ABOUT THE SPEAKER
Sylvia Earle - Oceanographer
Sylvia Earle has been at the forefront of ocean exploration for more than four decades. The winner of the 2009 TED Prize, she's a tireless advocate for our oceans.

Why you should listen

Sylvia Earle, called "Her Deepness" by the New Yorker, "Living Legend" by the Library of Congress and a "Hero for the Planet" by Time, is an oceanographer, explorer, author and lecturer with a deep commitment to research through personal exploration.

Earle has led more than 50 expeditions and clocked more than 7,000 hours underwater. As captain of the first all-female team to live underwater in 1970, she and her fellow scientists received a ticker-tape parade and White House reception upon their return to the surface. In 1979, she walked untethered on the sea floor at a lower depth than any other woman before or since. In the 1980s, she started the companies Deep Ocean Engineering and Deep Ocean Technologies with engineer Graham Hawkes to design undersea vehicles that allow scientists to work at previously inaccessible depths. In the early 1990s, she served as Chief Scientist of the National Oceanographic and Atmospheric Administration.

Earle speaks of our oceans with wonder and amazement, and calls them “the blue heart of the planet.” The winner of the 2009 TED Prize, she wished to ignite public support for marine protected areas, so that they cover 20% of the world's oceans by 2020.

More profile about the speaker
Sylvia Earle | Speaker | TED.com
TED2009

Sylvia Earle: My wish: Protect our oceans

Sylvia Earle, TED Ödül Töreni'nde, okyanuslarımızı korumamız için dilekte bulunuyor.

Filmed:
2,939,691 views

Okyanus araştırmaları konusunda adeta bir efsaneye dönüşmüş olan Sylvia Earle, 2009 TED Ödülü'nü kabul ederken, hayret verici okyanus görüntüleri ve hızlı bir çöküşü ortaya koyan istatistikler eşliğinde, gezegenimizin hayati önemdeki "mavi kalbini" koruma konusunda ona katılmamızı diliyor.
- Oceanographer
Sylvia Earle has been at the forefront of ocean exploration for more than four decades. The winner of the 2009 TED Prize, she's a tireless advocate for our oceans. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:21
FiftyElli yearsyıl agoönce, when I beganbaşladı exploringkeşfetmek the oceanokyanus,
0
0
3000
50 yıl önce, ben okyanusu keşfetmeye başladığımda,
00:24
no one -- not JacquesJacques PerrinPerrin, not JacquesJacques CousteauCousteau or RachelRachel CarsonCarson --
1
3000
6000
hiç kimse (Jacques Perrin, Jacques Cousteau, Rachel Carson... hiçbiri)
00:30
imaginedhayal that we could do anything to harmzarar the oceanokyanus
2
9000
3000
okyanusa zarar verecek herhangi birşey yapabileceğimizi hayal dahi etmiyordu.
00:33
by what we put into it or by what we tookaldı out of it.
3
12000
3000
İçine ne atarsak atalım, içinden ne alırsak alalım.
00:36
It seemedgibiydi, at that time, to be a seadeniz of EdenEden,
4
15000
3000
O zamanlar okyanus, bir Cennet denizi gibi görünüyordu.
00:39
but now we know, and now we are facingkarşı paradisecennet lostkayıp.
5
18000
6000
Ama şimdi biliyoruz ki, kayıp bir Cennet ile karşı karşıyayız.
00:45
I want to sharepay with you
6
24000
3000
Sizinle denizlerdeki,
00:48
my personalkişisel viewgörünüm of changesdeğişiklikler in the seadeniz that affectetkilemek all of us,
7
27000
3000
hepimizi etkileyen değişiklikler hakkındaki kişisel görüşlerimi
00:51
and to considerdüşünmek why it mattershususlar that in 50 yearsyıl, we'vebiz ettik lostkayıp --
8
30000
4000
ve bu elli yılda kaybettiğimiz
00:55
actuallyaslında, we'vebiz ettik takenalınmış, we'vebiz ettik eatenyemiş --
9
34000
3000
-- daha doğrusu, aldığımız, yediğimiz --
00:58
more than 90 percentyüzde of the bigbüyük fishbalık in the seadeniz;
10
37000
3000
denizlerdeki büyük balıkların %90'ından fazlasını,
01:01
why you should carebakım that nearlyneredeyse halfyarım of the coralmercan reefsresifleri have disappearedkayboldu;
11
40000
4000
mercan kayalıklarının neredeyse yarısının kaybolmasının sizin için neden önemli olduğunu,
01:05
why a mysteriousgizemli depletiontükenmesi of oxygenoksijen in largegeniş areasalanlar of the PacificPasifik
12
44000
6000
Pasifik'te büyük alanlarda gözlenen gizemli oksijen düşüşlerinin
01:11
should concernilgilendirmek not only the creaturesyaratıklar that are dyingölen,
13
50000
3000
neden sadece orada ölmekte olan canlıları ilgilendirmediğini,
01:14
but it really should concernilgilendirmek you.
14
53000
3000
sizi de endişelendirmesi gerektiğini paylaşacağım.
01:17
It does concernilgilendirmek you, as well.
15
56000
2000
Gerçekten sizi de ilgilendiriyor.
01:19
I'm hauntedperili by the thought of what RayRay AndersonAnderson callsaramalar "tomorrow'sYarının childçocuk,"
16
58000
5000
Aklımdan çıkmıyor, Ray Anderson tarafından dile getirilen "yarının çocuğu"nun
01:24
askingsormak why we didn't do something on our watch
17
63000
4000
bize kendi nöbetimiz sırasında neden birşeyler yapıp da
01:28
to savekayıt etmek sharksKöpekbalıkları and bluefinmavi yüzgeçli tunaton balığı and squidsmürekkep and coralmercan reefsresifleri and the livingyaşam oceanokyanus
18
67000
5000
köpekbalıklarını, mavi yüzgeçli tonbalıklarını, mürekkepbalıklarını ve yaşayan okyanusu korumadığımızı sorması
01:33
while there still was time.
19
72000
2000
-- hâlâ zamanımız varken.
01:35
Well, now is that time.
20
74000
3000
İşte, o zaman, içinde bulunduğumuz zamandır.
01:38
I hopeumut for your help
21
77000
3000
Sizlerin
01:41
to explorekeşfetmek and protectkorumak the wildvahşi oceanokyanus
22
80000
3000
keşif ve koruma yoluyla, vahşi okyanusa
01:44
in waysyolları that will restoregeri the healthsağlık and,
23
83000
3000
sağlığını iade etmek
01:47
in so doing, securegüvenli hopeumut for humankindinsanlık.
24
86000
4000
ve böylece, insanlık için umutları güvence altına almak için yardım edeceğinizi umuyorum.
01:51
HealthSağlık to the oceanokyanus meansanlamına geliyor healthsağlık for us.
25
90000
3000
Okyanusun sağlığı, bizim de sağlığımız anlamına gelir.
01:54
And I hopeumut JillJill Tarter'sTarter'ın wishdilek to engagetutmak EarthlingsDünyalılar includesiçerir dolphinsYunuslar and whalesbalinalar
26
93000
7000
Ve Jill Tarter'ın, tüm Dünyalılar'ı dahil ederek
02:01
and other seadeniz creaturesyaratıklar
27
100000
2000
evrenin başka bir köşesinde akıllı canlılar bulma çalışmalarının
02:03
in this questQuest to find intelligentakıllı life elsewherebaşka yerde in the universeEvren.
28
102000
3000
yunusları, balinaları ve diğer deniz canlılarını da kapsamasını ümit ediyorum.
02:06
And I hopeumut, JillJill, that somedaybirgün
29
105000
3000
Ve umuyorum ki, Jill, bir gün
02:09
we will find evidencekanıt that there is intelligentakıllı life amongarasında humansinsanlar on this planetgezegen.
30
108000
7000
bu gezegendeki insanlar arasında da akıllı canlılar bulunduğuna dair kanıtlar buluruz.
02:16
(LaughterKahkaha)
31
115000
2000
(Gülüşmeler)
02:18
Did I say that? I guesstahmin I did.
32
117000
3000
Söyledim mi bunu? Sanırım söyledim..
02:23
For me, as a scientistBilim insanı,
33
122000
3000
Bir bilim insanı olarak, benim için
02:26
it all beganbaşladı in 1953
34
125000
3000
herşey 1953'te
02:29
when I first trieddenenmiş scubatüplü.
35
128000
3000
sualtına dalışı ilk kez denediğimde başladı.
02:32
It's when I first got to know fishbalık swimmingyüzme
36
131000
3000
Balıkları ilk kez o zaman
02:35
in something other than lemonlimon slicesdilimleri and buttertereyağı.
37
134000
3000
limon dilimleri ve tereyağ dışında birşeyin içinde yüzerken gördüm.
02:38
I actuallyaslında love divingDalış at night;
38
137000
3000
Gece dalışı yapmayı gerçekten severim.
02:41
you see a lot of fishbalık then that you don't see in the daytimegündüz.
39
140000
3000
Gece, gündüz göremeyeceğiniz bir sürü balığı görebilirsiniz.
02:44
DivingDalış day and night was really easykolay for me in 1970,
40
143000
4000
1970'te, gece gündüz dalış yapmak benim için gerçekten kolaydı.
02:48
when I led a teamtakım of aquanautsaquanauts livingyaşam underwatersualtı for weekshaftalar at a time --
41
147000
5000
Haftalarca sualtında yaşayan 'aquanot'lardan oluşan bir takımı yönetiyordum.
02:53
at the sameaynı time that astronautsastronotlar were puttingkoyarak theironların footprintsayak izi on the moonay.
42
152000
7000
Aynı zamanlarda, astronotlar da ayda ayak izlerini bırakmaktaydı.
03:00
In 1979 I had a chanceşans to put my footprintsayak izi on the oceanokyanus floorzemin
43
159000
4000
1979'da, ben de kendi ayak izlerimi okyanus tabanına bırakma şansını elde ettim.
03:04
while usingkullanma this personalkişisel submersibledalgıç calleddenilen JimJim.
44
163000
3000
Jim adını verdiğimiz bu kişisel denizaltı aracını kullanıyordum.
03:07
It was sixaltı milesmil offshoreOffshore and 1,250 feetayaklar down.
45
166000
4000
Kıyıdan 11 km açıkta ve 380 metre derinlikteydim.
03:11
It's one of my favoritesevdiğim bathingbanyo suitstakım elbise.
46
170000
3000
Hâlâ en sevdiğim mayolarımdan biridir.
03:16
SinceBeri then, I've used about 30 kindsçeşit of submarinesdenizaltılar
47
175000
4000
O zamandan beri, yaklaşık 30 çeşit denizaltı aracı kullandım.
03:20
and I've startedbaşladı threeüç companiesşirketler and a nonprofitkâr amacı gütmeyen foundationvakıf calleddenilen DeepDerin SearchArama
48
179000
3000
Kurduğum 3 şirket ve Deep Search (Derin Arayış) adlı kâr amacı gütmeyen bir vakıf ile
03:23
to designdizayn and buildinşa etmek systemssistemler
49
182000
3000
tasarladığım ve inşa ettiğim sistemlerle
03:26
to accesserişim the deepderin seadeniz.
50
185000
2000
derin denizlere ulaşım sağlayacak araçlar yaptım.
03:28
I led a five-yearbeş yıllık NationalUlusal GeographicCoğrafi expeditionsefer,
51
187000
3000
Beş yıllık bir National Geographic seferini,
03:31
the SustainableSürdürülebilir SeasDenizler expeditionsseferler,
52
190000
3000
Sustainable Seas (Sürdürülebilir Denizler) seferlerini,
03:34
usingkullanma these little subssubs.
53
193000
2000
bu küçük denizaltılarla yönettim.
03:36
They're so simplebasit to drivesürücü that even a scientistBilim insanı can do it.
54
195000
3000
Bunlar o kadar basitler ki, bir bilim insanı bile sürebilir.
03:39
And I'm livingyaşam proofkanıt.
55
198000
2000
Ben de canlı kanıtıyım.
03:41
AstronautsAstronotlar and aquanautsaquanauts alikebenzer
56
200000
2000
Hem astronotlar, hem de aquanotlar
03:43
really appreciateanlamak the importanceönem of airhava, foodGıda, waterSu, temperaturesıcaklık --
57
202000
5000
havanın, gıdanın, suyun ve sıcaklığın değerini gerçekten bilirler.
03:48
all the things you need to staykalmak alivecanlı in spaceuzay or underaltında the seadeniz.
58
207000
4000
Hayatı idame için tüm bunlara ihtiyacınız vardır - uzayda ya da suyun altında.
03:52
I heardduymuş astronautastronot JoeJoe AllenAllen explainaçıklamak
59
211000
3000
Astronot Joe Allen'dan,
03:55
how he had to learnöğrenmek everything he could about his life supportdestek systemsistem
60
214000
3000
kullandığı Yaşam Destek Sistemi hakkında herşeyi öğrenmek zorunda olduğunu
03:58
and then do everything he could
61
217000
3000
ve yapabildiği en iyi şekilde
04:01
to take carebakım of his life supportdestek systemsistem;
62
220000
3000
Yaşam Destek Sistemi'ne nasıl gözü gibi baktığını dinlemiştim.
04:04
and then he pointedişaretlendi to this and he said, "Life supportdestek systemsistem."
63
223000
5000
Sonra buna işaret etti ve dedi ki: "İşte Yaşam Destek Sistemi".
04:09
We need to learnöğrenmek everything we can about it
64
228000
3000
Hakkında öğrenebileceğimiz herşeyi öğrenmek zorundayız.
04:12
and do everything we can to take carebakım of it.
65
231000
3000
Ve yapabildiğimiz en iyi şekilde, ona gözümüz gibi bakmalıyız.
04:15
The poetşair AudenAuden said, "ThousandsBinlerce have livedyaşamış withoutolmadan love;
66
234000
4000
Şair Auden der ki: "Binlercesi yaşadı aşksız.
04:19
noneYok withoutolmadan waterSu."
67
238000
3000
Ama hiçbiri susuz olamadı."
04:22
Ninety-sevenDoksan yedi percentyüzde of Earth'sDünya'nın waterSu is oceanokyanus.
68
241000
3000
Dünya sularının %97'si okyanustur.
04:25
No bluemavi, no greenyeşil.
69
244000
3000
Mavi yoksa, yeşil de yok.
04:28
If you think the oceanokyanus isn't importantönemli,
70
247000
2000
Okyanusun önemli olmadığını düşünüyorsanız,
04:30
imaginehayal etmek EarthDünya withoutolmadan it.
71
249000
3000
dünyayı bir de onsuz hayal edin.
04:33
MarsMars comesgeliyor to mindus.
72
252000
2000
Akla Mars geliyor.
04:35
No oceanokyanus, no life supportdestek systemsistem.
73
254000
2000
Okyanus yok. Yaşam Destek Sistemi yok.
04:37
I gaveverdi a talk not so long agoönce at the WorldDünya BankBanka
74
256000
3000
Yakın zamanda Dünya Bankası'nda bir konuşma yaptım.
04:40
and I showedgösterdi this amazingşaşırtıcı imagegörüntü of EarthDünya
75
259000
3000
Dünyanın bu hayret verici görüntüsünü gösterdim.
04:43
and I said, "There it is! The WorldDünya BankBanka!"
76
262000
3000
Ve dedim ki, "İşte! Dünya Bankası".
04:46
That's where all the assetsvarlıklar are!
77
265000
4000
Tüm kıymetlerin durduğu yer burası!
04:52
And we'vebiz ettik been trawlingTrol them down
78
271000
3000
Ve biz de onları trol ağlarıyla
04:55
much fasterDaha hızlı than the naturaldoğal systemssistemler can replenishdoldurmak them.
79
274000
3000
doğal sistemlerin yerine geri koyabildiğinden çok daha hızlı şekilde sömürüyoruz.
04:58
TimTim WorthDeğer saysdiyor the economyekonomi is a wholly-ownedtamamına sahip olduğu subsidiaryyan kuruluşu of the environmentçevre.
80
277000
3000
Tim Worth der ki, Ekonomi, Çevre'nin bir yan kuruluşudur.
05:01
With everyher dropdüşürmek of waterSu you drinkiçki,
81
280000
2000
İçtiğiniz her yudum suyla,
05:03
everyher breathnefes you take,
82
282000
2000
aldığınız her nefesle,
05:05
you're connectedbağlı to the seadeniz.
83
284000
3000
denize bağlısınız.
05:08
No mattermadde where on EarthDünya you livecanlı.
84
287000
2000
Dünyanın neresinde yaşarsanız yaşayın.
05:10
MostÇoğu of the oxygenoksijen in the atmosphereatmosfer is generatedoluşturulan by the seadeniz.
85
289000
3000
Atmosferdeki oksijenin çoğu, deniz tarafından üretilir.
05:13
Over time, mostçoğu of the planet'sgezegenin organicorganik carbonkarbon
86
292000
3000
Zaman içinde, gezegendeki organik karbonun çoğu,
05:16
has been absorbedemilir and storeddepolanan there,
87
295000
3000
deniz tarafından
05:19
mostlyçoğunlukla by microbesmikroplar.
88
298000
2000
ve çoğunlukla da mikroplarca emilmiş ve saklanmıştır.
05:21
The oceanokyanus drivessürücüler climateiklim and weatherhava,
89
300000
2000
Okyanus, iklimi ve havayı belirler,
05:23
stabilizesstabilize temperaturesıcaklık, shapesşekiller Earth'sDünya'nın chemistrykimya.
90
302000
2000
sıcaklığı dengede tutar, Dünya'nın kimyasını şekillendirir.
05:25
WaterSu from the seadeniz formsformlar cloudsbulutlar
91
304000
2000
Denizden gelen su, bulutları oluşturur.
05:27
that returndönüş to the landarazi and the seasdenizler
92
306000
3000
Karalara ve denizlere
05:30
as rainyağmur, sleetkarla karışık yağmur and snowkar,
93
309000
2000
yağmur ve kar olarak geri döner.
05:32
and providessağlar home for about 97 percentyüzde of life in the worldDünya,
94
311000
4000
Ve dünyadaki hayatın %97'si için yuva olur;
05:36
maybe in the universeEvren.
95
315000
2000
belki de tüm evrendeki hayatın %97'si.
05:38
No waterSu, no life;
96
317000
2000
Su yoksa, hayat da yok.
05:40
no bluemavi, no greenyeşil.
97
319000
2000
Mavi yoksa, yeşil de yok.
05:42
YetHenüz we have this ideaFikir, we humansinsanlar,
98
321000
3000
Buna rağmen, biz insanlar sanıyoruz ki
05:45
that the EarthDünya -- all of it: the oceansokyanuslar, the skiesgökyüzü --
99
324000
3000
Dünya -- okyunuslar, gökyüzü, .. hepsi --
05:48
are so vastgeniş and so resilientesnek
100
327000
3000
öyle sonsuz ve dayanıklı ki
05:51
it doesn't mattermadde what we do to it.
101
330000
2000
ne yapsak zarar veremeyiz.
05:53
That mayMayıs ayı have been truedoğru 10,000 yearsyıl agoönce,
102
332000
3000
10,000 yıl önce bu doğru olabilirdi.
05:56
and maybe even 1,000 yearsyıl agoönce
103
335000
3000
Hatta belki 1,000 yıl önce de.
05:59
but in the last 100, especiallyözellikle in the last 50,
104
338000
2000
Ancak son 100 yılda, özellikle de son 50 yılda,
06:01
we'vebiz ettik drawnçekilmiş down the assetsvarlıklar,
105
340000
2000
hayatlarımızı mümkün kılan tüm kıymetleri,
06:03
the airhava, the waterSu, the wildlifeyaban hayatı
106
342000
3000
havayı, suyu, vahşi yaşamı
06:06
that make our liveshayatları possiblemümkün.
107
345000
3000
tükettik ve azalttık.
06:09
NewYeni technologiesteknolojiler are helpingyardım ediyor us to understandanlama
108
348000
3000
Yeni teknolojler,
06:12
the naturedoğa of naturedoğa;
109
351000
3000
Doğa'nın doğasını,
06:15
the naturedoğa of what's happeningolay,
110
354000
2000
bu olup bitenin doğasını anlamamıza yardımcı oluyor.
06:17
showinggösterme us our impactdarbe on the EarthDünya.
111
356000
3000
Bize Dünya üzerinde yaptığımız etkiyi gösteriyor.
06:20
I mean, first you have to know that you've got a problemsorun.
112
359000
3000
Demek istediğim, öncelikle bir sorununuz olduğunun farkında olmanız gerekiyor.
06:23
And fortunatelyneyse ki, in our time,
113
362000
3000
Neyse ki, zamanımızda
06:26
we'vebiz ettik learnedbilgili more about the problemssorunlar than in all precedingönceki historytarih.
114
365000
3000
sorunlarımız hakkında tarih boyunca olduğundan daha fazla bilgi edindik.
06:29
And with knowingbilme comesgeliyor caringsempatik.
115
368000
3000
Ve bilmek, önemsemeyi beraberinde getiriyor.
06:32
And with caringsempatik, there's hopeumut
116
371000
2000
Ve önemseme,
06:34
that we can find an enduringkalıcı placeyer for ourselveskendimizi
117
373000
3000
bizi destekleyen doğal sistemlerin içinde
06:37
withiniçinde the naturaldoğal systemssistemler that supportdestek us.
118
376000
3000
kendimize kalıcı bir yer edinmemize dair umut veriyor.
06:40
But first we have to know.
119
379000
3000
Ama ilk önce, bilmemiz gerek.
06:43
ThreeÜç yearsyıl agoönce, I metmet JohnJohn HankeHanke,
120
382000
3000
Üç yıl önce, John Hanke ile tanıştım,
06:46
who'skim the headkafa of GoogleGoogle EarthDünya,
121
385000
2000
Google Earth'ün başındaki kişi.
06:48
and I told him how much I lovedsevilen beingolmak ableyapabilmek to holdambar the worldDünya in my handseller
122
387000
3000
Ve ona, dünyayı avcumun içinde tutup
06:51
and go exploringkeşfetmek vicariouslydolaylı olarak maruz kalan.
123
390000
2000
sanal keşiflere çıkabilmeyi ne kadar çok sevdiğimi söyledim.
06:53
But I askeddiye sordu him: "When are you going to finishbitiş it?
124
392000
3000
Ve ona sordum: "Ne zaman tamamlayacaksınız?
06:56
You did a great job with the landarazi, the dirtkir.
125
395000
3000
Karada, çamurda harika bir iş çıkardınız.
06:59
What about the waterSu?"
126
398000
3000
Peki ama, ya sular?"
07:02
SinceBeri then, I've had the great pleasureZevk of workingçalışma with the GooglersGoogle'cuların,
127
401000
4000
O zamandan beri, Google çalışanlarıyla,
07:06
with DOERFAİL MarineDeniz, with NationalUlusal GeographicCoğrafi,
128
405000
3000
DOER Marine ve National Geographic ile,
07:09
with dozensonlarca of the besten iyi institutionskurumlar and scientistsBilim adamları around the worldDünya,
129
408000
5000
dünyanın her yanından düzinelerce birinci sınıf kurum ve bilim insanıyla,
07:14
onesolanlar that we could enlistlisteleme,
130
413000
3000
birlikte çalışma memnuniyetine eriştim.
07:17
to put the oceanokyanus in GoogleGoogle EarthDünya.
131
416000
3000
Okyanusu Google Earth'e ekledik.
07:20
And as of just this weekhafta, last MondayPazartesi,
132
419000
2000
Ve bu hafta, daha geçen Pazartesi itibarıyla,
07:22
GoogleGoogle EarthDünya is now wholebütün.
133
421000
3000
Google Earth artık tam.
07:25
ConsiderDüşünün this: StartingBaşlangıç right here at the conventionKongre centermerkez,
134
424000
3000
Şunu bir düşünün: Tam buradan, Kongre Merkezi'nden başlıyoruz,
07:28
we can find the nearbyyakında aquariumakvaryum,
135
427000
2000
hemen yakındaki akvaryumu bulabiliyoruz,
07:30
we can look at where we're sittingoturma,
136
429000
2000
oturduğumuz yere bakabiliyoruz.
07:32
and then we can cruiseCruise up the coastsahil to the bigbüyük aquariumakvaryum, the oceanokyanus,
137
431000
3000
Ve sonra en büyük akvaryumun, okyanusun kıyısına yolculuk edebiliyoruz.
07:35
and California'sKaliforniya'nın fourdört nationalUlusal marineDeniz sanctuariesKutsal,
138
434000
3000
Ve California'nın sahip olduğu dört Milli Deniz Koruma Alanı'na.
07:38
and the newyeni network of statebelirtmek, bildirmek marineDeniz reservesrezervler
139
437000
3000
Yeni kurulan, bazı değerleri korumaya ve yeniden canlandırmaya başlayan
07:41
that are beginningbaşlangıç to protectkorumak and restoregeri some of the assetsvarlıklar
140
440000
4000
devlet koruma alanları ağına.
07:45
We can flitflit over to HawaiiHawaii
141
444000
3000
Hawaii üzerinden uçabilir
07:48
and see the realgerçek HawaiianHawaii IslandsAdaları:
142
447000
3000
ve "gerçek" Hawaii adalarını görebiliriz.
07:51
not just the little bitbit that pokespokes throughvasitasiyla the surfaceyüzey,
143
450000
3000
Sadece suyun üstünde kalan küçük parçasını değil,
07:54
but alsoAyrıca what's belowaltında.
144
453000
3000
suyun altındaki bölümlerini de.
07:57
To see -- wait a minutedakika, we can go kshhplashkshhplash! --
145
456000
3000
Görmek derken -- bir dakika, cupp! --
08:00
right there, haha --
146
459000
2000
Tam burada, hah!
08:03
underaltında the oceanokyanus, see what the whalesbalinalar see.
147
462000
3000
Okyanusun altında, balinaların gördüklerini görebiliriz.
08:06
We can go explorekeşfetmek the other sideyan of the HawaiianHawaii IslandsAdaları.
148
465000
5000
Hawaii adalarının diğer yanını keşfetmeye gidebiliriz.
08:11
We can go actuallyaslında and swimyüzmek around on GoogleGoogle EarthDünya
149
470000
4000
Gerçekten Google Earth içinde yüzebilir
08:15
and visitziyaret etmek with humpbackKambur whalesbalinalar.
150
474000
4000
ve kambur balinalarla birlikte ziyaret edebiliriz.
08:19
These are the gentlenazik giantsDevler that I've had the pleasureZevk of meetingtoplantı faceyüz to faceyüz
151
478000
5000
Onlar, benim sualtında yüzyüze
08:24
manyçok timeszamanlar underwatersualtı.
152
483000
3000
ve defalarca karşılaşma zevkine vardığım nazik devlerdir.
08:27
There's nothing quiteoldukça like beingolmak personallyŞahsen inspectedkontrol by a whalebalina.
153
486000
3000
Bir balina tarafından şahsen incelenmek pek başka birşeye benzemez.
08:30
We can pickalmak up and flyuçmak to the deepesten derin placeyer:
154
489000
4000
Havalanıp, en derin yere uçabiliriz:
08:34
sevenYedi milesmil down, the MarianaMariana TrenchHendek,
155
493000
3000
13 kilometre derindeki Mariana Çukuru'na,
08:37
where only two people have ever been.
156
496000
2000
ki buraya şimdiye kadar sadece iki kişi inebilmiştir.
08:39
ImagineHayal that. It's only sevenYedi milesmil,
157
498000
3000
Bunu bir hayal edin, sadece 13 kilometre,
08:42
but only two people have been there, 49 yearsyıl agoönce.
158
501000
3000
Fakat oraya sadece iki kişi gidebildi, 49 yıl önce.
08:45
One-wayTek yönlü tripsgezileri are easykolay.
159
504000
3000
Tek yön yolculuklar kolaydır.
08:48
We need newyeni deep-divingderin dalış submarinesdenizaltılar.
160
507000
3000
Yeni derin dalış denizaltı araçlarına ihtiyacımız var.
08:51
How about some X PrizesÖdüller for oceanokyanus explorationkeşif?
161
510000
3000
Okyanus keşifleri için de X Prize benzeri ödüller koysak olmaz mı?
08:54
We need to see deepderin trenchessiperler, the underseaDenizaltı mountainsdağlar,
162
513000
4000
Deniz çukurlarını, sualtı dağlarını görebilmemiz
08:58
and understandanlama life in the deepderin seadeniz.
163
517000
3000
ve derin denizlerdeki yaşamı anlamamız gerekli.
09:01
We can now go to the ArcticArctic.
164
520000
3000
Artık Arktik bölgelere gidebiliyoruz.
09:04
Just tenon yearsyıl agoönce I stooddurdu on the icebuz at the NorthKuzey PoleKutup.
165
523000
4000
Daha on yıl önce Kuzey Kutbu'nun buzları üzerindeydim.
09:08
An ice-freebuz ArcticArctic OceanOkyanus mayMayıs ayı happenolmak in this centuryyüzyıl.
166
527000
5000
Buzdan arınmış bir Arktik Okyanus bu yüzyıl içinde gerçekleşebilir.
09:13
That's badkötü newshaber for the polarkutup bearsayılar.
167
532000
4000
Bu durum, kutup ayıları için kötü haber.
09:17
That's badkötü newshaber for us too.
168
536000
3000
Bizim için de öyle.
09:20
ExcessAşırı carbonkarbon dioxidedioksit is not only drivingsürme globalglobal warmingısınma,
169
539000
3000
Aşırı karbondioksit, küresel ısınma dışında da sorunlara neden oluyor.
09:23
it's alsoAyrıca changingdeğiştirme oceanokyanus chemistrykimya,
170
542000
3000
Okyanusun kimyasını değiştiriyor,
09:26
makingyapma the seadeniz more acidicasidik.
171
545000
3000
denizi daha asitli hâle getiriyor.
09:29
That's badkötü newshaber for coralmercan reefsresifleri and oxygen-producingoksijen üretiyor planktonplankton.
172
548000
3000
Bu da, mercan kayalıkları ve oksijen üreten plankton için kötü haber.
09:32
AlsoAyrıca it's badkötü newshaber for us.
173
551000
3000
Bizim için de öyle.
09:35
We're puttingkoyarak hundredsyüzlerce of millionsmilyonlarca of tonston of plasticplastik
174
554000
3000
Yüzlerce milyon ton plastiği
09:38
and other trashçöp into the seadeniz.
175
557000
2000
ve başka tür çöpü denize atıyoruz.
09:40
MillionsMilyonlarca of tonston of discardedatılan fishingBalık tutma netsfileler,
176
559000
3000
Milyonlarca ton terkedilmiş balık ağı,
09:43
geardişli that continuesdevam ediyor to killöldürmek.
177
562000
3000
hâlâ can almaya devam ediyor.
09:46
We're cloggingtıkanma the oceanokyanus, poisoningzehirleme the planet'sgezegenin circulatorydolaşım systemsistem,
178
565000
4000
Okyanusu dolduruyor, gezegenin dolaşım sistemini zehirliyoruz.
09:50
and we're takingalma out hundredsyüzlerce of millionsmilyonlarca of tonston of wildlifeyaban hayatı,
179
569000
3000
Yüzlerce milyon ton yabani canlıyı denizden alıyoruz
09:53
all carbon-basedKarbon bazlı unitsbirimler.
180
572000
3000
- tümü karbon temelli birimler.
09:58
BarbaricallyBarbarically, we're killingöldürme sharksKöpekbalıkları for sharkköpek balığı finFin soupçorba,
181
577000
5000
Barbarca, yüzgeç çorbası için köpekbalıklarını öldürüyoruz.
10:03
underminingzarar foodGıda chainszincirler that shapeşekil planetarygezegen chemistrykimya
182
582000
3000
Gezegenin kimyasını şekillendiren,
10:06
and drivesürücü the carbonkarbon cycledevir, the nitrogenazot cycledevir,
183
585000
3000
karbon çevrimini, azot çevrimini,
10:09
the oxygenoksijen cycledevir, the waterSu cycledevir --
184
588000
3000
oksijen çevrimini, su çevrimini
10:12
our life supportdestek systemsistem.
185
591000
3000
ve yaşam destek sistemimizi yönlendiren besin zincirlerini baltalıyoruz.
10:15
We're still killingöldürme bluefinmavi yüzgeçli tunaton balığı; trulygerçekten endangerednesli tehlike altında olan
186
594000
4000
İnanması güç, nesli tükenme tehlikesi altındaki mavi yüzgeçli tonbalığını hâlâ avlıyoruz.
10:19
and much more valuabledeğerli alivecanlı than deadölü.
187
598000
3000
Dirisi ölüsünden çok daha değerlidir.
10:23
All of these partsparçalar are partBölüm of our life supportdestek systemsistem.
188
602000
5000
Tüm bu bileşenler, yaşam destek sistemimizin parçalarıdır.
10:28
We killöldürmek usingkullanma long lineshatlar, with baitedbaited hookskancalar everyher fewaz feetayaklar
189
607000
6000
Her metresinde yemli iğneler bulunan
10:34
that mayMayıs ayı stretchUzatmak for 50 milesmil or more.
190
613000
2000
80 kilometreyi aşan uzun misinalarla avlanıyoruz.
10:36
IndustrialEndüstriyel trawlersbalıkçı tekneleri and draggersdraggers are scrapingkazıma the seadeniz floorzemin
191
615000
4000
Endüstriyel troller ve çekiciler deniz tabanını süpürüyor.
10:40
like bulldozersbuldozerler, takingalma everything in theironların pathyol.
192
619000
3000
Buldozerler gibi, yollarına çıkan herşeyi alıyorlar.
10:43
UsingKullanarak GoogleGoogle EarthDünya you can witnesstanık trawlersbalıkçı tekneleri --
193
622000
3000
Google Earth kullanarak, trollere şahit olabilirsiniz.
10:46
in ChinaÇin, the NorthKuzey SeaDeniz, the GulfKörfez of MexicoMeksika --
194
625000
4000
Çin'de, Kuzey Denizi'nde, Meksika Körfezi'nde...
10:50
shakingsallama the foundationvakıf of our life supportdestek systemsistem,
195
629000
4000
Yaşam destek sistemimizin temellerini sarsıyor,
10:54
leavingayrılma plumestüyleri of deathölüm in theironların pathyol.
196
633000
2000
arkalarında ölümün tüylerini bırakıyorlar.
10:56
The nextSonraki time you dineyemek on sushisuşi -- or sashimisashimi,
197
635000
3000
Bir sonraki sefer sushi ya da sashimi,
10:59
or swordfishKılıç balığı steakbiftek, or shrimpkarides cocktailkokteyl,
198
638000
2000
kılıç balığı filetosu, ya da karides kokteyli,
11:01
whateverher neyse wildlifeyaban hayatı you happenolmak to enjoykeyfini çıkarın from the oceanokyanus --
199
640000
3000
ya da her neyse, okyanus kaynaklı herhangi bir yabani canlıyı yediğinizde
11:04
think of the realgerçek costmaliyet.
200
643000
3000
bunun gerçek bedelini düşünün.
11:07
For everyher poundpound that goesgider to marketpazar,
201
646000
2000
Markete giden her 1 kilogram için,
11:09
more than 10 poundspound, even 100 poundspound,
202
648000
4000
10 kilogramdan fazla, belki 100 kilogram
11:13
mayMayıs ayı be thrownatılmış away as bycatchavlanırken.
203
652000
4000
"istenmeyen av" olarak ziyan ediliyor.
11:17
This is the consequencesonuç of not knowingbilme
204
656000
3000
Denizden alabileceğimizin de bir sınırı olduğunu
11:20
that there are limitssınırları to what we can take out of the seadeniz.
205
659000
3000
bilmemenin bir sonucu bu.
11:23
This chartgrafik showsgösterileri the declinedüşüş in oceanokyanus wildlifeyaban hayatı
206
662000
4000
Bu çizelge, okyanustaki vahşi hayat miktarında
11:27
from 1900 to 2000.
207
666000
3000
1900'den 2000'e yaşanan düşüşü gösteriyor.
11:30
The highesten yüksek concentrationskonsantrasyonları are in redkırmızı.
208
669000
3000
En yüksek yoğunluklar kırmızı renkli.
11:33
In my lifetimeömür, imaginehayal etmek,
209
672000
2000
Benim ömrüm sırasında, düşünün ki,
11:35
90 percentyüzde of the bigbüyük fishbalık have been killedöldürdü.
210
674000
4000
büyük balıkların %90'ı öldürüldü.
11:39
MostÇoğu of the turtlesKaplumbağalar, sharksKöpekbalıkları, tunaston balıkları and whalesbalinalar
211
678000
2000
Kaplumbağaların, köpekbalıklarının, tonbalıklarının ve balinaların çoğu
11:41
are way down in numberssayılar.
212
680000
4000
sayıca çok azaldı.
11:45
But, there is good newshaber.
213
684000
2000
Ama, iyi haberler de var.
11:47
TenOn percentyüzde of the bigbüyük fishbalık still remainkalmak.
214
686000
2000
Büyük balıkların %10'u hâlâ hayatta.
11:49
There are still some bluemavi whalesbalinalar.
215
688000
2000
Hâlâ mavi balinalar var.
11:51
There are still some krillkrili in AntarcticaAntarktika.
216
690000
3000
Antarktika'da hâlâ kriller yaşıyor.
11:54
There are a fewaz oystersistiridye in ChesapeakeChesapeake BayBay.
217
693000
2000
Chesapeake Körfezi'nde az sayıda istridye hâlâ hayatta.
11:56
HalfYarısı the coralmercan reefsresifleri are still in prettygüzel good shapeşekil,
218
695000
3000
Mercan kayalıklarının yarısı hâlâ hiç fena durumda değil.
11:59
a jeweledjeweled beltkemer around the middleorta of the planetgezegen.
219
698000
3000
Gezegenin belini saran mücevherli bir kemer gibiler.
12:02
There's still time, but not a lot,
220
701000
3000
Hâlâ zaman var, ama çok da değil.
12:05
to turndönüş things around.
221
704000
2000
Gidişi tersine çevirmeliyiz.
12:07
But business as usualolağan meansanlamına geliyor that in 50 yearsyıl,
222
706000
2000
Ama işler şimdiki gibi giderse, 50 yıl içinde
12:09
there mayMayıs ayı be no coralmercan reefsresifleri --
223
708000
3000
mercan kayalığı kalmayabilir.
12:12
and no commercialticari fishingBalık tutma, because the fishbalık will simplybasitçe be gonegitmiş.
224
711000
4000
Ticari balıkçılık da sona erebilir, çünkü avlayacak balık kalmaz.
12:16
ImagineHayal the oceanokyanus withoutolmadan fishbalık.
225
715000
4000
Okyanusu balıksız hayal edin.
12:20
ImagineHayal what that meansanlamına geliyor to our life supportdestek systemsistem.
226
719000
4000
Bunun yaşam destek sistemimiz için ne anlama geldiğini bir düşünün.
12:24
NaturalDoğal systemssistemler on the landarazi are in bigbüyük troublesorun too,
227
723000
3000
Karadaki doğal sistemlerin de başı büyük belada.
12:27
but the problemssorunlar are more obviousaçık,
228
726000
2000
Ancak orada sorunlar göze daha fazla görünüyor.
12:29
and some actionseylemler are beingolmak takenalınmış to protectkorumak treesağaçlar, watershedshavzaların and wildlifeyaban hayatı.
229
728000
6000
Ağaçları, sulak alanları ve yabani yaşamı korumak için bazı önlemler alınıyor.
12:35
And in 1872, with YellowstoneYellowstone NationalUlusal ParkPark,
230
734000
4000
1872'de, Yellowstone Milli Parkı ile başlayarak
12:39
the UnitedAmerika StatesBirleşik beganbaşladı establishingkurulması a systemsistem of parksparklar
231
738000
3000
ABD, bir parklar sistemi kurmaya başladı.
12:42
that some say was the besten iyi ideaFikir AmericaAmerika ever had.
232
741000
5000
Ve kimine göre, bu Amerika'nın gelmiş geçmiş en iyi fikriydi.
12:47
About 12 percentyüzde of the landarazi around the worldDünya is now protectedkorumalı:
233
746000
4000
Bugün dünyadaki karaların yaklaşık %12'si koruma altında.
12:51
safeguardingkoruma biodiversitybiyolojik çeşitlilik, providingsağlama a carbonkarbon sinklavabo,
234
750000
4000
Biyolojik çeşitlilik emniyet altına alınıyor, karbon birikim alanları oluşturuluyor,
12:55
generatingüretme oxygenoksijen, protectingkoruyucu watershedshavzaların.
235
754000
2000
oksijen üretimi sağlanıyor, sulak alanlar korunuyor.
12:57
And, in 1972, this nationulus beganbaşladı to establishkurmak a counterpartmuadili in the seadeniz,
236
756000
5000
Ve 1972'de bu ulus, denizdeki karşılığını kurmaya başladı:
13:02
NationalUlusal MarineDeniz SanctuariesKutsal.
237
761000
2000
Milli Deniz Koruma Alanları.
13:04
That's anotherbir diğeri great ideaFikir.
238
763000
2000
Bu da bir diğer büyük fikir.
13:06
The good newshaber is
239
765000
2000
İyi haber şu ki,
13:08
that there are now more than 4,000 placesyerler in the seadeniz, around the worldDünya,
240
767000
4000
artık dünyanın çeşitli denizlerinde 4,000'den fazla yer
13:12
that have some kindtür of protectionkoruma.
241
771000
2000
bir şekilde koruma altında.
13:14
And you can find them on GoogleGoogle EarthDünya.
242
773000
2000
Ve bunları Google Earth'te bulabilirsiniz.
13:16
The badkötü newshaber is
243
775000
2000
Kötü haber de şu ki:
13:18
that you have to look hardzor to find them.
244
777000
2000
Onları bulmak için çok aramanız gerekiyor.
13:20
In the last threeüç yearsyıl, for exampleörnek,
245
779000
2000
Son üç yıl içinde, örneğin
13:22
the U.S. protectedkorumalı 340,000 squarekare milesmil of oceanokyanus as nationalUlusal monumentsanıtlar.
246
781000
6000
ABD 880,000 kilometrekare okyanus alanını milli servet olarak koruma altına aldı.
13:28
But it only increasedartmış from 0.6 of one percentyüzde
247
787000
3000
Ancak bu, koruma altındaki okyanus oranını
13:31
to 0.8 of one percentyüzde of the oceanokyanus protectedkorumalı, globallyküresel.
248
790000
5000
küresel ölçekte topu topu %1.6'dan %1.8'e yükseltebildi.
13:36
ProtectedKorumalı areasalanlar do reboundsekme,
249
795000
3000
Koruma altına alınan alanlar, bunun karşılığını verir.
13:39
but it takes a long time to restoregeri
250
798000
2000
Ancak,
13:41
50-year-old-yaşında rockfishRockfish or monkfishmaymunbalığı, sharksKöpekbalıkları or seadeniz bassbas,
251
800000
4000
50 yaşındaki kayabalıklarını, kelerbalıklarını, köpekbalıklarını ya da levrekleri,
13:45
or 200-year-old-yaşında orangePortakal roughyroughy.
252
804000
2000
200 yaşındaki deniz levreklerini yerine koymak uzun zaman alıyor.
13:47
We don't consumetüketmek 200-year-old-yaşında cowsinekler or chickenstavuklar.
253
806000
3000
200 yaşındaki inekleri ya da tavukları tüketmiyoruz.
13:51
ProtectedKorumalı areasalanlar providesağlamak hopeumut
254
810000
3000
Koruma altındaki alanlar bize umut veriyor.
13:54
that the creaturesyaratıklar of EdEd Wilson'sWilson'ın dreamrüya
255
813000
3000
Bir gün, Ed Wilson'un
13:57
of an encyclopediaansiklopedi of life, or the censussayım of marineDeniz life,
256
816000
4000
hayat ansiklopedisi rüyasında ya da deniz nüfus sayımındaki canlılar,
14:01
will livecanlı not just as a listliste,
257
820000
4000
yalnızca listelerde,
14:05
a photographfotoğraf, or a paragraphparagraf.
258
824000
4000
fotoğraflarda ya da paragraflarda kalmasınlar.
14:09
With scientistsBilim adamları around the worldDünya, I've been looking at the 99 percentyüzde of the oceanokyanus
259
828000
3000
Dünyanın her yerinden bilim insanlarıyla birlikte, okyanusun
14:12
that is openaçık to fishingBalık tutma -- and miningmadencilik, and drillingdelme, and dumpingdamping, and whateverher neyse --
260
831000
4000
balıkçılığa, madenciliğe, sondaja ve atıklara açık olan %99'unu inceleyerek
14:16
to searcharama out hopeumut spotsnoktalar,
261
835000
2000
umut noktaları arıyorum.
14:18
and try to find waysyolları to give them and us a securegüvenli futuregelecek.
262
837000
4000
O noktalar ve bizlere güvenli bir gelecek sunmanın yollarını bulmaya çalışıyorum.
14:22
SuchBöyle as the ArcticArctic --
263
841000
2000
Arktik'te olduğu gibi,
14:24
we have one chanceşans, right now, to get it right.
264
843000
3000
tam şimdi, doğruyu yapmak için bir tek şansımız var.
14:27
Or the AntarcticAntarktika, where the continentkıta is protectedkorumalı,
265
846000
3000
Aksi takdirdeki Antarktika örneğinde, kıta koruma altında,
14:30
but the surroundingçevreleyen oceanokyanus is beingolmak strippedsıyrılmıştır of its krillkrili, whalesbalinalar and fishbalık.
266
849000
6000
ancak etrafındaki okyanus krilleri, balinaları ve balıkları tüketilmiş durumda.
14:36
SargassoSargasso Sea'sDeniz 's threeüç millionmilyon squarekare milesmil of floatingyüzer forestorman
267
855000
5000
Sargasso Denizi'nin 7.8 milyon kilometre karelik yüzer ormanı,
14:41
is beingolmak gatheredtoplanmış up to feedbesleme cowsinekler.
268
860000
3000
inekleri beslemek için toplanıp götürülüyor.
14:44
97 percentyüzde of the landarazi in the GalapagosGalapagos IslandsAdaları is protectedkorumalı,
269
863000
4000
Galapagos Adaları'ndaki karaların %97'si koruma altında.
14:48
but the adjacentbitişik seadeniz is beingolmak ravagedperişan by fishingBalık tutma.
270
867000
4000
Ancak yanıbaşındaki deniz, balıkçılık tarafından tahrip ediliyor.
14:52
It's truedoğru too in ArgentinaArjantin
271
871000
2000
Aynısı Arjantin'de de geçerli.
14:54
on the PatagonianPatagonya shelfraf, whichhangi is now in seriousciddi troublesorun.
272
873000
3000
Patagonya sahalığı artık ciddi tehlike altında.
14:57
The highyüksek seasdenizler, where whalesbalinalar, tunaton balığı and dolphinsYunuslar travelseyahat --
273
876000
5000
Balinaların, tonbalıklarının ve yunusların yaşadığı açık denizler,
15:02
the largesten büyük, leasten az protectedkorumalı, ecosystemekosistem on EarthDünya,
274
881000
3000
dünyanın en büyük ve en az korunan ekosistemidir.
15:05
filleddolu with luminousaydınlık creaturesyaratıklar,
275
884000
3000
Burası ışık saçan
15:08
livingyaşam in darkkaranlık watersdeniz that averageortalama two milesmil deepderin.
276
887000
3000
ve ortalama 4 kilometre derinlikte yaşayan yaratıklarla doludur
15:11
They flashflaş, and sparkleışıltı, and glowkızdırma
277
890000
3000
Çakar, parlar ve ışıldarlar
15:14
with theironların ownkendi livingyaşam lightışık.
278
893000
3000
kendi yaşam ışıklarıyla.
15:17
There are still placesyerler in the seadeniz as pristinebozulmamış as I knewbiliyordum as a childçocuk.
279
896000
3000
Denizlerde hâlâ çocukken tanıdığım şekliyle bozulmamış yerler var.
15:20
The nextSonraki 10 yearsyıl mayMayıs ayı be the mostçoğu importantönemli,
280
899000
4000
Önümüzdeki 10 yıl, en önemli dönem olabilir.
15:24
and the nextSonraki 10,000 yearsyıl the besten iyi chanceşans our speciesTürler will have
281
903000
4000
Ve gelecek 10,000 yıl, insanoğlunun
15:28
to protectkorumak what remainskalıntılar of the naturaldoğal systemssistemler that give us life.
282
907000
6000
bize hayat veren doğal sistemlerden geriye kalanları korumak için tek şansı olabilir.
15:34
To copebaşa çıkmak with climateiklim changedeğişiklik, we need newyeni waysyolları to generateüretmek powergüç.
283
913000
3000
İklim değişikliğiyle başa çıkmak için, enerji üretmenin yeni yollarını bulmalıyız.
15:37
We need newyeni waysyolları, better waysyolları, to copebaşa çıkmak with povertyyoksulluk, warssavaşlar and diseasehastalık.
284
916000
6000
Fakirlik, savaş ve hastalıkla mücadele etmenin yeni, daha iyi yollarını bulmalıyız.
15:43
We need manyçok things to keep and maintainsürdürmek the worldDünya as a better placeyer.
285
922000
4000
Dünyayı korumak ve daha iyi bir yer hâline getirmek için çok şey yapmamız gerekli.
15:47
But, nothing elsebaşka will mattermadde
286
926000
3000
Ancak, hiçbirinin anlamı olmayacak
15:50
if we failbaşarısız to protectkorumak the oceanokyanus.
287
929000
3000
eğer okyanusu korumayı başaramazsak.
15:53
Our fatekader and the ocean'sokyanus are one.
288
932000
4000
Bizim ve okyanusun kaderimiz bir.
15:57
We need to do for the oceanokyanus what AlAl GoreGore did for the skiesgökyüzü aboveyukarıdaki.
289
936000
4000
Al Gore'un üstümüzdeki gökler için yaptığını, bizim de okyanus için yapmamız gerekli.
16:01
A globalglobal planplan of actionaksiyon
290
940000
3000
Küresel bir eylem planı,
16:04
with a worldDünya conservationkoruma unionbirlik, the IUCNIUCN,
291
943000
2000
IUCN (Dünya Koruma Birliği) ile birlikte
16:06
is underwaydevam to protectkorumak biodiversitybiyolojik çeşitlilik,
292
945000
2000
biyoçeşitliliği korumak amacıyla hazırlanıyor.
16:08
to mitigateazaltmak and recoverkurtarmak from the impactsetkiler of climateiklim changedeğişiklik,
293
947000
4000
İklim değişkiliğinin etkilerini hafifletmek hedefleniyor.
16:12
on the highyüksek seasdenizler and in coastalsahil areasalanlar,
294
951000
4000
Açık denizlerde ve kıyı alanlarında,
16:16
whereverher nerede we can identifybelirlemek criticalkritik placesyerler.
295
955000
4000
belirleyebildiğimiz tüm kritik yerlerde,
16:20
NewYeni technologiesteknolojiler are neededgerekli to mapharita, photographfotoğraf and explorekeşfetmek
296
959000
4000
harita, fotoğraf ve keşifler için yeni teknolojilere ihtiyaç var.
16:24
the 95 percentyüzde of the oceanokyanus that we have yethenüz to see.
297
963000
4000
Okyanusun %95'i hâlâ görülmeyi bekliyor.
16:28
The goalhedef is to protectkorumak biodiversitybiyolojik çeşitlilik,
298
967000
3000
Amaç biyoçeşitliliği korumak,
16:31
to providesağlamak stabilityistikrar and resilienceesneklik.
299
970000
2000
istikrar ve direnç sağlamak.
16:33
We need deep-divingderin dalış subssubs,
300
972000
2000
Derine dalan denizaltı araçlarına,
16:35
newyeni technologiesteknolojiler to explorekeşfetmek the oceanokyanus.
301
974000
3000
okyanusu keşfetmek için yeni teknolojilere ihtiyacımız var.
16:38
We need, maybe, an expeditionsefer --
302
977000
3000
Belki bir sefere ihtiyacımız var,
16:41
a TEDTED at seadeniz --
303
980000
2000
-- denizde bir TED mesela --
16:43
that could help figureşekil out the nextSonraki stepsadımlar.
304
982000
2000
sıradaki adımları belirlemek için.
16:46
And so, I supposevarsaymak you want to know what my wishdilek is.
305
985000
3000
Ve artık, sanırım benim dileğimin ne olduğunu bilmek istiyorsunuz.
16:50
I wishdilek you would use all meansanlamına geliyor at your disposalelden çıkarma --
306
989000
5000
Dileğim, kullanabildiğiniz tüm imkânlarınızı
16:55
filmsfilmler, expeditionsseferler, the web, newyeni submarinesdenizaltılar --
307
994000
3000
-- filmler, seferler, web, yeni denizaltı araçları,
16:58
and campaignkampanya to ignitetutuşturmak publichalka açık supportdestek
308
997000
3000
ya da kitle desteğini ateşleyecek bir kampanya --
17:01
for a globalglobal network of marineDeniz protectedkorumalı areasalanlar --
309
1000000
3000
deniz koruma alanlarından oluşan küresel bir ağ kurmak için,
17:04
hopeumut spotsnoktalar largegeniş enoughyeterli to savekayıt etmek and restoregeri the oceanokyanus,
310
1003000
4000
okyanusu koruyacak ve iyileştirecek kadar büyük umut noktaları için,
17:08
the bluemavi heartkalp of the planetgezegen.
311
1007000
3000
gezegenin mavi kalbi için seferber etmenizdir.
17:11
How much?
312
1010000
2000
Peki ne kadar katkı?
17:13
Some say 10 percentyüzde, some say 30 percentyüzde.
313
1012000
3000
Kimi %10 der, kimi %30.
17:16
You decidekarar ver: how much of your heartkalp do you want to protectkorumak?
314
1015000
4000
Kalbinizin ne kadarını korumak istediğinize siz karar verin.
17:21
WhateverNe olursa olsun it is,
315
1020000
2000
Katkınız her ne olacaksa,
17:23
a fractionkesir of one percentyüzde is not enoughyeterli.
316
1022000
3000
bilin ki %1'in bir bölümü yeterli değil.
17:27
My wishdilek is a bigbüyük wishdilek,
317
1026000
2000
Benim dileğim, büyük bir dilek.
17:29
but if we can make it happenolmak, it can trulygerçekten changedeğişiklik the worldDünya,
318
1028000
4000
Ancak bunu gerçekleştirebilirsek, gerçekten dünyayı değiştirebilir.
17:33
and help ensuresağlamak the survivalhayatta kalma
319
1032000
3000
Ve hayatın devamlılığını güvence altına alabilir,
17:36
of what actuallyaslında -- as it turnsdönüşler out -- is my favoritesevdiğim speciesTürler;
320
1035000
6000
tüm türler arasında en sevdiğim türün,
17:42
that would be us.
321
1041000
2000
bizlerin.
17:44
For the childrençocuklar of todaybugün,
322
1043000
2000
Bugünün çocukları için,
17:46
for tomorrow'sYarının childçocuk:
323
1045000
2000
yarının çocuğu için,
17:48
as never again, now is the time.
324
1047000
4000
telafisi olmayan an, içinde bulunduğumuz zamandır.
17:53
Thank you.
325
1052000
1000
Teşekkür ederim.
17:54
(ApplauseAlkış)
326
1053000
15000
(Alkışlar)
Translated by Aykut Türker
Reviewed by osman oguz ahsen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Sylvia Earle - Oceanographer
Sylvia Earle has been at the forefront of ocean exploration for more than four decades. The winner of the 2009 TED Prize, she's a tireless advocate for our oceans.

Why you should listen

Sylvia Earle, called "Her Deepness" by the New Yorker, "Living Legend" by the Library of Congress and a "Hero for the Planet" by Time, is an oceanographer, explorer, author and lecturer with a deep commitment to research through personal exploration.

Earle has led more than 50 expeditions and clocked more than 7,000 hours underwater. As captain of the first all-female team to live underwater in 1970, she and her fellow scientists received a ticker-tape parade and White House reception upon their return to the surface. In 1979, she walked untethered on the sea floor at a lower depth than any other woman before or since. In the 1980s, she started the companies Deep Ocean Engineering and Deep Ocean Technologies with engineer Graham Hawkes to design undersea vehicles that allow scientists to work at previously inaccessible depths. In the early 1990s, she served as Chief Scientist of the National Oceanographic and Atmospheric Administration.

Earle speaks of our oceans with wonder and amazement, and calls them “the blue heart of the planet.” The winner of the 2009 TED Prize, she wished to ignite public support for marine protected areas, so that they cover 20% of the world's oceans by 2020.

More profile about the speaker
Sylvia Earle | Speaker | TED.com