TED2010
Kevin Bales: How to combat modern slavery
Kevin Bales: Modern kölelikle nasıl savaşılır?
Filmed:
Readability: 3.9
1,090,018 views
Bu dokunaklı ve eğitici konuşmada, Kevin Balesen yerzündeki milyarlarca dolar ekonomiye sahip en kötü endistürilerinin, modern köleliği ticaretini anlatıyor. Kendisinin bizzat araştırdığı, istatistiklerini ve hikâyelierini paylaşıyor; şu anda yer yüzündeki her bir kölenin özgürlüğünün ne kadara mâl olacağını anlatıyor.
Kevin Bales - Anti-slavery activist
Kevin Bales is the co-founder of Free the Slaves, whose mission is to end all forms of human slavery within the next 25 years. He's the author of "Ending Slavery: How We Free Today's Slaves." Full bio
Kevin Bales is the co-founder of Free the Slaves, whose mission is to end all forms of human slavery within the next 25 years. He's the author of "Ending Slavery: How We Free Today's Slaves." Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:16
You know for me, the interest in contemporary forms of slavery
0
1000
4000
Biliyorsunuz ki benim için, Londra'dan elime geçen bir broşür
00:20
started with a leaflet that I picked up in London.
1
5000
2000
çağdaş kölelik yöntemleriyle ilgilenmemi sağladı.
00:22
It was the early '90s,
2
7000
2000
90'ların başıydı...
00:24
and I was at a public event.
3
9000
2000
...ve halka açık bir etkinlikteydim,
00:26
I saw this leaflet and it said,
4
11000
3000
ve bu gördüğüm broşürde yazıyordu ki:
00:29
"There are millions of slaves in the world today."
5
14000
3000
"Bügün dünyada milyonlarca köleler var."
00:32
And I thought, "No way, no way."
6
17000
4000
Ve düşündüm ki, "İmkânsız!, imkânsız!"
00:36
And I'm going to admit to hubris.
7
21000
3000
Ve ben bunu kibirliliye kabulleneceğim.
00:39
Because I also, I'm going to admit to you,
8
24000
2000
Çünkü ben yine sizlere kabulleneceğim ki...
00:41
I also thought, "How can I be like
9
26000
2000
...Ben yine düşündüm ki, insan hakları öğreten...
00:43
a hot-shot young full professor
10
28000
2000
...genç,başarılı ve becerikli bir profesör,
00:45
who teaches human rights and not know this?
11
30000
3000
bunu bilmiyor.
00:48
So it can't be true."
12
33000
2000
ve böylece, bu doğru olamaz.
00:50
Well, if you teach, if you worship
13
35000
2000
Haklı olarak, Öğrenme tapınağında...
00:52
in the temple of learning,
14
37000
2000
...ibadetini yapıyor ve öğretiyorsan,
00:54
do not mock the gods,
15
39000
2000
tanrılarla dalga geçmezsin.
00:56
because they will take you,
16
41000
2000
Çünkü tanrılar seni alır
00:58
fill you with curiosity and desire,
17
43000
3000
içine merak ve istekle doldurur
01:01
and drive you. Drive you with a passion
18
46000
3000
ve seni sürükler, durumları değiştirmek için
01:04
to change things.
19
49000
3000
seni tutkunlukla sürükler.
01:07
I went out and did a lit review,
20
52000
2000
Dışarıya çıktım ve anahtar sözcük olan...
01:09
3,000 articles on the key word "slavery."
21
54000
3000
"kölelik" hakkında 3,000 makale yediden inceledim.
01:12
Two turned out to be about contemporary -- only two.
22
57000
3000
Sadece iki tanesi günümüze ile ilgili çıktı. Sadece iki.
01:15
All the rest were historical.
23
60000
2000
Tüm geri kalanlarının hepsi tarihsel anlamını içeriyordu.
01:17
They were press pieces and they were full of outrage,
24
62000
3000
Onlar yayım organlarının bir parçası ve zedeleyici
01:20
they were full of speculation, they were anecdotal --
25
65000
3000
Spekülasyonlar dolu. Kişisel anlatılarla dayalı.
01:23
no solid information.
26
68000
2000
Dayanılığı olmayan bilgiler.
01:25
So, I began to do a research project of my own.
27
70000
3000
Sonuç olarak, Kendi kendime bir araştırma projesine başladım.
01:28
I went to five countries around the world.
28
73000
2000
Dünya çapında 5 ülkeye gittim.
01:30
I looked at slaves. I met slaveholders,
29
75000
3000
Kölelere baktım. Köle sahipleriyle tanıştım.
01:33
and I looked very deeply
30
78000
2000
Ve çok derince kölelik...
01:35
into slave-based businesses
31
80000
3000
üzerine temelleşmiş ticari faaliyetlere baktım.
01:38
because this is an economic crime.
32
83000
2000
Çünkü, bu bir ekonomik suç teşkili.
01:40
People do not enslave people to be mean to them.
33
85000
4000
İnsanlar, insalara kötü davranmak amacı ile onları köle yapmıyor.
01:44
They do it to make a profit.
34
89000
2000
Onları kâr etmek için yapıyorlar.
01:46
And I've got to tell you, what I found out in the world
35
91000
2000
Ve sizlere dünyanın 4 farklı kıtasında ne bulduğumu...
01:48
in four different continents,
36
93000
3000
...ne olup bittiğini söyleyeceklerim...
01:51
was depressingly familiar.
37
96000
2000
çok üzücü bir şekilde tanıdık.
01:53
Like this:
38
98000
3000
Bunun gibi.
01:56
Agricultural workers in Africa,
39
101000
2000
Afrika' daki tarım işçileri,
01:58
whipped and beaten,
40
103000
2000
kırbaçlanmış ve dövülmüş.
02:00
showing us how they were beaten in the fields
41
105000
3000
bizlere tarlalarda nasıl dövüldüklerini gösteriyorlar...
02:03
before they escaped from slavery
42
108000
2000
...kölelilikten kaçmadan ve
02:05
and met up with our film crew.
43
110000
2000
bizim çekim ekibi tarafından tesadüfen karşılaşmadan önce.
02:07
It was mind-blowing.
44
112000
3000
Akılları baştan çıkartıcı idi.
02:10
And I want to be very clear.
45
115000
4000
Ve Ben çok açık olmak istiyorum ki;
02:14
I'm talking about real slavery.
46
119000
2000
Ben geçek kölelikten söz ediyorum...
02:16
This is not about lousy marriages,
47
121000
2000
Bunlar berbat evlilik hakkında değil...
02:18
this is not about jobs that suck.
48
123000
2000
...bunlar bezgindiren işler hakkında değil...
02:20
This is about people who can not walk away,
49
125000
3000
Bu elini kolunu sallayarak ayrılamayan insanlar hakkında;
02:23
people who are forced to work without pay,
50
128000
2000
Hiç bir ödenme yapmadan,
02:25
people who are operating 24/7
51
130000
3000
günün 24 saati çalıştırılıp,
02:28
under a threat of violence
52
133000
2000
şiddetin tehditi altında kalanlar...
02:30
and have no pay.
53
135000
3000
... ve hiç ödeme almayanlar hakkında.
02:33
It's real slavery in exactly the same way
54
138000
2000
Bu tüm insan tarihince ıspatlanmış,
02:35
that slavery would be recognized
55
140000
2000
ve geçerliliği kabul edilmiş
02:37
throughout all of human history.
56
142000
3000
aynı yöntemleri ile gerçek kölelik.
02:40
Now, where is it?
57
145000
2000
Şimdi bu kölelik nerede?
02:42
Well, this map in the sort of redder, yellower colors
58
147000
3000
Pekâla, bu haritada kırmızımsı, sarımsı renkler
02:45
are the places with the highest densities of slavery.
59
150000
3000
kölelik yüksek yoğunlukta olduğu yerler.
02:48
But in fact that kind of bluey color
60
153000
2000
Lâkin, aslına bakılırsa mavimsi renkli ülkelerde
02:50
are the countries where we can't find any cases of slavery.
61
155000
3000
hiç bir kölelik olayının bulunmadığı ülkelerdir.
02:53
And you might notice that it's only Iceland and Greenland
62
158000
3000
Ve sizlerinde görebileceği üzere; sadece
02:56
where we can't find any cases of enslavement
63
161000
2000
İzlanda ve Grönland hiç bir esaret olayının
02:58
around the world.
64
163000
2000
dünya genelinde bulunmadığı yerler.
03:00
We're also particularly interested
65
165000
2000
Bizim aynı zamanda, özellikle ilgilendiğimiz
03:02
and looking very carefully
66
167000
2000
ve dikkatlice baktığımız yerler
03:04
at places where
67
169000
4000
kölelerin özellikle olumsuz yönde kullanılmaları
03:08
slaves are being used to perpetrate
68
173000
2000
ve aşırı bir şekilde
03:10
extreme environmental destruction.
69
175000
4000
doğal hayata verdikleri zararlardır.
03:14
Around the world, slaves are used to destroy the environment,
70
179000
3000
Dünya genelinde, köleler doğal hayatı yok etmek için kullanıldılar.
03:17
cutting down trees in the Amazon; destroying
71
182000
2000
Amazonda kestikleri ağaçlar,
03:19
forest areas in West Africa;
72
184000
2000
Batı Afrika'da yok ettikleri orman bölgeleri,
03:21
mining and spreading mercury around
73
186000
3000
madencilik ve Merküri elementinin...
03:24
in places like Ghana and the Congo;
74
189000
2000
...Gana ve Kongo'da etrafa saçılmaları,
03:26
destroying the coastal ecosystems in South Asia.
75
191000
4000
Güney Asya'daki kıyısal ekosistem döngüsünü yok etmeri.
03:30
It's a pretty harrowing linkage
76
195000
3000
Bu geçekten üzücü bir bağlantı...
03:33
between what's happening to our environment
77
198000
2000
bizim doğamıza yapılanlarla
03:35
and what's happening to our human rights.
78
200000
2000
bizim insan hakları yapılanlar arasında.
03:37
Now, how on Earth did we get to a situation like this,
79
202000
3000
Peki, şimdi biz, yeryüzünde nasıl böyle bir vaziyete geldik ki;
03:40
where we have 27 million people
80
205000
3000
2010 senesinde biz
03:43
in slavery in the year 2010?
81
208000
2000
27 milyon köleye sahibiz.
03:45
That's double the number that came out of Africa
82
210000
3000
Bu rakam, Afrika'daki tüm...
03:48
in the entire transatlantic slave trade.
83
213000
3000
...deniz aşırı köle pazarlığının iki katı.
03:51
Well, it builds up with these factors.
84
216000
2000
Pekâla, bu şuradaki etmenlerle büyümekte.
03:53
They are not causal, they are actually supporting factors.
85
218000
3000
Bunlar sebebi teşkil eden değil, bunlar asıl dektekleyen etmenler.
03:56
One we all know about, the population explosion:
86
221000
3000
İlki, hepimizin iyi bildiği, nüfus patlaması.
03:59
the world goes from two billion people to almost
87
224000
2000
Geçtiğimiz 50 sene içerisinde dünya,
04:01
seven billion people in the last 50 years.
88
226000
3000
2 milyar insandan hemen hemen 7 milyar insana çıktı.
04:04
Being numerous does not make you a slave.
89
229000
2000
Çok sayıda kalabalık olmak, sizleri köle yapmıyor.
04:06
Add in the increased vulnerability of very large numbers of people
90
231000
5000
Buna,gelişen dünyanın içine;
04:11
in the developing world,
91
236000
2000
çok miktarda sayısı artan savunmasız insanlar ekleniyor;
04:13
caused by civil wars, ethnic conflicts,
92
238000
3000
iç savaşların, ırçılık çatışların, yolsuzluk içindeki hükümetler,
04:16
kleptocratic governments, disease ... you name it, you know it.
93
241000
3000
hastalık, siz söyleyin ve bildiğiniz şeyler.
04:19
We understand how that works. In some countries
94
244000
2000
Biz bunun nasıl işlediğini biliyoruz. Bazı ülkelerde
04:21
all of those things happen at once,
95
246000
2000
bunların hepsi tek bir seferde oluyor.
04:23
like Sierra Leone a few years ago,
96
248000
2000
Örneğin: Birkaç yıl önce Sierra Leone'da.
04:25
and push enormous parts ... about a billion people in the world, in fact,
97
250000
4000
Ve muazzam buyukluketi yerleri ittirerek, ortalama 1 milyar insan;
04:29
as we know, live on the edge,
98
254000
2000
bildiğimiz üzere onlar yoksulluk içinde yaşıyor ve
04:31
live in situations where
99
256000
2000
yaşam içindeki olaylarla...
04:33
they don't have any opportunity and are usually even destitute.
100
258000
5000
...hiç bir imkânları olmadan yaşamaktadırlar.
04:38
But that doesn't make you a slave either.
101
263000
3000
Fakat, bu da seni köle yapmıyor.
04:41
What it takes to turn a person who is destitute and vulnerable
102
266000
3000
Bir insanı köle yapan, onun yasanın yoksunluğu...
04:44
into a slave, is the absence of the rule of law.
103
269000
4000
...içinde yoksulluğu ve savunmazlığı.
04:48
If the rule of law is sound, it protects
104
273000
2000
Eğer yasanın kuralları yoksulu
04:50
the poor and it protects the vulnerable.
105
275000
2000
ve savunmasızlığı koruyorsa;
04:52
But if corruption creeps in
106
277000
2000
Lâkin, eğer yolsuzluk işin içine girerse,
04:54
and people don't have the opportunity
107
279000
2000
ve insalarında yasanın kurallarından korumak için
04:56
to have that protection of the rule of law,
108
281000
2000
hiç bir imkânları yoksa,
04:58
then if you can use violence,
109
283000
2000
o halde, eğer şiddeti kullanabiliyorsan,
05:00
if you can use violence with impunity,
110
285000
2000
eğer şiddeti cezadan muaf olarak kullanabiliyorsan,
05:02
you can reach out and harvest the vulnerable
111
287000
3000
Sen köleliğe içine ulaşır ve köleliğin
05:05
into slavery.
112
290000
2000
...içinde savunmasızlığı elde edersin.
05:07
Well, that is precisely what has happened around the world.
113
292000
4000
Pekâla, dünya genelinde tam olarak bunlar olup bitiyor.
05:11
Though, for a lot of people,
114
296000
4000
Yinede, bir çok insan için,
05:15
the people who step
115
300000
2000
onların, bugün köleliğe gelişi,
05:17
into slavery today
116
302000
3000
köleliğe geçiş yapan insanların bugün....
05:20
don't usually get kidnapped or knocked over the head.
117
305000
4000
genellikle ne kaçırılıyorlar nede şiddetli tartaklıyorlar,
05:24
They come into slavery because
118
309000
2000
Onlar köleliğin içine geldi çünkü
05:26
someone has asked them this question.
119
311000
2000
birsi onlara bu soruyu sordu:
05:28
All around the world I've been told an almost identical story.
120
313000
3000
Tüm dünya genelinde bana hemen hemen çok benzer gelen bir hikâye söylendi...
05:31
People say, "I was home,
121
316000
2000
İnsanlar diyorlar ki, " Ben evdeydim, ...
05:33
someone came into our village,
122
318000
2000
... birisi bizim kasabaya geldi, ...
05:35
they stood up in the back of a truck, they said, 'I've got jobs,
123
320000
2000
... kamyonun kasasının üzerinde durdu ve dediler ki,
05:37
who needs a job?'"
124
322000
2000
'İşçi arıyorum, kimlerin işe ihtiyacı var?"
05:39
And they did exactly what
125
324000
2000
Aynı koşullar içerisinde sizlerin ve benim yapacağım gibi,
05:41
you or I would do in the same situation.
126
326000
3000
onlarda aynısını yaptı.
05:44
They said, "That guy looked sketchy. I was suspicious,
127
329000
4000
Onlar dediki: "O adam sağlam bir kişi gibi gözükmüyordu.
05:48
but my children were hungry.
128
333000
3000
Şüphelerim vardı. Fakat benim çocuklarım açtı.
05:51
We needed medicine.
129
336000
2000
Bizim ilaca ihtiyacımız vardı.
05:53
I knew I had to do anything I could
130
338000
2000
Elimden gelen herşeyi önemsediğim insanları
05:55
to earn some money to support the people I care about."
131
340000
4000
desteklemek için para kazanmak için yapabileceğimi biliyordum."
05:59
They climb into the back of the truck. They go off with the person who recruits them.
132
344000
3000
Onların kamyonun kasasına çıktı. İş verenle beraber ayrıldılar.
06:02
Ten miles, 100 miles, 1,000 miles later,
133
347000
4000
10 mil, 100 mil, 1,000 mil sonra,
06:06
they find themselves in dirty, dangerous, demeaning work.
134
351000
4000
Kendilerini pis, tehlikeli, küçük düşürücü işte buldular.
06:10
They take it for a little while,
135
355000
2000
Küçük bir zamana kadar katlandılar,
06:12
but when they try to leave, bang!, the hammer comes down,
136
357000
3000
fakat ayrılmak istedikleri zaman, güm, çekiç kafaya iner,
06:15
and they discover they're enslaved.
137
360000
3000
ve köleliğe düştüklerinin farkına varırlar.
06:18
Now, that kind of slavery
138
363000
3000
Şimdi, bu tür kölelik...
06:21
is, again, pretty much what slavery has been all through human history.
139
366000
4000
...tekrardan, tüm insan tarihindeki kölelik gibi.
06:25
But there is one thing that is particularly remarkable
140
370000
4000
Fakat, bugün kü kölelikte bir konu varki,
06:29
and novel about slavery today,
141
374000
2000
özellikle inanılmaz. ve alışılmamış.
06:31
and that is a complete collapse
142
376000
4000
Ve bu insan oğlu değerinde
06:35
in the price of human beings --
143
380000
3000
tamamem bir çöküş.
06:38
expensive in the past, dirt cheap now.
144
383000
3000
Geçmişte pahalı idi, şimdi çok ucuz,
06:41
Even the business programs have started
145
386000
2000
hatta ticari programlar bunu algılamaya
06:43
picking up on this.
146
388000
2000
başladılar.
06:45
I just want to share a little clip for you.
147
390000
2000
Sizlerle sadece kısa bir görüntü paylaşmak istiyorum.
06:47
Daphne: OK. Llively discussion guaranteed here, as always,
148
392000
2000
Video: Bayan: Tamam,burada canlı yayın her zaman,
06:49
as we get macro and talk commodities.
149
394000
3000
biz makroları hammeddeleri alışı garantilendikçe.
06:52
Continuing here in the studio with our guest Michael O'Donohue,
150
397000
3000
Burada stüdyomuzda bizim konuğumuz,
06:55
head of commodities at Four Continents Capital Management.
151
400000
2000
Michael O'Donohue'la beraber devam ediyoruz,
06:57
And we're also joined by Brent Lawson
152
402000
3000
Ve aynı anda "Lawson Frisk Güvenlikten"
07:00
from Lawson Frisk Securities.
153
405000
2000
Brent Lawson bizlerle beraber.
07:02
Brent Lawson: Happy to be here.
154
407000
2000
Brent Lawson: Burada olduğuma mutluyum.
07:04
D: Good to have you with us, Brent.
155
409000
2000
Bayan: Brent, senin bizimle olman ne güzel.
07:06
Now, gentlemen ... Brent, where is your money going this year?
156
411000
4000
Beyler,şimdi, Brent, Bu sene bizim paralar nereye gidiyor?
07:10
BL: Well Daphne, we've been going short on gas and oil recently
157
415000
3000
BL: Peki Daphne, Bizim bügünlerde gazımız ve petrolümüz azalıyor
07:13
and casting our net just a little bit wider.
158
418000
2000
ve kapsama alanımızı biraz genişletiyoruz,
07:15
We really like the human being story a lot.
159
420000
3000
Biz insan oğlunun hikayesini gerçekten çok severiz.
07:18
If you look at a long-term chart,
160
423000
3000
Eğer uzun dönem grafiğine bakar isek,
07:21
prices are at historical lows and yet global demand
161
426000
2000
fiyatların tarihinin düşük anlarını yaşadığını ve
07:23
for forced labor is still real strong.
162
428000
3000
mecburi işçilerin için küresel talebi hâlen güçlü olduğunu görürüz.
07:26
So, that's a scenario that we think we should be capitalizing on.
163
431000
4000
Bundan dolayı, bizim düşüncemize göre, biz bu konu üzerinde sermayemizi koymalıyız.
07:30
D: Michael, what's your take on the people story? Are you interested?
164
435000
3000
D: Mıchael, İnsların hikâyelerinde ne anlıyorsun? İlgilendiğin konu mu?
07:33
Michael O'Donoghue: Oh definitely. Non-voluntary labor's greatest advantage
165
438000
3000
Micheal O'Donohue: Oh tabikide. Kendi özgürlüğü olan işilerın her zaman en iyi menfâati
07:36
as an asset is the endless supply.
166
441000
2000
sonsuz kaynak gereksimidir.
07:38
We're not about to run out of people. No other commodity has that.
167
443000
3000
Bizlerin insansız kalma durumu gibi bir durum yok. Diğer hammaddecilerinde yok.
07:41
BL: Daphne, if I may draw your attention to one thing.
168
446000
2000
BL: Daphne, eğer sizin dikkatinizi bir şeye çekebilirsem,
07:43
That is that private equity has been sniffing around,
169
448000
3000
öz sermaye elinden geldiği kadarı ile piyasaya hakim.
07:46
and that tells me that this market is about to explode.
170
451000
3000
Ve bu bana anlatıyor ki, bu market patlama aşamasına geldi.
07:49
Africans and Indians, as usual,
171
454000
2000
Afrikalılar ve Hindistanlılar, her zamanki gibi,
07:51
South Americans, and Eastern Europeans in particular
172
456000
3000
özellikle Güney Amerikalılar, ve Doğu Avrupalılar
07:54
are on our buy list.
173
459000
2000
bizim satın alma listemizde.
07:56
D: Interesting. Micheal, bottom line, what do you recommend?
174
461000
3000
D: İlginç. Micheal, En son olarak, ne öneriyorsunuz?
07:59
MO: We're recommending to our clients
175
464000
2000
MO: Biz alıcılarımıza satın almalarını
08:01
a buy and hold strategy.
176
466000
2000
ve ellerinde tutmaları stratejisini öneriyoruz.
08:03
There's no need to play the market.
177
468000
2000
Market ile oynamaya hiç gerek yok.
08:05
There's a lot of vulnerable people out there. It's very exciting.
178
470000
3000
Oralarda bir çok zavallı insanlar var. Çok heyacan verici.
08:08
D: Exciting stuff indeed. Gentlemen, thank you very much.
179
473000
3000
D: Kesinlikle heyacan verici. Beyler, çok teşekkür ediyorum.
08:13
Kevin Bales: Okay, you figured it out. That's a spoof.
180
478000
2000
Kevin Bales: Tamam, olayı sizler çözdünüz. Bu bir muzipliktir.
08:15
Though I enjoyed watching
181
480000
2000
Sizlerin çeneleriniz düşüp, düşüp, düşüp anlayasaya kadar,
08:17
your jaws drop, drop, drop, until you got it.
182
482000
4000
izlemek gerçi hoşuma gitti.
08:21
MTV Europe worked with us and made that spoof,
183
486000
3000
Avrupa MTV bizimle çalışarak bu muzipliği yaptılar.
08:24
and they've been slipping it in between music videos
184
489000
2000
Ve müzik videolarının arasına hiç bir tanıtım
08:26
without any introduction, which I think is kind of fun.
185
491000
3000
olmadan kaydırmaktadıydılar, bence biraz eğlenceli.
08:29
Here's the reality.
186
494000
2000
Burada gerçekçilik.
08:31
The price of human beings across the last 4,000 years
187
496000
3000
Geçtiğimiz 40,000 yıldır, insan oğlunun ortalama
08:34
in today's money has averaged about 40,000 dollars.
188
499000
3000
değeri bugünün parası ile 40,000$ civarında.
08:37
Capital purchase items.
189
502000
3000
Anapara satış ürünleri.
08:40
You can see that the lines cross when the population explodes.
190
505000
3000
Sizlerinde gördüğü gibi çizgiler nüfus patlaması ile birlikte çakışıyorlar.
08:43
The average price of a human being today,
191
508000
3000
İnsan oğlunun, dünya çapında, günümüzdeki
08:46
around the world, is about 90 dollars.
192
511000
2000
ortalama değeri 90$ civarında.
08:48
They are more expensive in places like North America.
193
513000
3000
Kuzey Amerika gibi daha pahalı yerlerde var.
08:51
Slaves cost between 3,000 to 8,000 dollars in North America,
194
516000
4000
Kuzey Amerika'da bir köle mâliyeti 3,000$ ile 8,000$ arasında.
08:55
but I could take you places in India or Nepal
195
520000
3000
Lâkin, Sizleri insan oğlunun 5$ ile 10$ arasında elde edilebileceği
08:58
where human beings can be acquired for five or 10 dollars.
196
523000
3000
Hindistan'daki veya Nepal'daki yerlerede götürebilirim.
09:01
They key here is that
197
526000
2000
Burada anahtar şudur ki;
09:03
people have ceased to be that capital purchase item
198
528000
4000
insanlar anapara satış ürünleri gibi olmakta çıkmaktadılar,
09:07
and become like Styrofoam cups.
199
532000
2000
ve insanlar plastik köpüğünden yapılmış bardaklara dönüştüler.
09:09
You buy them cheaply, you use them,
200
534000
3000
Onları ucuza satın alırsınız. Onları Kullanırsınız.
09:12
you crumple them up, and then when you're done
201
537000
2000
Onları buruşturusunuz. Onlarıla işiniz bittiği zaman,
09:14
with them you just throw them away.
202
539000
2000
onları bir kenara atarsınız.
09:16
These young boys are in Nepal.
203
541000
3000
Burada çocuklar Nepalli.
09:19
They are basically the transport system
204
544000
3000
Onları esasında köleleri sahibinin tarafından işletilen
09:22
on a quarry run by a slaveholder.
205
547000
2000
taş ocaklarının taşıma sistemi.
09:24
There are no roads there, so they carry loads of stone
206
549000
3000
Oralarda yollar yok. Bu yüzden, genellikle kendi ağırlıkları
09:27
on their backs, often of their own weight,
207
552000
3000
kadar olan yükleri kendi sırtlarında Himalaya
09:30
up and down the Himalaya Mountains.
208
555000
2000
dağlarında bir yukarı bir aşağı taşıyorlar.
09:32
One of their mothers said to us,
209
557000
2000
Onların annlerinden bir taensi bize dediki:
09:34
"You know, we can't survive here,
210
559000
2000
"Biliyorsunuz ki, biz burada hayatta kalamayabiliriz, lâkin
09:36
but we can't even seem to die either."
211
561000
3000
lâkin ölemeyeceğimizde gözüküyor."
09:39
It's a horrible situation.
212
564000
2000
Bu çok berbat bir durum.
09:41
And if there is anything that makes me feel very positive about this,
213
566000
4000
Ve eğer beni bir konu hakkında olumlu hissetiren bir husus varsa
09:45
it's that there are also --
214
570000
2000
Buna artı olarak,
09:47
in addition to young men like this who are still enslaved --
215
572000
2000
halen kölelik yapan genç insanların yanına
09:49
there are ex-slaves who are now working to free others.
216
574000
4000
eskiden köle olmuş kişilerin diğerlerini özgür bırakmaya çalışmalarıdır.
09:53
Or, we say, Frederick Douglass is in the house.
217
578000
3000
Veya biz deriz ki, Frederick Douglass evin içinde.
09:56
I don't know if you've ever had a daydream
218
581000
3000
Bilemiyorum, Harriet Tubman' la tanışmak nasıl olurdu?
09:59
about, "Wow. What would it be like to meet Harriet Tubman?
219
584000
2000
gibi eğer öyle bir hayal kurdunuz mu?
10:01
What would it be like to meet Frederick Douglass?"
220
586000
2000
Frederick Douglass' la tanışmak nasıl olurdu
10:03
I've got to say, one of the most exciting parts about my job
221
588000
3000
Söylemek zorundayın ki, benim işimin en heyecan verici kısmı ise
10:06
is that I get to,
222
591000
2000
o fırsatımın olmasıyıdı.
10:08
and I want to introduce you to one of those.
223
593000
2000
Sizlere onalaran birini tanıştıracağım.
10:10
His name is James Kofi Annan. He was a slave child in Ghana
224
595000
3000
Onun adı James Kofi Annan. Gana'da bir köle çocuğu idi,
10:13
enslaved in the fishing industry,
225
598000
2000
balık endüstirisinde köleydi.
10:15
and he now, after escape and building a new life,
226
600000
4000
Ve o şimdi,kaçıktan sonra ve yeni bir hayat kurup
10:19
has formed an organization that we work closely with
227
604000
3000
geri dönüp insanları kölelikten kurtarmak için
10:22
to go back and get people out of slavery.
228
607000
2000
bizimle yakın çalışıp yeni bir organizasyon kurdu.
10:24
This is not James, this is one of the kids that he works with.
229
609000
3000
Bu James değil. Bu onla çalışan birkaç çocuktan biri.
10:27
James Kofi Annan (Video): He was hit with a paddle
230
612000
2000
Video: James Kofi Annan: Bir kürek tarafından
10:29
in the head. And this reminds me
231
614000
2000
bildiğiniz kadarıyla, kafasına vuruldu. Bu bana, benim çocukluğumda
10:31
of my childhood when I used to work here.
232
616000
3000
burada çalıştığım zamanı hatırlatıyor.
10:35
KB: James and our country director in Ghana,
233
620000
4000
KB: James ve bizim ülke yöneticimiz Gana'da,
10:39
Emmanuel Otoo are now receiving regular death threats
234
624000
3000
Emmanuel Oto*'lar insan pazarlığı yapan 3 kişiye
10:42
because the two of them managed to get
235
627000
2000
mahkumîyet ve hapis cezası getirtmeyi başardığı için
10:44
convictions and imprisonment for three human traffickers
236
629000
3000
düzenli olarak ölüm tehditleri alıyorlar.
10:47
for the very first time in Ghana
237
632000
2000
Balık endüstirisinde
10:49
for enslaving people, from the fishing industry,
238
634000
2000
insanlara ve çocuklara kölelık yaptırdıkları için,
10:51
for enslaving children.
239
636000
2000
bu Gana'da bir ilktir.
10:53
Now, everything I've been telling you,
240
638000
2000
Şimdi, sizlere tüm söylüyor olduklarım,
10:55
I admit, is pretty disheartening.
241
640000
3000
kabul etmeyim ki, gerçekten ümıt kırıcı.
10:58
But there is actually a very positive side to this,
242
643000
4000
Fakat buna karşın , bunun çok olumlu bir yönü var.
11:02
and that is this: The 27 million people
243
647000
2000
Ve buda, Bugün 27 milyon kölelik
11:04
who are in slavery today,
244
649000
2000
içinde olan insanlar
11:06
that's a lot of people, but it's also
245
651000
2000
çerçekten büyük bir rakam, fakat
11:08
the smallest fraction
246
653000
2000
bu yinede, köleliğin içinde bulunan küresel nüfusta
11:10
of the global population to ever be in slavery.
247
655000
3000
küçücük bir bölümü.
11:13
And likewise, the 40 billion dollars that they generate
248
658000
3000
Ve, her sene küresel ekonomide ürettikleri
11:16
into the global economy each year
249
661000
2000
40 milyar dolar, küresel econominin
11:18
is the tiniest proportion of the global economy
250
663000
3000
köle işçiler tarafıldan yapılması
11:21
to ever be represented by slave labor.
251
666000
4000
çok küçük bir miktardır.
11:25
Slavery, illegal in every country
252
670000
2000
Kölelik her ülküde yasa dışı olmasıyla beraber,
11:27
has been pushed to the edges of our global society.
253
672000
5000
bizim küresel kamuoyu tarafında bir köşeye itildi.
11:32
And in a way, without us even noticing,
254
677000
3000
Ve, bizim bile farkına vardadan
11:35
has ended up standing on the precipice
255
680000
2000
kölelik bir uçurumun kenarında
11:37
of its own extinction,
256
682000
2000
bizim kovmamızı ve devirmemizi bekledi,
11:39
waiting for us to give it a big boot
257
684000
3000
ve ondan kurtulmamızı beklerken
11:42
and knock it over. And get rid of it.
258
687000
2000
kendi varlığını sürdürdü.
11:44
And it can be done.
259
689000
2000
Ve, işi bitirebilir.
11:46
Now, if we do that, if we put the resources
260
691000
2000
Şimdi, eğer biz bunu yapabilirsek, eğer kaynakları
11:48
and the focus to it,
261
693000
2000
bir araday toplar ve ona odaklaşırsak,
11:50
what does it actually cost to get people out of slavery?
262
695000
3000
insanları kölelikten kurtarmanın bize masrafı ne olur?
11:53
Well, first, before I even tell you the cost
263
698000
3000
Tabikı, sizlere masrafının ne olduğunu söylemeden önce
11:56
I've got to be absolutely clear.
264
701000
2000
benim sizlere kesinlikle açık olmam gerekir.
11:58
We do not buy people out of slavery.
265
703000
4000
Biz insaları kölelikten kurtarmak için satın almıyoruz.
12:02
Buying people out of slavery is like
266
707000
2000
İnsanları kölelikten kurtarmak için satın alınması,
12:04
paying a burglar to get your television back;
267
709000
2000
ev hırsızına ödeme yapıp televizyonunuza geri almak gibi,
12:06
it's abetting a crime.
268
711000
3000
Bu şuça teşvik eden bir suçtur.
12:09
Liberation, however, costs some money.
269
714000
2000
Özgürlük, amma velâkin,biraz masraflıdır.
12:11
Liberation, and more importantly
270
716000
2000
Özgürlük, ve daha önemlisi
12:13
all the work that comes after liberation.
271
718000
3000
özgürlükten sonra gelen tüm iş yüküdür.
12:16
It's not an event, it's a process.
272
721000
2000
Bu bir olay değil, bu bir süreçtir.
12:18
It's about helping people to build lives of dignity,
273
723000
3000
Bu insanlara saygıdeyer,
12:21
stability, economic autonomy,
274
726000
2000
oturaklı, parasal hür ve vatandaşlık
12:23
citizenship.
275
728000
2000
yaşamı kurmak için yardım etmektir.
12:25
Well, amazingly,
276
730000
2000
Öyleyse, şaşırtıcı olarak,
12:27
in places like India where costs are very low,
277
732000
3000
Hindistan gibi verlerde masraflar çok düşük
12:30
that family, that three-generation family that you see there
278
735000
4000
Oradaki aile,Oradaki gördüğünüz 3 nesil aile,
12:34
who were in hereditary slavery --
279
739000
2000
soydan soya kölelik içindeler.
12:36
so, that granddad there, was born a baby into slavery --
280
741000
5000
Bu suretle, büyük baba kçleliğin içinde bir bebek gibi doğdu.
12:41
but the total cost, amortized
281
746000
2000
Fakat tüm masraflar, yapılan
12:43
across the rest of the work,
282
748000
2000
geri kalan işlerden sonra gereken
12:45
was about 150 dollars to bring that family
283
750000
2000
150 dolara, bu aileyi kölelikten çıkartıp,
12:47
out of slavery and then take them through a two year process
284
752000
3000
2 sene süreci içine sokup
12:50
to build a stable life of citizenship and education.
285
755000
5000
oturaklı bir vatandaşlık ve eğitim sunulur.
12:55
A boy in Ghana rescued from fishing slavery, about 400 dollars.
286
760000
3000
Gana'dan bir çocuğu balık köleliğinden kurtarmak için ortalama 400 dolar
12:58
In the United States, North America,
287
763000
2000
Birleşik Devletler'de, Kuzey Amerika'da,
13:00
much more expensive. Legal costs, medical costs ...
288
765000
2000
daha çok pahalı, yasal masraflar, ilaç masrafları,
13:02
we understand that it's expensive here:
289
767000
2000
anlıyoruz ki, bunlar burada pahalı,
13:04
about 30,000 dollars.
290
769000
2000
Ortalama 30,000,
13:06
But most of the people in the world in slavery
291
771000
3000
Fakat, kölelik içinde, dünyada yaşaşayan çoğu insan
13:09
live in those places where
292
774000
2000
maslafların çok düşük olduğu
13:11
the costs are lowest.
293
776000
2000
yerlerde yaşamaktadırlar.
13:13
And in fact, the global average is about what it is
294
778000
3000
Ve aslında Gana için küresel ortalama
13:16
for Ghana.
295
781000
3000
ne olduğu ve
13:19
And that means, when you multiply it up,
296
784000
3000
bu demek oluyor ki, tahmini masrafları
13:22
the estimated cost of
297
787000
2000
çarptığınız zaman,
13:24
not just freedom but sustainable freedom
298
789000
3000
sadece özgürlük değil, fakat 27 milyon insan için
13:27
for the entire 27 million people on the planet in slavery
299
792000
4000
dünyada sürdürülebilir bir özgürlük için
13:31
is something like 10.8 billion dollars --
300
796000
3000
10.8 milyar dolar civarında
13:34
what Americans spend on potato chips and pretzels,
301
799000
3000
Amerıkalıların patetes cipsine harcadıkları,
13:37
what Seattle is going to spend on its light rail system:
302
802000
3000
Seattle'ın tranvay sistemine harcayacakları,
13:40
usually the annual expenditure in this country on blue jeans,
303
805000
4000
genellikle bu ülkedeki bir senelik mavi jean harcamaları,
13:44
or in the last holiday period
304
809000
2000
veya geçen tatil sezonunda
13:46
when we bought GameBoys and iPods and other tech gifts for people,
305
811000
4000
İnsanlara aldığımız GameBoylar ve İpodlar ve diğer teknikal cihazlar,
13:50
we spent 10.8 billion dollars.
306
815000
3000
Biz 10.8 milyar dolar harcadık.
13:53
Intel's fourth quarter earnings: 10.8 billion.
307
818000
4000
Intel'in 4'üncü dörtlükte kazandığı, 10.8 milyar.
13:57
It's not a lot of money at the global level.
308
822000
2000
Küresel düzeyde bu o kadar çok para değil
13:59
In fact, it's peanuts.
309
824000
2000
aslında sadece çerez parası.
14:01
And the great thing about it is that
310
826000
2000
Ve bunun hakkında güzel olan;
14:03
it's not money down a hole,
311
828000
2000
Bu parayı boşa harcamak değil,
14:05
there is a freedom dividend. When you let people out of slavery
312
830000
3000
burada özgürlük kazancı var. İnsanları kendilerine çalışmak için
14:08
to work for themselves,
313
833000
2000
kölelikten kurtadığınız zaman
14:10
are they motivated?
314
835000
2000
motivasyon bulacaklar mı?
14:12
They take their kids out of the workplace,
315
837000
2000
Çocuklarını işyerlerinden çekebilirler,
14:14
they build a school, they say,
316
839000
2000
okul inşâ ederler, söylüyorlar ki:
14:16
"We're going to have stuff we've never had before like three squares,
317
841000
3000
Hiç bir zaman olayan şeylere, sahip olacağız 3 kare gibi,
14:19
medicine when we're sick,
318
844000
2000
hasta olduğumuzda ilaç,
14:21
clothing when we're cold."
319
846000
2000
üşüdüğümüz zaman giyim kuşam.
14:23
They become consumers and producers
320
848000
2000
Onlar tüketici ve üretici olurlar
14:25
and local economies begin to spiral up very rapidly.
321
850000
5000
ve yerel economi çok hızlı bir şekilde gelişmeye başlar.
14:30
That's important, all of that
322
855000
2000
Herşey bir yana, tekrardan kuracağımız
14:32
about how we rebuild sustainable freedom,
323
857000
2000
sürdürülebilir bir özgürlük önemlidir,
14:34
because we'd never want to repeat
324
859000
4000
Çünkü, bu ülkenin 1885'de olanların
14:38
what happened in this country in 1865.
325
863000
3000
tekrar olmasını istemiyoruz.
14:41
Four million people were lifted up out of slavery
326
866000
3000
4 milyon insan kölelikten çıkarıldı
14:44
and then dumped.
327
869000
3000
ve sonra atıldı,
14:47
Dumped without political participation,
328
872000
2000
hiç bir siyasi destek olmadan,
14:49
decent education,
329
874000
2000
yeterli bir eğitim olmadan atıldı,
14:51
any kind of real opportunity
330
876000
2000
hiç bir gerçek fırsat verilmeden
14:53
in terms of economic lives,
331
878000
2000
ekonomik hayat gibi,
14:55
and then sentenced to generations of
332
880000
3000
ve şiddet içerikli ve önyargılı ve ayrımcılık
14:58
violence and prejudice and discrimination.
333
883000
2000
nesillere mahkûm edildi.
15:00
And America is still paying the price
334
885000
2000
Ve hâlen Amerıka 1865'nin beceriksiz
15:02
for the botched emancipation of 1865.
335
887000
4000
özgürleştirmesi sonucundan zedeleniyor.
15:06
We have made a commitment
336
891000
2000
Biz bir söz verdik
15:08
that we will never let people
337
893000
2000
biz hiç bir şekilde insanların
15:10
come out of slavery on our watch,
338
895000
2000
bizim közümüz altımda kölelikten çıkıp
15:12
and end up as second class citizens.
339
897000
3000
ikinci sınıf vatandaş olmarına izin vermiyeceğiz.
15:15
It's just not going to happen.
340
900000
2000
Bu hiç bir şekilde olmayacak.
15:17
This is what liberation really looks like.
341
902000
4000
Bu gerçek özgürlüğün nasıl olduğunun simgesidir.
15:29
Children rescued from slavery in the fishing industry in Ghana,
342
914000
4000
Gana'da çocuklar balık endüstirisinde kölelikten kurturuldu,
15:33
reunited with their parents,
343
918000
2000
çocuklar ailerine kavuştu,
15:35
and then taken with their parents back to their villages
344
920000
2000
ve aileleriye birlikte köylerine geri dönüp
15:37
to rebuild their economic well-being
345
922000
2000
economilerini tekrardan güçlendirdiler ki;
15:39
so that they become slave-proof --
346
924000
3000
böylece tamamen köle olmayacakları,
15:42
absolutely unenslaveable.
347
927000
3000
bir duruma geldiler.
15:45
Now, this woman
348
930000
2000
Şimdi, bu kadın
15:47
lived in a village in Nepal.
349
932000
2000
Nepal'de bir köyde yaşadı.
15:49
We'd been working there about a month.
350
934000
3000
Bizler orada ortalama bir aydan beri çalışıyoruz.
15:52
They had just begun to come out of a hereditary kind of slavery.
351
937000
4000
Onlar nesilden gelen kölelikten henüz çıktılar.
15:56
They'd just begun to light up a little bit,
352
941000
2000
Onlar birazcık açılmaya,
15:58
open up a little bit.
353
943000
2000
parıldamaya başladılar.
16:00
But when we went to speak with her, when we took this photograph,
354
945000
2000
Biz onla konuşmaya gittiğimizde, onun bu fotoğrafını çektiğimizde
16:02
the slaveholders were still menacing us
355
947000
5000
köle tüccarları bizi halen kıyılardan köşelerden
16:07
from the sidelines. They hadn't been really pushed back.
356
952000
3000
tehdit ediyorlardı. Onlar halen ittirilmiş değiller.
16:10
I was frightened. We were frightened.
357
955000
3000
Ben ürkmüştüm. Biz ürkmüştük.
16:13
We said to her, "Are you worried? Are you upset?"
358
958000
3000
Ona sorduk ki, "Endişeli misin? Üzgün müsüm?"
16:16
She said, "No, because we've got hope now.
359
961000
4000
O dediki: "Hayır, çünkü bizlerin bir umudu var.
16:20
How could we not succeed," she said,
360
965000
4000
Bizler nasıl başarısız olamayız." O dedi ki :
16:24
"when people like you from the other side of the world
361
969000
4000
Dünyanın başka uçlarından olan sizin gibi insanlar
16:28
are coming here to stand beside us?"
362
973000
3000
buralara gelip bizlerle oluyor?"
16:31
Okay, we have to ask ourselves,
363
976000
4000
Tamam, biz kendimize sormalıyız,
16:35
are we willing to live in a world with slavery?
364
980000
4000
biz kölesiz bir dünya içinde yaşamak istiyor muyuz?
16:39
If we don't take action, we just leave ourselves open
365
984000
3000
Eğer kendimiz açık tutar ve hiç bir eylem yapmazsak
16:42
to have someone else jerk the strings
366
987000
2000
birisi bizlerin aldığımız ürünlerin
16:44
that tie us to slavery in the products we buy,
367
989000
3000
bir köle yapımı olmasını sağlar
16:47
and in our government policies.
368
992000
2000
ve bizim hükümet yönergelerin içinde olur.
16:49
And yet, if there's one thing that every human being can agree on,
369
994000
4000
Ve bitmeden, eğer tüm insan oğlunun bir konu üzerinde aynı fikirde olduğu bir konu var ise
16:53
I think it's that slavery should end.
370
998000
4000
Bence oda köleliğin bitmesidir.
16:57
And if there is a fundamental violation
371
1002000
2000
Ve eğer bizim insanî şerefimizde
16:59
of our human dignity
372
1004000
3000
temelli bir şiddet bulunuyorsa
17:02
that we would all say is horrific,
373
1007000
2000
Oda bizim aynı anda dehşete düşüren
17:04
it's slavery.
374
1009000
2000
köleliktir.
17:06
And we've got to say,
375
1011000
3000
Ve biz demeliyiz ki:
17:09
what good is all of our intellectual
376
1014000
3000
Bizim zihnî, siyasi ve ekonomik
17:12
and political and economic power --
377
1017000
2000
gücümüzde iyi olan ise,
17:14
and I'm really thinking intellectual power in this room --
378
1019000
4000
ve ben gerçekten burada aydın kesimin gücünün bu odada olduğunu düşünüyorum,
17:18
if we can't use it to bring slavery to an end?
379
1023000
3000
Eğer bizler bu zihnî kullanamayarak bu köleliği bir sona getiremezsek?
17:21
I think there is enough intellectual power in this room
380
1026000
2000
Bence bu odada köleliğin sonunu getirecek
17:23
to bring slavery to an end.
381
1028000
2000
yeterli kadar aydın kişilerin güçleri var.
17:25
And you know what? If we can't do that,
382
1030000
3000
Ve biliyor musunuz? Eğer biz bunu yapamazsak,
17:28
if we can't use our intellectual power to end slavery,
383
1033000
3000
eğer biz bu zihnî gücü köleliği bitirmek için kullanamazsak
17:31
there is one last question:
384
1036000
3000
Burada son bir soru,
17:34
Are we truly free?
385
1039000
2000
Biz gerçekten özgür müyüz?
17:36
Okay, thank you so much.
386
1041000
2000
Çok teşekkür ediyorum.
17:38
(Applause)
387
1043000
17000
(Alkış)
ABOUT THE SPEAKER
Kevin Bales - Anti-slavery activistKevin Bales is the co-founder of Free the Slaves, whose mission is to end all forms of human slavery within the next 25 years. He's the author of "Ending Slavery: How We Free Today's Slaves."
Why you should listen
As an author, a professor of sociology, and consultant to the United Nations Global Program on Human Trafficking, Kevin Bales is one of the world’s foremost experts on modern slavery. He has made it his mission to eradicate global slavery.
Along with traveling the world doing investigative research, authoring books, racking up human rights awards, and teaming up with Simon Pell to form a fundraising consultant firm, Pell & Bales Ltd., he established Free the Slaves, a nonprofit whose brilliant website is packed with facts and inspirations to action. With Free the Slaves, Bales has mapped out ways to spread the message and gain resources that assign governments, the UN, business, communities and individuals specific roles in the fight to end slavery. In his new book, The Slave Next Door, he explores the relationship of slavery and environmental destruction. Armed with a compelling presence and a hopeful heart, he is enticing the world to help, so that we can all one day say the words: Mission Accomplished.
Kevin Bales | Speaker | TED.com