ABOUT THE SPEAKER
Sasa Vucinic - Nonprofit venture capitalist
Sasa Vucinic's Media Development Loan Fund applies venture-capital principles to create a sustainable free press in developing nations and countries emerging from repressive regimes.

Why you should listen

"We want to create a new class of media entrepreneurs," says Sasa Vucinic, whose innovative approach to incubating a free press treats independent media like startups instead of charity cases. In most of the countries where his Media Development Loan Fund is active, management skills are dramatically lacking, and too often, grants backfire by creating a dependency that cannot be sustained when the Western donors leave.

All the projects supported by MDLF espouse the reverse philosophy: It doesn't give grants. Instead, it strives to help independent media with the business of providing news. Only when a media company can sustain itself with its own revenues, says Vucinic, can it be truly independent. Vucinic comes by his free-press focus through experience; prior to founding the MDLF, he was a top editor with Belgrade opposition radio station B92. He's also worked for the Soros Foundations Network (which later became the Open Society Institute), advising the national foundations on how to support independent media.

He'll be speaking at the Global Forum for Media Development next month in Greece.

More profile about the speaker
Sasa Vucinic | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2005

Sasa Vucinic: Why we should invest in a free press

Sasa Vucinic özgür basına yatırım yapıyor

Filmed:
650,115 views

Özgür bir basın -- gazeteler, dergiler, radyo, TV, bloglar -- gerçek herhangi bir demokrasinin belkemiğidir ( ve iş dünyasında önemli bir bekçi köpeğidir). Belgratlı gazeteci Sasa Vucinic "özgür basın bonoları" satarak medyayı destekleyen yeni fonu hakkında konuşuyor.
- Nonprofit venture capitalist
Sasa Vucinic's Media Development Loan Fund applies venture-capital principles to create a sustainable free press in developing nations and countries emerging from repressive regimes. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:25
VideoVideo: NarratorEkran okuyucusu: An eventolay seengörüldü from one pointpuan of viewgörünüm
0
0
3000
Video: Anlatıcı: Tek bakış açısıyla görülen bir olay
00:28
givesverir one impressionizlenim.
1
3000
1000
tek bir izlenim yaratır.
00:33
SeenGördün mü from anotherbir diğeri pointpuan of viewgörünüm, it givesverir quiteoldukça a differentfarklı impressionizlenim.
2
8000
4000
Başka bir açıyla görmek, oldukça farklı bir izlenim yaratır.
00:38
But it's only when you get the wholebütün pictureresim you can fullytamamen understandanlama
3
13000
4000
Ama sadece resmin tümünü gördüğünüzde neler olduğunu
00:42
what's going on.
4
17000
3000
tamamen anlayabilirsiniz
00:45
SashaSasha VucinicVucinic: It's a great clipklips, isn't it?
5
20000
3000
Sasa Vucinic: Harika bir klip, değil mi?
00:48
And I foundbulunan that in 29 secondssaniye, it tellsanlatır more about
6
23000
5000
Ve bunu 29 saniyede buldum, bağımsız medyanın
00:53
the powergüç of, and importanceönem of, independentbağımsız mediamedya
7
28000
3000
gücü ve önemi hakkında benim bir saatte
00:56
than I could say in an hoursaat.
8
31000
3000
anlatabileceğimden daha fazlasını anlatıyor.
00:59
So I thought that it will be good to startbaşlama with it.
9
34000
4000
O yüzden biraz istatistikle birlikte bununla
01:03
And alsoAyrıca startbaşlama with a little bitbit of statisticsistatistik.
10
38000
3000
başlamanın iyi olacağını düşündüm.
01:06
AccordingAccording to relevantuygun researchersaraştırmacılar, 83 percentyüzde of the populationnüfus of this planetgezegen
11
41000
6000
İlgili araştırmacılara göre, dünya nüfusunun yüzde 83'ü
01:12
liveshayatları in the societiestoplumlar withoutolmadan independentbağımsız pressbasın.
12
47000
5000
bağımsız medyanın olmadığı toplumlarda yaşıyor.
01:17
Think about that numbernumara: 83 percentyüzde of the populationnüfus on the wholebütün planetgezegen
13
52000
5000
Şu rakamı bir düşünün: Tüm dünya nüfusunun yüzde 83'ü
01:22
does not really know what is going on in theironların countriesülkeler.
14
57000
4000
ülkelerinde gerçekten neler olup bittiğini bilmiyor.
01:26
The informationbilgi they get getsalır filteredFiltre throughvasitasiyla somebodybirisi
15
61000
4000
Edindikleri bilgi bu bilgiyi çarpıtan ya da
01:30
who eitherya twistskatlanmış that informationbilgi, or colorsrenkler that informationbilgi,
16
65000
4000
renklendiren, birşeyler yapan biri tarafından
01:34
does something with it.
17
69000
1000
süzgeçten geçiriliyor.
01:35
So they're deprivedyoksun of understandinganlayış theironların realitygerçeklik.
18
70000
5000
Yani gerçeklerini anlamaktan mahrum bırakılıyorlar.
01:40
That is just to understandanlama how bigbüyük and importantönemli this problemsorun is.
19
75000
6000
Bu sadece sorunun ne kadar büyük ve önemli olduğunu anlamak içindi.
01:46
Now those of you who are luckyşanslı enoughyeterli to livecanlı in those societiestoplumlar
20
81000
7000
Şimdi yüzde 17'lik kısmı temsil eden toplumlarda yaşayacak kadar şanslı olan
01:53
that representtemsil etmek 17 percentyüzde, I think should enjoykeyfini çıkarın it untila kadar it lastssürer.
21
88000
6000
sizler, bence bunun sonuna kadar tadını çıkarmalısınız.
01:59
You know, SundayPazar morningsabah, you flickfiske the paperkâğıt, get your cappuccinokapuçino.
22
94000
4000
Bilirsiniz, Pazar sabahı gazetenizi açıp, kapuçinonuzu içersiniz.
02:03
EnjoyKeyfini çıkarın it while it lastssürer.
23
98000
1000
Hala yapabiliyorken tadını çıkarın.
02:04
Because as we heardduymuş yesterdaydün, countriesülkeler can losekaybetmek starsyıldızlar from theironların flagsBayraklar,
24
99000
7000
Çünkü dün duyduğumuz gibi, ülkeler bayraklarındaki yıldızları kaybedebilirler,
02:11
but they can alsoAyrıca losekaybetmek pressbasın freedomözgürlük,
25
106000
3000
ama ayrıca basın özgürlüğünü de kaybedebilirler,
02:14
as I guesstahmin AmericansAmerikalılar amongarasında us can tell us more about.
26
109000
5000
sanırım aramızdaki Amerikalılar bize bu konuda daha fazla şey anlatabilirler.
02:19
But that's totallybütünüyle anotherbir diğeri and separateayrı topickonu.
27
114000
3000
Ama bu tamamen başka ve ayrı bir konu.
02:22
So I can go back to my storyÖykü.
28
117000
4000
Yani hikayeme geri dönebilirim.
02:26
My storyÖykü startsbaşlar -- the storyÖykü I want to sharepay -- startsbaşlar in 1991.
29
121000
5000
Benim hikayem -- paylaşmak istediğim hikaye -- 1991'de başlıyor.
02:31
At that time I was runningkoşu B92, the only independentbağımsız,
30
126000
4000
O zamanlar, ülkedeki tek bağımsız hatta
02:35
for that mattermadde the only electronicelektronik mediamedya, in the countryülke.
31
130000
3000
tek elektronik medya olan B92'yi işletiyordum.
02:38
And I guesstahmin we were sharingpaylaşım -- we had that regulardüzenli life of the only
32
133000
5000
Ve sanırım biz, hükümetin hayatınızı gerçekten içler acısı hale getirmek istediği
02:43
independentbağımsız mediamedya in the countryülke, operatingişletme in hostiledüşmanca environmentçevre,
33
138000
6000
saldırgan bir çevrede faaliyet gösteren ülkedeki tek bağımsız medyanın
02:49
where governmenthükümet really wants to make your life miserablesefil.
34
144000
4000
sahip olabileceği olağan hayatı yaşıyorduk.
02:53
And there are differentfarklı waysyolları.
35
148000
1000
Ve bunun farklı yolları var.
02:54
Yeah, it was the usualolağan cocktailkokteyl:
36
149000
1000
Evet, her zamanki kokteyldi:
02:55
a little bitbit of threatstehditler, a little bitbit of friendlyarkadaş canlısı advicetavsiye,
37
150000
3000
biraz tehdit, biraz dostça tavsiye,
02:58
a little bitbit of financialmali policepolis, a little bitbit of textMetin controlkontrol,
38
153000
4000
biraz mali polis, biraz metin denetimi.
03:02
so you always have somebodybirisi who never leavesyapraklar your officeofis.
39
157000
4000
Yani ofinizi hiçbir zaman terk etmeyen biri her zaman oluyor.
03:06
But what they really do, whichhangi is very powerfulgüçlü,
40
161000
5000
Ama aslında yaptıkları şey, ki bu çok güçlüdür,
03:11
and that is what governmentshükümetler in the lategeç '90s startedbaşladı doing
41
166000
4000
ve bu hükümetin 90'ların sonlarında
03:15
if they don't like independentbağımsız mediamedya companiesşirketler --
42
170000
2000
bağımsız medya şirketlerinden rahatsız olduklarında başlattıkları birşey
03:17
you know, they threatentehdit your advertisersreklamverenler.
43
172000
2000
bilirsiniz, size reklam verenleri tehdit ederler
03:19
OnceBir kez they threatentehdit your advertisersreklamverenler, marketpazar forcesgüçler are actuallyaslında,
44
174000
5000
Size reklam verenleri bir kere tehdit ettiklerinde piyasa güçleri gerçekten,
03:24
you know, destroyedyerlebir edilmiş, and the advertisersreklamverenler do not want to come --
45
179000
5000
bilirsiniz, mahvoluyor ve reklamcılar gelip --
03:29
no mattermadde how much does it make senseduyu for them --
46
184000
3000
onlara ne kadar anlamsız gelse de--
03:32
do not want to come and advertisereklam.
47
187000
2000
gelip reklam vermek istemiyorlar.
03:34
And you have a problemsorun makingyapma endsuçları meetkarşılamak.
48
189000
4000
Ve siz iki yakanızı bir araya getirmekte sorun yaşıyorsunuz.
03:38
At that time at the beginningbaşlangıç of the '90s, we had that problemsorun,
49
193000
4000
O zamanlar 90'ların başında, bir sorunumuz vardı,
03:42
whichhangi was, you know, survivalhayatta kalma belowaltında one sideyan,
50
197000
2000
bilirsiniz, tek tarafın baskısına rağmen hayatta kalmak,
03:44
but what was really painfulacı verici for me was,
51
199000
4000
ama benim için asıl acı verici olan şey şuydu,
03:48
rememberhatırlamak, the beginningbaşlangıç of the '90s, YugoslaviaYugoslavya is fallingdüşen apartayrı.
52
203000
3000
hatırlayın, 90'ların başları, Yugoslavya parçalanıyor.
03:51
We were sittingoturma over there with a countryülke in a downfalldüşüşünü,
53
206000
3000
Çöküşte olan bir ülkede yaşıyorduk,
03:54
in a slow-motionağır çekim downfalldüşüşünü.
54
209000
4000
yavaş yavaş çökmekte olan.
03:58
And we all had all of that on tapesbantlar.
55
213000
3000
Ve hepimiz olanları bantlara kaydetmiştik
04:01
We had the abilitykabiliyet to understandanlama what was going on.
56
216000
3000
Neler olduğunu anlayabiliyorduk.
04:04
We were actuallyaslında recordingkayıt historytarih.
57
219000
2000
Aslında tarihi bir olayı kaydediyorduk.
04:06
The problemsorun was that we had to re-tapeyeniden Kaydet that historytarih a weekhafta latersonra;
58
221000
5000
Sorun şu ki bir hafta sonra o tarihi tekrar kaydetmek zorunda kaldık;
04:11
because if we did not, we could not affordparası yetmek enoughyeterli tapesbantlar
59
226000
4000
çünkü eğer yapmasaydık, bu tarihin arşivini tutmak için
04:15
to keep archivesarşiv of that historytarih.
60
230000
3000
yeteri kadar bant almaya paramız yetmeyecekti.
04:18
So if I gaveverdi you that pictureresim, I don't want to go too long on that.
61
233000
5000
Eğer size durumu tarif edebildiysem, daha fazla uzatmak istemiyorum.
04:23
In that contextbağlam a gentlemanbeyefendi camegeldi to my officeofis at that time.
62
238000
4000
Bu bağlamda o zamanlar ofisime bir beyefendi geldi.
04:27
It was still 1991.
63
242000
1000
Hala 1991 yılıydı.
04:28
He was runningkoşu a mediamedya systemssistemler organizationorganizasyon
64
243000
3000
Hala faaliyette olan bir medya sistemleri kuruluşu işletiyordu
04:31
whichhangi is still in business, the gentlemanbeyefendi is still in business.
65
246000
3000
bu beyefendi hala faaliyet gösteriyor.
04:34
And what did I know at that time about mediamedya systemssistemler?
66
249000
3000
Ve o zamanlar medya sistemleri hakkında ne biliyordum?
04:37
I would think mediamedya systemssistemler were organizationsorganizasyonlar,
67
252000
3000
Medya sistemlerinin kuruluşlar olduğunu düşünüyordum,
04:40
whichhangi meansanlamına geliyor they should help you.
68
255000
4000
yani size yardım etmeliydiler.
04:44
So I preparedhazırlanmış two plansplanları for that meetingtoplantı, two strategicstratejik plansplanları:
69
259000
3000
Böylece bu toplantı için iki plan hazırladım, iki stratejik plan.
04:47
the smallküçük one and the bigbüyük one.
70
262000
2000
Küçük olan ve büyük olan.
04:49
The smallküçük one was, I just wanted him
71
264000
2000
Küçük olan şuydu, ondan sadece
04:51
to help us get those damnLanet olsun tapesbantlar,
72
266000
2000
şu kahrolası bantları almamıza yardımcı olmasını istedim,
04:53
so we can keep that archiveArşiv for the nextSonraki 50 yearsyıl.
73
268000
4000
ki sonraki 50 yıl için arşiv tutabilelim.
04:57
The bigbüyük planplan was to asksormak him for a 1,000,000-dollar-dolar loanborç.
74
272000
5000
Büyük plansa ondan bir milyon dolar borç istemekti.
05:02
Because I thought, I still maintainsürdürmek,
75
277000
3000
Çünkü düşündüm ki, ve hala aynı kanıdayım,
05:05
that seriousciddi and independentbağımsız mediamedya companiesşirketler are great business.
76
280000
4000
ciddi ve bağımsız medya şirketleri çok iyi işlerdir.
05:09
And I thought that B92 will survivehayatta kalmak and be a great companyşirket
77
284000
4000
Milosevic öldüğü zaman, B92'nin hayatta kalacağını ve iyi bir şirket
05:13
oncebir Zamanlar MilosevicMiloseviç is gonegitmiş, whichhangi turneddönük out to be truedoğru.
78
288000
3000
olacağını düşündüm ve bu konuda haklı çıktım.
05:16
It's now probablymuhtemelen eitherya the biggesten büyük or the secondikinci biggesten büyük
79
291000
3000
Sanırım şimdi ülkedeki ya en büyük ya da
05:19
mediamedya companyşirket in the countryülke.
80
294000
2000
ikinci büyük medya şirketi.
05:21
And I thought that the only thing that we neededgerekli at that time
81
296000
3000
Ve o dönem zor zamanları atlatmak için
05:24
was 1,000,000-dollar-dolar loanborç to take us throughvasitasiyla those hardzor timeszamanlar.
82
299000
4000
ihtiyacımız olan tek şeyin bir milyon dolar olduğunu düşünmüştüm.
05:28
To make a long storyÖykü shortkısa, the gentlemanbeyefendi comesgeliyor into the officeofis,
83
303000
4000
Kısacası, bu beyefendi ofisime gelir,
05:32
great suittakım elbise and tiekravat.
84
307000
4000
iyi bir takım ve kravatla.
05:36
I gaveverdi him what I thought was a brilliantparlak explanationaçıklama
85
311000
4000
Ona siyasi durumun açıklamasını bana göre dahice olan açıklamasını yaptım
05:40
of the politicalsiyasi situationdurum and explainedaçıkladı how hardzor and difficultzor
86
315000
5000
ve savaşın ne kadar zorlu ve eziyetli geçeceğini
05:45
the warsavaş will be.
87
320000
2000
açıkladım.
05:47
ActuallyAslında, I underestimatedgöz ardı the atrocitieszulüm, I have to admititiraf etmek.
88
322000
3000
Aslında, kabul etmeliyim ki, yapılan zulümleri hafife aldım.
05:50
AnywayYine de, after that wholebütün, bigbüyük, long explanationaçıklama,
89
325000
3000
Her neyse, çok uzun süren bir açıklamanın ardından,
05:53
the only questionsoru he had for me -- and this is not a jokeşaka --
90
328000
5000
bana sorduğu tek soru -- bu şaka değil --
05:58
is, are we payingödeme yapan royaltiestelif after we broadcastYayın musicmüzik
91
333000
4000
şuydu, Michael Jackson'ın şarkılarını yayınladıktan sonra
06:02
of MichaelMichael JacksonJackson?
92
337000
4000
telif hakkı ödüyor muyuz?
06:06
That was really the only questionsoru he had.
93
341000
2000
Bu gerçekten sorduğu tek soruydu.
06:08
He left, and I rememberhatırlamak beingolmak actuallyaslında very angrykızgın at myselfkendim
94
343000
7000
Gittiğinde, kendime çok kızdığımı hatırlıyorum, çünkü dünyada
06:15
because I thought there mustşart be an institutionkurum in the worldDünya
95
350000
4000
medya şirketlerine kredi sağlayan bir kurumun olması
06:19
that is providingsağlama loanskrediler to mediamedya companiesşirketler.
96
354000
3000
gerektiğini düşünüyordum.
06:22
It's so obviousaçık, straightDüz in your faceyüz,
97
357000
3000
O kadar bariz ve göz önünde ki bu fikri birisinin aklına
06:25
and somebodybirisi mustşart have thought of it.
98
360000
1000
getirmemesi imkansızdı...
06:26
SomebodyBiri mustşart have startedbaşladı something like that.
99
361000
3000
Biri böyle birşeyi başlatmış olmalıydı.
06:29
And I thought, I'm just dumbdilsiz and I cannotyapamam find it.
100
364000
4000
Ve onu bulamadığım için çok aptal olduğumu düşündüm.
06:33
You know, in my defensesavunma, there was no GoogleGoogle at that time;
101
368000
2000
Bilirsiniz, kendimi savunmam gerekirse, o zamanlar Google yoktu;
06:35
you could not just GoogleGoogle in '91.
102
370000
3000
91 yılında Google'da arama yapamıyordunuz.
06:38
So I thought that that's actuallyaslında my problemsorun.
103
373000
4000
Yani bunun sadece benim sorunum olduğunu düşündüm.
06:42
Now we go from here, fasthızlı forwardileri to 1995.
104
377000
4000
Şimdi buradan hızlı bir şekilde 1995'e geçiyoruz.
06:46
I have -- I left the countryülke, I have a meetingtoplantı with GeorgeGeorge SorosSoros,
105
381000
6000
Ben -- ülkeden ayrıldım, George Soros ile bir toplantım vardı,
06:52
tryingçalışıyor for the thirdüçüncü time to convinceikna etmek him that
106
387000
6000
onun -- kuruluşunun medya bankası gibi çalışacak
06:58
his foundationvakıf should investyatırmak in something that should
107
393000
3000
birşeye yatırım yapması için üçüncü kez
07:01
operateişletmek like a mediamedya bankbanka.
108
396000
4000
ikna etmeye çalışıyordum.
07:05
And basicallytemel olarak what I was sayingsöz is very simplebasit.
109
400000
3000
Ve temelde söylediğim şey çok basitti.
07:08
You know, forgetunutmak about charitysadaka; it doesn't work.
110
403000
1000
Bilirsiniz, bağışı unutun, işe yaramıyor;
07:09
ForgetUnut about handoutsdinleyici notları; 20,000 dollarsdolar do not help anybodykimse.
111
404000
5000
el ilanlarını unutun, 20,000 doların kimseye faydası yok.
07:14
What you should do is you should treattedavi etmek mediamedya companiesşirketler as a business.
112
409000
4000
Yapmanız gereken şey medya şirketlerine iş olarak bakmanız.
07:18
It's business anywhereherhangi bir yer.
113
413000
2000
Bu heryerde iştir.
07:20
MediaMedya business, or any other business, it needsihtiyaçlar to be capitalizedbüyük harfle.
114
415000
3000
Medya işi ya da başka bir işin sermayeleştirilmesi gerekir.
07:23
And what these guys need, actuallyaslında, is accesserişim to capitalBaşkent.
115
418000
5000
Ve bu adamların gerçekten ihtiyacı olan şey sermayeye erişim.
07:28
So thirdüçüncü meetingtoplantı, argumentsargümanlar are prettygüzel well exercisedİcra.
116
423000
5000
Böylece üçündü toplantı, savlar oldukça iyi çalışıldı.
07:33
At the endson of the meetingtoplantı he saysdiyor,
117
428000
2000
Toplantının sonunda şöyle dedi;
07:35
look, it is not going to work; you will never see your moneypara back;
118
430000
4000
bak, bu işe yaramayacak, paranı bir daha geri alamayacaksın.
07:39
but my foundationsVakıflar will put 500,000 dollarsdolar so you can testÖlçek the ideaFikir.
119
434000
5000
Ama benim kuruluşlarım 500,000 dolar verecek, böylece fikri test edebilirsin.
07:44
See that it will not work.
120
439000
5000
İşe yarayıp yaramayacağını görürsün.
07:49
He said, I'll give you a ropeHalat to hangasmak yourselfkendin.
121
444000
2000
Sana kendini asman için bir ip vereceğim dedi.
07:51
(LaughterKahkaha)
122
446000
2000
(Gülüşmeler)
07:53
I knewbiliyordum two things after that meetingtoplantı.
123
448000
3000
Bu toplantıdan sonra iki şeyi biliyordum.
07:56
First, underaltında no circumstanceskoşullar I want to hangasmak myselfkendim.
124
451000
4000
Birincisi, hiçbir koşulda kendimi asmak istemiyordum.
08:00
And secondikinci, that I have no ideaFikir how to make it work.
125
455000
6000
Ve ikincisi bu işin nasıl yürüyeceği konusunda en ufak bir fikrim yoktu.
08:06
You see, at the levelseviye of a conceptkavram, it was a great conceptkavram.
126
461000
4000
Görüyorsunuz, bir konsepte göre çok iyiydi.
08:10
But it's one thing to have a conceptkavram;
127
465000
2000
Ama bir konsepte sahip olmak ayrı,
08:12
it's a totallybütünüyle separateayrı thing to actuallyaslında make it work.
128
467000
3000
onun işe yaramasını sağlamak ise tamamen ayrı bir şeydir.
08:15
So I had absolutelykesinlikle no ideaFikir how that could actuallyaslında work.
129
470000
4000
Yani bunun nasıl işe yarayacağı konusunda hiçbir fikrim yoktu.
08:19
Had the wrongyanlış ideaFikir; I thought that we can be a bankbanka.
130
474000
3000
Yanlış bir fikrim vardı, bir banka olabileceğimizi düşünmüştüm.
08:22
You see banksbankalar -- I don't know if there are any bankersbankacılar over here;
131
477000
3000
Bankaları bilirsiniz, aranızda hiç bankacı var mı bilmiyorum,
08:25
I apologizeözür dilemek in advanceilerlemek -- but it's the besten iyi job in the worldDünya.
132
480000
4000
şimdiden özür dilerim, ama bu dünyadaki en iyi iş.
08:29
You know, you find somebodybirisi who is respectablesaygın
133
484000
3000
Bilirsiniz, saygın ve çok parası olan
08:32
and has a lot of moneypara.
134
487000
1000
birini buluyorsunuz.
08:33
You give them more moneypara; they repaygeri ödeme you that over a time.
135
488000
5000
Ona daha fazla para veriyorsunuz; zaman içinde size geri ödüyorlar.
08:38
You collecttoplamak interestfaiz and do nothing in betweenarasında.
136
493000
2000
Faiz alıyorsunuz ve arada hiçbir şey yapmıyorsunuz.
08:40
So I thought, why don't we get into that business?
137
495000
2000
Bu yüzden neden biz de bu işe girmeyelim ki diye düşündüm.
08:42
(LaughterKahkaha)
138
497000
2000
(Gülüşmeler)
08:44
So here we are havingsahip olan our first clientmüşteri, brilliantparlak.
139
499000
6000
İşte buradayız ilk müşterimizi bulduk, harika.
08:50
First independentbağımsız newspapergazete in SlovakiaSlovakya.
140
505000
2000
Slovakya'daki ilk bağımsız gazete.
08:52
The governmenthükümet cuttingkesim them off
141
507000
1000
Hükümet onların Bratislava'daki
08:53
from all the printingbaskı facilitiestesisler in BratislavaBratislava.
142
508000
3000
matbaalarla çalışmasını engelliyor.
08:56
So here'sburada the dailygünlük newspapergazete
143
511000
1000
İşte başkentten 400 kilometre uzakta
08:57
that has to be printedbasılı 400 kilometerskilometre away from the capitalBaşkent.
144
512000
4000
basılması gereken bu günlük gazete.
09:01
It's a dailygünlük newspapergazete with a deadlineson tarih of 4 p.m.
145
516000
4000
Son teslim saati öğleden sonra 4 olan günlük bir gazete.
09:05
That meansanlamına geliyor that they have no sportsSpor Dalları;
146
520000
2000
Bu demek oluyor ki spor haberleri yok,
09:07
they have no latestson newshaber; circulationdolaşım goesgider down.
147
522000
3000
son haberler yok, tiraj düşüyor.
09:10
It's a kindtür of very niceGüzel, sophisticatedsofistike way
148
525000
3000
Bu bir günlük gazetenin ekonomik gelişimini
09:13
how to economicallyekonomik biçimde stranglekendi ellerimle öldürürüm a dailygünlük newspapergazete.
149
528000
4000
engellemenin bir çeşit çok iyi, çok yönlü yolu.
09:17
They come to us with a requestistek for a loanborç.
150
532000
2000
Bize kredi isteğiyle geldiler.
09:19
They want to -- the only way for them to survivehayatta kalmak
151
534000
2000
İstedikleri -- hayatta kalmaları için tek yol
09:21
is to get a printingbaskı pressbasın.
152
536000
2000
baskı makinesi almak.
09:23
And we said, that's fine; let's meetkarşılamak;
153
538000
3000
Ve dediğimiz gibi, önemli değil, bir toplantı yapalım,
09:26
you'llEğer olacak bringgetirmek us your business planplan, whichhangi eventuallysonunda they did.
154
541000
4000
bize iş planınızı getirin dedik ve neticede getirdiler.
09:30
We startbaşlama the meetingtoplantı.
155
545000
2000
Toplantıya başladık.
09:32
I get these two piecesparçalar of paperkâğıt, not like this, A4 formatbiçim,
156
547000
4000
Bu iki sayfa kağıdı aldım, böyle değil, A4 formatında,
09:36
so it's much biggerDaha büyük.
157
551000
2000
yani daha büyük.
09:38
A lot of numberssayılar there. A lot of numberssayılar.
158
553000
3000
Üzerinde birçok rakam var. Birçok rakam.
09:41
But howeverancak you put it, you know, the numberssayılar
159
556000
2000
Ama nasıl koyarsanız koyun, bilirsiniz, rakamlar
09:43
do not make any senseduyu.
160
558000
2000
anlam ifade etmez.
09:45
And that's the besten iyi they could do.
161
560000
2000
Ve bu yapabileceklerinin en iyisiydi.
09:47
We were the besten iyi that they could do.
162
562000
1000
Yapabilecekleri en iyi şey bizdik.
09:48
So that is how we understoodanladım what our methodyöntem is.
163
563000
2000
İşte bu şekilde yöntemimizin nasıl olduğunu anladık.
09:50
It's not a bankbanka. We had to actuallyaslında
164
565000
3000
Bir banka değil. Aslında bu şirketlere girip
09:53
go into these companiesşirketler and earnkazanmak our returndönüş
165
568000
4000
verdiğimiz parayı geri kazanmalıydık
09:57
by fixingsabitleme them -- by establishingkurulması managementyönetim systemssistemler,
166
572000
3000
onları düzelterek -- yönetim sistemleri kurarak
10:00
by providingsağlama all that knowledgebilgi, how do you runkoş a business
167
575000
2000
tek taraflı bir işin nasıl yürütüldüğünün bilgisini sağlayarak --
10:02
on one sideyan -- while they all know how to runkoş, how to createyaratmak contentiçerik.
168
577000
6000
onlarınsa tüm bildikleri nasıl işletecekleri ve nasıl fikir yaratacaklarıydı.
10:08
Just quicklyhızlı bir şekilde on the resultsSonuçlar.
169
583000
6000
Hemen sonuçlara dönelim.
10:14
Over these 10 yearsyıl, 40 millionmilyon dollarsdolar in affordablesatın alınabilir financingfinansman,
170
589000
6000
Bu 10 yılı aşkın sürede, uygun maliyetli finansmanda 40 milyon dolar,
10:20
averageortalama interestfaiz rateoran fivebeş percentyüzde to sixaltı percentyüzde.
171
595000
3000
ortalama faiz oranı yüzde 5 ile yüzde 6 arası.
10:23
LatelySon zamanlarda we are going wildvahşi, chargingdoldurma sevenYedi percentyüzde from time to time.
172
598000
6000
Son zamanlarda, kendimizi aştık, zaman zaman yüzde 7 talep ediyoruz.
10:29
We do it in 17 countriesülkeler of the developinggelişen worldDünya.
173
604000
4000
Bunu gelişen dünyanyanın 17 ülkesinde yapıyoruz.
10:33
And here is the mostçoğu stunningçarpıcı numbernumara.
174
608000
3000
Ve işte en çarpıcı rakam.
10:36
ReturnDönüş rateoran -- the one that SorosSoros was so worriedendişeli about -- 97 percentyüzde.
175
611000
6000
Getiri oranı -- Soros'u çok endişelendiren -- yüzde 97.
10:42
97 percentyüzde of all the scheduledZamanlanmış repaymentsgeri ödemeleri camegeldi back to us on time.
176
617000
5000
Belirlenmiş geri ödemelerin yüzde 97'si zamanında geri döndü.
10:47
What do we typicallytipik financemaliye?
177
622000
1000
Genelde neyi finanse ediyoruz?
10:48
We financemaliye anything that a mediamedya companyşirket would need,
178
623000
3000
Bir medya şirketiniz ihtiyaç duyacağı herşeyi finanse ediyoruz,
10:51
from printingbaskı pressesPresler to transmittersvericiler.
179
626000
5000
baskı makinesinden vericilere kadar.
10:56
What is mostçoğu importantönemli is we do it
180
631000
5000
En önemlisi bunu
11:01
eitherya in formform of loanskrediler, equitieshisse senetleri, leasekira --
181
636000
3000
kredi, hisse senetleri, finansal kiralama şekillerinde yapıyoruz --
11:04
whateverher neyse is appropriateuygun for, you know, supportingDestek anybodykimse.
182
639000
3000
bilirsiniz birini desteklemek için hangisi en uygunsa.
11:07
But what is mostçoğu importantönemli here is, who do we financemaliye?
183
642000
5000
Ama burada en önemli olan şey kimi finanse ediyoruz?
11:12
We believe that in the last 10 yearsyıl companiesşirketler
184
647000
2000
Son 10 yılda finanse ettiğimiz şirketlerin
11:14
that we'vebiz ettik financedfinanse are actuallyaslında the besten iyi mediamedya companiesşirketler
185
649000
4000
gelişen dünyadaki en iyi medya şirketleri
11:18
in the developinggelişen worldDünya.
186
653000
2000
olduğuna inanıyoruz.
11:20
That is a "Who is Who" listliste.
187
655000
2000
Bu bir "Kim Kimdir" listesi.
11:22
And I could spendharcamak hourssaatler talkingkonuşma about them,
188
657000
5000
Ve saatlerce onlardan bahsedebilirim,
11:27
because they're all kindtür of heroeskahramanlar.
189
662000
1000
çünkü hepsi birer kahraman.
11:28
And I can, but I'll give you just, maybe one,
190
663000
3000
Ve kimlerle çalıştığımıza dair belki bir
11:31
and dependingbağlı on time I mayMayıs ayı give you two examplesörnekler
191
666000
3000
ve zamana göre iki örnek
11:34
who we work with.
192
669000
1000
verebilirim.
11:35
You see we startedbaşladı workingçalışma in EasternDoğu and CentralMerkez EuropeEurope,
193
670000
2000
Görüyorsunuz çalışmaya Doğu ve Merkez Avrupa'da başladık,
11:37
and movedtaşındı to RussiaRusya.
194
672000
2000
ve Rusya'ya taşındık.
11:39
Our first loanborç in RussiaRusya was in ChelyabinskChelyabinsk.
195
674000
3000
İlk kredimizi Rusya'da Chelyabinsk'de verdik.
11:42
I'll betbahis halfyarım of you have never heardduymuş of that placeyer.
196
677000
3000
Bahse varım yarınız bu yerin adını duymamıştır.
11:45
In the southgüney of RussiaRusya there's a guy calleddenilen
197
680000
3000
Rusya'nın güneyinde Boris Nikolayevich Kirshin
11:48
BorisBoris NikolayevichNikolayeviç KirshinKirshin, who is runningkoşu
198
683000
2000
adında orada bağımsız bir gazete
11:50
an independentbağımsız newspapergazete there.
199
685000
2000
çıkaran bir adam yaşıyor.
11:52
The cityŞehir was closedkapalı untila kadar earlyerken '90s
200
687000
2000
Şehir 90'ların başlarına kadar kapalıydı
11:54
because, of all things, they were producingüreten glassbardak for TupolevTupolev planesdüzlemler.
201
689000
7000
çünkü Tupolev uçakları için cam üretiyorlardı.
12:01
AnywayYine de, he's runningkoşu independentbağımsız newspapergazete there.
202
696000
4000
Her neyse, orada bağımsız bir gazete çıkarıyor.
12:05
After two yearsyıl workingçalışma with us, he becomesolur
203
700000
2000
Bizimle iki yıl çalıştıktan sonra
12:07
the mostçoğu respecteditibarlı newspapergazete in that smallküçük placeyer.
204
702000
6000
o küçük yerdeki en saygın gazete oluyor.
12:13
GovernorVali comesgeliyor to him one day,
205
708000
2000
Vali bir gün onu görmeye geliyor
12:15
actuallyaslında invitesdavet ediyor him to come to his officeofis.
206
710000
2000
aslında onu ofisine davet ediyor.
12:17
He goesgider and seesgörür the governorVali. The governorVali saysdiyor,
207
712000
3000
Gidip valiyi görüyor. Vali şöyle diyor,
12:20
BorisBoris NikolayevichNikolayeviç, I understandanlama you are doing a great job,
208
715000
2000
Boris Nikolayevich, anlıyorum ki çok iyi bir işin var,
12:22
and you are the mostçoğu respecteditibarlı newspapergazete in our districtilçe.
209
717000
6000
ve bölgemizdeki en saygın gazetenin sahibisin.
12:28
And I want to offerteklif you a dealanlaştık mı.
210
723000
4000
Ve sana bir anlaşma öneriyorum.
12:32
Can you please give me your newspapergazete for the nextSonraki ninedokuz monthsay,
211
727000
3000
Önümüzdeki dokuz ay için gazeteni bana verir misin lütfen,
12:35
because I have electionsseçimleri --
212
730000
2000
çünkü seçinlerim var --
12:37
there are electionsseçimleri cominggelecek up in ninedokuz monthsay.
213
732000
3000
dokuz ay içinde seçimler var.
12:40
I will not runkoş, but it's very importantönemli for me
214
735000
3000
İşletmeyeceğim, ama bu beni kimin başarıya
12:43
who is going to succeedbaşarılı olmak me.
215
738000
2000
götüreceği çok önemli.
12:45
So give me the paperkâğıt for ninedokuz monthsay. I'll give it back to you.
216
740000
2000
Bu yüzden gazeteyi dokuz aylığına bana ver, geri vereceğim.
12:47
I have no interestfaiz in beingolmak in mediamedya business.
217
742000
3000
Medya işiyle ilgilenmiyorum.
12:50
How much would that costmaliyet?
218
745000
3000
Kaça mal olur?
12:53
BorisBoris NikolayevichNikolayeviç saysdiyor, "It's not for saleSatılık."
219
748000
2000
Boris Nikolayevich "Satılık değil." der
12:55
The governorVali saysdiyor, "We will closekapat you."
220
750000
3000
Vali "Kapatırız." der
12:58
BorisBoris NikolayevichNikolayeviç saysdiyor, "No, you cannotyapamam do it."
221
753000
2000
Boris Nikolayevich ise "Hayır, yapamazsınız" der
13:00
SixAltı monthsay latersonra the newspapergazete was closedkapalı.
222
755000
4000
Altı ay sonra gazete kapatıldı.
13:04
LuckilyNeyse ki, we had enoughyeterli time to help BorisBoris NikolayevichNikolayeviç
223
759000
3000
Neyse ki Boris Nikolayevich'e şirketten tüm mal varlığını
13:07
take all the assetsvarlıklar out of that companyşirket and bringgetirmek him into a newyeni one,
224
762000
4000
kurtarabilmesi, yeni bir iş kurabilmesi, tüm abone listelerini alabilmesi
13:11
to get all the subscriptionabonelik listslisteleri, rehiretekrar işe staffpersonel.
225
766000
4000
tekrar personel alımı için yardım etmeye yeteri kadar vaktimiz oldu.
13:15
So what the governorVali got was an emptyboş shellkabuk.
226
770000
3000
Yani vali boşuna çabaladı.
13:18
But that is what happensolur if you're in business of independentbağımsız mediamedya,
227
773000
4000
Ama işte bağımsız medya işindeyseniz
13:22
and if you are a bankerbankacı for independentbağımsız mediamedya.
228
777000
4000
ve bağımsız medya için bir bankacıysanız başınıza bu gelir
13:26
So it soundssesleri like a great storyÖykü.
229
781000
6000
Kulağa güzel bir hikaye gibi geliyor.
13:32
SomewhereBir yerde down the roadyol we openedaçıldı a mediamedya managementyönetim centermerkez.
230
787000
4000
Sürecin ilerleyen dönemlerinde, bir medya yönetim merkezi açtık.
13:36
We startedbaşladı our mediamedya lablaboratuvar, soundssesleri like a realgerçek great storyÖykü.
231
791000
3000
Medya laboratuvarımızı kurduk, gerçekten kulağa güzel geliyor.
13:39
But there is a secondikinci angleaçı to that.
232
794000
3000
Ama bunun ikinci bir açısı var.
13:42
The secondikinci angleaçı, like in this clipklips.
233
797000
2000
İkinci açı, bu klipteki gibi.
13:44
If you take the camerakamera aboveyukarıdaki, you startbaşlama thinkingdüşünme
234
799000
2000
Eğer kamerayı yukarı koyarsak, tekrar
13:46
about these numberssayılar again.
235
801000
1000
bu rakamları düşünmeye başlarsınız.
13:47
40 millionmilyon dollarsdolar over 10 yearsyıl spreadYAYILMIŞ over 17 countriesülkeler.
236
802000
7000
10 yılı aşkın sürede 17'den fazla ülkede 40 milyon dolar.
13:54
That is not too much, is it?
237
809000
2000
Çok fazla değil, öyle değil mi?
13:56
It's actuallyaslında just a dropdüşürmek in the seadeniz.
238
811000
2000
Bu aslında sadece denizde bir damla.
13:58
Because when you think about the importanceönem,
239
813000
2000
Çünkü önemini düşündüğünüzde,
14:00
some of the issuessorunlar that we were talkingkonuşma about last night --
240
815000
3000
dün gece konuştuğumuz bazı sorunları --
14:03
this last sessionoturum, toplantı, celse we had about AfricaAfrika and his
241
818000
2000
bu son oturumda Afrika'dan ve
14:05
hypotheticalfarazi 50 billionmilyar dollarsdolar destinedkaderinde for AfricaAfrika.
242
820000
5000
Afrika için gönderilen farazi 50 milyar dolardan.
14:10
All of those, not all, halfyarım of those problemssorunlar mentionedadı geçen last night --
243
825000
6000
Tüm bunlar, hepsi değil, bu sorunların yarısından dün gece bahsedildi --
14:16
governmenthükümet accountabilityHesap verebilirlik, corruptionbozulma, how do you fightkavga corruptionbozulma,
244
831000
5000
hükümete hesap verme zorunluluğu, yıkım, yıkımla nasıl savaşırız,
14:21
givingvererek voiceses to unheardduyulmamış, to poorfakir --
245
836000
3000
duyulmayanların, fakirlerin sesi olmak--
14:24
it's why independentbağımsız mediamedya is in business.
246
839000
4000
işte bu yüzden bağımsız medya var.
14:28
And it's why it was inventedicat edildi.
247
843000
2000
Ve bu yüzden icat edildi.
14:30
So from that perspectiveperspektif, what we did is just really
248
845000
3000
Yani bu açıdan, yaptığımız şey gerçekten
14:33
one dropdüşürmek in the seadeniz of that need that we can identifybelirlemek.
249
848000
7000
tanımlayabileceğimiz ihtiyacın denizdeki tek bir damlası.
14:40
Now oursbizim is just one storyÖykü.
250
855000
3000
Şimdi bizimki sadece bir hikaye.
14:43
I'm sure that in this roomoda there are, like, 15 other wonderfulolağanüstü storieshikayeleri
251
858000
3000
Eminim bu odada belki muhteşem işler başarmış kar amacı gütmeyen
14:46
of nonprofitskar amacı gütmeyen doing spectacularmuhteşem work.
252
861000
3000
teşkilatların başka 15 harika hikayesi vardır.
14:49
Here is where the problemsorun is,
253
864000
3000
İşte sorunun olduğu yer burası,
14:52
and I'll explainaçıklamak to you as well as I can what the problemsorun is.
254
867000
6000
ve size sorunun ne olduğunu elimden geldiğince açıklayacağım.
14:58
And it's calleddenilen fundraisingbağış toplama.
255
873000
2000
Ve buna bağış toplama deniyor.
15:00
ImagineHayal that this thirdüçüncü of this roomoda is filleddolu
256
875000
4000
düşünün ki bu odanın bu üçte birlik kısmı
15:04
with people who representtemsil etmek differentfarklı foundationsVakıflar.
257
879000
3000
farklı kuruluşları temsil eden insanlarla dolu.
15:07
ImagineHayal two thirdsüçte over here runningkoşu excellentMükemmel organizationsorganizasyonlar,
258
882000
5000
Düşünün ki o kısmın üçte ikisi mükemmel işler yürütüyorlar,
15:12
doing very importantönemli work.
259
887000
3000
çok önemli işler yapıyorlar.
15:15
Now imaginehayal etmek that everyher secondikinci personkişi over here
260
890000
2000
Şimdi o tarafta her iki kişiden birinin
15:17
is deafSAĞIR, does not hearduymak, and switchşalter the lightsışıklar off.
261
892000
5000
sağır olduğunu, duymadığını düşünün ve ışıkarı söndürün.
15:22
Now that is how difficultzor it is to matchmaç people
262
897000
2000
İşte odanın bu tarafındaki insanlarla
15:24
from this sideyan of the roomoda
263
899000
2000
diğer tarafındaki insanları
15:26
with people of that sideyan of the roomoda.
264
901000
3000
bir araya getirmek bu kadar zor.
15:29
So we thought that some kindtür of a bigbüyük ideaFikir is neededgerekli
265
904000
5000
Bü yüzden bağış toplamayı yeniden düşünmek, yenilemek için
15:34
to reformreform, to totallybütünüyle rethinkyeniden düşünmek fundraisingbağış toplama.
266
909000
5000
bir çeşit büyük bir fikre ihtiyaç olduğunu düşündük.
15:39
You know, insteadyerine of people runningkoşu in this darkkaranlık,
267
914000
2000
Bilirsiniz, insanların karanlıkta dolanarak,
15:41
tryingçalışıyor to find theironların ownkendi matchmaç, who will be willingistekli,
268
916000
3000
gönüllü olan, aynı amaçları taşıyan
15:44
who has the sameaynı goalshedefleri.
269
919000
2000
eşlerini aramalarındansa
15:46
InsteadBunun yerine of all of that we thought there is --
270
921000
3000
Tüm bunların yerine düşündük ki
15:49
something newyeni needsihtiyaçlar to be inventedicat edildi.
271
924000
3000
yeni bir şey icat edilmeli.
15:52
And we camegeldi up with this ideaFikir of issuingveren bondstahviller,
272
927000
3000
Ve aklımıza ihraç bonoları,
15:55
pressbasın freedomözgürlük bondstahviller.
273
930000
1000
özgür basın bonoları geldi.
15:56
If there are investorsyatırımcılar willingistekli to financemaliye
274
931000
7000
Eğer ABD hükümetinin bütçe açığını finanse etmek isteyen
16:03
U.S. governmenthükümet budgetbütçe deficitaçık,
275
938000
2000
yatırımcılar varsa,
16:05
why wouldn'tolmaz we find investorsyatırımcılar willingistekli to financemaliye
276
940000
3000
neden özgür basın açıklarını finanse etmek isteyen
16:08
pressbasın freedomözgürlük deficitaçık?
277
943000
3000
yatırımcılar olmasın ki?
16:11
We'veBiz ettik decidedkarar to do it this falldüşmek; we will issuekonu them,
278
946000
2000
Bunu bu sonbaharda yapmaya karar verdik; onları piyasaya çıkaracağız,
16:13
probablymuhtemelen in denominationsmezhepleri of 1,000 dollarsdolar.
279
948000
3000
muhtemelen 1,000 dolarlık değerler şeklinde.
16:16
I don't want to advertisereklam them too much; that's not the pointpuan.
280
951000
2000
Çok fazla reklam yapmak istemiyorum, çünkü konu bu değil.
16:18
But the pointpuan is, if we ever survivehayatta kalmak to actuallyaslında issuekonu them,
281
953000
4000
Asıl konu, eğer onları piyasaya sürmeyi başarabilirsek,
16:22
find enoughyeterli investorsyatırımcılar that this can be considereddüşünülen a successbaşarı,
282
957000
4000
yeterince yatırımcı bulabilirsek bunu bir başarı olarak düşünebiliriz,
16:26
there's nothing stoppingDurduruluyor the nextSonraki organizationorganizasyon
283
961000
3000
önümüzdeki bahar ihraç bonosu çıkarmamızı
16:29
to startbaşlama to issuekonu bondstahviller nextSonraki springbahar.
284
964000
5000
engelleyecek birşey olmaz.
16:34
And those can be environmentalçevre bondstahviller.
285
969000
2000
Ve bunlar çevresel bonolar da olabilir.
16:36
And then two weekshaftalar latersonra, Iqbalİkbal QuadirQuadir can issuekonu his
286
971000
5000
Ve böylece iki yıl sonra, Iqbal Quadir Bangladeş bonolarında
16:41
electricityelektrik in BangladeshBangladeş bondstahviller.
287
976000
3000
elektriğini piyasaya sürebilir.
16:44
And before you know it, any socialsosyal causesebeb olmak
288
979000
3000
Ve sizin haberiniz bile olmadan, herhangi bir sorun
16:47
can be actuallyaslında financedfinanse in this way.
289
982000
3000
bu şekilde finanse edilebilir.
16:50
Now we do daydreaminghayal kurmayı in 11:30 with 55 secondssaniye left.
290
985000
5000
Şimdi saat 11:30'da 55 saniyemiz kalmışken hayal kuruyoruz.
16:55
But let's take the ideaFikir furtherayrıca.
291
990000
2000
Ama haydi bu hayali daha ileri götürelim.
16:57
You do it, you startbaşlama it in the StatesBirleşik, because it's,
292
992000
3000
Siz yapın, Amerika'da başlatın, çünkü
17:00
you know, conceptskavramlar are very, very closekapat to AmericanAmerikan mindszihinler.
293
995000
3000
bilirsiniz, konseptler Amerikan düşüncesine çok, çok yakındır.
17:03
But you can actuallyaslında bringgetirmek it to EuropeEurope, too.
294
998000
2000
Ama bunu aslında Avrupa'da da yapabilirsiniz.
17:05
You can bringgetirmek it to AsiaAsya.
295
1000000
2000
Aysa'ya da götürebilirsiniz.
17:07
You can, oncebir Zamanlar you have all of those differentfarklı pointsmakas,
296
1002000
4000
Bütün farklı açılara sahip olduğunuzda
17:11
you can make it easykolay for investorsyatırımcılar.
297
1006000
2000
işi yatırımcılar için kolaylaştırabilirsiniz.
17:13
Put all of those bondstahviller at one placeyer
298
1008000
2000
Tüm bonoları tek bir yerde toplayın
17:15
and they sitoturmak down and clicktık.
299
1010000
2000
ve gelip başlasınlar.
17:17
OnceBir kez you have more than 10 of them
300
1012000
2000
10 taneden fazlasına sahip olduğunuzda
17:19
you have to developgeliştirmek some kindtür of a matrixmatris.
301
1014000
3000
bir çeşit matriks geliştirmelisiniz.
17:22
What do investorsyatırımcılar get?
302
1017000
1000
Yatırımcılar ne kazanıyor?
17:23
On one sideyan financialmali, on the other sideyan socialsosyal.
303
1018000
3000
Bir mali yönü bir de sosyal yönü var.
17:26
So that bringsgetiriyor the ideaFikir of some kindtür of ratingderecelendirme agencyAjans,
304
1021000
6000
Böylece bu bir derecelendirme kuruluşu fikrini ortaya çıkarıyor
17:32
MorningstarMorningstar typetip.
305
1027000
2000
Morningstar gibi.
17:34
It saysdiyor, you know, socialsosyal impactdarbe over here is spectacularmuhteşem, fivebeş starsyıldızlar.
306
1029000
4000
Biliyorsunuz buradaki sosyal etki muhteşem, beş yıldızlı.
17:38
FinancialFinansal, they give you one percentyüzde, only one starstar.
307
1033000
4000
Size sağladıkları para yüzde bir, sadece bir yıldız.
17:42
Now take it to the last stepadım.
308
1037000
4000
Şimdi bir sonraki seviyeye taşıyın.
17:46
OnceBir kez you have all of that put togetherbirlikte,
309
1041000
2000
Hepsini bir araya getirdiğinizde,
17:48
there's not one reasonneden why you couldn'tcould actuallyaslında have
310
1043000
5000
neden tüm bu bonoları elinizden oldukça
17:53
a marketplacepazar for all of that,
311
1048000
2000
çabuk bir şekilde
17:55
where you cannotyapamam disposeelden çıkarma of all of those bondstahviller in a prettygüzel quickhızlı way.
312
1050000
5000
çıkarabileceğiniz bir pazarınız olmasın.
18:00
And in that way you organizedüzenlemek the financingfinansman
313
1055000
3000
Ve bu şekilde finansmanı siz sağlarsınız
18:03
so there are no darkkaranlık roomsOdalar, no blindkör people
314
1058000
2000
Böylece ne karanlık odalar, ne kör insanlar
18:05
runningkoşu around to find eachher other.
315
1060000
2000
birbirini bulmak için oradan oraya koşturur.
18:07
Thank you.
316
1062000
1000
Teşekkürler.
Translated by Yasemin Bayraktar
Reviewed by Zeynep Duygu Tamer

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Sasa Vucinic - Nonprofit venture capitalist
Sasa Vucinic's Media Development Loan Fund applies venture-capital principles to create a sustainable free press in developing nations and countries emerging from repressive regimes.

Why you should listen

"We want to create a new class of media entrepreneurs," says Sasa Vucinic, whose innovative approach to incubating a free press treats independent media like startups instead of charity cases. In most of the countries where his Media Development Loan Fund is active, management skills are dramatically lacking, and too often, grants backfire by creating a dependency that cannot be sustained when the Western donors leave.

All the projects supported by MDLF espouse the reverse philosophy: It doesn't give grants. Instead, it strives to help independent media with the business of providing news. Only when a media company can sustain itself with its own revenues, says Vucinic, can it be truly independent. Vucinic comes by his free-press focus through experience; prior to founding the MDLF, he was a top editor with Belgrade opposition radio station B92. He's also worked for the Soros Foundations Network (which later became the Open Society Institute), advising the national foundations on how to support independent media.

He'll be speaking at the Global Forum for Media Development next month in Greece.

More profile about the speaker
Sasa Vucinic | Speaker | TED.com