ABOUT THE SPEAKER
Samantha Nutt - Doctor, writer and humanitarian
Samantha Nutt envisions a world where no child knows war.

Why you should listen

Samantha Nutt is a leading authority on the civilian impact of war and a bestselling author. A medical doctor and the founder of the international humanitarian organizations War Child USA and War Child Canada, Dr. Nutt has worked with children and their families at the frontline of many of the world's major crises -- from Iraq to Afghanistan, Somalia to the Democratic Republic of Congo, and Sierra Leone to Darfur, Sudan. With a career that has spanned more than two decades and dozens of conflict zones, her international work has benefited millions of war-affected children globally.

Dr. Nutt writes and speaks about war, international aid and foreign policy. Her work has been published by a variety of print and online media, including the Globe and Mail, Huffington Post, Reuters, Maclean's Magazine and many others. She regularly appears on news shows discussing foreign affairs and is a panelist on CBC's flagship news program, The National. Dr. Nutt's critically-acclaimed book, Damned Nations: Greed, Guns, Armies and Aid, was a bestseller. 

Dr. Nutt is a recipient of the Order of Canada, Canada's highest civilian honour, and has been recognized as a Young Global Leader by the World Economic Forum. She is a staff physician at Women's College Hospital in Toronto and an assistant professor of Medicine at the University of Toronto. She holds a degree in medicine from McMaster University and post graduate degrees from the London School of Hygiene and Tropical Medicine (University of London) and the University of Toronto. Dr. Nutt is also a member of the Royal College of Physicians and Surgeons of Canada, as well as the Canadian College of Family Practice.

More profile about the speaker
Samantha Nutt | Speaker | TED.com
TED Talks Live

Samantha Nutt: The real harm of the global arms trade

Samantha Nutt: Küresel Silah Ticaretinin Asıl Zararı

Filmed:
1,121,591 views

Dünyanın kimi yerinde, otomatik silah elde etmek temiz bir bardak içme suyu elde etmekten daha kolaydır. Durum sadece bundan mı ibaret? Uluslararası insani yardım kuruluşu olan "War Child" ın kurucusu ve ayrıca bir doktor olan Samantha Nutt küresel silah ticaretini araştırıyor ve bu şiddet sarmalını sona erdirmek için çarpıcı ve sağduyulu bir çözüm önerisi sunuyor; " Savaş bizim, onu satın alan, satan, her yere yayan ve finanse eden bizleriz. Bu nedenle, onu ortadan kaldıramayacak kadar da güçsüz değiliz."
- Doctor, writer and humanitarian
Samantha Nutt envisions a world where no child knows war. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
Thank you very much. Good eveningakşam.
0
727
1631
Çok teşekkürler. İyi akşamlar.
00:14
Some of you mayMayıs ayı have noticedfark
that my last nameisim is NuttNutt.
1
2382
3316
Bazılarınızın fark ettiği gibi
soyadım "Nutt" (deli).
00:18
And if you did,
you are forgivenaffetmiş for wonderingmerak ediyor
2
6336
2803
Eğer fark ettiyseniz, bir "Nutt" (delinin)
savaş meydanında
00:21
how a NuttNutt managedyönetilen
to endson up in a warsavaş zonebölge.
3
9163
2916
ne aradığını merak ediyor olmanız
gayet normal.
00:24
I actuallyaslında was offeredsunulan, right out
of medicaltıbbi schoolokul, and acceptedkabul edilmiş
4
12103
4341
Aslında bana tıp okulundan hemen sonra
teklif edildi ve savaş mağduru Somali'de
00:28
a volunteergönüllü contractsözleşme to work
with UNICEFUNICEF in war-tornSavaş yorgunu SomaliaSomali,
5
16468
3837
gönüllü olarak UNICEF'le çalışmak için,
ki bu sadece bir dolar karşılığındaydı,
00:32
that was worthdeğer one dollardolar.
6
20329
2479
sözleşmeyi kabul ettim.
00:34
And, you see, I had to be paidödenmiş this dollardolar
7
22832
2411
Anlayacağınız gibi, BM'in muhtemel
tahliye kararı
00:37
in the eventolay that the UNBM neededgerekli
to issuekonu an evacuationtahliye ordersipariş,
8
25267
3135
vermesi durumunda teminat
altına alınabilmem için
00:40
so that I would be coveredkapalı.
9
28426
2070
bu ücretin ödenmesi gerekiyordu.
00:42
I was, after all, headingbaşlık into one
of the world'sDünyanın en mostçoğu dangeroustehlikeli placesyerler.
10
30520
4372
Her neyse, dünyanın
en tehlikeli yerlerinden
birine doğru yolculuğa başlıyordum.
00:47
And by now, some of you
mayMayıs ayı be askingsormak yourselveskendiniz,
11
35340
3135
Şimdi bazılarınız sorabilir
00:50
and I just want to reassuregüven vermek you,
12
38499
1532
ve sizi temin ederim ki
00:52
that I did get halfyarım the moneypara up frontön.
13
40055
2299
paranın yarısı nakden ve peşinen ödendi.
00:54
(LaughterKahkaha)
14
42378
1788
(Gülüşmeler)
00:56
But you see, this is how,
with 50 centscent in my pocketcep,
15
44717
2852
Ve bu şekilde, cebimdeki 50 sentle
00:59
I endedbitti up in BaidoaBaidoa, SomaliaSomali.
16
47593
2292
Somali, Baidoa'da buldum kendimi.
01:02
JournalistsGazeteciler calleddenilen it the "cityŞehir of deathölüm."
17
50615
2270
Gazeteciler oraya "ölüm şehri" dediler.
01:05
And they calleddenilen it the cityŞehir of deathölüm
18
53299
1824
Böyle adlandırdılar,
01:07
because 300,000 people
had lostkayıp theironların liveshayatları there --
19
55147
3158
çünkü 300.000 kadar insan orada
yaşamını yitirdi--
01:10
300,000 people,
20
58765
3598
300.000 insan,
01:14
mostlyçoğunlukla as a resultsonuç
of war-relatedsavaş ile ilgili faminekıtlık and diseasehastalık.
21
62387
4156
çoğu savaş kaynaklı açlıktan ve
hastalıklardan dolayı.
01:19
I was partBölüm of a teamtakım that was taskedgörevli
with tryingçalışıyor to figureşekil out
22
67487
3947
Bu insanlık felaketine
en iyi nasıl şekilde karşılık
01:23
how besten iyi to respondyanıtlamak
to this humanitarianinsancıl catastropheafet.
23
71458
2969
verilebileceğini tespit etmekle
görevli ekibin bir üyesiydim.
01:26
It was right on the heelstopuk
of the RwandanRuanda genocidesoykırım,
24
74839
2715
O zamanlar Ruanda katliamının
başladığı dönemlerdi;
01:29
and aidyardım moneypara to the regionbölge was dryingkurutma up.
25
77578
2667
bölgeye yapılan bağış paraları
suyunu çekiyordu.
01:32
ManyBirçok aidyardım organizationsorganizasyonlar, unfortunatelyne yazık ki,
26
80269
2042
Birçok yardım kuruluşu, maalesef ki
01:34
had been forcedzorunlu to closekapat theironların doorskapılar.
27
82335
2576
kapanmak zorunda kaldılar.
01:36
And so the questionsoru that I was askeddiye sordu
to specificallyözellikle help answerCevap,
28
84935
3710
Özellikle bana yardım konusunda
sorulan soru,
01:40
whichhangi is one that aidyardım workersişçiler asksormak
themselveskendilerini in warsavaş zonesbölgeleri the worldDünya over,
29
88669
5676
ki bu her yardım çalışanının kendilerine
savaş meydanında
yönelttikleri bir sorudur:
01:47
is: What the hellcehennem do we do now?
30
95202
2048
Peki şimdi ne yapacağız?
01:50
You know, the securitygüvenlik environmentçevre
in SomaliaSomali at that momentan in time --
31
98131
3404
Somali'nin o zamanki güvenlik durumunu
01:53
and nothing has really changeddeğişmiş too much --
32
101559
2031
ve şimdiye kadar
bir şeyin değişmediğini
01:55
can besten iyi be describedtarif edilen as "MadDeli MaxMax"
by way of "A ClockworkClockwork OrangeTuruncu."
33
103614
4438
en iyi "Otomatik Portakal" temalı
"Çılgın Max" filmiyle izah edebiliriz.
02:01
And I rememberhatırlamak very distinctlybelirgin
a coupleçift of daysgünler after my arrivalvarış,
34
109477
5131
Buraya gelişimden birkaç gün sonra
çok bariz bir şekilde hatırlıyorum;
02:06
I wentgitti up to a feedingbesleme clinicklinik.
35
114632
2605
beslenme kliniğine gitmiştim.
02:09
There were dozensonlarca of womenkadınlar
who were standingayakta in linehat,
36
117967
2538
Düzinelerce kadın bir sırada bekliyorlardı
02:12
and they were clutchingtutarak
theironların infantsbebekler very closekapat.
37
120529
2740
ve bebeklerini sıkıca kavramışlardı.
02:16
About 20 minutesdakika into
this conversationkonuşma I was havingsahip olan
38
124309
2745
Genç bir kadınla yaptığım
yaklaşık 20 dakikalık
02:19
with this one younggenç womankadın,
39
127078
2024
sohbetten sonra
02:21
I leanedeğildi forwardileri
40
129126
1376
öne doğru eğildim
02:23
and trieddenenmiş to put my fingerparmak
in the palmavuç içi of her baby'sBebeğin handel.
41
131260
3536
ve parmağımı bebeğinin eline
değdirmeye çalıştım.
02:28
And when I did this,
42
136225
1311
Ve bunu yaptığımda,
02:29
I discoveredkeşfedilen that her babybebek
was alreadyzaten in rigortitizlik.
43
137560
3998
bebeğinin çoktan kaskatı
kesildiğini gördüm.
02:34
She was stiffkatı,
44
142249
1754
Sertleşmişti,
02:36
and her little, lifelesscansız handel
was curledkıvrılmış into itselfkendisi.
45
144709
3405
küçük, yaşamdan kopmuş eli
içeri doğru kıvrılmıştı.
02:40
She had diedvefat etti hourssaatler before
46
148986
3067
Açlık ve susuzluktan saatler önce
02:44
of malnutritionyetersiz beslenme and dehydrationsu kaybı.
47
152759
2187
yaşama veda etmişti.
02:48
I latersonra learnedbilgili
that as her babybebek was dyingölen,
48
156242
2898
Daha sonra öğrendim ki,
bebeği ölmek üzereyken
02:51
this younggenç womankadın had
been heldbekletilen for two daysgünler
49
159164
4322
bu genç bayan, iki gün boyunca
02:55
by some teenagegenç boysçocuklar who were armedSilahlı
with KalashnikovKalaşnikof riflestüfekler,
50
163510
4736
birkaç Kalaşnikoflu genç tarafından
tutsak tutulmuş.
03:00
and they were tryingçalışıyor
to shakesallamak her down for more moneypara,
51
168270
2530
Daha fazla para alabilmek için
sıkıştırmışlar;
03:02
moneypara she very clearlyAçıkça did not have.
52
170824
2682
anlaşılacağı gibi sahip
olmadığı bir para için.
03:05
And this is a scenefaliyet alani, sahne that I have confrontedkarşı karşıya
53
173807
3341
Bu, dünya üzerindeki savaş bölgelerinde
03:09
in warsavaş zonesbölgeleri the worldDünya over;
54
177172
2587
rastladığım bir sahneydi.
03:12
placesyerler where kidsçocuklar, some as younggenç
as eightsekiz -- they are this bigbüyük --
55
180435
5313
Öyle ki, bazılarının 8 yaşında
olduğu çocukların-- boyları şu kadar--
03:18
and those kidsçocuklar, they have
never been to schoolokul.
56
186345
2323
asla okula gitmedikleri yerler.
03:21
But they have foughtkavga etti and they have killedöldürdü
with automaticOtomatik riflestüfekler.
57
189049
6072
Yalnızca savaştılar, otomatik silahlarla
canlara kıydılar.
03:28
Is this just the way the worldDünya is?
58
196589
2913
Dünya sadece bunlardan mı ibaret?
03:32
Some will you tell you
that warsavaş is unavoidablykaçınılmaz humaninsan.
59
200451
4349
Bazıları sizlere savaşın elde olmasa da
insani olduğunu söyleyecektir.
03:37
After all, it is as oldeski
as existencevaroluş itselfkendisi.
60
205234
3113
Ne de olsa, varoluşumuzdan beri
süregelen bir gerçektir.
03:41
We say never again, and yethenüz it happensolur
again and again and again.
61
209419
6634
Bir daha asla deriz,
ancak tekrar tekrar gerçekleşir.
03:49
But I will tell you
that I have seengörüldü the absolutekesin worsten kötü
62
217232
5731
Size şunu söyleyeyim ki, insan olarak
birbirimize yapabileceğimiz
03:55
of what we as humaninsan beingsvarlıklar
are capableyetenekli of doing to one anotherbir diğeri,
63
223671
3773
şeylerin en kötüsüne tanık oldum.
04:00
and yethenüz I still believe
a differentfarklı outcomesonuç is possiblemümkün.
64
228222
4405
Ancak hâlen farklı bir neticenin
mümkün olabileceğine inanıyorum.
04:05
Do you want to know why?
65
233659
1234
Neden mi?
04:07
Because over 20 yearsyıl of doing this work,
66
235536
2318
Çünkü, 20 yılı aşkın süredir
bu işi yaparak,
04:09
going in and out of warsavaş zonesbölgeleri
around the worldDünya,
67
237878
2711
dünyadaki değişik savaş
bölgelerine girip çıkarak
04:12
I have come to understandanlama
68
240613
2143
şunu anladığımı fark ettim ki
04:14
that there are aspectsyönleri of this problemsorun
69
242780
1920
bu problemin türlü boyutları var;
04:16
that we, all of us, as people
occupyingişgal this sharedpaylaşılan spaceuzay,
70
244724
4078
biz, hepimiz, bu ortak alanı paylaşan
insanlar olarak
04:21
that we can changedeğişiklik --
71
249421
2183
bir şeyleri değiştirebiliriz.
04:23
not throughvasitasiyla forcekuvvet or coercionzorlama or invasionistila,
72
251628
3934
Zorla, baskıyla ya da istilalarla değil,
04:27
but by simplybasitçe looking at all
of the optionsseçenekleri availablemevcut to us
73
255586
3729
aksine elimizde bulunan imkânları
basitçe değerlendirip,
04:31
and choosingSeçme the onesolanlar that favoriyilik
peaceBarış at the expensegider of warsavaş,
74
259940
5118
bunlar arasından barışa
karşı savaşı değil de
04:37
insteadyerine of warsavaş at the expensegider of peaceBarış.
75
265722
4202
savaşa karşı barışı
kolaylaştıranları seçmekle .
04:43
How so?
76
271158
1262
Nasıl yani?
04:44
Well, I want you to considerdüşünmek this:
77
272444
1739
Şunu düşünmenizi istiyorum:
04:46
there are at leasten az 800 millionmilyon
smallküçük armssilâh and lightışık weaponssilahlar
78
274207
5457
Bugün dünyadaki silah sirkülasyonunda
en az 800 milyon civarında
04:51
in circulationdolaşım in the worldDünya todaybugün.
79
279688
2456
küçük ve hafif silahlar bulunmaktadır.
04:54
The vastgeniş majorityçoğunluk of civilianssivil,
like that younggenç babybebek,
80
282788
3489
Dünya genelindeki savaş bölgelerinde
ölen sivillerin
04:58
who are dyingölen in warsavaş zonesbölgeleri
around the worldDünya,
81
286301
2389
büyük çoğunluğu, o bebek gibi,
05:00
are dyingölen at the handseller
of variousçeşitli armedSilahlı groupsgruplar
82
288714
2975
birbirinden farklı silahlı gruplarca
öldürülüyor,
05:03
who relygüvenmek on a near-infinitesonsuz yakınındaki supplyarz
of cheapucuz, easykolay and efficientverimli weaponssilahlar
83
291713
6326
sınırsız sayıdaki ucuz,
rahat, etkili silahlarına güvenen
05:10
to rapekolza, threatentehdit, intimidatekorkutmak
and brutalizeparçalayalım those civilianssivil
84
298063
4660
her fırsatta tecavüz eden,
korku salan ve sivillere
05:14
at everyher turndönüş.
85
302747
1404
işkence eden gruplarca.
05:16
How cheapucuz?
86
304937
1151
Ne kadar mı ucuz?
05:18
Well, in some partsparçalar of the worldDünya,
87
306112
1616
Dünyanın bazı bölgelerinde,
05:19
you can buysatın almak an AK-AK-47
for as little as 10 dollarsdolar.
88
307752
4398
AK-47 gibi bir silahı 10 dolar gibi
küçük bir meblağ ile satın alabilirsiniz.
05:24
In manyçok placesyerler in whichhangi I have workedişlenmiş,
89
312174
2856
Çalıştığım birçok yerde,
05:27
it is easierDaha kolay to get accesserişim
to an automaticOtomatik rifletüfek
90
315621
4497
otomatik bir silah elde etmek
05:32
than it is to get accesserişim
to cleantemiz drinkingiçme waterSu.
91
320142
4121
temiz içme suyu elde etmekten
daha kolaydır.
05:37
And so now the importantönemli partBölüm:
92
325040
1596
Önemli olan nokta şu:
05:39
Can anything be donetamam about this?
93
327699
3119
Bu konuda bir şey yapılabilir mi?
05:43
To answerCevap that questionsoru,
94
331922
1880
Bu soruyu cevaplayabilmek için
05:45
let's take a look
at this mapharita of the worldDünya.
95
333826
2010
bu dünya haritasına bir göz atalım.
05:48
And now, let's addeklemek in all of the countriesülkeler
that are currentlyşu anda at warsavaş,
96
336246
4384
Evet şimdi, buraya şu an savaş durumunda
olan bütün ülkeleri
05:53
and the numbernumara of people
who have eitherya diedvefat etti
97
341266
2334
ve bu şiddet olayları sonucu
ölen ya da
05:55
or have been displacedyerinden
as a resultsonuç of that violenceşiddet.
98
343624
2468
yerlerinden edilen
kişi sayısını ekleyelim.
05:58
It is a staggeringşaşırtıcı numbernumara --
99
346116
1396
Sarsıcı bir rakam bu --
05:59
more than 40 millionmilyon people.
100
347536
2697
40 milyondan fazla insan.
06:02
But you will alsoAyrıca noticeihbar
something elsebaşka about this mapharita.
101
350764
2667
Ayrıca bu haritada başka bir şey
daha fark edeceksiniz.
06:05
You will noticeihbar
that mostçoğu of those countriesülkeler
102
353455
2120
Bu ülkelerden çoğunun güney bölgelerde
06:07
are in the GlobalKüresel SouthGüney.
103
355599
1354
yer aldığını göreceksiniz.
06:09
Now, let's look at the countriesülkeler
104
357453
2290
Peki, şimdi de dünyada
hafif silah ihracatçısı
06:11
that are the world'sDünyanın en topüst 20 exportersİhracatçılar
of smallküçük armssilâh in the worldDünya.
105
359767
4855
ilk 20 ülkeye bakalım.
06:17
And what do we noticeihbar?
106
365559
1242
Evet ne fark ediyoruz?
06:19
Well, you see them in greenyeşil.
107
367331
1463
Yeşil renkte olanlara bakın.
06:20
You will noticeihbar that those are mostlyçoğunlukla
countriesülkeler in the GlobalKüresel NorthKuzey,
108
368818
3890
Bu ülkelerin çoğunun kuzey bölgelerden,
en çok da Batılı ülkelerden
06:24
primarilyÖncelikle WesternWestern countriesülkeler.
109
372732
1698
olduğunu göreceksiniz.
06:26
What does this tell us?
110
374454
1216
Bu bize neyi gösteriyor?
06:27
This tellsanlatır us that mostçoğu of the people
who are dyingölen in warsavaş
111
375694
3491
Bize gösterdiği şu, savaşta
ölen insanların çoğu
06:31
are livingyaşam in poorfakir countriesülkeler,
112
379209
1903
fakir ülkelerde yaşamakta,
06:33
and yethenüz mostçoğu of the people
who are profitingkar from warsavaş
113
381136
2814
ancak savaştan en fazla fayda sağlayanlar
06:36
are livingyaşam in richzengin countriesülkeler --
people like you and me.
114
384609
4362
zengin ülkelerde yaşamakta --
sizin ve benim gibiler.
06:41
And then what if we go
beyondötesinde smallküçük armssilâh for a secondikinci.
115
389804
2802
Peki bir süreliğine
hafif silah konusunun ötesine geçelim.
06:44
What if we look at all weaponssilahlar
in circulationdolaşım in the worldDünya?
116
392630
3224
Dünyadaki bütün silah sirkülasyonuna
bakmaya ne dersiniz?
06:47
Who does the biggesten büyük business?
117
395878
1784
En kârlı ticareti kim yapıyor?
06:49
Well, roughlykabaca 80 percentyüzde of those weaponssilahlar
118
397686
2475
Tahminen bu silahların %80'inin
teminatını yapan
06:52
come from noneYok other
than the fivebeş permanentkalıcı membersüyeler
119
400185
3542
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin
Almanya dâhil,
06:55
of the UnitedAmerika NationsMilletler SecurityGüvenlik CouncilKonseyi,
120
403751
1891
beş daimi üyesinden
06:57
plusartı GermanyAlmanya.
121
405666
1428
başkası değil.
06:59
It's shockingşok edici, isn't it?
122
407769
1278
Şaşırtıcı, değil mi?
07:01
Now, some of you mightbelki be sayingsöz
at this momentan in time,
123
409515
2676
Şimdi, bazılarınız şunu diyebilir,
07:04
"Oh yeah, but OK,
hangasmak on a secondikinci there ... NuttNutt."
124
412215
3251
"Ha, peki tamam,
biraz dur bakalım.... Nutt (çılgın)."
07:07
(LaughterKahkaha)
125
415490
2205
(Gülüşmeler)
07:10
GradeSınıf schoolokul was spectacularmuhteşem for me.
126
418267
1813
İlkokul benim için ayrı bir güzeldi.
07:12
It was, really, a wonderfulolağanüstü experiencedeneyim.
127
420104
1944
Gerçekten de harika bir tecrübeydi.
07:14
(LaughterKahkaha)
128
422072
2954
(Gülüşmeler)
07:17
But you mightbelki be sayingsöz to yourselveskendiniz,
129
425420
1842
Fakat şunu söylüyor olabilirsiniz,
07:19
You know, all of these weaponssilahlar
in warsavaş zonesbölgeleri -- they're not a causesebeb olmak,
130
427286
3348
savaş bölgelerindeki
silahların esas sebep olmadığı
07:22
but an effectEfekt of the violenceşiddet
that plaguesveba them
131
430658
2422
aksine her geçen gün
şiddeti arttıran bir etki
07:25
eachher and everyher singletek day.
132
433104
1484
olduğunu biliyorsunuz.
07:26
You know, placesyerler like IraqIrak
and AfghanistanAfganistan,
133
434612
2183
Irak ve Afganistan gibi ülkelerde
07:28
where they need these weaponssilahlar
to be ableyapabilmek to maintainsürdürmek lawhukuk and ordersipariş,
134
436819
3414
düzen ve asayişin sağlanması,
barış ve güvenliğin temini için
07:32
promotedesteklemek peaceBarış and securitygüvenlik,
to combatsavaş terrorterör groupsgruplar --
135
440257
3621
bu silahlara ihtiyaç duyuluyor --
07:35
surelyelbette this is a good thing.
136
443902
2495
Ve bu gerçekten de iyi bir şey.
07:38
Let's take a look at that assumptionvarsayım
for just one momentan,
137
446773
2688
Bu varsayım üzerinde biraz duralım;
07:41
because you see there has been
a boomBoom in the small-armsküçük silah tradeTicaret
138
449485
3786
gördüğünüz gibi terörle mücadeleden
bu yana hafif silah
07:45
sincedan beri the startbaşlama of the WarSavaş on TerrorTerör.
139
453295
1784
ticaretinde hızlı bir artış var.
07:47
In factgerçek, it is a business
that has grownyetişkin threefoldüç katı
140
455103
3198
Aslında son 15 yılda üç kat
07:50
over the pastgeçmiş 15 yearsyıl.
141
458325
1943
büyümüş olan bir saha.
07:52
And now let's comparekarşılaştırmak that
to the numbernumara of people
142
460688
3557
Ve şimdi bu durumu
dünyada aynı süre içinde
07:56
who have directlydirekt olarak diedvefat etti
in armedSilahlı conflictfikir ayrılığı around the worldDünya
143
464269
3826
silahlı saldırılarda
hayatını kaybetmiş insanların sayısıyla
08:00
in that sameaynı perioddönem.
144
468119
1175
karşılaştıralım.
08:01
What do you noticeihbar?
145
469627
1445
Ne görüyorsunuz?
08:03
Well, you noticeihbar that, in factgerçek,
that alsoAyrıca goesgider up
146
471096
2357
Gördüğünüz gibi, bu sayı
08:05
roughlykabaca three-üç- to fourfoldkat.
147
473477
1611
tahminen üçe dörde katlanıyor.
08:07
They basicallytemel olarak go up
and endson at the sameaynı pointpuan.
148
475112
3665
Aslında artış gösterip
aynı noktada birleşiyorlar.
08:11
Now, we can have a circulardairesel argumenttartışma here
149
479310
2770
Burada ölüm olaylarındaki
bu artışın hafif silahlardaki
08:14
about whetherolup olmadığını this increaseartırmak
in fatalitiesölümlerin is a responsetepki
150
482104
4072
çoğalmaya yönelik bir tepki mi, yoksa
aksi bir durum mu olduğu
08:18
to the increaseartırmak of smallküçük armssilâh,
or the other way around.
151
486200
3909
konusunda döngüsel
bir tartışmaya neden olabiliriz.
08:22
But here'sburada what we should
really take away from this.
152
490133
2496
Ancak buradan şunu çıkarmalıyız.
08:24
What we should take away from this
153
492653
1660
Çıkaracağımız şey şu;
08:26
is that this is a relationshipilişki
worthdeğer scrutinizingscrutinizing,
154
494337
4418
bu incelenmeye değer bir durum.
08:31
especiallyözellikle when you considerdüşünmek
that smallküçük armssilâh that were shippedsevk to IraqIrak
155
499447
4866
Özellikle de, Irak ordusu tarafından,
Irak'a ya da Suriye'ye ılımlı muhalifler
08:36
for use by the IraqiIrak ArmyOrdu,
156
504337
1794
08:38
or to SyriaSuriye for so-calledsözde
moderateılımlı oppositionmuhalefet fighterssavaşçıları,
157
506155
3247
denilen gruplarca kullanılmak üzere
gönderilen silahların çoğunun
08:41
that those armssilâh, manyçok of them,
are now in the handseller of ISISISIS;
158
509426
4193
şu anda IŞİD'in elinde olduğunu
08:46
or when you considerdüşünmek that armssilâh
that were shippedsevk to LibyaLibya
159
514096
2740
ya da Libya'ya gönderilen silahların
08:48
are now activelyaktif driftingsürüklenen
acrosskarşısında the SahelSahel,
160
516860
2713
Sahel üzerinden geçip
08:51
and endingbitirme up with groupsgruplar
like BokoBoko HaramHaram and alark QaedaKaide
161
519597
4743
El Kaide ve Boko Haram gibi grupların
08:56
and other militantmilitan groupsgruplar.
162
524364
2705
ellerinde son bulduğunu
göz önünde bulundurduğumuzda.
08:59
And thereinOrada liesyalanlar the problemsorun.
163
527950
1834
Problemin esas sebebi orada yatıyor.
09:02
Because, you see,
164
530466
1152
Çünkü, gördüğünüz gibi
09:03
smallküçük armssilâh anywhereherhangi bir yer
are a menacetehdit everywhereher yerde,
165
531642
5519
hafif silahlar her yer için tehdit
oluşturuyor.
09:09
because theironların first stop
is rarelynadiren theironların last.
166
537831
4343
Çünkü, uğrak noktaları hemen hemen
hiç son bulmuyor.
09:14
SpendingHarcama on warsavaş perbaşına personkişi perbaşına yearyıl
167
542904
2416
Her yıl savaş üzerine kişi başına
harcanan tutar
09:17
now amountsmiktarlar to about 249 dollarsdolar --
168
545344
4045
yaklaşık 249 dolar civarında.
09:21
249 dollarsdolar perbaşına personkişi,
169
549413
2401
Kişi başına harcanan bu 249 dolar,
09:23
whichhangi is roughlykabaca 12 timeszamanlar
what we spendharcamak on foreignyabancı aidyardım,
170
551838
4939
güney bölgelerdeki açlıkla savaşmak,
09:28
moneypara that is used to educateEğitmek
and vaccinateAşılamak childrençocuklar
171
556801
3437
çocukları eğitmek ve aşılanmaları için
gönderilen dış yardım ücretinden
09:32
and combatsavaş malnutritionyetersiz beslenme
in the GlobalKüresel SouthGüney.
172
560262
2863
12 kat daha fazla.
09:35
But we can shiftvardiya that balancedenge.
173
563814
3297
Fakat bu dengeyi değiştirebiliriz.
09:39
How do we do this?
174
567604
1151
Bunu nasıl yapacağız?
09:40
Well, it is essentiallyesasen a problemsorun
of bothher ikisi de supplyarz and demandtalep,
175
568779
2842
Aslında bu arz ve talep ile yakından
alakalı bir durum.
09:43
so we can tackleele almak it from bothher ikisi de sidestaraf.
176
571645
1943
Bunu her iki yoldan da ele alabiliriz.
09:45
On the supplyarz sideyan,
177
573993
1670
Arz yönünden bakılırsa,
09:47
we can pushit our governmentshükümetler
178
575687
3174
hükümetlerimize
Silah Ticareti Anlaşması'nda geçtiği gibi
09:50
to adoptbenimsemek internationalUluslararası armssilâh
transparencyşeffaflık mechanismsmekanizmalar
179
578885
3063
uluslararası silahlanmada
şeffaflık yöntemlerini benimsemeleri
09:53
like the ArmsSilah TradeTicaret TreatyAntlaşması,
180
581972
1801
yönünde baskı yapabiliriz.
09:55
whichhangi makesmarkaları it so that richzengin countriesülkeler
have to be more accountablesorumlu
181
583797
3767
Bu sayede, zengin ülkeler silahlarının
nereye gidebileceği
09:59
for where theironların armssilâh are going
182
587588
1675
ve ne amaçla kullanılabileceği
10:01
and what theironların armssilâh mightbelki be used for.
183
589287
2399
konusunda daha hesap
sorulabilir olabilirler.
10:03
Here in the UnitedAmerika StatesBirleşik,
184
591710
1265
Birleşik Devletler,
10:04
the largesten büyük arms-exportingsilah dışa aktarma countryülke
in the worldDünya by faruzak,
185
592999
4617
en geniş silah ihracatına sahip
olması nedeniyle,
10:09
PresidentBaşkan ObamaObama has rightlyhaklı olarak signedimzalı
the ArmsSilah TradeTicaret TreatyAntlaşması,
186
597640
3925
Başkan Obama haklı olarak
Silah Ticareti Anlaşması'nı imzaladı.
10:13
but noneYok of it takes effectEfekt,
it isn't bindingbağlama,
187
601589
2561
Ancak Senato tarafından onaylanıp
kabul edilmedikçe
10:16
untila kadar it is approvedonaylı
and ratifiedonaylamış by the SenateSenato.
188
604174
3509
hiçbir etkisi ve bağlayıcılığı yok.
10:20
This is where we need
to make our voicessesleri heardduymuş.
189
608865
2954
İşte tam da burada seslerimizi
duyurmalıyız.
10:23
You know, the curbingbordür taşı of smallküçük armssilâh --
190
611843
3714
Hafif silahların kontrol edilmesi,
bildiğiniz gibi,
10:27
it's not going to solveçözmek
the problemsorun of warsavaş.
191
615581
2802
savaş problemini çözmeyecek.
10:30
IncreasedArttı controlkontrol mechanismsmekanizmalar
won'talışkanlık solveçözmek that problemsorun.
192
618407
3282
Artan denetim mekanizmaları
bu problemi çözmeyecek.
10:33
But it's an importantönemli stepadım
in the right directionyön.
193
621713
3247
Ancak bu doğru yolda atılmış bir adım.
10:36
And it's up to all of us
who livecanlı in those richzengin countriesülkeler
194
624984
2873
Ve burada değişiklik yapmak
bu zengin ülkelerde yaşayan
10:39
to make changedeğişiklik here.
195
627881
1810
bizlere düşüyor.
10:41
What about on the demandtalep sideyan?
196
629994
3209
Peki talep yönünden işe bakarsak ne olur?
10:45
You know, there are generationsnesiller
around the worldDünya
197
633227
2753
Bildiğiniz gibi, savaş sürecinde
10:48
who are beingolmak lostkayıp to warsavaş.
198
636004
2056
kayba uğrayan bir sürü nesil var.
10:51
It is possiblemümkün to disruptbozmak
that cycledevir of violenceşiddet
199
639202
2991
Bu şiddet sarmalını, özellikle kadınlar
hesaba katılarak,
10:54
with investmentsyatırımlar in educationEğitim,
in strengtheninggüçlendirilmesi the rulekural of lawhukuk
200
642217
3993
eğitim, yasaların güçlendirilmesi
ve ekonomik kalkınma
10:58
and in economicekonomik developmentgelişme,
especiallyözellikle for womenkadınlar.
201
646234
2381
yolunda yapılacak yatırımlarla
bozmak mümkün.
11:00
I have personallyŞahsen seengörüldü
202
648639
1628
Bu türden çabaların ne derece
11:02
just how incrediblyinanılmaz powerfulgüçlü
those kindsçeşit of effortsçabaları can be
203
650291
3041
etkili olabileceğine dünyanın
değişik yerlerinde
11:05
around the worldDünya.
204
653356
1334
kendim bizzat tanık oldum.
11:07
But here'sburada the thing:
205
655458
1376
Esas problem şu:
11:08
they take time,
206
656858
1408
Bütün bunlar zaman alıyor.
11:10
whichhangi meansanlamına geliyor for you as individualsbireyler,
if you want to give,
207
658290
4039
Yani şöyle ki, eğer bir birey olarak
katkıda bulunmak istiyorsanız,
11:14
please, by all meansanlamına geliyor do it.
208
662353
1707
lütfen bunu her fırsatta yapın.
11:16
But know that how you give
is just as importantönemli
209
664084
3563
Ancak şunu unutmayın ki, nasıl katkıda
bulunduğunuz kadar
11:19
as how much you give.
210
667671
2007
ne kadar katkıda bulunduğunuz da önemli.
11:22
RegularDüzenli contributionskatkıları
like monthlyaylık contributionskatkıları
211
670147
2445
Aydan aya yapılacak düzenli bağışlar
11:24
are a faruzak more effectiveetkili way of givingvererek,
212
672616
3288
katkıda bulunmanın en etkili yoludur.
11:27
because they allowizin vermek
humanitarianinsancıl organizationsorganizasyonlar
213
675928
2713
Bu sayede insani yardım kuruluşları
11:30
to properlyuygun şekilde planplan and be investedyatırım
over the long termterim,
214
678665
4325
layıkıyla plan yapıp,
uzun dönemde yatırım yapabilirler
11:35
and to be presentmevcut in the liveshayatları of familiesaileleri
who have been affectedetkilenmiş by warsavaş,
215
683014
5625
ve savaştan etkilenen ailelerin yanında
bulunabilirler,
11:40
warssavaşlar that manyçok of us, franklyaçıkçası,
all too quicklyhızlı bir şekilde forgetunutmak.
216
688663
4236
o savaşlar ki, dürüst olmak gerekirse,
çoğumuzun çabucak unuttuğu şeyler.
11:45
When I first got on that planeuçak
for SomaliaSomali as a younggenç doctordoktor,
217
693939
5360
Genç bir doktorken Somali'ye
giden o uçağa ilk bindiğimde
11:52
I had no ideaFikir what it meantdemek
to livecanlı with warsavaş.
218
700942
3297
savaşın içinde yaşamanın
ne demek olduğu hakkında bir fikrim yoktu.
11:57
But I can tell you that I know
what it meansanlamına geliyor now.
219
705519
2402
Fakat şimdi bunun ne anlama
geldiğini biliyorum.
12:00
And I know what it meansanlamına geliyor
220
708636
2345
Zifirî karanlıkta yatağıma
12:03
to lieYalan in bedyatak in the pitch-blackZifiri karanlık night
221
711529
4175
uzanmış yatarken insanı teslim alan
12:08
and listen to that hauntingperili ev
"pop-pop-pop-pop-popPop, pop, pop, pop, pop!"
222
716684
3643
otomatik silahların
"pat-pat-pat-pat-pat!" seslerini
12:13
of automaticOtomatik gunfiretop ateşi,
223
721295
1619
dinlerken; büyük bir endişeyle
12:16
and wondermerak etmek with absolutekesin dreaddehşet
224
724002
2423
acaba beni de ne zaman gelip bulur
12:19
how manyçok minutesdakika I have left
untila kadar it will be right on topüst of me.
225
727298
3587
merakı içinde olmanın ne demek
olduğunu da biliyorum.
12:23
I can tell you that it is a terrifyingdehşet verici
and agonizingacı veren fearkorku,
226
731556
5037
Bunun sizi dehşete düşüren, acı verici
bir korku olduğunu,
12:28
one that millionsmilyonlarca of people
around the worldDünya are forcedzorunlu to confrontkarşısına çıkmak
227
736617
4357
dünyada milyonlarca insanın bu korkuyla
her gün, her zaman başa çıkmak
12:32
eachher and everyher singletek day,
228
740998
2166
zorunda kaldığını söyleyebilirim,
12:35
especiallyözellikle childrençocuklar.
229
743188
1333
özellikle de çocukların.
12:37
Over the yearsyıl of doing this work,
230
745417
2740
Bunca yıldır bu işle uğraştıktan sonra
12:40
unfortunatelyne yazık ki, warsavaş has killedöldürdü
faruzak too manyçok people closekapat to me.
231
748181
5112
maalesef, savaş yakınımdaki
bir sürü insanı katletti.
12:46
And on at leasten az a coupleçift of occasionsdurumlar,
232
754277
2976
Ve birkaç sefer neredeyse
12:49
warsavaş has very nearlyneredeyse killedöldürdü me as well.
233
757277
2770
ben de ölüyordum.
12:53
But I firmlysıkıca believe,
234
761309
4874
Ancak şuna kesin olarak inanıyorum,
12:58
whichhangi is why I get up and do
what I do everyher singletek day,
235
766207
2777
ki bu her sabah uyanıp
yapacaklarımın tek sebebidir,
13:01
that we can make differentfarklı choicesseçimler here.
236
769786
2728
buradaki tercihlerimizi değiştirebiliriz.
13:05
Because you see, warsavaş is oursbizim,
237
773284
2819
Gördüğünüz gibi, savaşlar insan olarak
13:08
as humaninsan beingsvarlıklar.
238
776127
1579
bize ait.
13:09
We buysatın almak it, sellsatmak it, spreadYAYILMIŞ it and wageücret it.
239
777730
3612
Onu alan, satan, yayılmasını sağlayan
ve finanse eden bizleriz.
13:13
We are thereforebu nedenle
not powerlessgüçsüz to solveçözmek it.
240
781960
3699
Bu sebeple bunu çözemeyecek güçte değiliz.
13:18
On the contraryaksi,
241
786569
1671
Aksine,
13:20
we are the only onesolanlar who can.
242
788264
2951
bunu yapabilecekler bizleriz.
13:23
Thank you very much, and I want
to wishdilek you the greatestEn büyük successbaşarı.
243
791731
3110
Çok teşekkürler, hepinize
büyük başarılar diliyorum.
13:26
(ApplauseAlkış)
244
794865
6874
(Alkış)
Translated by Tuba Velioglu
Reviewed by Sancak Gülgen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Samantha Nutt - Doctor, writer and humanitarian
Samantha Nutt envisions a world where no child knows war.

Why you should listen

Samantha Nutt is a leading authority on the civilian impact of war and a bestselling author. A medical doctor and the founder of the international humanitarian organizations War Child USA and War Child Canada, Dr. Nutt has worked with children and their families at the frontline of many of the world's major crises -- from Iraq to Afghanistan, Somalia to the Democratic Republic of Congo, and Sierra Leone to Darfur, Sudan. With a career that has spanned more than two decades and dozens of conflict zones, her international work has benefited millions of war-affected children globally.

Dr. Nutt writes and speaks about war, international aid and foreign policy. Her work has been published by a variety of print and online media, including the Globe and Mail, Huffington Post, Reuters, Maclean's Magazine and many others. She regularly appears on news shows discussing foreign affairs and is a panelist on CBC's flagship news program, The National. Dr. Nutt's critically-acclaimed book, Damned Nations: Greed, Guns, Armies and Aid, was a bestseller. 

Dr. Nutt is a recipient of the Order of Canada, Canada's highest civilian honour, and has been recognized as a Young Global Leader by the World Economic Forum. She is a staff physician at Women's College Hospital in Toronto and an assistant professor of Medicine at the University of Toronto. She holds a degree in medicine from McMaster University and post graduate degrees from the London School of Hygiene and Tropical Medicine (University of London) and the University of Toronto. Dr. Nutt is also a member of the Royal College of Physicians and Surgeons of Canada, as well as the Canadian College of Family Practice.

More profile about the speaker
Samantha Nutt | Speaker | TED.com