ABOUT THE SPEAKER
Benjamin Wallace - Author
Benjamin Wallace is a journalist and author of The Billionaire's Vinegar, the true story of the world's most expensive bottle of (possibly phony?) wine. He's been a contributor to GQ, Details, Salon and The Washington Post.

Why you should listen

A Washington D.C. native and a current Brooklynite, Benjamin Wallace is fast establishing himself a master of the brainy nonfiction thriller, rooting up feuds and controversies in pop and less-than-pop culture while buddying up with their embattled and larger-than-life personalities (whom he sometimes meets on their way down). He profiled conserative mouthpiece Glenn Beck for GQ in 2007 shortly after the pundit landed a controversial slot on CNN, and in 2002 looked at chef Georges Perrier of Philidelphia's then-five-star restaurant, Le Bec-Fin.

Wallace's orderly, deadpan writing style hints at one of his secrets: his love (and talent) for playing the straight man to the once-mighty in downfall, right as they go aflame in tragicomic hubris. (The Billionaire's Vinegar is simply a pleasure, not least to schadenfreude junkies.) It's easy to imagine him, the bespectacled wallflower, watching as brouhaha over a wine bottle once valued at $165,000 -- the highest price fetched for a bottle, ever -- culimates in a court trial that reveals at least two of its main characters, a wine collector and a wine expert, to be frauds. Or at least emperors with no clothes.

More profile about the speaker
Benjamin Wallace | Speaker | TED.com
Taste3 2008

Benjamin Wallace: The price of happiness

Bejamin Wallace'a göre mutluluğun fiyatı

Filmed:
2,178,942 views

Mutluluk satın alınabilir mi? Cevabını bulmak için Benjamin Wallace dünyanın en pahalı ürünlerini bunların arasında 1947 yılında şişelenmiş Cheteau Cheval Blanc şarabı, 200 gr Kobe bifteği ve efsaneleşmiş (kötü bir şanı olan) Kopi Luwak kahvesi misal olarak gösteriyor.
- Author
Benjamin Wallace is a journalist and author of The Billionaire's Vinegar, the true story of the world's most expensive bottle of (possibly phony?) wine. He's been a contributor to GQ, Details, Salon and The Washington Post. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:16
I'm just going to playoyun a briefkısa videovideo clipklips.
0
0
3000
Şimdi sizlere kısa bir video klip izleteceğim.
00:22
VideoVideo:
1
6000
1000
50,000 pound.
00:23
On the fifthbeşinci of DecemberAralık 1985, a bottleşişe of 1787 LafitteLafitte was soldsatıldı
2
7000
6000
15 Aralık 1985 yılında 1787 ürünü Chateau Lafitte şarabı
00:29
for 105,000 poundspound -- ninedokuz timeszamanlar the previousönceki worldDünya recordkayıt.
3
13000
5000
105,000 pound'a satıldı. -- bir önceki dünya rekorunun 9 kat fazlasına denk geliyordu
00:34
The buyeralıcı
4
18000
1000
Mr. Forbes.
00:36
was KipKip ForbesForbes,
5
20000
2000
Satın alan kişi Kip Forbes idi.
00:38
sonoğul of one of the mostçoğu flamboyantgösterişli millionairesmilyonerler of the 20thinci centuryyüzyıl.
6
22000
3000
20. yüzyılın en gösterişli milyoner adamı.
00:41
The originalorijinal ownersahip of the bottleşişe turneddönük out to be
7
25000
2000
Şarabın asıl sahibi
00:43
one of the mostçoğu enthusiastichevesli wineşarap buffsmeraklıları of the 18thinci centuryyüzyıl.
8
27000
3000
18. yüzyılın en ateşli şarap meraklısı oluverdi.
00:47
ChCHâteauChâteau LafitteLafitte is one of the greatestEn büyük winesşaraplar in the worldDünya,
9
31000
4000
Chateau Latiffe dünyanin en iyi şaraplarından biridir.
00:51
the princeprens of any wineşarap cellarkiler.
10
35000
2000
şarap mahseninin prensi olarak gösterilir.
00:53
BenjaminBenjamin WallaceWallace: Now, that's about all the videotapevideo kaseti that remainskalıntılar of an eventolay
11
37000
2000
Az once bir videoteyp izledik.
00:55
that setset off the longest-runninguzun süren mysterygizem in the modernmodern wineşarap worldDünya.
12
39000
4000
Günümüz şarap dünyasında yıllardır süregelen gizemi ortaya çıkaran hadiselerden alıntılarla ilgili
00:59
And the mysterygizem existedvar because of a gentlemanbeyefendi namedadlı HardyHardy RodenstockRodenstock.
13
43000
5000
Bu gizem haza beyefendi Hardy Rodenstock sayesinde daha heyecalı bir boyut kazandı
01:04
In 1985, he announcedaçıkladı to his friendsarkadaşlar in the wineşarap worldDünya
14
48000
3000
1985 yılında şarap dünyasında arkadaşlarına
01:07
that he had madeyapılmış this incredibleinanılmaz discoverykeşif.
15
51000
2000
inanılmaz bir keşifte bulunduğunu bildirdi.
01:09
Some workmenişçi in ParisParis had brokenkırık throughvasitasiyla a bricktuğla wallduvar,
16
53000
4000
Bazı işçilerin Paris'te kiremit bir duvarı kırdıklarını
01:13
and happenedolmuş uponüzerine this hiddengizli cacheönbellek of winesşaraplar --
17
57000
3000
ve şarapların burada gizlendiğini
01:16
apparentlygörünüşe göre the propertyözellik of ThomasThomas JeffersonJefferson. 1787, 1784.
18
60000
4000
görünüşe bakıldığında burasının Thomas Jefferson'ın mülkü olduğu ortaya çıktı.
01:21
He wouldn'tolmaz revealortaya çıkartmak the exactkesin numbernumara of bottlesşişeler,
19
65000
2000
Şarap şişelerinin gerçek miktarını ifşa etmedi,
01:23
he would not revealortaya çıkartmak
exactlykesinlikle where the buildingbina was
20
67000
3000
binanın nerede bulunduğunu belli etmedi
01:26
and he would not revealortaya çıkartmak exactlykesinlikle who ownedSahip olunan the buildingbina.
21
70000
3000
binanın sahibinin kim olduğunu gözler önüne sermedi
01:29
The mysterygizem persistedkalıcı for about 20 yearsyıl.
22
73000
3000
Bu gizem 20 yıl kadar daha sürdü.
01:32
It finallyen sonunda beganbaşladı to get resolvedkararlı in 2005 because of this guy.
23
76000
5000
Hardy Rodenstock sayesinde 2005 yılında bu gizem çözülmeye başladı.
01:37
BillBill KochKoch is a FloridaFlorida billionairemilyarder who ownssahibi fourdört of the JeffersonJefferson bottlesşişeler,
24
81000
3000
Bill Koch Jefferson'a ait 4 adet şişenin sahibi Florida'lı bir milyarder
01:40
and he becameoldu suspiciousşüpheli.
25
84000
2000
kendisi şüpheye düşüyor.
01:42
And he endedbitti up spendingharcama over a millionmilyon dollarsdolar and hiringişe alıyor ex-FBIeski FBI
26
86000
4000
Onun üzerine 1 milyon dolar harcama yapıyor ve eski FBI ajanlarını ve
01:46
and ex-Scotlandeski-İskoçya YardYard agentsajanları to try to get to the bottomalt of this.
27
90000
3000
İngiliz emniyet teşkilatına bağlı eski Scotland Yard üyesi ajanları derinlemesine araştırmak için görevlendiriyor.
01:50
There's now amplegeniş evidencekanıt that HardyHardy RodenstockRodenstock is a con man,
28
94000
3000
Halen Hardy Rodenstock'un hilekar bir adam olduğuna dair
01:53
and that the JeffersonJefferson bottlesşişeler were fakessahte.
29
97000
2000
ve Jefferson şişelerinin sahte olduğuna dair yeterli kanıt yok
01:55
But for those 20 yearsyıl,
30
99000
2000
Geçen bu 20 yılda,
01:57
an unbelievableInanılmaz numbernumara of really eminentseçkin and accomplishedbaşarılı figuresrakamlar
31
101000
6000
şarap dünyasında bu şişelerin yanından geçebilmek için
02:03
in the wineşarap worldDünya were sortçeşit of drawnçekilmiş into the orbityörünge of these bottlesşişeler.
32
107000
2000
telafuz edilemeyecek kadar yüksek ve inanılmaz rakamlar biçildi.
02:05
I think they wanted to believe that the mostçoğu expensivepahalı bottleşişe of wineşarap
33
109000
5000
Bence dünyadaki en pahalı şarabın
02:10
in the worldDünya mustşart be the besten iyi bottleşişe of wineşarap in the worldDünya,
34
114000
3000
dünyanın en iyi şarabı olduğuna inanmak istiyorlardı.
02:13
mustşart be the rarestnadide bottleşişe of wineşarap in the worldDünya.
35
117000
2000
ve dünyadaki en ender şarap olduğuna
02:16
I becameoldu increasinglygiderek, kindtür of voyeuristicallyvoyeuristically interestedilgili in the questionsoru of
36
120000
5000
Vazgeçemediğim ve giderek ilgimi çeken bir konu var
02:21
you know, why do people spendharcamak these crazyçılgın amountsmiktarlar of moneypara,
37
125000
3000
bilirsiniz insanlar neden delice miktarlarda para harcarlar
02:24
not only on wineşarap but on lots of things,
38
128000
3000
sadece şaraba değil ama bir çok şeye
02:27
and are they livingyaşam a better life than me?
39
131000
2000
ve onlar benden daha iyi bir hayat mı yaşıyorlar?
02:29
So, I decidedkarar to embarkatılmak on a questQuest.
40
133000
2000
Neticede araştırma yapmaya karar verdim
02:31
With the generouscömert backingarkalık of a magazinedergi I writeyazmak for sometimesara sıra,
41
135000
3000
Kimi zaman yazı yazdığım zengin içerikli dergiye
02:34
I decidedkarar to sampleNumune the very besten iyi, or mostçoğu expensivepahalı, or mostçoğu covetedaçgözlü itemmadde
42
138000
7000
yaklaşık bir düzine kategori arasından en iyi olan, en pahalı kabul edilen veyahut imrenilen
02:41
in about a dozendüzine categorieskategoriler,
43
145000
2000
ürün ile ilgili örnek vermeye karar verdim.
02:43
whichhangi was a very gruelingyorucu questQuest,
as you can imaginehayal etmek.
44
147000
2000
Sizin de tahmin edebileceğiniz gibi çok meşakkatli bir araştırmaydı
02:45
(LaughterKahkaha)
45
149000
1000
(Gülüşmeler)
02:46
This was the first one.
46
150000
2000
İlki ile başlıyoruz.
02:48
A lot of the KobeKobe beefsığır eti that you see in the U.S. is not the realgerçek thing.
47
152000
3000
ABD'de gördüğünüz bir çok Kobe dana bifteği gerçek Kobe danasından elde edilmiyor.
02:51
It mayMayıs ayı come from WagyuWagyu cattlesığırlar,
48
155000
2000
Wagyu olarak tabir edilen Japon danasının özel bir türü
02:53
but it's not from the originalorijinal, AppalachianAppalachian HyogoHyogo Prefectureİli in JapanJaponya.
49
157000
3000
ama Japonya'daki Appalachian Dağları eteğindeki Hyogo Prefecture şehrindeki has türe ait değil.
02:56
There are very fewaz placesyerler in the U.S. where you can try realgerçek KobeKobe,
50
160000
3000
ABD'de Kobe danasının tadına bakabileceğiniz çok az sayıda lokanta bulunuyor
02:59
and one of them is WolfgangWolfgang Puck'sPuck'ın restaurantrestoran, CutKesme, in LosLos AngelesAngeles.
51
163000
4000
bunlardan bir tanesi Los Angeles'taki CUT Wolfgang Puck Biftek restoranı
03:03
I wentgitti there, and I ordereddüzenli the eight-ounceSekiz ons ribkaburga eyegöz for 160 dollarsdolar.
52
167000
4000
Bu lokantaya gittim ve 160 dolara 225 gr domuz kaburgası sipariş ettim
03:07
And it arrivedgeldi, and it was tinyminik.
53
171000
2000
Siparişim masama geldiğinde küçük bir parçadan ibaretti
03:09
And I was outragedçileden.
54
173000
2000
Öfkelendim
03:11
It was like, 160 dollarsdolar for this?
55
175000
2000
Ne yani 160 doları bu küçük et parçası için mi?
03:13
And then I tookaldı a biteısırmak,
56
177000
2000
Ve sonra bir parça kesip yedim
03:15
and I wisheddiledi that it was tiniertinier, because KobeKobe beefsığır eti is so richzengin.
57
179000
4000
ve o an etin daha ince olmasını dilerdim çünkü Kobe bifteği çok doyurucuydu.
03:19
It's like foieKaz grasciğeri -- it's not even like steakbiftek.
58
183000
3000
Kaz ciğeri gibiydi -- biftek bile denmezdi.
03:22
I almostneredeyse couldn'tcould finishbitiş it.
59
186000
2000
Neredeyse bitiremedim.
03:24
I was really happymutlu when I was donetamam.
60
188000
2000
Bitirdiğimde yüzümde bir mutluluk ifadesi vardı.
03:26
(LaughterKahkaha)
61
190000
1000
Gülüşmeler
03:27
Now, the photographerfotoğrafçı who tookaldı the picturesresimler for this projectproje
62
191000
4000
Bu projede çalışan fotoğrafçı arkadaş da
03:31
for some reasonneden posedpoz verdi his dogköpek in a lot of them,
63
195000
2000
her nedense köpeğinin Kobe biftekleriyle birlikte pozunu çekmiş.
03:33
so that's why you're going to see this recurringYinelenen characterkarakter.
64
197000
3000
Bu sebeple şu anda ekranda bu karakteri görmekteyiz,görüyoruz
03:36
WhichHangi, I guesstahmin, you know, communicatesiletişim kurar to you
65
200000
2000
Sizlerin de tahmin edeceği gibi
03:38
that I did not think that one was really worthdeğer the pricefiyat.
66
202000
3000
bu şeyin gerçekten fiyatının değdiğini bilmiyordum.
03:42
WhiteBeyaz trufflesyer mantarı.
67
206000
2000
Trüf mantarları
03:44
One of the mostçoğu expensivepahalı luxurylüks foodsgıdalar by weightağırlık in the worldDünya.
68
208000
2000
Dünyanın en ağır ve en pahalı yiyeceklerinden biridir.
03:46
To try this, I wentgitti to a MarioMario BataliBatali restaurantrestoran
69
210000
2000
Tatmak için Mario Batali'nin restoranına gittim
03:48
in ManhattanManhattan -- DelDel PostoPosto.
70
212000
2000
Manhattan'da bulunuyor, adı Del Posto.
03:50
The waiterGarson, you know, camegeldi out with the whitebeyaz truffleTruffle knobtopuzu
71
214000
3000
Garson gayet tabii bir şekilde trüf mantarı ile
03:53
and his shavertıraş makinesi, and he shavedtıraş it ontoüstüne my pastamakarna and he said, you know,
72
217000
4000
ve rende aleti ile geldi. Makarnamın üzerine mantarı rendeledi ve şöyle dedi
03:57
"Would SignoreSinyor like the trufflesyer mantarı?"
73
221000
2000
"Bayım beyaz trüf mantarı sever misiniz?"
03:59
And the charmçekicilik of whitebeyaz trufflesyer mantarı is in theironların aromaAroma.
74
223000
2000
Trüf mantarının büyüsü kokusunda.
04:01
It's not in theironların tastedamak zevki, really. It's not in theironların texturedoku.
75
225000
3000
Esasen tadında değil. Dokusunda değil.
04:04
It's in the smellkoku.
76
228000
1000
Büyüsü kokusunda.
04:05
These whitebeyaz pearlescentpearlescent flakespul hitvurmak the noodleserişte,
77
229000
2000
Bu beyaz kadifemsi çıtır taneleri makarnayle bütünleşir
04:07
this hauntingperili ev, wonderfulolağanüstü, nuttyçatlak, mushroomymushroomy smellkoku waftedwafted up.
78
231000
5000
bu akıldan çıkmayan, müthiş, fındık, mantar karışımı koku gittikçe havaya yayıldı
04:12
10 secondssaniye passedgeçti and it was gonegitmiş.
79
236000
2000
10 saniye sonra kokudan eser kalmamıştı.
04:14
And then I was left with these little uglyçirkin flakespul on my pastamakarna that,
80
238000
4000
Ve sonra makarnamın üzerinde kalan küçük çirkin çıtır taneleriyle başbaşa kaldım
04:18
you know, theironların purposeamaç had been servedhizmet,
81
242000
3000
zaten bu taneler tüm hünerlerini sergilemiş ve amacına hizmet etmişti.
04:21
and so I'm afraidkorkmuş to say that this was alsoAyrıca a disappointmenthayal kırıklığı to me.
82
245000
3000
ve korkarım bu benim için bir hayal kırıklığı oldu.
04:24
There were severalbirkaç -- severalbirkaç of these itemsürün were disappointmentshayal kırıklıkları.
83
248000
2000
Bunun gibi hayalkırıklığına uğradığım şeyler oldu.
04:28
(LaughterKahkaha)
84
252000
4000
Gülüşmeler
04:32
Yeah.
85
256000
1000
Evet.
04:33
The magazinedergi wouldn'tolmaz payödeme for me to go there.
86
257000
2000
Dergi oraya gitmem için bana para ödemezdi.
04:35
(LaughterKahkaha)
87
259000
2000
(Gülüşmeler)
04:37
They did give me a tourtur, thoughgerçi.
88
261000
2000
Yine de tur hediye ettiler.
04:39
And this hotelotel suiteSüiti is 4,300 squarekare feetayaklar.
89
263000
3000
Otelin süit odası 4300 metre kare.
04:42
It has 360-degree-Derecesi viewsgörünümler.
90
266000
2000
Dört bir yanı manzaralı.
04:44
It has fourdört balconiesbalkonlar.
91
268000
2000
Dört adet balkonu var.
04:46
It was designedtasarlanmış by the architectmimar I.M. PeiPei.
92
270000
2000
Mimar I. M. Pei tarafından tasarlandı.
04:48
It comesgeliyor with its ownkendi RollsRulo RoyceRoyce and driversürücü.
93
272000
2000
Otelin Rolls Royce arabası ve özel şoförü var.
04:50
It comesgeliyor with its ownkendi wineşarap cellarkiler that you can drawçekmek freelyserbestçe from.
94
274000
3000
Şarap mahseni var ki buradan ücretsiz şarap temin edebiliyorsunuz.
04:53
When I tookaldı the tourtur, it actuallyaslında includeddahil some OpusOpus One, I was gladmemnun to see.
95
277000
4000
O tura katıldığımda otelin şarap portfoyünde Opus One şarabı da mevcuttu ki bu beni çok memnun etti.
04:57
30,000 dollarsdolar for a night in a hotelotel.
96
281000
3000
Otelin gecelik konaklama bedeli 30,000 dolar.
05:01
This is soapsabun that's madeyapılmış from silvergümüş nanoparticlesnano tanecikleri,
97
285000
4000
Bu gümüş nano parçalarından yapılmış bir sabun
05:05
whichhangi have antibacterialantibakteriyel propertiesözellikleri.
98
289000
2000
antibakteriyel
05:08
I washedyıkandı my faceyüz with this this morningsabah in preparationhazırlık for this.
99
292000
3000
Yüzümü bu sabah bununla yıkadım hazırlıklı olayım diye.
05:11
And it, you know, tickleddört köşe a little bitbit and it smelledkokuyordu good,
100
295000
4000
Yüzümü birazcık kaşındırdı ve güzel kokuyordu.
05:15
but I have to say that nobodykimse here
101
299000
2000
Ancak itiraf etmeliyim ki burada kimse
05:17
has complimentediltifat me on the cleanlinessTemizlik of my faceyüz todaybugün.
102
301000
2000
bana yüzümün ak pak göründüğüne dair övgüde bulunmadı.
05:19
(LaughterKahkaha)
103
303000
1000
(Gülüşmeler)
05:20
But then again, nobodykimse has complimentediltifat me on the jeanskot I'm wearinggiyme.
104
304000
4000
Yine kimse bana üzerimdeki kota dair bir komplimanda bulunmadı.
05:26
These onesolanlar GQGQ did springbahar for -- I ownkendi these -- but I will tell you,
105
310000
4000
GQ bu ürün yaz sezonu için üretti. Ben de bir tane var. Ama bilmenizi isterim ki
05:30
not only did I not get a complimentiltifat from any of you,
106
314000
2000
aranızda kimse bana bu konuda komplimanda bulunmadı
05:32
I have not gottenkazanılmış a complimentiltifat from anybodykimse
107
316000
2000
kimseden bu kot için çok yakışmış şeklinde kompliman almadım
05:34
in the monthsay that I have ownedSahip olunan and wornsöz konusu ürün these.
108
318000
2000
aldığım ve giydiğim günden beri.
05:36
I don't think that whetherolup olmadığını or not you're gettingalma a complimentiltifat
109
320000
2000
Kompliman almak ya da almamak bir şeyin değerini ölçmek için
05:38
should be the testÖlçek of something'sşey valuedeğer,
110
322000
2000
bence ölçüt olmamalı.
05:40
but I think in the casedurum of a fashionmoda itemmadde, an articlemakale of clothingGiyim,
111
324000
3000
ama söz konusu kılık kiyafet ile alakalı bir moda ürünüyse
05:43
that's a reasonablemakul benchmarkKıyaslama.
112
327000
2000
bu durum makul kabul edilebilir.
05:45
That said, a lot of work goesgider into these.
113
329000
2000
Söylendiği kadarıyla bu üründe çok fazla işçilik varmış.
05:47
They are madeyapılmış from handpickedHandpicked organicorganik ZimbabweanZimbabve cottonpamuk
114
331000
4000
Zimbabve'de elle toplanmış, dokuma tezgahında dokunmuş
05:51
that has been shuttleservis aracı loomedgörülüyordu
115
335000
3000
organik pamuktan yapılmış.
05:54
and then hand-dippedel-daldırma in naturaldoğal indigoIndigo 24 timeszamanlar.
116
338000
4000
Sonrasında elle 24 kez çivit mavisine daldırılmış.
05:58
But no complimentsövgü.
117
342000
1000
Hala bir kompliman alamadım.
05:59
(LaughterKahkaha)
118
343000
1000
(Gülüşmeler)
06:00
Thank you.
119
344000
2000
Teşekkürler.
06:04
ArmandoArmando ManniManni is a formereski filmmakerfilm yapımcısı who makesmarkaları this olivezeytin oilsıvı yağ
120
348000
2000
Armando Manni eski bir film yapımcısı. Kendisi görmekte olduğunuz bu zeytinyağını
06:06
from an olivezeytin that growsbüyür on a singletek slopeeğim in TuscanyTuscany.
121
350000
4000
Toskana'daki tek bir yamaçta yetişen zeytinden elde ediyor.
06:10
And he goesgider to great lengthsuzunlukları to protectkorumak the olivezeytin oilsıvı yağ from oxygenoksijen and lightışık.
122
354000
5000
Zeytinyağını oksijen ve ışıktan korumak için her çareye başvurmuş.
06:15
He useskullanımları tinyminik bottlesşişeler, the glassbardak is tintedrenkli,
123
359000
3000
Küçük şişeler kullanmış, camları boyalı.
06:18
he topsEn fazla the olivezeytin oilsıvı yağ off with an inertatıl gasgaz.
124
362000
3000
Zeytinyağı şişesinin tepe noktasına asal gazı doldurmuş.
06:22
And he actuallyaslında -- oncebir Zamanlar he releasesbültenleri a batchyığın of it,
125
366000
3000
Ürün için bir parti numarası oluşturur ve
06:25
he regularlydüzenli olarak conductsyürütmektedir molecularmoleküler analysesanalizleri and postsMesaj the resultsSonuçlar onlineinternet üzerinden,
126
369000
5000
zeytinyağını düzenli olarak moleküler analiz için teste gönderir. Nihayetinde elde ettiği sonuçları internette yayınlar.
06:30
so you can go onlineinternet üzerinden and look at your batchyığın numbernumara
127
374000
2000
Internete bağlandığınızda ürünün üzerindeki parti numarasını yazın
06:32
and see how the phenolicsfenolik are developinggelişen,
128
376000
2000
üründe bulunan başlıca fenolik bileşikleri neler olduğunu okuyun
06:34
and, you know, gaugeölçer its freshnesstazelik.
129
378000
2000
Verdiği tazelik hissini bir görseniz.
06:36
I did a blindkör tastedamak zevki testÖlçek of this with 20 people and fivebeş other olivezeytin oilsyağlar.
130
380000
4000
Gözlerimiz kapalı 5 farklı zeytinyağını test ettik. 20 kadar kişi ile birlikte.
06:40
It tastedtadı fine. It tastedtadı interestingilginç.
131
384000
2000
Güzel ve ilginç bir tadı vardı.
06:42
It was very greenyeşil, it was very pepperybiber.
132
386000
2000
Oldukça yeşil bir rengi vardı. Acımsı bir tadı vardı.
06:44
But in the blindkör tastedamak zevki testÖlçek, it camegeldi in last.
133
388000
3000
Testte bu ürün en son sunulmuştu.
06:48
The olivezeytin oilsıvı yağ that camegeldi in first was actuallyaslında a bottleşişe of
134
392000
3000
İlk sunulan zeytinyağı Whole Foods 365 zeytinyağıydı
06:51
WholeBütün FoodsGıdalar 365 olivezeytin oilsıvı yağ whichhangi had been oxidizingoksitleyici nextSonraki to my stovesoba, fırın, ocak
135
395000
6000
sobada oksidasyon işlemine tabi tutulur
06:57
for sixaltı monthsay.
136
401000
1000
altı ay boyunca.
06:58
(LaughterKahkaha)
137
402000
6000
(Gülüşmeler)
07:08
A recurringYinelenen themetema is that a lot of these things are from JapanJaponya --
138
412000
2000
Yinelenen bir konu gerçi ama bu tip şeyler Japonya'dan geliyor.
07:10
you'llEğer olacak startbaşlama to noticeihbar.
139
414000
1000
Siz de farkedeceksiniz.
07:11
I don't playoyun golfgolf, so I couldn'tcould actuallyaslında roadyol testÖlçek these,
140
415000
3000
Golf oynamıyorum. Dolayısıyla bu ürünleri yolda test edemiyorum.
07:14
but I did interviewröportaj a guy who ownssahibi them.
141
418000
2000
Fakat bu golf sopalarının sahibi olan bir adam ile görüştüm.
07:16
Even the people who marketpazar these clubskulüpleri -- I mean, they'llacaklar say
142
420000
3000
Bu ürünleri pazarlayan kişiler dahi eminim söyle derler
07:19
these have fourdört axiseksen shaftsmilleri whichhangi minimizeküçültmek losskayıp of clubkulüp speedhız
143
423000
4000
bu dört akslı şaftlar golf sopasından randıman alınmasını engellliyor, sopanın hızını düşürüyor
07:23
and therebyböylece drivesürücü the balltop fartherdaha uzağa -- but they'llacaklar say, look, you know,
144
427000
4000
bu yüzden top hedefin dışına gidiyor, uzağa düşüyor --- şöyle de diyorlardır, bakın
07:27
you're not gettingalma 57,000 dollarsdolar worthdeğer of performanceperformans from these clubskulüpleri.
145
431000
3000
bu soparlardan 57,000 dolarlık performans beklemeyin.
07:30
You're payingödeme yapan for the blingBling,
146
434000
2000
Altın ve platinle kaplı olan bu sopara
07:32
that they're encrustedkaplı with goldaltın and platinumplatin.
147
436000
2000
mücevher değeri olduğu içi para veriyorsunuz.
07:34
The guy who I interviewedgörüşülen who ownssahibi them did say
148
438000
2000
Sopaları üreten firmanın sahibi olan adam görüşme esnasında
07:36
that he's gottenkazanılmış a lot of pleasureZevk out of them, so ...
149
440000
3000
bu soparlardan keyif aldığını söyledi, o kadar
07:40
Oh, yeah, you know this one?
150
444000
2000
Evet, bunu biliyor musunuz?
07:42
This is a coffeeKahve madeyapılmış from a very unusualolağandışı processsüreç.
151
446000
3000
Alışılmışın dışında işlemlerden geçen bir kahve.
07:48
The luwakLuwak is an AsianAsya PalmPalm CivetMisk kedisi.
152
452000
2000
Luwak, Asya'da palmiye ağaçlarının teperinde
07:50
It's a catkedi that liveshayatları in treesağaçlar,
153
454000
2000
yaşayan bir misk kedisi türü.
07:52
and at night it comesgeliyor down and it prowlsdinlenir the coffeeKahve plantationstarlaları.
154
456000
4000
Geceleri ağaçtan iniyorlar ve kahve bitkilerini yiyorlar.
07:56
And apparentlygörünüşe göre it's a very pickySeçici eateryiyen and it, you know,
155
460000
2000
Açıkça görülüyor ki çok secici bir yaratık ve
07:58
honeskeskinleştirir in on only the ripesthangisinin coffeeKahve cherrieskiraz.
156
462000
3000
en olgun kahve çekirdeklerini sahipleniyor.
08:02
And then an enzymeenzim in its digestivesindirim tractsistem leechesSülükler into the beansfasulye,
157
466000
4000
Mideye gelen kahve çekirdekleri sindirim sisteminde enzimler tarafında bir işlem görüyor ve emiliyorlar.
08:06
and people with the unenviablekıskanılmaya değmez job of collectingtoplama these cats'Cats leavingspisliği
158
470000
5000
Dışkı yoluyla dışarı atılan bu çekirdekleri toplamakla görevli kişiler
08:11
then go throughvasitasiyla the forestorman collectingtoplama the, you know, resultsSonuçlar
159
475000
5000
ormana gidiyorlar ve Luwak'ların dışkılarını topluyorlar.
08:16
and processingişleme it into coffeeKahve -- althougholmasına rağmen you actuallyaslında can buysatın almak it
160
480000
4000
Ayıklama işleminden sonra özel işlemden geçiriyorlar ve kahve olarak sunuyorlar.
08:20
in the unprocessedişlenmemiş formform.
161
484000
2000
Bu arada özel işlemden geçmemiş olarak da temin edebilmek mümkün.
08:24
That's right.
162
488000
2000
Bu doğru.
08:26
UnrelatedlyUnrelatedly --
163
490000
2000
Konu ile alakalı değil ama --
08:28
(LaughterKahkaha)
164
492000
2000
(Gülüşmeler)
08:30
JapanJaponya is doing crazyçılgın things with toiletstuvaletler.
165
494000
3000
Japonlar tuvalet ile ilgili deli icatlar yapıyorlar.
08:33
(LaughterKahkaha)
166
497000
5000
(Gülüşmeler)
08:40
There is now a toilettuvalet that has an MPMP3 playeroyuncu in it.
167
504000
3000
Artık MP3 çalarlı tuvalet var.
08:43
There's one with a fragrancekoku dispenserDağıtıcı.
168
507000
2000
Kötü kokuyu yok edeni var.
08:45
There's one that actuallyaslında analyzesanalizleri the contentsiçindekiler of the bowlçanak
169
509000
4000
tuvalet dışkısının analizini yapan ve
08:49
and transmitsiletir the resultsSonuçlar viaüzerinden emailE-posta to your doctordoktor.
170
513000
4000
sonuçları doktorunuza e-postayla gönderen modelleri var.
08:53
It's almostneredeyse like a home medicaltıbbi centermerkez --
171
517000
2000
Adeta evi tıbbi merkeze dönüştürüyor.
08:55
and that is the directionyön that JapaneseJaponca toilettuvalet technologyteknoloji is headingbaşlık in.
172
519000
3000
Japon tuvalet teknolojisi bu yönde ilerliyor.
08:59
This one does not have those bellsçan and whistlesıslık,
173
523000
2000
Görmekte olduğunuz bu tuvaletin özelliği yok gibi görünüyor belki
09:01
but for puresaf functionalityişlevselliği it's prettygüzel much the besten iyi -- the NeorestNeorest 600.
174
525000
4000
ama tam anlamıyla fonksiyonellik için oldukça hoş -- Neorest 600.
09:05
And to try this -- I couldn'tcould get a loanerödünç,
175
529000
3000
Denemek için -- maalesef ödünç alamadım,
09:08
but I did go into the ManhattanManhattan showroomShowroom of the manufacturerüretici firma, TotoToto,
176
532000
5000
Toto isimli üreticinin Manhattan'daki showroom'una gittim.
09:13
and they have a bathroombanyo off of the showroomShowroom that you can use, whichhangi I used.
177
537000
4000
Showroom'da kullanabilmeniz için kapalı bir banyo bulunuyor. Bu banyoyu kullandım bu arada.
09:17
It's fullytamamen automatedotomatikleştirilmiş -- you walkyürümek towardskarşı it, and the seatoturma yeri liftsasansörler.
178
541000
3000
Her şey otomatik -- tuvalete doğru yöneldiğinizde klozet yerden yükseliyor.
09:20
The seatoturma yeri is preheatedısıtılmış.
179
544000
2000
Klozet önceden ısınıyor.
09:22
There's a waterSu jetjet that cleanstemizler you.
180
546000
2000
Sizi temizlemesi için yüksek basınçla su veren su jeti bulunuyor.
09:24
There's an airhava jetjet that drieskurur you.
181
548000
2000
Aynı şekilde kurutmak için kutuma jet'i de mevcut.
09:26
You get up, it flushestemizler by itselfkendisi.
182
550000
2000
Ayağa kalkıyorsunuz, sifonu kendi kendine çekiyor.
09:28
The lidkapak closeskapanır, it self-cleanskendi kendini temizler.
183
552000
2000
Klozet kapağı kapanıyor ve kendini temizliyor.
09:30
Not only is it a technologicalteknolojik leapsıçrama forwardileri,
184
554000
2000
Bunun sadece teknolojide ileriye dönük bir atılım değil
09:32
but I really do believe it's a bitbit of a culturalkültürel leapsıçrama forwardileri.
185
556000
2000
aynı zamanda kültürel sıçrayış olduğuna inanıyorum.
09:34
I mean, a no handseller, no toilettuvalet paperkâğıt toilettuvalet.
186
558000
3000
Yani ellerinize ihtiyaç duymadığınız, tuvalet kağıdının kullanılmadığı bir ortam.
09:37
And I want to get one of these.
187
561000
2000
Evet bunlardan bir tane almak istiyorum.
09:39
(LaughterKahkaha)
188
563000
4000
(Gülüşmeler)
09:43
This was anotherbir diğeri one I could not get a loanerödünç of.
189
567000
3000
Bu da ödünç alamayacağım diğer bir şey.
09:48
TomTom CruiseCruise supposedlygüya ownssahibi this bedyatak.
190
572000
2000
Tom Cruise tahminimce bu yatağa sahiptir.
09:50
There's a little plaqueplaka on the endson that, you know,
191
574000
2000
Yatağın ayak ucunda küçük bir plaka var
09:52
eachher buyeralıcı getsalır theironların nameisim engravedoyulmuş on it.
192
576000
3000
yatağı alan kişinin isminin kazılı olduğu.
09:55
(LaughterKahkaha)
193
579000
6000
(Gülüşmeler)
10:01
To try this one, the makeryapıcı of it let me and my wifekadın eş
194
585000
2000
Bunu denemek için yatağı yapan kişi beni ve eşimi
10:03
spendharcamak the night in the ManhattanManhattan showroomShowroom.
195
587000
2000
Manhattan'daki showroom'una davet etti. Eşimle geceyi orada geçirdik.
10:05
LightsIşıklar glaringgöze batan in off the streetsokak,
196
589000
2000
Sokaktaki ışıklar içeriyi aydınlatıyordu
10:07
and we had to hirekiralama a securitygüvenlik guardbekçi and all these things.
197
591000
3000
ve güvenlik görevlisi tutmak zorunda kaldık.
10:10
But anywayneyse, we had a great night'sgece sleepuyku.
198
594000
2000
Tüm olumsuzluklara rağmen harika bir uyku çektik.
10:12
And you spendharcamak a thirdüçüncü of your life in bedyatak.
199
596000
2000
Hayatınızın üçte birini yatakta geçiriyorsunuz.
10:14
I don't think it's that badkötü of a dealanlaştık mı.
200
598000
3000
O kadar fena da değil.
10:17
(LaughterKahkaha)
201
601000
1000
(Gülüşmeler)
10:18
This was a funeğlence one.
202
602000
2000
Bu komik olanlardan bir tanesi.
10:20
This is the fastestEn hızlı street-legalsokak-yasal cararaba in the worldDünya
203
604000
4000
Bu, sokaklarde gezdirebileceğiniz dünyadaki en hızlı araba.
10:24
and the mostçoğu expensivepahalı productionüretim cararaba.
204
608000
2000
ve en pahalı üretilen araba.
10:26
I got to drivesürücü this with a chaperoneRefakatçi from the companyşirket,
205
610000
2000
Arabayı kullanabilmem için firmadan bir kişiyi bana eşlik etmesi üzerine gönderdiler.
10:28
a professionalprofesyonel raceyarış cararaba driversürücü,
206
612000
2000
Profesyonel bir yarış arabası pilotu.
10:30
and we drovesürdü around the canyonskanyonlar outsidedışında of LosLos AngelesAngeles
207
614000
3000
Los Angeles'ın dışında kanyonların etrafında gezdik.
10:33
and down on the PacificPasifik CoastSahil HighwayOtoyol.
208
617000
2000
oradan Pasifik Kıyısına yakın otobanda gezdik.
10:35
And, you know, when we pulledçekti up to a stoplighttrafik ışığı
209
619000
3000
Işıkta yakalandığımızda bilirsiniz
10:38
the people in the adjacentbitişik carsarabalar kindtür of gaveverdi us respectfulsaygılı nodsHerkes hata yapabilir.
210
622000
4000
yan taraftaki araba bulunan insanlar bir tür saygı dolu bakışlar atıyorlardı.
10:42
And it was really amazingşaşırtıcı.
211
626000
2000
Gerçekten inanılmazdı.
10:44
It was suchböyle a smoothpürüzsüz ridebinmek.
212
628000
2000
Çok yumuşak bir sürüş deneyimiydi.
10:46
MostÇoğu of the carsarabalar that I drivesürücü, if I get up to 80 they startbaşlama to rattleçıngırak.
213
630000
2000
Kullandığım arabaların çoğu ibre 80'i gösterdiğinde hırlıyordu.
10:48
I switchedanahtarlamalı lanesşerit on the highwaykarayolu and the driversürücü, this chaperoneRefakatçi, said,
214
632000
3000
Otobanda şerit değiştirdim ve bana eşlik eden yarış pilotu söyle dedi
10:51
"You know, you were just going 110 milesmil an hoursaat."
215
635000
2000
Biliyor musun saatte sadece 110 mil (180 km) ile gidiyorsun.
10:53
And I had no ideaFikir that I was one of those obnoxiousiğrenç people
216
637000
3000
Birden görgüsüz kötü insanlardan biri oluvermiştim. Farkında olmadan.
10:56
you occasionallybazen see weavingdokuma in and out of traffictrafik,
217
640000
2000
Trafikte arasıra zikzak çizenleri görürsünüz.
10:58
because it was just that smoothpürüzsüz.
218
642000
2000
Çok tatlı ve hoş gelir.
11:00
And if I was a billionairemilyarder, I would get one.
219
644000
2000
Milyarder olsaydım kesinlikle bu arabadan alırdım.
11:02
(LaughterKahkaha)
220
646000
2000
(Gülüşmeler)
11:07
This is a completelytamamen gratuitousgereksiz videovideo I'm just going to showgöstermek
221
651000
3000
Sizlere hiç bir anlam yüklememenizi istediğim öylesine bir görüntü göstereceğim.
11:10
of one of the pitfallstuzaklar of advancedileri technologyteknoloji.
222
654000
2000
Gelişen teknolojinin yarattığı bir canavar, felaket.
11:12
This is TomTom CruiseCruise arrivinggelen at the "MissionMisyon: Impossibleİmkansız IIIIII" premiereprömiyeri.
223
656000
4000
Gördüğünüz gibi Tom Cruise "Görevimiz Tehlike III" filminin prömiyerine geliyor.
11:25
When he triesçalışır to openaçık the doorkapı,
224
669000
2000
Kapıyı açmaya çalıştığında
11:27
you could call it "MissionMisyon: Impossibleİmkansız IVIV."
225
671000
2000
isterseniz buna "Görevimiz Tehlike IV" diyelim.
11:32
There was one objectnesne that I could not get my handseller on,
226
676000
2000
Elimi sürmeyeceğim bir ürün var ki
11:34
and that was the 1947 ChevalCheval BlancBlanc.
227
678000
2000
o da 1947 Beyaz Cheval şarabı.
11:36
The '47 ChevalCheval BlancBlanc is probablymuhtemelen the mostçoğu mythologizedmythologized wineşarap of the 20thinci centuryyüzyıl.
228
680000
4000
1947 Beyaz Cheval, 20. yüzyılın muhtemelen en efsanevi şarabı.
11:40
And ChevalCheval BlancBlanc is kindtür of an unusualolağandışı wineşarap for BordeauxBordeaux
229
684000
3000
Ve Beyaz Cheval, Bordeaux için sıradışı bir şarap türü.
11:43
in havingsahip olan a significantönemli percentageyüzde of the CabernetCabernet FrancFrangı grapeüzüm.
230
687000
4000
belirgin oranda Cabernet Franc üzümü içerdiği için.
11:47
And 1947 was a legendaryefsanevi vintageVintage,
231
691000
3000
1947 Cheval Blanc efsanevi bir mahsul olarak biliniyor
11:50
especiallyözellikle in the right bankbanka of BordeauxBordeaux.
232
694000
2000
özellikle Bordeaux'nun sağ kıyı şeridinde.
11:52
And just togetherbirlikte, that vintageVintage and that chateauChateau tookaldı on this auraatmosfer
233
696000
4000
Bu mahsul ve şato aynı atmosferde buluşuyor.
11:56
that eventuallysonunda kindtür of gaveverdi it this cultishcultish followingtakip etme.
234
700000
4000
Bu durum ürüne karşı kült bir hayran kitlesi yaratmış.
12:00
But it's 60 yearsyıl oldeski.
235
704000
2000
Cheval Black 60 yıllık bir şarap.
12:02
There's not much of it left.
236
706000
2000
Fazla bir şey söylemeye gerek yok.
12:04
What there is of it left you don't know if it's realgerçek --
237
708000
2000
Ne var ki gerçek olup olmadığını bilmiyorsunuz.
12:06
it's considereddüşünülen to be the mostçoğu fakedsahte wineşarap in the worldDünya.
238
710000
2000
Dünyadaki en sahte şaraplardan biri olarak kabul ediliyor.
12:08
Not that manyçok people are looking to poppop openaçık
239
712000
2000
Bir çok kişi ellerinde tek kalan bu şişeyi gazeteci
12:10
theironların one remainingkalan bottleşişe for a journalistgazeteci.
240
714000
3000
için açma zahmetine girmiyor, can atmıyor.
12:14
So, I'd about givenverilmiş up tryingçalışıyor to get my handseller on one of these.
241
718000
3000
Bu yüzden elimi sürmeyeceğime dair and içtim.
12:18
I'd put out feelerssondaj yapmaya başladı to retailersperakendeciler, to auctioneersmüzayedeciler,
242
722000
2000
Perakendicilerin ve müzayedecilerin sondajlarından tedirgin oldum.
12:20
and it was cominggelecek up emptyboş.
243
724000
2000
Boş geliyordu.
12:22
And then I got an emailE-posta from a guy namedadlı BipinBipin DesaiDesai.
244
726000
2000
Sonra Bipim Desai isimli bir beyden e-posta aldım.
12:24
BipinBipin DesaiDesai is a U.C. RiversideRiverside theoreticalteorik physicistfizikçi
245
728000
4000
Bipin Desai UC Riverside'da teorik fizikçi.
12:28
who alsoAyrıca happensolur to be the preeminentönde gelen organizerOrganizatör of rarenadir wineşarap tastingstattırarak,
246
732000
4000
nadir şarapların tadımının yapıldığı önde gelen organizatör.
12:32
and he said, "I've got a tastingtatma cominggelecek up
247
736000
2000
Şöyle diyor "Yakında bir şarap tadımı etkinliği düzenliyorum.
12:34
where we're going to serveservis the '47 ChevalCheval BlancBlanc."
248
738000
2000
orada 1947 Beyaz Cheval ikram edeceğiz."
12:36
And it was going to be a doubleçift verticaldikey --
249
740000
2000
Öyle bir ortam ki bir taşta iki kuş vurabilmek mümkündü.
12:38
it was going to be 30 vintagesvintages of ChevalCheval BlancBlanc,
250
742000
3000
Beyaz Cheval'a ait 30 mahsül sunulacak.
12:41
and 30 vintagesvintages of YquemYquem.
251
745000
2000
Yquem'a ait ise 30 mahsül.
12:43
And it was an invitationdavet you do not refuseçöp.
252
747000
3000
Yani rededilemeyecek bir davetti.
12:46
I wentgitti.
253
750000
2000
Ve gittim.
12:48
It was threeüç daysgünler, fourdört mealsyemek.
254
752000
2000
3 gün sürdü. 4 öğün yedik.
12:50
And at lunchöğle yemeği on SaturdayCumartesi, we openedaçıldı the '47.
255
754000
3000
Cumartesi günü öğle yemeğinde 1947 Beyaz Cheval açtılar.
12:53
And you know, it had this fragrantgüzel kokulu softnessyumuşaklık,
256
757000
4000
Yumuşak bir kokusu vardı. Bilirsiniz
12:57
and it smelledkokuyordu a little bitbit of linseedketen tohumu oilsıvı yağ.
257
761000
3000
sanki biraz keten tohumu yağı kokusunu andırıyordu.
13:00
And then I tastedtadı it, and it,
258
764000
2000
Nihayet tadımlık içtim ve
13:02
you know, had this kindtür of unctuousyağlı, portyporty richnesszenginlik,
259
766000
4000
damağımda sanki yağlı, porto şarabının zenginliğini hissettim.
13:06
whichhangi is characteristickarakteristik of that wineşarap --
260
770000
2000
bu şarabın belirgin özelliği olarak kabul ediliyordu.
13:08
that it sortçeşit of resemblesbenzer, portLiman in a lot of waysyolları.
261
772000
2000
Bir çok açıdan porto şarabına benziyordu.
13:10
There were people at my tabletablo who thought it was, you know, fantasticfantastik.
262
774000
2000
Masamda bilirsiniz şarabı müthiş bulanlar vardı.
13:12
There were some people who were a little lessaz impressedetkilendim.
263
776000
3000
Hayal kırıklığına uğramış kişiler de vardı.
13:16
And I wasn'tdeğildi that impressedetkilendim.
264
780000
2000
Bense abartıldığı kadar etkilenmedim.
13:19
And I don't -- call my palatedamak a philistinecahil ve zevksiz palatedamak --
265
783000
4000
Damak tadı da zevksizmiş diyebilirsiniz.
13:23
so it doesn't necessarilyzorunlu olarak mean something that I wasn'tdeğildi impressedetkilendim,
266
787000
4000
Etkilenmediğim sonucu çıkarılmasın
13:27
but I was not the only one there who had that reactionreaksiyon.
267
791000
3000
ama bu tepikiyi orada veren zannediyorum bir tek ben değildim.
13:30
And it wasn'tdeğildi just to that wineşarap.
268
794000
2000
Sadece Beyaz Cheval şarabına yönelik değil
13:32
Any one of the winesşaraplar servedhizmet at this tastingtatma,
269
796000
2000
tadımda ikram edilen tüm şaraplar için geçerli.
13:34
if I'd been servedhizmet it at a dinnerakşam yemegi partyParti, it would have been, you know,
270
798000
3000
Bir akşam yemeğinde bu şarabı ikram etmiş olsaydım zannediyorum
13:37
the wineşarap experiencedeneyim of my lifetimeömür, and incrediblyinanılmaz memorableunutulmaz.
271
801000
3000
hayatımın şarap tecrübesi olurdu. Unutulmaz bir anı olarak kalırdı.
13:40
But drinkingiçme 60 great winesşaraplar over threeüç daysgünler,
272
804000
3000
Üç günde 60 müthiş şarap içmek
13:43
they all just blurredbulanık togetherbirlikte,
273
807000
2000
hepsi neticede birbirine karıştı.
13:45
and it becameoldu almostneredeyse a gruelingyorucu experiencedeneyim.
274
809000
4000
Çok yorucu bir tecrübeydi.
13:49
And I just wanted to finishbitiş by mentioningsöz a very interestingilginç studyders çalışma
275
813000
4000
Ve son olarak çok enteresan bir araştırmadan bahsetmek istiyorum.
13:53
whichhangi camegeldi out earlierdaha erken this yearyıl from some researchersaraştırmacılar at StanfordStanford and CaltechCaltech.
276
817000
4000
Bu senenin başlarında Stanford ve Caltech Üniversite'lerinden araştırmacılar tarafından yayınlanan deneyde
13:57
And they gaveverdi subjectskonular the sameaynı wineşarap,
277
821000
4000
araştırmaya katılan herkese aynı saraptan verildi
14:01
labeledetiketli with differentfarklı pricefiyat tagsEtiketler.
278
825000
2000
ancak şarapların üstlerinde farklı fiyat etiketleri vardı.
14:03
A lot of people, you know,
279
827000
2000
Ama tahmin edersiniz ki
14:05
said that they likedsevilen the more expensivepahalı wineşarap more --
280
829000
3000
bir çok kişi pahalı olan şarabi daha çok beğendiklerini söylediler
14:08
it was the sameaynı wineşarap, but they thought it was a differentfarklı one
281
832000
2000
halbuki şarap aynı şaraptı, ama katılanlar farklı bir şarap içtiklerini düşündüler
14:10
that was more expensivepahalı.
282
834000
2000
farklı ve daha pahalı bir sarap...
14:12
But what was unexpectedbeklenmedik was that these researchersaraştırmacılar did
283
836000
2000
Ama esas beklenilmedik şeyse araştırmacıların
14:14
MRIMRI brainbeyin imaginggörüntüleme while the people were drinkingiçme the wineşarap,
284
838000
3000
katılımcılar şarapları içerken Manyetik Rezonans Görüntüleme yöntemiyle beynin görüntülemesini yapmalarıydı.
14:17
and not only did they say they enjoyedzevk the more expensivelypahalı labeledetiketli wineşarap more --
285
841000
4000
ve en pahalı etiketi olan şaraptan keyif aldıklarını söylemekle kalmadılar
14:21
theironların brainbeyin actuallyaslında registeredkayıtlı as experiencingyaşandığı more pleasureZevk
286
845000
4000
beyinlerinde hiç olmadığı kadar fazla zevk aldıkları yönünde bir etki yarattı.
14:25
from the sameaynı wineşarap when it was labeledetiketli with a higherdaha yüksek pricefiyat tagetiket.
287
849000
3000
sırf fiyatı etiketi yüksek diye.
14:28
Thank you.
288
852000
1000
Teşekkur ederim
Translated by Ayse Gurel Erguven
Reviewed by osman oguz ahsen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Benjamin Wallace - Author
Benjamin Wallace is a journalist and author of The Billionaire's Vinegar, the true story of the world's most expensive bottle of (possibly phony?) wine. He's been a contributor to GQ, Details, Salon and The Washington Post.

Why you should listen

A Washington D.C. native and a current Brooklynite, Benjamin Wallace is fast establishing himself a master of the brainy nonfiction thriller, rooting up feuds and controversies in pop and less-than-pop culture while buddying up with their embattled and larger-than-life personalities (whom he sometimes meets on their way down). He profiled conserative mouthpiece Glenn Beck for GQ in 2007 shortly after the pundit landed a controversial slot on CNN, and in 2002 looked at chef Georges Perrier of Philidelphia's then-five-star restaurant, Le Bec-Fin.

Wallace's orderly, deadpan writing style hints at one of his secrets: his love (and talent) for playing the straight man to the once-mighty in downfall, right as they go aflame in tragicomic hubris. (The Billionaire's Vinegar is simply a pleasure, not least to schadenfreude junkies.) It's easy to imagine him, the bespectacled wallflower, watching as brouhaha over a wine bottle once valued at $165,000 -- the highest price fetched for a bottle, ever -- culimates in a court trial that reveals at least two of its main characters, a wine collector and a wine expert, to be frauds. Or at least emperors with no clothes.

More profile about the speaker
Benjamin Wallace | Speaker | TED.com