ABOUT THE SPEAKER
Ngozi Okonjo-Iweala - Economist
Ngozi Okonjo-Iweala is a respected global economist.

Why you should listen

Okonjo-Iweala was the Finance Minister of Nigeria, Africa’s largest economy, from 2003 to 2006, and then briefly the country’s Foreign Affairs Minister, the first woman to hold either position. From 2011 to 2015 she was again named Minister of Finance and Coordinating Minister for the Economy of Nigeria. Between those terms, from 2007 to 2011, she was one of the managing director of the World Bank and a candidate to the organization’s presidency. She is now a senior advisor at financial advisory and asset management firm Lazard, and she chairs the Board of the Global Alliance for Vaccines and Immunization. At the World Bank, she worked for change in Africa and assistance for low-income countries. As Finance Minister, she attacked corruption to make Nigeria more transparent and desirable for investment and jobs, an activism that attracted criticism from circles opposed to reform.

More profile about the speaker
Ngozi Okonjo-Iweala | Speaker | TED.com
TEDSummit

Ngozi Okonjo-Iweala: How Africa can keep rising

Ngozi Okonjo-Iweala: Afrika yükselmeyi nasıl sürdürebilir

Filmed:
918,971 views

"Afrika'nın büyümesi bir talih değil, bir trend" diyor ekonomist ve Nijerya'nın maliye eski bakanı Ngozi Okonjo-Iweala. Bu dürüst, samimi ve canlandırıcı konuşmada, Okonjo-Iweala kıtada olan pozitif gelişmeleri ve Afrika milletlerinin daha iyi bir gelecek için kendilerini adaması gereken sekiz mücadeleyi ana hatlarıyla anlatıyor.
- Economist
Ngozi Okonjo-Iweala is a respected global economist. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
The narrativeöykü of a risingyükselen AfricaAfrika
is beingolmak challengedmeydan.
0
480
3856
Yükselen Afrika'nın
öyküsünü anlatmak gittikçe zorlaşıyor.
00:16
About 10 yearsyıl agoönce,
I spokekonuştu about an AfricaAfrika,
1
4360
4456
Yaklaşık 10 yıl önce,
bir tür Afrika'dan bahsetmiştim.
00:20
an AfricaAfrika of hopeumut and opportunityfırsat,
2
8840
2696
Umut ve fırsatın Afrika'sından
00:23
an AfricaAfrika of entrepreneursgirişimciler,
3
11560
1936
girişimcilerin Afrika'sından.
00:25
an AfricaAfrika very differentfarklı from the AfricaAfrika
that you normallynormalde hearduymak about
4
13520
3456
Normalde duyduğunuz ölüm, yoksulluk
ve hastalıkların Afrika'sından
00:29
of deathölüm, povertyyoksulluk and diseasehastalık.
5
17000
2776
çok farklı bir Afrika.
00:31
And that what I spokekonuştu about,
6
19800
2056
Bahsetmiş olduğum şey
00:33
becameoldu partBölüm of what is knownbilinen now
as the narrativeöykü of the risingyükselen AfricaAfrika.
7
21880
5456
şu anda yükselen Afrika öyküsünün
bilinen bir parçasıdır.
00:39
I want to tell you two storieshikayeleri
about this risingyükselen AfricaAfrika.
8
27360
3336
Size yükselen Afrika ile ilgili iki hikaye
anlatacağım.
00:42
The first has to do with RwandaRuanda,
9
30720
1776
İlki, birçok sıkıntılı evreden geçen
00:44
a countryülke that has gonegitmiş
throughvasitasiyla manyçok trialsdenemeler and tribulationssıkıntıları.
10
32520
3416
Ruanda ile ilgili.
00:47
And RwandaRuanda has decidedkarar to becomeolmak
the technologyteknoloji hubmerkez, or a technologyteknoloji hubmerkez
11
35960
4496
Ruanda, kıtanın teknoloji
merkezi olmaya
karar veren bir ülke.
00:52
on the continentkıta.
12
40480
1336
00:53
It's a countryülke with mountainousDağlık
and hillytepelik terrainarazi,
13
41840
3016
Buraya benzer şekilde
dağlık ve tepelik
bir araziye sahip.
00:56
a little bitbit like here,
14
44880
1216
00:58
so it's very difficultzor
to deliverteslim etmek servicesHizmetler to people.
15
46120
3176
Yani insanlara hizmet ulaştırmak
oldukça zor.
Peki Ruanda bu duruma
nasıl cevap verdi?
01:01
So what has RwandaRuanda said?
16
49320
1696
01:03
In ordersipariş to savekayıt etmek liveshayatları,
it's going to try usingkullanma droneserkek arı
17
51040
3656
Ulaşılması zor yerde yaşayan
hayatları kurtarmak için,
gerekli ilaçları, aşıları ve kanı
ulaştırmak için
01:06
to deliverteslim etmek lifesavinghayat kurtarıcı drugsilaçlar,
vaccinesaşılar and bloodkan
18
54720
3216
01:09
to people in hard-to-reacherişilmesi zor placesyerler
19
57960
2016
drone kullanmayı deneyecekler.
Zipline adında bir şirket ile, UPS ile
01:12
in partnershiportaklık with
a companyşirket calleddenilen ZiplineZipline,
20
60000
2496
ve küresel aşı ittifakı Gavi ile
01:14
with UPSUPS, and alsoAyrıca with the GaviGAVI,
a globalglobal vaccineaşı allianceİttifak.
21
62520
4536
ortaklık kurdular.
01:19
In doing this, it will savekayıt etmek liveshayatları.
22
67080
2376
Bunu yapmak birçok hayat kurtaracak.
01:21
This is partBölüm of the typetip of innovationyenilik
we want to see in the risingyükselen AfricaAfrika.
23
69480
5296
Bu, yükselen Afrika'da görmek
istediğimiz türden bir yenilik.
01:26
The secondikinci storyÖykü has to do with something
24
74800
2536
İkinci hikaye ise, pek çoğunuzun
bildiği ya da anımsayacağı
bir şeyle ilgili.
01:29
that I'm sure mostçoğu of you
have seengörüldü or will rememberhatırlamak.
25
77360
3016
01:32
Very oftensık sık, countriesülkeler in AfricaAfrika
sufferacı çekmek droughtkuraklık and floodssel,
26
80400
3896
Afrika'daki ülkelerin çoğu
kuraklık ve sellerden acı çeker.
01:36
and it's gettingalma more frequentsık
because of climateiklim changedeğişiklik effectsetkileri.
27
84320
3696
Ve bunlar iklim değişikliği yüzünden
daha sık meydana gelmeye başladı.
01:40
When this happensolur, they normallynormalde wait
for internationalUluslararası appealstemyiz to raiseyükseltmek moneypara.
28
88040
5696
Normalde bunlar olduğunda, para toplanması
için uluslararası çağrıda bulunulur.
01:45
You see picturesresimler of childrençocuklar
with fliessinekler on theironların facesyüzleri,
29
93760
3376
Yüzünde sivrisinekler olan çocuklar,
ölü hayvanlar gibi içeriği olan
fotoğraflar görürsünüz.
01:49
carcasseskarkas of deadölü animalshayvanlar and so on.
30
97160
2496
01:51
Now these countriesülkeler,
32 countriesülkeler, camegeldi togetherbirlikte
31
99680
3016
Şimdilerde, 32 ülke Afrika Birliği
himayesi altında
01:54
underaltında the auspiceshimayesi of the AfricanAfrika UnionBirliği
32
102720
2456
bir araya geldiler ve
01:57
and decidedkarar to formform an organizationorganizasyon
calleddenilen the AfricanAfrika RiskRisk CapacityKapasite.
33
105200
5016
Afrika Risk Kapasitesi adlı
bir organizasyon kurmaya karar verdiler.
02:02
What does it do?
34
110240
1216
Peki bu kurum ne yapar?
02:03
It's a weather-basedHava tabanlı insurancesigorta agencyAjans,
35
111480
2096
Hava koşullarına dayalı bu sigorta kurumu
02:05
and what these countriesülkeler do
is to payödeme insurancesigorta eachher yearyıl,
36
113600
4376
bu ülkelerden sigorta karşılığı
olarak kendi kaynaklarından
02:10
about 3 millionmilyon dollarsdolar a yearyıl
of theironların ownkendi resourceskaynaklar,
37
118000
2936
yılda yaklaşık 3 milyon
dolar alıyor.
02:12
so that in the eventolay they have
a difficultzor droughtkuraklık situationdurum or floodsel,
38
120960
4816
Böylece çetin bir kuraklık
durumu ya da sel
olduğunda bu para onlara verilecek
02:17
this moneypara will be paidödenmiş out to them,
39
125800
2616
ki yardımın gelmesini
beklemektense, haklarıyla
02:20
whichhangi they can then use
to take carebakım of theironların populationspopülasyonları,
40
128440
2736
02:23
insteadyerine of waitingbekleme for aidyardım to come.
41
131200
2776
ilgilenecek paraları bulunsun.
02:26
The AfricanAfrika RiskRisk CapacityKapasite
last yearyıl paidödenmiş 26 millionmilyon dollarsdolar
42
134000
4216
Geçen yıl, Afrika Risk Kapasitesi
Moritanya, Senegal ve Nijerya'ya
02:30
to MauritaniaMoritanya, SenegalSenegal and NigerNijer.
43
138240
2496
toplamda 26 milyon dolar ödeme yaptı.
02:32
This enabledetkin them to take carebakım
of 1.3 millionmilyon people affectedetkilenmiş by droughtkuraklık.
44
140760
5456
Bu parayla, kuraklıktan mağdur olan
1,3 milyon insana yardım edilebildi.
02:38
They were ableyapabilmek to restoregeri livelihoodsgeçim,
45
146240
2336
İnsanlar, geçim kaynaklarını
yenileyebilme,
02:40
buysatın almak fodderyem for cattlesığırlar,
feedbesleme childrençocuklar in schoolokul
46
148600
2696
hayvanlarına yem verebilme,
çocuklarını besleyebilme imkanı buldular.
02:43
and in shortkısa keep the populationspopülasyonları home
insteadyerine of migratinggeçiş yapma out of the areaalan.
47
151320
5776
Kısaca göç etmek yerine evlerinde
kalabildiler.
02:49
So these are the kindsçeşit of storieshikayeleri
48
157120
1856
Bunlar, Afrika'nın kendi sorumluluğunu
alabilmeye hazır olduğunu
02:51
of an AfricaAfrika readyhazır
to take responsibilitysorumluluk for itselfkendisi,
49
159000
3616
ve problemleri için kendi
çözümlerini arayabileceğini
02:54
and to look for solutionsçözeltiler
for its ownkendi problemssorunlar.
50
162640
3176
gösteren örnekler.
02:57
But that narrativeöykü is beingolmak challengedmeydan now
51
165840
2496
Fakat bu hikaye şu an bazı sorunlarla
karşılaşıyor,
03:00
because the continentkıta has not
been doing well in the last two yearsyıl.
52
168360
4816
çünkü kıta son 2 yıldır pek de iyi
idare edemiyor.
03:05
It had been growingbüyüyen
at fivebeş percentyüzde perbaşına annumyılda
53
173200
2936
Geçtiğimiz 5-10 yıldır
03:08
for the last one and a halfyarım decadeson yıllar,
54
176160
1936
senelik %5 büyüme gösterirken
03:10
but this year'syılın forecasttahmin
was threeüç percentyüzde. Why?
55
178120
2776
bu yılın tahminleri %3.
Peki neden?
03:12
In an uncertainbelirsiz globalglobal environmentçevre,
commodityemtia pricesfiyatları have fallendüşmüş.
56
180920
4176
Değişken küresel ortamda emtia
fiyatları düştü.
03:17
ManyBirçok of the economiesekonomiler
are still commodityemtia driventahrik,
57
185120
3176
Birçok ekonomi hala emtia
güdümlü olduğundan
03:20
and thereforebu nedenle theironların
performanceperformans has slippedkaydı.
58
188320
2560
performansları kötüye gitti.
03:23
And now the issuekonu of BrexitBrexit
doesn't make it any easierDaha kolay.
59
191480
3976
Şu sıralar Brexit, işleri pekte
kolaylaştırmadı.
03:27
I never knewbiliyordum that the BrexitBrexit could happenolmak
60
195480
3616
Brexit'in olabileceğini hiç düşünmemiştim
03:31
and that it could be one of the things
that would causesebeb olmak globalglobal uncertaintybelirsizlik
61
199120
4136
ve bu, bizde olduğu gibi
küresel çapta belirsizliğe
neden olabilecek bir faktör.
03:35
suchböyle as we have.
62
203280
1296
03:36
So now we'vebiz ettik got this situationdurum,
63
204600
2176
Ortada böyle bir hal var
03:38
and I think it's time to take stockStok
64
206800
2856
ve bence şu an stok yapma
ve Afrika ülkelerinin doğru yaptığı şeyler
nelerdi sorusunu sorma zamanı.
03:41
and to say what were the things
that the AfricanAfrika countriesülkeler did right?
65
209680
4856
03:46
What did they do wrongyanlış?
66
214560
1640
Neyi yanlış yaptılar?
03:48
How do we buildinşa etmek on all of this
and learnöğrenmek lessonsdersler
67
216840
2456
Bu kadar şeyi nasıl oluşturduk
ve nasıl dersler aldık?
03:51
so that we can keep AfricaAfrika risingyükselen?
68
219320
2800
Bunlarla Afrika'nın büyümeye devam
etmesini nasıl sağlarız?
03:54
So let me talk about sixaltı things
that I think we did right.
69
222720
3360
Bana göre doğru yaptığımız 6 şeyi
size söyleyeyim.
03:58
The first is managingyönetme
our economiesekonomiler better.
70
226720
3296
İlk olarak ekonomimizi
daha iyi yönettik.
04:02
The '80s and '90s were the lostkayıp decadeson yıllar,
when AfricaAfrika was not doing well,
71
230040
4256
80'ler ve 90'lar kayıp yıllardı.
Afrika pek iyi gitmiyordu.
04:06
and some of you will rememberhatırlamak
an "EconomistEkonomist" coverkapak
72
234320
3616
Bazılarınız "Economist" dergisinin
"Kayıp Kıta" adlı
04:09
that said, "The LostKayıp ContinentKıta."
73
237960
2016
kapağını hatırlar.
04:12
But in the 2000s, policymakerspolitika learnedbilgili
74
240000
4096
Fakat 2000'lere gelindiğinde
04:16
that they neededgerekli to manageyönetmek
the macroeconomicmakro-ekonomik environmentçevre better,
75
244120
4256
politika belirleyiciler istikrarı
korumak, enflasyonu
tek haneli rakamlarda tutmak,
04:20
to ensuresağlamak stabilityistikrar,
76
248400
1536
bütçe açığını GSYİH'in %3'ünün
altında tutmak için,
04:21
keep inflationenflasyon lowdüşük in singletek digitsbasamak,
77
249960
2616
04:24
keep theironların fiscalmali deficitsaçıkları lowdüşük,
belowaltında threeüç percentyüzde of GDPGSYİH,
78
252600
5576
makroekonomiyi daha iyi yönetmeleri
gerektiğini öğrendiler.
04:30
give investorsyatırımcılar, bothher ikisi de domesticyerli and foreignyabancı,
79
258200
3896
Ayrıca yerli ve yabancı yatırımcılara
04:34
some stabilityistikrar so they'llacaklar have confidencegüven
to investyatırmak in these economiesekonomiler.
80
262120
3816
kararlı bir ekonomi ve bu ekonomilere
yatırım yapmak için güven verdiler.
04:37
So that was numbernumara one.
81
265960
1496
Bu birinciydi.
04:39
Two, debtborç.
82
267480
1336
İkicisi: Borç.
04:40
In 1994, the debt-to-GDPborç GSYİH ratiooranı
of AfricanAfrika countriesülkeler was 130 percentyüzde,
83
268840
5696
1994'te Afrika ülkelerinde borcun GSYH'ye
oranı %130'du
04:46
and they didn't have fiscalmali spaceuzay.
84
274560
2256
ve mali olanakları yoktu.
04:48
They couldn'tcould use theironların resourceskaynaklar
to investyatırmak in theironların developmentgelişme
85
276840
3016
Kaynaklarını gelişmek için
kullanamıyorlardı,
04:51
because they were payingödeme yapan debtborç.
86
279880
1456
çünkü borç ödüyorlardı.
04:53
There mayMayıs ayı be some of you in this roomoda
who workedişlenmiş to supportdestek AfricanAfrika countriesülkeler
87
281360
4736
Belki aranızda Afrika ülkelerinin
borçlarının hafifletilmesi için
destek vermiş olanlarınız vardır.
04:58
to get debtborç reliefkabartma.
88
286120
1296
04:59
So privateözel creditorsalacaklılar, multilateralsMultilaterals
and bilateralsbilaterals camegeldi togetherbirlikte
89
287440
4456
Böylece borç veren özel kurumlar, ikili
veya çoklu biraraya geldiler.
05:03
and decidedkarar to do the HighlySon derece IndebtedBorçlu
PoorZavallı CountriesÜlkeler InitiativeGirişimi
90
291920
3616
Ağır Borç Yükü Altındaki Fakir
Ülkeler İnsiyatifini oluşturdular
05:07
and give debtborç reliefkabartma.
91
295560
1256
ve borçları hafiflettiler.
05:08
So this debtborç reliefkabartma in 2005
92
296840
2096
2005'teki bu borç rahatlaması
05:10
madeyapılmış the debt-to-GDPborç GSYİH ratiooranı
falldüşmek down to about 30 percentyüzde,
93
298960
3936
borcun GSYH'ye oranını %30'lara
kadar düşürdü.
05:14
and there was enoughyeterli resourceskaynaklar
to try and reinvestyeniden yatırım.
94
302920
3896
Böylece tekrardan yatırım yapabilmek
için yeterli kaynak oluştu.
05:18
The thirdüçüncü thing was
loss-makingzarar verme enterprisesSirketler.
95
306840
2456
Üçüncü şey zarar eden girişimler.
05:21
GovernmentsHükümetler were involvedilgili in business
96
309320
2056
Hükümetler yürümeyen işlere
05:23
whichhangi they had no business beingolmak in.
97
311400
2256
dahil oldular.
05:25
And they were runningkoşu businessesişletmeler,
they were makingyapma losseskayıplar.
98
313680
3096
İşleri idare ediyorlardı,
zarar da ediyorlardı.
05:28
So some of these enterprisesSirketler
were restructuredyeniden yapılandırılmış,
99
316800
2736
Bu yüzden bu girişimlerden bazıları
yeniden yapılandırıldı,
05:31
commercializedticari, privatizedözelleştirilmesi or closedkapalı,
100
319560
2416
ticarileştirildi, özelleştirildi
veya kapatıldı.
05:34
and they becameoldu
lessaz of a burdenyük on governmenthükümet.
101
322000
3200
Böylece hükümetlerin yükleri
azaltıldı.
05:38
The fourthdördüncü thing
was a very interestingilginç thing.
102
326080
2400
Dördüncüsü oldukça ilginç.
05:41
The telecomsTelekom revolutiondevrim camegeldi,
103
329200
2296
Telekomünikasyon devrimi oldu
05:43
and AfricanAfrika countriesülkeler jumpedatladı on it.
104
331520
2576
ve Afrika ülkelerinde hemen kabul gördü.
05:46
In 2000, we had 11 millionmilyon phonetelefon lineshatlar.
105
334120
2616
2000'de,11 milyon telefon hattı vardı.
05:48
TodayBugün, we have about 687 millionmilyon
mobileseyyar lineshatlar on the continentkıta.
106
336760
5336
Bugün, kıtada yaklaşık 687 milyon
hata sahibiz.
05:54
And this has enabledetkin us
107
342120
1816
Bu bize, Afrika'nın
05:55
to go, movehareket forwardileri
with some mobileseyyar technologyteknoloji
108
343960
2656
gerçekten liderlik ettiği
mobil teknoloji ile
05:58
where AfricaAfrika is actuallyaslında leadingönemli.
109
346640
2616
ileriye gitme olanağı tanıdı.
06:01
In KenyaKenya, the developmentgelişme
of mobileseyyar moneypara --
110
349280
2536
Kenya'da geliştirilen
hepinizin bildiği,
06:03
M-PesaM-Pesa, whichhangi all of you
have heardduymuş about --
111
351840
2776
mobil para M-pesa'yı ve bu
teknolojide Afrika'nın
06:06
it tookaldı some time for the worldDünya
to noticeihbar that AfricaAfrika was aheadönde
112
354640
3456
önlerde olduğunu
dünyanın farketmesi
06:10
in this particularbelirli technologyteknoloji.
113
358120
1536
biraz zaman aldı.
06:11
And this mobileseyyar moneypara
is alsoAyrıca providingsağlama a platformplatform
114
359680
3216
Ayrıca bu mobil para
alternatif enerjiye
06:14
for accesserişim to alternativealternatif energyenerji.
115
362920
2456
ulaşmak için bir platform
görevi de görüyor.
06:17
You know, people who can now payödeme for solargüneş
116
365400
3496
Bildiğiniz gibi, güneş enerjisine
ödeme yapan insanlar
06:20
the sameaynı way they payödeme
for cardskartları for theironların telephonetelefon.
117
368920
4216
aynı zamanda telefonları
için kartlarına ödeme yapıyorlar.
06:25
So this was a very good developmentgelişme,
something that wentgitti right.
118
373160
4520
Yani bu iyi giden, çok başarılı
bir gelişmeydi.
06:30
We alsoAyrıca investedyatırım more
in educationEğitim and healthsağlık, not enoughyeterli,
119
378240
4496
Yeterli olmasa da eğitime ve
sağlığa da yatırım yaptık
ve bazı gelişmeler sağlandı.
06:34
but there were some improvementsiyileştirmeler.
120
382760
1656
06:36
250 millionmilyon childrençocuklar were immunizedaşı
in the last one and a halfyarım decadeson yıllar.
121
384440
5520
Son 5-10 yıl içerisinde 250 milyon çocuğa
bağışıklık kazandırıldı.
06:42
The other thing was
that conflictsçatışmalar decreasedazalma.
122
390520
3376
Başka bir ilerleme ise iç
çatışmaların azalmasıydı.
06:45
There were manyçok conflictsçatışmalar
on the continentkıta.
123
393920
2056
Kıtada birçok çekişme vardı.
06:48
ManyBirçok of you are awarefarkında of that.
124
396000
1456
Birçoğunuz farkındasınızdır.
06:49
But they camegeldi down, and our leadersliderler
even managedyönetilen to dampennemlendirin some coupsdarbeler.
125
397480
4816
Bunlar azaltıldı. Hatta liderlerimiz
bazı darbe girişimlerini bile önledi.
06:54
NewYeni typestürleri of conflictsçatışmalar have emergedortaya,
and I'll referbaşvurmak to those latersonra.
126
402320
4056
Yeni türlerde anlaşmazlıklar da ortaya
çıktı, bunlara daha sonra değineceğim.
06:58
So basedmerkezli on all this, there's alsoAyrıca
some differentiationfarklılaşma on the continentkıta
127
406400
3616
Bunlardan yola çıkarak, bilmenizi
isterim ki
07:02
that I want you to know about,
128
410040
1456
kıtada bazı ayrılıklar olsa da
07:03
because even as
the doomkader and gloomkasvet is here,
129
411520
2496
bütün bu kötü talihe ve
sıkıntıya rağmen
07:06
there are some countriesülkeler --
tete d'IvoireSahili, KenyaKenya, EthiopiaEtiyopya,
130
414040
3976
Fildişi Sahili, Kenya, Etiyopya,
Tanzanya ve Senegal
07:10
TanzaniaTanzanya and SenegalSenegal are performingicra
relativelyNispeten well at the momentan.
131
418040
4280
gibi ülkeler nispeten iyi
performans sergiliyorlar.
07:15
But what did we do wrongyanlış?
132
423120
2136
Fakat neyi yanlış yaptık?
07:17
Let me mentionsöz etmek eightsekiz things.
133
425280
1376
8 şeyden bahsedeyim.
07:18
You have to have
more things wrongyanlış than right.
134
426680
2176
Doğrularınızdan daha
fazla yanlışınız olmalı.
07:20
(LaughterKahkaha)
135
428880
1456
(Gülüşmeler)
07:22
So there are eightsekiz things we did wrongyanlış.
136
430360
2376
Yaptığımız 8 tane yanlış var.
07:24
The first was that even thoughgerçi we grewbüyüdü,
we didn't createyaratmak enoughyeterli jobsMeslekler.
137
432760
3520
İlki, büyüme göstermemize rağmen
yeni iş alanları geliştirmedik.
07:28
We didn't createyaratmak jobsMeslekler for our youthgençlik.
138
436800
1896
Gençler için iş üretmedik.
07:30
YouthGençlik unemploymentişsizlik on the continentkıta
is about 15 percentyüzde,
139
438720
2936
Kıtadaki genç nüfusun işsizlik oranı
%15 civarlarında
07:33
and underemploymentoranının is a seriousciddi problemsorun.
140
441680
3040
ve istihdam yetersizliği
ciddi bir problem.
07:37
The secondikinci thing that we did is that
the qualitykalite of growthbüyüme was not good enoughyeterli.
141
445400
5536
Yaptığımız ikinci hata ise yeterince
nitelikli bir büyüme sağlayamamamızdı.
07:42
Even those jobsMeslekler we createdoluşturulan
were low-productivitydüşük verimlilik jobsMeslekler,
142
450960
3536
Bizim ürettiğimiz işler bile
düşük verimli işlerdi.
07:46
so we movedtaşındı people
from low-productivitydüşük verimlilik agriculturetarım
143
454520
3496
Bu yüzden, insanları düşük
verimli tarımdan
07:50
to low-productivitydüşük verimlilik commerceticaret
and workingçalışma in the informalresmi olmayan sectorsektör
144
458040
3936
şehirlerdeki düşük verimli
ticarete ve gayri resmi
sektörlere yönlendirdik.
07:54
in the urbankentsel areasalanlar.
145
462000
1720
07:56
The thirdüçüncü thing
is that inequalityeşitsizlik increasedartmış.
146
464240
3800
Üçüncü yanlış eşitsizliğin artmasıydı.
08:00
So we createdoluşturulan more billionairesmilyarderler.
147
468600
4976
Daha fazla milyarder ortaya çıktı.
08:05
50 billionairesmilyarderler worthdeğer 96 billionmilyar dollarsdolar
148
473600
2696
Kıtada 96 milyon dolara sahip 50 milyoner,
08:08
ownkendi more wealthservet than the bottomalt
75 millionmilyon people on the continentkıta.
149
476320
4840
toplumun alt tabakasındaki 75 milyon
vatandaştan daha fazla varlığa sahip.
08:13
PovertyYoksulluk,
150
481920
1576
Dördüncü sorun olan yoksulluğun,
08:15
the proportionoran of people in povertyyoksulluk --
that's the fourthdördüncü thing -- did decreaseazaltmak,
151
483520
4376
halk içindeki oranı azaldı, fakat sayısı
08:19
but the absolutekesin numberssayılar did not
because of populationnüfus growthbüyüme.
152
487920
4096
nüfus büyümesinden dolayı değişmedi.
08:24
And populationnüfus growthbüyüme is something
153
492040
2576
Ve kıtadaki bu nüfus büyümesi
08:26
that we don't have enoughyeterli
of a dialoguediyalog about on the continentkıta.
154
494640
3416
üstünde çok fazla diyaloğun
kurulmadığı bir konu.
08:30
And I think we will need
to get a handlesap on it,
155
498080
3136
Bence bunun üstünde durmalıyız,
08:33
particularlyözellikle how we educateEğitmek girlskızlar.
156
501240
3256
özellikle kızların eğitimi konusu.
08:36
That is the roadyol to really workingçalışma
on this particularbelirli issuekonu.
157
504520
4640
Bu meselede izlenmesi gereken,
işe yarar yol bu.
08:41
The fifthbeşinci thing is that we didn't investyatırmak
enoughyeterli in infrastructurealtyapı.
158
509880
6816
Beşinci hata altyapı sistemlerine
yeterince yatırım yapmamamız.
08:48
We had investmentyatırım from the ChineseÇince.
159
516720
2096
Çin'den yatırım aldık.
08:50
That helpedyardım etti some countriesülkeler,
but it's not enoughyeterli.
160
518840
3216
Bu yatırım bazı ülkelere yardımcı oldu,
fakat yeterli değil.
08:54
The consumptiontüketim of electricityelektrik
in AfricaAfrika on the continentkıta
161
522080
3336
Sahra altındaki
Afrika ülkelerinin
elektrik tüketimi
İspanya'nınki ile eşdeğer.
08:57
in Sub-SaharanSahra AfricaAfrika
is equivalenteşdeğer to Spainİspanya.
162
525440
3576
Toplam tüketim İspanya'nın
tüketimi kadar.
09:01
The totalGenel Toplam consumptiontüketim
is equivalenteşdeğer to that of Spainİspanya.
163
529040
3456
09:04
So manyçok people are livingyaşam in the darkkaranlık,
164
532520
2656
Yani birçok insan karanlıkta yaşıyor
09:07
and as the PresidentBaşkan of the AfricanAfrika
DevelopmentGeliştirme BankBanka said recentlyson günlerde,
165
535200
3576
ve Afrika Kalkınma Bankası
başkanının da söylediği gibi
09:10
AfricaAfrika cannotyapamam developgeliştirmek in the darkkaranlık.
166
538800
2280
Afrika karanlıkta gelişemez.
09:14
The other thing we have not donetamam
167
542120
2136
Yapmadığımız bir diğer şey ise
09:16
is that our economiesekonomiler
retaintutmak the sameaynı structureyapı
168
544280
5416
on yıllardır aynı ekonomi yapısını
sürdürüyor olmamız.
09:21
that we'vebiz ettik had for decadeson yıllar.
169
549720
1616
09:23
So even thoughgerçi we'vebiz ettik been growingbüyüyen,
170
551360
1656
Yani yükselişte olduğumuz halde
09:25
the structureyapı of the economiesekonomiler
has not changeddeğişmiş very much.
171
553040
2696
ekonominin yapısı pek fazla
değişmedi.
09:27
We are still exportingdışa aktarma commoditiesHediyelik eşyalar,
172
555760
2576
Hala emtia ihraç ediyoruz.
09:30
and exportingdışa aktarma commoditiesHediyelik eşyalar is what?
It's exportingdışa aktarma jobsMeslekler.
173
558360
3856
Emtia ihracı ne demek?
İş ihraç etmek demek.
09:34
Our manufacturingimalat value-addedkatma değer
is only 11 percentyüzde.
174
562240
3296
Üretim katma değerleri
sadece %11.
09:37
We are not creatingoluşturma enoughyeterli
decentiyi manufacturingimalat jobsMeslekler for our youthgençlik,
175
565560
4536
Gençler için yeterli uygun
üretim işleri sağlamıyoruz
09:42
and tradeTicaret amongarasında ourselveskendimizi is lowdüşük.
176
570120
2616
ve kendi aramızda ticaret oranları düşük.
09:44
Only about 12 percentyüzde of our tradeTicaret
is amongarasında ourselveskendimizi.
177
572760
3496
Ticaretin sadece %12'si
kendi aramızda gerçekleşiyor.
09:48
So that's anotherbir diğeri seriousciddi problemsorun.
178
576280
2696
İşte bu diğer ciddi bir problem.
09:51
Then governanceYönetim.
179
579000
2096
Sonra yönetim.
09:53
GovernanceYönetim is a seriousciddi issuekonu.
180
581120
2416
Yönetim ciddi bir mesele.
09:55
We have weakzayıf institutionskurumlar,
181
583560
2216
Güçsüz kurumlarımız var
09:57
and sometimesara sıra nonexistentvar olmayan institutionskurumlar,
and I think this givesverir way for corruptionbozulma.
182
585800
5016
ve aslında var olmayan kurumlara sahibiz.
Bence bu durum yolsuzluğun önünü açıyor.
10:02
CorruptionBozulması is an issuekonu that we have not
yethenüz gottenkazanılmış a good enoughyeterli handlesap on,
183
590840
5216
Yolsuzluk, henüz yeterince iyi
çözüm bulamadığımız bir problem.
10:08
and we have to fightkavga toothdiş and nailtırnak,
184
596080
2616
Bununla dişimizi canımıza takarak
mücadele etmemiz gerek.
10:10
that and increasedartmış transparencyşeffaflık
in the way we manageyönetmek our economiesekonomiler
185
598720
3576
Ekonomi ve maliyeyi yönetim
biçimimizde
10:14
and the way we manageyönetmek our financesmali.
186
602320
2456
saydamlığı arttırmalıyız.
10:16
We alsoAyrıca need to be warydikkatli of newyeni conflictsçatışmalar,
187
604800
4736
Diğer bir yandan da
yeni türden anlaşmazlıklara
karşı ihtiyatlı davramamız gerek.
10:21
newyeni typestürleri of conflictsçatışmalar,
188
609560
1936
10:23
suchböyle as we have with BokoBoko HaramHaram
in my countryülke, NigeriaNijerya,
189
611520
3216
Örnek olarak benim ülkem Nijerya'daki
Boko Haram ve Kenya'daki
10:26
and with Al-ShabaabAl-Shabaab in KenyaKenya.
190
614760
2056
Eş-Şebab arasındaki çekişme gibi.
10:28
We need to partnerortak
with internationalUluslararası partnersortaklar,
191
616840
3336
Buna karşı birlikte savaşacağımız
ortağa ihtiyacımız var,
10:32
developedgelişmiş countriesülkeler,
to fightkavga this togetherbirlikte.
192
620200
2856
uluslararası ortaklar,
gelişmiş ülkeler.
10:35
OtherwiseAksi takdirde, we createyaratmak a newyeni realitygerçeklik
193
623080
1896
Aksi takdirde yükselen Afrika'da
10:37
whichhangi is not the typetip
we want for a risingyükselen AfricaAfrika.
194
625000
3256
istemediğimiz tarzda yeni
bir gerçeklik ortaya çıkacak.
10:40
And finallyen sonunda, the issuekonu of educationEğitim.
195
628280
3536
Ve son olarak, eğitim sorunu.
10:43
Our educationEğitim systemssistemler
in manyçok countriesülkeler are brokenkırık.
196
631840
3296
Birçok ülkemizde eğitim sistemi
çökmüş durumda.
10:47
We are not creatingoluşturma the typestürleri of skillsbecerileri
neededgerekli for the futuregelecek.
197
635160
4536
İleride ihtiyacımız olacak iş gücünü
eğitmiyoruz.
10:51
So we have to find a way
to educateEğitmek better.
198
639720
2640
Yani daha iyi eğitebilmek için
yeni bir yola ihtiyacımız var.
10:54
So those are the things
that we are not doing right.
199
642920
2720
Bunlar doğru yapmadığımız şeyler.
10:58
Now, where do we go from there?
200
646240
2400
Peki buradan nereye gideceğiz?
11:01
I believe that the way forwardileri
is to learnöğrenmek to manageyönetmek successbaşarı.
201
649240
4696
İlerlemenin yolunun başarıyı
yönetmekten geçtiğine inanıyorum.
11:05
Very oftensık sık, when people succeedbaşarılı olmak
or countriesülkeler succeedbaşarılı olmak,
202
653960
3736
İnsanlar veya ülkeler başarıya
ulaştıklarında,
11:09
they forgetunutmak what madeyapılmış them succeedbaşarılı olmak.
203
657720
2200
onları neyin başarıya götürdüğünü
sıklıkla unutuyorlar.
11:12
LearningÖğrenme what you're successfulbaşarılı at,
204
660680
2536
Neyde başarılı olduğunu öğrenmek
ve bunu yönetip sürdürebilmek
bizler için hayati değer taşıyor.
11:15
managingyönetme it and keepingkoruma it
is vitalhayati for us.
205
663240
2416
11:17
So all those things I said we did right,
206
665680
2216
Bu yüzden doğru yaptığımızı
söylediğim şeyleri
11:19
we have to learnöğrenmek to do it right again,
keep doing it right.
207
667920
3896
tekrar yapmayı ve bunu sürdürmeyi
öğrenmemiz gerek.
11:23
ManagingYönetme the economyekonomi well,
creatingoluşturma stabilityistikrar is vitalhayati,
208
671840
3576
Ekonomiyi idare ederken kararlılığı
sağlamak çok önemli.
11:27
gettingalma pricesfiyatları right,
and policypolitika consistencytutarlılık.
209
675440
3496
Fiyatlar istenildiği gibi olmalı ve
politikalarda istikrar sağlanmalı.
11:30
Very oftensık sık, we are not consistenttutarlı.
210
678960
2376
Çok sıklıkla kararsız davranıyoruz.
11:33
One regimerejim goesgider out, anotherbir diğeri comesgeliyor in
211
681360
2256
Bir rejim gidip diğeri geldiğinde
11:35
and they throwatmak away even the functioningişleyen
policiespolitikaları that were there before.
212
683640
3456
işlevsel olan politikaları bile
bir köşeye atıyor.
Bu durum ne ile sonuçlanır?
11:39
What does this do?
213
687120
1256
11:40
It createsyaratır uncertaintybelirsizlik
for people, for householdshane,
214
688400
2376
İnsanlar için, ev halkı için,
işletmeler için
11:42
uncertaintiesbelirsizlikler for business.
215
690800
1376
istikrarsızlık doğar.
11:44
They don't know whetherolup olmadığını and how to investyatırmak.
216
692200
2696
Yatırım yapılır mı ya da
nasıl yapılır bilmiyorlar.
11:46
DebtBorç: we mustşart manageyönetmek
the successbaşarı we had in reducingindirgen our debtborç,
217
694920
4336
Borçları azaltma hususunda başarımızı
idare etmemiz gerekirken
11:51
but now countriesülkeler
are back to borrowingborçlanma again,
218
699280
2536
bazı ülkeler tekrar
borçlanmaya başladı.
11:53
and we see our debt-to-GDPborç GSYİH ratiooranı
beginningbaşlangıç to creepsürüngen up,
219
701840
3416
Borçların GSYH'ye oranının iyiye
gitmediğini görüyoruz.
11:57
and in certainbelli countriesülkeler,
220
705280
1456
Ve belli başlı bazı ülkelerde,
11:58
debtborç is becomingolma a problemsorun,
so we have to avoidönlemek that.
221
706760
2496
borçlar problem olmaya başladı.
Bunu önlememiz gerek.
12:01
So managingyönetme successbaşarı.
222
709280
1456
Bu yüzden başarı yönetilmeli.
12:02
The nextSonraki thing
is focusingodaklanma with a laserlazer beamışın
223
710760
2656
Bir sonraki şey,
iyi olmadığımız şeylere
12:05
on those things we did not do well.
224
713440
1856
gerçekten odaklanmak.
12:07
First and foremostbaşta is infrastructurealtyapı.
225
715320
1856
İlki ve en baştaki: Altyapı.
12:09
Yes, mostçoğu countriesülkeler now recognizetanımak
they have to investyatırmak in this,
226
717200
3576
Evet, bazı ülkeler bu konuda
yaptığı yatırımlarla anılıyor
12:12
and they are tryingçalışıyor to do
the besten iyi they can to do that.
227
720800
2616
ve yapabileceklerinin en iyisini
yapmaya çalışıyorlar.
12:15
We mustşart.
228
723440
1216
Yapmamız gerek.
En önemli şey enerji.
12:16
The mostçoğu importantönemli thing is powergüç.
229
724680
1656
Karanlıkta geleceğe doğru yürüyemezsiniz.
12:18
You cannotyapamam developgeliştirmek in the darkkaranlık.
230
726360
2256
12:20
And then governanceYönetim and corruptionbozulma:
231
728640
2256
Mücadele etmemiz gereken bir diğer şey
yönetim biçimi ve yolsuzluk.
12:22
we have to fightkavga.
232
730920
1216
12:24
We have to make our countriesülkeler transparentşeffaf.
233
732160
2776
Ülkelerimiz yapılan şeylerde saydam olmalı
12:26
And aboveyukarıdaki all, we have to
engagetutmak our younggenç people.
234
734960
3576
ve bunlardan da önemlisi
genç nüfusu kullanmalıyız.
12:30
We have geniusdeha in our younggenç people.
235
738560
2216
Gençlerimiz arasında dehalar yatıyor.
12:32
I see it everyher day.
236
740800
1256
Onları her gün görüyorum.
12:34
It's what makesmarkaları me wakeuyanmak up
in the morningsabah and feel readyhazır to go.
237
742080
3536
Sabah uyanıp, gitmeye hazır hissetmemi
sağlayan şey bu.
12:37
We have to unleashUnleash
the geniusdeha of our younggenç people,
238
745640
2376
Genç beyinleri serbest bırakmalıyız,
önlerini açıp
12:40
get out of theironların way,
supportdestek them to createyaratmak and innovateyenilik yapmak
239
748040
3256
yeni şeyler üretmeleri ve
geliştirmeleri için onları desteklemeliyiz
12:43
and leadöncülük etmek the way.
240
751320
1216
ve yol göstermeliyiz.
12:44
And I know that they will leadöncülük etmek us
in the right directionyön.
241
752560
2696
Bizi doğru yere yönlendireceklerini
biliyorum.
Konu kadınlarımız ve kızlarımıza
geldiğinde ise,
12:47
And our womenkadınlar, and our girlskızlar:
242
755280
2176
12:49
we have to recognizetanımak
that girlskızlar and womenkadınlar are a gifthediye.
243
757480
3056
onların birer lütuf olduğunun
farkında olmalıyız.
12:52
They have strengthkuvvet,
244
760560
1496
Onlar çok güçlüler.
12:54
and we have to unleashUnleash that strengthkuvvet
245
762080
2136
Bu gücü serbest bırakmalıyız ki
12:56
so that they can
contributekatkıda bulunmak to the continentkıta.
246
764240
2936
kıta için katkıda bulunabilsinler.
12:59
I stronglyşiddetle believe
that when we do all of these things,
247
767200
3816
Gerçekten inanıyorum ki
eğer bunları yaparsak
13:03
we find that the risingyükselen AfricaAfrika narrativeöykü
248
771040
3216
yükselen Afrika'nın öyküsünün
talih olmadığını göreceğiz.
13:06
is not a flukeşans eseri.
249
774280
1576
13:07
It's a trendakım.
250
775880
1240
Bir trend.
13:09
It's a trendakım, and if we continuedevam et,
if we unleashUnleash our youthgençlik,
251
777720
3816
Bu bir trend ve
bazen geriye gitsek de,
13:13
if we unleashUnleash our womenkadınlar,
252
781560
1336
bazen yana doğru kaysak da,
13:14
we mayMayıs ayı stepadım backwardsgeriye doğru sometimesara sıra,
253
782920
2016
kadınların ve gençliğin gücünü
13:16
we mayMayıs ayı even stepadım sidewaysyana doğru,
254
784960
1896
açığa çıkardığımız sürece,
13:18
but the trendakım is clearaçık.
255
786880
1616
bir trend olacaktır.
13:20
AfricaAfrika will continuedevam et to riseyükselmek.
256
788520
2016
Afrika büyümeye devam edecek.
13:22
And I tell you businesspeopleiş adamları
in the audienceseyirci,
257
790560
3736
Seyircilerin arasındaki iş insanlarına
söylüyorum,
Afrika'ya yatırım yapmanın, bugün veya
yarın için getirisi olmayabilir.
13:26
investmentyatırım in AfricaAfrika is not for todaybugün,
is not for tomorrowyarın,
258
794320
3456
13:29
it's not a short-termkısa dönem thing,
it's a longeruzun termterim thing.
259
797800
3256
Afrika'ya yapılacaklar, uzun vadede bir
yatırımdır.
13:33
But if you are not investedyatırım in AfricaAfrika,
260
801080
2416
Fakat Afrika'ya yatırım yapmazsanız,
13:35
then you will be missingeksik
261
803520
1416
dünyadaki yeni ve en önemli
13:36
one of the mostçoğu importantönemli
emerginggelişmekte olan opportunitiesfırsatlar in the worldDünya.
262
804960
4256
fırsatlardan birini kaçırmış olacaksınız.
13:41
Thank you.
263
809240
1216
Teşekkür Ederim.
13:42
(ApplauseAlkış)
264
810480
2520
Alkışlar
13:51
KellyKelly StoetzelStoetzel: So you mentionedadı geçen
corruptionbozulma in your talk,
265
819227
2669
Kelly Stoetzel: Konuşmanda yolsuzluktan
bahsettin
13:53
and you're knownbilinen, well-knowniyi bilinen
as a stronggüçlü anticorruptionantikorrupsiya fighteravcı.
266
821920
3496
ve yolsuzluğa karşı savaşan,
güçlü, tanınmış bir kişiliksin.
13:57
But that's had consequencessonuçları.
267
825440
2536
Fakat bunun doğurduğu sonuçlar da var.
14:00
People have foughtkavga etti back,
and your motheranne was kidnappedkaçırdı.
268
828000
2936
İnsanlar mücadele verdi ve
senin annen kaçırıldı.
Bununla nasıl başa çıkabildin?
14:02
How have you been handlingkullanma this?
269
830960
1560
14:05
NgoziNgozi Okonjo-IwealaOkonjo-Iweala:
It's been very difficultzor.
270
833280
2176
Ngozi Okonjo-Iweala:
Bu çok zor oldu.
Annemin kaçırılma konusunu açtığın
için teşekkür ederim.
14:07
Thank you for mentioningsöz
the issuekonu of the kidnapadam kaçırma of my motheranne.
271
835480
4336
14:11
It's a very difficultzor subjectkonu.
272
839840
2576
Bu ağır bir mesele.
14:14
But what it meansanlamına geliyor
is that when you fightkavga corruptionbozulma,
273
842440
3856
Fakat yolsuzlukla savaşırken
para çalan insanların ceplerine
14:18
when you touchdokunma the pocketscepler
of people who are stealingçalmak moneypara,
274
846320
3416
dokunduğunuz zaman,
14:21
they don't just keep quietsessiz.
275
849760
1856
sadece susup oturmuyorlar.
14:23
They fightkavga back, and the issuekonu for you
is when they try to intimidatekorkutmak you,
276
851640
3656
Buna karşı koyuyorlar. Burada asıl mesele,
gözünü korkutmaya çalıştıklarında
14:27
do you give up, or do you fightkavga on?
277
855320
3456
mücadele etmeye devam mı edeceksin,
yoksa elini çekecek misin?
14:30
Do you find a way
to staykalmak on and fightkavga back?
278
858800
3136
Ayakta kalmanın bir yolunu bulup
savaşmaya devam edecek misin?
14:33
And the answerCevap that I had
with the teamstakımlar I workedişlenmiş with
279
861960
4256
Ve takımımla beraber bunun cevabını
mücadeleye devam etmek zorundayız
şeklinde verdik.
14:38
is we have to fightkavga on.
280
866240
1776
14:40
We have to createyaratmak those institutionskurumlar.
281
868040
1816
Bu kurumları kurmak zorundayız.
14:41
We have to find waysyolları to stop these people
282
869880
3216
Gelecek mirasımızı sömüren bu insanları
14:45
from takingalma away
the heritagemiras of the futuregelecek.
283
873120
3176
durdurmanın yollarını
bulmak zorundayız.
14:48
And so that's what we did.
284
876320
1896
Ve biz de bunu yaptık.
14:50
And even out of governmenthükümet,
we continueddevam etti to make that pointpuan.
285
878240
3616
Hükümet dışı olsa bile
bunu yapmaya devam ettik.
14:53
In our countriesülkeler, nobodykimse,
nobodykimse is going to fightkavga corruptionbozulma
286
881880
3976
Bizim ülkelerimizde, yolsuzluk için
bizden başka kimse,
14:57
for us but us.
287
885880
1536
hiç kimse savaşmayacak.
14:59
And thereforebu nedenle,
that comesgeliyor with consequencessonuçları,
288
887440
2216
Bu durum bir takım bedeller içeriyor
15:01
and we just have to do the besten iyi we can.
289
889680
1896
ve biz elimizden gelenin en iyisini
yapmalıyız.
15:03
But I thank you and thank TEDTED
for givingvererek us a voiceses
290
891600
3416
Bize, bu insanlara kazanamayacaklarını
ve bizim korkup çekilmeyeceğimizi
söyleme şansı
15:07
to say to those people, you will not winkazanmak,
291
895040
3296
verdiğiniz için size ve
TED'e çok teşekkür ederim.
15:10
and we will not be intimidatedkorkutmak.
292
898360
2336
15:12
Thank you.
293
900720
1216
Teşekkür Ederim.
15:13
(ApplauseAlkış)
294
901960
1216
(Alkışlar)
Kelly Stoetzel: Harika konuşma ve önemli
çalışmalarınız için ben teşekkür ederim.
15:15
KellyKelly StoetzelStoetzel: Thank you so much
for your great talk and importantönemli work.
295
903200
3466
15:18
(ApplauseAlkış)
296
906690
3370
(Alkışlar)
Translated by Zelal Dogan
Reviewed by Suleyman Cengiz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Ngozi Okonjo-Iweala - Economist
Ngozi Okonjo-Iweala is a respected global economist.

Why you should listen

Okonjo-Iweala was the Finance Minister of Nigeria, Africa’s largest economy, from 2003 to 2006, and then briefly the country’s Foreign Affairs Minister, the first woman to hold either position. From 2011 to 2015 she was again named Minister of Finance and Coordinating Minister for the Economy of Nigeria. Between those terms, from 2007 to 2011, she was one of the managing director of the World Bank and a candidate to the organization’s presidency. She is now a senior advisor at financial advisory and asset management firm Lazard, and she chairs the Board of the Global Alliance for Vaccines and Immunization. At the World Bank, she worked for change in Africa and assistance for low-income countries. As Finance Minister, she attacked corruption to make Nigeria more transparent and desirable for investment and jobs, an activism that attracted criticism from circles opposed to reform.

More profile about the speaker
Ngozi Okonjo-Iweala | Speaker | TED.com