ABOUT THE SPEAKER
Sugata Mitra - Education researcher
Educational researcher Sugata Mitra is the winner of the 2013 TED Prize. His wish: Build a School in the Cloud, where children can explore and learn from one another.

Why you should listen

In 1999, Sugata Mitra and his colleagues dug a hole in a wall bordering an urban slum in New Delhi, installed an Internet-connected PC and left it there, with a hidden camera filming the area. What they saw: kids from the slum playing with the computer and, in the process, learning how to use it -- then teaching each other. These famed “Hole in the Wall” experiments demonstrated that, in the absence of supervision and formal teaching, children can teach themselves and each other -- if they’re motivated by curiosity. Mitra, now a professor of educational technology at Newcastle University, called it "minimally invasive education."

Mitra thinks self-organized learning will shape the future of education. At TED2013, he made a bold TED Prize wish: Help me build a School in the Cloud where children can explore and learn on their own -- and teach one another -- using resouces from the worldwide cloud.

The School in the Cloud now includes seven physical locations -- five in India and two in the UK. At the same time, the School in the Cloud online platform lets students participate anywhere, with partner learning labs and programs in countries like Colombia, Pakistan and Greece. In 2016, Mitra held the first School in the Cloud conference in India. He shared that more than 16,000 SOLE sessions had taken place so far, with kids all around the world dipping their toes in this new education model.

More profile about the speaker
Sugata Mitra | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2010

Sugata Mitra: The child-driven education

Sugata Mitra'nın kendi kendine öğretim ile ilgili yeni deneyleri

Filmed:
3,097,850 views

--En iyi öğretmenler ve okullar, onlara en fazla ihtiyaç duyulan yerlerde bulunmazlar-- Bu eğitim sisteminin en büyük sorunlarından birisi ve eğitimbilimci Sugata Mitra bu sorunla başetmek için çalışıyor. Yeni Delhi'de, Güney Afrika'da ve İtalya'da yaptığı deney serilerinde çocuklara kendi kendilerine internete erişme olanakları sunuyor ve deneylerin sonuçlarıyla öğrenme ile ilgili düşüncelerimizin değişebileceğini gösteriyor.
- Education researcher
Educational researcher Sugata Mitra is the winner of the 2013 TED Prize. His wish: Build a School in the Cloud, where children can explore and learn from one another. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:17
Well, that's kindtür of an obviousaçık statementaçıklama up there.
0
2000
2000
Çok belirgin bir ifade var.
00:19
I startedbaşladı with that sentencecümle about 12 yearsyıl agoönce,
1
4000
3000
12 yıl önce bu cümleyle başladım,
00:22
and I startedbaşladı in the contextbağlam
2
7000
3000
ve gelişmiş ülkeler bağlamında
00:25
of developinggelişen countriesülkeler,
3
10000
2000
düşündüm.
00:27
but you're sittingoturma here from everyher cornerköşe of the worldDünya.
4
12000
3000
Sizler dünyanın farklı köşelerindensiniz.
00:30
So if you think of a mapharita of your countryülke,
5
15000
3000
Ülkelerinizin haritasını gözününüzün önüne getirdiğinizde,
00:33
I think you'llEğer olacak realizegerçekleştirmek
6
18000
2000
zannediyorum ki Dünya üzerindeki tüm ülkeler için
00:35
that for everyher countryülke on EarthDünya,
7
20000
2000
geçerli olan bir durum vardır o da
00:37
you could drawçekmek little circlesçevreler to say,
8
22000
2000
öğretmenlerin hiç gitmek istemeyecekleri
00:39
"These are placesyerler where good teachersöğretmenler won'talışkanlık go."
9
24000
3000
yerler vardır.
00:43
On topüst of that,
10
28000
2000
En önemlisi ise
00:45
those are the placesyerler from where troublesorun comesgeliyor.
11
30000
3000
bu yerler sorunların kaynağı olan yerlerdir.
00:48
So we have an ironicİronik problemsorun --
12
33000
2000
Bu durumda ironik bir sorunla karşı karşıyayız.
00:50
good teachersöğretmenler don't want to go
13
35000
2000
İyi öğretmenler
00:52
to just those placesyerler where they're neededgerekli the mostçoğu.
14
37000
3000
kendilerine en fazla ihtiyaç duyulan yerlerde çalışmazlar.
00:55
I startedbaşladı in 1999
15
40000
3000
Ben 1999'da
00:58
to try and addressadres this problemsorun with an experimentdeney,
16
43000
3000
bir deneyle bu soruna dikkat çekmeye başladım,
01:01
whichhangi was a very simplebasit experimentdeney in NewYeni DelhiDelhi.
17
46000
3000
ki bu deney Yeni Delhi'de yaptığım basit bir deneydi.
01:06
I basicallytemel olarak embeddedgömülü a computerbilgisayar
18
51000
3000
Yeni Delhi'nin varoşlarında
01:09
into a wallduvar of a slumgecekondu in NewYeni DelhiDelhi.
19
54000
3000
bir duvara bir bilgisayar gömdüm.
01:13
The childrençocuklar barelyzar zor wentgitti to schoolokul, they didn't know any Englishİngilizce --
20
58000
3000
Mahalledeki çocuklar nadiren okula gidiyorlardı. Hiç biri İngilizce bilmiyordu.
01:16
they'dgittiklerini never seengörüldü a computerbilgisayar before,
21
61000
2000
Hiçbiri daha önce bir bilgisayar görmemişlerdi,
01:18
and they didn't know what the internetInternet was.
22
63000
3000
ve internetin ne olduğunu bilmiyorlardı.
01:21
I connectedbağlı highyüksek speedhız internetInternet to it -- it's about threeüç feetayaklar off the groundzemin --
23
66000
3000
Yerden yakşalık bir metre yüksekteydi ve bilgisayara hızlı bir internet bağlantısı kurdum,
01:24
turneddönük it on and left it there.
24
69000
2000
çalıştırdım ve o şekilde bıraktım.
01:26
After this,
25
71000
2000
Sonra
01:28
we noticedfark a coupleçift of interestingilginç things, whichhangi you'llEğer olacak see.
26
73000
3000
size de göstereceğim birkaç ilginç şey oldu.
01:31
But I repeatedtekrarlanan this all over IndiaHindistan
27
76000
3000
Bunu önce tüm Hindistan'da
01:34
and then throughvasitasiyla
28
79000
2000
ve sonra da
01:36
a largegeniş partBölüm of the worldDünya
29
81000
2000
dünyanın bir çok yerinde tekrarladım
01:38
and noticedfark
30
83000
2000
ve farkettim ki
01:40
that childrençocuklar will learnöğrenmek to do
31
85000
2000
çocuklar bir şeyi yapmak istiyorlarsa
01:42
what they want to learnöğrenmek to do.
32
87000
3000
onun nasıl yapılacağını öğrenirler.
01:45
This is the first experimentdeney that we did --
33
90000
2000
Bu yaptığımız ilk deney --
01:47
eightsekiz year-oldyaş boyoğlan on your right
34
92000
2000
size göre sağda bulunan sekiz yaşındaki çocuk
01:49
teachingöğretim his studentÖğrenci, a sixaltı year-oldyaş girlkız,
35
94000
3000
altı yaşındaki öğrencisine
01:52
and he was teachingöğretim her how to browseGözat.
36
97000
3000
internette nasıl gezineceğini öğretiyordu.
01:56
This boyoğlan here in the middleorta of centralmerkezi IndiaHindistan --
37
101000
3000
Buradaki çocuk Orta Hindistan'da
02:00
this is in a RajasthanRajasthan villageköy,
38
105000
2000
Rajasthan Köy'ünden,
02:02
where the childrençocuklar recordedkaydedilmiş theironların ownkendi musicmüzik
39
107000
3000
burada çocuklar kendi müziklerini yapıp bilgisayara kaydediyorlar
02:05
and then playedOyunun it back to eachher other
40
110000
3000
ve sonra da birbirlerine dinletiyorlar
02:08
and in the processsüreç,
41
113000
2000
ve bu sayede
02:10
they'veonlar ettik enjoyedzevk themselveskendilerini thoroughlyiyice.
42
115000
2000
kendi kendilerine eğleniyorlar.
02:12
They did all of this in fourdört hourssaatler
43
117000
2000
Ve tüm bunları
02:14
after seeinggörme the computerbilgisayar for the first time.
44
119000
3000
bilgisayarla tanıştıktan sadece dört saat sonra yapar hale geldiler.
02:17
In anotherbir diğeri SouthGüney IndianHint villageköy,
45
122000
3000
Güney Hindistan'daki başka bir köyde ise
02:20
these boysçocuklar here
46
125000
2000
bu çocuklar
02:22
had assembledbirleştirilmiş a videovideo camerakamera
47
127000
2000
bir video kamera yaptılar
02:24
and were tryingçalışıyor to take the photographfotoğraf of a bumblebombus beeArı.
48
129000
2000
ve vızıldayan bir arının fotoğrafını çekmeye çalışıyorlar.
02:26
They downloadedİndirildi it from DisneyDisney.comcom,
49
131000
2000
Bunu yapmayı köylerine bilgisayar konduktan sadece 14 gün sonra
02:28
or one of these websitesweb siteleri,
50
133000
2000
disney.com ya da
02:30
14 daysgünler after puttingkoyarak the computerbilgisayar in theironların villageköy.
51
135000
3000
benzer bir siteden indirdiler.
02:36
So at the endson of it,
52
141000
2000
Sonunda
02:38
we concludedsonucuna that groupsgruplar of childrençocuklar
53
143000
2000
çocukların
02:40
can learnöğrenmek to use computersbilgisayarlar and the internetInternet on theironların ownkendi,
54
145000
3000
bilgisayar ve interneti hiçbir kimseye ya da hiçbir yere
02:43
irrespectivebakılmaksızın of who
55
148000
2000
bağlı olmaksızın kendi kendilerine
02:45
or where they were.
56
150000
3000
öğrenebildiklerini belirledik.
02:48
At that pointpuan, I becameoldu a little more ambitiousiddialı
57
153000
3000
Bu noktada
02:51
and decidedkarar to see
58
156000
3000
çocukların bilgisayarla
02:54
what elsebaşka could childrençocuklar do with a computerbilgisayar.
59
159000
3000
başka neler yapabildiklerini görmek istedim.
02:57
We startedbaşladı off with an experimentdeney in HyderabadHyderabad, IndiaHindistan,
60
162000
3000
Hyderabad Hindistanda
03:00
where I gaveverdi a groupgrup of childrençocuklar --
61
165000
3000
Telugu aksanıyla İngilizce konuşan
03:03
they spokekonuştu Englishİngilizce with a very stronggüçlü TeluguTelugu dili accentAksan.
62
168000
3000
bir grup çocukla yeni bir deney yaptım.
03:06
I gaveverdi them a computerbilgisayar
63
171000
2000
Onlara, konuşmayı yazıya çeviren bir program yüklü
03:08
with a speech-to-textkonuşma metni interfacearayüzey,
64
173000
2000
ki bugün bu program Windows ile ücretsiz veriliyor
03:10
whichhangi you now get freeücretsiz with WindowsWindows,
65
175000
3000
bir bilgisayar verdim
03:13
and askeddiye sordu them to speakkonuşmak into it.
66
178000
2000
ve çocuklardan bilgisayara konuşmalarını istedim.
03:15
So when they spokekonuştu into it,
67
180000
2000
Bilgisayara konuştular
03:17
the computerbilgisayar typedyazılan out gibberishanlamsız,
68
182000
2000
ve bilgisayar konuşmayı karmakarışık bir yazıya çevirdi,
03:19
so they said, "Well, it doesn't understandanlama anything of what we are sayingsöz."
69
184000
2000
çocuklar "Bu bizim söylediklerimizi anlamıyor" dediler.
03:21
So I said, "Yeah, I'll leaveayrılmak it here for two monthsay.
70
186000
2000
Ben de onlara "Bu bilgisayarı iki ay süresince
03:23
Make yourselfkendin understoodanladım
71
188000
2000
burada bırakıyorum,
03:25
to the computerbilgisayar."
72
190000
2000
onun sizi anlamasını sağlayın" dedim.
03:27
So the childrençocuklar said, "How do we do that."
73
192000
2000
Çocuklar "Bunu nasıl yapacağız ki?" dediler.
03:29
And I said,
74
194000
2000
Ben de
03:31
"I don't know, actuallyaslında."
75
196000
2000
"Gerçekten bilmiyorum" dedim.
03:33
(LaughterKahkaha)
76
198000
2000
(Kahkahalar)
03:35
And I left.
77
200000
2000
Ve ayrıldım.
03:37
(LaughterKahkaha)
78
202000
2000
(Kahkahalar)
03:40
Two monthsay latersonra --
79
205000
2000
İki ay sonra --
03:42
and this is now documentedbelgeli
80
207000
2000
bu çalışma Uluslararası Gelişim İçin
03:44
in the InformationBilgi TechnologyTeknoloji
81
209000
2000
Bilişim Teknoloji Dergisi'nde
03:46
for InternationalUluslararası DevelopmentGeliştirme journaldergi --
82
211000
2000
yayınlanmıştır --
03:48
that accentsAksan had changeddeğişmiş
83
213000
2000
aksanları değişti,
03:50
and were remarkablyoldukça closekapat to the neutralnötr Britishİngiliz accentAksan
84
215000
3000
ve aksanları benim çalıştığım
03:53
in whichhangi I had trainedeğitilmiş the speech-to-textkonuşma metni synthesizersynthesizer.
85
218000
3000
İngiliz aksanına dönüşmüştü.
03:56
In other wordskelimeler, they were all speakingkonuşuyorum like JamesJames TooleyTooley.
86
221000
3000
Başka bir deyişle James Tooley gibi konuşuyorlardı.
03:59
(LaughterKahkaha)
87
224000
2000
(Kahkahalar)
04:01
So they could do that on theironların ownkendi.
88
226000
2000
Bunu kendi kendilerine gerçekleştirdiler.
04:03
After that, I startedbaşladı to experimentdeney
89
228000
2000
Sonrasında,
04:05
with variousçeşitli other things
90
230000
2000
çocukların kendi kendine öğrenebildikleri
04:07
that they mightbelki learnöğrenmek to do on theironların ownkendi.
91
232000
2000
çok çeşitli şeyleri denedim.
04:09
I got an interestingilginç phonetelefon call oncebir Zamanlar from ColumboColumbo,
92
234000
3000
Birgün Columbudan ilginç bir telefon aldım,
04:12
from the lategeç ArthurArthur C. ClarkeClarke,
93
237000
2000
arayan Arthur C. Clarke idi
04:14
who said, "I want to see what's going on."
94
239000
2000
ve "Neler olup bittiğini görmek istiyorum" diyordu.
04:16
And he couldn'tcould travelseyahat, so I wentgitti over there.
95
241000
3000
O seyahat edemediği için ben yanına gittim.
04:19
He said two interestingilginç things,
96
244000
2000
Bana iki tane çok ilginç şey söyledi.
04:21
"A teacheröğretmen that can be replaceddeğiştirilir by a machinemakine should be."
97
246000
5000
"Bir makine öğretmenin görevini yerine getirebilir".
04:26
(LaughterKahkaha)
98
251000
2000
(Kahkahalar)
04:28
The secondikinci thing he said was that,
99
253000
2000
Söylediği ikinci şey ise,
04:30
"If childrençocuklar have interestfaiz,
100
255000
2000
"Eğer çocuklar ilgi duyuyorsa
04:32
then educationEğitim happensolur."
101
257000
3000
eğitim gerçekleşir".
04:35
And I was doing that in the fieldalan,
102
260000
2000
Bu benim alanda yaptığım şeydi,
04:37
so everyher time I would watch it and think of him.
103
262000
2000
onu her izleyşimde aynı şeyi düşünüyorum.
04:39
(VideoVideo) ArthurArthur C. ClarkeClarke: And they can definitelykesinlikle
104
264000
3000
(Video) Arthur C. Clarke: Ve onlar insanlara gerçekten
04:42
help people,
105
267000
2000
yardım ediyorlar,
04:44
because childrençocuklar quicklyhızlı bir şekilde learnöğrenmek to navigategezinmek
106
269000
2000
çünkü çocuklar hızlı bir şekilde
04:46
the web and find things whichhangi interestfaiz them.
107
271000
3000
ilgilendikleri şeyleri bulabiliyorlar.
04:49
And when you've got interestfaiz, then you have educationEğitim.
108
274000
3000
Ve eğer ilgiyi oluşturabilirseniz, eğitimi gerçekleştirebiliyorsunuz.
04:52
SugataSugata MitraMitra: I tookaldı the experimentdeney to SouthGüney AfricaAfrika.
109
277000
3000
Sugata Mitra: Deneyi Güney Afrika'da da uyguladım.
04:55
This is a 15 year-oldyaş boyoğlan.
110
280000
2000
Bu, 15 yaşında bir çocuk.
04:57
(VideoVideo) BoyÇocuk: ... just mentionsöz etmek, I playoyun gamesoyunlar
111
282000
3000
(Video) Oyun oynuyorum,
05:00
like animalshayvanlar,
112
285000
3000
hayvaanları seviyorum
05:03
and I listen to musicmüzik.
113
288000
3000
ve müzik dinliyorum.
05:06
SMSM: And I askeddiye sordu him, "Do you sendgöndermek emailse-postalar?"
114
291000
2000
Ona " e-posta gönderiyor musun?" diye sordum.
05:08
And he said, "Yes, and they hopHop acrosskarşısında the oceanokyanus."
115
293000
3000
Ve " Evet, ve e- postalar okanusun ötesine zıplıyorlar" diye cevap verdi.
05:12
This is in CambodiaKamboçya,
116
297000
2000
Burası Cambodia,
05:14
ruralkırsal CambodiaKamboçya --
117
299000
3000
Cambodia'nın taşrası --
05:17
a fairlyoldukça sillysaçma arithmeticaritmetik gameoyun,
118
302000
3000
hiçbir çocuğun evinde ya da okulada oynamayacağı
05:20
whichhangi no childçocuk would playoyun insideiçeride the classroomsınıf or at home.
119
305000
2000
gerçekten saçma bir aritmetik oyunu.
05:22
They would, you know, throwatmak it back at you.
120
307000
2000
Bilirsiniz, çocuklar bunu fırlatıp atarlar.
05:24
They'dOnlar-cekti say, "This is very boringsıkıcı."
121
309000
2000
"Bu, çok sıkıcı" derler.
05:26
If you leaveayrılmak it on the pavementkaldırım
122
311000
2000
Ama eğer onları oyuncakla başbaşa bırakırsanız
05:28
and if all the adultsyetişkinler go away,
123
313000
2000
oyuncakla
05:30
then they will showgöstermek off with eachher other
124
315000
2000
neler yapabildiklerini
05:32
about what they can do.
125
317000
2000
birbirlerine gösterirler.
05:34
This is what these childrençocuklar are doing.
126
319000
2000
İşte çocukların yaptığı budur.
05:36
They are tryingçalışıyor to multiplyçarpmak, I think.
127
321000
3000
Bunu yaygınlaştırmaya çalışıyorlar.
05:39
And all over IndiaHindistan,
128
324000
2000
İki yılın sonunda ise
05:41
at the endson of about two yearsyıl,
129
326000
2000
Hindistan'ın her yerinden
05:43
childrençocuklar were beginningbaşlangıç to GoogleGoogle theironların homeworkev ödevi.
130
328000
3000
çocuklar ev ödevlerini Googleluyorlardı.
05:46
As a resultsonuç, the teachersöğretmenler reportedrapor
131
331000
2000
Sonuç olarak ise
05:48
tremendousmuazzam improvementsiyileştirmeler in theironların Englishİngilizce --
132
333000
2000
öğretmenler ingilizcelerinde hızlı gelişmeyi rapor ettiler --
05:50
(LaughterKahkaha)
133
335000
4000
(Kahkahalar)
05:54
rapidhızlı improvementgelişme iyilesme duzelme ilerleme and all sortssıralar of things.
134
339000
2000
hızlı gelişim ve bunun gibi şeyler.
05:56
They said, "They have becomeolmak really deepderin thinkersdüşünürler and so on and so forthileri.
135
341000
3000
"Öğrenciler gerçekten iyi düşünürler oldular" dediler.
05:59
(LaughterKahkaha)
136
344000
3000
(Kahkahalar)
06:02
And indeedaslında they had.
137
347000
2000
Aslında olan şuydu.
06:04
I mean, if there's stuffşey on GoogleGoogle,
138
349000
2000
Eğer birşey Google'da varsa
06:06
why would you need to stuffşey it into your headkafa?
139
351000
3000
aynı şeyi kafana yerleştirmene ne gerek var ki?
06:10
So at the endson of the nextSonraki fourdört yearsyıl,
140
355000
2000
Dört yıllık çalışmanın sonunda ise şuna karar verdim
06:12
I decidedkarar that groupsgruplar of childrençocuklar can navigategezinmek the internetInternet
141
357000
3000
çocuklar eğitsel amaçlar için
06:15
to achievebaşarmak educationaleğitici objectiveshedefleri on theironların ownkendi.
142
360000
3000
kendi kendilerine internette gezinebilirler.
06:18
At that time, a largegeniş amounttutar of moneypara
143
363000
2000
Bu dönemde,
06:20
had come into NewcastleNewcastle UniversityÜniversitesi
144
365000
2000
Newcastle Üniversitesi'ne Hindistanda'ki okullaşmanın
06:22
to improveiyileştirmek schoolingeğitim in IndiaHindistan.
145
367000
3000
arttırılması amacıyla büyük bir miktar para aktarıldı.
06:25
So NewcastleNewcastle gaveverdi me a call. I said, "I'll do it from DelhiDelhi."
146
370000
3000
Newcastle'dan beni aradılar. Ben de bu işi Delhi'den yapacağımı söyledim.
06:28
They said, "There's no way you're going to handlesap
147
373000
2000
Onlar da "Delhi'de oturarak üniversitenin
06:30
a millionmilyon pounds-worthpound-değer of UniversityÜniversitesi moneypara
148
375000
3000
bir milyon poundunu
06:33
sittingoturma in DelhiDelhi."
149
378000
2000
yönetemezsin" dediler.
06:35
So in 2006,
150
380000
2000
2006 yılında
06:37
I boughtsatın myselfkendim a heavyağır overcoatpalto
151
382000
2000
kendime kalın bir palto aldım
06:39
and movedtaşındı to NewcastleNewcastle.
152
384000
2000
ve Newcastle'a gittim.
06:42
I wanted to testÖlçek the limitssınırları
153
387000
2000
Sistemin limitlerini
06:44
of the systemsistem.
154
389000
2000
test etmek istedim.
06:46
The first experimentdeney I did out of NewcastleNewcastle
155
391000
2000
Newcastle'da yaptığım ilk deney
06:48
was actuallyaslında donetamam in IndiaHindistan.
156
393000
2000
Hindistan'da yaptığım deneyin aynısıydı.
06:50
And I setset myselfkendim and impossibleimkansız targethedef:
157
395000
3000
Kendime imkansız bir hedef koydum:
06:53
can TamilTamil dili speakingkonuşuyorum
158
398000
3000
Güney Hindistan'da
06:56
12-year-old-yaşında childrençocuklar
159
401000
2000
Tamil dilini konuşan
06:58
in a SouthGüney IndianHint villageköy
160
403000
3000
12 yaşındaki çocuklar
07:01
teachöğretmek themselveskendilerini biotechnologybiyoteknoloji
161
406000
2000
kendi kendilerine İngilizce
07:03
in Englishİngilizce on theironların ownkendi?
162
408000
2000
biyoteknoloji öğretebilirler mi?
07:05
And I thought, I'll testÖlçek them, they'llacaklar get a zerosıfır --
163
410000
3000
Onları test ettiğimde sıfır puan alacaklarını tahmin ediyordum.
07:08
I'll give the materialsmalzemeler, I'll come back and testÖlçek them --
164
413000
2000
Materyalleri verecektim. Sonrasında gidip tekrar gelecektim
07:10
they get anotherbir diğeri zerosıfır,
165
415000
2000
ve sıfır alacaklardı.
07:12
I'll go back and say, "Yes, we need teachersöğretmenler for certainbelli things."
166
417000
4000
Döndüğümde de "Evet bazı şeyler için öğretmenlere ihtiyacımız var" diyecektim.
07:16
I calleddenilen in 26 childrençocuklar.
167
421000
2000
26 tane çocuk çağırdım.
07:18
They all camegeldi in there, and I told them
168
423000
2000
Geldiklerinde onlara
07:20
that there's some really difficultzor stuffşey on this computerbilgisayar.
169
425000
2000
bu bilgisayarda gerçekten zor bişeyler var dedim.
07:22
I wouldn'tolmaz be surprisedşaşırmış if you didn't understandanlama anything.
170
427000
3000
Eğer hiçbirşey anlamazsanız hiç şaşırmam dedim.
07:25
It's all in Englishİngilizce, and I'm going.
171
430000
3000
Herşey İngilizce ve ben gidiyorum.
07:28
(LaughterKahkaha)
172
433000
2000
(Kahkahalar)
07:30
So I left them with it.
173
435000
2000
Sonuçta onları orda yalnız bıraktım.
07:32
I camegeldi back after two monthsay,
174
437000
2000
İki ay sonra döndüğümde
07:34
and the 26 childrençocuklar marchedyürüdü in looking very, very quietsessiz.
175
439000
2000
26 çocuk çok sessiz görünüyorlardı.
07:36
I said, "Well, did you look at any of the stuffşey?"
176
441000
3000
Onlara "Peki bu işe bakabildiniz mi?" dedim.
07:39
They said, "Yes, we did."
177
444000
2000
"Evet yaptık" dediler.
07:41
"Did you understandanlama anything?" "No, nothing."
178
446000
3000
"Hiçbirşey anladınız mı?" "Hayrı hiçbirşey".
07:44
So I said,
179
449000
2000
Sonra,
07:46
"Well, how long did you practiceuygulama on it
180
451000
2000
"Hiçbirşey anlamadığınızı anlamanız için
07:48
before you decidedkarar you understoodanladım nothing?"
181
453000
2000
ne kadar denediniz?" dedim.
07:50
They said, "We look at it everyher day."
182
455000
3000
"Hergün baktık." dediler.
07:53
So I said, "For two monthsay, you were looking at stuffşey you didn't understandanlama?"
183
458000
2000
Ben de "İki aydır hergün bakıyorsunuz ve hiçbirşey anlamıyorsunuz, öyle mi?" dedim.
07:55
So a 12 year-oldyaş girlkız raisesyükseltmeler her handel and saysdiyor,
184
460000
2000
12 yaşındaki bir kız elini kaldırdı ve
07:57
literallyharfi harfine,
185
462000
2000
sözel olarak
08:00
"ApartApart from the factgerçek that improperuygun olmayan replicationkopya of the DNADNA moleculemolekül
186
465000
3000
"DNA'nın düzensiz bölünmesinin
08:03
causesnedenleri geneticgenetik diseasehastalık,
187
468000
2000
genetik hastalıklara neden olduğunun
08:05
we'vebiz ettik understoodanladım nothing elsebaşka."
188
470000
2000
dışında hiçbirşey anlamadık." dedi.
08:07
(LaughterKahkaha)
189
472000
2000
(Kahkahalar)
08:09
(ApplauseAlkış)
190
474000
7000
(Alkışlar)
08:16
(LaughterKahkaha)
191
481000
3000
(Kahkahalar)
08:19
It tookaldı me threeüç yearsyıl to publishyayınlamak that.
192
484000
2000
Bu çalışmayı yayınlamam üç yıl sürdü.
08:21
It's just been publishedyayınlanan in the Britishİngiliz JournalGünlük of EducationalEğitim TechnologyTeknoloji.
193
486000
3000
Bu çalışma İngiliz Eğitim Teknolojileri Dergisi'nde yayınlandı.
08:24
One of the refereeshakemler who refereedhakemli the paperkâğıt said,
194
489000
3000
Makaleyi değerlendiren hakemlerden birisi
08:27
"It's too good to be truedoğru,"
195
492000
3000
"Doğru olmak bazen fazla iyidir" dedi
08:30
whichhangi was not very niceGüzel.
196
495000
2000
ki bu iyi birşey değildi.
08:32
Well, one of the girlskızlar had taughtöğretilen herselfkendini
197
497000
2000
Neyse, kızlardan birisi
08:34
to becomeolmak the teacheröğretmen.
198
499000
2000
kendine öğretmen olmayı öğretmişti.
08:36
And then that's her over there.
199
501000
2000
Şurda görünen o.
08:46
RememberHatırlıyorum, they don't studyders çalışma Englishİngilizce.
200
511000
2000
Unutmayın onlar ingilizce çalışmıyorlar.
09:01
I editeddüzenlendi out the last bitbit when I askeddiye sordu, "Where is the neuronnöron?"
201
526000
3000
"Nöron nerdedir?" diye sordum,
09:04
and she saysdiyor, "The neuronnöron? The neuronnöron,"
202
529000
2000
ve o "Nöron? Nöron?" dedi.
09:06
and then she lookedbaktı and did this.
203
531000
3000
Sonra baktı ve bunu yaptı.
09:09
WhateverNe olursa olsun the expressionifade, it was not very niceGüzel.
204
534000
3000
İfade ne olursa olsun çok iyiydi.
09:12
So theironların scoresSkorlar had gonegitmiş up from zerosıfır to 30 percentyüzde,
205
537000
3000
Puanları sıfırtan yüzde otuza yükseldi,
09:15
whichhangi is an educationaleğitici impossibilityimkansızlık underaltında the circumstanceskoşullar.
206
540000
3000
ki bu eğitim programlarında bir imkansızdır.
09:18
But 30 percentyüzde is not a passpas.
207
543000
3000
Ama yüzde otuz geçer not değildir.
09:21
So I foundbulunan that they had a friendarkadaş,
208
546000
2000
Sonra, bir arkadaş bulduklarını gördüm,
09:23
a localyerel accountantMuhasebeci, a younggenç girlkız,
209
548000
2000
genç bir kız, bir muhasebeci,
09:25
and they playedOyunun footballFutbol with her.
210
550000
2000
onunla futbol oynuyorlardı.
09:27
I askeddiye sordu that girlkız, "Would you teachöğretmek them
211
552000
2000
O'na "Onların geçer not alması için
09:29
enoughyeterli biotechnologybiyoteknoloji to passpas?"
212
554000
2000
biyoteknoloji öğretebilir misin?" diye sordum.
09:31
And she said, "How would I do that? I don't know the subjectkonu."
213
556000
2000
O da "Bunu nasıl yapabilirim ki? Ben kendim konuyu bilmiyorum" dedi.
09:33
I said, "No, use the methodyöntem of the grandmotherbüyükanne."
214
558000
2000
Ben de "Hayır, sadece babaanne yöntemini kullan" dedim.
09:35
She said, "What's that?"
215
560000
2000
"O ne demek? dedi.
09:37
I said, "Well, what you've got to do
216
562000
2000
"Tek yapman gereken
09:39
is standdurmak behindarkasında them
217
564000
2000
arkalarında durmak
09:41
and admirebeğenmek them all the time.
218
566000
3000
ve onları sürekli takdir etmek" dedim.
09:44
Just say to them, 'That's' Bu coolgüzel. That's fantasticfantastik.
219
569000
2000
Onlara sadece "Bu harikaydı. Bu çok ilginç.
09:46
What is that? Can you do that again? Can you showgöstermek me some more?'"
220
571000
3000
Bu nedir? Bunu tekrar yapabilir misin? BAna daha fazlasını gösterir misin?" de dedim.
09:49
She did that for two monthsay.
221
574000
2000
Bunları iki ay süresince yaptı.
09:51
The scoresSkorlar wentgitti up to 50,
222
576000
2000
Puanları 50 ye yükseldi,
09:53
whichhangi is what the poshlüks schoolsokullar of NewYeni DelhiDelhi,
223
578000
2000
ki bu puan Yeni Delhi'nin gösterişli okullarındaki
09:55
with a trainedeğitilmiş biotechnologybiyoteknoloji teacheröğretmen were gettingalma.
224
580000
3000
biyoteknoloji öğretmenlerinin yardımıyla alınan puana eşitti.
09:58
So I camegeldi back to NewcastleNewcastle
225
583000
2000
Ben bu sonuçlarla
10:00
with these resultsSonuçlar
226
585000
2000
Newcastle'a döndüm
10:02
and decidedkarar
227
587000
2000
ve burada gerçekten çok
10:04
that there was something happeningolay here
228
589000
2000
ciddi şeylerin meydana geldiğine
10:06
that definitelykesinlikle was gettingalma very seriousciddi.
229
591000
3000
karar verdim.
10:10
So, havingsahip olan experimentedtecrübe in all sortssıralar of remoteuzak placesyerler,
230
595000
3000
Uzak yerlerde yaptığım deneyle ilgili düşünmek için
10:13
I camegeldi to the mostçoğu remoteuzak placeyer that I could think of.
231
598000
3000
en uzak yere gelmiştim.
10:16
(LaughterKahkaha)
232
601000
2000
(Kahkahalar)
10:19
ApproximatelyYaklaşık 5,000 milesmil from DelhiDelhi
233
604000
3000
Delhi'den yaklaşık 5000 mil uzakta
10:22
is the little townkasaba of GatesheadGateshead.
234
607000
2000
Gateshead adlı küçük bir kasaba.
10:24
In GatesheadGateshead, I tookaldı 32 childrençocuklar
235
609000
3000
Gateshead'de 32 tane çocuk buldum
10:27
and I startedbaşladı to fine-tuneince ayar the methodyöntem.
236
612000
3000
ve yöntemle ilgili küçük düzeltmeleri yapmaya başladım.
10:30
I madeyapılmış them into groupsgruplar of fourdört.
237
615000
3000
Onları dört kişilik gruplara ayırdım.
10:33
I said, "You make your ownkendi groupsgruplar of fourdört.
238
618000
2000
Onlara "Kendi dört kişilik gruplarınızı oluşturun.
10:35
EachHer groupgrup of fourdört can use one computerbilgisayar and not fourdört computersbilgisayarlar."
239
620000
3000
Her grup tek bir bilgisayar kullanabilir, dört tane değil." dedim.
10:38
RememberHatırlıyorum, from the HoleDelik in the WallDuvar.
240
623000
3000
Duvardaki Delik'i hatırlayın.
10:41
"You can exchangedeğiş tokuş groupsgruplar.
241
626000
2000
"Grupları değiştirebilirsiniz.
10:43
You can walkyürümek acrosskarşısında to anotherbir diğeri groupgrup,
242
628000
2000
Eğer kendi grubunuzu beğenmezseniz
10:45
if you don't like your groupgrup, etcvb.
243
630000
2000
diğer gruba geçebilirsiniz.
10:47
You can go to anotherbir diğeri groupgrup, peerakran over theironların shouldersomuzlar, see what they're doing,
244
632000
3000
Diğer gruplarsaki arkadaşlarınızın neler yaptıklarına bakabilirsiniz,
10:50
come back to you ownkendi groupgrup and claimİddia it as your ownkendi work."
245
635000
3000
ve kendi grubunuza dönüp kendi işinizmiş gibi uygulayabilirsiniz." dedim.
10:53
And I explainedaçıkladı to them
246
638000
2000
Ve onlara birçok bilimsel araştırmanın da
10:55
that, you know, a lot of scientificilmi researchAraştırma is donetamam usingkullanma that methodyöntem.
247
640000
3000
bu şekilde yapıldığını söyledim.
10:58
(LaughterKahkaha)
248
643000
2000
(Kahkahalar)
11:00
(ApplauseAlkış)
249
645000
5000
(Alkışlar)
11:07
The childrençocuklar enthusiasticallyheyecanla got after me and said,
250
652000
2000
Çocuklar hevesle yanıma geldiler ve
11:09
"Now, what do you want us to do?"
251
654000
2000
"Şimdi bizden ne yapmamızı istiyorsun?" dediler.
11:11
I gaveverdi them sixaltı GCSEGCSE questionssorular.
252
656000
3000
Onlara altı tane GCSE sorusu verdim.
11:14
The first groupgrup -- the besten iyi one --
253
659000
2000
İlk grup, en iyisiydi,
11:16
solvedçözülmüş everything in 20 minutesdakika.
254
661000
2000
hepsini 20 dakikada çözdüler.
11:18
The worsten kötü, in 45.
255
663000
3000
En kötüsü 45 dakikada.
11:21
They used everything that they knewbiliyordum --
256
666000
2000
Bildikleri her yöntemi kullandılar,
11:23
newshaber groupsgruplar, GoogleGoogle, WikipediaWikipedia,
257
668000
2000
yeni gruplar, Google, Wikipedia,
11:25
AskSormak JeevesJeeves, etcvb.
258
670000
2000
Jeeves' e sorma ve benzrleri.
11:27
The teachersöğretmenler said, "Is this deepderin learningöğrenme?"
259
672000
3000
Öğretmenler "Bu derinlemesine öğrenme mi?" diye sordular.
11:30
I said, "Well, let's try it.
260
675000
2000
Ben de" Deneyelim.
11:32
I'll come back after two monthsay.
261
677000
2000
İki ay sonra geri geleceğim.
11:34
We'llWe'll give them a paperkâğıt testÖlçek --
262
679000
2000
Onlara kağıda yazılı sınavlar vereceğim,
11:36
no computersbilgisayarlar, no talkingkonuşma to eachher other, etcvb."
263
681000
2000
bilgisayar yok, birbirleriyle konuşma yok."
11:38
The averageortalama scoreGol when I'd donetamam it with the computersbilgisayarlar and the groupsgruplar
264
683000
2000
Bilgisayar ve gruplarla uygulama yaptığımda ortalama
11:40
was 76 percentyüzde.
265
685000
2000
puan yüzde 76 idi.
11:42
When I did the experimentdeney, when I did the testÖlçek,
266
687000
2000
İki ay sonra
11:44
after two monthsay, the scoreGol
267
689000
3000
yaptığım sınavdaki
11:47
was 76 percentyüzde.
268
692000
3000
puan yüzde 76 idi.
11:50
There was photographicFotoğraf recallhatırlama
269
695000
2000
Çocuklarda
11:52
insideiçeride the childrençocuklar,
270
697000
2000
fotoğrafik geriçağırma vardı,
11:54
I suspectşüpheli because they're discussingtartışılması with eachher other.
271
699000
3000
şüphelerim var çünkü birbirleriyle tartışıyorlardı.
11:57
A singletek childçocuk in frontön of a singletek computerbilgisayar
272
702000
2000
Tek bir bilgisayarın başındaki tek bir çocuk
11:59
will not do that.
273
704000
2000
bunu yapamayacaktır.
12:01
I have furtherayrıca resultsSonuçlar,
274
706000
2000
Zamanla inanılmaz diyebileceğim
12:03
whichhangi are almostneredeyse unbelievableInanılmaz,
275
708000
2000
veriler
12:05
of scoresSkorlar whichhangi go up with time.
276
710000
2000
elde ettim.
12:07
Because theironların teachersöğretmenler say
277
712000
2000
Çünkü öğretmenlerinin dediğine göre
12:09
that after the sessionoturum, toplantı, celse is over,
278
714000
2000
oturumların sonunda
12:11
the childrençocuklar continuedevam et to GoogleGoogle furtherayrıca.
279
716000
3000
çocuklar Google'dan tarama yapmaya devam ediyorlardı.
12:14
Here in Britainİngiltere, I put out a call
280
719000
2000
Burada, İngiltere'de
12:16
for Britishİngiliz grandmothersAnneannelerin,
281
721000
2000
İngiliz babaannelere
12:18
after my KuppamKuppam experimentdeney.
282
723000
2000
deneyimden sonra bir çağrı yaptım.
12:20
Well, you know,
283
725000
2000
Biliyorsunuz,
12:22
they're very vigorousdinç people, Britishİngiliz grandmothersAnneannelerin.
284
727000
2000
İngiliz babaanneler çok canlıdırlar
12:24
200 of them volunteeredgönüllü immediatelyhemen.
285
729000
2000
200 tanesi hemen gönüllü oldu.
12:26
(LaughterKahkaha)
286
731000
2000
(Kahkahalar)
12:28
The dealanlaştık mı was that they would give me
287
733000
3000
Teklifim şuydu
12:31
one hoursaat of broadbandgenişbant time,
288
736000
2000
bana haftada birgün
12:33
sittingoturma in theironların homesevler,
289
738000
2000
evlerinde oturarak
12:35
one day in a weekhafta.
290
740000
2000
bir saatlik zaman ayrıracaklardı.
12:37
So they did that,
291
742000
2000
Bunu yaptılar.
12:39
and over the last two yearsyıl,
292
744000
2000
Ve son iki yıl içinde
12:41
over 600 hourssaatler of instructiontalimat
293
746000
2000
Skype üzerinden
12:43
has happenedolmuş over SkypeSkype,
294
748000
2000
600 saatlik bir uygulama yaptık,
12:45
usingkullanma what my studentsöğrencilerin call the grannyBüyükanne cloudbulut.
295
750000
3000
öğrencilerimin nine bulutu dedikleri bir uygulama.
12:48
The grannyBüyükanne cloudbulut sitsoturur over there.
296
753000
3000
Nine bulutu burada.
12:51
I can beamışın them to whicheverHangisi schoolokul I want to.
297
756000
3000
İstediğim okulla paylaşabilirim.
13:00
(VideoVideo) TeacherÖğretmen: You can't catchyakalamak me.
298
765000
2000
(Video) Öğretmen: Beni yakalayamazsın.
13:02
You say it.
299
767000
3000
Söyle.
13:05
You can't catchyakalamak me.
300
770000
3000
Beni yakalayamazsın.
13:08
ChildrenÇocuk: You can't catchyakalamak me.
301
773000
3000
Çocuklar: Beni yakalayamazsın.
13:11
TeacherÖğretmen: I'm the gingerbreadgingerbread man.
302
776000
3000
Öğretmen: Ben zencefilli çörek adamım.
13:14
ChildrenÇocuk: I'm the gingerbreadgingerbread man.
303
779000
2000
Çocuklar: Ben zencefilli çörek adamım.
13:16
TeacherÖğretmen: Well donetamam. Very good ...
304
781000
2000
Öğretmen: Harika. Çok iyiyiydi.
13:24
SMSM: Back at GatesheadGateshead,
305
789000
2000
SM: Gateshead'de
13:26
a 10-year-old-yaşında girlkız getsalır into the heartkalp of HinduismHinduizm
306
791000
2000
10 yaşındaki bir kız 15 dakikada
13:28
in 15 minutesdakika.
307
793000
2000
Hinduizmin kalbine ulaşabiliyor.
13:30
You know, stuffşey whichhangi I don't know anything about.
308
795000
3000
Biliyorsunuz, benim hiç anlamadığım bir iştir.
13:36
Two childrençocuklar watch a TEDTalkTEDTalk.
309
801000
2000
İki çocuk bir TED konuşmasını izliyorlar.
13:38
They wanted to be footballersfutbolcular before.
310
803000
2000
Daha önce futbolcu olmak isterlerken
13:40
After watchingseyretme eightsekiz TEDTalksTEDTalklar,
311
805000
2000
8 tane TED konuşmasını izledikten sonra
13:42
he wants to becomeolmak LeonardoLeonardo dada VinciVinci.
312
807000
3000
Leonardo da Vinci olmak istiyorlar.
13:45
(LaughterKahkaha)
313
810000
3000
(Kahkahalar)
13:48
(ApplauseAlkış)
314
813000
3000
(Alkışlar)
13:51
It's prettygüzel simplebasit stuffşey.
315
816000
2000
Bu çok basit bir iş.
13:53
This is what I'm buildingbina now --
316
818000
2000
Bu ise yeni oluşturduğum bir iş.
13:55
they're calleddenilen SOLEsTabanları: SelfÖz OrganizedOrganize LearningÖğrenme EnvironmentsOrtamlar.
317
820000
3000
Kendi Kendine Düzenlenmiş Öğrenme Ortamları olarak adlandırılıyorlar.
13:58
The furnituremobilya is designedtasarlanmış
318
823000
2000
Mobilyalar yapılandırılmış,
14:00
so that childrençocuklar can sitoturmak in frontön of bigbüyük, powerfulgüçlü screensekranlar,
319
825000
3000
böylece çocuklar büyük, güçlü ekranların karşısında oturabiliyorlar,
14:03
bigbüyük broadbandgenişbant connectionsbağlantıları, but in groupsgruplar.
320
828000
3000
hızlı internet bağlantısı var, fakat grup olarak çalışıyorlar.
14:06
If they want, they can call the grannyBüyükanne cloudbulut.
321
831000
3000
Eğer ihtiyaç duyarlarsa nine bulutunu çağırıyorlar.
14:09
This is a SOLESOLE in NewcastleNewcastle.
322
834000
2000
Bu Newcastle'daki bir uygulama.
14:11
The mediatorarabulucu is from PunePune, IndiaHindistan.
323
836000
2000
Moderator Hindistan'dan.
14:13
So how faruzak can we go? One last little bitbit and I'll stop.
324
838000
3000
Ne kadar daha devam edebilirim? Son olarak birşey anlatıp bitireceğim.
14:16
I wentgitti to TurinTurin in MayMayıs.
325
841000
3000
Mayıs'ta Turin'e gittim.
14:20
I sentgönderilen all the teachersöğretmenler away from my groupgrup of 10 year-oldyaş studentsöğrencilerin.
326
845000
3000
10 yaşında öğrencilerden oluşan bir grubun öğretmenlerini gönderdim.
14:24
I speakkonuşmak only Englishİngilizce, they speakkonuşmak only Italianİtalyanca,
327
849000
3000
Ben sadece İngilizce onlar ise İtalyanca konuşuyorlar,
14:27
so we had no way to communicateiletişim kurmak.
328
852000
2000
yani iletişim kurmamız mümkün değil.
14:29
I startedbaşladı writingyazı Englishİngilizce questionssorular on the blackboardyazı tahtası.
329
854000
3000
Tahtaya İngilizce sorular yazdım.
14:33
The childrençocuklar lookedbaktı at it and said, "What?"
330
858000
2000
Çocuklar baktı ve "Ne?" dediler.
14:35
I said, "Well, do it."
331
860000
2000
Ben" Haydi yapın" dedim.
14:37
They typedyazılan it into GoogleGoogle, translatedtercüme it into Italianİtalyanca,
332
862000
3000
Google'a yazdılar ve İtalyanca'ya çevirdiler,
14:40
wentgitti back into Italianİtalyanca GoogleGoogle.
333
865000
2000
sonra tekrar İtalyanca Google'a döndüler.
14:42
FifteenOn beş minutesdakika latersonra --
334
867000
3000
15 dakika sonra...
14:52
nextSonraki questionsoru: where is CalcuttaCalcutta?
335
877000
3000
Sıradaki soru: Calcutta nerededir?
14:57
This one, they tookaldı only 10 minutesdakika.
336
882000
3000
Bu sadece 10 dakika sürdü.
15:04
I trieddenenmiş a really hardzor one then.
337
889000
3000
Sonra gerçekten zor bir şey denedim.
15:07
Who was PythagorasPisagor, and what did he do?
338
892000
3000
Pisagor kimdir ve ne yapmıştır?
15:12
There was silenceSessizlik for a while,
339
897000
2000
Bir süre sesszilik oldu,
15:14
then they said, "You've spelledyazıldığından it wrongyanlış.
340
899000
2000
sonra "Yanlış söyledin, doğrusu
15:16
It's PitagoraPythagoraSwitch."
341
901000
3000
Pitagora olacak" dediler.
15:23
And then,
342
908000
2000
Ve sonra,
15:25
in 20 minutesdakika,
343
910000
2000
20 dakikada
15:27
the right-angleddik açılı trianglesüçgenler beganbaşladı to appeargörünmek on the screensekranlar.
344
912000
2000
doğru açılı üçgenler ekranda belirmeye başladı.
15:29
This sentgönderilen shiverstitredi up my spineomurga.
345
914000
3000
Bende titremeler başladı.
15:32
These are 10 year-oldsyaş.
346
917000
2000
Bunlar 10 yaşındalar.
15:47
TextMetin: In anotherbir diğeri 30 minutesdakika they would reachulaşmak the TheoryTeorisi of RelativityGörelilik. And then?
347
932000
3000
Metin: Bir sonraki 30 dakikada bunlar İzafiyet teorisine ulaşabilirler. Ya sonra?
15:50
(LaughterKahkaha)
348
935000
2000
(Kahkahalar)
15:52
(ApplauseAlkış)
349
937000
9000
(Alkışlar)
16:01
SMSM: So you know what's happenedolmuş?
350
946000
2000
SM: Ne olduğunu biliyor musunuz?
16:03
I think we'vebiz ettik just stumbledtökezledi acrosskarşısında
351
948000
2000
Biz, bir kendi kendini düzenleme organizasyonunu
16:05
a self-organizingkendi kendini organize systemsistem.
352
950000
2000
atladık.
16:07
A self-organizingkendi kendini organize systemsistem is one
353
952000
2000
Bu kendi kendini düzenleme organizasyonu
16:09
where a structureyapı appearsbelirir
354
954000
2000
bir yapının dışardan herhangi bir
16:11
withoutolmadan explicitaçık interventionmüdahale from the outsidedışında.
355
956000
3000
uygulama olmadan oluştuğu bir yapıdır.
16:14
Self-organizingKendi kendini düzenleme systemssistemler alsoAyrıca always showgöstermek emergenceçıkma,
356
959000
3000
Kendi kendini düzenleme organizasyonları
16:17
whichhangi is that the systemsistem startsbaşlar to do things,
357
962000
2000
sistemlerin yapmak için üretildiği şeyler yapmaya
16:19
whichhangi it was never designedtasarlanmış for.
358
964000
2000
başladığında ortaya çıkarlar.
16:21
WhichHangi is why you reacttepki the way you do,
359
966000
2000
Siz onlara bildiğiniz şekilde tepki verirsiniz,
16:23
because it looksgörünüyor impossibleimkansız.
360
968000
3000
çünkü imkansız gözükürler.
16:26
I think I can make a guesstahmin now --
361
971000
3000
Sanırım artık bir tahminde bulunabilirim.
16:29
educationEğitim is self-organizingkendi kendini organize systemsistem,
362
974000
2000
Eğitim, öğrenmenin bir fenomen olarak ortaya çıktığı
16:31
where learningöğrenme is an emergentAcil phenomenonfenomen.
363
976000
2000
bir kendi kendini düzenleme sistemidir.
16:33
It'llİtll ' take a fewaz yearsyıl to provekanıtlamak it, experimentallydeneysel olarak,
364
978000
2000
Bunu deneysel olarak test etmem birkaç yıl alacak,
16:35
but I'm going to try.
365
980000
2000
ama bunu deneyeceğim.
16:37
But in the meanwhileo esnada, there is a methodyöntem availablemevcut.
366
982000
3000
Ama bu arada olanaklı olan bir yöntem var.
16:40
One billionmilyar childrençocuklar, we need 100 millionmilyon mediatorsarabulucu --
367
985000
3000
Bir milyar çocuk için yüz milyon moderatöre ihtiyacımız var,
16:43
there are manyçok more than that on the planetgezegen --
368
988000
2000
gezegenimizde bunlardan çok daha fazlası var,
16:45
10 millionmilyon SOLEsTabanları,
369
990000
2000
on milyon Kendi Kendini Düzenleyen Eğitim Ortamları,
16:47
180 billionmilyar dollarsdolar and 10 yearsyıl.
370
992000
3000
yüzseksen milyar dolar ve on yıl.
16:51
We could changedeğişiklik everything.
371
996000
2000
Herşeyi değiştirebiliriz.
16:53
Thanksteşekkürler.
372
998000
2000
Teşekkürler.
16:55
(ApplauseAlkış)
373
1000000
11000
(Alkışlar)
Translated by Cem Akköse
Reviewed by Sancak Gülgen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Sugata Mitra - Education researcher
Educational researcher Sugata Mitra is the winner of the 2013 TED Prize. His wish: Build a School in the Cloud, where children can explore and learn from one another.

Why you should listen

In 1999, Sugata Mitra and his colleagues dug a hole in a wall bordering an urban slum in New Delhi, installed an Internet-connected PC and left it there, with a hidden camera filming the area. What they saw: kids from the slum playing with the computer and, in the process, learning how to use it -- then teaching each other. These famed “Hole in the Wall” experiments demonstrated that, in the absence of supervision and formal teaching, children can teach themselves and each other -- if they’re motivated by curiosity. Mitra, now a professor of educational technology at Newcastle University, called it "minimally invasive education."

Mitra thinks self-organized learning will shape the future of education. At TED2013, he made a bold TED Prize wish: Help me build a School in the Cloud where children can explore and learn on their own -- and teach one another -- using resouces from the worldwide cloud.

The School in the Cloud now includes seven physical locations -- five in India and two in the UK. At the same time, the School in the Cloud online platform lets students participate anywhere, with partner learning labs and programs in countries like Colombia, Pakistan and Greece. In 2016, Mitra held the first School in the Cloud conference in India. He shared that more than 16,000 SOLE sessions had taken place so far, with kids all around the world dipping their toes in this new education model.

More profile about the speaker
Sugata Mitra | Speaker | TED.com