ABOUT THE SPEAKER
Oliver Sacks - Neurological anthropologist
Since "Awakenings" stormed the bestseller lists (and the silver screen), Oliver Sacks has become an unlikely household name, single-handedly inventing the genre of neurological anthropology.

Why you should listen

Oliver Sacks was a ground-breaking neurologist -- and a gifted storyteller who enriched our knowledge of the infinite variations of human psychology. After his pioneering work with “sleepy sickness” patients (who were in fact survivors of an early-20th-century pandemic), Sacks went on to study the connections between music and the brain, as well as disorders such as Tourette's syndrome, Parkinson's disease, and many other little-understood disorders that often count Sacks as one of their first chroniclers.

Sacks was well known as a writer of such best-selling case histories as HallucinationsThe Man Who Mistook His Wife for a HatAn Anthropologist on Mars, and his memoir of his early work, Awakenings, all of which have breathed new life into the dusty 19th-century tradition of the clinical anecdote. Sacks' writing, compassion and wide-ranging knowledge catapults the genre into the 21st century and brings the far frontiers of neurological experience into the view of millions of readers worldwide. Sacks died at age 82 in August 2015.

Read TED's long, wonderful Q&A with Oliver Sacks >>

More profile about the speaker
Oliver Sacks | Speaker | TED.com
TED2009

Oliver Sacks: What hallucination reveals about our minds

Oliver Sacks: Halüsinasyonun zihnimizle ilgili ortaya çıkardıkları

Filmed:
8,482,258 views

Nörolog ve yazar Oliver Sacks, Charles Bonnett sendromuna --görme duyusu zarar görmüş insanların halüsinasyon görmesi-- dikkatimizi çekiyor. Hastalarının tecrübelerini kalbe dokunan detaylarla anlatıyor ve bizleri bu çok bilinmeyen fenomenin dünyasına götürüyor.
- Neurological anthropologist
Since "Awakenings" stormed the bestseller lists (and the silver screen), Oliver Sacks has become an unlikely household name, single-handedly inventing the genre of neurological anthropology. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
We see with the eyesgözleri,
0
0
3000
Gözlerle görürüz.
00:15
but we see with the brainbeyin as well.
1
3000
3000
Fakat aynı zamanda beyinle de görürüz.
00:18
And seeinggörme with the brainbeyin is oftensık sık calleddenilen imaginationhayal gücü.
2
6000
4000
Ve beyinle görme çoğunlukla hayal gücü olarak adlandırılır.
00:22
And we are familiartanıdık with the landscapesmanzaralar of our ownkendi imaginationhayal gücü,
3
10000
5000
Ve bizler kendi hayal gücümüzün, içsel dünyamızın manzaralarına
00:27
our inscapesalışkınız. We'veBiz ettik livedyaşamış with them all our liveshayatları.
4
15000
4000
alışkınız. Bütün hayatımız boyunca onlarla yaşamışızdır.
00:31
But there are alsoAyrıca hallucinationshalüsinasyonlar as well,
5
19000
4000
Fakat bir de halüsinasyonlar var.
00:35
and hallucinationshalüsinasyonlar are completelytamamen differentfarklı.
6
23000
3000
Ve halüsinasyonlar tamamen farklı.
00:38
They don't seemgörünmek to be of our creationoluşturma.
7
26000
2000
Bizim ürünümüz değillmiş gibilerdir.
00:40
They don't seemgörünmek to be underaltında our controlkontrol.
8
28000
2000
Bizim kontrolümüzde değilmiş gibilerdir.
00:42
They seemgörünmek to come from the outsidedışında,
9
30000
2000
Dışardan gelmiş gibi görünürler,
00:44
and to mimicmimik perceptionalgı.
10
32000
3000
algıyı taklit ederler.
00:47
So I am going to be talkingkonuşma about hallucinationshalüsinasyonlar,
11
35000
4000
Evet ben de halüsinasyonlar hakkında konuşacağım.
00:51
and a particularbelirli sortçeşit of visualgörsel hallucinationsanrı
12
39000
4000
Ve hastalarım arasında gördüğüm bir çeşit
00:55
whichhangi I see amongarasında my patientshastalar.
13
43000
5000
görsel halüsinasyondan bahsedeceğim.
01:00
A fewaz monthsay agoönce, I got a phonetelefon call
14
48000
4000
Birkaç ay önce bir telefon geldi
01:04
from a nursingHemşirelik home where I work.
15
52000
2000
çalıştığım yerdeki bakımevlerinden birinden.
01:06
They told me that one of theironların residentssakinleri, an oldeski ladybayan in her 90s,
16
54000
5000
Dediklerine göre, 90 yaşlarındaki bayan misafirlerden biri
01:11
was seeinggörme things,
17
59000
2000
birşeyler görüyormuş.
01:13
and they wonderedmerak if she'do ediyorum gonegitmiş bonkerskafadan kontak
18
61000
3000
Delirdiğini düşünmüşler.
01:16
or, because she was an oldeski ladybayan,
19
64000
2000
Veya yaşlı olduğu için
01:18
whetherolup olmadığını she'do ediyorum had a strokeinme, or whetherolup olmadığını she had Alzheimer'sAlzheimer.
20
66000
3000
inme geçirdiğini veya Alzheimer olduğunu düşünmüşler.
01:21
And so they askeddiye sordu me if I would come and see RosalieRosalie,
21
69000
5000
Bu yüzden bana, gidip yaşlı hastayı, Rosalie'yi
01:26
the oldeski ladybayan.
22
74000
2000
görüp göremeyeceğimi sordular.
01:28
I wentgitti in to see her.
23
76000
2000
Onu görmeye gittim.
01:30
It was evidentbelirgin straightDüz away
24
78000
2000
Çok açıkça belliydi ki,
01:32
that she was perfectlykusursuzca saneaklı başında
25
80000
3000
bu misafir gayet aklı başında,
01:35
and lucidberrak and of good intelligencezeka,
26
83000
3000
anlaşılır ve akıllı idi.
01:38
but she'do ediyorum been very startledşaşırttı and very bewilderedşaşkın,
27
86000
4000
Fakat çok korkmuş ve şaşırmıştı
01:42
because she'do ediyorum been seeinggörme things.
28
90000
3000
çünkü birşeyler görüyordu.
01:45
And she told me --
29
93000
3000
Ve bana dedi ki --
01:48
the nurseshemşireler hadn'tolmasaydı mentionedadı geçen this --
30
96000
2000
hemşireler bunu belirtmemişlerdi --
01:50
that she was blindkör,
31
98000
2000
kör olduğunu,
01:52
that she had been completelytamamen blindkör from macularyaşa bağlı makula degenerationdejenerasyon for fivebeş yearsyıl.
32
100000
5000
beş yıldır, makula dejenerasyonu nedeniyle tamamen kör olduğunu söyledi.
01:57
But now, for the last fewaz daysgünler, she'do ediyorum been seeinggörme things.
33
105000
3000
Fakat şimdi, son birkaç gündür, birşeyler görüyormuş.
02:00
So I said, "What sortçeşit of things?"
34
108000
3000
Ben de dedim ki, "Ne gibi şeyler?"
02:03
And she said, "People in EasternDoğu dresselbise,
35
111000
3000
Ve dedi ki, "Doğulu kıyafetler giymiş insanlar,
02:06
in drapesperdeler, walkingyürüme up and down stairsmerdiven.
36
114000
4000
kalın kumaşlar içinde, merdivenlerden inip çıkıyorlar.
02:10
A man who turnsdönüşler towardskarşı me and smilesgülümsüyor.
37
118000
3000
Bir adam bana doğru dönüyor ve gülüyor.
02:13
But he has hugeKocaman teethdiş on one sideyan of his mouthağız.
38
121000
4000
Fakat ağzının bir tarafında çok büyük dişleri var.
02:17
AnimalsHayvanlar too.
39
125000
2000
Hayvanlar da var.
02:19
I see a whitebeyaz buildingbina. It's snowingkar yağışı, a softyumuşak snowkar.
40
127000
3000
Beyaz bir bina görüyorum. Kar yağıyor, yumuşak bir kar.
02:22
I see this horseat with a harnesskoşum, draggingsürükleme the snowkar away.
41
130000
5000
Bu atı görüyorum, koşum takımıyla, karı öteye sürüklüyor.
02:27
Then, one night, the scenefaliyet alani, sahne changesdeğişiklikler.
42
135000
4000
Sonra bir gece sahne değişiyor.
02:31
I see catskediler and dogsköpekler walkingyürüme towardskarşı me.
43
139000
2000
Bana doğru gelen kedi ve köpekler görüyorum.
02:33
They come to a certainbelli pointpuan and then stop.
44
141000
3000
Belli bir noktaya geliyor ve duruyorlar.
02:36
Then it changesdeğişiklikler again.
45
144000
2000
Sonra yeniden değişiyor.
02:38
I see a lot of childrençocuklar. They are walkingyürüme up and down stairsmerdiven.
46
146000
3000
Bir sürü çocuk görüyorum. Merdivenlerden inip çıkıyorlar.
02:41
They weargiyinmek brightparlak colorsrenkler, rosegül and bluemavi,
47
149000
3000
Parlak renkler giyiyorlar, pembe ve mavi,
02:44
like EasternDoğu dresselbise."
48
152000
3000
Doğulu elbiseler gibi."
02:47
SometimesBazen, she said, before the people come on,
49
155000
3000
Bazen, insanlar belirmeden önce,
02:50
she mayMayıs ayı hallucinatekuruntu pinkpembe and bluemavi squareskareler on the floorzemin,
50
158000
4000
yerden tavana doğru çıkan pembe ve mavi kareler
02:54
whichhangi seemgörünmek to go up to the ceilingtavan.
51
162000
3000
gördüğünü de söyledi.
02:57
I said, "Is this like a dreamrüya?"
52
165000
4000
"Rüya gibi mi?" diye sordum.
03:01
And she said, "No, it's not like a dreamrüya. It's like a moviefilm."
53
169000
3000
"Hayır rüya gibi değil, film gibi" diye cevap verdi.
03:04
She said, "It's got colorrenk. It's got motionhareket.
54
172000
3000
"Rengi var, hareket var.
03:07
But it's completelytamamen silentsessiz, like a silentsessiz moviefilm."
55
175000
4000
Fakat tamamen sessiz, sessiz bir film gibi." dedi.
03:11
And she said that it's a ratherdaha doğrusu boringsıkıcı moviefilm.
56
179000
2000
Ve bunun oldukça da sıkıcı bir film olduğunu söyledi.
03:13
She said, "All these people with EasternDoğu dresselbise,
57
181000
3000
"Bu Doğulu elbiseler içindeki insanlar
03:16
walkingyürüme up and down, very repetitivetekrarlayan, very limitedsınırlı."
58
184000
5000
sürekli şekilde aşağı yukarı yürüyorlar."
03:21
(LaughterKahkaha)
59
189000
2000
(Gülüşmeler)
03:23
And she has a senseduyu of humormizah.
60
191000
2000
Espri anlayışı vardı.
03:25
She knewbiliyordum it was a hallucinationsanrı.
61
193000
2000
Bunun bir halüsinasyon olduğunu biliyordu.
03:27
But she was frightenedkorkmuş. She'dOnun böyle birşey yapacağını livedyaşamış 95 yearsyıl
62
195000
2000
Fakat korkmuştu. 95 yıl yaşamıştı
03:29
and she'do ediyorum never had a hallucinationsanrı before.
63
197000
3000
ve daha önce hiç halüsinasyon yaşamamıştı.
03:32
She said that the hallucinationshalüsinasyonlar were unrelatedilgisiz
64
200000
3000
Dediğine göre halüsinasyonları alakasızdı
03:35
to anything she was thinkingdüşünme or feelingduygu or doing,
65
203000
4000
yaptığı veya hissettiği hiçbirşeyle ilgili değildi.
03:39
that they seemedgibiydi to come on by themselveskendilerini, or disappearkaybolmak.
66
207000
4000
Kendiliğinden geliyor, kendiliğinden kayboluyorlardı.
03:43
She had no controlkontrol over them.
67
211000
2000
Onlar üzerinde bir kontrolü yoktu.
03:45
She said she didn't recognizetanımak
68
213000
2000
Söylediğine göre
03:47
any of the people or placesyerler
69
215000
2000
halüsinasyondaki o insanların veya yerlerin
03:49
in the hallucinationshalüsinasyonlar.
70
217000
2000
hiçbirini tanımıyordu.
03:51
And noneYok of the people or the animalshayvanlar,
71
219000
2000
Ve bu insanların veya hayvanların hiçbiri
03:53
well, they all seemedgibiydi oblivioushabersiz of her.
72
221000
4000
onunla ilgili görünmüyordu.
03:57
And she didn't know what was going on.
73
225000
2000
Ve ne olup bittiğini bilmiyordu.
03:59
She wonderedmerak if she was going maddeli
74
227000
2000
Delirip delirmediğini merak ediyordu,
04:01
or losingkaybetme her mindus.
75
229000
2000
veya aklını kaçırdığını.
04:03
Well, I examinedincelenen her carefullydikkatlice.
76
231000
2000
Onu dikkatlice muayene ettim.
04:05
She was a brightparlak oldeski ladybayan,
77
233000
2000
Parlak bir yaşlı kadındı.
04:07
perfectlykusursuzca saneaklı başında. She had no medicaltıbbi problemssorunlar.
78
235000
4000
Gayet aklı başında. Hiçbir medikal sorunu yoktu.
04:11
She wasn'tdeğildi on any medicationsilaçlar whichhangi could produceüretmek hallucinationshalüsinasyonlar.
79
239000
4000
Halüsinasyona neden olabilecek herhangi bir ilaç kullanmıyordu.
04:15
But she was blindkör.
80
243000
2000
Fakat kördü.
04:17
And I then said to her,
81
245000
2000
Ve sonra ona dedim ki,
04:19
"I think I know what you have."
82
247000
2000
"Neyiniz olduğunu biliyorum."
04:21
I said, "There is a specialözel formform of visualgörsel hallucinationsanrı
83
249000
4000
Dedim ki, "Görsel halüsinasyonun özel bir çeşidi vardır
04:25
whichhangi mayMayıs ayı go with deterioratingkötüleşen visionvizyon or blindnesskörlük.
84
253000
4000
görüntülerin bozulması veya körlükle beraber seyreder."
04:29
This was originallyaslında describedtarif edilen," I said,
85
257000
3000
Dedim ki "Bu daha önceden açıklanmıştı"
04:32
"right back in the 18thinci centuryyüzyıl,
86
260000
2000
"18. yüzyılda,
04:34
by a man calleddenilen CharlesCharles BonnetKaporta.
87
262000
3000
Charles Bonnet adında bir adam tarafından.
04:37
And you have CharlesCharles BonnetKaporta syndromesendrom.
88
265000
3000
Ve sizde de Charles Bonnet sendromu var.
04:40
There is nothing wrongyanlış with your brainbeyin. There is nothing wrongyanlış with your mindus.
89
268000
2000
Beyninizle ilgili herhangi bir sorun yok. Zihninizle ilgili bir sorun yok.
04:42
You have CharlesCharles BonnetKaporta syndromesendrom."
90
270000
3000
Sizde Charles Bonnet sendromu var."
04:45
And she was very relievedrahatladım at this,
91
273000
3000
Ciddi ve merak edilecek birşeyi
04:48
that there was nothing seriouslycidden mi the mattermadde,
92
276000
4000
olmadığını öğrenince çok rahatlamıştı.
04:52
and alsoAyrıca ratherdaha doğrusu curiousMeraklı.
93
280000
3000
birazda meraklandı.
04:55
She said, "Who is this CharlesCharles BonnetKaporta?"
94
283000
2000
Dedi ki, "Bu Charles Bonnet kimdir?"
04:57
She said, "Did he have them himselfkendisi?"
95
285000
3000
"Onda da oluyor muymuş?"
05:00
And she said, "Tell all the nurseshemşireler
96
288000
3000
Ve dedi ki, "Bütün hemşirelere söyleyin
05:03
that I have CharlesCharles BonnetKaporta syndromesendrom."
97
291000
3000
bende Charles Bonnet sendromu var."
05:06
(LaughterKahkaha)
98
294000
2000
(Gülüşmeler)
05:08
"I'm not crazyçılgın. I'm not dementedçatlak. I have CharlesCharles BonnetKaporta syndromesendrom."
99
296000
4000
"Ben deli değilim. Bunak değilim. Bende Charles Bonnet sendromu var."
05:12
Well, so I did tell the nurseshemşireler.
100
300000
2000
Ben de hemşirelere söyledim tabi.
05:14
Now this, for me, is a commonortak situationdurum.
101
302000
3000
Şimdi bu benim için olağan bir durum.
05:17
I work in old-ageyaşlılık homesevler, largelybüyük oranda.
102
305000
2000
Ben çoğunlukla ileri yaş bakımevlerinde çalışıyorum.
05:19
I see a lot of elderlyyaşlı people
103
307000
2000
Birçok duyma ve görme engelli
05:21
who are hearingişitme impairedayrılmış or visuallygörsel impairedayrılmış.
104
309000
4000
yaşlı insan görüyorum.
05:25
About 10 percentyüzde of the hearingişitme impairedayrılmış people
105
313000
2000
Duyma engelli insanların yaklaşık yüzde 10'u
05:27
get musicalmüzikal hallucinationshalüsinasyonlar.
106
315000
3000
müzik halüsinasyonlarına sahip.
05:30
And about 10 percentyüzde of the visuallygörsel impairedayrılmış people
107
318000
3000
Görme engelli insanların ise yaklaşık yüzde 10'u
05:33
get visualgörsel hallucinationshalüsinasyonlar.
108
321000
2000
görsel halüsinasyonlara sahip.
05:35
You don't have to be completelytamamen blindkör,
109
323000
2000
Tamamen kör olmanıza gerek yok,
05:37
only sufficientlyyeteri kadar impairedayrılmış.
110
325000
2000
sadece belli derecede engelli olmanız yeterli.
05:39
Now with the originalorijinal descriptionaçıklama in the 18thinci centuryyüzyıl,
111
327000
4000
18. yüzyılda yapılan orijinal açıklamayla ilgili olarak,
05:43
CharlesCharles BonnetKaporta did not have them.
112
331000
2000
Charles Bonnet halüsinasyon görmüyordu.
05:45
His grandfatherBüyük baba had these hallucinationshalüsinasyonlar.
113
333000
3000
Büyükbabasının halüsinasyonları vardı.
05:48
His grandfatherBüyük baba was a magistrateYargıç, an elderlyyaşlı man.
114
336000
3000
Büyükbabası yaşlı bir yargıç idi.
05:51
He'dO istiyorsunuz had cataractkatarakt surgerycerrahlık.
115
339000
3000
Katarakt ameliyatı geçirmişti.
05:54
His visionvizyon was prettygüzel poorfakir.
116
342000
2000
Görmesi oldukça zayıftı.
05:56
And in 1759, he describedtarif edilen to his grandsontorunu
117
344000
5000
Ve 1759'da torununa
06:01
variousçeşitli things he was seeinggörme.
118
349000
2000
gördüğü birçok şeyi anlattı.
06:03
The first thing he said was he saw
119
351000
2000
Gördüğü ilk şey,
06:05
a handkerchiefmendil in midairhavada.
120
353000
2000
havada asılı duran bir mendildi.
06:07
It was a largegeniş bluemavi handkerchiefmendil
121
355000
2000
Bu üzerinde dört turuncu daire bulunan
06:09
with fourdört orangePortakal circlesçevreler.
122
357000
2000
büyük mavi bir mendildi.
06:11
And he knewbiliyordum it was a hallucinationsanrı.
123
359000
3000
Ve bunun bir halüsinasyon olduğunu biliyordu.
06:14
You don't have handkerchiefsmendiller in midairhavada.
124
362000
2000
Havada duran mendiliniz yoktur.
06:16
And then he saw a bigbüyük wheeltekerlek in midairhavada.
125
364000
4000
Ve sonra havada duran büyük bir tekerlek gördü.
06:20
But sometimesara sıra he wasn'tdeğildi sure whetherolup olmadığını he was hallucinatingHalüsinasyon or not,
126
368000
5000
Fakat bazen halüsinasyon görüp görmediğinden emin olamıyordu.
06:25
because the hallucinationshalüsinasyonlar would fituygun
127
373000
2000
Çünkü halüsinasyonlar
06:27
in the contextbağlam of the visionsvizyonları.
128
375000
2000
gerçeğe çok yakındırlar.
06:29
So on one occasionfırsat, when his granddaughtersgranddaughters were visitingziyaret them,
129
377000
3000
Sonra bir keresinde, kız torunları kendisini ziyaret ederken,
06:32
he said, "And who are these handsomeyakışıklı younggenç menerkekler with you?"
130
380000
5000
dedi ki, "Bu yanınızdaki genç ve yakışıklı adamlar kim?"
06:37
And they said, "AlasNe yazık ki, GrandpapaBüyükbaba, there are no handsomeyakışıklı younggenç menerkekler."
131
385000
4000
Onlar da, "Ama büyükbaba yanımızda yakışıklı genç adamlar yok ki."
06:41
And then the handsomeyakışıklı younggenç menerkekler disappearedkayboldu.
132
389000
4000
Sonra bu yakışıklı genç adamlar kayboluverdiler.
06:45
It's typicaltipik of these hallucinationshalüsinasyonlar
133
393000
3000
Bu halüsinasyonların çok tipik bir özelliğidir
06:48
that they mayMayıs ayı come in a flashflaş and disappearkaybolmak in a flashflaş.
134
396000
3000
Bir anda belirirler ve bir anda kaybolurlar.
06:51
They don't usuallygenellikle fadekarartmak in and out.
135
399000
2000
Genelde yavaş yavaş belirip kaybolmazlar.
06:53
They are ratherdaha doğrusu suddenani, and they changedeğişiklik suddenlyaniden.
136
401000
3000
Daha çok anidirler. Ve birden değişirler.
06:56
CharlesCharles LullinLullin, the grandfatherBüyük baba,
137
404000
3000
Charles Lullin, büyükbaba,
06:59
saw hundredsyüzlerce of differentfarklı figuresrakamlar,
138
407000
3000
yüzlerce farklı figür,
07:02
differentfarklı landscapesmanzaralar of all sortssıralar.
139
410000
2000
her çeşitten değişik manzaralar gördü.
07:04
On one occasionfırsat, he saw a man in a bathrobebornoz smokingsigara içmek a pipeboru,
140
412000
4000
Bir keresinde de bornozlu bir adamın pipo içtiğini görmüştü,
07:08
and realizedgerçekleştirilen it was himselfkendisi.
141
416000
3000
ve bunun kendisi olduğunu farketti.
07:11
That was the only figureşekil he recognizedtanınan.
142
419000
3000
Bu tanıdığı tek figürdü.
07:14
On one occasionfırsat when he was walkingyürüme in the streetssokaklar of ParisParis,
143
422000
4000
Bir keresinde de Paris sokaklarında yürürken,
07:18
he saw -- this was realgerçek -- a scaffoldingiskele.
144
426000
3000
-- bu gerçekti-- inşaat iskelesi gördü.
07:21
But when he got back home, he saw a miniatureminyatür of the scaffoldingiskele
145
429000
3000
Fakat eve döndüğünde, çalışma masasının üstünde
07:24
sixaltı inchesinç highyüksek, on his studyders çalışma tabletablo.
146
432000
4000
iskelenin 15 santim boyunda bir minyatürünü gördü.
07:28
This repetitiontekrarlama of perceptionalgı
147
436000
3000
Bu algının tekrarlanması
07:31
is sometimesara sıra calleddenilen palinopsiapalinopsia.
148
439000
2000
bazen palinopsi olarak adlandırılır.
07:33
With him and with RosalieRosalie,
149
441000
5000
Onda ve Rosalie'de
07:38
what seemsgörünüyor to be going on --
150
446000
2000
olan şey bu gibi görünüyor --
07:40
and RosalieRosalie said, "What's going on?" --
151
448000
2000
Rosalie dedi ki, "Neler oluyor?"--
07:42
and I said that as you losekaybetmek visionvizyon,
152
450000
3000
ben de dedim ki, görme duyunu kaybettikçe,
07:45
as the visualgörsel partsparçalar of the brainbeyin are no longeruzun gettingalma any inputgiriş,
153
453000
3000
beyninin görme ile ilgili yerleri artık hiçbir sinyal almadığı için,
07:48
they becomeolmak hyperactivehiperaktif and excitabletelaşlı,
154
456000
3000
hiperaktif ve kolayca uyarılır hale geliyorlar.
07:51
and they startbaşlama to fireateş spontaneouslykendiliğinden.
155
459000
2000
Ve birdenbire ateşlemeye başlıyorlar.
07:53
And you startbaşlama to see things.
156
461000
3000
Ve sen de birşeyler görmeye başlıyorsun.
07:56
The things you see can be very complicatedkarmaşık indeedaslında.
157
464000
3000
Aslında gördüğünüz şeyler çok karmaşık olabilir.
07:59
With anotherbir diğeri patienthasta of mineMayın,
158
467000
4000
Başka bir hastam da,
08:03
who, alsoAyrıca had some visionvizyon,
159
471000
2000
(halen Charles Lullin gibi), bazı görüntüler görüyordu.
08:05
the visionvizyon she had could be disturbingrahatsız edici.
160
473000
4000
Gördüğü şeyler rahatsız edici olabilirdi.
08:09
On one occasionfırsat, she said she saw
161
477000
3000
Bir keresinde dediğine göre
08:12
a man in a stripedçizgili shirtgömlek in a restaurantrestoran.
162
480000
3000
restaronda çizgili tişörtlü bir adam görmüş.
08:15
And he turneddönük around. And then
163
483000
2000
Kendi etrafında dönmüş. Ve sonra
08:17
he dividedbölünmüş into sixaltı figuresrakamlar in stripedçizgili shirtsshirtler,
164
485000
3000
altı tane çizgili tişörtlü eş parçaya bölünmüş.
08:20
who startedbaşladı walkingyürüme towardskarşı her.
165
488000
3000
Ve ona doğru yürümeye başlamışlar.
08:23
And then the sixaltı figuresrakamlar camegeldi togetherbirlikte again, like a concertinaAkordiyon.
166
491000
3000
sonra altı parça akordeon gibi tekrar birleşmişler.
08:26
OnceBir kez, when she was drivingsürme,
167
494000
2000
Bir keresinde, araba kullanırken,
08:28
or ratherdaha doğrusu, her husbandkoca was drivingsürme,
168
496000
2000
galiba kocası kullanırken,
08:30
the roadyol dividedbölünmüş into fourdört
169
498000
2000
yol dörde bölünmüş.
08:32
and she feltkeçe herselfkendini going simultaneouslyeşzamanlı up fourdört roadsyollar.
170
500000
4000
Ve aynı anda bu dört yolda birden gittiğini hissetmiş.
08:36
She had very mobileseyyar hallucinationshalüsinasyonlar as well.
171
504000
5000
Hareketli birçok halüsinasyonu da vardı.
08:41
A lot of them had to do with a cararaba.
172
509000
3000
Bunların birçoğu arabalı idi.
08:44
SometimesBazen she would see a teenagegenç boyoğlan
173
512000
2000
Bazen arabanın kaputunda oturan
08:46
sittingoturma on the hoodHood of the cararaba.
174
514000
3000
genç bir oğlan çocuğu görürdü.
08:49
He was very tenaciousinatçı and he movedtaşındı ratherdaha doğrusu gracefullyincelikle
175
517000
2000
Çocuk çok güçlü idi ve araba dönünce
08:51
when the cararaba turneddönük.
176
519000
2000
o da nazikçe hareket ederdi.
08:53
And then when they camegeldi to a stop,
177
521000
3000
Ve durduklarında,
08:56
the boyoğlan would do a suddenani verticaldikey takeoffkalkış, 100 footayak in the airhava,
178
524000
3000
genç çocuk birden dikey bir kalkış yapar, 30 metre yükselir
08:59
and then disappearkaybolmak.
179
527000
3000
ve birden kaybolurdu.
09:02
AnotherBaşka bir patienthasta of mineMayın had a differentfarklı sortçeşit of hallucinationsanrı.
180
530000
5000
Başka bir hastamın daha değişik bir halüsinasyonu vardı.
09:07
This was a womankadın who didn't have troublesorun with her eyesgözleri,
181
535000
3000
Bu gözleri ile bir sorunu olmayan bir kadındı
09:10
but the visualgörsel partsparçalar of her brainbeyin,
182
538000
2000
fakat beyninin görme bölgeleri ile ilgili sorunu vardı.
09:12
a little tumortümör in the occipitalOksipital cortexkorteks.
183
540000
3000
Oksipital kortekste küçük bir tümör vardı.
09:15
And, aboveyukarıdaki all, she would see cartoonsçizgi filmler.
184
543000
5000
Bunların ötesinde bu kadın karikatürler görüyordu.
09:20
These cartoonsçizgi filmler would be transparentşeffaf
185
548000
5000
Bu karikatürler transparandı
09:25
and would coverkapak halfyarım the visualgörsel fieldalan, like a screenekran.
186
553000
3000
ve bir ekran gibi görüntünün yarısını kapatıyordu.
09:28
And especiallyözellikle she saw cartoonsçizgi filmler of KermitKermit the FrogKurbağa.
187
556000
6000
özellikle kurbağa Kermit'in karikatürlerini görüyordu.
09:34
(LaughterKahkaha)
188
562000
1000
(Gülüşmeler)
09:35
Now, I don't watch SesameSusam StreetSokak,
189
563000
3000
Ben Susam Sokağı'nı izlemiyorum.
09:38
but she madeyapılmış a pointpuan of sayingsöz,
190
566000
3000
Fakat şuna vurgu yaptı,
09:41
"Why KermitKermit?" She said, "KermitKermit the FrogKurbağa meansanlamına geliyor nothing to me.
191
569000
4000
"Neden Kermit?" dedi, "Kurbağa Kermit bana hiçbir şey ifade etmiyor.
09:45
You know, I was wonderingmerak ediyor about FreudianFreudcu determinantsbelirleyicileri.
192
573000
3000
Biliyorsunuz, Freudyen etkenlere meraklıyımdır.
09:48
Why KermitKermit?
193
576000
2000
Neden Kermit?
09:50
KermitKermit the FrogKurbağa meansanlamına geliyor nothing to me."
194
578000
2000
"Kurbağa Kermit bana hiçbir şey ifade etmiyor."
09:52
She didn't mindus the cartoonsçizgi filmler too much.
195
580000
2000
Karikatürlerle pek alakası yoktu.
09:54
But what did disturbrahatsız her was she got very persistentkalıcı
196
582000
4000
Fakat onu endişelendiren sürekli
09:58
imagesGörüntüler or hallucinationshalüsinasyonlar of facesyüzleri
197
586000
3000
yüz şekilleri veya halüsinasyonları görüyor olmasıydı.
10:01
and as with RosalieRosalie, the facesyüzleri were oftensık sık deformeddeforme,
198
589000
3000
Rosalie gibi yüzler çoğunlukla deforme olmuş,
10:04
with very largegeniş teethdiş or very largegeniş eyesgözleri.
199
592000
4000
büyük dişli veya çok büyük gözlü oluyorlardı.
10:08
And these frightenedkorkmuş her.
200
596000
3000
Ve bunlar onu korkutuyordu.
10:11
Well, what is going on with these people?
201
599000
4000
Peki, bu insanlara ne oluyordu?
10:15
As a physicianhekim, I have to try and definetanımlamak what's going on,
202
603000
3000
Bir doktor olarak, ne olduğunu araştırıp,
10:18
and to reassuregüven vermek people,
203
606000
2000
bulup ve insanlara güven vermeliyim.
10:20
especiallyözellikle to reassuregüven vermek them that they're not going insanedeli.
204
608000
4000
Özellikle onlara delirmedikleri konusunda güvence vermeliyim.
10:24
Something like 10 percentyüzde, as I said,
205
612000
3000
Daha önce söylediğim gibi görme engelli insanların
10:27
of visuallygörsel impairedayrılmış people get these.
206
615000
3000
yaklaşık yüzde 10'u bu durumda.
10:30
But no more than one percentyüzde of the people acknowledgekabul them,
207
618000
4000
Fakat ancak yüzde biri halüsinasyon gördüğünü kabul eder.
10:34
because they are afraidkorkmuş they will be seengörüldü as insanedeli or something.
208
622000
3000
Çünkü deli olarak görüleceklerinden korkarlar veya başka birşey.
10:37
And if they do mentionsöz etmek them to theironların ownkendi doctorsdoktorlar
209
625000
2000
Ve eğer kendi doktorlarına bahsederlerse
10:39
they mayMayıs ayı be misdiagnosedyanlış teşhis.
210
627000
3000
yanlış teşhis edilebilirler.
10:42
In particularbelirli, the notionkavram is that if you see
211
630000
2000
Özellikle, nosyon şudur,
10:44
things or hearduymak things, you're going maddeli,
212
632000
3000
eğer siz birşeyler görüyor veya duyuyorsanız, deliriyorsunuz demektir.
10:47
but the psychoticpsikozlu hallucinationshalüsinasyonlar are quiteoldukça differentfarklı.
213
635000
3000
Fakat psikotik halüsinasyonlar oldukça faklıdır.
10:50
PsychoticPsikotik hallucinationshalüsinasyonlar, whetherolup olmadığını they are visualgörsel or vocalvokal,
214
638000
3000
Psikotik halüsinasyonlar, ister görsel ister işitsel olsun,
10:53
they addressadres you. They accusesuçlamak you.
215
641000
2000
sizi işaret ederler. Sizi itham ederler.
10:55
They seducebaştan you. They humiliateküçük düşürmek you.
216
643000
2000
Sizi baştan çıkartırlar. Sizi aşağılarlar.
10:57
They jeerkatlanamıyorlar at you.
217
645000
3000
Sizinle alay ederler.
11:00
You interactetkileşim with them.
218
648000
2000
Onlarla etkileşim halindesinizdir.
11:02
There is noneYok of this qualitykalite of beingolmak addressedele
219
650000
3000
Charles Bonnet halüsinasyonlarında
11:05
with these CharlesCharles BonnetKaporta hallucinationshalüsinasyonlar.
220
653000
3000
bu tip bir etkileşim yoktur.
11:08
There is a filmfilm. You're seeinggörme a filmfilm whichhangi has nothing to do with you,
221
656000
4000
Bir film var. Sizinle hiçbir ilgisi olmayan bir film izliyorsunuz.
11:12
or that's how people think about it.
222
660000
3000
Veya insanlar böyle düşünüyor.
11:15
There is alsoAyrıca a rarenadir thing calleddenilen temporalgeçici lobeLOB epilepsyepilepsi,
223
663000
4000
Nadir de olsa rastlanan temporal lob epilepsisi denilen bir durum var.
11:19
and sometimesara sıra, if one has this,
224
667000
3000
Ve bazen buna sahip biri,
11:22
one mayMayıs ayı feel oneselfkendini transportedtaşınan back
225
670000
2000
kendini geçmişte bir zaman
11:24
to a time and placeyer in the pastgeçmiş.
226
672000
3000
ve mekana gitmiş bulabilir.
11:27
You're at a particularbelirli roadyol junctionkavşak.
227
675000
2000
Kısmi de olsa bir yol kavşağındasınız.
11:29
You smellkoku chestnutskestane roastingKavurma.
228
677000
2000
Kestane kebap kokusu alırsınız.
11:31
You hearduymak the traffictrafik. All the sensesduyular are involvedilgili.
229
679000
3000
Trafiği duyarsınız. Bütün duyular iş başındadır.
11:34
And you're waitingbekleme for your girlkız.
230
682000
2000
Ve siz kadınınızı bekliyorsunuzdur.
11:36
And it's that TuesdaySalı eveningakşam back in 1982.
231
684000
4000
Ve bu 1982 yılında bir Salı akşamıdır.
11:40
And the temporalgeçici lobeLOB hallucinationshalüsinasyonlar
232
688000
2000
Temporal lob halüsinasyonları
11:42
are all-senseAll-sense hallucinationshalüsinasyonlar,
233
690000
2000
çoklu algılı halüsinasyonlardır.
11:44
fulltam of feelingduygu, fulltam of familiarityaşinalık,
234
692000
3000
Hislerle dolu, aşinalık hissettiğiniz
11:47
locatedbulunan in spaceuzay and time,
235
695000
2000
belli bir zamanda ve ortamda geçen,
11:49
coherenttutarlı, dramaticdramatik.
236
697000
2000
uyumlu ve dramatik.
11:51
The CharlesCharles BonnetKaporta onesolanlar are quiteoldukça differentfarklı.
237
699000
3000
Charles Bonnetli olanlar biraz daha farklıdır.
11:54
So in the CharlesCharles BonnetKaporta hallucinationshalüsinasyonlar,
238
702000
4000
Charles Bonnet halüsinasyonlarında,
11:58
you have all sortssıralar of levelsseviyeleri,
239
706000
2000
tüm aşamaları yaşarsınız,
12:00
from the geometricalgeometrik hallucinationshalüsinasyonlar --
240
708000
2000
geometrik halüsinasyonlardan,
12:02
the pinkpembe and bluemavi squareskareler the womankadın had --
241
710000
3000
pembe ve mavi kareler gören kadın gibi,
12:05
up to quiteoldukça elaborateayrıntılı hallucinationshalüsinasyonlar
242
713000
4000
gayet detaylı halüsinasyonlara kadar,
12:09
with figuresrakamlar and especiallyözellikle facesyüzleri.
243
717000
3000
figür ve özellikle yüzlerin olduğu halüsinasyonlar gibi.
12:12
FacesYüzler, and sometimesara sıra deformeddeforme facesyüzleri,
244
720000
3000
Yüzler ve bazen deforme olmuş yüzler,
12:15
are the singletek commonestsık thing
245
723000
3000
bu tip halüsinasyonlarda,
12:18
in these hallucinationshalüsinasyonlar.
246
726000
2000
tek ortak noktadır.
12:20
And one of the secondikinci commonestsık is cartoonsçizgi filmler.
247
728000
3000
İkinci ortak nokta karikatürlerdir.
12:23
So, what is going on?
248
731000
3000
Peki, ne oluyor?
12:26
FascinatinglyBüyüleyici, in the last fewaz yearsyıl,
249
734000
2000
Şaşırtıcı bir şekilde, geçen birkaç yılda,
12:28
it's been possiblemümkün to do functionalfonksiyonel brainbeyin imagerygörüntüler,
250
736000
4000
fonksiyonel beyin görüntülemesi yapmak ve
12:32
to do fMRIfMRI on people as they are hallucinatingHalüsinasyon.
251
740000
4000
halüsinasyon görürken insanlara fMRI yapmak mümkün.
12:36
And in factgerçek, to find that differentfarklı partsparçalar
252
744000
4000
Açıkçası, halüsinasyon gören insanlarda
12:40
of the visualgörsel brainbeyin are activatedaktif
253
748000
3000
beynin görme bölgesinin değişik bölümlerinin
12:43
as they are hallucinatingHalüsinasyon.
254
751000
2000
aktive olduğunu görmek mümkün.
12:45
When people have these simplebasit geometricalgeometrik hallucinationshalüsinasyonlar,
255
753000
3000
İnsanlar bu basit geometrik halüsinasyonları görünce,
12:48
the primarybirincil visualgörsel cortexkorteks is activatedaktif.
256
756000
4000
primer görsel korteks aktive oluyor.
12:52
This is the partBölüm of the brainbeyin whichhangi perceivesalgılar edgeskenarları and patternsdesenler.
257
760000
3000
Bu beynin kenarları ve şekilleri algılayan bölgesidir.
12:55
You don't formform imagesGörüntüler with your primarybirincil visualgörsel cortexkorteks.
258
763000
4000
Görüntüleri primer görsel korteks ile oluşturmazsınız.
12:59
When imagesGörüntüler are formedoluşturulan,
259
767000
3000
Görüntüler oluşunca,
13:02
a higherdaha yüksek partBölüm of the visualgörsel cortexkorteks
260
770000
2000
görsel korteksin daha üst bir kısmı
13:04
is involvedilgili in the temporalgeçici lobeLOB.
261
772000
2000
temporal loba bağlanır.
13:06
And in particularbelirli, one areaalan of the temporalgeçici lobeLOB
262
774000
5000
Temporal lobun bir bölgesi
13:11
is calleddenilen the fusiformfusiform gyrusgyrus.
263
779000
2000
fusiform gyrus adını taşıyor.
13:13
And it's knownbilinen that if people have damagehasar in the fusiformfusiform gyrusgyrus,
264
781000
4000
Ve eğer fusiform gyrus hasar görürse,
13:17
they maybe losekaybetmek the abilitykabiliyet to recognizetanımak facesyüzleri.
265
785000
4000
insanın yüzleri tanıma yeteneğini kaybettiği biliniyor.
13:21
But if there is an abnormalanormal activityaktivite in the fusiformfusiform gyrusgyrus,
266
789000
4000
Fakat eğer fusiform gyrus'ta anormal bir aktivite olursa,
13:25
they mayMayıs ayı hallucinatekuruntu facesyüzleri,
267
793000
2000
yüzlerle ilgili halüsinasyon görülür.
13:27
and this is exactlykesinlikle what you find in some of these people.
268
795000
3000
Ve bu tam olarak bu insanların bir kısmında rastladığımız durum.
13:30
There is an areaalan in the anteriorön partBölüm of this gyrusgyrus
269
798000
4000
Bu gyrus'un ön tarafında bir bölge var
13:34
where teethdiş and eyesgözleri are representedtemsil,
270
802000
5000
burada dişler ve gözler temsil ediliyor.
13:39
and that partBölüm of the gyrusgyrus is activatedaktif
271
807000
3000
İnsanlar deforme olmuş halüsinasyonlar görünce
13:42
when people get the deformeddeforme hallucinationshalüsinasyonlar.
272
810000
4000
Gyrus'un bu bölgesi aktive oluyor.
13:46
There is anotherbir diğeri partBölüm of the brainbeyin
273
814000
2000
Beynin başka bir bölümü daha var.
13:48
whichhangi is especiallyözellikle activatedaktif
274
816000
2000
Burası insan bir karikatür görünce
13:50
when one seesgörür cartoonsçizgi filmler.
275
818000
2000
özellikle aktive oluyor.
13:52
It's activatedaktif when one recognizestanır cartoonsçizgi filmler,
276
820000
3000
Biri bir karikatürü hatırladığında, çizdiğinde
13:55
when one drawsberabere cartoonsçizgi filmler, and when one hallucinateshatırladığında them.
277
823000
4000
ve karikatür hayali görünce aktive oluyor.
13:59
It's very interestingilginç that that should be specificözel.
278
827000
3000
Bunun çok spesifik olması oldukça ilginç bir durum.
14:02
There are other partsparçalar of the brainbeyin whichhangi are specificallyözellikle involvedilgili
279
830000
3000
Beynin özellikle bina ve manzara
14:05
with the recognitiontanıma and hallucinationsanrı
280
833000
2000
tanıma ve halüsinasyonu ile
14:07
of buildingsbinalar and landscapesmanzaralar.
281
835000
3000
ilgili başka bölümleri de vardır.
14:10
Around 1970, it was foundbulunan that there were not only partsparçalar of the brainbeyin,
282
838000
3000
1970'li yıllarda beynin sadece belli bölümlerinin değil aynı zamanda
14:13
but particularbelirli cellshücreler.
283
841000
2000
belli hücreleri de bununla ilgili olduğu bulundu.
14:15
"FaceYüz cellshücreler" were discoveredkeşfedilen around 1970.
284
843000
5000
1970'li yıllarda "yüz hücreleri" keşfedildi.
14:20
And now we know that there are hundredsyüzlerce of other
285
848000
2000
Ve şimdi biliyoruz ki, yüzlerce başka
14:22
sortssıralar of cellshücreler,
286
850000
2000
çeşitte hücreler var
14:24
whichhangi can be very, very specificözel.
287
852000
2000
çok çok spesifik olan.
14:26
So you mayMayıs ayı not only have
288
854000
2000
Bu nedenle sadece
14:28
"cararaba" cellshücreler,
289
856000
2000
"araba" hücreniz olmayabilir
14:30
you mayMayıs ayı have "AstonAston MartinMartin" cellshücreler.
290
858000
3000
"Aston Martin" hücreleriniz olabilir.
14:33
(LaughterKahkaha)
291
861000
2000
(Gülüşmeler)
14:35
I saw an AstonAston MartinMartin this morningsabah.
292
863000
2000
Bu sabah bir Aston Martin gördüm.
14:37
I had to bringgetirmek it in.
293
865000
2000
Burada bahsetmek zorundaydım.
14:39
And now it's in there somewherebir yerde.
294
867000
3000
Şimdi buralarda bir yerlerde.
14:42
(LaughterKahkaha)
295
870000
3000
(Gülüşmeler)
14:45
Now, at this levelseviye, in what's calleddenilen the inferotemporalinferotemporal cortexkorteks,
296
873000
4000
Şimdi bu seviyede, infratemporal (şakakaltı) kortekste,
14:49
there are only visualgörsel imagesGörüntüler,
297
877000
3000
sadece görsel imgeler ya da
14:52
or figmentshayâl or fragmentsfragmanları.
298
880000
3000
hayaller veya küçük parçalar var.
14:55
It's only at higherdaha yüksek levelsseviyeleri
299
883000
3000
Sadece daha yüksek seviyelerde
14:58
that the other sensesduyular joinkatılmak in
300
886000
2000
diğer duyular da işin içine giriyor
15:00
and there are connectionsbağlantıları with memorybellek and emotionduygu.
301
888000
2000
ve hafıza ve hislerle iletişime geçiyor.
15:02
And in the CharlesCharles BonnetKaporta syndromesendrom,
302
890000
3000
Ve Charles Bonnet sendromunda
15:05
you don't go to those higherdaha yüksek levelsseviyeleri.
303
893000
2000
o yüksek seviyelere çıkamıyorsunuz.
15:07
You're in these levelsseviyeleri of inferioraşağı visualgörsel cortexkorteks
304
895000
3000
Siz bu seviyelerde, görsel korteksin iç kısmında,
15:10
where you have thousandsbinlerce and tensonlarca of thousandsbinlerce
305
898000
2000
binlerce, on binlerce
15:12
and millionsmilyonlarca of imagesGörüntüler,
306
900000
3000
milyonlarca görüntünün,
15:15
or figmentshayâl, or fragmentarybölük pörçük figmentshayâl,
307
903000
2000
hayalin veya hayali parçanın
15:17
all neurallyneurally encodedkodlanmış
308
905000
2000
hepsinin sinirsel kodlamasının
15:19
in particularbelirli cellshücreler or smallküçük clusterskümeler of cellshücreler.
309
907000
4000
belli hücrelerde veya hücre kümeciklerinde yapıldığı yerdesiniz.
15:23
NormallyNormalde these are all partBölüm of
310
911000
3000
Normalde tüm bunlar
15:26
the integratedentegre streamakım of perceptionalgı, or imaginationhayal gücü,
311
914000
4000
algının veya hayal gücünün birleşik ağıdır.
15:30
and one is not consciousbilinçli of them.
312
918000
3000
Fakat insan bunların bilincinde değildir.
15:33
It is only if one is visuallygörsel impairedayrılmış or blindkör
313
921000
4000
Ancak birisinin görme yetisine zarar gelirse veya kör olursa,
15:37
that the processsüreç is interruptedkesintiye.
314
925000
2000
o zaman bu süreç kesilmiş olur.
15:39
And insteadyerine of gettingalma normalnormal perceptionalgı,
315
927000
3000
Normal algı yerine aslında gerçekleşen,
15:42
you're gettingalma an anarchicanarşik,
316
930000
2000
rastgele ve yoğun bir biçimde,
15:44
convulsivekasılan stimulationuyarım, or releaseserbest bırakmak,
317
932000
3000
infratemporal (şakakaltı) korteksteki
15:47
of all of these visualgörsel cellshücreler
318
935000
2000
görme hücrelerinin
15:49
in the inferotemporalinferotemporal cortexkorteks.
319
937000
2000
topluca uyarılmasıdır.
15:51
So, suddenlyaniden you see a faceyüz. SuddenlyAniden you see a cararaba.
320
939000
3000
Bu nedenle aniden bir yüz görürsünüz. Birden bir araba.
15:54
SuddenlyAniden this, and suddenlyaniden that.
321
942000
3000
Birden bu, birden şu.
15:57
The mindus does its besten iyi to organizedüzenlemek
322
945000
2000
Beynimiz organize olabilmek,
15:59
and to give some sortçeşit of coherenceuyum to this,
323
947000
3000
ve buna bir uyum getirmek için elinden geleni yapıyor.
16:02
but not terriblyson derece successfullybaşarılı olarak.
324
950000
2000
Fakat çok başarılı olamıyor.
16:04
When these were first describedtarif edilen,
325
952000
2000
Bunlar ilk açıklandığında
16:06
it was thought that they could be interpretedYorumlanan like dreamsrüyalar.
326
954000
4000
rüyalar gibi bunların da tercüme edilebileceği düşünüldü.
16:10
But in factgerçek people say,
327
958000
2000
Fakat insanlar,
16:12
"I don't recognizetanımak the people. I can't formform any associationsdernekler."
328
960000
3000
"İnsanları tanımıyorum. Hiçbir şekli oluşturamıyorum."
16:15
"KermitKermit meansanlamına geliyor nothing to me."
329
963000
3000
"Kermit benim için hiçbir şey ifade etmiyor." dediler.
16:18
You don't get anywhereherhangi bir yer thinkingdüşünme of them as dreamsrüyalar.
330
966000
5000
Bunları rüya olarak gördüğünüzde hiçbir yere varamıyorsunuz.
16:23
Well, I've more or lessaz said what I wanted.
331
971000
5000
Evet, istediklerimi az çok anlattım.
16:28
I think I just want to recapitulateyinelemek
332
976000
3000
Kısaca özetlemek istiyorum
16:31
and say this is commonortak.
333
979000
2000
ve bunun rastlanılan bir durum olduğunu söylemek istiyorum.
16:33
Think of the numbernumara of blindkör people.
334
981000
2000
Kör insanların sayısını düşünün.
16:35
There mustşart be hundredsyüzlerce of thousandsbinlerce of blindkör people
335
983000
2000
Yüzlerce, binlerce kör insan olmalı
16:37
who have these hallucinationshalüsinasyonlar,
336
985000
2000
bu halüsinasyonları gören,
16:39
but are too scaredkorkmuş to mentionsöz etmek them.
337
987000
2000
fakat bunlardan bahsetmekten çok korkuyorlar.
16:41
So this sortçeşit of thing needsihtiyaçlar to be broughtgetirdi into
338
989000
3000
Bu nedenle bu tip şeyler, hastaların,
16:44
noticeihbar, for patientshastalar, for doctorsdoktorlar, for the publichalka açık.
339
992000
6000
doktorların ve halkın gündemine getirilmeli.
16:50
FinallySon olarak, I think they are
340
998000
2000
Sonuç olarak, bunların
16:52
infinitelysonsuz interestingilginç and valuabledeğerli,
341
1000000
3000
beynin nasıl çalıştığına dair bir ipucu verdiği için
16:55
for givingvererek one some insightIçgörü as to how the brainbeyin worksEserleri.
342
1003000
4000
son derece ilginç ve değerli olduğunu düşünüyorum.
16:59
CharlesCharles BonnetKaporta said, 250 yearsyıl agoönce --
343
1007000
3000
Charles Bonnet, 250 yıl önce --
17:02
he wonderedmerak how, thinkingdüşünme these hallucinationshalüsinasyonlar,
344
1010000
4000
bu halüsinasyonları düşünerek,
17:06
how, as he put it, the theatertiyatro of the mindus
345
1014000
3000
-kendi deyimiyle, "akıl sahnesi"'nin
17:09
could be generatedoluşturulan by the machinerymakinalar of the brainbeyin.
346
1017000
3000
beyin tarafından nasıl oluşturulduğunu merak ettiğini söylemiş.
17:12
Now, 250 yearsyıl latersonra,
347
1020000
3000
Şimdi 250 yıl sonra,
17:15
I think we're beginningbaşlangıç to glimpsebelirti how this is donetamam.
348
1023000
3000
sanırım bunun nasıl olduğunu bir an için görebiliyoruz.
17:18
Thanksteşekkürler very much.
349
1026000
2000
Çok teşekkür ederim.
17:20
(ApplauseAlkış)
350
1028000
3000
(Alkışlar)
17:23
ChrisChris AndersonAnderson: That was superbSüper. Thank you so much.
351
1031000
3000
Chris Anderson: Bu enfesti. Çok teşekkür ederiz.
17:26
You speakkonuşmak about these things with so much insightIçgörü
352
1034000
2000
Bu konu hakkında, hastalarınızı içtenlikle hissederek
17:28
and empathyempati for your patientshastalar.
353
1036000
3000
empati duyarak konuşuyorsunuz.
17:31
Have you yourselfkendin experienceddeneyimli any of the syndromessendromlar you writeyazmak about?
354
1039000
5000
Hakkında yazdığınız bu sendromlardan birini yaşadınız mı hiç?
17:36
OliverOliver SacksÇuval: I was afraidkorkmuş you'dşimdi etsen asksormak that.
355
1044000
2000
Oliver Sacks: Bunu sormanızdan korkmuştum.
17:38
(LaughterKahkaha)
356
1046000
1000
(Gülüşmeler)
17:39
Well, yeah, a lot of them.
357
1047000
3000
Şey, evet birçoğunu.
17:42
And actuallyaslında I'm a little visuallygörsel impairedayrılmış myselfkendim.
358
1050000
3000
Aslında bende de biraz görme bozukluğu var.
17:45
I'm blindkör in one eyegöz, and not terriblyson derece good in the other.
359
1053000
3000
Bir gözüm kör ve diğeri de çok iyi durumda değil.
17:48
And I see the geometricalgeometrik hallucinationshalüsinasyonlar.
360
1056000
4000
Ve ben de geometrik halüsinasyonlar görüyorum.
17:52
But they stop there.
361
1060000
2000
Fakat orada duruyorlar.
17:54
CACA: And they don't disturbrahatsız you?
362
1062000
2000
C.A.: Ve sizi rahatsız etmiyorlar mı?
17:56
Because you understandanlama what's doing it, it doesn't make you worriedendişeli?
363
1064000
2000
Çünkü buna neyin sebep olduğunu biliyorsunuz. Bu sizi endişelendirmiyor mu?
17:58
OSİŞLETİM SİSTEMİ: Well they don't disturbrahatsız me any more than my tinnituskulak çınlaması,
364
1066000
4000
O.S.: Duymamazlıktan geldiğim kulak çınlamamdan
18:02
whichhangi I ignorealdırmamak.
365
1070000
3000
daha çok rahatsız etmiyorlar.
18:05
They occasionallybazen interestfaiz me,
366
1073000
2000
Beni bazen ilgilendiriyorlar.
18:07
and I have manyçok picturesresimler of them in my notebooksdizüstü bilgisayarlar.
367
1075000
3000
Ve defterlerimde birçok resmi var.
18:10
I've gonegitmiş and had an fMRIfMRI myselfkendim,
368
1078000
3000
Kendim için FMRI çektirdim
18:13
to see how my visualgörsel cortexkorteks is takingalma over.
369
1081000
3000
görsel korteksimin nasıl çalıştığını görmek için.
18:16
And when I see all these hexagonsaltıgen yanarak bahislerin doğru
370
1084000
4000
Tüm bu altıgenleri ve karmaşık şeyleri
18:20
and complexkarmaşık things, whichhangi I alsoAyrıca have,
371
1088000
2000
bende de var olan
18:22
in visualgörsel migrainemigren,
372
1090000
2000
auralı migren halinde gördüğümde,
18:24
I wondermerak etmek whetherolup olmadığını everyoneherkes seesgörür things like this,
373
1092000
2000
herkesin eşyaları böyle görüp görmediğini,
18:26
and whetherolup olmadığını things like caveMağara artSanat or ornamentalsüs artSanat
374
1094000
3000
ve mağara resimlerinin veya süslemelerin,
18:29
mayMayıs ayı have been derivedtüretilmiş from them a bitbit.
375
1097000
3000
biraz da bunlardan mı etkilendiğini merak ediyorum.
18:32
CACA: That was an utterlytamamen, utterlytamamen fascinatingbüyüleyici talk.
376
1100000
2000
C.A.: Bu tek kelimeyle büyüleyici bir konuşmaydı.
18:34
Thank you so much for sharingpaylaşım.
377
1102000
2000
Paylaştığınız için çok teşekkür ederiz.
18:36
OSİŞLETİM SİSTEMİ: Thank you. Thank you.
378
1104000
2000
O.S.: Teşekkürler. Teşekkürler.
18:38
(ApplauseAlkış)
379
1106000
2000
(Alkışlar)
Translated by Gonca Boluk
Reviewed by Esen Kılıç

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Oliver Sacks - Neurological anthropologist
Since "Awakenings" stormed the bestseller lists (and the silver screen), Oliver Sacks has become an unlikely household name, single-handedly inventing the genre of neurological anthropology.

Why you should listen

Oliver Sacks was a ground-breaking neurologist -- and a gifted storyteller who enriched our knowledge of the infinite variations of human psychology. After his pioneering work with “sleepy sickness” patients (who were in fact survivors of an early-20th-century pandemic), Sacks went on to study the connections between music and the brain, as well as disorders such as Tourette's syndrome, Parkinson's disease, and many other little-understood disorders that often count Sacks as one of their first chroniclers.

Sacks was well known as a writer of such best-selling case histories as HallucinationsThe Man Who Mistook His Wife for a HatAn Anthropologist on Mars, and his memoir of his early work, Awakenings, all of which have breathed new life into the dusty 19th-century tradition of the clinical anecdote. Sacks' writing, compassion and wide-ranging knowledge catapults the genre into the 21st century and brings the far frontiers of neurological experience into the view of millions of readers worldwide. Sacks died at age 82 in August 2015.

Read TED's long, wonderful Q&A with Oliver Sacks >>

More profile about the speaker
Oliver Sacks | Speaker | TED.com