ABOUT THE SPEAKER
Jude Kelly - Theater director, producer
Jude Kelly is artistic director of Southbank Centre, Britain’s largest cultural institution.

Why you should listen

Jude Kelly was appointed artistic director of Southbank Centre, Britain's largest cultural institution, in 2006.

She founded Solent People's Theatre and Battersea Arts Centre, and was the founding director of the West Yorkshire Playhouse. In 1997, she was awarded an OBE for her services to theatre, and in 2015 she was made a CBE in the New Year honours for services to the Arts. She has directed over 100 productions from the Royal Shakespeare Company to the Châtalet in Paris.

In 2002, Kelly founded Metal, a platform where artistic hunches can be pursued in community contexts, with bases in Liverpool, Southend-On-Sea and Peterborough. She led the cultural team for the successful London 2012 Olympic and Paralympic bid and then served on the Board of the cultural Olympiad. She is a regular broadcaster and commentator on a range of issues relating to society, art and education.

Kelly created the WOW – Women of the World Festival in 2011. In 2011 she created the WOW: Women of the World Festival, now heading into its 7th year at Southbank Centre as well as in other parts of the UK and in countries all over the world.

(Photo: Kalpesh Lathigra)

More profile about the speaker
Jude Kelly | Speaker | TED.com
TEDWomen 2016

Jude Kelly: Why women should tell the stories of humanity

Jude Kelly: Kadınlar neden insanlığın hikâyelerini anlatmalı?

Filmed:
1,249,968 views

Yüzyıllardır (ve pek çok sebepten ötürü) önemli görülen ve alkışlanan yaratıcı deha ürünleri genellikle erkek bakış açısından gelmiştir. Tiyatro yönetmeni olan Jude Kelly tutkuyla ve mantık çerçevesinde yaptığı bu konuşmada, kurgusal olmayan kadın hikâyeleri ve haklarının bile çarpık bakış açılı yorumlarımızdan nasıl etkilendiğini anlatıyor. Dünyaya bakmanın daha yararlı ve ve kapsayıcı bir yolu olduğunu düşünüyor. Sanatçıları - kadın ve erkek-cinsiyet eşitliği olan bir toplum hayal etmeye ve bununla ilgili çizmeye, resim yapmaya, yazmaya ve film yapmaya çağırıyor.
- Theater director, producer
Jude Kelly is artistic director of Southbank Centre, Britain’s largest cultural institution. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
Why do we think
0
699
1880
Neden acaba,
00:14
that storieshikayeleri by menerkekler are deemedsayılır
to be of universalevrensel importanceönem,
1
2603
5291
erkeklerin anlattığı hikâyelerin
evrensel bir önemi olduğu varsayılırken,
00:19
and storieshikayeleri by womenkadınlar are thought
to be merelysadece about womenkadınlar?
2
7918
4855
kadınların hikâyelerinin sadece
kadınlarla ilgili olduğunu düşünülüyor?
00:26
My grandmotherbüyükanne left schoolokul
when she was 12.
3
14813
2739
Anneannem 12 yaşında okulu bırakmış.
00:29
She had 14 childrençocuklar.
4
17576
1671
14 çocuğu olmuş.
00:32
My motheranne left schoolokul when she was 15.
5
20356
1891
Annem 15 yaşında okulu bırakmış.
00:34
She was a secretarySekreter.
6
22271
1401
Sekreter olarak çalıştı.
00:35
I graduatedmezun from universityÜniversite
to becomeolmak a theatertiyatro directoryönetmen,
7
23696
3758
Ben ise tiyatro yönetmeni olmak
için üniversite okudum.
00:39
and that progressilerleme is entirelyBaştan sona to do
with the factgerçek that people I'll never meetkarşılamak
8
27478
4159
Bu ilerleme, kadın hakları için,
oy verme ve eğitim hakkı için
00:43
foughtkavga etti for womenkadınlar to have rightshaklar,
9
31661
2248
mücadele eden ve hiç tanışamayacağım
00:45
get the voteoy, get educationEğitim,
have progressilerleme.
10
33933
3141
insanların sayesinde oldu.
00:49
And I'm determinedbelirlenen to do the sameaynı,
and obviouslybelli ki you are, too.
11
37098
3585
Ben de aynısını yapmaya kararlıyım
ve anlaşılan sizler de.
00:52
Why not?
12
40707
1177
Neden olmasın?
00:53
(ApplauseAlkış)
13
41908
1557
(Alkış)
00:55
So I startedbaşladı a festivalFestivali calleddenilen WOWVAY CANINA,
WomenKadınlar of the WorldDünya, sevenYedi yearsyıl agoönce,
14
43489
3712
7 yıl önce WOW festivalini başlattım;
Dünyanın Kadınları
00:59
and it's now in 20 countriesülkeler
acrosskarşısında fivebeş continentskıtalar.
15
47225
3004
ve şimdi 20 ülke ve 5 kıtada varız.
01:02
And one of those countriesülkeler
is SomalilandSomaliland in AfricaAfrika.
16
50253
3351
O ülkelerden biri Afrika'daki Somaliland.
01:05
So I traveledseyahat there last yearyıl,
17
53628
2215
Geçen yıl oraya gittim.
01:07
and partBölüm of the joysevinç I had in going there
was going to these cavesmağaralar.
18
55867
5593
Orada zevk aldığım şeylerden biri de
bu mağaralara gitmekti;
01:14
The LaasLaas GeelGeel cavesmağaralar.
19
62722
2176
Laas Geel Mağaraları.
01:16
Now, these cavesmağaralar containiçermek some
of the oldesten eski caveMağara paintingsresimlerinde in the worldDünya.
20
64922
5514
Dünyanın en eski resimlerinin
bir kısmı bu mağaralarda.
01:22
These paintingsresimlerinde are thought to be
roundyuvarlak about 9,000 to 11,000 yearsyıl oldeski.
21
70999
5275
Bu resimlerin 9.000 ila 11.000 yıllık
olduğu düşünülüyor.
01:29
ArtSanat:
22
77110
1429
Sanat:
01:30
what humanityinsanlık has donetamam
ever sincedan beri it evolvedgelişti.
23
78563
3763
İnsanlığın bütün gelişimi
boyunca yaptığı şey.
01:34
It's how we speakkonuşmak about ourselveskendimizi,
24
82350
2123
Kendimizden nasıl bahsediyoruz?
01:36
how we understandanlama our identityKimlik,
25
84497
1937
Kimliğimizi nasıl anlıyoruz?
01:38
how we look at our surroundingsçevre,
26
86458
1748
Etrafımıza nasıl bakıyoruz?
01:40
who we find out about eachher other
27
88230
3071
Birbirimizde kimi görüyoruz?
01:43
because of the meaninganlam of our liveshayatları.
28
91325
2210
Hayatlarımızın anlamı nedir?
01:45
That's what artSanat is for.
29
93559
1324
Sanat bunun için var.
01:47
So look at this little pictureresim.
30
95971
1962
Şu minik resme bakın.
01:49
I think it's a little girlkız.
31
97957
1946
Galiba bu küçük bir kız.
01:51
I thought it was a bitbit like me
when I was a little girlkız.
32
99927
2776
Benim küçüklük hâlime
benzediğini düşünmüştüm.
01:55
And I thought, well, who paintedboyalı
this joyfulneşeli, youthfulgenç figureşekil?
33
103195
4167
Bu neşeli, genç figürü kim
çizmiş diye merak ettim
01:59
And I askeddiye sordu the curatormüze müdürü of the cavesmağaralar.
34
107386
2104
ve mağara uzmanına sordum:
02:01
I said, "Tell me about the menerkekler
and womenkadınlar who paintedboyalı these."
35
109514
3518
"Bunları çizen erkekler ve kadınlar
nasıl insanlardı acaba?" dedim.
02:05
And he lookedbaktı at me
absolutelykesinlikle askancegöz ucuyla, and he said,
36
113056
3477
Yüzüme yan yan bakıp cevapladı:
02:08
"WomenKadınlar didn't paintboya these picturesresimler."
37
116557
2212
"Bu resimleri kadınlar yapmadı" dedi.
"Şey, bu 11.000 yıl önceydi,
02:11
And I said, "Well,
it was 11,000 yearsyıl agoönce."
38
119241
2504
nereden biliyorsunuz?" dedim.
02:13
I said, "How do you know?"
39
121769
1459
02:15
(LaughterKahkaha)
40
123252
2527
(Kahkaha)
02:17
And he said, "WomenKadınlar don't do these things.
41
125803
3731
"Kadınlar böyle şeyler yapmazlar.
02:21
MenErkekler madeyapılmış these marksizler. WomenKadınlar don't."
42
129558
3639
Bu çizimleri erkekler yapar,
kadınlar değil" dedi.
02:26
Now, I wasn'tdeğildi really surprisedşaşırmış,
43
134547
3770
Şimdi, çok da fazla şaşırmadım.
02:30
because that's an attitudetutum
that I've seengörüldü continuouslydevamlı olarak
44
138341
4058
Bu, tiyatro ile uğraşan biri olarak
tüm hayatım boyunca
02:34
all my life as a theatertiyatro makeryapıcı.
45
142423
2772
sürekli karşılaştığım bir tavır.
02:38
We are told that divineilahi knowledgebilgi
comesgeliyor down throughvasitasiyla the masculineeril,
46
146552
5810
Bİze ilahi bilginin maskülen bir
kaynaktan geldiği öğretilir.
02:44
whetherolup olmadığını it be to the imamİmam,
the priestrahip, the rabbiHaham, the holyKutsal man.
47
152386
4587
Bunu söyleyen bir imam, rahip,
haham veya kutsal adamdır.
02:49
SimilarlyBenzer şekilde, we're told that creativeyaratıcı geniusdeha
residesbulunduğu in the masculineeril,
48
157421
5296
Benzer şekilde, yaratıcı dehanın da
maskülen bir yerde bulunduğu söylenir.
02:54
that it is the masculineeril
49
162741
1746
Bize gerçekten kim olduğumuzu
02:56
that will be ableyapabilmek to tell us
about who we really are,
50
164511
3065
söyleyebilecek şey maskülendir
02:59
that the masculineeril will tell
the universalevrensel storyÖykü
51
167600
3067
ve evrensel hikâyeyi hepimizin adına
03:02
on behalfadına of all of us,
52
170691
1887
maskülen anlatacaktır.
03:04
whereasbuna karşılık womenkadınlar artistssanatçılar will really
just talk about women'sBayanlar experiencesdeneyimler,
53
172602
4575
Kadın sanatçılar ise sadece
kadın deneyimlerinden bahseder,
03:09
women'sBayanlar issuessorunlar
only really relevantuygun to womenkadınlar
54
177201
3376
kadın sorunları
sadece kadınları ilgilendirir
03:12
and of passinggeçen interestfaiz to menerkekler --
55
180601
2978
ve erkeklerle tesadüfen bağlantılıdır -
03:15
and really only some menerkekler.
56
183603
1902
aslında, sadece bazı erkeklerle.
03:17
And it's that convictionmahkumiyet,
57
185909
2271
Ve bu inanış,
03:20
that that we are taughtöğretilen,
58
188204
1381
bize öğretilen bu şey;
03:21
that I think colorsrenkler so much
of whetherolup olmadığını we're preparedhazırlanmış to believe
59
189609
3800
kadın hikâyelerinin gerçekten önemli
olduğuna inanmaya hazır olup
03:25
that women'sBayanlar storieshikayeleri really mattermadde.
60
193433
2501
olmadığımızı belirleyen budur.
03:27
And unlessolmadıkça we're preparedhazırlanmış to believe
that women'sBayanlar storieshikayeleri really mattermadde,
61
195958
3547
Yani, kadın hikâyelerinin gerçekten
önemli olduğuna inanmıyorsak,
03:31
then women'sBayanlar rightshaklar don't really mattermadde,
62
199529
2990
o zaman kadın hakları da pek
önemli değildir
03:34
and then changedeğişiklik can't really come.
63
202543
2672
ve değişim de pek mümkün değildir.
03:38
I want to tell you
about two examplesörnekler of storieshikayeleri
64
206876
4710
Size evrensel önemi olduğu düşünülen
03:43
that are thought to be
of universalevrensel importanceönem:
65
211610
2938
iki örnek hikâye anlatmak istiyorum;
03:46
"E.T." and "HamletHamlet."
66
214572
2756
"E.T. ve Hamlet"
03:49
(LaughterKahkaha)
67
217352
3111
(Gülüşmeler)
03:52
So I tookaldı my two childrençocuklar
when they were little --
68
220487
3266
İki çocuğumu onlar küçükken-
03:55
CarolineCaroline was eightsekiz and RobbyRobby was fivebeş --
69
223777
3250
Caroline sekiz yaşındaydı, Robby beş-
03:59
to see "E.T."
70
227051
1567
"E.T." yi izlemeye götürdüm.
04:00
And it's a fantasticfantastik storyÖykü
of this little alienyabancı
71
228642
3385
Muhteşem bir hikâyedir.
Bir anne, iki oğlan ve bir kızdan oluşan
Amerikalı bir aileye yolu düşen
04:04
who endsuçları up in an AmericanAmerikan familyaile
72
232051
1951
04:06
with a mumAnnem, two brothersKardeşler and a sisterkız kardeş,
73
234026
3209
fakat evine dönmek isteyen
04:09
but he wants to go home.
74
237259
1643
küçük bir uzaylıyı anlatır.
04:11
Not only that, but some
really badkötü scientistsBilim adamları
75
239720
2620
Fakat iş burada bitmez,
birkaç kötü bilim adamı
04:14
want to do some experimentsdeneyler on him,
76
242364
2374
onun üzerinde bazı deneyler yapmak ister
04:16
and they're looking for him.
77
244762
1686
ve onu aramaktadırlar.
04:18
So the childrençocuklar have a plotarsa.
78
246993
2056
Bu yüzden çocuklar bir plan yapar
04:21
They decidekarar ver they're going to take him
back to his spaceshipuzay gemisi
79
249073
2837
ve onu fazla oyalanmadan
uzay gemisine geri götürmeye
04:23
as soonyakında as they can,
80
251934
1151
karar verirler.
04:25
and they plopPlop him in a bicyclebisiklet basketsepet,
81
253109
1874
Onu bir bisiklet sepetine atıp
04:27
and off they ridebinmek.
82
255007
1342
pedallara asılırlar.
04:28
But unfortunatelyne yazık ki, the baddiesbaddies
have foundbulunan out, and they're catchingbulaşıcı up
83
256373
3896
Ama ne yazık ki kötü adamlar
onları bulur ve peşlerine düşer,
04:32
and they'veonlar ettik got sirensSirenler
and they'veonlar ettik got theironların gunssilahlar,
84
260293
2357
sirenler çalar, silahlı adamlar gelir
04:34
they'veonlar ettik got the loud-hailersyüksek sesle hailers,
it's terriblyson derece frighteningkorkutucu,
85
262674
2674
ve insanı çok korkutan
megafonlarla bağırıyorlardır,
04:37
and they're closingkapanış up on the childrençocuklar,
86
265372
1920
çocuklara yetişmeye başlarlar,
04:39
and the childrençocuklar are never
going to make it.
87
267316
2096
çocuklar başaramayacak gibidir
04:41
And then all of a suddenani, magicallysihirle,
the bikesbisiklet flyuçmak up in the airhava,
88
269436
4093
ama aniden bisikletler havalanır
ve sihirli bir şekilde bulutların üzerine,
04:45
over the cloudsbulutlar,
89
273553
1539
ayın üzerine doğru,
04:47
over the moonay,
90
275116
1188
uçmaya başlarlar,
04:48
and they're going to savekayıt etmek "E.T."
91
276328
2291
çocuklar "E.T."yi kurtarıyordur.
04:51
So I turndönüş to see my children'sçocuk facesyüzleri,
92
279394
2278
Dönüp çocuklarımın yüzüne baktım;
04:53
and RobbyRobby is enrapturedBaşımı döndürmüştür,
he's there with them, he's savingtasarruf E.T.,
93
281696
4470
Robby mest olmuştu ve onlarla birlikte
E.T.'yi kurtarıyordu,
04:58
he's a happymutlu boyoğlan.
94
286190
1856
mutlu bir oğlandı.
05:00
And I turndönüş to CarolineCaroline,
and she's cryingağlıyor her eyesgözleri out.
95
288070
3138
Ve Caroline'e baktım,
gözleri kan çanağına dönmüştü.
"Sorun ne?" dedim.
05:03
And I said, "What's the mattermadde?"
96
291866
1545
05:05
And she said, "Why can't I savekayıt etmek E.T.?
Why can't I come?"
97
293435
5535
"Ben neden E.T.'yi kurtaramıyorum.
Ben neden gidemiyorum?" dedi
05:11
And then all of a suddenani I realizedgerçekleştirilen:
98
299422
2359
Ve bir anda fark ettim ki:
05:13
they weren'tdeğildi childrençocuklar;
99
301805
1411
Onlar çocuklar değildi;
05:15
they were boysçocuklar --
100
303857
1263
onlar oğlanlardı -
05:17
all boysçocuklar.
101
305755
2065
hepsi erkekti.
05:19
And CarolineCaroline, who had investedyatırım
so much in E.T.,
102
307844
2977
Ve E.T.'ye bu kadar çok
bağlanmış olan Caroline
05:22
well, she wasn'tdeğildi inviteddavet to savekayıt etmek him,
103
310845
2170
onu kurtarmaya davet edilmemişti.
05:25
and she feltkeçe humiliatedaşağılanmış and spurnedihaneti.
104
313039
2677
Kendini aşağılanmış
ve kovulmuş hissediyordu.
Ben de Steven Spielberg'e yazdım-
05:28
So I wroteyazdı to StevenSteven SpielbergSpielberg --
105
316412
1749
05:30
(LaughterKahkaha) (ApplauseAlkış)
106
318185
6168
(Gülüşmeler) (Alkışlar)
05:36
and I said, "I don't know
if you understandanlama
107
324377
2550
ve dedim ki; "Olanların
psikolojik sonuçlarının
05:38
the psychologicalpsikolojik importanceönem
of what's happenedolmuş,
108
326951
2379
farkında mısın bilmem;
05:41
and are you preparedhazırlanmış to payödeme
for the therapyterapi billsfatura?"
109
329354
2500
terapi faturalarını ödemeye hazır mısın?"
05:43
(LaughterKahkaha)
110
331878
1414
(Kahkahalar)
05:45
TwentyYirmi yearsyıl latersonra, I haven'tyok
had a wordsözcük back from him,
111
333316
2972
Yirmi yıl geçti, tek kelime cevap gelmedi
05:48
but I'm still hopefulumutlu.
112
336312
1438
ama hâlâ ümitliyim.
05:49
(LaughterKahkaha)
113
337774
1610
(Kahkahalar)
05:51
But I thought it was interestingilginç,
114
339408
1604
Fakat bu çok ilginçti;
05:53
because if you readokumak reviewsdeğerlendirmeden edinildi
of what he intendedistenilen with E.T.,
115
341036
2872
Spielberg'in E.T.'den neyi
amaçladığını okursanız
05:55
he saysdiyor very specificallyözellikle,
116
343932
1791
net bir şekilde şunu söyler:
05:57
"I wanted the worldDünya to understandanlama
117
345747
2502
"Dünyanın şunu anlamasını istedim;
06:00
that we should love
and embracekucaklamak differencefark."
118
348273
3207
farklılıkları sevmeli ve kucaklamalıyız."
06:03
But somehowbir şekilde he didn't includeDahil etmek
the ideaFikir of girls'kızlar differencefark
119
351504
4622
Ama bir şekilde,
zihninde kızları bu farklılığa
dâhil etmeyi unutmuştu.
06:08
in this thinkingdüşünme.
120
356150
1692
06:09
He thought he was writingyazı a storyÖykü
about all humanityinsanlık.
121
357866
4310
O, tüm insanlıkla ilgili bir hikâye
yazdığını sanıyordu.
Caroline ise, onun insanlığın yarısını
06:14
CarolineCaroline thought he was marginalizingmarginalizing
122
362200
2078
dışladığını düşünüyordu.
06:16
halfyarım of humanityinsanlık.
123
364302
1429
06:17
He thought he was writingyazı a storyÖykü
about humaninsan goodnessiyilik;
124
365755
3084
O, insanın iyiliğiyle ilgili bir hikâye
yazdığını düşünüyordu.
06:20
she thought he was writingyazı
a lad'sdelikanlının heroickahraman adventuremacera.
125
368863
4386
Caroline ise, bunun bir delikanlının
kahramanlık hikâyesi olduğunu.
06:26
And this is commonortak.
126
374028
1761
Bu yaygın bir durum.
06:28
MenErkekler feel they have been givenverilmiş the mantlemanto
for universalevrensel communicationiletişim,
127
376512
5121
Erkekler, evrensel iletişim alanlarının
kendilerine ait olduğunu düşünür.
06:33
but of coursekurs, how could they be?
128
381657
1952
Fakat bu nasıl mümkün olabilir ki?
06:35
They are writingyazı from maleerkek experiencedeneyim
throughvasitasiyla male'serkeğin eyesgözleri.
129
383633
4080
Onlar, erkek deneyimlerini
erkeklerin gözünden yazıyorlar.
06:42
We have to have a look at this ourselveskendimizi.
130
390031
2218
Kendimize bir bakmamız gerekiyor.
06:44
We have to be preparedhazırlanmış to go back
throughvasitasiyla all our bookskitaplar and our filmsfilmler,
131
392273
3676
Dönüp tüm filmleri ve kitapları
gözden geçirmeye hazır olmalıyız,
06:47
all our favoritesevdiğim things,
132
395973
1337
sevdiğimiz tüm şeyleri
06:49
and say, "ActuallyAslında, this is writtenyazılı
by a maleerkek artistsanatçı --
133
397334
2830
ve "Aslında bu bir erkek sanatçı
tarafından yazılmış-
06:52
not an artistsanatçı.
134
400188
1988
bir sanatçı tarafından değil" demeliyiz.
06:54
We have to see
that so manyçok of these storieshikayeleri
135
402200
2404
Bu hikâyelerin pek çoğunun
erkeksi bakış açısından
06:56
are writtenyazılı throughvasitasiyla a maleerkek perspectiveperspektif.
136
404628
2136
yazıldığını görmek zorundayız.
06:58
WhichHangi is fine,
137
406788
1937
Bunda sorun yok
07:00
but then femaleskadın need to have
50 percentyüzde of the rightshaklar
138
408749
3498
ama bu durumda kadınlar
sahne, film, roman ve
07:04
for the stageevre, the filmfilm, the novelyeni,
139
412271
2554
yaratıcı alanların
07:06
the placeyer of creativityyaratıcılık.
140
414849
1789
%50 haklarına sahip olmalı.
07:09
Let me talk about "HamletHamlet."
141
417561
1799
Size "Hamlet"ten bahsedeyim.
07:11
To be or not to be.
142
419384
1693
"Olmak ya da olmamak,
07:13
That is the questionsoru.
143
421101
1214
bütün mesele bu."
Ama benim meselem bu değil.
07:14
But it's not my questionsoru.
144
422998
1265
07:16
My questionsoru is: Why was I taughtöğretilen
as a younggenç womankadın
145
424787
3749
Benim meselem: Genç bir kadın iken
07:20
that this was the quintessentialözetin özeti
exampleörnek of humaninsan dilemmaikilem
146
428560
4357
neden bu bana, insani ikilem
ve deneyimin mükemmel örneği
07:24
and humaninsan experiencedeneyim?
147
432941
1696
olarak öğretilmişti.
07:26
It's a marvelousharika storyÖykü,
148
434661
1336
Müthiş bir hikâyedir
07:28
but actuallyaslında, it's about a younggenç man
fearfulkorkunç that he won'talışkanlık be ableyapabilmek to make it
149
436021
5336
ama aslında; babasının intikamını alamazsa
erkeklerin dünyasında başarılı
biri olamayacağından korkan
07:33
as a powerfulgüçlü figureşekil in a maleerkek worldDünya
150
441381
2665
07:36
unlessolmadıkça he takes revengeintikam
for his father'sbabanın murdercinayet.
151
444070
2715
genç bir adamın hikâyesidir.
07:39
He talksgörüşmeler a great dealanlaştık mı to us
about suicideintihar beingolmak an optionseçenek,
152
447552
4678
Hamlet bize, intiharın bir seçenek
olduğu ile ilgili bir sürü nutuk atar
07:44
but the realitygerçeklik is that the personkişi
who actuallyaslında commitstamamlar suicideintihar, OpheliaOphelia,
153
452254
4669
ancak gerçekte intihar eden kişi ise,
Hamlet tarafından aşağılanan,
07:48
after she's been humiliatedaşağılanmış
and abusedistismar by him,
154
456947
2498
kullanılan ve seyirciye
duygularını anlatma
07:51
never getsalır a chanceşans to talk
to the audienceseyirci about her feelingsduygular.
155
459469
3176
şansı bile bulamayan Ophelia'dır.
07:54
And then when he's finishedbitmiş with OpheliaOphelia,
he turnsdönüşler on his mumAnnem,
156
462669
2942
Hamlet, Ophelia ile işi bittikten sonra,
annesine yönelir.
07:57
because basicallytemel olarak she has the audacityküstahlık
to falldüşmek in love with his uncleamca dayı
157
465635
3299
Çünkü annesi, Hamlet'in amcasına
âşık olup, seksten zevk alma
küstahlığını göstermiştir.
08:00
and enjoykeyfini çıkarın sexseks.
158
468958
1212
08:02
(LaughterKahkaha)
159
470194
2037
(Kahkahalar)
08:04
It is a great storyÖykü,
160
472255
2088
Evet müthiş bir hikâye
08:06
but it is a storyÖykü about maleerkek conflictfikir ayrılığı,
maleerkek dilemmaikilem, maleerkek strugglemücadele.
161
474367
5071
ama erkek çatışmasının, erkek ikileminin,
erkek mücadelesinin hikâyesi.
08:12
But I was told this was the storyÖykü
of humaninsan beingsvarlıklar,
162
480137
4192
Ancak bana, içinde sadece
iki kadın olmasına rağmen,
08:16
despiterağmen the factgerçek that it only
had two womenkadınlar in it.
163
484353
3043
insanın hikâyesi olduğu söylenmişti.
08:19
And unlessolmadıkça I reeducateahmakları myselfkendim,
164
487420
2561
Kendimi yeniden eğitmezsem,
08:22
I am always going to think
165
490005
1725
hep kadın hikâyelerinin
08:23
that women'sBayanlar storieshikayeleri
mattermadde lessaz than men'sErkeklerin.
166
491754
3741
erkek hikâyelerinden daha önemsiz
olduğunu düşüneceğim.
08:28
A womankadın could have writtenyazılı "HamletHamlet,"
167
496166
1735
"Hamlet"i bir kadın da yazabilirdi
08:29
but she would have writtenyazılı it differentlyfarklı olarak,
168
497925
2087
ama farklı bir şekilde yazardı
08:32
and it wouldn'tolmaz have had
globalglobal recognitiontanıma.
169
500036
2608
ve dünyaca kabul görmezdi.
08:34
As the writeryazar MargaretMargaret AtwoodAtwood saysdiyor,
170
502668
2071
Yazar Margaret Atwood'un dediği gibi,
08:36
"When a man writesyazıyor about doing the dishesbulaşıklar,
171
504763
2486
"Bir erkek bulaşık
yıkamakla ilgili yazarsa,
08:39
it's realismgerçekçilik.
172
507273
1295
bu realizmdir.
08:41
When a womankadın writesyazıyor about doing it,
173
509379
2121
Ama bunu bir kadın yazarsa,
08:43
it's an unfortunateşanssız geneticgenetik dispositionbırakma."
174
511524
2515
talihsiz bir genetik yaradılıştır."
08:46
(LaughterKahkaha)
175
514063
1209
(Kahkahalar)
08:47
Now, this is not just something
that belongsaittir to then.
176
515296
3834
Şimdi, bu sadece o zamanlara
özgü bir durum değil.
08:51
I mean, when I was a younggenç girlkız,
177
519154
1800
Yani ben genç kızken,
08:52
wantingeksik desperatelyumutsuzca
to be a theatertiyatro directoryönetmen,
178
520978
2624
deliler gibi tiyatro yönetmeni
olmak isterken,
08:55
this is what my maleerkek lectureröğretim görevlisi said to me:
179
523626
2839
bir erkek hoca bana şunu söylemişti;
08:58
"Well, there are threeüç womenkadınlar
directorsyönetmenler in Britainİngiltere," he said, "JudeJude."
180
526489
4072
"Şimdi Jude, Britanya'da
üç tane kadın yönetmen var.
09:02
"There's JoanJoan KnightŞövalye, who'skim a lesbianlezbiyen,
there's JoanJoan LittlewoodLittlewood, who'skim retiredemekli,
181
530585
4107
Joan Knight bir lezbiyen, Joan
Littlewood emekli oldu
09:06
and there's BuzzBuzz GoodbodyGüzel vücut,
who'skim just killedöldürdü herselfkendini.
182
534716
2780
ve bir de Buzz Goodbody var.
O da kendini öldürdü.
09:09
So, whichhangi of those threeüç
would you like to be?"
183
537520
2256
Bunlardan hangisi olmak istersin?"
09:11
(LaughterKahkaha)
184
539800
1053
(Kahkahalar)
09:12
Now, leavingayrılma asidebir kenara
the disgustingiğrenç slurleke on gayeşcinsel womenkadınlar,
185
540877
4586
Şimdi, eşcinsel kadınlarla ilgili
iğrenç lafları bir kenara,
09:17
the factgerçek is, he wanted to humiliateküçük düşürmek me.
186
545487
2845
gerçek şu ki; beni aşağılamak istemişti.
09:20
He thought it was sillysaçma
that I wanted to be a directoryönetmen.
187
548356
3759
Benim yönetmen olmak istemem
ona ahmakça gelmişti.
09:24
And I told my friendarkadaş MarinMarin AlsopAlsop,
the conductororkestra şefi, and she said,
188
552139
2971
Orkestra şefi olan arkadaşım Marin
Alsop'a bundan bahsettiğimde,
09:27
"Oh yes, well, my musicmüzik teacheröğretmen
said exactlykesinlikle the sameaynı.
189
555134
2749
"Tabii ya, müzik hocam da
tam aynı şeyi söyledi" dedi.
09:29
He said, 'Women' Kadınlar don't conductkuralları.'"
190
557907
2170
Şöyle demiş: "Kadınlar orkestra yönetmez."
09:32
But all these yearsyıl latersonra,
we'vebiz ettik madeyapılmış our markişaret.
191
560704
2723
Ama biz bu kadar yıl sonra; iz bıraktık.
09:35
You think, "Well, it'llolacak be differentfarklı now."
192
563451
2230
"Şimdi farklıdır" diye düşünüyorsanız
09:37
I'm afraidkorkmuş it's not differentfarklı now.
193
565705
2494
maalesef, şu anda da farklı değil.
09:40
The currentşimdiki headkafa
of the ParisParis ConservatoireKonservatuarı
194
568223
3445
Paris Konservatuvarı'nın
mevcut başkanı geçenlerde
09:43
said recentlyson günlerde, "It takes
great physicalfiziksel strengthkuvvet
195
571692
3427
"Bir senfoni yönetmek
büyük bir fiziksel güç
gerektirir ve kadınlar
09:47
to conductkuralları a symphonySenfoni,
196
575143
1481
09:48
and womenkadınlar are too weakzayıf."
197
576648
1451
çok güçsüzdür." dedi
09:50
(LaughterKahkaha)
198
578123
1453
(Kahkahalar)
09:51
The artistsanatçı GeorgeGeorge BaselitzBaselitz'in said,
199
579600
1939
Sanatçı George Baselitz dedi ki;
09:53
"Well, the factgerçek is womenkadınlar can't paintboya.
200
581563
2287
"Şey, gerçek şu ki; kadınlar resim yapamaz.
09:55
Well -- they can't paintboya very well."
201
583874
1846
Yani- pek iyi resim yapamazlar."
09:58
The writeryazar V.S. NaipaulNaipaul
said two yearsyıl agoönce,
202
586194
2388
Yazar V.S. Naipaul iki sene önce dedi ki;
10:00
"I can readokumak two paragraphsparagraflar and know
immediatelyhemen if it's writtenyazılı by a womankadın,
203
588606
3592
"Bir şeyin bir kadın tarafından
yazıldığını iki paragrafta anlarım
10:04
and I just stop readingokuma,
because it's not worthylayık of me."
204
592222
2701
ve okumayı bırakırım
çünkü benim seviyemde değildir."
10:06
AudienceSeyirci: WhoaVay canına!
205
594947
1673
Seyirciler: Pes!
10:09
And it goesgider on.
206
597389
1633
Bu devam ediyor.
10:12
We have to find a way
207
600997
1988
Genç kızları ve kadınları
10:15
of stoppingDurduruluyor younggenç girlskızlar and womenkadınlar
208
603009
2644
hikâyelerinin önemli olmadığı
ve bir hikâyeci olmalarına
izin verilmediği düşüncesinden
10:17
feelingduygu not only that
theironların storyÖykü doesn't mattermadde,
209
605677
2841
10:20
but they're not allowedizin
to be the storytellermasalcı.
210
608542
3210
vazgeçirmenin bir yolunu bulmalıyız.
10:24
Because oncebir Zamanlar you feel
that you can't standdurmak in the centralmerkezi spaceuzay
211
612661
3583
Çünkü merkezde bir yerde duramadığını
10:28
and speakkonuşmak on behalfadına of the worldDünya,
212
616268
3008
ve dünya adına konuşmadığını hissedersen,
10:31
you will feel that you can offerteklif
your goodsmal up to a smallküçük, selectseçmek groupgrup.
213
619300
5075
elindekileri ancak küçük, seçilmiş
bir gruba sunabileceğini düşünürsün.
10:36
You will tendeğiliminde to do smallerdaha küçük work
on smallerdaha küçük stagesaşamaları,
214
624399
3516
Daha küçük sahnelerde daha küçük
işler yapmaya yönelirsin.
10:39
your economicekonomik powergüç will be lessaz,
215
627939
2033
Ekonomik gücün daha az olur.
10:41
your reachulaşmak of audiencesizleyiciler will be lessaz,
216
629996
2472
Ulaştığın seyirci daha az olur
10:44
and your creditkredi will be lessaz as an artistsanatçı.
217
632492
4341
ve bir sanatçı olarak itibarın
daha az olur.
10:49
And we do finallyen sonunda give artistssanatçılar
these incredibleinanılmaz, prominentönemli spacesalanlarda
218
637557
5255
Biz nihayet sanatçılara
dünyada inanılmaz ve önemli
10:54
in the worldDünya,
219
642836
1164
yerler veriyoruz;
10:56
because they are our storytellersöykü anlatan kimse.
220
644024
1739
çünkü olar bizim hikâyecilerimiz.
10:57
Now, why should it mattermadde to you
if you're not an artistsanatçı?
221
645787
3129
Şimdi, eğer sanatçı değilseniz bu
sizin için neden önemli olsun?
11:00
SupposingFarz edelim you're an accountantMuhasebeci
or an entrepreneurgirişimci or a medicDoktor
222
648940
3245
Bir muhasebeci, girişimci, doktor
ya da bilim insanı olduğunuzu
11:04
or a scientistBilim insanı:
223
652209
1167
farz edelim:
11:05
Should you carebakım about womenkadınlar artistssanatçılar?
224
653400
2602
Kadın sanatçılara önem vermeli misiniz?
11:08
AbsolutelyKesinlikle, you mustşart,
225
656026
2056
Kesinlikle evet.
11:10
because as you can see
from the caveMağara paintingsresimlerinde,
226
658106
3412
Çünkü mağaralardaki
resimlerde gördüğümüz gibi;
11:13
all civilizationsmedeniyetler,
227
661542
1681
tüm medeniyetler,
11:15
all of humanityinsanlık
228
663247
2204
tüm insanlık,
11:18
have relieddayanıyordu uponüzerine artistssanatçılar
to tell the humaninsan storyÖykü,
229
666105
3956
insanlığın hikâyesini anlatmada
sanatçılara güvenir
11:22
and if the humaninsan storyÖykü
is finallyen sonunda told by menerkekler,
230
670085
3269
ve eğer sonunda insanlığın hikâyesi
erkekler tarafından anlatılırsa,
11:25
take my wordsözcük for it,
231
673378
1736
sözüme güvenin;
11:27
it will be about menerkekler.
232
675138
1717
bu erkeklerle ilgili olur.
11:29
So let's make a changedeğişiklik.
233
677671
2684
Öyleyse haydi bir değişiklik yapalım.
11:32
Let's make a changedeğişiklik
to all our institutionskurumlar,
234
680379
2202
Haydi tüm kurumlarımızda
değişiklik yaratalım
11:34
and not just in the WestBatı.
235
682605
1275
ve sadece Batı'da değil.
11:35
Don't forgetunutmak -- this messagemesaj
of incapabilityyetersizlik of womenkadınlar
236
683904
4419
Unutmayın-- kadınların yaratıcı
zekâya sahip olmadığı fikri
11:40
to holdambar creativeyaratıcı geniusdeha
237
688347
2025
kızlara her yerde anlatılıyor.
11:42
is beingolmak told to girlskızlar and womenkadınlar
in NigeriaNijerya, in ChinaÇin, in RussiaRusya,
238
690396
4914
Nijerya'da, Çin'de, Rusya'da,
Endonezya'da.
11:47
in IndonesiaEndonezya.
239
695334
1163
11:48
All over the worldDünya, girlskızlar
and womenkadınlar are beingolmak told
240
696521
2709
Tüm dünyada, kızlara ve kadınlara yaratıcı
11:51
that they can't finallyen sonunda holdambar the ideaFikir
of creativeyaratıcı inspirationilham.
241
699254
4917
ilhama sahip olamayacakları
fikri anlatılıyor.
11:57
And I want to asksormak you:
242
705131
1649
Size sormak istiyorum:
11:58
Do you believe that?
243
706804
1714
Buna inanıyor musunuz?
12:00
Do you believe that womenkadınlar
can be a creativeyaratıcı geniusdeha?
244
708542
3795
Kadınların yaratıcı dâhiler olabileceğine
inanıyor musunuz?
12:05
(ApplauseAlkış and cheersalkış)
245
713168
5739
(Alkışlar ve tezahüratlar)
O zaman, lütfen bir adım ileri çıkın.
12:10
Well then, please go forwardileri,
246
718931
1661
12:12
supportdestek womenkadınlar artistssanatçılar,
247
720616
2250
Kadın sanatçıları destekleyin.
12:14
buysatın almak theironların work,
248
722890
1474
Onların eserlerini alın.
12:16
insistısrar that theironların voicessesleri are heardduymuş,
249
724388
2268
Onların sesinin duyulmasında ısrarcı olun.
12:18
find platformsplatformlar on whichhangi
theironların voicessesleri will be madeyapılmış.
250
726680
3270
Onlara seslerinin duyulabileceği
ortamlar sağlayın
12:22
And rememberhatırlamak this:
251
730680
1787
ve şunu hatırlayın:
12:24
that in a senseduyu, if we're going
to get pastgeçmiş this momentan
252
732491
3279
Yani eşit olmadığını
bildiğimiz bu dünyanın,
12:27
of a worldDünya where we know
that we are unequaleşitsiz,
253
735794
3852
bu dönemlerini aşacaksak;
12:31
it's artistssanatçılar who have to imaginehayal etmek
a differentfarklı worldDünya.
254
739670
3197
farklı bir dünyayı hayal edenler
sanatçılar olmalıdır.
12:34
And I'm callingçağrı on all artistssanatçılar,
womenkadınlar and menerkekler,
255
742891
3610
Ve tüm sanatçıları,
kadın ve erkek, cinsiyetlerin eşit
12:38
to imaginehayal etmek a gender-equalcinsiyet eşitliği worldDünya.
256
746525
3340
olduğu bir dünya hayal etmeye
davet ediyorum.
12:42
Let's paintboya it. Let's drawçekmek it.
257
750326
2183
Haydi resmedelim. Haydi çizelim.
12:44
Let's writeyazmak about it. Let's filmfilm it.
258
752533
1795
Haydi yazalım. Haydi filmini yapalım.
12:46
And if we could imaginehayal etmek it,
259
754352
1886
Ve eğer biz hayal edebilirsek,
12:48
then we would have the energyenerji
and the staminadayanma gücü
260
756262
3480
o zaman bunun için çalışacak enerjimiz
12:51
to work towardskarşı it.
261
759766
1489
ve dayanma gücümüz olacaktır.
12:53
When I see this little girlkız,
262
761802
2054
Bu küçük kıza baktığımda,
12:55
11,000 yearsyıl agoönce,
263
763880
2040
11.000 yıl önceki;
12:57
I want to know that the little girlkız now
264
765944
3461
şimdiki küçük kız orada durup
13:01
can standdurmak there and think
she's entitledadlı to her dreamsrüyalar,
265
769429
3284
hayallerinin efendisi olduğunu,
13:04
she's entitledadlı to her destinyKader
266
772737
2290
kaderinin efendisi olduğunu
13:07
and she's entitledadlı to speakkonuşmak
on behalfadına of the wholebütün worldDünya,
267
775051
4202
ve dünya adına konuşmaya yetkisi
olduğunu, düşünsün istiyorum
13:11
be recognizedtanınan for it
268
779277
1824
bu hakkın verileceğini
13:13
and applaudedalkışladı.
269
781125
1650
ve alkışlanacağını.
13:14
Thank you.
270
782799
1186
Teşekkürler.
13:16
(ApplauseAlkış)
271
784009
4781
(Alkışlar)
Translated by Egesu Özsoy
Reviewed by berat güven

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Jude Kelly - Theater director, producer
Jude Kelly is artistic director of Southbank Centre, Britain’s largest cultural institution.

Why you should listen

Jude Kelly was appointed artistic director of Southbank Centre, Britain's largest cultural institution, in 2006.

She founded Solent People's Theatre and Battersea Arts Centre, and was the founding director of the West Yorkshire Playhouse. In 1997, she was awarded an OBE for her services to theatre, and in 2015 she was made a CBE in the New Year honours for services to the Arts. She has directed over 100 productions from the Royal Shakespeare Company to the Châtalet in Paris.

In 2002, Kelly founded Metal, a platform where artistic hunches can be pursued in community contexts, with bases in Liverpool, Southend-On-Sea and Peterborough. She led the cultural team for the successful London 2012 Olympic and Paralympic bid and then served on the Board of the cultural Olympiad. She is a regular broadcaster and commentator on a range of issues relating to society, art and education.

Kelly created the WOW – Women of the World Festival in 2011. In 2011 she created the WOW: Women of the World Festival, now heading into its 7th year at Southbank Centre as well as in other parts of the UK and in countries all over the world.

(Photo: Kalpesh Lathigra)

More profile about the speaker
Jude Kelly | Speaker | TED.com