ABOUT THE SPEAKER
Ryan Lobo - Photographer
As a photographer and filmmaker, Ryan Lobo uses his exquisite lens to capture humanity and nature at their most open and vulnerable moments.

Why you should listen

During a recent shoot on the streets and beaches of Chennai, Ryan Lobo turned his lens on men and women in relaxed, after-work poses. His starkly beautiful black-and-white photos, Lobo writes, reveal what it's like “to be young, employed and alive in Chennai today, regardless of one's language, economic class or social skills.” This follows the theme of Lobo's career: breaking down stereotypes while reframing the landscape.

Since 2001, Lobo has been taking haunting stills of everything from Yakuza tattoos and the illegal organ trade to the Indian middle class. He's worked as a field producer on many nature-oriented shows for National Geographic and founded Mad Monitor Productions, a production company based in Bangalore and Washington, D.C. There's no scientific, economic or sociopolitical boundary Lobo isn't willing to cross. His intense fieldwork continues to illuminate his traveling (you can read about his journeys and see photographs on his blog) and a forthcoming book project.

More profile about the speaker
Ryan Lobo | Speaker | TED.com
TEDIndia 2009

Ryan Lobo: Photographing the hidden story

Ryan Lono: Gizli hikayenin fotoğrafını çekmek.

Filmed:
595,772 views

Ryan Lobo olağandışı insanların hikayelerini anlatan fotoğrafları çekmek için dünyayı dolaştı. Bu unutulmaz konuşmasında ihtilaflı konuları empati kurarak ele alıyor ve bir Liberya savaş suçlusunun acısını, BM bayan barış sağlayıcılarının sessiz güçlerini ve Delhi'nin kıymeti bilinmeyen itfayecilerinin azimlerini görebiliyoruz.
- Photographer
As a photographer and filmmaker, Ryan Lobo uses his exquisite lens to capture humanity and nature at their most open and vulnerable moments. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:15
My nameisim is RyanRyan LoboLobo,
0
0
2000
Adım Ryan Lobo
00:17
and I've been involvedilgili in the documentarybelgesel
1
2000
2000
ve tüm dünyada belgesel film çekimi işini
00:19
filmmakingfilm yapımı business all over the worldDünya for the last 10 yearsyıl.
2
4000
4000
yaklaşık 10 yıldır yapıyorum.
00:23
DuringSırasında the processsüreç of makingyapma these filmsfilmler
3
8000
2000
Bu filmleri yapma sürecinde
00:25
I foundbulunan myselfkendim takingalma photographsfotoğraflar,
4
10000
3000
çoğu zaman kameremı sinirdendirme pahasına
00:28
oftensık sık much to the annoyancesıkıntı of the videovideo cameramenkameramanlar.
5
13000
3000
kendimi fotoğraf çekerken buluyorum.
00:31
I foundbulunan this photographyfotoğrafçılık of mineMayın almostneredeyse compulsivekompulsif.
6
16000
3000
Bu fotoğrafımı neredeyse zorlayıcı buluyorum.
00:34
And at the endson of a shootateş etme, I would sometimesara sıra feel that
7
19000
3000
Bazen çekimlerin sonunda
00:37
I had photographsfotoğraflar that told a better storyÖykü
8
22000
3000
bazı fotoğrafların tüm hikayeyi belgeselden
00:40
than a sometimes-sensationalBazen sansasyonel documentarybelgesel.
9
25000
4000
daha iyi anlattığı hissine kapılıyorum.
00:44
I feltkeçe, when I had my photographsfotoğraflar,
10
29000
2000
Her türlü politika ve amaca rağmen
00:46
that I was holdingtutma on to something truedoğru,
11
31000
2000
eğer fotoğrafım varsa
00:48
regardlessne olursa olsun of agendasgündemler or politicssiyaset.
12
33000
3000
elimde gerçeğin olduğunu hissediyorum.
00:51
In 2007, I traveledseyahat to threeüç warsavaş zonesbölgeleri.
13
36000
4000
2007'de üç tane savaş bölgesine gezi yaptım.
00:55
I traveledseyahat to IraqIrak, AfghanistanAfganistan and LiberiaLiberya.
14
40000
3000
Irak, Afganistan ve Liberya'ya.
00:58
And over there I experienceddeneyimli
15
43000
2000
Orada başka insanların ızdıraplarına şahit oldum
01:00
other people'sinsanların sufferingçile, up closekapat and personalkişisel,
16
45000
3000
bazı yoğun ve
01:03
immerseddalmış myselfkendim in some ratherdaha doğrusu intenseyoğun and emotionalduygusal storieshikayeleri,
17
48000
4000
duygusal hikayelere şahit oldum
01:07
and at timeszamanlar I experienceddeneyimli great fearkorku for my ownkendi life.
18
52000
5000
ve bazı zamanlarda kendi hayatımdan endişelendim.
01:12
As always, I would returndönüş to BangaloreBangalore,
19
57000
2000
Her zamanki gibi Bagalore'ye geri döndüm
01:14
and oftensık sık to animatedcanlandırılmış discussionstartışmalar at friend'sarkadaşınızın homesevler,
20
59000
3000
ve genelde arkadaşlarımın evindeki
01:17
where we would discusstartışmak variousçeşitli issuessorunlar
21
62000
2000
değişik konulardaki tartışmaları dinledim,
01:19
while they complainedşikayet bitterlyacı acı about the newyeni pubpub timingszamanlamaları,
22
64000
3000
mesela bazen barın yeni çalışma saatlerinden dem vururlardı
01:22
where a drinkiçki oftensık sık costmaliyet more than what they'dgittiklerini paidödenmiş
23
67000
2000
O barlarda içecek 14 yaşındaki hizmetçilerine
01:24
theironların 14-year-old-yaşında maidhizmetçi.
24
69000
2000
verdikleri paradan daha pahalı olur.
01:26
I would feel very isolatedyalıtılmış duringsırasında these discussionstartışmalar.
25
71000
4000
Bu tartışmalar sırasında kendimi çok yalnız hissederim.
01:30
But at the sameaynı time, I questionedsorguya myselfkendim
26
75000
3000
Fakat aynı zamanda kendimi
01:33
and my ownkendi integritybütünlük and purposeamaç in storytellinghikaye anlatımı.
27
78000
4000
ve hikaye anlatmadaki amacımı da sorguladım.
01:37
And I decidedkarar that I had compromisedtehlikeye,
28
82000
4000
Ve şunu fark ettim ki
01:41
just like my friendsarkadaşlar in those discussionstartışmalar,
29
86000
3000
aynı arkadaşlarımın hikayelerinde olduğu gibi
01:44
where we told storieshikayeleri
30
89000
3000
ben de sorumluluk
01:47
in contextsbağlamları we madeyapılmış excusesbahane for,
31
92000
3000
almak yerine
01:50
ratherdaha doğrusu than takingalma responsibilitysorumluluk for.
32
95000
4000
özürler uyduruyorum.
01:54
I won'talışkanlık go into detailsayrıntılar about what led to a decisionkarar I madeyapılmış,
33
99000
7000
Bir kararı niye aldığımın detaylarını söylemeyeceğim ama
02:01
but let's just say it involvedilgili alcoholalkol, cigarettesSigara,
34
106000
2000
siz onun alkol, sigara, diğer maddeler
02:03
other substancesmaddeler and a womankadın.
35
108000
3000
ve bir kadın içerdiğini bilin.
02:06
(LaughterKahkaha)
36
111000
1000
(Gülüşmeler)
02:07
I basicallytemel olarak decidedkarar that it was I,
37
112000
2000
Şuna karar verdim,
02:09
not the camerakamera or the network,
38
114000
2000
hikaye anlatmada kamera ve ortam ya da
02:11
or anything that layyatırmak outsidedışında myselfkendim,
39
116000
3000
benim dışımdaki herhangi bir şey değil,
02:14
that was the only instrumentEnstrüman in storytellinghikaye anlatımı
40
119000
2000
önemli olan ve ayarlanması gereken tek araç
02:16
trulygerçekten worthdeğer tuningayarlama.
41
121000
3000
benim kendi şahsım.
02:19
In my life, when I trieddenenmiş to achievebaşarmak things
42
124000
3000
Hayatımda başarı ya da tanınmışlık gibi şeyleri elde
02:22
like successbaşarı or recognitiontanıma, they eludedatlatmış me.
43
127000
3000
etmek istediğimde hep benden kaçtılar.
02:25
ParadoxicallyParadoksal olarak, when I let go of these objectiveshedefleri,
44
130000
3000
Ironik bir şekilde bu elemanları hiç düşünmeyip
02:28
and workedişlenmiş from a placeyer of compassionmerhamet and purposeamaç,
45
133000
3000
hırs ve azim ile çalışıp
02:31
looking for excellencemükemmellik, ratherdaha doğrusu than the resultsSonuçlar of it,
46
136000
4000
sonuçlar yerine mükemmeliyet için çalıştığımda
02:35
everything arrivedgeldi on its ownkendi, includingdahil olmak üzere fulfillmentyerine getirilmesi.
47
140000
5000
her şey kendi kendine geldi, tatmin olmak dahil.
02:40
PhotographyFotoğraf transcendedaşan culturekültür, includingdahil olmak üzere my ownkendi.
48
145000
3000
Fotoğrafcılık kendiminkini de dahil olmak üzere kültürleri yüceltti.
02:43
And it is, for me, a languagedil whichhangi expressedifade the intangiblemaddi olmayan,
49
148000
4000
Ve o benim için elle tutulamayanı ifade eden ve
02:47
and givesverir voiceses to people and storieshikayeleri withoutolmadan.
50
152000
2000
sesi olmayan insan ve hikayelere ses veren bir araç.
02:49
I inviteDavet etmek you into threeüç recentson storieshikayeleri of mineMayın,
51
154000
2000
Sizi hikaye anlatmadaki arzu olarak
02:51
whichhangi are about this way of looking, if you will,
52
156000
3000
adlandırdığım alana örnek
02:54
whichhangi I believe exemplifyörnekler the tenetsilkelerinin
53
159000
3000
olabilecek 3 tane
02:57
of what I like to call compassionmerhamet in storytellinghikaye anlatımı.
54
162000
4000
yeni yaşanmış hikayeye davet ediyorum.
03:01
In 2007 I wentgitti to LiberiaLiberya,
55
166000
5000
2007'de Liberya'ya gittim.
03:06
where a groupgrup of my friendsarkadaşlar and I
56
171000
4000
Orada General Butt Naked adlı efsanevi
03:10
did an independentbağımsız, self-fundedkendi kendini finanse filmfilm, still in progressilerleme,
57
175000
3000
ve acımasız savaş lordu hakkında
03:13
on a very legendaryefsanevi and brutalacımasız war-lordsavaş-lord
58
178000
4000
bağımsız, herhangi bir yerden kaynak almadan
03:17
namedadlı GeneralGenel ButtPopo NakedÇıplak.
59
182000
2000
ve çekimleri hala sürmekte olan bir film yaptık.
03:19
His realgerçek nameisim is JoshuaJoshua, and he's picturedresimde here in a cellhücre
60
184000
3000
Onun adı Joshua ve bir zamanlar çocuklar dahil
03:22
where he oncebir Zamanlar used to tortureişkence and murdercinayet people,
61
187000
3000
insanlara eziyet edip öldürdüğü hücrenin içinde
03:25
includingdahil olmak üzere childrençocuklar.
62
190000
3000
poz veriyor.
03:28
JoshuaJoshua claimsiddialar to have personallyŞahsen killedöldürdü
63
193000
2000
Joshua kişisel olarak Liberya sivil savaşı sırasında
03:30
more than 10,000 people duringsırasında Liberia'sLiberya 's civilsivil warsavaş.
64
195000
4000
10,000'den fazla insanı öldürdüğünü iddia ediyor.
03:34
He got his nameisim from fightingkavga starkStark nakedçıplak.
65
199000
3000
Adını tamamen çıplak olarak savaşmasından alıyor.
03:37
And he is probablymuhtemelen the mostçoğu prolificüretken masskitle murdererkatil
66
202000
2000
Muhtemelen şu an dünyadaki en azılı
03:39
alivecanlı on EarthDünya todaybugün.
67
204000
3000
katillerden biridir.
03:42
This womankadın witnessedtanık the GeneralGenel murderingkatil her brothererkek kardeş.
68
207000
5000
Bu kadın kardeşinin ölümüne tanık oldu.
03:47
JoshuaJoshua commandedkomuta his child-soldiersÇocuk askerler to commitişlemek unspeakableAğza alınmayacak crimessuçları,
69
212000
3000
Joshua çocuk yaştaki askerlerine inanılmayacak suçlar işletti
03:50
and enforcedzorlanan his commandkomuta with great brutalityvahşeti.
70
215000
3000
ve emrindekilere inanılmaz zalimlikler yaptırdı.
03:53
TodayBugün manyçok of these childrençocuklar are addictedbağımlı to drugsilaçlar like heroineroin,
71
218000
3000
Bugün o çocuklardan çoğu eroin tarzı maddelere bağımlı
03:56
and they are destitutemuhtaç, like these younggenç menerkekler in the imagegörüntü.
72
221000
5000
ve bu fotoğraftaki erkekler gibi muhtaç durumda.
04:01
How do you livecanlı with yourselfkendin
73
226000
2000
Bu şekilde korkunç suçları işlediğinizi
04:03
if you know you've committedtaahhüt horrifickorkunç crimessuçları?
74
228000
5000
biliyorsanız nasıl kendinizle barışık olabilirsiniz?
04:08
TodayBugün the GeneralGenel is a baptizedvaftiz ChristianHıristiyan evangelistEvangelist.
75
233000
4000
Bugün o general vaftiz olmuş bir Hristiyan evangelisti.
04:12
And he's on a missionmisyon.
76
237000
2000
ve bir görevde...
04:14
We accompaniedeşlik JoshuaJoshua, as he walkedyürüdü the EarthDünya,
77
239000
3000
Joshua'ya bir zamanlar öldürdüğü ve insanlara tecavüz ettiği
04:17
visitingziyaret villagesköyler where he had oncebir Zamanlar killedöldürdü and rapedtecavüz.
78
242000
3000
köyleri gezerken eşlik ettik.
04:20
He seekedseeked forgivenessaf,
79
245000
2000
Af diliyor ve
04:22
and he claimsiddialar to endeavorçaba to improveiyileştirmek
80
247000
2000
çocuk askerlin yaşamlarını
04:24
the liveshayatları of his child-soldiersÇocuk askerler.
81
249000
2000
geliştireceğini vaad ediyor.
04:26
DuringSırasında this expeditionsefer I expectedbeklenen him
82
251000
2000
Bu gezi sırasında onun
04:28
to be killedöldürdü outrightdüpedüz, and us as well.
83
253000
2000
ve onunla beraber bizim de öldürüleceğimizi düşünüyordum.
04:30
But what I saw openedaçıldı my eyesgözleri
84
255000
2000
Fakat gözümü açtığımda
04:32
to an ideaFikir of forgivenessaf
85
257000
2000
olası olabileceğini düşünmediğim
04:34
whichhangi I never thought possiblemümkün.
86
259000
3000
bir affetme hissi ile karşılaştım.
04:37
In the midstortasında of incredibleinanılmaz povertyyoksulluk and losskayıp,
87
262000
3000
Fakirliğin ve yokluğun arasında
04:40
people who had nothing absolvedsorun kalmadı a man
88
265000
2000
hiç bir şeyleri olmayan insanlar kendilerinden
04:42
who had takenalınmış everything from them.
89
267000
4000
her şeyi alan insanı affettiler.
04:46
He begsyalvarır for forgivenessaf,
90
271000
2000
Af diliyor ve kardeşini
04:48
and receivesalır it from the sameaynı womankadın
91
273000
2000
öldürdüğü kadın
04:50
whosekimin brothererkek kardeş he murderedöldürülmüş.
92
275000
3000
onu affediyor.
04:53
SenegaleseSenegal, the younggenç man seatedoturmuş on the wheelchairtekerlekli sandalye here,
93
278000
2000
Tekerlekli sandalyede oturan Senegalli bu genç adam
04:55
was oncebir Zamanlar a childçocuk soldierasker, underaltında the General'sGeneralin commandkomuta,
94
280000
3000
bir zamanlar generalin emri altında çocuk askerdi,
04:58
untila kadar he disobeyedisyan etti ordersemirler,
95
283000
2000
sonra emre itaat etmedi
05:00
and the GeneralGenel shotatış off bothher ikisi de his legsbacaklar.
96
285000
4000
ve general onun iki ayağını da kestirdi.
05:04
He forgivesbağışlar the GeneralGenel in this imagegörüntü.
97
289000
3000
Generali şimdi affediyor.
05:07
He riskedtehlikeye attı his life as he walkedyürüdü up to people
98
292000
2000
Ailelerini öldürdüğü insanlar arasında şimdi
05:09
whosekimin familiesaileleri he'diçin ona murderedöldürülmüş.
99
294000
3000
dolaşırken hayatının riske atıyor.
05:12
In this photographfotoğraf a hostiledüşmanca crowdkalabalık in a slumgecekondu surroundsçevreleyen him.
100
297000
3000
Bu fotoğrafta gecekondu bölgesinde sinirli bir topluluk onu çevreliyor.
05:15
And JoshuaJoshua remainskalıntılar silentsessiz
101
300000
3000
Joshua onlar öfkelerini kusarken
05:18
as they ventedBacalı theironların rageöfke againstkarşısında him.
102
303000
4000
sessiz kalıyor.
05:22
This imagegörüntü, to me, is almostneredeyse like from a ShakespeareanShakespeare playoyun,
103
307000
2000
Bu görüntü bana Shakespear'in oyunlarını hatılatıyor,
05:24
with a man, surroundedçevrili by variousçeşitli influencesetkiler,
104
309000
3000
bir sürü etki tarafından çevrelenmiş bir insan
05:27
desperateumutsuz to holdambar on to something truedoğru withiniçinde himselfkendisi,
105
312000
4000
kendi yarattığı eziyetlere karşı
05:31
in a contextbağlam of great sufferingçile that he has createdoluşturulan himselfkendisi.
106
316000
4000
kendinden bir şeylere tutunmaya çalışıyor.
05:35
I was intenselyyoğun bir şekilde movedtaşındı duringsırasında all this.
107
320000
2000
Bütün bunlar olurken oradan oraya gidip durdum.
05:37
But the questionsoru is,
108
322000
2000
Fakat burada soru şu,
05:39
does forgivenessaf and redemptionödeme replacedeğiştirmek justiceadalet?
109
324000
4000
af ve takdis adaletin yerini tutar mı?
05:43
JoshuaJoshua, in his ownkendi wordskelimeler, saysdiyor that he does not mindus
110
328000
2000
Joshua suçları karşılığı
05:45
standingayakta trialDeneme for his crimessuçları,
111
330000
2000
davaya çıkabileceğini söylüyor
05:47
and speakskonuşur about them from soapboxessoapboxes acrosskarşısında MonroviaMonrovia,
112
332000
2000
ve onlara Monrovia'da dinleyenlerin kurbanları olduğu
05:49
to an audienceseyirci that oftensık sık includesiçerir his victimskurbanlar.
113
334000
4000
bir seyirci kitlesi önünde Monrovia'daki bir kürsüden hitap ediyor.
05:53
A very unlikelyolası olmayan spokespersonsözcüsü for the ideaFikir of
114
338000
2000
Kilise ve devlet işlerinin ayrılması için konuşacak
05:55
separationayırma of churchkilise and statebelirtmek, bildirmek.
115
340000
3000
en son insan belki de.
05:58
The secondikinci storyÖykü I'm going to tell you about
116
343000
2000
Size anlatacağım ikinci hikaye
06:00
is about a groupgrup of very specialözel fightingkavga womenkadınlar
117
345000
2000
özel barış koruyucu güçleri olan
06:02
with ratherdaha doğrusu uniquebenzersiz peace-keepingBarış tutma skillsbecerileri.
118
347000
3000
bir grup savaşcı bayan.
06:05
LiberiaLiberya has been devastatedharap by one of Africa'sAfrika'nın
119
350000
2000
Liberya Afrikan'ın en ağır
06:07
bloodiesten kanlı civilsivil warssavaşlar,
120
352000
2000
iç savaşlarından birini yaşamıştı,
06:09
whichhangi has left more than 200,000 people deadölü,
121
354000
2000
200,000'den fazla kişi öldü
06:11
thousandsbinlerce of womenkadınlar scarredyaralı by rapekolza and crimesuç
122
356000
2000
binlerce kadın çok geniş kapsamlı
06:13
on a spectacularmuhteşem scaleölçek.
123
358000
3000
suç ve tecavüze maruz kaldı
06:16
LiberiaLiberya is now home
124
361000
2000
Liberya şimdi Hindistanlı barış sürdürenlere bağlı
06:18
to an all-womantamamen kadınlardan UnitedAmerika NationsMilletler contingentBirlik
125
363000
2000
olan bir kadın organizasyonuna
06:20
of IndianHint peacekeepersBarış Muhafızları.
126
365000
3000
ev sahipliği yapıyor.
06:23
These womenkadınlar, manyçok from smallküçük townskasabalar in IndiaHindistan,
127
368000
2000
Çoğu Hindistan'daki ufak kasabalardan gelen bu kadınlar
06:25
help keep the peaceBarış, faruzak away from home and familyaile.
128
370000
5000
evlerinden ve ailelerinden çok uzakta barışı sürdürmeye yardım ediyorlar.
06:30
They use negotiationmüzakere and tolerancehata payı
129
375000
2000
Askeri bir müdaheleden çok pazarlık
06:32
more oftensık sık than an armedSilahlı responsetepki.
130
377000
2000
ve hoşgörüyü kullanıyorlar.
06:34
The commanderKomutan told me that a womankadın could gaugeölçer
131
379000
2000
Bir komutan bana bir keresinde
06:36
a potentiallypotansiyel violentşiddetli situationdurum
132
381000
2000
bir bayanın olası bir tehlikeyi bir erkekten
06:38
much better than menerkekler.
133
383000
2000
çok daha iyi tahmin edebileceğini söylemişti.
06:40
And that they were definitelykesinlikle capableyetenekli of diffusingDifüzyon it non-aggressivelyagresif.
134
385000
4000
Ve onların kesinlikle bu belayı agresif olmayacak şekilde def edebileceklerini.
06:44
This man was very drunksarhoş,
135
389000
2000
Bu adam çok sarhoştu
06:46
and he was very interestedilgili in my camerakamera,
136
391000
2000
ve benim kameramla çok ilgileniyordu
06:48
untila kadar he noticedfark the womenkadınlar, who handledele him
137
393000
2000
ta ki onu gülümsemeyle, ve tabii ki bir de hazır AK-47 ile,
06:50
with smilesgülümsüyor, and AK-AK-47s at the readyhazır, of coursekurs.
138
395000
3000
izleyen kadını görene kadar.
06:53
(LaughterKahkaha)
139
398000
1000
(Gülüşmeler)
06:54
This contingentBirlik seemsgörünüyor to be quiteoldukça luckyşanslı,
140
399000
3000
Bu kadın bayağı şanslı gibi gözüküyor
06:57
and it has not sustainedsürekli any casualtieskayıplar,
141
402000
2000
herhangi bir zarara yol açmadı
06:59
even thoughgerçi dozensonlarca of peacekeepersBarış Muhafızları have been killedöldürdü in LiberiaLiberya.
142
404000
3000
bir sürü barış sürdürücü Liberya'da öldüğü halde.
07:02
And yes, all of those people killedöldürdü were maleerkek.
143
407000
4000
Ve evet, ölen o insanların hepsi erkekti.
07:06
ManyBirçok of the womenkadınlar are marriedevli with childrençocuklar,
144
411000
2000
Bir çok kadının sadece çocukları var
07:08
and they say the hardestEn zor partBölüm of theironların deploymentDağıtım
145
413000
3000
ve dediklerine göre onların hareketlenmesinin en zor kısmı
07:11
was beingolmak kepttuttu away from theironların childrençocuklar.
146
416000
3000
çocuklarından ayrı kalmaları.
07:14
I accompaniedeşlik these womenkadınlar on theironların patrolsdevriye,
147
419000
2000
Bu kadınlara devriyeleri sırasında eşlik ettim
07:16
and watchedizledi as they walkedyürüdü pastgeçmiş menerkekler,
148
421000
2000
ve onların erkeklerin yanından geçerken
07:18
manyçok who passedgeçti very lewdaçık saçık commentsyorumlar incessantlydurmadan.
149
423000
3000
muhatap oldukları terbiyesiz kelimelere şahit oldum.
07:21
And when I askeddiye sordu one of the womenkadınlar about the shockşok and awehuşu responsetepki,
150
426000
2000
Bu kadınlara şok ve korkunç karşılığı ile ilgili sorduğumda
07:23
she said, "Don't worryendişelenmek, sameaynı thing back home.
151
428000
2000
bana " Merak etme, evde de aynı şey.
07:25
We know how to dealanlaştık mı with these fellowsarkadaşlar,"
152
430000
2000
Bu insanlara nasıl davranacağımızı biliyoruz" dedi
07:27
and ignoredihmal them.
153
432000
3000
ve o erkekleri hiç takmadı.
07:30
In a countryülke ravagedperişan by violenceşiddet againstkarşısında womenkadınlar,
154
435000
2000
Kadına karşı şiddetin dorukta olduğu bir ülkede
07:32
IndianHint peacekeepersBarış Muhafızları have inspiredyaratıcı manyçok localyerel womenkadınlar
155
437000
3000
Hindistanlı bu barış koruyucuları yerel halktan
07:35
to joinkatılmak the policepolis forcekuvvet.
156
440000
2000
bir sürü kadını da polis gücüne katılmaya özendirdi.
07:37
SometimesBazen, when the warsavaş is over and all the filmfilm crewsekipleri have left,
157
442000
3000
Bazen savaş bittiğinde ve bütün film ekipleri gittiğinde
07:40
the mostçoğu inspiringilham verici storieshikayeleri are the onesolanlar
158
445000
2000
en ilham verici hikayeler
07:42
that floatkayan nokta just beneathaltında the radarradar.
159
447000
3000
radarın hemen altında gerçekleşen hikayelerdir.
07:45
I camegeldi back to IndiaHindistan and nobodykimse was interestedilgili in buyingalış the storyÖykü.
160
450000
4000
Hindistan'a geri döndüm ve kimse bu hikayeyi almak istemedi.
07:49
And one editoreditör told me that she wasn'tdeğildi interestedilgili
161
454000
2000
Bir editör bana "manüel işcilik hikayeleri" yapmaya
07:51
in doing what she calleddenilen "manualManuel laboremek storieshikayeleri."
162
456000
5000
ilgi duymadığını söyledi.
07:56
In 2007 and 2009 I did storieshikayeleri on the DelhiDelhi FireYangın ServiceHizmet, the DFSDFS,
163
461000
5000
2007 ve 2009 yılında Delhi Yangın Departmanı hakkında hikayeler yaptım,
08:01
whichhangi, duringsırasında the summeryaz, is probablymuhtemelen the world'sDünyanın en mostçoğu activeaktif fireateş departmentbölüm.
164
466000
3000
onlar yazın muhtemelen en aktif yangın departmanı oluyorlardır.
08:04
They answerCevap more than 5,000 callsaramalar in just two monthsay.
165
469000
3000
2 aydan 5,000'den fazla çağrıya cevap veriyorlar.
08:07
And all this againstkarşısında incredibleinanılmaz logisticalLojistik oddsolasılık,
166
472000
3000
Ve bütün bunlara sıcaklık, trafik sıkışıklığı gibi
08:10
like heatsıcaklık and traffictrafik jamssıkışmaları.
167
475000
3000
inanılmaz lojistik sıkıntılara rağmen.
08:13
Something amazingşaşırtıcı happenedolmuş duringsırasında this shootateş etme.
168
478000
2000
Bu çekim sırasında inanılmaz bir şey oldu.
08:15
DueSon to a traffictrafik jamreçel, we were lategeç in gettingalma to a slumgecekondu,
169
480000
3000
Trafik sıkışıklığından dolayı bir gecekondu
08:18
a largegeniş slumgecekondu, whichhangi had caughtyakalandı fireateş.
170
483000
3000
mahallesine gitmekte gecikmiştik.
08:21
As we nearedyaklaştığında, angrykızgın crowdskalabalıklar attackedsaldırıya our truckskamyonlar
171
486000
3000
Yaklaştığımız zaman bölgedeki yüzlerce sinirli kişi
08:24
and stonedKafam iyi them, by hundredsyüzlerce of people all over the placeyer.
172
489000
3000
bizim aracımıza saldırdılar ve taş attılar.
08:27
These menerkekler were terrifieddehşete,
173
492000
2000
Insanlar saldırdıklarında itfayeciler
08:29
as the mobMafya attackedsaldırıya our vehiclearaç.
174
494000
3000
dehşete düştü.
08:32
But nonethelessyine de, despiterağmen the hostilitydüşmanlık,
175
497000
2000
Yine de, onların düşmanca tutumlarına karşı,
08:34
firefightersİtfaiye left the vehiclearaç and successfullybaşarılı olarak foughtkavga etti the fireateş.
176
499000
4000
itfayeciler araçtan inip başarılı bir şekilde ateşe karşı mücadele verdiler.
08:38
RunningÇalışan the gauntletdayağı throughvasitasiyla hostiledüşmanca crowdskalabalıklar,
177
503000
2000
Sinirli kalabalığın içinden eldiven yardımı ile geçiryorlardı
08:40
and some wearinggiyme motorbikemotosiklet helmetskask to preventönlemek injuryhasar.
178
505000
3000
ve bazıları zarar görmemek için kask giyiyordu.
08:43
Some of the localyerel people forciblyzorla tookaldı away the hoseshortumlar
179
508000
3000
Bazı insanlar hortumları itfayecilerin elinden alıp
08:46
from the firemenitfaiyeciler to put out the fireateş in theironların homesevler.
180
511000
3000
kendi evlerine doğru tutuyorlar.
08:49
Now, hundredsyüzlerce of homesevler were destroyedyerlebir edilmiş.
181
514000
2000
Yüzlerce ev yıkıldı.
08:51
But the questionsoru that lingeredoyalandı in my mindus was,
182
516000
4000
Fakat benim kafamdaki soru şu,
08:55
what causesnedenleri people to destroyyıkmak fireateş truckskamyonlar
183
520000
3000
insanları kendi evlerine yardıma gelen
08:58
headedbaşlı to theironların ownkendi homesevler?
184
523000
2000
itfaye aracına saldırmaya iten ne?
09:00
Where does suchböyle rageöfke come from?
185
525000
3000
Bu kinin kaynağı ne?
09:03
And how are we responsiblesorumluluk sahibi for this?
186
528000
4000
Ve bizim burdan sorumluluğumuz ne?
09:07
45 percentyüzde of the 14 millionmilyon people
187
532000
3000
Delhi'deki 14 milyon insanın yüzde 45'i
09:10
who livecanlı in DelhiDelhi livecanlı in unauthorizedyetkisiz slumsgecekondu,
188
535000
2000
genelde aşırı nüfusa sahip kaçak
09:12
whichhangi are chronicallyKronik overcrowdedkalabalık.
189
537000
3000
gecekondularda yaşıyor.
09:15
They lackeksiklik even the mostçoğu basictemel amenitiesKolaylıklar.
190
540000
2000
En sıradan rahatlıktan bile yoksunlar.
09:17
And this is something that is commonortak to all our bigbüyük citiesşehirler.
191
542000
5000
Bu çoğu büyük şehrimizde de olan bir şey.
09:22
Back to the DFSDFS. A hugeKocaman chemicalkimyasal depotdepo caughtyakalandı fireateş,
192
547000
3000
DYD'ye geri dönelim. Büyük bir kimya deposu alev almıştı
09:25
thousandsbinlerce of drumsdavul filleddolu with petrochemicalsPetrokimya
193
550000
3000
ve pertokimyasallarla dolu binlerce bidon
09:28
were blazingyanan away and explodingpatlayan all around us.
194
553000
3000
sağa sola taşınıp etrafımızda patlıyordu.
09:31
The heatsıcaklık was so intenseyoğun, that hoseshortumlar were used
195
556000
2000
Sıcaklık o kadar fazlaydı ki
09:33
to coolgüzel down firefightersİtfaiye
196
558000
2000
bazı hortumlarla herhangi bir koruyucu elbisesi olmayan
09:35
fightingkavga extremelyson derece closekapat to the fireateş, and with no protectivekoruyucu clothingGiyim.
197
560000
4000
itfayecileri soğutmaya çalışıyorlardı.
09:39
In IndiaHindistan we oftensık sık love to complainşikayet about our governmenthükümet bodiesbedenler.
198
564000
4000
Hindistan'da bizim hükümet yapımız hakkında şikayet etmekten hoşlanırız.
09:43
But over here, the headskafalar of the DFSDFS,
199
568000
2000
Fakat burada DYD'nin başları olan
09:45
MrBay. R.C. SharmanSharman, MrBay. A.K. SharmanSharman,
200
570000
2000
Mr. R.C. Sharman ve Mr. A.K.Sharman
09:47
led the firefightçatışma with theironların menerkekler.
201
572000
3000
adamlarıyla beraber yangına müdahele ediyorlar.
09:50
Something wonderfulolağanüstü in a countryülke where
202
575000
2000
Manüel işgücünün genelde hakir görüldüğü
09:52
manualManuel laboremek is oftensık sık lookedbaktı down uponüzerine.
203
577000
3000
bir ülkede muhteşem bir şey.
09:55
(ApplauseAlkış)
204
580000
4000
(Alkışlar)
09:59
Over the yearsyıl, my faithinanç in the powergüç of storytellinghikaye anlatımı has been testedtest edilmiş.
205
584000
4000
Yıllar süresince hikaye anlatılıcılığının gücüne olan inancım test edildi.
10:03
And I've had very seriousciddi doubtşüphe about its efficacyetkinlik,
206
588000
3000
Onun etkisine dair ve insanlara
10:06
and my ownkendi faithinanç in humanityinsanlık.
207
591000
2000
olan inancıma dair ciddi şüphelerim oldu.
10:08
HoweverAncak, a filmfilm we shotatış still airsfiyaka on the NationalUlusal GeographicCoğrafi channelkanal.
208
593000
4000
Fakat çektiğimiz bir film hala National Geographic'de gösteriliyor.
10:12
And when it airsfiyaka I get callsaramalar from all the guys I was with
209
597000
4000
Ve o yayınlandığında beraber olduğum o insanlardan telefon alıyorum
10:16
and they tell me that they receiveteslim almak hundredsyüzlerce of callsaramalar congratulatingtebrik them.
210
601000
4000
ve bana kendilerini tebrik eden yüzlerce arama aldıklarını söylüyorlar.
10:20
Some of the firemenitfaiyeciler told me that they were alsoAyrıca inspiredyaratıcı
211
605000
2000
Bazı itfayeciler taş-sopa yerine teşekkür
10:22
to do better because they were so pleasedmemnun
212
607000
2000
aldıklarından dolayı motive olduklarını
10:24
to get thank-yousteşekkür ratherdaha doğrusu than bricktuğla batsyarasalar.
213
609000
3000
bana söylediler.
10:27
It seemsgörünüyor that this storyÖykü helpedyardım etti changedeğişiklik perceptionsalgılamalar about the DFSDFS,
214
612000
4000
Görünen o ki bu hikaye DYD hakkındaki izlenimleri değiştirdi,
10:31
at leasten az in the mindszihinler of an audienceseyirci in partBölüm on televisionstelevizyonlar,
215
616000
3000
en azından televizyon izleyen, gazete okuyan ve
10:34
readokumak magazinesdergiler and whosekimin hutskulübe aren'tdeğil on fireateş.
216
619000
3000
evi yanmamış olan insanların gözünde.
10:37
SometimesBazen, focusingodaklanma on what's heroickahraman, beautifulgüzel and dignifiedağırbaşlı,
217
622000
5000
Bazen contekste bakmadan kahramanlığa,
10:42
regardlessne olursa olsun of the contextbağlam,
218
627000
2000
güzelliğe ve onursal olana odaklanmak
10:44
can help magnifybüyütmek these intangiblesmaddi threeüç waysyolları,
219
629000
4000
elle tutulamayan şeyler 3 şekilde yüceltir:
10:48
in the protagonistkahraman of the storyÖykü, in the audienceseyirci,
220
633000
4000
hikayenin kahramanını, dinleyeni ve
10:52
and alsoAyrıca in the storytellermasalcı.
221
637000
2000
hikayeyi anlatanı.
10:54
And that's the powergüç of storytellinghikaye anlatımı.
222
639000
2000
Hikaye anlatıcılığının gücü bu.
10:56
FocusOdak on what's dignifiedağırbaşlı, courageouscesur and beautifulgüzel,
223
641000
2000
Onursal, cesur ve güzel olana odaklanın
10:58
and it growsbüyür. Thank you.
224
643000
3000
ve o büyüsün. Teşekkürler.
11:01
(ApplauseAlkış)
225
646000
13000
(Alkışlar)
Translated by osman oguz ahsen
Reviewed by Seda Demirel

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Ryan Lobo - Photographer
As a photographer and filmmaker, Ryan Lobo uses his exquisite lens to capture humanity and nature at their most open and vulnerable moments.

Why you should listen

During a recent shoot on the streets and beaches of Chennai, Ryan Lobo turned his lens on men and women in relaxed, after-work poses. His starkly beautiful black-and-white photos, Lobo writes, reveal what it's like “to be young, employed and alive in Chennai today, regardless of one's language, economic class or social skills.” This follows the theme of Lobo's career: breaking down stereotypes while reframing the landscape.

Since 2001, Lobo has been taking haunting stills of everything from Yakuza tattoos and the illegal organ trade to the Indian middle class. He's worked as a field producer on many nature-oriented shows for National Geographic and founded Mad Monitor Productions, a production company based in Bangalore and Washington, D.C. There's no scientific, economic or sociopolitical boundary Lobo isn't willing to cross. His intense fieldwork continues to illuminate his traveling (you can read about his journeys and see photographs on his blog) and a forthcoming book project.

More profile about the speaker
Ryan Lobo | Speaker | TED.com