ABOUT THE SPEAKER
Nonny de la Peña - Virtual reality pioneer
Nonny de la Peña uses new, immersive media to tell stories that create empathy in readers and viewers.

Why you should listen
As the CEO of Emblematic Group, Nonny de la Peña uses cutting-edge technologies to tell stories — both fictional and news-based — that create intense, empathic engagement on the part of viewers. She has been called “The Godmother of Virtual Reality” by Engadget, while Fast Company named her “One of the People Who Made the World More Creative” for her pioneering work in immersive journalism.

A former correspondent for Newsweek, de la Peña has more than 20 years of award-winning experience in print, film and TV. Her virtual-reality work has been featured by the BBC, Mashable, Vice, Wired and many others, and been screened around the globe at museums and gaming conventions. De la Peña is an Annenberg Fellow at the University of Southern California’s School of Cinematic Arts.
More profile about the speaker
Nonny de la Peña | Speaker | TED.com
TEDWomen 2015

Nonny de la Peña: The future of news? Virtual reality

Nonny de la Peña: Haberlerin geleceği? Sanal gerçeklik

Filmed:
1,291,722 views

Bir hikâyeyi sadece zihninizle değil, tüm bedeninizle deneyimleseniz ne olurdu? Nonny de la Peña seyirciyi hikâyenin içine koymak için geleneksel haberciliği yeni ortaya çıkan sanal gerçeklik (virtual reality) teknolojileri ile birleştiren yeni bir tür gazetecilik üzerinde çalışıyor. Sonuç, de la Peña'nın insanların haberleri yepyeni bir yolla anlamasına yardımcı olacağını umduğu hatırda kalıcı bir deneyim.
- Virtual reality pioneer
Nonny de la Peña uses new, immersive media to tell stories that create empathy in readers and viewers. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
What if I could presentmevcut you a storyÖykü
0
785
1880
Eğer size sadece zihninizle değil,
00:14
that you would rememberhatırlamak
with your entiretüm bodyvücut
1
2689
2414
tüm bedeninizle
hatırlayacağınız bir hikâye
00:17
and not just with your mindus?
2
5127
2157
sunsam ne olurdu?
00:19
My wholebütün life as a journalistgazeteci,
I've really been compelledmecbur
3
7308
2675
Hayatım boyunca, bir gazeteci
olarak cidden fark yaratacak
00:22
to try to make storieshikayeleri
that can make a differencefark
4
10007
2311
ve belki de insanların
umursamasına sebep olacak
00:24
and maybe inspireilham vermek people to carebakım.
5
12342
2570
hikâyeler ortaya çıkarmaya çalıştım.
00:26
I've workedişlenmiş in printbaskı.
I've workedişlenmiş in documentarybelgesel.
6
14936
2326
Basılı yayında çalıştım.
Belgeselde çalıştım.
00:29
I've workedişlenmiş in broadcastYayın.
7
17286
1269
Görsel medyada çalıştım.
00:30
But it really wasn'tdeğildi untila kadar
I got involvedilgili with virtualsanal realitygerçeklik
8
18579
3062
Ancak sanal gerçeklikle
uğraşmaya başlayınca,
00:33
that I startedbaşladı seeinggörme
these really intenseyoğun,
9
21665
2841
insanlardan beni sahiden çok şaşırtan
00:36
authenticotantik reactionsreaksiyonları from people
10
24530
1984
gerçekten kuvvetli, içten reaksiyonları
00:38
that really blewpatladı my mindus.
11
26538
1675
görmeye başladım.
00:40
So the dealanlaştık mı is that with VRVR,
virtualsanal realitygerçeklik,
12
28237
4673
SG, yani sanal gerçeklikliğin olayı,
00:44
I can put you on scenefaliyet alani, sahne
13
32934
3000
sizi hikâyenin tam ortasına,
00:47
in the middleorta of the storyÖykü.
14
35958
1801
sahneye koyabiliyorum.
00:50
By puttingkoyarak on these gogglesgözlük
that trackiz whereverher nerede you look,
15
38148
3484
Nereye bakarsanız takip eden
gözlükleri takarak,
00:53
you get this whole-bodytüm vücut sensationduygu,
16
41656
2928
tüm bedenin hissetmesini sağlıyorsunuz,
00:56
like you're actuallyaslında, like, there.
17
44608
2207
gerçekten de oradaymışsınız gibi.
00:59
So fivebeş yearsyıl agoönce was about when
I really beganbaşladı to pushit the envelopezarf
18
47209
3402
Beş sene önce sanal gerçeklikle
gazeteciliği bir arada
01:02
with usingkullanma virtualsanal realitygerçeklik
and journalismgazetecilik togetherbirlikte.
19
50635
3250
kullanmak üzere gerçekten sınırları
zorlamaya başladığım zamandı.
01:05
And I wanted to do a pieceparça about hungeraçlık.
20
53909
2548
Ve açlıkla ilgili bir parça
yapmak istedim.
01:08
FamiliesAileler in AmericaAmerika are going hungry,
foodGıda banksbankalar are overwhelmedboğulmuş,
21
56481
3159
Amerika'daki aileler aç kalıyor,
gıda bankaları hücuma uğrayarak
01:11
and they're oftensık sık runningkoşu out of foodGıda.
22
59664
2055
çoğu zaman yiyecekleri tükeniyor.
01:14
Now, I knewbiliyordum I couldn'tcould
make people feel hungry,
23
62330
3619
Biliyordum ki insanları aç hissettiremem,
01:17
but maybe I could figureşekil out a way
to get them to feel something physicalfiziksel.
24
65973
3817
ama onların fiziksel bir şeyler
hissetmeleri için bir yol bulabilirdim.
01:22
So -- again, this is fivebeş yearsyıl agoönce --
25
70726
3064
Bu yüzden -- yine, bu beş sene önce --
01:25
so doing journalismgazetecilik
and virtualsanal realitygerçeklik togetherbirlikte
26
73814
3176
gazeteciliğin ve sanal gerçekliğin
birlikte yapılması
01:29
was considereddüşünülen
a worse-than-half-bakeddaha-daha-yarı-pişmiş ideaFikir,
27
77014
2983
yarı olgun bir fikirden daha
kötü olarak düşünülüyordu
01:32
and I had no fundingfinansman.
28
80021
1355
ve finansmanım yoktu.
01:33
Believe me, I had a lot
of colleaguesmeslektaşlar laughinggülme at me.
29
81400
2499
İnanın ki bana gülen
bir sürü meslektaşım vardı.
01:35
And I did, thoughgerçi,
have a really great internStajyer,
30
83923
3790
Ama gerçekten harika bir stajyerim vardı,
01:39
a womankadın namedadlı MichaelaMichaela Kobsa-MarkKobsa-Mark.
31
87737
2238
Michaela Kobsa-Mark adında bir kadın.
01:41
And togetherbirlikte we wentgitti out to foodGıda banksbankalar
32
89999
1818
Birlikte gıda bankalarına gittik,
01:43
and startedbaşladı recordingkayıt
audioses and photographsfotoğraflar.
33
91841
3072
ses ve fotoğraf kayıtları
almaya başladık.
01:46
UntilKadar one day she camegeldi back to my officeofis
34
94937
1920
Bir gün ofisime geri geldiğinde
01:48
and she was bawlinghıçkıra ağlamaya, she was just cryingağlıyor.
35
96881
2395
haykırıyordu, sadece ağlıyordu.
01:51
She had been on scenefaliyet alani, sahne at a long linehat,
36
99300
2602
Olay yerinde uzun bir kuyruktaymış,
01:53
where the womankadın runningkoşu the linehat
was feelingduygu extremelyson derece overwhelmedboğulmuş,
37
101926
3945
sırayı idare eden kadın
son derece sıkıntı duyuyor
01:57
and she was screamingbağıran,
"There's too manyçok people!
38
105895
2968
ve bağırıyormuş,
"Çok fazla insan var!"
02:00
There's too manyçok people!"
39
108887
1896
"Çok fazla insan var!"
02:02
And this man with diabetesdiyabet
doesn't get foodGıda in time,
40
110807
3555
Diyabetli bir adam
zamanında yemeğini alamamış,
02:06
his bloodkan sugarşeker dropsdamla too lowdüşük,
and he collapsesçöker into a comakoma.
41
114386
3555
kan şekeri çok fazla düşmüş
ve komaya girmiş.
02:10
As soonyakında as I heardduymuş that audioses,
42
118695
1532
Bu kaydı duyar duymaz,
02:12
I knewbiliyordum that this would be
the kindtür of evocativeandıran pieceparça
43
120251
3245
bunun gıda bankalarında
neler olduğunu anlatabilecek,
02:15
that could really describetanımlamak
what was going on at foodGıda banksbankalar.
44
123520
3104
hatırda kalıcı türden bir
parça olabileceğini biliyordum.
02:19
So here'sburada the realgerçek linehat.
You can see how long it was, right?
45
127290
3616
İşte gerçek sıra. Ne kadar uzunlukta
olduğunu görüyorsunuz, değil mi?
02:22
And again, as I said, we didn't
have very much fundingfinansman,
46
130930
2627
Dediğim gibi, fazla finansmanımız yoktu,
02:25
so I had to reproduceçoğaltmak it
with virtualsanal humansinsanlar that were donatedbağışladı,
47
133581
3750
bu yüzden bağışlanan sanal insanlarla
reprodüksiyon yapmak zorunda kaldım,
02:29
and people beggedyalvardım and borrowedödünç aldım favorsiyilik
to help me createyaratmak the modelsmodeller
48
137355
4126
modelleri yaratmama yardımcı olmak ve
işleri elimden geldiğince doğru olarak
02:33
and make things as accuratedoğru as we could.
49
141505
2159
yapmam için insanlar yardım
rica ederek destek aldılar.
02:35
And then we trieddenenmiş to conveyiletmek
what happenedolmuş that day
50
143688
2609
Sonra o gün neler olduğunu
mümkün olduğunca
02:38
with as much as accuracydoğruluk as is possiblemümkün.
51
146321
2794
doğru şekilde iletmeye çalıştık.
02:41
(VideoVideo) VoiceSes: There's too manyçok people!
There's too manyçok people!
52
149680
4198
(Video) Ses: Çok fazla insan var!
Çok fazla insan var!
02:54
VoiceSes: OK, he's havingsahip olan a seizurehaciz.
53
162340
2721
Ses: Tamam, kriz geçiriyor.
03:11
VoiceSes: We need an ambulanceambulans.
54
179023
2849
Ses: Bir ambulans lazım.
03:14
NonnyNoni dede laLa PePEña: So the man on the right,
55
182181
2017
Nonny de la Peña: Sağdaki adam,
03:16
for him, he's walkingyürüme around the bodyvücut.
56
184222
1872
ona göre, bedenin etrafında yürüyor.
03:18
For him, he's in the roomoda with that bodyvücut.
57
186118
2697
Ona göre, o bedenle aynı odada.
03:21
Like, that guy is at his feetayaklar.
58
189355
1817
Bu adam ayağının dibinde.
03:23
And even thoughgerçi,
throughvasitasiyla his peripheralperiferik visionvizyon,
59
191601
2207
Periferik görüşüyle olsa bile,
03:25
he can see that he's in this lablaboratuvar spaceuzay,
60
193832
2071
bu laboratuvar alanında
olduğunu görebiliyor,
03:27
he should be ableyapabilmek to see
that he's not actuallyaslında on the streetsokak,
61
195927
4213
aslında sokakta olmadığını
görebilmesi lazım;
03:32
but he feelshissediyor like he's there
with those people.
62
200164
2896
ama o insanlarla orada
olduğunu hissediyor.
03:35
He's very cautiousdikkatli not to stepadım on this guy
63
203084
2010
Gerçekten orada olmayan o adamın üzerine
03:37
who isn't really there, right?
64
205118
1666
basmamaya dikkat ediyor, değil mi?
03:39
So that pieceparça endedbitti up
going to SundanceSundance in 2012,
65
207506
3103
Bu eser sonuçta 2012 yılında
Sundance'e gitti,
03:42
a kindtür of amazingşaşırtıcı thing,
and it was the first virtualsanal realitygerçeklik filmfilm
66
210633
3921
oldukça inanılmaz bir şey ve bu esasen
03:46
ever, basicallytemel olarak.
67
214578
1960
ilk sanal gerçeklik filmiydi.
03:49
And when we wentgitti, I was really terrifieddehşete.
68
217062
1961
Gittiğimizde, gerçekten korktum.
03:51
I didn't really know
how people were going to reacttepki
69
219047
2437
İnsanların nasıl tepki
vereceğini ve neler olacağını
03:53
and what was going to happenolmak.
70
221508
1389
gerçekten bilmiyordum.
03:54
And we showedgösterdi up
with this duct-tapedbantladılar pairçift of gogglesgözlük.
71
222921
2897
Selobantlı bir çift gözlükle
oraya gittik.
03:57
(VideoVideo) Oh, you're cryingağlıyor.
You're cryingağlıyor. GinaGina, you're cryingağlıyor.
72
225842
3985
(Video) Ağlıyorsun. Ağlıyorsun.
Gina, ağlıyorsun.
04:01
So you can hearduymak
the surprisesürpriz in my voiceses, right?
73
229851
2720
Sesimdeki şaşırmayı
duyabiliyorsunuz, değil mi?
04:04
And this kindtür of reactionreaksiyon endedbitti up beingolmak
the kindtür of reactionreaksiyon we saw
74
232595
3595
Bu tür bir tepki sonuçta
durmadan gördüğümüz
04:08
over and over and over:
75
236214
2770
türden bir tepki oldu:
04:11
people down on the groundzemin
tryingçalışıyor to comfortkonfor the seizurehaciz victimkurban,
76
239008
3706
İnsanlar yerde kriz geçiren mağduru
rahatlatmaya çalışıyor,
04:14
tryingçalışıyor to whisperFısıltı something into his earkulak
77
242738
1920
kulağına bir şeyler fısıldamaya
04:16
or in some way help,
even thoughgerçi they couldn'tcould.
78
244682
3958
veya bir şekilde yardım etmeye
çalışıyor, yapamasalar da.
04:20
And I had a lot of people
come out of that pieceparça sayingsöz,
79
248664
2684
Bir sürü insan bu filmden
sonra bana gelip şöyle dedi,
04:23
"Oh my God, I was so frustratedhayal kırıklığına uğramış.
I couldn'tcould help the guy,"
80
251372
2724
"Aman Tanrım, çok sinirlendim.
Adama yardım edemedim."
04:26
and take that back into theironların liveshayatları.
81
254120
1721
ve bunu alıp hayatlarına döndüler.
04:28
So after this pieceparça was madeyapılmış,
82
256999
1866
Bu eser yapıldıktan sonra,
04:32
the deanDean of the cinemasinema schoolokul at USCUSC,
the UniversityÜniversitesi of SouthernGüney CaliforniaCalifornia,
83
260198
3809
USC'nin, Güney Kaliforniya
Üniversitesi'nin sinema okulunun dekanı
04:36
broughtgetirdi in the headkafa of the WorldDünya
EconomicEkonomik ForumForum to try "HungerAçlık,"
84
264031
4207
Dünya Ekonomik Forumu başkanını
"Açlık"ı denemesi için getirdi,
04:40
and he tookaldı off the gogglesgözlük,
85
268262
1341
kendisi gözlükleri çıkardığında
04:41
and he commissioneddevreye
a pieceparça about SyriaSuriye on the spotyer.
86
269627
3040
hemen orada Suriye'yle ilgili
bir parça sipariş etti.
04:44
And I really wanted to do something
about SyrianSuriye refugeemülteci kidsçocuklar,
87
272691
2913
Ben de Suriyeli mülteci çocuklarla ilgili
gerçekten bir şeyler yapmak istedim,
04:47
because childrençocuklar have been the worsten kötü
affectedetkilenmiş by the SyrianSuriye civilsivil warsavaş.
88
275628
4292
çünkü çocuklar Suriye'deki
iç savaştan en çok etkilenenler.
04:52
I sentgönderilen a teamtakım to the bordersınır of IraqIrak
to recordkayıt materialmalzeme at refugeemülteci campskampları,
89
280809
3958
Mülteci kamplarında materyal kaydetmesi
için Irak sınırına bir ekip gönderdim,
04:56
basicallytemel olarak an areaalan I wouldn'tolmaz
sendgöndermek a teamtakım now,
90
284791
3151
şimdi bir ekibi
göndermeyeceğim bir bölgeye,
04:59
as that's where ISISISIS is really operatingişletme.
91
287966
2468
çünkü IŞİD'in gerçekte
faaliyette bulunduğu yer.
05:02
And then we alsoAyrıca recreatedyeniden a streetsokak scenefaliyet alani, sahne
92
290458
2706
Sonra genç bir kızın şarkı söylediği ve
05:05
in whichhangi a younggenç girlkız is singingşan
and a bombbomba goesgider off.
93
293188
3523
bir bombanın patladığı bir
sokak sahnesi de canlandırdık.
05:09
Now, when you're
in the middleorta of that scenefaliyet alani, sahne
94
297340
2079
Öyle ki, o sahnenin ortasındayken ve
05:11
and you hearduymak those soundssesleri,
95
299443
2554
o sesleri duyduğunuzda,
05:14
and you see the injuredyaralı around you,
96
302021
2293
etrafınızda yaralananları gördüğünüzde,
05:16
it's an incrediblyinanılmaz scarykorkutucu and realgerçek feelingduygu.
97
304338
3000
inanılmaz derecede
korkutucu ve gerçekçi bir his.
05:19
I've had individualsbireyler who have been
involvedilgili in realgerçek bombingsbombalama tell me
98
307362
4540
Gerçek bombalama yaşayan kişiler bana
05:23
that it evokesçağrıştıran the sameaynı kindtür of fearkorku.
99
311926
3475
benzer bir korku uyandırdığını söylediler.
05:28
[The civilsivil warsavaş in SyriaSuriye mayMayıs ayı seemgörünmek faruzak away]
100
316211
4519
[Suriye'deki iç savaş uzakta görünebilir]
05:34
[untila kadar you experiencedeneyim it yourselfkendin.]
101
322078
6266
[ta ki kendiniz deneyimleyene dek]
05:41
(GirlKız singingşan)
102
329062
6951
(Kız şarkı söylüyor)
05:48
(ExplosionPatlama)
103
336037
2778
(Patlama)
05:50
[ProjectProje SyriaSuriye]
104
338839
4237
[Proje Suriye]
05:55
[A virtualsanal realitygerçeklik experiencedeneyim]
105
343988
1997
[Bir sanal gerçeklik deneyimi]
05:58
NPNP: We were then inviteddavet to take the pieceparça
106
346653
2068
NP: Sonra eseri Londra'daki
Victoria ve Albert Müzesi'ne
06:00
to the VictoriaVictoria and AlbertAlbert
MuseumMüze in LondonLondra.
107
348745
2054
götürmek üzere davet edildik.
06:02
And it wasn'tdeğildi advertisedreklamı.
108
350823
1357
Reklamı yapılmamıştı.
06:04
And we were put in this tapestryGoblen roomoda.
109
352204
2324
Bizi duvar halılarının
olduğu odaya koydular.
06:06
There was no pressbasın about it,
110
354552
1342
Konuyla ilgili basın yoktu,
06:07
so anybodykimse who happenedolmuş to walkyürümek
into the museummüze to visitziyaret etmek it that day
111
355918
3737
yani o gün müzeyi ziyaret
etmek üzere gelmiş olanlar
06:11
would see us with these crazyçılgın lightsışıklar.
112
359679
1763
bizi o çılgın ışıklarla göreceklerdi.
06:13
You know, maybe they would want to see
the oldeski storytellinghikaye anlatımı of the tapestriesHalılar.
113
361466
3675
Belki duvar halılarının eski hikâyeleri
anlatımını görmek isteyeceklerdi.
06:17
They were confrontedkarşı karşıya
by our virtualsanal realitygerçeklik cameraskameralar.
114
365165
2467
Bizim sanal gerçeklik
kameralarımızla karşılaştılar.
06:20
But a lot of people trieddenenmiş it,
and over a five-daybeş gün runkoş
115
368513
3127
Ancak bir sürü insan denedi
ve beş günlük sürenin
06:23
we endedbitti up with 54 pagessayfalar
of guestKonuk bookkitap commentsyorumlar,
116
371664
4540
sonunda 54 sayfalık ziyaretçi
defteri yorumları aldık
06:28
and we were told by the curatorsKüratörler there
117
376228
2336
ve oradaki küratörler böyle bir akını
06:30
that they'dgittiklerini never seengörüldü suchböyle an outpouringdökülme.
118
378588
2589
daha önce görmediklerini söylediler.
06:33
Things like, "It's so realgerçek,"
"AbsolutelyKesinlikle believableinandırıcı,"
119
381201
4627
Şöyle şeyler, "Çok gerçekçi,"
"Kesinlikle inanılmaz,"
06:37
or, of coursekurs, the one
that I was excitedheyecanlı about,
120
385852
2460
veya elbette bana
çok heyecan veren,
06:40
"A realgerçek feelingduygu as if you were
in the middleorta of something
121
388336
2849
"Normalde TV haberlerinde
göreceğiniz bir şeyin
06:43
that you normallynormalde see on the TVTV newshaber."
122
391209
2262
tam ortasında olduğunuzu
gerçekten hissetme."
06:46
So, it worksEserleri, right? This stuffşey worksEserleri.
123
394463
3476
Yani işe yarıyor, değil mi?
Bu şey işe yarıyor.
06:50
And it doesn't really mattermadde
where you're from or what ageyaş you are --
124
398297
3795
Nereden olduğunuz veya
yaşınız fark etmiyor --
06:54
it's really evocativeandıran.
125
402116
2203
gerçekten akılda kalıcı.
06:56
Now, don't get me wrongyanlış -- I'm not sayingsöz
that when you're in a pieceparça
126
404343
3952
Şimdi beni yanlış anlamayın --
filmin içindeyken orada olduğunuzu
07:00
you forgetunutmak that you're here.
127
408319
2880
unuttuğunuzu söylemiyorum.
07:03
But it turnsdönüşler out we can feel
like we're in two placesyerler at oncebir Zamanlar.
128
411223
3175
Ancak aynı anda iki yerde olduğumuzu
hissedebildiğimiz ortaya çıktı.
07:06
We can have what I call
this dualityikilik of presencevarlık,
129
414422
3150
Benim ikili var olma adını
verdiğim şey mümkün
07:09
and I think that's what allowsverir me
to tapmusluk into these feelingsduygular of empathyempati.
130
417596
4857
ve bence empati hislerine
dokunmama izin veren şey bu.
07:14
Right?
131
422477
1151
Değil mi?
07:16
So that meansanlamına geliyor, of coursekurs,
132
424041
3191
Elbette bunun anlamı,
07:19
that I have to be very cautiousdikkatli
about creatingoluşturma these piecesparçalar.
133
427256
4895
bu eserleri yaratırken çok
dikkatli olmam gerekiyor.
07:24
I have to really followtakip et
besten iyi journalisticgazetecilik practicesuygulamaları
134
432175
4262
Gerçekten en iyi gazetecilik
uygulamalarını izlemeli
07:28
and make sure that these powerfulgüçlü storieshikayeleri
135
436461
2135
ve bu güçlü hikâyelerin dürüstlükle
07:30
are builtinşa edilmiş with integritybütünlük.
136
438620
1586
geliştirildiğine emin olmalıyım.
07:32
If we don't captureele geçirmek
the materialmalzeme ourselveskendimizi,
137
440230
2373
Eğer materyalleri kendimiz çekmezsek,
07:34
we have to be extremelyson derece exactingtitiz
138
442627
4968
kaynağını anlama, o malzemenin
07:39
about figuringendam out the provenanceKaynak
and where did this stuffşey come from
139
447619
3301
nereden geldiği ve gerçekliği konusunda
07:42
and is it authenticotantik?
140
450944
1308
son derece titiz olmalıyız.
07:44
Let me give you an exampleörnek.
141
452276
1357
Size bir örnek vereyim.
07:45
With this TrayvonTunasavas MartinMartin casedurum,
this is a guy, a kidçocuk,
142
453657
2937
Trayvon Martin olayında,
kendisi 17 yaşında bir genç,
07:48
who was 17 yearsyıl oldeski and he boughtsatın
sodasoda and a candyŞeker at a storemağaza,
143
456618
4103
bir çocuk ve bir dükkândan
içecek ve şekerleme almış
07:52
and on his way home he was trackedizlenen
by a neighborhoodKomşuluk watchmanbekçi
144
460745
3476
ve eve dönerken George Zimmerman
adında bir semt bekçisi
07:56
namedadlı GeorgeGeorge ZimmermanZimmerman
who endedbitti up shootingçekim and killingöldürme him.
145
464245
2865
tarafından izlenmiş,
adam sonuçta ona ateş edip öldürmüş.
07:59
To make that pieceparça,
146
467657
1152
Bu parçayı yapmak için,
08:00
we got the architecturalmimari drawingsçizimler
of the entiretüm complexkarmaşık,
147
468833
3602
tüm kompleksin mimari çizimlerini aldık
08:04
and we rebuiltyeniden the entiretüm scenefaliyet alani, sahne
insideiçeride and out, basedmerkezli on those drawingsçizimler.
148
472459
4769
ve bu çizimlere dayanarak tüm
sahneyi yeniden derledik.
08:09
All of the actionaksiyon
149
477252
1295
Tüm aksiyon,
08:10
is informedbilgili by the realgerçek 911
recordedkaydedilmiş callsaramalar to the policepolis.
150
478571
4919
polisle yapılmış gerçek 911 kayıtlı
görüşmelerinin bilgisini içeriyor.
08:16
And interestinglyilginç biçimde, we brokekırdı
some newshaber with this storyÖykü.
151
484411
2777
İlginç bir şekilde, bu hikâyeyle
bazı bilgileri vermiş olduk.
08:19
The forensicadli houseev that did the audioses
reconstructionyeniden yapılanma, PrimeauPrimeau ProductionsYapımları,
152
487212
3975
Yeniden ses düzenlemesini yapan
adli kurum Primeau Productions,
08:23
they say that they would testifytanıklık
153
491211
1946
George Zimmerman'ın arabasından
08:25
that GeorgeGeorge ZimmermanZimmerman,
when he got out of the cararaba,
154
493181
2675
dışarı çıktıktan sonra,
Martin'i takip etmeye gitmeden
08:27
he cockedeğdi his guntabanca before he wentgitti
to give chaseChase to MartinMartin.
155
495880
2832
tetiği çektiğini doğrulayacağını belirtti.
08:32
So you can see that
the basictemel tenetsilkelerinin of journalismgazetecilik,
156
500013
3405
Yani görüyorsunuz ki
gazeteciliğin temel ilkeleri
08:35
they don't really changedeğişiklik here, right?
157
503442
1873
gerçekten değişmiyor burada, değil mi?
08:37
We're still followingtakip etme the sameaynı principlesprensipler
that we would always.
158
505339
3404
Her zaman izleyeceğimiz
aynı prensipleri hâlâ izliyoruz.
08:40
What is differentfarklı is the senseduyu
of beingolmak on scenefaliyet alani, sahne,
159
508767
3303
Farklı olan sahnenin içinde olma hissi,
08:44
whetherolup olmadığını you're watchingseyretme
a guy collapseçöküş from hungeraçlık
160
512094
2341
ister bir adamın açlıktan
yere yıkıldığını görün,
08:46
or feelingduygu like you're
in the middleorta of a bombbomba scenefaliyet alani, sahne.
161
514459
2485
isterse bir bombalama sahnesinin
ortasında olduğunuzu hissedin.
08:48
And this is kindtür of what has driventahrik me
forwardileri with these piecesparçalar,
162
516968
4948
Bu parçaları ortaya çıkarmamı
ve nasıl yapacağımı düşünmemi
08:53
and thinkingdüşünme about how to make them.
163
521940
1723
sağlayan şey işte biraz da bu.
08:55
We're tryingçalışıyor to make this, obviouslybelli ki,
beyondötesinde the headsetkulaklık, more availablemevcut.
164
523687
4195
Bunu tabii ki başlığın ötesinde, daha
kolay bulunur hâle getirmeye çalışıyoruz.
08:59
We're creatingoluşturma mobileseyyar piecesparçalar
like the TrayvonTunasavas MartinMartin pieceparça.
165
527906
2927
Trayvon Martin parçası gibi
mobil parçalar geliştiriyoruz.
09:02
And these things have had impactdarbe.
166
530857
3549
Bunların etkisi oldu.
09:06
I've had AmericansAmerikalılar tell me
that they'veonlar ettik donatedbağışladı,
167
534430
2572
Bana bağış yaptıklarını
söyleyen Amerikalılar oldu,
09:09
directdirekt deductionskesintiler from theironların bankbanka accounthesap,
moneypara to go to SyrianSuriye childrençocuklar refugeesmülteciler.
168
537026
4394
Suriyeli çocuk mültecilere gitmesi için
direkt banka hesaplarından
düşülen paralar.
09:13
And "HungerAçlık in LALA," well,
it's helpedyardım etti startbaşlama
169
541444
2333
"LA'de Açlık" ise, bence gelecekte
09:15
a newyeni formform of doing journalismgazetecilik
170
543801
2429
diğer tüm normal platformları
09:18
that I think is going to joinkatılmak
all the other normalnormal platformsplatformlar
171
546254
3096
birleştirecek yeni bir tür
gazeteciliği başlatmaya
09:21
in the futuregelecek.
172
549374
1151
yardımcı oldu.
09:22
Thank you.
173
550549
1164
Teşekkürler.
09:23
(ApplauseAlkış)
174
551737
2412
(Alkış)
Translated by Eren Gokce
Reviewed by Ramazan Şen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Nonny de la Peña - Virtual reality pioneer
Nonny de la Peña uses new, immersive media to tell stories that create empathy in readers and viewers.

Why you should listen
As the CEO of Emblematic Group, Nonny de la Peña uses cutting-edge technologies to tell stories — both fictional and news-based — that create intense, empathic engagement on the part of viewers. She has been called “The Godmother of Virtual Reality” by Engadget, while Fast Company named her “One of the People Who Made the World More Creative” for her pioneering work in immersive journalism.

A former correspondent for Newsweek, de la Peña has more than 20 years of award-winning experience in print, film and TV. Her virtual-reality work has been featured by the BBC, Mashable, Vice, Wired and many others, and been screened around the globe at museums and gaming conventions. De la Peña is an Annenberg Fellow at the University of Southern California’s School of Cinematic Arts.
More profile about the speaker
Nonny de la Peña | Speaker | TED.com