ABOUT THE SPEAKER
Simon Sinek - Leadership expert
Simon Sinek explores how leaders can inspire cooperation, trust and change. He's the author of the classic "Start With Why"; his latest book is "Leaders Eat Last."

Why you should listen

Fascinated by the leaders who make impact in the world, companies and politicians with the capacity to inspire, Simon Sinek has discovered some remarkable patterns in how they think, act and communicate. He wrote Start With Why: How Great Leaders Inspire Everyone to Take Action to explore his idea of the Golden Circle, what he calls "a naturally occurring pattern, grounded in the biology of human decision making, that explains why we are inspired by some people, leaders, messages and organizations over others." His newest work explores "circles of safety," exploring how to enhance feelings of trust and confidence in making bold decisions. It's the subject of his latest book, Leaders Eat Last.

An ethnographer by training, Sinek is an adjunct of the RAND Corporation. He writes and comments regularly for major publications and teaches graduate-level strategic communications at Columbia University.

More profile about the speaker
Simon Sinek | Speaker | TED.com
TEDxPuget Sound

Simon Sinek: How great leaders inspire action

Simon Sinek: Mükemmel liderler bir harekete nasıl ilham verirler

Filmed:
48,856,581 views

Simon Sinek'in altın çember ve sorusu "Niçin" ile başlayan basit fakat güçlü bir ilham verici liderlik modeli var. Onun verdiği örnekler 'Apple', 'Martin Luther King', ve 'Wright' Kardeşleri kapsamakta -- ve karşıt olarak da zor günler geçiriyor gibi gözüken Tivo. (yakın geçmişte kazandığı mahkeme ile borsa değerlerini üçe katladı.)
- Leadership expert
Simon Sinek explores how leaders can inspire cooperation, trust and change. He's the author of the classic "Start With Why"; his latest book is "Leaders Eat Last." Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:16
How do you explainaçıklamak when
0
1000
2000
Eğer işler düşündüğümüz gibi gitmezse,
00:18
things don't go as we assumeüstlenmek?
1
3000
2000
bunu sizler nasıl açıklarsınız?
00:20
Or better, how do you explainaçıklamak
2
5000
3000
Veya daha iyisi, diğerlerinin her şeye baş kaldırarak...
00:23
when othersdiğerleri are ableyapabilmek to achievebaşarmak things
3
8000
2000
...başardığı şeyleri...
00:25
that seemgörünmek to defykarşı gelmek all of the assumptionsvarsayımlar?
4
10000
2000
...nasıl açıklarsınız?
00:27
For exampleörnek:
5
12000
2000
Örneğin:
00:29
Why is AppleElma so innovativeyenilikçi?
6
14000
2000
Neden 'Apple' çok yenilikçi?
00:31
YearYıl after yearyıl, after yearyıl, after yearyıl,
7
16000
2000
Seneler seneleri kovalarken, seneler geçtikçe
00:33
they're more innovativeyenilikçi than all theironların competitionyarışma.
8
18000
3000
kendi rekabetlerinden daha çok yenilikçiler.
00:36
And yethenüz, they're just a computerbilgisayar companyşirket.
9
21000
2000
Ve yine de, onlar sadece bir bilgisayar firması.
00:38
They're just like everyoneherkes elsebaşka.
10
23000
2000
Onlar sadece herkes gibiler.
00:40
They have the sameaynı accesserişim to the sameaynı talentyetenek,
11
25000
2000
Onlar aynı yeteneklere aynı şekilde ulaşım şansına,
00:42
the sameaynı agenciesajanslar, the sameaynı consultantsdanışmanları, the sameaynı mediamedya.
12
27000
3000
aynı ajanslara, aynı danışmanlara, aynı medyaya sahipler.
00:45
Then why is it that they
13
30000
2000
O halde onlarda niçin...
00:47
seemgörünmek to have something differentfarklı?
14
32000
3000
...bir şeyler faklı gibi gözüküyor?
00:50
Why is it that MartinMartin LutherLuther KingKral
15
35000
2000
Niçin 'Martin Luther King' ...
00:52
led the CivilSivil RightsHakları MovementHareketi?
16
37000
2000
Vatandaş Hakları Akımnı ilerletti?
00:54
He wasn'tdeğildi the only man
17
39000
2000
O Amerika'da önceki vatandaş haklarından...
00:56
who sufferedacı in a pre-civilönceden sivil rightshaklar AmericaAmerika,
18
41000
2000
...acı çeken tek insan değildi.
00:58
and he certainlykesinlikle wasn'tdeğildi the only great oratorhatip of the day.
19
43000
2000
Ve kesinlikle o dönemin mükemmel nutkunu atan
01:00
Why him?
20
45000
2000
sadece o değildi. Niçin o?
01:02
And why is it that the WrightWright brothersKardeşler
21
47000
3000
Ve niçin ki 'Wright' kardeşlerin güç kontrollü,
01:05
were ableyapabilmek to figureşekil out controlledkontrollü, poweredenerjili man flightuçuş
22
50000
3000
insanlı uçuşu becerebildiler de
01:08
when there were certainlykesinlikle other teamstakımlar who were
23
53000
2000
aynı zaman içerisinde, kesinlikle daha yetenekli,
01:10
better qualifiednitelikli, better fundedfinanse ...
24
55000
3000
daha iyi finanse edilmiş diğer takımlar
01:13
and they didn't achievebaşarmak poweredenerjili man flightuçuş,
25
58000
3000
bu uçuşu beceremediler
01:16
and the WrightWright brothersKardeşler beatdövmek them to it.
26
61000
2000
ve 'Wright' kardeşler onları alt etti.
01:18
There's something elsebaşka at playoyun here.
27
63000
3000
Burada başka bir şeyin rol oynadığını görüyoruz.
01:21
About threeüç and a halfyarım yearsyıl agoönce
28
66000
2000
Ortalama üç buçuk sene içerisinde...
01:23
I madeyapılmış a discoverykeşif.
29
68000
2000
... bir keşifte bulundum,
01:25
And this discoverykeşif profoundlyderinden changeddeğişmiş
30
70000
3000
ve bu keşif benim dünyanın nasıl işlediği
01:28
my viewgörünüm on how I thought the worldDünya workedişlenmiş,
31
73000
3000
görüşümü kökünden değiştirdi.
01:31
and it even profoundlyderinden changeddeğişmiş the way in whichhangi
32
76000
2000
Ve hatta benim onun içinde idare edişimi de
01:33
I operateişletmek in it.
33
78000
2000
kökünden değiştirdi.
01:37
As it turnsdönüşler out, there's a patternmodel.
34
82000
3000
ortaya çıkan -- burada bir yol var --...
01:40
As it turnsdönüşler out, all the great and inspiringilham verici leadersliderler
35
85000
2000
...ortaya çıkan, tüm dünyadaki mükemmel ve
01:42
and organizationsorganizasyonlar in the worldDünya --
36
87000
2000
ilham verici liderler ve kuruluşlar,
01:44
whetherolup olmadığını it's AppleElma or MartinMartin LutherLuther KingKral or the WrightWright brothersKardeşler --
37
89000
3000
ister 'Apple', veya ' Martin Luther King' veya 'Wright' kardeşler olsun,
01:47
they all think, actdavranmak and communicateiletişim kurmak
38
92000
2000
hepsi aynı şekilde düşünür,
01:49
the exactkesin sameaynı way.
39
94000
2000
haraket eder ve haberleşirler.
01:51
And it's the completetamamlayınız oppositekarşısında
40
96000
2000
Ve bu diğer tüm kişilerde
01:53
to everyoneherkes elsebaşka.
41
98000
2000
tamamen tersidir.
01:55
All I did was codifykodlamak it,
42
100000
2000
tüm yaptığım olayı kodlamaktı.
01:57
and it's probablymuhtemelen the world'sDünyanın en
43
102000
2000
Ve muhtemelen dünyanın
01:59
simplestEn basit ideaFikir.
44
104000
2000
en basit fikridir.
02:01
I call it the goldenaltın circledaire.
45
106000
2000
Ben buna altın çember diyorum.
02:11
Why? How? What?
46
116000
3000
Niçin? Nasıl? Neden?
02:14
This little ideaFikir explainsaçıklar
47
119000
2000
Bu fikir neden bazı kuruluşlar
02:16
why some organizationsorganizasyonlar and some leadersliderler
48
121000
2000
ve bazı liderler ilham verebilirken
02:18
are ableyapabilmek to inspireilham vermek where othersdiğerleri aren'tdeğil.
49
123000
2000
diğer insanların veremediğini açıklıyor.
02:20
Let me definetanımlamak the termsşartlar really quicklyhızlı bir şekilde.
50
125000
2000
Çabucak terimleri sizlere açıklamama müsade edin.
02:22
EveryHer singletek personkişi, everyher singletek organizationorganizasyon on the planetgezegen
51
127000
3000
Gezegen üzerinde her kişi, her tek kuruluş...
02:25
knowsbilir what they do,
52
130000
2000
...ne yaptıklarını biliyorlar,
02:27
100 percentyüzde.
53
132000
2000
yüzde 100.
02:29
Some know how they do it,
54
134000
2000
Bazıları nasıl yapıldığını biliyorlar, ister onu
02:31
whetherolup olmadığını you call it your differentiatedfarklılaşmış valuedeğer propositionönerme
55
136000
2000
değeri farklılaşmış teklif olarak veya kişiye özel
02:33
or your proprietaryÖzel processsüreç or your USPUSP.
56
138000
3000
bir işlem veya sizin USP'niz olarak adlandırın.
02:36
But very, very fewaz people or organizationsorganizasyonlar
57
141000
3000
Fakat çok, çok az insan veya kuruluş...
02:39
know why they do what they do.
58
144000
2000
...neyi niçin yaptıklarını biliyor.
02:41
And by "why" I don't mean "to make a profitkâr."
59
146000
2000
Ve "niçin" ile demek istediğim "kâr yapmak değil."
02:43
That's a resultsonuç. It's always a resultsonuç.
60
148000
2000
Bu bir sonuçtur. Bu her zaman bir sonuçtur.
02:45
By "why," I mean: What's your purposeamaç?
61
150000
2000
"Niçin" ile benim demek istediğim: senin amacın nedir?
02:47
What's your causesebeb olmak? What's your beliefinanç?
62
152000
2000
Senin sebebin nedir? Senin inâncın nedir?
02:50
Why does your organizationorganizasyon existvar olmak?
63
155000
3000
Neden senin kuruluşun mevcut olmakta?
02:53
Why do you get out of bedyatak in the morningsabah?
64
158000
2000
Niçin sabahları yatağından kalkarsın?
02:55
And why should anyonekimse carebakım?
65
160000
3000
Ve neden kimsenin umrunda olsun ki?
02:58
Well, as a resultsonuç, the way we think, the way we actdavranmak,
66
163000
2000
Sonuç olarak, bizim düşünce, hareket yöntemimiz,
03:00
the way we communicateiletişim kurmak is from the outsidedışında in.
67
165000
2000
haberleşme yötemimiz her zaman içeriden dışarıya doğru.
03:02
It's obviousaçık. We go from the clearestNET thing to the fuzziestpembe thing.
68
167000
3000
Aşikârdır ki, biz en şeffaflıktan en karmaşıklığa doğru gidiyoruz.
03:05
But the inspiredyaratıcı leadersliderler
69
170000
2000
Fakat ilham verici liderler...
03:07
and the inspiredyaratıcı organizationsorganizasyonlar --
70
172000
2000
...ve ilham verici kuruluşlar,
03:09
regardlessne olursa olsun of theironların sizeboyut, regardlessne olursa olsun of theironların industrysanayi --
71
174000
3000
boyutları ne olursa olsun, hangi endüstride olurlarsa olsunlar,
03:12
all think, actdavranmak and communicateiletişim kurmak
72
177000
2000
hepsi içeriden dışarıya düşünür,
03:14
from the insideiçeride out.
73
179000
2000
hareket eder ve haberleşirler.
03:17
Let me give you an exampleörnek.
74
182000
2000
Sizlere bir örnek vermeme izin verin.
03:19
I use AppleElma because they're easykolay to understandanlama and everybodyherkes getsalır it.
75
184000
3000
Ben 'Apple'ı ' örnek olarak kullandım, çünkü onları anlamak kolay.
03:22
If AppleElma were like everyoneherkes elsebaşka,
76
187000
3000
Eğer 'Apple' herkes gibi olsaydı,
03:25
a marketingpazarlama messagemesaj from them mightbelki soundses like this:
77
190000
3000
onların pazarlama mesajı şöyle olurdu.
03:28
"We make great computersbilgisayarlar.
78
193000
3000
"Biz mükemmel bilgisayar yaparız.
03:31
They're beautifullygüzel designedtasarlanmış, simplebasit to use
79
196000
2000
Onlar güzel olarak tasarlanmış, kullanışı basit...
03:33
and userkullanıcı friendlyarkadaş canlısı.
80
198000
2000
... kullanıcı dostu.
03:35
Want to buysatın almak one?" "MehMeh."
81
200000
3000
Bir tane satın almak ister misin?" Neh.
03:38
And that's how mostçoğu of us communicateiletişim kurmak.
82
203000
2000
Ve bu, genellikle bizim haberleşme tarzımız.
03:40
That's how mostçoğu marketingpazarlama is donetamam, that's how mostçoğu salessatış is donetamam
83
205000
2000
Bu çoğu pazarlamanın, satışın nasıl yapıldığıdır.
03:42
and that's how mostçoğu of us communicateiletişim kurmak interpersonallyinterpersonally.
84
207000
2000
Ve bu bir çoğumuzun kişiler arası haberleşme şeklimiz.
03:44
We say what we do, we say how we're differentfarklı or how we're better
85
209000
3000
Ne yaptığımızı, nasıl farklı ve daha iyi yaptığımızı söyleriz
03:47
and we expectbeklemek some sortçeşit of a behaviordavranış,
86
212000
2000
ve biz çeşitli davranışlar bekleriz,
03:49
a purchasesatın alma, a voteoy, something like that.
87
214000
2000
bir satın alış, bir oy ve bunun gibi şeyler.
03:51
Here'sİşte our newyeni lawhukuk firmfirma:
88
216000
2000
İşte bizim yeni hukuk firmamız.
03:53
We have the besten iyi lawyersavukatları with the biggesten büyük clientsistemciler,
89
218000
2000
Biz en büyük müvekkillerle, en iyi avukatlara sahibiz.
03:55
we always performyapmak for our clientsistemciler who do business with us.
90
220000
2000
Her zaman bizimle iş yapan müşterilerimiz için çalışırız.
03:57
Here'sİşte our newyeni cararaba:
91
222000
2000
İşte bizim yeni otomobilimiz.
03:59
It getsalır great gasgaz mileagekilometre, it has leatherderi seatsKoltuklar, buysatın almak our cararaba.
92
224000
3000
Mükemmel benzin tüketimi. Deri koltukları var. Bizim otomobili satın alınız.
04:02
But it's uninspiringsönük.
93
227000
2000
Fakat bu ilham verici değil.
04:04
Here'sİşte how AppleElma actuallyaslında communicatesiletişim kurar.
94
229000
3000
İşte bu da 'Apple'ın' gerçekte iletişim şekli.
04:08
"Everything we do,
95
233000
2000
"Bizim tüm yaptıklarımız,
04:10
we believe in challengingmeydan okuma the statusdurum quoQuo.
96
235000
3000
bizim inanışımız süre gelen olgulara meydan okumaktır.
04:13
We believe in thinkingdüşünme differentlyfarklı olarak.
97
238000
3000
Biz farklı düşünmeye inanırız.
04:16
The way we challengemeydan okuma the statusdurum quoQuo
98
241000
2000
Bizim süre gelen olgulara meydan okumamız...
04:18
is by makingyapma our productsÜrünler beautifullygüzel designedtasarlanmış,
99
243000
3000
... ürettiğimiz ürünleri güzel dizaynlı, kullanışı basit
04:21
simplebasit to use and userkullanıcı friendlyarkadaş canlısı.
100
246000
2000
ve kullanıcı dostu olarak tasarlamamızdır.
04:23
We just happenolmak to make great computersbilgisayarlar.
101
248000
3000
Biz sadece mükemmel bigisayar üretiriz.
04:26
Want to buysatın almak one?"
102
251000
2000
Bir tane almak ister misin?"
04:28
TotallyTamamen differentfarklı right? You're readyhazır to buysatın almak a computerbilgisayar from me.
103
253000
3000
Tamamen farkı, değil mi? Benden bir bilgisayar almaya hazırsınız.
04:31
All I did was reverseters the ordersipariş of the informationbilgi.
104
256000
2000
Tek yaptığım bilgilerin sırasını tersten aktarmak.
04:33
What it proveskanıtlıyor to us is that people don't buysatın almak what you do;
105
258000
3000
Bu bize kanıtlıyor ki, insanlar yaptıklarını satın almıyor;
04:36
people buysatın almak why you do it.
106
261000
2000
neden yaptığın için satın alıyor.
04:38
People don't buysatın almak what you do; they buysatın almak why you do it.
107
263000
2000
İnsanlar yaptıklarını satın almıyor; yapma nedenin için satın alıyorlar.
04:40
This explainsaçıklar why
108
265000
2000
Bu açıklıyor ki neden
04:42
everyher singletek personkişi in this roomoda
109
267000
2000
bu odadaki her bir kişi tamamen
04:44
is perfectlykusursuzca comfortablerahat buyingalış a computerbilgisayar from AppleElma.
110
269000
3000
bir 'Apple' bilgisayar almaya razı.
04:47
But we're alsoAyrıca perfectlykusursuzca comfortablerahat
111
272000
2000
Fakat biz aynı zamanda mükemmel bir şekilde huzurlu olarak
04:49
buyingalış an MPMP3 playeroyuncu from AppleElma, or a phonetelefon from AppleElma,
112
274000
3000
'Apple'dan bir MP3 çalıcı veya bir telefon alabiliriz,
04:52
or a DVRDVR from AppleElma.
113
277000
2000
veya 'Apple'dan' bir DVR.
04:54
But, as I said before, Apple'sApple'nın just a computerbilgisayar companyşirket.
114
279000
2000
Fakat, daha önce de söylediğim gibi, 'Apple' sadece bir bilgisayar firması.
04:56
There's nothing that distinguishesfarklılaşacaktır them
115
281000
2000
Onu diğer rakiplerinden yapısal olarak
04:58
structurallyyapısal olarak from any of theironların competitorsrakipler.
116
283000
2000
ayıran hiç bir farklılık yok.
05:00
TheirOnların competitorsrakipler are all equallyaynı derecede qualifiednitelikli to make all of these productsÜrünler.
117
285000
3000
Rakipleri tüm bu ürünlerin aynılarını üretebilecek özelliklere sahipler.
05:03
In factgerçek, they trieddenenmiş.
118
288000
2000
Aslına bakılırsa, onlar denediler.
05:05
A fewaz yearsyıl agoönce, GatewayAğ Geçidi camegeldi out with flatdüz screenekran TVsTV.
119
290000
3000
Birkaç yıl önce, 'Gateway' düz ekran TV'ler çıkardı.
05:08
They're eminentlyfazlasıyla qualifiednitelikli to make flatdüz screenekran TVsTV.
120
293000
2000
Onlar fazlasıyla düz ekran TVler üretecek nitelikteler.
05:10
They'veOnlar ettik been makingyapma flatdüz screenekran monitorsmonitörler for yearsyıl.
121
295000
3000
Onlar senelerden beri düz ekran monitörler üretiyorlar.
05:13
NobodyKimse boughtsatın one.
122
298000
2000
Hiç kimse bir tane dâhi satın almadı.
05:20
DellDell camegeldi out with MPMP3 playersoyuncu and PDAsPDA,
123
305000
3000
Dell MP3 çalarlarla ve PDA'lerle piyasaya geldi.
05:23
and they make great qualitykalite productsÜrünler,
124
308000
2000
Ve onlar mükemmel kalitede ürünler üretti.
05:25
and they can make perfectlykusursuzca well-designediyi tasarlanmış productsÜrünler --
125
310000
3000
Ve onlar mükemmelce iyi-tasarlanmış ürünler ürettiler.
05:28
and nobodykimse boughtsatın one.
126
313000
2000
Ve kimse bir tane dâhi satın almadı.
05:30
In factgerçek, talkingkonuşma about it now, we can't even imaginehayal etmek
127
315000
2000
Aslına bakılırsa, 'Dell'den' bir MP3 çalıcı satın almaktan
05:32
buyingalış an MPMP3 playeroyuncu from DellDell.
128
317000
2000
hayâl bile edilemeyecek bir şeyden bahsediyoruz.
05:34
Why would you buysatın almak an MPMP3 playeroyuncu from a computerbilgisayar companyşirket?
129
319000
2000
Niçin bir bilgisayar firmasından bir MP3 çalar satın almak isteyesin ki?
05:36
But we do it everyher day.
130
321000
2000
Fakat biz her gün yapıyoruz.
05:38
People don't buysatın almak what you do; they buysatın almak why you do it.
131
323000
2000
İnsanlar yaptıklarını satın almıyor; yapma nedenin için satın alıyorlar.
05:40
The goalhedef is not to do business
132
325000
2000
Amaç sende olan bir şeye ihtiyacı olan
05:42
with everybodyherkes who needsihtiyaçlar what you have.
133
327000
3000
herkes ile ticaret yapmak değil.
05:46
The goalhedef is to do business with people
134
331000
2000
Amaç senin inandığına inananlarla
05:48
who believe what you believe.
135
333000
3000
ticaret yapmak.
05:51
Here'sİşte the besten iyi partBölüm:
136
336000
2000
İşte burada en iyi kısmı.
05:53
NoneHiçbiri of what I'm tellingsöylüyorum you is my opiniongörüş.
137
338000
2000
Söylediklerimin hiçbiri benim fikrim değildir.
05:55
It's all groundedtopraklı in the tenetsilkelerinin of biologyBiyoloji.
138
340000
3000
Tümü biyolojinin prensiplerine dayanmaktadır.
05:58
Not psychologyPsikoloji, biologyBiyoloji.
139
343000
2000
Psikoloji değil, biyoloji.
06:00
If you look at a cross-sectionkesit of the humaninsan brainbeyin, looking from the topüst down,
140
345000
3000
Eğer insan oğlunun beyninin çapraz kademesine
06:03
what you see is the humaninsan brainbeyin is actuallyaslında brokenkırık
141
348000
2000
yukarıdan aşağıya bakarsak, aslında insan beynin
06:05
into threeüç majormajör componentsbileşenler
142
350000
2000
üç ana kısma bölündüğünü görüyoruz.
06:07
that correlateilişkilendirmek perfectlykusursuzca with the goldenaltın circledaire.
143
352000
3000
Bu mükkemel bir şekilde altın çemberle bağlantı içinde.
06:10
Our newestEn yeni brainbeyin, our HomoHomo sapienSapien brainbeyin,
144
355000
3000
Bizim en yeni beynimiz, bizim homosapien beynimiz,
06:13
our neocortexneokorteks,
145
358000
2000
bizim yeni korteksimiz,
06:15
correspondstekabül with the "what" levelseviye.
146
360000
2000
"ne" kademesine karşılık gelir.
06:17
The neocortexneokorteks is responsiblesorumluluk sahibi for all of our
147
362000
2000
Yeni korteksimiz tüm mantıklı,
06:19
rationalakılcı and analyticalanalitik thought
148
364000
2000
analitik düşüncelere ve dilden
06:21
and languagedil.
149
366000
2000
sorumludur.
06:23
The middleorta two sectionsbölümler make up our limbiclimbik brainsbeyin,
150
368000
3000
Ortadaki iki bölüm bizim çevresel beyinlerimizi oluşturur.
06:26
and our limbiclimbik brainsbeyin are responsiblesorumluluk sahibi for all of our feelingsduygular,
151
371000
3000
Ve bizim çevresel beyinlerimiz
06:29
like trustgüven and loyaltysadakat.
152
374000
3000
güven ve sadakat gibi tüm hislerimizden sorumludur.
06:32
It's alsoAyrıca responsiblesorumluluk sahibi for all humaninsan behaviordavranış,
153
377000
2000
Aynı zamanda tüm insani davranışlardan,
06:34
all decision-makingkarar verme,
154
379000
2000
tüm kararlarımızdan sorumludur,
06:36
and it has no capacitykapasite for languagedil.
155
381000
3000
ve dil için hiç kapasitesi yoktur.
06:39
In other wordskelimeler, when we communicateiletişim kurmak from the outsidedışında in,
156
384000
3000
Diğer bir deyişle, içimizden dışarı olarak haberleştiğimiz zaman,
06:42
yes, people can understandanlama vastgeniş amountsmiktarlar of complicatedkarmaşık informationbilgi
157
387000
3000
evet, insanlar özellikler ve yararlar ve hakikatlar
06:45
like featuresÖzellikler and benefitsfaydaları and factsGerçekler and figuresrakamlar.
158
390000
3000
ve hesaplamalar gibi muazzam miktarda karmaşık bilgileri anlayabilirler.
06:48
It just doesn't drivesürücü behaviordavranış.
159
393000
2000
O sadece davranışı harekete geçirmiyor.
06:50
When we can communicateiletişim kurmak from the insideiçeride out,
160
395000
2000
İçimizden dışarı olarak haberleştiğimiz zaman,
06:52
we're talkingkonuşma directlydirekt olarak to the partBölüm of the brainbeyin
161
397000
2000
bizler direk olarak beynin davranışı kontrol...
06:54
that controlskontroller behaviordavranış,
162
399000
2000
...eden kısmından konuşuyoruz,
06:56
and then we allowizin vermek people to rationalizerasyonalize it
163
401000
2000
ve sonradan biz insanlara somut cisimlerle
06:58
with the tangiblesomut things we say and do.
164
403000
2000
söylediklerini ve yaptıklarnı mantığa varmalarına izin veriyoruz.
07:00
This is where gutbağırsak decisionskararlar come from.
165
405000
2000
Bu ise içgüdüsel kararlarının geldiği yer.
07:02
You know, sometimesara sıra you can give somebodybirisi
166
407000
2000
Bilıyorsunuz ki, bazen birilerine...
07:04
all the factsGerçekler and figuresrakamlar,
167
409000
2000
...tüm unsurları ve hesaplamaları verirsiniz,
07:06
and they say, "I know what all the factsGerçekler and detailsayrıntılar say,
168
411000
2000
ve derler ki, "Tüm unsurların ve detayların ne anlama geldiğini biliyorum,
07:08
but it just doesn't feel right."
169
413000
2000
fakat hiç doğruymuş gibi hissetmiyorum."
07:10
Why would we use that verbfiil, it doesn't "feel" right?
170
415000
3000
Niçin biz şu fiili kullanmaktayız, doğruymuş gibi "hissettirmiyor"?
07:13
Because the partBölüm of the brainbeyin that controlskontroller decision-makingkarar verme
171
418000
2000
Çünkü beynin bu kısmı karar vermeyi
07:15
doesn't controlkontrol languagedil.
172
420000
2000
kontrol ediyor, dili kontrol etmiyor.
07:17
And the besten iyi we can mustertoplanma up is, "I don't know. It just doesn't feel right."
173
422000
3000
Ve bizim en iyi şekilde ifademiz, "Bilmiyorum, sadece doğru gibi hissettirmiyor."
07:20
Or sometimesara sıra you say you're leadingönemli with your heartkalp,
174
425000
2000
Veya bazen yüreğinizin sesi ile yönlendiğinizi söylüyorsunuz ,
07:22
or you're leadingönemli with your soulruh.
175
427000
2000
veya ruhunuz ile yönleniyorsunuz.
07:24
Well, I hatenefret to breakkırılma it to you, those aren'tdeğil other bodyvücut partsparçalar
176
429000
2000
Sizleri kırmaktan nefret ediyorum ama davranışımızı...
07:26
controllingkontrol your behaviordavranış.
177
431000
2000
...kontrol eden başka bir beden parçası yok.
07:28
It's all happeningolay here in your limbiclimbik brainbeyin,
178
433000
2000
Bu olanların tümü sizin çevresel beyninizde,
07:30
the partBölüm of the brainbeyin that controlskontroller decision-makingkarar verme and not languagedil.
179
435000
3000
karar vermeyi kontrol eden beynin parçası, dil değil.
07:33
But if you don't know why you do what you do,
180
438000
3000
Eğer ne yaptığını neden yaptığınız için bilmiyorsanız,
07:36
and people respondyanıtlamak to why you do what you do,
181
441000
3000
ve insanlar senin ne yaptığını neden yaptığına karşılık veriyorsa,
07:39
then how will you ever get people
182
444000
3000
ondan sonra insanların nasıl sana
07:42
to voteoy for you, or buysatın almak something from you,
183
447000
2000
oy kullanmasını, veya senden birşey satın almasını,
07:44
or, more importantlyönemlisi, be loyalsadık
184
449000
2000
veya, daha önemlisi, sadık olmasını...
07:46
and want to be a partBölüm of what it is that you do.
185
451000
3000
...yaptıklarının bir parçası olmalarını sağlayacaksın.
07:49
Again, the goalhedef is not just to sellsatmak to people who need what you have;
186
454000
3000
Yine, buradaki hedef sadece sahip olduklarını insanlara satmak değil;
07:52
the goalhedef is to sellsatmak to people who believe what you believe.
187
457000
3000
buradaki hedef inanan insanlara senin inandığını satmaktır.
07:55
The goalhedef is not just to hirekiralama people
188
460000
2000
Hedef sadece iş arayan insanları...
07:57
who need a job;
189
462000
2000
işe almak değil;
07:59
it's to hirekiralama people who believe what you believe.
190
464000
3000
Senin inandığına inanları işe almaktır.
08:02
I always say that, you know,
191
467000
3000
Bildiğiniz gibi, her zaman söylemek isterim,
08:07
if you hirekiralama people just because they can do a job, they'llacaklar work for your moneypara,
192
472000
3000
eğer insanları sadece işi yapabildikleri için işe alırsanız, sizin paranız için çalışırlar,
08:10
but if you hirekiralama people who believe what you believe,
193
475000
2000
ama eğer sizin inandığınıza inanıyorlarsa,
08:12
they'llacaklar work for you with bloodkan and sweatter and tearsgözyaşı.
194
477000
2000
kan, ter ve göz yaşı içinde sizin için çalışacaklardır.
08:14
And nowhereHiçbir yerde elsebaşka is there a better exampleörnek of this
195
479000
2000
Ve hiç bir yerde bunun 'Wright' kardeşlerden
08:16
than with the WrightWright brothersKardeşler.
196
481000
2000
daha iyi bir örneği olamaz.
08:18
MostÇoğu people don't know about SamuelSamuel PierpontPierpont LangleyLangley.
197
483000
3000
Çoğu insan 'Samuel Pierpont Langley' hakkında bir şey bilmiyor.
08:21
And back in the earlyerken 20thinci centuryyüzyıl,
198
486000
3000
Ve yirminci yüzyılın başlarında,
08:24
the pursuitkovalama of poweredenerjili man flightuçuş was like the dotnokta comcom of the day.
199
489000
3000
insan gücü uçuş arayışları bügünün .com'ı gibiyidi.
08:27
EverybodyHerkes was tryingçalışıyor it.
200
492000
2000
Herkes onu deniyordu.
08:29
And SamuelSamuel PierpontPierpont LangleyLangley had, what we assumeüstlenmek,
201
494000
3000
Ve 'Samuel Pierpont Langley' bizim varsayımlarımza,
08:32
to be the recipeyemek tarifi for successbaşarı.
202
497000
3000
başarının tarifine sahipti.
08:35
I mean, even now, you asksormak people,
203
500000
2000
Yani, şu anda bile, insanlara sorun,
08:37
"Why did your productürün or why did your companyşirket failbaşarısız?"
204
502000
2000
"Niçin senin ürünün veya firman başarısız oldu?"
08:39
and people always give you the sameaynı permutationpermütasyon
205
504000
2000
ve insanlar aynı üç şeyi farklı şekillerde
08:41
of the sameaynı threeüç things:
206
506000
2000
sizlere sıralar,
08:43
under-capitalizedaltında-büyük harf, the wrongyanlış people, badkötü marketpazar conditionskoşullar.
207
508000
3000
yetersiz sermaye, yanlış insanlar, kötü piyasa koşulları.
08:46
It's always the sameaynı threeüç things, so let's explorekeşfetmek that.
208
511000
3000
Her zaman aynı üç şey, o zaman onları inceleyelim.
08:49
SamuelSamuel PierpontPierpont LangleyLangley
209
514000
2000
Samuel Pierpont Langley'e...
08:51
was givenverilmiş 50,000 dollarsdolar by the WarSavaş DepartmentBölümü
210
516000
3000
...Savaş Bakanlığınca uçan makineleri...
08:54
to figureşekil out this flyinguçan machinemakine.
211
519000
2000
...anlaması için 50,000 dolar verildi.
08:56
MoneyPara was no problemsorun.
212
521000
2000
Para hiç mesele değildi.
08:58
He heldbekletilen a seatoturma yeri at HarvardHarvard
213
523000
2000
Hardvard'ta bir makam sahibiydi...
09:00
and workedişlenmiş at the SmithsonianSmithsonian and was extremelyson derece well-connectediyi bağlanmış;
214
525000
3000
... ve Smithsonian'da çalıştı ve çok iyi bağlantıları vardı.
09:03
he knewbiliyordum all the bigbüyük mindszihinler of the day.
215
528000
2000
Tüm büyük akla sahip kişileri tanıyordu.
09:05
He hiredkiralanmış the besten iyi mindszihinler
216
530000
2000
Paranın bulabileceği...
09:07
moneypara could find
217
532000
2000
...en iyi beyinleri işe aldı.
09:09
and the marketpazar conditionskoşullar were fantasticfantastik.
218
534000
2000
Ve piyasa koşulları mükemmeldi.
09:11
The NewYeni YorkYork TimesKez followedtakip etti him around everywhereher yerde,
219
536000
3000
The New York Times onu her yerde takip ediyordu.
09:14
and everyoneherkes was rootingköklenme for LangleyLangley.
220
539000
2000
Ve herkes Langley'in tarafını tutuyordu.
09:16
Then how come we'vebiz ettik never heardduymuş of SamuelSamuel PierpontPierpont LangleyLangley?
221
541000
3000
O halde nasıl olurda Samuel Pierpont Langley hakkında hiçbir şey duymadınız?
09:19
A fewaz hundredyüz milesmil away in DaytonDayton OhioOhio,
222
544000
3000
Dayton Ohio'dan birkaç yüz mil uzaklıkta,
09:22
OrvilleOrville and WilburWilbur WrightWright,
223
547000
2000
Orville ve Wilbur Wright,
09:24
they had noneYok of what we considerdüşünmek
224
549000
2000
Bizim başarının tarifi için
09:26
to be the recipeyemek tarifi for successbaşarı.
225
551000
2000
değerlendirdiklerimizden hiç birine sahip değillerdi.
09:28
They had no moneypara;
226
553000
2000
Paraları yoktu.
09:30
they paidödenmiş for theironların dreamrüya with the proceedsgelirleri from theironların bicyclebisiklet shopDükkan;
227
555000
3000
Bisiklet dükkânından gelen hasılatıyla hayâllerini ödediler.
09:33
not a singletek personkişi on the WrightWright brothers'Kardeşler teamtakım
228
558000
2000
'Wright' kardeşlerinin takımında bir tek kişinin...
09:35
had a collegekolej educationEğitim,
229
560000
2000
...bile kolej eğitimi yok idi,
09:37
not even OrvilleOrville or WilburWilbur;
230
562000
2000
Orville'nin veya Wilbur'ün bile.
09:39
and The NewYeni YorkYork TimesKez followedtakip etti them around nowhereHiçbir yerde.
231
564000
3000
Ve The New York Times onları hiçbir yerde takip etmedi.
09:42
The differencefark was,
232
567000
2000
Farklılıkları,
09:44
OrvilleOrville and WilburWilbur were driventahrik by a causesebeb olmak,
233
569000
2000
Orville ve Wilbur'ün sebebleri tarafından sürüklenmeleriydi,
09:46
by a purposeamaç, by a beliefinanç.
234
571000
2000
bir amaçla, bir inanışla.
09:48
They believedinanılır that if they
235
573000
2000
İnandılar ki, eğer bu
09:50
could figureşekil out this flyinguçan machinemakine,
236
575000
2000
uçan makineyi çözebilirlerse,
09:52
it'llolacak changedeğişiklik the coursekurs of the worldDünya.
237
577000
3000
dünyanın gidişini değiştireceklerdi.
09:55
SamuelSamuel PierpontPierpont LangleyLangley was differentfarklı.
238
580000
2000
Samuel Pierpont Langley farklıydı.
09:57
He wanted to be richzengin, and he wanted to be famousünlü.
239
582000
3000
O zengin ve meşhur olmak istiyordu.
10:00
He was in pursuitkovalama of the resultsonuç.
240
585000
2000
O sonucu elde etmeye çalışıyordu.
10:02
He was in pursuitkovalama of the richeszenginlikleri.
241
587000
2000
O zenginliği yakalamaya çalışıyordu.
10:04
And lobak and beholdişte, look what happenedolmuş.
242
589000
3000
Ve işte bakın ne oldu,
10:07
The people who believedinanılır in the WrightWright brothers'Kardeşler dreamrüya
243
592000
2000
'Wright' kardeşlerin hayâllerine inanan insanlar,
10:09
workedişlenmiş with them with bloodkan and sweatter and tearsgözyaşı.
244
594000
3000
onlarla kan, ter ve göz yaşları içinde çalıştılar.
10:12
The othersdiğerleri just workedişlenmiş for the paycheckmaaş.
245
597000
2000
Diğerleri sadece maaş bandrosu ile çalıştılar.
10:14
And they tell storieshikayeleri of how everyher time the WrightWright brothersKardeşler wentgitti out,
246
599000
3000
'Wright' kardeşlerin her zaman nasıl dışarı çıktıklarının hikâyesi anlatılır,
10:17
they would have to take fivebeş setskümeler of partsparçalar,
247
602000
2000
beş set parçalarını almaları gerekiyordu,
10:19
because that's how manyçok timeszamanlar they would crashkaza
248
604000
2000
çünkü o miktar, akşam yemeğine oturmadan önce
10:21
before they camegeldi in for supperakşam yemeği.
249
606000
2000
ne kadar kaza yaptıklarının miktarı.
10:24
And, eventuallysonunda, on DecemberAralık 17thinci, 1903,
250
609000
3000
Ve, nihâyetinde, 17 Aralık 1903'te,
10:27
the WrightWright brothersKardeşler tookaldı flightuçuş,
251
612000
3000
'Wright' kardeşler uçtular,
10:30
and no one was there to even experiencedeneyim it.
252
615000
2000
ve orada o bunu gözlemleyecek kimse yoktu.
10:32
We foundbulunan out about it a fewaz daysgünler latersonra.
253
617000
3000
Birkaç gün sonra neler olduğunu öğrendik.
10:36
And furtherayrıca proofkanıt that LangleyLangley
254
621000
2000
Langley'nin yanlış motivasyona
10:38
was motivatedmotive by the wrongyanlış thing:
255
623000
2000
sahip olmasının bir başka kanıtı da
10:40
The day the WrightWright brothersKardeşler tookaldı flightuçuş, he quitçıkmak.
256
625000
3000
'Wright' kardeşlerin uçtuğu gün, o da işinden ayrıldı.
10:43
He could have said,
257
628000
2000
Diyebilirdi ki,
10:45
"That's an amazingşaşırtıcı discoverykeşif, guys,
258
630000
2000
"Bu mükemmel bir buluş çocuklar,
10:47
and I will improveiyileştirmek uponüzerine your technologyteknoloji," but he didn't.
259
632000
3000
ve sizin teknolojiniz üzerinden bunu geliştireceğim," fakat o bunu yapmadı.
10:50
He wasn'tdeğildi first, he didn't get richzengin,
260
635000
2000
O ilk değildi, zengin olamadı,
10:52
he didn't get famousünlü so he quitçıkmak.
261
637000
2000
meşhur olamadı, sonuçta da işten ayrıldı.
10:54
People don't buysatın almak what you do; they buysatın almak why you do it.
262
639000
3000
İnsanlar ne yaptığınızı satın almazlar; yapma nedenin için satın alırlar.
10:57
And if you talk about what you believe,
263
642000
2000
Ve eğer ne inandığınız hakkında konuşursanız,
10:59
you will attractçekmek those who believe what you believe.
264
644000
3000
Sizin inandığınıza inananların ilgisini çekeceksiniz.
11:02
But why is it importantönemli to attractçekmek those who believe what you believe?
265
647000
3000
Fakat neden sizin inandığınıza inananların ilgisini çekmek önemlidir?
11:07
Something calleddenilen the lawhukuk of diffusionyayılma of innovationyenilik,
266
652000
2000
Yenilik dağılım yasası adında bir şey var.
11:09
and if you don't know the lawhukuk, you definitelykesinlikle know the terminologyterminoloji.
267
654000
3000
Ve eğer o yasayı bilmiyorsanız da, kesinlikle teknik terim hakkında bilginiz vardır.
11:12
The first two and a halfyarım percentyüzde of our populationnüfus
268
657000
3000
Bizim nüfusumuzun ilk yüzde iki buçuğu...
11:15
are our innovatorsyenilikçiler.
269
660000
2000
...bizim mucitlerimizdir.
11:17
The nextSonraki 13 and a halfyarım percentyüzde of our populationnüfus
270
662000
3000
Nüfusumuzun öteki yüzde 13,5'u...
11:20
are our earlyerken adoptersevlat edinmek.
271
665000
2000
...bizim erken kullanıcılarımızdır.
11:22
The nextSonraki 34 percentyüzde are your earlyerken majorityçoğunluk,
272
667000
2000
Öteki yüzde 34'ü de erken çoğunluk,
11:24
your lategeç majorityçoğunluk and your laggardslaggards.
273
669000
3000
sizin geç çoğunluk ve geri kalanlardır.
11:27
The only reasonneden these people buysatın almak touchdokunma toneton phonestelefonlar
274
672000
3000
Sadece dokunmatik tonlu telefonları almamızın nedeni...
11:30
is because you can't buysatın almak rotaryRotary phonestelefonlar anymoreartık.
275
675000
2000
... artık eski telefonları alamamız.
11:32
(LaughterKahkaha)
276
677000
2000
(Kahkaha)
11:34
We all sitoturmak at variousçeşitli placesyerler at variousçeşitli timeszamanlar on this scaleölçek,
277
679000
3000
Biz bu ölçüde çeşitli yerlere, çeşitli zaman çerçevesinde oturuyoruz,
11:37
but what the lawhukuk of diffusionyayılma of innovationyenilik tellsanlatır us
278
682000
3000
fakat yenilik dağılım yasasının bize söylediği...
11:40
is that if you want mass-marketkitlesel pazar successbaşarı
279
685000
3000
...eğer piyasa kitlesinin başarılı olmasını istiyorsan...
11:43
or mass-marketkitlesel pazar acceptancekabul of an ideaFikir,
280
688000
2000
...veya piyasa kitlesinin bir fikri kabul etmesini,
11:45
you cannotyapamam have it
281
690000
2000
...yüzde 15 ile yüzde 18 arasındaki
11:47
untila kadar you achievebaşarmak this tippingboşaltma pointpuan
282
692000
2000
markete girmeyi gösteren bu devrilme noktasına
11:49
betweenarasında 15 and 18 percentyüzde marketpazar penetrationpenetrasyon,
283
694000
3000
ulaşana kadar sahip olamazsın.
11:52
and then the systemsistem tipsİpuçları.
284
697000
3000
Ve sonradan sistem devam eder.
11:55
And I love askingsormak businessesişletmeler, "What's your conversiondönüşüm on newyeni business?"
285
700000
3000
Ve iş adamlarına şunu sormayı seviyorum, "Yeni işteki yeniliğiniz nedir?"
11:58
And they love to tell you, "Oh, it's about 10 percentyüzde," proudlygururla.
286
703000
2000
Ve sizlere mutlu bir şekilde,"Oh, ortalama yüzde 10," derler.
12:00
Well, you can tripgezi over 10 percentyüzde of the customersmüşteriler.
287
705000
2000
Tabi ki, müşteriler üzerinde yüzde 10 yapabilirsiniz.
12:02
We all have about 10 percentyüzde who just "get it."
288
707000
2000
Hepimizin "anlayan" ortalama yüzde 10'u vardır.
12:04
That's how we describetanımlamak them, right?
289
709000
2000
Bu bizim onları nasıl tarif ettiğimizdir, değil mi.
12:06
That's like that gutbağırsak feelingduygu, "Oh, they just get it."
290
711000
2000
Bu içgüdüsel bir histir, "Oh, onlar anladılar."
12:08
The problemsorun is: How do you find the onesolanlar that get it
291
713000
3000
Sorun şu ki: Anlayan kişileri anlamayanlardan önce...
12:11
before you're doing business with them versuse karşı the onesolanlar who don't get it?
292
716000
3000
onlarla ticaret yapmadan önce nasıl bulursunuz?
12:14
So it's this here, this little gapboşluk
293
719000
2000
Öyle ki burada, kapatmak zorunda olduğun,
12:16
that you have to closekapat,
294
721000
2000
bu ufacık açıklık,
12:18
as JeffreyJeffrey MooreMoore callsaramalar it, "CrossingGeçiş the ChasmUçurum" --
295
723000
2000
Jeffrey Moore'un çağırdığı gibi, "uçurumdan karşıya geçmek."
12:20
because, you see, the earlyerken majorityçoğunluk
296
725000
2000
Çünkü, gördüğünüz üzere, ...
12:22
will not try something
297
727000
2000
... baştaki çoğunluk başka birisi...
12:24
untila kadar someonebirisi elsebaşka
298
729000
2000
... ilk deneyene kadar...
12:26
has trieddenenmiş it first.
299
731000
2000
bir şeyler denemeyecekler.
12:28
And these guys, the innovatorsyenilikçiler and the earlyerken adoptersevlat edinmek,
300
733000
3000
Ve bu kişiler, mucitler ve erkan kullanıcılar,
12:31
they're comfortablerahat makingyapma those gutbağırsak decisionskararlar.
301
736000
2000
onlar içgüdüsel kararları vermekte rahattırlar.
12:33
They're more comfortablerahat makingyapma those intuitivesezgisel decisionskararlar
302
738000
3000
Onlar mevcut olan ürünlerle değil,
12:36
that are driventahrik by what they believe about the worldDünya
303
741000
3000
dünyada inandıkları şeyler sayesinde rahatlıkla
12:40
and not just what productürün is availablemevcut.
304
745000
2000
sezgisel kararlar verebiliyorlar.
12:42
These are the people who stooddurdu in linehat for sixaltı hourssaatler
305
747000
2000
Bu insanlar iPhone ilk çıktığında satın almak için...
12:44
to buysatın almak an iPhoneiPhone when they first camegeldi out,
306
749000
2000
...kuyrukta 6 saat ayakta bekleyenler,
12:46
when you could have just walkedyürüdü into the storemağaza the nextSonraki weekhafta
307
751000
2000
gelecek hafta sadece mağazaya gidip...
12:48
and boughtsatın one off the shelfraf.
308
753000
2000
...raftan bir tane alabilirdin.
12:50
These are the people who spentharcanmış 40,000 dollarsdolar
309
755000
2000
Bu insanlar düz ekran TV'ye ilk çıktığında...
12:52
on flatdüz screenekran TVsTV when they first camegeldi out,
310
757000
3000
...40,000 dolar harcayanlar,
12:55
even thoughgerçi the technologyteknoloji was substandardstandartların altında.
311
760000
3000
teknoloji belli bir standardın altında olsa bile.
12:58
And, by the way, they didn't do it
312
763000
2000
Ve, bu arada, teknoloji çok iyi...
13:00
because the technologyteknoloji was so great;
313
765000
2000
...olduğu için yapmadılar.
13:02
they did it for themselveskendilerini.
314
767000
2000
Kendileri için yaptılar.
13:04
It's because they wanted to be first.
315
769000
2000
Çünkü kendileri ilk olmak istediler.
13:06
People don't buysatın almak what you do; they buysatın almak why you do it
316
771000
2000
İnsanlar ne yaptığınızı satın almazlar; yapma nedenin için satın alırlar.
13:08
and what you do simplybasitçe
317
773000
2000
Ve basitçe yaptığınız
13:10
proveskanıtlıyor what you believe.
318
775000
2000
neye inandığınızı ispatlıyor.
13:12
In factgerçek, people will do the things
319
777000
2000
Aslına bakılırsa, insanlar...
13:14
that provekanıtlamak what they believe.
320
779000
2000
...neye inandıklarını ispatlamak için yaparlar.
13:16
The reasonneden that personkişi boughtsatın the iPhoneiPhone
321
781000
2000
O kişinin iPhone'u ilk alt saat
13:18
in the first sixaltı hourssaatler,
322
783000
3000
içinde satın almasının, 6 saat
13:21
stooddurdu in linehat for sixaltı hourssaatler,
323
786000
2000
ayakta sırada beklemelerinin sebebi
13:23
was because of what they believedinanılır about the worldDünya,
324
788000
2000
dünya hakkında inandıklarından
13:25
and how they wanted everybodyherkes to see them:
325
790000
2000
ve herkesin kendilerini nasıl görmek
13:27
They were first.
326
792000
2000
istediklerinden kaynaklanıyordu. Onlar ilktiler.
13:29
People don't buysatın almak what you do; they buysatın almak why you do it.
327
794000
2000
İnsanlar ne yaptığınızı satın almazlar; yapma nedenin için satın alırlar.
13:31
So let me give you a famousünlü exampleörnek,
328
796000
2000
Sizlere meşhur bir örnek vereyim,
13:33
a famousünlü failurebaşarısızlık and a famousünlü successbaşarı
329
798000
2000
yenilik dağılım yasası'nın
13:35
of the lawhukuk of diffusionyayılma of innovationyenilik.
330
800000
2000
meşhur bir başarısızlık ve de başarı örneği.
13:37
First, the famousünlü failurebaşarısızlık.
331
802000
2000
Birinci, meşhur başarısızlık.
13:39
It's a commercialticari exampleörnek.
332
804000
2000
Bu bir ticari örnek.
13:41
As we said before, a secondikinci agoönce,
333
806000
2000
Az önce de söylediğimiz gibi,
13:43
the recipeyemek tarifi for successbaşarı is moneypara and the right people and the right marketpazar conditionskoşullar,
334
808000
3000
başarının tarifi para, doğru insanlar ve doğru piyasa koşulları.
13:46
right? You should have successbaşarı then.
335
811000
2000
Değil mi. O zaman siz başarılısınız.
13:48
Look at TiVoTiVo.
336
813000
2000
TiVo'ya bakın.
13:50
From the time TiVoTiVo camegeldi out about eightsekiz or ninedokuz yearsyıl agoönce
337
815000
2000
Tivo'nun geldiği zamandan, ortalama sekiz
13:52
to this currentşimdiki day,
338
817000
2000
veya dokuz sene önceden bugüne.
13:54
they are the singletek highest-qualityen yüksek kaliteli productürün on the marketpazar,
339
819000
3000
Onlar piyasadaki en yüksek kaliteli tek ürün,
13:57
handseller down, there is no disputeanlaşmazlık.
340
822000
3000
çekişmesiz bir şekilde doğru.
14:00
They were extremelyson derece well-fundediyi finanse edilen.
341
825000
2000
Sermayeleri çok ama çok iyiydi.
14:02
MarketPazar conditionskoşullar were fantasticfantastik.
342
827000
2000
Piyasa koşulları mükemmeldi.
14:04
I mean, we use TiVoTiVo as verbfiil.
343
829000
2000
Demek istiyorum ki, TiVo'yu fiil olarak kullanıyoruz.
14:06
I TiVoTiVo stuffşey on my pieceparça of junkÖnemsiz Time WarnerWarner DVRDVR all the time.
344
831000
3000
Ben bir hurda parçası olan Time Warner DVR her zaman TiVo'luyorum.
14:12
But TiVo'sTiVo'nın a commercialticari failurebaşarısızlık.
345
837000
2000
Fakat TiVo bir ticari başarısızlıktır.
14:14
They'veOnlar ettik never madeyapılmış moneypara.
346
839000
2000
Hiç bir zaman para kazanamadılar.
14:16
And when they wentgitti IPOHALKA ARZ,
347
841000
2000
Ve IPO olduklarında,
14:18
theironların stockStok was at about 30 or 40 dollarsdolar
348
843000
2000
borsa değerleri ortalama 30 veya 40 dolardı...
14:20
and then plummeteddüşmüş, and it's never tradedişlem gören aboveyukarıdaki 10.
349
845000
2000
...ve sonrandan dikine düşüş ve 10 doların üzerine satılamadı.
14:22
In factgerçek, I don't think it's even tradedişlem gören aboveyukarıdaki sixaltı,
350
847000
3000
Aslında, ben 6 doların üzerine bile takas olabileceğini zannetmiyorum,
14:25
exceptdışında for a coupleçift of little spikessivri.
351
850000
2000
birkaç küçük anî yükseliş dışında.
14:27
Because you see, when TiVoTiVo launchedbaşlattı theironların productürün
352
852000
2000
Çünkü gördünüz ki, TiVo ürününü piyasaya sunduğu zaman,
14:29
they told us all what they had.
353
854000
3000
bizlere neye sahip olduklarını söylediler.
14:32
They said, "We have a productürün that pausesduraklatır livecanlı TVTV,
354
857000
3000
Dediler ki, "Bizdeki ürün canlı TV'yi durdurur,
14:35
skipsatlar commercialsreklam, rewindsgeri sarar livecanlı TVTV
355
860000
3000
reklamları atlar, canlı TV'yi geri sarar...
14:38
and memorizesezberler your viewinggörüntüleme habitsalışkanlıkları
356
863000
2000
...ve izleme alışkanlıklarınızı hafızaya...
14:40
withoutolmadan you even askingsormak."
357
865000
3000
...sizlere bile sormadan alır."
14:43
And the cynicalalaycı majorityçoğunluk said,
358
868000
2000
Ve alaycı çoğunluk dedi ki,
14:45
"We don't believe you.
359
870000
2000
"Biz sana inanmıyoruz.
14:47
We don't need it. We don't like it.
360
872000
2000
Bizim ihtiyacımız yok. Hoşlanmadık.
14:49
You're scaringkorkutuyor us."
361
874000
2000
Bizi korkutuyorsun."
14:51
What if they had said,
362
876000
2000
Eğer şunu söylemiş olsalar idi,
14:53
"If you're the kindtür of personkişi
363
878000
2000
"Komple kontrol sahibi...
14:55
who likesseviyor to have totalGenel Toplam controlkontrol
364
880000
3000
...olan birisi isen...
14:58
over everyher aspectGörünüş of your life,
365
883000
3000
...her ufak bakış açısında,
15:01
boyoğlan, do we have a productürün for you.
366
886000
3000
dostum, senin için bir ürünümüz var.
15:04
It pausesduraklatır livecanlı TVTV, skipsatlar commercialsreklam,
367
889000
2000
Canlı yayın TV'yi durdurur, reklamları atlar,
15:06
memorizesezberler your viewinggörüntüleme habitsalışkanlıkları, etcvb., etcvb."
368
891000
3000
izleme alışkanlıklarınızı hafızaya alır, vb. vb."
15:09
People don't buysatın almak what you do; they buysatın almak why you do it,
369
894000
2000
İnsanlar ne yaptığınızı satın almazlar; yapma nedenin için satın alırlar.
15:11
and what you do simplybasitçe servesvermektedir as
370
896000
2000
Ve yaptıklarınız en basitinden
15:13
the proofkanıt of what you believe.
371
898000
2000
inancınızın kanıtı olarak hizmet eder.
15:15
Now let me give you a successfulbaşarılı exampleörnek
372
900000
3000
Şimdi sizlere yenilik dağılım yasasının
15:18
of the lawhukuk of diffusionyayılma of innovationyenilik.
373
903000
3000
başarılı bir örneğini vereyim.
15:21
In the summeryaz of 1963,
374
906000
3000
1963 yazının içinde,
15:24
250,000 people showedgösterdi up
375
909000
2000
Washington'daki alışveriş merkezine...
15:26
on the mallalışveriş Merkezi in WashingtonWashington
376
911000
2000
...Dr.King'in konuşmasını duymak için...
15:28
to hearduymak DrDr. KingKral speakkonuşmak.
377
913000
2000
... 250,000 kişi geldi.
15:31
They sentgönderilen out no invitationsDavetiyeler,
378
916000
3000
Onlara hiç bir davetiye yollamadılar,
15:34
and there was no websiteWeb sitesi to checkKontrol the datetarih.
379
919000
3000
ve tarihi kontrol etmek için hiç bir websitesi yoktu.
15:37
How do you do that?
380
922000
2000
Bunu nasıl yaparsınız?
15:39
Well, DrDr. KingKral wasn'tdeğildi the only man in AmericaAmerika
381
924000
2000
Elbette, Dr.King Amerika'daki tek...
15:41
who was a great oratorhatip.
382
926000
2000
...mükemmel konuşmacı değildi.
15:43
He wasn'tdeğildi the only man in AmericaAmerika who sufferedacı
383
928000
2000
Amerika'daki önceki insan haklarında...
15:45
in a pre-civilönceden sivil rightshaklar AmericaAmerika.
384
930000
2000
...sadece acı çeken tek insan değildi.
15:47
In factgerçek, some of his ideasfikirler were badkötü.
385
932000
3000
Aslında, bazı fikirleri çok kötüydü.
15:50
But he had a gifthediye.
386
935000
2000
Fakat bir Tanrı vergisi vardı.
15:52
He didn't go around tellingsöylüyorum people what neededgerekli to changedeğişiklik in AmericaAmerika.
387
937000
3000
Amerika'da ortalarda dolaşıp insanlara neyin değişmesi gerektiğini söylemedi.
15:55
He wentgitti around and told people what he believedinanılır.
388
940000
2000
Ortalarda dolaştı ve insanlara ne inandığını söyledi.
15:57
"I believe, I believe, I believe,"
389
942000
2000
"İnanıyorum. İnanıyorum. İnanıyorum,"
15:59
he told people.
390
944000
2000
İnsanlara söyledi.
16:01
And people who believedinanılır what he believedinanılır
391
946000
2000
Ve ona inanan insanlar...
16:03
tookaldı his causesebeb olmak, and they madeyapılmış it theironların ownkendi,
392
948000
2000
...onun hedefini aldılar, ve kendi hedefleri yaptılar,
16:05
and they told people.
393
950000
2000
ve insanlara söylediler.
16:07
And some of those people createdoluşturulan structuresyapıları
394
952000
2000
Ve bu insanlardan daha fazla insanlara
16:09
to get the wordsözcük out to even more people.
395
954000
2000
ulaşabilmek için bazıları düzenekler kurdular.
16:11
And lobak and beholdişte,
396
956000
2000
Ve işte bakın ne oldu,
16:13
250,000 people showedgösterdi up
397
958000
2000
250,000 kişi...
16:15
on the right day at the right time
398
960000
3000
...doğru günde, doğru zamanda,
16:18
to hearduymak him speakkonuşmak.
399
963000
2000
onun konuşmasını duymak için geldiler.
16:20
How manyçok of them showedgösterdi up for him?
400
965000
3000
Kaç kişi onun için geldi?
16:24
ZeroSıfır.
401
969000
2000
Sıfır.
16:26
They showedgösterdi up for themselveskendilerini.
402
971000
2000
Kendileri için geldiler.
16:28
It's what they believedinanılır about AmericaAmerika
403
973000
2000
O Amerika hakkında ne inandıklarıydı...
16:30
that got them to travelseyahat in a busotobüs for eightsekiz hourssaatler
404
975000
3000
...otobüslerden sekiz saat yolculuk geçirdiler,
16:33
to standdurmak in the sunGüneş in WashingtonWashington in the middleorta of AugustAğustos.
405
978000
3000
...Ağustos'un ortasında Washington'da güneşin altında ayakta durdular.
16:36
It's what they believedinanılır, and it wasn'tdeğildi about blacksiyah versuse karşı whitebeyaz:
406
981000
3000
Bu ne inandıklarıydı, ve bu siyaz beyaza karşı olay değildi.
16:39
25 percentyüzde of the audienceseyirci was whitebeyaz.
407
984000
3000
Dinleyicilerin yüzde 25'i beyazdı.
16:42
DrDr. KingKral believedinanılır that
408
987000
2000
Dr.King'in inandığı...
16:44
there are two typestürleri of lawsyasalar in this worldDünya:
409
989000
2000
...bu dünyada iki çeşit yasa vardır,
16:46
those that are madeyapılmış by a higherdaha yüksek authorityyetki
410
991000
2000
Biri yüksek merciler tarafından yapılanlar...
16:48
and those that are madeyapılmış by man.
411
993000
2000
...ve diğeri insanlar tarafından yapılanlar.
16:50
And not untila kadar all the lawsyasalar that are madeyapılmış by man
412
995000
3000
Ve tüm yasalar insanlar tarafından yapılıncaya kadar...
16:53
are consistenttutarlı with the lawsyasalar that are madeyapılmış by the higherdaha yüksek authorityyetki
413
998000
2000
yüksek merciler tarafından yapılan yasalarla
16:55
will we livecanlı in a just worldDünya.
414
1000000
2000
muvafık mı kalacağız, sadece bir dünyada mı
16:57
It just so happenedolmuş that the CivilSivil RightsHakları MovementHareketi
415
1002000
2000
yaşayacağız. Vatandaş Hakları Akımı
16:59
was the perfectmükemmel thing to help him
416
1004000
3000
onun amaçlarını hayata geçirmesine yardım etmek için
17:02
bringgetirmek his causesebeb olmak to life.
417
1007000
2000
en uygun şeydi.
17:04
We followedtakip etti, not for him, but for ourselveskendimizi.
418
1009000
3000
Biz onu örnek aldık, onun için değil, kedimiz için.
17:07
And, by the way, he gaveverdi the "I have a dreamrüya" speechkonuşma,
419
1012000
2000
Ve sırası gelmişken,"Bir hayâlim var" konuşmasını yaptı,
17:09
not the "I have a planplan" speechkonuşma.
420
1014000
2000
"Bir planım var" konuşması değil.
17:11
(LaughterKahkaha)
421
1016000
4000
(Kahkaha)
17:15
Listen to politicianssiyasetçiler now, with theironların comprehensivekapsamlı 12-point-Gelin plansplanları.
422
1020000
3000
Şimdiki politikacıları onların geniş kapsamlı 12 yönlü planlarıyla dinleyin.
17:18
They're not inspiringilham verici anybodykimse.
423
1023000
2000
Kimseye ilham vermiyorlar.
17:20
Because there are leadersliderler and there are those who leadöncülük etmek.
424
1025000
3000
Çünkü liderler vardır ve öncülük yapanlar vardır.
17:23
LeadersLiderleri holdambar a positionpozisyon of powergüç
425
1028000
2000
Liderler güçlü pozisyona sahiptirler...
17:25
or authorityyetki,
426
1030000
2000
...veya yetki.
17:27
but those who leadöncülük etmek inspireilham vermek us.
427
1032000
3000
Fakat öncülük yapanlar bizlere ilham verirler.
17:31
WhetherOlup olmadığı they're individualsbireyler or organizationsorganizasyonlar,
428
1036000
2000
Hiç fark etmez onlar birey de olabilir,
17:33
we followtakip et those who leadöncülük etmek,
429
1038000
2000
kuruluş da, biz öncüleri takip ederiz,
17:35
not because we have to,
430
1040000
2000
zorunlu olduğumuz için değil,
17:37
but because we want to.
431
1042000
3000
ama istediğimiz için.
17:40
We followtakip et those who leadöncülük etmek, not for them,
432
1045000
3000
Biz öncüleri örnek alırız, onlar için değil,
17:43
but for ourselveskendimizi.
433
1048000
2000
fakat kendimiz için.
17:45
And it's those who startbaşlama with "why"
434
1050000
3000
Ve onlardan "niçin" ile başlayanlar,
17:48
that have the abilitykabiliyet
435
1053000
2000
aralarındakilere ilham verme...
17:50
to inspireilham vermek those around them
436
1055000
2000
...yeteneğine sahip olanlardır...
17:52
or find othersdiğerleri who inspireilham vermek them.
437
1057000
3000
veya kendilerine ilham verenleri bulurlar.
17:55
Thank you very much.
438
1060000
2000
Çok teşekkür ederim.
17:57
(ApplauseAlkış)
439
1062000
2000
(Alkış)
Translated by Alim Baytekin
Reviewed by yasin alp aluç

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Simon Sinek - Leadership expert
Simon Sinek explores how leaders can inspire cooperation, trust and change. He's the author of the classic "Start With Why"; his latest book is "Leaders Eat Last."

Why you should listen

Fascinated by the leaders who make impact in the world, companies and politicians with the capacity to inspire, Simon Sinek has discovered some remarkable patterns in how they think, act and communicate. He wrote Start With Why: How Great Leaders Inspire Everyone to Take Action to explore his idea of the Golden Circle, what he calls "a naturally occurring pattern, grounded in the biology of human decision making, that explains why we are inspired by some people, leaders, messages and organizations over others." His newest work explores "circles of safety," exploring how to enhance feelings of trust and confidence in making bold decisions. It's the subject of his latest book, Leaders Eat Last.

An ethnographer by training, Sinek is an adjunct of the RAND Corporation. He writes and comments regularly for major publications and teaches graduate-level strategic communications at Columbia University.

More profile about the speaker
Simon Sinek | Speaker | TED.com