TEDxAthens
Tasos Frantzolas: Everything you hear on film is a lie
Tasos Frantzolas: Filmlerde duyduğunuz her şey yalan
Filmed:
Readability: 4.1
1,487,707 views
Ses tasarımı aldatmaca üzerine kurulmuştur -- bir film veya TV dizisi izlediğinizde, neredeyse duyduğunuz her ses taklittir. Bu yoğun ses konuşmasında, Tasos Frantzolas, hikâye anlatmadaki sesin görevini keşfediyor ve beynimizin duyduklarımızdan ne kadar kolay bir şekilde aldatıldığını kanıtlıyor.
Tasos Frantzolas - Entrepreneur
Tasos Frantzolas lives and creates at the intersection of audio and technology. Full bio
Tasos Frantzolas lives and creates at the intersection of audio and technology. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
I want to start by doing an experiment.
0
952
2524
Bir deneyle başlamak istiyorum.
00:16
I'm going to play three videos
of a rainy day.
of a rainy day.
1
4857
3450
Yağmurlu bir günden üç video izleteceğim.
00:20
But I've replaced the audio
of one of the videos,
of one of the videos,
2
8935
3884
Ama videolardan birinin sesini,
00:24
and instead of the sound of rain,
3
12843
2374
yağmur sesi yerine
00:27
I've added the sound of bacon frying.
4
15241
3068
domuz eti kızartma sesiyle değiştirdim.
00:31
So I want you think carefully
which one the clip with the bacon is.
which one the clip with the bacon is.
5
19137
3972
Hangisinin domuz eti olduğunu bulmanız
için dikkatli düşünmenizi istiyorum.
için dikkatli düşünmenizi istiyorum.
00:35
(Rain falls)
6
23695
1912
(Yağmur sesi)
00:39
(Rain falls)
7
27394
1906
(Yağmur sesi)
00:43
(Rain falls)
8
31627
1905
(Yağmur sesi)
00:52
All right.
9
40611
1282
Pekâlâ.
00:55
Actually, I lied.
10
43064
2574
Aslında, yalan söyledim.
00:57
They're all bacon.
11
45662
1270
Hepsi domuz eti.
00:58
(Bacon sizzles)
12
46956
1575
(Domuz eti cızırdaması)
01:04
(Applause)
13
52276
2027
(Alkış sesi)
01:09
My point here isn't really
to make you hungry
to make you hungry
14
57216
3273
Buradaki gerçek amacım sizi her yağmur
sahnesi gördüğünüzde,
sahnesi gördüğünüzde,
01:12
every time you see a rainy scene,
15
60513
1649
acıktırmak değil,
01:14
but it's to show that our brains
are conditioned to embrace the lies.
are conditioned to embrace the lies.
16
62186
5920
beyinlerimizin yalanları kabul etmeye
uygun olduğunu göstermek.
uygun olduğunu göstermek.
01:20
We're not looking for accuracy.
17
68696
2098
Doğruluğa bakmıyoruz.
01:23
So on the subject of deception,
18
71754
2785
Bu yüzden aldatma konusunda,
01:26
I wanted to quote one
of my favorite authors.
of my favorite authors.
19
74563
3363
en sevdiğim yazarlardan birinden
alıntı yapmak istedim.
alıntı yapmak istedim.
01:29
In "The Decay of Lying,"
Oscar Wilde establishes the idea
Oscar Wilde establishes the idea
20
77950
6949
''The Decay of Lying''
(Yalancılık Sanatı)'de Oscar Wilde,
(Yalancılık Sanatı)'de Oscar Wilde,
01:36
that all bad art comes from copying
nature and being realistic;
nature and being realistic;
21
84923
5609
tüm kötü sanatların doğayı
kopyalamak ve gerçekçi olmaktan;
kopyalamak ve gerçekçi olmaktan;
01:43
and all great art comes
from lying and deceiving,
from lying and deceiving,
22
91096
5244
tüm harika sanatların da
yalan ve aldatmaktan,
yalan ve aldatmaktan,
01:49
and telling beautiful, untrue things.
23
97030
3033
güzel ve doğru olmayan şeyler
söylemekten geldiğini kanıtlıyor.
söylemekten geldiğini kanıtlıyor.
01:52
So when you're watching a movie
24
100087
3914
Yani bir film izlediğinizde
01:56
and a phone rings,
25
104890
1512
ve filmde telefon çaldığında,
01:58
it's not actually ringing.
26
106426
2002
aslında telefon çalmıyor.
02:00
It's been added later
in postproduction in a studio.
in postproduction in a studio.
27
108942
4254
Bu ses, bir stüdyoda prodüksiyon
sonrasında eklenmiştir.
sonrasında eklenmiştir.
02:05
All of the sounds you hear are fake.
28
113220
2854
Duyduğunuz hiçbir ses gerçek değil.
02:08
Everything, apart from the dialogue,
29
116098
1810
Konuşmalar haricinde
02:09
is fake.
30
117932
1154
her şey sahtedir.
02:11
When you watch a movie and you see
a bird flapping its wings --
a bird flapping its wings --
31
119110
3660
Film izlerken bir kuşun kanatlarını
çırptığını gördüğünüzde--
çırptığını gördüğünüzde--
02:14
(Wings flap)
32
122794
2021
(Kanat çırpma sesi)
02:18
They haven't really recorded the bird.
33
126141
2263
Aslında kuşun sesini kaydetmediler.
02:20
It sounds a lot more realistic
if you record a sheet
if you record a sheet
34
128428
4994
Bir kâğıdı veya sallanan mutfak
eldivenini kaydederseniz,
eldivenini kaydederseniz,
02:25
or shaking kitchen gloves.
35
133446
1552
bu daha gerçekçi gelir.
02:27
(Flaps)
36
135022
2352
(Kanat çırpma sesleri)
02:30
The burning of a cigarette up close --
37
138849
2943
Sigaranın tütmesine yakından
bakacak olursak --
bakacak olursak --
02:33
(Cigarette burns)
38
141816
1997
(Sigara tütme sesi)
02:37
It actually sounds a lot more authentic
39
145351
2751
Eğer küçük bir Saran Wrap topunu alıp
02:40
if you take a small Saran Wrap ball
40
148126
2845
bırakırsanız, aslında bundan daha gerçekçi
02:42
and release it.
41
150995
1218
bir ses çıkar.
02:44
(A Saran Warp ball being released)
42
152237
3143
(Bir Saran Wrap topunun bırakılma sesi)
02:47
Punches?
43
155869
1403
Yumruklar?
02:49
(Punch)
44
157296
1522
(Yumruk sesi)
02:50
Oops, let me play that again.
45
158842
1932
Hoop, tekrar oynatayım.
02:52
(Punch)
46
160798
1199
(Yumruk sesi)
02:54
That's often done by sticking
a knife in vegetables,
a knife in vegetables,
47
162535
3736
Bu ses sık sık meyvelere, genelde lahanaya
02:58
usually cabbage.
48
166295
1422
bıçak batırarak çıkartılır.
03:00
(Cabbage stabbed with a knife)
49
168661
1452
(Lahanaya bıçak batırma sesi)
03:02
The next one -- it's breaking bones.
50
170788
2964
Sıradaki -- kemik kırma sesi.
03:05
(Bones break)
51
173776
2225
(Kemik kırılma sesi)
03:08
Well, no one was really harmed.
52
176670
2334
Aslında kimse gerçekten zarar görmedi.
03:11
It's actually ...
53
179028
1400
Bu aslında ...
03:13
breaking celery or frozen lettuce.
54
181163
3255
kereviz veya donmuş marul kırma sesi.
03:16
(Breaking frozen lettuce or celery)
55
184442
2041
(Kereviz veya donmuş marul kırma sesi)
03:18
(Laughter)
56
186947
1232
(Gülme sesi)
03:21
Making the right sounds
is not always as easy
is not always as easy
57
189253
4715
Doğru sesleri çıkarmak her zaman
süpermarkete gidip
03:25
as a trip to the supermarket
58
193992
1907
03:27
and going to the vegetable section.
59
195923
2696
meyve bölümüne geçmek kadar
kolay değildir.
kolay değildir.
03:30
But it's often a lot more
complicated than that.
complicated than that.
60
198643
2375
Ama bu genellikle daha karışıktır.
03:33
So let's reverse-engineer together
61
201042
3023
Hadi ses efektinin oluşumunu
03:36
the creation of a sound effect.
62
204089
2324
birlikte tekrar inceleyelim.
03:38
One of my favorite stories
comes from Frank Serafine.
comes from Frank Serafine.
63
206437
3349
En sevdiğim hikâyelerden biri
Frank Serafine'nin.
Frank Serafine'nin.
03:41
He's a contributor to our library,
64
209810
1851
Kütüphanemizin bir yazarı ve
03:43
and a great sound designer for "Tron"
and "Star Trek" and others.
and "Star Trek" and others.
65
211685
3562
''Tron'', ''Star Trek'' (Uzay Yolu) ve
diğer filmlerin büyük ses tasarımcısı.
diğer filmlerin büyük ses tasarımcısı.
03:48
He was part of the Paramount team
that won the Oscar for best sound
that won the Oscar for best sound
66
216291
5258
''The Hunt for Red October''
(Kızıl Ekim) ile en iyi ses Oscar'ını alan
(Kızıl Ekim) ile en iyi ses Oscar'ını alan
03:53
for "The Hunt for Red October."
67
221573
1931
Paramount ekibindeydi.
03:55
In this Cold War classic, in the '90s,
68
223528
3390
90'larda, bu Soğuk Savaş klasiğinde,
03:58
they were asked to produce the sound
of the propeller of the submarine.
of the propeller of the submarine.
69
226942
4785
denizaltı çarkı sesi üretmeleri istendi.
04:03
So they had a small problem:
70
231751
1345
Ama bir problemleri vardı:
04:05
they couldn't really find
a submarine in West Hollywood.
a submarine in West Hollywood.
71
233120
3520
Batı Hollywood'da bir
denizaltı bulamadılar.
denizaltı bulamadılar.
04:08
So basically, what they did is,
72
236664
3658
Bu yüzden yaptıkları şey şuydu,
04:12
they went to a friend's swimming pool,
73
240346
3355
bir arkadaşlarının yüzme havuzuna gittiler
04:15
and Frank performed
a cannonball, or bomba.
a cannonball, or bomba.
74
243725
4535
ve Frank gülle veya bombalama şeklinde
havuza atladı.
havuza atladı.
04:21
They placed an underwater mic
75
249069
2196
Suyun altına su altı mikrofonu,
04:23
and an overhead mic
outside the swimming pool.
outside the swimming pool.
76
251289
2776
dışına da mikrofon koydular.
04:26
So here's what the underwater
mic sounds like.
mic sounds like.
77
254089
3253
Su altı mikrofonundan böyle
ses geliyordu.
ses geliyordu.
04:29
(Underwater plunge)
78
257366
1535
(Su altı dalış sesi)
04:31
Adding the overhead mic,
79
259608
1506
Mikrofon sesini ekledikten sonra,
04:33
it sounded a bit like this:
80
261138
1953
böyle bir ses oluştu.
04:35
(Water splashes)
81
263115
2375
(Su sıçrama sesi)
04:37
So now they took the sound
and pitched it one octave down,
and pitched it one octave down,
82
265514
4447
Böylece şimdi, kaydı yavaşlatır gibi,
04:41
sort of like slowing down a record.
83
269985
2476
sesi bir oktav aşağı aldılar.
04:44
(Water splashes at lower octave)
84
272850
2416
(Daha düşük oktavda su sıçrama sesi)
04:47
And then they removed
a lot of the high frequencies.
a lot of the high frequencies.
85
275929
2768
Ve daha sonra bir sürü yüksek
frekansı çıkardılar.
frekansı çıkardılar.
04:50
(Water splashes)
86
278721
2275
(Su sıçrama sesi)
04:53
And pitched it down another octave.
87
281020
2056
Ve bir oktav daha düşürdüler.
04:56
(Water splashes at lower octave)
88
284314
2288
(Daha düşük oktavda su sıçrama sesi)
04:58
And then they added
a little bit of the splash
a little bit of the splash
89
286626
2506
Ve daha sonra biraz da
05:01
from the overhead microphone.
90
289156
2284
su üstündeki mikrofondan ses eklediler.
05:03
(Water splashes)
91
291464
3165
(Su sıçrama sesi)
05:06
And by looping and repeating that sound,
92
294653
2538
Ve o sesi bağlayıp tekrar ederek,
05:09
they got this:
93
297215
1190
bunu elde ettiler:
05:10
(Propeller churns)
94
298429
2841
(Çark köpürtme sesi)
05:16
So, creativity and technology put together
in order to create the illusion
in order to create the illusion
95
304463
6528
Yani, suyun içinde olduğumuzu
hissettirmek için
hissettirmek için
05:23
that we're inside the submarine.
96
311015
3171
yaratıcılık ve teknoloji birleşti.
05:26
But once you've created your sounds
97
314868
3361
Ama bir kere seslerini yaratıp
05:30
and you've synced them to the image,
98
318253
2394
onları görüntüye eş zamanladığınızda,
05:32
you want those sounds to live
in the world of the story.
in the world of the story.
99
320671
4051
o seslerin masal dünyasında
yaşamasını istiyorsunuz.
yaşamasını istiyorsunuz.
05:37
And one the best ways to do
that is to add reverb.
that is to add reverb.
100
325397
4034
Ve yapılabilecek en iyi şey,
yankı eklemek.
yankı eklemek.
05:41
So this is the first audio tool
I want to talk about.
I want to talk about.
101
329997
2615
Bu hakkında konuşmak
istediğim ilk ses aracı.
istediğim ilk ses aracı.
05:45
Reverberation, or reverb,
is the persistence of the sound
is the persistence of the sound
102
333198
5122
Yankılama veya yankı, ses bittikten sonra
05:50
after the original sound has ended.
103
338344
1931
sesin devam etmesidir.
05:52
So it's sort of like the --
104
340299
2568
Yani bu --
05:54
all the reflections from the materials,
105
342891
3036
sesin etrafındaki materyallerden,
objelerden ve duvarlardan
objelerden ve duvarlardan
05:57
the objects and the walls
around the sound.
around the sound.
106
345951
2887
gelen tüm yansımalar gibi.
06:00
Take, for example, the sound of a gunshot.
107
348862
2212
Örneğin, bir silah sesini düşünün.
06:03
The original sound is less
than half a second long.
than half a second long.
108
351098
3002
Sesin aslı, yarım saniyeden
daha kısa sürüyor.
daha kısa sürüyor.
06:08
(Gunshot)
109
356138
1150
(Silah sesi)
06:09
By adding reverb,
110
357747
1689
Yankı ekleyerek,
06:11
we can make it sound like
it was recorded inside a bathroom.
it was recorded inside a bathroom.
111
359460
3217
sanki banyoda kaydedilmiş gibi
bir ses yaratabiliriz.
bir ses yaratabiliriz.
06:15
(Gunshot reverbs in bathroom)
112
363470
1563
(Banyoda yankılanan silah sesi)
06:17
Or like it was recorded
inside a chapel or a church.
inside a chapel or a church.
113
365057
3505
Veya sanki bir tapınak yada kilisede
kaydedilmiş gibi.
kaydedilmiş gibi.
06:20
(Gunshot reverbs church)
114
368887
1553
(Kilisede yankılanan silah sesi)
06:23
Or in a canyon.
115
371043
2004
Veya bir vadide.
06:26
(Gunshot reverbs in canyon)
116
374199
1761
(Vadide yankılanan silah sesi)
06:27
So reverb gives us a lot of information
117
375984
2653
Yani yankı bize dinleyici
ve sesin asıl kaynağı
ve sesin asıl kaynağı
06:30
about the space between the listener
and the original sound source.
and the original sound source.
118
378661
4930
arasındaki mesafe hakkında
bir sürü bilgi verir.
bir sürü bilgi verir.
06:35
If the sound is the taste,
119
383615
2109
Eğer ses bir lezzet sesiyse,
06:37
then reverb is sort of like
the smell of the sound.
the smell of the sound.
120
385748
4184
o zaman yankı sesin kokusu gibidir.
06:42
But reverb can do a lot more.
121
390309
2158
Ama yankı daha fazlasını yapabilir.
06:44
Listening to a sound
with a lot less reverberation
with a lot less reverberation
122
392491
3910
Ekranda olan eylemden çok daha az
yankılama yapılmış
yankılama yapılmış
06:48
than the on-screen action
123
396425
2083
bir sesi dinlemek,
06:50
is going to immediately signify to us
124
398532
3020
bize anında, ekrandaki eylemde olmayan
06:53
that we're listening to a commentator,
125
401576
2643
bir spikeri dinlediğimizi
06:56
to an objective narrator that's not
participating in the on-screen action.
participating in the on-screen action.
126
404243
4791
gösterir.
07:02
Also, emotionally intimate
moments in cinema
moments in cinema
127
410471
4191
Ayrıca, sinemada duygusal yakın anlar
07:06
are often heard with zero reverb,
128
414686
1947
genellikle yankısız duyulur,
07:08
because that's how it would sound
if someone was speaking inside our ear.
if someone was speaking inside our ear.
129
416657
3970
çünkü eğer biri kulağımızın içine
konuşsaydı, öyle duyulurdu.
konuşsaydı, öyle duyulurdu.
07:13
On the completely other side,
130
421024
1961
Tamamen diğer açıdan bakacak olursak,
07:15
adding a lot of reverb to a voice
131
423009
2496
sese çok fazla yankı eklenirse bu bize
07:17
is going to make us think
that we're listening to a flashback,
that we're listening to a flashback,
132
425529
3377
geçmişi dinlediğimizi,
07:21
or perhaps that we're inside
the head of a character
the head of a character
133
429637
3309
muhtemelen karakterin kafasında olduğumuzu
07:25
or that we're listening
to the voice of God.
to the voice of God.
134
433946
2476
veya Tanrı'nın sesini dinlediğimizi
düşündürür.
düşündürür.
07:28
Or, even more powerful in film,
135
436446
2262
Hatta daha filmde daha etkilisini,
07:30
Morgan Freeman.
136
438732
1487
Morgan Freeman'ı.
07:32
(Laughter)
137
440243
1284
(Gülme sesi)
07:33
So --
138
441551
1167
Yani --
07:34
(Applause)
139
442742
2230
(Alkış sesi)
07:37
But what are some other tools or hacks
140
445502
3871
Ya ses tasarımcılarının kullandığı
07:41
that sound designers use?
141
449397
1860
diğer araçlar veya hack'ler nelerdir?
07:44
Well, here's a really big one.
142
452186
2303
İşte, burada gerçekten büyük bir tanesi.
07:51
It's silence.
143
459901
1297
Sessizlik.
07:53
A few moments of silence
is going to make us pay attention.
is going to make us pay attention.
144
461807
3604
Birkaç saniyelik sessizlik bizi
dikkat ettirecektir.
dikkat ettirecektir.
07:57
And in the Western world,
145
465881
2440
Ve Batı dünyasında,
08:00
we're not really used to verbal silences.
146
468345
2123
fiilen sessizliğe alışkın değiliz.
08:02
They're considered awkward or rude.
147
470492
3029
Bu garip veya kaba olarak kabul ediliyor.
08:06
So silence preceding verbal communication
148
474537
3573
Yani sözlü iletişim öncesindeki sessizlik
08:11
can create a lot of tension.
149
479021
2060
büyük bir stres yaratabilir.
08:13
But imagine a really big Hollywood movie,
150
481105
3705
Ama bir sürü patlamanın ve
otomatik silahların olduğu
otomatik silahların olduğu
08:16
where it's full of explosions
and automatic guns.
and automatic guns.
151
484834
4344
büyük bir Hollywood filmi düşünün.
08:22
Loud stops being loud
anymore, after a while.
anymore, after a while.
152
490389
3595
Gürültü bir süre sonra gürültü
olmaktan çıkıyor.
olmaktan çıkıyor.
08:26
So in a yin-yang way,
153
494008
1944
Yin-yang teorisine göre
08:27
silence needs loudness
and loudness needs silence
and loudness needs silence
154
495976
3137
her ikisinin de işe yaraması için
08:31
for either of them to have any effect.
155
499137
2398
sessizliğin gürültüye, gürültünün de
sessizliğe ihtiyacı vardır.
sessizliğe ihtiyacı vardır.
08:34
But what does silence mean?
156
502350
1377
Fakat sessizlik ne demek?
08:35
Well, it depends how
it's used in each film.
it's used in each film.
157
503751
2938
Bu filmde nasıl kullanıldığına
göre değişir.
göre değişir.
08:39
Silence can place us inside
the head of a character
the head of a character
158
507416
3179
Sessizlik bizi karakterin kafasına koyar
08:42
or provoke thought.
159
510619
1618
veya düşündürür.
08:44
We often relate silences with ...
160
512261
3053
Genellikle sessizliği...
08:48
contemplation,
161
516654
1318
düşünme,
08:50
meditation,
162
518558
1257
meditasyon,
08:53
being deep in thought.
163
521185
1567
derin düşüncelerde olmayla
ilişkilendiririz.
ilişkilendiririz.
08:56
But apart from having one meaning,
164
524569
3102
Ama tek anlamı olmak dışında
08:59
silence becomes a blank canvas
165
527695
2170
sessizlik, izleyicinin kendi düşüncelerini
09:01
upon which the viewer is invited
to the paint their own thoughts.
to the paint their own thoughts.
166
529889
4525
çizmeye davet edildiği bomboş
bir sayfa hâline geliyor.
bir sayfa hâline geliyor.
09:06
But I want to make it clear:
there is no such thing as silence.
there is no such thing as silence.
167
534962
3676
Bunu daha açık bir hâle getirmek
istiyorum: Sessizlik diye bir şey yoktur.
istiyorum: Sessizlik diye bir şey yoktur.
09:11
And I know this sounds like the most
pretentious TED Talk statement ever.
pretentious TED Talk statement ever.
168
539192
4445
Ve biliyorum ki bu kulağa en iddialı
TED konuşması cümlesi gibi geliyor.
TED konuşması cümlesi gibi geliyor.
09:16
But even if you were to enter
a room with zero reverberation
a room with zero reverberation
169
544835
5305
Ama yansımanın ve dış seslerin
09:22
and zero external sounds,
170
550164
2065
hiç olmadığı odaya girseniz bile,
09:24
you would still be able to hear
the pumping of your own blood.
the pumping of your own blood.
171
552253
3117
yine de kalbinizin kan pompalama
sesini duyabilirsiniz.
sesini duyabilirsiniz.
09:28
And in cinema, traditionally,
there was never a silent moment
there was never a silent moment
172
556004
4317
Ve sinemada, geleneksel olarak,
projektör yüzünden
projektör yüzünden
09:32
because of the sound of the projector.
173
560345
1920
asla sessiz bir an olmaz.
09:34
And even in today's Dolby world,
174
562716
2447
Ve bugünün Dolby dünyasında bile
09:38
there's not really any moment of silence
if you listen around you.
if you listen around you.
175
566034
3281
etrafınızı dinlerseniz sessiz
bir an yoktur.
bir an yoktur.
09:42
There's always some sort of noise.
176
570485
2225
Her zaman bir çeşit gürültü vardır.
09:44
Now, since there's no such
thing as silence,
thing as silence,
177
572734
2927
Şimdi, sessizlik diye bir şey
olmadığına göre,
olmadığına göre,
09:47
what do filmmakers
and sound designers use?
and sound designers use?
178
575685
3571
film yapımcıları ve ses tasarımcıları
ne kullanıyorlar?
ne kullanıyorlar?
09:51
Well, as a synonym,
they often use ambiences.
they often use ambiences.
179
579280
4496
Eş anlamlısı olan,
ambiyansı kullanıyorlar.
ambiyansı kullanıyorlar.
09:56
Ambiences are the unique background sounds
180
584307
3869
Ambiyanslar, her noktaya özel
10:00
that are specific to each location.
181
588200
3048
eşsiz arka plan sesleridir.
10:03
Each location has a unique sound,
182
591272
1849
Her mekânın eşsiz bir sesi vardır
10:05
and each room has a unique sound,
183
593145
1976
ve her odanın da oda tonu denen
10:07
which is called room tone.
184
595145
1573
eşsiz bir sesi vardır.
10:08
So here's a recording
of a market in Morocco.
of a market in Morocco.
185
596742
2423
İşte Fas'ta bir marketin ses kayıtları.
10:11
(Voices, music)
186
599189
2940
(Sesler ve müzik sesi)
10:17
And here's a recording
of Times Square in New York.
of Times Square in New York.
187
605470
2768
Ve burada da New York
Times Meydanı'nın ses kayıtları.
Times Meydanı'nın ses kayıtları.
10:20
(Traffic sounds, car horns, voices)
188
608843
4523
(Trafik sesleri, korna sesleri, sesler)
10:27
Room tone is the addition of all
the noises inside the room:
the noises inside the room:
189
615449
3622
Oda tonu, odanın içindeki
her sesin toplamıdır:
her sesin toplamıdır:
10:31
the ventilation, the heating, the fridge.
190
619095
2389
Havalandırma, ısıtıcı, buzdolabı.
10:33
Here's a recording
of my apartment in Brooklyn.
of my apartment in Brooklyn.
191
621508
2911
Brooklyn'deki dairemin ses kayıtları.
10:36
(You can hear the ventilation, the boiler,
the fridge and street traffic)
the fridge and street traffic)
192
624443
4878
[Havalandırmayı, su ısıtıcısını,
buzdolabını ve trafiği duyabilirsiniz]
buzdolabını ve trafiği duyabilirsiniz]
10:47
Ambiences work in a most primal way.
193
635422
4304
Ambiyanslar en temel şekilde çalışırlar.
10:52
They can speak directly
to our brain subconsciously.
to our brain subconsciously.
194
640718
2854
Bilinçaltından beynimizle
direkt olarak konuşabilirler.
direkt olarak konuşabilirler.
10:56
So, birds chirping outside your window
may indicate normality,
may indicate normality,
195
644538
5849
Yani, kuşların camınızın dışında
cıvıldaması normal gelebilir,
cıvıldaması normal gelebilir,
11:02
perhaps because, as a species,
196
650937
2791
belki de bu, bir tür olarak,
11:05
we've been used to that sound
every morning for millions of years.
every morning for millions of years.
197
653752
4137
milyonlarca yıldır her sabah bu sesi
duymaya alışkın olduğumuzdandır.
duymaya alışkın olduğumuzdandır.
11:10
(Birds chirp)
198
658360
3943
(Kuş cıvıldama sesi)
11:17
On the other hand, industrial sounds
have been introduced to us
have been introduced to us
199
665839
3641
Diğer açıdan, endüstriyel sesler
bize biraz daha
bize biraz daha
11:21
a little more recently.
200
669504
1491
yakın zamanda tanıtıldı.
11:23
Even though I really like
them personally --
them personally --
201
671969
2058
Kişisel olarak sevsem de --
11:26
they've been used by one
of my heroes, David Lynch,
of my heroes, David Lynch,
202
674051
2413
kahramanlarımın biri David Lynch ve
onun ses tasarımcısı Alan Splet
tarafından kullanıyor --
tarafından kullanıyor --
11:28
and his sound designer, Alan Splet --
203
676488
1935
11:30
industrial sounds often carry
negative connotations.
negative connotations.
204
678447
2562
endüstriyel sesler genellikle
olumsuz yan anlam taşırlar.
olumsuz yan anlam taşırlar.
11:33
(Machine noises)
205
681033
2754
(Makine sesleri)
11:40
Now, sound effects can tap
into our emotional memory.
into our emotional memory.
206
688092
4856
Şimdi, ses efektleri duygusal hafızamızla
bağlantı kurabilirler.
bağlantı kurabilirler.
11:46
Occasionally, they can be so significant
207
694869
2357
Zaman zaman, bir filmdeki karakter
11:49
that they become a character in a movie.
208
697250
2574
olabilecek kadar önemli olabilirler.
11:52
The sound of thunder may indicate
divine intervention or anger.
divine intervention or anger.
209
700569
4605
Yıldırım sesi kutsal bir müdahale veya
öfkenin işareti olabilir.
öfkenin işareti olabilir.
11:58
(Thunder)
210
706373
2965
(Yıldırım sesi)
12:03
Church bells can remind us
of the passing of time,
of the passing of time,
211
711957
3975
Kilise çanı bize zamanın geçtiğini
veya belki de
veya belki de
12:07
or perhaps our own mortality.
212
715956
1905
ölümlü olduğumuzu hatırlatabilir.
12:11
(Bells ring)
213
719827
3514
(Çan sesi)
12:19
And breaking of glass can
indicate the end of a relationship
indicate the end of a relationship
214
727773
4490
Ve bardak kırmak, bir ilişkinin veya
bir arkadaşlığın biteceğinin
bir arkadaşlığın biteceğinin
12:24
or a friendship.
215
732287
1228
işareti olabilir.
12:26
(Glass breaks)
216
734390
1801
(Bardak kırılma sesi)
12:28
Scientists believe that dissonant sounds,
217
736788
3553
Bilim insanları, ahenksiz seslerin,
12:32
for example, brass or wind
instruments played very loud,
instruments played very loud,
218
740365
4771
örneğin, nefesli veya üflemeli çalgıların
yüksek sesli çalınmasının bize,
yüksek sesli çalınmasının bize,
12:38
may remind us of animal howls in nature
219
746438
4444
doğadaki hayvanların ulumalarını
hatırlatabileceğini ve böylelikle
hatırlatabileceğini ve böylelikle
12:42
and therefore create a sense
of irritation or fear.
of irritation or fear.
220
750906
3127
rahatsızlık veya korku duygusu
yaratabileceğine inanıyorlar.
yaratabileceğine inanıyorlar.
12:46
(Brass and wind instruments play)
221
754506
2931
(Nefesli ve üflemeli çalgı sesi)
12:52
So now we've spoken
about on-screen sounds.
about on-screen sounds.
222
760714
3172
Ekrandaki sesler hakkında konuşmuş olduk.
12:56
But occasionally, the source
of a sound cannot be seen.
of a sound cannot be seen.
223
764298
4633
Ama zaman zaman, sesin kaynağı görülemez.
13:00
That's what we call offscreen sounds,
224
768955
2524
Buna ekran dışı sesler veya
13:03
or "acousmatic."
225
771503
1448
''akuzmatik'' ses deriz.
13:05
Acousmatic sounds --
226
773641
1634
Akuzmatik sesler --
13:07
well, the term "acousmatic" comes
from Pythagoras in ancient Greece,
from Pythagoras in ancient Greece,
227
775887
5033
''akuzmatik'' terimi, disiplinine göre
kendini ortaya çıkarmayan,
kendini ortaya çıkarmayan,
13:12
who used to teach behind
a veil or curtain for years,
a veil or curtain for years,
228
780944
3591
perde veya peçe arkasından
yıllarca eğitim veren
yıllarca eğitim veren
13:16
not revealing himself to his disciples.
229
784559
3190
antik Yunan'daki Pisagor'dan gelir.
13:19
I think the mathematician
and philosopher thought that,
and philosopher thought that,
230
787773
2788
Bence matematikçi filozof,
13:23
in that way,
231
791727
1151
öğrencileri,
13:25
his students might focus
more on the voice,
more on the voice,
232
793584
4037
onun konuşurkenki görüntüsü yerine,
13:29
and his words and its meaning,
233
797645
1964
sesine, sözlerine ve
13:31
rather than the visual of him speaking.
234
799633
3170
söylediklerini anlamaya daha iyi
odaklanabileceklerini düşündü.
odaklanabileceklerini düşündü.
13:34
So sort of like the Wizard of Oz,
235
802827
2699
Yani Wizard of Oz (Oz Büyücüsü) veya
13:37
or "1984's" Big Brother,
236
805550
4814
1984'lerin "Big Brother"
(Büyük Birader)'ı gibi,
(Büyük Birader)'ı gibi,
13:42
separating the voice from its source,
237
810388
3266
sesi kaynağından,
13:45
separating cause and effect
238
813678
1891
sebep-sonucu da birbirinden ayırarak,
13:48
sort of creates a sense
of ubiquity or panopticism,
of ubiquity or panopticism,
239
816379
3795
bir tür aynı anda her yerde bulunma veya
izleniyormuş hissi yaratıyor
izleniyormuş hissi yaratıyor
13:52
and therefore, authority.
240
820198
2080
ve böylelikle, otorite oluşturuyor.
13:55
There's a strong tradition
of acousmatic sound.
of acousmatic sound.
241
823156
3061
Akuzmatik sesin güçlü
bir geleneği vardır.
bir geleneği vardır.
13:59
Nuns in monasteries in Rome and Venice
used to sing in rooms
used to sing in rooms
242
827129
6610
Roma ve Venedik'teki
manastırlardaki rahibeler,
manastırlardaki rahibeler,
14:05
up in galleries close to the ceiling,
243
833763
3859
tavana yakın galerilerde şarkı söylerek,
14:09
creating the illusion that we're listening
to angels up in the sky.
to angels up in the sky.
244
837646
3940
gökyüzündeki melekleri dinliyormuşuz
hissi yarattılar.
hissi yarattılar.
14:14
Richard Wagner famously
created the hidden orchestra
created the hidden orchestra
245
842390
3690
Richard Wagner herkes tarafından bilinen,
izleyici ve sahne arasında
izleyici ve sahne arasında
14:18
that was placed in a pit
between the stage and the audience.
between the stage and the audience.
246
846104
3836
bir çukurda, gizli bir orkestra oluşturdu.
14:21
And one of my heroes, Aphex Twin,
famously hid in dark corners of clubs.
famously hid in dark corners of clubs.
247
849964
5043
Kahramanlarımdan biri, Aphex Twin,
kulüplerin karanlık köşelerinde
kulüplerin karanlık köşelerinde
mükemmel bir şekilde saklandı.
14:27
I think what all these masters knew
is that by hiding the source,
is that by hiding the source,
248
855420
4743
Sanırım tüm bu üstadların bildiği şey,
kaynağı saklayarak
kaynağı saklayarak
14:32
you create a sense of mystery.
249
860187
1663
gizem hissi yaratıyorsunuz.
14:33
This has been seen
in cinema over and over,
in cinema over and over,
250
861874
2069
Bu sinemada Hitchcock'la ve
14:35
with Hitchcock,
and Ridley Scott in "Alien."
and Ridley Scott in "Alien."
251
863967
3080
''Alien" (Yaratık)'daki'' Ridley Scott'la
tekrar tekrar görüldü.
tekrar tekrar görüldü.
14:39
Hearing a sound without knowing its source
252
867071
2392
Kaynağını bilmeden bir ses duymak
14:41
is going to create some sort of tension.
253
869487
3225
bir tür heyecan yaratacaktır.
14:46
Also, it can minimize certain visual
restrictions that directors have
restrictions that directors have
254
874530
5614
Ayrıca, bu yönetmenlerin sahip olduğu
bazı görüşsel sınırlamaları en aza indirir
bazı görüşsel sınırlamaları en aza indirir
14:52
and can show something
that wasn't there during filming.
that wasn't there during filming.
255
880168
3690
ve film çekimi sırasında orada olmayan
bir şeyi orada gibi gösterebilir.
bir şeyi orada gibi gösterebilir.
14:55
And if all this sounds
a little theoretical,
a little theoretical,
256
883882
2085
Ve eğer tüm bu sesler biraz teorikse
14:57
I wanted to play a little video.
257
885991
2406
küçük bir video izletmek istiyorum.
15:01
(Toy squeaks)
258
889289
2527
(Oyuncak gıcırtısı sesi)
15:04
(Typewriter)
259
892383
2651
(Daktilo sesi)
15:07
(Drums)
260
895761
2506
(Davul sesi)
15:11
(Ping-pong)
261
899164
2321
(Masa tenisi sesi)
15:14
(Knives being sharpened)
262
902484
2960
(Bıçak bilenme sesi)
15:17
(Record scratches)
263
905786
3046
(Scratch kayıt sesi)
15:21
(Saw cuts)
264
909405
1186
(Testere kesme sesi)
15:22
(Woman screams)
265
910615
1457
(Kadın çığlık sesi)
15:24
What I'm sort of trying
to demonstrate with these tools
to demonstrate with these tools
266
912663
3795
Bu araçlarla kanıtlamaya çalıştığım şey
15:29
is that sound is a language.
267
917930
2189
sesin bir dil olduğudur.
15:32
It can trick us by transporting
us geographically;
us geographically;
268
920516
3142
Bizi coğrafi olarak taşıyarak
kandırabilir;
kandırabilir;
15:36
it can change the mood;
269
924571
1516
modumuzu değiştirebilir,
15:38
it can set the pace;
270
926579
1421
tempoyu ayarlayabilir;
15:41
it can make us laugh
or it can make us scared.
or it can make us scared.
271
929482
3454
bizi güldürebilir veya korkutabilir.
15:46
On a personal level, I fell
in love with that language
in love with that language
272
934698
3350
Kişisel açıdan, yıllar önce bu dile
15:50
a few years ago,
273
938072
1317
âşık oldum,
15:51
and somehow managed to make it
into some sort of profession.
into some sort of profession.
274
939413
4607
ve bir şekilde bunu bir tür
mesleğe çevirdim.
mesleğe çevirdim.
15:57
And I think with our work
through the sound library,
through the sound library,
275
945274
3226
Ve bence ses kütüphanelerindeki işimizle,
16:00
we're trying to kind of expand
the vocabulary of that language.
the vocabulary of that language.
276
948524
5796
bu dilin kelime dağarcığını
genişletmeye çalışıyoruz.
genişletmeye çalışıyoruz.
16:07
And in that way, we want
to offer the right tools
to offer the right tools
277
955797
3482
Ve bu açıdan, ses tasarımcılarına,
16:11
to sound designers,
278
959303
1640
film yapımcılarına,
16:12
filmmakers,
279
960967
1348
bilgisayar oyunu ve
16:14
and video game and app designers,
280
962339
1835
uygulama yapımcılarına,
16:16
to keep telling even better stories
281
964748
3135
daha iyi hikâyeler anlatabilmeleri ve
daha güzel yalanlar
daha güzel yalanlar
16:20
and creating even more beautiful lies.
282
968382
2732
üretebilmeleri için
doğru araçlar sunuyoruz.
doğru araçlar sunuyoruz.
Dinlediğiniz için teşekkürler.
16:23
So thanks for listening.
283
971138
1287
16:24
(Applause)
284
972449
3519
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Tasos Frantzolas - EntrepreneurTasos Frantzolas lives and creates at the intersection of audio and technology.
Why you should listen
Tasos Frantzolas is a Greek entrepreneur with roots in sound design and music. He is best known as the founder of Soundsnap.com, a sound effects and music library with over one million users and top clients such as HBO, Vice, Apple, NASA, Konami, Microsoft and Pixar.
Growing up in Athens, Greece with a studio under his house, Frantzolas began producing and writing music at the age of 13. He holds a diploma in audio engineering, a BA in sonic arts and an MA in music production and music business. After his education, he enjoyed a brief stint in the UK's music and post-production industries, including sound design work for the BBC and DJing in east London nightclubs. A keen student of electronic and Jamaican music, he has co-written songs with reggae legends such as Horace Andy and Mykal Rose of Black Uhuru.
Frantzolas's business philosophy focuses on the harmony of art and hi-tech and the use of technology to enrich and enable creativity.
Tasos Frantzolas | Speaker | TED.com