ABOUT THE SPEAKER
Marwa Al-Sabouni - Architect
Marwa Al-Sabouni suggests that architecture played a crucial role in the slow unraveling of Syrian cities' social fabric, preparing the way for once-friendly groups to become enemies instead of neighbors.

Why you should listen

Marwa Al-Sabouni was born in Homs, a city in the central-western part of the country, and has a PhD in Islamic Architecture. Despite the destruction of large parts of the city, she has remained in Homs with her husband and two children throughout the war. In her just-released book The Battle for Home (Thames & Hudson, 2016), she explores the role architecture and the built environment play in whether a community crumbles or comes together, and she offers insights on how her country (and a much-needed sense of identity) should be rebuilt so that it will not happen again.

More profile about the speaker
Marwa Al-Sabouni | Speaker | TED.com
TEDSummit

Marwa Al-Sabouni: How Syria's architecture laid the foundation for brutal war

Marwa Al-Sabouni: Suriye'nin mimarisi savaşa nasıl bir zemin oluşturdu?

Filmed:
1,055,569 views

Suriye'deki savaşa ne yol açtı? Baskının, kuraklığın ve dini farklılıkların bunda payı büyük, ama Marwa Al-Sabouni bir başka sebebe değiniyor: Mimari. Son altı yıldır yerle bir edilişine şahit olduğu şehrinden, Humus'tan bizler için internet aracılığıyla konuşan Al-Sabouni, Suriye mimarisinin bir zamanların hoşgörülü ve çok kültürlü toplumunu sınıflara ve mezheplere ayrılmış tek kimlikli yerleşim bölgelerine böldüğünü ileri sürüyor. Şimdiyse ülkenin geleceği, tekrar nasıl inşa edileceğine bağlı.
- Architect
Marwa Al-Sabouni suggests that architecture played a crucial role in the slow unraveling of Syrian cities' social fabric, preparing the way for once-friendly groups to become enemies instead of neighbors. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

Bu konuşma Suriye'deki altı yıllık savaşta
tahrip edilmiş bir şehir olan Humus'ta
2016 yılının Mayıs ayında internet
üzerinden kaydedilmiştir.
Merhaba. İsmim Marwa
ve bir mimarım.
00:19
HiMerhaba. My nameisim is MarwaMerve,
and I'm an architectmimar.
0
7893
2865
00:23
I was borndoğmuş and raisedkalkık in HomsHoms,
1
11167
1826
Suriye'nin iç batısında bulunan Humus'ta
00:25
a cityŞehir in the centralmerkezi
westernbatı partBölüm of SyriaSuriye,
2
13017
2718
doğup büyüdüm
00:27
and I've always livedyaşamış here.
3
15759
1329
ve hep burada yaşadım.
00:29
After sixaltı yearsyıl of warsavaş,
4
17905
1572
Savaşın altı yılının ardından
00:31
HomsHoms is now a half-destroyedyarı yok cityŞehir.
5
19501
1928
Humus şu anda yarısı
yıkılmış bir şehir.
00:34
My familyaile and I were luckyşanslı;
our placeyer is still standingayakta.
6
22001
3127
Ailem ve ben şanslıyız,
çünkü evimiz hâlâ ayakta.
00:37
AlthoughHer ne kadar for two yearsyıl,
we were like prisonersmahkumlar at home.
7
25152
3183
Yine de iki yıl boyunca
evde tutsak hayatı yaşadık.
00:40
OutsideDışarıda there were demonstrationsgösteriler
and battlessavaşlar and bombingsbombalama and sniperskeskin nişancılar.
8
28359
4689
Dışarıda gösteriler, çatışmalar, bombalı
eylemler ve keskin nişancılar vardı.
00:46
My husbandkoca and I used to runkoş
an architecturemimari studiostüdyo
9
34080
3052
Eşim ve ben eski şehrin meydanında
00:49
in the oldeski townkasaba mainana squarekare.
10
37156
1642
bir mimarlık atölyesi işletiyorduk.
00:51
It's gonegitmiş, as is mostçoğu
of the oldeski townkasaba itselfkendisi.
11
39333
2759
Eski şehrin çoğu gibi
o da yerle bir oldu.
00:54
HalfYarısı of the city'sşehrin other neighborhoodsmahalleler
12
42685
1881
Şehrin diğer mahallelerinin yarısı
00:56
are now rubblemoloz.
13
44590
1157
şu anda harabe.
00:58
SinceBeri the ceasefireAteşkes in lategeç 2015,
14
46414
2232
2015'in sonlarında yapılan
ateşkesten bu yana,
01:00
largegeniş partsparçalar of HomsHoms
have been more or lessaz quietsessiz.
15
48670
2915
Humus'un büyük bir kesimi
aşağı yukarı sakin.
01:03
The economyekonomi is completelytamamen brokenkırık,
and people are still fightingkavga.
16
51609
3693
Ekonomi tamamen çökmüş vaziyette
ve insanlar hâlâ mücadele ediyor.
01:07
The merchantstüccarlar who had stallstezgahları
in the oldeski cityŞehir marketpazar
17
55326
2477
Eskiden eski şehirde
dükkânı olan tüccarlar
01:09
now tradeTicaret out of shedsHangarlar on the streetssokaklar.
18
57827
2445
şimdi içeride değil, sokaklarda
ticaret yapıyorlar.
01:12
UnderAltında our apartmentapartman, there is a carpentermarangoz,
19
60296
2496
Apartmanımızın altında bir marangoz,
01:14
sweetshopssweetshops, a butcherKasap, a printingbaskı houseev,
workshopsatölyeler, amongarasında manyçok more.
20
62816
4546
tatlıcılar, bir kasap, bir matbaa,
bir fabrika ve daha niceleri var.
01:20
I have startedbaşladı teachingöğretim part-timeyarı zamanlı,
21
68251
2124
Yarı zamanlı olarak öğretmenliğe başladım
01:22
and with my husbandkoca,
who jugglesjuggles severalbirkaç jobsMeslekler,
22
70399
2514
ve aynı anda birçok iş
yapan eşimle beraber
01:24
we'vebiz ettik openedaçıldı a smallküçük bookshopkitapçı.
23
72937
1636
küçük bir kitabevi açtık.
01:26
Other people do all sortssıralar
of jobsMeslekler to get by.
24
74938
2825
Diğer insanlar da geçinebilmek
için çeşitli işler yapıyorlar.
01:30
When I look at my destroyedyerlebir edilmiş cityŞehir,
of coursekurs, I asksormak myselfkendim:
25
78803
3254
Harap olmuş şehrime baktığımda
ister istemez kendime soruyorum:
01:34
What has led to this senselessanlamsız warsavaş?
26
82081
1927
Bu anlamsız savaşa yol açan şey neydi?
01:36
SyriaSuriye was largelybüyük oranda a placeyer of tolerancehata payı,
27
84778
2231
Suriye büyük ölçüde bir hoşgörü ülkesi,
01:39
historicallytarihsel accustomedalışık to varietyvaryete,
28
87033
2040
tarihsel açıdan da çeşitliliğe alışık
01:41
accommodatingdestekleme a widegeniş rangemenzil
of beliefsinançlar, originskökenleri, customsGümrük,
29
89097
3281
ve pek çok inanca, millete, geleneğe,
eşyaya ve yiyeceğe ev sahipliği
01:44
goodsmal, foodGıda.
30
92402
1183
yapan bir yerdi.
01:46
How did my countryülke --
31
94315
1165
Benim ülkem --
01:47
a countryülke with communitiestopluluklar
livingyaşam harmoniouslyuyum togetherbirlikte
32
95504
2698
halkların uyumlu bir biçimde
birlikte yaşadığı
ve fikir ayrılıklarını rahatlıkla
ele alabilen bir ülke --
01:50
and comfortablerahat in discussingtartışılması
theironların differencesfarklar --
33
98226
2491
01:52
how did it degeneratedejenere into civilsivil warsavaş,
violenceşiddet, displacementdeplasman
34
100741
4085
nasıl iç savaşa, şiddete, göçe
ve eşi benzeri görülmemiş
01:56
and unprecedentedeşi görülmemiş sectarianmezhep hatredkin?
35
104850
2905
bir mezhep nefretine dönüştü?
02:00
There were manyçok reasonsnedenleri
that had led to the warsavaş --
36
108239
2808
Bu savaşa sebep olan birçok faktör vardı:
02:03
socialsosyal, politicalsiyasi and economicekonomik.
37
111071
2085
Sosyal, siyasal ve iktisadi.
02:05
They all have playedOyunun theironların rolerol.
38
113743
1564
Hepsinin de payı var.
02:07
But I believe there is one keyanahtar reasonneden
that has been overlookedgözden kaçan
39
115331
3872
Ama şuna inanıyorum ki
gözden kaçırılan ve incelenmesi gereken,
savaşın tekrar gerçekleşip
gerçekleşmeyeceğine
02:11
and whichhangi is importantönemli to analyzeçözümlemek,
40
119227
1910
02:13
because from it will largelybüyük oranda dependbağımlı
41
121161
2326
emin olmamıza fazlasıyla bağlı olan
02:15
whetherolup olmadığını we can make sure
that this doesn't happenolmak again.
42
123511
2927
temel bir sebep var.
02:19
And that reasonneden is architecturemimari.
43
127372
1992
Bu sebep, mimari.
02:21
ArchitectureMimari in my countryülke
has playedOyunun an importantönemli rolerol
44
129818
2581
Benim ülkemde mimari,
savaşan taraflar arasında
02:24
in creatingoluşturma, directingyönetmenlik and amplifyingyükseltecek
conflictfikir ayrılığı betweenarasında warringsavaşan factionsgruplar,
45
132423
4020
bir anlaşmazlık yaratmada, yönetmede
ve büyütmede önemli bir role sahip,
02:28
and this is probablymuhtemelen truedoğru
for other countriesülkeler as well.
46
136467
2876
bu diğer ülkeler için de geçerli olabilir.
02:31
There is a sure correspondenceYazışma
betweenarasında the architecturemimari of a placeyer
47
139750
3532
Bir yerin mimarisiyle orada yaşayan
topluluğun karakteri arasında
02:35
and the characterkarakter of the communitytoplum
that has settledyerleşik there.
48
143306
2937
mutlak bir uyum vardır.
02:38
ArchitectureMimari playsoyunlar a keyanahtar rolerol
in whetherolup olmadığını a communitytoplum crumblesparçalanan
49
146711
3715
Mimari bir topluluğun dağılmasında da
birleşmesinde de
02:42
or comesgeliyor togetherbirlikte.
50
150450
1239
söz sahibidir.
Suriye halkı birbirinden farklı
geleneklerin birlikteliği ile
02:44
SyrianSuriye societytoplum has long livedyaşamış
the coexistencebir arada bulunma
51
152060
2505
02:46
of differentfarklı traditionsgelenekler and backgroundsarka.
52
154589
2356
yaşamını uzun zamandır sürdürmekte.
Suriyeliler açık ticaretin ve
sürdürülebilir toplum politikasının
02:48
SyriansSuriyeliler have experienceddeneyimli
the prosperityrefah of openaçık tradeTicaret
53
156969
2730
02:51
and sustainablesürdürülebilir communitiestopluluklar.
54
159723
1752
getirdiği zenginliği de yaşadı.
02:53
They have enjoyedzevk the truedoğru meaninganlam
of belongingait to a placeyer,
55
161499
3071
Bir yere ait olmanın tadını çıkardılar
02:56
and that was reflectedyansıyan
in theironların builtinşa edilmiş environmentçevre,
56
164594
2703
ve bu da çevre yapılanmasına,
02:59
in the mosquesCamiler and churcheskiliseler
builtinşa edilmiş back-to-backarka arkaya,
57
167321
2468
camilere, arka arkaya
inşa edilen kiliselere,
iç içe geçmiş pazar yerlerine,
halka açık alanlara
03:01
in the interwoveniç içe soukspazarları and publichalka açık venuesmekanları,
58
169813
2247
03:04
and the proportionsOranlar and sizesboyutları basedmerkezli
on principlesprensipler of humanityinsanlık and harmonyarmoni.
59
172084
4213
insanlığın ve uyumun ilkelerine
dayalı ölçülere yansıtıldı.
03:08
This architecturemimari of mixitymixity
can still be readokumak in the remainskalıntılar.
60
176948
3412
Bu karışımın mimarisi hâlâ
kalıntılar sayesinde gözlenebilir.
03:12
The oldeski Islamicİslam cityŞehir in SyriaSuriye
was builtinşa edilmiş over a multilayeredçok katmanlı pastgeçmiş,
61
180384
3738
Suriye'deki eski İslam şehri,
kendisiyle bütünleşen ve o ruhu kucaklayan
çok katmanlı bir geçmiş üzerine kurulmuştu
03:16
integratingentegre with it
and embracingkucaklama its spiritruh.
62
184147
2431
03:18
So did its communitiestopluluklar.
63
186602
1627
Halk da öyleydi.
İnsanlar kendilerine aidiyet duygusu veren
03:20
People livedyaşamış and workedişlenmiş with eachher other
64
188253
1928
03:22
in a placeyer that gaveverdi them
a senseduyu of belongingait
65
190205
2206
ve evlerindeymiş gibi
hissettiren bir yerde
03:24
and madeyapılmış them feel at home.
66
192435
2005
hep beraber yaşadılar ve çalıştılar.
03:26
They sharedpaylaşılan a remarkablyoldukça
unifiedbirleşik existencevaroluş.
67
194464
2300
Takdire değer, müşterek bir
hayatı paylaştılar.
03:29
But over the last centuryyüzyıl,
68
197748
1465
Ama son yüzyılda
03:31
graduallykademeli olarak this delicatenarin balancedenge
of these placesyerler has been interferedmüdahale with;
69
199237
4501
buralara ait bu hassas denge,
Fransızlar çağ dışı olarak gördükleri
03:35
first, by the urbankentsel plannersplanlamacıları
of the colonialsömürge perioddönem,
70
203762
2680
Suriye şehirlerini
dönüştürmeye koyulduklarında,
03:38
when the FrenchFransızca wentgitti
enthusiasticallyheyecanla about,
71
206466
2214
sömürge döneminin
şehir planlayıcıları tarafından
03:40
transformingdönüştürme what they saw
as the un-modernun modern SyrianSuriye citiesşehirler.
72
208704
3258
yavaş yavaş bozuldu.
03:43
They blewpatladı up cityŞehir streetssokaklar
and relocatedtaşındı monumentsanıtlar.
73
211986
2977
Şehrin sokaklarını tahrip ettiler
ve anıtları değiştirdiler.
03:48
They calleddenilen them improvementsiyileştirmeler,
74
216255
1976
Tüm bunlara yenilik dediler
03:50
and they were the beginningbaşlangıç
of a long, slowyavaş unravelingçözülüyor.
75
218255
3376
ama bunlar, uzun ve yavaş
bir yıkım sürecinin başlangıcıydı.
03:53
The traditionalgeleneksel urbanismŞehircilik
and architecturemimari of our citiesşehirler
76
221655
2890
Şehirlerimizin geleneksel
kentleşmesi ve mimarisi
03:56
assuredgüvence verdi identityKimlik and belongingait
not by separationayırma,
77
224569
3166
ayrılarak değil, iç içe geçerek
birliği ve aidiyeti
03:59
but by intertwiningiç içe geçmiş.
78
227759
1754
sağlamlaştırdı.
04:01
But over time, the ancienteski becameoldu
worthlessdeğersiz, and the newyeni, covetedaçgözlü.
79
229537
3737
Fakat zaman içinde, eski şehir değerini
kaybetti ve yenisi öne çıktı.
04:05
The harmonyarmoni of the builtinşa edilmiş environmentçevre
and socialsosyal environmentçevre
80
233641
2992
Mamur çevreyle sosyal çevrenin ahengi,
04:08
got trampledayaklar altına over
by elementselementler of modernitymodernite --
81
236657
2663
çağdaşlık unsurları tarafından
ayaklar altına alındı:
04:11
brutalacımasız, unfinishedbitmemiş concretebeton blocksbloklar,
82
239344
2182
Vahşi, tamamlanmamış beton bloklar,
04:13
neglectihmal, aestheticestetik devastationyıkım,
83
241550
2699
ihmal, estetik bozukluk,
04:16
divisivebölücü urbanismŞehircilik that zonedİMARLI
communitiestopluluklar by classsınıf, creedCreed or affluencerefah.
84
244273
5141
toplumu sınıflara, mezhebe ya da
zenginliğe göre ayıran bir şehircilik.
04:21
And the sameaynı was happeningolay
to the communitytoplum.
85
249859
2469
Ve tüm bunlar toplumda da
meydana geliyordu.
04:24
As the shapeşekil of the builtinşa edilmiş
environmentçevre changeddeğişmiş,
86
252352
2595
Yapılı çevrenin de düzenlenmesiyle,
04:26
so the lifestylesyaşam and senseduyu
of belongingait of the communitiestopluluklar
87
254971
3308
halkın yaşam şekli ve aidiyet duygusu da
04:30
alsoAyrıca startedbaşladı changingdeğiştirme.
88
258303
1711
değişmeye başladı.
04:32
From a registerkayıt olmak
of togethernessBeraberlik, of belongingait,
89
260038
2617
Mimari birliğin ve aidiyetin simgesiyken
04:34
architecturemimari becameoldu
a way of differentiationfarklılaşma,
90
262679
2571
bir ayrımcılık yöntemine dönüştü
04:37
and communitiestopluluklar startedbaşladı driftingsürüklenen apartayrı
91
265274
2397
ve halklar önceden onları bir arada tutan
04:39
from the very fabrickumaş
that used to unitebirleştirmek them,
92
267695
2971
yapıdan ve ortak varlıklarını temsil eden
04:42
and from the soulruh of the placeyer that used
to representtemsil etmek theironların commonortak existencevaroluş.
93
270690
4727
yerin ruhundan giderek
uzaklaşmaya başladılar.
04:47
While manyçok reasonsnedenleri had led
to the SyrianSuriye warsavaş,
94
275441
2389
Suriye'deki savaşa yol açan
pek çok sebep varken,
04:49
we shouldn'tolmamalı underestimateAzımsamak
the way in whichhangi,
95
277854
2119
insanlık dışı mimarinin de asimilasyona,
04:51
by contributingkatkı to the losskayıp
of identityKimlik and self-respectKendine saygı,
96
279997
3849
öz saygı ve kentsel bölge kavramlarının
yok olmasına katkı sağlayarak
04:55
urbankentsel zoningimar and misguidedyanlış yola sapmış,
inhumaneinsanlık dışı architecturemimari
97
283870
3377
mezhep ayrımını ve düşmanlığı
04:59
have nurturedbeslenen sectarianmezhep
divisionsbölümler and hatredkin.
98
287271
2709
besleme şeklini azımsamamalıyız.
05:02
Over time, the unitedbirleşmiş cityŞehir
has morphedmorphed into a cityŞehir centermerkez
99
290416
3389
Zamanla o ahenk hâlindeki şehir,
bir çember boyunca uzanan azınlık
05:05
with ghettosgettolar alonguzun bir its circumferenceçevresi.
100
293829
2517
mahalleleriyle bir şehir merkezine dönüştü
05:08
And in turndönüş, the coherenttutarlı communitiestopluluklar
becameoldu distinctfarklı socialsosyal groupsgruplar,
101
296782
4065
ve buna bağlı olarak da,
uyumlu toplumlar birbirine ve çevreye
05:12
alienatedyabancılaşmış from eachher other
and alienatedyabancılaşmış from the placeyer.
102
300871
3276
yabancılaşarak ayrık sosyal
gruplar hâline geldi.
05:17
From my pointpuan of viewgörünüm,
103
305133
1358
Benim bakış açıma göre,
05:18
losingkaybetme the senseduyu of belongingait to a placeyer
104
306515
2117
bir yere dair aidiyet duygusunu kaybetmek
05:20
and a senseduyu of sharingpaylaşım it
with someonebirisi elsebaşka
105
308656
2172
ve bu hissi başkalarıyla paylaşamamak
05:22
has madeyapılmış it a lot easierDaha kolay to destroyyıkmak.
106
310852
2320
o bölgenin tahribatını kolaylaştırıyor.
05:25
The clearaçık exampleörnek can be seengörüldü
in the informalresmi olmayan housingKonut systemsistem,
107
313196
3684
Bunun en iyi örneği, savaştan önce
nüfusun %40'ından fazlasına
05:28
whichhangi used to hostevsahibi, before the warsavaş,
over 40 percentyüzde of the populationnüfus.
108
316904
4496
ev sahipliği yapan
kaçak yapılanma planları.
05:33
Yes, priorönceki to the warsavaş,
almostneredeyse halfyarım of the SyrianSuriye populationnüfus
109
321424
3810
Evet, savaştan önce
Suriye nüfusunun neredeyse yarısı
05:37
livedyaşamış in slumsgecekondu,
110
325258
1435
gecekondu mahallelerinde
05:38
peripheralperiferik areasalanlar
withoutolmadan properuygun infrastructurealtyapı,
111
326717
3102
ve düzgün bir altyapısı olmayan,
05:41
madeyapılmış of endlesssonsuz rowssatır of bareçıplak blockblok boxeskutuları
112
329843
2873
genelde dinlerine, zümrelerine,
kökenlerine ya da tamamına
05:44
containingiçeren people,
113
332740
1428
bağlı olarak aynı kesimden
05:46
people who mostlyçoğunlukla belongedait
to the sameaynı groupgrup,
114
334192
2135
insanları barındıran, sayısız sırada
05:48
whetherolup olmadığını basedmerkezli on religiondin,
classsınıf, originMenşei or all of the aboveyukarıdaki.
115
336351
4190
tek bloklardan oluşan
sınır bölgelerinde yaşıyordu.
05:53
This ghettoizedgettolara urbanismŞehircilik
provedkanıtlanmış to be a tangiblesomut precursorhaberci of warsavaş.
116
341772
4634
Bu gettolaşan şehircilik savaşın
somut bir habercisi olarak ortaya çıktı.
05:58
ConflictÇatışma is much easierDaha kolay
betweenarasında pre-categorizedönceden kategorize areasalanlar --
117
346430
3354
Uyuşmazlıksa "diğerlerinin" yaşadığı,
önceden belirlenmiş alanlar arasında
06:01
where the "othersdiğerleri" livecanlı.
118
349808
1293
çok daha sorunsuz.
06:03
The tieskravatlar that used
to bindbağlamak the cityŞehir togetherbirlikte --
119
351750
2533
Şehri önceden bir arada tutan,
06:06
whetherolup olmadığını they were socialsosyal,
throughvasitasiyla coherenttutarlı buildingbina,
120
354307
2660
toplumsalsa kaynaşık binalar aracılığıyla,
iktisadiyse pazarlardaki
ticaret aracılığıyla
06:08
or economicekonomik, throughvasitasiyla tradeTicaret in the soukSouk,
121
356991
2133
06:11
or religiousdini, throughvasitasiyla
the coexistentbirlikteliği presencevarlık --
122
359148
2886
ya da dini ise bir arada
yaşamakla sağlanan bağlar,
06:14
were all lostkayıp in the misguidedyanlış yola sapmış
and visionlessvisionless modernizationmodernizasyon
123
362058
3712
yanlış yönlendirilmiş ve vizyonsuzca
gerçekleştirilmiş kentleşmeyle beraber
06:17
of the builtinşa edilmiş environmentçevre.
124
365794
1364
yok oldu.
Müsaadenizle bir parantez açıyorum.
06:19
Allowİzin ver me an asidebir kenara.
125
367782
1265
06:21
When I readokumak about heterogeneousTürdeş olmayan urbanismŞehircilik
in other partsparçalar of the worldDünya,
126
369467
4183
İngiliz şehirlerindeki etnik mahallelerin
ya da Paris'in, Brüksel'in de
aralarında bulunduğu,
06:25
involvingiçeren ethnicetnik neighborhoodsmahalleler
in Britishİngiliz citiesşehirler
127
373674
2472
dünyanın diğer kesimlerindeki heterojen
şehircilik hakkında bir şeyler okuduğumda,
06:28
or around ParisParis or BrusselsBrüksel,
128
376170
2109
06:30
I recognizetanımak the beginningbaşlangıç
of the kindtür of instabilitykararsızlık
129
378303
3594
Suriye'de feci bir şekilde şahit olduğumuz
06:33
we have witnessedtanık
so disastrouslyfelaketle here in SyriaSuriye.
130
381921
2930
bir çeşit istikrarsızlığın
başlangıcını görüyorum.
06:38
We have severelyağır destroyedyerlebir edilmiş citiesşehirler,
131
386027
2206
Humus, Halep, Dera ve daha pek çok
06:40
suchböyle as HomsHoms, AleppoAleppo,
DaraaDaraa and manyçok othersdiğerleri,
132
388257
3181
ağır tahribata uğramış şehirlerimiz var
06:43
and almostneredeyse halfyarım of the populationnüfus
of the countryülke is now displacedyerinden.
133
391462
3859
ve şu anda ülke nüfusunun neredeyse
yarısı göç etmiş durumda.
06:47
HopefullyUmut verici bir biçimde, the warsavaş will endson,
134
395345
2148
Umuyorum ki savaş sona erecek,
06:49
and the questionsoru that,
as an architectmimar, I have to asksormak, is:
135
397517
3494
benim bir mimar olarak
sormam gereken soruysa şu:
06:53
How do we rebuildyeniden inşa etmek?
136
401341
1452
Nasıl yeniden inşa edeceğiz?
06:55
What are the principlesprensipler
that we should adoptbenimsemek
137
403317
2636
Aynı hataları tekrarlamamak adına
06:57
in ordersipariş to avoidönlemek repeatingYinelenen
the sameaynı mistakeshatalar?
138
405977
2758
hangi ilkeleri benimsemeliyiz?
07:01
From my pointpuan of viewgörünüm, the mainana focusodak
should be on creatingoluşturma placesyerler
139
409099
3539
Bana göre, odak noktası insanların
kendilerini oraya ait hissedeceği
07:04
that make theironların people feel they belongait.
140
412662
2168
mekânlar yaratmak olmalı.
07:06
ArchitectureMimari and planningplanlama
need to recaptureyeniden ele geçirmek
141
414854
2495
Mimarinin ve planlamanın
07:09
some of the traditionalgeleneksel valuesdeğerler
that did just that,
142
417373
2904
birlik ve barış koşullarını yaratan,
gösterişi değil ulaşılabilirliği
ve kolaylığı sergileyen estetik unsurlarla
07:12
creatingoluşturma the conditionskoşullar
for coexistencebir arada bulunma and peaceBarış,
143
420301
3231
07:15
valuesdeğerler of beautygüzellik
that don't exhibitsergi ostentationgereksiz gösterişle,
144
423556
3268
cömertliğe ve inanca teşvik eden
07:18
but ratherdaha doğrusu, approachabilityapproachability and easekolaylaştırmak,
145
426848
2365
ahlaki unsurları barındıran,
07:21
moralmanevi valuesdeğerler that promotedesteklemek
generositycömertlik and acceptancekabul,
146
429237
3507
sadece seçkin tabakaya değil
tüm insanlığa hitap eden,
07:24
architecturemimari that is for everyoneherkes
to enjoykeyfini çıkarın, not just for the eliteseçkinler,
147
432768
3977
yani tıpkı eski İslam şehrinde de olduğu
gibi bir toplum olma algısını güçlendiren
07:28
just as used to be in the shadowedgölgeli alleyssokakları
of the oldeski Islamicİslam cityŞehir,
148
436769
3652
karma yapılardan oluşan
bazı geleneksek değerleri
07:32
mixedkarışık designstasarımlar that encourageteşvik etmek
a senseduyu of communitytoplum.
149
440445
2833
yeniden işlemesi gerekiyor.
Burada Humus'ta,
tamamen imha edilmiş
07:36
There is a neighborhoodKomşuluk here in HomsHoms
that's calleddenilen BabaBaba AmrAMR
150
444326
3239
Baba Amr adında bir mahalle var.
07:39
that has been fullytamamen destroyedyerlebir edilmiş.
151
447589
1663
Hemen hemen 2 yıl önce burayı
yeniden inşa etmek adına bu tasarıyı
07:41
AlmostNeredeyse two yearsyıl agoönce,
I introducedtanıtılan this designdizayn
152
449714
2526
Birleşmiş Milletler İnsan Yerleşimleri
Programı'nın yarışmasına sundum.
07:44
into a UN-HabitatBM-Habitat competitionyarışma
for rebuildingYeniden oluşturma it.
153
452264
2997
07:47
The ideaFikir was to createyaratmak an urbankentsel fabrickumaş
inspiredyaratıcı by a treeağaç,
154
455285
4338
Tasarım ise organik olarak
büyüyebilen ve yayılabilen
07:51
capableyetenekli of growingbüyüyen
and spreadingyayma organicallyorganik olarak,
155
459647
2921
bir ağaçtan esinlenilen,
07:54
echoingyankılanan the traditionalgeleneksel bridgeköprü
hangingasılı over the oldeski alleyssokakları,
156
462592
3222
eski sokakları birbirine bağlayan
klasik köprüleri anımsatan
07:57
and incorporatingbirleşmeyle apartmentsdaireler,
privateözel courtyardsavlu, shopsdükkanlar,
157
465838
3752
ve apartmanları, özel avluları,
dükkânları, iş yerlerini,
08:01
workshopsatölyeler, placesyerler for parkingotopark
and playingoynama and leisureboş,
158
469614
3373
otoparkları ve eğlence alanlarını,
ağaçları ve taralı alanları kapsayan
08:05
treesağaçlar and shadedgölgeli areasalanlar.
159
473011
1583
kentsel bir yapı yaratmaktı.
08:07
It's faruzak from perfectmükemmel, obviouslybelli ki.
160
475625
1986
Mükemmeliyetten uzak olduğu ortada.
08:09
I drewdrew it duringsırasında the fewaz hourssaatler
of electricityelektrik we get.
161
477635
3271
Bu planı elektriklerin geldiği
birkaç saat içinde çizmiştim.
08:12
And there are manyçok possiblemümkün waysyolları
to expressekspres belongingait and communitytoplum
162
480930
3598
Ayrıca mimari vasıtasıyla aidiyeti
ve toplumu ifade etmenin
08:16
throughvasitasiyla architecturemimari.
163
484552
1151
daha pek çok yolu var.
Ama bir de Baba Amr'ın restorasyonu için
resmi proje olarak sunulan
08:17
But comparekarşılaştırmak it with the freestandingduran,
disconnectedbağlantı kesildi blocksbloklar
164
485727
3044
08:20
proposedönerilen by the officialresmi projectproje
for rebuildingYeniden oluşturma BabaBaba AmrAMR.
165
488795
3955
bağımsız ve dağınık binalara bakın.
08:24
ArchitectureMimari is not the axiseksen
around whichhangi all humaninsan life rotatesdöndüğü,
166
492774
3608
Mimari, etrafında insan hayatı dönen
bir eksen değildir
08:28
but it has the powergüç to suggestönermek
and even directdirekt humaninsan activityaktivite.
167
496406
4372
fakat beşeri faaliyetlere fikir verebilen
ve hatta onu yönlendirebilen
güce sahiptir.
08:33
In that senseduyu, settlementyerleşme,
identityKimlik and socialsosyal integrationbütünleşme
168
501231
4152
Bu açıdan yerleşim, özdeşlik
ve toplumsal bütünleşme
08:37
are all the produceryapımcı and productürün
of effectiveetkili urbanismŞehircilik.
169
505407
3921
etkili şehirciliğin hem üreticisi
hem de ürünüdür.
08:41
The coherenttutarlı urbanismŞehircilik
of the oldeski Islamicİslam cityŞehir
170
509990
2956
Eski İslam şehrinin ve
birçok eski Avrupa şehrinin
08:44
and of manyçok oldeski EuropeanAvrupa
townskasabalar, for instanceörnek,
171
512970
2896
tutarlı şehirciliği
birleşmeyi desteklerken,
08:47
promotedesteklemek integrationbütünleşme,
172
515890
1733
sıra sıra ruhsuz konutlar
ve yüksek binalar
08:49
while rowssatır of soullessruhsuz housingKonut
or towerkule blocksbloklar,
173
517647
3237
lüks olsalar da,
08:52
even when they are luxuriouslüks,
174
520908
1765
aslında yalnızlığı ve
08:54
tendeğiliminde to promotedesteklemek isolationyalıtım and "othernessötekilik."
175
522697
2665
"ötekileşme"yi teşvik etmeye meyilli.
08:57
Even simplebasit things
176
525958
1250
Gölgelik alanlar,
08:59
like shadedgölgeli placesyerler or fruitmeyve plantsbitkiler
or drinkingiçme waterSu insideiçeride the cityŞehir
177
527232
3856
meyve ağaçları ya da şehir içindeki
bir çeşme gibi en basit şeyler dahi
09:03
can make a differencefark
in how people feel towardskarşı the placeyer,
178
531112
3175
insanların bir yere
bakış açısını değiştirebilir
09:06
and whetherolup olmadığını they considerdüşünmek it
a generouscömert placeyer that givesverir,
179
534311
3189
ve o yeri verimli bir alan olarak görüp
09:09
a placeyer that's worthdeğer keepingkoruma,
contributingkatkı to,
180
537524
3172
korunmasına ve oraya
katkıda bulunulmasına önem vermelerini
09:12
or whetherolup olmadığını they see it
as an alienatingyabancılaştırıcı placeyer,
181
540720
2357
ya da nefret tohumlarıyla dolu olan
yabancı bir mekân olarak
09:15
fulltam of seedstohumlar of angeröfke.
182
543101
1475
görmelerini etkileyebilir.
09:17
In ordersipariş for a placeyer to give,
its architecturemimari should be givingvererek, too.
183
545291
4016
Bir yerin bize bir şeyler bahşetmesi için,
o yerin mimarisi de bahşedici olmalıdır.
09:22
Our builtinşa edilmiş environmentçevre mattershususlar.
184
550100
2004
Yapılı çevremiz önem taşır.
09:24
The fabrickumaş of our citiesşehirler is reflectedyansıyan
in the fabrickumaş of our soulsruhlar.
185
552128
3984
Şehrimizin yapısı, ruhumuza yansır.
09:28
And whetherolup olmadığını in the shapeşekil
of informalresmi olmayan concretebeton slumsgecekondu
186
556802
2951
İster gayri resmi beton gecekondular,
ister bozulmuş sosyal konut sistemi,
09:31
or brokenkırık socialsosyal housingKonut
187
559777
1626
09:33
or trampledayaklar altına oldeski townskasabalar
188
561427
1759
ister yıkılmış eski kentler,
09:35
or forestsormanlar of skyscrapersgökdelenler,
189
563210
1746
ister gökdelen ormanları olsun;
09:36
the contemporaryçağdaş urbankentsel archetypesArchetypes
190
564980
2103
tüm Orta Doğu'da görülen
09:39
that have emergedortaya
all acrosskarşısında the MiddleOrta EastDoğu
191
567107
2708
çağdaş kent mimarisi
09:41
have been one causesebeb olmak of the alienationyabancılaşma
and fragmentationparçalanma of our communitiestopluluklar.
192
569839
4299
toplumumuzun birbirine yabancılaşmasının
ve dağılmasının bir sebebidir.
09:46
We can learnöğrenmek from this.
193
574971
1493
Bundan ders çıkarabiliriz.
09:48
We can learnöğrenmek how to rebuildyeniden inşa etmek
in anotherbir diğeri way,
194
576488
2853
Nasıl başka yollarla restore edeceğimizi,
09:51
how to createyaratmak an architecturemimari
that doesn't contributekatkıda bulunmak only
195
579365
3317
nasıl insan yaşamına sadece pratik
ve ekonomik açıdan katkıda bulunmayan,
09:54
to the practicalpratik and economicekonomik
aspectsyönleri of people'sinsanların liveshayatları,
196
582706
2957
aynı zamanda insanların sosyal, manevi
ve psikolojik ihtiyaçlarını da karşılayan
09:57
but alsoAyrıca to theironların socialsosyal, spiritualmanevi
and psychologicalpsikolojik needsihtiyaçlar.
197
585687
3919
bir mimari oluşturabileceğimizi
öğrenebiliriz.
10:02
Those needsihtiyaçlar were totallybütünüyle overlookedgözden kaçan
in the SyrianSuriye citiesşehirler before the warsavaş.
198
590043
3905
Bahsettiğim bu ihtiyaçlar, savaştan önceki
Suriye şehirlerinde göz ardı edilmişti.
10:06
We need to createyaratmak again
citiesşehirler that are sharedpaylaşılan
199
594575
2743
Yeniden orada ikamet eden
halklar tarafından paylaşılan
10:09
by the communitiestopluluklar that inhabityaşamak them.
200
597342
2031
şehirler inşa etmemiz gerek.
10:11
If we do so, people will not feel the need
201
599777
2889
Eğer bunu gerçekleştirirsek,
10:14
to seekaramak identitieskimlikler opposedkarşıt
to the other identitieskimlikler all around,
202
602690
3849
insanlar da kimlik arayışına
girme ihtiyacı hissetmeyecek,
10:18
because they will all feel at home.
203
606563
3095
çünkü hepsi kendilerini yurdunda bilecek.
10:22
Thank you for listeningdinleme.
204
610246
1388
Dinlediğiniz için teşekkürler.
Translated by Aysu Uslu
Reviewed by Sancak Gülgen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Marwa Al-Sabouni - Architect
Marwa Al-Sabouni suggests that architecture played a crucial role in the slow unraveling of Syrian cities' social fabric, preparing the way for once-friendly groups to become enemies instead of neighbors.

Why you should listen

Marwa Al-Sabouni was born in Homs, a city in the central-western part of the country, and has a PhD in Islamic Architecture. Despite the destruction of large parts of the city, she has remained in Homs with her husband and two children throughout the war. In her just-released book The Battle for Home (Thames & Hudson, 2016), she explores the role architecture and the built environment play in whether a community crumbles or comes together, and she offers insights on how her country (and a much-needed sense of identity) should be rebuilt so that it will not happen again.

More profile about the speaker
Marwa Al-Sabouni | Speaker | TED.com