ABOUT THE SPEAKER
António Guterres - Designate Secretary-General of the United Nations
António Guterres is at the forefront of advocating for refugee rights around the world.

Why you should listen

A former Portuguese prime minister, António Guterres was elected by the UN General Assembly to become the 10th United Nations High Commissioner for Refugees in June 2005. In October 2016 the United Nations Security Council announced he would be the next United Nations Secretary General, succeeding the retiring Ban Ki-moon.

As High Commissioner, he heads one of the world's foremost humanitarian organizations. UNHCR has twice won the Nobel Peace Prize. Its over 9,300 staff members work in 123 countries providing protection and assistance to nearly 55 million refugees, returnees, internally displaced people and stateless persons. Some 88 percent of UNHCR staff work in the field, often in difficult and dangerous duty stations.

Before joining UNHCR, Guterres spent more than 20 years in government and public service. He served as Portuguese prime minister from 1995 to 2002, during which time he was heavily involved in the international effort to resolve the crisis in East Timor. As president of the European Council in early 2000, he led the adoption of the so-called Lisbon Agenda and co-chaired the first European Union-Africa summit. He also founded the Portuguese Refugee Council in 1991 and was part of the Council of State of Portugal from 1991 to 2002.

From 1981 to 1983, Guterres was a member of the Parliamentary Assembly of the Council of Europe, as well as chairman of the Committee on Demography, Migration and Refugees. In addition, he has been active in Socialist International, a worldwide organization of social democratic political parties. He was the group's vice-president from 1992 to 1999 and president from 1999 until mid-2005.

Guterres was born on April 30, 1949, in Lisbon and educated at the Instituto Superior Técnico, where he remains a visiting professor. He is married and has two children.

More profile about the speaker
António Guterres | Speaker | TED.com
TEDGlobal>Geneva

António Guterres: Refugees have the right to be protected

António Guterres: Mültecilerin de korunma hakkı var

Filmed:
1,188,210 views

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri António Guterres küresel mülteci krizini çözebileceğimizi düşünüyor ve neden denememiz gerektiği hakkında ikna edici, şaşırtıcı sebepler sunuyor. TED'den Bruno Giussani ile olan bu konuşmada Guterres, günümüz krizinin tarihsel nedenlerini tartışıyor ve umutsuz ailelerden yüzlerce binlercesini kontrol etmeye, barındırmaya, yerleştirmeye çalışan Avrupa ülkelerinin atmosferinin anahatlarını belirtiyor. Geniş çerçevede, Guterres IŞİD gibi grupların mültecilik karşıtı propagandalarını ve örgüte dahil etme yöntemlerini alt etmek için kabul ve saygıya yönelik çokyanlı bir dönüşün çağrısını yapıyor.
- Designate Secretary-General of the United Nations
António Guterres is at the forefront of advocating for refugee rights around the world. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

BG: Komisyon üyesi,
00:12
BrunoBruno GiussaniGiussani: CommissionerŞube Müdürü,
thank you for cominggelecek to TEDTED.
0
373
2799
TED'e katılımınız için teşekkür ederiz.
António G: Zevkle.
BG: Konuşmamıza bir
00:15
AntKarıncaónioNio GuterresPutin'le: PleasureZevk.
1
3196
1317
rakamla başlayalım.
00:16
BGBG: Let's startbaşlama with a figureşekil.
2
4537
1452
2015 yılı boyunca
00:18
DuringSırasında 2015, almostneredeyse one millionmilyon refugeesmülteciler
and migrantsgöçmenler arrivedgeldi in EuropeEurope
3
6013
4141
pek çok farklı ülkede
bir milyona yakın
mülteci ve göçmen Avrupaya geldi.
00:22
from manyçok differentfarklı countriesülkeler,
4
10178
1475
Suriye ve Irak'ın yanında Afganistan
00:23
of coursekurs, from SyriaSuriye and IraqIrak,
but alsoAyrıca from AfghanistanAfganistan
5
11677
2698
Bangladeş, Eritre ve
00:26
and BangladeshBangladeş and EritreaEritre and elsewherebaşka yerde.
6
14399
2462
diğer yerlerden gelenler oldu.
İki farklı tepki ortaya çıktı:
00:28
And there have been reactionsreaksiyonları
of two differentfarklı kindsçeşit:
7
16885
2500
iyi karşılayanlar ve
00:31
welcomingKarşılama partiespartiler and bordersınır fencesçitler.
8
19409
3715
sınırlarını kapatanlar.
Bu duruma kısa vadede ve uzun vadede
00:35
But I want to look at it a little bitbit
9
23148
2057
00:37
from the short-termkısa dönem
and the long-termuzun vadeli perspectiveperspektif.
10
25229
2830
biraz bakacak olursak,
00:40
And the first questionsoru is very simplebasit:
11
28083
3492
ilk sorum oldukça basit:
00:43
Why has the movementhareket of refugeesmülteciler
spikedçivili so fasthızlı in the last sixaltı monthsay?
12
31599
4468
Mülteci hareketliliği son
6 ayda neden bu kadar ani şekilde arttı?
00:48
AGAG: Well, I think, basicallytemel olarak,
what triggeredtetiklenir this hugeKocaman increaseartırmak
13
36091
3293
AG: Bu büyük artışı tetikleyen şeyin
Suriyeli mülteci grup
00:51
was the SyrianSuriye refugeemülteci groupgrup.
14
39408
1921
olduğunu düşünüyorum.
00:53
There has been an increasedartmış movementhareket
into EuropeEurope from AfricaAfrika, from AsiaAsya,
15
41353
4736
Asya ve Afrika'dan
Avrupa'ya doğru artan bir
hareketlilik zaten vardı,
00:58
but slowlyyavaşça growingbüyüyen, and all of a suddenani
we had this massivemasif increaseartırmak
16
46113
3826
fakat yavaşça artıyordu,
birden yılın ilk aylarında
bu devasa
01:01
in the first monthsay of this yearyıl.
17
49963
2434
artışla karşılaştık.
Peki neden?
01:04
Why? I think there are threeüç reasonsnedenleri,
18
52421
1868
Bunun üç nedeni var:
01:06
two long-termuzun vadeli onesolanlar and the triggertetik.
19
54313
2033
iki tane uzun vadede,
bir de tetikleyen neden.
01:08
The long-termuzun vadeli onesolanlar,
in relationilişkisi to SyriansSuriyeliler,
20
56370
2548
Uzun vadedeki nedenler,
Suriyelilerle ilgili olarak
01:10
is that hopeumut is lessaz and lessaz
clearaçık for people.
21
58942
6607
insanların artık umutlarının kalmaması.
01:17
I mean, they look at theironların ownkendi countryülke
22
65573
2032
Ülkelerine bakıyorlar ve
01:19
and they don't see much hopeumut
to go back home,
23
67629
2681
eve dönmek için pek de bir
umut görmüyorlar.
01:22
because there is no politicalsiyasi solutionçözüm,
24
70334
1945
çünkü ortada hiçbir siyası çözüm yok,
01:24
so there is no lightışık
at the endson of the tunnelTünel.
25
72303
3055
bu yüzden tünelin sonunda
bir ışık göremiyorlar.
01:27
Secondİkinci, the livingyaşam conditionskoşullar
26
75382
1624
İkinci olarak, Suriyelilerin
01:29
of the SyriansSuriyeliler in the neighboringkomşu
countriesülkeler have been deterioratingkötüleşen.
27
77030
3326
komşu ülkelerdeki
yaşam koşulları çok kötü.
01:32
We just had researchAraştırma with the WorldDünya BankBanka,
28
80380
2253
Dünya Bankası'yla bir araştırma yürüttük.
01:34
and 87 percentyüzde of the SyriansSuriyeliler in JordanÜrdün
29
82657
4336
Ürdün'de yaşayan Suriyelilerin yüzde 87'si
01:39
and 93 percentyüzde of the SyriansSuriyeliler in LebanonLübnan
30
87017
2901
Lübnan'dakilerin yüzde 93'ü
01:41
livecanlı belowaltında the nationalUlusal povertyyoksulluk lineshatlar.
31
89942
2862
milli fakirlik sınırının altında yaşıyor.
01:44
Only halfyarım of the childrençocuklar go to schoolokul,
32
92828
2933
Çocukların sadece yarısı okula gidiyor,
01:47
whichhangi meansanlamına geliyor that people
are livingyaşam very badlykötü.
33
95785
3022
yani insanlar
çok kötü koşullarda yaşıyorlar.
01:50
Not only are they refugeesmülteciler, out of home,
34
98831
1924
Onlar sadece evlerinden
çıkarılmış mülteciler değil,
01:52
not only have they sufferedacı
what they have sufferedacı,
35
100779
2452
sadece bunun acısını
çekmediler,
aynı zamanda çok zor
01:55
but they are livingyaşam in very,
very dramaticdramatik conditionskoşullar.
36
103255
2569
koşullarda yaşıyorlar.
Birden tetikleyen
01:57
And then the triggertetik
was when all of a suddenani,
37
105848
2320
unsur ortaya çıktı,
uluslararası yardım
02:00
internationalUluslararası aidyardım decreasedazalma.
38
108192
1703
azaldı.
Dünya Gıda Programı
02:01
The WorldDünya FoodGıda ProgrammeProgramı was forcedzorunlu,
for lackeksiklik of resourceskaynaklar,
39
109919
2793
kaynak eskiliğinden
Suriyeli mültecilere yapılan
02:04
to cutkesim by 30 percentyüzde foodGıda supportdestek
to the SyrianSuriye refugeesmülteciler.
40
112736
3064
gıda yardımının yüzde 30'unu
kesmek zorunda kaldı.
Çalışmalarına izin verilmiyordu,
02:07
They're not allowedizin to work,
41
115824
1423
bu yüzden tamamen uluslararası desteğe muhtaçtılar.
02:09
so they are totallybütünüyle dependentbağımlı
on internationalUluslararası supportdestek,
42
117271
3528
"Dünya bizi yüz üstü bıraktı" diye düşündüler.
02:12
and they feltkeçe, "The worldDünya
is abandoningterk us."
43
120823
2304
02:15
And that, in my opiniongörüş, was the triggertetik.
44
123151
1960
Bu da onları tetikleyen şey oldu.
02:17
All of a suddenani, there was a rushacele,
45
125135
1635
Aniden bir akın başladı.
02:18
and people startedbaşladı to movehareket
in largegeniş numberssayılar
46
126794
2015
İnsanlar büyük sayılar halinde hareket etmeye başladı.
02:20
and, to be absolutelykesinlikle honestdürüst,
47
128833
1558
tamamen dürüst olmak gerekirse
02:22
if I had been in the sameaynı situationdurum
48
130415
2199
eğer ben aynı durumda olsaydım
02:24
and I would have been bravecesur
enoughyeterli to do it,
49
132638
2107
bunu yapacak cesareti kendimde bulsaydım,
02:26
I think I would have donetamam the sameaynı.
50
134769
1703
Sanırım ben de aynısını yapardım
02:28
BGBG: But I think what surprisedşaşırmış
manyçok people is it's not only suddenani,
51
136496
4265
BG: Bence çoğu insanı şaşırtan bunun sadece aniden olması değil,
02:32
but it wasn'tdeğildi supposedsözde to be suddenani.
52
140785
2200
aniden olmasının beklenmiyor da olması.
02:35
The warsavaş in SyriaSuriye has been
happeningolay for fivebeş yearsyıl.
53
143009
2413
Suriye'de beş yıldır savaş var.
Milyonlarca mülteci Suriye civarındaki şehirlerde, köylerde ya da kamplarda.
02:37
MillionsMilyonlarca of refugeesmülteciler are in campskampları
and villagesköyler and townskasabalar around SyriaSuriye.
54
145446
3660
02:41
You have yourselfkendin warneduyardı
about the situationdurum
55
149130
2380
Siz bizzat bu durum hakkında ve örneğin
02:43
and about the consequencessonuçları
of a breakdownarıza of LibyaLibya, for exampleörnek,
56
151534
3283
Libya'nın çöküşünün sonuçları hakkında uyarmıştınız,
02:46
and yethenüz EuropeEurope lookedbaktı totallybütünüyle unpreparedhazırlıksız.
57
154841
3039
yine de Avrupa tamamen hazırlıksız gözüküyordu.
AG: Hazırlıksızdı çünkü bölünmüştü.
02:50
AGAG: Well, unpreparedhazırlıksız because dividedbölünmüş,
58
158618
2459
Bölündüğünüzde gerçeği bilmek istemezsiniz.
02:53
and when you are dividedbölünmüş,
you don't want to recognizetanımak the realitygerçeklik.
59
161101
3278
02:56
You prefertercih etmek to postponeertelemek decisionskararlar,
60
164403
1857
Kararları ertelemeyi tercih edersiniz,
02:58
because you do not have
the capacitykapasite to make them.
61
166284
2436
çünkü onları yapacak kapasiteniz yoktur.
03:00
And the proofkanıt is that even when
the spikebaşak occurredoluştu,
62
168744
3462
Gerçek şu ki, bu ani artış ortaya çıktığında bile
03:04
EuropeEurope remainedkalmıştır dividedbölünmüş
63
172230
1303
Avrupa bölünmüş kalmaya devam etti ve
03:05
and was unableaciz to put in placeyer
a mechanismmekanizma to manageyönetmek the situationdurum.
64
173557
5669
bu durumla baş edebilecek bir yöntemi devreye sokamadı.
03:11
You talk about one millionmilyon people.
65
179250
1691
Bir milyon insandan bahsettiniz.
03:12
It looksgörünüyor enormousmuazzam,
66
180965
1571
Muazzam bir rakam gibi duruyor,
03:14
but the populationnüfus of the EuropeanAvrupa UnionBirliği
is 550 millionmilyon people,
67
182560
4500
fakat Avrupa Birliği'nin nüfusu 550 milyon
03:19
whichhangi meansanlamına geliyor we are talkingkonuşma about one
perbaşına everyher 2,000 EuropeansAvrupalılar.
68
187084
4365
yani her 2 milyon Avrupalı başına bir mülteciden söz ediyoruz.
03:23
Now, in LebanonLübnan, we have one refugeemülteci
perbaşına threeüç LebaneseLübnan.
69
191473
3929
Şuan Lübnan'da 3 Lübnanlıya bir mülteci düşüyor.
03:27
And LebanonLübnan? StrugglingMücadele,
of coursekurs, but it's managingyönetme.
70
195426
4231
Peki Lübnan?
Zorlanıyor tabiki fakat idare ediyor.
03:31
So, the questionsoru is: is this something
that could have been managedyönetilen
71
199681
4266
Soru şu:
Mülteci akını baş edilecek
bir şey olur muydu
03:35
if -- not mentioningsöz the mostçoğu
importantönemli thing,
72
203971
3021
eğer-- ana nedenlere hitap eden
03:39
whichhangi would have been
addressingadresleme the rootkök causesnedenleri,
73
207016
2372
en önemli şeyden bahsetmiyorum
03:41
but forgettingunutma about rootkök causesnedenleri for now,
74
209412
1976
şuan için ana nedenleri unutun,
03:43
looking at the phenomenonfenomen as it is --
75
211412
1825
olaya olduğu gibi bakın--
03:45
if EuropeEurope were ableyapabilmek to come
togetherbirlikte in solidarityDayanışma
76
213261
4290
eğer Avrupa sınır
kapılarının alış miktarını yeterli
03:49
to createyaratmak an adequateyeterli
receptionresepsiyon capacitykapasite of entrygiriş pointsmakas?
77
217575
4140
hale getirmek için birlik olabilseydi?
03:53
But for that, the countriesülkeler at entrygiriş
pointsmakas need to be massivelyağır supporteddestekli,
78
221739
4684
Bunun için
sınır kapılarındaki ülkeler
büyük ölçüde desteklenmeli
03:58
and then screeningtarama the people
with securitygüvenlik checksdenetler
79
226447
3005
sonra insanlar
güvenlik kontrolünden geçirilmeli
04:01
and all the other mechanismsmekanizmalar,
80
229476
1405
diğer yöntemler uygulanmalı
04:02
distributingdağıtma those that are cominggelecek
into all EuropeanAvrupa countriesülkeler,
81
230905
3505
Sonra bu insanlar
tüm Avrupa ülkelerine
her ülkenin
04:06
accordinggöre to the possibilitiesolasılıklar
of eachher countryülke.
82
234434
2233
karşılayabileceği kadar dağıtılmalı.
04:08
I mean, if you look at
the relocationyer değiştirme programprogram
83
236691
2276
Eğer komisyon ve konsey tarafından
04:10
that was approvedonaylı by the CommissionKomisyon,
always too little too lategeç,
84
238991
3063
çok geç onaylanan
04:14
or by the CouncilKonseyi, too little too lategeç --
85
242078
1922
yeniden yerleştirme programına bakarsanız --
04:16
BGBG: It's alreadyzaten breakingkırma down.
86
244024
1485
BG: Çoktan çöktü.
04:17
AGAG: My countryülke is supposedsözde
to receiveteslim almak fourdört thousandbin.
87
245533
2457
AG: Benim ülkem dört bin kadar alabileceğini düşündü.
Portekiz için dört bin hiç bir şey demektir.
04:20
FourDört thousandbin in PortugalPortekiz meansanlamına geliyor nothing.
88
248014
2007
Bu yüzden bu durum eğer idare edilebilinirse çok iyi bir şekilde yönetilebilir
04:22
So this is perfectlykusursuzca manageableyönetilebilir
if it is managedyönetilen,
89
250045
3769
04:25
but in the presentmevcut circumstanceskoşullar,
the pressurebasınç is at the pointpuan of entrygiriş,
90
253838
3410
fakat günümüz koşullarında, sınır kapılarında bir baskı var
04:29
and then, as people movehareket
in this chaotickarmakarışık way throughvasitasiyla the BalkansBalkanlar,
91
257272
3459
Sonra insanlar bu karmakarışık yolda Balkanlara doğru hareket ediyorlar.
04:32
then they come to GermanyAlmanya,
Swedenİsveç, basicallytemel olarak, and AustriaAvusturya.
92
260755
3346
Sonra da Almanya, İsveç ve Avusturya'ya geliyorlar.
04:36
They are the threeüç countriesülkeler that are,
in the endson, receivingkabul the refugeesmülteciler.
93
264125
3506
En son olarak da bu üç ülke mültecileri kabul ediyor.
04:39
The restdinlenme of EuropeEurope is looking
withoutolmadan doing much.
94
267655
2532
Avrupanın geri kalanı ise pek bir şey yapmadan bakıyorlar.
04:42
BGBG: Let me try to bringgetirmek up
threeüç questionssorular,
95
270211
2359
BG: Size biraz da şeytanın avukatlığını yaparak
04:44
playingoynama a bitbit devil'sŞeytan'ın advocatesavunucu.
96
272594
1497
üç sorum var.
04:46
I'll try to asksormak them, make them bluntkünt.
97
274115
2922
Bunları sormaya çalışacağım.
04:49
But I think the questionssorular are very presentmevcut
98
277061
2039
Sanırım bu sorular Avrupadaki pek çok
04:51
in the mindszihinler of manyçok people
in EuropeEurope right now,
99
279124
2253
insanın aklında oldukça güncel.
04:53
The first, of coursekurs, is about numberssayılar.
100
281401
1931
İlk soru tabiki de rakamlar hakkında.
04:55
You say 550 millionmilyon versuse karşı one millionmilyon
is not much, but realisticallygerçekçi,
101
283356
4806
550 milyona karşı bir milyonun çok da fazla olmadığını söylediniz, gerçekçi olmak gerekirse
05:00
how manyçok people can EuropeEurope take?
102
288186
1950
Avrupa ne kadar insanı alabilir?
05:02
AGAG: Well, that is a questionsoru
that has no answerCevap,
103
290160
3512
AG: Bu cevabı olmayan bir soru
05:05
because refugeesmülteciler have
the right to be protectedkorumalı.
104
293696
3545
çünkü mültecilerin korunma hakları var.
05:09
And there is suchböyle a thing
as internationalUluslararası lawhukuk,
105
297947
3167
Aynı zamanda uluslararası hukuk diye bir şey var,
05:13
so there is no way you can say,
"I take 10,000 and that's finishedbitmiş."
106
301138
4369
bu yüzden "ben on milyon insan alırım ve biter" diyemezsiniz.
05:17
I remindhatırlatmak you of one thing:
107
305531
1787
Size bir şey hatırlatayım:
05:19
in TurkeyTürkiye, at the beginningbaşlangıç of the crisiskriz,
I rememberhatırlamak one ministerbakan sayingsöz,
108
307342
3876
Krizin ilk başladığı zamanlada Türkiye'deki bir bakanın:
05:23
"TurkeyTürkiye will be ableyapabilmek to receiveteslim almak
up to 100,000 people."
109
311242
2975
"Türkiye 100 milyon mülteci alabilir." dediğini hatırlıyorum.
05:26
TurkeyTürkiye has now two millionmilyon
three-hundredÜç - yüz thousandbin
110
314241
3445
Türkiye'de şuan bütün mültecileri saydığınızda iki milyon üç yüz bin
05:29
or something of the sortçeşit,
if you countsaymak all refugeesmülteciler.
111
317710
2448
ya da buna yakın bir rakam var.
05:32
So I don't think it's fairadil to say
how manyçok we can take.
112
320182
4189
Bu yüzden ne kadar alabiliriz demenin doğru olduğunu düşünmüyorum.
05:36
What it is fairadil to say is:
how we can we organizedüzenlemek ourselveskendimizi
113
324395
3546
Söylenebilecek şey: uluslararası sorumluluklarımı üstlenmek için
05:39
to assumeüstlenmek our internationalUluslararası
responsibilitiessorumluluklar?
114
327965
2745
kendimizi nasıl organize etmeliyiz?
05:42
And EuropeEurope has not been ableyapabilmek to do so,
115
330734
2450
Avrupa bunu yapamıyor çünkü
05:45
because basicallytemel olarak, EuropeEurope is dividedbölünmüş
because there is no solidarityDayanışma
116
333208
3551
Avrupa projelerinde bir birlik olmadığı için
05:48
in the EuropeanAvrupa projectproje.
117
336783
1179
Avrupa bölünmüş durumda.
05:49
And it's not only about refugeesmülteciler;
there are manyçok other areasalanlar.
118
337986
3126
Sadece mülteciler konusunda da değil, diğer pek çok konuda da.
05:53
And let's be honestdürüst, this is the momentan
in whichhangi we need more EuropeEurope
119
341136
3634
Dürüst olalım, şuan bölünmüş Avrupadan çok
05:56
insteadyerine of lessaz EuropeEurope.
120
344794
1536
birlik olan Avrupaya ihtiyacımız var.
05:58
But as the publichalka açık lessaz and lessaz believesinanır
in EuropeanAvrupa institutionskurumlar,
121
346354
4619
Fakat halk Avrupa kuruluşlarına daha az inandıkça
06:02
it is alsoAyrıca eachher time more difficultzor
to convinceikna etmek the publichalka açık
122
350997
3282
insanları, sorunları çözmek için Avrupaya daha çok
06:06
that we need more EuropeEurope
to solveçözmek these problemssorunlar.
123
354303
2302
ihtiyacımız olduğuna ikna etmek daha da zor hale geliyor.
06:08
BGBG: We seemgörünmek to be at the pointpuan
124
356629
1447
BG: Rakamların özellikle yurt içinde
06:10
where the numberssayılar turndönüş into politicalsiyasi
shiftskaymalar, particularlyözellikle domesticallyyurt içinde.
125
358100
3411
siyasi değişimlere dönüştüğü bir yerde gibi görünüyoruz.
06:13
We saw it again this weekendhafta sonu in FranceFransa,
126
361535
1872
Bunu bu hafta sonu Fransa'da bir kez daha gördük.
06:15
but we have seengörüldü it over
and over in manyçok countriesülkeler:
127
363431
2452
Aslında pek çok ülkede devamlı görüyoruz,
06:17
in PolandPolonya and in DenmarkDanimarka
and in Switzerlandİsviçre and elsewherebaşka yerde,
128
365907
2733
Örneğin Polonya, Danimarka, İsviçre vs.
06:20
where the moodruh hali changesdeğişiklikler radicallykökünden
because of the numberssayılar,
129
368664
3549
Buralarda mutlak sayıda çok da önemli olmamalarına rağmen
06:24
althougholmasına rağmen they are not very significantönemli
in absolutekesin numberssayılar.
130
372237
6210
rakamlar nedeniyle ülkedeki atmosferin kökten değiştiğini görüyoruz.
06:30
The PrimeBaşbakan MinisterBakanı of --
131
378471
2053
Başbakan --
06:32
AGAG: But, if I mayMayıs ayı, on these:
132
380548
1722
AG: İzin verirseniz bunun üzerine şunu söylemek istiyorum:
06:34
I mean, what does a EuropeanAvrupa see at home
133
382294
3301
Hiç göçmenin olmadığı bir köyde evinde
06:37
in a villageköy where there are no migrantsgöçmenler?
134
385619
2596
oturan bir Avrupalı ne görür?
06:40
What a EuropeanAvrupa seesgörür is, on televisiontelevizyon,
135
388239
4628
Bir kaç ay önce televizyonda
06:44
everyher singletek day, a fewaz monthsay agoönce,
openingaçılış the newshaber everyher singletek day,
136
392891
4400
haberleri izleyen her Avrupalının gördüğü şey
06:49
a crowdkalabalık cominggelecek, uncontrolledkontrolsüz,
137
397315
2438
kontrol edilemez bir kalabalığın
06:51
movinghareketli from bordersınır to bordersınır,
138
399777
1740
sınırlar aşarak hareket ettiğiydi ve
06:53
and the imagesGörüntüler on televisiontelevizyon
were of hundredsyüzlerce
139
401541
2180
televizyondaki bu görüntülerde
06:55
or thousandsbinlerce of people movinghareketli.
140
403745
1667
yüzlerce, binlerce insan yer değiştiriyordu.
06:57
And the ideaFikir is that nobodykimse
is takingalma carebakım of it --
141
405436
3180
Kimsenin bunu önemsemediğini,
07:00
this is happeningolay withoutolmadan any
kindtür of managementyönetim.
142
408640
3349
tamamen kontrolsüz olduğunu düşünüyorlardı.
07:04
And so theironların ideaFikir was,
"They are cominggelecek to my villageköy."
143
412013
2825
Düşünceleri şuydu: "Benim köyüme geliyorlar."
07:06
So there was this completelytamamen falseyanlış ideaFikir
that EuropeEurope was beingolmak invadedişgal
144
414862
4073
Bu yüzden Avrupa işgal ediliyor gibi yanlış bir düşünceye kapıldılar.
07:10
and our way of life is going to changedeğişiklik,
and everything will --
145
418959
3761
Yaşayış tarzımız ve diğer her şey değişecek diye düşündüler.
07:14
And the problemsorun is that if this
had been properlyuygun şekilde managedyönetilen,
146
422744
3865
Problem şu ki: Eğer bu durum düzgün bir şekilde yönetilseydi
07:18
if people had been properlyuygun şekilde receivedAlınan,
147
426633
1862
eğer insanlar düzenli bir şekilde alınsaydı,
07:20
welcomedmemnuniyetle karşıladı, shelteredkorunaklı at pointpuan of entrygiriş,
screenedekranlı at pointpuan of entrygiriş,
148
428519
4715
karşılansaydı, giriş noktalarında konaklandırılıp kontrolden geçirilseler ve
07:25
and the movedtaşındı by planeuçak
to differentfarklı EuropeanAvrupa countriesülkeler,
149
433258
2689
farklı Avrupa ülkelerine uçakla taşınsalardı
07:27
this would not have scaredkorkmuş people.
150
435971
2158
bu insanları korkutmazdı.
07:30
But, unfortunatelyne yazık ki, we have
a lot of people scaredkorkmuş,
151
438153
2643
Ne yazık ki, Avrupa bu işi düzenli bir şekilde yapamadığı için
07:32
just because EuropeEurope was not ableyapabilmek
to do the job properlyuygun şekilde.
152
440820
3023
pek çok insan korkmuş durumda.
07:35
BGBG: But there are villagesköyler in GermanyAlmanya
153
443867
1992
BG: Almanya'da 300 yerli ve 1000 mülteci
07:37
with 300 inhabitantssakinleri and 1,000 refugeesmülteciler.
154
445883
3336
bulunan köyler var.
07:41
So, what's your positionpozisyon?
155
449243
1974
Bu durumda sizin konumunuz nedir?
07:43
How do you imaginehayal etmek these people reactingtepki göstermek?
156
451241
1967
Bu insanların nasıl tepki vermesini beklersiniz?
07:45
AGAG: If there would be a properuygun
managementyönetim of the situationdurum
157
453232
2873
AG: Eğer bu durum düzgün bir şekilde idare edilseydi ve
07:48
and the properuygun distributiondağıtım
of people all over EuropeEurope,
158
456129
3080
insanlar Avrupanın dört bir yanına düzenli şekilde dağıtılsaydı
07:51
you would always have
the percentageyüzde that I mentionedadı geçen:
159
459233
2976
daima daha önceden bahsettiğim orana sahip olurduk.
07:54
one perbaşına eachher 2,000.
160
462233
1802
2000'e 1
07:56
It is because things are not
properlyuygun şekilde managedyönetilen
161
464059
2269
Her şey olayların düzgün yönetilememesinden kaynaklanıyor,
07:58
that in the endson we have situationsdurumlar
162
466352
1760
Sonunda yaşanması tamamen imkansız
08:00
that are totallybütünüyle impossibleimkansız to livecanlı with,
and of coursekurs if you have a villageköy --
163
468136
6417
durumlarla karşılaşacağız, eğer bir köyünüz varsa --
08:06
in LebanonLübnan, there are manyçok villagesköyler
164
474577
1677
ki Lübnan'da Lübnanlıdan çok Suriyeli olan köyler var
08:08
that have more SyriansSuriyeliler than LebaneseLübnan;
LebanonLübnan has been livingyaşam with that.
165
476278
3408
Lübnan bununla yaşayabiliyor.
08:11
I'm not askingsormak for the sameaynı
to happenolmak in EuropeEurope,
166
479710
2267
Aynı şeyin Avrupa'da da olmasını, bütün Avrupa köylerinin
08:14
for all EuropeanAvrupa villagesköyler to have
more refugeesmülteciler than inhabitantssakinleri.
167
482001
3187
yerli insandan çok mülteci barındırmasını istiyor değilim.
08:17
What I am askingsormak is for EuropeEurope
to do the job properlyuygun şekilde,
168
485212
3055
Avrupanın yapmasını istediğim şey bu işi düzenli bir şekilde yapması ve
08:20
and to be ableyapabilmek to organizedüzenlemek itselfkendisi
to receiveteslim almak people
169
488291
3421
tıpkı geçmişte diğer ülkelerin yapmak zorunda oldukları gibi
08:23
as other countriesülkeler in the worldDünya
were forcedzorunlu to do in the pastgeçmiş.
170
491736
2928
insanları kabul etmek için kendini organize edebilmesi.
08:26
BGBG: So, if you look at the globalglobal
situationdurum not only at EuropeEurope --
171
494688
3064
BG: Sadece Avrupa değil, dünyadaki genel duruma bakarsak --
08:29
(ApplauseAlkış)
172
497776
1289
(Alkış)
08:31
BGBG: Yes!
173
499089
1151
BG: Evet!
08:32
(ApplauseAlkış)
174
500264
4634
(Alkış)
08:36
BGBG: If you look at the globalglobal situationdurum,
so, not only at EuropeEurope,
175
504922
3021
Sadece Avrupaya değil dünyadaki genel duruma bakarsanız
08:39
I know you can make
a long listliste of countriesülkeler
176
507967
2104
biliyorum ki gerçekte hiç bir adım atmayan
08:42
that are not really steppingAdım up,
177
510095
3123
ülkelerin uzun bir listesini yapabilirsiniz.
08:45
but I'm more interestedilgili
in the other partBölüm --
178
513242
2448
Fakat ben bunun diğer tarafıyla daha çok ilgiliyim.
08:47
is there somebodybirisi
who'skim doing the right thing?
179
515714
2190
Doğru şeyi yapan her hangi biri var mı?
08:50
AGAG: Well, 86 percentyüzde
of the refugeesmülteciler in the worldDünya
180
518402
2431
AG: Dünyadaki mültecilerin yüzde 86'sı
08:52
are in the developinggelişen worldDünya.
181
520857
2055
gelişmekte olan ülkelerdeler.
08:54
And if you look at
countriesülkeler like EthiopiaEtiyopya --
182
522936
3320
Etiyopya gibi ülkelere bakarsanız
08:58
EthiopiaEtiyopya has receivedAlınan
more than 600,000 refugeesmülteciler.
183
526280
3777
Etiyopya 600 binden fazla mülteci aldı.
09:02
All the borderssınırlar in EthiopiaEtiyopya are openaçık.
184
530486
2016
Bütün sınırları açık.
09:05
And they have, as a policypolitika,
185
533304
1868
Politika olarak,
09:07
they call the "people to people" policypolitika
that everyher refugeemülteci should be receivedAlınan.
186
535196
4096
"insan için insan" politikasını benimseyip her mültecinin kabul edilmesi gerektiğini söylüyorlar.
09:11
And they have SouthGüney SudaneseSudan,
187
539316
1579
Güney Sudanlı da var,
09:12
they have SudaneseSudan, they have SomalisSomalilerle sıkı.
188
540919
2008
Sudanlı ve Somalili de.
09:14
They have all the neighborsKomşular.
189
542951
1857
Bütün komşularından gelenler var.
09:16
They have EritreansEritreliler.
190
544832
1764
Eritreliler var.
09:18
And, in generalgenel,
191
546929
1295
Genel olarak,
09:20
AfricanAfrika countriesülkeler are extremelyson derece
welcomingKarşılama of refugeesmülteciler cominggelecek,
192
548248
4180
Afrika ülkeleri mülteci gelişlerinde aşırı derecede iyi karşılayıcı.
09:24
and I would say that in the MiddleOrta EastDoğu
193
552452
2572
Orta Doğu'da ve Asya'da
09:27
and in AsiaAsya, we have seengörüldü a tendencyeğilim
for borderssınırlar to be openaçık.
194
555048
5193
açık kapı eğilimi görüyoruz.
09:32
Now we see some problemssorunlar
with the SyrianSuriye situationdurum,
195
560265
3365
Şuan Suriye durumu ana güvenlik krizlerine dönüştüğü için
09:35
as the SyrianSuriye situationdurum evolvedgelişti
into alsoAyrıca a majormajör securitygüvenlik crisiskriz,
196
563654
4257
bu konuda bazı problemler görüyoruz,
09:39
but the truthhakikat is that for a largegeniş perioddönem,
197
567935
2093
ama geniş dönemde gerçek şu ki:
09:42
all borderssınırlar in the MiddleOrta EastDoğu were openaçık.
198
570052
1992
Orta Doğudaki bütün sınırlar açıktı.
09:44
The truthhakikat is that for AfghansAfganlar,
199
572068
1452
Gerçek şu ki: Afganlar için
09:45
the borderssınırlar of PakistanPakistan and Iranİran
were openaçık for, at the time,
200
573544
2833
Pakistan ve İran'ın kapıları gelen
09:48
sixaltı millionmilyon AfghansAfganlar that camegeldi.
201
576401
1893
6 milyon Afgana açıktı.
09:50
So I would say that even todaybugün,
the trendakım in the developinggelişen worldDünya
202
578318
3821
Şunu söyleyebilirim ki: Bugün bile gelişmekte olan ülkelerdeki eğilim
09:54
has been for borderssınırlar to be openaçık.
203
582163
2326
sınırların açılması şeklinde.
09:56
The trendakım in the developedgelişmiş worldDünya
is for these questionssorular to becomeolmak
204
584513
4412
Gelişmiş ülkelerdeki durum ise
10:00
more and more complexkarmaşık,
205
588949
2106
çok daha karışık.
10:03
especiallyözellikle when there is,
in the publichalka açık opiniongörüş,
206
591079
2571
Özellikle de halk nezdinde,
10:05
a mixturekarışım of discussionstartışmalar betweenarasında refugeemülteci
protectionskorumaları on one sideyan
207
593674
5083
bir yanda mültecilerin korunması diğer yanda ise benim görüşüme göre
10:10
and securitygüvenlik questionssorular -- in my opiniongörüş,
misinterpretedyanlış yorumlanabilir -- on the other sideyan.
208
598781
3639
yanlış yorumlanan güvenlik sorunları arasındaki tartışmaların karışımı.
10:14
BGBG: We'llWe'll come back to that too,
209
602444
1541
BG: Bu konuya tekrar döneceğiz,
10:16
but you mentionedadı geçen the cuttingkesim
of fundingfinansman and the vouchersFişler
210
604009
2740
Dünya Gıda Programı'ndan kaynak ve
10:18
from the WorldDünya FoodGıda ProgrammeProgramı.
211
606773
1460
makbuz kesimi olduğundan bahsettiniz.
10:20
That reflectsyansıtır the generalgenel underfundingunderfunding
of the organizationsorganizasyonlar
212
608257
2833
Bu da bu konular üzerinde çalışan organizasyonların
10:23
workingçalışma on these issuessorunlar.
213
611114
2316
genel fon yetersizliğini yansıtıyor.
10:26
Now that the worldDünya seemsgörünüyor to have wokenuyandı up,
214
614155
2555
Madem ki dünya uyanmış görünüyor
10:28
are you gettingalma more fundingfinansman
and more supportdestek,
215
616734
2191
daha fazla kaynak ve destek alacak mısınız
10:30
or it's still the sameaynı?
216
618949
1413
yoksa aynı mı kalacak?
10:32
AGAG: We are gettingalma more supportdestek.
217
620386
1799
AG: Daha çok destek alıyoruz.
10:34
I would say that we are cominggelecek
closekapat to the levelsseviyeleri of last yearyıl.
218
622209
4433
Geçen yılki seviyeye yaklaştığımızı söyleyebilirim.
10:39
We were much worsedaha da kötüsü duringsırasında the summeryaz.
219
627100
2349
Yazın durum çok daha kötüydü.
10:41
But that is clearlyAçıkça insufficientyetersiz
to addressadres the needsihtiyaçlar of the people
220
629799
3858
Fakat bu açıkça insanların ihtiyaçlarını
10:45
and addressadres the needsihtiyaçlar of the countriesülkeler
221
633681
1890
ve insanları destekleyen ülkelerin
10:47
that are supportingDestek the people.
222
635595
1499
ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz.
10:49
And here we have a basictemel reviewgözden geçirmek
of the criteriakriterleri, the objectiveshedefleri,
223
637118
5926
Bu konuda elimizde kriterlerin, amaçların
10:55
the prioritiesöncelikler of developmentgelişme
cooperationişbirliği that is requiredgereklidir.
224
643068
2792
gereken kalkınma işbirliği önceliklerinin bir incelemesi var.
10:57
For instanceörnek, LebanonLübnan and JordanÜrdün
are middle-incomeorta gelirli countriesülkeler.
225
645884
3003
Örneğin; Lübnan ve Ürdün orta gelirli ülkeler.
11:00
Because they are middle-incomeorta gelirli countriesülkeler,
226
648911
1974
Orta gelirli ülkeler oldukları için,
11:02
they cannotyapamam receiveteslim almak softyumuşak loanskrediler
or grantshibe from the WorldDünya BankBanka.
227
650909
2911
Dünya Bankası'ndan düşük faizli kredi veya hibe alamazlar.
11:05
Now, todaybugün this doesn't make any senseduyu,
228
653844
2199
Bugün bu hiçbir şey ifade etmiyor,
11:08
because they are providingsağlama
a globalglobal publichalka açık good.
229
656067
2329
çünkü bu ülkeler küresel kamusal mal temin ediyorlar.
11:10
They have millionsmilyonlarca of refugeesmülteciler there,
230
658420
1810
Buralarda yaşayan milyonlarca mülteci var,
11:12
and to be honestdürüst, they are pillarssütunlar
of stabilityistikrar in the regionbölge,
231
660254
3490
dürüst olmak gerekirse, onlar karşılaştıkları
11:15
with all the difficultieszorluklar they faceyüz,
232
663768
1738
bütün zorluklarla ve kollektif güvenliğimizin ilk savunma hattıyla
11:17
and the first linehat of defensesavunma
of our collectivetoplu securitygüvenlik.
233
665530
2690
bölgedeki istikrarın önemli destekçileri
11:20
So it doesn't make senseduyu
234
668244
1163
Bu yüzden anlam ifade eden şey
11:21
that these countriesülkeler
are not a first priorityöncelik
235
669431
2143
bu ülkelerin kalkınma işbirliği politikalarında
11:23
in developmentgelişme cooperationişbirliği policiespolitikaları.
236
671598
1745
birinci önceliğe sahip olmamaları.
11:25
And they are not.
237
673367
1159
Evet değiller.
11:26
And not only do the refugeesmülteciler livecanlı
in very dramaticdramatik circumstanceskoşullar
238
674550
3402
Sadece bu ülkelerde acınası koşullarda
11:29
insideiçeride those countriesülkeler,
239
677976
1230
yaşayan mülteciler değil yerli
11:31
but the localyerel communitiestopluluklar
themselveskendilerini are sufferingçile,
240
679230
2826
halkın kendisi de sıkıntı çekiyor,
11:34
because salariesmaaşları wentgitti down,
241
682080
2256
çünkü maaşlar düştü
11:37
because there are more unemployedişsiz,
242
685491
1647
çünkü daha fazla işsizler,
11:39
because pricesfiyatları and rentskiralar wentgitti up.
243
687162
2400
çünkü fiyatlar ve kiralar arttı.
11:42
And, of coursekurs, if you look
at today'sbugünkü situationdurum
244
690238
3944
Eğer bu ülkelerdeki göstergelerin
11:46
of the indicatorsgöstergeler in these countriesülkeler,
245
694206
3098
bugünkü durumuna bakarsanız
11:49
it is clearaçık that, especiallyözellikle
theironların poorfakir groupsgruplar of the populationnüfus,
246
697328
5483
özellikle nüfusun yoksul gruplarının karşılaştıkları
11:54
are livingyaşam worsedaha da kötüsü and worsedaha da kötüsü
because of the crisiskriz they are facingkarşı.
247
702835
3235
zorluklar nedeniyle daha kötü koşullarda yaşadığı çok açık.
11:58
BGBG: Who should be providingsağlama this supportdestek?
248
706094
1984
BG: Bu desteği kim sağlamalı?
12:00
CountryÜlke by countryülke, internationalUluslararası
organizationsorganizasyonlar, the EuropeanAvrupa UnionBirliği?
249
708102
3321
Ülkeler, uluslararası organizasyonlar, Avrupa Birliği?
12:03
Who should be cominggelecek up with this supportdestek?
250
711447
2048
Kim destek çıkmalı?
12:05
AGAG: We need to joinkatılmak all effortsçabaları.
251
713519
1545
AG: Herkesin katılmasına ihtiyacımız var.
12:07
It's clearaçık that bilateralikili
cooperationişbirliği is essentialgerekli.
252
715088
2545
İkili işbirliği çok önemli.
12:09
It's clearaçık that multilateralçok taraflı
cooperationişbirliği is essentialgerekli.
253
717657
2763
Çoklu işbirliği çok önemli.
12:12
It's clearaçık that internationalUluslararası financialmali
institutionskurumlar should have flexibilityesneklik
254
720444
3595
Uluslarası finansör kuruluşların bu ülkelere daha fazla
12:16
in ordersipariş to be ableyapabilmek to investyatırmak
more massivelyağır
255
724063
2719
yatırım yapıp destek sağlayabilmeleri için
12:18
in supportdestek to these countriesülkeler.
256
726806
1526
esnekliklerinin olması gerektiği çok açık.
12:20
We need to combinebirleştirmek all the instrumentsenstrümanlar
and to understandanlama that todaybugün,
257
728356
3246
Bütün araçları bir araya getirmemiz lazım ve bugün şunu anlamalıyız
12:23
in protracteduzun süren situationsdurumlar,
at a certainbelli momentan,
258
731626
2446
uzun süreli durumlarda, belirli bir anda,
12:26
that it doesn't make senseduyu anymoreartık
to make a distinctionayrım
259
734096
2670
insani yardım ve kalkınma yardımı
12:28
betweenarasında humanitarianinsancıl aidyardım
and developmentgelişme aidyardım
260
736790
3649
ya da süreci arasında ayrım yapmanın
12:32
or developmentgelişme processessüreçler.
261
740463
2349
artık hiçbir anlamı kalmaz.
12:34
Because you are talkingkonuşma
about childrençocuklar in schoolokul,
262
742836
3603
Çünkü okuldaki çocuklardan bahediyorsunuz,
12:38
you are talkingkonuşma about healthsağlık,
263
746463
1409
sağlıktan bahsediyorsunuz,
12:39
you are talkingkonuşma about infrastructurealtyapı
that is overcrowdedkalabalık.
264
747896
2832
kalabalıklaşan altyapıdan bahsediyorsunuz.
12:42
You are talkingkonuşma about things
that requiregerektirir a long-termuzun vadeli perspectiveperspektif,
265
750752
3569
Uzun süreli perspektif gerektiren şeylerden söz ediyorsunuz,
12:46
a developmentgelişme perspectiveperspektif
266
754345
1333
bir kalkınma perspektifi,
12:47
and not only an emergencyacil Servis
humanitarianinsancıl aidyardım perspectiveperspektif.
267
755702
3036
sadece acil durum insani yardım perspektifi değil.
12:51
BGBG: I would like your commentyorum Yap on something
268
759147
2024
BG: Bu sabah gazetede olan
12:53
that was in newspapersgazeteler this morningsabah.
269
761195
1753
şey hakkında yorumlarınızı merak ediyorum.
12:54
It is a statementaçıklama madeyapılmış
by the currentşimdiki front-runnerrekortmen
270
762972
5372
Amerikan Başkanlığının şuanki favori Cumhuriyetçi
13:00
for the RepublicanCumhuriyetçi nominationadaylığı
for US PresidentBaşkan, DonaldDonald TrumpKoz.
271
768368
3346
adayı Donald Trump'ın yaptığı bir yorum.
13:03
YesterdayDün, he said this.
272
771738
1366
Dün şöyle dedi.
13:05
(LaughterKahkaha)
273
773128
1001
(Gülüşmeler)
13:06
No, listen to this. It's interestingilginç.
274
774153
1792
Şunu dinleyin, çok ilginç.
13:07
I quotealıntı: "I am callingçağrı for a totalGenel Toplam
and completetamamlayınız shutdownkapatma
275
775969
2870
Söylediklerini aynen aktarıyorum: "Ülkemizin temsilcileri
13:10
of MuslimsMüslümanlar enteringgirme the US,
276
778863
1698
neler olduğunu çözene kadar Müslümanların Amerikaya
13:12
untila kadar our country'sülkenin representativestemsilcileri
can figureşekil out what's going on."
277
780585
4316
girişinin tamamen engellenmesi gerektiği çağrısını yapıyorum."
13:17
How do you reacttepki to that?
278
785425
1359
Buna tepkiniz nasıl olur?
13:18
AGAG: Well, it's not only DonaldDonald TrumpKoz.
279
786808
2084
AG: Bunu söyleyen sadece Donald Trump değil.
13:20
We have seengörüldü severalbirkaç people
around the worldDünya
280
788916
2266
Dünyanın dört bir yanında siyasi sorumlulukları
13:23
with politicalsiyasi responsibilitysorumluluk
sayingsöz, for instanceörnek,
281
791206
2413
olan ve Müslüman mültecilerin alınmamasını
13:25
that MuslimsMüslümanlar refugeesmülteciler
should not be receivedAlınan.
282
793643
2158
söyleyen pek çok insan gördük.
13:28
And the reasonneden why they say this
283
796108
3500
Bunu söylemelerinin nedeni,
13:31
is because they think
that by doing or sayingsöz this,
284
799632
3099
bunu yaparak ya da söyleyerek ülkelerinin
13:34
they are protectingkoruyucu
the securitygüvenlik of theironların countriesülkeler.
285
802755
2582
güvenliklerini koruduklarını düşünüyorlar.
13:37
Now, I've been in governmenthükümet.
286
805361
1433
Şuan ben de hükümetteyim.
13:38
I am very keenkeskin on the need for governmentshükümetler
287
806818
2278
Hükümetlerin ülkelerinin ve insanlarının
13:41
to protectkorumak the securitygüvenlik of theironların countriesülkeler
288
809120
2445
güvenliklerini koruma ihtiyaçlarıyla
13:43
and theironların people.
289
811589
1151
oldukça ilgiliyim.
13:44
But if you say, like that,
290
812764
2923
Fakat eğer Amerika'da veya herhangi bir
13:47
in the US or in any EuropeanAvrupa countryülke,
291
815711
2506
Avrupa şehrinde şöyle bir şey söylerseniz:
13:50
"We are going to closekapat our doorskapılar
to MuslimMüslüman refugeesmülteciler,"
292
818241
3946
"Kapılarımızı Müslüman mültecilere kapatacağız."
13:54
what you are sayingsöz
is the besten iyi possiblemümkün help
293
822211
3112
söylediğiniz şey terörist örgütler için muhtemelen
13:57
for the propagandapropaganda
of terroristterörist organizationsorganizasyonlar.
294
825347
2410
en iyi propaganda yardımı olacaktır.
14:00
Because what you are sayingsöz --
295
828146
1612
Çünkü söylediğiniz şey --
14:01
(ApplauseAlkış)
296
829782
5575
(Alkış)
14:07
What you are sayingsöz will be heardduymuş
by all the MuslimsMüslümanlar in your ownkendi countryülke,
297
835381
5583
Söylediğiniz şey ülkenizdeki bütün Müslümanlar tarafından duyulacak ve
14:12
and it will pavePave the way
for the recruitmentİşe Alım
298
840988
2073
örgüte katılmaya zemin hazırlayacaktır.
14:15
and the mechanismsmekanizmalar that,
throughvasitasiyla technologyteknoloji,
299
843085
2621
Daeş, El Nusra, El Kaide ve diğer bütün gruplar
14:17
DaeshDaesh and al-NusraAl-Nusra, al-QaedaEl-Kaide,
and all those other groupsgruplar
300
845730
3855
bugün teknoloji yoluyla
14:21
are todaybugün penetratingdelici in our societiestoplumlar.
301
849609
2398
toplumlarımızın içine nüfuz etmiş durumda.
14:24
And it's just tellingsöylüyorum them,
"You are right, we are againstkarşısında you."
302
852031
4121
Bu sadece "Haklısınız, biz size karşıyız." demek olur.
14:28
So obviouslybelli ki, this is creatingoluşturma
in societiestoplumlar that are all multiethnicçok ırklı,
303
856176
6390
Açıkçası çok etnikli
14:34
multi-religiousçok dini, multiculturalçok kültürlü,
304
862590
1749
çok dinli, çok kültürlü toplumlarda
14:36
this is creatingoluşturma a situationdurum
in whichhangi, really,
305
864363
3372
bu tür söylemlerin olması
14:39
it is much easierDaha kolay for the propagandapropaganda
of these terroristterörist organizationsorganizasyonlar
306
867759
3390
terörist organizasyonların insanları terör eylemine
14:43
to be effectiveetkili in recruitingaskere alma
people for terrorterör actseylemler
307
871173
5113
dahil etme girişimlerinin etkili olmasını
14:48
withiniçinde the countriesülkeler where these kindsçeşit
of sentencescümleler are expressedifade.
308
876310
3914
daha kolay hale getiriyor.
14:52
BGBG: Have the recentson attackssaldırılar in ParisParis
and the reactionsreaksiyonları to them
309
880248
2983
BG: Paris'teki son saldırılar ve bunlara gösterilen tepkiler
14:55
madeyapılmış your job more difficultzor?
310
883255
1983
işinizi daha da mı zorlaştırdı?
14:57
AGAG: UndoubtedlyHiç şüphesiz.
311
885262
1359
AG: Şüphesiz.
14:58
BGBG: In what senseduyu?
312
886645
1461
BG: Ne anlamda?
15:00
AGAG: In the senseduyu that, I mean,
for manyçok people the first reactionreaksiyon
313
888992
4316
AG: Şu anlamda ki; bu tür terör saldırılarında çoğu
15:05
in relationilişkisi to these kindsçeşit of terroristterörist
attackssaldırılar is: closekapat all borderssınırlar --
314
893332
3420
kişinin ilk tepkisi: bütün sınırları kapatın--
15:08
not understandinganlayış that the terroristterörist
problemsorun in EuropeEurope is largelybüyük oranda homegrownkendi bahçesinde yetişen.
315
896776
4445
Avrupa'daki terörist sorununun geniş ölçekte burada yetişen bir şey olduğunu anlamıyorlar.
15:13
We have thousandsbinlerce and thousandsbinlerce
of EuropeanAvrupa fighterssavaşçıları in SyriaSuriye and in IraqIrak,
316
901245
4973
Suriye ve Irak'ta binlerce Avrupalı askerimiz var.
15:18
so this is not something that you solveçözmek
by just not allowingizin SyriansSuriyeliler to come in.
317
906242
4230
Bu sorunu sadece Suriyelilerin girmesine izin vermeyerek çözemezsiniz.
15:22
And I mustşart say, I am convincedikna olmuş
318
910496
2456
Şunu söylemeliyim ki,
15:24
that the passportpasaport that appearedortaya çıktı,
319
912976
4172
ortaya çıkan pasaportla ilgili
15:29
I believe, was put
by the personkişi who has blownşişmiş --
320
917172
3747
inanıyorum ki o kendisini --
15:32
BGBG: -- himselfkendisi up, yeah.
321
920943
1531
BG: patlatan tarafından konuldu, evet.
15:34
AGAG: [I believe] it was on purposeamaç,
322
922498
1911
AG: Bunun kasıtlı olduğunu düşünüyorum
15:36
because partBölüm of the strategiesstratejiler
of DaeshDaesh is againstkarşısında refugeesmülteciler,
323
924433
3618
çünkü DAEŞ'in stratejilerinin bir kısmı mültecilere karşı
15:40
because they see refugeesmülteciler as people
that should be with the caliphateHilafet
324
928075
3413
çünkü mültecileri halifenin yanında olmaktansa
15:43
and are fleeingkaçan to the crusadersHaçlılar.
325
931512
2452
haçlıların yanına kaçanlar olarak görüyorlar.
15:45
And I think that is partBölüm of Daesh'sDaesh'ın
strategystrateji to make EuropeEurope reacttepki,
326
933988
4063
Bence bu DAEŞ'in, Avrupa tepki gösterip
15:50
closingkapanış its doorskapılar to MuslimMüslüman refugeesmülteciler
327
938075
2391
kapılarını müslüman mültecilere kapatsın
15:52
and havingsahip olan an hostilitydüşmanlık
towardskarşı MuslimsMüslümanlar insideiçeride EuropeEurope,
328
940490
3691
ve Avrupa içindeki müslümanlara düşmanlık beslesin
15:56
exactlykesinlikle to facilitatekolaylaştırmak Daesh'sDaesh'ın work.
329
944205
3522
kendi işlerini kolaylaştırsın diye izledikleri stratejinin bir parçası.
15:59
And my deepderin beliefinanç is that
it was not the refugeemülteci movementhareket
330
947751
4508
Şuna derinden inanıyorum ki terörizme
16:04
that triggeredtetiklenir terrorismterörizm.
331
952283
1681
neden olan şey mülteci hareketliliği değil.
16:05
I think, as I said,
332
953988
1160
Bence, önceden söylediğim gibi,
16:07
essentiallyesasen terrorismterörizm in EuropeEurope
is todaybugün a homegrownkendi bahçesinde yetişen movementhareket
333
955172
3527
özellikle bugün Avrupa'daki terörizm karşılaştığımız küresel durumla
16:10
in relationilişkisi to the globalglobal situationdurum
that we are facingkarşı,
334
958723
3295
ilgili olarak burada yetişmiş bir hareketlilik.
16:14
and what we need is exactlykesinlikle
to provekanıtlamak these groupsgruplar wrongyanlış,
335
962042
4420
yapmamız gereken şey tam olarak bu grupların yanlış olduğunu kanıtlamak
16:18
by welcomingKarşılama and integratingentegre effectivelyetkili bir şekilde
336
966486
3473
bunu da dünyanın bu bölgesinden gelenleri
16:21
those that are cominggelecek
from that partBölüm of the worldDünya.
337
969983
2403
karşılayarak ve
etkili şekilde
topluma entegre
16:24
And anotherbir diğeri thing that I believe
is that to a largegeniş extentderece,
338
972410
3016
ederek yapabiliriz.
Geniş ölçekte inandığım diğer bir şey de,
16:27
what we are todaybugün payingödeme yapan for in EuropeEurope
339
975450
2463
bugün Avrupa'da ödediğimiz bedel
16:29
is the failuresarızaları of integrationbütünleşme modelsmodeller
340
977937
2170
60lar, 70ler, 80lerdeki büyük göç akımlarında
16:32
that didn't work in the '60s,
in the '70s, in the '80s,
341
980131
3141
işe yaramayan, entegre etme modellerinin
16:35
in relationilişkisi to bigbüyük migrationgöç flowsakar
that tookaldı placeyer at that time
342
983296
2971
başarısızlıklarının bir sonucudur.
16:38
and generatedoluşturulan what is todaybugün
in manyçok of the people, for instanceörnek,
343
986291
3789
Bugün çoğu insan için ortaya çıkardığı şey, örneğin,
16:42
of the secondikinci generationnesil of communitiestopluluklar,
344
990104
2743
bu toplulukların ikinci kuşağı için,
16:44
a situationdurum of feelingduygu marginalizedmarjinal,
345
992871
4131
ötekileştirilmiş hissetme durumu,
16:49
havingsahip olan no jobsMeslekler,
346
997026
1390
işsizlik,
16:50
havingsahip olan improperuygun olmayan educationEğitim,
347
998440
1539
yetersiz eğitim,
16:52
livingyaşam in some of the neighborhoodsmahalleler
that are not adequatelyyeterince providedsağlanan
348
1000003
5225
kamusal altyapı açısından yetersiz
16:57
by publichalka açık infrastructurealtyapı.
349
1005252
2242
mahallelerde yaşam.
16:59
And this kindtür of uneasinesstedirginlik,
sometimesara sıra even angeröfke,
350
1007518
4833
İkinci kuşakta bulunan
17:04
that existsvar in this secondikinci generationnesil
351
1012375
2469
bu tür huzursuzluklar ve bazen öfke
17:06
is largelybüyük oranda duenedeniyle to the failurebaşarısızlık
of integrationbütünleşme policiespolitikaları,
352
1014868
3023
büyük ölçüde entegrasyon politakalarının başarısızlığından kaynaklanıyor.
17:09
to the failurebaşarısızlık of what should have been
a much strongergüçlü investmentyatırım
353
1017915
3881
Bu başarısızlık için yapılması gereken, insanlara birlikte yaşama ve birbirlerine
17:13
in creatingoluşturma the conditionskoşullar for people
to livecanlı togetherbirlikte and respectsaygı eachher other.
354
1021820
4388
saygı gösterme koşulları oluşturmak için daha güçlü bir yatırım.
17:18
For me it is clearaçık.
355
1026232
1308
Benim için bu çok açık ve net.
17:19
(ApplauseAlkış)
356
1027564
3241
(Alkış)
17:22
For me it is clearaçık that all societiestoplumlar
will be multiethnicçok ırklı, multiculturalçok kültürlü,
357
1030829
3870
Benim için şu gayet açık ki gelecekte bütün toplumlar
17:26
multi-religiousçok dini in the futuregelecek.
358
1034723
1626
çok etnikli, çok kültürlü ve çok dinli olacaklar.
17:28
To try to avoidönlemek it is,
in my opiniongörüş, impossibleimkansız.
359
1036666
3238
Bunun olmasını önlemek, bana göre, imkansız.
17:32
And for me it's a good thing
that they will be like that,
360
1040420
2900
Hatta bunun olması güzel bir şey.
17:35
but I alsoAyrıca recognizetanımak that,
for that to work properlyuygun şekilde,
361
1043344
3378
Bunun düzgün işlemesi için şunun da farkındayım ki;
17:38
you need a hugeKocaman investmentyatırım
362
1046746
1956
kendi toplumlarınızın sosyal uyumu için
17:40
in the socialsosyal cohesionuyum
of your ownkendi societiestoplumlar.
363
1048726
2436
büyük bir yatırıma ihtiyacınız olacak.
17:43
And EuropeEurope, to a largegeniş extentderece,
failedbaşarısız oldu in that investmentyatırım
364
1051186
3674
Avrupa, geniş ölçekte, son bir kaç yılda
17:46
in the pastgeçmiş fewaz decadeson yıllar.
365
1054884
3213
bu yatırımı yapmada başarısız oldu.
17:50
BGBG: QuestionSoru: You are steppingAdım down
from your job at the endson of the yearyıl,
366
1058121
3996
BG: Soru: 10 yılın ardından, bu yıl sonunda
17:54
after 10 yearsyıl.
367
1062141
1533
görevinizden istifa ediyorsunuz.
17:55
If you look back at 2005,
368
1063698
1437
Yeniden 2005'e bakarsanız
17:57
when you enteredgirdi that officeofis
for the first time, what do you see?
369
1065159
3075
bu makama ilk geldiğinizde, ne görüyorsunuz?
18:01
AGAG: Well, look:
370
1069491
1855
AG: Bakın:
18:04
In 2005, we were helpingyardım ediyor
one millionmilyon people go back home
371
1072466
5377
2005'te, bir milyon insanın güvenle ve haysiyetle
18:09
in safetyemniyet and dignityhaysiyet,
because conflictsçatışmalar had endedbitti.
372
1077867
3048
evlerine dönmelerine yardım ediyorduk çünkü çatışmalar bitmişti.
18:13
Last yearyıl, we helpedyardım etti 124,000.
373
1081692
2665
Geçen yıl, bu sayı 124 bindi.
18:17
In 2005, we had about 38 millionmilyon people
displacedyerinden by conflictfikir ayrılığı in the worldDünya.
374
1085659
5088
2005'te, dünyada çatışmalar yüzünden yerinden edilmiş 38 milyon insan vardı.
18:22
TodayBugün, we have more than 60 millionmilyon.
375
1090771
2471
Bugün ise 60 milyondan fazla.
18:26
At that time, we had had, recentlyson günlerde,
376
1094052
3067
O zaman, son zamanlarda çözülen
18:29
some conflictsçatışmalar that were solvedçözülmüş.
377
1097143
2679
bir kaç çatışma vardı.
18:32
Now, we see a multiplicationçarpma
of newyeni conflictsçatışmalar
378
1100393
2307
Şimdi ise yeni çatışmaların çoğaldığını görüyoruz,
18:34
and the oldeski conflictsçatışmalar never diedvefat etti:
379
1102724
1841
eskileri ise asla bitmedi:
18:36
AfghanistanAfganistan, SomaliaSomali,
DemocraticDemokratik RepublicCumhuriyeti of CongoKongo Cumhuriyeti.
380
1104589
3356
Afganistan, Somalı, Kongo Demokratik Cumhuriyeti.
18:39
It is clearaçık that the worldDünya todaybugün
is much more dangeroustehlikeli than it was.
381
1107969
4056
Şu bir gerçek ki bugün dünya daha önce olduğundan çok daha tehlikeli.
18:44
It is clearaçık that the capacitykapasite
of the internationalUluslararası communitytoplum
382
1112049
2844
Uluslararası toplumun çatışmaları önleme ve
18:46
to preventönlemek conflictsçatışmalar
and to timelyzamanında solveçözmek them,
383
1114917
2876
onları zamanında çözme kapasitesi
18:49
is, unfortunatelyne yazık ki, much worsedaha da kötüsü
than what it was 10 yearsyıl agoönce.
384
1117817
4154
ne yazık ki 10 yıl önce olduğundan çok daha kötü.
18:53
There are no clearaçık
powergüç relationsilişkiler in the worldDünya,
385
1121995
2745
Dünyada şeffaf güç ilişkileri yok,
18:56
no globalglobal governanceYönetim mechanismsmekanizmalar that work,
386
1124764
2493
çalışan küresel yönetişim mekanizmaları yok
18:59
whichhangi meansanlamına geliyor that we livecanlı in a situationdurum
387
1127281
2779
cezasız kalma ve öngörülememezliğin
19:02
where impunitycezasız kalma and unpredictabilityöngörülmezliği
tendeğiliminde to prevailhakim, and that meansanlamına geliyor
388
1130084
4926
hüküm sürdüğü bir durumda yaşıyoruz.
19:07
that more and more people sufferacı çekmek,
389
1135034
2415
Bu da demek oluyor ki çok fazla daha insan acı çekecek,
19:09
namelyyani those that are
displacedyerinden by conflictsçatışmalar.
390
1137473
2393
özellikle çatışmalar nedeniyle yerlerinden edilenler.
19:11
BGBG: It's a traditiongelenek in AmericanAmerikan politicssiyaset
391
1139890
2006
BG: Amerikan siyasetinde şöyle bir gelenek vardır:
19:13
that when a PresidentBaşkan leavesyapraklar
the OvalOval OfficeOffice for the last time,
392
1141920
3630
Bir Başkan Oval Ofis'ten son kez ayrıldığında
19:17
he leavesyapraklar a handwrittenel yazısı noteNot
on the deskbüro for his successorhalef
393
1145574
2777
birkaç saat içinde yerine geçecek olan kişi için
19:20
that walksyürüyüşleri in a coupleçift of hourssaatler latersonra.
394
1148375
2101
masanın üzerine el yazması bir not bırakır.
19:22
If you had to writeyazmak suchböyle a noteNot
to your successorhalef, FilippoFilippo GrandiGrandi,
395
1150500
3185
Sizden sonra gelecek kişi için böyle bir not yazacak olsanız, Filippo Grandi,
19:25
what would you writeyazmak?
396
1153709
1152
ne yazardınız?
19:26
AGAG: Well, I don't think
I would writeyazmak any messagemesaj.
397
1154885
3064
AG: Herhangi bir mesaj yazacağımı düşünmüyorum.
19:29
You know, one of the terriblekorkunç things
when one leavesyapraklar an officeofis
398
1157973
2975
Bilirsiniz, bir ofisi terkeden birinin yapacağı en kötü şeylerden birisi
19:32
is to try to becomeolmak the backseatarka koltuk driversürücü,
399
1160972
2730
arka koltuktaki bir sürücü gibi davranması,
19:35
always tellingsöylüyorum the newyeni one what to do.
400
1163726
2887
yeni gelene ne yapacağını söylemesidir.
19:38
So that, I will not do.
401
1166637
1516
Bu yüzden yazmazdım.
19:40
If I had to say something to him,
402
1168177
1944
Eğer ona bir şey söylemem gerekseydi,
19:42
it would be, "Be yourselfkendin,
and do your besten iyi."
403
1170145
2277
"Kendin ol, elinden gelenin en iyisini yap" derdim.
19:44
BGBG: CommissionerŞube Müdürü, thank you
for the job you do.
404
1172753
2246
BG: Değerli Komisyon Üyesi, yaptığınız iş için ve
19:47
Thank you for cominggelecek to TEDTED.
405
1175023
1505
TED'e katıldığınız için teşekkür ederiz.
19:48
(ApplauseAlkış)
406
1176552
4342
(Alkış)
Translated by Sercan Arpacı
Reviewed by Olcay Söngüt

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
António Guterres - Designate Secretary-General of the United Nations
António Guterres is at the forefront of advocating for refugee rights around the world.

Why you should listen

A former Portuguese prime minister, António Guterres was elected by the UN General Assembly to become the 10th United Nations High Commissioner for Refugees in June 2005. In October 2016 the United Nations Security Council announced he would be the next United Nations Secretary General, succeeding the retiring Ban Ki-moon.

As High Commissioner, he heads one of the world's foremost humanitarian organizations. UNHCR has twice won the Nobel Peace Prize. Its over 9,300 staff members work in 123 countries providing protection and assistance to nearly 55 million refugees, returnees, internally displaced people and stateless persons. Some 88 percent of UNHCR staff work in the field, often in difficult and dangerous duty stations.

Before joining UNHCR, Guterres spent more than 20 years in government and public service. He served as Portuguese prime minister from 1995 to 2002, during which time he was heavily involved in the international effort to resolve the crisis in East Timor. As president of the European Council in early 2000, he led the adoption of the so-called Lisbon Agenda and co-chaired the first European Union-Africa summit. He also founded the Portuguese Refugee Council in 1991 and was part of the Council of State of Portugal from 1991 to 2002.

From 1981 to 1983, Guterres was a member of the Parliamentary Assembly of the Council of Europe, as well as chairman of the Committee on Demography, Migration and Refugees. In addition, he has been active in Socialist International, a worldwide organization of social democratic political parties. He was the group's vice-president from 1992 to 1999 and president from 1999 until mid-2005.

Guterres was born on April 30, 1949, in Lisbon and educated at the Instituto Superior Técnico, where he remains a visiting professor. He is married and has two children.

More profile about the speaker
António Guterres | Speaker | TED.com