibarlı.
191
598400
2960
Yine de işler iyi gidiyordu.
10:14
Still, things were going well.
192
602960
2256
10:17
My bodyvücut was slowlyyavaşça gettingalma strongergüçlü.
193
605240
2576
Bedenim yavaş yavaş güçleniyordu.
10:19
I had a job in computingbilgi işlem that I lovedsevilen,
194
607840
2456
Çok sevdiğim bilgisayar alanında bir iş buldum
10:22
and had even got KojakKojak, the dogköpek
I had been dreamingrüya görmek about for yearsyıl.
195
610320
4896
ve hatta yıllardır hayalini
kurduğum köpeği, Kojak'ı aldım.
Ne var ki hayatımı
biriyle paylaşmayı istiyordum.
10:27
HoweverAncak, I longedözlemi to sharepay
my life with someonebirisi.
196
615240
3936
Babam beni evden işe götürürken camdan
dışarı bakıp içimde ne kadar fazla sevgi olduğunu
10:31
I rememberhatırlamak staringbakmak out the windowpencere
as my dadbaba drovesürdü me home from work,
197
619200
4416
10:35
thinkingdüşünme I have so much love insideiçeride of me
and nobodykimse to give it to.
198
623640
4696
ve bunu vermek için kimsenin olmadığını
düşündüğümü hatırlıyorum.
10:40
Just as I had resignedistifa etti myselfkendim
to beingolmak singletek for the restdinlenme of my life,
199
628360
4456
Tam kendimi hayatımın geri kalanında bekar
olacağım fikrine teslim etmiştim ki
10:44
I metmet JoanJoan.
200
632840
1776
Joan'la karşılaştım.
10:46
Not only is she the besten iyi thing
that has ever happenedolmuş to me,
201
634640
3456
O sadece başıma gelen
en iyi şey değildi,
aynı zamanda kendimle ilgili yanlış
fikirlerime meydan okumama yardım etti.
10:50
but JoanJoan helpedyardım etti me to challengemeydan okuma
my ownkendi misconceptionsyanlış about myselfkendim.
202
638120
4896
Joan, benim kelimelerim vasıtasıyla
bana aşık olduğunu söyledi.
10:55
JoanJoan said it was throughvasitasiyla my wordskelimeler
that she felldüştü in love with me.
203
643040
4616
10:59
HoweverAncak, after all I had been throughvasitasiyla,
204
647680
2776
Yine de bütün yaşadıklarımdan sonra
hiçkimsenin sakatlığımın
ötesini gerçekten görüp
11:02
I still couldn'tcould shakesallamak the beliefinanç
205
650480
1736
11:04
that nobodykimse could trulygerçekten see
beyondötesinde my disabilitysakatlık
206
652240
3216
beni olduğum gibi kabul edemeyeceği
11:07
and acceptkabul etmek me for who I am.
207
655480
2576
inancını hâlâ sarsamadım.
Yetişkin bir erkek olduğumu kavramak
için de gerçekten çok mücadele ettim.
11:10
I alsoAyrıca really struggledmücadele
to comprehendanlamak that I was a man.
208
658080
4176
Birinin beni, bir adam olarak
ilk andığı zaman
11:14
The first time someonebirisi
referredsevk to me as a man,
209
662280
2816
11:17
it stoppeddurduruldu me in my tracksraylar.
210
665120
2296
şaşkınlıktan dilim tutuldu.
11:19
I feltkeçe like looking around
and askingsormak, "Who, me?"
211
667440
4616
Etrafıma bakıp:
"Kim, ben mi?" demek istedim.
Hepsi Joan'la değişti.
11:24
That all changeddeğişmiş with JoanJoan.
212
672080
2176
Harika bir bağımız var
11:26
We have an amazingşaşırtıcı connectionbağ
213
674280
1576
ve açık ve dürüst bir şekilde iletişim kurmanın
ne kadar önemli olduğunu öğrendim.
11:27
and I learnedbilgili how importantönemli it is
to communicateiletişim kurmak openlyaçıkça and honestlydürüstçe.
214
675880
4656
Güvende hissettim ve bu bana düşündüğümü
olduğu gibi söyleme cesareti verdi.
11:32
I feltkeçe safekasa, and it gaveverdi me the confidencegüven
to trulygerçekten say what I thought.
215
680560
4936
Tekrar bir bütün olduğumu ve sevilmeye değer
bir adam olduğumu hissetmeye başladım.
11:37
I startedbaşladı to feel wholebütün again,
a man worthylayık of love.
216
685520
4296
Kaderimi yeniden şekillendirmeye başladım.
11:41
I beganbaşladı to reshapeyeniden şekillendirme my destinyKader.
217
689840
2456
İşte biraz daha fazla konuştum.
11:44
I spokekonuştu up a little more at work.
218
692320
2216
11:46
I assertedileri sürülen my need for independencebağımsızlık
to the people around me.
219
694560
4376
Etrafımdaki insanlara
bağımsızlık ihtiyacımı açıkladım.
Bir iletişim aracı verilmesi
her şeyi değiştirdi.
11:50
BeingVarlık givenverilmiş a meansanlamına geliyor of communicationiletişim
changeddeğişmiş everything.
220
698960
3856
Kelimelerin ve iradenin gücünü,
etrafımdakilerin ve kendimin
11:54
I used the powergüç of wordskelimeler and will
to challengemeydan okuma the preconceptionsönyargılarını
221
702840
4216
önyargılarına
meydan okumak için kullandım.
11:59
of those around me
and those I had of myselfkendim.
222
707080
3576
İletişim, etrafımızdakilerle en derin seviyede
12:02
Communicationİletişim is what makesmarkaları us humaninsan,
223
710680
2696
12:05
enablingetkinleştirme us to connectbağlamak
on the deepesten derin levelseviye
224
713400
2296
bağlanmamızı sağlayarak,
12:07
with those around us --
225
715720
1936
kendi hikayemizi anlatarak,
12:09
tellingsöylüyorum our ownkendi storieshikayeleri,
226
717680
1576
istek, ihtiyaç ya da arzularımızı dile getirerek
12:11
expressingifade eden wants, needsihtiyaçlar and desiresarzuları,
227
719280
3616
ya da gerçek dinlemeyle başkalarınınkini duyurarak
12:14
or hearingişitme those of othersdiğerleri
by really listeningdinleme.
228
722920
3136
bizi insan yapan şeydir.
12:18
All this is how the worldDünya
knowsbilir who we are.
229
726080
3336
Dünya bizim kim
olduğumuzu işte böyle bilir.
12:21
So who are we withoutolmadan it?
230
729440
1800
Öyleyse onsuz biz neyiz?
12:24
TrueGerçek communicationiletişim increasesartışlar understandinganlayış
231
732480
3176
Gerçek iletişim anlayışı arttırır ve
daha ilgili ve şefkatli bir dünya yaratır.
12:27
and createsyaratır a more caringsempatik
and compassionateşefkatli worldDünya.
232
735680
3040
Bir zamanlar cansız bir nesne,
12:31
OnceBir kez, I was perceivedalgılanan
to be an inanimatecansız objectnesne,
233
739800
3096
tekerlekli sandalyedeki çocuğun
akılsız hayaleti olarak görüldüm.
12:34
a mindlessakılsız phantomfantom
of a boyoğlan in a wheelchairtekerlekli sandalye.
234
742920
3296
Bugün ise çok daha fazlasıyım.
12:38
TodayBugün, I am so much more.
235
746240
2256
Bir koca, oğul, arkadaş
12:40
A husbandkoca, a sonoğul, a friendarkadaş,
236
748520
2416
kardeş, iş sahibi, okul birincisi,
12:42
a brothererkek kardeş, a business ownersahip,
a first-classBirinci sınıf honorsonur graduatemezun olmak,
237
750960
4256
12:47
a keenkeskin amateuramatör photographerfotoğrafçı.
238
755240
2336
hevesli bir amatör fotoğrafçı.
Bütün bunları bana veren
iletişim yeteneğimdir.
12:49
It is my abilitykabiliyet to communicateiletişim kurmak
that has givenverilmiş me all this.
239
757600
3840
Eylemlerin kelimelerden daha yüksek sesle
konuştukları söylenmişti bize.
12:54
We are told that actionseylemler
speakkonuşmak louderyüksek sesle than wordskelimeler.
240
762320
3696
12:58
But I wondermerak etmek,
241
766040
1936
Fakat merak ediyorum da
13:00
do they?
242
768000
1200
gerçekten öyle mi?
13:02
Our wordskelimeler, howeverancak we communicateiletişim kurmak them,
243
770880
2656
Nasıl iletirsek iletelim, kelimelerimiz
yine de aynı şekilde kuvvetli.
13:05
are just as powerfulgüçlü.
244
773560
2096
13:07
WhetherOlup olmadığı we speakkonuşmak the wordskelimeler
with our ownkendi voicessesleri,
245
775680
2736
İster onları kendi sesimizle söyleyelim
13:10
typetip them with our eyesgözleri,
246
778440
1336
ister gözlerimizle yazalım
13:11
or communicateiletişim kurmak them non-verballySigara sözlü
to someonebirisi who speakskonuşur them for us,
247
779800
4256
ister sözsüz bir şekilde onları
bizim için seslendirecek birine iletelim,
13:16
wordskelimeler are amongarasında our mostçoğu powerfulgüçlü toolsaraçlar.
248
784080
2880
kelimeler en güçlü aletlerimiz arasındadır.
Korkunç bir karanlıktan
13:20
I have come to you throughvasitasiyla
a terriblekorkunç darknesskaranlık,
249
788400
2816
şefkatli ruhlar ve dilin kendisi
tarafından çekilip alınıp
13:23
pulledçekti from it by caringsempatik soulsruhlar
250
791240
2096
13:25
and by languagedil itselfkendisi.
251
793360
2336
karşınıza geldim.
13:27
The actdavranmak of you listeningdinleme to me todaybugün
bringsgetiriyor me fartherdaha uzağa into the lightışık.
252
795720
4016
Bugün sizin beni dinlemeniz,
beni daha da aydınlığa taşıdı.
13:31
We are shiningparlıyor here togetherbirlikte.
253
799760
2296
Burada birlikte parlıyoruz.
İletişim kurma yöntemimde
zor bir engel varsa o da
13:34
If there is one mostçoğu difficultzor obstacleengel
to my way of communicatingiletişim,
254
802080
4296
bazen bağırmak ve bazen de
13:38
it is that sometimesara sıra I want to shoutNot
255
806400
1936
13:40
and other timeszamanlar simplybasitçe to whisperFısıltı
a wordsözcük of love or gratitudeŞükran.
256
808360
4296
bir aşk ya da minnet kelimesini
fısıldamak istememdir.
Hepsi aynı geliyor kulağa.
13:44
It all soundssesleri the sameaynı.
257
812680
2256
Ama eğer isterseniz
13:46
But if you will,
258
814960
1416
13:48
please imaginehayal etmek these nextSonraki two wordskelimeler
as warmlysıcak as you can:
259
816400
3760
lütfen şimdi şu iki kelimeyi olabildiğince
sıcak bir şekilde hayal edin:
13:54
Thank you.
260
822480
1200
Teşekkür ederim.
13:56
(ApplauseAlkış)
261
824280
10800
(Alkışlar)
Translated by Ercan Tozluoğlu
Reviewed by Ramazan Şen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Martin Pistorius - Author, designer
At age 12, Martin Pistorius fell into a coma, and spent 13 years locked inside his body, unable to communicate -- until a caregiver noticed his eyes responded to her. His book "Ghost Boy" tells his story.

Why you should listen
Martin Pistorius is a web designer and author whose personal story borders on the unimaginable. In his book Ghost Boy, he tells the story of his return to consciousness after a horrible illness ... and his struggle to tell the world that he was still there, inside his body, hoping to communicate.
More profile about the speaker
Martin Pistorius | Speaker | TED.com